Katalog

Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatöru Hikmet Çetinka\a# YazıışlenMudurü İbrahim Vıldız • Sorumlu Mudür: Fikre» tlkiz 0 Haber Merkezi Müdûrü Hakan Kara A Görsel Yönetmen Fikret Eser Utıhbarat Cengiz Yıldınm 0 Ekonomı: Özlem Yü^ak 0 Kulıür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makdleler Sami Karaören 0 Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotograf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge. Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Ya\ın kurulu llhan Selçuk ıB.işkarı] Orhan Erinç. Oktav Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şûkran Soner. Ergun Balcl. thrahim Yıldız. Orhan Bursaü, Mustafa Balbay, Hakan Kara. AnkaraTemsilcısi Mustafa Balbay AtatürkBulvan No: 125. Kat-4, Bakanlıklar-Ankarâ Tel: 4195020 (7 hat). Faks: 419502^ 0tzmırTemsılcısı SerdarKızık, H ZiyaBK 1352 S 2/3 Tel: 4411220. Faks-4419117 • AdanaTemsılcısi.ÇetinYiğenoğlu, tnonuCd 119 S No 1 Kat I. Tel: 363 12 11, Faks-363 12 15 Muessese Mudurü Üstün \lonen 9 Koordmalor \hmet korulsan # Muha- scbe Bülent Vener • Idare Hüseyin Gûrer#Ul«nK Önder ÇeUk • Bılp- tşlem Nail tnal 0 Btlgı^ayar Sıstem Mürüvrt ÇDerVSaıı; FaziktKuza MEDYA C: • Yonetım Kuruiu Başkanı - Genel Mıidur Gûlbin Erduran # Koordınatör Reha Işıtman 9 Genel MüdurYardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 513 95 80-5138460-61. Faks. 5I384£3 \ ayımla>an \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın \e Yayıncılık A Ş TufkcxaŞıCad 39 4! Cagaloghı 34334 lsl PK 246 Istanbul Tel (0'212l 5İ2O5 05 (20 hdtl FakS (0 2121513 85 95 2OCAK 1999 Imsak 5.30 Güneş: 7 02 Öğle: 12.00 tkindi: 14 22 Akşam: 16.44 Yatsr. 18.11 www.cumhurivet.com.tr Clinton ailesine davet • NEVŞEHİR (Cumhuriyet) - Nevşehir'in Uçhısar beldesinde bulunan 'Clinton Vadısi'nin tanıtım kasetlerinin. ABD Başkanı Bıll Clınton'a gönderileceği bıldirildi. Uçhısar Beledıye Başkanı Savaş Taşkm. bölgeye daha fazla turist gelmesi için yaptıklan isim değişıklığinin olumlu sonuçlannın alınmaya başlandığını belirterek, "Clinton ve ailesınden, Uçhisar'a gelıp kendi adlannı verdığımiz vadiyi görmelennı isteyecegiz. Clinton. davetimızi kabul edip gelirse. bölge turizmi ve Türkiye bundan çok kazançlı çıkar" dedi. Hormonlu yiyecekler • KONYA (Cumhuriyet)- Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Salim Calp, mevsim dışında yetiştirilen ürünlenn doğallıktan uzak olduğunu belirterek "Yetiştinci daha fazla mahsul almak amacıyla ürünlerde hormonal madde kullanıyor. Bu hormonlar sebze ve meyve yıyenlere dogal olarak geçiyor ve insan yapısındaki hormonal dengeyi altüst ediyor" dıye konuştu. Dr. Calp. hormonlu sebze ve meyvelerdekı vıtamin ve mıneral değerlennin çok düşük olduğunu savunarak konsenelenn tercih edilmesinı önerdi. Kaçak gemisi battı • ÇANAKKALE (AA) - Italya'ya 600 mülteci götürürken karaya oturan 'Şirinbahçe' adlı kum kosteri. çekildiği Gelibolu Limanı açıklannda battı. Yetkıliler, denize elverişlılik belgesi bulunmayan \e çok eski olduğu içın zaman zaman su alan gemtnin firtına yüzünden batmış olabileceğıni bildirdiler. Galatasaray-Juventus karşılaşması yapıldığı sırada Istanbul'dan aldığı, çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 600 kışiyı Italya'ya götürmek isteyen kum kosteri lodos yüzünden Çanakkale"nin Lapseki ilçesi Bozburun mevkiinde karaya oturmuştu. Kızılay hayat kurtarıyor • ADANA (AA) - Adana Kızılay Kan Merkezi'nce bu yıl 34 bin ünite kan alındığı, merkezdeki donör sayilsının da 1500'e ulastığı bildirildi. Merkezin Mûdürü Abdurrezzak Girmen, kan veren kişinin kendi sağlığına da katkıda bulunduguna dikkat çekti. Köppüden uçtu • ÇORLU (Cumhuriyet) - Edirne'den Çorlu'ya gitmekte olan Musa Bülbül yönetimindeki 59 FV 883 plakalı minibüs önceki akşam E-5 karayolundaki tren köprüsünden aşağı uçtu. Minibüsteki 8 yolcudan Tiıran Tunç ile Hacı Ahmet Kaya hastaneye götürûlürken yolda yaşamlannı yitirdiler. Özel okullarda karşılaşılan kalite - fiyat dengesizliğinin öğrenci kaybına yol açtığı belirtiliyor Ücretler yüksek, kalite düşiikFİGEN ATALAY Özel okullar. kalıte-fıyat dengesını kura- madıklan ıçin öğrenci kaybına uğruyor. Yük- sek ücretlere rağmen kalıteyi tutturamayan kimi özel okullarda. veli 'işveren" olarak gö- rülüyor ve okula müdahale etmesine ızin ve- riliyor. Yıllarca bırçok özel okulda çalışmış ve halen Özel Taş llköğretim Okulu Müdü- rü olarak görev yapan Bülent DağdeMren özel okullarla ilgili gözlem ve eleştinlerinı anlattı. Özel okullarda kalite-fiyat dengesmin bo- zukluğuna ışaret eden Dağde\ iren şöyle ko- nuştu: "tnsanlardişlerinden.tırnaklanrHİan ayırdıklannı cocuklan için harcıyoriar. Peki bu para geri geliyor mu? Hayır. Ozel okullar darboğazda ve öğrenci kay- betme korkusu yaşyorlar. Özel okullar bu • Velilerin. müşteri olarak kabul edilmekten öte çalışanlann maaşlannı ödeyen işveren olarak görülmeye başlandığı hatırlatılarak. o zaman da 'veliyi kırmamalıyız, müdahalesine izin vermeliyiz' anlayışının yerleştiği belirtildi. kaygıylabirtikte gerçeğedayalı not uygulama- sından öğrenci \elisini memnun etmeye yö- nelik not u> gulamasına yöneldi. Veliler, müş- teri olarak kabul edilmekten öte çaltşanlann maaşlannı öde>en işveren olarak görülmeye başlandı. O zaman da. 'veliyi kırmamalıyız, müdahalesine izin vermeliyiz' anlayışı yer- leşti. Bu kaygılar kalite-fıyat dengesini boz- du. Bu korku ve kaygı ancak okulu düzgün tanımlayabildiğiniz zaman kalkarT Dağdevıren'e göre okul tanımı göreceli birkavram değil. Dünyada uzmanlar. okulu. " mutluhıkveren, araştjran, gihen duyulan" bir mekân olarak tanımlıyor ve dört bacağı olan bir masa olarak nitelendiriyorlar. Bu ayaklar şöyle sıralanıyor 1. Sorun çözme becerisinin ögretılmesi. 2. Duygusal zekânın öğretilmesi. duygu- sal olgunluğun geliştırilmesi. 3. Tek başına ış yapabilme becerisinin ka- zandınlması. 4. Okuma alışkanlığı ve araştırma altş- kanlığının verilmesı. Bülent Dağdevıren. Milli Eğitim Bakan- lıgı ilköğretim YönetmeliğVnin öğrencıye analız. kavrama ve sentez becerilerinın ka- zandınlmasmı öngördüğünü vurgulayarak okullarda bu kavramlann kazandınlması ye- rine ezbercı eğıtımın uygulandığını söyledi. Başansız öğrenci kapı dışan Smavlardakı başan oranı özel okullann itibannı yükselttiğinden bazı okullar. sınav- da başanlı olmama olasılığı yüksek öğren- cilerden hoşlanmıyor, bunlardan kurtulmak istiyor. Özel Taş tlköğretim Okulu Müdürü Dağdeviren. okulda altıncı sınıftaki 150 öğ- renciden yüzde 30'unun 60 aritmetik orta- lamasının altında bulunduguna dikkat çeke- rek şunlan söyledi: "Bu bir yol aynmıdır. Ya bu yüzde 30'dan kurtulma yollannı arayaca- ğız ya da bu çocuklann dü/ey ini y ükseltmek için çaba harcayacağız. İkinci seçeneğin ma- liyeti büyüktür. ama okullann bunu seçmesi gerekir." Velilere öneriler Çocuğunuza güvenin • Kaçmcı sınıfta olursa olsun çocuğunuzun yerine ödev yapmayınız. Gerekiyorsa rehber olunuz. • Okul çocuğunuzu yapabileceğine inandınn. Yardımcı olunuz. • Okul çocuğunuza saygı duyun. Yardımcı olunuz. • Çocuğunuza güveniniz. Her şeyi yapabileceğini göreceksinız. • Sorumluluk ve yetkiyi birlikte veriniz. • Hiç kimseyle kıyaslamaymız. • Baskı kurmayınız. • Okulun eksiklerini hatırlatınız. • Bütün uygulamalan mutlaka takip ediniz. Isviçresaatlerine rakipgeldi • Amerikan saat firmalan Isviçre'nin yüzyıllardır övündüğü saatlerine karşı ciddi bir rekabet başlatmış bulunuyor. Çeviri Servisi - İsviçre saatleri kaliteleri ve pahahlıklanyla tanınırlar. Dünyanın en zengin insanlannın bazen sadece aksesuvar olarak bile bu paha biçilmez saatlerden taşıdığı bilinir. Ancak Amerikan saat firmalan Isviçre'nin yüzyıllardır övündüğü saatlerine karşı ciddi bir rekabet başlatmış bulunuyor. Özellikle bugüne kadar ürettikleri modern dizaynlı saatlerle tanınan Fossil firması, pahalı saatlerde Swiss Made ımajını yıkmaya kararlı görünüyor. Fossil. Isviçre saat endüstrisi ile rekabet ortamına girebilmek için özel dizaynerlerin hazırladığı. çelik yuvalı ve yaklaşık bin marktan satışa çıkardığı kronometreli saatlerini Noel arifesinde piyasaya sürdü. Mücevher niteliği taşıyan ve timsah derisi kayışlı klasiklerle özel spor modellerin ise yılbaşından sonra satışa sunulması bekleniyor. Saatler, gereken imajı yaratabilmeleri için sadece özel koleksiyonlan satan kuyumculara dağıtılacak.. Amerikalılann lüks saatleri alırken yerli markalan tercih edip etmeyecekleri bilinmiyor. Ancak farklı dizaynlanyla göze çarpan saatlerin ilk hafta satışlanna bakılırsa, Fossil firması 1999 yıh için hedeflediğı 300 milyon dolarlık ciroya ulaşacağa benziyor. Saat üreten diğer Amerikan firmalannın da aynı politikayı izleyerek. lüks saat üretimine geçmeleri ve Isviçre patentini kırmalan bekleniyor. Sektördeki bunalımdan kurtulmanın yollan aranıyor Turizmcinin umudu casino BÜLENT ECEVİT Gizem doluyaşam ABD'li ünlü sinema oyuncusu Meg Ryan, bulabildigi her firsatta yönetmen eşi Dennis Quaid ve 6 yaşındaki oğlu>la birlikte Montana'daki çiftliğine kaçıyor. 37 yaşındaki oyuncıı. oynayacagı rollere büyük bir özenle hazırianıyor. \Ieg Rvan'a üç filmde eşlik etmiş olan cnuncu Tom Hanks, Meg Ryan'ın gerçek yaşamının gizem dolu olduğunu söyliiyor. Disney ürünlerini taklit edenler başan sağlayamıyor Dünyayı çizgî fîlmler sardı Çeviri Servisi - Hiçbir dönemde bu- gün olduğu kadar çokçizgifılmçalış- ması yapılmadı ve sinemalann sonba- har kış sezonlannda bu sıklıkta gösteri- me gırmediler. Yeni teknikler, ye- ni Fıkuier ve bilgisa- yann yardımıyla çız- gi film piyasasında ciddi birpatlama ya- şanıyor. WaK Disney 50 yılhk tekelden milyarlarca dolar ka- zandığı halde, Spi- elberg'in Dream- work adlı firmasının son yı1larda gösterdiği başanlara (Mısır Prensi, Antz) bakılırsa, çizgi film piyasasın- daki tekelin kınldığı görülüyor. Büyülii Kılıç ve Anastasia gibi 20th Centurj' Fox ve Warner firma- lannın 1998 yılında çektiğı filmle- rin beklenen gişe hasılatmı getireme- meleri ise, bu fîlmlerde Disney ürün- lerinin taklit edilmesine bağlanıyor. En çok hasılat yapanlar a^îlatı milyon $) Ürünler özgünleştikçe ve geçmişin bağlanndan kurtuldukça. başanlan da artıyor Anımasyon sineması ol- dukça pahalı bir uğraş. Bir dakika- lık çizgi filmin maliyeti yaklaşık 100 bin mark ve bu rakam ıçine bil- gisayar çalışmalan dahil değil. Bu nedenle yapımcılar. büyük film şirketleriyle ortak olmak zorunda kalıyorlar. Günümüz çizgi fılmleri büyük oranda bılgisayar- ların yardımıyla oluşturuisalar da. karakterleri ilk kâ- ğıda döken insan eli ve kara kalem oluyor. Karakter kesinbirşekildeor- taya çıkmadan. bil- gisayarlann devre- ye girmesi müm- kün değil. Bu aşa- madan sonra iki yol ızlenebılıyor. Bun- lardan ilki gelenek- sel anımasyon yön- temleri.ikincisiise bilgisayar. Bilgisayaranimasyonla- nnda figürlenn modelleri yapılıyor ve ardından bilgısayarda taranıyor. 1998 yılının en başanlı çizgi fıl- mi 'Mısır Prensi'nin karakterleri el- de çizilmiş. Dakikada 24 kare resim ve onla- nn geri planlan için karakter çızer- leri yanı sıra, onlarcakişilık bir ekip de kâğıt ve kalemle çalışmış. ANTALYA-Turizmcıier, sektörde- ki krizi aşabilmek için Talih Oyunla- nSalonlan'nın (casino) yenidenaçıl- masına umut bağladı. Akdeniz Turis- tik Otelcıler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB), casıno'larla ilgili hazırla- dıklan raporlan Tunzm ve Maliye ba- kanlıklan ile Cumhurbaşkanı Süley- man Demirelc gönderdi. Turizm Ba- kanlığı tarafından Talih Oy'unlan Sa- lonlan'nın açılması için bir yasa tas- lağı hazırlandığı, ancak he- nüz Bakanlar K.urulu"na ile- tilmediği öğrenıldi. Turizmde yaşanan krizın ardından kepenklenn birer birer kapanmaya başladığı- nı söyleyen Akdeniz Turis- tik Otelciler Birliği (AK- TOB) sözcüsü Turgay Alp. Rusya'daki enflasyonun. ba- vul ticaretinde düşüşe ne- den olduğunu, bu nedenle de Antalya ve 1stanbul'a gelen Rus turist sayısının azaldı- ğını belirtti. Alp. krizden en az şekilde etkilenmek için alışverişlerin rubleyle ya- pılması gerektığini savuna- rak şu görüşlen kaydetti: "Merkez Bankası ruble- yi Rusy a ile yapüan ticaret- te kullanabilir. Bu birinci şık. Antalya bölgesindeki kri- zi önlemek için gerek Rus, ge- rekse sayüan yıllık 300 bin dolay ında olan İsrailli turist- lerin Türkiye'ye gelmeleri, talih oyunlan salonlannın tekrar y abancılara açılma- sıy la sağlanabilir. Bu. bizim yaptığunız incelemelere gö- re tek yol." Talih Oyunlan Salonla- n'nın ilk etapta yabancıla- ra açılması gerektiğine işa- e-posta ret eden Turgay Alp. "AKTOB olarak bu konuda bir rapor hazırladık ve ca- sino'lann getirecekJeri vegötürecekle- rini bir dosya halinde Turizm ve Ma- liye bakanlıklan ile Sayın Cumhur- başkamna fJÖnderdik" diye konuştu. Tunzm Bakanlığı'nm casino'larla il- gili bir yasa tasansı hazırladığını öğ- rendiklerini de belirten Turgay Alp, sözlerini şöyle sürdürdü: "Turizm Bakanlığı'nca hazırlanan yasa tasansı Bakanlar Kurulu'nda si- yasi oluşumun iradesini beklemekte- : tan Cd prizma. net tr dir. Bu taslağın yeni kurulacak hükü- mete bırakılmaması gerekiyor. Çünkii esnaf çok zor durumda ve kepenk ka- parmaya başladı. Ne bir taze para akı- şı var ne de bir tek müşteri, turist var. Türkiye Cumhuriyeti devleti en kısa sürede karar vermeli.*' Casıno'lar kapandıktan sonra Tu- rizm Yatınm Danışmanltğı'na başta- yan Clup Casino Sera'nın eski genel müdürü Fırat Tuna. yatmmcının ve devletın içine sinecek şekilde casi- no'lann tekrar açılması gerektığini sa- vundu. Tuna, casino'larm kendi pasta paylannı kendi- lerinin yarartığının. var olan pastadan pay almadıklannın da ıspatlandığını vurgulaya- rak turizmdeki kriz nedeniy- le sadece kendilerinin port- föyünde 10 tane 3 yıldızlı otel. 2 tane 4 yıldızlı otel ve 5 tane de 5 yıldızlı otefin sa- tılık olduğunu belirtti. Bünyesınde casino'su bu- lunan Falez Hotel'ın genel müdürü Mahmut Veziroğlu ise casıno'lann tekrar açıl- ması ile krizegiren ve 1999da daha da kötü olacağı şim- diden görülen turizm sek- törüne bir can suyu \enleceğini kaydetti. Veziroğ- lu şu görüşlen ıletti: "Ekonomideki genel kriz nedeniyle turizmciler geçen yıldan bu yana işçi çıkardık- lan gibi canlı tatil sezonunda da işçi almadılar. Talih Oy un- lan Salonlan tekrar açılırsa ve bunun da şartlan casino'su bulunan tesisierle görüşülerek bir orta yol sağlanırsa turiz- mi krizli yıllardan kurtarmış oluruz. Aynca bölgedeki bir- çok esnaf ile turizmin yan sanayisinin de zarar görmesi önlenir." MESELA DEDIK ERDAL ATABEK 7eni yıla hükümet ohnadan gir- dik. Başbakan adayı, partileri turlayıp görüşlerini alıyor. Bakan- lar da gidici olduklannt bildikle- rinden pek ortada görünmüyorlar. Ortalığa bir sakinhk geldi. Hoş, te- levizyonlar gene haberlerinin üçte birini bu işe ayinyorlar ama onun da pek zaran olmuyor. Günlük iş- ler pek güzel yürüyor, ortahkta bir ferahlık bile seziliyor. Yani, biraz tu- haf kaçacak ama, acaba biraz da "hükümetsiz denesek" nasıl olur dıyoruz? Nasıl olsa babamız başımızda... A Ilahuzunömürversin. Babamız J~l başımızda. Artık yıllann dene- yimini kazandı. Hükümet dediğinin türlü çeşitlisini kurdu bozdu, kur- du bozdu. Bilse bilse o bilir. Biz ge- ne babamızı dinlesek de onu halkın oyu ile seçiversek. O da memleke- ti en güzel kimin idare edeceğini el- bete bilir. tutar onu seçiverir. O da içeriden dışandan, dememiz o ki Meclis'in içinden ve de dışından en uygun kişileri bakan yapıverir. Gürültü patırdı olmadan, aldmdı verdindi kavgası yaşanmadan "hfl- kûmet" de oluverir. Babamıza bu işi havale etsek de biraz da başımı- zı dinlesek Anayasayı da öyle ya- pıverseler. Başkan babamızla baş- bakan abimiz el ele verseler, mem- leketi bir güzel nasıl biliyorlarsa öyle yapsalar, kimin ne diyeceği olabilir. Babamızla abimiz bu işle- Hukumetsiz de oluyor gibi... rin en güzelini bilir. Ablayla eniş- te biraz kenarda dursunlar. zira epey- ce gürültü patırdı kopardılar. Abla- mızm da maşallahı var ama pek gösterişli olduğundan nazardeğiyor. Eniştenın de pek bayram falan din- lediği yok, yakaladığını öpüp duru- yor. Varsın biraz da böyle olsun. Hükümetsiz oluyor gibi. İşler nasılsa yürüyor... 7ani öyle pek can sıkıcı şeyler yok. Herkes kendi işini yürü- tüyor. Parası olan bildiğini yapıyor. olmayan da duruma alışıyor. Zaten büyüklerimiz de ne yapacak, varsa var. yoksa yok. Van yok edemez- sin, yoku da var edemezsin. Biraz kredi işleri falan olursa onu da na- sıl olsa bu işleri bilenler ayarlıyor. thale neyim olursa ona da Alaettin abi bakıyor. Önümüz bayram, Mah- mutpaşa, Eşrefpaşa biraz kıpırdar. Alan alacağını biliyor. veren \ere- ceğini biliyor. Kimseleri de bakan yapıp üzme- ye gerek yok. Sonra bakıyorsun, birisi bakan oluyor, eşi yakınıyor. cocuklan bu- rul uyor," Babamız e% e gelmiyor, ge- cesi gündüzü belli değil, > üzünü gö- remiyoruz" falan diyorlar. Şimdi durup dururken böyle de- ğerli büyüklerimızin aile saadetine engel olmanın da kime yaran var? Belki de babamız istediklerini ba- kan yaparken bunlan hesaba katar. Bakanlann gündüz çalışmasını ka- rarlaştınr da geceleri çalışmak için "nöbetçi bakan" atayıvenr. Bu gececılerı de bekârlardan se- çerlerse ailelerin şikâyetleri önlen- miş olur. Işler nasılsa yürüyor. Va- tandaş hayatını nasıl kolaylaştıraca- ğını biliyor. Çok tasa etmemek ge- rek, galiba hükümetsiz de oluyor. Nasılsa değişen bir sey yok... C*ımdı yeni yıla girdik mesela. Y Vatandaşumudunu Milli Pıyan- go'ya bağlamış durumda. Kim hü- kümet kursa bu durum değişecek mi? Fasulyeden pirince. otobüs bi- letlerinden patiskaya kadar her şe- ye düzenlı zam geliyor. Hükümet de- ğiştnce bu zamlar duracak mı? Ya- ni, nasılsa değişen bir şey yok. Böy- le böyle alışıp gidiyoruz. Bülent Bey abimiz lcuramadı. görev i ba- bamıza geri verdi. Yalım Bey abi- miz de azimli azimli dolaşıyor. Şim- di kursa da kurmasa da durumu iyi görünüyor. Başbakan olur mu olur. Hiçbir »•şeyi de eksik değil. Ama kuramaz- sa da durumu pekala idare eder. Böyle böyle bir iki yıl idare etsek 2000'i de geçeriz. Arada IMF ge- lir gider. Avrupa işleri de kimi zaman iyi olur, kimi zaman biraz kötüler. Kom- şularla falan durumumuz da pek değişmez. Nasılsa hükümet de ol- sa soracak soruşturacak, ona göre bir yol tutacak. Bize sorarsanız pek şikâyetimiz yok. Hatta ortalığm sakin gidişin- den biraz rahat ettiğimiz bile söy- lenebilir. Eh, böyle bir iki aday da- ha oraya buraya turlarsa görülecek ki hükümetsiz de işler yürüyüp gi- diyor. Daha iyi oluyor demek yanlıştır. Hükümetsiz memleket olmaz. Ama babamız başımızda kaldıkça soru- numuz olmaz. Bize düşen de işimi- ze gücümüze bakmak, onu bunu kendimizedertetmemektir. İyi yıl- lar olsun sevgili vatandasjanmız, iyi yıllar olsun.