Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 ŞUBAT 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Deniz otobüsüne
yüzdeSOzam
• tstanbul Haber Servisi -
Istanbul Deniz Otobüsleri
tşletmesi'nden yapılan yazılı
açıklamada, taşıma
ücretlerinin yüzde 50
zamlandığı belirtildi.
Bostancı'dan Bakırköy.
Karaköy, Yenikapı, Kabataş
ve Kadıköy'den yapılan
seferlerle Eminönü-Adalar ve
Kabataş-Adalar seferlerinin
jeton fiyatlan 400 bin liradan
600 bin liraya yükseltildi.
Kartal-Yalova arasında 500
bin lira olan jeton ücreti 750
bin liraya, Bostancı-Yalova
hattı 600 bin liradan l milyon
liraya, Kabataş-Yalova arası
750 bin liradan l milyon 200
liraya yükseltilirken
Yenikapı-Yalova arasında
çalışan feribotlarda 500 bin
lira olan yolcu ücreti de 750
bin lira oldu.
Kılık kıyafet
genelgesi
• ANKARA (AA) - Kamu
personelinin kılık kıyafeti
konusunda bir genelge
yayımlayan Başbakan Mesut
Yümaz, kamu kurum ve
kuruluşlannda çalışan
personelin kılık kıyafetlerinin
yöneticiler tarafından sürekli
kontrol edilmesini,
yönetmeliğe aykınlığı tespit
edilenler hakkında gerekli
cezai müeyyidelerin
uygulanmasını istedi.
Başbakan Yılmaz, "Aksine
davranışlan tespit edilenler
hakkında gerekli cezai
müeyyidelerin
uygulanmasını, söz konusu
yönetmelikte belirtilen usul
ve esaslara titizlikJe uyulması
hususunda her kademedeki
yöneticiler ile bütün kamu
personelinin hassasiyet
göstermelerini önemle rica
edenm'" dedi.
SİFten OKSA'ya
destek
• İstanbul Haber Servfai-
Sosyalist tktidar Partisi
İstanbul ll Örgürü'nce dün
yapılan yazılı açıklamada,
Tuzla Organize Sanayi
Bölgesi'nde sürmekte olan
OKSA direnişine dün
jandarma tarafından baskın
düzenlendiği belirtildi.
Açıklamada, "Saldınyı
şiddetle kınıyoruz. OKSA
işçilerinin mücadelesinin
yanında olduğumuzu
bildiririz" denildi.
davası
• ANKARA (AA) - Ankara
Valiliğı'nin suç duyurusu
üzerine, Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca açılan
davada, tnsan Haklan
Derneği'nin(lHD)
tüzüğünün 5. maddesinde yer
alan bir hükmün anayasaya
aykın olduğu gerekçesiyle
derneğin feshi isteniyor.
Ankara 13. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde görülen
davanın dünkü duruşmasında
mahkeme hâkimi,
davalılardan birine tebligat
yapılamadığının anlaşıldığmı
belirterek. bunun sağlanması
amacıyla duruşmayı erteledi.
Polislephı davası
• İstanbul Haber Servisi -
Görevli olmadıklan halde
kimlik kontrolü yapmak için
durduklan 5 kışiden tehditle
para aldtklan, 2 kışiden de
almaya teşebbüs ettikleri öne
sürülen 3 polisin, 14 yıldan
az olmamak üzere ağır hapis
cezasıyla yargılanmalanna
tstanbul 5. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde devam
edildı. Sanıklann tutukluluk
halinin devamına karar veren
mahkeme heyeti, tanıklann
dinlenmesi amacıyla
duruşmayı erteledi.
T>
^>l fj* TBMMİnsan Haklan lnceleme Komisyonu, Batman daki
\M.& iddialarla ilgili idari ve adli soruşturma açümasını istedi
yürüleıılere suç duyurusu
Vtayın
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB-
MM Insan Haklannı lnceleme Komisyo-
nu, Batman'da bir grup yurttaşın askerler
tarafından mayınlı birtarlada yürütüldüğü-
ne ilişkin iddialarla ilgili alt komisyon ra-
ponınu kabul ederek olayla ilgili adli ve
idari soruşturma başlatılmasını kararlaş-
tırdı. Bazı millctvckilleri, "devlet suç işle-
mez" yaklaşımıyla olaylann örtbas edile-
meyeceğini, parlamentonun, şikâyetler ko-
nusunda bir şey yapamadığı için zavallı
konuma düştüğünü belirttiler.
TBMM Insan Haklan-
nı lnceleme Komisyo-
nu'nun dünkü toplanh-
sında, öncelikle Türk
azınlığa karşı yapılan
baskılarla ilgili gözlem-
ler yapmak üzere Batı
Trakya'ya gönderilecek
heyet belirlendi. Toplan-
tıda daha sonra, Şubat
1997'de Batman'ın Sa-
son ilçesinde bazı köylü-
lerin askerler tarafından
mayınlı bir tarlada yürü-
meye zorlandıklanna
ilişkin inceleme yapan alt
komisyonun raporu ele
alındı. Alt komisyon üye-
si Batman Milletvekili
Musa Okçu. rapor hak-
kında özet bilgi verdi.
Vali, kaymakam ve iljan-
darma alay komutanının
olayı tümüyle reddettiği-
ni belirten Okçu, görüş-
tükleri tüm yurttaşlann-
sa skandalı doğrulayarak aralannda lise
öğrencileri ve 70 yaşındaki insanlann da
bulunduğu 25-30 kişinin zorla mayınlı bir
tarlaya götürülerek tehditle, hakaretle yü-
rütüldügünü anlattı. Okçu. Vali SaHh Şar-
man'in, "bitineflyöntemlerinötesinde'' ve
"gerekli şekilde" bölgedeki yurttaşlann
maymlar konusunda uyanldıklannı söyle-
mesine de dikkat çekti. Okçu, valinin bu
sözlerinde hukuk dışı yollann ve bir tür
baskı uygulandığının anlaşılması gerekti-
ğini de söyledi. Komisyonun. bilgisine
başvurmak üzere davet ettiği Jandarma
Genel Komutanlığı tnsan Haklarnı Şube-
si Müdürü Yarbay Kemal Alataş ise böyle
bir olayın söz konusu olmadığını ve bu ne-
denle de herhangi bir soruşturma yapılma-
dığını söylemekle yerindi.
ANAP'lı Adil Aşinm'ın, köylülerin kay-
makama sözlü olarak şikâyette bulunma-
lanna karşm savcılığa ve adli mercilere
suç duyurusunda bulunmamalanna tepki
gösterirken TBMM 'nin de bu gibi durum-
larda sonuç alamayarak zavallı dunıma
S a n a y i B a k a n ı Y a l ı m E r e z b ü r o k r a s i y i e l e s t i r d i
4
Bu sistem değişmelF
CEMİLCİĞERİM
SAMSUN-Sanayi ve Ticaret Baka-
nı YakmErez, Türkiye'de bürokrasinın
gutlağına kadar siyasete bulaşmasın-
dan yakınarak. "Arok kitie drgütteri
ülkenin geleceğt, demokratik haklann
müdafaa» konusunda işbirnği yap-
mak zorundadır. Buadan sonraki mü-
cadelemdemokratikhak arama hare-
ketine öncülük etmektir* dedi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım
Erez. Samsun Ticaret ve Sanayi Oda-
sı'nda düzenlenen toplantıda. "Mü-
kemmeniğe Doğnı Yokuluk: Toplam
Kaüte Yönetim Sistemi" programını
açıkladı. Toplantıya TOBB Başkaru
Fuat Miras ve TESK Başkanı Derviş
Günday da katıldı. Bakan Erez yapti-
ğı konuşmada, Türkiye'ninen kısa sü-
reçte sistem degişikliğine gitmesi ge-
rektiğini belirterek şunlan söyledi:
"Türkiye bir cennettir ama iieri gft-
miyor. Nedenini siyasetçi olarak ben
söyleyeyim. Türkiye'deki sorunlann
nedeıtiekonorıükâeğtlsiyasidtr.Bun-
dasiyasetçinmdesuçuvok.Çüııkü,sJ-
yasetçiyi de bu noktaya sistem getir-
miştir. O oedeırie bu sistem mutiaka
değişmeödir. Bu da ancak dbiriği Ue
mürnkün olur.
Erez, "Baba" olarak adlandınlan
devletin, salt otoriteyi temsil eden bir
baba olmaktan çıkıp sevgi ve hoşgö-
rünün sistemi olan *ana* haline gel-
mesi gerektiği görüşünü de savundu.
düştügünü söylemesi tartışmaya yol açtı.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı ve ko-
misyon üyesi YaşarOkuyan, Meclis'in za-
vallı olmadığını, yurttaşlann uğradığı kö-
tü muamele ve haksızhk iddialanyla ilgi-
li inceleme ve araştırma yaparak konunun
yargıya ulaştınlacağını söyledi. ANAP'lı
lbrahim Çebi'nin, bazı kesimlerin devleti
yıpratmaya çalışhğını belirterek "Devlet
suç işlemez demesi de yeni bir tartışmaya
yol açtı. CHP'li Sabri Ergül, cumhurbaş-
kanının, başbakanın, valinin, askerin, sıra-
dan yurttaşın da suç işleye-
bileceğini; demokratik, çağ-
daş hukuk devletlerinde bu
durumu yargı mekanizması-
nın çözüme kavuşturacağını
anlattı.
Okuyan ise "Eğer devlet
suç işlemez mantiğryla ba-
karsak valinin, kaymakamııı
beyanım kesin doğnı kabul
edeceksek, o zaman bu ko-
misyonu niye kurduk. Ko-
misyon olarak bir kez daha
kendi aramızda bir değerlen-
dirmeyapmamız ve yöntem,
üslup ve görevimizin ne ol-
duğûnu konuşmamız gere-
kh-" dedi.
Toplantıda aynca, kadın
ve sübyan koguşlanna önce-
lik verilmek ve cezaevlerin-
de inceleme yapmak üzere
alt komisyonlar oluşturul-
ması konusunda komisyon
başkanhk divanma yetki
verilmesi benimsendi.
CHP lideri Baykal
'Yılmaz'ın
zaıııaıu
kalmadı'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal: enf-
lasyon, vergi reformu tasansı, Susurluk,
TEKEL'inözelleşnnlmesi ve tstanbul'da-
ki yeni turizm alanlan konulannda hükü-
mete sert eleştıriler yöneltirken,"Başba-
kan etini çabuk tutsun, fada zamanı kal-
madı. Bu gidişie, iktidan kendi kendisine
harametmişolacak" uyansındabulundu.
Hükümeti "enflasyon korkağu kaçağT ı-
lan eden Baykal. "Bu hükümetgeçnor. A-
ma pek çok yerde delip geeiyor, yakıp >>
kıp geçiyor. Zarar verme potansiyeli yi-
rar vcrme potansiyelinin üstüne çıkma\a
başladL Hükümet derlenip toparlanma-
h" dedi. Baykal, partisinin dünkü grup
toplantısında tstanbul'da 5 bölgenin tu-
rizm alanı ilan edilmesini elestirdi. "Bu
karariann Türk turizmine bir hız kazan-
dıracagı sö\ lenemez. Ancak bu karariar-
dan dola\ı Istanbul'da bir kısırn insan ola-
ğanüstü kazanç ekie edecek" dıven Bav-
kal, karara karşı sonuna dek mücadele
edeceklenni bildirdi. Baykal, "Böyle kap-
kaç karariardan arok rahatsızhk du> uyo-
ruz. ÖnceTEKEUsonra buola> CHP
1
yi
ciddi olarak tedirgin etti. Hükümeti uya-
nyoruz'" dedi. Baykal, tstanbul Milletve-
kili Ahmet Güryüz Ketenci'nin yeni tu-
rizm alanlan konusunda Danıştay'da da-
va açacağını da söyledi. Baykal, istekle-
rini şöyle sıraladı:
1. Vergi tarifelen ücretliler için genel
tarifeden farklı olmalı. Ücretlilerin vergi
tarifesi daha yumuşak bir yükseliş göster-
melidir.
2. Ücretlilerin ücret dışı gelirleriyle
ücret gelirleri birleştirilerek değerlendi-
rilmemeli. Birleştirme istisnası getirilme-
li.
3. Eğitim, sağhk harcamalan ile özel
sosyal güvenlik primleri için yapılan öde-
meleri vergiden düşme imkânı getirilme-
li.
4. Rant gelirleri ciddi biçimde vergi-
lendirilmeli.
5. Kurumlar vergisinde toplumsal
önem taşıyan muafiyetler kaldınlmama-
Öğrencilerden bilet atntama eylemi
İstanbul Üniversite Oğrenci Koordinasyonu üyesi
yaldaşık yûz kişilik bir grup, İstanbul Büvükşehir
Beledivesi'nin önünde bir gösteri düzenleverek
İETT yoku taşıma ücretlerine yapılan zamnu
protesto etti Oğrenciler, "Zamlara boyun
ş ğ yazılı pankart açarak zam furyasuun
sona ermesini istediler. Zamlann geri ahaoıası
konusunda İstanbul BOvflkşe
Başkanı Tayyip Erdoğan'la gönişmek isteyen 3
kişilik öğrenci heyetinin, rande\ u almadıklan
gerekçesiyle istekleri kabul edilmedi. Toplu olarak
Haşim lşcan Gecidi'ndeki İETT otobüs durağına
yürüdü. Çevik kiıvvet polislerinin kontrolü ı
topiu olarak otobüslere binen öğrencilerjj
atmama" eylemi yap
(Fotoğraf: ÂLPEF
RP Cenel Başkanı Necmettin Erbakan. hükümetin uygulamalannı elestirdi
'Türkiye parti mezarbgı'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ka-
patılan RP'nin Genel Başkanı Necmet-
tin Erbakan. Türkiye'de gerçek anlanı-
dabir demokrasi yerine "çeyrekdemok-
rasi" bulunduğunu savunarak "Şimdi
çeyrek demokrasiden faşizme geçmek is-
tiyoriar. Türkiye'nin parti celladı, parti
mezarlığı durumıına getirilmesinden
kimse bir şey eldeedemez, Türkiye'de ya-
pdan mücadele demokrasi mi, faşizm mi
mücadelesidir. Bunu bütün dünya bili-
yor" dedi.
Anayasaya göre gerekçeli karann ya-
yımlanmasıyla birlikte 5 yıl siyaset ya-
sağıyla karşı karşıya kalacak olan Erba-
kan, kendisinin ve kararda adlan geçen
diğermilletvekillerinin üyeliklerinin so-
na ermesi için TBMM Genel Kurulu'nda
oylama gerektiğini öne sürdü. Erbakan,
grup toplantısında yaptığı konuşmada,
hükümetin uygulamalannı eleştirirken
Başbakan Mesut Yümaz'ı hedef alarak
"Başbakan, çıkmış, tngiliz şövalyelerinin
demirden maskesi gibi bir maske takarak
sert bir ifade\ le enflasyonun indirilmesi-
nin mümkün olmadığını söyiüyor. Bu na-
sıl mantık. bu nasıl tiyatro" diye konuş-
tu. Uygulanan ekonomi politikası nede-
niyle hükümet ortağı DTP'nin de rahat-
sız olduğunu savunan Erbakan, RP'nin
kapatılması konusuna da deginerek
"Türkiye'nin en büyük partisinin kapa-
tılması düny'ayı ayağa kâldırmıştır. Irak
sonınuna, pahalıhğa dalarak bu konu göz
ardı edilemez'" dedi.
Erbakan, RP grup toplantısının bası-
na kapalı bölümünde milletvekillerine
moral vermeye çalıştı.
Daha önce anayasanın 69. maddesin-
deki, "Bir siyasi partinin kapablmasına
beyan ve faaİryerJeriyle sebep olan kuru-
culan dahil üyeleri, Anay-asa Mahkeme-
si'nin temdli kapatmaya ilişkin kesin ka-
rannm Resmi Gazete'de gerekçeli olarak
vayımlanmasından başlayarak beş yıl sü-
reyle bir başka partinin kurucusu, üyesi,
deneticisi olamazlar" hükmünü gerekçe
göstererek yapılacak ılk seçimde bağım-
sız olarak parlamentoya girebilecegini
savunan Erbakan, dün de milletvekil-
liğinin düşmeyeceğini öne sürdü.
ÜZ YAZI/ ORHAN BlRGtT
Amerika'nın Irak politikası, Türkiye'de-
ki biiyüklü küçüklü sol partilen yanıba-
şımızdaki savaş tehlikesi karşısında ay-
nı söylemlerde birleştirdi. DSP'den
ÖDP'ye, İP'den SlP'e kadar, hepsi sa-
vaş karşıtı tavır koyuyor. Dün CHP'nin
sessizliğı karşısında Baykal ın ne dü-
şündüğünü sormuştum. O da partisinin
grup toplantısında sessizliğini noktaladı.
Hükümete bu konuda sert eleştınler yö-
neitti. Başbakanı ve hele hele Ecevit'i
suçlayan kimi sözler söyledi. Ama he-
men yanıbaşımızda kımi yazarlanmızın
uykulannın kaçması pahasına beklediği
savaş tehlikesi için hiç değilse şunlan
söyledi:
"Birinci tercihimizsayaşın olmaması-
dır. Savaş olacaksa bizim kanşmama-
mızdır." Bakalım, CHP lideri de bu yazar-
lann bilgisayarlanndaki "Saddamcılar"
arasındaki yerini alacak mı?
Bu suçlamalann en hızlısını yapanlar-
dan Seygili Hasan Cemal, Birleşmiş
Milletler'in kararlannı uygulamasını ko-
laylaştırmak için Irak liderinin onurunun
kurtarılmasına planak tanınmasını öner-
diği için Ecevit'i, bir diktatörün sözcütü-
ğüne soyunmakla suçluyordu.
Bitmedi. Hasan'agöreadı "Demokra-
Asıl Saddamcılar!..tik Sol olan birparti"ye yakışmayan bir
davranıştı, Irak'ın eli kanlı liderine onu-
runu koruyacak türden bir geri çekiliş
olanağı tanımak.
Oysa, bu yazıya başlarken de belirtti-
ğim gibi, küçügünden büyüğünetüm sol
partiler, kapımızda bir savaş tehlıkesinın
başgöstermesini istemiyor. Bu amaçla
demeçler yermekle yetinmeyip, SİP gi-
bi, İP gibi, ÖDP gibi yürüyüşler düzenle-
yenler bile var.
Şimdi tüm bunlara ve o arada DSP ve
CHP'ye de bir Baasçı liderin devrilmejsi-
ne yol açabilecek savaşı öyle ya da böy-
le önlemenın yöntemlerini aradıklan için,
Saddamcı damgası vurrnak insafa stğı-
yor mu?
Artık tüm dünya kamuoyu biliyor ki
VVashington'un Körfez için hazırladığı
resmi politikası, ne olursa olsun bir as-
keri harekâtın gerçekleştirilmesidir.
ABD'Iİ yetkililer bu amaçla ülke ülke do-
laşmakta ve binlerce Amerikalı asker,
bölgeye gönderilmektedir.
Türkiye'nin bu savaşa girmesini iste-
memekle kalmayan; böyle bir savaşın
engellenmesini isteyenlerin büyük bir
çoğunluğu, bu işteklerini aynca Irak'ın
toprak bütünlüğünün bozulması kaygı-
larına dayandırıyor. Böyle bir kaygıyı,
Amerika'nın Ankara Büyükelçisi'nin de-
meci tam olarak giderebilecek midir?
Savaşlar, bilinır kı başlatanların ısten-
celeri içinde gelişse de; mutlaka o irade-
nin planladığı btçimde bitmez. Kaldı ki
Amerika kamuoyu Irak'ta bağımsız bir
Kürt devleti için koşullanan birçok "tink-
tank"çn\n etkısi altındadır ve resmi ABD
politikasının bir Irak harekâtı sonrasında
nelen içerdiğinı de en yetkili temsilciler
bile "bilmiyoruz" sözcüğü ile açıklamak-
tadıriar.
Dünkü Hürriyet, ingiltere Dışişleri Ba-
kanı Cook'un "Irak'ta bir boşluğun or-
taya gkmasınt memnunıyetie karşılanz.
Irak'ın parçalanmasına yol açacak so-
nuçlar ortaya çıkabilir" diyen demecini
aktanyordu. Amerika'nın Körfez harekâ-
tındaki en sadık müttefikinin bu demeci
ile Alman Cumhurbaşkanı ve Başbaka-
nı'nın sözlerini yan yana koyarsanız,
Amerikalılann Ankara Büyükelçisi aracı-
lığı ile yaptıklan açıklamadan tatmin ola-
btlir misıniz?
Bir de dört tarafı kapalı; htçbir limanı
bulunmayan bir devletin işe yaramaya-
cağını söyleyerek, parçalanmış Irak'taki
olası doğumlar için güvence vermek is-
teyenler var.
Öyle bir parçalanmış Irak'ta kurulacak
bir Kürt devletinin ilk amacı, "bize bir
pencerelikdeniz" seslenişi içinde Isken-
derun'u hedef almak olmayacak mıdır?
Yöredeki PKK'lilerin orada ne aradığını
bilmeyenler içinde emekli bazı askefîe-
rin de ısımlerine rastlanması, doğrusu
gerçekten şaşırtıcıdır.
Enis Berberoğlu, dünkü Hürriyet'te,
VVashıngton Post'ta yayımlanan bir ya-
zısı ile ünlü Richard Perte'nın beş mad-
dede topladtğı Irak planını nakledıyordu
Neresinden okursanız okuyun, bu yazı I-
rak'ta bir iç savaşın da önde gelen bazı
ABD'lilerin çantalannda olduğunu söy-
iüyor. Üstelik böyle bir savaşın ABD ta-
rafından açıktan desteklenmesi de plan-
lanmış.
Böyle bir iç savaşın Türkiye'yi nasıl il-
gılendireceğı ve önünde sonunda silah-
lı kuvvetlerimizin Irak'ta konuşlanması-
na yol açacağını söylemek, müneccim-
lik değildir.
Bir savaş tehlıkesinin Irak halkını "eli
kanlı diktatörleh'nin etrafında nasıl top-
ladığını ve nasıl kenetlemekte olduğu-
nu, bizim gazeteterimizin Bağdat'a gön-
derdiği arkadaşlann yazılanndan oku-
yoruz. Televizyonlardaki haberierde iz-
liyoruz.
ABD bıraksaydı, Saddam çoktan Irak
halkınn nefret bloku ile karşı karşıya ka-
lırdı. Ama öyle anlaşılıyor ki ülkelenne
yöneltilen böyle bir savaş tehlikesi, Irak
halkının gözü önünde Saddam'ı yeniden
kurtancı yapacak biçimde ters tepiyor.
Kaç yıldır süren ambargonun en baş-
ta ilaçsız ve gıdasız bıraktığı Irak halkı,
baştan aşağı Batı düşmanlığına yöneli-
yor.
Bu düşmanlığı daha da bileyecek ye-
ni oluşumlann âdına ne zamandır "Sad-
damcılık" diyonar.
Haydi, yaşamı Arabistan çöllerindeki
savaşlarda tükenmiş olan Bahriye Nazı-
n Cemal Paşa'nın torunu Sevgili Ha-
san'ı bir ölçüde anlayışla karşılayalım.
Ya ötekiler? Yaonlar... Hele onlar.
POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Hoca-Papa...
Fethullah Gülen kimdir?
Erzurumlu emekli bir vaizdir.
Yaklaşık 30 yıl önce Izmir'in Kestane Pazan'nda
karargâh kuran Gülen, bugünlere kolay gelmemiştir.
1970'li yıllarda 9-10 yaşlannda olanlar şimdilerde
40 yaşına merdiven dayamışlardır.
Fethullah Gülen o yıllar Adalet Partisi'nin kanatla-
n altındaydı, 1980 sonrası ANAP'ın, dolayısıyla Tur-
gut Özal'ın 'himayesi'ne girdi.
Isterseniz 12 Eylül 1980 darbesine dönelim...
Türkiye'yi kana bulayan terör, 12 Eylül 1980 saba-
hı durdu.
Cunta lideri Kenan Evren artık işbaşındaydı. Ay-
dınlar, yazarlar, bilim adamları, sanatçılar, sendikacı-
lar, öğretmenler, işçiler, oğrenciler bir bir tutuklanma-
ya başlandı.
Siyasi partiler kapatıldı; Mustafa Kemal Ata-
türk'ün kurduğu Türk Dil Kurumu'nun, Türk Tarih
Kurumu'nun kapısına kilit vuruldu; DlSK'in çalışma-
lan durduruldu, malvarlığına el konuldu.
Burada kapanmayan, mallanna el konulmayan ku-
ruluşlar, tarikatlanndı. Onlann kıllanna bile dokunul-
madı.
Fethullah Gülen, o tarihte aranıyor, ama yakalan-
mıyordu. Sonradan yakalandı... Izmir Emniyetı Tur-
gut Özal'ın isteğiyle serbest bıraktı.
1982 Anayasa yoklaması öncesi, dönemin cunta
liderieri, kimi albaylan devreye sokup pazarlık yapt-
lar...
Dediler ki:
"Fethullah Hoca, anayasayı oylama öncesi 'evet'
kampanyasına katılsın, ona dokunmayın..."
Turgut Özal da devredeydi.
Hoca'dan yanıt geldi:
"Anayasa'ya evet kampanyasına katılacağım..."
Fethullah Gülen ve çevresi, bu yüzden Nurculann
Yeni Asya kolundan koptu, Mehmet KuHular'ia iliş-
kilerini kesti.
• • •
Fethullah Gülen ve arkadaşlannın 'ekonomik güç'
olmalan 1983-1991 yıllan arasındadır. ANAP'ı ve Tur-
gut Özal'ı yanlanna alan Fethullahçılar bu dönemde
köşeyi dönmüşlerdir.
1985'li yıllar, Türkiye'de 'hayaliihracatın' en yoğun
otduğu dönemdir...
Fethullahçılar bu yıllarda askeri liselerde, astsubay
okullannda, polis kolejlen ve polis akademilerinde
hızla örgütJenmeye başladılar.
Ilk bombalan 1986-1987'de patladı:
"Fethullahçılar askeri okullarda örgütleniyoriar!.."
oğrenciler yakalandılar, Fethullahçı vakıf yönetici-
leri DGM'ye gönderildiler.
Öğrencilerin tümü askeri liselerden atldı.
oğrenciler nereye gıtti?..
Turgut Özal'ın buyruğuyla tümü Anadolu Lisele-
ri'ne alındı...
Kurban derilerinden gelen trilyonlar Fethullahçıla-
nn kasalanna giriyordu. Artık Fethullahçılar, trilyon-
larla oynuyoriardı...
1991 seçimleri yapıldı. DYP-SHP ortaklığı kurul-
du.
Fethullahçılar ANAP-DYP içinde denge kurdular.
1993'te Turgut Özal ölüp, Süteyman Demirel
cumhurbaşkanı seçilince, bu kez DYP'ye genel'baş-
kan seçilen Tansu Çiller'e yanaştılar...
Özer Çiller-Fethullah Gülen ilişkisini herkes bili-
yor; Bülent Ecevit ve TBMM Başkanı Hikmet Çe-
tin'le olan dostluklan 'ödül verilerek' pekiştıriliyor...
Acaba Fethullahçılann Abdullah Çatlı ve Haluk
Kıra'yla ilişkileri nasıldı?
Bunu derinliğine öğrenmek için Milli Güvenlik Ku-
rulu tutanaklannı görmek gerekiyor...
• • •
Fethullah Gülen'in Necmettin Erbakan'la arası
htçbir zaman iyi olmadı.
Ama Gülen, Tansu Çiller'den Bülent Ecevit'e dek
pek çok politikactyia dostluklar kurdu; Türk Silahlı
Kuvvetleri ile ilişkilerini düzeltmek için oiağanüstü
çaba harcadı.
Bir ara şöyle dedi Gülen, üç-beş köşe yazanna:
"Ordu içinden önemli duyvmlar aldım, askerler
darbe yapacak!.."
O tarihte Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na Orgene-
ral Ahmet Çörekçi'nin atanması gündemdeydi. Fet-
hullahçılar Orgeneral Çörekçi'ye karşı olduklan için
böyle bir senaryo hazıriamışlardı.
Neden, niçin?.. Eskişehir Hava Üssü'nde astsu-
baylar arasında Fethullahçılann sayısı çok yüksek-
ti...
Fethullah Gülen, sonunda Papa 2. Jean Paul'le
buluştu...
Bu buluşmayı gerçekleştiren kimdir?
ABD'de Dışişleri Bakanlığf nda hayli etkili olan Mo-
on tarikatı...
Fethullahçılann K. Irak'ta, Erbil'de okulu bulunu-
yor
Bu okulda çok sayıda Amerikalı öğretmen var.
Okulun, CIA ve MtT'in desteğiyle açıldığı söylentile-
ri yaygındır.
Gülen'i Vatikan'da, büyükelçimiz Altan Güven
karşılıyor, onuruna bir aksam yemeği veriyor...
Şimdi Dışişleri Bakanı Ismail Cem'e bir soru:
"Fethullah Gülen, hangi sıfatla karşılanıyor Türki-
ye'nin Vatikan Büyükelçisi tarafından? Bir Nurcuce-
maatinin liderine gösterilen 'devlet protokolü'/ıön
arkasında neler yatmaktadır?"
Ismail Cem'den açıklama bekliyoruz...
• • •
Okuriara önemli not Bugün saat 10.30'da Sivil
Toplum Kuruluşlan Birliği, Gümüşsuyu'ndaki İTÜ Ma-
kine Fakültesi Mavi Salon'da, 'Fethullah Gülen Okul-
lan 'ndaki cumhuriyet karşıtı eğitim anlayışını, bu
okullardan yetişen öğrencilere anlattıracaklar. Mut-
laka katılın ve gerçeği görün.
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Savaş: Refah Partisi
resmen kapatılmıştır'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı
Vural Savaş. RP'nin res-
men kapalı olduğunu be-
lirterek, "Bugünkü farkh
görünümü anlamış deği-
Hm. RP, üzerinde mahar-
lığı olsa bu karmaşada
bepsini satardT diye ko-
nuştu. Savaş, en az parti
kapatan savcının kendısi
olacağını, laiklik ve bölü-
cülük konusunda ödün
vermeyeceğini söyledi.
Savaş, RP'yle ilgili ka-
rann ardından yasal ge-
rekleri yerine getirmeyen
siyasi partiler hakkında da
kapatma davası açmasının
istendığini anımsatarak,
şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ben parti kapatmaya
meraklı bir insan değilim.
Yasa>a göre, çok basit is-
tekleri yerine getirmeyen
partiler hakkında bile da-
va açılması gerekir. Ama
ben o tür şeyleıie ilgilcn-
miyorum. Laiklik ve bölü-
cülük konusunda çok has-
sasım. Göreceksiniz Tür-
kiye'de en az parti kapat-
ma davası açan Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı
ben olacağun."