Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya>ın Yönetmenı Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordınatörü HikmetÇe-
rinka>a 0 Yazıışlcn Müdüru tbrahim
V üdız 0 Sorumlu Mudur Fikret İlkiz
• Haber Merkezı Müdurü Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu # Istıhbarat Cengiz
Yddınm 0 Ekonomı MchmeC Saraç 0 Kültûr
Handan Şenköken 9 Spor \bdülkadir ^ ücelman
9 MdKaleler Sami Karaören • Duzehme Abdullah
\ aacı • rotograf Erdoğan Köseoğlu •Bıigı-Belge
Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmrt Faraç
Va)inK.urulu İDıanSelfuklBaşkan).
Orhan Erinç. Okta> Kurtböke.
HikmetÇetinka}a,ŞükranSoiKr,
Ergım Bafcı, Dinç Tayınç, Ibndunı
\ ıldi7. Orhan Bursalı. Mustafa
Balbav. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No
125. Kat:4, BakanlıkJar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat). Faks
4195027 • lzmır Temsilcısı Serdar Kızık, H Zıya
Blv. 1352S 2 3 Tel. 4411220. Faks- 4419117• Adana
Temsılcısı. Çetin Yiğenoğlu. İnönüCd. 119 S No 1 Kat 1.
Tel: 363 12 11, Faks 363 12 15
Muessese Muduni Üstün Akmen #
Koordmator Ahmel Korulsan #
Muhasebe Bütaıt Yener«ldare Hüseyin
Gürer • tşletme Önder ÇeHk • Bıl'gı-
lşlem \ail tnal 6 Bılgısa\ar Sıstem
Mürihet Çikr#SaOş FazüetKuza
MEDYA C: # Yonetım Kunılu
Başkanı - Genel Mudur GüJbin
Erduran 0 Koordmator Reha
Işıtman # Oenel Mudur Yardımcısı
SevdaÇoban Tel 514 <T 53 -
51195 80-5138460-61.Faks 5138463
Vayunla>an \e Basan: Yenı Gun Haber Aıansı. Basın \e Ya\ıncılık \ Ş
TürkocajıCad 39 41 Cağaloğlu 34334 Isl PK 246 lstanbul f ei (0 212ı 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 11ŞUBAT1998 tmsak: 5.30 Güneş: 6.58 Öğle: 12.25 Ikindi: 15.12 Akşam: 17.39 Yatsı: 19.02
Elekrik bunalımı
savlarma yanıt
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Çevre Bakanı
Imren Aykut. elektrik
bunalımına gırileceği
iddialannı yanıtlarken,
••Elektrik yok' şantajıyla
Türkiye"nin altını üstüne
getiriyoruz" dedi.
Çambhemşin'de kurulması
planlanan hidroelektrik
santralının çevreye zarar
vereceğini belirten Aykut.
siyasetçilerin "ekoloji
gözlüğü" ile bakmalannı
istedi.
İmar planına
tepki
• İstanbtıl Haber Servisi -
Kasımpaşa ve
Okmeydanı 'nda büyük
v ıkımlan öngördüğü öne
sürülen ve bölgede oturan
yurttaşlardan büyük tepki
toplayan Dolapdere-
Piyalepaşa tmar Planı'yla
ilgili Istanbul Büyükşehir
Beledıyesi İmar Planlama
Müdürlüğü'nden bir
açıklama yapıldı. Planın
"olumsuz sosyal
yıkımlara" yoi açmayacağı
savunulan açıklamada,
isteyen vatandaşlann
bugün ve yann ada parsel
numarasıyla belediyeye
başvurup imar planından
etkilenip
etkilenmeyeceğini
öğrenebilecekleri
belirtildi.
İletişim
seminerlepi
• İstanbul Haber Servisi -
Inteımed. ABD"nin ünlü
hastanesi Johns Hopkins
ÜnİYersite Hastanesi'nde
uygulanan,"Hasta İletişim
Seminerleri"nı Türkiye'de
başlattı. Hemşire Ye
personel eğitimi vermek
üzere ülkemize gelen John
Hopkins Hastanesi 'nden
hemşire öğretmeni Lynda
Moyer. tntermed'de görevli
personele "hasta
ilişkileri"."hastaya
davranış" ve "hasta
memnuniyetini
yükseltme" konulannda
seminerler verdi.
Öğretmen
zammı isteği
• İstanbul Haber Servisi -
Türk Eğüim-Sen ve
Türkiye Kamu-Sen
istanbul Bölge Başkanı
Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi
Bostan dün yaptığı
açıklamada, ögretmenlere
dört aydan bu yana
yapılacagı vaatedilen
yüzde 18'lik zammm
sav saklanmadan bir an
önce verilmesini istedi.
Bostan, 5-7 Şubat tarihleri
arasında Kırşehir'de
toplanan Türk Eğitim-Sen
Başkanlar Kurulu'nun
aldığı tavsiye karariannın
Türk Eğitim-Sen Genel
Merkezi tarafından
onaylandığını belırtti.
Deprem Vakfı
yararına gece
• tstanbul Haber Servisi -
Türkiye Deprem Vakfı
yaranna, bu akşam
Dormen Tiyatrosu'nda bir
gece düzenlenecek.
Gecede. Maurice
Lasaygues ve Jean
Jacques'ın birlikte
yazdıklan ve Gencay
Gürûn'ün Türkçeye
çevirdigi "Bu Filmi
Görmüştüm" adlı oyun
sahnelenecek.
HÜ kendini
tanıtıyor
• Haber Merkezi-
Hacettepe Üniversitesi
(HÜ), 1998 yılı üniversite
adaylanna yönelik tanıtım
çalışmalannı sürdürüyor.
HÜ'den yapılan
açıklamada. adaylara
doğru ve bilinçli olarak
üniversite ve meslek
seçimlerini yapmalan
konusunda yardımcı
olmak amacıyla
düzenlenen tanıtım
çalışmalan. Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Oktay
Beşkardeş'in
başkanlığındaki Tanıtım
Komitesi tarafından
yürütülüyor. Açıklamada,
"Üniversitemizi ziyaret
eden lise ve dershane
öğrencilerine.
unıversıtemızin eğitim,
öğretim ve sosyal
programlan ve olanaklan
gezdirilerek
tanıtılmaktadır" denildi.
Kentlerde bulunan 8 bin 700 ilköğretim okulu, talebe yanıt veremiyor, köylerin çoğunda dersler boş geçiyor
Teıııel eğhmı sorun yumağı
EBRU TOKTAR
• 6 milyon 115 bin öğrenci ve 205 bin 32 öğretmenin
bulunduğu temel eğitimde. kentlerdeki sınıf ortalaması 58
kişiye ulaştı. Sınıflardaki öğrenci sayısı, Adana, Bursa,
Diyarbakır. Gaziantep, Hakkâri, İstanbul, Şanlıurfa, Batman ve
Şırnak gibi göç alan kentlerde 80 kişiyi zorluyor.
kaynağı doğru kullanımı büyük önem
taşıyor.
Milli Eğitim BakanJığı'nın son ve-
rileri, Türkiye'deki ilköğretim düze-
yinin, olanaklan ve programlanyla
Batılı ülkelerin çok altında kaldığını
gösterdi.
Verilere göre, Türkiye'de toplam
39 bin 200 ilköğretim okulundan 30
bin 500"ü köylerde bulunuyor. K.ent-
lerde ise 8 bin 700 ilköğretim okulu
bulunmasına karşm. öğrencilerin çoğu
kentlerde yaşıyor. Öğretmerüer, köy-
ANKARA-Türkiye'nin ilköğretim
haritası, 21. yüzyıla girerken, tekno-
lojik, bılimsel ve çağdaş gelişmeler-
den oldukça uzak. acı bir tablo çizi-
yor.
"Eğitimde Çağı Yakalama 2000
Projesi" kapsamında herkese bilgisa-
yarlı ve yabancı dılli eğitim vaat eden
bakanlığm mevcut sorunlann gideril-
mesi için izleyeceği polirikalar ve 8
yıllık kesintisiz eğitim için toplanan
lerde çok kısa süre eğitim verdikten
sonra merkeze geçerek, kentlerde yı-
ğılmaya. köylerde derslerin boş geç-
mesine neden oluyorlar. Köylerde 2
milyon 225 bin öğrenci öğrenim gö-
rürken, 98 bin 124 öğretmen görev ya-
pıyor. Kentlerde ise 6 milyon 115 bin
öğrenci. 205 bin 32 öğretmen bulu-
nuyor. Kentlerde bulunan 8 bin 700
okul da göçlerle artan talebe yanıt
veremiyor.
Kalabalık sınıflar
Kentlerde 58 kişi olan sınıf ortala-
ması Adana. Bursa, Diyarbakır. Ga-
ziantep, Hakkâri, İstanbul, Şanlıurfa,
Batman ve Şırnak gibi göç alan kent-
lerde 80 kişiyi zorluyor.
Eğitim-Sen'in verilerine göre ise,
Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerin-
Ünlü yıldız, ulkesi İrlandanın sorunlarıyla yakından ilgili
trlanda'daki
olaylann
bir riiriü son
bulmamasında
terörün \anı
sıra İngiltere
yönetiminin
uzlaşmaz
tutumunun da
etkisinin
olduğunu
savunan Daniel
Day-Levvis,
şimdiki
yönetimin
değişen politik
yakiaşımlanvla
içindeki
banş
umudunun
çoğaldığmı
belirtivor.
Day-Lems: Tekşansbanş
Çeviri Servisi - Boksör" adlı
Irlanda melodramında, cezaevın-
den çıktıktan sonra davanın dışm-
da kalmaya çalışan eskı bir terö-
risti canlandıran İrlanda kökenli
Daniel Day-Lewis,çevirdiği film-
ler dışında da Irlanda'nın politik
konumuyla çok yakından ılgilenen
biroyuncu. Day-Levvıs, Focusder-
gisi ıle yaptığı söyleşide, trlan-
da'nın banştan başka şansı olma-
dığını ve bu banşın geleceğine
gönülden ınandığını söyledi. İrlan-
dalılann da dökülen kandan bık-
tıklannı anımsatan Day-Lewis,
ancak bir grup insanın silah bırak-
maktan ve banşmaktan dahi kor-
karhale getirildiğını belırtti.
İrlandalı bir baba ile Yahudi bir
annenin çocuğu olan sanatçı,
Londra'da büyüdügü halde yaşa-
mını İrlanda'da sürdürüyor. Bok-
sör isimli filmiyle banş sürecine
değişik bir bakış açısı sunmak is-
tedjğini belirten Day-Lewis, bu
fılmle 1RA yandaşlarının tepkile-
rini çekeceğinin ve belki de onla-
nn gözünde ihanetle suçlanacağı-
nın bılincinde.
•Day-Lewis, İngiltere'deokutu-
lan İrlanda tarihi ile Irlanda'nın
gerçek tarihi arasında uçurum ka-
dar fark bulunduğunu anladıktan
sonra İngiltere"de yaşadığı süre
içinde kendini zaman zaman suç-
lu ya da işbirlikçi gibi hissettiği-
ni itiraf ediyor. Şimdilerde ise iki
ülke için de 'vatanım'' diyebildı-
ğini ve daha huzurlu olduğunu
söylüyor.
Londra'nın, sokaklannda bol-
ca kavga edilen bir semtinde bü-
yüdüğünü belirten Daniel Day-
Lewis, yıllardır boks sporuyla ya-
kından ilgilendiğini, bu nedenle
fılmde canlandırdığı rol için çok
fazla zorlanmadığını dile getiriyor.
Day-Lewis; boksu. 'bflenler rin-
ge çıkarsa1
estetık bir spor olarak
niteliyor.
Daniel Da>-Lewis 'Boksör' adh son filminde.
cezaevinden çıkan eski bir teröristin yeni
yaşamını canlandınyor.
Kızılay veya Diyanefe verilecek
Kurban derisinde
THK devre dışı
e-posta : tan (« prizma.net. tr
EMİNE KAPLAN
ANKARA-Başbakanhk
28 Şubat Kararlarını Takip
ve Koordinasyon Kurulu.
Kurban Bayramı yaklaşır-
ken şeriatçı vakıf ve der-
neklerin kurban derisi vur-
gununu önlemek için yenı
bir formül anyor. Türk Ha-
va Kurumu'nun (THK) bu
alanda yıprandıgını düşü-
nen kurulun, kurban derisi
toplama yetkisinı Kızılay
ya da Diyanet Vakfı'na ver-
meyi planladığı belirtildi.
Başbakanlık Müsteşarı
Yasar Yazacıoglu başkanlı-
ğında kurulan "Başbakan-
lık 28 Şubat Kararlannı Ta-
kip ve Koordinas>on Kuru-
lu", 17 Şubat günü yapıla-
cak 3. toplantısında. kurban
derisi sorununu masaya ya-
tıracak.
Kurban derisinde yaşa-
nan tartışmalar. Turgut
Özal'ın başbakanlığı döne-
minde başladı. Sosyal Yar-
dımlaşma ve Dayanışma Fo-
nu kuran Özal, kurban de-
risi. bağırsak, fitre ve zekât
toplama yetkisini vakıfiara
verdi. SüleymanDemirel'in
başbakanhğındaki DYP-
SHP koalisyonu, kurban de-
risi, fitre ve zekât toplama
yetkisini tekrar THK'ye ver-
di. RP yeni düzenlemeye
karşı çıkarken, Şevket Ka-
zaa 2860 sayılı Yardım Top-
lama Yasası'nın bir madde-
sinin değiştirilmesi için ya-
sa önerisi hazırladı. Yasa
önerisi reddedildi. REFAH-
YOL hükümeti döneminde
yapılan benzer yasa hazır-
lıkları da kabu! görmedi.
Bu hükümet döneminde
İçişleri Bakanlığı, bir ge-
nelgeyle kurban derisinin
yalnızca THK tarafından
toplanabileceğini duyurur-
ken, Yargıtay Hukuk'Genel
Kurulu. yetkinin THK'de
olduâuna karar verdi.
de 3 bin 200 köy okulu hâlâ kapalı.
Güvenlik nedeniyle açılamayan okul-
lar, birçok öğrencinin eğitim alama-
masma yol açıyor.
Eğitim haritası ana hatlan şöyle:
-Toplam39 bin 200 ilköğretim oku-
lu bulunuyor. Bunlann 30 bin 500'ü
köylerde, 8 bin 700'ii kentlerde bulu-
nuyor.
- Toplam 8 milyon 340 bin öğren-
ciden 2 milyon 225 bini köylerde, 6
milyon 115 bini kentlerde öğrenim gö-
rüyor.
- Toplam 197 bin ilköğretim ders-
liğinden 106 bini kentlerde, 91 bini
köylerde bulunuyor.
- Türkiye genelinde okullann yüz-
de 77.8'inin, dersliklerin yüzde 46.2'si-
nin bulunduğu köylerde öğretmen-
lerin sadece yüzde 32.4'ü görev ya-
pıyor.
- Derslik başma düşen öğrenci sa-
JTSI kentlerde 58, köylerde 25. Göç
alan fllerdeki sınıfmevcutian ise 75 ki-
şiyi aşıyor. Sınıf mevcurJan Batman'da
88, Gaziantep"te 81, Diyarbakır'da
80, Şırnak'ta 79, Şanlıurfa da 78, Bur-
sa'da 77, Hakkâri'de 77, İstanbul'da
77, Adana'da 75, Van'da 72, Koca-
eli'nde 71 kisi
Derslik başına düşen öğrenci sayı-
sının en az olduğu iller Erzincan, Kas-
tamonu, Sinop, Gümüşhane ve Bur-
dur. Bu illerdeki sınıf mevcutian 32
ile 29 arasında.
Yeni kayıflar
-1997-1998 öğretim >ılında 6. suu-
fa 856 bin 983 öğrenci kaydoldu. Kız
öğrencilerin larsal kesimde6. suufaka-
>ıt oranı yüzde 39.1 arttı.
- OHAL bölgesi ve mücavır iller-
de kız çocuklann okullu olmasmı
sağlamak için kız öğrenci yatılı il-
köğretim bölge okulu sayısı 1 'den
10'açıkanldı. 1998-1999 öğretim yı-
lında en az 2 tane daha açılması için
çalışmalar hızlandınldı.
- Taşımalı eğitimle öğrenim gören
öğrenci sav ısında gecen > ıla göre >üz-
de 11 l'lik arüş oldu.255bin 30 öğren-
ci taşındı.
- Sosyal Yardım Projesi'nce taşıma-
lı eğitim kapsamında bulunan tüm
öğrencılere öğle yemeğı \ eriliyor. Ba-
zı illerdeki öğrencilere de okul giy-
sisi ve ders kitaplan ıle kırtasıye mal-
zemesi verildi. Öğrencilere yardım
yapılmak üzere 4 trilyon 350 milyar
15 milyon 225 bin lıra harcandı.
KAMU EMEKÇtLERtlNtN YÜZDE 30'U KADIN
Kachıılamı tercihi öğretmenlik
•\NKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Eğitim-Sen tarafından yapılan araştır-
mada, öğretmenlenn yüzde 37'sinin,
kamu emekçilerinin yüzde 30'unun ka-
dın olduğu ortaya çıktı. Eğitim-Sen üye-
lerinin yüzde 30'unun da kadın olduğu
belirlenen araştırmada. kadınlann öğret-
menlik mesleğini aile sorumluluklannı
aksatmamak amacıyla tercih ettığı vur-
gulandı.
Eğitim-Sen tarafından yapılan araş-
tırmada, çalışan kadınlann işkolu, sen-
dika ve aile içindeki yapılan sorgulan-
dı. Kadınlann çalışma yaşamı içindeki
ağırlığının arrması için sendika üyeliği-
nın de artması gerektiği vurgulanan araş-
tırmada, "Ülkemizdekoşullar.kadınlar
açısından Batdı ülkelere göre daha erve-
rişsizdir. Toplumun ataerldl yapısı çok
güçtü, istihdama kanfam olanaklan çok
stmriı, işsizlik çok yaygnidır" deniîdi.
Araştırmada. 254 bin 244 erkek öğret-
mene karşılık 193 bin 804 kadın öğret-
men bulunduğu belirtildi. Kadın öğret-
menlerin de ancak yüzde 30'unun sen-
• Eğitim-Sen tarafından
yapılan araştırmada,
öğretmenlenn yüzde 37'sinin
kadın olduğu belirleıfdi.
Kadınlar, aile sorumluluğunu
aksatmamak için
öğretmenlik mesleğini tercih
ediyorlar.
dikalı olduğu kaydedilen araştırmada,
"Dul ya da boşanmışçocuksuz kadın,ev-
li hemeinsk-rine göre daha fazla boş za-
mana sahip olsa bile bu boş zamanı"er-
kek işi. erkek yen" olarak görülen sen-
dikada gecirememektedir" denıldı.
Bankacılık, tekstıl ve tıcaret büro iş-
kollanndakı kadınlann yüzde 5'ınin
sendikah olduğu vurgulanan araştırma-
da, özellikle yalnız yaşayan kadınlann
işverenlerin baskısına uğramamak için
sendikalara ılgi göstermediği bildiril-
di. Araştumada: genç. bekâr, yükseköğ-
renimli ya da çocuksuz kadınlann sen-
dikalarla daha çok ilgilendığı kaydedil-
dı.Çocukbakımı vee\ ışlerıni sırtlayan
kadınlann sendıkal etkinliklere katıla-
cak zamanı bulamadığına dıkkat çeki-
len araştırmada, kadınlann öğretmenli-
ğı seçme nedenlennden bırinin de aile
sorumluluklannı aksatmamak olduğu
belirtildi. Araştırmada. şu değerlendir-
melereyer verildi.
"Öncefikle kadının sendikav a getebil-
mesi için yakın çevresinive eşini ikna et-
me zonınluluğu \ardır. Sonra da gün-
lük yaşamını organize edecektir. O evde
olmadığı zaman çocuğa kinıin bakaca-
ğuu, e\ işlerinin kinıin tarafından yapı-
lacağını. vcmeğin hazırlanmasını ayar-
lamak sorun olmaktadır. Farklıgeçmiş-
leri, eğitim düzeyleri ve sosyal çevreleri
olan kadınlar, doğduklan andan itiba-
ren eş ve anne roOerine hazuiandıklann-
dan. bu bakış açılan iş >aşamına girdik-
lerindedeçok fazla değişmeıncktedir. Ço-
ğu kez koca. doğrudan müdahale etme-
se de ev işlerini >e çocuk bakımuu pay-
laşmayarak kadının sendikal faaliyete
kanhmını engeUer."
SÖYLEŞİ ATTİL^ İLHAN
'Soğuk Savaş Kirliliği'
I I yduruyorum sanmayın, olay yaşanmıştır.
v J llkokul öğrencısı, kara kafalı iki oğlan, televız-
yona çökmüş, film seyredıyoriar; merak ve heyecan-
dan, ne sesleri çıkıyor, ne soluklan! Savaş filmi ol-
malı: Sahra toplannın uğultusu, mitralyözlerin takır-
tısı, çığlıklar vs. Gazeteci baba, kulak misafiri olun-
ca, çocukları arasında şöyle bir muhavereyi yaka-
layacaktır: "...neyse, 'bizimkiler'yef/ff/", "-...'bizim-
kiler' kazanıyor". Içine bir kurt düşer, kimmiş bu 'bi-
zımkiler' diye, ekrana şöyfe bir göz atar, ne görse iyi:
Oğlanlann ekranda 'bizimkiler' dediği birlik, bir ABD
Deniz Piyadesi birliği!
Şimdi bakınız: eğer ilkokul öğrencisi iki Türk ço-
cuğu, 'ecnebi' bir ordunun askerierinden. 'bizimki-
ler' diye söz ediyorsa, o ülkede 'Soğuk Savaş kir-
liliği' had safhada demektir.
'Soğuk Savaş', son iki yüzyıldır üstümüzden ata-
madığımız 'kültür emperyalizmini'rim, propaganda
düzeyine inip, sivrileşip keskinleşmesidir ki en be-
lirgin, en rahatsız edici 'sendromu', yurttaş'ın, 'ec-
nebi'yi kendisine, yurttaşından daha yakın sayabil-
mesidir, öyle davranabilmesi: yâni Moskova 'komü-
nisti' Türk için, 'Milliyetçi' bir Türk ne kadar 'düş-
man 'sa; 'Komünizmle Mücadele Demeği' üyesi
'Milliyetçi' Türk için, CIA'nin 'Ortadoğu Istasyon Şe-
fi' o kadar 'dost'tur.
Başka türiü söylemeyi deneyelim: 'Soğuk Savaş'
mahiyeti itibariyle 'bölücüdür'; zaten Richard Bis-
sel, neden böyle olduğunu, -hatta olması gerekti-
ğinı- pek güzel anlatmamış mı?
BölücülüğüıT kaç türlüsü?
imdi bakalım, ben ne demişim?
"...ulusal güvenlik örgütlerimiz, 'Soğuk Sa-
}' döneminde Amerikalılardan öğrendikleri
'önleyici savaş stratejisi' içindedirler; tutumla-
n, tepeden tırnağa, yanlıştır. Anayasaya aykın-
dır. (...) Fikrim odur ki, Türkiye, önce Anayasa'nın
'demokratik ve sosyal' olarak tanımladığı Türk
devletinde, güvenlik anlayışının da 'demokratik
ve sosyal' olması gerektiğini anlamalı; sonra,
modası geçmiş Amerikan'cı 'Soğuk Savaş' yön-
temleriyle ülkeyi 'Sivil savaş' ortamına sürükle-
yecek yerde, ulusal ve yasal bir disiplinle, şid-
det heveslilerinin -o da yasalann yasak saydığı
hallerde- davranışlannı önlemeye çalışmalıdır."
(Dünya, 23 Ağustos 1977)
Güvenlik güçlerimizin 20 yıldır ne yaptığı, ortada:
söylediklerimin, tam karşrtıdır peki, ya bunun sonuç-
lan? 1/ Üniversitede anarşi; yükseköğretimde
*yapay' bir 'bölücülük'; devrimci/ülkücü çatşma-
sı (Sivil Savaş ortamı). 2/ PKK'nin palazlanma-
sı; 'etnik bölücülük'; Türk/Kürt çatışması (Sivil
Savaş ortamı). 3/ Irticanın palazlanması; 'dinsel
bölücülük'; laik/ anti-laik çatışması (Sivil Savaş
ortamı). 4/ Istihbaratta anarşh güvenlik güçle-
rinde 'yapay' bir bölücülük; MIT/emniyet çatış-
ması (Sivil Savaş ortamı). Bu listeyi, uzatabilmek
mümkündür, ama ülkede 'Soğuk Savaş Kirliliği' ol-
madığını iddia edebilmek, mümkün değildir. 'Ke-
malisf cumhuriyet, 'Sistem'e tutsak edilmeden ön-
ce, bu belâlann hiçbirisi yoktu; hayatımıza hepsi, 'So-
ğuk Savaş'la beraber girmiştir.
Çünkü -hay Allah onu da mı söylemişim- "...Tür-
kiye'nin kalkınma anlayışı, savunma anlayışı,
'Emperyalist Sistem' tarafından 'Sistem'in çı-
karlarına göre nasıl çarpıtılmışsa, güvenlik an-
layışı da öyle çarpıtılmıştır da ondan! 'Demok-
rasi' geçiniriz demokrasimiz 'sünnetlidir': ne sa-
ğı vardır, ne solu; sağ ve sol etiketlerini taşıyan-
lar, gerçekte, aynı kumaşın tersi ve yüzü gibidir-
ler, o kumaş da Amerikan kumaşıdır; hele 'Sis-
tem' iktidardaki partiyi tutmuyorsa, iyice kanş-
mış siyasal durumu -tedhiş hareketlerini el al-
tından fiştekleyerek- daha da karıştırır, bu da
sonunda, 'asayiş sorununun' içinden çıkılmaz ha-
le gelmesine, yeter de artar bile!" (Dünya, 24
Ağustos 1977)
'Sistem' herdefasında 'ara rejimi'çözüm diye sun-
muş; her 'ara rejim' ülke içinde yurttaş kapışması-
nı daha keskinleştirmiştir. 12 Eylül'ün üzerinden yıl-
lar geçti, 'Soğuk Savaş'm beyınlerimize yerleştir-
diği 'kalıplar' hâlâ 'yarsf//a/7miz/'şekillendinniyormu?
'Avrasya Alternatifi' derken...
• •
Ornek ister miydiniz? Türkiye kamuoyu, -hol-
ding basını dışında- Avrasya 'Alternatifini'
gündeminealmıştır: Brezinski'nin konuyla ilgili 'tah-
minlehni' burada tartışmıştık; 'ancak Rusya/ Tür-
kiye/lran sacayağı üzerine oturtulabilirse, Avrasya
Alternatifinin gerçekleşme şansının olabıleceğini'
belırtmıştım. 'Soğuk Savaş kirlisi' ülkücü yazar,
bunu nasıl değerlendirir sanırsınız? Bu 'standart
solcu kafası'nın bir ürünüymüş, 'solun, hem sa-
dece başı da değil, ayaklan bulutlarda gezen
hayalciligine emsalsiz bir örnek' imiş! 'Ortaya
yeni bir SSCB versiyonu çıkarmak' düşüncesiy-
miş! (Ortadoğu, 2 Şubat 1998.)
Şimdi lütfen şu satırlara göz atar mısınız? "...Rus-
ya'nın Türkiye ve Iran'la dostane ilişkiler kurdu-
ğunu, bir defa tasavvur edin... Rusya'nın güney
sınırlannın emniyeti, Müslüman krallıklaıia uzun
bir anlaşma ile Rusya'nın Batı'da ve Uzakdo-
ğu'daki kudreti hiç şüphesiz destek bulmuş de-
mektir. Arkasında Türkiye ve Iran olursa, Rusya
bütün Doğulu Müslümanlarla akraba olacak ve
hiç şüphesiz Ingiltere'nin daima tecrübe ettiği
Müslüman milletlerinin ve uygarlıklannın başı
olarak kalacaktır..." (Sergey A. Zenkovskiy, 'Rus-
ya'da Pan/Türkizm ve Müslümanlık', s. 30. Üçdal Neş-
riyat, 1983.)
Benim söylediklerimi, gölgede bırakan bir metin,
değil mi bu? Hiç şüphesiz öyle! Baksanıza, açık
açık, Rusya'yı Avrasya'nın '/ıâm/s/'yerinekoymuş!
öyle ise sıkı durun, bu metin Türkçülüğün 'babası'
Ismail Bey Gaspirinskiy'in (Gaspıra'lı), yüzyıl baş-
lannda 'Avrasya Alternatifini, gündeme getirme
çabasını yansıtıyor.
Şimdi soru şu: acaba Gaspıra'lı Ismail Bey de
mi, 'standartsolcukafası' ile düşünmüş?.. Onun da
'sadece başı değil, ayaklan da bulutlar arasında ge-
ziyor'muş, o da mı 'SSCB'y/ yeniden diriltmek' is-
tiyormuş? Hiçbiri değil! Büyük 'alternatrfter' büyük
'gerçekçilikler' üzerine kurulun Türkiye ile Rus-
ya'yı iki yüzyıldır 'çarpıştıran', Lord Palmersto-
ne'ın. "...Avrupa'yı bu iki 'barbar' kavimden kur-
tarmak için, ikisini birbirine kırdırmak..." poltti-
kası idi. viadimir lliç Lenin ve Gâzi Mustafa Ke-
mal Paşa. ünlü 'gerçekçilikleri' ile bunu görmüşler-
dir: 'Sistem'e kök söktürdüler. Onlargibısini, ara ki,
bulasın!
Işte böyle: 'Soğuk Savaş Kirliliği', gözümüze gi-
ren tarih gerçeklerini. görülmez hâle getirebiliyor;
Türk 'aydınını', ne yapıp yapıp, bu 'kihilikten' ann-
dırmalryız.
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://vwsw.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm