18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ŞUBAT 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Özal dönemindeki düzenlemeler aradan geçen yıllarda emekliler arasındaki eşitsizliği tırmandırdı Emeklüer arasında adaletsizlikANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Turgut Özal'ın başbakan olduğu dönem- lerde getinlen düzenlemeler, aradan ge- çen yıllarda emekliler arasındaki eşitsiz- liği tırmandırdı. Ücret makası yıllar iti- banyla açılırken, aynı primi yatırmalan- na karşın farklı aylıklar alan emekli grup- lan oluştu. ANAP hükümetlerinin arduı- dan oluşturulan iktidarlar da soruna çö- züm getiremediler. DlSK'e bağlı Tüm Emekliler Sendi- kası ile Tüm Işçi Emeklilen Demeği'nın (Tüm Emek Der) yaptıklan incelemeler- de, emekliler arasında "eşitsizlik" yara- tan uygulamalar şöyle anlatıldı: 1982 yüı öncesi: 5 bin işgünü ve üze- rindeki prim ödeyenler, yüzde 70'lik ay- lık bağlama oraruyla maaş almaya hak kazandılar. 1982 yılı sonrası:Prim ödeme gün sa- yısı aynı tutulmasına karşın aylık bağla- ma oraru yüzde 60'a düşürüldü. 5 bin iş- gününün üzerindeki her 240 gün için de maaşlara yansıtılmak üzere yüzde 1 'lik pu- an artışı öngörüldü. 1987 yıh sonrası (üst gösterge): Prim ödeme tavanı yükseltilerek, 10. derecenin 1. kademesinden başlayıp. 1. derecenin 10. kademesinde son bulan üst gösterge tab- losu oluşturuldu. Böylece 5 bin işgünü prim ödeyen kişiye, yüzde 50 aylık bağ- lama oranıyla emekli maaşı bağlandı. An- cak, prim ödeme gün sayısı aynı olması- na karşılık, 1. derecenin 10. kademesin- den emekli olana yüzde 50; 10. derece- nin 1. kademesinden emekli olana ise yüzde 59.9 aylık bağlama oranıyla maaş ödemesinebaşlandı. Emekli-Sen. bu sis- temin adaletsizliğine dikkat çekerken, 3 yıl sonra gösterge tablosunun iflas ede- ceğinı savladı. Tüm Emek Der ise, normal gösterge tab- losunda 700 olan prime esas tabanın, ya- pılan maaş artışlan sonucunda 8 bin 600'e; prime esas tavan göstergenin ise 1400'den ancak 9 bin 300'e çıkabildiğine dikkat çekti. Bu uygulamayla yüzde 100 daha faz- la prim ödeyen normal gösterge tavan emeklisinin, taban emeklisinden 2 milyon 597 bin 496 lira daha az aylık aldığı he- sabına yer verildi. Üst gösterge tablosun- daki 6 bin 400 olan prime esas tavanın, alt gösterge prim tavanının 4.5 katı, prim tabanının ise 9 katı olmasına karşın; az prim ödeyenlerin korunduğuna dikkat çe- kildi. Kuruma daha yüksek prim ödeyen- lerin yıllar itibanyla hak kaybına uğradık- lan vurgulandı. Süper emekliler: 1987 yılında prim kesintilerinin yükseltilmesine yönelik dü- zenleme yapıldı. Ancak, "bu zamana kadar yüksek maaş alanlara. fazla prim ödeme olanakları olmadığı için düşük aylık bağlanması" sorunu karşısında, 5 yıl boyunca tavandan prim ödeyenlere ileriye dönük olarak 5 yıllık borçlanma hakkı tanındı. Böylece, fazla prim öde- me olanağıyla aylıklarda yükselme sağ- landı. Ancak, bu kişilerin ödedikleri 5 yıllık prim farkına karşılık prim ödeme gün sayısında artış yapılmadı. Gösterge tablosundaki yükseltmelerin de yansıtıl- maması sonucunda maaşlardaki enme- nin önlenmesi için, ancak 1993 yılında bu emeklilere 1. derecenin 5. kademesinden aylık verilmeye başlandı. Tüm Emek Der, 1987 yılından beri nor- mal göstergedeki prime esas tabanı 12 kat, prime esas tavanı da 7 kat arttınlır- ken, süper emekliler olarak bilinen emek- lilerin gösterge puanlannın sabit tutul- masıyla yaratılan haksızlığa dikkat çek- ti. Süper emeklilerin sabit tutulan göster- gesini Emekli-Sen 6 bin 400, Tüm Emek Der ise 5 bin olarak kabul ediyor. I R O F . DR. GEDÎZOĞLU TRAFÎK SORUNUNDA BELEDİYEYİ SORUMLU TUTTU 4 yıl içerisinde ulaşımı rahatlatacak kavşak çalışması dışında bir proje geliştiremeyen tstanbul Büyükşehir Belediyesi hâlâ "çözüm yollan üretmeye" çalışıyor. Sinyalizasyon sistemi çöktütstanbul Haber Servisi - İTÜ Ulaştırma Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Er- gun Gedizlioğlu, tstanbul Büyükşehir Be- lediyesi'nın lstanbul'un sinyalizasyon sis- temini çökerttiğini savunarak, "Tıkır tıkır çalışan bir sistemi söküp Konya Beledi- yesi'ne verdiler. Yerine aldıklan sistemi de kurup çalıştıramıyorlar" dedi. Beledi- ye yönetiminin 4 yıl geciktirdiği tstanbul Met- rosu'na 2002 yılından önce binilmesinin olanaklı gözükmedigini belirten Gedizlioğ- lu. trilyonlar harcanan ve fazla bir işe yara- mayan kavşak inşaatlannm kaynak aktarma projeleri olduğunu. partiyle ilgisi olmayan şirketlere bu işlerin verilmediğini savundu. tstanbul Büyükşehir Belediyesi, çalışma- lann anlatıldığı "Istanbul Yeniden Yapı- lanıyor" adlı kitapta "Kavşak düzenleme- leri ve alt geçitler, trafiği önemli ölçüde rahatlattı" iddiasında bulunuyor. tstanbul trafığınin geçen 4 yıj içinde rahatladığı yo- lundaki iddiaları İTÜ Ulaştırma Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ergun Gediz- lioğlu'na sorduk. Böyle bir şeyi söylemek için, "Bu işi yapmadan önce şuradan şu- raya şu kadar zamanda gidiliyordu. Şim- di şu kadar zamanda gidiliyor" şeklinde somut venlerin ortaya konması gerektiğini belirten Prof. Gedizlioğlu, "Bunu söyle- meleri mümkün değil. Iddia sahibi bunu rakamlarla göstermelidir. Gösterebili- yorsa söylenecek bir şey yok. Ama yaşa- dıklanmıza göre kesinlikle böyle bir şey söylenemez" dedi. Belediyede bu işle ilgili dairelerin birinin başına 6 ay önce, eski bir öğrencisinin ge- tinldiğini, eskisine göre çalışmalarda birkı- pırdanma görüldüğünü vurgulayan Gediz- lioğlu, ancak onun da şu ana kadar yaptık- lannın çok önemli şeyler olmadığını söyle- di. Kavşaklan şu ya da bu şekilde yaparak tstanbul trafiğınin çözülemeyeceğini, kav- şakla bir bölgedeki trafiği bıraz olsun rahat- latırken buna karşın daha iyi olan bir başka kavşağın trafiğinin sıkıştınlacağını savu- nan Gedizlioğlu, genelde, çok para harcan- masına karşın hiçbir iyileşmenin olmadığı- nı öne sürdü. Gedizlioğlu daha sonra şun- lan söyledi: "Kısa bir süre ben bunlara müşavirlik yaptım, sınıf arkadaşlarımız görev ba- şında olduğu için. Onlara, o zaman Sa- nayi Mahallesi'ndeki kavşak için "Bura- ya bu gereksiz, çünkü önü arkası sinyal za- ten. Üstelik bu sinyallerde problem yok, sa- dece Sanayi Mahallesi girişinde kuyruk olu- yor. Onun dışında bir problem yok. Ne di- ye o kadar para harcayacaksımz' diye tep- ki vermiştik. Gösterişli şeylere para har- camaya çok hevesliler. Yaptıklan kavşak- ların da hiçbiri işe yaramaz durumda. Belki.Okme\danı"ndaki kavşağın kuyruk- ları ortadan kaldırdığı doğru olabilir." Kavşak inşaatlannm tümünün kaynak ak- tarma projesi olduğunu, partiyle ilgisi olma- yan şirketlere iş verilmediğini, kendisinin bir- kaç projede buna tanık olduğunu iddia eden Gedizlioğlu, RP'li belediye yöneticilerinin lstanbul'un sinyalizasyon sistemini çökert- tiğini savundu. Gedizlioğlu, "Sistemin to- parlanması için arkadaşın harcadığı efo- ru benbiliyorum. Çünkü benim ve Mar- mara Üniversitesi'nden arkadaşlann des- tekleri var. Ama ona rağmen toparlaya- mıyoruz. Toparlanacakmış gibi de dur- muvor" dedi. 6 Adil düzen' isci ücreüerini eritti Belediye işçisinin 10 yıllık gelir düzeyi (Rakamlar$ cinsindendir) 537 408.93 1992 1993 1994 Martaylan İşçi en büyük gelir kaybını Erdoğan döneminde yaşadı. Istanbul Haber Servisi - "Adil dü- zen" vaadiyle işbaşına gelen RP'li Is- tanbul Büyükşehir Belediyesi yöneti- minden en büyük zaran belediye işçi- leri gördü. Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen döneminde 600 dolara kadar yükselen işçi ücretle- ri Recep Tayyip Erdoğan'ın 4 yıllık yö- netimi boyunca eriyerek 158 dolar se- viyesine düştü. Türk-lş'e bağlı Beledi- ye-lş Sendikası, yaklaşan toplu iş söz- leşmesi öncesinde belediye işçilerinin ücret düzeyini ve çalışma koşullannı tstanbul halkına duyurmak amacıyla yüz bin afış hazırladı. Belediye-lş Sendikası 2 No'lu Şu- be'ce hazırlanan raporda, belediye işçi- lerinin 1985 - 1998 yıllannı kapsayan dönem içinde aldıklan ücret ortalama- lan dolar bazındakarşılaştınldı.Tablo- ya göre eski başkanlardan Bedrettin Dalan döneminde belediye işçilerinin ücret ortalamalan en düşük 57, en yük- sek 135 dolar oldu. 1989 Mart ayında yapılan seçimlerde Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) adayı olarak seçim- leri kazanan Nurettin Sözen dönemin- de ise işçiler altın yıllannı yaşadılar. Sözen yönetimiyle Belediye-lş Sendi- kası arasında 1990da imzalanan ilk top- lusözleşmeyle işçi ücretlerine yüzde 400'ü aşan oranda zam yapıldı; yapılan bu zam oranıyla ortalama işçi ücretleri 94.37 dolardan 408.93 dolara yükseldi. Sözen döneminde enflasyonun üzerin- deki rakamlarla imzalanan toplusözleş- meler sonucu işçi ücretleri 1993 Mar- tı'nda 600.72 dolara yükseldi. RP'li Tayyip Erdoğan'ın belediye baş- kanlığına seçildiği 27 Mart 1994 se- Şişe Cam grevinde Yılmaz devrede tstanbul Haber Servisi - Başbakan Mesut Yılmaz, DtSK'e bağlı Birleşik Metal- Iş Sendikası'nca Topkapı Şi- şe Cam'da sürdürülen grevin olumlu sonuçlandınlması için talimat verdi. Birleşik Me- tal-tş Sendikası Genel Baş- kanı Kâmil Kinkir de fab- rikanın bacalannı tüttürmek- ten yana olduklannı belirte- rek işverenin olumlu biryak- laşım göstermesi halinde gö- rüşmeye hazır olduklannı söyledi. Topkapı Şişe Cam'a bağ- lı Makine Kalıp işyerinde 217 işçinin 40 gündiir sürdür- düğü grevin olumlu sonuç- landınlabilmesi için Başba- kan Mesut Yılmaz, Devlet Bakanı Burhan Kara'dan devreye girmesini istedi. Baş- bakan Yılmaz. DtSK Genel Başkanı Rıdvan Budak'ı zi- yaretinde Şişe Cam grevine de değınerek sendikanın, kar- şılanması gereken haklı is- temlen bulunduğunu vurgu- ladı. Yılmaz, yanmda bulu- nan Devlet Bakanı Kara'dan sorunun olumlu sonuçlana- bilmesi yönünde devreye gir- mesini istedi. Kinkir. işverenin yerleşik toplusözleşme düzenine ay- kırı katı tutumu nedeniyle greve gitmek zorunda kal- dıklannı belırterek, "Buna rağmen işçi ve işveren sen- dikalarının görevi uyuş- mazlıklan çözmek, ihrilaf- lan gidermek ve çalışma banşını koruyup geliştir- mektir" dedi. Kinkir, işve- renin olumlu yaklaşması ha- linde görüşmeye hazırolduk- lannı söyledi. çimleri sonrasında yapılan toplu iş söz- leşmesiyle işçi ücretleri yüzde 50 ora- nında tırpanlanarak 343.19 dolara düşü- rüldü. Sonraki yıllarda sürekli düşüş gösteren işçi ücretleri, Şubat 1998'de 158 dolar seviyesine düştü. Ücret ortalamalan asgari ücret sevi- yesine düşen Istanbul Büyükşehir Be- lediyesi işçileri ve sendika, 1 Mart'ta baş- layacak toplusözleşme görüşmeleri sı- rasında kamuoyunun yanlış bilgilendi- rilmesini önlemek amacıyla kampanya başlattılar. Önceki yıllarda "milyoner çöpçü" yakıştırmasıyla kamuoyunun yanlış bilgilendirilerek işçiler aleyhine yönlendirilmesinden ders çıkaran Bele- diye-tş Sendikası, işçilerin eline geçen net ücret düzeyi ve çalışma koşullannı halka duyurmak amacıyla 100 bin adet afiş bastırdı."Bizler, çöpleri toplayan, yollan asfaltlayan. park- İan temizleyen, sizleri ts- tanbul'da her gün işe gö- türüp getiren, cam pa- hasına yangınlarda mü- cadele eden, sel baskın- larında gece gündüz de- meden çalışan belediye işçileriyiz" sözlerinin yer aldığı afişte. "Ne kadar maaş alıyoruz. biliyor musunuz" sorusu yönel- tiliyor \e yanıt olarak 33 milyon lira rakamı verili- yor. Afişte, Istanbul gibi pahalı bir kentte bu paray- la geçinmenin olanaksız olduğunun altı çizilerek şöyle deniliyor: " 1990'h yıllarda çöp- çüler milyoner oldu di- yenler şimdi nerede? Be- lediye işçisi bugün en dü- şük ücretle çalışıyor. Ya- rın belediye işçisi geçine- bileceği ücreti isteyince, yine bazı kalemşörler ve işverenler, belediye işçi- si yine zam isriyor diye bağıracaklar." 21 yıldır siirüyor Izmit'in demiryolu çilesi bitmiyor KOCAELt(AA)-Ya- pımına 1977 yılında baş- lanan 10.5 kilometrelik tzmit Demiryolu Geçişi inşaatı, ödenek sıkıntısı ve yüklenici fırmalann çe- şitli gerekçelerle işi yan- da bırakması yüzünden 21 yıldır bitirilemedi. Ye- terli ödenek sağlandığı takdirde, 1999 yılı başm- da tamamlanacak proje, ihale bedelinin 205 bin 109 katma mal olacak. Devlet Liman ve Ha- va Meydanlan tşletmesi Tuzla Başmühendisli- ği'nden alınan bilgiye gö- re, 1977 yılı temmuz ayında 136.9 milyon lira bedelle ihale edilen 10.5 kilometrelik demiryolu geçişi inşaatını üstlenen Aktaş tnşaat Limited Şir- keti, 1994 yılına kadar işin yüzde 75'lik bölü- münü tamamladı. Bu sü- re içinde, adını AKSA ln- şaat Limited Şirketi ola- rak değiştiren fırma, yap- tığı işler için o günün fi- yatlanyla 7.6 trilyon lira hakedişaldı. Ancak, 1994 yılında, işin gecikmesi nedeniyle sözleşmesi fes- hedildi. Bu tarihte, yeni- den ihale edilen projenin kalan bölümünün yapı- mını üstlenen TtNSA In- şaat ve Sanayi Limited Şirketi, bugüne kadar işin yüzde 15'lik bölümünü daha tamamladı. TtN- SA'ya, bu işler için 2.4 trilyon lira ödeme yapıl- dı. Ulaştırma Bakanlı- ğı'nca bu yıl 690 milyar lira ödenek aynlan proje- nin öngörülen sürede ta- mamlanması için, 410 mih/ar liralık ek ödeneğe ihtiyaç olduğu öğrenildi. Bugüne kadar 17 trilyon lira da ıstimlak bedeli ödenen proje, öngörül- düğü şekilde tamamlan- dığı takdirde. 28 trilyon 100 milyar liraya, bir baş- ka deyişle proje bedelinin 205 bin 109 katma mal olacak. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Dünyanın Jandarması Körfez Savaşı'na giden günlerdeydi. Zamanın ABD Ankara Büyükelçisi Abramovitz ile söyleşi yapıyorduk. Saddam yönetiminin zalim bir diktatörlük olduğunu vungulamaya özen göste- riyordu. Ülkesinin özgürlük ve demokrasi adına ha- reket ettiğini anlatmaya çalışıyordu. Sordum: - Suudi Arabistan ve Körfez emirliklerindeki re- jimler daha mı çağdaş? Hepsinde baskı rejimleri var. Ama Irak'ta hiç değilse dinsel baskı yok! Hiç beklemediğim kadar sinirlendi. • • • ABD'nin dünyada "demokrasi ve özgüriük hava- riliği"ne soyunması gülünç oluyor. En gaddar dik- tatöriüklere ve ortaçağ karanlığında yaşayan pet- rol zengini Arap ülkelerinin hiçbirine itirazı olmadı- ğı açık. Ama tek bir koşul var: ABD çıkariarına uygun davranması! Ne Iran, hatta ne de Irak, Amerika'nın dostu olan birçok Ortadoğu ülkesinden daha "geri" bir yöne- tim biçimine sahip değil! Öyleyse ABD'nin Irak'ı vurmakta bu kadar heves- li olmasının başka nedenlerinin bulunması gerekir. Ve dört ciddi olasılık var. Birincisi, Irak'ın elindeki silahlann bölge güven- liği içintehlike vetehdit oluşturması... Ikincisi. Ame- rika'nın petrol fiyatlarının düşmesini istememesi... Üçüncüsü, Kuzey Irak'ta "kukla" bir Kürt devleti ku- rup, petrolün denetim attına alınması... Dördüncü- sü, Saddam yönetiminin devrilmesi... Acaba hangisi? Yoksa dördü birden mi? ••• Irak'ın elindeki silahlann bölge ve dünya banşı için ciddi bir tehdit oluşturduğu savı çok tartışma- h! BM Özel Komitesi'nden alınan bilgiye göre; Irak'ın elindeki 819 SCUD füzesinden bugün kullanılabi- lir durumda sadece iki tane bulunuyor. Geri kalanı ya kullanılmış, ya da imha edilmiş. Ya biyolojik kitle imha silahları? Bu sorunun yanıtını da Israilli silah uzmanı Meir Stiglitz veriyor: "Israil bir biyolojik silah tehdidi ile karşı karşıya de- ğildir. Çünkü Irak'ın elinde bir biyolojik savaş baş- lığı yoktur. Irak'ın hiçbir deneme yapmadan bir bi- yolojik savaş başlığına sahip olma şansı ise sıfırdır." Körfez Savaşı, ambargo ve BM denetiminde ya- pılan "imha"lar Irak'ın askeri gücünü çökertmiş. Oysa Iran ve Suriye'nin elindeki silahlar bölge için çok daha büyük bir tehdit oluşturuyor. Güney Kıbrıs'ın alacağı S-300 füzeleri ise, Tür- kiye açısından çok daha doğrudan bir tehdit! ••• ABD'nin dünyada petrol fiyatlarının düşmeme- sini istediği doğru! Çünkü kendi petrolünün ekonomik olabilmesi, pet- rol fiyatlannın 19 doların altına düşmemesine bağ- lı. Irak petrolünün dünya piyasasına yeniden akma- ya başlaması ABD'nin hiç işine gelmiyor. ABD'nin Saddam'ın yerine, kendisine karşı çok daha uysal bir yönetim istemesi için sayılamaya- cak kadar nedeni olduğu da doğru! Ama asıl önemlisi, ABD'nin Irak'ın toprak bütün- lüğünü gerçekten de isteyip istemediğidir. Körfez Savaşı'nın hemen ardından Saddam'ın Barzani ve Talabani ile uzlaşmasını önleyenin ABD olduğu henüz unutulmadı. ABD'nin Kuzey Irak'ta "uydu" bir Kürt devleti senaryosundan ne ölçüde vazgeçtiği de belli değil. • • • Özal, gerçek bir "sahibinin sesi" idi. Emin Çölaşan geçenlerde yazdı... Körfez buna- lımı sırasında, bir toplantıda şöyle diyor: "Musul ve Kerkük'ü alacağız. Basra'dan çıkaca- ğız. Bu senaryoyu ben yazdım..." özal'ın savaşa sokmak istediği ikinci ordunun ko- mutanı Orgeneral Kemal Yavuz anında yanıtlıyor: "Hayır Sayın Cumhurbaşkanım! O senaryoyu siz değil başkalan yazdı. Siz o senaryoda sadece bir satırsınız..." Ta Vietnam öncesinden beri ABD dünyanın jan- darmalığını yapıyor. Ve jandarmanın da görevi bel- lidir. Kurulu düzeni korumak! Yani bugünkü dünya düzenini... Başta ABD'nin, sonra da Batı'nın çıkarlarına uygun olan düzeni... Ama jandarma da her zaman her istediğini ya- pamaz! Neyi ne kadar yapabileceği biraz da size bağlı- dır... Sizin kendinizi ne ölçüde kullandınp kullandır- madığınıza. Ve özellikle de.. Sizin başınızda onun kolaylıkla kullanabileceği kişilerin bulunup bulunmamasına!.. 1 4 Ş u b a t "SEVGİLİLER GÜNÜ" (St. Valentine's Day) Sevgi sözcükleriniz, sevgi dolu bir günde Cumhuriyet ile ulaşması gereken "sevgiliye..." tlan-ı Aşklannızı bekliyoruz. 1 st. (3.6 cm) x 5 cm.'lik ilanlar: 5.000.000 TL. (KDV Dahil) 1 st. (3.6 cm) x 2.5 cm.'lik ilanlar: 2.500.000 TL. (KDV Dahil) Bilgi için: Ayşım Durmaz Medya C Türkocağı Cad. 39/4] Cagaloğlu ISTANBUL Telefon: (0212) 513 84 60 - 61 Faks: (0212} 513 84 63
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle