Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 ARALIK 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Sektörde 416 firmanın kapandığı, 20 bin kişinin işten atıldığı ve 300 bin kişinin daha işsiz kalabileceği belirtiliyor
Tekstflde kriz korkulu boyutta
MERİHAK
tZMİR - Tekstilcilerin so-
runlannın tartışıldığı, bakan-
larla, milletvekıllerinin so-
runlann hemen çözümü için
"görevlendirildigi'' toplann-
da bankalara *öfke yağdı".
Enflasyonun yüzde 50'lerde
olduğu bır dönemde banka-
lann tekstil sektörüne yüzde
150'lerde kredi kullandırdı-
ğını anımsatan tekstilcıler,
"Sektör açıkça bankacılık
sisteminin yol açüğı finansal
kriz ortamının kurbaıudır"
dediler. Yılbaşından bu yana
tekstil. konfeksıyon ve deri
sektöründe 416firmanınka-
pandığı, 20 bin kişinin işten
atıldığı ve krizın çözülme-
mesı durumunda 300 bin ki-
şinin işsiz kalabileceği belirtiliyor. Dün-
yada yaşanan krizden en çok etkilenen
sektörlerden olan tekstil ve konfeksiyo-
nun sorunlannın tartışıldığı toplantıda
DYP-ANAP kavgası yaşandı. Devlet Ba-
kanı Işın Çetebi'nm yaptığı konuşma sıra-
sında DYP'ye yakmlığıyla bilinen bazı sa-
nayicilerin laf atmasıyla başlayan tartış-
malar, UflıkSöylemez'in sahneye çıkma-
sıyla büyüdü. Türkiye'de 1998 yılınm ba-
şından bu yana sıkıntılann yaşandığı teks-
til sektörûnün durumu, Izmir'de dün dü-
İşçiler karayolunu trafige kapattı Sanlıurfa'da kadro sıkıntısı
İşten çıkartmalaraprotesto GeçiciişçtterlOgün çahştı
ADA.NA (Cumhuriyet Büro-
su)- îşçi çıkarmalan ve müteah-
hitleş^neyi protesto eden bin ka-
dar Sasa işçisi, Adana-Mersin
karayolunu bir sûre trafiğe ka-
patö. Çıkışlann durdurulmasuu
isteyen işçilere Çukobirlik, Men-
sa ve Teksa çalışanlan da destek
verdi. Eylemin ardından Petrol-
lş Sendikası Adana Şube Başka-
nı Refik Deviren. tdari Sekreter
Hasan Yavuz ve Mali Sekreter
AhmetGür, izinsiz gösteri nede-
niyle gözaltma alındı.
Sasa'da son olarak masura
ambannda çalışan 22 kişinin çı-
kanlmasıyla biriikte iki ayda
toplam 270 kişinin ışinden ol-
ması üzerine çalışanlar önceki
gün fabrika önünde eylem yap-
tılar. Vardiyadan çıkan ve vardi-
yaya girecek olan bine yakın iş-
çiye seslenen Refik Deviren,
sendikal ÖTgütlülüğün ortadan
kaldınlmaya çalışıldığını söyle-
di. Deviren'in konuşmasının ar-
dından işçiler karayolu trafiğini
bir süre engelledi.
ÖZCANGÜNEŞ
ŞANLJURFA - Tanm İl Mü-
dürlûğü'nde förevli 286 işçinin
yüda 10 gün calıştınldığı belir-
lendi. Bakanlık bütçesinden 18
geçici işçi için gelen paranın
böyle bir çalışma yapılmasını
zorunlukıldığıru belirten Tanm-
tş Sendikası Işyeri Baştemsilcı-
si Bahri Göktepe, siyasilenn
kendilerini sahipsiz bıraktığın-
dan yakındı. Ülke geneiinde 15
buü sürekli olmak üzeTe 40 bin
işçisi bulunan Tanm Bakanlı-
ğı'na bağlı kuruluşlarda geçici
işçi kadro sıkıntısı yaşanıyor.
16 geçici işçi kâdrosu bulu-
nurken 1992 yılında dönemin
hükümeti taraftndan 270 kişinin
alındığı Şanlıurfa Tanm tl Mü-
dürlüğü'nde aynı sorun var.
Tanm-lş Sendikası fşyeri Bas-
temsilcisi Bahri Göktepe, birkaç
yıl öncesine dek yılda 3 ay sûre
ile çalıştınlangeçici işçilerin da-
ha sonra 2 ve 1 ay çahşnrdmaya
başlandığmı dile getirdi.
zenlenen ve sektörün temsilcilennin kaul-
dığı bir toplantıyla tartışıldı.
Gergin bir ortamda yapılan toplantıdan
önce Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin apar
topar düzenlediği ve tekstil sektöründe
hiçbir krizin olmadıgını anlattığı basın
toplantısı, tansiyonun iyice yükselmesine
yol açtı. Toplantıda vurgulanan konulann
başında, bankalann özellikle 1998'in ba-
şından başlayarak sektör üzerinde gerçek-
leştirdiği baskılar geldi. Konuşmacılar,
enflasyonun yüzde 50'lere çekildiği, dö-
viz kurunun da yaklaşık yüzde 60'larda
kaldığı bir dönemde sektöre bankalar ta-
rafından verilen kredinin yüzde 150'lere
ulaşmasını eleştirdiler. Sanayicilerin vur-
guladığı bir diğer konuda 1995-1996 yıl-
lannda Avrupa'da düzenlenen fuarlarda
makine bırakinayan, kapasitesinin üzerin-
de yatınm yapan Türkiye'nin, şimdi yaşa-
dıgı cıddi krizin, ancak devletin yardımıy-
la aşılabileceğiydi. Devletin özellikle
Eximbank kredilerini arttırması, bu kredi-
leri uzun bir döneme yayması, bankalann
da mevduatlannın yüzde 20'sinin ihracat-
çıya kredi olarak verilmesi gerekliliği top-
lantıda vurgulandı.
Toplantıda konuşan sektör temsilcileri-
nin konuya ilişkin görüşlen özetle şöyle:
Hasan Çelebioğlu (Ege thracatçı Bir-
likleri Başkanlar Kurulu Başkanı): Sek-
törün en önemli sorunu dünya fiyatlann-
da finansman sağlayamamasıdır... Sektör
açıkça bankacılık sisteminin yol açtığı fi-
nansal krizin ortamının kurbanıdır.
Ekrem Demirtaş (tzmir Tlcaret Odaa
Hatalı sollama
Kamyon
minibüsü
biçti: 20 ölü
Yurt Haberleri Servisi - Şanlıurfa-
Gaziantep karayolunun 53.
kilometresinde akaryakıt yüklü bir
tankerin yolcu minibüsüyle çarpışması
sonucu meydana gelen kazada 20 kişi
yaşamını yitirdi, 5 kişi de ağır yaralandı.
Yurdun diğer bölgelerindeki kazalarda
da 5 kişi öldü. Gaziantep'ten düğün için
Şanlıurfa'nın Sunıç ilçesine yolcu
götüren Mehmet Cayraaz yönetimindeki
44 AfRı929-p4akalı minibûs itö karşı
yönden gelen Mehmet Hadi Budaeı-
yönetimindeki 06 ZJT 95 plakalı ""J >^
akaryakıt yüklü tanker aşın hız ve hatalı
sollama sonucu Suruç yakınlannda
çarpıştı. Kazada minibüsteki 20 kişi
yaşamını yitirdi. Ölenlerden U'inin
adlan şöyle: Mehmet Caymaz, Huseyin
Caymaz, Ismail Aykın, M. Hadi Budaeı,
Abdülhekinı Güner, Ekrem, Nazif,
Ethem, Kadir, Hüseyin ve Salih Bozkurt
Ağır yaralanan 5 kişi Gaziantep Devlet
Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Bir
süre karayolunun trafiğe kapanmasına
da yol açan kazayla ilgili soruşturma
sürerken ölen diğer 9 kişinin de
kimliklerinin belirlenmesine çalışılıyor.
Kütahya, Kocaeli ve Osmaniye'de
meydana gelen trafik kazalannda da
Süleyman Sami Orhun, Muhlis Kayıkçı,
Aydın Atalay, İlhan Alkan, Ahmet Ateş
öldü, 4 kişi de yaralandı.
Kazalar ruh sağüğını bozuyor
Her yıl binlerce insanın ölümüne ve
yaralanmasına neden olan kazalann,
insanlann sosyal yaşamlannda da büyük
sorunlar yarattığı ortaya çıktı. Kazalarda
yakınlannı kaybedenlerin yüzde
39.2'sinin teskin edici ilaç aldığı, yüzde
8.3'ünün arkadaşlanyla, yüzde 1.2'sinin
eşiyle arasının bozuk olduğu belirtildi.
DlSK Temsilciler Meclisi toplantısında mücadele karan alındı
Budak, işsizlik
sigortası ve iş
güvencesi
yasalannın
çıkanlması,
sendikalaşma
özgürlüğünün
önündeki
engellerin
kaldırüması ve
özelkştirmeye
karşı Türk-lş ve
Hak-tşüe
biriikte hareket
etme konusunda
görüşmeler
yapbklannı da
büdirdi.
(Fotoğraf:
UĞUR DEMtR)
'Krizin yükü çâlışana çıkanlamaz'
D
tstanbul Haber Servisi - DtSK Genel
Başkanı Rıdvan Budak, ekonomik krizle-
rin bugüne kadar çalışanlara yüklendiğini
ifade ederek "Bu sefer krizin yükünün ça-
hşanlarayuktenmemesi için ciddi bir müca-
dele içüıdc olmamız gerekiyor" dedi.
DlSK Temsilciler Meclisi'nin toplantısı,
Genel Başkan Rıdvan Budak'ın başkanlı-
ğında Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde ya-
pıldı. Toplantıda bir
sunuş konuşması ya-
pan Budak, ekonomik
krizlerin bugüne ka-
dar, çalışanlara yük-
lendiğini kaydederek
"Bu sefer krizin yükü-
nün çalışanlara yük-
lenmemesi için ciddi
bir mücadeleiçindeolmamızgerektyor" di-
ye konuşru. Dünyanın büyük bir ekonomik
kriz yaşadığını anlatan Budak, krizin sana-
yisi yoğun ülkelerde etkilerinin az olduğu-
nu, ancak Türkiye'de "parayla para kazan-
ma" uygulamalan nedeniyle daha fazla his-
sedildiğini belirtti. Krizin toplusözleşme-
lerde kendini gösterdiğini ifade eden Bu-
dak, metal ve tekstil sektörlerindeki anlaş-
mazlıklan bunaörnek gösterdı. Budak, ka-
yıt dışı ekonomınin hemen işçi çıkarma yo-
luna gittiğini, örgütlü işyerlerinde bunun
bir ölçüde engellendiğini söyledi.
Budak, bugünkü parlamentonun 3 hükü-
met çıkardığım, son hükümetin, birkaç ya-
sa dışuıda toplumun sorunlannı çözebile-
cek ciddi ekonomik ve sosyal reformlan
yapamadığmı söyledi. Seçim ve siyasi par-
ÎSK Genel Başkanı Budak, tekstil sektöründe yaşanan
anlaşmazlıkta TlSK'in krizi abarttığını ve tekstil işçisine
grevin dayatıldığuu söyledi.
tileryasalannın değiştirilmesi, biıbirine ya-
kın partilerin ittifak yapmalanna imkân ta-
nınması gerektiğini ifade eden Budak, söz
konusu yasalar çıkanlmadan gerçekleştiri-
lecek seçimin mevcut tabloyu değiştinne-
yeceğini ileri sürdü. Budak, işsizlik sigor-
tası ve iş güvencesi yasalannın çıkanlma-
sı, sendikalaşma özgürlüğünün önündeki
engellerin kaldınlması ve özelleştinne uy-
gulamalanna karşı Türk-tş ve Hak-lş ile
biriikte hareket etme konusunda görüşme-
ler yaptıklanru da bildirdi. Konuşmasının
ardından basın mensuplanmn sorulannı ya-
nrtlayan Budak; DlSK, Türk-tş, TESK, TO-
BB ve TlSK'in hükûmeti kurmakla görev-
lendirilen DSP lideri Bülent Ecevit'e des-
tek veren ortak bir açıklama yapükJannın
anımsatılması üzerine şöyle dedi:
"Parti ismi sayüa-
rak hükümet modeli-
ne destek değiL O doğ-
nıdan BülentEcevit'in
kuracağı bükümete
parlamentonun, bü-
tün partilerin yardun-
a oUnasıgerektiği nok-
tasında>dı. Türkiye bir
büyük siyasi boşluk yaşanıaktadır. Bu boş-
luğu, Türkiye'nin ekonomik \e sosyal den-
gelerinin kaldırabilmesi mümkün degüdir."
Budak, tekstil sektöründe yaşanan anlaş-
mazlıkla ilgili olarak da TlSK'in krizi
abarttığım savunarak grevin bugünkü kriz
ortamında en son düşünülmesi gerektiğini,
ancak tekstil işçisine grevin dayatıldığmı,
işçinin de bunu sezmledığinı söyledi.
Başkanı): Sektörde 300'ü
aşkın fırma kapandı. Hemen
hemen hepsi işçi çıkardı.
Devletin desteğiyle sayılan
her geçen gün artan acıma-
sız tefeci bankalan kontrole
alın.
KaniAydoğdu (Ege Böl-
gesi Sanayi Odası Başkanı):
Knz ve durgunluk bankala-
nn aracılığıyla geldi. Türki-
ye'de bankalar vahşi kapita-
lizmin en güzel öraeğini ve-
riyor. Bu bırakınız yapsın-
lar, bırakınız geçsinler poli-
tikasının da bir sonucudur.
Yeter artık, sayılan 73'übu-
lan bankalardan devlet ga-
rantisini kaldmn.
Hasan Ozmen (tzmir Ti-
caret Borsas Başkanı): Kriz
tırmanarak geliyor. Sektör-
lerdeki sorunlar hemen ele alınmalı. Bu
kriz çözülemez ve sektör batarsa bunun al-
tından kimse kalkamaz.
MeteOğuz (Ege Hazır Gryim ve Kon-
feksiyon thracatçılan Birtiği Başkanı): Sa-
yın bakan ve milletvekiUerimizden bu-
günkü gündemi bölgesel görmeyip ulusal
platforma taşımalan gereğini rica etmi-
yor, verilmiş bir görev olarak algılamala-
nnı sektörüm adına diliyorum.
Faruk Gijik (Ege Giyim Sanayicileri
Dernegi Başkan Vekili): Son bir yılda
300'den fazla irili ufaklı iş-
letme kapandı ve yaklaşık 20
bin işçi işsiz kaldı. Bölge-
mizde yüzlerce işletme ka-
panma sınınna gelmiş ve
yaklaşık 300 bin kişi işten çı-
kanlma tehlikesi ile karşı
karşıyadır.
Selami Gürüç (EGS Baş-
kanı): Zaman yanlış anlama
zamanı değil, zaman sektö-
rün içindeki krizin el birli-
ğiyle çözülme zamanı.
Nebahat Kıbç (Yabana bir
firmanın Türki>c temsilcisi):
Yabancı alıcılar artık Türki-
ye'den mal alıp alamayacak-
lannı bilemiyorlar. Yani si-
parişleri yerine ulaşacak mı
ulaşmayacak rru? Alım ya-
pan firmalar bir pazan yıl-
larca inceler, araştınr ondan
sonra girer.
Remzi Peköz (Tekstilci):
Birdakika bekleyecek zama-
nımız yok. Bu toplantıyı
dertlerimize çözüm bulmak
için yapmıyoruz. Biz sizi gö-
revlendinnek, dertlerimizi
çözün demek için bu toplan-
tıyı yapıyoruz. Işın Çelebi'ye
katılmak mümkün değil. 1
yıldır yalvanyonız. Devlet
Bakanı Çelebi'nin toplantıda
yaptığı konuşmada, Exim-
bank'ın sermayesinin arttı-
nldığını, şu an Türk Lirası
kredi taleplerinin tamammın
karşılandığını ve dolar ba-
zında taleplerin ise bir hafta
içinde sonuçlandınldığını
söylemesi salondaki gergin-
liğin artmasına neden oldu.
Bakan Çelebi "1997 Tem-
muz ayında Erimbank ser-
mavesi 10 trilyon lira iken
bankanın sermayesi 75 tril-
yon liraya çıkanlmışür. 1999
yüı başında Exünbank ser-
mayesi200 trihon liraya çıka-
nlmaktadır" dedi. Exim-
bank kredilerinden 3 bin 300
firmanın yararlandığını be-
lirten Çelebi, Eximbank kre-
dilerinin yüzde 50'sinden
tekstil ve hazır giyimin ya-
rarlandığını da vurguladı.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Ağaran Saçlar
Demokrasisi..
Regis Debray, ünlü 68 kuşağının gözde isim-
lerindendi.
Che Guevera'nın dostuydu. "Devrimde Dev-
rim" kitabının yazanydı. Hüsranla brten bir düşü
içinden gözlemlemişti. Ve Latin Amerika'daki tu-
tukluluk günlerinden sonra, Fransa'nın solcu
Cumhurbaşkanı Mitterrand'a danışman olmuş-
tu.
Birkaç yıl önce Ankara'daydı.. "Yaşasın Cum-
huriyet" kitabı, eski hızlı komünistin artık farklı bir
çizgide olduğunu gösteriyordu.
Konuşmamız sırasında, kendisine Bernard
Shavv'ın bir tümcesini anımsattım:
"Eğer 20'sinde komünist değilseniz, kalbinız
yok demektir; ama 40'ında hâlâ komünist iseniz,
aklınız yok demektir.."
Debray bu sözü daha önce duymamıştı.. Katıla
katıla güldü.
•••
ögrenciyken, Menderes'in asılmasını alkışla-
mıştık.. Aradan yıllar geçti; bunun insancıl açıdan
da, toplumsal açıdan da yanlış olduğunu düşün-
meye başladım.
Menderes suçluydu. Ama hak ettiği ceza "ölüm"
degildi..
12 Mart yönetimi, Deniz Gezmiş ve arkadaşla-
nnı astı. Gene çok kişi alkışladı.. Ibret-iâlem" ol-
sun dendi.
Oysa o üç genç kimseyi öldürmemişti.. Öldür-
memeye özen göstermişti.
Suçluydular. Ama hak ettikleri ceza "ölüm" de-
ğildi..
Yaşasaydılar ne olurdu?
Hapis cezalannın bitiminde topluma katılırlardı.
Menderes -tıpkı eski arkadaşlan gibi- demokrasi-
ye saygılı ve uzlaşmacı birisi olurdu. Deniz Gez-
miş'ler de -büyük bir olasılıkla- sosyal demokrat,
banşçı milletvekilleri olarak karşımıza çıkarlardı.
• • •
1970'li yıllar, Demirel-Ecevrt çatışmasının dam-
gasını taşır.
Bir kesimin gözünde, Ecevit "gizli komünist" i-
di..Birkesimingözündede, Demirel "Amehka'nın
adamı"ydı.. Sağ için baş düşman Ecevit, sol için
baş düşman Demirel'di..
lkisinin söylemi de sert, sivri ve kırıcıydı.
Yıllar geçti, saçlar ağardı.
Bugünün Demirel'i, zaman zaman solculardan
da alkış alıyor. Bugünün Ecevit'ine ise, dindar ke-
simler ve en katı milliyetçiler bıle saygı ile bakıyor-
lar.
Ecevit, anayasanın değiştirilerek Demirel'in
cumhurbaşkanlığı süresinin uzatılmasını savunu-
yor. Demirel ise, bazı olası tepkileri bile göze ala-
rak, Ecevit'e başbakanlık yolunu açıyor. Ve duy-
gusal bir anında, ağzından şu sözler dökülüyor:
"- Senetersadece saçianmızı, sakalımızı ağart-
madı.. Seneler kafalarımızı da, seneterdvyguian-
mızı da, seneler çok şeyı düzeltti.."
Degişen sadece Demirel ve Ecevit mi?
örneğin 1970'lerinTürkeş'i yırtıcı bir "şahin"d\..
1990'lann Türkeş'i ise, ülkücü şahinleri sakinleş-
tiren bir "denge"ydi..
Nedir degişimin kökenindeki ana etken?
Yaş mı?.. Yaşananlar mı?..
Yoksa her ikisi de mi?..
•••
Kamuoyu yoklamaları, toplumda en güven du-
yulan önderlerin Ecevit ve Demirel olduğunu gös-
teriyor. Devletin doruğundaki iki isim de 74-75
yaşlannda.
Cüneyt Arcayürek, genç bir ulusu yaşlıların yö-
nettiğini söyleyerek, geçenlerde bana takılmıştı.
Verdiğim yanıtı köşesine almış:
- Gençler utansın!
Bir yanda Demirel ve Ecevit.. Sağduyulu ve ılım-
h..
Ûte yanda Yılmaz, Çiller, Baykal Hırçın ve
kavgacı..
Eğer toplum birincileri tercih ediyorsa, acaba
kabahat kimde? Siyaseti bırakmamakta direnen
birincilerde mi?.. Yoksa, gençliğin dinamizmini,
deneyimin bilgeliği ile birîeştirme fırsatını kullana-
mayan ikincilerde mi?
Deneyimi, kimileri "tüm saçlar döküldükten son-
ra yaşamın sunduğu altın bir tarak" olarak tanım-
lariar.
Ama bazen saçlar dökülmez, ağanr.. Ve altın
tarak da, hüzünlü bir süs olmaktan çıkar.
Elizabeth Nadi öldüGazetemizin kurucusu Yunus
Nadi'nin oğlu Doğan Nadi'hin eşi
Mery Elizabeth Nadi, dün vefat etti.
1917 Amerika-Virginia doğumhı
olan Mery Elizabeth Nadi'nin ölüm
haberi üzerine Amerika'da bulunan
kızı Suzan Nadi, dün akşam
tstanbul'a gelirken küçük kızı Mina
Nadi'nin de bugûn tstanbul'da olması
bekleniyor. Eşi Doğan Nadi'nin
ölümünden sonra derin üzüntö
yaşayan Elizabeth Nadi, uzun yıllar
Robert Kolej'de Ingilizce
öğretmenliği yaptı.
TTK'de işçi açığı büyüyor
ALtAYAROĞLU
ZONGULDAK-Türkiye'nin kömür ge-
reksiniminin yüzde 22'sini üreten Türkiye
Taşkömürleri Kurumu'nda (TTK) stok
alanlan tamamen doldu. TTK Genel Mü-
dürii tsmail Verimbaş, kurumun satış yapa-
mazkonuma geldiğinden yakınarak soru-
nu çözmeye çalıştıklannı, ancak ivedi ön-
lemlerin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Verimbaş, kurumun zarannın yıl sonu
ölçüalındığında 70 trilyona çıktığını belir-
ten Verimbaş,, kurumdaki işçi açığmın da
giderek büyük boyutlara ulaştığını söyle-
di. Verimbaş. "Şu anda işçi açtğunız 2 bin
300 crvannda. Muhtemelen bu açık ydba-
şından itibaren 3 bin 300'e çıkacak. tşçi açı-
ğı büyüdükçe üretim sürekli düşüyor. Ta-
lep ettiğimiz işçi açığı kapatüırsa, kurum
ancak nefes alir. L retimde çalışan işçilerin
emeklilik zamanı geldiginde hemen emek-
li oluyoriar. Kendilerini tutamıyonız. tşçi
açığı kapatılmadığı sürece zararın aşağıya
çekilmesi de mümkün degil" dedi.