19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ARALIK 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sektörde 416 firmanın kapandığı, 20 bin kişinin işten atıldığı ve 300 bin kişinin daha işsiz kalabileceği belirtiliyor Tekstflde kriz korkulu boyutta MERİHAK tZMİR - Tekstilcilerin so- runlannın tartışıldığı, bakan- larla, milletvekıllerinin so- runlann hemen çözümü için "görevlendirildigi'' toplann- da bankalara *öfke yağdı". Enflasyonun yüzde 50'lerde olduğu bır dönemde banka- lann tekstil sektörüne yüzde 150'lerde kredi kullandırdı- ğını anımsatan tekstilcıler, "Sektör açıkça bankacılık sisteminin yol açüğı finansal kriz ortamının kurbaıudır" dediler. Yılbaşından bu yana tekstil. konfeksıyon ve deri sektöründe 416firmanınka- pandığı, 20 bin kişinin işten atıldığı ve krizın çözülme- mesı durumunda 300 bin ki- şinin işsiz kalabileceği belirtiliyor. Dün- yada yaşanan krizden en çok etkilenen sektörlerden olan tekstil ve konfeksiyo- nun sorunlannın tartışıldığı toplantıda DYP-ANAP kavgası yaşandı. Devlet Ba- kanı Işın Çetebi'nm yaptığı konuşma sıra- sında DYP'ye yakmlığıyla bilinen bazı sa- nayicilerin laf atmasıyla başlayan tartış- malar, UflıkSöylemez'in sahneye çıkma- sıyla büyüdü. Türkiye'de 1998 yılınm ba- şından bu yana sıkıntılann yaşandığı teks- til sektörûnün durumu, Izmir'de dün dü- İşçiler karayolunu trafige kapattı Sanlıurfa'da kadro sıkıntısı İşten çıkartmalaraprotesto GeçiciişçtterlOgün çahştı ADA.NA (Cumhuriyet Büro- su)- îşçi çıkarmalan ve müteah- hitleş^neyi protesto eden bin ka- dar Sasa işçisi, Adana-Mersin karayolunu bir sûre trafiğe ka- patö. Çıkışlann durdurulmasuu isteyen işçilere Çukobirlik, Men- sa ve Teksa çalışanlan da destek verdi. Eylemin ardından Petrol- lş Sendikası Adana Şube Başka- nı Refik Deviren. tdari Sekreter Hasan Yavuz ve Mali Sekreter AhmetGür, izinsiz gösteri nede- niyle gözaltma alındı. Sasa'da son olarak masura ambannda çalışan 22 kişinin çı- kanlmasıyla biriikte iki ayda toplam 270 kişinin ışinden ol- ması üzerine çalışanlar önceki gün fabrika önünde eylem yap- tılar. Vardiyadan çıkan ve vardi- yaya girecek olan bine yakın iş- çiye seslenen Refik Deviren, sendikal ÖTgütlülüğün ortadan kaldınlmaya çalışıldığını söyle- di. Deviren'in konuşmasının ar- dından işçiler karayolu trafiğini bir süre engelledi. ÖZCANGÜNEŞ ŞANLJURFA - Tanm İl Mü- dürlûğü'nde förevli 286 işçinin yüda 10 gün calıştınldığı belir- lendi. Bakanlık bütçesinden 18 geçici işçi için gelen paranın böyle bir çalışma yapılmasını zorunlukıldığıru belirten Tanm- tş Sendikası Işyeri Baştemsilcı- si Bahri Göktepe, siyasilenn kendilerini sahipsiz bıraktığın- dan yakındı. Ülke geneiinde 15 buü sürekli olmak üzeTe 40 bin işçisi bulunan Tanm Bakanlı- ğı'na bağlı kuruluşlarda geçici işçi kadro sıkıntısı yaşanıyor. 16 geçici işçi kâdrosu bulu- nurken 1992 yılında dönemin hükümeti taraftndan 270 kişinin alındığı Şanlıurfa Tanm tl Mü- dürlüğü'nde aynı sorun var. Tanm-lş Sendikası fşyeri Bas- temsilcisi Bahri Göktepe, birkaç yıl öncesine dek yılda 3 ay sûre ile çalıştınlangeçici işçilerin da- ha sonra 2 ve 1 ay çahşnrdmaya başlandığmı dile getirdi. zenlenen ve sektörün temsilcilennin kaul- dığı bir toplantıyla tartışıldı. Gergin bir ortamda yapılan toplantıdan önce Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin apar topar düzenlediği ve tekstil sektöründe hiçbir krizin olmadıgını anlattığı basın toplantısı, tansiyonun iyice yükselmesine yol açtı. Toplantıda vurgulanan konulann başında, bankalann özellikle 1998'in ba- şından başlayarak sektör üzerinde gerçek- leştirdiği baskılar geldi. Konuşmacılar, enflasyonun yüzde 50'lere çekildiği, dö- viz kurunun da yaklaşık yüzde 60'larda kaldığı bir dönemde sektöre bankalar ta- rafından verilen kredinin yüzde 150'lere ulaşmasını eleştirdiler. Sanayicilerin vur- guladığı bir diğer konuda 1995-1996 yıl- lannda Avrupa'da düzenlenen fuarlarda makine bırakinayan, kapasitesinin üzerin- de yatınm yapan Türkiye'nin, şimdi yaşa- dıgı cıddi krizin, ancak devletin yardımıy- la aşılabileceğiydi. Devletin özellikle Eximbank kredilerini arttırması, bu kredi- leri uzun bir döneme yayması, bankalann da mevduatlannın yüzde 20'sinin ihracat- çıya kredi olarak verilmesi gerekliliği top- lantıda vurgulandı. Toplantıda konuşan sektör temsilcileri- nin konuya ilişkin görüşlen özetle şöyle: Hasan Çelebioğlu (Ege thracatçı Bir- likleri Başkanlar Kurulu Başkanı): Sek- törün en önemli sorunu dünya fiyatlann- da finansman sağlayamamasıdır... Sektör açıkça bankacılık sisteminin yol açtığı fi- nansal krizin ortamının kurbanıdır. Ekrem Demirtaş (tzmir Tlcaret Odaa Hatalı sollama Kamyon minibüsü biçti: 20 ölü Yurt Haberleri Servisi - Şanlıurfa- Gaziantep karayolunun 53. kilometresinde akaryakıt yüklü bir tankerin yolcu minibüsüyle çarpışması sonucu meydana gelen kazada 20 kişi yaşamını yitirdi, 5 kişi de ağır yaralandı. Yurdun diğer bölgelerindeki kazalarda da 5 kişi öldü. Gaziantep'ten düğün için Şanlıurfa'nın Sunıç ilçesine yolcu götüren Mehmet Cayraaz yönetimindeki 44 AfRı929-p4akalı minibûs itö karşı yönden gelen Mehmet Hadi Budaeı- yönetimindeki 06 ZJT 95 plakalı ""J >^ akaryakıt yüklü tanker aşın hız ve hatalı sollama sonucu Suruç yakınlannda çarpıştı. Kazada minibüsteki 20 kişi yaşamını yitirdi. Ölenlerden U'inin adlan şöyle: Mehmet Caymaz, Huseyin Caymaz, Ismail Aykın, M. Hadi Budaeı, Abdülhekinı Güner, Ekrem, Nazif, Ethem, Kadir, Hüseyin ve Salih Bozkurt Ağır yaralanan 5 kişi Gaziantep Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Bir süre karayolunun trafiğe kapanmasına da yol açan kazayla ilgili soruşturma sürerken ölen diğer 9 kişinin de kimliklerinin belirlenmesine çalışılıyor. Kütahya, Kocaeli ve Osmaniye'de meydana gelen trafik kazalannda da Süleyman Sami Orhun, Muhlis Kayıkçı, Aydın Atalay, İlhan Alkan, Ahmet Ateş öldü, 4 kişi de yaralandı. Kazalar ruh sağüğını bozuyor Her yıl binlerce insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olan kazalann, insanlann sosyal yaşamlannda da büyük sorunlar yarattığı ortaya çıktı. Kazalarda yakınlannı kaybedenlerin yüzde 39.2'sinin teskin edici ilaç aldığı, yüzde 8.3'ünün arkadaşlanyla, yüzde 1.2'sinin eşiyle arasının bozuk olduğu belirtildi. DlSK Temsilciler Meclisi toplantısında mücadele karan alındı Budak, işsizlik sigortası ve iş güvencesi yasalannın çıkanlması, sendikalaşma özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırüması ve özelkştirmeye karşı Türk-lş ve Hak-tşüe biriikte hareket etme konusunda görüşmeler yapbklannı da büdirdi. (Fotoğraf: UĞUR DEMtR) 'Krizin yükü çâlışana çıkanlamaz' D tstanbul Haber Servisi - DtSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, ekonomik krizle- rin bugüne kadar çalışanlara yüklendiğini ifade ederek "Bu sefer krizin yükünün ça- hşanlarayuktenmemesi için ciddi bir müca- dele içüıdc olmamız gerekiyor" dedi. DlSK Temsilciler Meclisi'nin toplantısı, Genel Başkan Rıdvan Budak'ın başkanlı- ğında Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde ya- pıldı. Toplantıda bir sunuş konuşması ya- pan Budak, ekonomik krizlerin bugüne ka- dar, çalışanlara yük- lendiğini kaydederek "Bu sefer krizin yükü- nün çalışanlara yük- lenmemesi için ciddi bir mücadeleiçindeolmamızgerektyor" di- ye konuşru. Dünyanın büyük bir ekonomik kriz yaşadığını anlatan Budak, krizin sana- yisi yoğun ülkelerde etkilerinin az olduğu- nu, ancak Türkiye'de "parayla para kazan- ma" uygulamalan nedeniyle daha fazla his- sedildiğini belirtti. Krizin toplusözleşme- lerde kendini gösterdiğini ifade eden Bu- dak, metal ve tekstil sektörlerindeki anlaş- mazlıklan bunaörnek gösterdı. Budak, ka- yıt dışı ekonomınin hemen işçi çıkarma yo- luna gittiğini, örgütlü işyerlerinde bunun bir ölçüde engellendiğini söyledi. Budak, bugünkü parlamentonun 3 hükü- met çıkardığım, son hükümetin, birkaç ya- sa dışuıda toplumun sorunlannı çözebile- cek ciddi ekonomik ve sosyal reformlan yapamadığmı söyledi. Seçim ve siyasi par- ÎSK Genel Başkanı Budak, tekstil sektöründe yaşanan anlaşmazlıkta TlSK'in krizi abarttığını ve tekstil işçisine grevin dayatıldığuu söyledi. tileryasalannın değiştirilmesi, biıbirine ya- kın partilerin ittifak yapmalanna imkân ta- nınması gerektiğini ifade eden Budak, söz konusu yasalar çıkanlmadan gerçekleştiri- lecek seçimin mevcut tabloyu değiştinne- yeceğini ileri sürdü. Budak, işsizlik sigor- tası ve iş güvencesi yasalannın çıkanlma- sı, sendikalaşma özgürlüğünün önündeki engellerin kaldınlması ve özelleştinne uy- gulamalanna karşı Türk-tş ve Hak-lş ile biriikte hareket etme konusunda görüşme- ler yaptıklanru da bildirdi. Konuşmasının ardından basın mensuplanmn sorulannı ya- nrtlayan Budak; DlSK, Türk-tş, TESK, TO- BB ve TlSK'in hükûmeti kurmakla görev- lendirilen DSP lideri Bülent Ecevit'e des- tek veren ortak bir açıklama yapükJannın anımsatılması üzerine şöyle dedi: "Parti ismi sayüa- rak hükümet modeli- ne destek değiL O doğ- nıdan BülentEcevit'in kuracağı bükümete parlamentonun, bü- tün partilerin yardun- a oUnasıgerektiği nok- tasında>dı. Türkiye bir büyük siyasi boşluk yaşanıaktadır. Bu boş- luğu, Türkiye'nin ekonomik \e sosyal den- gelerinin kaldırabilmesi mümkün degüdir." Budak, tekstil sektöründe yaşanan anlaş- mazlıkla ilgili olarak da TlSK'in krizi abarttığım savunarak grevin bugünkü kriz ortamında en son düşünülmesi gerektiğini, ancak tekstil işçisine grevin dayatıldığmı, işçinin de bunu sezmledığinı söyledi. Başkanı): Sektörde 300'ü aşkın fırma kapandı. Hemen hemen hepsi işçi çıkardı. Devletin desteğiyle sayılan her geçen gün artan acıma- sız tefeci bankalan kontrole alın. KaniAydoğdu (Ege Böl- gesi Sanayi Odası Başkanı): Knz ve durgunluk bankala- nn aracılığıyla geldi. Türki- ye'de bankalar vahşi kapita- lizmin en güzel öraeğini ve- riyor. Bu bırakınız yapsın- lar, bırakınız geçsinler poli- tikasının da bir sonucudur. Yeter artık, sayılan 73'übu- lan bankalardan devlet ga- rantisini kaldmn. Hasan Ozmen (tzmir Ti- caret Borsas Başkanı): Kriz tırmanarak geliyor. Sektör- lerdeki sorunlar hemen ele alınmalı. Bu kriz çözülemez ve sektör batarsa bunun al- tından kimse kalkamaz. MeteOğuz (Ege Hazır Gryim ve Kon- feksiyon thracatçılan Birtiği Başkanı): Sa- yın bakan ve milletvekiUerimizden bu- günkü gündemi bölgesel görmeyip ulusal platforma taşımalan gereğini rica etmi- yor, verilmiş bir görev olarak algılamala- nnı sektörüm adına diliyorum. Faruk Gijik (Ege Giyim Sanayicileri Dernegi Başkan Vekili): Son bir yılda 300'den fazla irili ufaklı iş- letme kapandı ve yaklaşık 20 bin işçi işsiz kaldı. Bölge- mizde yüzlerce işletme ka- panma sınınna gelmiş ve yaklaşık 300 bin kişi işten çı- kanlma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Selami Gürüç (EGS Baş- kanı): Zaman yanlış anlama zamanı değil, zaman sektö- rün içindeki krizin el birli- ğiyle çözülme zamanı. Nebahat Kıbç (Yabana bir firmanın Türki>c temsilcisi): Yabancı alıcılar artık Türki- ye'den mal alıp alamayacak- lannı bilemiyorlar. Yani si- parişleri yerine ulaşacak mı ulaşmayacak rru? Alım ya- pan firmalar bir pazan yıl- larca inceler, araştınr ondan sonra girer. Remzi Peköz (Tekstilci): Birdakika bekleyecek zama- nımız yok. Bu toplantıyı dertlerimize çözüm bulmak için yapmıyoruz. Biz sizi gö- revlendinnek, dertlerimizi çözün demek için bu toplan- tıyı yapıyoruz. Işın Çelebi'ye katılmak mümkün değil. 1 yıldır yalvanyonız. Devlet Bakanı Çelebi'nin toplantıda yaptığı konuşmada, Exim- bank'ın sermayesinin arttı- nldığını, şu an Türk Lirası kredi taleplerinin tamammın karşılandığını ve dolar ba- zında taleplerin ise bir hafta içinde sonuçlandınldığını söylemesi salondaki gergin- liğin artmasına neden oldu. Bakan Çelebi "1997 Tem- muz ayında Erimbank ser- mavesi 10 trilyon lira iken bankanın sermayesi 75 tril- yon liraya çıkanlmışür. 1999 yüı başında Exünbank ser- mayesi200 trihon liraya çıka- nlmaktadır" dedi. Exim- bank kredilerinden 3 bin 300 firmanın yararlandığını be- lirten Çelebi, Eximbank kre- dilerinin yüzde 50'sinden tekstil ve hazır giyimin ya- rarlandığını da vurguladı. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Ağaran Saçlar Demokrasisi.. Regis Debray, ünlü 68 kuşağının gözde isim- lerindendi. Che Guevera'nın dostuydu. "Devrimde Dev- rim" kitabının yazanydı. Hüsranla brten bir düşü içinden gözlemlemişti. Ve Latin Amerika'daki tu- tukluluk günlerinden sonra, Fransa'nın solcu Cumhurbaşkanı Mitterrand'a danışman olmuş- tu. Birkaç yıl önce Ankara'daydı.. "Yaşasın Cum- huriyet" kitabı, eski hızlı komünistin artık farklı bir çizgide olduğunu gösteriyordu. Konuşmamız sırasında, kendisine Bernard Shavv'ın bir tümcesini anımsattım: "Eğer 20'sinde komünist değilseniz, kalbinız yok demektir; ama 40'ında hâlâ komünist iseniz, aklınız yok demektir.." Debray bu sözü daha önce duymamıştı.. Katıla katıla güldü. ••• ögrenciyken, Menderes'in asılmasını alkışla- mıştık.. Aradan yıllar geçti; bunun insancıl açıdan da, toplumsal açıdan da yanlış olduğunu düşün- meye başladım. Menderes suçluydu. Ama hak ettiği ceza "ölüm" degildi.. 12 Mart yönetimi, Deniz Gezmiş ve arkadaşla- nnı astı. Gene çok kişi alkışladı.. Ibret-iâlem" ol- sun dendi. Oysa o üç genç kimseyi öldürmemişti.. Öldür- memeye özen göstermişti. Suçluydular. Ama hak ettikleri ceza "ölüm" de- ğildi.. Yaşasaydılar ne olurdu? Hapis cezalannın bitiminde topluma katılırlardı. Menderes -tıpkı eski arkadaşlan gibi- demokrasi- ye saygılı ve uzlaşmacı birisi olurdu. Deniz Gez- miş'ler de -büyük bir olasılıkla- sosyal demokrat, banşçı milletvekilleri olarak karşımıza çıkarlardı. • • • 1970'li yıllar, Demirel-Ecevrt çatışmasının dam- gasını taşır. Bir kesimin gözünde, Ecevit "gizli komünist" i- di..Birkesimingözündede, Demirel "Amehka'nın adamı"ydı.. Sağ için baş düşman Ecevit, sol için baş düşman Demirel'di.. lkisinin söylemi de sert, sivri ve kırıcıydı. Yıllar geçti, saçlar ağardı. Bugünün Demirel'i, zaman zaman solculardan da alkış alıyor. Bugünün Ecevit'ine ise, dindar ke- simler ve en katı milliyetçiler bıle saygı ile bakıyor- lar. Ecevit, anayasanın değiştirilerek Demirel'in cumhurbaşkanlığı süresinin uzatılmasını savunu- yor. Demirel ise, bazı olası tepkileri bile göze ala- rak, Ecevit'e başbakanlık yolunu açıyor. Ve duy- gusal bir anında, ağzından şu sözler dökülüyor: "- Senetersadece saçianmızı, sakalımızı ağart- madı.. Seneler kafalarımızı da, seneterdvyguian- mızı da, seneler çok şeyı düzeltti.." Degişen sadece Demirel ve Ecevit mi? örneğin 1970'lerinTürkeş'i yırtıcı bir "şahin"d\.. 1990'lann Türkeş'i ise, ülkücü şahinleri sakinleş- tiren bir "denge"ydi.. Nedir degişimin kökenindeki ana etken? Yaş mı?.. Yaşananlar mı?.. Yoksa her ikisi de mi?.. ••• Kamuoyu yoklamaları, toplumda en güven du- yulan önderlerin Ecevit ve Demirel olduğunu gös- teriyor. Devletin doruğundaki iki isim de 74-75 yaşlannda. Cüneyt Arcayürek, genç bir ulusu yaşlıların yö- nettiğini söyleyerek, geçenlerde bana takılmıştı. Verdiğim yanıtı köşesine almış: - Gençler utansın! Bir yanda Demirel ve Ecevit.. Sağduyulu ve ılım- h.. Ûte yanda Yılmaz, Çiller, Baykal Hırçın ve kavgacı.. Eğer toplum birincileri tercih ediyorsa, acaba kabahat kimde? Siyaseti bırakmamakta direnen birincilerde mi?.. Yoksa, gençliğin dinamizmini, deneyimin bilgeliği ile birîeştirme fırsatını kullana- mayan ikincilerde mi? Deneyimi, kimileri "tüm saçlar döküldükten son- ra yaşamın sunduğu altın bir tarak" olarak tanım- lariar. Ama bazen saçlar dökülmez, ağanr.. Ve altın tarak da, hüzünlü bir süs olmaktan çıkar. Elizabeth Nadi öldüGazetemizin kurucusu Yunus Nadi'nin oğlu Doğan Nadi'hin eşi Mery Elizabeth Nadi, dün vefat etti. 1917 Amerika-Virginia doğumhı olan Mery Elizabeth Nadi'nin ölüm haberi üzerine Amerika'da bulunan kızı Suzan Nadi, dün akşam tstanbul'a gelirken küçük kızı Mina Nadi'nin de bugûn tstanbul'da olması bekleniyor. Eşi Doğan Nadi'nin ölümünden sonra derin üzüntö yaşayan Elizabeth Nadi, uzun yıllar Robert Kolej'de Ingilizce öğretmenliği yaptı. TTK'de işçi açığı büyüyor ALtAYAROĞLU ZONGULDAK-Türkiye'nin kömür ge- reksiniminin yüzde 22'sini üreten Türkiye Taşkömürleri Kurumu'nda (TTK) stok alanlan tamamen doldu. TTK Genel Mü- dürii tsmail Verimbaş, kurumun satış yapa- mazkonuma geldiğinden yakınarak soru- nu çözmeye çalıştıklannı, ancak ivedi ön- lemlerin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Verimbaş, kurumun zarannın yıl sonu ölçüalındığında 70 trilyona çıktığını belir- ten Verimbaş,, kurumdaki işçi açığmın da giderek büyük boyutlara ulaştığını söyle- di. Verimbaş. "Şu anda işçi açtğunız 2 bin 300 crvannda. Muhtemelen bu açık ydba- şından itibaren 3 bin 300'e çıkacak. tşçi açı- ğı büyüdükçe üretim sürekli düşüyor. Ta- lep ettiğimiz işçi açığı kapatüırsa, kurum ancak nefes alir. L retimde çalışan işçilerin emeklilik zamanı geldiginde hemen emek- li oluyoriar. Kendilerini tutamıyonız. tşçi açığı kapatılmadığı sürece zararın aşağıya çekilmesi de mümkün degil" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle