23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ARALIK 1998 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 R K1YE Istanbul Y 15 Sinop Y 17 Edirne K 6 Samsun Y 17 Kocaeli Y 15 Trabzon Y 18 Çanakkale Y 18 Giresun Izmir Y T7 Ankara Y 18 Y 15 Manisa _Y 15 Eskişehir Aydın _Y 17 Konya Denizlı Y 13 Sıvas Y 13 Zonguldak Y 18 Antalya Y 22 Kars Adana Mersin Dryarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y Y ÇB PB PB PB PB PB 20 21 15 18 14 15 9 10 PB 4 Bütün bökjelerçok bu- lutlu, Doğu Anado- lu'nun doğusu ile Gu- neydoğu Anadolu'nun Oslo doğusu dışında bütün Helsinki 1C 2 yurt yağışlı geçecek. ot k h , 17 =r Yağışlar yağmur, Ak- b t o c K n o l m K '' deniz ve Ege'de sa- Londra DIS MERKEZLER ÇB -5 ğanak Trakya'da karla Amsterdam K 6 kanşık yağmur ve kar Brüksel K 4 şeklinde olacak. Rüz- pr-r pö—^ gârgüneyvebatıyön- K a n s kE £ lerden orta yurdun ba- Bonn K tıkesimlenndeesecek. Münih K -2 Zürih Beriın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina K K ÇB K K K ÇB Y 1 2 8 2 4 -1 12 16 Moskova K -2 K -1 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bifkek Tiflis Kahire B PB K PB B PB B 7 -1 4 10 0 9 26 B 16 ( T ^ Parçalı buluttu i Sisiı Bultrtlu ı Yağmuriu Kart Sulu kar t Gok gunjltulü w w GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada yor, TBMM'de 4. parti durumunda olan DSP'yi hü- kümet kurmakla görevlendiriyor. DSP lideri Ecevit, önerdiği hükümet modeline DYP'den ters bir yanıt gelmesine karşın iyimseriiği- ni, hatta başarı umudunu yitirmeksizin çalışmalan sürdüreceğini ilan ediyor. Ecevit'in bu tutumu bir bakıma "Gün doğmadan neler doğar" deyişine fazlasıyla koşırt. O kadar ki, "bir azınlık hükümeti kurması olasılığı- na" değinen soruyu "daha o noktaya gelinmediği" yolunda bir yanıtla geçiştirirken "azınlık hükümeti" formülünü yadsımamaya özen gösteriyor. Kuşkusuz DSP liderinin bu tutumu; dıştan ANAP destekli Ecevit artı DYP azınlık hükümetini akla ge- tirdiği gibi, tek başına bir DSP azınlık hükümetine uzanacak bir başka, ama çok ters bir hükümet ola- sılığını da anımsatıyor. Onümüzdeki günler TBMM'deki partiler arasında hangi oyunlar döner, elbette kestirmek güç. Ecevit "sivil inisiyatif'ten yeterli desteği alıyor ya; sizona bakın. Bu destek son savaşta "Papa'nın bü- yük gücünden" söz edenlere Stalin in "Kaç askeri var" yanrtını akJa getiriyor! Zira, siyasetçilerimiz, hele onlara yol gösteren tira- jı büyük gazetelerde yazdıklan için adlan büyük yo- rumcu-gazeteciye çıkan kimi kalemler, galiba elma- larla armutları karıştınyorlar. Çankaya'nın simgelediği "devlete" yakın olan ga- zetecilerden biri son yazısında uzlaşarak kurulacak bir hükümetten neyi anladığını söylüyor. Kurulacak hükümetin "ANAYOL 96 mı, yoksa is- tikrarsızlığın altyapısını değiştirecek 'geniş ufuklu bir uzlaşma mı' olacağını" irdeliyor. Medyada ve siyasette bu türden yaklaşımlar, yo- rumlar, değerlendirmeler bir değil, pek çok. Yılmaz hükümeti düşürüldüğünden beri; Türkiye, sanki 18 Nisan'da seçime gitmiyor, uzun nefesli bir hükümet peşine düşmüş gibi çeşitli senaryolar için- de çalkalanıp duruyor. Yoksa rejim meselesi... Oysa Türkiye, dünden 18 Nisan'a kadar kaba bir hesapla 132 gün görev yapacak bir hükümete gerek- siniyor. Böyle bir hükümetin başında deneyimli, üstelik iç ve dış gerçekleri bilen bir siyasal kimliğin bulunması elbette yadsınılması olanaksız bir gerçek. Ama partilerin daha ilk günden uzlaşmaz, uzun va- deli hükümet arayışlannatakılı kalmalan onaylanacak bir tutum degil. Hele hükümeti düşürdükten sonra bir kenara çe- kilmeyi yeğleyen öteki sol partinin "kuzulann sessiz- liği" rolünü benimsemesi hem ilginç hem de gülünç! Kamüoyunun ibretle izlödiği buiünjpu,jniş çıkışlar arasında Cumhurbaşkanı'nın 8. kez Romanya'ya git- meden önce ve Bükreş'te yaptığı açıklamalar arasın- da "kimi vurgulamalan" güme gidiyor. O gece, GS-Juventus maçının heyecanına kendi- ni kaptıran Demirel, Derya Sazak'a "Sen beni maç- tan sonra ara, eyi mi?" diyor. Fakat ya dayanamadı- ğı ya da dikkatini ekranda yoğunlaştırdığı için öyle önemli bir ek yapıyor ki... Hükümeti Ecevit'e vermesini savunur anlamda "Ne yapacaktımyani, 'hükümet sorununun rejim sorunu- na dönüşmesinin' kime faydası var" diyor. Bu ifade açık bir rtiraf... Zaten Demirel'in, hükümet sorunu başladığından beri bir yığın cümle arasına sı- kıştırdığı vurgulamalardan da seziliyor. Daha önceki aylardaki söylemlerinin tersine TRT'de "28 Şubat sürecinin sürdüğünü " söyleyiverdi. Bu- günlerde de "hükümet sorununun rejim sorununa dönüşmesini engellemek" için TBMM'deki 4. parti- yi yeğlediğini açıklıyor. Özetlersek bu açıklamalan, sonuç; herkesin bildi- ği, ama Cumhurbaşkanı'nın bir türiü -kimilerine do- ğal gelecek- gerçeği söyleyemediği ortaya çıkryor. Kısacası efendim; Cumhurbaşkanımız, sözü "Fa- zilet'e, onunla işbiriiği yapacak DYP Genel Başka- nı'na başbakanlığı vererek hükümet olayını rejim bu- nalımına mı dönüştürseydim" demeye getiriyor. Demirel'i başka türlü anlayan varsa... Lütfen parmak kaldırsın! PKK ilanı, Başbakan D'Alema'yı kızdırdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TOBB'nin Italyan gazetelerine verdiği ilanlar Ftalya Başbakan ı Massimo D'Alema'yı kızdırdı. D'Ale- ma'nın Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) ilanlannın yayımlanmaması için Italyan gazetelerine bas- kı yaptığı belirtildi. TOBB. D'Alema'nın "ttah/a'vaiha- net etmekle suçladığı" Ital- yan gazetelerinin "Gazete- lere milliyetçi olun diye bas- kı yapamazsınız. sansür eği- ttmine gjremezsiniz" yanıtı- nı verdiklerini bildirdi. PKK lideri Abdullah Öcalan'ı iade etmeyen Ital- ya'ya karşı tepkisini bu ör- gütün terör ve uyuşturucu bağlantısını anlatan ilanlar- la ortaya koyan TOBB. dün yazılı bir açıklama yaptı. TOBB'nin Italyan gazetele- rinde 29 Kasım 1998 tarihin- den bu yana yayımlattığı ilanlann Italya Başbakanı D'Alema'nın tepkisine ne- den olduğu belirtilirken "Gazete editörierini ttal- ya'ya ihanet etmekle suçla- yan Başbakan D'Alema'ya sert tepkikr. yine ilanlan ya- yunlayan gazetelerin editör- lerinden geldi" denildi. Açıklamada. II Giorna- le'nin "D'Alema için gerçek sudu gazetecilermiş" başlı- ğıxa yer venlirken "Editör- ler Uanlarda Italya'ya haka- ret edümediğini söylüyor. Gazete:'Ve nihayet D'Ale- ma itiraf etti: Apo teröristtir' diyor" denildi. Açıklamada, gazetelerde yeralan ifadeler ve editörlerin görüşleri şöy- le anlatıldı: u La Repubblka: ttalyan editörler, Uanlarda terorizm ve uyuşturucuya karşı rae- sajlar olduğunu, ABD, Fran- sa ve Ingiltere'nin de Apo'yu terörist olarak nitelediğini belirterek 'Italya bu mesajı niye üzerine alıyor ki' diye soruyorlar. Corriera DeUa Sera: D'.\lema'nın 'Gazete- lerin Türklere sayfalannı aç- malan karşısında acı duy- dum' şeklindeki sözlerinin çok abarnlı bulunduğu şek- linde yanıtlandığı bildiriliyor. La Stampa: Editörierin, baş- bakana "Gazetelere milli- yetçi olun diye baskı yapa- mazsınız. sansür eğilimine giremezsıniz' şeklindeki tep- ldlere yer veriliyor. L'Lnita: D'Akma'nın editörteri ttal- ya'ya ihanet etmekle suçla- dığı belirtilerek editörlerin " Biz doğru olanı yaptık' şek- lindeki sözleri duyuruluyor. D Giorno: Değişik gazeteler- de yayımlanan Uanlarda Türkiye, Italya'yı terorizm ve uyuşturucuya karşı uyan- yor \e bu iki olayla PlÖC'yi irtibatlandınyor. D'Alema bu Uanlara kızdıgını söylü- yorve editörtere' Bunlan ni- ye sansür etmediniz' diyeso- ruvor." Demirel: Esad'la görüşmek için erken ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel, Şam ile Ankara arasında PKK konusunda imzalanan Adana muta- bakatınm iyi işlemesi gerektiğini vurguladı. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek. Suriye Devlet Baş- kanı HafizEsad'ın. Türkiye ile işbir- liğinin geliştirilmesi yönündeki me- sajını Demirel'e iletti. Demirel, Esad ile bir araya gelmeleri konu- sunda, "Bunlariçin henüzerken" de- di. Türkiye-Suriye arasında savaşa uzanabilecek bir süreçte arabulucu- luk görevi yürüten Mısır Devlet Baş- kanı Hüsnü Mübarek, Cumhurbaş- kanı Demirel'in resmi konuğu olarak dün Ankara'ya geldi. Çankaya Köş- kü'nde düzenlenen karşılama töre- ninde konuşan Demirel, Mübarek'e, Suriye ile Türkiye arasmdaki gergin- liğin çözümündeki katkısından ötü- rü teşekkür etti. Mübarek ile Demi- rel' in baş başa görüşmeleri ve heyet- lerarası görüşmelerin ardından iki devlet adamı, ortak basın toplantısı düzenlediler. Demirel, Türkiye ile Mısır'ın iki büyük ve güçlü devlet olduğuna işaret ederek ikili ilişkile- rin yanı sıra bölgesel ve uluslararası sonmlan ele aldıklannı söyledi. u Arap ülkelerinin hepsi bizun kar- deşimizdir. Türki)* barişçı bir devlet- tir. Türkiye başka bir ülkeye zarar vermek istemez, ama varsayahm kiis- tesin. Herhalde kimseye ihüyaa oJ- maz" diyen Demirel, bu sözlerinin kimseyi tehdit anlamını taşımadığı- nı vurguladı. Mısırlı bir gazetecinin sorusu üze- rine Demirel, Türkiye ile Suriye ara- sında imzalanan anlaşmanın üçüncü bir ülkenin aleyhine olmadığı görü- şünü yineledi. Demirel, Hafız Esad ile bir araya gelip gelmeyeceklerine ilişkin soruya da,u Bunlariçin henüz erken" yanıtını verdi. Mübarek de konuşmasında, "Biz TürkiyefleMısır ve diğer Arap ülke- leri arasında sağlam, \apıcı veverim- li ilişkilerin gelişmesini isrjyoruz" de- di. Türkiye ile Mısır arasında ticaret hacminin arttınlması gerektiğini kaydeden Mübarek, Mısır'da GAP benzeri bir proje yürütüldüğünü be- lirterek bu konuda da görüş alışveri- şinin öngörüldüğünü bildirdi. Türkiye ile Suriye arasmdaki ger- ginliğin çözüme kavuşuturulmasın- dan duyduğu memnuniyeti dile geti- ren Mübarek. "Bölgede adü, kapsam- lı bir banş ortamının gerçekleştiril- mesinin dışında iidnci bir alternatif düşünülemez" dedi. Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'dan sözlü bir mesaj getirdiğıni belirten Mübarek, "Esad bana. Türkiye-Suriye ilişkile- rine bakıs açısını dile gen'rerek ortak çıkarlar doğrultusunda iki ülke ara- sında verimli birişbirtiğinin getiştirU- mesi arzusunu dile getirdi" diye ko- nuştu. Terörle mücadalede işbirliği- nin önemine değinen Mübarek, "Te- rör yıkar, yakar ve gerkle çok sayıda şehit bırakır. Terör yoluyla hiçbir ye- re\«nlamaz" dedi. Bir sonı üzerine, Esad'dan somut bir öneri getirmedi- ğini söyleyen Müberek, "Türkiye ile ilişkileri geliştirmede, Esad'ı samimi ve istekli gördüm" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel, Hüsnü Mübarek'e Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük nişanı olan "Devlet Nişa- nı"nı verdi. Demirel, nişanm veril- mesi töreninde yaptığı konuşmada, "Türkiye ile Mısır arasmdaki ilişki- lerin temelinde. gücünü ortak tarih ve kültür mirasımızın zenginliğinden alan köklü bağlarla halklanmızın birbirleri için besledikleri karşılıklı sevgi ve muhabbct hüleri bulunmak- tadır" dedi. Demirel. Mübarek onuruna bir ak- şam yemeği verdi. Demirel, yemek- te yaptığı konuşmada da "Dünyanın önde geien devletadamlanndan Hüs- nü Mübarekveeşini Türkiye'de ağır- lamaktan kıvanç duyduğunu" açık- ladı. 'Türkiye'nin yeri Avrupa Birliği' t a n ı t i l d ı F a t U l ^ ^ ' ^ Başkanı U U l l U I U I Saadettüı Tantan, Avnı- pa Birtiği ve UNESCO işbiriiği ile başlatnğı tarihi. "Fener-Balat semtieri koruma ve rehabiBtas\wn projesTnin tarotnnı için dün Haliçte bir tekne gezisi düzenledl Tantan, projeyle ilgili yaptığı açıklamada. bölgede \"aşa\an insaniann evlerinden çıkanlmadan ve onlann küçük çapfa katkılamia restorasyon işlemlerinin yapüa- cağıru söyledi Tantas, Fener-Baiat koruma projesi kapsamında bölgede tekstfl ve çerakfak oknlu açdacağmı belirterek 5 müyon "euro^hık proienin AB tarafindan kabol edfldigi müjdesini vEnfi. (Fotograf:' MEHMET DEMIRKAYA) FUATKOZLUKLU VVASHINGTON - ABD Başkanı Bill Cbnton. Türki- ye'nin yerinin Avrupa Birli- ği (AB) olduğunu, bu konu- nun ülkesinin öncelikli dış politika hedefleri arasında yer aldığını bildirdi. Türkiye'nin ABD'nin ön- de gelen müttefıklerinden bi- ri olduğunu ve stratejik açı- dan büyük birönem taşıdıgı- nı belirten Clinton, "Türki- ye'nin AB'ye entegre olması yohındaki çabalanmızı sür- düreceğiz" diye konuşru. ABD Başkanı, bu görüşü ön- ceki gün Beyaz Saray'da ka- bul ettiği Rum-Yunan lobisi- nin ılımlı kanadında yer alan temsilcilerine dile getirdi. Beyaz Saray'daki toplantıya, ABD'deki Rum-Yunan lobi- ÖĞRENCt SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZt BAŞKANLIĞPNDAN TEKNtK ÖĞRETMENLERE DUYURU 1- 3795 sayılı kanun ve bu kanuna göre çıkanlmış olan teknik öğretmenler için düzerdenecek mühendislik programla- nnın uygulama esas ve usulleri yönetmenlığ» uyannca aşağıdaki tamamlama progratnlanna, karşılannda gösterilen sayı- da sınavla (Yeterlik Sınavı) öğrenci ahnacaktır. Kodu Adı Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim 459982 459994 İnşaat Mühendisliği Makine Mühendisliği Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim 479975 479987 479999 Kontenjanı Fakültesi 30 30 Fakültesi Elektronik Mühendisliği 20 İnşaat Mühendisliği Makine Mühendisliği 10 35 Kodu Marmara 689971 689983 689995 Adı Kontenjanı Üniversitesi Teknik Eğitim Elektrik Mühendisliği Elektronik Mühendisliği Makine Mühendisliği Fakültesi 30 30 30 2- Bu programlara, lise üstü dört yıl süreli teknik eğitim veren okullann aşağıda gösterilen bölümlerinden mezun ola- rak "Teknik Öğretmen" unvanını kazanmış olanlar başvurabilecektir. (Tamamlama programı açılacak Teknik Eğitim Fakültelerinde öğretim elemanı olarak görevlı bulunanlar kendi fakültelerindeki programlara başvuramazlar). Program Adı: Hangi Bölümü Bitirenlerin Basvurabilecegi Elektrik Mühendisliği Teknik Eğitim Fakültesi Elektrik Eğitımi Bölümü Yüksek Teknik öğretmen Okulu Elektnk Bölümü Erkek Teknik Yüksek Öğretmerı Okulu Elektrik Bölümü Elektronik Mühendisliği Teknik Eğitim Fakültesi Elektronik-Bilgisayar Eğitimi Bölümü Elektronik Eğitimı Teknik Eğitim Fakültesi Elektrik-Elektronik Eğitimi Bölümü Elektronik Eğitimi Yüksek Teknik Öğretmen Okulu Elektronik Bölümü Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu Elektronik Bölümü İnşaat Mühendisliği Teknik Eğitim Fakültesi Yapı Eğitimi Bölümü Yüksek Teknik Öğretmen Okulu Yapı Bölümü Erkek Teknik Yüksek öğretmen Okulu Yapı Bölümü Makine Mühendisliği Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümü Otomotiv Eğitimi, Talaşlı Üretim Eğitimi, MakineResim ve Konstrüksiyon Eğitimi, Tesisat Eğitimi Yüksek Teknik Öğretmen Okulu Tesviye, Sıhhi Tesisat, Motor. Makine Resim Bölümleri Erkek Teknik Yüksek Öğr. Okulu Tesviye, Sıhhi Tesisat, Motor, Makine Resim Bölümleri 3- Sınav, 31 Ocak 1999 tarihinde Ankara'da yapılacaktır. Adaylar, nerede sınava gireceklerini gösteren Sınava Giriş Belgelerini 28 Ocak 1999 tarihinden itibaren Karyağdı Sokak No: 28 Aşağıayrancı/Ankara adresindeki ÖSYM Anka- ra Bürosu'ndan alabileceklerdir. 4- Sınav, merkezimiz koordinatörlüğünde Ortadoğu Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim elemanlan ara- sından oluşturulacak Sınav Komisyonlan işbiriiği ile yapılacaktır. 5- Smava girmek isteyen adaylar, aşağıda verilen Başvurma Formunda tercihlerle ilgili yerlere yukandaki program- lardan hangilerine girmek istiyorlarsa bunlann adlannm başında verilen kodlan, tercih sıralanna uygun olarak yazacak- lar, form üzerindeki diğer kısımlan eksiksiz dolduracaklar, ÖSYM'nin Türkiye Iş Bankası Güvenevler (Ankara) Şube- sindeki 70038 numaralı hesabına 6.000.000 (altı milyon) TL sınav ücreti yatırarak bankadan aldıldan dekontu başvur- ma formlanna ekleyecekler ve bu formu 25 Aralık 1998 günü mesai bitimine kadar ÖSYMVSHB-TEK06538 Ankara adresine posta ile ulaştıracaklardır. Belgeleri bu tarihten sonra ulaşan veya bilgi ve belgelerinde eksiklik bulunan aday- lann başvurulan kabul edilmeyecektir. 6- Başvurulann kabul edilmesinde adaylann beyanı esas alınacak, başvurma koşulunu karşılamadığı halde başvuran- lar, sınavı kazanmış olsalar bile ilgili programa kayıtlan yapılmayacak ve suıavdan doğan bütün haklannı kaybedecek- lerdir. 7- Elektrik, Elektronik, tnşaat ve Makine Mühendisliği tamamlama programlanndan herhangi birini tercih edenlerin sayısı 10'dan az olduğu takdirde o program ile ilgili tercihler geçersiz sayılacaktır. Aynca, tercih edenlerin puanlannrn düşük ohnası nedeniyle yerleştirilen sayısı 10'un altına düşen programlar açılmayacaktır. Açılmayan bir programa yer- leştirilen adaylar, bu yerleştirmeden doğan bütün haklannı kaybedeceklerdir. Sınav sonuçlan, sadece smavın yapıldığı yıl için geçerlidir. 8- Sınavda 100 tam puan üzerinden 50 veya daha fazla puan alanlar seçme ve yerleştirme işlemine alınacaktır. Aday- lar tercih ettikleri programlara göre puan sırasına konacak ve en yüksek puan alan adaydan başlanmak üzere ilgili prog- ramın kontenjanı kadar aday bu programa yerleştirilecektir. TEKNtK ÖĞRETMENLER İÇİN MÜHENDİSLİK TAMAMLAMA PROGRAMLARINA GtRJŞ SINAVI BAŞVURMA FORMU Soyadı: Doğum Tarihi: / /19 Adı: Doğum Yeri: Tercih Srrasına Göre Girmek Istenen Mühendislik Tamamlama Programlannın Kodu: l.TercihimlHDDDDD 2.Tercihim D • IUD D D 3. Tercihım • D DD D D ÖSYM Başkanlığı'na, ..../..../1998 Merkezinizce 31 Ocak 1999 tarihinde yapılacak olan Teknik Öğretmenler için Mühendislik Tamamlama Prog- ramlan Yeterlik Smavına başurmak istiyorum. Gerekli işlemin yapılmasını saygılanmla arz ederim. Eki: Banka Dekontu Adres: Imza Telefon: Şehirlerarası Telefon Kodu:. Basın: 62241 sinin ılımlı kanadmı temsil eden işadamı Angelos Sarko- pulos başkanhğında 16 kişi katıldı. Toplantıda, başkanın ulu- sal güvenlik başdanışmanı Sandy Berger, Beyaz Saray Genel Sekreteri John Podes- ta, Ulusal Güvenlik Konse- yi'nden Don Kerrick. Do- nald Bandler ve Miriam Sha- piro ile Dışişleri Bakanı'nın Kıbns özel koordinatörü Tbomas MiDer da hazır bu- lundu. Clinton, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorun- lann çözüme kavuşturulma- sırun, bölge banşının gelece- ği açısından çok önemli ol- duğunu da belirtti. Beyaz Saray Sözcüsü Joe Lockhart,Clinton'ıa "Gde- cek \ıl Kıbns'ta çözüme yö- nelik ilerieme saglanması vc Türkiye ile Yunanistan ara- smdaki gerginliklerin gkkrO- mesu başta gelen dış politika önceUklerimizden olacak" dediğini söyledi. Lockhart, görüşmede, Kıbns'ta nasıl ilerleme sağlanacağının yol- lannın ele alındığını belirte- rek "1yi ve varartı bir toplan- noWu"dedı. Trabzon Ihalede çete parmağı AHMETŞEFtK TRABZON - Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi için gerçek- leştirilen 2.6 trilyon liralık i- laç ihalesine teklif veren fir- malardan baskı ve tehdit yo- luyla haraç almak isteyen 9 kişi gözaltına alındı. Tehdit edilen Gül Eczacılık'ın sa- hiplerinden Güner Zeynep Yüceer yaptığı ihbarla 5 yıl- lık bir çeteyi çökerttiğini id- dia etti. 1.7 trilyonu ithal, 645 mil- yan yerli ilaç ve 300 milyan serum olmak üzere toplam 2 trilyon 645 milyar liralık iha- le için çeşitli firmalar geçen perşembe günü KTÜ Rektör- lüğü'ne gelerek teklif mek- tuplannı sundular. lhaleye Medifar, Özsel ve Gül Ecza- cılık fırmalan Ortak Girişim Grubu adıyla kanhrken Trab- zon'dan da Aygün, Nazar, Parmakal ve Uçel fırmalan girdi. Firmalann tekliflerini vermelerinden önce Medifar firmasıyla ortak olan Özsel firmasının iki kez ihaleden çekilmeleri için tehdit edildi- ği öne sürüldü. Gül Eczacı- lık'ın sahibi Yüceer, bir süre önce Fazilet Partisi Merkez llçe Yönetim Kurulu üyesi AB HaydarUsta'nınkendisi- ne gelerek "ihaleden çeldl- mesini istediğûıi" söyledi. Duran toprağa verilecek tstanbul Haber Servisi - Halen Kırklareli Saray Ce- zaevi'nde bulunan gazete- ci-yazar Ragıp Duran'ın babası Lütfi Duran'ın ce- nazesi bugün Teşvikiye Camii'nde kılınan öğle namazından sonra toprağa verilecek. Cenazeye, ceza- evi yönetiminden bir haf- talık izin alan Ragıp Du- ran da katılacak. G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada şında Türkçemiz geliyor. Ördek yeşilinden gülku- rusuna, portakal sarısından deniz mavisine bunun onlarca örnegi var. Her rengi bir de yağmuria ör- tüştürmeli. Renklerin taze, parlak, temiz görüne- ninin başına "yağmur" koymalı... Nerede okumuştum? Bir şair yağmur için doğa- nın sevinç gözyaşlan diyor. Belki doğanın fırçası da denebilir. Oyle bir fırça ki, renkleri bir anda vermi- yor. Usul usul değiştirip biçimlendiriyor... Yağmura başka ne adlar bulunabilir, diye yan dalgın koşarken salkım söğüdün dallan arasında buldum kendimi. Yapraklarının çoğu gitti, ama ka- lanlar da pek gitmeye niyetli değil. Yağmur dam- lalanna fazla güleryüzlü davranmıyorlar. Yaprakla- nn ince damarlan arasından hoop aşağıya... Öz- bekler, salkım söğüde mecnun dal diyorlar. Ne gü- zel ad bulmuşlar... Parkın birlikte ad verdiğimiz bölümlerine gider- ken yağmur biraz daha arttı. Yer gök yağmur ikli- mi... Kestane düzlüğündeki yapraklar su birikinti- lerini örtmüşler, salına salına düşen yapraklan ku- caklıyorlar. Fazla oyalanmadan Setlidere'ye çık- tım. Setlidere, Serçeler Vadisi'nin ortasında, altın- daki taşlardan kurtulup bir an önce toprağa ulaş- mak için sağına soluna bakmadan koşar adım aşa- ğı inen temizce bir su... Serçeler sabah banyola- nnı burada yapar. Önce gagalama, sonra bedenin büyükçe bölümünü suya gömüyormuş gibi yapıp kanatları çırpma... Setlidere'nin ucu Güvercin Pınarı'na çıkar. Kü- çük havuzda biriken su, tepeden taşıp bizim de- reye... Güvercinler de havuzun dibindeki kocaman söğüt ağacının doğal parçalan. Ağacın attında faz- la durmaya gelmez. Tepedeki güvercinlerin şaka- sı yoktur! Öptegeç Burnu'nda... Yağmur gelmiş. Erken dönmek olur mu... Hay- di öteki coğrafyalara... Birkaç tatsız bölge geçip bi- zim Banş Selçuk'ların oraya geldim. Bu parkta da yağmur ikliminin yeni, yenilenmiş renkleri... Doğ- ru öptegeç Burnu'na... Yüksekçe bir yer... Aşağı- dan yükseien ceviz ağacının dallan burada yana sarkıyor. Dalın iki çıkıntısınatutunup küçük bir öpü- cük kondurmak... Nasıl desem? Hele yağmuria birlikte... Doğanın bütün güzellikleri arasında kü- çük bir ayrıntı gibi dolaşıyor olma duygusunun in- sanı hafifleten yoğunluğu... Yağmuru öteki parkta da karşılamazsam çok ayıp olur telaşıyla burada fazia oyalanmadım. Dö- nüşte yine uğrarım deyip ötekine... Tepeden inerken parka hâkim ağaç kasım bo- ytınca sapsanydı. Güneş vurunca sanlar daha da parlaklaşıyor, seyri doyumsuz bir hal alıyordu... Aa, dallar bomboş... Yapraklar dökülmüş... Yer yaprak, ağaç dallan toprak rengi... Bu ağacın yapraklan ka- dar dallan da güzeldir. Hele baharda... Altına uza- nınca ince, sık dalların arasından gökyüzünü izle- mek insanı yattığı yerden olmadık yerlere götürür. Ağacın çevresi düzlük. Bu yüzden de adını Düzli- man koyduk... Ağaç kendi adını taşıyan bir şey is- temişti, ama belki ilerde değiştiririz... Oraya gider- ken yoiu biraz uzattım. Gitmekal Geçıdi'ne uğra- madan edemedim. Gitmekal Geçidi, ortasından Diksu deresinin indiği dar bir yer. Su, zaman za- man kesilir... Düzliman'a ulaştığımda yağmur sesi yaprak se- sine kanştı. Kalan son yapraklar da yağmuria bir- likte toprağa iniyor. Oturup biraz yaprak yağışını iz- ledim. Ne zaman bir ağaçta yaprak dökümü izle- sem ilk çağnşım hep aynı olur: En alt dalların yapraklan da en tepedeki yaprak- lar da toprağa düşüp eşitleniyorlar... Yağmur bedenimde de boynumdan aşağı dere- cikler çizerken duygu yastığından başımı kaldınp "Arkadaş, yaslı iğdeye de memaba de dön, zama- nıdır" dedim. Yaslı iğde görülmeye değer bir ağaç. Yerden yanm metre kadar yatay yükselıyor. sonra iki-üç metre tamamen yere paralel ilerlıyor, ardın- dan yukarıya üç koca dal veriyor. Dönüşü Banş Selçuk'ların ordan yaptım. Kasım • ayında arada bir takıldığım güllerden çok azı kal- mış. Dibi koyu, uçlan açık pembe güllerin dış yap- raklan dökülmüş, kalanlar direniyor. Seyrederken takılmadan edemedim: Doğayla yaşam canım gülümse... Haydi biraz gülümse... Koklarken bir de baktım, yapraklann içi su do- lu... Biryudum aldım... Biryudum daha... Dudak- lanm gül sarhoşu... Içtim, içtim, içtim... Sayısal Loto çekîldi ANKARA (AA) - Milli Piyango îdaresi'nin düzenledi- ği Sayısal Loto'nun 108. hafta çekilişi yapıldı. Kazanan numaralar 8, 19, 20, 27, 32 ve 33 olarak belirlendi. Sayı- sal Loto'nun bu haftaki çekilişinde 6 bilen çıkmadı. 5 bilen 396 kişi 508 milyon 475'er bin Hra. 4 bilen 25 bin 229 kişi 4 milyon 90'ar bin lira, 3 bilen 522 bin 950 kişi ise 380'erbin lira ikramiye kazandı. VEFAT Merhume Fatma ve merhum Hüseyin Akyıldız'ın oğlu, Halime Kerman ve Erol Akyıldız'ın kardeşi, Tolga ve Gökçe'nin biricik babası, Semra Akyıldız'ın 26 yıllık hayat arkadaşı gazeteci yazar ERHAN AKYILDIZ 5 Aralık 1998'de hakkın rahmetine kavuşmuştur. Allah rahmet eylesin. AİLESt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle