28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Ya>ın Koordinatörü Hikmet Çetinka\a# Yazıışlen Müdürii Ibrahim Yıldız 0 Sorumlu Müdür Fikret llkiz 0 Haber Merkezı Müdürü. Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen: Fikret Eser Istıhbarat: Cengiz \ ıldırım 0 Ekononu: Özlem Yüzak 0 Külrur Handan Şenköken 0 Spor. Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf: trdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge: Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç. Oktav Kurtböke. Hikm«t Çetinka>a, Şükran Soner, Ergun Balcı. tbrahim Yıidız, Orhan Bnrsah, Mustafa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsilcısı. Mustafa BaJbay Atatürk BuJ\an No. 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks. 4195027 01zmır Temsilcısı Serdar Kızık, H.ZıyaBlv. 1352 S 2'3 Tel-4411220. Faks: 4419117 0 Adana Temsılcisı: Çetin Yiğenoğlu, tnönü Cd. 119 S.No.l Kat:l,Tel-363 12 11.Faks 363 12 15 Muessese MüduriL t'stûn Akmen # Koonhnator Ahmet Korahan 9 Muha- sebe Büknt Ymtr • Idare Hüseyin Gûrer • tşleCne Önder Çelik • BJgı- Işlem N'til İnal # Bılgısayar Sıstem Mürûvrt Çüer«Safı$ FaztaKua MEDYA C: • Yöaeum Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gülbin Krduran 9 Koordınatör Reha Ijütman # Genel MudurYardımciSi SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 51395 80-513846O£l.Faks.5138463 Yayunla>an ve Basan: Yenı Oûn Haber Ajansı, Basuı \e Yavuıcıhk A Ş Türkocağı Cad ?9 41 CagaJoglu 34334 Ist PK 246 Istanbu! fel fO 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 2121 513 85 95 6ARALIK1998 Imsak: 5.34 Güneş: 7.07 Ögle: 12.02 Ikindi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.11 www.cumhuriyet.com.tr Dünya güzeline sevgi gösterisl • Haber Merkezi - Dünya güzeli Israilli Linor Abargil, ülkesinde bir kahraman gibi karşılandı. Binlerce kişi dünya güzeline hoş geldin demek için meydanda toplanarak sevgilerini gösterdi. Dünya güzeli önümüzdeki hafta Şeysel'de düzenlcncek törenle tacını giyecek. (Fotoğraf: REUTER) Bir yıidız doguyor • GARCHING(AA)- Alman gökbilımcilerinin, Samanyolu'nda bir yıldızın doğum resmini çekmeyi başardıklan bildırildi. Garching Gözlemevi tarafından yapılan açıklamaya göre bilim adamlan. Dünya'dan 5 bin ışıkyıh ötedeki RCW-38 adlı yıldızın doğumunu, şimdiye dek görülmemiş netlikte görüntülediler. Münih yakınlanndaki gözlemevi gökbilimcileri, doğum belgesinin kısa adı ISAAC olan ve kızılötesi ışınla çalışan ultra-modern bir teleskopia elde edildiğıni belirttiler. Çekilen fotoğrafta, "karanlık bir bulut" içinde yıldızın doğumu görülüyor. Doğumun, tıpkı Güneş'in doğuşuna benzediği kaydedıldi. Yolculuk oüvencesj • ANKARA (AA)- Seyahatlennde yurtdışı gezileri tercih eden vatandaşlar, sigorta şemsiyesi altına alınıyor. Türkiye Seyahat Acentalan Birliği'nin(TÜRSAB) hazırladığı "Geri Dönüş Teminatlı Sigorta Poliçesi" sistemi, Turizm Bakanlığı tarafından onaylandı. Buna göre daha önce tur teminatlı olarak yurtdışına çıkan seyahatçiler, artık istedikleri takdirde geri dönüş teminatlı tur satm alabilecekler. Sistemin Avrupa'da da uygulandığını ifade eden TÜRSAB yetkılisi. "Eğer gezide bir sorun olursa sigorta devreye girecek ve bu masraf sigorta fonundan karşılanacak. Sigorta fonu da yurtdışına çıkacak seyahatçilerden kesilecek 3-4 dolardan oluşturulacak" dedi. Şekerli siite dikkat edin • ANKARA (ANKA)- Doç. Dr. Neşe Akal, şekerli süte karşı anneleri uyardı. Şekerli sütün çocuğun dişlerinin çürümesini çabuklaştırdığını söyleyen Akal, çocuklara bu iki besinin birlikte verilmemesi gerektiğini söyledi. Uyuyan çocuğa biberonla süt ve meyve suyu verildiğine dikkat çeken Akal, uykuda tükürük miktannın azaldığına işaret ederek bunun sonucunda fizyolojik temizleme hareketinin olmayacağını ve temizlenmeyen ağızda da mikroplann daha çabuk üreyeceğini belirtti. Campbell polîse teslim oldu • TORONTO (AA) - Eski yardımcısmı dövmekle suçlanan ünlü îngiliz top modeli Naomi Campbell, Kanada'nın Toronto kentinde polise teslim oldu. Geçen eylül ayında, Georgina Galanis adlı yardımcısırun başına telefonla vurduğu ileri sürülen 28 yaşındakı Campbell'ın, parmak izi vermek ve fotoğrafını çektirmek için avukatıyla beraber karakola gittiği bildırildi. Hastanelerde uzmanlık çalışması yapan asistanlar da verilen eğitimi yetersiz buluyor Ortak yara, üp eğitimiİstanbul Haber Servisi-lstanbul 'da tıp- ta uzmanükeğitimi veren hastanelerde gö- rev yapan asistanlar, eğitimi yetersiz bu- luyor. İstanbul Tabip Odası tarafından yaptınlan bir ankete göre, asistanlann yüzde 65.87'si eğitimin yetersizliğinden yakınırken, yüzde 30.39'u eğitimi yeter- li buldu. İstanbul Tabip Odası Uzmanlık Eğiti- mi Çalışma Grubu tarafından yapılan "Uzmanlık öğrencisi gözüyle tıpta uz- manbk eğhiıninin dcğerlendirilmesi*' ko- nulu anket sonuçlandı. lstanbul'da tıpta uzmanlık eğitimi veren 23 hastanede ve 33 ayn uzmanlık dalındaki asıstanlara dağırılan anket formuna 885 kişi yanıt \ er- di. Ankete katılan asistanlann yüzde 50.96'sı Sağlık Bakanlığı'nabağlı hasta- nelerde, yüzde 5.42'si SSK'yebağlı has- tanelerde, yüzde 43.61' i ise üniversiteye •istanbul Tabip Odası tarafından yaptınlan "Uzmanlık öğrencisi gözüyle tıpta uzmanlık eğitiminin değerlendirilmesi" konulu ankete katılanlann yüzde 65'i, verilen eğitimi yetersiz buldu. Asistanlar başta ekonomik olmak üzere eğitim koşullannın iyileştirilmesini istediler. bağlı hastanelerde çalışıyor. Ankete katılan asistanlann çoğu eği- timi yetersiz bulurken SSK ve Sağlık Ba- kanlığf na bağlı hastanelerdeki kütüpha- ne bulunma oranı yüzde 30'larda kaldı. Ankete katılanlardan sadece yüzde 50'si uygulanan bir asistan eğitim programı bulunduğunu belirtti. Asistanlann çoğu uzmanlık eğitim süresini yeterlı bulurken, yansı kurumlanndaki mevcut olanakla- nn gördükleri eğitim için yetersiz kaldı- ğına dikkat çekti. Anketteki bazı sonuç- lar şöyle sıralanıyor: - Asistanlann yüzde 31.41 'i sempoz- yum, kongre ve bilimsel toplantılara ka- tüma olanagı bulamıyor, - Asistanlann yüzde 52.76'sı uzman- lık eğitimi boyunca hiç araştırmaya ka- tılmamış, - Asistanlann yüzde 70.96'sının basılı yayınıyok, - Asistanlann yüzde 60.79'u Türk Ta- bipler Birliği'nin meslek içi eğitimle ıl- gili kredi sistemi hakkında bilgisi olma- dığını belirtmiş, - Yüzde 72.42'lik bir gnıp uzmanlık eğitimi süresince belirti dönemlerde sı- nav yapdmadığını bildinniş, - Asistanlann yüzde 92.88'ı aldığı ma- aşı yeterli bulmuyor, - Az maaş nedeniyle ek iş yapan asis- tanlann oranı yüzde 55.08. 'Ekonomik sıiontı var' Ankete katılan asistanlar, uzmanlık eğitimi ile ilgili bazı sorunlannı ise şöy- le sıraladı: "Ekonomiksıkınü.eğitimin ye- tersizliği, şef ve şef yardımcısı sıkınüsı, cğitimcilerin ügisizliği, eğramciler ile Ue- tişimsizlik, eğitim sırasında ara sınav ol- maması. hasta başındaki eğitimin yeter- sizliğt teknolojik yetersizlik. nöbetlerin çokluğu,demokratik tartışma ortamının olmaması. çalışma koşullannm kötülü- ğü, araşonnalar için olanak verilmemesi, iş güvencesi olmaması." BTS Genel Sekreteri Eryılmaz, bakanm çözüm değil, çözümsüzlük önerdiğini söyledi Topçırya 3. köprü tepldsiİstanbul Haber Servisi - Birleşik Taşı- macılık Çalışanlan Sendikası (BTS) Ge- nel Sekreteri Süleyman Eryılmaz, 3. köp- rünün yapılması için hazırhklann tamam- landığını açıklayan Bayındırlık ve Iskân Bakanı YaşarTopçu'yu kınayarak "Top- çu, İstanbuTda ulaşım sorununa çözüm degü, çözümsüzlüköneriwr" dedı. Beşık- taş Belediye Başkanı Ayfer Atay da daha önce İstanbul Boğazı'nda yapılmış iki köprünün giriş ve çıkış noktalannın bu- lunduğu Beşiktaş'ta trafiğin çözümsüz hale geldığini belırterek "Jlçemizyeni bir köprünün yükünü kaldıramayacak du- rumdadır" dedi. Süleyman Eryılmaz, 3. köprünün tek- rar gündeme getırilmesiyle ilgili olarak dün yazılı bir açıklama yaptı. Eryılmaz. 3. köprü nün bazı çevrelere rant sağlarken Istanbul'a büyük zarar vereceğmı. tarihi dokuyu yok edeceğini vurguladı. lstan- bul'da günde 9 milyon insanın yolculuk yaptığını, bunun 1 milyonunun Boğaz'ı geçtiğini belirten Eryılmaz. "Yani İstan- bul'daki trafik sıkışıkfağt sorunu Boğaz ge- çislerine bağlı değildir. Bu nedenle Boğaz'ı betonla kapasanıy bile İstanbul'da trafik sıkısıkiığını \e onun gerirdiği ha\a kirliü- ğini, yeşil alanlann yok edilmesini ve stre- si ortadan kaldıramazsınız" dedi. Eryıl- CHP Şişli tlçe Örgütü'nün düzenlediği seminerde, ulaşım sorunu tarUşıldı. Seminerde üçüncü köpriiye de karşı çıkıldı. Araçları değil, insanları ulaştırmayı amaçlayan çözümlerin üretilmesi istendi 'Ulaşımda raylı sistem geliştirilmeli' İstanbulHaber Servisi-Eski İs- tanbul Büyükşehir Belediyesi Ge- nel Sekreter Yardımcısı Mühen- dıs Atilla Yalçuı. lstanbul'daki ula- şım sorununa tek çözümün. araç- lan değil insanları ulaştırmayı amaçlayan "raylı toplu taşımasis- temleri" olduğunu sa\ undu. Atilla Yalçın, CHP Şişli llçe Ör- gütü tarafından düzenlenen "ls- tanbul'un Ana Sorunlanna Balaş veUlaşunda Nasıl Bir Çözüm Mo- deli" başlıklı seminerde kentleş- menin, zemin yapısının ve kişisel davranışlann ulaşırnı olumsuzyön- de etkilediğini belırterek bu soru- nun çözümünün son derece zor ol- duğunu kaydetti. Tek çözüm yolunun araçlan de- ğil, ınsanlan ulaştırmayı amaçla- yan "tophı ulaşım sistemleri" ola- bileceğıni vurgulayan Yalçın şöy- le konuştu- "Artık bireysel araçlara doymuş olan Avrupa vakasına. Anadolu yakasuıdan araç geçirilmesini teş- >ik edecek her türlü yöntem za- rariı olacakür. Dolayısıyla veni bir köprünün sorunu çözmesi müm- küıı değiL Çözüm raylı tüp geçit- tedir. Topfu taşımada da ülkemizin akarsulanndan \ararlanarak hid- roelektrik potansiyeli kullanmalı ve ra> h sistemler oluşturmalrvTZ." Kent treni, metro, hızlı tramvay ve uygun olan yerlerde tramvay gibı sıstemlerinin geliştirilmesi ge- rektiğini kaydeden Yalçın. "Tüm bu rml toplu ulasım araçknnm oto- büs \e deniz araçlanyla birleştiriJ- mesi. İstanbul rrafiğme ve yurttaş- lanmızın ulaşım sorununa önem- li ölçiide rahadık getirecektir" de- di. Semıneri izleyenlerin sorulan- nı yanıtlayan Yalçın. "Dünyanın en büyük metrolanolan Londra. Mos- kova, Paris ve New Vbrk metrola- n yaklaşık 100 yaşmdadır ve hep- sinin getiştirümesine devam edili- yor. VV'ashington metrosunda ise yeraltında 5'inci kata geçildiğini okudum. Yani tamamlanan hat- lar kullanılmaya başlanır, diğeıie- rinin inşası sürer. Bizim metronun beklerilmesinin nedeni isehem yö- neticilerin bilgisizliği ve becerik- sizüği hem de büyükşehir bt'ledi- yesinin kendi yandaşlany laiş yap- ma hevesJdir" diye konuştu. maz, lstanbul'da yapılması gerekenin, de- niz yolunun ve raylı sistemlerin geliştiril- mesi olduğunu ifade ederek tek çözümün "rayb tüp geçit" olduğunu vurguladı. Is- tanbul'un 150 metrekarelik sahil şeridi bulunmasına karşın bu şeridin ulaşım için kullanılmadığını kaydeden Süleyman Er- yılmaz şöyle devam etti: "Yaşarİbpçu'nun,siviltoplum kuruluş- lannın 3. köprü konusundaki haklı du- yarnlıklanna karşı 'Bil- meden konuşuyorlar' şekn'ndeki açıklamasını kuuyoruz.Bu açıklama, İstanbul'un ulaşım so- rununa çözümdeğil, çö- zümsüzhık öneriyon tra- fik sorunundan pay alan çıkar çe\relerinin ağzm- dan çıkmış gibL." Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay, da- ha önce İstanbul Boğa- zı'nda yapılmış iki köp- rünün giriş ve çıkış nok- talanmn bulunduğu Be- şiktaş'ta trafiğin çözüm- süz hale geldiğini belir- terek "Üçemiz yeni bir köprünün yükünü kal- dıramavacak durumda- dır" dedi. Yüksek Planlama Ku- rulu'nun istanbul Boğa- zı'na 3. köprünün yapıl- ması için aldığı karar üzerine başlayan tartış- malara ilişkin yazılı bir açıklama yapan Atay, 3. köprünün bir ihtiyaç, hatta bir zorunluluk ola- rak kamuoyuna sunul- duğunu belirterek şöy- le dedi: "Sorun ihtiyaçartnk- ça köprü sayısını çoğalt- makla mı çözüiecektir? Ybksa ulaşımdaki genel ve yerel poa'tikalanmızı yeniden gözden mi ge- çinneliyiz? Köprü mü, raylı sistem mi? Köprü- lerin toplu taşımadaki payı ve işlevi, İstanbul gibi tarihi vedoğal yapı- sı tartışılmayacak bir kentte. önde tutulması gereken duyaruhklar ek bette tarüşılacaktır." Sen çokyaşa kocaMarx! IŞILÖZGE.NTÜRK Önce görmezlıf e geldim. Ardından kendi kendime H Bu tûr araşurmalarda doğruluk payı taröşdabilir" dedim. Olmadj. "AbarnhTuşnr" dedim. Sonunda köşeye sıkıştım. Kaçış yolu kalmadı ve kabul eftım. Neyi mi?Genç insan- lann istekleri ve amaçlanyla ilgili yapılan arastırma so- nuçlannı. Arastırma sonuçlan gençlerin öncelıkle para ve kariyeri tercih ettiğini gösteriyor. Gençlere soruluyor. pa- ra mı, aşk mı? Yanıt, para. Gene soruluyor, nasıl bir mes- lek? Yamt. kolay ve çabuk yoldan para ve kariyer sağla- yan bir meslek. Yanıtlar ortada. Tercih paradan yana. Doğrusu onlara hak vermemek olanaksız. Ne yazık ki, son on yılda bü- tün dünyada insanlar tüketerek var olmaya kendilerini her zamankinden daha fazla kaptırdılar. Tabii böyle bir \ar oluş biçiminde para çok önemli. Uzağa gitmeyip ülkemizde do- laşalım: Gazetelere. dergilere şöyle bir göz attım. bazı barlara ya da lokantalara gitmemek neredeyse toplumsal bir ayıp olarak kabul ediliyor. Oralara gidememek. cebinde ora- lara gidecek parası olmamak yoğun bir mutsuzluk yara- tıyor. Kimsenin alçakgönüllü olmaya tahammülü yok. Oyle ki, kız arkadaşınızı bilmem neredeki yeni açıhruş Ital- yan ya da Japon lokantasına götürmezseniz. yandınız. Baştan kaybettiniz. Arrjk kimseler aşkla yetinmiyor. Öyle el ele deniz kı- yısında dolaşmak çoktan eskici dükkânına yollandı. Şim- di pahalı lokantalar, bir duble içkinin 3 milyon olduğu bar- lar aşkın yeni mekânlan. Sevgiyi göstermenin de yollan değişti. Artık bir demet papatya ya da menekşe gülünç oldu, şimdi orkidelerin za- manı. Ya da arabaların. Bunlan beceremeyen hiç yaşama- sın daha iyi. Ya işte böyle, gençler haklı, para en önemli şey artık. Yaşamın yeni tannsı: Para! Para! Para! Gelelim hemen kariyer yapma, hemen şöhret olma is- teğine. Bir zamanlar idealizm dıye bir şey vardı. Insanla- ra neden çalıştıklan, neden öğretmenlik ya da doktorluk yaptıklan sorulduğunda verilen yanıtlar vardı. Anımsıyo- rum. çok yalın bir yanıt vardı: lnsanlığa faydalı olmak. Şimdilerdebudademodeohnuşbiryaşamanlayışı. Dün- yanın yeni düzeninde kimsenin kimseye faydası yok. Her- kes kendi bacağından asılıyor. Öyle insanlığa faydalı ola- cağım diye öğretmen. doktor, mühendis olmayı seçenle- re artık enayi gözüyle bakılıyor. Varsa yoksa birden med- yatik olan ya da hemen para getiren meslekler. İşte böyle, yeni tann para, idealizmi, insanlığa yararlı işler yapma isteğini unutturdu. Bunu başardı. Başardı ya, mutluluk getirmedi. Tam tersi oldu. Sadece, kültür de da- hil her şeyi tüketen mutsuz insan yığınlan, kimsenin kim- seyi önemsemediği, düşünmediği cangıllar oluştu. Bu cangıllarda uyuşturucu kullanımı arttı. Özellikle çocuk ve yaşlı insan intiharlan dehşet verici boyutlara ulaştı. Can- güın insan doğasına aykın koşullanna dayanamayanlarakıl hastanelerini doldurdu. İnsanın en temel özelliği, sevme kabiliyeti, tümüyle unutuldu. Sevgi yerini umarsızhğa. onur yerini onursuz- luğa bıraktı. Ihanet yaşamın bir parçası oldu. Güven duy- gusu yitıp gitti. Arkadaşsız, dostsuz ve sevgisiz kalakal- dık. Issızlaştık. Bu yeni tann işsizlere iş de bulamadı; tersine bütün dünyada işsiz sayısı arttı. Evsizlere ev de bulamadı, tam tersi, evsiz sayısı'arttı. Öyle bir çıkmaza girildi ki "yeni dünya düzeni". "ne pahasına olursa oisun özelkştirme", "tüketim, daha çok tüketim" diye bağıranlar bile can ye- leği gibi tutunduldan bu kavTamlan sorgulamaya başladı- lar. Ve görüldü ki, usul da olsa rüzgâr yön değiştiriyor. Rüz- gâr yeniden ınsandan, onu insan yapan değerlerden yana esiyor. Bu yeniden esen rüzgân artık durdurmak olanak- sız. Çünkü bu yeni rüzgâr insanlığın bütün gerçek tohum- lannı içinde taşıyor. Çünkü yeniden insan olmayı, sevgi- yi, dayanışmayı dile getıriyor. Bizi yeniden insan olmaya çağınyor. Bu rüzgâr çok değil. kısa bir süre sonra ülkemi- zin ovalannda, dağlannda, büyük kentlerinde, kasabala- nnda gezinmeye başlayacak. Bu böyle olacak, çünkü in- sanoğlu sadece paranın hıçbir işe yaramadığını öğrenmek için çok bedel ödedi. Şimdi her şey yeniden başlıyor. lnsanlık kendi yarattığı yeni tann paraya başkaldınyor. Sen çok yaşa koca Marx! Rüzgânn ilk ıslığı duyuldu bile. »soz50(g hotmail.com. Yeni Babe'de düş kırıklığı Bütün dünyada beğeniyle izlenen "Babe" (The Pig) fü- minin devamı olarak çekilen "Babe: Kentteld Domuz" (Babe: Pig in the Ciry) filmi, gjşe hasılaü açısından bü- yük olasılıkla düş kınkhğı yaratacak. Sinemalarda ge- çen hafta gösterime giren film 8.5 milyon dolariık haf- talık hasılatla. gjşe sıralamasında 5. oldu. Filmin ikinci haftada hasılatının artması da diişiik bir olasılık olarak görülüyor. Lniversal Stüdyolan tarafindan çekilen de- vam filminin bu başansı/Jığı, Holh vvood'da sürpriz ola- rak değerlendirildi. (Fotograf: AP) Bakanlıktan geri adım Koruma kurullan şimdi daha özerk ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR- Kültür Bakanlı- ğı, bölge koruma kurullan- na müdahalesine olanak sağ- layan yönetmelik maddele- rini ıptal etti. Koruma kurul- lannın özerkliğini ortadan kaldırdığı için eleştirilen "Kültür ve Tabiat Varlıkla- nnı Koruma Yüksek Kuru- lu ile Koruma Kurullan Yö- netmeBğrnın 6 c-ç madde- lennin bakanlık tarafindan kaldınlması, memnuniyet- le karşılandı. Bu düzenle- me, son günlerde koruma kurullanna müdahalesi ne- deniyle yoğun eleştiri alan Kültür Bakanlığı'nın, "geri adım atmasT olarakyorum- landı. Kültür Bakanlığı'nın, 25 Kasım 1998 tarihli Resmi Gazete'de yeni bir yönetme- lik yayımlayarak iptal etti- gi 6. maddenin cfikrası,Ko- ruma Yüksek Kurulu'nun görevleri arasında "Daha önceki kurullar tarafindan ahnmış SİT alanlan ve bu alanlaraaitgeçici dönem ya- pılanma koşullan kararla- nn» ilişkin, koruma kurul- lannca önerüen değijiklikle- ri değerlendirip tavsiye ka- ran alma"yı da sayıyordu. Yine 6. maddenin iptal edi- len ç fikrasında ise Yüksek Kurul'un, "Bakanhğın lü- zum görmesi halinde kurul- lartarafindan değişiktarih- lerde alınan çelişkili karar- lar nedeniyle, uvgulamada doğan sorunlan giderici tav- siye karan alabüeceği" hük- mü yer alıyordu. Kültür Bakanlığı aynca, yönetmeliğin geçici 1. mad- desini de yürürlükten kal- dırdı. Bu maddede ise "Gay- rimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu ile Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varhklan Koruma Yüksek Kurulu tarafindan SİT alan- lan iiegeçicidönemyapılan- ma koşullanna ilişkin ahn- mış kararlar kesindir. Bu MEF'ten panel SİT alanlanna ilişkin koru- ma kunıllannın değişiklik önerileri, Koruma Yüksek Kurulu'nda değeriendirüe- rekgörüşleri alındıktanson- ra koruma kurullannca ka- rara baglanır" deniyordu. Yönetmeliğin bu madde- lerinin iptal edilmesi için tz- mirÇevTe Hareketi Avukat- lan'ndan Rıfat Bozkurt, 1998 Ağustos ayında Da- uıştay 6. Dajresi'nde birda- va açmış, ancak dava redde- dilmişti. Avukat Bozkurt, Kültür BakanlığYnm son za- manlarda, lzmir'de Kordon- yolu ile ilgili kararlann ip- tal edilmesi örneğinde ol- duğu gibi, bölge koruma ku- nıllannın kararlanna müda- hale etmesinin, korumacı çevrelerden yoğun eleştiri aldığına dikkat çekerek "Kültür Bakanlığı bu eleşti- rfler karşısında yönetmeli- ğin söz konusu maddelerini iptal ederek geri adım atmış görünüyor" diye konuştu. ^zerkliğe aykın' Anılan yönetmeliğin 6. maddesinin ıptal edilen c ve ç bentlerinin, Koruma Yük- sek Kurulu'nun bölge ku- rullanna doğrudan müda- halesi anlamına gelen tavsi- ye kararlan almasına ola- nak sağladığını ve bunun da koruma kunıllannın özerk yapısı ile bağdaşmadığını kaydeden avukat Bozkurt. bu degişiklikten memnunluk duyduklannı söyledi. Koruma kurullannın özerklığini ortadan kaldıran 486 sayılı ilke karannın da iptalini isteyen avukat Boz- kurt, "Bu ilke karannın uy- guianması halinde \'üksek KunıL koruma kunıllannın görevüıe giren konulardayi- ne koruma kurullannı bağ- layıa kararlar alacakvemev- zuat gereği yetkisi olmadığı halde yerel ölçekte ve uy- gulama ile ilgili konularda merkezi bir denetim sağ- lavacaknr" dedı. 'Cinselliktabusu hâlâ yıkılamadı' İstanbul Haber Servisi - Prof. Dr. Aysel Ekşi, günü- müzde gençliğin hâlâ cid- di cinsel sorunlar yaşadı- ğını vurgulayarak "Türki- ye'de cinseDik bir tabu ola- rak görülüyor. Bunu ancak eğitimle aşabiliriz" dedi. Modern Eğitim Fen (MEF) eğitim kurumlan- nın öğrenci velilerine yöne- lik düzenlediği "ErgenHk döneminde cinsel gelişme vesorunlarayaklaşım"ko- nulu panel, dün Ortaköy MEF Eğitim Kampusu'nda yapıldı. Panelde konuşan Prof. Dr. Aysel Ekşi, genç- lerin evde sevgi olmadığı ve sağlıklı bir iletişim ku- ramadığı zamanlar aşm cin- sel sorunlar yaşadığını be- lirtti. Cinselliğin gençler açısından korkulur hale gel- diğini söyleyen Prof. Dr. Ekşi. "Çocuklarunızla bi- linçsel açıdan ilgilenirsek ve cûısellikle ilgili çelişkilerini sorun haline dönüşmeden çözebilirsek yaşamlan sag- lıklı bir yöne gider" dedi. Din ve geleneklerin kadma cinsel açıdan çeşitli baskı ve yasaklamalar getirdiğini ve bu yüzden buluğ dönemin- de bedenlerindeki fizyolo- jik gelişmeleri gizlediklen- ni belirten Prof. Dr. Ekşi. "Bu baskılar yüzünden aşt- n zay ıflama. aşın kilo al- ma, depresyonlar ve sinir- HHk görülür" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle