Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
.AYFA CUMHURİYET 6ARALIK1998PAZAR
KULTUR
Esat Tekand'ın resimleri 12 Aralık'a dek Urart Sanat Galerisi'nde sergileniyor
Klasikle modernin çiftleşmesiİSRA ALİÇAVTJŞOĞLU
Sanatçılar yüzyıllardır birbirlerin-
i n 'esin'leniyorlar. "Tarih tekerrür-
d*n ibarettir" sözü belki birkaç farkla
sinata da uyarlanabilir. Tarihe adını
atın harflerle yazdırmış brrçok büyük
saıatçı bugüne dek çağdaşlannın ve es-
k ustalann yapıtlannı betimledi yeni-
den. Kimi ironi, kimi saygı, kimi ise yer-
gıamacıyla kendi üslubunu yansıttı bu
ytpıtlara. Dali,Picasso,Miro,Cezanne
ve daha birçok ünlü isim resim sana-
tmn nıce büyük isminin nice yapıtını
yenıden gündeme getirdi.
Esat Tekand ın Urart Sanat Galeri-
sı nde yer alan sergisi yuka-
rıda anlattıklanmızı çağnş-
tınyor, ancak birkaç farkla...
Tekand"ın bu sergisi gerek
hareket noktası gerekse uy-
gulamalan açısından biraz
değişik. Tekand modernıst
dönemin 'ready-made' (ha-
zır-nesne), enstalasyon ve
performanslannın kitap ve
dergiler aracılığıyla beynimizde yer
edinmiş imgelerini kullanıyorresımle-
nnde. Marcel Duchamp'ın ünlü 'Bi-
sikletTekerleği', RichardLong'un 'Sah-
ra Çemberi' enstalasyonu, Ann Ha-
milton'un 'Malediction' (Lanet) per-
formansı, 'Beuys' performansı, Hugo
Ball'ın 'Karavvane' başlıklı dada şiir
gösterisi, Emmy Hennings'ın 'Bebek'
performansı, Bruce Nevman'ın 'Çe$-
me Oiarak Oto-Portre' performansı,
Alan Kaprmv'un 'Chkken-Tavuk' per-
formansını Tekand sanatçılann
amacının aksine geleneksel estetik
formlarla tuvale aktanyor.
Sanatçı 'Barok'un dramatik ışığını
modernıst öğelerle yoguruyor. Bunlar
aslında tesadüfen üst üste gelmiş iki
farklı dönemin netleşmış görüntüleri.
Esat Tekand modemist dönemin görün-
tülerini, Rönesans ve Barok üslubun
özellikleriyle resmediyor, daha dog-
rusu emanet alıyor. "Konu oiarak seç-
riğim işlerin hemen hepsi resmin. hey-
kelin dışında çabşmalar. Performans,
enstalasyon ya da ne resme ne de he\-
kele girmeyen birtakım objeler... Bu
göriintülerin hiçbiri izleyicinin aklına
resmi getirmiyor. Benim burada yapü-
ğun,sadeceson derece klasikformla mo-
dernistöğeleriçiftleştinnek. Bunun çe-
şitli nedenleri \ ar. ama asıl yaptığım as-
hnda bir "yaratık" ortaya çıkarmak.
Bana kalırsa bu gereksiz bir iş. Çünkü
kişisel bir iislup yok ortada."
Esat Tekand'ın bu resimleri yapma
amacı bırhesapiaşmadegil. "Eğerböy-
• Esat Tekand modemist dönemin
'ready-made' (hazır-nesne), enstalasyon
ve performanslannın kitap ve dergiler
aracılığıyla beynimizde yer edinmiş
imgelerini 'Barok' üslupla
kullanıyor resimlerinde.
le olsaydı akla daha yakın olurdu" di-
yor. kendisi de. Tekand bir resim tar-
tışması yaratmak ıstemiyor, resim yap-
mak dıye bir problemı de yok. Bunu,
yapacak bir şey bulamamakla, kişisel
üslup arayışının olmamasıyla açıklı-
yor.
Tekand"ın bu sergisi oldukça rasge-
le çiftleşmelerden ibaret. Hangi yapıt-
lann seçildiği de çok önemli değil. İki
yıl önce Urart Sanat Galerisı"nde aç-
tığı sergıde de yıne aynı tema üzerine
yogunlaşan sanatçı. bunun ne kadar
sürecegını bilmiyor, ama "Çağdaş sa-
nat sürmeli ki ben de bunlan alıp oy-
nayabileyim" diyor.
"Dadaizmi bir başlangıç oiarak gö-
rüyorsam, bunun en uç noktası ready-
made bana göre. Geçen sergide Mar-
cel Duchamp'ın "Şışe Kurutucu'sunu
ele almıştim. Aslında daha da ilginci
Duchamp'ın kendi işlerüıden yaptığı
küçük müzenin resmini yapmaktL Bir
tür montaj vapıyorum aslında."
Esat Tekand hem modernistlerden
hem de klasiklerden emanet bir üslup
alıyor. "Benim kendime ait arayışım
yok. Bütün kavnaklar benim dışımda.
Onların beni yanılttığı kadar yanılgı
içindeyiın."
Tekand'ın resimleri herhangi bir iro-
ni taşımıyor. Herhangi bir sanat üslu-
buyla uğraşmak gibi bir amacı da yok.
Ne bir saygı gösterisi ne de yergi. Çok
çeşitli malzemelerle çahşan Tekand'ın
son üç yıldır üzerinde çalıştığı bu üs-
lup izleyicilerdende farklı tepkileralı-
yor. Tekand. modemist öge-
İeri klasik üslupta resmetme-
sini ise şöyle açıklıyor: "Bu-
nu scanner'e sokup birkaç
yüz kişiye e-mail'leyebilirdim.
Burada yapıhnak istenen bir-
leştirme bir arüamda başan-
lı. Bunun pentürolması ben-
ce işin en önemli tarafi. Çün-
kü gercekten uzun bir zaman
dilimi harcıyorsunuz tüm bunlan yap-
mak için. Eğer scanner'la taravıp e-
maiPlesev dim, siz deçokgüzel deyip bu-
rusrurabilirdiniz. Ama tuvalin böyle
bir şansı yok. Tuvale yapumasaydı bel-
ki de çok önemli olmayacakn."
Günümüzde sanat yapıtının çok ça-
buk tüketildiğine dikkat çeken sanat-
çı, sanat yapıtının modaya ve güne uy-
durulması için baskı yapıldığı görü-
şünde. "Bizdeolağanüstübirduyarsız-
lık var. Bir sergiy i bir günde binlerce ki-
şi gezer, sonra yokolur. Hiçbirşeye bağ-
hlıkyok. Sadakat çöktüğünden beri sa-
nata ait bir şeyleri konuşmak da çok an-
lamlı gdmiyor açıkçasL Arnk ne kadar
güncel oimayi becerirseniz, diye bir şey
geliyor önünüze. Gerçekle, benim ka-
famdakiyle uyuşmuyor, ama istediği
kadar uyuşmasın, fark etmiyor. Beğen
beğenme, gerçek bu~"
f
Tekand'ın
resimleri aslında __^k
tesadüfen üst üste . ^ ^ 1
gelmiş iki farklı ^ ^ ^ ^ H
dönemin netleşmiş ^^^^^k
görüntüleri ^^^^^M
(Fotoğraf: ^ ^ ^ ^ ^ |
KUBILAY V ^ B İ
TÜNTÜL^ ^^•V^Kî.
m
9^H
Istanbul Devlet Opera ve Balesi, Cavalleria Rusticana ve I Pagliacci adlı operalan sahneliyor
• Kıskançlık, intikam
ve tutku dolu aşk
öykülerini konu alan,
P. Mascagni'nin
Cavalleria Rusticana ve
R. Leoncavallo'nun
I Pagliacci operalan on
yıl aradan sonra
yeniden Istanbul'da
sahneleniyor.
GÜL ERÇETİN
Aşkın ölümcül yüzü kıskanç-
lık... Tutku vebencılliklebeslenen,
ıhanetin cezasını ölüme kadar gö-
türen evrensel bir duygu. Bırbin-
ne yaşam hakkı tanımayan aşkJa-
nnkaynağı.
Istanbul De\ let Opera ve Bale-
si, (cıskaçlık \e tutku dolu aşk öy-
külerini konu alan, bu nedenle bir
arada sahnelenmelen gelenek ha-
line gelen P. Mascagni'nin Caval-
leria Rusticana ve R. Leoncaval-
lo'nun I Pagliacci operalannı on
yıl aradan sonra yeniden opera ız-
leyicileriyle bulusturuyor. Orkest-
rayı Serdar Yalçın'ın yönettiği
operalan Sümeray Anman sah-
neye koyuyor. Dekorunu Yücel
Tanyeri'nin, kostümlerini Ayşe-
giilAlev'in hazırladığı yapınn Ko-
ro şefı YıJdız Künutku. Işık düze-
nı ise Bülent Darcan'a ait. Yapıt-
lar özgün dilde sahneleniyor.
G. Verganın bir öyküsünden
alınan Mascagni'nin bir perdelik
Ca\alleria Rusticana operasının
R Mascagni'nin Cavalleria Rusticana operasında Jaklin Çarkçı ve Bülent Külekçi rol alıyor. (Fotoğraf: KADER TUÛLA)
metni Giovanni Targioni Tozzetti
veGuidoMascagni'yeait. 19. yüz-
yılda Sicilya'da geçen yapıtta, as-
kerden dönen Turiddu eskı sevgi-
lisi Lola'nın evlendiğini öğren-
dikten sonra köyün kızlanndan
Santuzza ıle birlikte olur ve ona ev-
lenme sözü verir. Ancak bir süre
sonra Lola ile aralannda yeniden
bir yakınlaşma başlar. Bunu ögre-
nen Santuzza, Lola'nın kocası ara-
bacı Alfio'ya, kansının kendismi
Turiddu ile aldattığını bıldinr. Al-
fio bunu üzerine Turiddu'yu dü-
elloya davet eder. Yapıt. Turid-
du 'nun ölümü ıle sona erer. Cav al-
leria Rusticana'da Jaklin Çarkçu
Leyia Demiriş, Meral Manizade.
EnderAnman.Hfiseyin likos, Bü-
lent Küiekçi, Nilgün Arda. Ke-
vork Tavhyan, Ahnıet ÖncüL Ay-
lin Ateş \ e Perihan Nayırdönüşüm-
lü oiarak rol alıyorlar. Jaklin Çark-
çı, erkekleri peşinden koşturan
Yerel kültürlerin zenginliği aym çab altuıda
NURPAN CÎHANŞÜMUL
Bugün sona erecek olan ve birbirinden
farklı birçok müzik türünü aynı çatı altın-
da toplayan Istanbul Müzik Şenliği kapsa-
mında dinleyiciler halk müzigi ve etnik
müzik dünyasından birçok ismi dinleme fır-
san buluyor. Anonimlik, zaman içinde de-
rinlik. mekân içinde yaygınlık, yöresel dıl
ve müzik özelliklenyle aynlan halk müzi-
gı \e etnik müzik bolümlerinın sanat yö-
netmenliğini Melih Duyguiu üstleniyor.
Şenlik kapsamında bugün KafDağı Mü-
zik Grubu, Knar, İbrahim Can, M.Naci
K«kin. Kostas Siamidis. \asiJeiadis Ahil-
leas. KourtidLs Viannis. Brenna MacCrim-
mon veGrupKarşılama UlaşOzdemir. Ri-
cardo Moyano. Hubyar Semahıdinlenebi-
lecek. Bugün aynca MeldaDuyguiu ve En-
gin Aslanın 'Bir Tûrkü Söyleyelim'. Alay
Cihan ve Mehmet Tok'un 'Atma Türkü'
başlıklı atölye çalışmalan yer alacak.
Melih Duyguiu halk müzigi bölümünü
hazırlama fikrini ilk duydugunda halk mü-
zigının farklı çehrelerini gösterme ve tanıt-
ma Fıknyie yoia çıkmış: "Insan kendi dün-
jasını başka bir yere aktannca hoşnut olu-
jor. Benim fikirlerim Uginç geldi. Bugüne
dek halk müzigi deyince insanlann aklına
TRT yurttan sesler anlayışı ya da Unkapa-
nı geliyor. Bu imajlardan kurtularak halk
müziğiııin farklı yönJerini göstermek ge-
rekt"
Duyguiu, halk müzigi bölümünün ha-
zırlanması için öncelikle yerel kişilerle ile-
tışim kurduklannı söylüyor:"Yerel müzik,
Ricardo Moyano'mın konseri saat 19.45'te Konferans Salonu'nda.
azınlık müzigi dediğimizde Türkiye'nin yü-
zakı olabilecek gruplan seçmede tetnkinli
davrandık. Bir önceki şenlikte radyoyla
baglantısı olan sanatçılar geünişti. Ancak
bu yeterii değildi ve bu kez böyle olmama-
sını istedik."
Halk müzigi sanatçılannı bir araya ge-
tiren ortak nokta yerel kimlik. Etnik mü-
zik bazında ise Türkiye sınırlan içindeki
etnik gruplar ve etnik gruplann müzikal
özellikleri ortak noktayı oluşturuyor. Etnik
Müzik bölümüne Koçani Orkestar gibi Tür-
kiye sınırlanna yakın bazı ülkelerden grup-
lar da. etnik müzik yapan gruplann tanış-
masını saglamak amacıyla davet edildi.
Melih Duyguiu, şenlik kapsamında ikinci
agız halk müzigi sanatçılanna, popülerol-
muş sanatçılara yer vermediklerini. böyle-
likle diger sanatçılara da şans tanıdıklan-
nı söylüyor.
Halkmüzigine gençlerin ilgisinin azol-
dugunu beiirten Duyguiu, "Gençlerpopü-
ler müziğin içinde küçücük bir kumaş par-
çası oiarak halk müziğitıi tanıyoriar. Halk
nıüziğini tanıtrnak açısından şenük olduk-
çaönemü..Ancak ülkemizde riirkü hâlâya-
şıyor. Halk kültürünün yaşaması bizim için
büyük şans. Kümırlerimiz çeşitli şekUkr-
deyaşıyorve bunlan ortaya koymakönem-
li'' diye anlatıyor. Şenlik kapsamında tar-
tışma platformlan. söy leşiler ve atölye ça-
lışmalan gerçekleştinldi: "Bu platformia-
n aslında üniversite ve konserv atuvarlann
yapması gerek. Si\il toplum örgütleri bu
konuya el atn ve konunun uzmanlan birara-
ya gelerek halk müzigi vepopüler müziküze-
rindeki etkilerini tartışacak."
Duyguiu, Istanbul Müzik Şenliği 'm şöy-
le degerlendiriyor: "Şenlikte bir müzik at-
mosferi var ve o ortama girdiğinizde ister
istemez diger konserleri de dinliyorsunuz.
Insanlar bilmedigi müziklerin havasını da
soluyacak. Bu şeldlde hedef kitlemiz olma-
yan kişilere de ulaşma imkânı doğuyor. tn-
sanlar farkb müzikleri dinleyecekler ve ye-
ni dinleyiciler kazanüacak."
Mımar Sinan Ürmersitesi Devlet Kon-
servatuvarı'nda etnomüzikolog olan Duy-
guiu, aynı zamanda Hollanda'da Türkiye
mozaiğinı yurtdışına taşımayı hedefleyen
birdemektegörev yapıyor. Kalan Müzik' in
arşiv sorumluluğunu üstlenen ve kitaplar
yazan Duyguiu çahşmalannın temelini şöy-
le anlatıyor: •'Butopraklar üzerinde birçok
kavim yaşamış ve yıok olmuş. Bunlann bir
kısnu bugüne kadar yaşamını sürdürüyor.
Beiirii bir kültürleri. müzikleri var. Bu kül-
türleridegenelde gelip Batılılar araşnnr ve
biz de onlardan öğreniriz. Bizim de silkele-
nip kendimizegeüneninzamanıdır. Yerel küt-
tüıierinztnginliğini vurguiayipbunlangün-
deme getirmek gerekli."
vamp Carmen rolünün ardından
operaseverlerin karşısına bu kez
terk edilmiş köylü kadını Santuz-
za rolüyle çıkıyor. Sanatçı canlan-
dırdıgı iki karakter arasındaki
oyunculuk serüvenini şöyle de-
gerleodiriyor; "Carmen'inardın-
dan tam zıtü bir karakteri canlan-
dırmak beni çok mutiu edivor. Sa-
natçıyı sanatçı yapan şey aslında
farklı karakterleri aynı başanyla
sahneleyebilmesi. Sürekli vamp
kadını ya da sürekli itilen kadın-
lan oy namak da istemezdim açık-
çasL Ancak Santuzza'yı canlandı-
nrken Carmen'in mimik ya da
jesderini kullanmaktan çok çeki-
niyorum. Santuzza verilen sözlere
çok fazla önem veriyor ve sevdiği
insanı ölüme gönderecek kadar
kendinden geçiyor. AldatıJmayı bir
türlüyediremiyor kendisine.Oyu-
na hazuianma sürecimde, kendi-
me, böyle birdurumda Carmen ol-
saydı ne yapardı diye sormadan
edemedim. Hayatın devam ettiği-
ni düşünürdü sanınm."
Önemli olan evrensel sevgi
Çarkçı, yapıtın sanatsal amaç-
lannın yanı sıra, hâlâkıskançlık ci-
nayetlerinin işlendigi Türkiye'ye
bir mesaj da taşımasını istiyor:
"Kişiler degişen şardar nedeniyle
her zaman verdikleri sözleri ruta-
mayabüirler. tnsanlan sevmenin
en güzel ifadesi, sırasıgeküğinde on-
lan özgür bırakabilmektir. Sevgi
sadece tutku degikür. Önemliolan,
tutkuyu aşabüen evrensel sevgive
ulaşmak."
Leoncavallo'nun iki perdelik I
Pagliacci Operası'nın metni de
bestecisine ait. Konusunu 1865'te
geçen gerçek bir cinayet davasın-
dan alan yapıtta, oyuncu Canio
kansı Nedda ve âşığı Silvio'yu,
gerçek yaşamla örtüşen Comme-
dıa dell'Arte türiindeki bir oyunu
sahnelerken izleyicilerin gözleri
önünde öldürür. Yapıtta Erol Uras,
Hüseyin Likos, Payam Koryak,
AyşeSezerman, EvTen Ekşi, Ah-
met ÖncüL Kevork Tavityan. Bü-
lent Atak, Şamil Gökberk, Faruk
Göker, Efe Kışlalı ve Cemil Özfi-
rat rol alıyor.
Operalan sahneye koyan Sü-
meray Anman, yapıtlann izleyi-
ciler ve oyuncular için çok keyif-
li olanaklar sundugunu, ancak sah-
neleme sürecinde rejisörün işinin
çok zor olduğunu söylüyor: "Ya-
pıtlar oyuna yeni bir yorum getir-
me konusunda biraz sınırlryor re-
jisöni.'' Sahneleme sürecinde yap-
tıklannı ve yapamadıklarını da
şöyle anlatıyor Anman: "Asıl ama-
cırn,Udmıınukadınkarakterlerin-
de biriestirmekti. Ölümcül kadın-
lar her ikisi de. Biri kendi ölümü-
ne, diğeri de sevdiği adamın öktü-
rülmesinenedenoluyor. Ancak iki
kadının ortak noktalannı vurgu-
lamakla yeunmekdurumunda kal-
dık. Bıçak simgesiyle bağladık iki
yapıa I Pagliacci'de de degişiklik
oiarak Commedia dell'Arte cahş-
tık. Hep duyuyorduk, ama tam
oiaraktanımıyorduk bu türü. ftal-
ya'dan kaynaklar getirerek bu türü
ön plana cıkartok yapıtta."
2.tSTINBUlM0Zft(Ş8«JĞhi)EBUGÖN
Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi
• BÜYÜK KONSER SALONU'nda 13.00-14.30
arasında Aydın Teker, Rebecca Lavier, Bûrge
Oztürk'ün katıldıgı 'Dans: Bedenin MüziğiAJç
KoreograT başlıklı gösteri; 15.00-16.00 arasında
'MehterBölügü' gösterisi; 17.00-18.00 arasında tmer
Demirer \ e Tuna Otenel'in sunacağı caz müzigi
dinletisi;, 19.30-20. 30 arasında Metin Ülkü'nün
sundugu 'Genç Kuşak Türk Bestecikri: Piyano
Yapıtian-2' adlı dinlen; 21.15-22. 15 arasında Tîmur
Seiçuk'un konuk şef oiarak katıldıgı 'Modern Strings'
toplulugunun dinletisi yer alıyor.
• YEŞILSALON'da 13.30- 14.30 arasında
Nekropsi'nin sunacağı dinleti; 15.30-16.30 arasmda
Acid Trippin'in sunacağı caz müzigi dinletisi; 17.30-
18.30 arasında Nurertin Çelik'in katıldıgı Osmanh'dan
Cumhuriyet'e Musıki Mirası/Gerdanhe Köçekçe
Takımı' başlıklı dmletı; 19.30-20.30 arasında İbrahim
Can, M. Naci Keskin. Kostas Siamidis. Vasileiadis
Ahilleas ve Kourtidis Yiannis'in sunacağı etnik müzik
dinletisi; 21.30-22.30 arasında Brenna Mac Crimrooo
ve Grup Karşılama'nın Trakya ve Rumeli türkülerini
seslendireceği etnik müzik dinletisi yer alıyor.
• KONFERANS SALONU'nda 13.00-14.00 arasında
KafDağı .Müzik Grubu'nun sunacağı etnik müzik
dinletisi; 14.30-15.30 arasında Knar'ın sunacağı
'Anadolu Ennenileri' başlıklı dinleti; 16.30-17.30
arasında LTaş Özdemir'ın 'Sinemüli Deyişler' başlıklı
halk müzigi dinletisi; 18.15-19.15 arasında ÎTÜ
Yayülar Dörtiüsü" nün 'yaylılar dörtlüsü yapıtlan'nı
sunacağı dınleti; 19.45- 20.45 arasında Ricardo
Moyano'nun Larin Amerika müziklerini seslendireceği
dinleti; 21.30-22.30 arasında Oguz Büyükberber ve
Çagiayan Yıkhz'ın sunacağı caz müzigi dinletisi yer
alıyor.
• KffiMIZI ODA'da 13.00- 15.00 arasında Bülent
Aksoy ve Cemal Ünlü'nün sunacağı '1950'den Sonra
Taş Plaklarda Türk Musıkisi' başlıklı dinlen; 15.30-
17.00 arasmda Aykut Köksal'ın yönemgı Semih
Korucu, Mehmet Nemutlu, Mete Sakpınar ve Hasan
Uçarsu'nun konuşmacı oiarak katıldıklan 'Genç
Kuşak Türk Bestecileri'başlıklı panel; 17.30-19. 00
arasında Yavuz Baydar'ın yönettiği, FiMz AB, Arda
Aydoğan. Özalp Birol, Görgün Taner ve Mehmet
Lluğ'un konuşmacı oiarak katıldıklan 'Müzik
Festivallerimiz' başlıklı panel; 19.30-21. 00 arasında
Emin Fındıkogiu'nun katıldıgı 'Cazı Dınlemek'
başlıklı söyleşi- dinleti; 21.30-22.00 arasında ise Sawış
Ç. Coşkun ve Suna Sener'in yönetecegi 'Farewell
Blues' adlı atölye çalışması yer alıyor.
• TOP TEŞHIR'de 13.30-15. 00 arasında MeJda
Duyguiu ve Engin Aslan'ın yönettiği 'Bir Türkü
Söyieyefim' başlıklı halk müzigi atölyesi; 15.30-17.00
arasında Bezmara'mn sunacağı 'Unutulmuş Sazlarla
Tanısalım' adlı söyleşi-dınleti; 17.30-18.30 arasında
Turhal Kültür ve Dayanışma Dernegi'nin sundugu
'Hubyar Semahı' başlıklı halk müzigi dinletisi; 19.00-
20.30 arasında Tanju Yıkünm'ın yönettiği 'Arjantin
Tangosu Ögreniyoruz' adlı atölye çalışması; 21.00-
22.30 arasında ise Alay Cihan ve Mehmet Tok'un
yönettiği 'Atma Türkü' başlıklı atölye çalışması yer
alıyor.
ÜNBMA TARJH BULUŞMASrADA BUGÖN
• ALKAZARStNEMASradasaat 12.00'de Esiâve
Yeni', 14.30'da 'Cesaı^Ana'. 16.45'te 'Bao
Imparatoduğuna Yolculuk', 19.00'da Nasır', 21.30'da
'EBzabeth' adlı fılmler gösterilecek. (293 24 66)
M BEYOĞLL StNEMASI'nda saat 12O0'de 'Bütün
Leninlerim', 14.30'da 'Büyülü Perde', 16.45'te
'Dörtnala', 19.00'da 'Bejin Çayin- Potemkin Zırhka',
21.30'da Aydınlanma Yıllan' adlı fılmler izlenebilir.
(251 32 40)
• AKADEMİ tSTANBirL da saat 10 00 da 'Bir Millet
Uyamyor', 12.00'de 'Sıradan Bir Başkan' ve 'Sah/ador
AUendeninSonSasaşı'. 15. OO'te 'Enver Hoca'nm
Arnavuduku' ve •Tlto-Stalin: İstisna ve Kııral', 18.00'de
'Sefüler', 21.00'de 'Bosna!' adlı fılmler yer alıyor.
(251 74 841
• BtLGİ UNTVERStTESt'nde saat 14.00, 18.00 ve
20. OO'de üç ayrı versiyonuyla 'Vunın Kahpeye' adlı
fılm izlenebilir. (216 22 22)
Halil Paşa ve İbrahim Safi'nin
esenleri müzayedede
• Kültür Servisi - Koleksiyon Müzayede
Organizasyonlan, bugün saat 14.00'te Çırağan Sarayı
Koleksiyon Müzayede Salonu'nda bir müzayede
gerçekleştirecek. Müzayedede Türk resim sanaunın
önde gelen temsilcilerinden Halil Paşa'nın 'peyzaj*
konulu tablosu sıfir fiyatla (tekJif usulü), tbrahim
Çallı'nın bir tablosu 3 milyar liradan, DiyarbakırU
Tahsin'in 'Deniz' başlıklı yapıtı sıfır fiyatla (teklif
usulü), tbrahim Safi'nin 'peyzaj' konulu tablosu 1
milyar 500 milyon liradan, Elif Naci'nin 'natürmort'
konulu tablosu ise 1 milyar 200 milyon liradan satışa
sunulacak. Hat sananıun ustalanndan Mir Imad
Hasani'nin ve Necmettin Okyay'ın hat levhalannın da
yer aldığı müzayedede aynca Avrupa porselenler,
beykozlar, tuğralı gümüşler, mobüyalar ve halılar da
satışa çıkanlacak. (236 21 47)
IMZAGUNU
TAKSİM SERGİ SALONU'NOA
mlık Pazariesİ (Yarın)
Saat:17.00-19.00
Konuklarımızla söyleşip kitaplannı imzalayacak
İstıklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksiın Tel: 252 38 81 82