28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
.AYFA CUMHURİYET 6ARALIK1998PAZAR KULTUR Esat Tekand'ın resimleri 12 Aralık'a dek Urart Sanat Galerisi'nde sergileniyor Klasikle modernin çiftleşmesiİSRA ALİÇAVTJŞOĞLU Sanatçılar yüzyıllardır birbirlerin- i n 'esin'leniyorlar. "Tarih tekerrür- d*n ibarettir" sözü belki birkaç farkla sinata da uyarlanabilir. Tarihe adını atın harflerle yazdırmış brrçok büyük saıatçı bugüne dek çağdaşlannın ve es- k ustalann yapıtlannı betimledi yeni- den. Kimi ironi, kimi saygı, kimi ise yer- gıamacıyla kendi üslubunu yansıttı bu ytpıtlara. Dali,Picasso,Miro,Cezanne ve daha birçok ünlü isim resim sana- tmn nıce büyük isminin nice yapıtını yenıden gündeme getirdi. Esat Tekand ın Urart Sanat Galeri- sı nde yer alan sergisi yuka- rıda anlattıklanmızı çağnş- tınyor, ancak birkaç farkla... Tekand"ın bu sergisi gerek hareket noktası gerekse uy- gulamalan açısından biraz değişik. Tekand modernıst dönemin 'ready-made' (ha- zır-nesne), enstalasyon ve performanslannın kitap ve dergiler aracılığıyla beynimizde yer edinmiş imgelerini kullanıyorresımle- nnde. Marcel Duchamp'ın ünlü 'Bi- sikletTekerleği', RichardLong'un 'Sah- ra Çemberi' enstalasyonu, Ann Ha- milton'un 'Malediction' (Lanet) per- formansı, 'Beuys' performansı, Hugo Ball'ın 'Karavvane' başlıklı dada şiir gösterisi, Emmy Hennings'ın 'Bebek' performansı, Bruce Nevman'ın 'Çe$- me Oiarak Oto-Portre' performansı, Alan Kaprmv'un 'Chkken-Tavuk' per- formansını Tekand sanatçılann amacının aksine geleneksel estetik formlarla tuvale aktanyor. Sanatçı 'Barok'un dramatik ışığını modernıst öğelerle yoguruyor. Bunlar aslında tesadüfen üst üste gelmiş iki farklı dönemin netleşmış görüntüleri. Esat Tekand modemist dönemin görün- tülerini, Rönesans ve Barok üslubun özellikleriyle resmediyor, daha dog- rusu emanet alıyor. "Konu oiarak seç- riğim işlerin hemen hepsi resmin. hey- kelin dışında çabşmalar. Performans, enstalasyon ya da ne resme ne de he\- kele girmeyen birtakım objeler... Bu göriintülerin hiçbiri izleyicinin aklına resmi getirmiyor. Benim burada yapü- ğun,sadeceson derece klasikformla mo- dernistöğeleriçiftleştinnek. Bunun çe- şitli nedenleri \ ar. ama asıl yaptığım as- hnda bir "yaratık" ortaya çıkarmak. Bana kalırsa bu gereksiz bir iş. Çünkü kişisel bir iislup yok ortada." Esat Tekand'ın bu resimleri yapma amacı bırhesapiaşmadegil. "Eğerböy- • Esat Tekand modemist dönemin 'ready-made' (hazır-nesne), enstalasyon ve performanslannın kitap ve dergiler aracılığıyla beynimizde yer edinmiş imgelerini 'Barok' üslupla kullanıyor resimlerinde. le olsaydı akla daha yakın olurdu" di- yor. kendisi de. Tekand bir resim tar- tışması yaratmak ıstemiyor, resim yap- mak dıye bir problemı de yok. Bunu, yapacak bir şey bulamamakla, kişisel üslup arayışının olmamasıyla açıklı- yor. Tekand"ın bu sergisi oldukça rasge- le çiftleşmelerden ibaret. Hangi yapıt- lann seçildiği de çok önemli değil. İki yıl önce Urart Sanat Galerisı"nde aç- tığı sergıde de yıne aynı tema üzerine yogunlaşan sanatçı. bunun ne kadar sürecegını bilmiyor, ama "Çağdaş sa- nat sürmeli ki ben de bunlan alıp oy- nayabileyim" diyor. "Dadaizmi bir başlangıç oiarak gö- rüyorsam, bunun en uç noktası ready- made bana göre. Geçen sergide Mar- cel Duchamp'ın "Şışe Kurutucu'sunu ele almıştim. Aslında daha da ilginci Duchamp'ın kendi işlerüıden yaptığı küçük müzenin resmini yapmaktL Bir tür montaj vapıyorum aslında." Esat Tekand hem modernistlerden hem de klasiklerden emanet bir üslup alıyor. "Benim kendime ait arayışım yok. Bütün kavnaklar benim dışımda. Onların beni yanılttığı kadar yanılgı içindeyiın." Tekand'ın resimleri herhangi bir iro- ni taşımıyor. Herhangi bir sanat üslu- buyla uğraşmak gibi bir amacı da yok. Ne bir saygı gösterisi ne de yergi. Çok çeşitli malzemelerle çahşan Tekand'ın son üç yıldır üzerinde çalıştığı bu üs- lup izleyicilerdende farklı tepkileralı- yor. Tekand. modemist öge- İeri klasik üslupta resmetme- sini ise şöyle açıklıyor: "Bu- nu scanner'e sokup birkaç yüz kişiye e-mail'leyebilirdim. Burada yapıhnak istenen bir- leştirme bir arüamda başan- lı. Bunun pentürolması ben- ce işin en önemli tarafi. Çün- kü gercekten uzun bir zaman dilimi harcıyorsunuz tüm bunlan yap- mak için. Eğer scanner'la taravıp e- maiPlesev dim, siz deçokgüzel deyip bu- rusrurabilirdiniz. Ama tuvalin böyle bir şansı yok. Tuvale yapumasaydı bel- ki de çok önemli olmayacakn." Günümüzde sanat yapıtının çok ça- buk tüketildiğine dikkat çeken sanat- çı, sanat yapıtının modaya ve güne uy- durulması için baskı yapıldığı görü- şünde. "Bizdeolağanüstübirduyarsız- lık var. Bir sergiy i bir günde binlerce ki- şi gezer, sonra yokolur. Hiçbirşeye bağ- hlıkyok. Sadakat çöktüğünden beri sa- nata ait bir şeyleri konuşmak da çok an- lamlı gdmiyor açıkçasL Arnk ne kadar güncel oimayi becerirseniz, diye bir şey geliyor önünüze. Gerçekle, benim ka- famdakiyle uyuşmuyor, ama istediği kadar uyuşmasın, fark etmiyor. Beğen beğenme, gerçek bu~" f Tekand'ın resimleri aslında __^k tesadüfen üst üste . ^ ^ 1 gelmiş iki farklı ^ ^ ^ ^ H dönemin netleşmiş ^^^^^k görüntüleri ^^^^^M (Fotoğraf: ^ ^ ^ ^ ^ | KUBILAY V ^ B İ TÜNTÜL^ ^^•V^Kî. m 9^H Istanbul Devlet Opera ve Balesi, Cavalleria Rusticana ve I Pagliacci adlı operalan sahneliyor • Kıskançlık, intikam ve tutku dolu aşk öykülerini konu alan, P. Mascagni'nin Cavalleria Rusticana ve R. Leoncavallo'nun I Pagliacci operalan on yıl aradan sonra yeniden Istanbul'da sahneleniyor. GÜL ERÇETİN Aşkın ölümcül yüzü kıskanç- lık... Tutku vebencılliklebeslenen, ıhanetin cezasını ölüme kadar gö- türen evrensel bir duygu. Bırbin- ne yaşam hakkı tanımayan aşkJa- nnkaynağı. Istanbul De\ let Opera ve Bale- si, (cıskaçlık \e tutku dolu aşk öy- külerini konu alan, bu nedenle bir arada sahnelenmelen gelenek ha- line gelen P. Mascagni'nin Caval- leria Rusticana ve R. Leoncaval- lo'nun I Pagliacci operalannı on yıl aradan sonra yeniden opera ız- leyicileriyle bulusturuyor. Orkest- rayı Serdar Yalçın'ın yönettiği operalan Sümeray Anman sah- neye koyuyor. Dekorunu Yücel Tanyeri'nin, kostümlerini Ayşe- giilAlev'in hazırladığı yapınn Ko- ro şefı YıJdız Künutku. Işık düze- nı ise Bülent Darcan'a ait. Yapıt- lar özgün dilde sahneleniyor. G. Verganın bir öyküsünden alınan Mascagni'nin bir perdelik Ca\alleria Rusticana operasının R Mascagni'nin Cavalleria Rusticana operasında Jaklin Çarkçı ve Bülent Külekçi rol alıyor. (Fotoğraf: KADER TUÛLA) metni Giovanni Targioni Tozzetti veGuidoMascagni'yeait. 19. yüz- yılda Sicilya'da geçen yapıtta, as- kerden dönen Turiddu eskı sevgi- lisi Lola'nın evlendiğini öğren- dikten sonra köyün kızlanndan Santuzza ıle birlikte olur ve ona ev- lenme sözü verir. Ancak bir süre sonra Lola ile aralannda yeniden bir yakınlaşma başlar. Bunu ögre- nen Santuzza, Lola'nın kocası ara- bacı Alfio'ya, kansının kendismi Turiddu ile aldattığını bıldinr. Al- fio bunu üzerine Turiddu'yu dü- elloya davet eder. Yapıt. Turid- du 'nun ölümü ıle sona erer. Cav al- leria Rusticana'da Jaklin Çarkçu Leyia Demiriş, Meral Manizade. EnderAnman.Hfiseyin likos, Bü- lent Küiekçi, Nilgün Arda. Ke- vork Tavhyan, Ahnıet ÖncüL Ay- lin Ateş \ e Perihan Nayırdönüşüm- lü oiarak rol alıyorlar. Jaklin Çark- çı, erkekleri peşinden koşturan Yerel kültürlerin zenginliği aym çab altuıda NURPAN CÎHANŞÜMUL Bugün sona erecek olan ve birbirinden farklı birçok müzik türünü aynı çatı altın- da toplayan Istanbul Müzik Şenliği kapsa- mında dinleyiciler halk müzigi ve etnik müzik dünyasından birçok ismi dinleme fır- san buluyor. Anonimlik, zaman içinde de- rinlik. mekân içinde yaygınlık, yöresel dıl ve müzik özelliklenyle aynlan halk müzi- gı \e etnik müzik bolümlerinın sanat yö- netmenliğini Melih Duyguiu üstleniyor. Şenlik kapsamında bugün KafDağı Mü- zik Grubu, Knar, İbrahim Can, M.Naci K«kin. Kostas Siamidis. \asiJeiadis Ahil- leas. KourtidLs Viannis. Brenna MacCrim- mon veGrupKarşılama UlaşOzdemir. Ri- cardo Moyano. Hubyar Semahıdinlenebi- lecek. Bugün aynca MeldaDuyguiu ve En- gin Aslanın 'Bir Tûrkü Söyleyelim'. Alay Cihan ve Mehmet Tok'un 'Atma Türkü' başlıklı atölye çalışmalan yer alacak. Melih Duyguiu halk müzigi bölümünü hazırlama fikrini ilk duydugunda halk mü- zigının farklı çehrelerini gösterme ve tanıt- ma Fıknyie yoia çıkmış: "Insan kendi dün- jasını başka bir yere aktannca hoşnut olu- jor. Benim fikirlerim Uginç geldi. Bugüne dek halk müzigi deyince insanlann aklına TRT yurttan sesler anlayışı ya da Unkapa- nı geliyor. Bu imajlardan kurtularak halk müziğiııin farklı yönJerini göstermek ge- rekt" Duyguiu, halk müzigi bölümünün ha- zırlanması için öncelikle yerel kişilerle ile- tışim kurduklannı söylüyor:"Yerel müzik, Ricardo Moyano'mın konseri saat 19.45'te Konferans Salonu'nda. azınlık müzigi dediğimizde Türkiye'nin yü- zakı olabilecek gruplan seçmede tetnkinli davrandık. Bir önceki şenlikte radyoyla baglantısı olan sanatçılar geünişti. Ancak bu yeterii değildi ve bu kez böyle olmama- sını istedik." Halk müzigi sanatçılannı bir araya ge- tiren ortak nokta yerel kimlik. Etnik mü- zik bazında ise Türkiye sınırlan içindeki etnik gruplar ve etnik gruplann müzikal özellikleri ortak noktayı oluşturuyor. Etnik Müzik bölümüne Koçani Orkestar gibi Tür- kiye sınırlanna yakın bazı ülkelerden grup- lar da. etnik müzik yapan gruplann tanış- masını saglamak amacıyla davet edildi. Melih Duyguiu, şenlik kapsamında ikinci agız halk müzigi sanatçılanna, popülerol- muş sanatçılara yer vermediklerini. böyle- likle diger sanatçılara da şans tanıdıklan- nı söylüyor. Halkmüzigine gençlerin ilgisinin azol- dugunu beiirten Duyguiu, "Gençlerpopü- ler müziğin içinde küçücük bir kumaş par- çası oiarak halk müziğitıi tanıyoriar. Halk nıüziğini tanıtrnak açısından şenük olduk- çaönemü..Ancak ülkemizde riirkü hâlâya- şıyor. Halk kültürünün yaşaması bizim için büyük şans. Kümırlerimiz çeşitli şekUkr- deyaşıyorve bunlan ortaya koymakönem- li'' diye anlatıyor. Şenlik kapsamında tar- tışma platformlan. söy leşiler ve atölye ça- lışmalan gerçekleştinldi: "Bu platformia- n aslında üniversite ve konserv atuvarlann yapması gerek. Si\il toplum örgütleri bu konuya el atn ve konunun uzmanlan birara- ya gelerek halk müzigi vepopüler müziküze- rindeki etkilerini tartışacak." Duyguiu, Istanbul Müzik Şenliği 'm şöy- le degerlendiriyor: "Şenlikte bir müzik at- mosferi var ve o ortama girdiğinizde ister istemez diger konserleri de dinliyorsunuz. Insanlar bilmedigi müziklerin havasını da soluyacak. Bu şeldlde hedef kitlemiz olma- yan kişilere de ulaşma imkânı doğuyor. tn- sanlar farkb müzikleri dinleyecekler ve ye- ni dinleyiciler kazanüacak." Mımar Sinan Ürmersitesi Devlet Kon- servatuvarı'nda etnomüzikolog olan Duy- guiu, aynı zamanda Hollanda'da Türkiye mozaiğinı yurtdışına taşımayı hedefleyen birdemektegörev yapıyor. Kalan Müzik' in arşiv sorumluluğunu üstlenen ve kitaplar yazan Duyguiu çahşmalannın temelini şöy- le anlatıyor: •'Butopraklar üzerinde birçok kavim yaşamış ve yıok olmuş. Bunlann bir kısnu bugüne kadar yaşamını sürdürüyor. Beiirii bir kültürleri. müzikleri var. Bu kül- türleridegenelde gelip Batılılar araşnnr ve biz de onlardan öğreniriz. Bizim de silkele- nip kendimizegeüneninzamanıdır. Yerel küt- tüıierinztnginliğini vurguiayipbunlangün- deme getirmek gerekli." vamp Carmen rolünün ardından operaseverlerin karşısına bu kez terk edilmiş köylü kadını Santuz- za rolüyle çıkıyor. Sanatçı canlan- dırdıgı iki karakter arasındaki oyunculuk serüvenini şöyle de- gerleodiriyor; "Carmen'inardın- dan tam zıtü bir karakteri canlan- dırmak beni çok mutiu edivor. Sa- natçıyı sanatçı yapan şey aslında farklı karakterleri aynı başanyla sahneleyebilmesi. Sürekli vamp kadını ya da sürekli itilen kadın- lan oy namak da istemezdim açık- çasL Ancak Santuzza'yı canlandı- nrken Carmen'in mimik ya da jesderini kullanmaktan çok çeki- niyorum. Santuzza verilen sözlere çok fazla önem veriyor ve sevdiği insanı ölüme gönderecek kadar kendinden geçiyor. AldatıJmayı bir türlüyediremiyor kendisine.Oyu- na hazuianma sürecimde, kendi- me, böyle birdurumda Carmen ol- saydı ne yapardı diye sormadan edemedim. Hayatın devam ettiği- ni düşünürdü sanınm." Önemli olan evrensel sevgi Çarkçı, yapıtın sanatsal amaç- lannın yanı sıra, hâlâkıskançlık ci- nayetlerinin işlendigi Türkiye'ye bir mesaj da taşımasını istiyor: "Kişiler degişen şardar nedeniyle her zaman verdikleri sözleri ruta- mayabüirler. tnsanlan sevmenin en güzel ifadesi, sırasıgeküğinde on- lan özgür bırakabilmektir. Sevgi sadece tutku degikür. Önemliolan, tutkuyu aşabüen evrensel sevgive ulaşmak." Leoncavallo'nun iki perdelik I Pagliacci Operası'nın metni de bestecisine ait. Konusunu 1865'te geçen gerçek bir cinayet davasın- dan alan yapıtta, oyuncu Canio kansı Nedda ve âşığı Silvio'yu, gerçek yaşamla örtüşen Comme- dıa dell'Arte türiindeki bir oyunu sahnelerken izleyicilerin gözleri önünde öldürür. Yapıtta Erol Uras, Hüseyin Likos, Payam Koryak, AyşeSezerman, EvTen Ekşi, Ah- met ÖncüL Kevork Tavityan. Bü- lent Atak, Şamil Gökberk, Faruk Göker, Efe Kışlalı ve Cemil Özfi- rat rol alıyor. Operalan sahneye koyan Sü- meray Anman, yapıtlann izleyi- ciler ve oyuncular için çok keyif- li olanaklar sundugunu, ancak sah- neleme sürecinde rejisörün işinin çok zor olduğunu söylüyor: "Ya- pıtlar oyuna yeni bir yorum getir- me konusunda biraz sınırlryor re- jisöni.'' Sahneleme sürecinde yap- tıklannı ve yapamadıklarını da şöyle anlatıyor Anman: "Asıl ama- cırn,Udmıınukadınkarakterlerin- de biriestirmekti. Ölümcül kadın- lar her ikisi de. Biri kendi ölümü- ne, diğeri de sevdiği adamın öktü- rülmesinenedenoluyor. Ancak iki kadının ortak noktalannı vurgu- lamakla yeunmekdurumunda kal- dık. Bıçak simgesiyle bağladık iki yapıa I Pagliacci'de de degişiklik oiarak Commedia dell'Arte cahş- tık. Hep duyuyorduk, ama tam oiaraktanımıyorduk bu türü. ftal- ya'dan kaynaklar getirerek bu türü ön plana cıkartok yapıtta." 2.tSTINBUlM0Zft(Ş8«JĞhi)EBUGÖN Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi • BÜYÜK KONSER SALONU'nda 13.00-14.30 arasında Aydın Teker, Rebecca Lavier, Bûrge Oztürk'ün katıldıgı 'Dans: Bedenin MüziğiAJç KoreograT başlıklı gösteri; 15.00-16.00 arasında 'MehterBölügü' gösterisi; 17.00-18.00 arasında tmer Demirer \ e Tuna Otenel'in sunacağı caz müzigi dinletisi;, 19.30-20. 30 arasında Metin Ülkü'nün sundugu 'Genç Kuşak Türk Bestecikri: Piyano Yapıtian-2' adlı dinlen; 21.15-22. 15 arasında Tîmur Seiçuk'un konuk şef oiarak katıldıgı 'Modern Strings' toplulugunun dinletisi yer alıyor. • YEŞILSALON'da 13.30- 14.30 arasında Nekropsi'nin sunacağı dinleti; 15.30-16.30 arasmda Acid Trippin'in sunacağı caz müzigi dinletisi; 17.30- 18.30 arasında Nurertin Çelik'in katıldıgı Osmanh'dan Cumhuriyet'e Musıki Mirası/Gerdanhe Köçekçe Takımı' başlıklı dmletı; 19.30-20.30 arasında İbrahim Can, M. Naci Keskin. Kostas Siamidis. Vasileiadis Ahilleas ve Kourtidis Yiannis'in sunacağı etnik müzik dinletisi; 21.30-22.30 arasında Brenna Mac Crimrooo ve Grup Karşılama'nın Trakya ve Rumeli türkülerini seslendireceği etnik müzik dinletisi yer alıyor. • KONFERANS SALONU'nda 13.00-14.00 arasında KafDağı .Müzik Grubu'nun sunacağı etnik müzik dinletisi; 14.30-15.30 arasında Knar'ın sunacağı 'Anadolu Ennenileri' başlıklı dinleti; 16.30-17.30 arasında LTaş Özdemir'ın 'Sinemüli Deyişler' başlıklı halk müzigi dinletisi; 18.15-19.15 arasında ÎTÜ Yayülar Dörtiüsü" nün 'yaylılar dörtlüsü yapıtlan'nı sunacağı dınleti; 19.45- 20.45 arasında Ricardo Moyano'nun Larin Amerika müziklerini seslendireceği dinleti; 21.30-22.30 arasında Oguz Büyükberber ve Çagiayan Yıkhz'ın sunacağı caz müzigi dinletisi yer alıyor. • KffiMIZI ODA'da 13.00- 15.00 arasında Bülent Aksoy ve Cemal Ünlü'nün sunacağı '1950'den Sonra Taş Plaklarda Türk Musıkisi' başlıklı dinlen; 15.30- 17.00 arasmda Aykut Köksal'ın yönemgı Semih Korucu, Mehmet Nemutlu, Mete Sakpınar ve Hasan Uçarsu'nun konuşmacı oiarak katıldıklan 'Genç Kuşak Türk Bestecileri'başlıklı panel; 17.30-19. 00 arasında Yavuz Baydar'ın yönettiği, FiMz AB, Arda Aydoğan. Özalp Birol, Görgün Taner ve Mehmet Lluğ'un konuşmacı oiarak katıldıklan 'Müzik Festivallerimiz' başlıklı panel; 19.30-21. 00 arasında Emin Fındıkogiu'nun katıldıgı 'Cazı Dınlemek' başlıklı söyleşi- dinleti; 21.30-22.00 arasında ise Sawış Ç. Coşkun ve Suna Sener'in yönetecegi 'Farewell Blues' adlı atölye çalışması yer alıyor. • TOP TEŞHIR'de 13.30-15. 00 arasında MeJda Duyguiu ve Engin Aslan'ın yönettiği 'Bir Türkü Söyieyefim' başlıklı halk müzigi atölyesi; 15.30-17.00 arasında Bezmara'mn sunacağı 'Unutulmuş Sazlarla Tanısalım' adlı söyleşi-dınleti; 17.30-18.30 arasında Turhal Kültür ve Dayanışma Dernegi'nin sundugu 'Hubyar Semahı' başlıklı halk müzigi dinletisi; 19.00- 20.30 arasında Tanju Yıkünm'ın yönettiği 'Arjantin Tangosu Ögreniyoruz' adlı atölye çalışması; 21.00- 22.30 arasında ise Alay Cihan ve Mehmet Tok'un yönettiği 'Atma Türkü' başlıklı atölye çalışması yer alıyor. ÜNBMA TARJH BULUŞMASrADA BUGÖN • ALKAZARStNEMASradasaat 12.00'de Esiâve Yeni', 14.30'da 'Cesaı^Ana'. 16.45'te 'Bao Imparatoduğuna Yolculuk', 19.00'da Nasır', 21.30'da 'EBzabeth' adlı fılmler gösterilecek. (293 24 66) M BEYOĞLL StNEMASI'nda saat 12O0'de 'Bütün Leninlerim', 14.30'da 'Büyülü Perde', 16.45'te 'Dörtnala', 19.00'da 'Bejin Çayin- Potemkin Zırhka', 21.30'da Aydınlanma Yıllan' adlı fılmler izlenebilir. (251 32 40) • AKADEMİ tSTANBirL da saat 10 00 da 'Bir Millet Uyamyor', 12.00'de 'Sıradan Bir Başkan' ve 'Sah/ador AUendeninSonSasaşı'. 15. OO'te 'Enver Hoca'nm Arnavuduku' ve •Tlto-Stalin: İstisna ve Kııral', 18.00'de 'Sefüler', 21.00'de 'Bosna!' adlı fılmler yer alıyor. (251 74 841 • BtLGİ UNTVERStTESt'nde saat 14.00, 18.00 ve 20. OO'de üç ayrı versiyonuyla 'Vunın Kahpeye' adlı fılm izlenebilir. (216 22 22) Halil Paşa ve İbrahim Safi'nin esenleri müzayedede • Kültür Servisi - Koleksiyon Müzayede Organizasyonlan, bugün saat 14.00'te Çırağan Sarayı Koleksiyon Müzayede Salonu'nda bir müzayede gerçekleştirecek. Müzayedede Türk resim sanaunın önde gelen temsilcilerinden Halil Paşa'nın 'peyzaj* konulu tablosu sıfir fiyatla (tekJif usulü), tbrahim Çallı'nın bir tablosu 3 milyar liradan, DiyarbakırU Tahsin'in 'Deniz' başlıklı yapıtı sıfır fiyatla (teklif usulü), tbrahim Safi'nin 'peyzaj' konulu tablosu 1 milyar 500 milyon liradan, Elif Naci'nin 'natürmort' konulu tablosu ise 1 milyar 200 milyon liradan satışa sunulacak. Hat sananıun ustalanndan Mir Imad Hasani'nin ve Necmettin Okyay'ın hat levhalannın da yer aldığı müzayedede aynca Avrupa porselenler, beykozlar, tuğralı gümüşler, mobüyalar ve halılar da satışa çıkanlacak. (236 21 47) IMZAGUNU TAKSİM SERGİ SALONU'NOA mlık Pazariesİ (Yarın) Saat:17.00-19.00 Konuklarımızla söyleşip kitaplannı imzalayacak İstıklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksiın Tel: 252 38 81 82
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle