Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 1997 PAZAR
HABERLER
Birgen Air
kurbanlarma
tazminat
• BONTS (AA) - Dünyaca
ünlü uçak ürelicisi
Boeing'in, geçen yıhn
şubat ayında Dominik
Cumhuriyeti açıklannda
meydana gelen ve 2'si Türk
pilot 189 kışinın ölümüyle
sonuçlanan Birgen Air
uçak kazasında, ölenlerin
yalanlanna tazminat
ödemeye hazır olduğu
bildinldi. Almanya'da
haftalık olarak yayımlanan
Der Spıegel dergisinın
kazazedelerin avukatı
Elmar Giemulla'ya
dayanarak verdiğı haberde,
Boeing'in, tazminat
ödemeye hazır olmasının
kazada pay sahibi olduğu
yolunda bir izlenim
bırakmayı istememesinden
kaynakJandığı kaydedildi.
Türk: PKK hacda
ppopaganda
yapıyor
• MEKKE(AA)-Hac
görevini yerine getirmek
amacıyla Mekke'de
bulunan DSP Trabzon
Milletvekili Hikmet Sami
Türk, şeytan taşlama
sırasında bazı kişilenn terör
örgütû PKK'vi sımgeleyen
bez parçalan taşıdıklannı
gördüğünü söyledi.
PKK'nin, Marksist-
Leninıst düşünceye dayalı
olmasma karşın dine el
atarak. dıni alet olarak
kullanmak ıstedığıni ifade
eden Türk. bu tür
gösterilerin engellenmesi
için Türk hükümetınin
Suudi Arabistan makamlan
nezdinde gerekli girişimde
bulunması gerektiğine
dikkat çekti.
CHP-DSP
bayramlaştı
• ANKARA(AA)-
DSP'nin CHP'ye yaptığı
bayram zıyaretinde,
"sosyal demokratlann
birleşmesi" tartışması
yeniden gündeme gelirken,
iki parti yöneticileri
arasında tartışmalara yol
açtı. DSP Genel Sekreter
Yardımcılan Sait- y ''"
Kekeç ve DursûnTtöF' '
Sönmez ile PMüyesi Nihat
Tasdemır CHP Genel
Merkezı'ni ziyaret ederek
CHP Genel Sekreteri
Adnan Keskin ıle
bayramlaştılar.
Bayramlaşmada. CHP
Genel Sekreter
Yardımcılan Birgen Keleş.
Sinan Yerlıkaya. MYK
Üyesı Adnan Ekmen ve
miletvekıllen Celal Topkan
ile Mustafa Kul, PM üyesi
Necdet Karababa da
bulundular.
Müsteşan Keskin
İstanbul'da
• İstanbul Haber Servisi -
Hac görevini yenne
getirmek üzere Suudı
Arabistan'da bulunduğu
sırada kalp krizı geçiren
Başbakanlık Müsteşan
Osman Kadri Keskin, dün
saat 18.50'de Başbakanlığa
ait özel uçak "ATA" ile
lstanbul'a getırildi. Keskin
ile birlikte Suudi
Arabistan'da bulunan eşi
Nurten Keskin de aynı
uçakla Türkiye'ye döndü.
Ağca'nın yan
özgüplük talebi
• ROMA (AA) - Papa 2.
Jean Paul'e suıkast
girişiminden Ancona'nın
Montacuto cezaevinde
müebbet hapis cezasıyla
yatan Mehmet Ali Ağca,
yan özgürlük talebinden
vazgeçti. Ağca'nın, Italyan
Cumhurbaşkanı Oscar
Luigi Scalfaro'dan af ve
Türkiye'ye nakli taleplen
halen ışlemde bulunuyor.
Ağca, hapiste yattığı 16
yıla ek olarak, iyi halden
kazandığı 1440 günle
birlikte, 3 haziran
tarihinden itibaren yan
özgürlüğe hak kazanıyordu.
Çelik: Polis
tahrik ediüyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - lçişleri Bakanı
Meral Akşener'in
geceyansı operasyonuyla
Emniyet Genel Müdürlüğü
koltuguna vekâleten
oturtulan Kemal Çelik,
Kurban Bayramı nedeniyle
dün Ankara Çevik Kuvvet
Şube Müdürlüğü'nü ziyaret
etti. Çevik Kuvvet polisinin
tahrik edildiğinı öne süren
Çelik, poüslere "Ama siz
tahnklere
kapılmayacaksınız" dedi.
Yüksel'in avukatı Tezcan Çakır, Akşener'in 30 günü kötüye kullandığını söyledi
Emnîyet MGK'ye katdamayacak
ALPERBALU
ANKARA-lçişleri Bakanı Me-
ral Akşener'in; geceyansı emni-
yet operasyonuyla yaşama geçir-
dıği atama işlemine yargının ver-
diği yürürlüğun durdurulması ka-
rannı uygulamak içın 30 günlük
yasal süreyi istismar ettiği savu-
nuldu. tdari yargıya başvurarak
Emniyet Genel Müdürlüğü'nden
uzaklaştınlmasına ilişkin işlemin
yürürlüğünü durduran Alaaddin
Yüksel'in avukatı Tezcan Çakır,
Akşener'in karann uygulanması
için verilen 30 günlük süreyi kö-
tüye kullandığını söyledi. Milli
Güvenlik Kurulu'nun (MGK) ni-
san ayı toplantısına Yüksel'in ya-
nı sıra Emniyet Genel Müdür Ve-
kili Kemal Çelik'in de katılama-
yacagı bildirildi.
Ankara 5. tdare Mahkeme-
si'nin işlemle ilgili olarak 8 ni-
sanda yürürlüğün durdurulması
karan verdiği anımsatılırken, tçiş-
leri Bakanlığı'nın yargı karannı
yerine getirmek için 8 mayısa ka-
dar süresi bulunduğu bildirildi.
lçişleri Bakanı Akşener'in ön-
ceki gün İstanbul Emniyet Mü-
dürlüğü'ndeki bayramlaşma töre-
ni sırasında gazetecilerin konuya
ilişkin sorulan üzerine dile getir-
diği "Karan uygulamak için 30
günlük süremiz var" sözlerine
Yüksel'in avukatı Tezcan Çakır
tepki gösterdi. Çakır, Alcşener'in
girişimini *"30 günün kötüye kul-
lanüması" olarak değerlendirerek
şöyle devam etti:
"Aklına koyduğu şeyi bir gece-
yansı operasyonu Ue yanm saatte
gercekleştiren lçişleri Bakanı'nın
yargı kararmı uygulamak için 30
günü bekiemesi dikkat çekkL Ya-
püacak olan Çankın V'ali VeldlK-
ği'ne atamaya ilişkin karann orta-
dan kaldınldığuıı bildinnesidir.
Bu da uzun bir süreci gerektir-
mez."
Çakır, Akşener'in yargı karan-
nı uygulayarak Yüksel'i kısa bir
süre için görevine iade etme ola-
süığmın yüksek olduğunu belirte-
rek "Basma yansryan haberiere
göre, karar uygulandıktan sonra
Yükserin merkez valiliğine kay-
dınlmasına ilişkin kararname
Cumhurbaşkanı'run imzasına su-
nulacak. Biçimsel olarak hukuka
uygun görünebilecek bu işlem. da-
ha sonra maksat ve sebep unsur-
lan bakımından başka bir dava-
nın konusu yapdarak tarttşuabi-
fir" diye konuştu.
Geceyansı operasyonuyla ma-
kamından uzaklaştınlan Alaaddin
Yüksel de Kanal D muhabirinin
"Şimdi göreve iade edilmeyi mi
bekliyorsunuz"sorusuna, "Hu-
kuk devletinde başka ne türhı ce-
vap verUebiHr" yanıtını verdi.
Çankaya Köşkü'nde 26 nisan-
da toplanması planlanan
MGK'ye, Yüksel ya da Emniyet
Genel Müdür Vekili Çelik'in cağ-
nlmayacağı öğrenildi. Yüksel'in
Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ia-
desine ilişkin yaıgı karannın uy-
gulanması için idareye 30 günlük
süre tanındığına dikkat çeken
kaynaklar, ortaya çıkan hukuki
durum nedeniyle MGK'nin nisan
ayı toplantısına Emniyet Genel
Müdürü'nün çağnbnayacağını
kaydettiler.
Onaylaması için kendisıne
Yüksel'in merkez valiliğine. Çe-
lik'in de Emniyet Genel Müdür-
lüğü'ne "asaleten"atanmasına
ilişkin kararname gönderilen
Cumhurbaşkanı Sük-yman Demi-
rel'in hukuki sürecın işletılmesı-
ni beklediği belırtildi.
Kayıp eylemi
101. haftasında
Gözaltında kayıplann
bulunması ve sorumlulann cezalandınlmasııu
isteyen Cumartesi AnneJeri Kurban
Bayramı'nda da Galatasaray Lisesi önündeydi,
101. haftasuu dolduran eyleme çocuklan ve
karanfıüeriyle biriikte gelen kayıp yakuüanna,
Banş Fartisi'nden yaklaşık 100 kişilik bir grup da
destek verdi. Kayıplann tanıtdmasından sonra
dakikalarca alkış tutulan e> lemde sık sık,
"Analann öfkesi katilleri boğacak" sjoganı aüldı.
Haklar ve Özgürlükler
Platformu sözcüsü Oya Gökbayrak, devlet bu sesi
duyuncaya kadar eyleme devam edeceklerini
söyledi. Polis minibüsünden vapılan "Getin kayıp
vakınlanru/ı birlikte arayabm" anonslanna tepki
gösteren Gökbayrak
" Devlet bizimle alay ediyor. Yakuüanmızı hetn
kaybediyor, hem de birlikte aramanuzı istiyor"
dedi. Geniş güvenlik önleminin aundığı
Galatasaray'da oturma eylemi
sessiz şekUde sona erdi
(Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN)
PKK İtirafçıhğından özel Tim itirafçılığına
'Çetelerbirbirleriyle ilişkili'
L
AYDIN ENGÎN
Murat İpek- Bizi tanımayan insanlar
bize ne yapacak, bizi harcayacak. Bizi
harcamadan bız onlan harcayalım. Bu
kadar basit yani. Ben dıyorum ki... Bir
olay anlatıyorum mesela... Bunuben
yaptım. Tespıt ettiriyorum bu olayı.
Savcılık benım hakkımda tutuklama
karan çıkarttınyor. Ama ben
yargılandığım zaman bana o işi yaptıran
da yargılansın diyorum. Ben geri zekâlı
mıyım sizce?
Murat Demir - Bir de ikincisi yani...
Bakıyoruz. devlet içerisinde iş yapan
insanlar vardır. Eşref Bitlis Paşası,
Bahtiyar Aydın Paşası. Rıdvan Ozden
Albayı... Bunlar devlet yaranna iş y^>mış
insanlardır. Cem Ersever sonra... Cem
Ersever bu çeteyi ilk kuranlardan biri.
Bunlan harcayan bir grup, bizi haydi
haydi harcar yani. Şimdi biz
harcanmamak için bu konuyu gündeme
getirdik. Bakın, bu pislikler Türkiye'den
çıksın.
- Peki bir başka yargı: Türkiye'de bir sürü
çete var. Bu çeteler birbiıierine düştü. Bu
iki Murat da bu çeteler arası savaşta bu
çetelerden birinin ötekilerini harcaması
operasyonu için ortaya çıktüar. Yani siıfcr
çıkar kavgasına girmiş • • • • • •
çeteler arası dalaşta birer
piyonsunuz»
Murat Demir - Şunu
söyleyeyim. Şimdi
ortaya çıkmış olan bazı
çeteler vardır. Bir
Yüksekova çetesi, bir
Kocaeli çetesi, bir
Söylemezler çetesi ve
benzen on beş, on altı
tane çete çıktı. Bunlar
pratikte ne kadar ayn
görünseler dahi hepsi iç ^ • • • ^ • • ^
içe olan çetelerdır. Kocaeli çetesi gene
aynı bu gnıba bağlı olan bir çeteydi.
Yüksekova çetesi, Kahraman Bügiç'in
bağlı olduğu çete aynı gruba bağlı olan
bir çete. Yani bu çetelerin hiçbirinin
birbırinden hiçbir farkı yoktur. Hepsi
birbiriyle koordineli olarak çalışır. Onun
için yani, öyle çeteler savaşı diye bir şey
yoktur. Kesinlikle yoktur.
Murat tpek - Şimdi bız bu devletin
içınde, devletin her kanadına bulaştığımız
günden bugüne yaptığımız bütün
pıslikleri anlatıyor, tanıdığımız bütün
ınsanlann ismini veriyor. çahştığumz
bütün ınsanlann ismini veriyoruz. Acaba
bız hangi çetenin üyesiyiz. Merak
ediyorum vallaha...
Şimdi çalıştığımız bir kanat.
Tanıdığımız bütün insanlar bir kanattan.
Peki geriye kim kaldı? Başka hangi
kanattan insanlar olabılir ki biz onlan
koruyalım? Bir ikincisi... Diyelün bir
çeteyi kolladık. Bir çete var onu kolladık
kendimızce. Eeee ben içeri girip içeride
yattıktan sonra bana gelecek çetenin ne
faydası olacak? Cezaevinde bana köşk
mü döşetecek o çete? Cezaevinde
affedersimz bani jakuzilerin içinde
gezdirecek mı yani ? Mümkün mü? Ben
içeride yatacağım. O ınsan dışanda
çetesini yürütecek. Ben altmış. yetmiş
yaşıma gelecem, bu kadar sakal. Ondan
sonra çıkacağım haydi o çeteyi ben
kurtardım. Neye yarar bu?
- Deniyor ki bu Muratiar. Susurluk
patlaymca Çatlılann para içinde
yüzdükkrinu >eşil pasapordaıia
dolaşbklannu ne bile>im Gamze Us gibi
güzel kadınlardan sevgilileri olduğunu
filan okudular. Ghtiler, Çaüılan örnek
gösterip 'Biz de ıstiyoruz bunlardan"
dedüer. Ama onlara dirsek gösteriktt. Bu
Muratiar da öfkelendi, 'Biz size
gösteririz' deyip başladuar medyayı
dolaşmaya-
Murat Demir - Bu düşünce çok ters. Bir
grup içersinde baş olan insanlar vardır...
Kaldı ki biz de eğlendik. Benim bir
gecede bir milyara yakın para harcadığım
görübnüştür. Bunlan gazinolar, barlar
pavyonlar çok iyi bilir. Aynca ben bu
işten Susurluk patladıktan sonra
vazgeçmedim.
Ben altı aydır bu işten vazgeçmişim. En
sonunda gruptan aynldım, kaplumbağa
misalı evimi sırtıma verip ordan oraya
kaçtım. En sonunda geldim karanmı
verdim. Yani en iyisi basına çıkıp
konuşayım, nasıl olsa öleceğim. Grubun
beni öldüreceğıni de çok iyi biliyordum.
bize göre işler değil. Bizjm de kendimize
göre bir yaşama tarzımız vardı. Parasal
olarak da, şu anda milletvekili sıfatını
taşıyan baa ınsanlar, aldığımız para
miktannı onlar çok iyi biliyor. O
milllet\'ekilinin bana vermiş olduğu 21
bin dolan götürüp bir günde
harcayabiliyorum. Demek ki o para
kaynağım var. Parasal olarak da hiçbir
sıkmtım yok. Benim diyeceğim bu.
- Şimdi de farklı bir soru: Gencecik
insanlarsuuz siz. Son derece yoğun, son
derece karmaşık Uişkikr içinde, kan da
olan, ölüm de olan, dediğiniz gibi eğlencesi
de olan, tehlikesi de olan bir insan ömrüne
sığması zor bir hayaa siz gencecik
yaşlanıuzda tamdııuz. Murat Demir ve
Murat İpek bu andan sonra kendileri için
bir gelecek umuduna sahipler mi?
Murat Demir - Öyle bir gelecek
hazırlayamayız kendimize bu saatten
sonra. Ancak Türkiye temizlenir. Türkiye
gerçekten hukuk düzenine oturur. Ve bizi
de artık bu halk yapmış olduğumuz
hatalara göz yumar. Bizi halk affeder.
Yani hukukun affetmesi benim için
önemli değil. Bu halk bizi affeder,
bağnna basar. 'Evet oğlum. çocuklanm,
bu ülkenin aydınhk yannlara gitmesi için
sizin de bu çorbada tuzunuz otdu' der.
O
şkence yapıyordıan, gidip evde ağlıyordum. Belki olaylara girdikte, ellerimin titrediği
dönemler oldu. Sırf bu şeyleri unutmak için esrar içtirn, eroin içtim, alkol aldım sürekli.
Sürekli aîkol aldım. Sadece kendimi biraz dahabu olaylardan soyutlayabilmek için.
kadar olayı yûklüyorum. Bu kadar insan bunu bunu yaptı diyorum. Bari o insanlar çıksın,
bunun yorumunu yapsuı. Özel Harekât Daire Başkanı desin ki bu insan yalan atıyor, benim bu
memurum, bu insanın orada değildî... Özer Çiller çıksın... Cesareti varsa... Niye karşıma
çıkamıyorlar, çûnkü yüzlerine karşı söyleyeceğim herşeyi ondan.
Yoksa benim parada, şaşaalı bir hayatta
gözüm yoktur. Ben senelerce bu hayatı
yaşadım. Belki Çatlı üç beş senedir
yaşıyor. Ben her Allahm günü aynı hayatı
yaşıyordum. Ben evli bir insanım. Ama
benim yapmış olduğum işler.. yani
kaçamaklar... Gamze Us onlann yamnda
haltetmiştir. Ben on dört yaşındakı kızla
çıktım. Yani öyle hayatlar yaşadım.
Fotoğraflannı, adreslerini, belgelerini
yani size vereyim.
Murat İpek - Parasal olarak bizim bir
sıkıntımız yoktu. Yurtdışı... Yani yabancı
dilimiz o kadar gelişmiş insanlar da
değiliz. Yurtdışına çıkıp da yeşü
pasaportlar cebimizde olmakla bizim için
hiçbir şey değil. Çünkü Kuzey Iraklar,
tranlar, Suriyeler hergün gidip geldiğimiz
orası da yurtdışı. Bence yani. Orası da
sınır ötesi. Gidip gelebiliyorduk.
Pasaporta da ıhtiyacımız yoktu.
Çaldığımız düdük bizim düdüğümüzdü.
Kimsenin düdüğü değildi. Vatandaş bizi
gördüğü vakit beş yüz metre bizden
kaçıyordu. Havamız istediğimiz gibi
yerimizde. Zaten biz bu âlemlere bir
noktada alışık olmayan insanlanz. Şöyle
söyleyeyim: Danslar, yok tangolar
mangolar bunlar bize, şiyan (çigan)
müziği mi ne. ona göre yemek yemek
O zaman belkı bir yanndan
bahsedebiliriz. Belki plan kuranz. Ama
dediğim gibi kelle koltukta.. Yann da
ölebiüriz. Bir saat sonra da
öldürülebiliriz. Ki öldürüleceğimizi de
çok iyi biliyorum. Bıliyoruz, bunlar bizi
yaşatmayacaklar. Onun için şunu
diyorum, gelecek hazırlamak biraz zor,
imkânsız...
Murat İpek - Gelecek... Eğer onlann
bizim elimize vermiş olduklan
silahlarlaysa, eğer onlann bize
vurdurttuğu insanlarla oluyorsa biz o
geleceği istemiyoruz. Çünkü o geleceğin
bize ne getireceğini çok çok iyi
bildiğimiz için bugün bu noktalardayız.
Gelecek... Bizler bunu hukuk karşısında.
Ama dürüst bir hukuk, yamuk bir hukuk
değil, tamam mı, biz o cezamızı, o
geleceğimizi çekmeye razıyız. Ama biz
sağ koğuşta yatıyorsak, soldaki koğuşta
da bizlere bu işleri yaptıran insanlar
yatacaksa razıyız.
- Bir çorbada tuzumuz olsun dediniz,
gerçekten bu çorbanın pişeceğine
inanryor, aydınhk bir Türkiy e'ye
ulaşüabileceği umudunu taşıyor
musunuz?
Murat Demir - Valla insanlar umutsuz
yaşamayamazlar. Ama bu aşamada
izledığim kadanyla... Kırk gündür
konuşuyoruz, bizi ciddiye alan yok. Bu
işlerin üstüne giden yok. Ya bizden çok
korkuyorlar ya bizi hiç ciddiye
almıyorlar. Yani korkmalanmn sebebi de
bu insanlar yargı karşısına çıktığı zaman
bizi de çağıracaklar. İçeriye atmasalar
bıle bizim prestijimiz kalmayacak,
sarsılacaktir diye düşünüyorlar. Bu tarzda
giderse çorba hayatta pişmez. Bunun dibi
tutar, yanar da belki. Hiç kimse bunun
tadına bakamaz. Ama o dürüst insanlar,
dürüst hukukçular, dürüst emniyetçiler,
jandarmaya, genel kurmaya bağlı dürüst
insanlar bu işin üstüne ciddi olarak
gıderlerse bu çorba bir ayda pişecekse bir
günde pişer.
Murat İpek- Aydınlık Türkiye öyle mi?
Valla bu güne kadar ne kadar
aydındıysak, bundan sonra da o kadar
olacağız gibime geliyor.
- Bu kadar karamsarsın yani?
Murat tpek - Çok karamsar değil. Ben
diyorum ki... Bak ben bir olay
anlatıyomm. Fiilen işlediğim bir olay.
Daha bana onbeş gün sonra gıyabi
tutuklama çıkıyor. Ben anlatıyorum. Bu
olay böyle böyle olmuştur diyorum.
Kimsenin hiç umurunda değil. Eğer ben
yalan atıyorsam, çağıracak karşısına
wmm^^ım^m 'Ulan sen yalan
atıyorsun' diyecek,
kanıtlayacak. beni
defedecek gönderecek.
Onu bile yapacak
cesaretleri yok. İkincisi o
kadar insana o kadar
olayı yüklüyorum. Bu
kadar insan bunu bunu
yaptı diyorum. Bari o
insanlar çıksın, bunun
yorumunu yapsın. Özel
Harekât Daire Başkanı
•^•^™™^" desin ki bu insan yalan
atıyor, benim bu memurum, bu insanın
orada değildi... Ozer Çüter çıksın...
Cesareti varsa... Niye karşıma
çıkamıyorlar, çünkü yüzlerine karşı
söyleyeceğim herşeyi ondan. Ama bunu
yapacak bir tane savcı da yok yani.
Savcıyı ben roketlemiş insanım. Hangi
savcı çıkıp da benim ifademı alacak.
- Siz çok önemli bir karar verdiniz.
Kendiniz için yanL Bu karar bir gece yatıp
sabah uyanıp \erilmez. İnsanın uzun uzun
kendiyle hesaplaşması gerek. l stelik siz
bu adımı atmca başmıza neler
gelebileceğini de bilecek deneyimdesiniz.
Bu karan nasıl verdiniz?
Murat Demir - Şimdi şunu söyleyeyim.
Her insanın bir kafa yapısı vardır. lşkence
yapıyordum, gidip evde ağlıyordum.
Belki olaylara girdikte, ellerimin titrediği
dönemler oldu. Sırf bu şeyleri unutmak
için esrar içtim, eroin içtim. alkol aldım
sürekli. Sürekli alkol aldım. Sadece
kendimi biraz daha bu olaylardan
soyutlayabilmek için. En sonunda altı ay
önce koptum. Bir vicdan muhasebesi
içine girdim. Şunu düşündüm: Türkiye'yi
aydmlığa götüreceğim derken karanlığa
götüriiyorum.
BİTTİ
MKRO
DİNÇ TAYANÇ
Delinin Her GünüBayram ya; küskünlerin banşması, suçlann bağış-
lanması gelenek ya; inananlann kucaklaşması ge-
rek ya...
Sıvas'ta yakılan Canlar'dan bombayla uçurulan
Uğur Mumcu'ya. Turan Dursun'dan sevdiceğiyle
sinemaya gitti diye "Şanlı" Urfa'nın ortalık yerinde
kör bıçakla kesilen Sevda Kız'a, taaa Kubilay'dan
gelecekteki "meçhuller"e, dile gelip yattıkları yer-
den "mürnin" mürteci sürüsünün Bayramı'nı kırtlu-
yori
Taksim'de puşt kurşunlara kurban edilen Devrim-
ciler'den Şişli Meydanı'nda vurulan Çiğdem ile Ner-
gis'e, Abdi Ipekçi'den Bahçelıevler*de telle boğu-
lan TlP'lilere, taaa Vedat Demircioğlu'ndan gele-
cekteki "meçhuller"e, dile gelip yattıklan yerden
"kahraman" ülkücü faşolann Bayramı'nı kutluyor!
Kurtuluş Savaşı'nda kanını dökmüş kadınlı erkek-
li kahramanlardan Aydınlanma Devrimi'ne baş koy-
muş Cumhuriyet kuşaklarına, emeğin eşitliği için
mahpus yatmış devrimcisinden karayobaz hışmına
ugramış öğretmenine, taa çocukluğundan beyni hu-
rafeyle yıkanan çocuklardan gelecekleri "meçhul-
ler"e, başlannı kaldınp ayaga dikilerek ulkeyi Kema-
list Devrimcilik'ten şeriat karanlığına sürüklemeye
kalkışanlar ile çıkarian uğruna onlara yaltaklık eden-
lerin Bayramı'nı kutluyor!
Bugüne dek vergisi kuruşuna dek çatır çatır ke-
silmiş olan milyonlarca "benden«"den devletin ma-
lını ve de parasını çarçur ettirtmemek uğruna her
baskıya katlanan memura, kazancını dürüstçe gös-
tenp ülke ekonomisini kalkındırmak için çaba har-
cayan sanayicisinden temiz mal satacağım diye if-
las bayrağı çekmiş tüccanna, taa ilk "emekçi'den
geleceğin milyonlarca "meçhul"üne, gecelerin
21'lerinde ışıklanmızı açıp kapatarak; bizlerden ve
devletten çalıp da "böyük" adam/kadın olanlann,
bizlere vermezlendikleriyle haclara, "anayvırtlara"
giden hacısından bacısına. babasından hocaefen-
disine, "devlet için kurşun atmış" kahramanlann-
dan bütün bunlan başımıza salan "çukur" politika-
cılara, tümünün ve de muhterem sülaleleri ile yağ-
danlıklannın Bayramı'nı kutluyoruz!
Birinci "parantez":
Eğer unutulduklannı sananlar, örneğin birbirlerinin
Bayramı'nı kutlamaktan ulusla, ülkeyle ve de so-
runlanyla uğraşmaya zaman ayıramayan sosyal ve
de demokrat particikler ile lidercikleri, sual edecek
olurlarsa; onlann Bayramı'nı ilk seçimde nasıl olsa
seçmen gerektiğı gibi kutlayacağından, biz bir şey;
söylemiyoruz. ,
Ikinci "parantez": '"" '" "
Sapına dek "sivir olduğumuzdan bizler, Türk Si-
lahlı Kuvvetleri'nin yukarıda Bayramlar'ı kutlanan
"muhtelif" sürülerin Bayramı'nı nasıl kutlamaya ha-
zırlandığı konusunda bir şey söylemek istemiyoruz.
Üçüncü "parantez":
Yukanda sözü edilen muhtelif sürülerin teker te-
ker ya da sürü sepet, yıllardan beri bizlerin Bayra-
mı'mızı yakarak, vurarak, keserek, hedef göstererek,
"çetelendirerek" karalayarak, hortumlayarak ve
aşağılayarak nasıl kutladıklannın bilincinde olarak;
bu ve bundan sonraki Bayramlar için kutlamalannı
kabule hazır olduğumuzu bildiriyoruz.
Dördüncü "parantez":
Büyük Turgut'un hayaleti evinde dolaşıyormuşü!
Her şeyi "götürdüğü"nün huzuru içinde yaşama
veda eden Yüce Şışman, olsa olsa "götüreme-
diğim ne kalmış ve de onlan kimler götürüyor-
muş" merakıyla Bayram ziyaretini bahane ediyor ol-
malı! Kim bilır, belki de yanına götürüleceklerine
inandığı "götürücüler"e şöyle bir Bayram ziyaretin-
de bulunup, öbür dünyanın el değmemiş nimet-
lerinin "götürülmeye" hazır kendilerini beklediğini
anlatıyordur'.ü
Ana fikir: Kendini melek diye kakalamaya kal-
kışan şeytan-ı lain'i takıyye de aklayamaz, on yüz
bininci Hac'da!
Ana fikrin ana fikri: Taşlanacak şeytan, içimız-
deki şeytandır!
Baba fikir 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk
BAYRAM'ı tüm "yaratan", "anlayan", "yaşatan"
lar ile "yannın büyükleri"ne kutlu olsun!
Fethullah Gülen'e tepki
Şeriatçılar
birbirine düştüİstanbul Haber Servisi-
FethullahGülen'ın, geçen
çarşamba günü Kanal
D'de yayımlanan ve 8 yıl-
lık kesintisiz zorunlu eği-
timi normal karşıladığına
ilişkin görüşlerine lslam-
cı gazetelerden tepki gel-
di. RP'nin gaynresmi ya-
yın orgam olarak bilinen
Milli Gazete, birinci say-
fasında yayımladığı yazı-
da Gülen'in sözlerinin
"Bilhassa inancına ehem-
miyet veren camiada ge-
niş bir yankı buldu" der-
ken, şeriatçı Akit gazete-
si. "Gülen,si\asete bulaş-
ü" yorumunu yaptı.
Milli Gazete, Gülen'le
ilgili olarak çeşitli basın
organlannda çıkan yayın-
lann değerlendirilmesinin
"miltetinıiz ve miUetimi-
zin inancına önem veren
kesimi taranndan dikkat-
le yapılmaktadır" dedi.
Yazıda şöyle denildi:
"Emanetin bırakılma-
sınıısrarlaisteyençevrele-
rin sancısı açıktır: Rant
gettrterine yeniden ka>
r
u-
şabilme, kredi teşvik me-
kanizmasuıuı kendi iste-
dikleri biçimde yeniden
kurutabUmesini temin ve
dahi ekonomik mekaniz-
malaruun bir böKimünün
bilhassa bu milktin temd
değerlerine saygıh bir ke-
simin kontrolüne geçişün
engeBeme."
Milli Gazete, "ÖN-
DER'den tepki'' başlıği
altında verdiği haberde de
ÖNDER Genel Başkanı
tbrahim Sobnaz'ın açık-
lamasına yer verdi. Sol-
maz'ın açıklamasında, i-
mam-hahp lıselerinın or-
ta kısmmın kapatılmasına
yönelik çabalara en çok
karşı çıkması gereken ki-
şi olarak gördüğü Gü-
len'in düşüncelerinin bil-
gisizlikten kaynakJandığı
öne sürüldü. Akit gazete-
si, "GülenSiyaseteBulaş-
ü!" yorum-manşetiyle,
Gülen'e tepki gösteren
çevrelerin açıklamalanna
yer verdi.