28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 1997 PAZAR HABERLER Birgen Air kurbanlarma tazminat • BONTS (AA) - Dünyaca ünlü uçak ürelicisi Boeing'in, geçen yıhn şubat ayında Dominik Cumhuriyeti açıklannda meydana gelen ve 2'si Türk pilot 189 kışinın ölümüyle sonuçlanan Birgen Air uçak kazasında, ölenlerin yalanlanna tazminat ödemeye hazır olduğu bildinldi. Almanya'da haftalık olarak yayımlanan Der Spıegel dergisinın kazazedelerin avukatı Elmar Giemulla'ya dayanarak verdiğı haberde, Boeing'in, tazminat ödemeye hazır olmasının kazada pay sahibi olduğu yolunda bir izlenim bırakmayı istememesinden kaynakJandığı kaydedildi. Türk: PKK hacda ppopaganda yapıyor • MEKKE(AA)-Hac görevini yerine getirmek amacıyla Mekke'de bulunan DSP Trabzon Milletvekili Hikmet Sami Türk, şeytan taşlama sırasında bazı kişilenn terör örgütû PKK'vi sımgeleyen bez parçalan taşıdıklannı gördüğünü söyledi. PKK'nin, Marksist- Leninıst düşünceye dayalı olmasma karşın dine el atarak. dıni alet olarak kullanmak ıstedığıni ifade eden Türk. bu tür gösterilerin engellenmesi için Türk hükümetınin Suudi Arabistan makamlan nezdinde gerekli girişimde bulunması gerektiğine dikkat çekti. CHP-DSP bayramlaştı • ANKARA(AA)- DSP'nin CHP'ye yaptığı bayram zıyaretinde, "sosyal demokratlann birleşmesi" tartışması yeniden gündeme gelirken, iki parti yöneticileri arasında tartışmalara yol açtı. DSP Genel Sekreter Yardımcılan Sait- y ''" Kekeç ve DursûnTtöF' ' Sönmez ile PMüyesi Nihat Tasdemır CHP Genel Merkezı'ni ziyaret ederek CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin ıle bayramlaştılar. Bayramlaşmada. CHP Genel Sekreter Yardımcılan Birgen Keleş. Sinan Yerlıkaya. MYK Üyesı Adnan Ekmen ve miletvekıllen Celal Topkan ile Mustafa Kul, PM üyesi Necdet Karababa da bulundular. Müsteşan Keskin İstanbul'da • İstanbul Haber Servisi - Hac görevini yenne getirmek üzere Suudı Arabistan'da bulunduğu sırada kalp krizı geçiren Başbakanlık Müsteşan Osman Kadri Keskin, dün saat 18.50'de Başbakanlığa ait özel uçak "ATA" ile lstanbul'a getırildi. Keskin ile birlikte Suudi Arabistan'da bulunan eşi Nurten Keskin de aynı uçakla Türkiye'ye döndü. Ağca'nın yan özgüplük talebi • ROMA (AA) - Papa 2. Jean Paul'e suıkast girişiminden Ancona'nın Montacuto cezaevinde müebbet hapis cezasıyla yatan Mehmet Ali Ağca, yan özgürlük talebinden vazgeçti. Ağca'nın, Italyan Cumhurbaşkanı Oscar Luigi Scalfaro'dan af ve Türkiye'ye nakli taleplen halen ışlemde bulunuyor. Ağca, hapiste yattığı 16 yıla ek olarak, iyi halden kazandığı 1440 günle birlikte, 3 haziran tarihinden itibaren yan özgürlüğe hak kazanıyordu. Çelik: Polis tahrik ediüyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - lçişleri Bakanı Meral Akşener'in geceyansı operasyonuyla Emniyet Genel Müdürlüğü koltuguna vekâleten oturtulan Kemal Çelik, Kurban Bayramı nedeniyle dün Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nü ziyaret etti. Çevik Kuvvet polisinin tahrik edildiğinı öne süren Çelik, poüslere "Ama siz tahnklere kapılmayacaksınız" dedi. Yüksel'in avukatı Tezcan Çakır, Akşener'in 30 günü kötüye kullandığını söyledi Emnîyet MGK'ye katdamayacak ALPERBALU ANKARA-lçişleri Bakanı Me- ral Akşener'in; geceyansı emni- yet operasyonuyla yaşama geçir- dıği atama işlemine yargının ver- diği yürürlüğun durdurulması ka- rannı uygulamak içın 30 günlük yasal süreyi istismar ettiği savu- nuldu. tdari yargıya başvurarak Emniyet Genel Müdürlüğü'nden uzaklaştınlmasına ilişkin işlemin yürürlüğünü durduran Alaaddin Yüksel'in avukatı Tezcan Çakır, Akşener'in karann uygulanması için verilen 30 günlük süreyi kö- tüye kullandığını söyledi. Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) ni- san ayı toplantısına Yüksel'in ya- nı sıra Emniyet Genel Müdür Ve- kili Kemal Çelik'in de katılama- yacagı bildirildi. Ankara 5. tdare Mahkeme- si'nin işlemle ilgili olarak 8 ni- sanda yürürlüğün durdurulması karan verdiği anımsatılırken, tçiş- leri Bakanlığı'nın yargı karannı yerine getirmek için 8 mayısa ka- dar süresi bulunduğu bildirildi. lçişleri Bakanı Akşener'in ön- ceki gün İstanbul Emniyet Mü- dürlüğü'ndeki bayramlaşma töre- ni sırasında gazetecilerin konuya ilişkin sorulan üzerine dile getir- diği "Karan uygulamak için 30 günlük süremiz var" sözlerine Yüksel'in avukatı Tezcan Çakır tepki gösterdi. Çakır, Alcşener'in girişimini *"30 günün kötüye kul- lanüması" olarak değerlendirerek şöyle devam etti: "Aklına koyduğu şeyi bir gece- yansı operasyonu Ue yanm saatte gercekleştiren lçişleri Bakanı'nın yargı kararmı uygulamak için 30 günü bekiemesi dikkat çekkL Ya- püacak olan Çankın V'ali VeldlK- ği'ne atamaya ilişkin karann orta- dan kaldınldığuıı bildinnesidir. Bu da uzun bir süreci gerektir- mez." Çakır, Akşener'in yargı karan- nı uygulayarak Yüksel'i kısa bir süre için görevine iade etme ola- süığmın yüksek olduğunu belirte- rek "Basma yansryan haberiere göre, karar uygulandıktan sonra Yükserin merkez valiliğine kay- dınlmasına ilişkin kararname Cumhurbaşkanı'run imzasına su- nulacak. Biçimsel olarak hukuka uygun görünebilecek bu işlem. da- ha sonra maksat ve sebep unsur- lan bakımından başka bir dava- nın konusu yapdarak tarttşuabi- fir" diye konuştu. Geceyansı operasyonuyla ma- kamından uzaklaştınlan Alaaddin Yüksel de Kanal D muhabirinin "Şimdi göreve iade edilmeyi mi bekliyorsunuz"sorusuna, "Hu- kuk devletinde başka ne türhı ce- vap verUebiHr" yanıtını verdi. Çankaya Köşkü'nde 26 nisan- da toplanması planlanan MGK'ye, Yüksel ya da Emniyet Genel Müdür Vekili Çelik'in cağ- nlmayacağı öğrenildi. Yüksel'in Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ia- desine ilişkin yaıgı karannın uy- gulanması için idareye 30 günlük süre tanındığına dikkat çeken kaynaklar, ortaya çıkan hukuki durum nedeniyle MGK'nin nisan ayı toplantısına Emniyet Genel Müdürü'nün çağnbnayacağını kaydettiler. Onaylaması için kendisıne Yüksel'in merkez valiliğine. Çe- lik'in de Emniyet Genel Müdür- lüğü'ne "asaleten"atanmasına ilişkin kararname gönderilen Cumhurbaşkanı Sük-yman Demi- rel'in hukuki sürecın işletılmesı- ni beklediği belırtildi. Kayıp eylemi 101. haftasında Gözaltında kayıplann bulunması ve sorumlulann cezalandınlmasııu isteyen Cumartesi AnneJeri Kurban Bayramı'nda da Galatasaray Lisesi önündeydi, 101. haftasuu dolduran eyleme çocuklan ve karanfıüeriyle biriikte gelen kayıp yakuüanna, Banş Fartisi'nden yaklaşık 100 kişilik bir grup da destek verdi. Kayıplann tanıtdmasından sonra dakikalarca alkış tutulan e> lemde sık sık, "Analann öfkesi katilleri boğacak" sjoganı aüldı. Haklar ve Özgürlükler Platformu sözcüsü Oya Gökbayrak, devlet bu sesi duyuncaya kadar eyleme devam edeceklerini söyledi. Polis minibüsünden vapılan "Getin kayıp vakınlanru/ı birlikte arayabm" anonslanna tepki gösteren Gökbayrak " Devlet bizimle alay ediyor. Yakuüanmızı hetn kaybediyor, hem de birlikte aramanuzı istiyor" dedi. Geniş güvenlik önleminin aundığı Galatasaray'da oturma eylemi sessiz şekUde sona erdi (Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN) PKK İtirafçıhğından özel Tim itirafçılığına 'Çetelerbirbirleriyle ilişkili' L AYDIN ENGÎN Murat İpek- Bizi tanımayan insanlar bize ne yapacak, bizi harcayacak. Bizi harcamadan bız onlan harcayalım. Bu kadar basit yani. Ben dıyorum ki... Bir olay anlatıyorum mesela... Bunuben yaptım. Tespıt ettiriyorum bu olayı. Savcılık benım hakkımda tutuklama karan çıkarttınyor. Ama ben yargılandığım zaman bana o işi yaptıran da yargılansın diyorum. Ben geri zekâlı mıyım sizce? Murat Demir - Bir de ikincisi yani... Bakıyoruz. devlet içerisinde iş yapan insanlar vardır. Eşref Bitlis Paşası, Bahtiyar Aydın Paşası. Rıdvan Ozden Albayı... Bunlar devlet yaranna iş y^>mış insanlardır. Cem Ersever sonra... Cem Ersever bu çeteyi ilk kuranlardan biri. Bunlan harcayan bir grup, bizi haydi haydi harcar yani. Şimdi biz harcanmamak için bu konuyu gündeme getirdik. Bakın, bu pislikler Türkiye'den çıksın. - Peki bir başka yargı: Türkiye'de bir sürü çete var. Bu çeteler birbiıierine düştü. Bu iki Murat da bu çeteler arası savaşta bu çetelerden birinin ötekilerini harcaması operasyonu için ortaya çıktüar. Yani siıfcr çıkar kavgasına girmiş • • • • • • çeteler arası dalaşta birer piyonsunuz» Murat Demir - Şunu söyleyeyim. Şimdi ortaya çıkmış olan bazı çeteler vardır. Bir Yüksekova çetesi, bir Kocaeli çetesi, bir Söylemezler çetesi ve benzen on beş, on altı tane çete çıktı. Bunlar pratikte ne kadar ayn görünseler dahi hepsi iç ^ • • • ^ • • ^ içe olan çetelerdır. Kocaeli çetesi gene aynı bu gnıba bağlı olan bir çeteydi. Yüksekova çetesi, Kahraman Bügiç'in bağlı olduğu çete aynı gruba bağlı olan bir çete. Yani bu çetelerin hiçbirinin birbırinden hiçbir farkı yoktur. Hepsi birbiriyle koordineli olarak çalışır. Onun için yani, öyle çeteler savaşı diye bir şey yoktur. Kesinlikle yoktur. Murat tpek - Şimdi bız bu devletin içınde, devletin her kanadına bulaştığımız günden bugüne yaptığımız bütün pıslikleri anlatıyor, tanıdığımız bütün ınsanlann ismini veriyor. çahştığumz bütün ınsanlann ismini veriyoruz. Acaba bız hangi çetenin üyesiyiz. Merak ediyorum vallaha... Şimdi çalıştığımız bir kanat. Tanıdığımız bütün insanlar bir kanattan. Peki geriye kim kaldı? Başka hangi kanattan insanlar olabılir ki biz onlan koruyalım? Bir ikincisi... Diyelün bir çeteyi kolladık. Bir çete var onu kolladık kendimızce. Eeee ben içeri girip içeride yattıktan sonra bana gelecek çetenin ne faydası olacak? Cezaevinde bana köşk mü döşetecek o çete? Cezaevinde affedersimz bani jakuzilerin içinde gezdirecek mı yani ? Mümkün mü? Ben içeride yatacağım. O ınsan dışanda çetesini yürütecek. Ben altmış. yetmiş yaşıma gelecem, bu kadar sakal. Ondan sonra çıkacağım haydi o çeteyi ben kurtardım. Neye yarar bu? - Deniyor ki bu Muratiar. Susurluk patlaymca Çatlılann para içinde yüzdükkrinu >eşil pasapordaıia dolaşbklannu ne bile>im Gamze Us gibi güzel kadınlardan sevgilileri olduğunu filan okudular. Ghtiler, Çaüılan örnek gösterip 'Biz de ıstiyoruz bunlardan" dedüer. Ama onlara dirsek gösteriktt. Bu Muratiar da öfkelendi, 'Biz size gösteririz' deyip başladuar medyayı dolaşmaya- Murat Demir - Bu düşünce çok ters. Bir grup içersinde baş olan insanlar vardır... Kaldı ki biz de eğlendik. Benim bir gecede bir milyara yakın para harcadığım görübnüştür. Bunlan gazinolar, barlar pavyonlar çok iyi bilir. Aynca ben bu işten Susurluk patladıktan sonra vazgeçmedim. Ben altı aydır bu işten vazgeçmişim. En sonunda gruptan aynldım, kaplumbağa misalı evimi sırtıma verip ordan oraya kaçtım. En sonunda geldim karanmı verdim. Yani en iyisi basına çıkıp konuşayım, nasıl olsa öleceğim. Grubun beni öldüreceğıni de çok iyi biliyordum. bize göre işler değil. Bizjm de kendimize göre bir yaşama tarzımız vardı. Parasal olarak da, şu anda milletvekili sıfatını taşıyan baa ınsanlar, aldığımız para miktannı onlar çok iyi biliyor. O milllet\'ekilinin bana vermiş olduğu 21 bin dolan götürüp bir günde harcayabiliyorum. Demek ki o para kaynağım var. Parasal olarak da hiçbir sıkmtım yok. Benim diyeceğim bu. - Şimdi de farklı bir soru: Gencecik insanlarsuuz siz. Son derece yoğun, son derece karmaşık Uişkikr içinde, kan da olan, ölüm de olan, dediğiniz gibi eğlencesi de olan, tehlikesi de olan bir insan ömrüne sığması zor bir hayaa siz gencecik yaşlanıuzda tamdııuz. Murat Demir ve Murat İpek bu andan sonra kendileri için bir gelecek umuduna sahipler mi? Murat Demir - Öyle bir gelecek hazırlayamayız kendimize bu saatten sonra. Ancak Türkiye temizlenir. Türkiye gerçekten hukuk düzenine oturur. Ve bizi de artık bu halk yapmış olduğumuz hatalara göz yumar. Bizi halk affeder. Yani hukukun affetmesi benim için önemli değil. Bu halk bizi affeder, bağnna basar. 'Evet oğlum. çocuklanm, bu ülkenin aydınhk yannlara gitmesi için sizin de bu çorbada tuzunuz otdu' der. O şkence yapıyordıan, gidip evde ağlıyordum. Belki olaylara girdikte, ellerimin titrediği dönemler oldu. Sırf bu şeyleri unutmak için esrar içtirn, eroin içtim, alkol aldım sürekli. Sürekli aîkol aldım. Sadece kendimi biraz dahabu olaylardan soyutlayabilmek için. kadar olayı yûklüyorum. Bu kadar insan bunu bunu yaptı diyorum. Bari o insanlar çıksın, bunun yorumunu yapsuı. Özel Harekât Daire Başkanı desin ki bu insan yalan atıyor, benim bu memurum, bu insanın orada değildî... Özer Çiller çıksın... Cesareti varsa... Niye karşıma çıkamıyorlar, çûnkü yüzlerine karşı söyleyeceğim herşeyi ondan. Yoksa benim parada, şaşaalı bir hayatta gözüm yoktur. Ben senelerce bu hayatı yaşadım. Belki Çatlı üç beş senedir yaşıyor. Ben her Allahm günü aynı hayatı yaşıyordum. Ben evli bir insanım. Ama benim yapmış olduğum işler.. yani kaçamaklar... Gamze Us onlann yamnda haltetmiştir. Ben on dört yaşındakı kızla çıktım. Yani öyle hayatlar yaşadım. Fotoğraflannı, adreslerini, belgelerini yani size vereyim. Murat İpek - Parasal olarak bizim bir sıkıntımız yoktu. Yurtdışı... Yani yabancı dilimiz o kadar gelişmiş insanlar da değiliz. Yurtdışına çıkıp da yeşü pasaportlar cebimizde olmakla bizim için hiçbir şey değil. Çünkü Kuzey Iraklar, tranlar, Suriyeler hergün gidip geldiğimiz orası da yurtdışı. Bence yani. Orası da sınır ötesi. Gidip gelebiliyorduk. Pasaporta da ıhtiyacımız yoktu. Çaldığımız düdük bizim düdüğümüzdü. Kimsenin düdüğü değildi. Vatandaş bizi gördüğü vakit beş yüz metre bizden kaçıyordu. Havamız istediğimiz gibi yerimizde. Zaten biz bu âlemlere bir noktada alışık olmayan insanlanz. Şöyle söyleyeyim: Danslar, yok tangolar mangolar bunlar bize, şiyan (çigan) müziği mi ne. ona göre yemek yemek O zaman belkı bir yanndan bahsedebiliriz. Belki plan kuranz. Ama dediğim gibi kelle koltukta.. Yann da ölebiüriz. Bir saat sonra da öldürülebiliriz. Ki öldürüleceğimizi de çok iyi biliyorum. Bıliyoruz, bunlar bizi yaşatmayacaklar. Onun için şunu diyorum, gelecek hazırlamak biraz zor, imkânsız... Murat İpek - Gelecek... Eğer onlann bizim elimize vermiş olduklan silahlarlaysa, eğer onlann bize vurdurttuğu insanlarla oluyorsa biz o geleceği istemiyoruz. Çünkü o geleceğin bize ne getireceğini çok çok iyi bildiğimiz için bugün bu noktalardayız. Gelecek... Bizler bunu hukuk karşısında. Ama dürüst bir hukuk, yamuk bir hukuk değil, tamam mı, biz o cezamızı, o geleceğimizi çekmeye razıyız. Ama biz sağ koğuşta yatıyorsak, soldaki koğuşta da bizlere bu işleri yaptıran insanlar yatacaksa razıyız. - Bir çorbada tuzumuz olsun dediniz, gerçekten bu çorbanın pişeceğine inanryor, aydınhk bir Türkiy e'ye ulaşüabileceği umudunu taşıyor musunuz? Murat Demir - Valla insanlar umutsuz yaşamayamazlar. Ama bu aşamada izledığim kadanyla... Kırk gündür konuşuyoruz, bizi ciddiye alan yok. Bu işlerin üstüne giden yok. Ya bizden çok korkuyorlar ya bizi hiç ciddiye almıyorlar. Yani korkmalanmn sebebi de bu insanlar yargı karşısına çıktığı zaman bizi de çağıracaklar. İçeriye atmasalar bıle bizim prestijimiz kalmayacak, sarsılacaktir diye düşünüyorlar. Bu tarzda giderse çorba hayatta pişmez. Bunun dibi tutar, yanar da belki. Hiç kimse bunun tadına bakamaz. Ama o dürüst insanlar, dürüst hukukçular, dürüst emniyetçiler, jandarmaya, genel kurmaya bağlı dürüst insanlar bu işin üstüne ciddi olarak gıderlerse bu çorba bir ayda pişecekse bir günde pişer. Murat İpek- Aydınlık Türkiye öyle mi? Valla bu güne kadar ne kadar aydındıysak, bundan sonra da o kadar olacağız gibime geliyor. - Bu kadar karamsarsın yani? Murat tpek - Çok karamsar değil. Ben diyorum ki... Bak ben bir olay anlatıyomm. Fiilen işlediğim bir olay. Daha bana onbeş gün sonra gıyabi tutuklama çıkıyor. Ben anlatıyorum. Bu olay böyle böyle olmuştur diyorum. Kimsenin hiç umurunda değil. Eğer ben yalan atıyorsam, çağıracak karşısına wmm^^ım^m 'Ulan sen yalan atıyorsun' diyecek, kanıtlayacak. beni defedecek gönderecek. Onu bile yapacak cesaretleri yok. İkincisi o kadar insana o kadar olayı yüklüyorum. Bu kadar insan bunu bunu yaptı diyorum. Bari o insanlar çıksın, bunun yorumunu yapsın. Özel Harekât Daire Başkanı •^•^™™^" desin ki bu insan yalan atıyor, benim bu memurum, bu insanın orada değildi... Ozer Çüter çıksın... Cesareti varsa... Niye karşıma çıkamıyorlar, çünkü yüzlerine karşı söyleyeceğim herşeyi ondan. Ama bunu yapacak bir tane savcı da yok yani. Savcıyı ben roketlemiş insanım. Hangi savcı çıkıp da benim ifademı alacak. - Siz çok önemli bir karar verdiniz. Kendiniz için yanL Bu karar bir gece yatıp sabah uyanıp \erilmez. İnsanın uzun uzun kendiyle hesaplaşması gerek. l stelik siz bu adımı atmca başmıza neler gelebileceğini de bilecek deneyimdesiniz. Bu karan nasıl verdiniz? Murat Demir - Şimdi şunu söyleyeyim. Her insanın bir kafa yapısı vardır. lşkence yapıyordum, gidip evde ağlıyordum. Belki olaylara girdikte, ellerimin titrediği dönemler oldu. Sırf bu şeyleri unutmak için esrar içtim, eroin içtim. alkol aldım sürekli. Sürekli alkol aldım. Sadece kendimi biraz daha bu olaylardan soyutlayabilmek için. En sonunda altı ay önce koptum. Bir vicdan muhasebesi içine girdim. Şunu düşündüm: Türkiye'yi aydmlığa götüreceğim derken karanlığa götüriiyorum. BİTTİ MKRO DİNÇ TAYANÇ Delinin Her GünüBayram ya; küskünlerin banşması, suçlann bağış- lanması gelenek ya; inananlann kucaklaşması ge- rek ya... Sıvas'ta yakılan Canlar'dan bombayla uçurulan Uğur Mumcu'ya. Turan Dursun'dan sevdiceğiyle sinemaya gitti diye "Şanlı" Urfa'nın ortalık yerinde kör bıçakla kesilen Sevda Kız'a, taaa Kubilay'dan gelecekteki "meçhuller"e, dile gelip yattıkları yer- den "mürnin" mürteci sürüsünün Bayramı'nı kırtlu- yori Taksim'de puşt kurşunlara kurban edilen Devrim- ciler'den Şişli Meydanı'nda vurulan Çiğdem ile Ner- gis'e, Abdi Ipekçi'den Bahçelıevler*de telle boğu- lan TlP'lilere, taaa Vedat Demircioğlu'ndan gele- cekteki "meçhuller"e, dile gelip yattıklan yerden "kahraman" ülkücü faşolann Bayramı'nı kutluyor! Kurtuluş Savaşı'nda kanını dökmüş kadınlı erkek- li kahramanlardan Aydınlanma Devrimi'ne baş koy- muş Cumhuriyet kuşaklarına, emeğin eşitliği için mahpus yatmış devrimcisinden karayobaz hışmına ugramış öğretmenine, taa çocukluğundan beyni hu- rafeyle yıkanan çocuklardan gelecekleri "meçhul- ler"e, başlannı kaldınp ayaga dikilerek ulkeyi Kema- list Devrimcilik'ten şeriat karanlığına sürüklemeye kalkışanlar ile çıkarian uğruna onlara yaltaklık eden- lerin Bayramı'nı kutluyor! Bugüne dek vergisi kuruşuna dek çatır çatır ke- silmiş olan milyonlarca "benden«"den devletin ma- lını ve de parasını çarçur ettirtmemek uğruna her baskıya katlanan memura, kazancını dürüstçe gös- tenp ülke ekonomisini kalkındırmak için çaba har- cayan sanayicisinden temiz mal satacağım diye if- las bayrağı çekmiş tüccanna, taa ilk "emekçi'den geleceğin milyonlarca "meçhul"üne, gecelerin 21'lerinde ışıklanmızı açıp kapatarak; bizlerden ve devletten çalıp da "böyük" adam/kadın olanlann, bizlere vermezlendikleriyle haclara, "anayvırtlara" giden hacısından bacısına. babasından hocaefen- disine, "devlet için kurşun atmış" kahramanlann- dan bütün bunlan başımıza salan "çukur" politika- cılara, tümünün ve de muhterem sülaleleri ile yağ- danlıklannın Bayramı'nı kutluyoruz! Birinci "parantez": Eğer unutulduklannı sananlar, örneğin birbirlerinin Bayramı'nı kutlamaktan ulusla, ülkeyle ve de so- runlanyla uğraşmaya zaman ayıramayan sosyal ve de demokrat particikler ile lidercikleri, sual edecek olurlarsa; onlann Bayramı'nı ilk seçimde nasıl olsa seçmen gerektiğı gibi kutlayacağından, biz bir şey; söylemiyoruz. , Ikinci "parantez": '"" '" " Sapına dek "sivir olduğumuzdan bizler, Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nin yukarıda Bayramlar'ı kutlanan "muhtelif" sürülerin Bayramı'nı nasıl kutlamaya ha- zırlandığı konusunda bir şey söylemek istemiyoruz. Üçüncü "parantez": Yukanda sözü edilen muhtelif sürülerin teker te- ker ya da sürü sepet, yıllardan beri bizlerin Bayra- mı'mızı yakarak, vurarak, keserek, hedef göstererek, "çetelendirerek" karalayarak, hortumlayarak ve aşağılayarak nasıl kutladıklannın bilincinde olarak; bu ve bundan sonraki Bayramlar için kutlamalannı kabule hazır olduğumuzu bildiriyoruz. Dördüncü "parantez": Büyük Turgut'un hayaleti evinde dolaşıyormuşü! Her şeyi "götürdüğü"nün huzuru içinde yaşama veda eden Yüce Şışman, olsa olsa "götüreme- diğim ne kalmış ve de onlan kimler götürüyor- muş" merakıyla Bayram ziyaretini bahane ediyor ol- malı! Kim bilır, belki de yanına götürüleceklerine inandığı "götürücüler"e şöyle bir Bayram ziyaretin- de bulunup, öbür dünyanın el değmemiş nimet- lerinin "götürülmeye" hazır kendilerini beklediğini anlatıyordur'.ü Ana fikir: Kendini melek diye kakalamaya kal- kışan şeytan-ı lain'i takıyye de aklayamaz, on yüz bininci Hac'da! Ana fikrin ana fikri: Taşlanacak şeytan, içimız- deki şeytandır! Baba fikir 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk BAYRAM'ı tüm "yaratan", "anlayan", "yaşatan" lar ile "yannın büyükleri"ne kutlu olsun! Fethullah Gülen'e tepki Şeriatçılar birbirine düştüİstanbul Haber Servisi- FethullahGülen'ın, geçen çarşamba günü Kanal D'de yayımlanan ve 8 yıl- lık kesintisiz zorunlu eği- timi normal karşıladığına ilişkin görüşlerine lslam- cı gazetelerden tepki gel- di. RP'nin gaynresmi ya- yın orgam olarak bilinen Milli Gazete, birinci say- fasında yayımladığı yazı- da Gülen'in sözlerinin "Bilhassa inancına ehem- miyet veren camiada ge- niş bir yankı buldu" der- ken, şeriatçı Akit gazete- si. "Gülen,si\asete bulaş- ü" yorumunu yaptı. Milli Gazete, Gülen'le ilgili olarak çeşitli basın organlannda çıkan yayın- lann değerlendirilmesinin "miltetinıiz ve miUetimi- zin inancına önem veren kesimi taranndan dikkat- le yapılmaktadır" dedi. Yazıda şöyle denildi: "Emanetin bırakılma- sınıısrarlaisteyençevrele- rin sancısı açıktır: Rant gettrterine yeniden ka> r u- şabilme, kredi teşvik me- kanizmasuıuı kendi iste- dikleri biçimde yeniden kurutabUmesini temin ve dahi ekonomik mekaniz- malaruun bir böKimünün bilhassa bu milktin temd değerlerine saygıh bir ke- simin kontrolüne geçişün engeBeme." Milli Gazete, "ÖN- DER'den tepki'' başlıği altında verdiği haberde de ÖNDER Genel Başkanı tbrahim Sobnaz'ın açık- lamasına yer verdi. Sol- maz'ın açıklamasında, i- mam-hahp lıselerinın or- ta kısmmın kapatılmasına yönelik çabalara en çok karşı çıkması gereken ki- şi olarak gördüğü Gü- len'in düşüncelerinin bil- gisizlikten kaynakJandığı öne sürüldü. Akit gazete- si, "GülenSiyaseteBulaş- ü!" yorum-manşetiyle, Gülen'e tepki gösteren çevrelerin açıklamalanna yer verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle