Katalog

20NİSAN 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 11 HAYVÂNLAR tSMAiL GÜLGEÇ Deniz SOM taeraet: http://www.pkaet.com.tr/XB Efektroa* posto: [email protected] Ttfc 0.212.512 05 05 ft*s 0.212.512 44 97 Şair Eşref: Op bakalım üstadının elini A şağıdaki öyku Alpay Kabacı- lı'nm yıllarönce derlediği Fık- ralar Seçkisi kitabından (Öz- gür Yayın) alınmıştır ve uzun yıllar öncesinde geçmiştir. Öykünün günümüze uyarlanması söz konusu değildir... Ve üstelik malmüdüıieri ya da defter- darlarta ilişkilendirmek son derece yanhştır. Ancak, isteyen istediği şekilde uyar- iama yapmakta serbesttir... Gelelim öyküye... "Izmir'e bağlı ilçelerden birinin mal- müdürünü görevinden alıtiar. Müdür Izmir'e gelir, eski işine dön- menin yollarını araştırır. Bu arada hemen her gün Şair Eşrefi görür; çok güç durumda kaldığını, ge- çim sıkıntısı çektiğini anlatarak görevi- ne dönmesi için aracılıkta bulunması- nı rica edip durur. Eşref bu ısrartara dayanamaz. Dostlarından Tevfîk Nevzad'la Mehmet Şeref'e durumu anlatarak: - Şu adamın derdine derman olalım, der. Şöyie bir çözüm yolu düşünürler: Uçü birlikte Izmir Defterdan'nın ya- nına gidecekler, onlar orada otururken eski malmüdürü de defterdara ricaya gelecek. Bizimkilerdefterdarı etkilemeye, ona bir görev verilmesinı sağlamaya çalışa- caklar. Bu tasarı eski malmüdürüne anlatı- lır... Kararlaştırılan saatte üç kafadar def- SESSİZ SEDASIZ NURİKURTCEBE terdann odasındaotururken, eski mal- müdürü içeriye girer. O girer girmez de defterdar ayağa fır- lar, sövüp saymaya başlar. Adamın ne rüşvetçiliğini bırakır, ne ahlaksızlığını... - Dünya ayağa kalksa senin gibi hır- sız, rüşvetçi, edepsiz bir adamı yeni- den memuriuğa atamam! diye bas bas bağınr. Eşref, bir süre defterdarın dingınle- şip kendine gelmesini bekledikten sonra: - Söyleyecekleriniz bitti mi defterdar bey? diye sorar. -Bitti, karşılığını alınca da eski malmüdürü- ne döner: - Öp bakalım üstadının elini!" Faks sorumluluğu U sküdar Postanesi'nde vatandaşın faksladığı metinlere el konulmasına ilişkin olarak Posta Işletmesi Genel Müdürtüğü'nden bir açıklama yapıldı ve uygulamanın yalnız Üsküdar'da değil her yerde geçerii olduğu bildirildi: "Dokümanlann aslına uygun olarak alıcısına teslim edilmesi idaremizin sorumluluğundadır. Bu nedenle herhangi birrtirazdurumunda aslına uygunluğun kanrtlanması açısından servislerimizden faks olarak çekilen dokümanlann bir örneğinin işyerimizde muhafaza edilmesi gerekmektedir. Aynca faks çekmek isteyen vatandaşlanmız evrakın aslını getirmek zorunda olmayıp fotokopisi ile de müracaat edebilirier." Peki, faksladığı metni posta idaresi cihazın dahili hattından çoğattp kendi arşivi için saklasa olmaz mı? j Cihan Demirci 'den j ^ L A F O R I Z M A L A K "Kâbeyi bekleyen şeriat çorbasını içer" diye düşünen dinbaz zihniyet "25. Gümüş Günah Yıh"m elbette Mekke'de kutlavacaktı! Atatürk ilke ve devrimlerirîm sahibi olabilmek için c umhuriyet Halk Partisi'nin bayram kartında Genel Başkan Deniz Baykal'ın yanısıra Parti Mecıisi üyelerinin de adları tek tek yazılmış. Atatürk'ün elinde şapkasıyla fotografının bulunduğu kartta ise "İlke ve devrimlerinin sahibiyiz" yazıyor... Devrimler ve ılkeler... CHP pek sahip olamamış ki devrimlerin bir kısmı şu sıra Milli Güvenlik Kurulu'nun gündeminde uygulanmayı bekliyor! CHP'nin bir türlü sahiplenemediği "cumhuriyetçilik", "laiklik", "devletçilik", "halkçılık", ulusçuluk", "devrimciltk" ilkeleri ise ambleminde saklı tutuluyor! Yoksa. Parti Meclisi üyeleri, ilkelerin tümüne ve özellikle "devletçilik" ilkesine sahip çıkıyor da biz mi farkında değilız? Partinin yeni sloganı "değişimin gücü" acaba ilkelerin bazılannı da değişikliğe uğrattı mı? Sorumuz Erol Çevikçe, Mehmet Kahraman. Onur Kumbaracıbaşı, Ali Topuz. Adnan Keskin, Ismet Atalay, Mustafa Doğan, Eşref bızdıklar/ kadir cengiz Erdem, Birgen Keleş, Haydar Oymak, Atila Sav, Sinan Yertikaya, Erdoğan Yetenç, Ali Dinçer. Adnan Ekmen. Günselı Özkaya. Mehmet Sevigen, Enis Tütüncü, O.Veli Yıldınm, Hasan Akyol, Mehmet Alp, Yılmaz Ateş, Aysel Baykal, Nuriye Berberoğlu, Kenan Koçar, Asuman Çiğiltepe, Cavidan Demirağ, Burhan Ecemiş, Nazlı Eray, Mustafa Gazalcı, Selahattin Güleç, Irfan Gürpınar, Ziya Halis, Necdet Karababa, Onder Kırlı, Murat Kumbaşar, Emeli H.Nakıpoğlu Pakize Öner, Sevgi Saner. Kenan Süzer. Gülseren Alçı, Abdulkadir Ateş, Hasan Aydın, Bedri Baykam, Esat Canan, Ebru Çalışkan, Halil Çulhaoğlu, Kemal Demirel, Hasan Basri Eler, Sabri Ergül, Coşkun Gökalp. Hasan Fehmi Güneş, Algan Hacaloğlu, Şahap Ince, Salman Kaya, Mustafa Kul, Türkan Miçooğullan, M.Seyfı Oktay, Güldemet Perihan, Yahya Şimşek'e... Dünyevi ve ııhrevi saadet için Y azar Nezihe Araz, 1 Mart 1924teMustafa Kemal'in Büyük Millet Meclisi'nin ikinci devre ikinci toplantı yılını açarken yaptığı konuşmadan bir bölüm gönderdi: "Islam dınini, asırlardan beri sürdürülen alışılagelmiş şekliyle bir siyaset vasıtası olmaktan uzaklaştırmak ve yüceltmek gereğini görüyoruz. Mukaddes ve ilahi inançlanmızı ve vicdani değerlerimizi karanlık ve kararsız her türlü menfaat ve ihtiraslara görüntü sahnesi olan siyasattan ve sıyasetin bütün bölümlennden, bir an evvel kesin bir biçimde kurtarmak, milletin dünyevi ve uhrevi saadetinın emrettiği bir mecburiyettir. Ancak bu suretle Islam dininin yüceliği belli olur." Ve geçenlerlerde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, zamanı gelince hacca gıtmeyi düşündüğünü açıkladı. Büyük olasılıkla politikayı bıraktığında hacı olmayı düşünüyordur Deniz Baykal... Bu bakımdan bir an önce hacca gitmeli! Asker kaçağı medrese softaları ir süre önce Refah Partisi milletvekillerinden Hasan Hüseyin Ceylan, Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünü bahane edip konuşurken "Savaşta şehit düşen 400 bin kişinin 200 bini medrese öğrencisiydi. Bunlann çoğu da Bediüzzamanın öğrencisiydi" gibisinden laflar etmişti. Şehit ve yaralılann sayısı 252 bin 300 idiyse de Ceylan için desteksiz atmanın bir sakıncası yoktu... Istanbul dan yazan Cumhur Dinçerise medrese öğrencilerinin askere gidişlerine daha doğrusu askerden kaçışlanna ilişkin bir hatırlatma yapıyor: "31 Mart gerici ayaklanmasında softalann asıl aradığı Harbiye Nazın Ali Rıza Paşa'ydı... Katledilmek üzere aranan paşa, o güne kadar askere alınmayan ve hepsi de medreselerde çöreklenen 20-30 yaş arasındaki softalann askeriik muaflığı için imtihana tabi tutulmasını istemişti. Medreselerin bağlı olduğu şeyhülislamlık dairesi ise hiç imtihan yapılmadan medreselere yiğılan softalann askeriikten muaf tutulmasını istiyordu. Karşı taraf dayatınca, ortaya bir takım imtihan dersleri listeleri çıktı. Şeyhülislamlık, medrese softasına hesap, tarih, coğrafya gibi konulardan soru sorulmasını istemiyor, birkaç satır yazı yazdınlmasını, birkaç basit cümle okutulmasını ve namaz, oruç bahislerinin sorulmasını istiyordu. Çünkü softalar hesabın dört işlemine cevap veremeyecek kadar cahildiler." Askeriikten kaçan medrese softalannın cahilliği bu düzeyde olduktan sonra onlara özenenlerin cahilliği çok daha iyi ortaya çıkıyor! Çağdaş Uygarlığa Açılan Kapı arikatlann sivil toplum örgütleri gibi algılanmasının bir utanç tablosu olduğunu vurgulayan ve TRT-1 'de yayımlanan yedi bölümlük belgesel dizi "Çağdaş Uygarlığa Açılan Kapı" dincilerin hedefi haline gelmişti... TRT'ye gönderdikleri ancak aynı kalemden çıktığı belli fakslaria protesto kampanyası başlatmışlardı ki, dizinin 15 Nisan'dan itibaren TRT- 3'te tekrar yayımlanması kararlaştırıldı.... Salı akşamlan saat 21.15'te TRT-3'te yayımlanmaya başlanan belgeselle ilgili yeni bir haber daha geldi: "Çağdaş Uygariığa Açılan Kapı'nın, 27 Nisan'dan itibaren yurtdışına yönelik olarak TRT-INT'ten de yayımlanması planlandı. Belgesel dizi yedi hafta boyunca her pazar saat 19.40'da TRT-INT'te ekrana gelecek." Gönmemişin torunu olmuş, alıp hacca götürmüş! (Mustafa imamoğlu) 1 IM UJ./VM*, fVHY/7/ 7 A KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACl HARBİ SEMİH POROY \ \ I ' -A I | , 1 I Mı',,1 GADDAR DAVLT MRI KURTCEBE l/ı/« İ: î I .-7 { ;• trmJ TARİHTE BUGÜN wi \mz ARIKAS 20 Nisan GOZLUKLÜ KOMEDYFN HAROLD LLOYO.. F/LM OrUMCUSU Loyo Çı.oro) ' , ÇOK 7İP" PEDıĞt ŞAPKA, PA/e. mLBtse 4 g£üeL£y£ p 'a*/, si- 6ÛLDÜ/S.USUN£ serreoiĞi YE/jrUK ise 6ü SES^fZ, SOO Ft£MC>£ f?OL AıNTALYA 6. ASLİYT HUKITC R\KEVILİĞİ'NDE\ EsasNo: 1995/1301 Davacı Melek Hacıoğlu tarafından Antalya Merkez Yükseka- lan Mah. C. 17/9, S. 95. K. 746"da nüfusa kayıtlı Ahmet ve Se- \im"den olma 7.l. 1961 doğumlu Nihat Hacıoğİu'nun 11.11.1994 tarihmde Deniz kazasmda kardeşi Bülent Hacıoğlu ıle birlikte kay- bolduğu, I6.l 1.1994 tarihındekardeşınıncesedınınbalıkçılar ta- rafından bulunduğu, Il.ll.l994 tarihınden ben Nihat Hacıoğ- İu'nun sağ ve ölü haberinın alınamadığından, gayıplığine karar venlmesinı ıstemış olmakla; Gayıplığine karar \erilmesi isteni- len Nihat Hacıoğİu'nun sağ veya ölü olarak yenni bılenlerin üç ay ıçensınde yukarıda dosya numarası yazılı mahkememiz dos- yasına müracaat etmelerı, aksı takdırde gayipliğine karar ver- ıleceği hususu ılan olunur 2.4.1997 Basın: 15567 İZMİR 7. ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞrNDEN EsasNo: 1997/8 Davacı Ali Ercış velulı tarafından davalı Sebahat Erciş aleyhi- ne açılan boşanma da\asınm mahkememizde yapılan yargılama- sı nedeniyle; 2124 Sokak No: 40 Çay Mahallesi-Erenler Bayrak- lı Izmir adresine davalı Sebahat Erciş adına çıkanlan tebligat bi- la tebliğ iade edıldığinden, yaptınlan zabıta araştırmasmda da ad- resi tesbıt edilemediğinden dava dilekçesinın ılanen tebliğıne ka- rar venlmiştır. Venlen karar gereğmce yukarıda adı ve adresi ya- zılı davalının duruşma günü olan 27.5.1997 günü saat 9.30'da mahkememizde hazır bulunması veya kendisinı bir vekille tem- sil ettırmesı belırlenen gün ve saatte mahkememizde hazır bulun- madığı takdirde yokluğunda duruşmaya devam edileceği ve hü- küm verileceği ifanen tebliğ olunur. 1.4.1997 Basın: 16734