Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 NİSAN 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Imam-lıatipte seıiat eğhmıiEMtNEKAPLAN
ANKARA - Orta kısımlannın kapatılrnası sonu-
cmu doguracağı gerekçesiyle. Milli Güvenlik Ku-
rulu'rıun (MGK) "kesintisiz 8 yılhk zorunlu eğföm"
kıranna, altında imzası bulunmasına karşın karşı
ç-Jcan Başbakan Necmettin Erbakan'uı "RP ncslin-
hıteaıefi''olarak niteledıği ımam-hatıp lıselerinde şe-
rat hukuku da öğretildiğine dikkat çekildi. Imam ve
hıtip yetiştirilmesi amacıyla kunılmalarma karşın
ûıiversıtelerin her alanına öğrenci gönderen bu
onıllarda okutulan ve Milli Eğitim Bakanlığı'nca
yayımlanan "FıktfT adlı ders kıtabında, "Erkek, 4
k*dına kadarevfiGk yapabflir. Boşanma hakkı kocaya
aMr. Kadının görevi kocasma itaat etmektir. Ko-
casından aynlmak isteyen kadına cennet kokusu
faaramdır. Kadınlar, Müslüman olmayan erkekle
evienemez. Kasten öldürmede kısas yöntemi uygu-
fanır" yolundakı hükümlerin aktanldığı vurgulandı.
MGK'nin zorunlu eğitimin kesintisiz 8 yıla
çıkanlmasma ilişkin karanyla yoğunlaşan imam-
hatip liseleri tartşması, bu okullann öğretim pro-
gramlanmn içeriğinı tekrar gündeme getirdi. Bu
• Başbakan Erbakan'ın "RP neslinin temeli" olarak nitelediği ve kuruluş amacı
imam-hatip yetiştirilmesi olmasına karşın üniversitenin her alanına öğrenci
gönderen imam-hatip lıselerinde şeriat hukuku da öğretildiğine dikkat çekildi.
okullarda Kuranıkerim, Arapça, akaid ve kelam,
ftkıh, tefsir, hadis, siyer, dinler tarihi, hıtabet ve
mesleki uygulama, Türk dili ve edebiyatı, psikoloji,
felsefe, tarih. T.C. inkılap tarihi ve Atatürkçülük,
sanat taribi, coğrafya, matematik, biyoloji ve sağlık
bilgisi, fizik. kimya. yabancı dil, beden eğıtımi, mil-
li güvenlik bilgisi ve seçmeli derslerle birlikte yak-
laşık 25 ders okutularak, düz lise derslennı de içeren
geniş bir progTam izlendiği belirtildi. Milli Eğitim
Bakanlığı Yayınlan'nca basılan ve lise 2'de okutulan
"Fıtah" adlı ders kitabında ayet ve hadislerden örnek-
ler verilerek anlatılan bazı konular aynen şöyle:
Cihat: Cihat, ibadetlerden sayılır. Allah'ın dini
uğrunda yapılacak savaşlarda can, mal. lisan ve diğer
araçlarla olanca güçle gayret göstermektir. Müca-
hede, fîilen çalışıp savaş,maktır. Mücahid ise, Müs-
lümanlar'la savaş halinde bulunan gayrimüslümlere
karşı hayat pahasına savaşıp mücadele eden Müslü-
man kişidir. Cihat, savaşmaktan başka bir biçimde
' korunması, savunulması mümkün olmayan mukad-
des diru haklan, kamuya ait bu değerli varlıklan ko-
rumak ıçin meşru kılınmıştır.
Evlenme: Kişı kan ve süt akrabalanyla evlene-
mez. Miislüman erkek, kitap ehli olmayan kâfir
kadınla, Müslûman kadın da gayrimüslim erkekle
evlenemez. Erkek. bakabilecek ve adaletlı davran-
abilecekse 4 kadına kadar evlilik yapabilir. Boşan-
ma hakkı kocaya aittir. Nikâh akdinde bu hakkın
kadın için de şart koşulması veya evlilik sürerken ko-
canınbu hakkı kansına vermesı durumunda kadın da
boşama hakkıru kullanabilir. Kadının görevi kocasına
itaat etmek. kocanın malını, aile sırlanru, namusunu
ve çocuklannı korumaktır. Kadın, kocasından boşan-
mayı istememelidir. Bir zaruret olmadıkça kocasın-
dan aynlmak isteyen kadına cennet kokusu haramdır.
Cezalan Hudud, kısas ve dıyet keflfâretler, tazir
cezalan olarak 4 bölümdür. Hadd, kamuya ait yarar-
lan celb ve zararlan gideımek içın dinin belirlediği
ve uygulamalan emrettiği cezadır. Zina suçunu
işleyenlerin mutlaka cezalandınhnası gerekir. Iffetli
ve namuslu bir kadına zına ettiğı suçlamasında bu-
lunup da kanıtlayamayanlar cezalandınlmalıdır.
Sarhoşluk verici ve uyuşturucu madde kullanmak,
hırsızlık, yağma, yol kesme, Islam'dan çıkma, isyan
suçlan haddi gerektirir.
Kısas: Haksız öldürme, haksız yaralama veya
haksız sakatlama fıillerini işleyenlere, bu fıillerin
aynılanyla misillemede bulunmakttr. Kısas cezasını
gerektiren fıiller, can ve organ aleyhine olmak üzere
ikiye aynlır. Bir insanı bile bile kesici veyaparalayıcı
bir aletle öldüren kişiye verilecek ceza, fiile mis-
illeme olarak ölümdür.
Tazircezası: Hadd, kısas ve diyet cezalannı gerek-
tirmeyen suç ve günahlara verilen cezadır. thtar, öğüt,
sert yüz göstermek. azarlamak, geçici hapis, ömûr
boyu hapis, sürgün, teşhir ve ilan gibi çeşitleri vardır.
Mübarek kişiler, yerler, dini hükümlerle alay etmek.
ahlaka aykın hareketler, kamununrahatve huzurunu
ihlal eden eylemler, nüfuz ve emniyeti kötüye kul-
lanmak, utanma ve hayaya aykın hareketlerde bu
ceza uygulanır.
TBMM BAŞKANVEKİIİGÜRKAN
'Arapça Kuran
ezberletilmesi
putperestlik'• Gürkan, temel eğitimde Arapça ve Kuran
derslerinin seçmeli olarak okutulması
önerilerine karşı çıkarken "Kuranıkerim'in
insanlara bilmediği bir dilden ezberletilmesi ve
bunun dinin öğretilmesi olarak algılanması
putperestliktir. Allah'a da, Arapçadan
başka dil bilmez anlayışıyla yaklaşmak ayıptır,
günahtır" dedi.
DÜRDANE
KOCAOĞLU
ANKARA - TBMM
Başkanvekili Uluç Gür-
kan, 8 yıllık kesintisiz eği-
timin Türkiye için "otaıaz-
sa obnaz bir adım"olduğu-
nu söyledi. Gürkan, temel
eğitimde Arapça ve Kuran
derslerinin seçmeli olarak
okutulması önerilerine
karşı çıkarken "Kuranıke-
rim'in insanlara bilmediği
bir dilden ezberletilmesi ve
bunun dinin öğretilmesi
olarak aigılanması putpe-
restliktir. Allah'a da Arap-
çadan başka dil bilmez an-
layışıy la yaklaşmak ayıpür,
günahür" dedı
Milli Güvenlik Kuru-
lu'nun (MGK), 8 yıllık ke-
sintisiz temel eğitime ge-
çilmesi yönündeki karan-
nın ardmdan REFAHYOL
hükümetinin çelişkili tu-
tumlanna ilişkin tartışma-
lar sürerken Cumhuri-
yet'in sorulannı yanıtlayan
DSP'li TBMM Başkanve-
kili Gürkan, "Hükümet
ortaklan bu konuda uzlaş-
sa, ortada başka birçok ko-
nu var. O nedenle Türki-
ye'nin asıl sorunu, bu lıü-
kümerten kurtulmaktır"
görüşünü dile getırdı.
Uluç Gürkan, Türki-
ye'de bir egitim seferberii-
ği başlatmak ve son yıllar-
da eğitimde meydana ge-
len ikiliği de ortadan kal-
dırmak gerektiğini söyle-
di. TBMM Başkanvekili
Gürkan, siyasi partilerin
de 8 yıllık eğitim konusun-
da çok içten olmadıklannı
ileri sürdü. Toplumun ezi-
ci çoğunluğunun laiklikten
ödün verilmeden çağdaş
eğitim düzeyinin yakalan-
masından yana olduğunu
kaydeden Gürkan, çok kü-
çük bir bölümün ise şeriat-
tan, teokratik devletten ya-
na olduğunu söyledi. Bir
de ortada bulunan ve dini
duygulan istismaredilebi-
len "marjinal bir seçmen
IddesT bulunduğunu belir-
ten Gürkan, "Merkez sağ
partiler maalesef bu mar-
jinal oylan kazanmak için
RP ile anlamsız bir yanşa
giriyortar ve sonuçta bu
İdtleyi kazanmak yerine,
daha keskinleşmiş. militan-
laşnuş şekilde RP'nin ku-
cağma ra'yorlar"dedi.
PROF.DR. ADİL ÇAGLAR
'8 yıllık eğitim
sorunlar yumağı'
• Prof. Dr. Çağlar, "Bu konularda sürdürülen
çalışmalann istenen dûzeyde olmaması gerekçe
gösterilerek zorunlu eğitimin fîilen sekiz yıla
çıkanlmasının daha ileri bir tarihe atılması
Türkiye'nin gerçeklerine olduğu kadar dünyanın
gidişine de aykındır. Bu konuda kaybedilen her yıl
geleceği ipotek altına almak anlamına gelir" dedi.
FİGENATALAY
Marmara Ünıversitesi
Atatürk Eğitim Fakültesi
öğretim üyesi Prof. Dr. Adil
Çağlar, sekiz yıllık zorunlu
eğitimin beklenen sonuçla-
ra ulaşabilmesi için projeler
başlatılması, başlanmış
olanlann geliştırilmesı ve
hızlandınlması gerektiğini
söyledi.
Prof. Dr. Adil Çağlar, se-
kiz yıllık zorunlutemel eği-
timle ilgili olası sorunlan
şöyle sıraladı: "Fınansman,
program geliştirme, öğret-
men yetiştirme, öğrenci reh-
beriiği \e yöneltme sistemi-
nin geüştirilmesi. uygun ölç-
me ve değerlendirme hiz-
metierinin oluşturulması,
öğrenme ve öğretme süre-
cinde tam zenginliğe ulaşıl-
ması, araç-gereç kullanımı"
Prof. Dr. Çağlar. u
Bu ko-
nularda sürdürülen çalış-
malann istenen düzeyde ol-
maması gerekçe gösterilerek
zorunlu eğitimin fiilen sekiz
yıla çıkarümasının daha ile-
ri bir tarihe aülması Türki-
ye'nin gerçeklerine olduğu
kadar dünyanın gidişine de
aykırKİır. Bu konuda kaybe-
dilen her yıl geleceği ipotek
altına almak anlamına ge-
Hr"dedi.
Prof. Çağlar, bu iyileştir-
meler yapılırken, "Nasılbir
insan yctiştirmek istiyo-
ruz?" sorusunun cevabınm
bulunması gerektiğine dik-
kat çekerek, şunlan söyle-
di: "Bu sorunun cevabı as-
lında Anayasa'nın çizdiği
çerçevede Milli Eğitirn Te-
mel Kanunu'nda açıkça be-
lirtilmişrir. Bu insanın temel
kişilik yeterülikkrini şöyle
sırâlayabiliriz:
1.Anlatım ve iletişim
(kendini ifade edebilme)
yeterliliği
2.thşki ve işbirliği yeter-
hlığı
3.Ögrenme-araştırma ye-
terliliği
4.Sağlıklı yaşamayeterli-
lıgi .
5,Üretim ve bilinçli tüke-
tim yeterliliği
Bu yeterlilikler; etküı bir
anadili eğitiminL matema-
tik eğhimuii, sanat ve spor
eğiuminl, toplumsal eğitimi,
fen ve teknoloji eğitimini ge-
rektirir."
Prof. Dr. Adil Çağlar se-
kiz yıllık zorunlu eğitimde
yabancı dilin yeri konusun-
da ise mevcut sistemde altı
bın saat yabancı dil deTsi
gören bir öğrencinin, üni-
versiteyi bitirdikten sonra
işe girerken alındığı yaban-
cı dil sınavını başaramadığı-
na dikkat çekti.
Aras Kargo emekçüerinin onursavaşımı
KEREMILGAZ
Aras Kargo çalışanlannın yaklaşık 2 vıldır sü-
ren grevı, en uzun direnişlerden bıri olma yolun-
da ilerliyor. 675 gün önce 50 kişıyle başlayan
grev bugün 8 kişıyle sürmesine karşın kalanlann
umutlan tükenmiyor. Bayrama gre\de giren iş-
çi ler " Bunu arnk onur sorunu yaptık. Day anabil-
diğimiz yere kadar dayanacağız" diyorlar.
Ücretlerin düşük olması nedeniyle DlSK'e
bağlı Naklıyat-lş'in aldığı kararla 15 Haziran
1995'te greve giren Aras Kargo çalışanlan o gün-
den ben ışvererun ve güvenlik güçlennin baskı-
sıyla karşı karşıya. Birçok arkadaşınm haklı ne-
denlerle başka işlere girdığinı belirten Mehmet
Ankut sayılannın çok azaldığını söylüyor. "Be-
nim durumıun çok kötü değiL Yaşun da genç oJ-
duğu için ailem banabakabiliyor, ancakberkesbe-
nim kadar şansü değU" dıye konuşan Ankut, ken-
dısını şu anda ışsiz değıl,
u
grevci" olarak görü-
yor.
Ankut, grevdeki işçilerin son günlere kadar
dönüşümlü olarak 24 saat bekledikleri Alibey-
köy'deki işyeri binası önüne artık arada sırada
geldiklenni belirtiyor.
Grevden önce Aras Kargo'nun başşoförü olan
AhmetTahsinTefci,ba>Tamlann artık kendisı ıçın
bir şey ifade eünediğinı anlatıyor. Yaptığı direnış-
ten gurur duyduğunu dile getiren Telci, artık bu
grevi onur sorunu yaptıklarmı belirtiyor. 674 gün
süren grev sırasında tam bir hukuk skandalı iş-
lendiğini dile getiren Nakliyat-lş üyesi Cemal
Akyürek. yargının verdiğı karann uygularanadı-
ğını belirtiyor. Akyürek Cumhurbaşkanı'na, Baş-
bakan'a,çalışmabakanlannayazdiklanmektup-
lann da yanıtsız kaldığını belirtti.
t
Radyo ve Televizyon
yayınlarında
haberiniz ol
Magazin, Haber, Rö
Yabancı Film ve Di
Televizyon
Cekiml
Yıllık Abone Bedeli
Yazışma Adresi
1.200.000.-TL. (KDVdahil)
TRT RADYO TELEVİZYON DERGİSİ
TRT Sitesi, A Blok Kat.4 • OR-AN / ANKARA
Tel : (0.312) 490 10 74 - 490 11 19 • Fax: (0.312) 490 93 03
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Ne Kadar da Rastlantı!
Bir zamanlar gazete okurian ikiye aynlırdı: Gazete-
yi okumaya birinci sayfadan başlayanlar ve arka say-
fadan başlayanlar olarak...
Arka sayfadan, yani spor sayfasından başlayanlar
küçümsenirdi.
Oysa birinci sayfalann iç karartıcı olduğu dönem-
lerde, son sayfalar ruh sağlığını korumak için iyi bir
araç olabilir... Ciddi erkekler sıyasal haberlerden baş-
larlar. Ciddi kadınlar, cınayet haberlerinden. Benim gi-
biler de genellikle basket ya da futbol haberierinden.
Hele milli takım ya da tuttuğunuz takım iyi bir so-
nuç almışsa; değme gitsin...
Ama son zamanlarda, son sayfalar da birinci say-
falar kadar tatsızlaştı.
Fenerbahçe iç açmaz oldu, hakemler de iç karar-
tır...
•••
iki takım şampiyonluk yanşında
Galatasaray lehine 16 penaltı verilmiş. Fenerbahçe
lehine sadece dört... Rastlantı elbet!
Bir hafta önce Galatasarayiı Arif eliyle gol atmış, bir
hafta sonra da kendini onsekiz içinde yere atmış. Ola-
yı 45 metre uzaktan, üstelik de önü kapalı seyreden
hakem de penalt venmiş... Ve Galatasaray berabere
bitecek iki maçtan galip aynlmış... Rastlant herhalde!
Hakem Galatasaray'ın maçını, San-Kırmızılılar go-
lü bulana kadar uzatmış. Aynı hakem, Beşiktaş'ın Ko-
caelispor'la maçında -oyun 6-7 dakika durduğu hal-
de- 90 dakika biter bitmez düdüğe sanlmış... Rast-
lantıdan başka ne olabilir ki!
Galatasaray lehine, kendini her yere atana penalt
düdüğü. Beşiktaş'ın Van maçında, kaleye giderken
elle kesilen topa "devam"... Rastlantı! Rastlantı!
Galatasaray'a karşı, Gaziantepspor"un üç golü de
iptal edilmiş. ıstanbulspor'un en formda ve tehlikeli
oyuncusu Saffet, Galatasaray'a karşı oynayamaya-
cak şekilde cezalandınlmış... Rastlantı canım!
Tüm bunlar rastlantı olmasına rastlantı da... Hepsi-
nin ille de Galatasaray lehine olması, biraz fazla rast-
lantı. Hasan Yılmaer'i bile isyan ettirecek, Merkez Ha-
kem Komıtesi Başkanı'nı kastederek "Babacan Ku-
pası Galatasaray futbol takımının oldu" dedirtecek
kadar rastlantı.
En buytık Galatasaraylılardan birisi olan Turgay Şe-
ren'e bile, "Galatasaray'ın bunlara ihtiyacı yokl" de-
dirtecek kadar rastlant...
• • •
Ekranda keyifle basketbol Türkiye kupası finalini iz-
liyorum. Üç yıldız oyuncusu olan Fenerbahçe, yıldız
bolluğu olan Efes'e karşı kahramanca mücadele ve-
riyor. Fenerbahçe'nin maçı bırakmamasında en bü-
yük etken olan da Ibrahim.
Efes arayı açmaya başlamış. Krttik biran. Ibrahim'e
-yavaşlatılmış çekimde çok açık görülen- bir faul ya-
ptltyor. Düdük sesi ve üç faullü Fenerbahçeli oyuncu-
ya dördüncü faul.
Herkes şaşkın. Potalann en terbiyeli, en efendi
oyunculanndan olan genç Ibrahim, herkesten fazla
şaşkın. Çok doğal olarak -ve çok kez yapılan biçim-
de- asıl kendisine faul yapıldığını anlatmaya çalışıyor.
Bir düdük daha... Beşincifaul... Ibrahim oyun dışı...
Maçın geri kalan kısmınm da artık hiçbır anlamı yok.
Efes antrenman yapıyor.
Rastlantı elbette. Başka bir olasılık olabilir mi ki!..
Ve son perde.
Ligin son maçında Fenerbahçe basketbol takımı -
bir başka yıldızlar topluluğu olan- Ülker'e karşı çok ba-
şanlı. Oyunu hep önde götürüyor. Uzatmanın son da-
kikasında da ileride.
Top San-Lacivertlilerde... Hakemin düdüğü, Fener-
bahçe aleyhine teknik faul. İki atış ve sonrasında ra-
kip takıma verilen top... Ve hakem tarafından Ülker'e
armağan edilen bir galibiyet.
Niçin teknik faul?
Çünkü Fenerli biryönetici, masa arkasına gelip sa-
ha komiserine bir şey sormuş... Ama bir hafta önce-
ki Türkiye kupası yan final maçında hakeme küfreden
Galatasarayh Kempton'a teknik faul çalınmamış.
(Çünkü maç Fenerbahçe ıle!..)
Rastlantı... Rastlantı... Rastlantı...
Ama spor sayfalarının, spor ekranlarının tadını faz-
la kaçıracak kadar çok rastlantı!.. Yetti artık bu rast-
lantılardan dedirtecek kadar çok!
• • •
Şimdi üç soru var kafamda. Birisinin yanıtı olan,
öteki ikisinin yanıtını bulamadığım sorular bunlar.
Önce yanıtını biidiğim soru:
- Niçtn federasyonlar, hakemler ve diğer kulüpler
Fenerbahçe'ye düşman?
Fenerbahçe yönetiminin şimdi değiştirdiği -ama
henüz izlerini silemediği- "itici", tepki yaratıcı, tepe-
den bakan, saldırgan üslubundan dolayı...
Yanıtsız sorulara gelince:
- Rastlantılar niçin. genellikle belli baa takımlann le-
hine oluyor?
- Sporun, sportmence savaşımın anlamını yitirtecek
büyutlardaki bu "rasf/anf/"lara karşı ne yapılabilir?
Hemen söyleyeyim... Rezalet boyutunu da aşmış
olan rastlantılar sonrasında bazı yetkililerin çıkıp da
"hata falanyok" gibisinden demeçler patlatmalan, en
büyük rezalet. Rezaletin de ötesinde "açık" bir kjşkırt-
ma!
Işin çığnndan çıkmasını önlemek ve benim yanıtla-
yamadığım sorulann yanıtlannı aramak da öncelikle
federasyonlara düşer. Yok eğer o "rasttantı"\an biz-
zat planlamıyoriarsa!
YÖK YASA TASARISINA TEPKİ
Alternatifyasa
önerileri hazır
UFUKTEKtN
ADANA-YÖK'ün yapısı-
nı da değiştirecek şekilde
gündeme gelen yasa tasansı-
na tepki gösteren Mersin
Üniversitesi (MÜ) alternatif
öneri paketi hazırladı. MÜ,
YÖK yasasınm demokratik
ve özerk bir yapıya kavuştu-
rulmasım isterken Çukurova
Üniversitesi öğretim ele-
manlan, tasanya kabul oyu
vermeden önce "bir kez da-
ha duşünmeleri" için parla-
menterlere mektup gönder-
meye başladılar.
REFAHYOL hükümeti-
nin, tepkılere aldırmayarak
2547 sayüı Yüksek Öğretim
Yasası'nda yapmaya çalıştı-
ğı değişiklikler henüz TB-
MM Genel Kurulu'nda gö-
rüşülmemişken. yeni yasa ta-
sansına bir tepki de MÜ'den
geldi. Her düzeydeki öğre-
tım elemanlan ıle çalışanlar
tarafindan seçilen bir komis-
yon, alternatif YÖK yasa ta-
sansı hazırladı.
Prof Dr Onur Büge Kula
başkanlığmdaki komisyon.
Üniversitelerarası KuruPun,
üniversite senatolannca se-
çilen bırer üyeden oluşması-
nı. rektörlerin etkin ve ve-
rimli çalışmalannı sağlamak
amacıyla bir "rektörler kon-
seyi" oluşturulmasmı öneri-
yor.
MÜ'nün öneri paketinde;
aynca öğretim elemanlan ve
öğrencilerin siyaset yapma
yasağının kaldınlması ge-
rektiği vurgulanıyor.
Çukurova Univeîsitesi
Öğretim Elemanlan Derneği
de (ÇÜÖED) tasanya kabul
oyu vermeden önce "bir kez
daha düşünmeleri için" mıl-
letvekillerine mektup gön-
dermeye başladı.