23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 NİSAN 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Imam-lıatipte seıiat eğhmıiEMtNEKAPLAN ANKARA - Orta kısımlannın kapatılrnası sonu- cmu doguracağı gerekçesiyle. Milli Güvenlik Ku- rulu'rıun (MGK) "kesintisiz 8 yılhk zorunlu eğföm" kıranna, altında imzası bulunmasına karşın karşı ç-Jcan Başbakan Necmettin Erbakan'uı "RP ncslin- hıteaıefi''olarak niteledıği ımam-hatıp lıselerinde şe- rat hukuku da öğretildiğine dikkat çekildi. Imam ve hıtip yetiştirilmesi amacıyla kunılmalarma karşın ûıiversıtelerin her alanına öğrenci gönderen bu onıllarda okutulan ve Milli Eğitim Bakanlığı'nca yayımlanan "FıktfT adlı ders kıtabında, "Erkek, 4 k*dına kadarevfiGk yapabflir. Boşanma hakkı kocaya aMr. Kadının görevi kocasma itaat etmektir. Ko- casından aynlmak isteyen kadına cennet kokusu faaramdır. Kadınlar, Müslüman olmayan erkekle evienemez. Kasten öldürmede kısas yöntemi uygu- fanır" yolundakı hükümlerin aktanldığı vurgulandı. MGK'nin zorunlu eğitimin kesintisiz 8 yıla çıkanlmasma ilişkin karanyla yoğunlaşan imam- hatip liseleri tartşması, bu okullann öğretim pro- gramlanmn içeriğinı tekrar gündeme getirdi. Bu • Başbakan Erbakan'ın "RP neslinin temeli" olarak nitelediği ve kuruluş amacı imam-hatip yetiştirilmesi olmasına karşın üniversitenin her alanına öğrenci gönderen imam-hatip lıselerinde şeriat hukuku da öğretildiğine dikkat çekildi. okullarda Kuranıkerim, Arapça, akaid ve kelam, ftkıh, tefsir, hadis, siyer, dinler tarihi, hıtabet ve mesleki uygulama, Türk dili ve edebiyatı, psikoloji, felsefe, tarih. T.C. inkılap tarihi ve Atatürkçülük, sanat taribi, coğrafya, matematik, biyoloji ve sağlık bilgisi, fizik. kimya. yabancı dil, beden eğıtımi, mil- li güvenlik bilgisi ve seçmeli derslerle birlikte yak- laşık 25 ders okutularak, düz lise derslennı de içeren geniş bir progTam izlendiği belirtildi. Milli Eğitim Bakanlığı Yayınlan'nca basılan ve lise 2'de okutulan "Fıtah" adlı ders kitabında ayet ve hadislerden örnek- ler verilerek anlatılan bazı konular aynen şöyle: Cihat: Cihat, ibadetlerden sayılır. Allah'ın dini uğrunda yapılacak savaşlarda can, mal. lisan ve diğer araçlarla olanca güçle gayret göstermektir. Müca- hede, fîilen çalışıp savaş,maktır. Mücahid ise, Müs- lümanlar'la savaş halinde bulunan gayrimüslümlere karşı hayat pahasına savaşıp mücadele eden Müslü- man kişidir. Cihat, savaşmaktan başka bir biçimde ' korunması, savunulması mümkün olmayan mukad- des diru haklan, kamuya ait bu değerli varlıklan ko- rumak ıçin meşru kılınmıştır. Evlenme: Kişı kan ve süt akrabalanyla evlene- mez. Miislüman erkek, kitap ehli olmayan kâfir kadınla, Müslûman kadın da gayrimüslim erkekle evlenemez. Erkek. bakabilecek ve adaletlı davran- abilecekse 4 kadına kadar evlilik yapabilir. Boşan- ma hakkı kocaya aittir. Nikâh akdinde bu hakkın kadın için de şart koşulması veya evlilik sürerken ko- canınbu hakkı kansına vermesı durumunda kadın da boşama hakkıru kullanabilir. Kadının görevi kocasına itaat etmek. kocanın malını, aile sırlanru, namusunu ve çocuklannı korumaktır. Kadın, kocasından boşan- mayı istememelidir. Bir zaruret olmadıkça kocasın- dan aynlmak isteyen kadına cennet kokusu haramdır. Cezalan Hudud, kısas ve dıyet keflfâretler, tazir cezalan olarak 4 bölümdür. Hadd, kamuya ait yarar- lan celb ve zararlan gideımek içın dinin belirlediği ve uygulamalan emrettiği cezadır. Zina suçunu işleyenlerin mutlaka cezalandınhnası gerekir. Iffetli ve namuslu bir kadına zına ettiğı suçlamasında bu- lunup da kanıtlayamayanlar cezalandınlmalıdır. Sarhoşluk verici ve uyuşturucu madde kullanmak, hırsızlık, yağma, yol kesme, Islam'dan çıkma, isyan suçlan haddi gerektirir. Kısas: Haksız öldürme, haksız yaralama veya haksız sakatlama fıillerini işleyenlere, bu fıillerin aynılanyla misillemede bulunmakttr. Kısas cezasını gerektiren fıiller, can ve organ aleyhine olmak üzere ikiye aynlır. Bir insanı bile bile kesici veyaparalayıcı bir aletle öldüren kişiye verilecek ceza, fiile mis- illeme olarak ölümdür. Tazircezası: Hadd, kısas ve diyet cezalannı gerek- tirmeyen suç ve günahlara verilen cezadır. thtar, öğüt, sert yüz göstermek. azarlamak, geçici hapis, ömûr boyu hapis, sürgün, teşhir ve ilan gibi çeşitleri vardır. Mübarek kişiler, yerler, dini hükümlerle alay etmek. ahlaka aykın hareketler, kamununrahatve huzurunu ihlal eden eylemler, nüfuz ve emniyeti kötüye kul- lanmak, utanma ve hayaya aykın hareketlerde bu ceza uygulanır. TBMM BAŞKANVEKİIİGÜRKAN 'Arapça Kuran ezberletilmesi putperestlik'• Gürkan, temel eğitimde Arapça ve Kuran derslerinin seçmeli olarak okutulması önerilerine karşı çıkarken "Kuranıkerim'in insanlara bilmediği bir dilden ezberletilmesi ve bunun dinin öğretilmesi olarak algılanması putperestliktir. Allah'a da, Arapçadan başka dil bilmez anlayışıyla yaklaşmak ayıptır, günahtır" dedi. DÜRDANE KOCAOĞLU ANKARA - TBMM Başkanvekili Uluç Gür- kan, 8 yıllık kesintisiz eği- timin Türkiye için "otaıaz- sa obnaz bir adım"olduğu- nu söyledi. Gürkan, temel eğitimde Arapça ve Kuran derslerinin seçmeli olarak okutulması önerilerine karşı çıkarken "Kuranıke- rim'in insanlara bilmediği bir dilden ezberletilmesi ve bunun dinin öğretilmesi olarak aigılanması putpe- restliktir. Allah'a da Arap- çadan başka dil bilmez an- layışıy la yaklaşmak ayıpür, günahür" dedı Milli Güvenlik Kuru- lu'nun (MGK), 8 yıllık ke- sintisiz temel eğitime ge- çilmesi yönündeki karan- nın ardmdan REFAHYOL hükümetinin çelişkili tu- tumlanna ilişkin tartışma- lar sürerken Cumhuri- yet'in sorulannı yanıtlayan DSP'li TBMM Başkanve- kili Gürkan, "Hükümet ortaklan bu konuda uzlaş- sa, ortada başka birçok ko- nu var. O nedenle Türki- ye'nin asıl sorunu, bu lıü- kümerten kurtulmaktır" görüşünü dile getırdı. Uluç Gürkan, Türki- ye'de bir egitim seferberii- ği başlatmak ve son yıllar- da eğitimde meydana ge- len ikiliği de ortadan kal- dırmak gerektiğini söyle- di. TBMM Başkanvekili Gürkan, siyasi partilerin de 8 yıllık eğitim konusun- da çok içten olmadıklannı ileri sürdü. Toplumun ezi- ci çoğunluğunun laiklikten ödün verilmeden çağdaş eğitim düzeyinin yakalan- masından yana olduğunu kaydeden Gürkan, çok kü- çük bir bölümün ise şeriat- tan, teokratik devletten ya- na olduğunu söyledi. Bir de ortada bulunan ve dini duygulan istismaredilebi- len "marjinal bir seçmen IddesT bulunduğunu belir- ten Gürkan, "Merkez sağ partiler maalesef bu mar- jinal oylan kazanmak için RP ile anlamsız bir yanşa giriyortar ve sonuçta bu İdtleyi kazanmak yerine, daha keskinleşmiş. militan- laşnuş şekilde RP'nin ku- cağma ra'yorlar"dedi. PROF.DR. ADİL ÇAGLAR '8 yıllık eğitim sorunlar yumağı' • Prof. Dr. Çağlar, "Bu konularda sürdürülen çalışmalann istenen dûzeyde olmaması gerekçe gösterilerek zorunlu eğitimin fîilen sekiz yıla çıkanlmasının daha ileri bir tarihe atılması Türkiye'nin gerçeklerine olduğu kadar dünyanın gidişine de aykındır. Bu konuda kaybedilen her yıl geleceği ipotek altına almak anlamına gelir" dedi. FİGENATALAY Marmara Ünıversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Adil Çağlar, sekiz yıllık zorunlu eğitimin beklenen sonuçla- ra ulaşabilmesi için projeler başlatılması, başlanmış olanlann geliştırilmesı ve hızlandınlması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Adil Çağlar, se- kiz yıllık zorunlutemel eği- timle ilgili olası sorunlan şöyle sıraladı: "Fınansman, program geliştirme, öğret- men yetiştirme, öğrenci reh- beriiği \e yöneltme sistemi- nin geüştirilmesi. uygun ölç- me ve değerlendirme hiz- metierinin oluşturulması, öğrenme ve öğretme süre- cinde tam zenginliğe ulaşıl- ması, araç-gereç kullanımı" Prof. Dr. Çağlar. u Bu ko- nularda sürdürülen çalış- malann istenen düzeyde ol- maması gerekçe gösterilerek zorunlu eğitimin fiilen sekiz yıla çıkarümasının daha ile- ri bir tarihe aülması Türki- ye'nin gerçeklerine olduğu kadar dünyanın gidişine de aykırKİır. Bu konuda kaybe- dilen her yıl geleceği ipotek altına almak anlamına ge- Hr"dedi. Prof. Çağlar, bu iyileştir- meler yapılırken, "Nasılbir insan yctiştirmek istiyo- ruz?" sorusunun cevabınm bulunması gerektiğine dik- kat çekerek, şunlan söyle- di: "Bu sorunun cevabı as- lında Anayasa'nın çizdiği çerçevede Milli Eğitirn Te- mel Kanunu'nda açıkça be- lirtilmişrir. Bu insanın temel kişilik yeterülikkrini şöyle sırâlayabiliriz: 1.Anlatım ve iletişim (kendini ifade edebilme) yeterliliği 2.thşki ve işbirliği yeter- hlığı 3.Ögrenme-araştırma ye- terliliği 4.Sağlıklı yaşamayeterli- lıgi . 5,Üretim ve bilinçli tüke- tim yeterliliği Bu yeterlilikler; etküı bir anadili eğitiminL matema- tik eğhimuii, sanat ve spor eğiuminl, toplumsal eğitimi, fen ve teknoloji eğitimini ge- rektirir." Prof. Dr. Adil Çağlar se- kiz yıllık zorunlu eğitimde yabancı dilin yeri konusun- da ise mevcut sistemde altı bın saat yabancı dil deTsi gören bir öğrencinin, üni- versiteyi bitirdikten sonra işe girerken alındığı yaban- cı dil sınavını başaramadığı- na dikkat çekti. Aras Kargo emekçüerinin onursavaşımı KEREMILGAZ Aras Kargo çalışanlannın yaklaşık 2 vıldır sü- ren grevı, en uzun direnişlerden bıri olma yolun- da ilerliyor. 675 gün önce 50 kişıyle başlayan grev bugün 8 kişıyle sürmesine karşın kalanlann umutlan tükenmiyor. Bayrama gre\de giren iş- çi ler " Bunu arnk onur sorunu yaptık. Day anabil- diğimiz yere kadar dayanacağız" diyorlar. Ücretlerin düşük olması nedeniyle DlSK'e bağlı Naklıyat-lş'in aldığı kararla 15 Haziran 1995'te greve giren Aras Kargo çalışanlan o gün- den ben ışvererun ve güvenlik güçlennin baskı- sıyla karşı karşıya. Birçok arkadaşınm haklı ne- denlerle başka işlere girdığinı belirten Mehmet Ankut sayılannın çok azaldığını söylüyor. "Be- nim durumıun çok kötü değiL Yaşun da genç oJ- duğu için ailem banabakabiliyor, ancakberkesbe- nim kadar şansü değU" dıye konuşan Ankut, ken- dısını şu anda ışsiz değıl, u grevci" olarak görü- yor. Ankut, grevdeki işçilerin son günlere kadar dönüşümlü olarak 24 saat bekledikleri Alibey- köy'deki işyeri binası önüne artık arada sırada geldiklenni belirtiyor. Grevden önce Aras Kargo'nun başşoförü olan AhmetTahsinTefci,ba>Tamlann artık kendisı ıçın bir şey ifade eünediğinı anlatıyor. Yaptığı direnış- ten gurur duyduğunu dile getiren Telci, artık bu grevi onur sorunu yaptıklarmı belirtiyor. 674 gün süren grev sırasında tam bir hukuk skandalı iş- lendiğini dile getiren Nakliyat-lş üyesi Cemal Akyürek. yargının verdiğı karann uygularanadı- ğını belirtiyor. Akyürek Cumhurbaşkanı'na, Baş- bakan'a,çalışmabakanlannayazdiklanmektup- lann da yanıtsız kaldığını belirtti. t Radyo ve Televizyon yayınlarında haberiniz ol Magazin, Haber, Rö Yabancı Film ve Di Televizyon Cekiml Yıllık Abone Bedeli Yazışma Adresi 1.200.000.-TL. (KDVdahil) TRT RADYO TELEVİZYON DERGİSİ TRT Sitesi, A Blok Kat.4 • OR-AN / ANKARA Tel : (0.312) 490 10 74 - 490 11 19 • Fax: (0.312) 490 93 03 HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Ne Kadar da Rastlantı! Bir zamanlar gazete okurian ikiye aynlırdı: Gazete- yi okumaya birinci sayfadan başlayanlar ve arka say- fadan başlayanlar olarak... Arka sayfadan, yani spor sayfasından başlayanlar küçümsenirdi. Oysa birinci sayfalann iç karartıcı olduğu dönem- lerde, son sayfalar ruh sağlığını korumak için iyi bir araç olabilir... Ciddi erkekler sıyasal haberlerden baş- larlar. Ciddi kadınlar, cınayet haberlerinden. Benim gi- biler de genellikle basket ya da futbol haberierinden. Hele milli takım ya da tuttuğunuz takım iyi bir so- nuç almışsa; değme gitsin... Ama son zamanlarda, son sayfalar da birinci say- falar kadar tatsızlaştı. Fenerbahçe iç açmaz oldu, hakemler de iç karar- tır... ••• iki takım şampiyonluk yanşında Galatasaray lehine 16 penaltı verilmiş. Fenerbahçe lehine sadece dört... Rastlantı elbet! Bir hafta önce Galatasarayiı Arif eliyle gol atmış, bir hafta sonra da kendini onsekiz içinde yere atmış. Ola- yı 45 metre uzaktan, üstelik de önü kapalı seyreden hakem de penalt venmiş... Ve Galatasaray berabere bitecek iki maçtan galip aynlmış... Rastlant herhalde! Hakem Galatasaray'ın maçını, San-Kırmızılılar go- lü bulana kadar uzatmış. Aynı hakem, Beşiktaş'ın Ko- caelispor'la maçında -oyun 6-7 dakika durduğu hal- de- 90 dakika biter bitmez düdüğe sanlmış... Rast- lantıdan başka ne olabilir ki! Galatasaray lehine, kendini her yere atana penalt düdüğü. Beşiktaş'ın Van maçında, kaleye giderken elle kesilen topa "devam"... Rastlantı! Rastlantı! Galatasaray'a karşı, Gaziantepspor"un üç golü de iptal edilmiş. ıstanbulspor'un en formda ve tehlikeli oyuncusu Saffet, Galatasaray'a karşı oynayamaya- cak şekilde cezalandınlmış... Rastlantı canım! Tüm bunlar rastlantı olmasına rastlantı da... Hepsi- nin ille de Galatasaray lehine olması, biraz fazla rast- lantı. Hasan Yılmaer'i bile isyan ettirecek, Merkez Ha- kem Komıtesi Başkanı'nı kastederek "Babacan Ku- pası Galatasaray futbol takımının oldu" dedirtecek kadar rastlantı. En buytık Galatasaraylılardan birisi olan Turgay Şe- ren'e bile, "Galatasaray'ın bunlara ihtiyacı yokl" de- dirtecek kadar rastlant... • • • Ekranda keyifle basketbol Türkiye kupası finalini iz- liyorum. Üç yıldız oyuncusu olan Fenerbahçe, yıldız bolluğu olan Efes'e karşı kahramanca mücadele ve- riyor. Fenerbahçe'nin maçı bırakmamasında en bü- yük etken olan da Ibrahim. Efes arayı açmaya başlamış. Krttik biran. Ibrahim'e -yavaşlatılmış çekimde çok açık görülen- bir faul ya- ptltyor. Düdük sesi ve üç faullü Fenerbahçeli oyuncu- ya dördüncü faul. Herkes şaşkın. Potalann en terbiyeli, en efendi oyunculanndan olan genç Ibrahim, herkesten fazla şaşkın. Çok doğal olarak -ve çok kez yapılan biçim- de- asıl kendisine faul yapıldığını anlatmaya çalışıyor. Bir düdük daha... Beşincifaul... Ibrahim oyun dışı... Maçın geri kalan kısmınm da artık hiçbır anlamı yok. Efes antrenman yapıyor. Rastlantı elbette. Başka bir olasılık olabilir mi ki!.. Ve son perde. Ligin son maçında Fenerbahçe basketbol takımı - bir başka yıldızlar topluluğu olan- Ülker'e karşı çok ba- şanlı. Oyunu hep önde götürüyor. Uzatmanın son da- kikasında da ileride. Top San-Lacivertlilerde... Hakemin düdüğü, Fener- bahçe aleyhine teknik faul. İki atış ve sonrasında ra- kip takıma verilen top... Ve hakem tarafından Ülker'e armağan edilen bir galibiyet. Niçin teknik faul? Çünkü Fenerli biryönetici, masa arkasına gelip sa- ha komiserine bir şey sormuş... Ama bir hafta önce- ki Türkiye kupası yan final maçında hakeme küfreden Galatasarayh Kempton'a teknik faul çalınmamış. (Çünkü maç Fenerbahçe ıle!..) Rastlantı... Rastlantı... Rastlantı... Ama spor sayfalarının, spor ekranlarının tadını faz- la kaçıracak kadar çok rastlantı!.. Yetti artık bu rast- lantılardan dedirtecek kadar çok! • • • Şimdi üç soru var kafamda. Birisinin yanıtı olan, öteki ikisinin yanıtını bulamadığım sorular bunlar. Önce yanıtını biidiğim soru: - Niçtn federasyonlar, hakemler ve diğer kulüpler Fenerbahçe'ye düşman? Fenerbahçe yönetiminin şimdi değiştirdiği -ama henüz izlerini silemediği- "itici", tepki yaratıcı, tepe- den bakan, saldırgan üslubundan dolayı... Yanıtsız sorulara gelince: - Rastlantılar niçin. genellikle belli baa takımlann le- hine oluyor? - Sporun, sportmence savaşımın anlamını yitirtecek büyutlardaki bu "rasf/anf/"lara karşı ne yapılabilir? Hemen söyleyeyim... Rezalet boyutunu da aşmış olan rastlantılar sonrasında bazı yetkililerin çıkıp da "hata falanyok" gibisinden demeçler patlatmalan, en büyük rezalet. Rezaletin de ötesinde "açık" bir kjşkırt- ma! Işin çığnndan çıkmasını önlemek ve benim yanıtla- yamadığım sorulann yanıtlannı aramak da öncelikle federasyonlara düşer. Yok eğer o "rasttantı"\an biz- zat planlamıyoriarsa! YÖK YASA TASARISINA TEPKİ Alternatifyasa önerileri hazır UFUKTEKtN ADANA-YÖK'ün yapısı- nı da değiştirecek şekilde gündeme gelen yasa tasansı- na tepki gösteren Mersin Üniversitesi (MÜ) alternatif öneri paketi hazırladı. MÜ, YÖK yasasınm demokratik ve özerk bir yapıya kavuştu- rulmasım isterken Çukurova Üniversitesi öğretim ele- manlan, tasanya kabul oyu vermeden önce "bir kez da- ha duşünmeleri" için parla- menterlere mektup gönder- meye başladılar. REFAHYOL hükümeti- nin, tepkılere aldırmayarak 2547 sayüı Yüksek Öğretim Yasası'nda yapmaya çalıştı- ğı değişiklikler henüz TB- MM Genel Kurulu'nda gö- rüşülmemişken. yeni yasa ta- sansına bir tepki de MÜ'den geldi. Her düzeydeki öğre- tım elemanlan ıle çalışanlar tarafindan seçilen bir komis- yon, alternatif YÖK yasa ta- sansı hazırladı. Prof Dr Onur Büge Kula başkanlığmdaki komisyon. Üniversitelerarası KuruPun, üniversite senatolannca se- çilen bırer üyeden oluşması- nı. rektörlerin etkin ve ve- rimli çalışmalannı sağlamak amacıyla bir "rektörler kon- seyi" oluşturulmasmı öneri- yor. MÜ'nün öneri paketinde; aynca öğretim elemanlan ve öğrencilerin siyaset yapma yasağının kaldınlması ge- rektiği vurgulanıyor. Çukurova Univeîsitesi Öğretim Elemanlan Derneği de (ÇÜÖED) tasanya kabul oyu vermeden önce "bir kez daha düşünmeleri için" mıl- letvekillerine mektup gön- dermeye başladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle