Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 1997 PAZAR
10 DIZIYAZI
/
ngiltere'de 1 Mayıs günü genel
seçim var. On sekiz yıllık
Muhafazakâr Parti iktidan o
gün sona erecek gibi görûnüyor.
Kamuoyu yoklamalan ayru on
sekiz yılı inzivada geçiren îşçi Partisi'ne
büyük şans tanıyor.lşçi Partisi'nin
unutulmuşluktan iktidar adaylığına
dönmesi pek kolay olmadı. Neil
Kinnock ile başlayan John Smith ile
sürdürülen, partinin şimdiki lideri Tony
Blair ile sonuçlandınlan güç ve zahmetli
bir dönüşüm sürecinden geçildi.
îngilızler bu süreci partinin yeni
liderinin adıyla 'Blair Devrimi' diye
adlandınyorlar. 'Blair Devrimi' Peter
Mandelson ve Roger Liddle'in İşçi
Partısi'ndeki değişimi anlatan kitabınm
da adı. Kitap önümüzdeki günlerde
Türkiye'de de yayımlanıyor.
'Blair Devrimi', çevirmeni Yurdakul
Fincancıoğlu'nun deyişiyle
'Muhafazakâr hükümetler döneminde
yığılmış sınıfsal. ekonomik, sosyal ve
anayasal bir dizi soruna Ingiliz solunun
öngördüğü çözüm önerilerini
tartışıyor/Cumhuriyet. bugünden
başlayarak üç gün süreyle bu kitaptan
yapacağı özetlerle seçim öncesi
Ingiltere'nin sorunlannı ve tşçi
Partisi'nin bu sorunlara çözüm
önerilerini yansıtacak. >
18 yılı inzivada geçiren İşçi Partisi'ni atağa kaldıran lider Tony Blair bu kez partisini iktidara götürecek gibi görûnüyor.
hmhcıvMeBlairDemntiYURDAKUL FİNCANCIOĞLU
- 1 •
Yenı Işçı Partısi. sandıktakı başanyı çantada keklik
saymıyor: partinin hükümet olma yeteneğine karşı
halkın duyduğu kuşkuyu, seçim zaferinin önündeki
son engel olarak görüyor. Muhafazakârlann
yıpranmış geçmışıne, son işçı hükümetinden bu
yana geçen zamana \e ortanın solunun. tngilız
halkımn oylannı venıden kazanabılecek noktaya
gelmek ıçin vaptığı uzun ve zahmetli yolculuğa
bakınca. seçmende yerleşmiş bırtakım kuşkular ve
belirsizlikler olması şaşırtıcı değıl. Halk, Yeni İşçı
Partisi'nin değıştiğıni biliyor; ancak politika ve
polıtikacılar hakkında karamsar ve yeni bir
hükümetin kendisi için gerçekten fark edip
etmeyeceği konusunda kuşku duyuyor; Yeni İşçi
Partisi'nin amaçlanna, politıkalanndaki
değışımmin niteliğıne ve partinin bırlik ıçinde
olacağına inandınlmak ıstiyor. Acaba, Yenı İşçı
Partısı gerçek bir özü olmayan. halkla ilışkiler
uzmanlarının ve reklam sıhirbazlannın yarattığı bir
imaj mı; yanı eskı partinin akıllı bir manevrayla
yenıden ortaya sürülen ve eskısinden çok da farklı
olmayan bir kopyası mı? Yoksa zamanm gereklerini
gerçekten anlamış. onları göğüsleyebilecek,
karşılaştığı sına\lan geçebilecek ve lngiltere
halkının günlük yaşamını iyileştırecek güçlü tavn
olan bir parti mı? Bazılan modernleşmeyi. sağa
kaymak diye yorumlayabılır. Ancak bu, Yeni İşçi
Partisı karşıtlannca öne sürülen sıradan bir görüş.
Her siyasi parti ülkeye yeni bir yaşam ve pohtikalar
kazandırabilmek için, belırli aralıklarla kendini
yenılemelıdir. İşçi Partisi'nin günümüzde. kendmi
yenıden yaratma gırişimini. parti lideri Neil
Kınnock başlattı, lıderlikte onu izleyen John Smith
sürdürdü. Ama her ikıstnin de çabası ortamı
temizleme niteliğındeydi. Esas amaç, Sosyal
Demokrat Parti'nin (SDP) aynlmasına ve savaş
sonrasındakı en ciddi seçim yenilgisine yol açan
Ton> Benn yandaşlannın aşınlıklanndan partinin
anndınlması. ardından ülkü birliğinin yeniden
sağlanması \e parti içı demokrasinin
gerçekleştirilmesıydi. Tony Blair. partinin değer
yargılannı yeniden tanımlamayı gerçekleştirdi ve
tüm parti politikalannın modernleştirilmesıni bu
sağlam mirasın temelleri üzerine oturttu.
Yenı İşçı Partisi'nin yaklaşımı, beş temel görüşe
dayanıyor: Birincısi, halk kendini gittikçe daha
güvencesiz hissedıyor. Bu güvencesızlığin nedeni,
bir yandan dünva genelındekı hızlı ekonomik ve
teknolojik değişimse. bir yandan da tngiltere'de
toplumun çozülmesıdır. Ingıltere için bugün esas
sorun, yeni global pazarda başanlı bir bıçımde
rekabet edip-edemeyecegimız ve bunun yanı sıra
mazbut bir toplumda yaşayıp
yaşayamayacağımızdır. Yenı İşçı Partisi. bunlan
yapabıleceğımize inanıyor; ülkenın başansında
herkesin cıkan olması gerektığinı düşünüyor. İşçı
Partisi. "Once rekabet sonra güvence' görüşünün,
halkın yaşam endışelenni gidermeyeceğine
inanıyor. Muhafazakârlann son dört seçimde de
kampdn>alannı yürüten rekJamcı Maurice Saatchi,
Muhafazakâr yaklaşımı 'acımasız ama etkin'. İşçi
Partisi yaklaşımını ise 'kabilnetsizamaşefkarJi'
diye tanımlamıştı. Yenı İşçi Partısı, rekabetı
sağlamak için acımasızlığın gerekJi olmadığına.
şefkatin etkinlikle el ele götüriilebıleceğıne
inanıyor. Ikincısı ötekı ülkelerle
karşılaştınldığında, değişimin yarattığı sorunlan
göğüsleyebılme açısından. lngiltere oldukça kötü
donanımlıdır. Ülke bir yüzy ıldır genleme içinde.
Thatcherizm. bu uzun erimli eğılimin hızını
yavaşlatmış olsa da, yüz geri etmeyi
başaramamıştır. Yeni işçi Partisi, sadece ayncalıkJı
bir avuç insan için değil, herkes ıçin yatınm.
ortaklık ve en nıtelikli eğitimi savunmaktadır. Bu da
eskilere dönmeyı değil. îngiltere'nin bugünkü gücü
üzennde yapılanmayı. yeni düşünce ve yönterrüeri
genletici çıkar ılışkilerinin ve sımf engellennin
üstesinden gelmeyı: iş hayatmda ve kamu
hizmetlennde dınamızmı ve girişımci ruhu
özgürleştırmeyi; hükümetin etkin bır şekilde
denetlenebılmesı için siyasal sistemı tepeden
tırnaga yeniden biçimlendirmeyi ve Ingiltere'nin
Avrupa'daki rolünü tam oynamasını içermektedir.
Cçüncüsü. İşçı Partısı. yenı sağın neden başansız
oldugunun aynmındadır. Muhafazakârlann yaptığı
her şeyi tepkisel biçımde reddetmemelıyiz; doğru
yaptıklan işleri kabul etmeliyiz; onlan aşınya
götüren şey ideolojileridir; yetersizlikleri
Fngiltere'ye pahalıya mal olmuştur. Muhafazakârlar
laissez-faire ilkesıne çok fazla güvenmişkr,
ekonomı yönetıminde hükümetin potansiyel
etkinliğıni gözardı etmişlerdir. Azmlığın çıkarlannı,
çoğunluğunkinden üstün tutmuşlardır. Sorun,
sadece bılinçlı msanlann, toplumsal bölünmenin
malıyetinı kabul edilemeyecek kadar yüksek
bulması değildır: durumu lyi olanlar bile kendi
çıkarlannı düşündükleri zaman. insan yeteneği ve
ulusal zenginlik yitimi yönünden ve ciddi ölçüde
zayıflamış kamu maliyesi açısından ekonomik ve
toplumsal maliyeti çok yüksek buluyorlar.
Dördüncüsü. Yeni İşçi Partisi, eski İşçi Partisi'nden
ekonomik. toplumsal ve siyasal yaklaşımlannda
temel farklılıklar gösteımektedir. Sorun. daha
eşitlıkçi bır topluma erişilebilmesi için kamu ve
özel kesım arasında geçmişte yaşanan çekişmelerin,
sendıkalann geçmıştekı rolünün ve eski dönemdekı
kamu harcamalan alışkanlığının çok ötesindedir.
Gene de ekonomik düşüncesinde keskin çizgilerle
yapılan yeni belirlemeler çerçevesınde Yeni İşçı
Partisi'nin. 'Tek-Ulus Sosyalizmi' ka\Tamı, sosyal
demokrat gelenek içindekı yerinı sağlam biçımde
korumaktadır. Beşincisi. Yeni İşçi Partisi'nin. eski
tşçi Partisi ve yenı sağın söylemlerinin ötesinde
kendine özgü bır mesajı var: Piyasayı sınırlamayı
John Major'un bu kez Tony Blair karşısmda işi zor gibi görûnüyor.
öngörmüyor, ama piyasanın, kamu yarannı üstün
tutan kurallar çerçevesınde ış görmesinin
gerekliliğine inanıyor ve kamu müdahalesınin,
piyasarun zayıflıklannı tamamlaması gerektiğini
savunuyor. Yeni İşçi Partisi, işçi partilerinin
geleneksel ideali olan sosyal işbirliğinden yola
çıkıyor ve bu görüşü, insanlann başan kazanmasına
yardım edecek güçlü bir toplum ve aktif bir
topluluk yaratmaya dönük biçımde genişletiyor.
Haklann ve sorumluluklann el ele verdiği bu tür bir
topluluk kavramı. Yeni İşçi Partisi'nin aslında hiçbir
zaman sağa bırakılmaması gereken bu alanda tekrar
hak iddia edebılmesini ve değişen dünya ıçin yeni
düşünceler üretmesıni sağlamaktadır. Bu da, yeni
bir siyaset türünü içerir: yani. temsil iddiasında
olduğu halkla bağlantılı, gerçekten modernleşmiş
ve demokratikleşmiş, Yeni İşçi Partisi'nin
değerlerini, daha ileri taşıyabileceği inancını veren
bir İşçi Partısı demektir.
Eski korporatist İşçi Partisi'nin 1978-1979'un
'Zorhı Kışı'stfasında ortaya.çAaoAşikâr . ..
başansızlığına halkın gösterdığı tepkıye dayanan
yeni sağ. ılk çıkışlannda. Ingiltere'nin hastalığma
şu yalınkat tanıyı koymuştur: Devlet çok
müdahalecıdir. etkin değildir ve tepkisizdir; sendika
baronlan çok güçlenmiştir; sosyal güvenlik düzeni
vergilerin sür-git artmasına neden olmaktadır,
ekonomideki aşın düzenlemecilik ginşimcilıği
kösteklemekte, çabalan ödüllendirmemektedir. Bu
yaklaşun. lngiltere'de işlerin iyi gitmediğini, bazı
bıreylerin ve örgütlerin denetimden çıktığını
düşünen geleneksel İşçi Partisi yandaşlanndan
bırçoğu arasında da yankı yapmıştır. 1987'de
Nonnan Tebbit'in dediği gıbı, Muhafazakârlar, 'Kr
şeylerin yanhş gittiğine inanan ve o yanlışlıklann
üstesinden geİmeve çalışan birahanedeki insanın ya
da eşinin duygulanna tercüman oluyoıiardı.' Bize.
tüm hatanın eskı İşçi Partisi ve Muhafazakâr Parti
lıderlennce desteklenen savaş sonrası hükümet
etme felsefesinde olduğu, bu felsefemn 'alelâde'
insanı zapturapt altında tutmak üzere tasarlandığını,
MargaretThatcher'ın da bunun 'üstesinden gelmek'
üzere kollan sıvadığı bir felsefe olduğu
söv lenıyordu. Thatchenzmın acı ilacı ve
'guişimcüik kültürü' bir süre için sankı
tngıltere'nin gereksindiği büyük atılımı sağlamış
gibi göründü. 1990'larda lngiltere, önde gelen
fırmalanmızın esnekliği ve büyük ölçüde
küreselleşmesi: ilaç. havacılık. ticaret ve medya gibi
ış alanlarımızın gücü; City'nın üstün konumu gibi
bazı ekonomik dayanaklanmızla övünebıliyordu.
1980'lerbazı alanlarda kalıcı siyasal başanlara
tanık oldu; düriist bır muhalefetin bu başanlan
kabul ve itiraf eünesi ve onlann üstüne yemlerinı
eklemeye çalışması doğru olurdu. Örneğin Ingıliz
çalışma yaşamı iyıleştirildı; her ne kadar emek
piyasasında yeni çalışma sorunlan ortaya çıktıysa
ve bunlann üstesinden gelinmesi gerekiyorsa da
çalışma yasamının Muhafazakârlarca
gerçekleştirilen temel yasal çerçevesi. olduğu gibi
korunacaktır.
Sürecek
ÖRUŞI Dr.EMİN GÜRSES
Ortadoğu'daki bugünkü sorunlann ço-
ğunluğu Israıl devletinin kurulmasıyla
başlar. Birleşmış Milletler'ın 29 Kasım
1947'de Fılistin toprakJannı Araplar ve Ya-
hudiler arasında bölmesi ve Israıl devletı-
nin 14 Mayıs 1948de kurulması ile yöre-
deki Araplar ve Yahudıler arasında çatış-
malar başlamıştı. Bu sıralarda. ileride Is-
rail'in en büyük askeri tehlike olarak gö-
receğı yenı bağımsızlığına kavuşan Sun-
ye ıse günübırlik askeri darbelerle uğraş-
maktadır. (Bu belirsizlik dönemi Hafiz E-
sad'm 1970'te yönetimı ele geçirerek kont-
rolü sağlamasına kadar sürmüştür.) Yahu-
dilerle Araplar arasında toprak konusun-
daki çatışmalar sonucu İsraıl devleti, Bir-
leşmış Milletler'ın kendisıne tahsıs ettiği
topraklan genişletme ımkânı buhnuştur.
1967 Arap-lsraıl savaşıyla bu toprak geniş-
lemesı Israil yaranna devam etmiştir.
1967 savaşı Arap ülkeleri için önemli bır
moral bozukluğu yararmıştır. Arap ütkele-
rinin ve Filistin Kurtuluş Teşkilatı'nın
1967 yılmda Sudan'ın başkentı Har-
tum'dakı zirve toplantısında aldıklan "İs-
rail ile banşa, göhişmeye ve varbğını tanı-
ma\a hayır" karanndan sonra silahlanma
yanşı 1967'nın rövanşı için hızlandı. Ekim
1973 "te Mısır ve Suriye, İsrail'e karşı sürp-
riz bir saldında bulundular. Savaşta kaza-
nan taraf yoktu, fakat lsrail ekonomisi
Ortadoğu'da barış sürecinin çıkmazlan
önemli bir yara almıştı. Bu gergin ortam-
da. 1967 ile 1975 yıllan arası Mısır. yak-
laşık 25 mılyar doiarlık bır askeri harcama-
da bulunmak zorunda kaldı. Bu harcama-
larMısrrekonomısini zor duruma sokmuş-
tu. Ekonomik gerekçeler. Sedat'ı Israıl ile
yakınlaşmaya ittı. 1973 savaşı sonrası Su-
riye Israil'den 1967'de ışgal ettiği Golan
Tepeleri'nın kendisine gen verilmesi gibi
tavizler koparabileceğinın düşlenni kurar-
ken, Mısır tek başına hareket ederek ken-
dı zorluklannı aşmayı tercih etti. 1973 sa-
vaşı Sedat'a şunu gösterdi; asken olarak
Israıl'ı alt etmek çok zordur. Israıl açısın-
dan ise Araplann kaybettikleri topraklan
geri almakta ne kadar ısrarcı olduklan an-
laşılmıştı. Köprülerin altından çok sular
akmıştı. Dr. Kİssinger'in diplomatık başa-
nsı meyvelerini verdi ve 26 Mart 1979'da
Mısır ile Israıl arasında banş anlaşması
Washington'da imzalandı. Bu anlaşma ile
Mısır, Sina'dakı petrol kuyularının da bu-
lunduğu topraklannı gen aldı. Bu ıkili an-
laşma Mısır'ın Arap dünyası ve özellikle
Sunye ile ilişkılerinı bozdu. Suriye ile Mı-
sır arasında diplomatik ilışkiler, 1989da
yeniden kuruldu 1964'te kurulmuş olan
Filistin Kurtuluş Teşkilatı lideri Arafat
1988'de Filistin sorununun çözümü için i-
kı de\ letlı bır çözümü kabul etmiştir. Bu
gelışme kaydedılmeye değer bır olaydır.
Bu arada Filistin Kurtuluş Teşkilatı'nın,
İsraıl ile iyı ilışkiler geliştirmeye önem
gösteren Ürdün Kralı Hüse>in aracılığıy-
la ABD gözetimınde İsrail yönetimiyle ay-
n bir anlaşma yapabileceği kuşkusu üze-
rine Suriye lideri Esad 1990'da zamanm
ABD Başkanı Caıter'a Başkent Şam'ı zi-
yareti sırasmda îsrail ile görüşme başlatıl-
ması isteğini iletti. Gelişmeler lsrail kar-
şıtı Arap yöneticilerin Israıl ile bölgede
beraber yaşamak zorunda olduklanm açık-
ça kabul etmelennin bir kanıtıydı. Sedat,
Suudı Arabistan ile ilışkılerini korumayı
başardı. Sedat'ın gırişimi hem Suudi kral-
lığı ve hem de ABD açısından Mosko-
va'nın bölgedeki etkısini kırmak için bu-
lunmaz bir fırsattı. ABD, Mısır'a bu amaç-
la yardımını esırgemedi. ABD yönetimı
1975 ile 1980 arası Mısır'a 3 2 milyar do-
lar ekonomik yardımda bulundu. Bu yar-
dımlar artarak devam etti. En önemli Arap
devletinin lsrail karşıt Arap kamplaşma-
sından kopanlması Israil'in güvenliğinin
sağlanabihnesi açısından çok önemli bir
başan idi. İsrail için artık Filistinlilerle top-
rak ve Suriye'nin Golan Tepeleri sorunu
kalmıştı. Merkez-sağ Likud (bırlik) Parti-
si 1967 savaşındaki kazanımlann korun-
ması için 1973 'te bir ulusal hareket olarak
kuruldu. Taraftarlan işgal edilen toprakla-
nn Araplann kontrolüne verilmesine kar-
şıdırlar. İşçi Partisi'ndeki banş taraftarla-
n ise toprak karşılığı banşın sağlanması ta-
raftandırlar. Özellikle Asya ve Afri'ka kö-
kenli Israilliler, Likud'a destek veriyorlar.
Avrupa ve Amerika kökenli lsraillıler ise
çoğunlukla işçı Partisi'ne destek veriyor-
lar. Genel nüfusta oranlan fazla olan As-
ya-Afrika kökenlilerin orduda sayılannın
artması. yerel yönetimlerde etkin olmala-
n tsrail politikasının radikalleşmesine yol
açmaktadır. Doğal olarak, îsrail deki hükü-
metlerin bunlann gücünü göz ardı edeme-
mek gibi bir sorunlan da var.
Israil'de Likud yönetiminin uzlaşmaz
tutumu hem içendeki banş yanlılarının
hem de uluslararası toplumun tepkisini çe-
keceğınden ABD yönetimi yumuşama için
Likud yönetimıne bsakı yapacaknr. Belki
bir dönem için Israiî politikasında radikal
da%Tanışlar sempatı görüyordu, fakat kar-
şı tarafın ölümü göze alan insanlanm ve Is-
raıl'deki yaklaşık 700.000 Filistinliyi böl-
geden atmak bir hayaldir. Çünkü artık, ne
1970'lerde Israil'in lehinekoşullaryaratan
Araplar arası ideolojik aynlıklar dönemi
vardır, ne de uluslararası koşullar buna uy-
gundur. Son 20 yılda önemli bir yol alın-
dı. Bırbirlennin varlığına bile dayanama-
yanlar. şimdi görüşme masasına oturabili-
yorlar. Sedat'tan sonra meydana gelen ge-
lişmeler, Araplann önemli adımlar attığı-
nı göstermektedir. Ortadoğu'da uzun yıl-
lar yaşanan çatışmalar maalesef ilışkiler-
de güvensizliği hâkim kılmıştır. Son geliş-
meîerle Netanyahu hükümetinin .Arafat'ı
zor durumda bırakma çabalan, lsrail'i ra-
dikallerle baş başa bırakacak ve bu defa ta-
rih daha acı bir şekilde tekerrür edecektir...
Tarihin tekerrür etmesinden en çok da stra-
tejik nedenlerle Ortadoğu "da ıstikrara ih-
tiyacı olan ABD zarar görecektir. Banşın
sağlanması yolundaki yöntem konusunda
ABD, lsrail ile birlikte karar verecektir.
Çünkü lsrail, ABD'nin Ortadoğu'daki
"ayağı''dır. Bugün yapılabilecek olan Se-
dat'm yaptığını yeniden denemektir. Banş
için adım atma sırası Israil'dedir. Filistin
sorunu çözülürse Suriye ile sorunlan çöz-
mek daha kolay olacaktır. Sunye'nin geç-
mişte izlediğı yol bunun kanıtıdır.
ANKARA NOTLARI
MLSTAFA EKMEKÇt
Yırdaz! i
Güzelim birTürkçe sözcük, Türklerin kullandıklan
anlamıyla, sözlüklerde yok "yırtlaz" sözcüğü. Bunu,
eski bakanlardan emekli büyükelçi Osman Olcay,
araştınp bularak yaşama geçirdi.
"Yırtlaz" sözcüğünü, Şemsettin Sami'nin (1850-
1904), Kamus-ı Türkî'sinde (Türkçe Sözlük) 1908
baskısında, görüyoruz ilk. Şemsettin Sami, sözlüğü-
nü hazırlarken Ahmet Cevdet'ten de (Ahmet Cev-,
detOran: 1862-1935) yararlanmış. "Yırtlaz"\n karşı--
lığı şöyle: "Perde-i an (mamus perdesi) yırtık, arsız,
küstah ve edepsiz." (s.1467)
Yazık ki, 1950'den sonra çıkan Türkçe Sözlük'ler-
de, özellikleTDKsözlüklerinde "yırtlaz" sözcüğü geç-
miyor.
1930'da yayımlanan, Yeni Türk Lügati"ndQ, söz-
lüğü hazıriayanlar. Şemsettin Sami'den de esinlen-
mişler. 1930'lar Arap harflerinden Latın harflerine ge-
çişin izlerini de taşıyor. Hazırlayanlar, "Yeni Türk lü-
gatini çok büyük birihtiyaç doğurmuştur" deyip şöy-
le sürdürüyoıiar
"...Büyük rehberimiz Gazi Mustafa Kemal Haz-
retleri'nin meydana getirmiş oiduğu harfinkılabını ar-
zu edilen medeni ve ilmi tekâmül (gelişme) gayesi-
ne yaklaştırmak üzere..."
Sözlüğün kaynaklannın da, yine Şemsettin Sami
Bey'in Kamus-ı Fransevi'sinden (Fransızca Sözlük)
yararianılarak hazırlandığını belirtiyorlar. Bu sözlü-
ğün 1244. sayfasında şöyle deniyor
Yırtlaz: Hicap perdesi yırtık, arsız, küstah, edep-
siz, pervasız...
Sözcüğe bir de Şevket Rado'nun (1913-1988) ha-
zırladığı sözlükte yine aynı tanımlar var. Şevket Ra-
do, uzun yıllar "Hayat" dergısinın başında bulundu.
"Hayat" dergisinin yayımladığı "Hayat Büyük Türk
Sözlüğü"nde "Yırtlaz" sözcüğü karşılığı: Arsız, küs-
tah, eirJepsiz ve pervasız...
Sözlükte, Şevket Rado'nun bir de önsözü var, şöy-
le diyor özetle: ;
"... 'Büyük Türk Sözlüğü' adım verdiğimiz bu eser,'
bilhassa yeni nesillerin şiddetle duymakta olduklan'-
bir ihtiyacı karşılayacak ve onlara Türk şiir ve edebi-
yatındayüzyıllarboyunca yaşamış, güzellikler vücu-
da getirmiş, fakat bugün az kullanılır veya hiç kulla-,
nılmaz hale gelmiş olmakla beraber, Türk damgası-
nı taşıyan pek çok kelime ve tabirin manalannı ken-
di kendine bulmak imkânını da verecektir. Bunun•
için Latin harflerine geçmeden önce, bilhassa Os-
manlı Imparatorluğu'nun son yıllannda, Arap harf-
leriyle basılmış birkaç sözlüğü taramamız zaruri ol-
muştur. Bizim sözlük bakımından en zengin devri-
miz Ahmet Vefik Paşa (7823-1891)- Şemsettin Sa-
mi, Muallim Naci (1850-1893), Mehmet Selâhi (?)
gibi kuvvetlı dilci ve edebiyatçılarımızın bıraraya gel-
diği 19. asnn son yıllanna rastlamaktadır. Bunlann
arasında, Şemsettin Sami, Kamus-ı Türkî'si ile Os-
manlı-Türk devhnin son yıllannda, dilde yaşayan ke-
limeleri en geniş ölçüde bir araya toplamış olanıdır.
Biz onun ölümünden itibaren elli yıldan fazla zaman
geçmiş olduğu için telifhakkı bakımından artık Türk
halkının malı haline gelmiş olan eserindeki kelime-
leh esas olarakaldık..."
1908'de basılmış olan Türkçeden Ingilizceye, In-
gilizceden Türkçeye Redhause Sözlüğü'nde, 1908
baskısında "yırtlaz" sözcüğü var. Karşıhğında "sha-
meless" (utanmaz) denmiş. James William Redha-
use (1811-1892) Osmanlı Türkçesi üzerine çalışma-'
lanyta tanındı. RedryâTJSe'un son baskılariRda da
"yırtlaz" geçmekte. "Adam" Yayıncılık'ın yayımladı-
ğı A.Vahid Moran'ın "Büyük Türkçe-lngilizce Söz-f
lük"ünüe de "yırtlaz" geçiyor. Yine aynı anlamlarda.
Ali Püsküllüoğlu'nun "Arkadaş Türkçe Sözlük"ün-
de, "yırtlaz" var, ancak "yırtlak" sözcüğüne gönder-
me yaparak şöyle diyor: 1. Göz kuyruğu yırtılmış gi-
bi açık duran ya da gözkapağı dışa dönük (göz), 2.
Gözü böyle olan (kimse). Ali Püsküllüoğlu, burada
halk ağzından deriemelerden yararlanmış. Tahsin
Saraç'ın Fransızca-Türkçe Sözlük'ünde "yırtlaz"
yok.
Dil Derneği Başkanı Prof. Şerafettin Turan, Dil
Derneği'nin hazırlamakta olduğu Türkçe Sözlükte,
"y/rt/az"ın yeralacağını bildirdi. Ancak, parasal sıkın-
tı içinde bulunan Dil Derneğı, sözlüğün çıkması için-
dilseverlerin el ele vermeleri gerektiğini de açıkladı.
Dil Derneği, bu konudaki açıklamasında özetle şöy-
le dedi:
"Şimdiden 2.5 milyon lirayı, demeğimizin 3051 11;
sayılı posta çekiya da Türkiye Iş Bankası Mithatpa- •
şa Şubesi'ndeki (4228) 249006 sayılı hesaplara, '•
'sözlük için' olduğunu belirterek yatırmanızı diliyo-'-
ruz. (Yurtdışından katkıda bulunmak isteyenler de
T.lş Bankası Ankara Bahçelievler Şubesi'ndeki;
(4204) 7322 sayılı mark ya da (4204) 3900 sayılı do-;
iar hesaplanna 2.5 milyon lira karşılığı döviz yatıra-'
biliher.) Sözlükyayımlandığında, bu katkıyı esirgeme-'
yecek üyelerimizle dilseverler, yapıtı maloluş ederiy-
le edinebileceklerdir."
•••
Avrupalı pariamanter Claudia Roth'un, üç kanlı
bakanla ilgili sorusu, birilerini çok kızdırdı. Ne diye-
ceğimi şaşırdım!..
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAJS
1 2SOLDAN SAGA:
1/ Japon mutfa-
ğına özgü. çiğ
balıkla yapılan
yemek... Dünya.
2/ Ad kavmi hü- 3
kümdan Şeddad
tarafindan cen-
nete benzetilerek
yaptınlan efsa-
nevi bahçe...
Mobilyanın
uzunluğunca ko-
nulan dar ayak. 8
3/ Tahta perde, g
tahtabölme... U-
tanç duyma. 4/ Kımi bıt-
kılerden elde edilen yu-
muşak bir reçine... Göz-
leri görmeyen. 5/ Patates
gibi kimi bitkilerin yum- 3
nılannda bulunan nişas- 4
ta. 6/ Oyunda cezalı ço-
cuk... Fazla bön. avanak.
7/Birsorueki...Suyukta
ve kanda asıt fazlalığın-
dan ılen gelen hastalık 8
durumu. 8/ Orta Anado- q
lu'da bir göl... Batı Sa-
moa'nın para bırimi. 9/Kahverengi ve tüylü kabuğu olan,
C vitamınince zengin bir meyve... Halk dilinde denn ve
çukur magaraya verilen ad.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Manavgat ilçesi yakınlanndaki ünlü arkeolojik ve tu-
nstik yöre... Emfle Zob'nın bir romanı. 2/ Asya ile Avru-
pa'yı ayıran dağ sırası... Babanm kız kardeşi. 3/ Mınare-
nın ezan okunan yen... Konut. 4/ Din adamlannın simge-
si sayılan başlık... Nazilerin politikasında Geımen ırkın-
dan İcimselere yakıştınlan ad. 5/ Kimsesız. 6/ Yünden dö-
vülerek yapılan kalın ve kaba kumaş... Birim. 7/Kalsiyu-
mun sımgesi... Orta Toroslar'ın en yüksek kütlesi. $/ Al-
gılanan nesnelenn temel nitelıği... Dar ve hafif bir tekne.
9/ Çanakkale Boğazı'nda, pek çok demz kazasının mey-
dana geldiğı burun... Ağırlama.