28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeru Orhan Erinç 9 Genel Yayın İCoordınatörü Hikmet Çetinkava # Yazıışlerı Müdürlerı: Ibrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç # Haber Merkezı Müdüru: Hakan Kara # Görsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler Ergun Balcı 9 tstıhbarat Cengiz Yıldırım # K.ültür Handan Şenköken • Spor' Abdülkadir Yücelman # Makaleler Sami Karaörcn # Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Bıığra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu. İHuuı Selçuki Başkan). Orhan Erinç, Oktav Kurtböke. Uikmet Çetinlcaya. Şûknn Soner. Ergun Baku Dinç Tayanç, İbnüıim Yıldız, Orhan Bnrsalı, Mastafa BalbavHakanKara. AnkaraTemsılcısı:MustafaBalbay# HaberMûdurii. Doğan AkmAîatürkBulvanNo. 125,Kaf.4.Bakanlüdar-AnkaraTel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • Izmır Temsilcısı Serdar Kızık, H. Zıya Bl\. 1352 S 2 3 Tel. 4411220, Faks: 4419117 • Adana Temsilcısı: Çetin Vigenoğlu, tnönüCd 119S.No 1 Kat.l. Tel: 3522550. Faks. 3522570 Müessese Müduru Erol Erkut 9 Koordınatör: Ahmet Korulsan 9 Muhasebe Bülent Yener 9 Idare. Höseyin Gürer 9 Işletme Önder Çelik 9 Bılgı-lşlem NaU Inal 9 Bılgısayar Sıstem' Mfirüvet ÇUer MEDYA C: 9 Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gûlbin Erduran 9 Koordınatör Reha Işıtman 9 Genel Mudür Yardımcısı Mine Akdag Tel: 514 07 53 - 51395 80-51384 60-61,Faks-5118466 Yayımlay&n \t Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Ya>ıncıhk \ Ş Türkocağı Cad 39 41 Cağaloglu 34334 tst PK'246 Istanbul f el (0 212ı 51205 05 (20 hatı Faks (0 2121513 85 95 20NİSAN1997 Imsak: 4.36 Güneş:6.11 Öğle: 13.10 tkindi: 16.54 Akşam 19.55 Yatsı: 21.24 Schiffep kopyalanmak istiyor • LİMA (AA) - Alman top model Claudia Schiffer, erkek hayranlannı memnun edecek bir açıklama yaparak, kopyalanmaktan son derece mutlu olacağmı söyledi. Schiffer, bir defileye ve tanıtım reklamına katılmak üzere geldiği Peru'nun başkenti Lima'da düzenlediğı basın toplantısında, iki adet kopyasının yapılmasından mutlu olacağını, böylelikle kendine daha çok zaman ayırabileceğini ifade etti. GAP kadınlarmm şikâyeti • DtYARBAKIR (AA) - GAP Bölge Kalkınma Idaresi Başkanlığı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, yöre kadınlannın yüzde 63'ünün birden fazla hastalıktan şikâyetçi olduğu belirlendi. GAP Bölge Kalkınma Idaresi Başkanlığı'nca kadınlar üzerinde yapılan araştırmada. kırsal alanda yaşayan kadınlardan yüzde 63.8"inin, kentte ise yüzde 50'sinde bir veya birden fazla hastahk şikâyeti olduğunun saptandığı belirtildi. Bilimsel yaymda biiyük antış • AN KARA (AA) - 1995,'eoranla geçen yıl ' yüzde 60'ın üstünde daha fazla bilimsel yayın yapan Türkiye, 1990yılından geçen yıla kadar yayınladığı makale sayısında da yüzde 300'lük bi'r artışla, 85 ülke arasından 29. sıraya yerleşerek büyük başan gösterdi. Çevre Bakanlığı çevreyi kirleten sanayi kuruluşlannın haritasmı hazırladı Türkiye'de antma yetersiz• Çevre Bakanlığı'nın hazırladığı bir araştırmaya göre, Türkiye'deki sanayi kuruluşlannın yanya yakın bölümünde antma tesisi yok. CEM ULUTAŞ Çevre Bakanlığı'nın en- düstriyel kuruluşlarla ilgilı araştırması, Türkiye'deki en- düstriyel işletmelerin yansı- na yakın bir bölümünde yö- netmeliklere uygun antma te- sisinin bulunmadığını ortaya koydu. Bakanlığın valiliklerden alınan bilgilerle hazırlanan endüstriyel kuruluşlann ant- ma tesisini illerbazmda gös- teren tabloda. yoğun çevresel sorunlara yol açan Muğla Bölgesi termik santrallanndan TPAO, Etibank, Tekel. ICarabük Demır-Çe- lik tşletmelerTne kadar kamu kurumlan da yer almaktan kurtulamadı. Çe\Te Bakanhğı'nca 27 Eylül 1994 tari- hinde yayımlanan antma tesislerinin kur- durulması ile ilgili genelgenin takibi sonu- KARA LtSTE VE ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLENLER Bakanlık açıklamaktan kaçmıyor Çevre Bakanlığı'nın, 1997"nin 'Çevre Yüı' olması ne- deniyle, başa çıkamadığı ışletmeleri teşhır etmeyi plan- ladığı, ancak politik kaygılar yüzünden tereddüt ettiğı sa- vunuldu. Bakanlığın teşhir etmeyi planladığı firmalardan bazılan şunlar: Ankara'dan Ev-Tem Temizlik Maddeleri AŞ, Samur Halılan Sanayi Tic. AŞ: Mersınden Karamehmetler Yağ Sanayii, Özgü Gıda Sanayü AŞ: tzmir'den Pınar Süt Ma- mulleri San. AŞ, Mis Süt San. AŞ, Can Süt Ürünleri, tzmir Tavukçuluk Gıda Sanayii TAŞ, Diper Kimya Sanayii, Kula Mensucat AŞ, Vizon Deri Fabrikası: Kırklareli'den Afşin Mensucat San. AŞ; Alpullu Şeker Fabrikası; Sakarya'gür, Lütfi Sepici ile Ali Baö, Aydın Çatalkaya, Vedat Kama. İbrahim Onur, Necati Güneş, fsmail Borazan, Kenan ÖzKahya Deri Işletmeleri; Trabzon'dan Trabzon Bakır Sanayii Ltd. Şti.; KAS- TAŞ, TCK 10. Bölge Asfalt Tesisleri. Ödüle layık görülen bazı firmalar ise şöyle: Afyon'dan Efes Pilsen; Aksaray'dan Mercedes-Benz Türk AŞ; An- kara'dan Köytür An kara Tavukçuluk, Ortadoğu Rul- man Sanayi AŞ. Aydın'dan Mavi Ege Söke Giyim Sa- nayii: Bursa'dan TOFAŞ, OYAK Renault, Marmara Entegre Kimya Sanayii; Çanakkale'den Kalevit-Saniter Seramik AŞ; Istanbul'dan Altınyıldız, Akın Tekstil, Ar- çelik, Bayer Türk Kimya Sanayii; Mersin'den İZO- CAM; Izmir'den Fruko-Tamek San. AŞ, Ege Jant AŞ; Kayseri'den Saray Halı, Birlik Mensucat; Kırklareli'den Eczacıbaşı Öaç Fab.; Kırşehir'den Petias; Kocaeli 'den Uzay Gıda, Kent Gıda, Brisa Lastikleri, DYO, Goodyear, Tüpraş, Yeşil Plastik Geri Dönüşüm Sanayii; Mani- sa'dan Organize Sanayi Bölgesi 1. kısım: Mugla'dan SS Meteor Yapı Koop.; Niğde'den Bor Şeker Fabrikası: Sa- karya'dan OTOKAR, TOYOTASA ve Tokat'tan Konek- Uş. me ve Kontrol Genel Mü- dürlüğü'nün hazırladığı ra- pora göre, endüstriyel fa- aliyetler sonucu antılma- dan su ortamlanna verilen atık sulann, önemli bir kir- letici unsur olarak etkisini sürdürdüğü belirtildi. Bazı endüstri atık sulan- nın içinde bulunan ağır me- taller ve toksik maddelerin toprakta ve suda uzun yıl- lar kahcı etki gösterdiği kay- dedilen raporda, endüstri- nin yoğun olduğu havzalar- da kirliliğin giderek arttığı ve nehir salannm kullanı- lamaz hale geldiğine dik- kat çekildi. İşletmelerin antma tesi- si ile ilgili durumlannı gös- teren tabloda, "antma te- cu valiliklerin yaptığı araştırmaya göre, 80 ilde 3 bin 278 işletmeye antma tesisi kura- rak deşarj izni alınması için tebligat yapıl- dı. Bunlann içinde 1.438 tesisin antma te- sisi olmadığı ortaya çıktı. Çevre Bakanlığı'nın 1988'de yayımladığı Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği'ne göre, işletmelerin bu tarih- ten başlayarak antma tesislerini yaparak iş- letmeye almalan gerekirken, 1994'te ba- kanlıkça yayımlanan genelge de etkili ola- madı. Tebligat yapılan işletmelerden, 565'i ant- ma tesisi inşaatı ile ilgili planlannı valilik- lere sunarken, 55 işletme de antma tesisle- rinin inşaat aşamasında olduğunu bildir- di.ÇevTe Bakanlığı Çevre Kirliliğini Önle- sisi bulunanlar", "ödüle layık görülenler", "arıtma tesisi olroa- yanlar" ve "teşhir edilmesi gerekenler" başlıklı kategoriler yer aldı. Antma tesisi olanlar kategorisinde göste- rilen çok sayıda firmanın, antma tesisleri- ni çahştırmâdığı yönünde şikâyetler olma- sına karşm, bunun belirtilmemesi bir eksik- lik olarak göze çarptı. KARBONDİOKSİT EKOSİSTEMİ BOZUYOR Dünyayı kirleten zengin ülkeler Dünya nüfusunun 20-40 yılda ikiye katlanması halinde 10 tane Dünyaya ihti- yaç duyulacak, ancak insanlann sahip olduğu sadece bir Dünya var. KONYA (AA) - ABD'den her yıl hava- ya 4.9, Japonya'dan 1.1, Almanya'dan 1 milyon ton karbondıoksit yayılırken geliş- mekte olan ülkelerde bunun 0.08-0.22 mil- yon ton arasında değiştiği bildirildi. Stan- dard dergısınde yer alan 'tklim Değişik- liğT başlıklı makalede, 'Dünya Çevresin- deki Denge Bozukluğu' ile ilgili araştır- ma ve çözüm önerilerine yer verildi. Araş- tırmacı Sacha Kramendok'un imzasını taşıyan makale, İsmail Orhan Türköz'ün çevirisiyle yayımlandı. Dünyanın endişe verici gelişmelere ma- rtız kaldığı anlatılan makalede, bunda ik- lim değişikliği, ozon tükenimi, asitleşme, toprak erozyonu ve canlı çeşitliliğinin azal- ması gibi sorunlann etkili olduğu belirtil- di. Bu olumsuzluklann, sanayileşmiş ülke- lerdeki gereğinden fazla kaynak kullanımı- nın doğal bir sonucu olduğu kaydedilen makalede, şu görüşlere yer verildi: "Dünyamızın kirienip yaşanır olmak- tan çıkması, yakım esnasında ortaya çı- kan karbondioksitin ekosistem dengesi- ni bo/masından kaynaklanmaktadır. Her şeyin var olan seyrinde devam et- mesi halinde, dünya sıcaklığının 2025 yılına kadar 1 derece, gelecek asrın so- nunda ise 3 derecelik bir yükselme gös- tereceği tahmin edilmektedir. Bu du- rum, büyük iklim değişmelerine sebep olacaktır. Yani hava sıcaklığındaki aşı- rüıktan kaynaklanan kasırga, sel gibi olavlann daha sık cereyanı ve şiddetle- rinin artması ihtimal dahilindedir." Başka dünya yok Dünya nüfusunun, gelecek 20-40 yılda ikiye katlanması halinde. 10 tane daha Dünya gezegenine ihtiyaç duyulacağı ifa- de edilen makalede, "Ne yazık ki sadece bir Dünya'ya sahip bulunmaktayız" de- nildi. Makalede, ekolojik dengenin bozul- masmdaki esas sorumluluğun sanayileş- miş ülkelerde olduğu vurgulandı. Eylem 26 nisanda Sinop 'ta nükleer karşıtışenlik CENGİZ DEMİREL SİNOP - Sinop bu yıl yi- ne belediye önderliğinde "nükleer santralı protes- to" etkinliklerine hazırla- nıyor. Ancak bu etkinlikler öyle pek alışılmış etkinlik- ler değil. Gür sesle slogan- lann atıldığı miting veya yürüyüşlerin yerine bu yıl Uğur Mumcu Meydanı 'nda sazh sözlü şenlik var. Si- noplular, deniz etkinlikle- rinin yaru sıra nükleer sant- ral için resmi cenaze töreni yapacaklar, insan zinciri oluşturacaklar. 40 demokratik örgütün katılımı ile kurulan Sinop Çevre Koruma Platfor- mu'nun desteğmdekı "nük- leer santralı protesto" et- kinlikleri 26 nisan günü sa- at 11.00'de belediye bando- sunun şehir turu ile başlaya- cak. Saat 12.30'da Uğur Mumcu Meydanı'nda çok sayıda sanatçının katılımı ile halk konseri verilecek. Müzik aralannda ise nükle- er karşıtı uzman ve yöneti- ciler görüşlenni halk ile pay- laşacak. Bu arada nükleer santralın kurulması duru- munda Sinop'un ölüme sü- rükleneceğini temsilen ce- naze arabasında bir tabut alana sokulacak. Tabuttaki kişi ölümü hak etmedikle- rini ve kabul edemeyecek- lerini belirterek kendisi ye- rine nükleer santrahn gö- mülmesini isteyecek. Bu is- teğin kabulü durumunda ta- but yerine cenaze aracına nükleer santral yerleştirile- cekve tncebunın'datopra- ğa verilecek. Sinop Belediye Başkanı Ali KaragüHe, nükleer sant- ral gibi büyük bir cezayı Si- nop olarak hak etmedikle- rini belirterek şunlan söy- ledi: "Gelin bu işten vaz- geçin, bu güzellikleri yok etmeye kalkışmayın. hu- zurluyuz, huzurumuzu ka- çırmayın diyoruz. Ancak anlamazlarsa Karadeniz- linin gür sesi deprem bile yaratabilir." e-posta : tan (g vol. com. tr SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN Atatürk diyor ki "Itiraf mefcburiyetindeyiz ki bütün Islam âleminin sosyal cemiyetlerinde hep yanlış düşünceler hüküm sürdüğü içindir ki doğudan batıya kadar Islam memleketleri düşmanların ayaklan altında çiğnenmiş ve düşmanlann esaret zincirine geçmiştir." M.K. Atatürk. Medyumlar, rneczuplar Hiç utanmıyorsunuz. Bu zavallı insanlan televizyon ekranlanna çıkanp üç kuruşluk reyting alınm diye mılleti bu soytarıları izlemek durumunda bırakıyorsunuz. "Kanal değiştirin efendim" lafını da size yedirtirler, çunkü her kanalda gene bu acayip kılıklı insanlar. O ona nasıl yumruk atmış, o ona nasıl eşcinsel demiş... iş guç bitti. bunlar birinci haber oldu. Ayıptır, kanalların ayıplı yöneticileri. Reyting arttırmak için benim çok ilginç bir fikrim var: A<şam haberlerinde spikerler veya üst yöneticiler öiceden anons ederek haberlerin ortasında en omadık yerlerini seyirciye gösterebilirler. Bu inanılmaz ilgi çeker. Çünkü iş buraya kadar geldi, sonunda reyting için bunu da yapacaksınız. Sizi a/ıplıyorum. Toplumumuzun fcunca önemli sorunu varken, bu sakat insanlan okikalarca çoluk çocuğa hotü örnek olsun diye idetiyorsunuz. Çok ayıp. • Diyarbakırspor'a yanlış \apmayın, onları koruyun, syıptır. t Kocaelispor'u yürekten lutluyorum. Anadolu'nun spordaki sesini duyurdu. "üm Izmitlileri kutluyorum. Hayırlı olsun. Melih Aşık HacdalarAllah'ı kandırmayı umut eden siyasiler hacca gittiler. Ama yemezler. Ne diyecekler orada?.. "Allahım, biz toplumumuzu mutlu ediyoruz, onlara hiç yalan söylemiyoruz, toplumun büyük bir çoğunluğunun istediği her şeyi yapıyoruz, dosyalan sumen altında tutmayıp hemen Meclis'e getiriyoruz, hırsızlan, çeteleri korumuyoruz, ortağımızla çıkar pazariığı içinde değiliz." Allah da bunlan yuttu ha!.. Utanmazlar. Siz ancak bu garip toplumun yüzde 21'ini kandırabilirsiniz, o da bundan sonra kuşkulu. Pazarlık ve duvarlık sözler En büyük ve en şerefli eserimiz doğru dürüst yaşamaktır. Montaigne y Useli genç kız öğrencıleri birbirine aüşürmeyi başardınız. Başörtü takanlar ve takmayanlar kapışmaya başladılar. Kına yakın. Ama bu millet sizin cezanızı bir verecek şaşınp kalacaksınız... Bu ülkeyi çağdışı ortama sürükleme isteğiniz kursağınızda kalacak, çünkü siz ancak yüzde 21 "siniz. Bahar Olmaya de\ let cihanda bir aefes cigara gibi. Ooooh!.. Hiç boşuna yırtınma hava. Kar da yağdırsan, buz da tuttursan, yağmurdan sınlsıklam da yapsan hepimizi, artık ömrünün son günlerinı yaşıyorsun. Bahar geldi. Bu kaçınılmaz. Ne kadar ıkınırsan ıkın, baharla başa çıkamazsın. Papatyalar sana ınat açtı. Yemyeşil otlar fışkırdı topraktan. Her yer mis gibi bahar kokuyor. Sen hâlâ kışı oynamakta ısrar ediyorsun, ama yararı yok. Bahar geldi ve ne güzel yaptı... Halit Krvanç Ağabeyim telefonda, Melih in beni savunan bir yazısından söz edince telefon açtım, sekreteri yazıyı faksladı. Aynen veriyorum: "Müjdat, Hülya mı? Hümyet gazetesi dün Hülya Avşar'/n 300 milyar lira gelirine karşılık 1 milyar 200 milyon vergi vermesini 'Ayıp oluyor Hülya Hanım' manşetiyle duyurmuştu. Aynı habere 'Ünleri çok, vergileri az' diye bir liste eklenmiş, 1 milyar lira vergi veren Müjdat Gezen de bu listeye alınmtştı. Bu da ayıp olmuştu. Biliyorsunuz Müjdat Gezen bütün gelirini Müjdat Gezen Sanaf Merkezi adını verdiği koskoca sanat okuluna harcıyor. Kimseden yardım almadan ve istemeden, öğrencilerden beş kuruş almadan koskoca bir okulu döndürüyor. Bu arada 1 milyar lira da vergi vermiş. Ayakta alkışlamak gerekirken eleştirmek reva mı? Müjdat'ın bu fedakârtığını bilmemek ya da unutmak mazeret mi? Eli öpülecek bir diğer insan da Yavuz Özkan 'dır. O da bütün gelirini bir sinema okuluna yatırdı. Sayılan biri ikiyi geçmeyen bu insanlan övmeyi unutuyoruz. Bari haksız yere yermeyelim?" Sevgili Melih... Sana teşekkür ediyorum ve senin gibi bir iki kişi kaldı diye de üzülüyorum. Allah'tan yazı Hürriyet'te çıkmış. Kimsenin güven ve saygı duymadığı bir ticarethane. Haber yalan. Ben üç milyar vergi ödedim. Geçen yıl bronz madalya alarak dördüncü sıradaydım. Dizi ve reklam filmi yapmıştım. Bu yıl ikisi de yoktu. Ne yapalım, insanın kazancı her zaman aynı olmaz. Ben Cumhuriyet'te yazmaya başladığımdan beri bazı iş kapılanm kapandı. Hürriyet'te yazıp bu arkadaşlar gibi yapsam işler iyi gider. Neyse, insanlar beni de tanıyor, bunlan da... Melih sağ ol. Laik Alman pariamenter Claudia Roth Türkiye ziyaretinde Tansu Çiller'e "Üç kanlı bir bakanla aynı kabinede nasıl çalışıyorsunuz" diye sörunca bizim Çiller Hanım, "Sizin, bizim içişlerimize kanşmaya hakkınız yok" dedi. Haklı da. Sen Almanya'dan kalk gel bizim içişlerimize karış. Yağma yok. Ama biz kendi içimizde bu soruyu sorabiliriz. Çiller'in söylediğinden de bu sonuç çıkıyor. O zaman ben de soruyorum: - Sayın Çiller, üç kanlı bir bakanla aynı çatı altında hangi yüzle çalışıyorsunuz? Siz laik ve demokrat bir KADIN siyasetçi değil misiniz? Alman polisi Her ülkenin bir polisi vardır ve o polis kendi ülkesinin töre.ve koşullanna, ayrıca yasalarına göre davranır. Geçenlerde televizyonda Alman polisini gördüm. Birini gözaltına alacaklar. Genç bir adamı. İki polis, genç adamın elindeki kutu birayı bitirmesini bekledi uzun uzun. Gencin birası bitti, koluna girip götürdüler. Aklıma bizim polis geldi. Türkeş'in ölümünde gördük ki artık kendilerini gizlemek gereği de duymuyorlar. Büyük şeflerin hepsi ülkücüymüş. ŞimdL üniversitelerde ülkücü gençlerie solcu gençler kapışıyorlar. Polis bunlan alıp götürüyor. Tarafsız polis nasıl davranacak?.. Hangi tarafsız polis?.. Bugüne dek polis konusunda hiç yazmadım. Ne birçok kez tutuklanışlarımızı, ne gözaltıları.. hiç yazmadım. Bir gün yazacağım. Pazarın fıkrası Temel, doktora dert yanıyordu: - Toktorcuğum, birincide yoruluyorum, ikincide bacaklanmda ağnlar başl'ıyor, uçuncüde bayilacak gibi olaynım, dördüncüde nefesi bile güç alayrum... Doktor: - Peki o zaman neden birincide durmuyorsun? - Nasıl dururum, ben' apartmanın beşinci katında oturuyorum. Mehmet Barlas Geçen günkü yazısının başlığı ilgimi çekti Mehmet'in; "Teyzemin sakallan olsa amcam olurdu" diyor. Bu sözü ilk kez duyuyorum. Hemen yazıyı okudum. Mutlaka sonunda bir espri çıkacak diye. Çünkü sözün aslı "mahalle kültûrü"nder\ gelir ve "Halamın bilmem neleri olsa amcam olurdu" şeklindedir. Zaten mantıken de teyze degişim gösterince dayı olur. Ama ben, "Mehmet'in bir esprisi vardır ki böyle yazmıştır" diye yazıyı okudum... Sonra düşündüm. Mehmet bu lafın aslını neden doğru bilmez diye... Bunlar biraz bitirim laflandır. Bizim oralarda küçük yaştan kullanılmaya başlanır. Biz bunları söyledik mi kendimizi büyümüş hissederdik. Anlaşılan şimdi Mehmet de öyle yapıyor. OKUYUN: Aydınlanmanın Işığında Ide Yayınlan IZLEYlN:FlaşTV SEVİN: Bu mevsimi latlıses-Gürses l "Ben sen/ severken sen benden nefret edemezsin." Televizyonda bir ara gözüm Ibrahim Tatlıses Show'a takıldı. Burada arabeskin babası Müslüm Gürses, Ibrahim'e bu lafı söyledi. Çok hoşuma gitti. Ben arabesk müziği ve arabesk davranışlan hiç sevmem, ama bu iki adamın şovunda bir içtenlik yakaladım. İkisi de kendileri gibi davranıyorlardı. Bu kadar kalabalık halk kitlesini arkalanndan sürüklemeleri boşuna değil. Onlar lümpen, kaderci kitleler olabilirier, ama zaten asıl amaç onlan bir araya getirip bilinçlendirmek değil mi?.. Yoksa bu koca kalabalığı dışlayıp bir şeyler yapmak isterseniz akıntıya kürek çekiyor olursunuz. Sosyal demokratlar hep bunu yapıyor. Bilge Bir bilge kişi "Ne kadar alçakgönüllü olursan o kadar sevilirsin" demiş. Bir başka bilge kişi de "Fazla mütevazı olma, inanırlar" demiş. Acaba bunlardan hangisi doğru?.. İkisi de mi?.. Yoksa ikisi de yanlış mı? Biri doğru, biri yanlış olabilir mi? Doğru olanı hangisi, yanlış olanı hangisi?.. Bu bilgeler bazen bilgeliklerine güvenip bizi yanlışa mı yöneltiyorlar yoksa? Acaba bir başka bilge kişi de çıkıp Ne alçakgönüllü olacağım diye kendinizi zorlayın, ne mütevazı olmayayım beni öyle sanıriar" diye işi yukarıdan alın derse bunun normali mutlaka olmalı. O da bence, insanın olduğu gibi, kendi gibi olmasıdır. Nasılsan öyle ol, olsun bitsin. Bumu ; büyüksen öyle davran, alçakgönüllü isen öyle ol. • Bilgelere ve onlann söylediklerine güvenip kişiliğimizi yok sayamayız. Nasılsak öyleyiz. Sui misalSui misal, emsal değildir. Türkçesi; kötü ornekten iyi bir örnek verilmiş olmaz. Ortaokulda 7 zayıf getirip de anneme kendimi savunurken; "Ali'nin de 8 zayrfı var" dediğimde, annem bana bu lafı söylemişti. Örnek iyiden verilir. Bir TBMM mensubu imam nikâhından çocuğu olmasını eleştiren Batılılara "Mitterrand'ın metresinden olan kızı da var, buna ne diyeceksiniz?" dedı. lyı ki Mitterrand eşcinsel değildi. O zaman bizimki hemen kendine bir erkek bulacaktı demek ki.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle