Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeru Orhan Erinç 9
Genel Yayın İCoordınatörü Hikmet
Çetinkava # Yazıışlerı Müdürlerı:
Ibrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç
# Haber Merkezı Müdüru: Hakan Kara
# Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Balcı 9 tstıhbarat Cengiz
Yıldırım # K.ültür Handan Şenköken •
Spor' Abdülkadir Yücelman # Makaleler
Sami Karaörcn # Düzeltme: Abdullah Yazıcı
• Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge
Edibe Bıığra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Yayın Kurulu. İHuuı Selçuki Başkan).
Orhan Erinç, Oktav Kurtböke.
Uikmet Çetinlcaya. Şûknn Soner.
Ergun Baku Dinç Tayanç, İbnüıim
Yıldız, Orhan Bnrsalı, Mastafa
BalbavHakanKara.
AnkaraTemsılcısı:MustafaBalbay# HaberMûdurii. Doğan
AkmAîatürkBulvanNo. 125,Kaf.4.Bakanlüdar-AnkaraTel:
4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • Izmır Temsilcısı
Serdar Kızık, H. Zıya Bl\. 1352 S 2 3 Tel. 4411220,
Faks: 4419117 • Adana Temsilcısı: Çetin Vigenoğlu,
tnönüCd 119S.No 1 Kat.l. Tel: 3522550. Faks. 3522570
Müessese Müduru Erol Erkut 9
Koordınatör: Ahmet Korulsan 9
Muhasebe Bülent Yener 9 Idare.
Höseyin Gürer 9 Işletme Önder
Çelik 9 Bılgı-lşlem NaU Inal 9
Bılgısayar Sıstem' Mfirüvet ÇUer
MEDYA C: 9 Yonetım Kurulu
Başkanı - Genel Müdür Gûlbin
Erduran 9 Koordınatör Reha
Işıtman 9 Genel Mudür Yardımcısı
Mine Akdag Tel: 514 07 53 -
51395 80-51384 60-61,Faks-5118466
Yayımlay&n \t Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Ya>ıncıhk \ Ş
Türkocağı Cad 39 41 Cağaloglu 34334 tst PK'246 Istanbul f el (0 212ı 51205 05 (20 hatı Faks (0 2121513 85 95 20NİSAN1997 Imsak: 4.36 Güneş:6.11 Öğle: 13.10 tkindi: 16.54 Akşam 19.55 Yatsı: 21.24
Schiffep
kopyalanmak
istiyor
• LİMA (AA) - Alman
top model Claudia Schiffer,
erkek hayranlannı memnun
edecek bir açıklama
yaparak, kopyalanmaktan
son derece mutlu olacağmı
söyledi. Schiffer, bir
defileye ve tanıtım
reklamına katılmak üzere
geldiği Peru'nun başkenti
Lima'da düzenlediğı basın
toplantısında, iki adet
kopyasının yapılmasından
mutlu olacağını, böylelikle
kendine daha çok zaman
ayırabileceğini ifade etti.
GAP kadınlarmm
şikâyeti
• DtYARBAKIR (AA) -
GAP Bölge Kalkınma
Idaresi Başkanlığı
tarafından yapılan bir
araştırmaya göre, yöre
kadınlannın yüzde 63'ünün
birden fazla hastalıktan
şikâyetçi olduğu belirlendi.
GAP Bölge Kalkınma
Idaresi Başkanlığı'nca
kadınlar üzerinde yapılan
araştırmada. kırsal alanda
yaşayan kadınlardan yüzde
63.8"inin, kentte ise yüzde
50'sinde bir veya birden
fazla hastahk şikâyeti
olduğunun saptandığı
belirtildi.
Bilimsel yaymda
biiyük antış
• AN KARA (AA) -
1995,'eoranla geçen yıl '
yüzde 60'ın üstünde daha
fazla bilimsel yayın yapan
Türkiye, 1990yılından
geçen yıla kadar yayınladığı
makale sayısında da yüzde
300'lük bi'r artışla, 85 ülke
arasından 29. sıraya
yerleşerek büyük başan
gösterdi.
Çevre Bakanlığı çevreyi kirleten sanayi kuruluşlannın haritasmı hazırladı
Türkiye'de antma yetersiz• Çevre
Bakanlığı'nın
hazırladığı bir
araştırmaya göre,
Türkiye'deki sanayi
kuruluşlannın yanya
yakın bölümünde
antma tesisi yok.
CEM ULUTAŞ
Çevre Bakanlığı'nın en-
düstriyel kuruluşlarla ilgilı
araştırması, Türkiye'deki en-
düstriyel işletmelerin yansı-
na yakın bir bölümünde yö-
netmeliklere uygun antma te-
sisinin bulunmadığını ortaya
koydu.
Bakanlığın valiliklerden
alınan bilgilerle hazırlanan
endüstriyel kuruluşlann ant-
ma tesisini illerbazmda gös-
teren tabloda. yoğun çevresel sorunlara yol
açan Muğla Bölgesi termik santrallanndan
TPAO, Etibank, Tekel. ICarabük Demır-Çe-
lik tşletmelerTne kadar kamu kurumlan da
yer almaktan kurtulamadı.
Çe\Te Bakanhğı'nca 27 Eylül 1994 tari-
hinde yayımlanan antma tesislerinin kur-
durulması ile ilgili genelgenin takibi sonu-
KARA LtSTE VE ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLENLER
Bakanlık açıklamaktan kaçmıyor
Çevre Bakanlığı'nın, 1997"nin 'Çevre Yüı' olması ne-
deniyle, başa çıkamadığı ışletmeleri teşhır etmeyi plan-
ladığı, ancak politik kaygılar yüzünden tereddüt ettiğı sa-
vunuldu. Bakanlığın teşhir etmeyi planladığı firmalardan
bazılan şunlar:
Ankara'dan Ev-Tem Temizlik Maddeleri AŞ, Samur
Halılan Sanayi Tic. AŞ: Mersınden Karamehmetler Yağ
Sanayii, Özgü Gıda Sanayü AŞ: tzmir'den Pınar Süt Ma-
mulleri San. AŞ, Mis Süt San. AŞ, Can Süt Ürünleri,
tzmir Tavukçuluk Gıda Sanayii TAŞ, Diper Kimya
Sanayii, Kula Mensucat AŞ, Vizon Deri Fabrikası:
Kırklareli'den Afşin Mensucat San. AŞ; Alpullu Şeker
Fabrikası; Sakarya'gür, Lütfi Sepici ile Ali Baö, Aydın
Çatalkaya, Vedat Kama. İbrahim Onur, Necati Güneş,
fsmail Borazan, Kenan ÖzKahya Deri Işletmeleri;
Trabzon'dan Trabzon Bakır Sanayii Ltd. Şti.; KAS-
TAŞ, TCK 10. Bölge Asfalt Tesisleri.
Ödüle layık görülen bazı firmalar ise şöyle: Afyon'dan
Efes Pilsen; Aksaray'dan Mercedes-Benz Türk AŞ; An-
kara'dan Köytür An kara Tavukçuluk, Ortadoğu Rul-
man Sanayi AŞ. Aydın'dan Mavi Ege Söke Giyim Sa-
nayii: Bursa'dan TOFAŞ, OYAK Renault, Marmara
Entegre Kimya Sanayii; Çanakkale'den Kalevit-Saniter
Seramik AŞ; Istanbul'dan Altınyıldız, Akın Tekstil, Ar-
çelik, Bayer Türk Kimya Sanayii; Mersin'den İZO-
CAM; Izmir'den Fruko-Tamek San. AŞ, Ege Jant AŞ;
Kayseri'den Saray Halı, Birlik Mensucat; Kırklareli'den
Eczacıbaşı Öaç Fab.; Kırşehir'den Petias; Kocaeli 'den Uzay
Gıda, Kent Gıda, Brisa Lastikleri, DYO, Goodyear,
Tüpraş, Yeşil Plastik Geri Dönüşüm Sanayii; Mani-
sa'dan Organize Sanayi Bölgesi 1. kısım: Mugla'dan SS
Meteor Yapı Koop.; Niğde'den Bor Şeker Fabrikası: Sa-
karya'dan OTOKAR, TOYOTASA ve Tokat'tan Konek-
Uş.
me ve Kontrol Genel Mü-
dürlüğü'nün hazırladığı ra-
pora göre, endüstriyel fa-
aliyetler sonucu antılma-
dan su ortamlanna verilen
atık sulann, önemli bir kir-
letici unsur olarak etkisini
sürdürdüğü belirtildi.
Bazı endüstri atık sulan-
nın içinde bulunan ağır me-
taller ve toksik maddelerin
toprakta ve suda uzun yıl-
lar kahcı etki gösterdiği kay-
dedilen raporda, endüstri-
nin yoğun olduğu havzalar-
da kirliliğin giderek arttığı
ve nehir salannm kullanı-
lamaz hale geldiğine dik-
kat çekildi.
İşletmelerin antma tesi-
si ile ilgili durumlannı gös-
teren tabloda, "antma te-
cu valiliklerin yaptığı araştırmaya göre, 80
ilde 3 bin 278 işletmeye antma tesisi kura-
rak deşarj izni alınması için tebligat yapıl-
dı. Bunlann içinde 1.438 tesisin antma te-
sisi olmadığı ortaya çıktı. Çevre Bakanlığı'nın
1988'de yayımladığı Su Kirliliği Kontrol
Yönetmeliği'ne göre, işletmelerin bu tarih-
ten başlayarak antma tesislerini yaparak iş-
letmeye almalan gerekirken, 1994'te ba-
kanlıkça yayımlanan genelge de etkili ola-
madı.
Tebligat yapılan işletmelerden, 565'i ant-
ma tesisi inşaatı ile ilgili planlannı valilik-
lere sunarken, 55 işletme de antma tesisle-
rinin inşaat aşamasında olduğunu bildir-
di.ÇevTe Bakanlığı Çevre Kirliliğini Önle-
sisi bulunanlar", "ödüle
layık görülenler", "arıtma tesisi olroa-
yanlar" ve "teşhir edilmesi gerekenler"
başlıklı kategoriler yer aldı.
Antma tesisi olanlar kategorisinde göste-
rilen çok sayıda firmanın, antma tesisleri-
ni çahştırmâdığı yönünde şikâyetler olma-
sına karşm, bunun belirtilmemesi bir eksik-
lik olarak göze çarptı.
KARBONDİOKSİT EKOSİSTEMİ BOZUYOR
Dünyayı kirleten
zengin ülkeler
Dünya nüfusunun 20-40 yılda ikiye katlanması halinde 10 tane Dünyaya ihti-
yaç duyulacak, ancak insanlann sahip olduğu sadece bir Dünya var.
KONYA (AA) - ABD'den her yıl hava-
ya 4.9, Japonya'dan 1.1, Almanya'dan 1
milyon ton karbondıoksit yayılırken geliş-
mekte olan ülkelerde bunun 0.08-0.22 mil-
yon ton arasında değiştiği bildirildi. Stan-
dard dergısınde yer alan 'tklim Değişik-
liğT başlıklı makalede, 'Dünya Çevresin-
deki Denge Bozukluğu' ile ilgili araştır-
ma ve çözüm önerilerine yer verildi. Araş-
tırmacı Sacha Kramendok'un imzasını
taşıyan makale, İsmail Orhan Türköz'ün
çevirisiyle yayımlandı.
Dünyanın endişe verici gelişmelere ma-
rtız kaldığı anlatılan makalede, bunda ik-
lim değişikliği, ozon tükenimi, asitleşme,
toprak erozyonu ve canlı çeşitliliğinin azal-
ması gibi sorunlann etkili olduğu belirtil-
di.
Bu olumsuzluklann, sanayileşmiş ülke-
lerdeki gereğinden fazla kaynak kullanımı-
nın doğal bir sonucu olduğu kaydedilen
makalede, şu görüşlere yer verildi:
"Dünyamızın kirienip yaşanır olmak-
tan çıkması, yakım esnasında ortaya çı-
kan karbondioksitin ekosistem dengesi-
ni bo/masından kaynaklanmaktadır.
Her şeyin var olan seyrinde devam et-
mesi halinde, dünya sıcaklığının 2025
yılına kadar 1 derece, gelecek asrın so-
nunda ise 3 derecelik bir yükselme gös-
tereceği tahmin edilmektedir. Bu du-
rum, büyük iklim değişmelerine sebep
olacaktır. Yani hava sıcaklığındaki aşı-
rüıktan kaynaklanan kasırga, sel gibi
olavlann daha sık cereyanı ve şiddetle-
rinin artması ihtimal dahilindedir."
Başka dünya yok
Dünya nüfusunun, gelecek 20-40 yılda
ikiye katlanması halinde. 10 tane daha
Dünya gezegenine ihtiyaç duyulacağı ifa-
de edilen makalede, "Ne yazık ki sadece
bir Dünya'ya sahip bulunmaktayız" de-
nildi. Makalede, ekolojik dengenin bozul-
masmdaki esas sorumluluğun sanayileş-
miş ülkelerde olduğu vurgulandı.
Eylem 26 nisanda
Sinop 'ta nükleer
karşıtışenlik
CENGİZ DEMİREL
SİNOP - Sinop bu yıl yi-
ne belediye önderliğinde
"nükleer santralı protes-
to" etkinliklerine hazırla-
nıyor. Ancak bu etkinlikler
öyle pek alışılmış etkinlik-
ler değil. Gür sesle slogan-
lann atıldığı miting veya
yürüyüşlerin yerine bu yıl
Uğur Mumcu Meydanı 'nda
sazh sözlü şenlik var. Si-
noplular, deniz etkinlikle-
rinin yaru sıra nükleer sant-
ral için resmi cenaze töreni
yapacaklar, insan zinciri
oluşturacaklar.
40 demokratik örgütün
katılımı ile kurulan Sinop
Çevre Koruma Platfor-
mu'nun desteğmdekı "nük-
leer santralı protesto" et-
kinlikleri 26 nisan günü sa-
at 11.00'de belediye bando-
sunun şehir turu ile başlaya-
cak. Saat 12.30'da Uğur
Mumcu Meydanı'nda çok
sayıda sanatçının katılımı
ile halk konseri verilecek.
Müzik aralannda ise nükle-
er karşıtı uzman ve yöneti-
ciler görüşlenni halk ile pay-
laşacak. Bu arada nükleer
santralın kurulması duru-
munda Sinop'un ölüme sü-
rükleneceğini temsilen ce-
naze arabasında bir tabut
alana sokulacak. Tabuttaki
kişi ölümü hak etmedikle-
rini ve kabul edemeyecek-
lerini belirterek kendisi ye-
rine nükleer santrahn gö-
mülmesini isteyecek. Bu is-
teğin kabulü durumunda ta-
but yerine cenaze aracına
nükleer santral yerleştirile-
cekve tncebunın'datopra-
ğa verilecek.
Sinop Belediye Başkanı
Ali KaragüHe, nükleer sant-
ral gibi büyük bir cezayı Si-
nop olarak hak etmedikle-
rini belirterek şunlan söy-
ledi: "Gelin bu işten vaz-
geçin, bu güzellikleri yok
etmeye kalkışmayın. hu-
zurluyuz, huzurumuzu ka-
çırmayın diyoruz. Ancak
anlamazlarsa Karadeniz-
linin gür sesi deprem bile
yaratabilir."
e-posta : tan (g vol. com. tr
SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN
Atatürk diyor ki
"Itiraf mefcburiyetindeyiz ki
bütün Islam âleminin sosyal
cemiyetlerinde hep yanlış
düşünceler hüküm sürdüğü
içindir ki doğudan batıya
kadar Islam memleketleri
düşmanların ayaklan
altında çiğnenmiş ve
düşmanlann esaret
zincirine geçmiştir."
M.K. Atatürk.
Medyumlar,
rneczuplar
Hiç utanmıyorsunuz. Bu
zavallı insanlan televizyon
ekranlanna çıkanp üç
kuruşluk reyting alınm diye
mılleti bu soytarıları izlemek
durumunda bırakıyorsunuz.
"Kanal değiştirin efendim"
lafını da size yedirtirler,
çunkü her kanalda gene bu
acayip kılıklı insanlar. O ona
nasıl yumruk atmış, o ona
nasıl eşcinsel demiş... iş
guç bitti. bunlar birinci
haber oldu. Ayıptır,
kanalların ayıplı yöneticileri.
Reyting arttırmak için benim
çok ilginç bir fikrim var:
A<şam haberlerinde
spikerler veya üst yöneticiler
öiceden anons ederek
haberlerin ortasında en
omadık yerlerini seyirciye
gösterebilirler. Bu inanılmaz
ilgi çeker. Çünkü iş buraya
kadar geldi, sonunda
reyting için bunu da
yapacaksınız. Sizi
a/ıplıyorum. Toplumumuzun
fcunca önemli sorunu
varken, bu sakat insanlan
okikalarca çoluk çocuğa
hotü örnek olsun diye
idetiyorsunuz. Çok ayıp.
• Diyarbakırspor'a yanlış
\apmayın, onları koruyun,
syıptır.
t Kocaelispor'u yürekten
lutluyorum. Anadolu'nun
spordaki sesini duyurdu.
"üm Izmitlileri kutluyorum.
Hayırlı olsun.
Melih Aşık
HacdalarAllah'ı kandırmayı umut eden siyasiler hacca
gittiler. Ama yemezler. Ne diyecekler orada?..
"Allahım, biz toplumumuzu mutlu ediyoruz, onlara
hiç yalan söylemiyoruz, toplumun büyük bir
çoğunluğunun istediği her şeyi yapıyoruz, dosyalan
sumen altında tutmayıp hemen Meclis'e getiriyoruz,
hırsızlan, çeteleri korumuyoruz, ortağımızla çıkar
pazariığı içinde değiliz." Allah da bunlan yuttu ha!..
Utanmazlar. Siz ancak bu garip toplumun yüzde
21'ini kandırabilirsiniz, o da bundan sonra kuşkulu.
Pazarlık ve duvarlık sözler
En büyük ve en şerefli eserimiz doğru
dürüst yaşamaktır. Montaigne
y Useli genç kız öğrencıleri
birbirine aüşürmeyi başardınız. Başörtü takanlar
ve takmayanlar kapışmaya başladılar. Kına yakın.
Ama bu millet sizin cezanızı bir verecek şaşınp
kalacaksınız... Bu ülkeyi çağdışı ortama sürükleme
isteğiniz kursağınızda kalacak, çünkü siz ancak
yüzde 21 "siniz.
Bahar
Olmaya de\ let cihanda bir
aefes cigara gibi. Ooooh!..
Hiç boşuna yırtınma hava. Kar da yağdırsan, buz da
tuttursan, yağmurdan sınlsıklam da yapsan hepimizi,
artık ömrünün son günlerinı yaşıyorsun. Bahar geldi.
Bu kaçınılmaz. Ne kadar ıkınırsan ıkın, baharla başa
çıkamazsın. Papatyalar sana ınat açtı. Yemyeşil otlar
fışkırdı topraktan. Her yer mis gibi bahar kokuyor.
Sen hâlâ kışı oynamakta ısrar ediyorsun, ama yararı
yok. Bahar geldi ve ne güzel yaptı...
Halit Krvanç Ağabeyim telefonda,
Melih in beni savunan bir yazısından
söz edince telefon açtım, sekreteri
yazıyı faksladı. Aynen veriyorum:
"Müjdat, Hülya mı?
Hümyet gazetesi dün Hülya Avşar'/n
300 milyar lira gelirine karşılık 1 milyar
200 milyon vergi vermesini 'Ayıp oluyor
Hülya Hanım' manşetiyle duyurmuştu.
Aynı habere 'Ünleri çok, vergileri az'
diye bir liste eklenmiş, 1 milyar lira vergi
veren Müjdat Gezen de bu listeye
alınmtştı. Bu da ayıp olmuştu.
Biliyorsunuz Müjdat Gezen bütün gelirini
Müjdat Gezen Sanaf Merkezi adını
verdiği koskoca sanat okuluna harcıyor.
Kimseden yardım almadan ve
istemeden, öğrencilerden beş kuruş
almadan koskoca bir okulu döndürüyor.
Bu arada 1 milyar lira da vergi vermiş.
Ayakta alkışlamak gerekirken eleştirmek
reva mı? Müjdat'ın bu fedakârtığını
bilmemek ya da unutmak mazeret mi?
Eli öpülecek bir diğer insan da Yavuz
Özkan 'dır. O da bütün gelirini bir
sinema okuluna yatırdı. Sayılan biri ikiyi
geçmeyen bu insanlan övmeyi
unutuyoruz. Bari haksız yere
yermeyelim?" Sevgili Melih... Sana
teşekkür ediyorum ve senin gibi bir iki
kişi kaldı diye de üzülüyorum. Allah'tan
yazı Hürriyet'te çıkmış. Kimsenin güven
ve saygı duymadığı bir ticarethane.
Haber yalan. Ben üç milyar vergi
ödedim. Geçen yıl bronz madalya alarak
dördüncü sıradaydım. Dizi ve reklam
filmi yapmıştım. Bu yıl ikisi de yoktu. Ne
yapalım, insanın kazancı her zaman aynı
olmaz. Ben Cumhuriyet'te yazmaya
başladığımdan beri bazı iş kapılanm
kapandı. Hürriyet'te yazıp bu arkadaşlar
gibi yapsam işler iyi gider. Neyse,
insanlar beni de tanıyor, bunlan da...
Melih sağ ol.
Laik
Alman pariamenter Claudia Roth
Türkiye ziyaretinde Tansu Çiller'e
"Üç kanlı bir bakanla aynı kabinede
nasıl çalışıyorsunuz" diye sörunca
bizim Çiller Hanım, "Sizin, bizim
içişlerimize kanşmaya hakkınız yok"
dedi. Haklı da. Sen Almanya'dan kalk
gel bizim içişlerimize karış. Yağma
yok. Ama biz kendi içimizde bu
soruyu sorabiliriz. Çiller'in
söylediğinden de bu sonuç çıkıyor. O
zaman ben de soruyorum:
- Sayın Çiller, üç kanlı bir bakanla aynı
çatı altında hangi yüzle
çalışıyorsunuz? Siz laik ve demokrat
bir KADIN siyasetçi değil misiniz?
Alman polisi
Her ülkenin bir polisi vardır ve o polis
kendi ülkesinin töre.ve koşullanna,
ayrıca yasalarına göre davranır.
Geçenlerde televizyonda Alman polisini
gördüm. Birini gözaltına alacaklar. Genç
bir adamı. İki polis, genç adamın
elindeki kutu birayı bitirmesini bekledi
uzun uzun. Gencin birası bitti, koluna
girip götürdüler. Aklıma bizim polis
geldi. Türkeş'in ölümünde gördük ki
artık kendilerini gizlemek gereği de
duymuyorlar. Büyük şeflerin hepsi
ülkücüymüş. ŞimdL üniversitelerde
ülkücü gençlerie solcu gençler
kapışıyorlar. Polis bunlan alıp götürüyor.
Tarafsız polis nasıl davranacak?.. Hangi
tarafsız polis?.. Bugüne dek polis
konusunda hiç yazmadım. Ne birçok
kez tutuklanışlarımızı, ne gözaltıları.. hiç
yazmadım. Bir gün yazacağım.
Pazarın fıkrası
Temel, doktora dert
yanıyordu:
- Toktorcuğum, birincide
yoruluyorum, ikincide
bacaklanmda ağnlar
başl'ıyor, uçuncüde
bayilacak gibi olaynım,
dördüncüde nefesi bile
güç alayrum...
Doktor:
- Peki o zaman neden
birincide durmuyorsun?
- Nasıl dururum, ben'
apartmanın beşinci
katında oturuyorum.
Mehmet
Barlas
Geçen günkü yazısının
başlığı ilgimi çekti
Mehmet'in; "Teyzemin
sakallan olsa amcam
olurdu" diyor. Bu sözü ilk
kez duyuyorum. Hemen
yazıyı okudum. Mutlaka
sonunda bir espri
çıkacak diye. Çünkü
sözün aslı "mahalle
kültûrü"nder\ gelir ve
"Halamın bilmem neleri
olsa amcam olurdu"
şeklindedir. Zaten
mantıken de teyze
degişim gösterince dayı
olur. Ama ben,
"Mehmet'in bir esprisi
vardır ki böyle yazmıştır"
diye yazıyı okudum...
Sonra düşündüm.
Mehmet bu lafın aslını
neden doğru bilmez
diye... Bunlar biraz bitirim
laflandır. Bizim oralarda
küçük yaştan
kullanılmaya başlanır. Biz
bunları söyledik mi
kendimizi büyümüş
hissederdik. Anlaşılan
şimdi Mehmet de öyle
yapıyor.
OKUYUN:
Aydınlanmanın Işığında
Ide Yayınlan
IZLEYlN:FlaşTV
SEVİN: Bu mevsimi
latlıses-Gürses l
"Ben sen/ severken sen benden nefret edemezsin."
Televizyonda bir ara gözüm Ibrahim Tatlıses Show'a
takıldı. Burada arabeskin babası Müslüm Gürses,
Ibrahim'e bu lafı söyledi. Çok hoşuma gitti. Ben
arabesk müziği ve arabesk davranışlan hiç
sevmem, ama bu iki adamın şovunda bir içtenlik
yakaladım. İkisi de kendileri gibi davranıyorlardı. Bu
kadar kalabalık halk kitlesini arkalanndan
sürüklemeleri boşuna değil. Onlar lümpen, kaderci
kitleler olabilirier, ama zaten asıl amaç onlan bir
araya getirip bilinçlendirmek değil mi?.. Yoksa bu
koca kalabalığı dışlayıp bir şeyler yapmak isterseniz
akıntıya kürek çekiyor olursunuz. Sosyal
demokratlar hep bunu yapıyor.
Bilge
Bir bilge kişi "Ne kadar alçakgönüllü olursan o
kadar sevilirsin" demiş. Bir başka bilge kişi de
"Fazla mütevazı olma, inanırlar" demiş. Acaba
bunlardan hangisi doğru?.. İkisi de mi?.. Yoksa ikisi
de yanlış mı? Biri doğru, biri yanlış olabilir mi?
Doğru olanı hangisi, yanlış olanı hangisi?.. Bu
bilgeler bazen bilgeliklerine güvenip bizi yanlışa mı
yöneltiyorlar yoksa? Acaba bir başka bilge kişi de
çıkıp Ne alçakgönüllü olacağım diye kendinizi
zorlayın, ne mütevazı olmayayım beni öyle sanıriar"
diye işi yukarıdan alın derse bunun normali mutlaka
olmalı. O da bence, insanın olduğu gibi, kendi gibi
olmasıdır. Nasılsan öyle ol, olsun bitsin. Bumu ;
büyüksen öyle davran, alçakgönüllü isen öyle ol. •
Bilgelere ve onlann söylediklerine güvenip
kişiliğimizi yok sayamayız. Nasılsak öyleyiz.
Sui misalSui misal, emsal değildir. Türkçesi; kötü ornekten iyi
bir örnek verilmiş olmaz. Ortaokulda 7 zayıf getirip
de anneme kendimi savunurken; "Ali'nin de 8 zayrfı
var" dediğimde, annem bana bu lafı söylemişti.
Örnek iyiden verilir. Bir TBMM mensubu imam
nikâhından çocuğu olmasını eleştiren Batılılara
"Mitterrand'ın metresinden olan kızı da var, buna
ne diyeceksiniz?" dedı. lyı ki Mitterrand eşcinsel
değildi. O zaman bizimki hemen kendine bir erkek
bulacaktı demek ki.