07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 3ŞUBAT 1997 PAZARTESİ DIŞ HABERLER Kjsya'nın, NATO'nun doğuya doğru genişlemesine ısrarla karşı çıkması, Washington'u hareketlendirdi Cliııtoıı zirve istiyor•Dş HakerlerServisi-N^rO'nun geniş- lencıtsıne Moskova'nın şidtetle karşı çık- nğa -e Rısya Devıet Başkını Boris Yett- siı» ~n sagığı ile ilgili belirs^liklerin iyice ütatıp buiönemde Kremlh ve Beyaz Sa- ray^n iki lumaralı adamlar. "canalıa''bir CBBron-"^ltsinzir\esınin lazırlıklan ıçin bu 2uftahrara>ageliyorlaıBuaradasağ- lığa Je ilgli kaygılan silmeî isteyen Rus- ya Tevleı Başkanı Boris ""feltsin, hastalı- ğıı»<kn bed ilk kez bır Batıı liden, Fransa Cumhurbışkanı JacquesCMrac"ı kabul et- ti. İLi licterin gündemini ise yıne NA- TO^ıun gsnışlemesi oluştnrdıı. Ptrşerroe gününden başayarak ikı gûn süre^le karşılıklı görüşec;k olan ABD Ba^İan Yu'dımcısı AIGore le Rusya Baş- bakcanı YTktor Çemomırdiı, ekonomik ve tekjnolojik işbirliği konularnda hazırlıkta bulınacaVlar. Gündemise ddukçayoğun. tki ldeT. Lzaydakj keşıflercen, yatınmla- ra ve onai enerji projeleriıe kadar geniş bir yîlpazs üzerinde görüşs:ekler. Gore- ÇerTDrmrdin görüşmesininen önemli ko- • ABD Başkanı, ittifakın genişlemesinin önündeki en büyük engeli ortadan kaldırmak için Rusya lideri Boris Yeltsin'le yüz yüze görüşmek istiyor. nusu ise Yeltsin ile Clinton arasuıda yapı- lacak zirvenin zamanını ve nerede gerçek- leşeceğini belirlemek. Beyaz Saray yetkilileri Clinton'ın ama- cının, zirvede NATO'nun genişlemesi ko- nusunda Rusya'yı ikna etmek olduğunu belirtiyorlar. Bunun ıçm Clinton'ın öne sü- receği kozlar ise "stratejiksilahlann azal- trimaanayönefik veRusya'yı memnun ede- cek yeni anlaşmalann başlablması gjrişi- mi" ile "daha geniş bir NATO'nun, hiçbir zaman Rusya'yı tehdh etmeyeceğine dair ABD güvencesi vermek". Washington. stratejik silahlann azaltılması konusunda STARTIII adı verilen yeni bir anlaşma ile ilgili görüşmelerin başlatılarak Rusya'mn START H'yi onaylamasııu kolaylaştırma- yı umuyor. İki lider arasmda aynca tem- muz ayında gerçekleşririlecek olan Mad- rid zirvesinde, birliğe katılması öngörülen Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriye- ti'nin, NATO liderleri arasında yeniden ele alınması konusu da bulunuyor. Rusya, NATO'nun genişlemesine kendi batı sınır- lannın güvenliğini tehlıkeye düşüreceği ve tehdit altında bırakacaği gerekçesiyle şid- detle karşı çıkıyor. Clinton, 8 bakan, işadamlan, valiler ve milletvekillerinden oluşan kalabalık bir delegasyon ile çarşamba günü ABD'ye ge- lecek olan Başbakan Çernomırdin ile cu- ma günü bır görüşme yapacak. Yeltsin'in >ağlığı ile ilgili ciddi boyuttaki kaygılardan sonra gözlemciler, ABD'nin Çernomır- Jin' ı. "işleri kotarabflecek" kişı olarak gör- düğünü belirtiyorlar. YeHsin-Chirac zirvesi Boris Yetsin dün Fransa Cumhurbaşka- nı Chırac'ı başkentin dışmdaki Novo- Ogaryovo'daki konutunda kabul etti. iki lıder arasındaki görüşmenin ana konusu. NATO'nun doğuya doğru genişlemesi. Ancak hem dünyada, hem de Rusya'da tüm gözler, liderlerin görüştükleri konular- dan çok. Yeltsin'in sağlığı üzerinde odak- lanıyor. 20 ocakta hastaneden çıkan Yelt- sin'le ilgili son görüntüler. "yaşhveyıpraıı- mış bir Rus üder", izlenimi vermekteydi. Sağlığı hakkındakı kaygılan azaltmak ve Rusya'nın başında kalacağının garantisi- ni vermek isteyen Yeltsin, eksi 18 derece soğukta, konutunun dışında ve bir dakika- dan fazla ayakta durarak Chirac'ı bekledi. ÇEÇEN LIDER TEMEN TÖRENESE HAZIRLAMYOR Aslan Mashadov'dan Erbakan'a davet GROZNÎ (AA) - Çeçenisan Dev let Baş- kanlıŞı se<;imini kazanan A>lan Mashadov, Başbıkan Necmettin Erbalan'ı 10 şubatta yapılacak yemin törenme dıvet etti. Mashadov ikametgâhınn bulunduğu. Grozni yahnlanndaki Pervomaisk adlı yer- leşim bıri-nınde AA'>a v«rdiği demeçte, Tıirkıye de dahil olmak üze-e, yemın töreni ıçm birçok ülke lıderine divetıye gönder- dıklerini belirterek. "özelüMe Başbakan Er- bakan'ın törene kaülmasını çok istedikkri- ni" vurguladı. Mashadov. "Sayın Erbakın'ın, savaşımız sırasında bizleri düşündüğinü, bize moral kjynağı olduğunu,sıkıntilanmızı pa\ laşöğı- nı büiyorum. Cetirse çok iyi oiacak" dedi. Rusya"dan bağımsızlık konusundaki ka- rarlılıjinı vurgulayan Mashadov, "Rus- ya'nın,Çeçenistaıı'ın bagunsızbğını görüşme masasında pazarkk konusu yapacak durum- da olmadığım, kendilerinin iatcn bağunsız olduğunu" söyledı. Çeçenistan. savaş sırasındaki banş görüş- melerinde, şimdiye kadar bağımsızlığından ödün vermedi. Rusya da toprak bütünlüğü- nü korumak istiyor. Bu sorun, yarattığı ki- litlenme dolayısıyla ertelenmiş bulunuyor. Ruslar ile Çeçenler. Moskova-Çeçenistan ilişkilerinin nasıl olacağını belirlemek ama- cıyla yeniden masaya oturacaklar. Taraflar görüşme sürecine hazırlanıyor RUSYA - TÜRKİYE Moskova'nın Ankara'ya güveni yok Türkiye'nin. Avrupa Birliği'ne tam üye yapılmaması durLmunda NA- TO'nun genişlemesini veto edeceği tehdidi, Rusya basınındagenişyerbul- du. Nezavisimayagazetesi, Ankara'nın tutumunun dikkate alınması gerektiği- ni, NATO'nun planlannın bir anda bo- zulabileceğini, aynca paktın küçük üye- lerinin büyüklere şantaj yaparak sonuç almaya çalıştığı bir dönemin başlaya- bileceğini, birinci sayfadan vurguladı. Dişişleri Bakanı Tansu Çiller'in geçen yılın sonunda yaptığı Moskova ziyare- ti sırasında, Rusya'nın PKK'yi destek- lememesi karşılığında Türkiye'nin de NATO'nun yayılmasına set çekmesi pazariıklan üzerine söylentiler çıktığını anımsatan gazete, Ankara'nın paktla ilgili son açıklamalannın objektıf olarak Kremlin'in işine yaradığını savundu. Haberi "Türkiye NATO Ittifaklarına Şantaj Yapıyor" başlığıyla veren Se- godnya gazetesi ise ABD'nin eninde sonunda duruma hâkim olacağı yoru- munu yaptı. Konuyla ilgili resmi açıkla- ma, Rusya Dışişleri Bakanı Birinci Yar- dımcısı Igor Ivanov'dan geldi. Ivanov şöyle dedi: "Bizim NATO'nun genişle- mesine karşı çıkmamtz, konjonktürel değil ilkesel bir tutum. Türkiye'nin açık- laması, onun kendi çıkarfarını yansıtı- yor. Eğer Türkiye, NATO'nun genişle- mesine Avrupa güvenliğini tehdit etti- ğiiçin karşı çıktığını söyleseydi, bu du- rumu selamlardık. Ama Ankara, konu- yu bizimle hiç ilgisi olmayan bir başka soruna bağladığı için herhangi biryo- rum yapmak istemiyoruz." Moskova'nın Çeçen seçimlerinin sonucunu resmen kabul etmesi ilginç bir durum yaratti. Böylece Cahar Du- dayev'in başa gelmesinden beri ilk kez ayrılıkçı Çeçenleri tanımış olan Kremlin, bundan böyle artık "Bölücü- leryalnızca biravuç silahlı gehlladır" yaklaşımını kullanamayacak. Çünkü yeni Çeçen yönetimini belirleyen se- çimlerde halkın çoğu oy kullandı. Ay- rılma isteği ulusal karakter kazandı. Ancak Rusya, Çeçenıstan'ın ba- ğımsızlığını kabul etmeyeceğini açık- lıyor. Böyle bir durum, Moskova'nın hem ötekı özerk cumhuriyetlere, hem muhalefete hem de Batı'ya karşı tü- müyle silahsız kalması anlamına ge- lecektir. Aslan Mashadov'un "uzlaşmacı bir lider" olduğu ve "Moskova'nın so- nuçtan hoşnut kaldığı" yolunda o ka- dar çok konuşuldu ki bu durum, Mas- hadov'u bağımsızlıktan yana ve Rus- ya'ya karşı daha sert açıklamalar yapmaya mecbur etti. Zaten dökülen bunca kandan sonra, yeni liderin ana amaç olan bağımsızlıktan vazgeçme- si, kendisi açısından intiharla eşan- lamlı olurdu. Ancak hem Moskova hem de Grozni'nin görüşme sürecine başla- maya hazırlandığı bir gerçek. Ortada başta petrol boru hattı olmak üzere bir dizi ekonomik ve askeri-siyasal sorun var. Rusya'dan yüklü savaş tazminatı isteyen Grozni ile bu talebe yanrt verecek mali gücü olmayan, an- cak "küçük taksitlerle" durumu ida- re etmekten başka çaresi bulunma- yan Moskova arasında pazarlıksüre- ci başlıyor. Aynca Rusya yönetimi, Çeçenistan'daki son gelişmelerin et- kisinin Kafkasya'yayayılmasını önle- mek amacıyla önlemler almayı plan- lıyor. Moskova, Çeçenistan Devlet Baş- kanı Aslan Mashadov'u, parlamen- tonun üst kanadı federasyon konse- yine üye olmaya ve parlamenter sta- tüsüyle Rusya başkentine gelmeye ikna etmeye çalışıyor. Federasyon konseyine hiçbir şekilde üye olma- yacağını belirten Mashadov, Mosko- va'ya, ancak başkan Boris Yeltsin'le siyasal görüşmelere gelebileceğini ima ediyor. Bu arada Rusya Parla- mentosu, savaş sırasında hakkında suç duyurusunda bulunulan Mas- hadov'a yönelik af çıkarmaya hazır- lanıyor. ÖZBEKİSTAN Taşkent NATO'ya göz kırpıyor Birkaç yıl önce, BDT'nin Orta As- ya'daki üyeleri arasında Kazakistan kesin lider sayılırdı. Son zamanlarda durum değişti. Siyasal ve ekonomik gelişmeler, Özbekistan'ın rolünü güç- lendirdi. Batı'nın Taşkent'e gösterdiği ilgi arttı. Özbek yönetimi de Batı'yla ilişkilerini geliştirmede aktif davranma- yabaşladı. KısasüreönceÖzbekistan Devlet Başkanı Islam Kerimov un Çek Cumhuriyeti'ni ziyareti sırasında yayımlanan ortak açıklamada şöyle denildi: "Her iki ülke de NATO'yla iş- birliği ve diyaloğun gelişmesini, Avru- pa'da ve Orta Asya'da güvenliğin te- mel öğelerinden biri saymaktadır." Böylece Taşkent, ilk kez NATO'nun Or- ta Asya'ya kadar genişleyebileceğinin işaretini verirken bir taraftan da Mos- kova'nın şimşeklerini üzerine çekti. Tito heykeline dev düdük Sırbistan lideri Slobodan Miloseviç'in uzlaşma girişimlerine karşın muhalefet gösterikrini dün de sürdürdü. Önceki gün Kosova'daki çaüşmalara karşın protestolannı sürdüren Zayedno (Birlikte) koalisyonu. dün de Belgrâd sokakJanndavdı. Tiirk yapınu düdükleriyle 78 gündür yürüyen göstericÛer, önceki gün L'ziçe kentinde Yugoslavya'nm kurucusu Tıto'nıuı he> keline dev bir düdük asülar. Belgrad si\asi çevrelerinde NlDoseviç'in muhalefetle uzlaşmak için önümüzdeki günlerde yeni bir girişim haşlatacağmdan söz ediliyor. Miloseviç'üi başını çektiğisol koalisyonun küçük ortaklan. muhafcfetin verel seçim zaferinin rümü\le kabul edilmesini istivor. RÎM DÜKUR'ÂN-I KERÎM DÜNYANIN EN İYİ KAYOI İLE TÜRKİYE'DE İLK DEFA CDYE OKUNDU! 30 CD'de KUR'ÂN HATMİ Okuyan Fatih Çollak • KUR'ÂN-I KERÎM (ve Türkçe Meali) •30CD (HerdiskteUüz) •CDPLAYER • 30 adet CD'den oluşan setle ise lard Doç Dr Fatih ÇoUal tarafından olunan hatım bulunraaktadır Her diske bir riiz ka>dedılm!ştır Dünva da bugune kadar vapıimı^ en i»i kur'âs katdıdır \>- Türkhede ilk Vn CD üzerinde çogaltılmıştır • Dhancl \akfı tarafından hazırldiıan bu kıtapta. Hattal kd>ışzade Hahz Osman tarafından \ azslmiş bır e1>aıması Kur an'm tıpkıbasımı ile Mdrmara Iniversitesi İlahi>at Fakiiltesi nşretım û\elerınden 6 kiîilık çuk değerlı bir ckıp tarafından hazırlanan Tiırkre Meal bulunmaktadır Üçü birarada 29.950.000.-TL (KDV dahil) Setin ıçinde bulunan CD Pla>er ı (Diskçalar). kulaklıkla dinle>ebılır. ara kabioşta kendi niıik setiniıe oio adaptöriı ile olo te^biıiu bajlajabılırjınız Ajnra 220 \ olt adaptöru ile ştMı ı erf»anııu bağiavabilir. \e\a iki adet alkalme kalem pll ile \aklaşik »edi saat bo\unca dınle\ebilirsınız «RAKS TURNIKE SEMIH GUNVER Kolombiya Kahvesi REFAHYOL hükümeti süreceğe benziyor. Kişisel hesaplar iki parti liderini birbirlerine sağlam bağlarla bütünleştirmiş. Partı üyeleri sadık müı+tler gibi şeyh- lerinedesteği noksan etmıyorlar. Başbakan neticede daha avantajlı görünüyor ve kamuoyundaki oy potan- siyelini hiç olmazsa muhafaza edebiliyor. Tansu Çil- ler ise gerçekten çok zor ve nazik bir rolü üstlenmiş. Her yerden saldınya uğruyor. Muhalefet partileri fır- satı kaçırmıyor ve her vesile ile Çiller'in itibannı azalt- maya özel itina gösteriyoriar. Refah Partisi, içinden pa- zarlıklı, bir taraftan koalisyonu bozmamak için Çiller'i pohpohlar görünüyor, diğertaraftan DYP liderinin git- tikçe zayıflamasında yarar görüyor. Erbakan'ın ken- di dış politika anlayışı var. Seçtiği yoldan vazgeçmi- yor, gerçek Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'dür. Çiller'i Batı ile ilişkilerinde kullanıyor. Tansu Çiller'in Was- hington'da ve Avrupa başkentlerinde itibannı yitirmiş olması onu rahatsız etmiyor. Çiller, görevıni bütün zor- luklara rağmen inanç ve güvenle yüklenmiş. istiskal- ler, haksız eleştıriler, ağır suçlamalar onu tereddüte uğ- ratmıyor. Giyiniyor, kuşanıyor, makyajını tazeliyor, te- bessümünü deep frizeden çıkanp yüzüne takıyor, ya- nına Dışişleri'nin en parlak teknisyenlerini alıp Avru- pa arenalanna çıktyor. Kendisine has üslubu ve alışıp tekrarlamaktan bıkmadığı slogan tekeriemeleri ile Tür- kiye'nin sorunlannı savunuyor, ülkenin Batı ile ilişki- lerini koparmamaya itina gösteriyor. Kabulü zor tel- kinleri, dolayısı ileformüle edilen tehditleri duymamaz- lıktan geliyor ve ısraria tekrarlıyor. "Türkiye Avrupa Birliği'neya girecek, ya girecektir." Artık bıkkınhk ge- tiren bu tekeriemenin karşı tarafta ne etki yaptığını dü- şünmüyor bile. Dışişleri'nin deneyimli ve biraz da filozof meslek memurlan Çiller'i hayret ve bazen de dışlamaya ce- saret edemedıkleri bir endişe ile takibe çalışıyorlar. Türkiye'de basın adeta ikiye aynlmıştır. Çok satışlı gazetelerden bir kısmı, örneğin Çiller'in son Romate- maslannın gelecek için olumlu geçtiğini yazarken ba- zı gazeteler ise "hiçbir sonuç alınamadığını, Batılıla- nn Çiller'e olumsuz tepki gösterdiklerini" vurgulu- yorlar. Gazete okuyucusu şaşkındır, kime inanacağı- nı bilemiyor. Biz iç politika oyunlanna dalmış, dış po- litikada kendi kendimize karşı oynuyor ve adeta ka- yıp etmek için gayret gösteriyoruz. Çiller'i sevmeyebilir, kendisini eleştirebilirsiniz. Fa- kat Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı'nın uyuş- turucu kaçakçılannı koruduğuna, onlara yardımcı ol- duğunainanabilırmisiniz? Frankfurt'tabiryargıç, Çil- ler'i açıkça suçlamış. Ankara olaya çok sinirlendi. Der- hal tepki gösterildi, teşebbüsler yapıldı, notalar veril- di, Almanya'nın özür dilemesi istendi. Çiller renk ver- medi, dışa karşı sükûnetini muhafaza etti. Iddianın, belgelerie ispatını istedi. Bunu, Alman meslektaşı Kin- kel'e de söyledi. Kinkel, telefonla üzüntüsünü bıldır- di. Almanya Dışişleri Bakanlığı, "ülkelerinde yargıç- ların bağımsız olduklannı, hükümetin af dilemesinin söz konusu olamayacağını" açMaö\. Daha önce Hol- landa, kara paranın aklanmasını önlemek için Hollan- da'daki Türk bankalannın para havalelerini yasakla- mıştı. Ingiltere, "ülkeye gönderilen uyuşturucunun yüzde 70'inin Türkiye üzerinden geldiğini, Türk ma- kamlanna verdikleri bilgilerinin kaçakçılarca öğrenil- diğini" ortaya attı. Fransa'nın aynı yolda şikâyetleri vardı. Istanbul'da Emniyet Müdürtüğümüz eleştirite- re yanrt verdi, fakat Türkiye'nin uyuşturucu kaçakçı- lığında en büyük transfer kanallanndan birisi olduğu- nu da dolayısıyla itiraf etti. Media, Türkiye'yi Kolombiya'ya benzetti. Kolombi- ya, uyuşturucu üretimi ve ticaretinin merkezidir. Ko- lombiya' da devlet de kaçakçılık işinde rol almıştır. Kokainın en iyisi orada üretilir. Çetelerin, mafyalann en acımasızlan o topraklarda gelişir. Kolombiya da dünyanın en önemli "narkotık devleti"ü\r. Bütün bunlara rağmen, Kolombrya'nın Batı ülkele- rinde itiban pek fazla sarsılmışa benzemiyor. Fransız televizyonu Kanal Ve, Eurosport'a bakıyorum. Ko- lombiya kahvesinin sevimli ve çekici reklamlanna sık sık rastlıyoruz. Kayak çıkış kulübelerinin reklam du- varlanna, lüks trenlerin yemek salonlannda Kolombi- ya kahvesinin başanlı reklamlannı görüyorum. Uzun kulaklı bir katır, sırtında kahve çuvallan, katınn yanın- da geniş kenariı şapkası ile güleryüzlü bir Kolombi- yalı çiftçi. Orta ve Güney Amerika'nın en makbul kah- vesini Kolombiya yetiştirir. Hadi Uluengin'ın hakkı var. Sütununda Kolombiya kahvesini övmüş. Biz kah- vemizi Brezitya'dan alınz. Pek iyi cins kahve değildir, fakat nispeten ucuzdur. Brezilyalılar kahvelerini sata- bilmek için büyük duvar afişleri hazırlamışlardı. "Türk kahvesini Brezilya kahvesi ile içinız" diye. Şişman, ba- şı fesli, koca bıyıklı, tespihli bir Türk, keyifle kahvesi- ni yudumluyor. Bu afiş bütün Avrupa kentlerinin du- varlannı süslerdi. Şimdi artık pek ortalarda görünmü- yor. Kahve bizde yetişmez. Kahvemizle meşhur olmu- şuz. Uyuşturucunun ekicisi ve eroinin yapıcısı da de- ğiliz. Uyuşturucu bizden transit geçer, kimi Türkler pa- raya çok düşkündürier, nakliye işini gözü kapalı yük- lenirler. Kolombiya, kahvesi ile paçayı kurtanyor. Bizim den- geyi kurtaracak kahvemiz de yok. Çiller çırpınadur- sun, iş yine Dışişleri'ne kakjı. Erbakan çok meşgul. Koyun derileri, türban, hacca otomobil yolculuğu, Taksim'e cami ile meşgul. Belki ileride Türkiye'nin iti- bannı, D-8'lerie görüşüp sağlama alır. TÜRK-YUNAN GERGİNLİĞİ ABD, Atina'yı mektııpla uyardı ATtNA (AA) - ABD'nin, Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis ve Dışişleri Bakanı Theodoros Pangalos'a birer mektup göndererek Türk-Yu- nan ilişkılen konusunda Ati- na'nın tutumundan duyulan rahatsızlığı dile eetirdiğı bildı- nldi. Atina"da yayımlanan To Vima gazetesinin haberine göre geçen hafta içinde ABD Dışişleri Bakanlığı'nın üst dü- zey yetkilileri tarafindan Baş- bakan Simitis ve Dışişleri Ba- kan] Pangalos'a gönderilen ikı ayn mektupta. Yunan hûkü- metinin bazı yetkililerince ya- pılan açıklamalann, Atina ile Ankara arasında gerginliğe yol açtığı belirtilerek ABD'nin bu konuda duyduğu endişeler dile getirildi. Atina'nın, Türkiye ile olan sorunlannı banşçı yollarla çö- zümlemesi yerine, "başkadü- şünceteri" olup olmadığı so- rulan mektuplarda, iki ülke arasındaki sorunlann çözümü için Atına tarafından bir an önce olumlu bir adım atılma- sı halinde, ABD'nin de bu ko- nuda daha somut girişimlerde bulunacağı bildirildı. Mektuplarda, ABD'nin tüm girişimlerine karşın bu konuda olumlu bır adımın atı- lamamasından duyulan endi- şenin de dile getirildiğini ya- zan gazete, Washington'un, Rumlann Rusya'dan almayı planladığı S-300 füzelerinin Kıbns Rum kesimine konuş- landmlması durumunda, as- keri önlemler de dahil olmak üzere, Ankara'nın bu konuda- ki tepkılenni konrrol edeme- yeceğıni de bildirdiğinı yazdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle