Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 ŞUBAT 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
TELEVIZYON 15
Televizyon Kameramanlan Derneği'nin sadece İstanbul'da 350 üyesi bulunuyor
Her olayın îlk tanığıchr oıılar
ZEYINEP EŞİYOK
Kamuoyunun ve dünyada-
lci bütiin insanlann gözü di-
yebılıriz kameramanlar ıçin.
ÇTûnkü toplumu ilgilendiren
h*erolayın ılktanığıdır onlar.
' "*Gücümüz de buradan ge-
liyor zaten" divor Televiz-
yon Kameramanlan Demeği
Saşkanı Orhan Tanakıncı
veekliyor: "Dünyanın her-
tıangi bir yerinde. herhan-
0 bir ola> olduğunda ka-
muoyu adına orada olan ilk
kişi kameramandır \e ola-
y ı scçici bir gözle kayde-
der".
Henüz ıkı yıl önce Tana-
kancı başkanlığında kurulan
demek, TV dünyasında ör-
gütlü ilk kuruluş ve sadece
t stanbul"da yaklaşık 3 50 iiye-
si bulunuyor. Türkıye'ninsi-
yasi yelpazesı içinde tam bir
sivil toplum örgütü oldukla-
nnı belirten Orhan Tanakın-
cı. dernek ıçmde sıyaseti ön
plana çıkarmadıklannı söy-
lüyor. Bunun nedenini de
4 4
Biz öncelikle kamerama-
nız" diyerek açıklayan Ta-
nakıncı, "Bizbir bakıma ga-
zetecilik yapıyoruz. Toplu-
ma bilgi aktarıyoruz, bu is-
ter haberci olsun, ister eğ-
lence programı hazırlıyor
olsun, sonuçta bir bilgi, bir
mesaj söz konusu ve nıesa-
jın olduğu yerde biz önce-
likle, Türkiye'de yaşayan
televizyon seyircisi adına
oradayız ve onların gözü
durumundayız" diyor.
Yaşadıklan sorunlara da
değınen Tanakıncı, herkesin
çok rahat kameraman olabıl-
mesinden şikâyetçı. Bunun
engellenmesı gerektığini di-
le getiren Tanakıncı. kamera-
manlık için belli bir kültür ve
bilgi binkimının şart olduğu-
nusöylüyor. "Televizyonda
yayımladığınız her görün-
tüyle aynı zamanda insan-
lara bir eğitim veriyorsu-
nuz" dıyen Tanakıncı. şöy-
le devam ediyor: "Bir bakı-
ma izleyicinin estetik beğe-
nisini geliştirmek durumun-
dasınız. Orada güzel olma-
yan görüntüleri yayımladı-
ğınız zaman, insanlara da
• Televizyon Kameramanlan Derneği Başkanı Orhan Tanakıncı,
herkesin çok rahat kameraman olmasından şikâyetçi. Bunun
engellenmesini isteyen Tanakıncı, kameramanlık için belli bir kültür ve
bilgi birikiminin şart olduğunu vurguluyor.
güzel olmayan şeyleri öğre-
tiyorsunuz demektir."
Kuruluş nedenlenni bir
bakıma buna bağlayan ve
kendi ıçlenndeki mesleki eği-
tımı geliştirmek istedikJeri-
nı vurgulayan Tanakıncı. bu-
nun ıçin belirh kurslar aç-
mayı planladıklannı anlatı-
yor. Şimdiye kadar bunu ger-
çekJeştırememelerinin nede-
nını yoğun tempolanna bağ-
lıyan Tanakıncı, "Çauşmak-
tan kendi içimizdcki mes-
leki eğitimi y apacak zama-
nı henüz bulamadık" dı-
yor. Kameramanlann iş gü-
vencelerinin olmamasından
da şikâyetçi olduklannı ifa-
de eden Tanakıncı. mesleki
açıdan güven istediklenni
söylüyor. Asla bir insanın
özel hayatına gırmek isteme-
diklenni dile getiren Tanakın-
cı, "Ben Aczimendi tari-
katı liderini televizyonda
çıplak olarak görmek iste-
mivorum. dahası çekmek
de istemiyorum. Asla polis-
le beraber kapı kırılarık
içeri girilmemeliydi. Bu ola-
ya hic katılmıyorum. Ben
buna hayırdiyebilmeliyim.
Bazı arkadaşlarımız. yasal
boşluklardan dolayı, buna
hayır diy emiyorlar, çünkü
kameramanı koruy acak bir
vasa henüz vok. Kamera-
manlann belirli ilkeleri ve
etik anlayışlan olması ge-
rekiyor. Bunlardan asla ta-
viz verilmemeli. Ancak bu-
nu sağlayacak olan da ya-
sadır" şeklinde konuşuyor.
Kameralan bir ajan man-
tığıyla, kişüerin en temel hak-
kı olan özlük haklannı ren-
cide edecek şekilde kullan-
mak istemediklerini vurgu-
layan Tanakıncı, en kısa sü-
rede yasanın çıkmasını iste-
diklenni belirtiyor. Tanakın-
cı. "Yasanın olmadığı yer-
de büyük özverilerie çakşan
arkadaşlarımız. belirli sı-
kıntılar > aşıyorlar. Her şey
vasa olmamasından kav-
naklanıyor. Ancak hukuk,
kişiyi çalıştığı kuruma ve
kurumun dışındaki kişile-
re karşı koruyabilir. Me-
sela Gazi Mahaüesi olay-
lanndaki çatışmalar sıra-
sında kameramanlar, polis
ve eylemciler arasında kal-
dılar. Biz polis değiliz, ey-
lemci de değiliz. Ama iki
taraftan birden de dayak yi-
yoruz. Bu iki tarafa karşı
bizi koruyacak bir yasa ol-
ması gerekiyor" dıyor.
Tele\ izyondaki örgütleş-
menın kendilennden sonra
hız kazandığına dikkati çeken
Tanakıncı. "Televizyon Y5-
netmenleri" ve "Televiz-
yon MuhabirlerT'nin der-
nekleştıklerim. "Televizyon
Montajcılan"nın da kurum-
laşma aşamasında olduğunu
belirtivor.
Sh<mTV 23.00] '32. Gün'de TÜSÎAD raporu var
TÜSİAD'ın
kurucu üyesi
Sakıp
Sabancı
(sağda) ile
eski MGK
Başkanı
emekli
orgeneral
Doğan
Bayazıt
programın
konukları.
'MGK kalkmalı mı?'TV Servisi - Mehmet Ali Birand ve
ekibinın hazırladığı haber program "32.
Gün"de bu hafta ilk olarak TÜSİAD'ın
raponına yer verilecek. Eski MGK.
Başkanı emekli orgenaral Doğan
Bayazıt ile Sakıp Sabancı kurucu üyesi
olduğu TÜSİAD tarafından hazırlanan
raporu tanışarak "MGK kalkmalı mı"
ve "Ordu Milli Savunma Bakanlığı'na
bağlanmalı mı" şeklındekı sorulara
açıklık getırecekler. "32. Gün'"de ele
alınacak konulardan bırisi de son
günlerdekj "Türban tartışması"
olacak. "Türbanın bilinmeyenyüzü"
başlıklı bu bölümde. "Refah neden 'ılle
de Türban" diyor", "Laikler neden bu
kadar jahatsız oluyor", "Türba»bir
simge mi". "Hangi türban kimi» '
simgesi", "Türban neden takılıyor,
nasıl takılıyor ve nereye mesaj
iletiliyor" şeklindeki sorulara yanıt
aranacak. Taksim Meydanı'na cami
yapılmak istenmesi de programın
konulan arasında bulunuyor. 68'lıler.
futbolcular, laikler, dinciler kendi
"Taksimleri"ni anlatacaklar. Kuran
kurslan, rant alanlan ve oy depolan ile
radikal İslamın kalesi olarak nitelenen
Sultanbeyli'nin ele alınacağı bölümde
ise Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali
Nabi Koçak ile komutan Doğu
Silahçıoğlu arasındaki tartışmaya yer
verilecek. Emekli orgeneral Dogan
Bayazıt, Ali Nabi Koçak'ın, Doğu
Silahçıoğlu hakkındakı iddiaianna
-yamt verecek.f- ' " ' ^ on
KanalD 23.30
'Teke Tek'
TV Servisi - "Teke
Tek"in konuklan Futbol
Hakemlen Derneği Baş-
kanı Ahmet Çakar ile
Trabzonspor Başkanı
Mehmet Ali Yılmaz ola-
cak. Fatih Aitayh'nın sun-
duğu programda, futbol
hakemlerinin sorunlanna
yer verilecek.
KanalE 23.05
'Açık
Toplum'
TV Servisi - Nevval Se-
vindi'nın sunduğu "Açık
Toplum"da, "S-300 Fü-
zelerinin Gölgesinde Kıb-
rıs" konusu ele alınacak.
Programa. tzmir DSP mil-
letvekılı Şükrü Sina Gü-
rel, l.Ü. fktisadi Gelişme ve
Uluslararası lktisat Anabi-
lim Dalı Öğretim üyesi
Prof.Dr ErolManisalıile
Türk- Yunan Dostluk Der-
neği Başkanı Cem Bektaş
konuk olurken, Sabah ga-
zetesi Yunanistan muhabi-
ri Stelyo Berberakis tele-
>fon bağlantısı ile katılacak. *
Yorgun avukatın çabası[T5)ShowTV00.30| I ^^HK 1 Wcco» hemen ilk agızda
>-\~> 1 ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ K ırkçılığa karşı temasıyla dık-
Shovv TV 00.30
Bay Ricco - Mr. Ricco /
Yönetmen: Paul
Bogart / Senaryo:
Robert Hoban /
Görüntü: Frank
Stanley / Müzik:
Chico Hamilton /
Oyuncular: Dean
Martin, Eugene
Roche, Thalmus
Rasulala, Denise
Nicholas, Cindy
Williams/1975ABD
yapımı, 98 dakika.
MURAT ÖZER
Geçen yıl ölen Dean Mar-
tin'in son dönem fılmlerin-
denbiri olan "Bay Ricco".
sinemasal açıdan "zayıF'
bir günün kayda değer bel-
kı de tek çalışması.
As,ıl adı Dino Crocetti
olan ünlü oyuncunun Jerry
LevvisMe oluşturduğu
"uyumlu" ikiliyi geridebı-
raktığı. hatta 1960'lardaki
ilginç "solo" kariyerini de
unutturduğu son çalışmala-
nndan bıri "Bay Ricco".
Dean Martin"ı bu fılmde
bir savunma avukatı olarak
tanıyoruz. Yaşı biraz geç-
kince olan ve yorgun görü-
nen bu "idealist" avukat.
zenci müvekkilinin masu-
miyetinı kanıtlamak için ırk-
çılık, şıddet. seks ve uyuş-
•Bay
Ricco",
Dean
Martin'in
son
dönem
filmleri
arasında
yer
alıyor.
turucunun başrole soyundu-
ğu bır dünyanın ıçıne atar
kendinı. Bakalım "yaşlı
kurt" müvekkilıni aklama-
yı başarabilecek mıdır? Bu
sorunun yanıtı "Bay Ric-
co"nun kompleks olay ör-
güsünde gizli...
Martin'in böyle bir rol
için yaşlı göründüğü "Bay
Ricco", hemen ilk ağızda
ırkçılığa karşı temasıyla dik-
kat çekiyor. Ancak alabıl-
diğıne yaşamsal bu konu-
nun altında ezilen yönetmen
Paul Bogart, sirtını \alnız-
ca ov unculann pertbnııans-
lanna dayıyor. Onlar da pek
parlak kompozısyonlar çi-
zemeyince başansızlık kaçı-
nılmaz oluyor. Fılmın oyun-
cu kadrosu içinde yalnızca
küçük bir rolde görünen Ge-
raldine Brooks ayakta kal-
mayı başaran bır görünüm
sunuyor.
Önemsız sınema fılmle-
n ve birkaç tele\izyon fıl-
miyle bilınen Amerikalı yö-
netmen Bogart, bu fılmde
de kendinden bekleneni \e-
nyor ve ortaya "suya sa-
buna dokunmayan" bırya-
pım çıkıyor. Oys>a ki elınde
oldukça iyi bir senaryoyla
bırlıkte ıyı bir kadro var.
Biz sınemaseverler, De-
an Martın'ı böylesi önemsiz
yapıtlanyla değil. Jerry Le-
vvis'le yaptığı unutulmaz gül-
dürülemle anımsayacağız.
Yönetmen Melih Gülgen'den bir mahpusluk dramı
Cezaevinde yaşamak
TURHAN GÜRKAN
Yaşamı cezaevleriyle sürgünlerde geçen
cinayet sanığı bir adamın ürkütücü
olaylarla dolu öyküsü. 1990'da ölen ve
yaşamının on yılını cezaevinde geçirmiş
Kerim Korcan'ın öykü ve oyun olarak
yazdığı yapıtından Safa Önal'ın
senaryolaştırdığı "Tatar Ramazan"
filminde Melih Gülgen. cezaevi
düzenini, tutuklulann sorunlannı,
ilışkilerini, kavgalannı, umutlannı
anlatıyor. Toplumsal gerçekleri yansıtan
bu önemli "mahpusluk dramı",
Gülgen'in yorumuyla tiplenn abartılarak
verildiği, edebi değerinin bıraz dışına
düşen iyi anlatılmış bir serüvene
dönüşmüş. Cezaevi gerçeklerine ışık
tutan bir edebiyat uyarlaması.
Ikinci Dünya Savaşf nın sürdüğü 1942
yılında tarla anlaşmazlığı yüzünden
Abdi Ağa'nın oğlunu öldürmekten dört
yıla hüküm giyen Ramazan (Kadir
lnanır), cezası bıttikten sonra kendinı
yeniden belanın içinde bulur Kini
sönmeyen ağanın adamlanyla
• :istemeyerek çaUjmaya süıüklenen.
atv 16,00
Tatar Ramazan 1 - Yönetmen:
Melih Gülgen / Senaryo: Safa
Önal / Yapıt: Kerim Korcan /
Görüntü: Salih Dikişçi / Müzik:
Ahmet Kaya / Oyuncular: Kadir
Inantr, Ersin Moralıoğlu, Yaman
Okay, Hayati Hamzaoğlu,
Yıldınm Gencer, Salih Kırmızı,
Kâzım Kartal, Fatma Belgen,
Tuncer Necmioğlu, Enver
Dönmez, Mehmet Ezici /1990,
Gülgen Film yapımı.
dostluktan. banştan yana. kan davasına
karşı Ramazan, gözü dönmüş
saldırganlara karşı kendini savunurken.
bunlardan birini daha öldürür.
On bir yıl daha hüküm gıyen
Ramazan"ın cezaevindeki çileli günlen
yeniden başlar. Haksızlıklara
başkaldırdığı için üç mahpushane
değiştiren Ramazan, üstünlük taslayan
hükümlü Abdurrahman Çavuş'a
haddıni bildirerek tutukhjlan azılı
iHr zörbaSîan kvırtanr.;
-r
'••->*' * f
'
İnterstar 21.40
'Şehnaz
Tango'
TV Servisi - Yönetmen-
liğinı Taner Akvardar'ın
yaptığı ve Güner Namlı'nın
yapımcıhğını üstlendıği di-
zi fılm "Şehnaz Tango",
98. bölümüyle ekrana gcli-
yor. Perran Kutman, Er-
dal Özyağcılar, Macide
Tanır ve Mümtaz Sevinç
gibı oyunculann başrolünü
paylaştığı dizıde. Alpay'la
çıkan Şehnaz, kendinı suç-
\u hisseder. ama bunu kim-
seye anlatmaz
Bu arada nişanlısıyla kav-
ga eden Özge. Muhsın'de
teselli aramaktadır. Muhsin
de yaşadığı çelişkilerden
kurtulmak için kendısine ku-
cak açan Bıllur'a yaklaşmış-
tır.
Kayınvalidesinin dön-
mesıyle yıne rahatı kaçan
Nurşen. Ergün'ün giderek
daha çok içtığinin farkında
değildir. "•
KENT HABERLERI
Bakırköy'de traflk kazası
• İstanbul Haber Servisi - Bakırköy sahil
kesimınde meydana gelen trafık kazasında 1
kişi öldü. 4 kişı yaralandı. Polisten alınan
bilgiye göre, Ismail Filik yönetimindeki 34
JUB 75 plakalı otomobil. karşı yönden gelen ve
sürücüsünün kimliği henüz behrlenemeyen 34
PV 725 plakalı arabayla çarpıştı. Kaza sonucu.
34 JUB 75 plakalı otomobil sürcüsü tsmail
Filik ve aynı otomobilde bulunan Mehmet
Özcomart. Nusret Gül, LJğur Özcücük ve Sebu
Karakas, yaralandı. Özel Incırli Hastanesi'ne
kaldınlan yaralılardan Mehmet Özcomart
kurtanlamadı.
Gazeteci Cihat Dilerge öldü
• İstanbul Haber Servisi - BaMn Şeref Kartı
sahibi gazeteci Cihat Dilerge hayatını kaybetti.
1919 yılında Erzincan'da doğan Dilerge.
gazeteciliğe 1945 yılında Son Posta
gazetesinde başladı. Anadolu Ajansı ile Zafer,
Vakit. Akşam, Akın, tstanbul Ekspres, Yeni
İstanbul, Adalet \e Hergün gazetelerinde
çahşan Dilerge'nin. ""Büyük Ifşaat"' ve
•"Yürekleri Yakan Kara Elmas" adlı kıtaplan
yayımlandı. Evli ve iki çocuk babası Cihat
Dilerge'nin cenazesı. Topkapı Ahmet Paşa
Camii'nde ikindi namazından sonra Kozlu
Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Kahraman'a kınama
• İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği Fatih Şubesi. Kültür
Bakanı Ismail K.ahraman'ın. Prof. Dr. Semavi
Eyice için "O Taksim camiının yapılması ıçin
imza atmadı. ama ben bir imza attım ve onu
kapı önüne koydum" şeklindeki açıklamasını
kınadı.
Kara toprağa verildi
• İstanbul Haber Servisi - İstanbul'da önceki
gün vefat eden AP'nin eski senatörlerinden Dr.
Ahmet Cemil Kara, dün toprağa verildi.
Kara'nın cenazesi. Fatih Camii'nde kılınan
ikindi namazının ardından Topkapı
Mezarlığı'nda defhedıldi. Cenaze törenine,
Kara'nın ailesi, yakınlan ve arkadaşlan
katıldı.
OKURMEKTUBU
Sekiz gündür su yok
Yenıköy'ün üst tarafında Bağlar mevkiinde.
Ferahevler Mahallesi'nde oturuyoruz.
Oturduğumuz yerde tam sekız gündür
sulanmız akmıyor. lSKİ'yi defalarca
aramamıza rağmen, bizimle muhatap olacak
bir yetkıli bulamadık. Susuzluktan hiçbir şey
yapamaz hale geldik, 8 gündür banyo
yapamıyor, çamaşır-bulaş,ık yıkayamıyoruz.
Adıl düzenden bahseden İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı, bizlenn 8 gündür susuz
kalmasına neden göz yumuyor? Buradan
kendisine sesleniyoruz: lütfen vatandaşın su
sorunuyla ilgilenilsin. yoksa sadece
seçımlerde mi aklına geliyoruz sayın
başkanın?
Bağlar mevkiinden bir yurttaş
Eminönü'nde
bayram
ahşverişi
Şeker Bayramı öncesindeki son pazar
gününü değerlendiren yurttaşlar,
dün Eminönü'ndeki pazarda
bayramlık alışverişlerini yaptılar.
Dar gelirli memur ve işçi kesiminin
doldurduğu pazar yerinde çoğu
bayram arifesinde olduğu gibi yine
iğne atsan yere düşmezdi. Pazarda
terliklerden eteklere, iç
çamaşırlarından paltolara kadar pek
çok giy sî satıhrken özellikle çocuklar
kendilerine bayramlık alınmasının
mutluluğunu yaşadılar. Her bayram
öncesinde Eminönü'nden
Mahmutpaşa'nın yokuşuna kadar
uzanan bu "pazar klasiği"nde
satıcılar yine sesleri kısılana kadar
bağırırken alıcılar da en iyisini ve en
ucuzunu alabilmek için "zorlu
mücadele" verdiler. Öte yandan
geçim zorluğu nedeniyle yurttaşların
akın akın geldiği pazara geçen yıllara
oranla daha yoğun ilgi olduğu
gözlendi.
(Fotoğraf: KAAN SAĞANAK)
Telefonla
zoraki
sahur
İstanbul Haber Servisi -
Evleri telefonla arayan
kimliği belirsiz
kişilerin. yurttaşlan sabaha
karşı saat 04 00'te
"Kalkın sahur saati"
diyerek uyandırdığı
bildırildi.
Gazetemizı arayan çok
sayıda yurttaş. ev lerine
sabahleyin saat 04.00'te
gelen telefonlarla
uyandınldıklarını,
telefonda kendilerine önce
ezan sesi dinletildiğini,
ardından da "Kalkın
sahur saati" denildığını
bildirdiler. Gazetemızi
arayan yurttaşlardan Dr.
Hülya Günöz,
kendilerinin laik ve
çağdaş insanlar olarak
tanındığını belirterek
evleri arayan kişilerin laik
insanlarda bir tür "baskı
ve göz korkutma"
yaratmak ıstediklenni
söyledi.
Dergâh bahçesine defhedilebilmesi için Bakanlar Kurulu karan bekleniyor
Nakşibendi şeyhinin gömülmesi ertelendi
• Üç gün önce
ölen Muhammed
Osman
Siraceddin'in
cenaze törenine
katılmak için
yurtdışından ve
içinden çok sayıda
kişi, Hadımköy'e
gelerek uzun araç
konvoylan
oluşturdu.
İstanbul Haber Servi-
si - İstanbul'da üç gün ön-
ce ölen Nakşibendi Mu-
hammed Osman Sira-
ceddin'in Büyükçekmece
ÇakmakJı Köyü yakınla-
nndaki dergâh bahçesine
defni, Bakanlar Kurulu'ndan izin ahnma-
dığı gerekçesiyle ertelendi.
Cenaze için bırçoğu yurtdışından ve şe-
hir dışından gelen yüzlerce kişi Hadım-
köy'e akın etti.
Aile fertlen adına gazetecilere açıkla-
ma yapan Doğan Akkor. Siraceddin'in
dün gerçekleştirileceği açıkJanan defın iş-
leminin ertelendiğini belirtti.
Muhammed Osman Siraceddin'in müritleri dua okuyarak
zaman geçiriyor. (Fotoğraf: KEREM ILGAZ)
Akkor, Siraceddin'in dergâh bahçe-
sine gömülebilmesi için Hıfzıssıhha Ka-
nunu'nun 212. maddesi gereğince Bakan-
lar Kurulu karan gerektiğini belirterek bu-
gün defın izni için başvuru yapılacağını
kaydettı.
Akkor, Bakanlar Kurulu'ndan iznın
çıkması durumunda, defın işleminın he-
men gerçekleştirileceğinı bildırdi. Ak-
kor, izin ahnamaması du-
rumunda naaşın. ailenin
karan alınarak Çakmak-
lı Köyü mezarlığı veya
başka bir mezarlığa def-
nedilmesinde yasal bir sa-
kınca bulunmadığını da
kaydetti. Siraceddin'in
yakınları ise cenazenin
Irak'ta da gömülebilece-
ğini ifade ettiler.
Akkor, Siraceddin'in
İstanbul'da gömülmeyi
vasiyet ettiğinı söyledi.
Cenaze töreni için ABD,
Almanya ve bazı Avrupa
ülkeleri ile şehir dışından
çok sayıda kişi, Hadım-
köy'e gelerek uzun araç
konvoylan oluşturdu.
Şeyh Osman Siraceddin
Dergâhı'nın bahçesinde
gömülmesi istenen ve şu anda boş duran
mezan ziyaret eden Muhammed Ösman
Siraceddin'in müritleri. dergâh içinde
dualar okuyarak zamanlanm geçiriyor-
lar.
Siraceddin, geçirdıği akciğerrahatsız-
lığı nedeniyle tedavi gördüğü Internatı-
onal Hospital'daüç gün önce 106yaşın-
da ölmüştü.
Mehmet Salih Çelikpence
Cezaevinde olduğu
için yaşama
şansı azalıyor
• tleri derecede sanlık ve akciğer yetmezliği
hastalığı olan Çelikpençe'nin yaşayabilmesi
için temiz hava alması ve iyi bakım yapılması
gerekiyor. Doktorlar, Çelikpençe'nin tedavi
görmesi halinde bile yaşama şansının yüzde 10
olduğunu söylüyorlar.
KEREM ILGAZ
Doktorlann özel bir has-
tanede tedavi görse bile ya-
şama şansını yüzde 10 ola-
rak gösterdiğı Kayseri Ce-
zaevi'nde hükümlü bulu-
nan Mehmet Salih Çelik-
pence' nın ailesi. salıveril-
mesı ıçin hertürlü yolu de-
nıyor. 1leri derecede sanlık
ve akciğer yetmezliği has-
talığı olan Çelıkpençe'nin
kızı Reyhan Çelikpence,
her geçen günün babasını
biraz daha ölüme götürdü-
ğünü söylü-
yor.
TKPM L
üyesi olduğu
öne sürülen
akciğer kan-
şeri Polat
İyit'in Adli
Tıp Kuru-
mu'ndan ra-
poralmasına
karşın İstan-
bul Devlet
G ü v e n 1 i k
Mahkemesi
tarafından
salıverılme-
mesi ve 2 hafta önce Bay-
rampaşa Cezaevi'nde öl-
mesinın yankılan sürüyor.
lyifin son günlerini ceza-
evi dışında geçırmesine en-
gel olan DGM'ye tepkiler
sürerken bu olayın benze-
ri de Kayseri'de yaşanıyor.
Kaysen Cezaevi'nde bulu-
nan ve PKK'ye yardım ve
yataklık yaptığı öne sürü-
len Mehmet Salih Çelik-
pençe'nin ileri derecede sa-
nlık \e akciğer yetmezliği
hastalığı olması nedeniyle
yaşama şansı azalıyor.
"Babamın sonunun
Polat İyit'inkine benze-
mesini istemiyoruz. Dok-
Salih Çelikpence
torlar babamın bugün
özel bir hastanede tedavi
olsa bile yaşama şansını
y üzde on olarak gösteri-
yorlar. Başkaları tutma-
dan avakta duramıyor,
yemek yiyemiyor. Her
gûn bizim aleyhimize iş-
liyor. Biz de Adli Tıp Ku-
rumu'na başv urup rapor
alacağız, ancak geç kal-
maktan korkuyoruz" di-
ye konuşan Reyhan Çelik-
pence, tüm gücüyle baba-
sının tedavi olması ve sa-
lıvenlmesı için uğraşıvor.
3 yıl 9 ay ce-
zasından 21
ayı kalan 46
yaşındaki ba-
basının cezası-
nınertelenebi-
'cceğini belir-
ten Çetikpen-
çe. doktorlann;
babasının ke-
sınlikle temiz
hava alması ve
iyi bakılması
gerektiğini
söylediklerinı
vurguluyor.
Ç eIi kpen -
Nev şehir Ceza-
çe nın
evı'nde kaldığı dönemde
tedav i olması için cezae\ in-
de bulunan arkadaşlannm
açlıkgrevı yaptıklannı be-
lirten Çelikpence. Kayse-
ri'ye götürülen babasının
tedav isinin yıne yanm kal-
dığını kaydediyor.
"Cumhurbaşkanı, ba-
bamın durumunda olan
adli tutuklulann cezasını
affedebiliyor. Babam da
adli tutuklu olsa cezası
affedilirdi" dıye konuşan
Reyhan Çelikpence. yetki-
lilerin en kısa zamanda bu
konuya ilgi gösteımesini
istiyor.