08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 1997 PAZAFTESİ CUMHURİYET SAYFA 11 ANKARA kulisiIŞIK KANSU Söylev'in 70. yılı etkinlikleriDilDerneğinin çağnsı üzenneçeşitli kuaıluş temsilcileri geçen hafta biraraya gelerek, 'Atatürfc'ün Söylev'i okumasırvn 70. yılı" etkinlikleri içın bır dizı karar aldılar. Işte bunlardan birtcaç örnek: Devlet Tiyatrolan Genel Mûıdurü Bozkurt Kuruç, yurt düze^indeki 11 sahnede Söylev'den Özer Dzankaya'nın hazırladığı seçkinin Müşfik Kenter tarafmdan sergilertebıleceğini iletti. Kuruç ve Devlet Tiyatrolan Başrejisöru Ergin Orbey, Özdemir Nutku'nun oyunlaştırdığı Söylev'in de sergilenmesinin düşünülebileceğini bildırdiler. ODTÜ temsılcısi Seçil Akgün, bu üniversıtede 20-21 Ekim1997 tarihlerinde uluslararası bir sempozyum düzenlemek için ilk çağnnın yapıldığını ifade etti. Mersin Ünıversitesi temsilcisi Oktay DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit grup toplantısında, son dönemde TBMM'deki önemli oylamalara katılmayanlan eleştirirken, konuya ilışkın şu anıyı aktardı: Yıllar önce buna benzer bir oylamada bir CHP'Iİ milletvekıli yokmuş. O dönemde CHP'nin Gene! Başkanı Operatör ismet inönü Ismet Paşa'ya, oylamaya katılmayan milletvekilinin mazereti bildirilmiş: "Paşam, arkadaşın bir yakını ameliyat oldu, onun için gelemedi." Ismet Paşa'nın yanıtı şöyfe olmuş: "O milletvekili operatör mü?" TURBANLI (Fotoğraf: HASAN AYDIN-AA) Gökdemir, üniversitenin ulusal nitelikli bir toplantı yapma karannda olduğunu söyledi. Tekirdağ Barosu Başkanı Güneş Gürseler ve Atatürkçü Düşünce Derneği temsilcısi, bölgesel toplantılar yapabileceklerini kaydettiler. Ortaöğretim görmüş her kesimden kişinin anlayabileceği, yalınlaştırılmış bir düzenleme yapılması, TÜBlTAK'ın Söylev'ı diskete ya da kasete alması önerileri değerlendirildi. TED temsilcisi Ferhan Oğuzkan, öğrenciler arasında bir yarışma düzenleyebileceklerinı belirttı. Önerileri geliştirmek ve katkıda bulunmak isteyenler için kısa bir not: Ikinci eşgüdüm toplantısı 27 şubatta yine Dil Derneği'nde gerçekleşecek. Sonuç olarak, Söylev'in okunuşunun 70. yılında görkemli etkinlikler bizi bekliyor. Şahbaz olundu DSP lideri Bülent Ecevit, milletvekillerinin tarıkatlarla ilgili önergeden imzalarını çektırdi. Yani DSP, çoğu zaman olduğu gibi yine etliye sütlüye pek dokunmayacak. CHP'de de, partı üst yönetiminin daha etkiti muhalefet yapamamasının tek sorumlusunun Izmir ll Başkanı Osman Özgüven olduğu belirlendi! CHP Partı Meclısi, Özgüven'in kesin ihraç istemiyie Yüksek Disiplin Kurulu'na gönderilmesini 9'a karşı 29 oyla kabul etti. Özgüven'e sahip çıkan üyeler, Mustafa Gazalcı, Kenan Coşar, Salman Kaya, Ziya Halis, Şahap Ince, Abdülkadir Ateş, Selahattin Güleç, Hasan Aydın, Nuriye Berberoğlu oldu. SSK primlerini yatırmadığı ve genel merkeze soğuk davrandığı gerekçeleriyle disiplin kurulunu boylayan Özgüven, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a göre, "Ali kıran baş kesenmiş." Yani baş kesildi, partınin başları kurtanldı. Sözün kısası, DSP ile CHP, muhalefet yapffiakta şahîTtar, şimdr şahbaz olacaklar. Çocuk hastanesinde geceKar düşerken ince hüzünler takılır çocuk yüzlerine. Kendi kendilerine konuşuriar camlı odalarda, yaşamlan bir hortuma bağlı olsa da... ıçli içli ağlarlar, soğuk pencereleri buğulanır... Gözleri özgür kııiarı andınr, yataklanndan boşluğa bakarken. Işte o, pek minik görünür de, adı kadar uzunduryaşı oysa... Deniz kıyısı bır kentten zoraki göçmen serçedir baksanız. llık san saçlan ilaç kokar. 6 koca yılın 4,5 yılını hastanelerde geçirmiştir. Az dilli olsa, küçük bedeninin içinde yanan alevi uzun uzun anlatacaktır. Belki, "Bir böbreğimi kuşlar yemiş" dıyecektir. Belki, "Benim ciğerimin kaderi kara yazılmış bir kere. Adı üstünde, karaciğer" dıyecektir. Demez ama. Bütün gün ve gece, parmaklıklı bebek yatağında derin düşünen filozoflar gibi oturur. "Muz" düşer aklına, apansız. Muz, sıcakkanlı çocuklar sokağının meyvesi. O an, oynanmayan oyunlardır, unutulan evdeki yumuşak yastıktır, özlenen anne kokusudur, muz. Bir muzu olsa adı saklı çocuğun, ah bir muzu olsa. Bir muza izin verse doktorlar. Yalnızca bir muz yese, güneş sinecek içine. Anjiyo istemiyor, burnuna, koluna takılan hortumları istemiyor adı sakJı çocuk. Muz verin ona!.. Bir başkası. Anne? Bilınmiyor. Baba? Tanınmıyor. Yalın "adı" var, kısacık yaşamına eş. Karanlık köşebaşlannda acıyı, korkuyu, hainliği, acımasızlığı derlemiş. Belleğine gömse de çığlığını, salyalı kudurganlığa karşı haykınyor ufacık vücudu. Onun gökkuşağı dört duvar arasında. Şıpıdık terlikle do'aşıyor. Neredeyse koğuş ağası. Televizyon kanallannı kanştırma, hemşirelere naz yapma tekeli onda. Yakındır, bir ameliyat daha geçirecek. Bir sokak çocuğu o. Içi içine sığmryor: "Dolaştınn beni ne olur! Dolaştınn..." Kırgın yüreğin eğretı yapıştırılacağı yer, hastane kantini. Cicili bıcili bisküvi kutulan "dışan"dan esinti ya... Hastane de olsa, açar sonuna dek beyaz düşleri bilinç penceresine... Hele hele şu orman mantanna bakın siz. 500'lük yutmuş. llahi çocuk, trilyonlann yutulduğu şu ülkede bir madeni 500'lük için ameliyat olmaya değer mi? Değer mi hı, saçlannı okşaya okşaya uyuduğun anneden ırak kalmaya? Ankara'ya akşam kar düşerken, bir çocuk hastanesindeydik. Öyküler dinledik. Dokunsan büzüşüverecek solgun dudaklara, yaşamı serum şişelerinde yakalayan bebelere tanık olduk... Hüzün ve acı, çocuklara hiç yakışmıyor... Soruşturmadan aklama CHP Izmir Milletvekili Sabri Ergül. TBMM Tansu Çiller'in Malvarlığını So- ruşturma Komisyonu'nda DYP ve RP'lilerın verdiği "aklama" kararına yaklaşık 30 sayfalık bir "karşı oy ge- rekçesi" yazdı. Ergül, soruşturmanın "eksik kaldığı" kanısını açıkça dile ge- tiriyor. Ergül'e göre neler soruşturul- mamış, sıralayalım: - Tansu Çiller ve ailesinin yurtiçin- de ve dışında ortak olduğu tüm şir- ketlerin (ortak olunan, devredilen, tasfiye edilen ve halen de ortak bu- lunduklan bilinen 17 şirket ve hol- ding) defter ve banka hesaplannın incelenip soruşturulması. - ABD'deki malvarlıklan, kişisel ve sahip oldukları şirketler üzerinden edindikleri gayrimenkuller ve banka kayıtlannın soruşturulması. - Özer Uçuran Çiller'in Genel Mü- dürü olduğu batık istanbul Banka- sı'na ait dava dosyalan ve belgele- rin komisyona celbi ve incelenme- si. - Merhume anneleri Muazzez Çil- ler'in ekonomik ve mali durumu, gelir getirici bir işi, faaliyeti; ticaret, sanayi ve vergi kaydı olup olmadığının soruş- turulması ve Tansu Çiller tarafmdan be- yan edilen muazzam ölçüdeki menkul mirası bırakıp bırakamayacağının araştırılması. - Komisyona Tansu Çiller, Özer Uçuran Çiller, Marsan Holding A.Ş. imza yetkilileri, Bilger Duruman ve Amerika'daki GCD firması tarafın- dan gönderilen belgelerin, noter onaylı evrakın asıllan, orijinalleri araştınlıp, bilgi ve belgelerin sıhha- tinin kaynağından soruşturulması. Ne aklama ama değıl mi? Yüksel Endeğer yazıyor Bu gazeteye alışa- madım, alışamaya- cağım. Fakat pes etmek yok. Bir gün mutlaka patronun kim olduğunu öğrenece- ğim. Sevgili patronuma saygı ve gö- rüşlerimi aktaracağım. Ve onu 'Yeni Cumhuriyet'm kurulması konusunda ıkna edeceğim. Beni anlayacaktır. Ba- na katılacaktır. Benimle bütünleşecek- tır, eminim! Yeni Cumhuriyet kurulacak. Bu köh- ne gazete atılımlardan atılım beğene- cek. Siyah-beyazsayfalargidecek, ga- zetenin içinde rengârenk kelebekler uçuşacak. Dinozorlar kös kös gidecek, kaçacak delik arayacak. Yeni dünyanın yükselen değerlerıni alkışlayan eller, ye- ni Cumhuriyet'in yazılannı da yazacak- lar. Bu modern gazete, benim yöneti- mimde başarıdan başanya koşacak, paraya para demeyecek. Muhakkak böyle olacak. Musa Kart'a kırmızı kart! Yeni Cumhuriyet'te at gözlüklü solcu- lar, Kemalist despotlar, demode ilerici- ler olmayacak. Aydınlanma bilgesi baş- dinozor olmayacak! Engin bilgili solcu aydın tayfası olmayacak! Sosyalizmi di- riltmeye çalışlar... pardon, çalışan bitik kalemşörîer olmayacak! Ve bir de Mu- sa Kart denen o karikatürcü de olma- yacak! Evet, Musa Kart! Şu her çizgisinde buram buram dinozorluk kokan o kart çizerden bahsediyorum. Yükselen gü- zelliklerin, şanlı kapitalizmimizin herde- ğerine acımasızca saldıran o adam ye- ni Cumhuriyet'in kapısından içeri adım atamayacak! Sevgili Amerikam'a düşman olmalı ki, vatandaşım Tansu Çiller'e acıma- sızca yükleniyor, her fırsatta o içi de dı- şı da güzel insanı türlü çeşitli hallerde çiziyor. Hatta bir keresinde -çok affedersi- niz- ayağı kaymış düşerken, yani tam da düşmeden, havadayken çızmişti Sayın Çiller'i. Nasıl öyle eteği açılmış, bacaklan ortaya çıkmış şekilde. Görün- ce fena oldum. Çok üzüldüm. Heye- canlandım. Güzel de çizmiş. Ayıptır. Bacaklar. Olmaz. Çizmiş. Terbiyesiz. Sayın Çiller'i çizmiş. Hoştu da. Her neyse, bu ahlaksızlık cezasız kal- mamalı. Cezası da hazır ve gayet ağır: 2000'li yıllara damgasını vuracak yeni Cumhuriyet'te Musa Kart'ın yeri yoktur, olamaz, olmayacak. Ben bununla da yetinmeyip yukarda anlattığım karika- türün orijinalini ele geçireceğim. Imha edeceğim. Yırtıp atacağım. Belki de ya- kanm. Bilmiyorum, belki saklanm. Öf- kelenmek için arada bir bakanm. Ba- caklar. Olacak şey değil. Hoştu ama. Internet: htp //www// Cumhuriyet out, Yeni Cumhuriyet in!.. HAYVANLAR İSMAJL GÜLCEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK HARBİ SEMİHPOROY GADDAR DAVUT NURIKURTCEBE •VOZLAMALAA /. BULUT BEBEK NVRAYÇİFTÇI MIR3IIRLAR UĞUR DURAK •••SADECEKENDlLERİNE AÎTSAKMYORLAR.'.. TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN İŞubat KAMERAL4R KUÇULUYOR.. 1912'DE &UGÜN KÛÇÜIL rıpTE g,/e PoroĞRAF *M KİME&UIU g£KLAMI FRAVSiZ BACNIN0A VAYrM- LANMlŞTt. 18Z6 'OA Bid FKAUS'Z OLAN JDSBPH NtePce'iM fLzeı. KofuuAeoA S4Prxorgr f=orog- RAFTAH SONBA, SU KONUOAKİ GeLİŞMELER İKİ TEMEL BÖLÜMOE TpPt/^jASİÜR • FOTOĞ&AFÇf- L/fÇ TEKMıĞ/NDEKİ ISE &7TO6ISAF SAUATtNDA- <İ İL&Zt£MEL£/Z.. 468O 'LeeoE YAPlAA<N/* BAŞ- LfiUAN ICÛÇÜK. MAKİNELEK.,BieAZ OA VAHUK- RULO HAUNE &ErıKİLEN FİLMLSİZE Ç . l'ÇTE, YAUPA SâeÛLEM, LÛ, AÇO.(P fCAPAfijAgtLeti MOPEL MAKiME£l £>B 8u <&£Uf*4EA/İN SONUCJJY&U. OBTEICriFİN ÖfJUNlj AÇAM K4PAK Süe.ÜLÛA/CE/ Vİ2ö(l O&TAYA ÇtKMAKrAYP/
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle