07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYF=A CUMHURİYET 3 ŞUBAT 1997 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Yunan Tasansı METİN ERKSAN R usya Devletrnın. Guney Kıbns Rum Yonetımı'ne "füze" iatması olayının anımsattıklan Rus ya- yılmacılığının ve bu ya- vılmacıiığın oncusu olan Rus mafyasının Guney Kıbns Rum Dev- letı'n<ıe yerleşmesı'nın anımsattıklan Alman asılh Rusya Çançesı II. Kate- rina C 1729-P96) çok ıyı oğrenım gor- muş akıllı bılgıh \e buyuk duşunen bır devletyonetıcısıdır II Katenna Fransız aydınJanmasının kaynaklan ve yapıcıla- n olan Descartes( 1596-1650) Montesqi- eu (1 689-1755) Voltaire (1694-1778), Rousseaul 1712-1778) Diderot (1713- 1784) Condillac(1714-1780). D'AJem- bert( 1717-1783) gıbı duşunurlenn y aptt- lannı ı>ı bıldığı Fransız dıhnden oku- muştur Çançelık >aptığı yıllar (P62- 1796 ) ıçınde Dıderot'yu sarayında ko- nuk etmış (1773-1774)v e bu ünlu duşu- nurle devlet yonetımı ustunde uzun ko- nuşmalar vapmıştır Ingılız yayılmacılı- ğına •ve somurgecüığıne karşı yapılan Amenkan bağımsızlık sa\aşına ve dev- nmm-e (1774-1781) yaptığı savaş araç ve gereç yardımlanndan oturu Amenkan devnm tanhındekı adı "Bağımsızlığın Anası"(Motherof Independent) olan ve kendı ulkesı Rusya yı muthış bırdespot olarak yoneten II Katenna "Yıınan Ba- ğımsızlığınm da Anasıdır". GrekProjesı Grec Projet" (Fr.)Grek Tasansı ya da Yunan Tasansı duşuncesı ve sozunu tanhte ılk kez Rusya Çançesı II Katenna oluşturmuş veuygulamıştır Aynntılannı unlu Rus Mareşalı Potjem- kjn'ın (1739-1791) yaptığı bu tasan şoy- ledır Osmanlı De\ letı 'nın Av rupa ve As- yadakı sınırlanna Balkanlar ve Kafkas- lar ustunden saldıran ıkı buyuk Rus or- dusu îstanbul'da bırleşecekler Boylece Osmanlı Devletı yok edılecektır Doğu Balkanlar Mora Yanmadası Ege Denı- zı adalan Batı Anadolu Istanbul Boğa- zı Marmara Denızı Çanakkale Boğa- zı'ndan oluşan ve başkentı Istanbul olan bır "Grek Devleti"kurulacak II Katen- na'nın ılk v e son Bızans ımparatorlannın admı verdığı, Rum eğıtmenlenn yetıştır- dığı \e Rumca oğrettığı tonınu Prens Konstantinbudevletınyonetıcısı olacak Bu "GrekDevleti*mn ordusuna Rum su- baylar yetıştırmek ıçın Rusya'nın baş- kentı St Petersburg'da bır asken okul açılmış ve oğretıme başlanmıştı II Ka- tenna Istanbul'un Ruslar tarafından alın- masının bır anısı olarak bır de "Zafer Madalyası" yaptırmıştı Rusya Çançesı II Katenna'mn oluş- turduğu "Grek Projesi" 24 Ekım 1782'de, II Katenna ve Avusturya Impa- ratoru II. Joseph arasında 1780"de Rus- ya'nın başkentı St Petersburg'da yapı- lan ve Osmanlı Devletı'nın paylaşılma- sma ılışkın anlaşmayı kararlaştıran II Jo- seph'e bıldınlır II Katenna "Grek Pro- jesi"nı gorkemlı bır torenle dunya dev let- lenne duyurmak ıster Bu duyuru ıçın Kı- nm'ın kuzeydoğusunda Dnıeper Irmağı ustûnde. Karadenız e y akın bır yerde bu- lunan Rus denız ussu "Kherson"da bır toren duzenlenır Mareşal Potyemkın bu- rada bır zafer anıt kapısı yaptınr Kapı- nın ustunde Rumca "İstanbuTa Bu Ka- pıdan Gidilir" yazısı vardır 1786'da II Katenna yanına St Petersburg dakı Ingı- lız ve Fransız buyukelçılennı alarak Kherson'a gelır Torun Konstantın hasta olduğuıçınbutorenekatılamaz Avustur- va lmparatoru II Joseph gızlıce (nasıl bır gızlılıkse) Kherson'a gelır II Kate- nna ve II Joseph Osmanlı Devletı'nın paylaşılması konusunda bır kez daha an- laşırlar Rusya Çançesı II Katenna. ^vııstur- yalmparatonill Joseph Ingılız ve Fran- sız Buyukelçılen gorkemlı bırtorenle za- fer anıt kapısından yurûverek geçerler II Katenna ve II Joseph ın Kherson'a geleceğını haber alan Osmanlı Dev letı bır kalyon ve bırkaç fırkateynden oluşan savaşgemılennı Kherson'agondenr Os- manlı savaş gemılen Dnıeper Irmağı nın Karadenız e dokülduğu yerde demır atar- lar Bu savaş gemılennı goren II Katen- na tmparator II Joseph'eşoyleder "Ba- kınız, Osmanlı Devleti 'Çeşme'yi unut- muş." Osmanlı Dev letı ve Rusya Devletı ara- sında 1769-1774 yıllan arasında olan sa- vaş sırasında Rusya'nın başkentı St Pe- tersburg'da uslenen Rus Baltık Donan- ması, Ingılız Donanmasf nın yardımıyla. Kuzey Denızı Manş Kanalı, Atlantık Okyanusu yolunu ızleyerek Cebelıtank Boğazı'ndan geçıp \kdenız'e gelmış ve Ege Denızı'ne gırmıştı Rus donanması "Çeşme" Korfezı'nde derrurlı duran Os- manlı donanmasının tumunu 7 Temmuz 1770 gunu yaktı ve yok ettı Bu savaş sonrası Tuna Irmağı'nın guney kıyısında bulunan kuçuk Kaynarca Koyu'nde 21 Temmuz 1774'te Osmanlı Devletı ve Rusy a arasında v apılan "Küçiık Kaynar- ca Anlaşması" Turk tanhının en trajık donüm noktalanndan bın olur II Kate- nna bu anlaşmadan sonra "Grek Proje- si"nı tasarlamıştır Batılı sıyasetbılımcı- len "Küçıik Kaynarca Anlaşması" ıçın ıkı saptama yaparlar Bunlardan bın "Rus diptomasiMnin beccrisi (mahareti) veOsmanlı diplomasisûun aymazlığı (gaf- leti)~ sozu oburu "II. Katerina Kuçuk Kaynarca Anlaşması'nı yaparak Osman- lı Devleti'nin mezaruu kazmışûr7 " sozu- dur Ulusu, ülkesı ve dev letı ıçın büyûk bır yonetıcı olan II Katenna, amaçlannı bu olgulann çıkarlan doğrultusunda yön- lendırmıştır II Katenna Osmanlı Dev- letı nı yok etmek "Yunan Tasansı"nı gerçekleştırmek Rusya nın sınırlannı \kdenız'e uzarmak ıçın. Osmanlı Dev- letı'nın ıç yapısını yetkın bırbıçımde ta- nımak ıster 1792'de unlu Rus generalı Kutuzov'u Istanbul'a buyukelçı olarak atar Sonradan 1812'de Napolyon'a kar- şı savaşan Rus Ordulan Başkomutanı olan general Kutuzov Îstanbul'da 1792- 1794 yıllan arası buyukelçı olarak bulu- nur Kutuzov II Katenna'yaşugozlemı- nı yazar "Osmanü Doleti'nin iç yapısı çürümuştur. Bu koşullar rçinde Osmanlı Devleti, Rusya'v a karşı bir savaş yapa- maz." II Katenna 17 Kasım 1796'da olur Buyuk bır Çançe olan 11 Katenna'mn ar- dıllan (haleflen) "Yunan Tasansı" du- şuncesı ve uy gulamasını surdururler Ku- tuzov gıbı onemlı bır kışının, 1950'de Moskova'da yay ımlanan Osmanlı dev let yapısına ve Istanbul'a ılışkın çok değer- lı gozlemlen ve anılan her çeşıt aptallı- ğın Turkçe çevınsı yapıldığı halde, kırk yedı yıldır Turkçeye çevnlmemıştır 18 yuzyılın sonlannda oluşturulan "Yunan tasansı" Rusya nın y ayılmacılığına, Os- manlı Devletı'nın paylaşılmasına, Bı- zans'ın dınltılmesme ve Avusturya yayıl- macılığınm bu paylaşıma katılmasma ılışkın bır duşunce ve uygulamadır 19 yuzyılın başlannda oluştunılan "Heöe- nizm" ya da "PanHeUenizm" duşuncesı ve uygulaması, Rusya, Ingıltere Fransa devletlennın yayılmacılığına, somurge- cüığıne. Osmanlı Devletı'nın paylaşıl- masına ve bu devletlenn bu amaçlannı gerçekleştırmek ıçın kurulacak olan "Yu- nan Devleti"nın yayılmacılığına ılışkın bır duşunce ve uygulamadır "Yunan Tasansı"nın yaratıcısı Rusya bu tasannm uygulamasının ıkıncı bolu- munu Rus donanmasının Çeşme Korfe- zı'nde demırlı duran Osmanlı donanma- sını yakıp, yok etmesıy le başlattı (1770), "Küçuk Kaynarca Anlaşmasrnı yapa- rak surdurdu (1774), "Yunan Tasan- sı"nın ıkıncı bölümü, Rusya. Ingıltere, Fransa donanmalannın 20 Ekım 1827'de "lNavarin*' Korfezı'nde demıriı duran Osmanlı Donanması'nı yakıp yok etme- sı ılebaşladı Osmanlı Devletı'nın 1828- 1829 yıllannı kapsayan savaşta Rusya Devletı'ne yenılmesı sonucu 14 Eylul 1829'da yapılan "Edirne'" Anlaşması'yla surdu Navannyenılgısı veEdınıe Anlaş- ması sonucu Osmanlı Devletı 24 Nısan 1830'da "Yunan Tasansır> nın gerçekleş- mesı sonucu oluşan "Yunan Devleti"nın varlığını onayladı Rusya "Yunan Tasansı"na bağlılığını surdurdu 21 Hazıran 1854'te Rusya'nın Osmanlı Devletı'ne karşı başlattığı sa- vaş sırasında Rus donanması 30 Kasım 1854'te Sınop Lımanf nda demırlı duran Osmanlı donanmasını yaktı ve yok ettı 1866-1897 yıllannda aralıklı olarak su- ren Osmanlı Devletı karşıtı Gınt ısyan- lannda Rusya, Yunan Devletı'ne ve G\- ntlı asılere yardım etmek ıçın Akdenız'e süreklı donanma gonderdı Rusya, 1897 Osmanlı ve Yunan devletı arasında olan ve Yunan devletının yenılgısıyle sonuç- lanan savaşta Yunanlılara yardım ettı Rusya 1913'te Osmanlı Devletı'yle Yu- nanıstan, Bulganstan, Sırbıstan. Kara- dağ arasında yapılan Balkan Savaşf nda Yunanıstan'a yardım ettı "Yunan Tasa- nsı" utopyasını gerçekleştırmeyi ve Ak- denız'e çıkmayı bır tutku bıçımı yapmış olan Rusya, Osmanlı Devletı'ne son vu- ruşu yapmak ıçın 1 Kasım 1914'te Kaf- kas cephesınde Osmanlı ordulanna kar- şı bır saldın başlattı Rusya'nın en etkın gazetelennden bı- n olan "Novoye V'remya" (Yenı Zaman- lar) gazetesının 4 Kasım 1914 tanhlı sa- yısının başyazısı "Yunan Tasansı"nı şöy- letanımlar "Rusj"aÇarüğıBizanstnıpa- ratorluğu'nun kalıtçısıdır (varisidir). İs- tanbul atalarunızm vasiyeti gereği alına- cak ve başkent yapüacaktu-." 1 Dunya Sav aşı sonunda Rusya Dev - letı yokoldu 25-29 Eylul 1970'te yapı- lan 7 Turk Tanh Kongresı bıldınlen ara- sında yer alan "Atatürk'ün 1. Dunya Sa- vaşı'na ilişkin notian"nda açıklandığı gı- bı Rusya'nın 1917'de yok oluşunu Rus ordusunun 1914'te Kafkas cephesındekı ağır yenılgısı ve buyuk kayıplan sağla- mıştır 19 Mart 1945'te Sovyetler Bırlı- ğı, Turkıye Cumhunyetı Devletı'nden Türk Boğazlan'nda asken us kurmak hakkı ve Turk-Sovyet sınınnda Turkı- ye'nın büyuk toprak kayıplanna neden olacak duzeltmeler ıstedı 1990'larda So\7etler Bırlığı yok oldu Ruslann "Yu- nan Tasansı" ve "Akdeniz Tutkusu" tu- kenmıyordu Yenı Rusya Devletı, Güney Kıbns Rum Yonetımı'ne S-300 fuzelen sata- rak bır kez daha "Yunan Tasansı" ve "Akdeniz Tutkusu"nu gundeme getırdı Turkıye çok doğru bır davranışla bu fvı- ze satışına karşı çıktı ve fuzelenn Kıbns Rum kesımıne yerleştınlmesını savaş ne- denı olarak dünya kamuoyuna bıldırdı Turkıye'nın bu davranışına Rusya değıl de Amenka karşı çıktı Amenka herhal- de 1774-1781 Ingılız-Amenka savaşın- da Amenka'y a sılah araç v e gereç y ardı- rnı yapan "Amerikan Bağımsızlığının Anası" Rusya Çançesı II Katenna'ya gönul borcunu öduyor ARADA BIR Av. Dr. CENGİZ ABBASGIL Hakça Ücret Butçe Yasası ıle kamu kesımınde gorevlı tum ça- lışanların ve emeklılerın ucretlerıne yuzde 30 zam yapıldı Ancak enflasyonun yuzde 85 olarak açık- landığı bır ekonomık ortamda bunun çok gulunç bır rakam olduğunun ılk ışaretı hukumet taraîından verıldı Hemen mıllı savunma gorevlılenne yuzde 42 ek bır zam açıklandı Ardından guvenlık gorev- lılennın de bundan yararlandırılacağı, mıllı eğıtım gorevlılerının ucretlerıne de ek bır zam ıçın çalış- malar yapıldığı açıklandı Butun bu açıklamaların ardından Sayın Başbakanımız, son bır açıklama ıle ek zam uygulamasında bır sıralama getırdı Buna gore oncelık Mıllı Savunma mensupların- da, ardından guvenlık mensupları ondan sonra yargıçlar, bunlardan sonra unıversrte hocaları, ar- dından yuksek kademelı devlet memurtan duşu- nulmektedır Buna gore sıralamanın dışında kalan otekı kamu çalışanlan ıleemeklı, dul ve yetımler ıçın herhangı bır lyıleştırme gorulmemektedır Sayın Başbakan, bundan kısa bır sure sonra da herke- se aynı zammı vermenın hakça olmadığını açıkla- yıverdı Butun bu açıklamalar, ek zammın şımdılık Mıllı Savunma ve guvenlık mensuplarına uygula- nacağını ayrıca ek bır zam gerçekleştırılse de bu- nun herkese eşıt uygulanmayacağını gostermek- tedır Enflasyonun kasıp kavurduğu bır ekonomık or- tamda açıklanan zamların derde deva olacağı du- şunulemez Çare, kamu çalışanlannın ucretlennı, zam ve ek zam tartışmalarına meydan vermeye- cek gerçeklıkte saptamaktır Çare, ucretlerı enf- lasyonaezdırmemektır Kamu çalışanlannın her tur gereksınmelerının karşılanmasına yeterlı bır ucret artışı sağlanmadıkça, sınıflandırılmış uygulamalar doğal sayılamaz Bundan boyle herkese eşıt zam yapmak adıl olmaz soylemlen ınandıncı olmayaca- g gıbı, boyle bır uygulamanın hakça olduğu da savlanamaz Konunun bır de dığer yuzune bakalım Uygula- ma anayasaya uygun mudur'? Devlet butçesı bır vasa ıle belırlenır Nıtekım kamu çalışanlanna on- gorulen zamlar da 1997 yılı Butçe Yasası ıle kabul edılmıştır Sonuç olarak ortada bır yasa vardır Ya- salar da anayasamıza aykın olamaz Acaba kamu çalışanlannın ucret belırienmesınde anayasa ılke- lenne uyulmuş mudur^ Bıze gore, bunaolumlu ya- nt vermek zordur Zıra anayasamızın ıkıncı mad- de hukmune gore cumhunyetımız, sosyal bır hu- <uk devletıdır Bu bır. Gene anayasamızın onuncu madde huk- -lune gore herkes hıçbır aynma bağlanmadan ya- saiar karşısında eşıttır Bu ıkı Anayasamızın 55. madde hukmu ıse uc- •ette adalet sağlanmasını devletın gorevlerı arasın- jasaymıştır Bu da uç Şımdı anayasamızın bu ılkelenne go- rehukumetın ucret uygulamasında hakça davran- dığı soylenebılır mı? Aksıne, başta eşıtlık ılkesıne uyulmamakla kamu çalışanlan arasında onemlılık sıralaması, sosyal yaşantı farklılığı ve buna gore ta-klı ucret haksızlığına neden olunmayacak mıdır^ Bıerek veya bılmeyerek, bır hukumetın buna ne- den olması duşunulemeyeceğı gıbı onaylanamaz da Ancak şunu da hemen belırtmek gerekır kı, hıç- Df yurttaşın ulusumuzun gozbebeğı Mıllı Savun- TB ve guvenlık mensuplarına yapılan zamlara bır Jveceğı yoktur Zaten enflasyon karşısında bu- nun bıle yetersız olduğu ortadır Olay, hukumetın jcret uygulamasında ekonomık gerçeklen goz ar- j etmesının ve anayasa ılkelenne uymamasının •aiışmasıdır Bu aşamada hukumete duşen gorev, arayasa ılkelennı goz ardı etmeden butun kamu ;alışanlarına çağdaş gereksınımlennı karşılayacak djzeyde yeterlı ve hakça bır ucret sağlamanın uğ- -aşını vermektır Bunun tersı, resmen ayrımcılığın rctıumlarını atmaktır Enerji Devrimi ALPER AKYÜZ İTU Uçak Uuh Y Lısans Oğr 1 980 oncesı ve sonrası yaşadığımız su- reklı elektnk kesıntılennm yenıden ya- şanması tehlıkesı. hukumet tarafından da gundeme getınlmışken yaşanan tar- tışmalann nukleer- komur yakıtlı termık sıstemlenn kullanımında takılıp kalmış olduğu gorülmekte, dunyadakı teknolojık ve bağ- lantııı toplumsal gelışmelenn goz onune almma- smda yetersız kalmdığı gozlenmektedır Merkezı Washıngton'da bulunan Worldwatch Instıtute'un yayımladığı ve bugunlerde TEMA Vakfı'nca Turkıye'de yayımlanacak olan Enerjıde Arayışlar (Povver Surge) adlı kıtapta( 1) sıralanan ve gerek enerji sıstemlennın. gerekse tuketım alış- kanhklannın yapısında bır donuşume yol açması beklenen gelışmeler, ulkemızde yetennce ızlene- memekte ve surdurulebılırlık kavTamınm yanın- dan bıle geçmeyen uretım sıstemlen, yetkıhler ve çeşıtlı çevrelerce tek seçenek olarak gorulmekte- dır Hukumet tarafından dayatılan ıkılem termık santrallann açılması ve sonucunda çevreye kırle- tıcı gaz ve kullenn yayılması ya da nukleer sant- rallann yapımı ve atıklar. radyoaktıf sızıntı ve ka- za nskı gıbı etkılenn yaratacağı sorunlann daha uzun donemde hıssedılmesı yoluyla sorunun çozul- mesı olarak ortaya çıkmaktadır Tartışmalarda enerji sonınu olarak yalnızca elektnk enei]isının ele alınması ve kentlenmızdekı hava kırlılığının oluşmasında en buyuk paya sahıp olan ulaşımda enerjı kullanımı sorununa hemen hıç değınılmeme- sı de ılgı çekıcıdır Sonuç olarak her ıkı konuda, kal- kınma planlannda surdurulebılır uygulamalara yer venlmemesı ya da bu uygulamalann tek cumley- le geçıştınlmış olması doğaldır Ancak ulkenın ka- den tepeden belırlenmış olan bu polıtıkalar değıl- dır VVorldvvatch Instıtute araştırmacısı Odil Tuna- h'nın VVorldvvatch dergısınde yayımlanan makale- sınde de belırtıldığı gıbı ulkenın onundekı asıl ıkı- lem şu seçeneklerle anlattm bulmaktadır Batı'nm eskımış teknolojılennı "takfitçi" bır davTanışla kul- lanarak komur ve nukleer guce yonelmek ya da yuksek venmlılık, doğalgaz ve yenılenebılır kay- naklara dayanan bır sısteme doğru geçış yapmak Bu aynm noktasmda ılgınç olan nokta, genelde hukürnetlenn ılk seçeneğı. subvansıyonlardan ann- dınlmış bır pazardakı gınşımcılenn ıse ıkıncısını seçmeye eğımh olmasıdır Bu durum "verimlüiğin, venilenebiür kaynaklann ve özerk sistemlerin eko- nomık olmadığı'' soy lemını de boşa çıkarmaktadır Olası bır enerjı kısıntrsina karşı Turkıye dekı ku- ruluşlann kımılen de çoğunlukla doğalgaza daya- lı olarak kendı ener|i sıstemlennı kurmaya yonel- mışlerdır Bu sıstemler genellıkle gaz turbınlennı kullanan, kuçuk olçeklı ve yuksek venmlı sıstem- lerdır Doğalgaz bınm kalon başına daha pahalı ol- sa da ozellıkle bırleşık ısı-guç santrallannda ulaşı- lan yuksek v enm bu farkı karşılayabılmekte ve ya- krt elde edilf bildiğı sürece guvenlı bır seçenek sun- maktadır Ulaştınnada doğalgazı kullanımı da emısyonlann azalması ve ılende hıdrojen ve yakıt hucrelen gıbı temız sıstemlen kullanımına uyarla- nabılme olanağı vermektedır Ancak doğalgaz ıyı bır geçış aracı olsa da son çozum olamaz Turkı- ye'nın doğalgaz dışahmını Rusva tran, Cezayır. Ortadoğu ve Orta Asya ulkelennden yapması ve yapmayı planlaması bıle bu kaynağın guvenlığı hakkmda bır fıkır verebılır Ek olarak Iklım Degı- şıkhğı Anlaşmasına ve Rıo Bıldırgesı'ne ımza at- mış olan Turkıye, doğalgaz kullanımı sonucu da oluşması engellenemeyen karbondıoksıt. azot ok- sıtler ve Öbür kırletıcı ve sera gazlannın emısyo- nunu azahmakla yukumludur İklım değışımıyle de bağlantılı olan en kapsam- lı eylem, nukleer santrallann komur yakıtlı termık santrallann yennı doldurması olarak duşunulmek- tedır Gerçekten de guç uretım bınmı ıçınde bır hıdrokarbon yanması oluşmadığından, karbondı- oksıt ve sera gazlan oluşmamaktadır Aynca, olu- şan guç yoğunluğu, gelışmış \e karmaşık teknolo- jı urunu olması. yetmışlı yıllardakı populerlığı ve bır guç sımgesı olarak gorulmesı, hangı partıden olursa olsun polıtık ıktıdann ılgısını çekmıştır Dunyada onemlı olçude daralan pazar nedenıyle uretıcıler de ulkemıze yonelmışlerdır Ancak bu yolda one surulen gerekçeler çoğunlukla eksık bıl- gılenme ve dunyadakı gelışmelenn ızlenememesı sonucu havada kalmaktadır Nukleer guç ekonomık değıldır uretılen enenının malıyetı 1994 rakam- lanna gore ruzgâr ve komur santrallannın ıkı katı- dır ve bu malıyetler çevTeye venlen zarara karşılık gelen dış malıyetler ıle atıklann yok edılmesı ya da guvenlı olarak saklanması. bakım ve guvenlık gıbı ek malıyetlen kapsamamaktadır Yakıt çubuk- lannın eldesı ve personel bınkımı butunuyle dışa bağımlıdır Yapım suresı genelde planlanan sureyı aşarak on yılın otesıne uzanmaktadır bu ıse tek- nolojıde eskımeyı berabennde getırmektedır Tur- kıye'nın etkın deprem kuşağında bulunması da nsklen arttırmakta onemlı bır oğedır Kısacası et- kenlenn butunu goz onune almdığında surdurule- bıhrlıkten oldukça uzaktır. yapımmdan devTeden çıkanlmasına kadar butun aşamalarda guvensızdır ve emısyonu olmadığından "çevTeci santral" dıye adlandınlmalan gerçeğı vansıtmamaktadır Turkıye'nın. enerjı alanındakı en buyuk teknık sorununun temelı ıse ılen surulduğu gıbı enerjı açı- ğı değıl, enerjının uretımınden naklıne ve kullanıl- masma kadar her duzeyde venmsızlık sonucu olu- şan kayıplardır Turkıye. 1994 yılı boyunca kum- lu kapasıtesı olan 20000 MW "ın en ust duzey ola- rak 11000 MW kadannı toplamda yalnızca 45 da- kıka suresınce kullanabılmıştır Elektnğın çok uzun mesafelerden aktanlması ve hatlardakı bakımsız- lık sonucu oluşan kayıp bu konuda yol almış ul- kelerle karşılaştmldığında çok buyuktur Sonunda bu savurganhk ve yetersız standartlar nedenıyle cı- hazlann venmsızlığı, uretılen elektnğın yansın- dan fazlasının yıtınlmesıne neden olmaktadır Araçlann venmsızlığı ve denetım eksıklığı de kent- lerdekı hava kırlılığının en buyuk nedenlennden- dır Brezılya ve Meksıka gıbı ulkeler venmlılığe yaptıklan yatınmlarla yenı santral yatınmlannı as- kıya alırken ve bıyokutle kullanımıyla çevre dos- tu araçlann kullanımına hız venrken Turkıye'de benzer programlann planlarda bıle bulunmaması dıkkat çekıcıdır Enerjı devnmının başlıca oğelen ıse kuçuk ol- çekler ve ozerklık, yerellık ve yaygınlık, yuksek ve- nmlılık, ekonomıklık ve çevre. en az zarardır Bu koşullan sağlayan rüzgâr, guneş, su gucu, bıyo- kutle ve jeotermai enerjıler. dunyada ve ulkemız- de ekonomık kullanım olanaklan sunabılmekte- dırler Bu teknolojılenn kunılması uzun zaman ge- rektırmez ve kullanımlan sırasında dışa bağımlı de- ğıllerdır Ozellıkle ozerk ve yerel sıstemler nakıl kayıplanndan da etkılenmeyeceklen ıçın toplam- da yuksek venmlılığe ulasabıleceklerdır Turkrye'nın elektnğının yaklaşık yansı yenıle- nebılır btr kaynik ölanTıidroelektnic santrallardan sağlanmaktay sa da barajlar gıbı buvuk ölçekh ya- pılar çevreye etkılen ve venmlen nedenıyle tartış- ma konusu olmaya başlamışlardır Ozellıkle top- rak erozyonunun barajlarda oluşturduğu bınkım nedenıyle omurlen kısalmakta ve venmlılıklenn- de duşuşlerolmaktadır Turkıye'nın hıd-roelektnk potansıyelının çoğunu kullandığı soylenılse de ku- çuk olçeklı hıdroelektnk santrallann yerel kulla- nımı ıçın Turkıye halen el değmemış bır durum- dadır Kullanıma gırmış başka bır yenılenebılır kaynak jeotermai enenıdır Kullanımı butunuyle yerel kay- naklara dayalıdır ve enerjı sorununa ulke çapında bır çozum getıremese de bulunduğu bolgede sur- durulebılır ve yenılenebılır şekılde kullanılabılır- se oldukça guvenlı ve ucuz bır kaynaktır Aktıf tek- tonık yapıya sahıp olan Turkıye'de potansıyelı faz- ladır Bu kaynakla elektnk, ısınma ve sıcak su ge- reksınımı karşılanabılır Ruzgâr ve guneş, ulkede çok buyuk potansıye- le sahıp olduklan bılınen, ancak henuz çeşıtlı ne- denlerle kullanıma gırmemış kaynaklardır Guneş enerjısının su ısıtma amaçlı kullanımı ozellıkle gu- ney kıyılanmızda yaygın olsa da guneş hucreleny- le elektnk uretımı henuz uygulama alanı bulama- mıştır Ruzgâr enerjısı de gerek kapasıte, gerekse malıyet olarak obur kaynaklarla rekabet edebılecek duruma gelmıştır, ancak bılgı eksıklığı ve mevzu- atın elvenşsızlığı nedenıyle henuz bır uygulama yoktur Bu kaynaklann kullanılmamasının en onemlı nedenıyse »ıstemlenn venmlennın duşuk olduğu ve ekonomık olarak yetersız olduklan yo- lundakı yaygın kanıdır Ozellıkle şebekeden uzak- ta kullanım ıçın ekonomık olan fotovoltaık hucre- ler ıle uygun bolgelere kurulan ruzgâr santrallan, ozerk elektnk kullanımımn ve su pompası uygu- lamalannın yanı sıra ulusal şebekeyı de ekonomık olarak besleme olanağına sahıptır Çağdaş toplumun en onemlı gereksınımlenn- den olan enerjının surdurulebılır olçulerde ve sur- durulebılır yollarla elde edılmesını sağlaması ve doğal varlıklann yok edılmesının başlıca nedenı olan ve ınsanlan v e hukumetlen sureklı "daha faz- la,dahabüyükveen >eni" ıçın koşullandıran tuke- tım toplumu ve tuketım psıkolojısınde kapsamli bır donuşume yol açması beklenılen enerjı devnmıne ekonomıklık ve kalkmma açısmdan da en çok ge- reksınım duyan ulkelerden bın de Turkıye'dır Tek- nolojık gelışme yenıden ınsanın ve doğanın gerçek gereksınımlenne doğru yonelerek ınsanın boyut- lanna ınmek durumunda ve eğılımmdedır "Insan küçuktûr ve bu nedenle küçük güzddir!" (1) Power Surge, Chnstopher Flavın and Nıc- holas Lenssen Horldnatch Pubhcatıons Envıron- mental Alert Serıes 1994 ACI KAYBEMIZ Dostumuz, Arkadaşımız, Kardeşimiz, Canımız, Hayat Arkadaşım Dr. KEMAL İŞLER'İ yitirdik. 4.2.1997 Salı günü öğle namazında Levent Camii'nden uğurlayacağız. Se\enleri adına BİLGAY İLTER İŞLER İLAN TC İSTANBUL1.SULH HUKUK HÂKtVILİĞt'NDEN 1996 206Vası Hastalığı sebebıyle lsmet Gulgonul'e mah- kememızce22 1 1997 tanhınde eşı Şulcnye Gulgonul'un vası tayı- nıne karar venlmıştır llan olunur 22 1 1997 Basm 4231 CUMHURIYET'TEN OKURLARA ORHAN ERINÇ Yıllık ıznının bır bolumunü kullandığından yazılarına bir sure ara vermıştır. De\nmcı arkadaşımız Dr. KEMAL İŞLER'İ \ıtırdık Faşıst kurşunu ıle vuruldu. faılı bulunmadı 16 yıl tekerleklı sandalyede onurlu, dırençlı bıryaşam sa\aşı verdı Sessız bır kahramandı o, unutulmaz ARKADAŞLARI Not: Cenazesı 04 02 1997 Salı gunu oğle namazırda Levent Camıf nden kaldırılacaktır VEFAT VE BAŞSAGLIGI Cemıyeiımız uyesı, değerlı meslekdaşımız. Basın Şeref Kartı sahıbı CİHAT DtLERGE 2 Şubat 1997 günü vefat etmıştır Vefatı Ccimıamızda buyuk uzünru varatan Cıhat Dıl- erge'nın cenazesı 2 Şubat 1997 Pazar gunu ıkındı na- mazını takıben Topkapı ^hmet Paşa Camıf nden alınarak Kozlu Mezarlığı nda toprağa venlmıştır Dılerg;e"ye Tann dan rahmet, kederlı aılesıne ve üyelenmıze başsaglığı dılenz TÜRSJVE G\ZETECtLER CEMÎYETÎ ÇAĞDAŞ YAYINLARI HAYDAR TUNÇKANAT 27 MAYIŞ 1960 DEVRİMİ Haydar Tunçkanat .JJ! •• Demol<r3sıvei YENİ ÇIKTI > 500 000 TL KDVdahıl ILAN TC ÇAY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 1996/21 E 1996/381 K Davacı Sultan Balam tarafından davalı Mecıt Bal- am alcyhıne açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda. mahkememızcedavanın kabulü ıle Afyon ılı, Çay ılçesı, Vakıf Mah , 110 kutuk sırada nufusa kayıtlı Gagen ve Emıne'den olma, 1335 doğumlu Mecıt Balam ıle aynı yerde kayıtlı Huseyın kızı, 1 C| 53 doğumlu Sultan Balam'ın boşanmalanna, maddı tazmınat ve nafaka taleplennın davacının fera- gatı nedenı ıle reddıne daır venlen ış bu karar halen Kozluk Koyu Bakkal Gazı yanında oturan Mecıt Bal- am'a ış bu ılanın yayımlanmasından ıtıbaren 15 gûn sonra teblığ edıleceâı ve kesınleşeceğı hususu ılanen tebhg olunur 15 1 1~997 Basın 4047 ILAN TC BEYOGLU 3. ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo 1996'819 Vası Mahkememız 27 12 1996 tanh ve 1996'819 Esas, 1996 802 karar sa\ılt ılamı ıle Kastamonu, Cıde nu- fusurıa kayıtlı olup Hacı Ahmet Mahallesı, Karakol Sokak No 33 2 Beyoğlu Istanbul adresınde ıkamet eden Ayşe ve Ekremden olma, Cıde, 10 t 1965 doğumlu Cıhan Altun vesayet alrına alınmış ve ken- dısıne aynı yerde nufusa kayıtlı 1967 doğumlu Mehmet Altun vası olarak tayın edılmıştır llan olunur Basın 4277 TC BAŞBAKANLIK ERENKÖY GİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ Gumruğumuzce Bıngor Kollektıf Şırketı Nıhat ve Sman Bıngor adına ışlem goren 12267 sayılı 17 05 1989 tanhlı ve 6930 sayılı 21 03 1989 tanhlı gınşbe- yannamelennden doğan 12267 17 05 1989 tanhlı be- yannameye aıt 54 067 200- TL ve 6930 sayılı 21 03 1989 tanhlı beyannameye aıt 64 105 820-TL gelır eksıklennın gecıkme zammı ıle bırlıkte Gumru- ğunıuz Saymanlık Mudurlüğune odeme emnne bına- en odenmesı teblığ olunur Basın 4295 BAMRKOY 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ 1981 1552 KastamonuSeydıler Yayla.C 077 S 2.K l'denu- fusa kayıtlı Setrek ve Akabı oğlu, 20 8 1937 doğumlu Anjanıs Haçıkoğlu'na aynı yerde nufusa kayıtlı, 1944 doğumlu Mısak Haçıkoğlu vası tayın edılmıştır llan olunur 17 1 1997 Basın 3657
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle