Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 SUBAT1997 PA2AR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Keskiı'h evi
kırşunlandı
• AVKARA (Cumhuriyet
Bür»u)-Şenatcı basın
taramdan hedef gösterilen
CHJ Geıel Sekıeten
Adıan fcskın'it kiracısının
oturiuguev, dün akşam
saaterince karşunlandı.
Eveoır kurşun isabet
edeıten clayda ölen ve
yaraanar ohnad:. Keskin'm
mill<tvek_li lojmanlanndaki
evin arayan bir kişinin
Keslin'ir vurulup
vurumadığını sorduğu
bildnldı. Cumhuriyet'in
sorulınnı yanıtlayan Adnan
Kesfcn, RP Rtze
Milktvekıli Şevki
Yılmız'la televızyonda
yaptıiı tamşmanın ardından
yoğıu tehditler aldıgını
vurgdadı Keskın, "'Şenatçı
Akit zaze'.esı faks ve
telefcn numaralanmı
yayırnJaıruştı. Bu yayının
ardınJan mesajlar arttı"
dedi.
Almanya'da
Kazan'a protesto
• FRANKFIRT(AA)-
Avnjpa Alevi Birlikleri
Fedensyonu, "Sürekli
Aydınlıİc fçin Bir Dakika
Karanlık" eylemini
desteklemek ve Adalet
Bakanı Şevket Kazan'ın
"Mum söndü oynuyorlar"
sözünü protesto etmek
amacıyla dûn Frankfiırt'ta
bir yünîyüs ve miting
düzenledi Kentin eski
opcra binası önünde
başlayan yürüyüş,
Rebbstock Meydanı'nda
düzenlenen mıtıngle sona
erdi Alman Yeşiller Partisı
Milletvekili Cem
Özdemir'in de yer aldıgı
yürüyüşe katılanlar, mum
yakarak Türkiye'deki
eylemi desteklediler.
Pompalı tüfek
tartışması
• ANKARA (AA)-
Emniyet Genel Müdürü
Alaaddm Yüksel,
Türkıye'de 55'i pompalı
silah üreten 161 yivsiz tüfek
imalathanesi bulunduğunu
bildirdi. Bugüne kadar 85
bın adet pompalı tüfeğe
ruhsat verildiğini kaydeden
Yüksel, en çok pompalı
tüfeğın tstanbul'da
olduğunu ifade etti. Pompalı
av tüfekierinin 2521 sayıh
kanun hükümlerine göre,
Sanayı ve Ticaret
Bakanlığı'nın uygun görûşü
üzerine ve tçişleri
Bakanlıği'nın izniyle
üretildığıni belırten Yüksel,
halen Türkiye'de 161 adet
yivsiz av tüfeği imalathanesi
bulunduğunu bildirdi.
Itohınmıışluk
ülkenin sorunu'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)-CHP Genel
Sekreter Yardımcısı
Erdoğan Yetenç, solun
bölünmüşlüğünün. ıkı partı
temsilcilerinin sorunu
olmaktan çıkjp ülkenin
sorunu h.aline geldiğini
belirtti. CHP'nın, genel
başkanının etrafında
birleştiğini kaydeden
Yetenç, DSP liden Bülent
Ecevit'in CHP'ye yönelik
"batan gemi" şeklindeki
sözlenni eleştirdi. Yetenç,
!"CHP"nin kaptana ihtıyacı
iyoktur. Kaptanı, Gazi
Mustafa Kemal'dir" dedı.
Atama kararları
• ANKARA (AA)-Sağhk
Bakanlığı Temel Sağlık
Hizmetleri Genel Müdürü
Dr. Rıfat Köse, başka bir
göreve atanmak üzere bu
görevinden alındı. Resmı
Gazete'nin bugünkü
sayısında yer alan atama
kararlanna göre boşalan
Temel Sağlık Hizmetleri
Genel Müdürlüğü'ne,
tstanbul Istinye Devlet
Hastanesi Nöroloji Uzmanı
Dr. Feyzullah Cihanser Erel
getirildi. Bayındırhk ve
Iskân Bakanlığı 'nda açık
bulunan Müsteşar
Yardımcılığı'na
Başbakanlık Basın ve
HalkJa tlışkıler Müşavıri
Sabri Özkan Erbakan,
.Ulaştırma Bakanlığı
Müşavırlığıne Adnan Akın,
Bağ-Kur Genel Müdür
Yardımcılığı'na Etimesgut
Belediye Başkanlığı APK
Müdürlüğü Başkan
.Yardımcısı Cemil
Alimogullan, Enerjı ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Boru Hatlan ile Petrol
Taşıma AŞ Genel Müdür
Yardımcılığı'na aynı yer
elemanlanndan Ilhan Ekinci
atandılar. Bu arada, Sanayi
ve Ticaret Bakanlığı
Türkiye Gübre Sanayıi AŞ
Genel Müdür Yardımcısı
Lütfiye Kartal başka bir
göreve atanmak üzere bu
görevinden alınırken, yerine
Mahmut Cengiz Acar
getirildi.
RP lideri, Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit'in de kendileri gibi düşündüğünü söyledi
Erbakan seıdatı savundu
SEBAHAT KARAKOYUN
ANKARA-
Başbakan
Necmettin
Erbakan.
şeriatın tslamı
kurallann
bütünü olduğunu savunurken,
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz ve DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit'in de bu konuda
kendileriyle aynı düşünceye
sahip oldukJannı söyledi.
Erbakan, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirei'le yaklaşık
1.5 aylık bir aradan sonra
öncekı akşam yaptığı görüşme
öncesınde partisinin başkanlık
dıvanı toplantısına katıldı.
RP'nin şenatçı çıkışlan
karşısmda artan toplumsal
muhalefetten rahatsız olan
Erbakan'ın, başkanlık divanı
toplantısında da bu yöndekı
görüşlerinı dıle getirdiği
öğrenildı. Alınan bilgıye göre,
şeriatın tslami kurallann bütünü
olduğunu belirten Erbakan;
ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın
"Şeriata karşı yürünmez, ancak
şeriata saygı duyulur"
şeklindeki açıklamasını
anımsattı. Yılmaz'ın bu konuda
RP ile aynı düşünceye sahip
olduğunu kaydeden
Başbakan Erbakan, "Ecevit bik
bu noktada*7
dedı.
CHP'ye yönelik eleştınlerini
yineleyen Erbakan, bu
partınin halkı sokağa dökme
gayreti içinde olduğunu
savunarak, bunun yaratacağı
sakmcalan Cumhurbaşkanı
DemireFe de anlatacağını
kaydetti. CHP'nin yönetim
kadrolannın ızlediği
politikalann tabanda rahatsızlık
yarattığım öne süren
Necmettin Erbakan, " O
vatandaşJanmıa da dikkate
alırsak halkın yüzde 95'i için
şeriat İslami çizgivi ifade
etmektedir. Yüzde 5'in bunu
reddediyor olması bir anlam
ifade etmez. Laikliğin elden
gittigini sö> leyenler, laikliğin
gerçek anlamını bilmeyenkrdir.
Uç-beş
gazetenin yazdıklan ya da bir
lasun azmlıgın yapüklan,
tepkileri toplumu bağiamaz"
diye konuştu.
Başbakan Erbakan,
Cumhurbaşkanı Demırel,
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral tsmail Hakkı
Karadayı ve Başbakan
Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı
Tansu Çiller ile "aralannın çok
iyi olduğunu" savunarak,
"Herhangi bir sorun yok.
Ancak ortaya bir sorun çıkarsa
bu da diyaJog yoluyla aşûır"
dedi.
Demirel'le ters düştü
Erbakan, şeriat konusundaki
görüşleriyle, ibadetin özgürce
yapıldığı Türkiye'de şeriat
istemenin "din devteti istemek"
anlamına geleceğini
vurgulayan Cumhurbaşkanı
Demirel ile de ters düştü.
Erbakan, dün de Kızılay-
Batıkent metro hattının deneme
seferinin açılışını yaptı.
Törene katılanlann tekbir
getirmesi üzerine,
"Provokasyon endişesi var.
Lütfen 'Başbakan Erbakan'
stoganlan dışuıda slogan
atmayın" anonsu yapıldı.
Erbakan, RP ve DYP'nın
yeniden büyük Türkiye'nin
kurulması için gecelı
gündüzlü çalıştığmı söyledi.
Erbakan. 100 milyar dolarlık
proje hazırlandığını
kaydederek, hızlı tren, yeni
Boğaz köprüsü, o'toyollar,
santrallar ve atom santralı
inşaatına bu yıl başlanacağını
kaydetti.
Dünyada birçok ülkenin " a a
reçete" uygulayarak
ekonomilenni düzelttiklerini
savunan Erbakan, Türkiye'de
"tatfe reçete"nin uygulandığını
bildirdi.
İHD'de yapılan açıklamada. polisin Gebze Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ava'ya işkence yaptığı beürtflerek herkesin duyarh olması istenildL
21 yaşmdaki Zeynep Avcı, Izmir'de polislerin tecavüzüne uğradığını öne sürdü
GözaUiiMİa tecavüz iddiası
İstanbul Haber Servisi - Gebze
Cezaevi'nde tutuklu bulunan 21
yaşmdaki Zeynep Avcı, tzmir'de •
iki ay öncç poIisieT tarafından
gözaltına alındıgı sırada
kendisine tecavüz edildiğıni öne
sûrdü. Avcı adına açıkJama
yapan avukatı Eren Keskin.
polisin müvekkiline ınanılmaz
işkenceler yaptığını belirterek
duyarlı herkesi Avcı'ya destek
olmaya çağırdı. Gözaltında
tecavüze uğradığını savunan 21
yaşmdaki Zeynep Avcı'nın
avukatı Eren Keskin ile IHD
İstanbul Şube Başkanı Ercan
Kanar, İHD'de basın toplantısı
düzenlediler. Müvekkilinin iki ay
önce Jzmir'de gözalöna almdığını
ve ve götüriildüğü Terörle
Mücadele Şube Müdürlüğü'nde
işkenceye maruz kaldıgını
vurgulayan Keskin, Avcı'nın
ağzından şunlan okudu:
"Şubede boynumun altına ıslak
bir sünger koydular ve elektrikli
bir tezgâha yatırdılar. Birkaç saat
boyunca aralıklı olarak elektrik
verdiler. Bu sürede biıiikte
gözaltına almdığımız R.K.'nin
haykınşlannı dinl^thorlardı. Bu
işlemden sonra başka bir masaya
almdım. Bir süre önce kist
ameüyatı olmnşrum. Ameliyat
yerime soğuk bir şey dayadılar.
Tabanca olduğunu tahmin
ediyorum. Ve bir cop getirdiler.
Bana diz üstfi çök dediler. Hafif
hafif copu arkamdan sokmaya
başladüar. Ve beni birden itip
copun üzerine oturttular.
Kanama başladı. Sonra tekrar
yaönp elektrik vermeye
başladüar. Bu arada aralannda
'Tadı damağimda kaldı' diyerek
konuşuyorlardı. Tam o sırada biri
gekiL, üzerime çıkü ve bana
tecavüz etti. Kan getaıeye *** ••
başiadığnu hissettim. Sonra hiç -
ara vermeden elektrik vermeye
başladılar."
Avcı ile birlikte gözaltına alınan
R-K.'nin işkenceci polisleri
gördüğünü söyleyen Keskin,
"RIC Zeynep'e tecavüz eden
pofisin. sanşui sariak bmkb,
saçuıın önü dökülmüş oiduğunu
ve diğer polislerin kendisine şef
diye hitap ettiğini söyledi" diye
konuştu.
Mesut Yılmaz Sincan'da govde gosterisi yaptı
'RP giderse rejim sorunu kalmaz'ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu)
ANAP Genel
Başkanı Me-
sut Yıhnaz, 8 aylık RE-
FAHYOL iktidan döne-
minde her gün yeni bir re-
zalet yaşandığını, Türk
devletinin dünyadakı itiba-
nnın "iki paraİık" olduğu-
nu ileri sürerek, "Erba-
kan, devraidığı Türki-
ye'yi geri versin razıyım"
dedi. Yılmaz, "Türkiye'de
rejim meseksi yok" diyen
Erbakan'a, "RPgiderse re-
jim sorunu kalmaz" yanıtı-
nı verdi. ANAP, partiden
MHP ve RP'ye transferler
olacağı söylentilerine, dün
RP'li belediye başkanı tara-
fından düzenlenen Kudüs
Gecesi'nde şeriat çağnlan-
nın yapılmasının ardından,
caddelerinden tanklann
geçtiği Sincan'da yaptığı
gövde gösterisiyle karşılık
verdi.
ANAP Sincan ıiçe örgüt
binasının hizmete açılması
dolayısıyla düzenlenen tö-
rene, Mesut Yılmaz'la bir-
likte çok sayıda partıli mil-
letvekili ve yönetici katıl-
dı. Kalabalık bir topluluğa
hitap eden Yılmaz, 8 aydır
ışbaşında bulunan REFAH-
YOL iktidannda her gün
yeni bir rezalet yaşandığını
belirterek, "Bu Kazan'lar
oklukça rezaletlerde bitme-
yecektir" dedi.
Erbakan'uı zam yapma-
yacaklanna ilişkin sözleri-
ne karşın her gün yeni bir
zammın yürürlüğe gırdıği-
ni anlatan Yılmaz, Türk
devletinin dünyadaki itiba-
nnın da "iki paralık" oldu-
ğunu söyledi. Yılmaz, "Er-
bakan, devraidığı Türki-
ye'yi, Türkiye'nin itibaruıı
geri versin razmm" diye
konuştu. Erbakan için,
"Gitti elin bedevisinden
azar işitti gekü. İran büyü-
kelçisi Türkhe'de İsrail'e
sövdü. O gitti, İsrail ile halk-
tan gizü 2 anlaşma yaptı"
dıyen Yılmaz, hükümetin 8
ayda yaptığı en kötü işin
yolsuzluklann, hırsızlıkla-
nn gizlenmesi olduğunu
söyledi Yılmaz, "Onlarld,
hırsızlıklan örtmüş, hara-
ma şahadet etmişleıîdir, adil
düzen di> egelip adaletikat-
letmişlerdir, ne Taksim'e,
ne Çankaya'ya yapacaklan
cami onlann günahlannı
örtcbilir'" dedı.
Mesut Yılmaz, daha son-
ra Sincan Sanayici ve Işa-
damlan Derneği (SİSİAD)
ile ANAP Etımesgut ilçe
örgütünü zıyaret etti. Gezı-
si sırasında gazetecilerin
sorulannı da yanıtlayan
Yılmaz, Başbakan Erba-
kan'ın Türkiye'de rejim
sorunu yok" sözlenyle il-
gili olarak, "RP giderse,
Türkiye'de rejim sorunu da
kalmaz" dedi.
Ciller umutlu
'Hükümet
sürecek'
• Başbakan Yardımcısı
Çiller, ANAP Genel
Başkanı Mesut
Yılmaz'ın, "önkoşulsuz
koalisyon görüşmesi"
önerisini, REFAHYOL
hükümetinin süreceğini
belirterek reddetti.
ANK.\RA (Cumhuriyet
Bürosu)-DYP Genel
Başkanı, Başbakan
Yardımcısı ve Dışişleri
Bakanı Tansu Çiller, ANAP
Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'ın, "rejimi
kurtarmak için RP'yi
dışanda bırakacak
önkoşuisuz koaiisyon
görüşmesi >apılması"
önensinı reddetti.
Hakkındaki Meclis
soruşturmalan ile ilgili
oylamalar öncesinde Yüce
Divan'dan kuıtulmayı
garanhlemek ıçın BBP'ye
"ücflncü ortak d " önerisi
götürduğü belırtılen Çiller,
"kimse hükümetin devam
etmeveceği üzerine hesap
yapmasuı. Hükümet
görevini sonuna kadar
sürdürecektir" dedı. Bülent
Ecevit'in, üçüncü lcişı
başkanlığında yeni hükümet
arayışına sıcak baktığını ve
DYP ile "önkoşubuz
koalisyon'' görüşmelerine
hazır olduğunu açıklayan
Yılmaz'a, Çiller'den
"bayır" yanıtı geldi.
Hakkındaki malvBrlığı,
TEDAŞ ve TOFAŞ
ihalelenyle ilgili Meclis
soruşturmaJannın genel
kuruldaki görüşmeleri
öncesinde BBP'ye hükümet
ortaklığı önerisini doğrudan
götüren Çiller, ANAP
liderinin çağnsına olumsuz
yanıt verdi. Çiller, Türkiye
Gazetesi ve TGRT'de
yayunlanan demeçlerinde,
hükümetin süreceğini
vurguladı. Çiller'in, rejimi
doğrudan tehdit olarak
algılanacak gelışmeler
olmaması ve baskı altında
kalmaması durumunda RP
ile koalisyonu sürdürmeye
kararlı olduğuna dikkat
çekildi.Çiller'in protokol
uyannca 1998
Temmuzu'nda başbakan
olma hesaplannı da
dikkatten uzak tutmadıgına
ışaret edildi.
IRMIKIAYDEV ENGtN e - mail: engin @ planet.com.tr
"Sürekli Aydınlık İçin Bir Da-
kika Karanlık" bu topraklarda
tanık olunan en büyük kitlesel
eyiem. Bu topraklarda tanık olu-
nan en büyük ve katıksız yurt-
taş (sivil) eylemi.
Beğenılsin beğenilmesin, ye-
terli bulunsun, çocuksu bulun-
sun, "N'oldu yani, biraysürey-
le ışıklan yakıp söndürdük; çe-
teler mi dağtldı, suçlular sanık
iskemlesine mi oturtuldu, do-
kunulmazlık zırhının ardına sı-
ğınanlann bu zırhlan mı delindi,
saydam bir hukuk devletine mi
ulaştldı?" densin denmesin, ey-
lemin yaygınlığını, milyonlann
gönüllü katılımını, zordan zor-
balıktan tümüyle annmışlığını
tartışan olmasa gerek.
Peki bu eylemin karşrtları
kim? Kim ürktü bir dakika ka-
ranlıktan? Kimi çileden çıkan-
yor göz kırpan evler, ateşböce-
ğine dönüşen pencensler, bal-
konlar?
Refah?
Yöneticilerin söylediklerine
bakılırsa öyle gibi. Biri "fesat"
dedi, öteki "çocukça" dedi, da-
ha ötekı "mumsöndü" benzet-
mesı yapmaktan utanmadı.
Ama kabul edin ki Refahlılar
Karanlığın Zorba Bekçileri
bu konuda ne bir bütünlük gös-
terebildi, ne de karşı çıkışlan
-en azından şimdilik- şiddete
yöneldi. Eğer bir dakika karan-
lık eylemi çocukça ise, Refah
tabanı da çocukça karşı çıkma-
yı yeğliyor.
Onlar da inadına evlerindeki
bütün ışıklan yakıyortar. Refah
seçmeni ağıriıklı sokaklarda,
mahallelerde turlarsanız, bu
ayın sonunda o evlere gelecek
elektrik faturalannın alışılmıştan
daha kabank olacağını kendi-
niz de çıkarabilirsiniz.
Buna kimsenin itırazı olmasa
gerek. Hiçbir çifte standarda
yaşam hakkı tanımayan de-
mokratlık, dileyenlerin her ge-
ce saat 21 .OO'de ışıklanna göz
kırptırma hakkını olduğu kadar,
bütün ışıklan inadına yakmaöz-
güriüğünü de savunmak zorun-
da
Olsa olsa "Bu ayıp Refahlıla-
ra ömür boyu yeter" dersiniz.
Yerden göğe de haklı olursu-
nuz. Ülkenin çetelerden anndı-
nlmasını, çetelerı yakalayıp yar-
gılamak için çaba gösterenleri
desteklemeyi, ülkenin bu denli
kirlenmişliğine tepki duyduğu-
nu ifade etmeyi amaçlayan bir
eyleme karşı çıkmanın, göz kır-
pan ışıklara karşı inadına ışıkla-
n yakmanın tek anlamı var. Her
gece 21 .OO'de ışıklannı inadına
yakanlar isteseler de istemese-
ler de "Ben çetelerden annmış
bir ülke istemiyorum; çeteleri
yakalayıp yargılamak için çaba
harcayanlan desteklemiyorum;
bu kirlenmeye tepki duymuyo-
rum" demiş oluyoriar.
Ama kestirmek hiç de zor de-
ğil. Refah seçmeni olan, Re-
fah'a yakın duran, bu yüzden
de ışıklannı inadına yakanlar ne
çeteleri destekliyor, ne çeteler-
den hoşnut, ne de çetelerin kol
gezdiği, egemen olduğu bir ül-
kede yaşamaktan mutlu.
Ancak siyasal bilinçlerinin
acınacak düzeyi, kul olmaktan
yurttaşlığa sıçramalannı zoriaş-
tıran, hatta engelleyen ınançla-
n onları bu tercıh çatalında
ömür boyu taşıyacaklan bir
utancın batağına çekiyor.
Refah'ın tepesindekilerin kör
iktidar hırslanyla, "Çefe mefe,
temiz toplum filan derken bu
koalisyon bozulur, biz de birda-
ha hükümet koltuğuna otura-
mayjz" korkusuyla karşı çıkışla-
n Refah kitlesini de peşleri sıra
sürükledi.
Onlan utançlanyla baş başa
bcrakalım geçelim ve MHP kad-
rolanna gelelim..
Eyleme bilinçle ve açıkça kar-
şı çıkan esas siyasal güç MHP
kadrolanndan geliyor. Zor kul-
lanmaya hazıriar ve ufaktan
ufaktan kullanmaya da başla-
dılar.
Kurtbaşı işareti yaparak so-
kaklara dökülüyoriar. Elazığ'da
Mehmet Ağar'ın çevresini sa-
np "Türkiyeee seeeninleguurur
duyuyorrr!" diye böğürüyoriar.
Bir spor salonunu dolduran ka-
labalığı, göz kırpan milyonlarca
ve milyonlarca eve yeğleyip
kendini güçlü sanan Ağar da
aydınlık özleyenleri tehdit edi-
yor: "O dillerı kesmesini biliriz"
diyor ve bir salonu dolusu "kurt-
başına tapanlar yığını" alkışlı-
yor.
Bozkurt selamıyla kimlik bil-
dirimi yapan genç "ÇatJılar"sü~
rekli aydınlık eyleminin sokakla-
ra taşmış savunuculanna sata-
şıyor, ters bakıyor, laf atıyor ve
hır çıkanmaya çabalıyor. Kimi
yerde çıkanyor da. Refahlılar
-en azından şimdilik- evlerini
aydınlatmaklayetiniyoriar. MHP
ve BBP'liler ise parti binalannı
ışıkla donatıyorlar, ileride hesap
sormak üzere liste düzenliyor
izlenimi vererek göz kırpan ev-
ler arasında devriye geziyoriar.
Neden?
Yanıt pek kısa: Eylem adresi-
ni bulduğu için. Genç Çatlılar si-
yasal içgüdüleriyle bu eylemin
kendilerine, salt kendilerine,
kendilerini var eden, besleyen,
ise koşan, ödüllendiren devlet
anlayışına yöneldiğini fark etti-
ler.
Tepkileri doğaldır ve hakhdır.
Herkes kendini savunur. Ka-
tiller de, katil adaylan da... Her-
kes kendi düzenini savunur
Kendilerini, tıpkı ağabeyleri,
ağababaları gibi besleyecek,
işe koşacak, yeşil pasaportlar,
silah taşıma ruhsatlan verecek,
ödüllendirecek, onuriandıracak
(!)düzeni...
POLTIİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
. .Kırda Bir Çiçek Gibi.
Demir parmaklıklann bittiği yerde, kirii beyaz
taş duvar başlıyor. Kiremitleri kararmış görkemli
yapının bahçesinde çınar ağaçlan sanki yüzyılın
yalnızlığını yaşıyor...
Çocuklar o geniş avluda top oynuyor sabahtan
beri...
Gökyuzü, çeiikle aynı örste dövülmüş gibi sa-
kin vesessiz...
Bir kadın dolaşıyor ortalıkta, bir erkek gri gözler-
le kovalıyor bilinmeyen aşkı, kaçan güneşe inat.
Bahçede bir çiçek boynunu büküyor, terk edili-
şin acısı içinde. Birtürkü başlıyor boşalmış kentle-
rin o kör durağanlığını yaşayarak...
Erkek, "Gözlenn bir şeyler saklıyor" diyor kadı-
na omzundan tutup koltuğa oturturken. Kadın,
saçlannı savuruyor o anda, gözbebeklerindeki
tutkusunu saklayarak. Erkek, "Otursana" dediğin-
de, kadın inatla ayağa kalkıyor:
"Bana buyruk verme!"
Karanlık sislerinde gece yansı nöbetler başlıyor
o anda...
Kulelerde pariayan ışık, o boşaltılmış kentin ha-
pishanelerinde bir başka evreni yansıtıyor. Ses-
sizliğin uğultusunda fark edilen bir çığlık, büyüse)
tutkunun içinde çoğalıyor...
Mihail Yuryeviç'in Daryıl geçitinde, çarpışıp par-
çalanan dalgalanyla yeni öpüşleri, yeni okşayış-
ları anımsatıyor bir başka fotoğraf o yalnız bek-
leyişin içinde...
Gözleri ne renk, gözleri acılı mı?
Acaba yalnız aşk mıdır onun yüregini acılarla bü-
yüten, çılgınlık mı ısıtan yüregini yoksa? Sevdiği
bir tek, bir tek kişi mi? Eskı günlerın aşklanyla kor-
kulu bir bekleyişte mi?
Demir parmaklıklann bittiği yerde taş duvariar
başlıyordu...
Kadın en<eğe bakıyordu saatlerdir...
Birden silah seslen duyuldu. O boşalmış sakin
kenrte gece yansı yarasalan sokaklan doldur-
du...
Siyah, kalın kadife perdeleri çekti kadın, erkek ta-
van arasına gızlendı...
O anda Jose Marti'nin sesi, karanlığın içinde bir
ışık gibi odaya süzüldü:
"Aynı yalınlıkla ölmek isterim
Kırda bir çiçek gibi, sakin, gösterişsiz.
Mum yerine yıldızlar parlasın üstümde
Yeryüzü uzansın altımda sessiz.
Ben aydınlık ve özgüriük delisiyim
Varsın hainleri gizlesinler soğuk bir taş altında
Dürüstçe yaşadım ben, karşılığında
Yüzüm doğan güneşe dönük öleceğim."
• • •
Çocuklar o geniş avluda top oynuyor sabahtan
beri...
Bir masal anlatıyor ak saçlı, mavi gözlü nine to-
rununa.
Kalın, siyah kadife perdeii evin tam karştsında-
ki taş binada, bir başka öykü yaşanıyor. Devrim-
den önce belki Paris belki de Moskova'dır o önü-
müzde duran, grileşen tonlardaki yalnıztık...
Biraşktıryaşama, sarmaşıklan anchran, toz pem-
be umut dağrtan, sonbahann şiiridir ellerimizi, avuç-
lanmızı terleten. Bir düştûr yaşanan, savaş çığırt-
kanlanna inat sevdanın bilinmeyen büyüsüyle içi-
mizi ısıtan...
Gökyüzü çelikle aynı örste dövülmüş gibi sakin
vesessiz...
Kadın saçlannı savuruyor, kadın siyah giysile-
ri içinde erkegine sanlıyor...
Silah sesleri durmuş, patlamalar işitilmiyor...
Kadın diyor kı erkeğe:
"Sevinç vermiyor bana hiçbir çınıltı, senin sev-
gili adının çınıltısından başka..."
Erkek elleri ceplerinde, biraz ürkek tavana bakı-
yor...
Kadına usulca yanıt veriyor:
"Aşkından başka güneş yok bana..."
Vladimir Mayakovski geçiyor o anda...
Diyor ki:
"Yürek bir motordur, ruh da onun çalıştıncısı..."
Tütün dumanı kemiriyor havayı...
Demir parmaklıklann bittiği yerde, kirii beyaz taş
duvariar, çınar ağaçlannın yüzyıllık yalnızlığıyla
dalga geçiyor...
• • •
Bir gün ansızm çıkıp geliyor aydınlık, o düşleri-
mizde yaşadığımız sevinç ve özgüriük...
Umut paramparça değil, yabanıl degil sevişme-
lerimiz...
Çocuklanmız kendı geleceklerinden tedirgin ol-
muyor, çocuklanmız kendi özgüriüklerinin keyfini
çıkanyor...
Artık haykırmalıyım doğan güneşe, denizlerde-
ki balıklara, uçan kuşa, doğadaki çiçeklere, boşal-
mış kentlerin sokaklanndaki yalnızlığa...
Konuşmalıyım o suskun ve yalnız olan o yüzyıl-
lık çınaria...
Evet haykırmalıyım aşkıma:
"Aşkından başka deniz yok bana..."
Sonra kaçmalıyım sevginin coşkuiu ırmak gıbı
aktığı yaşamın ortasına...
Kaçmalıyım, hiç yorulmadan...
Internet http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Ptanetcom. TR
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
HİKMET ÇETİNKAYA
AŞIK KADINLAR SOKAĞI