23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 23 ŞUBAT1997 PA2AR DEĞİŞEN DÜNYADANHÜSEYİN BAŞ Berhner Ensemble, Martin Wuttke'nin yöneticilikten istifa ettiği 4 Aralık 1996'dan bu yana bir bunalım geçiriyor. "Arturo Ui'nin Örüenebilir Yükselişi'' ile başan kazanan bu büyük oyuncu, 1949'da Bertolt Brecht tarafından kurulan tiyatronun yeniden yapılandınlmasına ilişkin planını kabul ettirmeyı başaramamıştır. Martin Wuttke bu konuda dramaturgun kızı ve mirasçısı Barbara SchaU-Brecht'i suçluyor. Ona göre, Barbara Schall, babasının eserlerinin sahneye konulmasında kesin görüşler dayatarak geleneğin yenilenmesini engellemektedir. Eski Doğu Almanya'nın aynası olan ve onun gelişme çizgisini benimseyen Berliner Ensemble, bugün tarihinin kurbanı durumundadır. Almanya'nın 1984'te Brecht'in 100. doğum yılını kutlamaya hazırlandığı bir sırada, Berliner Ensemble, birleşen Berlin'de kendisine bir yer bulmakta zorlanıyor. Berliner Ensemble, 1998'de 240 milyon Alman markına çıkanlacak, 120 milyon markhk yardım alıyor. Tam gün çahşan 160 personele sahip. Devamh ovunculann sayısı ise 37. Bunlann yirmisi eski Doğu Almanya kökenli. Oyunculann aylık ücreti, gençler için 3 bin mark, eskiler için ise 8 binle 9 bin mark arasında. Doluluk oranı, 1996 için yüzde 65. Arturo Ui'nin Önlenebilir Yükselişi'nin her temsilinde ise doluluk oranı yüzde 100'e ulaşıyor. BerlinerEnsemble'ın çöküşüBerliner Ensemble ne olacak? Bu sonı 4 Aralık 1996'da Martin VVuttke'nın yönetimden aynlması- nın ardından bu yana, sürekli sorulmaktadır. Wutt- ke'nin yönetıcilığı, Bertolt Brecht tarafından kuru- lan sahnenın tanhınde bir yıldan az bir süre olarak, en az sürenıydı. NVuttke'nın 26 Ocak 1996'da bu gö- re\e atanması büyük umut yaratmıştı. Genç (otuz dört yaşında), zeki, büyük oyuncu ve örgütçü ola- rak SchifTbauerdamm tiyatrosunu yeniden canlan- dırmak için her şeyi vardı. Ama, tanhe karşı, tek- nik bir nakavtla. havlu atmak zorunda kaldı. Tiyatro dışında, senato. gerçekleştırmek ıstediğı tasanlarmı paraca desteklemedi. Bu para olmadan Martin Wuttke'nin iddialı tasansı Berliner Ensemb- le'ın yeniden yapılandınlmasını gerçekleştiımesi mümkün değildı. Tiyatro içinde ise genç yönetici- nin akıl hocası EinerSchleefe karşı çıkan bir kısım oyuncunun direncine karşı koyması gerekiyordu. Öte yanda Bertolt Brecht'in kızı ve onun Avrupa haklan için varisi Barbara Schall - Brecht'le bir an- laşma zeminı bulmayı da başaramamıştı.Temelde, sanatla ilgili olan bu anlaşmazlığm Martin Wutt- ke'nın istifasında önemli rolü mevcuttu. Bu, Berli- ner Ensemble'ın özünde olan ve sürekli gündeme gelen bir sorununu gün ışığına çıkanyordu: Brecht'in eserlerini, ona aynlmaz biçimde baglı bir tiyatroda yaşatmak nasıl mümkün olacaktı? Hayaletler korteji Berüner Ensemble, Avrupa'nın, bunalımda olan tek büyük tıyatrosu değil. Milano'da Piccolo Teat- ro, bazı polıtikacılann, tiyatronun kurucusu ve 1949'dan bu yana yöneticisi olan Giorgio StrehJer'i suçlayarak sahneden uzaklaştırmayı istemelerinin ağırtehdidi altında bulunmaktadır. Berlin ve Mila- no tiyatrolanna v urulan darbeler, heykellerin yıkıl- ması zevkinin. artistik değerlendirmelere yeğlendi- ği bir döneme tanıklık etmektedir Amâ. Berliner Ensemble olayında. tarih, kişileri, ölüleri ve haya- letlerinin tüm ağırlığıyla, krizde etkili olmaktadır. 1991 yılından 1995'te ölümüne kadartiyatroyu yö- neten Heiner MülleT, sorunu yazdığı son oyun Ger- mania 3.'de bütünüyle ortaya koymaktadır Hitter ve Stalin'in yanı sıra Alman yüzyılının Rosa Luxem- bourg, Ernst Thalmann, VVaher Ulbricht, Goebbels, Lenin,Troçkigıbı çok sayıda tanınmış şahsı>etı bir arada görülüyor. Bunlar kökten yoksun, tarihin yı- kıntılan arasında dolaşan hayaletlerdır. Brecht ölü- münden sonra, Berliner Ensemble'da bir sahnede onlara katılır. Yönetmenle bir oyuncunun Cori- olan'ın sahneye nasıl konulacağını tartıştıklan bir sırada. Brecht'in sesi duyulur. "Benkn için, o bize önerilerde bulundu. Ama biz onlan kabul etmedik. Neden kabul edecektik ki? drvtcekler. Mezar taşı- ma yazıhnası gcreken budur işte." Mirasın ağırlığı ve tarihin şoku. Berliner Ensemb- le bu iki hastalığın acısmı çekmekıedir. Bugünkü knz uzaktan gelmektedır. Bertolt Brecht ve kansı oyuncu Helen VVeigelın 1949'da Demokratik Al- man Cumhuriyeti ile aynı zamanda kurulan sahne- si. Doğu Almanya ile aynı ilkelere bağlıydı. Bu, Nazizme karşı yenı bir toplumun oluşturulması il- kesiydi. Sovyet bloku içinde yer alan Doğu Alman- ya'nın gelişmesiyle de uyum içinde olması gereki- yordu. Bu ise kolay değildi. Brecht hayatta olduğu sürece, olaganüstü yaratıcı gücünü Berliner En- semble'a vermıştı. Brecht, aynı zamanda rejimin, tıyatrosuna fazla burnunu sokmasını da engelliyor- du. Dramaturgun 1956'da ölümünden sonra yöne- -tjmı helene VVeigel üstlenmişti. Devlet ona, "Eğer aynı düzeyde tutmayı başaramayacaksan, tiyatroyu • Heiner Müller'in ölümü, Martin Wuttke'nin de istifasından sonra Bertolt Brecht tarafindan kurulan Berliner Ensemble, Demokratik Alman Cumhuriyeti'nin mirasına ve yaratıcısının rahat eden mitosuna bağlı olarak, bunalım içinde.Son on yıllarda, Bertolt Brecht mitosu duygusallaşmış, eserleri dokunulmaz duruma gelmiştir. Eğer Berliner Ensemble, onlann yeniden canlandınlmasını sağlamaz ve Brecht'in oyunlannın anılara kesin saygı doğrultusunda oynanmasıyla yetinirse, uzun zaman için bir müze olarak kalmaya mahkûm olacak. kapat". demişti. Oysa, Helene Weigel, Brecht'in oyunlannı yeniden sahneleyerek, Ensemble'ı ayak- ta tutmayı başaracaktı. Berliner Ensemble'ın geleceğiyle ilgili soru, gö- rüldüğü gibi çok önce sorulmuştu. Daha sonra ise bu, isteyerek ve bütünüyle unutulacaktı. Helene Weigel'in yerine gelen Ruth Berghause'un 1971'den 1974'e uzanan üç yıl boyunca Brecht'in repertuvannı canlandırmakistemesi, tiyatronun ta- rihinde sadece bir parantezdi. 1974'ten sonra tiyat- ro, mumyalaşmış bir Brecht ve taşlaşmış gösterile- riyle rejimin vitnnine dönüşmüştü. Bu, 1989'da Berlin duvannın yıkılışına kadar sürmüştü. Ve o zaman tarih, yaralan yeniden gün ışığına çıkarmış- tı. Berliner Ensemble, duvar zamanmda, sınınn ge- çiş noktalanndan biriydi. Ve, ikili bir uğursuzluğu simgeliyordu: Bu, Doğu Alman Cumhuriyeti'nin karanlık yüzü ve Brecht'in kutlulaştınlmasıydı. Berlin Senatosu, 1990'da bu sorunlan çözmek ve Berliner Ensemble'a yeni bir soluk kazandırmak- için eski ve yeni Doğu Almanya ve Batı Alman- ya'dan gelen beş yönetici ile kolektif bir yönetimi devreye sokmuşru. Kurulda Peter Palitzsch. Fritz Manjuart, Heiner Müller, Peter Zadek ve Matthi- as Langhoff yer alıyordu. Düşünce yerinde. ne var ki. anlamsızdı. Beş kişi bir tiyatro için fazla kala- balıktı. Her binnin egosu için de yeterli bir alan ol- maktan uzaktı. 1994'te dramaturg Heiner Müller, Berliner Ensemble'ın artistik yönetimini. Brecht'in mitosuna karşı saygısızlığa varan bir tutum içine girmesine olanak sağlayan yetkılerle donatılmış ol- ma kozuna da sahip olarak tek başına üstlendi. Son yıllarda Berliner Ensemble'a zafer sağlayan tek oyun olan Arturo Ui'nin Önlenebilir YükseJişi'ni sahneye koyan Heiner Müller olmuştu. Ama dam- gasını basmaya vakit bulamadan 30 Aralık 1995'te hayata veda etmiş. Arfuro Ui'yi oynayan Martin Wuttke'yi ise manevı mirasçısı yapmıştı. İçl boş bir kabuk Göreve başladığmda, Wuttke herkesi güldüren bir soru sormuştu: Bir hayaletle erotik bir yaşam na- sıl olabilir? Aslında bu bir şaka değildi. Kuruluşun- dan kırk sekiz yıl sonra, Berliner Ensemble haya- letlerle dolu içi boş bir kabuğa benziyordu. Tiyat- ronun kantini bugün bile Helene VVeigel'in seçtiği masa ve sandalyelerle döşeliydi. Salonda, localar- dan birinin üzerinde yer alan imparatorluk kartalı- nın üzerinde bulunan ve bizzat Brecht tarafından boyanan kırmızı haç, seyircilere kuruluşun siyasal mesajını anımsatıyordu. Dışarda, kent manzarası, Berlin'in birleşmesinin izlerini taşıyor. Tarihi kent merkezine iki adımlık mesafede, Potsdamer Plarz yer alıyor. Böylece, SchifTbauerdamm binası, Alman yüz- yılının içinde yer aldığını kanıtlıyor.Bu, onun aynı zamanda gücü ve dramını oluşturuyor. Bugün Ber- liner Ensemble'ı kim istemektedir? Mart ayından önce, yeni bir yöneticınin atanması söz konusudur. Ama adaylar arasında hiçbir büyük isim yer alma- maktadır. Berliner Ensemble'ın yenilenmesinin ger- çekleştirilmesi için gerekli istem ve eneıjiye kavuş- ması, giderek hayaletlerle yaşamaya alışması için zamana gereksinimi var. Son on yıllarda, Bertolt Brecht mitosu duygusallaşmış, eserleri dokunul- maz duruma gelmiştir. Eğer Berliner Ensemble, on- lann yeniden canlandınlmasını sağlamaz ve Brecht'in oyunlannın anılara kesin saygı doğrul- tusunda oynanmasıyla yetinirse, uzun zaman için bir müze olarak kalmaya mahkûm olacak. Le Monde Berliner Ensemble'ın eski yöneticisi Martin Wuttke: Brecht'in sprgulanmasına cesaret etmeli - 1996'nın Ocak ayında Berfiner Ensemble'ın yönetkiliğine. atandınız. Bir yıl geçmeden 4 aralıkta, bu görevden istifa ettiniz. Neden? - Çok sayıda güçlük ve belirsızlik vardı. Ensemble'ın giderek değişmesi için kendime beş yıllık bir süre tanımıştım. Genç oyuncular almak ve yapıyı değiştirmek istiyordum. Berliner'i daha az sayıda personelle yönetmek mümkündü. Duvann yıkılışına kadar Ensemble bir devlet tiyatrosuydu. Her işin birden fazla görevlisi vardı. Doğu Almanya"da bu önemli değildi. lşsızlik yoktu. Bugün durum bütünüyle farklı. Görevi üstlendiğimde Berlin Kültür senatörüyle anlaştım. Bir ön koşulla hareket edecektim. Bu, yetenekli insanlarla uzun yıllar için sözleşme yapabilme güvencesiydi. Ama bu konuda alınan kararlar sürekli reddedildi. Öte yanda Bertolt Brecht'e bağlı bir tiyatroda çalışıldığında eserlerine de ulaşmanız gereklidir. Bu konuda mırasçılanyla anlaşabileceğimi sanıyordum. Bu, giderek sorun çıkardı. Sonunda imkânsız duruma geldı. - Bertolt Brecht'in kızı Barbara Schall'la hangi noktalarda anlaşmazhk içindeydiniz? - Bu kişisel bir sorun değildi. Ona karşı hiçbir şeyim yok. Ama tiyatro ile ilgili görüşlerimiz birbiriyle bağdaşmıyordu. Eğerben Berliner'in sanat yönetmeniysem, buna karşılık sahnede görüşlerimi uygulama olanağına sahip değilsem, görevi bırakmam gerekirdi. Başlangıçta engelleri. çevresinden dolanarak aşmayı denedim. Daha sonra parlak bir şey yaparak Brecht'in eserlerinin hepimize ait olduğunu göstermeyi düşündüm. Örneğin, benim için çok ilginç olan bir oyun, "Karar" ele alınabilirdi. Oyun, telif hakkı olmaksızın sahnelenecek ve polis sahneye çıkarak oyunu engelleyecekti. Böylece Brecht'in tarzında çalışılmış olunacaktı. Yani bir tematik verilecek, daha sonra doğaçlamaya geçilecekti. Mezbahalann Azıze Jeanne'ını göstermek yerine genç bir yazar tarafindan bir Berlin Azize Jeanne'ı yazılacaktı. Bu Brecht'in niyetlerine, geleneğin korunması için yapılacak yanlış bir titizliğe oranla, daha uygundu. Kuşkusuz, alternatif yok değildi. Bu, Berliner'i mirasçılannabırakmaktı. Bir seçimdi. Ama benim seçimim değildi. Telif haklan sorununun yeniden gözden geçirilmesinin gerekli olduğuna inanıyordum. Bütünüyle çağdaş bir anlaşmazlıktı söz konusu olan. Değiştirilmediği sürece de Berliner'in yenilenmesinin olanağı yoktu. Bu tiyatro salt Brecht ve Helene Weigel tarafindan kurulan bir sahne değildi. Yaşayan bir organizmaydı. - Size göre Berliner EnsemMe krizi nerelere uzamyor? - Çok eskilere. Berliner bir sanatçı ve yönetmen olan Brecht tarafından belirli sosyal koşullar ve nasıl olması. ne yapacağı kesin olarak bilinen bir düşünce çerçevesi içinde kurulmuştu. Bu sanatsal ve siyasal bütünlük. kaybolmuştur. Bunu başka bir bütünlükle değiştirmek için yapının yıkılması gerekir. Ama bir yandan Brecht'in kafasıyla düşünmek. öbür yandan bütünüyle farklı bir tiyatro yapmak olası değildir. - Bu, Berliner Ensemble. diğer tiyatrolar gibi olanıaz anlanuna mı geüyor? - Hayır. Günümüzde deyim moda olmasa da, Berliner bir seçkinler tiyatrosudur. Bercht'in döneminde. Berliner sanatsal alanda seçkinci, ama halkla ihşkilerde seçkin-karşıtıydı. Ensemble, bir sanat sahnesinin ilk gerçek ürünüydü. Bu yüzden Almanya'da sayılan yüzlere varan tiyatrolardan bin değildi. Ama bugün Berliner, Berlin gibi bir kentte siyasal görüşleri açısından olduğu gıbı, sanatsal konumuyla da gelecekten yoksun yaşamaktadır. - Bu, tiyatronun kaybolup gideceği anlamına mı geU>t>r? - Hayır Bu mümkün değil. Sorun, kimsenin Berliner'i kapatmayı istememesinden ve yine kimsenin onu ne yapacağını bilmemesinden kaynaklanıyor Herkes onun ilgi çekmesini ve orada Brecht, Müller oynanmasını istiyor. Bunun için Brecht"i sorgulayabilecek güçte olunması, onun günün koşullanyla bütünleştirilmesi ve eserlerinin bazı yanlannın geride kaldığını söylemeye cesaret etmesi gerekiyor. Yazılı sözler kutsal şeyler değildir. Üzerinde çalışılması gerekir. Bunu bizzat Brecht söylüyordu Barbara Brecht'e, sözcüklenn dokunulmaz olduğuna inandığı için karşı çıkıyorum. Bu durum sürerse, Berliner'in geleceği olmayacaktır. Mabedin bekçisi Barbara Schall-BrechtBarbara Schall-Brecht'in evine girmek, eski bir Alman romanını açmak gibidir. Bir hizmetkâr, zi- yaretçiyi Bremen usulü pasta ve çöreklerle bezen- miş bir masanın bulunduğu yüksek tavanlı, mobil- yalann ve kitaplann yer aldığı müze gibi bir salo- na alır. Aslında bu apartman gerçek bir müzedir. Her taraf Bertolt Brecht'in anılanyla doludur. Barbara Brecht. güçlü bir sesle söyleşiyi başlatıyor: "Sizin- le konuşmay ı Fransa'dan geldiğiniz için kabul ettun. Fransa babamı çok sever." Barbara Schall-Brecht, 1930 doğumlu. Çocuklu- ğunun ve gençliğinin büyük bölümü, Almanya dı- şında, Danimarka, Finlandiya ve ailesinin Nazizm- den kaçmak için göç ettiği Birleşik Devletler'de geçmiş. Babası ve annesi oyuncu Helene WeigePin Berlıner Ensemble'ı kurmak için çiçeği bumunda Alman Demokratik Cumhuriyeti'ne geldiklerinde on dokuz yaşındaydı. "O sıralarda, yeniden, tanınan büyük ozan, Brechtder-Dichter olmuştu. Ama bu benim için faz- la bir şey değiştirmiyordu. Ailedeki roller çok önce- sinden belirtennuştL" Bertolt Brecht, hayata veda et- tiği 1956'da elli sekiz yaşındaydı. u Kimse onun bu denli genç yaşta öunesini beldemiyordu. Düzenlen- mesi gereken çok sayıda belge bıraktı. Annem bu dü- zenlemeyi üzerine aldı. Bense, oyunculuk mesleği- mi sürdûrdüm. Evlendim. Çocuklarunı yetiştirdim. 1971'de. annemin ölümüne kadar her şey normal- dL" Barbara Schall (oyuncu olan kocasının adı) o günden bu yana bir hazineye bekçilık yapıyor. Bir- leşik Devletler'de yaşayan kardeşi Stephan'la bir- likte Brecht'in sanat mirasında söz sahibi. Telif haklan sorunu gündeme geldiğinde Barba- ra Brecht, beklenmedik bir biçimde sertleşiyor. Zi- yaretçi eğer boş bulunup her yıl Brecht'in oyunla- nnı sahnelemek için kaç talep olduğunu sorarsa, Barbara Brecht, soruyu, tek bir sözcükle, 'Hiç' di- ye yanıtlıyor. Gerçek şu: Taleplerin tümü Alman ve Fransız ya- yıncılara -Arche ve Suhrkamp- yapılmaktadır. "Be- nim sadece yönetmenle önde gelen iki oyuncunun isünlerini öğrenme hakkım var?" Berliner Ensemble gibi büyük tiyatrolarda tartış- malar aracısız yapılmaktadır. Bu, tarhşmalann çe- tin olmasına engel oluşturmuyor. Barbara Schall, esere sadık kalınmasıyla ilgili değişmez düşünce- lere sahip. "Kesintiler yapılabilir. Ama Brecht'in metinleri- nin birbüierine ya da başka metinlerk- karıştınbna- sma karşryım" diyor. Bu kararlı kadın, tiyatro camıasında salt dostlan olmadığmın farkında. "On, onbeş yıldan bu yana bana karşı körü bir kampanya sürdürüldüğünûn unutulmaması gerekir. Berliner'in bugünkü duru- mundan benim sorumlu olduğum gösterihnek iste- niyor. Wuttke bile, ona oyun hakiarını vermediğinıi söyleyerek görevinden aynkü. Aslında bu doğru de- ğiİdL Elinde dokuz oyunun izni vardı. Üstelik konuy- la ilgili mektuplarunın hiçbirini de yanıtlamadı." 1996 Ocak ayından aralık ayına kadar Ensemb- le'ın yöneticiliğini yapan Martin Wuttke, Heiner Müller tarafından sahneye konulan 'Arturo Ui'nin Önlenebilir Yükselişi'ni yüz kez oynadı. Barbara Schall-Brecht, Ensemble'dan her oyun için 6000 Alman Markı (yaklaşık 420 milyon TL) alıyor Bertolt Brecht, Shakespeare'le birlikte, Alman- ya'da oyunlan en çok oynanan yazar. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Yobazlar Elinde Din: (2) Tek Çıkar Yol Laiklik, Ama... Mahmut Esat Bey (Bozkurt), Izmir'de yayımlanan "Anadolu" gazetesinde, "Yobazlar Elinde Din" konu- sunda, tarihsel bilgileri verrneyi sürdürüyor. Mahmut E- sat Bey'in, bugünün gençliğini de uyaran yazılan şöy- le: "'-Şeriatisterük!..' Günün birinde 'Genç' kasabasında Şeyh Sait' adın- da biryobaz beliriyor. Temiz halkı aldatıyor. 'Cumhuri- yetçiler gâvurdur; onlan öldürmek, sultanları getirmek lazımdır1 diyor. Yobazlara fetvalaryazdınyor, dağıtıyor. Birkaç vilayeti işgal ediyor. Malatya üzerineyürüyor. Ge- ne vur vurana kap kapana!.. Yağma, yangın, çapul, soygunculuk, cana, ırza taarruz... Bunlann hepsişeri- at namına muvafık görülüyort Cumhunyet ordulan ha- rekete geçiyor. Yobazyakalanryor. Arkadaşlanyla Diya- nbekir'de asılıyor. Fakat binlerce vatandaşın kanı; elle- n fetvalı eşkıya elinde dökülüyor. Öksüzierin, mallan yağma edilmişlerin, ırzlanna geçilenlerin feryadt, yeri göğü tutuyor. • • • 'Şeriat isterük!..' Şimdi de bundan on beş gün evvel, bir yobaz kafi- lesi, korkmadan, utanmadan Türkçe ezan ıstemeyiz! Bu gâvuriuktur1 diye Bursa hükümet konağına yürüme- ye kalkışıyor. Yakalantyohar. Cumhunyetadliyesıne tes- lim olunuyor. Şeriat adına ayaklanan bunlarkimdtr? Bütün birma- zinin hortlaklan. Yapılacak iş, dini bunlann elinden kur- tarmaktır. Bu kurtarmanın bırincişartı müsamahasızbir surette dini devlet ışlerinden ayıımak, onu sadece bir vicdan işi haline getirmektir. - Nasıl? • • • 'Şeriat isterük!' Günün birinde elisilahlı Derviş Mehmet, Menemen kasabasını bu nara ile bastı. Bu narayı laık cumhuriye- tin kapısında yükseltebilecek kadar eşkıya cesaret/nı kendinde bukju. Şakinin sesi, Bekçl Hasan'/n kurşu- nunda ve kanında boğulduğu gün, ortada ne yazık ki bir Kubilay'/n başı kaldı... Ihtilal, hıncını ve hızını şakilen kendı kanlanna batı- rarakyok ettiği zamandır ki yenilıklere temiz.bir nefes aldırabildi... Şeriatçılann maksadı neydi? .,. . • ;r ., . Din namına milleti soymak. • • • Bütün bunlara sebep dınin dünya işlerine kanşma- sı, onun zaman zaman eşkıya elinde, eşkıya hal'ıfeler- le, eşkıya sultanlar elinde bir satır gibi kullanılmasıdır. Din hangi milletle dünya işlerine kanştı ise, mutlaka bu yolda kullanıldı. Bu ıstıraplan, Islam âlemı kadar Hı- ristiyan dünyası da çekti. Milletler bütün bu haıleye (trajediye) karşı tek birkurtuluş çaresı bulabildiler. O da dini dünya ışlerinden ayırmak, onu siyasete kanştırma- mak, onuyalnız vicdan ışı yapmak... Din sadece vicdan ışı olduğu gün yobazlann, eşkı- yanın, papazlann elinden kurtuldu. Onlann elinde bir cerkeşkülü olmaktan kendisinı halas etti (kurtardı). Din siyasetın veçhesinı (yönünü) tayın ettikçe, AHah zalim- lerin hesabına bir ceilat, kendisi de bir mezbaha gibi işletilmek istendi. Tarihin en büyük, en kanlı facialan; Şiilik, Sünnilik, Katoliklik, Protestanlık facialan hep bu nama irtikâp olundu. Zaleme (zalimler) bu nama mil- letlerin başına bela kesildiler. Milletler bu nama soyul- dular, bu nama ezildiler. Bu nama çiğnediler!.. * * • *? l * ±aik sistem, dini dünya ışlerinden ayırma^jfiya* sete alet etmemekle, onu eşkıya elinden aldı^me et değmez bir taht olan vicdanlan verdi. Tün\ Cumhuriyeti'nin büyük prensiplerinden birisi de budur. Bence dinin dünya işlerine kanşması, onun devlet siyasetine istikamet vermesi tarihin seyrinde Türk milletinin belli başlı inhitat (düşme); felaket sebep- lerinden birisi oldu. Bunun içındır kı Türk Cumhuriyeti laikliği prensip olarak kabul etti. Dini yobazlann, eşkı- yanın elinde bir cer vasıtası olmaktan kurtardı. Fert ile Allah'ı, vicdan ile dini karşı karşıya koydu. Aradaki va- sıtalann hepsini kaldırdı. Herkes Allah'ını dilediği gibi bulmakta, her fert dinini istediği gibi samimiyetle an- lamakta hürdür, serbesttir. Aralanna kimse giremez. O kadar kı Kanun-u Mede- nim'ızdahailengidiyor. 'Reşrt, dinini ıntihaptahürdür'd/- yor. Bütün bunlardini, üfürükçülerin, tekke şeyhlerinın, yobazlann ve eşkıyanın elinde bir tegallüp (üstünluk) va- sıtası olmaktan kurtarmak içındir. Laiklik dinsızlik değil, dinleri birakçe gibi kullanmaktan kurtaran birhalaskâl- dır (kurtancıdır). Dinleri geçim vasıtası yapmaktan bir türiü vazgeçemeyen cerrarlar (arsız, asalak dilenciler), mürailerdir ki (ikiyüzlüler) bundan gocunuriar. • • • Türk ihtilali uzun tecrübelerden, bütün bir tarihin bu yoldaki verimlerinden sonra laikliği benimsedi. Ve onu müdafaa ediyor. Fakat ne yalan söyleyeyım! Bu, henüz inkılabı müdafaa, onu izah vazifesıyle mükellef büyük partinin her idareci kafasında yer tutmuş değildir. Sizi şimdi tasdik eden nıce kimseler bilırim ki arkanızdan başkalanna başka türiü söylerier. Dini dünya ışlerinden ayıracak, yobazlann elindekisi- lahı kıracak asıl kuvveti burada aramak lazımdır. Neyapmalı? İşi erierine vermelidir. O erler kimlerdir? Onlan Türk gençliği içinde bulacaksınız." (6 Mart 1933Pazartesi) BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6SOLDAN SAĞA: 1/ Güney Anado- lu'da konar - göçer Türkmenler ara- sında göç kervanı- nı yöneten genç kı- 3 za venlen ad. 2/ Büyümemiş kar- puz...Otlak. 3/Or- taAsya'da yaşayan Şamanist Türkler 6 arasında çeşitlı şeylerden anlam çıkartarak bakılan fal... Halkınaşağı tabakası. 4/ Üzeri- ° ne yazı yazılan tabak mış ceylan derisi... Avcının av beklemek için taş yığın- lanndan yaptığı pusu. 5/ 2 Oylumlu. 6/Mantık... Giy- 3 sikesımı. 7/Birrenk... Ha- murun fınna verilmeden önce dinlenmesi için üze- 5 rinde bekletıldiği tahta. 8/ 6 Aza... Deve semen. 9/ Va- purlarda, bordadan dışan taşacakşeldldeküpeştebo- 8 yuncagenlensiperlıkbran- 9 | da. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Bir dinsel törende Kuran'dan okunan on ayetlık bölüm... Eşyanın üzerindekı mikrop ya da küçük böcekleri basınçlı buharla öldürmeye yarayan büyük kazan. 2/Antalya'nın bir plajı... Ayakkabmın yumuşak olan üst bölümü. 3/ Eskimiş giyecek... Yurdumuzda bir göl. 4/ Dansta kavalyenin eşi... Kinaye. 5/ llkel bir silah... Danimarka, Norvec ve lsvaç'ın küçük para bınmı... Alan ölçüsü hektann simgesi. 6i Apan- sız... Dilin üzerinde oluşan beyaz tabaka. 7/Briçtekazanılan her ele venlen ad... Dayanıklı. 8/Hastalığı teşhise yarayan belirti... Yöntem. 9/Tümsek biçimindeki yığın... Hentbole benzeyen Arjantin kökenli binicilik sporu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle