Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 ARALIK 1997 PAZAR
HABERLER
Yargıtay
kararları
CD'lerde
• ANKARA(AA)-
İstanbul'da bır bilgisayar
şirketi, Yargıtay
kararlanndan içtihat niteliğı
taşıyan 40 bin adedini
bilgisayar orlamına
aktararak disketler halinde
piyasaya sundu. Hukuk
Programlan Limitet Şirketi
Genel Müdûrü Fikret
Üregen. Yargıtay'ın yaklaşık
300 bin karannın
incelendiğini beürterek,
kararlann yanında bırkaç
cümleden oluşan karar
özetleri ile karşı oy
yazılanna da yer verdiklerini
söyledi. Üregen. disketlerin
sûrekli yenileneceğini, karar
sayısınm gelecek yıl 50 bıne
yükseltileceğini kaydetti.
Çetin
Bergamalılara
yol gösterdi
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)-TBMM Başkanı
Hikmet Çetin'ın,
Bergama'daki altın madeni
madeniyle ılgili mahkeme
karannın uygulanmasında
"mahallin en büyük mülki
aminnin yaptınm gücü"
olduğunu bildirmesinden
sonra Bergamahlar. tçişleri
Bakanlığı'na yeni bir
başvuru yapmaya
hazırlanıyorlar.
^ÖzeHeştirmelep
bafiımsızlığa
engel'
• YENİKÖY (Cumhuriyet)
- Yeniköy Termık
Santralı'nda TES-İş ve
Maden-İş sendikalannca
düzenlenen panelde
özelleştırilme tartışıldı.
Konuşmacılar.
özelleştirmenın. devletin
birikımlerinın yerlı ve
yabancı sermayeye
aktanlmasından başka bır
şey olmadığını beürterek bir
ülkeyi işgal içın topa, tüfeğe
ihtiyaç olmadığını;
Türkiye'nin, hisse
senetleriyle ışgal edıldığıne
dikkat çektıler
Apo hakkında
dava
• ANKARA{L"BA) - Adalet
Bakanı Oltan Sungurlu,
PKK liden Abdullah Öcalan
hakkında Ankara Devlet
Güvenlik Mahkemesı'nde
idam ıstemıyle açılan kamu
davasının devam ettigini
açıkladı. Karaman RP
Milletvekılı Zeki Cnal'ın
soru önergesıni yanıtlayan
Adalet Bakanı Sungurlu,
Abdullah Öcalan' tn
"Türkiye Cumhuriyeti
devletinin ülkesi ve milleti
ile bölünmez bütünlüğünü
bozmaya yönelık
propaganda yapmak ve
Türk Ceza Kanunu'nun
125'inci maddesine
muhalefet" suçlanndan
dolayı sanık durumunda
bulunduğunu belirtti
Odası
• Istanbul Haber Servisi -
Istanbul Tabıp Odası'mn
"1998BütçesıveSağhk"
konulu toplantısında
konuşan Prof. Dr. Orhan
Anoğul, Sağlık
Bakanlığı'nın temel sağhk
hizmetlerine önem vermek
ve pratisyen hekimliği
özendirmek yolundaki
açıklamalannı
desteklediklerinı belirtti.
Ilahiyat mezunları
• ANKARA(AA)-Milli
Eğitim Bakanı Hikmet
Uluğbay, ılahiyat fakülteleri
mezunlannın öğretmenliğe
ahnmadığı yönündeki
iddialan yalanlayarak
"llahiyat fakültesi mezunlan
bugüne kadar öğretmen
olarak atanmışlardır. Bundan
sonraki dönemlerde de
ihtiyaç oranında mesleğe
alınacaklardır" dedi. RP
Konya Mılletvekilı Veysel
Candan'm soru önergesini
yanıtlayan Uluğbay, söz
konusu atama döneminde 8
yıllık kesintisiz zorunlu
eğitıme geçilmesi nedeniyle
acil ihtiyaç duyulan
branşlara ağırlık verildiğini
söyledi.
Kuyumcu soygunu
• İstanbul Haber Senisi -
Yenibosna Feritpaşa Caddesi
üzerindeki Hakan
Kuyumcusu'na giren ve
dükkân sahibi Hakan Bayer'i
etkisiz hale getiren silahlı 2
kişi, 15 altın künyeyi alarak
kaçtı. Sahte plakalı bir
arabayla olay yerini terk
eden soygunculann ardından
Bayer'in 2 el ateş ettiği
belirtildi.
RP lideri Necmettin Erbakan, Anayasa Mahkemesi'ne verilen raporu değerlendirdi
'Raportör karar veremez'ELAZIĞ (AA) -Tûrkiye'nin
bir hukuk devleti olduğunu ifa-
de ederek, hukuka göre RP'nin
kapatılmasınm söz konusu ola-
mayacağını yineleyen RP lideri
Erbakan, Türkiye'de demokrasi-
nin, hukukun varlıgını gösteren
bir karar almacağmdan kuşkusu
bulunmadığını söyledi. RP Ge-
nel Başkanı Necmettin Erbakan,
Anayasa Mahkemesi raportörle-
rinin mahkeme üyelerine yar-
dımcı olduklannı beürterek,
"Bu. Anayasa Mahkemesi'nin
tabü işleyişinin gereğjdir. Rapor-
töıier konular hakkında açıkla-
VKI bilgi verirter, kararmercii de-
pdirler" dedi
Elazığ'a giderken uçakta ga-
zetecılerin sorulannı yanıtlayan
• Elazığ'a giderken uçakta gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Erbakan,
"Bu, Anayasa Mahkemesi'nin tabü işleyişinin gereğidir. Raportörler
konular hakkında açıklayıcı bilgi verirler, karar mercii değildirler" dedi.
Erbakan, RP'nin kapatılması da-
vasına ilişkin olarak gazetelerde
yer alan haberleri değerlendirdi.
Anayasa gereğince yargınm
müspet ya da menfı etkilenme-
mesi gerektiğini ifade eden ve
gazetelerde yer alan haberlerin
buna aykın olduğunu kaydeden
Erbakan, şöyle konuştu:
"Hukuka saygdı bir ülkede,
yasalara bütün basınımızm uy-
ması icap eder. Biz ülkemizin
çağdaş, medeni, başka ülketere
örnek, her bakımdan yasalara
uygun bir ülke olmasını temenni
ettiğimizden, bu manzara üze-
rinde ehemmiyetle duruyoruz.
Anayasa Mahkemesi, çalışmala-
nnı büyük bir ötizliklc sürdür-
mektedir. Hâkimlerimtri rahat
birakmalıyız, huzur içinde çanş-
malarmıtemin etmelryiz. Çağdaş
ve medeni bir ülkede, buna a> kj-
n davnuuşlann karşısuıdaolıın-
ması gerekir. Çünkii mahkeme-
nin yaptiğj çahşma gizMdir."
Mahkemeyi etkileyecek mü-
talaalan ileri sürmenin de yanhş
olduğunu kaydeden Erbakan,
şöyle devam etti:
*Bu müdahalelerin gerçekk fl-
gisi olup olmadığı ayn bir konu-
dur. Anayasa Mahkemesi'nin
bütün hâkimleri, çahşmalannı
dddiyetle sürdürmektedirier.
Her konuyu en ince şekflde ince-
lediklerinden enıinim. Raportör
arkadaşların kendilerine yar-
dımcı olmalan, Anayasa Mahke-
mesi'nin tabü işleyişinin doğai bir
gereğidir. Ancak raportörler ko-
nular hakkında açıklayıcı bilgi
verirler, hiiküm mercii değildir-
ler, Dolayısryla, raportöıiere at-
fen birtakım bügUer Ueriye sür-
mek, gerçeklere uymaz. Yanhş
bir davranısOr."
Erbakan, Tûrkiye'nin bir hu-
kuk devleti olduğunu ifade ede-
rek, hukuka göre RP'nin kapatıl-
masınm sözkonusu olamayaca-
ğım savundu. RP lideri Erbakan,
Tûrkiye'de demokrasinin, huku-
kun varhğını gösteren bir karar
almacağından zerre kadar kuş-
kusu bulunmadığını söyledi. Er-
bakan, mahkemenin Deniz Kuv-
vetleri eski Komutanı Oramiral
Güven Erkaya'yı dinleyeceği
yönündeki iddialann anımsatıl-
ması üzerine de, *Anayasa Mah-
kemesi'nin kendi çahşma esasla-
nna göre her türtü incelemeyi
yapmaya hakkı bulunduğunu''
ifade etti.
Almanya
Şeriatçı
eğitim
merkezi
BERLİN (AA) - Aşağı
Saksonya Eyaleti Anaya-
sayı Koruma Teşkilatı,
Milli Görüş'ün, 1200 nü-
fuslu Laalzener köyûnde
Alman asıllı Rus göçmen-
lenn kaldığı yurdu satın
alarak okula dönüştürme
çalışmalanna başladığım
tespit etti.
Haftalık Focus dergisi-
nin Alman makamlanna
dayanarak verdiği haberde
''Milli Göriiş, açacağı bu
okulda. Kuzey Almanya'da
yaşa\ an genç ve çocuk yaş-
taki Islamcı çocuklara yaü-
holarakKuran'a bağh, Ba-
n demokrasisi düşmanı eği-
tim verecek" denildi.
'Genç Türkleri
kullanıyoriar'
Millı Görüş'ün Alman-
ya'da topladığı paralarla
yurdun satın alındığı belir-
tilen haberde, köyün bağh
olduğu Hannover makam-
lannın, teşkilatın, eski yur-
du okula dönüştürme baş-
vurusunu reddetmesinin
beklendıği kaydedildi.
Milli Görüş'ün malvarh-
ğının 100 milyon marktan
fazla olduğuna dikkat çeki-
len haberde, Almanya
Anayasayı Koruma Teşki-
latı Başkanı Peter Frisch' in
"Genç Türkier arasında
hızla yayılan şiddet eğttimi,
dinci kesimlerin ögretile-
rinden kaynaklanıyor"
şeklindeki sözlerine de yer
verildi.
'Çetelerden hesap sorulsun' Kayıp yakınlanrun 134. buluşmasinda Çağdaş
Gazeteciler Derneği (ÇGD) Marmara Bölge
Terroüciliği taranndan Cumartesi Anneleri'ne verilen lnsan Haklan Ödülü'nü alan Hasan Ocak'ın anne-
si Emine Ocak, "Kayıplar sona erene kadar mücadelemiz sürecek" dedi. Cumartesi Anneleri'nin oturma
eyleminde, 6 Arahk 1993 tarihinde Sherek'te gözaltına alınan ve bir daha haber ahnamayan Hüseyin Taş-
kaya ve Ahmet Kalpar tanıtıldı. Kayıp yakınlan adına yapılan açıklamada, Taşkaya ve Kalpar'ın kaybe-
dilmesi olayında adı geçen DYP'ü Sedat Bucak ve çetenin diğer üyelerinden hesap sorulması istenerek "Ai-
leler AİHM'je baş\uracak. Türkiye bir kez daha mahkûm olacak" denildi. Cumartesi Anneleri'nin eyle-
mine destekveren Gözalünda Tecavüz ve Taciziere Karşı Kadın Girişimi üyeleri Galatasaran Postanesi'nden,
cezaevlerindeki tecavüze uğramış tutuklulara kart gönderdi. (Fotoğraf: ALPER TURGUT)
DYP'li Ağar ve Bucak'tan sonra diğer dosyalara geçildi
Çakıtvğlu 'na kendifedekesidüştü
ANKARA(CumhuriyetBürosu)-
DYP Milletvekilleri Ylehmet Ağar
ile Sedat Edip Bucak'ın dokunul-
mazlıklannı kaldırma karan alan
Anayasa-Adalet Karma Komisyo-
nu üyelerinden oluşan 5 ayn hazır-
lık komisyonu, diğer dosyalar üze-
rinde de çalışmaya başladı.
Dosyalann suç aynmı yapılma-
dan rasgele dağıtılması sonucu,
CHP'li Zeki Çakıroğlu'nun baş-
kanlığını yaptığı hazırlık komisyo-
nuna kendisi hakkında hazırlanan
fezleke düştü. Hazırlık komisyon-
lan yaptıklan toplantıda başkanla-
nnı da belirlediler. Buna göre
ANAP'lı MehmetKeçeciler. CHP-
h Mehmet Moğultay, CHP'li Zeki
Çakıroğhı ile CHP'li AM Şahin ha-
zırlık komisyonlan başkanlıklanna
seçildiler. Hazırlık komisyonlan.
hukukçu üyelerini inceleme yap-
mak ve en kısa sürede ön raporla-
nnı vermekle görevlendirdiler.
tlk toplantıda, komisyon günde-
minde bekleyen 166 dosyada yer
alan trafik suçu, görevı ihmal, Sı-
yasi Partiler Yasası ve Seçim Yasa-
sı'na muhalefet gibi suçlarla ilgili
dokunulmazlıklann kaldınlması is-
temlerinin dönem sonuna bırakıl-
ması eğılımi ortayaçıktı. Bunakar-
şın çoğunluğu RP'lilere ait olan ve
"Atatürk'ün anısına hakaret, halkı
sıruf, ırk, din. mezhep, bölge farkı
göstererekkin vedüşmanhğatahrik
etmek, hükümetin, TBMM'nin,
TSK'nin, >
r
arguun manevi şahsiye-
tini tahkir ve tezyif" suçlamalan-
nm yer aldığı dosyalarla ılgili doku-
nulmazlıklann kaldınlması karan-
na vanlacağma dikkat çekildı.
Denizli
Çiller:
Sandık
gorundu
ÖMERYURTSEVEN
DENtZLİ - DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller,
ANASOL-D hükümetinin
"sandığın ucu gözüktüğü
için'' kaçmaya hazırlandığı-
nı beürterek "Millete bu ta-
şın zor kış olacağını söyledi-
ler. Bu kış halk için zor ola-
caksa, onlar için de son kış
olacak" dedi. Hükümeti,
"lobUerin iktidan" olmakla
suçlayan Çiller, millet ira-
desini çalarak ve gasp ede-
rek işbaşına gelenlerden
halk adma hesap soracakla-
nnı söyledi.
Ankara'dan, beraberinde
çok sayıda milletvekiliyle
Denizli'ye gelen Çiller, Çı-
nar Meydanı'nda düzenle-
nen mitıngde hükümeti
eleştirdi. Konuşmasına,
"Türk halkına müjdem
var" diye başlayan Çiller,
sandığm ve seçimin ucunun
göründüğünü beürterek
"Baanız bunlardansia kur-
taracakur. Zaten sizin ira-
denizi çalarak iktidara ge-
ienkrde yavaşyavaş kaçma-
ya hazjrlanıyor. Arok kork-
mayın. Üç kuruşluk dünya
çıkan uğnına politika ya-
pan namertler gitti, mertter
bizde kaldı" diye konuştu.
ANASOL-D hükümeti
için "Bacanak iktidan",
"lobicilerin iktidan" ve
"dondurmacılar" yakıştır-
ması yapan Çiller. iktidann
Susurluk bombası yerine
Karadeniz'e PKK bombası
firlattığını savundu.
Sayıstay denetçllerinln Istanbul Büyük$ehlr Belediyesi raporu
^Mîlyarlarca lii'ahk harcatna yapddı'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Istan-
bul Büyükşehir Beledıyesi'nin yan kuru-
luşlar ve taşeron şirketlere fazla ödemeleri-
nı ortaya çıkaran Sayıstay, kiralanan araç-
lar için de aşın harcamalar yapıldığıru sap-
tadı. Sayıstay denetçileri İsmail Çay ve Ha-
nifi Dağdeviren tarafından hazırlanan de-
netleme raporunda, milyarlarca üralık faz-
la ödeme yaptığı ve trilyonlarca liralık borç-
lann tahsil edilmemesi konusunda büyük-
şehir belediyesinin yasal gerekçelerle açık-
lama yapması istendi. 1996 yıltnda kirala-
nan araçlann 237 sayıh Taşıt Yasası'na ay-
kın olarak kullanıldığı belirtilen raporda,
belediyenin 1 >ıllığmakiraladığıaraçlariçin
6 milyar 808 milyon lira yerine 33 mılyar
704 milyon 213 bin 750 lira ödeme yaptığı
kaydedildi. Raporda şu saptamalara yer ve-
rildi:
- Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nde ki-
ralama suretiyle temin edilenaraçlardanbi-
nek otomobil olanlann, mevzuat hükümle-
rine aykın bir şekilde tahsis edildiği. hatta
bunlann belediye dışındakı kuruluşlann
kullarumma verildiği ve bunlarla ilgili mas-
raflann da belediyeden ödendıği tespit edil-
miştir.
- Gerek denetım sırasmdaki gözlemleri-
mizden, gerekse araçlann tesUm zimmetle-
rinden tespit edilen bu uygulamaya, 1997
yılrnda da aynı şekilde devam edildiği mü-
şahade edilmiştir.
Sayıstay, yan kuruluşlann dış borçlannın
da belediyeye yüklendiğini belirledi. Rapor-
da, belediyenin kuruculan arasında yer al-
dığı ve en büyük ortağı olduğu lGDAŞ'a ait
3 trilyon 309 milyar 823 milyon liralık dış
kredi borçlannın anakent belediyesince
ödendiği belirtildi. Konunun aynca Sayıstay
Yasası'nın ek 9. ve 29, maddeleri hükümle-
ri çerçevesinde incelendıği kaydedildi
Sayıştay, belediye görevülenne yapılan
yiyecek yardımlannda da mevzuata uyul-
madığını kaydetti.
ŞIFIgNOKTASI IORAL ÇALIŞLAR
Radyo ve televizyonlarla ilgi-
li yasanın değiştirilmesi için hü-
kümetin hazıriadığı taslak,
Meclis'in gündeminde. Bu ye-
ni taslağın gerekçesinde "özel
radyo ve televizyonlarda tekel-
leşmenin önüne geçilmesi he-
deflenmiştir" deniliyor. Taslak,
daha önce bir TV kanalında
yüzde 20'den fazla hisse sahi-
bı olunmasını engelleyen mad-
deyi kaldınyor. Aynca yıllık or-
talama izlenme oranı yüzde
30'u aşan kuruluş ve kuruluş-
lardan aynı anda hisse sahibi
olunamayacağı hükmü getirili-
yor.
Bu yeni taslağın gerçekten
tekelleşmeyi önleyip önleye-
meceğini öğrenmek amacıyla
konunun uzmanlarıyla görüş-
tük. Türkiye Büyük Millet Mec-
lisi Başkanvekili Uluç Gürkan,
şimdi değiştirilmek istenen ya-
sanın hazırlayıcılanndandı.
Gürkan, yeni taslağın, genel
gerekçesindeki iddialann aksi-
ne, tekelleşmeyi azdıracağını
düşünüyor. Yüzde 20'lik sınınn
kaldınlmasının sınırsız birtekel-
leşme isteğinin önünü açacağı-
nı belirten Gürkan, "TVyayın-
Medyada Tekelleşmeyi Azdırma Yasası
cılığı bir kamu hizmeti. Bu ya-
yıncılığın belli ellerde tekelleş-
mesi, haberalma özgürlüğüne
darbe indirir. Yeni taslağı ha-
zıriayanlar medyada zaten te-
kelleşme olduğunu, yüzde 20
sınınnın çeşitli yollarla aşıldığı-
nı söylüyorlar. Nama yazılı his-
se senetleriyle bunun önüne
geçileceğini öne sürüyoriar.
Kesinlikle doğru değil. Bir baş-
ka iddia ise kara paranın bu
yolla aklanmasının da önüne
geçilebileceği. Şimdi, yüzde
20 sının kalkınca bir kişi istedi-
ği kadar parayla ve tek başına
bir kanalın sahibi olacak. Ayn-
ca, kara para sahipleri eskiden
birden çokvekilyoluyla TVhis-
sesi alacakken şimdi bir tane
adamı yoluyla bir, hatta birden
çok kanalın bile sahibi olabile-
cekler."
Deneyimli bir gazeteci olan
Uluç Gürkan, yeni taslaktan
çok endişeli. Taslağın bu haliy-
le Meclis'ten geçmesine engel
olmak için elinden geleni yapa-
cağını belirtiyor. Taslak'taki
yüzde 30 izlenme oranı sınınnın
ise çok daha vahim sonuçlar
yaratacağı söyleniyor. En çok
izlenen kanalın yüzde 10'ların
biraz üstünde olduğu ülkemiz-
de, bu yolla bir kişinin üç büyük
kanala birden sahip olması
mümkün hale geliyor. Bir baş-
ka deyişle, yüzde 2-5 arası iz-
lenme oranı olan kanallardan
10-15'ine birden sahip olma
imkânı doğuyor.
•••
Bu ise bir büyük holdingin
Türkiye'nin haber alma tekelini
tamamen ele geçireceği anla-
mına geliyor ki bu, vahim bir
durum. Zaten medyada aşın
tekelleşme yüzünden, orta bü-
yüklükteki gazete ve TV'ler
haksız rekabet nedeniyle ayak-
ta duramıyoriar, bir de yeni te-
kelleşme yasalanyla iş iyice ba-
tağa saplanacak.
"Bizim Medya" programın-
da geçen çarşamba "Promos-
yon ve Medya" konusunu tar-
tışırken ortaya çıkan tablo za-
ten iç karartıcıydı. Tabak-çanak
promosyonuyla "Rekabet Ya-
sası "nı delen tekeller, haksız re-
kabet yoluyla kendi dışlannda
promosyon yapmayan medya
kuruluşlannı piyasadan silecek
birtavır içine giriyorlardı. Dağı-
tım tekelini de eline geçiren bu
kurumlar, tam anlamıyla bir
medya egemenliğe imzalannı
atıyoriardı.
Yeni yasa, bu konuda zaten
vahim olan durumu dahada ar-
ttıracak gibi görünüyor. El al-
tından ve büyük bir hızla hükü-
met tarafından hazırlanan bu
taslak, anlaşıldığı kadarıyla
medya tekellerinin isteğiyle ve
onlann yönlendirmesiyle hazır-
lanmış. Eski kanunun değiştiril-
mesinin gündeme gelmesiyle
birlikte, Meclis'te yeni bir söy-
lenti daha dolaşıyor. Eski yasa-
da, medya kuruluşlarının sa-
hiplerinin devlet ihalelerine gi-
remeyeceği hükmü yer alryor-
du. Yeni hazırlanan taslakta bu
konudan söz edilmiyor. Ancak
bir iddiaya göre taslak Meclis'e
geldiğinde bir öneriyte, devlet
ihalelerine girememe engeli de
kaldınlacak.
Boylece medya patronlan el-
lerindeki medyanın gücüyle,
büyük devlet ihalelerinin en et-
kili müşterileri ve yüklenicileri
haline gelecekler. Tekelci med-
yanın, ülkenin en büyük hol-
dingleriyle ilişkisini bilmeyen
yok. Üstüne bir de devlet iha-
leleri eklenirse vann gerisini siz
düşünün.
•*•
Biz haberleri nereden alaca-
ğız? Haberlerin özgürce elde
edilebilmesinin önünde zaten
yeterince engel var. Yeni yasa
taslağı, krt kanaat öğrenebildi-
ğimiz gerçeklerin önüne yeni
engeller çıkaracak. Devlet iha-
lesine girmiş bir medya patro-
nu, o gün devletin başındaki ik-
tidarlann aleyhinde nasıl haber
yazacak? Devlet kredisiyle işi-
ni çeviren medya patronu, han-
gi gerçeklerin yansıtılmasına
izin verebilecek?
Medyada artan tekelleşme,
Tûrkiye'nin siyasi kilitlenmesi-
nin yeni bir boyutu olarak gide-
rek tehlikeli bir hale geliyor.
Haydi hayırlısı.
MİKRO
DtNÇ TAYANÇ
'Yok' Kadınlar
"Türkkadınına seçme ve seçilme hakkının ve-
rilmesinin 62'nciyıldönümü törenletie kutlandı"
diyor TV'deki sunucu kadın.
"Verilişinin" diye yineliyorum içimden, "kadın-
lann haklannı alışının değil!"
TV'deki sunucu, hakkı verilmiş kadınlığının kı-
vanmış yüzünü gölgeleyerek, ikinci habere ge-
çiyor; "Kadın kuruluşlannın nüfus sayımında ka-
dınlara mesleklerinin sorulmamasına tepkisi ar-
tarak sürüyor..."
"Kolay verilmiş hakkın yok sayılması daha da
kolay olur" diyorum...
Sunucu, bu kez kadın olup olmadığına aldınş
bile etmeden Devlet Istatistik Enstitüsü'nün uz-
man(!) yöneticilerinin(!) açıklamalanna(l) geçiyor.
"Zaten 30 Kasım'da yapılan nüAıs sayımı değil,
nüAıs tespitidir."
"Yalan, kuyrukluyalan, istatistik" diyemınlda-
nıyorum...
Ardından kafayı takıyor muyum şu işleri güç-
leri olup da kocalannın gölgesinde "yoksayılan"
kadınlara!
Örnekler birbiri ardınca sıralanıyor beynimde:
Tansu Çiller, Rahşan Ecevit, Gülay Aslıtürk,
Hülya Avşar ve ille de Emek Hakkıyok...
Yahu; onca yılın profesöru, MV, koskoca
DYP'nin genel başkanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin
devlet bakanı, başbakanı, dışişleri bakanı; Refah
Partisi'ne karşı laikliğin güvencesi(!), RP'nin ka-
natlan altındaki son iktidar(!) döneminde şeriatın
pazarlayıcısı Tansu Hanımefendi'ye işi gücü so-
rulmaz olur mu? Sorulmayıp da; örtülü ödenek
yönetiminden Bizim Vadi'ye, PelisterÇiftliği'nden
Marsan'a, Amerikanya'daki mülklerden 400 do-
lardan düğüm üstüne düğüm atılarak ulaşılmış
trilyonluk servete giden yollan döşeyen taşlann
tümü gariban Özer Enişte'nin sırtına mı yükle-
nir?
N'olacak, istatistikçi kafası işte!
Ya Rahşan Hanım'ın siyaset işleri? Ne yani,
CHP'den DSP'ye; onca gençlik ve kadın kolu-
nun kapatılmasından MV'lerin seçimi ve "gide-
rilmesine", Demokratik Sol Parti'nin (anti)De-
mokratik Sağ Parti'ye dönüştürülmesinden ev-
deki kediciklerin bakımına, tüm işleri yapıp Bü-
|ent B,ey'i akgünlerden yok.günlerp, Karapğ-
lan'dan Solgun Umut'a getiernek 'Vş" değif.tJe
nedir?
Istatistik dediğin, yalan ile kuyruklu yalanın
sonrası değil mi, n'olacak!
Kolay mı Gülay Hanım'ın işleri? Şunca on bin
nüfuslu Çatalca'dan Atığ olarak kalkıp trilyonluk
Şişli'yi ele geçirmek, geçirip de rant ekonomisi-
ne can vermek, verip de ihale ustası kesilmek,
kesilip de peylediği sevdiceği uğruna "alnının
akıyla" Aslıtürk olarak istifa ediverip de işin için-
den sıynlmak "iş "değil de nedir?
Hiç işte n'olsun, "tespit!"
Bunlann hiçbirini işten saymasalar bile, Hül-
ya Hanımefendi'nin "ince işleri"ri\ nasıl gözardı
edebiliyorlar? Hangi erkekte var ondaki "işçi-
lik"? Şarkıcılıktan futbolcu ajanlığına, tenisçilik-
ten "bodys/7ow"culuğa, yatınmcılıktan "tüketi-
c/"liğe, ama ille de doğmamış çocuğundan mil-
yarlar götürmeye, kim becermiş onun becerdiği
işleri?
(Bendenizin haddi değil, ama elimde değil;
Hülya Hanımefendi'ye, hem de bedava tarafın-
dan, bir iş önerisi; şu milli ufaklığın doğumunu TV
kameraları karşısında yapsanız ve de kıçtna ilk
şaplaktan sonra 'ciyaaakkk' diyecek yerde be-
beciği 'hanibenimalbebekgülbebekbezim'di-
ye avazlatsanız işiniz iş, yoğurdunuz kaymak ol-
maz mı, ne dersiniz?)
Istatistik işte; işine gelir sayar, işine gelir tespit
eder!
Adı geçmedi diye hiçbir kadın alınmasın; top-
lumumuzda hakkı yenip kocalannın gölgesinde
yok sayılmış nice yüz bin Tansu, Rahşan, Gülay
ya da Hülya yok mu?
Efendim? Emek Hakkıyok mu dediniz?
Geçin onu bir kalem; sayılsa ne yazar, sayılma-
sa ne yazar?
Ama ille de "kim" diyorsanız, işte tanrtıyorum:
Emek Hakktyok, gündüzleri fabrikada işçidir,
genelevde sermaye... Devlet dairesinde dişli çar-
kın tozu, evlerde temizliğe gelen sigortasız "hiz-
metçi", üniversitede öğretim görevlisi... "E-
mek"X\r gündüzleri...
Emek Hakkıyok, geceleri; evde aşçıdır ya da
çocuk bakıcısı, sofrada rakı mezesi yadadayak-
lık oyuncağıdır kocasının, yatağa girdiğinde er-
keğinin(!) malı olmakla yükümlüdür... "Hakkı-
yok"iur geceleri...
İş mi bunlar ki devlet adamdan saysın; hem şu-
nun şurasında kaçıcık Emek Hakkıyok "yaşatılı-
yor" ki aramızdaü!
Attilâ llhan düşüyor aklıma, "biz ne kadınlar
sevdik, zaten yoktular!"
Ana fıkin Türk kadınına oy hakkı, "iş olsun" di-
ye verilmedi.
Ana fikrin ana fikri: Dünya, erkeklerin dünya-
sı(!) olabilir, ama kadınlar olmadıkça bir "işe"
yaramadığı kesindir...
Beykoz, zaferîni kuüadı
İstanbul Haber Servisi - Milli Saraylar Dairesi'ne
verilmek üzereyken Beykoz'daki sivil toplurn
örgütlerinrn karşı çıkışıyla kapatılması engellenen
Beykoz Kasn içindeki Çocuk Göğüs Hastanesi için
dün bir şerüik düzenlendi.
Şenliğin yapıldığı Mutlu Düğün Salonu'nu
dolduran Beykozlular kazandıklan zaferden
duyduklan sevinci dile getirirken, hastanenin
durdurulan kaynak aktanmınm yeniden
başlamasını istediler.