Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç
0 Genel Yayın Koordınatoni. Hikmet
Çetinkaya # Yazıışlen Müdürlcn ibrahim
Yddız - Dinç Tayanç # Sorumlu Müdur
Fikret tlkiz 9 Haber Merkezı Mudürü
Hakan Kara •Gorsel Yönetmen. Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Dınışogtu • tstihbarar Cengiz
Yüdınm 0 Ekonomı Mehmet Saraç • Küftur
Handan Şenköken 9 Spor \lxiulkadir Yücemnn
4 Makakler Sami Karaören 9 Duzeltme Abduflah
Yana9 Fotograf Erdoğan Köseoğhı •Bılgı-Belge
Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Orhan Eriuç, Oktav Kurtböke.
Hikmet Çetinka> a, Şükran Soner,
Ergıuı Bakı. DinçTayınç, tbrahfm
Yıldız, Orhan Bursalı, Mastafa
Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsilcisi. Mastafa Balbay Atatürk Bulvan No.
125. Kat4, Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat),
Faks: 4195027 • tznur Temsilcisi: Serdar Krak, H. Ziya
Blv. 1352 S. 2/3Te! 4411220, Faks 4419117»Adana
Temsilcisi: Çetin Yigenoglu, Inönü Cd 119 S. No. 1 Kat 1,
Tel 363 12 11, Faks 363 12 15
Müessese Müdürü tstin 4kmen •
Koordınatör Ahmet Korulsan #
Mıiıasebe Bûknt Vener«Idare Hûsmn
Görer • tşletme Öndtr Çciik • Bılgı-
tşlem' Nail lnal 0 Bılgısayar Sıstem
Mürâvet ÇBer«Sanş FazîletKuza
MEDVA C: • Yonetım Kurulu
Başkanı - Genel Mudur Gûlbin
Erduran • Koordınatör Reha
Işıtman 9 Genel Mûdur Yaıdıroctsı
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61,Faks 5138463
Y ayımla\aD \e Basaa: Yem Gun Haber Ajansı, Basın \e Yayıncıhk A Ş
TûıkocağıCad 39 41 Cağaloglu 34334 lst PK..246 laanbul Tel (0112) 512 05 05 (20 hatl Faks (0'212) 513 85 95
7ARALIK1997 Imsak: 5.36 Gûneş: 7.08 Öğle: 12.02 tkindi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.10
NoelBaba
çağa uydu
• Dış Haberler Servisi -
Almanya'da Noel Baba
kılığına gıren ıkı
motosıkletli, Bonn kentıntn
merkezinde şehır turu attı.
Kask takmadan motosıklet
kullanmanın yasak olduğu
Almanya'da trafik polısı
motosikletlı Noel babalan
durdurmadı. Şımdı çocuklar
'yastıklannın altına bir
hedıye koyar' umuduyla
Noel Baba'yı beklıyor.
Rengeyıklennın çektiğı bır
kızakla değılse de,
motosikletle geleceğı
umuduyla..
1998in
116 günü tatil
• İSTANBUL(AA)-1998
yılında, 14 günü resmi ve
dını bayramlar ıle yılbaşı
olmak üzere toplam 116
gun tatil yapacağız. Şeker
Bayramı'nda 4.5, Kurban
Bayramrnda ıse 9 günlük
uzun tatil fırsatlan doğacak.
Bu yılın ilk tatil günü 1
Ocak Perşembe. Yılın ilk
uzun tatili 28 Ocak
Çarşamba günü öğleden
sonra başlayacak olan Şeker
Bayramı. 31 Ocak
Cumartesi günü sona erecek
olan bayram, ardından gelen
pazar günü ile de birleşınce
4.5 güne çıkacak. Yılın en
uzun tatili ıse Kurban
Bayramı. 6 Nisan Pazartesi
günü başlayacak Kurban
Bayramı. 10 Nisan Cuma
günü sona erecek.
Ote yandan Posta Işletmesı
Genel Müdürlüğü, yeni
yılda meraklılan içın 9 ayn
konulu anma pulu
çıkaracak.
YÖK tarafından hazırlanan projeye göre, artık her üniversitenin her bölümünde doktora yapılamayacak
Doktora ölçütlerideğişiyor• 1998yıhEylül
ayında yaşama
geçirilmesi planlanan
projeye göre, doktoralar
üniversitelerin yalnızca
gelişmiş bölümlerinde
yapılacak. Doktora
programına katılacak
adaylar. "akademik
ortalama, yaş sının ve
Lisansüstü Eğitim
Smavı" ölçütlerine göre
belirlenecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yüksekögretim Kurulu (YÖK), dokto-
ralann üniversitelerin belirli bölümle-
rinde yapılmasmı öngören bir çalışma
başlattı. 1998 yılının Eylül ayında ya-
şama geçirilmesi planlanan projeye gö-
re artık her üniversitenin her bölümün-
de doktora yapılamayacak. Üniversite-
lerin yalnızca gelişmiş bölümlerinde
yapılabilecekdoktoralarda, "akademik
ortalama, yaş sının ve Lisansüstü Eği-
tim Sınavı (LES)" ölçütlenne bakıla-
cak.
YÖK'ün, taşra üniversitelerindeki
araştırma görevlisi ve öğretim üyesi ge-
reksinımını gıdermek üzere hazırladı-
ğı projeye göre yurtdışındaki gelişmiş
üniversitelere giden öğrencılerde iste-
nen koşullar, yurtiçindeki gelişmiş bö-
lümlerde doktora yapacak öğrenciler
içın de aranacak.
YÖK, bu amaçla üniversitelere, han-
gi bölümlerinde kaliteli doktora prog-
ramlan açabileceklerinı sordu. Üniver-
sitelerce gönderilen yanıtlardan, aka-
demik yeterliliği ve öğretim üyesi kad-
rosu en uygun üniversitelen seçecek
olan YÖK, "doktora programı" açılıp
açılmamasına karar verecek. Bu prog-
ramlara alınacak araştırma görevlilen
içın de belirli koşullar aranacak. 1998'ın
ilk aylannda YÖK tarafindan verilecek
ılanlarda, LES puanı, akademik ortala-
ma ve yaş sının dikkate alınacak. Üni-
versitelerin doktora programlan ile öğ-
renciler arasındaki eşleştirme de ÖSYM
tarafindan yapılacak. ÖSYM, araştır-
ma görevlılerinin puanlan arasında sı-
ralama yaparak en uygun doktora prog-
ramına yerleştirilmelerini sağlayacak.
Başka bir üniversitede doktora eği-
timini yapan araştırma görevlisinin kad-
rosu ise kendi üniversitesinde olacak.
Doktora eğitimini yapacak öğrenci-
lerin bannma gereksinimlerini karşıla-
mak üzere Ortadoğu Teknik Üniversi-
tesi (ODTÜ), Hacettepe Üniversitesı,
Ankara Üniversitesi, Istanbul Teknik
Üniversitesi (ITÜ), Boğaziçi Üniversi-
tesi, Çukurova Üniversitesi, Dokuz Ey-
lül Üniversitesi ve Atatürk Üniversite-
si'nde yurt yapılıyor. Yurtlann, 1998
yılının mayıs ayıında tamamlanması
bekleniyor.
'Amaç nitelikli eleman'
YÖK Başkanvekıli Prof. Dr. İsmail
Tosun. her üniversite bölümünde dok-
tora yapılmasının doğru olmadığına işa-
ret ederken bunun özellikle taşradaki
üniversitelerin gelişimi açısından sa-
kıncalı olduğunu söyledi. Taşradaki üni-
versitelerin kendi öğretim elamantra ye-
tiştirmek üzere açtığı doktora program-
lannda yeterlı kalitenin sağlanamayaca-
ğını belirten Tosun, şunlan söyledi:
"Türkrve'de çok gelişmiş üniversite bö-
lümleri var. Bunlann çoğu da anl durum-
da. Nasıl vurtdışına ögrenci gönderi>«r-
sak, yurtiçinde de kaynaklanmızı doğ-
ru kuDanmakzorundayız. Bu amaçia ge-
lişltin bölümlerde doktora programlan
açarakburayaahnacakaraştırma görev-
Hlerüçin belirli koşullar ara\-acagız.Yurt-
dışına doktora öğrencisi gönderirken
aradığımız koşullann benzeıierini yur-
tiçindeki bölümler için de arayarak ni-
telikli öğretim elamanlan \ etiştireceğiz.
Böyieceyurtiçindeki ünrvcrsiteierin lisan-
süstü potansryeli de geüşecek."
resmi
geçitteAskeri eğitimde ve sportif
antrenmanlarda "kaz
yürüyüşü" denilen bir hareket
vardır. Ayak bilekleri iki eile
kavramr ve insanlar
zorlanarak "kaz gibi"
yürümeye çabalariar.
Buradaki "kaz yürüyüşü" o
değil, gerçeği... Ekvador'un
başkenti Quito. yılbaşı
kutlamalan kapsamında.
önceki gün çok üginç bir
gösteriye sahne oldu. Dünyanın
Ugisini. koruma kapsamındaki
önemli doğal yaşam alanı
Calapagos Adalan'na çekmek
isteyen çev reciler, kazlara geçit
resmi yaptırdılar. \ üzlerce
kazın yer aldığı yürüyüşü halk
beğeniyle izledi. Quito'da
yılbaşı kudamalan günler
öncesinden başlıy^r ve kentte
çok savıda şenÛk, gösteri ve
boğa güreşleri düzenleniyor.
(Fotoğraf: REUTERS)
RADAR AGI KURULUYOR
Seflere karşı
uyarı sistemi
• Devlet Meteoroloji Işleri Genel Müdürlüğü,
Türkiye'de sık sık yaşanan sel felaketlerini
önlemek amacıyla 1998 yılında 10-13 adetlik
erken uyan radar sistemi kuracak. Proje için
4.3 trilyon liralık kaynak avnldı.
ANKARA (UBA)-Dev-
let Meteoroloji Işleri Ge-
nel Müdürlüğü, başta Is-
tanbul ve Ankara olmak
üzere Türkıye genelındeki
tüm illerde sık sık yaşanan
sel felaketlerine son ver-
mek için kollan sıvadı.
Edinılen bilgiye göre
1998 yılım teknolpji trans-
fer, teknolpji ıyileştirme \ e
modernizasyon yılı olarak
ilan eden Meteoroloji Ge-
nel Müdürlüğü, uzun yıllar-
dır kaynak yetersizlıği ne-
deniyle başlanamayan radar
projesini 1998yıluıdabaş-
latıyor. Genel Müdürlük.
proje kapsamında Türkıye
genelinde 10-13 adet radar
istasyonu kurmayı planh-
yor. Proje içın genel mü-
dürlüğün 1998 yılı bütçe-
sınde 4.3 tnlyon liralık kay-
nak aynldı Meteroloji Iş-
leri Genel Müdürlüğü yet-
kilılen, projenin kurulma-
sıyla ülkenın en ücra köşe-
sıne düşecek yağış mikta-
nnı önceden belırleme im-
kânına ka\Tjşacaklannı bil-
dirdiler Yetkililer. "Radar
sistemi ik sel felakeUerine
karşı daha erken ihbar ya-
püarak can ve mal güven-
liği sağlanacakür. Ayrtca
projenin hizmete girmesiy-
le ha\ a tahminlerinin doğ-
ruluk derecesi de art-
ünlacakür" dediler.
M SAK USTUNDE
Kelebekler palavracıdır
Bir film ızledim. Mongolyen bir çocuk ve bir
işadamının arkadaşlıklan anlatılıyor. Filmin bir
yerinde "Kelebeklerpalavracı" dıye bir söz geçiyor.
Aldı beni taa Japonya'ya götürdü. 1983 yılında
Tokyo'da "Put Çocuk Tiyatrosu"nûa benim için özel
bir oyun oynandı. Taiji Kawajiri oranın sahibidir.
Istanbul'a geldiğinde evımde konuk oldu, karşılıklı
çocuk tıyatrosu, kukla ve gölge tiyatrolan üzerine
uzun çalışmalanmız oldu. Ben Tokyo'ya gittiğimde
de tiyatrosunda özel bir gösteri yaptı. Bu gösteriye
mongol, elli kadar çocuk gelmişti. Sahneye çıktım.
Hepsi Türkçe olarak bana, "Merhaba Müjdat Gezen
hoşgeldin" dediler. Bunu yaşamım boyunca
unutamam. O film bana bunlan anımsattı. Kelebekler
gerçekten palavracı, hemen ölup gidiyorlar. Gerçek
olan insan. Yaşıyor, üretiyor, yarartı olmaya çalışıyor.
Insanın insan olması kolay olmadı. llhan Ağabey
bunu hep söyler. Gerçek de bu zaten.
Anneannem
Küçüktüm. Akşam üzeri yavaştan hava kararmaya
başladı mı, gökyüzüne bakardım. Bulutlar yürürdü.
Anneannem pencere önüne oturur benimle birlikte
onlan seyrederdi. Sorardım: "Annane, bulutiar nereye
gidiyor?" "Evlerine" derdi anneannem. Çocuk aklı
işte. Sormazdım "Evleri varmı?" diye. Soru sormama
alışkanlığı. Fazla soru sormak hem ayıp hem günah
sayılırdı. Anneannem sürekli Kuran okur, namaz
kılardı. "Bulutlar nereye gidiyor annane?"
"Evlerine..." Peki evleri nerede? Bulutlann evi olur
mu? Olursa nasıldır? Bulut canlı mıdır? Nasıl
oluşmuştur?.. Yok, soru yok. Madem evlerine gidiyor
denildi evlerine giderler o kadar... "Çok soruyorsun
yahu... Yeter amma sordun be." Bu sözler
çocukluğumuzun alışılmış kalıplan idi... Ne zaman ki
soru soran, daha öteye gidip hesap soran bır kuşak
sapasağlam yetişecek, o zaman korkmayın... Soru
sormadan olmaz.
Pencereden bakmak
Artık buna zaman ayırabiliyorum. Kimi dostlanm
beni "erken emekli olmak"\a suçluyorlar. Oysa şu
kısacık dinlence bana öylesine iyi geliyor ki.
Pencereden dışanyı seyredebiliyoaım. Buna vaktim
var şu aralar. Çünkü kısa bir süre sonra yine çekimler
ve oyun yönetmeler başlayacak. Çok yorulacağız.
Artık genç de degiliz yani. Pencereden bakıyorum,
bulutlara. Anneannem geliyor aklıma... Ne güzel...
Aziz Nesin'e mektup
Sevgili Aziz Ağabey...
Sana uzun zamandır yazmıyorum. Nedeni malum. Ne
yazacağım? Ülkenin durumunu sen zaten biliyorsun. Ama bu
mektubumda seni ilgilendirecek bir iki konu bulacaksın. Birincisi,
oğlun Ali, senin adına bir okul açmak için para toplamaya
başladı. Onu umuyorum gerçekleştireceğiz. Ikıncısi; senin Sıvas
olaylan duruşması sonuçlandı. 33 ıdam verildi. O gün neler
yasadığını en iyi bilenlerdenım. Akşam seninle konuştuğumuzda
hâlâ burnundan siyah kurumlar geldiğini söylemiştin. Ama gene
de seni öldürmeye çalışanlann ölümüne razı olacağını
sanmıyorum. Sen de ben de uzun yıllar idam cezalanna karşı
çıkmış insanlar olarak bu karardan mutluluk duyamayız. TÎ
hiçbir suç cezasız kalmamalı, ama idam kötü. İnsanlar bir y;
sonucu insanlan öldürebiliyor, ama devletin insanlan öldürmj
artık gerilerde kaldı. Sen yaşamda olsaydın bu cezayı
istemezdin. Ben de istemiyorum. Seni öldurmek isteyenl
yaşamalı ve anlamalı düşüncenin ne denli güçlü bir şey
olduğunu... Seni özledim Aziz ağabey... Arada oğlun Ali ile
konuşuyorum. Onun konuşmalarını sana benzetiyorum, ama bir
önemli fark var. Ben sana "abi" derdim, o bana "abi" diyor.
Pazarın fıkrası:
Temel intihar etmeye karar vermiş.
Ipi beline sıkıca bağlamış, diğer
ucunu da atmış ağacın dalına.
Recep sormuş:
- Neden ipi boğazına bağlamadın?
- O zaman nefes alamayrum,
demiş Temel.
Kumar 2
Kumar konusunda bundan önce bir kez daha yazmıştım.
Bu ikinci yazım. Nefret ediyorum. Kumar insana yalan
söyletiyor. Benim çok yakın arkadaşlanmın içinde kumar
oynayanlar var. Yalan söylediklerini saptadım. Kimseye
yakıştıramıyorum. Ne aptalca bir tutku. Salak salak oralara
gidip, salt kazanmayı planlamış bir makineye teslim
olmanın neresinde akıl var... Çok ayıplıyorum kumarbazlan
ve hkj saygı duymuyorum. Eğer arkadaşlanm da bunu
sürdürürierse onlara da saygım azalacak.
Deniz Baykal, Moon Tarikatı'nın
davetlisi olarak ABD'ye gitmişti
ya Bence bu geziyi din
değiştirmek amacıyla yaptı. Ya
da burada bu tarikatın
sözcülüğünü başkalannın
elinden alıp kendisi yüklenecek.
Belki de Moon, Baykal'ı iktidara
gelmesi için dışandan
destekliyor. Bunlann hepsi olası.
Ama en akla yakını, Baykal
Baykal Moon
Müslüman bir Moon tarikatı
kurup yeni bir TV kanalı açarak
CHP-MOON-ISLAM sentezi
üzerine bir girişim içerisinde. En
akla yakın olanı bu... (Milletin işi
gücü yok, attıkça atıyor. Trende
çok güzel bir kız ve karşısında
bir delikanlı ile bir yaşlı adam
oturuyor. Tren tünele girdiğinde
bir öpücük sesi ve bir tokat sesi
duyuluyor. ihtiyar düşünüyor
- Delikanlı kızı karanlıkta öptü,
tokadı da yedi.
Delikanlı düşünüyor
- Yaşına başına bakmadan kızı
öptü, tokadı yedi.
Genç kız ise kendi kendine
gülümsüyor ve,
- Ağzımla bir öpücük sesi
yaptım, elimle de tokat sesi, kim
bilir bu ikisi şimdi neler
düşünüyordur?..)
1982 yılında bir yayınevi kurmuştum.
Hem Çetin Attan gibi ünlü yazariann
hem de genç yazariann kitaplannı ba-
sacaktım. Çetin Ağabey, "Ben sana iyi bir genç
yazaröneriyorum, bas kitabını" dedi. Bastk. Odül
aldı. Önerdiği genç yazar oğlu Ahmet Attan'dı ve
bu onun ilk kitabı idi. Ahmet, yedeksubay olarak
Kıbns'a gitti. Izne geldikçe görüştük. Onda hep
dürüst, açık sözlü, yaratıcı bir zekâ bulmuşum-
dur. İlk romanından son romanına hep tırmanan
TOBAV'ın Kültür Bakanlığı ile el
ele Mersin'de yaptığı kurultayın
henüz sonuç bildirgesi elimize ulaşmadı. Ama
gözlemci arkadaşlann söylediklerine göre çok
olumlu bır buluşma olmuş. Türk tiyatrosunun
hemen tüm genel sorunlan tartışılıp görüşülmüş bu
buluşmada. TOBAV'ı bu olumlu çabasından dolayı
Portre birgrafikazyazardabulunur.AhrnetAJ-
tan bunu başarmış ender yazarlardan-
dır. Sık görüşmemekte birtikte ne za-
man telefonlaşsak veya yüz yüze gelsek, hep
karşıtıklı bir sevgi iletjşimi sezinterim. Kitaplannı
okuyup kutlama teiefonu açtjğımda. uzunca ko-
nuşuaız. Hemen babası gelir gündeme. Çetin
Ağabey'in anekdotlarını anımsar güleriz. Ahmet
AJtan, az yetişen ve kısa sürede kulağı geçecek
nitefikte bir yazardır.
kutluyorum. Türk tiyatrosuna
genç, yeni, dinamik yazariar
kazandınlması konusunda da her tiyatrosever
kurum ve kuruluşa görevler düşüyor. Bakırköy
Belediyesi bu işi artık kurumsallaştırdı. Başka
kurumlardan da bekliyoruz. Türk tiyatrosu, yazan
yüreklendirildikçe güçlenecek.
Beni
güldürenler
Yıllar önce ünlü
kabadayılardan Kürt Idris
ile Egemen Bostancı
Tarabya'da bir gazino
açmışlardı: Villa Zarif.
Burada çalışan genç
komedyen biraz hastalık
hastası ve evhamlı
okjuğundan, arkadaşlan da
bunu bildiğinden her gece
komedyene, "Yahu bu
gece senin neyin var.
Rahatsız mısın?" gibi
şakaiar yaparlardı.
Komedyen bir süre sonra
program yapamaz oldu.
Hep kendini hasta
sanıyordu. Bunu fark eden
Kürt Idris, "Çocukla
uğraşmayın, sizin
şakalannız yüzünden
kendini hasta sanıp
program yapamıyor,
bundan sonra odasına
kimse girmeyecek" deyip,
kapısının önüne de bir iri
yapılı delikanlı koydu. O
delikanlı bir şeyin farkında
değil, sadece komedyenin
odasına arkadaşlannın
girmesini engelliyor. Ama
bir ara kendi girip
komedyene, "Bir şey ister
misin? Ne o yoksa hasta
mısın?" diye soruyor... O
genç komedyen benmişim.
Bu olayı anımsamıyorum,
ama o günlerde gazinonun
assolisti olan Emei
Sayın'ın o zamanki eşi
Ismet Kasapoğlu,
Savaş'a anlatmış ve, "Hâlâ
evhamlı mı?" diye sormuş
benim için.. Çok şükür artık
hastalık hastalığım kalmadı,
çünkü yaş kemale
erdiğinden gerçekten
hastalanıyorum.
Çiçu
Aziz Nesin'in ünlü oyunu
Çiçu, Kıbns'a tumeye
gidiyor. Bursa Ahmet Vefik
Paşa Tıyatrosu Mudürü
Emin Gümüşkaya'nın
bildirdiğıne göre oyun Girne
ve Lefkoşa'da oynanacak.
Okuyun: Ağır Roman (Yeni
baskısı çıktı)
Izleyin: Ağır Roman
Sevin: Türk sineması.
Mektuplarınızı Ziverbey
Durağı, Kadıköy Istanbul
adresine yazabilirsiniz.
Moda Iskelesi
Bu nefis yapı terk edılmiş durumda öylece
duruyor. Oysa Kadıköy Belediyesi buraya talip
olmuştu. Bu nefis yapı sanatevi olabilir, bir
lokal olabilir, her şey olabilir. Neden terk
edılmiş bir durumda?.. Hıçbır ilgili bununla
ilgilenmeyecek mi? Hayır ilgilenmeyecek.
Çünkü bin yıllık bir laf vardır ya: Bizde ilgililer
bilgisız, bilgililer ilgisizdir.
Çocuklar için:
Bir arkadaşımın küçücük bır oğlu var. Adı Banş.
Annesi mutfakta sogan doğrarken, soğan gözlerini
yaktığı için yaşlar akmaya başlamış. Bunu gören
Banş, annesıne sormuş:
- Anne niye ağlıyorsun?
- Görmüyor musun oğlum, soğan doğruyorum.
Banş biraz düşünmüş ve,
- O zaman patateslerin ne günahı var, onlan
doğrarken neden ağlamıyorsun, demiş.
Yargıç
Sıvas davasına
bakan yargıç, ka-
rar öncesi, kale-
mini kırmadan
salondakileri
uyardı. Keşke
uyarmasaydı. Ne
talihsizbirkonuş-
maydı o. "Burası
tiyatro salonu de-
ğil... Taşkınlık, ba-
ğınp çağımna ıs-
temem, dışan çıkartınm..." Yani tiyatro salonlannda böy-
le bir şey olabilir. Hayatında hiç tiyatroya gitmemiş mi
bu yargıç?.. Ben şimdi desem ki: "Burası mahkeme sa-
lonu değil, terbiyesizlik, rüşvet, adaletsızlik istemem."
Pazarlık ve duvarlık sözler
Tanrı bizi kendimizden korusun.
Biz bu filmi görmüştük
Kendim de oyuncu olduğumdan uzun uzadıya
düşündüm: Bu yazıyı yazayun mı yazmayayım mı?
Yazmaya karar verdim, ne kendimden ne kimseden
saklayacak bir şeyim yok, rahatsızlığım da yok. Ama
biz bu filmi daha önce görmüştük. Benim film
çektiğim yıllarda, gene şarkıcılar, türkücüler filmler
yapmaya başladılar. Öylesine birbirinin aynı, bırbirinin
tekran basit şeyler yaptılar ki bir gün bir baktık Türk
sineması bitivermiş. Şimdi aynı şey televızyonlarda
başladı. Şarkıcılar, türkücüler dizi film yapıyorlar
televizyon kanallarına. Oyunculuklannı izliyorum. Bir
gün birdenbire bitiverecek bu furya. Çünkü inanılmaz
derecede kötü oynuyorlar. Ama diyeceksiniz ki: Böyle
başa böyle tarak. O da doğru.
Bana gelenler: işçi Partisi, Hasan M Yücei
anısına bır kurultay duzenliyor. Adı "Devnmci
Cumhuriyet İçin Eğitim Kurultayı." • Denizli Vatan,
Hatay Güney Rüzgârı dergileri geldı. Teşekkürler. •
Çalı Kültür Sanat Dergisi bu sayısını Oğuz Tansel'e
ayırmış.* Köşedekı Aydınhk / Erdoğan Gökçe -
Habis'in Serüvenleri / Sulhi Dölek.