Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 ARALIK 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KÜLTÜR 13
KUŞBAKIŞI MEMET BAYDUK
Köpe/deriseviyorsamzcaz duıkyinGeçen hafta yayım-
landı, Ted Giola'nın
kitabı: Cazın Tarihi.
Yaklaşık beşyü2 say-
falık enfes bir kitap.
Caz müziğiyle beş-al-
tı yaşındayken tanış-
tım ya, evde caz üstû-
ne kitaplar da vardı.
Anlamadığım diller-
de. Andre Hodeir'in
kıtaplan, Boris Vi-
an'm enfes caz yazıla-
n derlemesi Nat Hen-
tofTun iki kitabı. Barry Ulanov'un bir kitabı Plak
kapaklannın arka yüzlerini okumayı öğrenince Le-
onard Feather'ı keşfettik. Sonra caz kitaplan top-
lamaya başladım. Nat Hentoff'un öbür yapıtlan,
biyografiler, otobiyografıler... Louis Armst-
rong'un özyaşam kitabı enfestir, çünkü her satın-
nı kendi kaleme alrruştır. Dizzy'nin kitabıysa bir
başka açıdan enfestir: To Be or Not To Bop başlık-
h bu kitap yüzlerce caz müzisyeninin Dizzy'yı an-
latmasından ibarettır. Kitaplar, plaklar. yıllarbirik-
meye başladı. Yavuz Gör'den Suat Nazif e, Dün-
dar İdiz'den Onay Ongan'a caz tutkunu insaniann
arasında büyüyorduk. Hem yüzeysel, hem derin-
lemesine daldık bu müziğin içine 196O'lı yıllarda
ve bir daha çıkamadık işin içinden.
Giola'nm kıtabıru kanştınrken o yıllan düşün-
diim. Kocabeyoğlu Pasajı'nın alt katında iki üç
plakçı. bir sürü de kitapçı vardı. Caz plaklannı ora-
dan alırdık. Ankara'da iş tutan Amerikalı görevli-
lerin. merrdeketlerine dönerken geride bıraktıkJa-
n hazınelerdi bu plaklar. Sktaıey Bechet'den MBes
Davis'e kadar bir sürü ustayı orada keşfettim.
•
Kökeni Afrika. Amerika'ya getirilen kölelerin
aracılığıyla pamuk tarlalanndan New Orieans'a
• Jonathan Yardley'in söylediği gibi, safkan olmayanlann en
muhteşemidir caz sanatı. Orada her şey, ama her şey birbirine bağlıdır.
Caz için söylediğim her şey, köpekler için de söylenebilir. Bütün köpekler
güzeldir ya, en iyileri safkan olmayanlardır gibirae geliyor.
sıçnyor. Oradan Chicago'ya,
New York'a, Kansas
City'ye, Batı sahiline ve
giderek dünyanın dört
bucağına...
Böyle bir sanat
caz. Çekirge gibi.
Bugün Japon cazı
da var, Türk cazı
da, Polonya cazı da
Fransız cazı da
New Orleans bir
tarz, Big Band de-
dikleri büyük orkest-
ralar başka bir tarz.
Ardından bebop, hard
bop, cool caz, modem
caz, serbest caz, fusi-
on dedikleri caz
benzeri geliyor. So-
nunda bu yıllarda
"yeni gelenekçitik"
denilen bir cins modem bebopa dönüş...
Caz, bütün bunlarve burada saymadıkJanmın bir
bileşimi. Kimbilir belki güzelliği, derinliği de bu
durumdan kaynaklanıyor. " S a f bir sanat değil
caz. Kendini. özünü ilgilendiren yada mütnkün kı-
lan yüzlerce şeyin bileşimi. Ostelik 1997 yıfmın so-
nunda keşfedilmiş bir olgu değıl bu. Caz; taa baş-
langıcından beri birçok olgunun kanşımıydı. Kö-
şeye sıkışmayan, ele avuca sığmayan bir büyük sa-
nattır belki. >
Cazın saf olmadığmı söy-
ledim. Safkan değildirde-
meye geliyorbu tanım.
Safkan olmayan her-
şey gibi "etkilen-
mekten" korkmaz,
çekinmez, go-
cunmaz, Blu-
es'la, ragtime ile,
marşlarla, valsler-
le, popüler şarkı-
larla, Kûba mam-
bolanyla, Brezilya
sambalanyla, Ar-
jantin tangolanyla.
Idasik müzikle gözü-
nü kırpmadan ve kı-
kırdayarak birleşir.
Kimlik sorunu yok-
tur cazın. Her şey
caza dönüşebilır,
bir hayat bile. Jo-
nathan Yardley' in söylediği gibi, safkan olmayan-
iann en muhteşemidir caz sanaü. Orada her şey, a-
ma her şey birbirine bağlıdır.
•
Caz için söylediğim her şey, köpekler için de
söylenebilir. Bütün köpekler güzeldir ya, en iyile-
ri safkan olmayanlardır gibıme geliyor. Bu cümle
özetliyor Ted Giola'nm caz tarihi kitabını. Tam
bunlan yazarken elime Emin Fındıkoğlu'nun bir
compact disc'i geçti. Piyasaya çıkalı epey oluyor
sanıyorum ama olağa-
nüstü bir caz plağı ile
karşılaştım geciksem
de. "Sinir Standard
and other dog songs."
Kapağından sırtına,
ayakkabısından çora-
bma kadar özenle, dü-
şünceyle, akılla hazır-
lanmış bir yapıt bu.
Sayın Fındıkoğlu ola-
ğanüstü çalıyor bu
plakta. Bununla da ye-
tinmiyor, caz sanatmın neden "meJez* olması ge-
rektiğini anlatıyor sanki, aklı "fusion''daki heves-
liye. Sinir Standard bir caz ustasmın yapıtı. Titiz,
ciddi, emekçi, kimseleri küçümsemek istemeyen
bir aydınm caz dünyasına bıraktığı bir mektup gi-
bi bu plak.
Body and Soul, Bye Bye, Blackbird, Stella By
Starlight gibi zamansız kJasiklerin yanına Par-
ker'ın Now's the Time'ı eklenmiş! Enfes yorum-
lar. Bir de birbirinden sıkı, beş tane Emin Fındı-
koğiu kompozisyonu var aynı plakta. Bunlann tü-
mü Türkiye'de caz ile ilgilendiğini ıddıa eden in-
sanlaruı dinlemesi gereken işler. Armonika'da bü-
yük usta HasanKocamanbasda Mahmut Yaiay,da-
vulda Ateş Tezer— hepsi olağanüstü çalıyor. Bu si-
hirli caz havasının bir tek kişiden kaynaklandığı-
nı anlıyorsunuz plağı dinlerken. Emin Fındıkoğ-
lu'nun, plağına yazdığı yazıdan anladığımıza gö-
re "dog song" ya da köpek şarkısı, Amerikan ar-
gosunda ikinci sınıf şarkılar için kullanılan bir de-
yimmiş.
Oysa bu plak: Sinir Standard and Other Dog
Songs,birinci sınıfbir sanat eseri. Safkan olmayan
bütün güzel köpekler gibi.
Caz seviyorsanız... dinleyin.
Sonra konuşuruz...
Oscar yanşı başlıyor
Avrupa'da gişe
rekorlan kıran 'Full
Monty', sinema
tarihinin enpahalı/Umi
•„- 'Titanic've Kate
Winsletve
'Donnie Brasco 'da
AlPacino adaylar
arasında.
CUMHUR CANBAZOĞLU
Temizlik hastası bir profesörü canlandır-
dığı AsGood AsItGets'le(yön: JimBrooks)
Jack Nicholson mı yoksa bizde Köstebek
adıyla oynayan DonnieBrasco'yla(yön: Mi-
ke Nevell) Al Pacino mu ? Wag the Dog'la
Dustin HofTman mı ya da Spielberg'in Ingı-
lizlerle çektiği Amistad'la Afrikalı Djimon
Hounsou ile Morgan Freeman mı ?
Oscar adaylannın açıklana- _ _ _ „ ^ _
cağı 11 Şubat tarihine (ödüi
günü 24 Mart) iki aydan fazla
. süre var, ama daha şimdiden
amansız yanş başladı bile. Ar-
tık klasikleşmış tanıtım strate-
jileri bu yıl da harfî haıfine uy-
gulanıyor.
Sinema gazetelen Variety ve
Holh/wood Reporter'da tam
sayfa ilanlar veriliyor, Oscar
adaylannı seçecek 5300 Ame-
rikan Film Akademisi üyesi-
nin evine video kasetler, tanı-
tım malzemeleri yağıyor...
Daha gösterime çıkacak bir- « - ^ •
çok iddialı fîlm varken tahmin yürütmek zor
ama Akademi'den sızan bilgilere göre bir
şey kesin; geçen yıl bağımsız sinema örnek-
lerine prim veren ve yeni bir çığır açtığı söy-
lenen Akademi bu yıl yine büyük stüdyola-
ra dönüş yapacak.
200 milyon dolarlık malıyetiyle sinema
tarihinin en pahalı filmi unvanını ele geçi-
ren Titanic, başka yıllarda olsaydı, ticaretle
v/eçen yıl
bağımsız sinema
örneklerine prim
vererek yeni bir
çığır açan
Akademi, bu yıl
büyük
stüdyolara dönüş
yapacak mı?
sanatı birbirine kanştırmadığını iddia eden
Akademi için biranlam taşımayabilirdı ama
bu yıl James Cameron'un filmi en önemli
adaylardan bıri.
Aynca Curtis Hanson'ın LA. Confiden-
tial'ı (oy.: Kevin Spacey, Kim Basinger),
Atom Egoyan'ın TheSweet Hereafter'ı (Oy.:
Ian Holm, Sarah PoUey), Good WiO Hun-
ting, As Good As It Gets, Wag The Dog. Ang
Lee'nin The Ice Storm'u (Kevin Kline. Sigo-
_ _ _ _ _ _ urney Weaver), Spielberg'in
esirler üzerine yaptığı Amis-
tad'ı (Anthom Mopkins. Matt-
hew McConaughey) ve Avru-
pa'da gışe rekorlan kıran The
Full Monthy (oyuncular: Ma-
urice GarreL Dominique
Blanc)
Kadın adaylar arasında ise
Mrs. Brown(yönetmen: John
Madden) ile Judi Dench'in ve
VV'ings of the Dove (yön: Iain
SofUey) ile Helena Bonham
Carter'ın Oscar adaylığının
çok yüksek olduğu söyleniyor.
^^~^™"~* Aynca Joan ADen, The Ice S-
torm'la; Jodie Foster, Robert Zemeckis'in
Concact'ıyla; KateWinslett,Titanicleaday-
lığa yakm duran ısimler.
Izlediğimiz kadanyla Italyan basmında,
Oscar yanşınakatılanyabancıyapımlar ara-
sında 'olay aday'ımız Eşkıyanın 2,5 milyon
seyircilik tirajı büyük ilgi çekmiş durumda.
Ancak Eşkıya'nm konusu ve tekniğiyle Aka-
demı'yi ne kadar etkıleyeceği bilinmez.
Dario Fo, ödül konuşmasını
bugün Stockholm Ueyapıyor
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM- Bu yılın Nobel Edebı-
yat Ödülü'nün sahibi Dario Fo, pazar gü-
nü Isveç Akademisi'nde yapacağı "Nobel
konuşmasuıa'' hanl hanl hazırlandığmı
söyledı. Dano Fo, konuşmasınınodaknok-
tasını hapishane koşullannın oluşturacağı-
nı belirterek şu açıklamada bulundu:
- Ödül haberinden sonra medya, kişinin
evine bik \-erlesebilen hırsızlara benzedi. O
günden buyana en az 200 röportaja çıktım.
bir yandan da ti>atro turnemi aksatmadan
sürdürdiim. Hatta >eni phesler için haar-
lığa bile başladım. Stockholm'den beni de-
faiarca ara\arak sormadık soru btrakma-
dılar. Yok. frak gi>me>i sever miymişim, İs-
veç mutfağını tanır nıı> mışım. Hatta bana
içld içip içtnıediğimi bile sordular. AsJında
sormak istedikleri bir eğlence olduğu za-
man derhal sarhoş olan Isveçli \t Finti en-
telektüellere ayak uyduracak kapasitem
olup olmadığı idi. Bu insanlar sarhoşken
çok sempatikleşi\<oriar. Onlardan
eieştirmenlerin ögrenecekleri çok
şey var. \'azı başına oturmadan i-
ki tek atsalar yazdıklan çok daha
iyibirşeyebenzer.
Dario Fo, Nobe) konuşmasında
yalnızca Nobel sahibi birinın de-
ğil. bütün aydınlann üzerinde dur-
ması gereken konulara değinece-
ğini de belirtti. Hapishanelerdeki
durum dışında, Birleşmiş Millet-
ler'ın çe^ıtlı konulardakı tavn, Av-
rupa Biriığı 'nin ulusal küitürle ıl-
gılı özellıklenne de değineceğıni
söyledı.
Dano Fo, Nobel'i almasından
sonra ülkesinin ikiye bölündüğü-
nü ve Roma'daki Isveç Büyükel-
çiliği'nin kızgın Italyanlann faks
ve telgraf yağmuruna tutulduğu-
nu da açıkladı. Yaşadığı kent olan Fo,ödülünü 10 Arahktayapdacaktöreadealacak.
Milano'da belediye başkanının onu, "Kü-
çük Ambmgino d'Oro" ödülüyle ödüllen-
dirmek istediğinı ama bu ödülü kabul et-
mediğini de belirtti. Ödül'ün adını, kentı
konıyan melekten aldığını, ancak kendisi-
ne alay için verilmek istendiğini belırten Fo
şöyle konuştu:
- Zaten pek hafif bir ödüldü. îçmde doğ-
nı dürüst aJtın bile yoktu. Yönetim kurulu
üyeleri onlara kızgın olduğumu samyorlar.
Yok canım, hiç kızgın olur muyum? Hak-
kunda öyle güzel şeyler söylüyöriar ki; ka-
til, hırsız. haydırt gibL. Neden kızayım?
Neyse ki sokaktaki halk çokfarkh davranı-
yor. Gecenlerde bir vatman, tramvayı dur-
durup indi ve elimi sıkü. Anhndan bütün
yolcuJar da inip aynı şeyi yaptılar.
Dario Fo, Stockholm'e eşi FrancaRame
olmadan geldi. Rame kendisine üç gün
sonra katılacak ve 10 Aralık'taki törende
yer alacak.
- Bu ödül zaten onun, diyor Fo, onsuz ne
ben oturdum,nede buödûlbendeohırdu_
Böbrek yetmezliği teşhisi konulan sanatçmın durumu ciddi
Safîye Ayla yoğun bakımda
İstanbulHaberServi-
$ı - Klasik Türk müziği
sanatçısı Safiye Ayla,
dün akşam saatlerinde
böbrek yetmezliği nede-
niyle hastaneye kaldınl-
dı. Amerikan Hastane-
si'nde yoğun bakıma
alınan sanatçının dokto-
ru Sinto Levt "Ayla'nm
durumu kritik" dedı.
Türk sanatına damga-
sım vurmuş Cumhuriyet
döneminin ilk kadın ses
sanatçılanndan Safiye
Ayla dün 17.00 sıralann-
da Amerikan Hastane-
si'ne kaldınldı. Hasta-
nenin yoğun bakım ser-
visinde tedaviye alınan
sanatçımn böbrek yet-
mezliği teşhisiyle geti-
rildiği ve şuurunun yan
açık durumda olduğu
bildirildi. Sanatçının
doktoru Sinto Levi, saat
22.00 sıralannda yaptığı
açıklamada yoğun bakı-
mın sürdüğünü belirtti.
Ayla'nın, 15 gün önce
düşme sonucu durumu-
nun kötüleştiğini belir-
ten Levi, 5 gün önce de
şuur kaybı başladığını kaydetti. Levi,
"Sanatçı 16.40 sıralannda ambu-
lansla hastaneye getirildi. Beslenmesi
iyi olmadığı için su eksikliği tespit edD-
di. Kanındaki üre oranı oidukça yük-
sek bulundu. Solunumu normaL an-
cak genel sağkğı kritik durumunu ko-
ruyor" dedi.
Hastaneye gelen Türkiye Eğitim
Vakfi (TEV) Genel Müdür Yardımcı-
Türk sanatna damgasını vurmuş Cumhuriyet döneminin ilk kadın ses sanatçılanndan
Safiye Ayla'nın bütün hastene masraflan Türkiye Eğitim Vakfi tantfindan karşılanacak.
sı Güsei Bflal, bütün hastane masraf-
lanmn TEV tarafindan karşılandığı-
nı açıkladı. Ayla'nın sağlık durumu-
nu öğrenmek isteyenler Amerikan
Hastanesi 'ne akın ettiler. Bir gazete-
nin muhabiri ile birlikte ziyarete ge-
len Kültür Bakanı tstemihan Talay da
bir süre hastanede kaldı. Yanında ge-
tirdiği gazeteciye Ayla'nın fotoğraf-
lannı çekme olanağı sağlayan ve çe-
kilen fotoğraflann bütün gazetecile-
re dağıtılacağına dair hastane yetkili-
lerine söz verdiği öğrenilen Talay, bir
süre sonra hastaneden aynldı. Ay-
la'nın, Kültür Bakanı'nın yanında ge-
tirdiği muhabire çekilmesini sağladı-
ğı fotoğraflann, verilen söze ragmen
hastane kapısında bekJeyen diğer ba-
sın mensuplanna dağıtılmaması tep-
kiçekti.
Y T P 1 Y" 0 B L"â B T
Antonioni, Sharon
Stone'da ısrarlı
ile
• Madame
Ninette de valols
Türk balesmin
kuruluşunun ellinci
yılında 'onur payesi
ödüllendirilecek.
Türkiye'de ilk bale
okulunu kuran De
Valois şu sıralarda
Ingıltere'de yaşıyor.
• Edip Akbayram.
ikinci 'best of'
albümünü çıkarmak
üzere Prestij müzikle
anlaştı. Bugünlerde
yeni albümü 'Yıllar'la
yükselen Akbayram'ın,
'Unutamadıklanm'
isimli bir 'best of'
albümü piyasada
bulunuyor.
• Dean
Martin m
yaşamı bir
televizyon
dizisıne konu
oluyor.
YönetmenJiğini
Rob Cohen'in
yaptığı dızıde
Frank Sinatra'yı
Ray Liotta, Sammy
Davis Jr.'ı ise Don
Cheadle canlandıracak.
Henüz kesinleşmemiş
olmakla birlikte Martin
için düşünülen isim
Tom Hanks.
• Michelangelo
AntOniOlii Tanto per
stare ınsieme' adlı yeni
fılminin başrolünde
Sharon Stone'u görmek
ıstediğini açıkladı.
Ekonomik nedenlerden
ötürü Antonioni'nin bu
isteği
gerçekleştirilemezse
fılmde Stone'un yerine
'Leaving Las Vegas' ile
yıldızı parlayan
Elisabeth Shue'yu
izleyeceğiz
• Lord
Chadlington'un
yöneticisi olduğu Royal
Opera House'da işler
insan, hayvan ve hayal
ürünü canlılan konu
alan yapıtlan satıldı.
Bill Trayior'ın
yaşamının son yedi
yılında ürettığı
yapıtlan, ölümünden
önce satışa
sunulmamıştı.
• LizHurley. 12
bın poundu gözden
çıkaran her erkeğin
Hurley'e sahip
olabileceğjni iddia
eden" Mirror gazetesi
aleyhine açtığı davayı
kazandı. Hurley,
makalenin son
kısmında. ünlü sanatçı
erkek arkadaşı Hugh
Grant'ın
uygunsuz bir
şekılde
yakalandığı
hayat kadını
Divine
Brovvn 'la
karşılaştı-
nlıyordu.
• Matt
DIIİOI1 ve
sevgılısı Cameron Diaz.
'Something About
Mary' isimli filmde
başrolleri paylaşıyorlar.
Filmi Peter ve Bob
Farrelly yönetiyorlar.
• TakeThat
grubunun eskı lideri
Robbie VVıIliams,
Londra mahkemesi
tarafindan grubun eski
menajeri Nigel Martin-
Smith'e 90 bin sterlin
ödemekle
cezalandınldı. 23
yaşındaki Willıams,
kontrata aykın biçimde
gruptan aynldığı \e
gruba zarar verdiği
gerekçesiyle
yargılanıyordu.
• Anthony
Minghella. yeni
fılminin hazırlıklanna
başladı. Patncia
Highsmıth'in 'The
Michelangeto Antonioni Sharon Stone
kanştı. Chadlington,
kendisine yöneltilen
eleştiriler nedeniyle
istıfa ederken operanın
gerekli önlemler
alınmazsa kısa süre
içinde iflas edeceği
açıklandı. Ingiliz
Parlamentosu geçen
hafta yayımladığı bir
bildiride operanın kötü
yönetimi nedeniyle
yönetim kurulunun
ıstifasını istemişti.
Parlamento üyeleri bir
yıl önce göreve
başladığında beş milyon
dolarlık bütçe açığıyla
karşılaşan
Chadligton'un, bütün
aksakJıklardan sorumlu
tutulamayacağını, ancak
bu süre içinde de
operayı iyıye götürecek
hiçbir önîem almadığını
behrtiyorlar.
• Alain Delon 25
bölümden
oluşan
'Fransa'mn
En İyilen'
adlı
belgesele
başladı.
Bugüne
kadar 59
fılmde rol
alan 62
yaşındaki
sanatçı,.
belgeselin
amacının dünyanın
öteki ülkelerine
Fransa'nın güzel
yanlannı anlatarak
ülkesinin daha iyi
anlaşılmasmı ve
sevilmesini sağlamak
olduğunu söylüyor.
Belgeselde Fransa'nın
filmleri, kadınlan,
parfumleri, tarihi
yapıtlan, yemekleri,
şaraplan tanıtılacak.
• BIIITrayloradiı
kölenin yapıtlan 770
bın dolara satıldı.
Sotheby's Müzayede
Salonu'nda 1947
yılında ölen Traylor'ın,
Talented Mr. Rıpley'
adlı romanından
sinemaya uyarlanacak
olan fılmde başrolleri
Matt Damon ve
Gwyneth Paltrovv
paylaşıyorlar.
• Paul
McCartney ın yeni
klıbı Jngiliz
televizyonunun
sansürüne uğradı. Yıl
başından önce
gösterime girmesi
tasarlanan ve
yönetmenlığıni Julien
Temple'ın yaptığı klipte
aktris Emma Moor,
Liverpool Nehri'nde
çınlçıplak yüzüyordu.
• Stanley
KUbrlCk in on
fîlminin kopyalan
bulundu. Filmler bu yıl
Venedik Festivali'nın
yönetmene aynlan özel
bölümünde
gösterildikten
sonra
Milano'dan
Catanıa'ya
göndenlirken
yolda
kaybolmuş-
lardı.
• Paul
Simon'un
'The Capeman'
isimli
müzikalinin
prömiyeri
geçen günlerde New
York'ta yapıldı.
Müzikal, 8 Ocak'tan
ıribaren sahnelenecek.
• vvoody
Allen m
'Deconstructing
Harry" isimli filmi Los
Angeles'ta gösterime
girdi. Filmde, Harry
Block isimli, ödül
ahnak üzere bir
üniversiteye davet
edilen ve kendisine eş
bulmaya çalışan bir
yazann birdenbire
kanşan yaşamı
anlatılıyor. Block'u
Allen oynuyor.