Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 ARALIK 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Şehrt ailelerine
yardım
• İstanbul Haber Servisi -
Türk Emniyet Teşkilatı
Şehitleri, Malullen. Dul ve
Yetımlen Eğıtim Yardım
Vakfı, (TEYEV)
Gayrettepe'deki İstanbul
Asayiş Şube
Müdüriüğü'nde
dûzenlenen törenle şehit
ailelerine 71 milyar liralık
yardım çeki verdi.
SuaJtı nimleri
gösterimi
• İstanbul Haber Servisi -
'Dünya Sualtı Filmleri 1.
istanbul Gösterimi'
Galatasaray Lisesi'nde
başladı. Gösterimde ödüllü
ve çoğu belgesel olan 20
filtn sunuluyor. Gösterime
Kaptan Cousteau ile
bırlikte film çalışmalan ve
kameramanlık yapmış olan
Pierre Coton da katılıyor.
Öğrencilere
destek eylemi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - lnsan Haklan
Derneği, Yüksel
Caddesi'ndeki lnsan
Haklan Anıtı önünde
"Öğrencilere, gençlere
dokunmayın" sloganıyla
oturma eyleme yaptı. İHD
Ankara Şube Başkanı
Yıldız Temürtûrkan.
insanlann düşünceleri
nedeniyle hapse mahkûm
edildiğini belirterek
"Çetelenn yenne
muhalifler hapse
konuluyor. Çeteler hapis
cezası alana kadar oturma
eylemimizi sürdürece|iz"
dedi.
Aşfca yasak,
savaşa kışkırtma
• İstanbul Haber Servisi -
ÖDP İstanbul ll Yönetimi,
zinada kadın ve erkeğe eşit
ceza getiren tasannın
TBMM Adalet
Komisyonu'nda kabul
edilmesini, "Savaşı
kışkırtıyorlar, aşkı
yasaklıyorlar" bıçimınde
nitelendirdi. ÖDP. kâğıt
üzerinde kalacak sözde
eşıtlikler yerine kadınlann
mağdur olmalannı
engelleyecek dûzenlemeler
yapılmasını istedi.
Hediye fuarları
• İstanbul Haber Servisi -
'Yılbaşı Aımağan Fuan'
ve '16. Hediye Fuan",
yılbaşı öncesı sevdiklerine
hediye almak isteyen
Istanbullulara zengin
seçenekler sunuyor. ' 16.
Hediye Fuan' Müjde Ar
tarafindan Tepebaşı
TÜYAP Sergi Sarayı'nda,
'Yılbaşı Armağan Fuan'
da Şişli Belediye Başkanı
Cüneyt Akgün tarafindan
Meliha Avnı Sözen Kültür
ve Fuar Merkezi'nde
açıldı.
Partilerin görüşlerini açıkladıklannı belirten Ecevit, 'Bakanlar Kurulu'nda anlaşıyoruz' dedi
'Avrupa'dan koparamazLar'İstanbul Haber Servisi - Baş-
bakan Vekili ve Devlet Bakanı
Bülent Ecevit Türkiye'yi Avru-
pa'dan hıçbir gücûn koparama-
yacağını söyleyerek, bazı Avru-
pa devietlerinin Yunanistan'ın
arkasına sığındığını belirtti.
Ecevit, "Bazı Avrupadevletle-
ri, küçücük Yunanistan'ın arka-
sına sığınmıs durumda. Yunanis-
tan'ı kullanarak, Türkler uzeri-
ne baskı yapryoriar. Yunanistan
da bu oyuna geüyor" dıye konuş-
tu.
Hükümeti oluşturan partilerin
AB ile ilgili olarak kendi görüş-
lerini açıkladıklannı vurgulayan
Ecevit. "Ama Bakanlar Kuru-
lu'nda bir araya gelip ortak ça-
bşma yaptığımı/ vakit mutlaka
anlaşıyoruz. Türkiye'yi Avru-
pa'dan hiçbir giiç koparamaz"
dedi.
Bülent Ecevit, dün Devlet
Malzeme Ofisi (DMO) tarafin-
dan Sangazi'de yaptınlacak Bil-
gisayarMeslek Lisesi'ninteme-
lini attı.
Tören alanına eşı Rahşan Ece-
vit, Maliye Bakanı Zekeriya Te-
mizei Milli Eğitım Bakanı Hik-
met Uluğba>' ile polis helikopte-
riyle gelen Ecevit, burada vatan-
daşlar tarafindan, "Ecevit nere-
de biz orada>nz", "Halkçı Ece-
vit'' sloganlanyla karşılandı.
Ecevit, temel atma töreninde
yaptığı konuşmada, içinde bulu-
nulan çağın bilgi çağı olduğunu
belirterek, çağı yakalayabilmek
için Türkiye'de eğitimin yaygın-
laştınlması gerektiğini söyledi.
Eğitimin yaygınlaştınlması-
nın bilgisayar teknolojisiyle çok
kolay olduğunu vurgulayan Ece-
vit, "Çünkü bilgisayar, akla akü,
hanzaya hafiza, bilgjye bigili ek-
ler. Böylelikle insanın yaratma
gûcüne de giiç katmış olur" de-
di.
55. hükümetin ilk büyuk aülı-
rrunın eğitım alanında olduğunu
hatırlatan Ecevit, iki ay gıbı kısa
bir süre içinde Cumhuriyet tari-
hinin en kapsamlı reformu olan
8 yılhk zorunlu temel eğitimi
başlattıklannı kaydetti.
Işçi emeklflerinin eylemi
Bülent Ecevit, işçi emeklileri-
nin Ankara'da yaptıklan protes-
to eylemıyle ilgili olarak da şun-
lan söyledi:
"Davullu-zurnalı toplanblar-
da sorunlar görüşülemez. O top-
lantılan yapmak kendi haklan...
Bizimle göriişülecek elbette cid-
di sorunlan var. Ben kendilerin-
den, sorunlan konuşalım diye
temsilci heyeti davet ettim. Onu
uygun bulmadılar."
Türkiye'nin "ilk bilgisayar
meslek lisesi" niteliğindeki oku-
lun Sangazi'de açılması nede-
niyle yöre halkını kutlayan Ece-
vit, "Bu lisede sadece bilgisayar
egitimi verilmeyecek. Bilgisayar
inşa etme egitimi de verilecek ve
okullanmızda kısa süre sonra
'kendi bılgisayannı kendin yap'
çığınaçıUTUşolacak" diye konuş-
tu. Başbakan Yardımcısı Bülent
Ecevit. konuşmasının ardından
butona basarak lisenın temelıne
ılk harcı koydu.
Doğu Perinçek'ten suçlamalar
6
MİT TSK'ye
karşı kullamldı9
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - İşçi Partisi
(İP) Genel Başkanı Doğu
Perinçek. kuşkulu bir tra-
fık kazasında yaşamını yi-
tiren yargıç Akman Akyü-
rek hakkında yürütüldü-
ğünü savunduğu kampan-
yanın "Çiller. Ağar ve Ha-
nefi Avcı" odaklı olduğu-
nu öne sürdü DYP Genel
Başkanı Tansu Çüler'in
ABD yurttaşlığı için yap-
tığı başvuruyu Akyü-
rek'in ortaya çıkardığını
açıklayan Perinçek,
MlT'i eleştirirken de,
"MİT çürümüştür, lağve-
diuneli, yerine yurtsever
ycni bir istihbarat teşkila-
tı kurulmahdır" dedi. Pe-
nnçek dün düzenlediği
basın toplantısmda, Tür-
kiye'deki ABD yanlılan-
nın kuşkulu bir trafık ka-
zasında ölen Akyürek'in
"Idrli" bir portreye sahip
olduğu görüntüsü için ka-
ralama kampanyası baş-
lattığını öne sürdü. Akyü-
rek'in ABD ile yıldızının
hiç banşmadığını, "CIA
beni sapiamışsa ölümüm-
den bSyük serinç duya-
cak" dediğini belirten Pe-
nnçek, şunlan söyledi:
"Akyürek, Çiller'in
ABD vatandaşı olduğunu
gösteren bilgilere ilk ula-
şan devletgörevtisktir,yar-
gıçtır. Faili Meçhul Siyasi
Cinayetkri Araşarma Ko-
misyonu raportörü olarak
yürüttüğü çalışmalarda.
Çiller-ABD ilişkisini göste-
ren olgularla karşılaşn.
ÇiDer'in ABD \atandaş>
ğı için başvuru formunu
ortaya çıkaran odur. Bu
başvuru formu 1993 Ha-
ziran'ında Akyürek'in ya-
kınlan tarafindan bize ge-
tirfldi ve açıkladık." Akyü-
rek'e karşı yıpratma ope-
rasyonunun, "YeşiT kod
adlı Mahmut Yıktırun'ın
"haraç dekontian"nı bul-
masıyla başladığını. eskı
raportörün 1995 seçimle-
ri öncesinde "Yeşil"in
banka hesabına hangi po-
litikacılann para yatırdığı-
na ilişkin bilgilere ulaştı-
ğını belirten Perinçek. Ak-
yürek'in Çiller'in malvar-
lığını araştıımak üzere
ABD'ye uçtuğu gün Sa-
bah gazetesinde yer alan
"KomisyoiHİa MİT'ci
kuşkusu" başlıklı haber-
de. gizli servis bağlantısı
iddiasınm ortaya atıldığı-
nı kaydetti. Perinçek, Ak-
yürek'in haber üzenne
Radikal gazetesine uçak-
tan faksladığı açıklamada.
"Çok sevinçüyim, demek
Id doğru yoldâ, doğru he-
defe yönebk araşnrmalar
yapıp bunlan komisyona
sunmaktayım" dediğini
aktanrken, Susurluk ko-
misyonundan istifa eden
raportöre yöneiik kam-
panyanın odağında Çiller,
eski içişleri Bakanı,
DYP'li Mehmet Ağar ile
eski İstihbarat Dairesi
Başkan Yardımcısı Hane-
fi Ava'nın bulunduğunu
söyledi. Avcı'nın
ABD'yle işbirliği yaptığı-
nı, CIA'mn Genelkur-
may'a köstebek yerleştir-
me operasyonunda yer al-
dığını öne süren Perinçek,
basında yer alan Akyürek
aleyhinde haberlerin Avcı
tarafindan sızdınldığını
savundu. Perinçek,
MtT'in. ülkücü ve şeriat-
çı karşıtı politikalan ve
uygulamalan nedeniyle
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne
karşı bazı operasyonlann
içinde yef aldığını da öne
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
AB'den sonra ABD de demokrasi ve insan haklan konusunda iyileştirme istedi
Yekta Güngör Özden'den 'Enerji ve Hukuk' konulu toplantıda siyasilere tepki
4
Yargı tam bağınısız değiPANKARA (Cumhurnet Büro-
su) - Anayasa Mahkemesı Başka-
nı Yekta Güngör Özden. hüküme-
tin yargının aldığı kararlan göz ar-
dı ederek gerçekleştirdiği özelleş-
tırme uygulamalannın tartışıldığı
toplantıda, siyasilere sert tepki
gösterdi. Özden, "Alınan karara
uymayanlar Yüce Divan'lıkûr"
uyansında bulundu.
Kamu Işletmecilığıni Gelıştir-
me Merkezi (K.İGEM)
Vakfı ile Elektrik Mü-
hendisleri Odası'nca (E-
MO) dûzenlenen "Ener-
ji ve Hukuk" konulu top-
lantıda Anayasa Mahke-
mesi Başkanı Özden, D-
SP Zonguldak Milletve-
kili ve KJGEM Başkanı
Mümtaz Soysal. K.İGEM Genel
Sekreteri llter Ertuğnıl ile EMO
Hukuk Müşaviri Gökhan Cando-
ğan kamu mallannı yargı kararla-
nnı hiçe sayarak satan hükümetle-
ri eleştirdiler.
Mümtaz Soysal. toplumda "ka-
mu işletmeleri daima zarar eder"
kanısı olduğunu. ancak kamu ku-
ruluşlannın iyi yönetilmeleri du-
rumunda venmli olabileceklerini
vurguladı. Soysal, "Sorun sahip-
ienmedir. \e yazık ki günümüzde-
ki işlctmecikT, cumhuriyetin ilk \ıl-
lanndaki işletmecilerin duyduğu
heyecanı duymuyorlar. Kamu ku-
ruluşlanndald aksamalann tek ne-
deni budur" dedi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı
Özden de Anayasa Mahkeme-
sı'nin özelleştirme konusunda
eleştirildiğini belirterek "Mahke-
menin bir çarçur etme yöntemi ol-
masına her zaman karşı çıktı. Öte
taraftan. ülkemizin akçalı sıkıntı-
lannı gözetmek istemeseydik, ra-
hatükla özelleştirmenin hiç yapıla-
mayacağuu söyleyebüirdik" dedi.
Yargının özelleştirmeyi değil,
özelleştirmecilerin yargı bağım-
sızlığını engellediğini vurgulayan
Özden. "Medyanın bir kesimi ken-
di tuttuğunun dışında yol turubna-
• Yargının özelleştirmeyi değil, özelleştirmecilerin yargı
bağımsızlığını engellediğini vurgulayan Yekta Güngör Özden,
"Medyanın bir kesimi kendi tuttuğunun dışında yol tutulmasını
istemiyor" dedi. Özden, yargı kararlarına karşı hile kullanmanın
adeta bir moda olduğunu söyledi.
menin hukuka a> kın olduğunu be-
lirtngi bir şe\i bunlar "\atan ıçın"
diyerek sa>l
unuyoıiar. "Vatan' di-
yenler, yülardır vatanı küieten ba-
calara fHtre bfle takmadılar" diye
konuştu. Anayasada açıklık olma-
masına karşın, Anayasa Mahke-
mesi'nin. çağın zorunlu kıldığı
özelleştirme uygulamalanna yeşil
ışık yaktığını belirten Özden.
"Anayasa Mahkemesi özelleştir-
suu istemiyor'' dedi. Yargı kararla-
nna karşı hile kullanmanın adeta
bir moda olduğunu anlatan Özden
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anayasa Mahkemesi'nin iptal
ettiği hükümler yeoiden yeniden
çıkanlryor. Bir kamu görevtisinin
buynığu yargı karannın üzerine
çıkabihyor. Bu işin başındaki gö-
revli. yarguıuı iptal kararlannui
hukuken ve fiilen uygulanamaya-
IRMIKIAYDIN ENGİN
Oh be!..
O rveydi o öyle? Başbakanı-
! mız Alman ekolünden diye Av-
rupa Biriiği (AB) ile yatar, onun-
la kalkar olmuştuk. Tansu Çil-
ler'in gümrük birliğine katılışı-
mızı Avrupa ile bütünleşmenin
ı kanıtı ilan edişiyteyetinmemiş,
'7/te de Avrupa Birliği'ne tam
\üye olacağız" diye tutturmuş-
tuk.
O bin yılhk "haçlı zihniye-
f/"nin neler yapabileceğini,
Türkiye'nin onurunu kırmak,
Türkiye'yi dışlamak için ne dü-
menler çevireceğini hesaba
katmaz olmuştuk. Haçlı ordu-
lannın bugün Avrupa Birlı-
ği'nde kenetlenen ülkelerden
yola çıktığını unutmuş; buna
karşılık haçlı seferlerine Ame-
hka Birleşik Devletleri'nin tek
bir asker bile yollamadığını gö-
zardı etmiştik.
Bencileyin, çocukluğu, dev-
let tarafindan ülkenin en ücra
parklarına, çay bahçelerıne,
kahvelenne dağıtılan Celal In-
ce'nin 45'lik plağını dinlemek-
le geçmiş; belleğı ve bilinçaltı
AB Oldü, Yaşasın ABD
plaktaki kovboy türküsünden
Türkçeleştirilmiş o şarkıyla
beslenmiş biri için kavranma-
sı güç bir aymazlık sürüp gidi-
yordu. Okuyucular arasında
yaşı yaşıma uygun kuşaklar o
kovboy türküsünün Türkçe
versiyonunu anımsayacaktır:
"Emmerika, Emmerika I Tü-
üürkler dünya durdukça I Be-
rabeeeerdir seeeninle hep I
Hürriyet savaaaaşında I Em-
merika, Emmerika..."
Işte bu derin ve tarihsel ger-
çek unutuldu.
Geçtiğimiz hafta yaşanan
AB şokunun temellerini, bu
bağlamda ve bu yorumda ara-
mak gerek.
AB - Türkıye ilişkileri gelip
gelip nerede tıkandı? Onuru-
muzu kıran, kabul etmemiz
olanaksız koşullar ileri sürdü-
ler ve resmen söylemeksizin
bize kapıyı gösterdiler. AB
üyeliğı için öne sürülen belli
başlı koşullan anımsayın:
1. lnsan haklannın çiğnen-
mesine son verin.
2. Işkenceyi yasaklayın ve
önleyin.
3. Demokrasinizdeki eksik-
leri hızla giderin.
4. Kardak sorununun Ulus-
lararası Adalet Dıvanı'nda çö-
zülmesini kabul edin.
5. Kıbns konusunda Holb-
rooke Planı'nı benimseyin.
6. Yunanistan 'la sonjnlannı-
zı banşçılbirçözüme kavuştu-
run.
7. Enflasyonu önleyin, eko-
nomide yapısalreformlan ger-
çekleştirin.
8. Kürt sorununu çözün.
Görüyorsunuz. Olacak iş,
yerine getirilecek kuşullar mıy-
dı bunlar?
O yüzden ipler koptu. Ama
iyi ki koptu.
• • •
Şimdi Başbakanımız AB'ye
postasını koyup ABD'nin yolu-
nu tuttu. Celal Ince'nin kovboy
şarkısındaki öğütlerini dinledi
ve yörünge degişikliği yaptı.
Bizlere de göğsümüzü gere
gere "AB öldü, yaşasın ABD"
demek düştü.
Nitekim Yılmaz'ın New York
ve VVashington'u kapsayan ve
Beyaz Saray'da doruğuna ula-
şan gezisi, bu konuda ne ka-
dar isabetli davranıldığının so-
mut kanıtlarını içeriyor. Yıl-
maz'ı izleyen meslektaşlanmı-
zın ilettiği haberler, Avrupa Bir-
liği'nin onur kıncı, asla yerine
getirilemez koşullanna karşılık
Amerika Birleşik Devletleri'nin
nasıl dostça, nasıl "vaatkâr"
davrandığını sergiliyor. ABD
Başkanı Clinton ve öteki po-
litik yetkililer Türkiye'ye kolla-
rını açtılar ve her anlamda tam
destek vaat ettiler. İleri sürdük-
leri koşullar ise atla deve de-
ğil. Bu koşullan biz yarından
tezi yok hayata geçiriveririz.
Dünkü gazetelerin ve önceki
akşamki TV kanallarının ha-
berlerinden ABD'nin koşulla-
nnı süzüp sizler için sıraladım.
Görün. Böyle zor günlerde
dostla düşmanın nasıl aynldı-
ğını kavrayın. Işte ABD yöne-
timinin koşullan:
1. lnsan haklannın çiğnen-
mesine son verin.
2. Işkenceyi yasaklayın ve
önleyin.
3. Demokrasinizdeki eksik-
leri hızla giderin.
4. Kardak sorununun Ulus-
lararası Adalet Dıvanı'nda çö-
zülmesini kabul edin.
5. Kıbns konusunda Holb-
rook Planı'nı benimseyin.
6. Yunanistan'la sorunlannı-
zı banşçılbirçözümekavuştu-
run.
7. Enflasyonu önleyin, eko-
nomide yapısal reformlan ger-
çekleştirin.
Haydi hep birlikte şarkı söy-
leyelim:
"Emmerika, Emmerika I Tü-
üürkler dünya durdukça I Be-
rabeeeerdir seeeninle hep I
Hürriyet savaaaaşında I Em-
merika, Emmerika..."
cağını söylüyor. Bu çirkin bir kal-
kışmadır. Kimilerinin ekonomi için
yapüklannı söylediği şeyler nede-
niyle Anayasa Mahkemesi karar-
lan bile uygulanmıyor."
1987 yılına kadar hiç zarar et-
meyen KlT'lerin neden 1987 yı-
lından sonra zarar ettiğini soran
Özden, bunun tamamen devletin
olanaklannm başkalanna verile-
rek devletin zayıflatılması amacıy-
la yapıldığına dikkat çek-
ti. Eski Cumhurbaşkanı
ve Başbakan tsmet Inö-
nü'nün "BizLozan'daen
çok kapütilasyonlan kal-
dırmak için uğraştık'"
sözlerini anımsatan Öz-
den, "Kendi hukuku ol-
mayan ülkeler bağunsız
olamaz" dedi.
Hiçbir ülkede Anayasa Mahke-
mesi Başkanı"nın 'Ben devletin
hukuk devleti olduğunu. yargının
tam bağunsız olduğunu söyiemek-
ten utamyorum. Bunlansöviersem
yalancıdurumadüşerim' diyeme-
yeceğini kaydeden Özden, "Ama
ben bu sıkıntryı üzerime alarak bu
gerçeği söylüyorum. Ülkemiz tam
bir hukuk devleti değildir ve ülke-
mizde yargı tam bağunsız de-
ğildir" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi'nin
"türban" konusundaki karan-
nın da uygulanmadığını belir-
ten Özden. "Hepsinin sonu Yü-
ce Divan'dır. Bu işin başka ça-
resiyok" diye konuştu. Özden.
konuşmasını. "Herkesi hukuk
tanımazlıklar karşısında hak
aramaya çağmyorum" diye bi-
tirdi.
POLİTİKA GUNLUGU
HtKMET ÇETtNKAYA
Şarkı...
Çocuklar evlerin çatılan beyaza yenik düştüğü
gecenin sabahını bekliyoriardı...
Bir genç kadın yalnızlığını içip adamakıllı sarhoş
oluyordu...
Bilıyordum.. elinde kristal bir bardak vardı kadı-
nın...
Odanın içine turuncu bir aydınlık doluyordu...
Derinden bir sevdanın rüzgânnda kaybolan düş-
ler, kıskanç kuşkularia birieşiyordu...
Ataol Behramoğlu şarkılan çalıyordu ve bilin-
meyen bir ses "Bu aşk burada biter" diyordu...
Güneşlerde artın gibi pariayan mevsimleri düşlü-
yor olmalıydı genç kadın...
Suları köpük köpük kıyıya vuran bir sevgi ırma-
ğıyla birieşen denizleri o anda anımsıyordu...
Donuk bir bakış, kimi zaman öfke yumağına dö-
nüşüyordu. Zamansız bir kaçış kördüğüm olmuş
düşünceleri çalıyordu...
Lermontov'un ateşli bir ruhla doğan aşkı, çınla-
yan lirin o titrek sesine kanşryordu.
Işte o zaman acı çekiyordu ruhu...
Azgın sarhoşluğun ötesinde sessiz bir bedenin tit-
reşimi başlıyordu...
fncelikle sevmişlerdi birbirierini uzun zaman...
Derin bir tasayla, çılgınca, isyancı bir tutkuyla!
Kaçıyorlardı itiraftan ve karşılaşmaktan...
Düşman gibi; boştu ve soğuktu konuşmalanda...
Suskun ve guruıiuydular...
Acı içinde aynldılar...
Artık sadece düşte görüyortardı yitik sevdayı...
Öldüler.. sonunda mezar ötesinde buluştular...
*••
Bir genç kadın mavi denizleri anyor, mutluluğu...
Birçocuk yağan kara aldınş etmeden koşturuyor
sokakta...
Bir genç adam yitirilmiş sevdalan topluyor kıyılar-
da...
Bir 68'li 30 yıl öncesinin anılanyla avunuyor Paris
Metrosu'nda:
"Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonrafYorgu-
num bahargeldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu
yaz..."
Ben ise içimin coşkun ırmaklannı boşaltıyorum si-
ze; gelecek binlerce yılı içinizde kucaklıyorum...
Genç kadın yalnızlığını içiyor bir odanın içinde tek
başına...
Timur Selçuk, Edip Akbayram, Haluk Çetin
söylüyor şarkılan...
Biri diyor ki:
"Birkız sessiz ölüyor, sessizce ölüyor ordalBu ev-
lerhüzünlendiriyorbeni, bu derme çatma dünya..."
Işıklar sönüyor, karanlık çevreyi kuşatıyor...
Genç kadın pencereden bakıyor dışanya...
Sesler duyuluyor o anda..
Aşk üstüne şiirier yazılryor dünyanın dört yanın-
da...
Bir kuş kanat çırpıyor geceye inat, bir çocuk ağ-
lıyor, bir adam kedileri kovalıyor...
Kadın perdeleri çekiyor yeniden...
Gözlennden isyancıl sevişmeler kayboluyor...
Müzik odanın içine yayılmış, o ise gökjelerle ko-
nuşuyor:
"Bu a$k burada biter ve ben çekip gkjerim
"Yüreğimde bîr çocuk cebımde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgüim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider" '
•••
Bir kadın yalnızlığını içiyor geceyi yaşarken...
Güç yüklü bir yaşamın heyecanlı yıldızlannı top-
luyor uzaklarda adamlar...
Paul Veriaine yorgunluğun içinde kaybolurken
Fyodor Sologub Samoalı çıplak dilberteri düşlü-
yor...
Hüzün çöküyor her yere, kışkançlık uygun adım-
larla iieriıyor...
Bir başka genç kadının sesi duyuluyor:
Yaşadıklanmdan öğrendiğim bir şey var; yaşadın
mı yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi!"
Bir başka adam ses veriyor uzaklardan:
"Neden, neden sönüp gider bir aşk/Acının silin-
mez tortusunu bırakarak/Onulmazca inciterek yü-
rekleri"
Bir sessızlik çoğalıyor o anda!
Bir şarkı çalıyor, bir şiir okunuyor mevsimleri da-
raltarak...
Belki de o şarkı ve o şiir Ivan Bunin'di.
"Senin bir ceylan gibi o mahzun bakışını
Ve ne varsa, öylesineyürekten sevdiğim o bakış-
ta
Unutmadım, üst üste yığılan hüzünlü yıllarda
Fakat görüntün, zihnimde gitgide dumanlandı
Gün gelir yürekte hüzün de söner artık
Ne mutluluğun, ne acılann olduğu biryerde
Düşlerde, anımsayışlar da silinir gitgide
Kalır sadece, her şeyi bağışlatan bir uzaklık..."
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya@raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
İşkenceci polislerin
davası bu hafta
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Manisa Emniyet
Müdürlüğü'nce 26 Aralık 1995 tarihinde çoğunluğu
liseli, yaşlan 14-18 arasında değişen Manisalı 16
gencin gözaltına alınmalan ile başlayan "hukuk
dramı" gündemde sıcaklığını koruyor. Liseli
öğrencilere işkence yapan ve haklannda 70'er yıl
hapis cezası istenen 10 polisin yargılanmasına
önümüzdeki hafta devam edilecek. Gençlerin
avukatlan, bu davayı izlemek için tüm demokratik
kitle örgütlerine çağnda bulundular.
YIL3ASI ÖZEL ÇEKÎLİSİ
MILLI
PİyAIİGO