14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İnıtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönctmera Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatorü: Hikmet Çrtinkaya # Yazu^len Müdürlen: tbrahim Yıldız - Dinç Tayanç 0 Sommlu Müdur Fikret llkiz • Haber Merkezı Müdüru Hakan Kara• GörselYönetmen. Fikre» Eser Dış Haberler Şinasi Damşoğhı • tstihbarat: Cengiz Yûdınm 9 Ekonomı Mehmet Saraç • Kûhur Handaıı Şenköken • Spor Abdülkndir Yücehnan # Makakler Sami Karaören • Duzeltme AbduHah Yaacı#Fotoğraf Erdoğan köseoğlu #Bılgı-Belge EdibeBuğra%YurtHaberlen Mehmet Faraç YavmKurulu. tlhan SeiçukıBaşkan). Orhan Erinç, Okta> kurtboke. HikmetÇetinka>a, Şûkran Soner, Ergun BakL Dinç Taymç, İbrataim V ıldız. Orhan Bursalı, Mustafı Baibay, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Baibay Atatürk Bul\ an No: 125. Kat:4, Bakanhklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat), Faks:4195027#tznurTemsilciM SerdarKmk,H.Zıya Biv 1352 S. 13 Tel-4411220, Faks: 4419117 •Adana Temsikıa ÇetinYiğenoğhı, înonüCd. 119 S No l Katl, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Mûessese Mûduru Üstin Akmen 9 Koocdınator Ahmet Koruban 9 Mıteebe Büfent Yener9kfc*E Hüseyin Gûrer 9 lşletme Önder ÇeBk 9 Bü'gı- Işlem \aül İnal 9 Bılgısavar Sıstem Mûrüvet ÇBer 9 Sat.s Fuikt Kuza MEDYA C: 9 Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Miıdür Gûlbin Erduran 9 Koordınatör Reha lşıtmarı • Geoel Mudür Yarduncısr SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 51395 80-5138460-61. Faks513846î ^ ayunlavflD vc Basan: Yenı Gun Haber \jansı. Basm ve Yayıncıhk A Ş TüAocağı Cad 39 41 Cagaloglu 3433-1 Ist PK 2-16 ktanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212) 513 85 95 21 ARALIK 1997 İmsak: 5.45 Güneş: 7.19 Ûğle: 12.09 İkitıdi. 14.25 Akşam: 16.46 Yatsı: 18.14 başvuruları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danıştay'ın üniversite birinci basamak sınavında (ÖSS) üç kez başansız olanlann sınava girişıni engelleyen düzenlemeyle ilgili yürütmeyi durdurma karan vermesinin ardından, bu dunımdakilerin sınav için başvurulan yann baş,lıyor. Başvunılar 30 Aralık'ta sona ereeek. Adaylar, 1998 ÖSYS kılavuzu ve başvuru belgelenni, ÖSYM Sınav Merkezi'nden 500 bin lira karşıhğında alabüecekler. Eraıpum'da kutup soğtıMan • \\ut Haberleri Servisi - Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki kötü hava koşuljan günlük yaşamı olumsuz etkilerken. Erzurum'da gece hava sicakhğımn 25 dereceye kadar düştüğü bıldırildi. Hava sıcaklıklannda önümüzdeki günlerde de düşüş yaşanacağını belirten yetkililer, mevsimın en soğuk gecesinin önceki gün eksi 25 derece ile Erzurum'da yaşandığını belirttiler. Nevşehir'in Gülşehır ılçesinde de. alkol aldıktan sonra kaldığı evin penceresıni açık bırakarak yatan Bünyamin Çavdarh adlı genç donarak öldü. TürkHim adamına ödiü • İZMİR(AA)-Ege Cniversitesi Bilgisayar Araştırma ve L'ygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aydın Öztürk, ABD'de bulunduğu sürede. doktora öğrencisı ile yaptığı bir bilimsel çalışma ile 1997 yıh "Thomas L. Saaty" ödülûnü aldı. 1989-1992 yıllannda New York'taki Syracuse Üniversitesi'nde çalışan Prof. Dr. Öztürk. doktora öğrencisi Jırge L. Romeo ile birtikte "Çok Değişkenli Normahte Testi tçın Yeni Bir Grafîksel Test" adlı bilimsel çalışmayı gerçekleştirdi. Güneydoğu'ya yatırım yaparak dikkatleri çeken Sema Küçüksöz'ün ilkesi: "Bundan sonrasını düzeltebiliriz' 'NormaP kadmııı4 anormaPAYŞE YILD1RIM "Güneydoğu'yayatuımyapaniş ka- dun" olaraktanıdık Sema Küçüksöz' ü. Önce oradaki kadınlara el tezgâhla- nnda halıcılık öğreterek işe başladı. şimdiyse Şanlıurfa, Adıyaman ve Şır- nak'tatekstil fabrikalan var. HattaŞır- nak için bir de vakıf kurdu. 20 yıldır tekstil sektöründe ama o aynı zaman- da futbolla da ilgili. Fenerbahçe Yö- netim K.urulu ûyeliğınin ardından şim- di de Türkiye Futbol Vakfı Başkanlı- ğı'nı yapıyor. Güneydoğu için yaptık- lanna "sen defi nüsin?" dıyenler ol- muş. Küçüksöz ıse "Otonasgereken bir davraınşbu. Yani noımalotöuğum için belki bu anormal duruma geldim" di- yor. Şırnak'ta kendisine bir e\ yaptır- mış, 8 yıllık eğitime geçilmesiyle bir- likte evıni çocuklarTürkçe öğrensin di- ye Milli Egitim Bakanhğı'na, anaoku- İu yapılması ıçın vermiş. Bakanlık ise okula iki türbanh öğretmen atamış. Şimdi soruyor Küçüksöz, "Beni niye bu duruma düşürüyorlar?" Küçüksöz'le işkadını kimliğiyle Gü- neydoğu'ya bakı$ı, yatınmlan ve fut- bol hayatı üzenne söyleştik. Plaka korkusu -Güne>doğu'danegördûııüz? "Çok ilginç bir örnek vereyim. Güneydoğu- dakiler kendi ıllenrun plakasıru kullan- mıyorlar. Ankara, Istanbul gibi başka illerin plakalannı kullanıyorlar. Şır- nak'ta yüz arabadan beş tanesi Şırnak plakasını taşıyordur. Bu psikolojik bir şey. Plaka Şırnaklı oluncatuhaf bakı- hyor. araba durduruluyor, arama tara- ma. Adam ne yapsın imkânı olunca hemen yabaneı plaka alıyor." - Bu. Güne>doğu'ya bakış açısından nu ka\ naklanıyor? "Evet. Güneydoğu'ya bakış açısı kötü. Insanlar hırpalanıyor, rencide oluyor. Neden, niçin olduğunu tartış- maya lüzum yok. Ama bundan sonra- sını düzeltebiliriz. Zaten benim felse- fem o, ona göre hareket ettim." - Oradaki eksiklik ne sizce? "Eğitim. Güneydoğu'da neden Kürt- çe sorunu var, neden Kürtçe konuşu- yor insanlar? Türkçey ı öğrenemedik- lerinden dolayı. Ben inanıyorum ki bu insanlara iyi bir egitim verilseydı bu- gün Türkçe-Kürtçe sorunu olması mümkün değildi" 'Tüberkuloz PKK'den beter' - Neye öncetik vennek ^rekiyor? "Güneydoğu'da enerji problemi var. Bu sanayıcı için son derece önemli. Güneydoğu'da PKK ve Hizbullah'tan sonraki en büyük sorunlar ise bana gö- re sağhk ve egitim sorunu. Geçenler- de, kalbi delik dokuz yaşında, bir ço- cuğu buraya getirdim. Doktorlarteda- vı sırasında başka bulgulara da rastla- dılar. Çocukgizlıtüberkülozmuş. Yap- tığımız araştırma sonucunda 12 kişi- lik aileden sekiz kişinin tüberküloz ol- duğunu ortaya çıkardık. Bu hastalık inanın ki PKK'den dahatehlikeli, çün- kü kitle ölümlerine yol açacak." - Sizin Şırnakiçin bir Türkçe eğhiın projeniz vank Ne oldu? "Başlanıyor. Ben evımin bir katını da GAP'a verdim. Önce 58 öğretmen egittik. Bunlar halı tezgâhlannda ça- lışacak, diğerlerini eğitecekler. Şimdi oraya yuz tane tezgâh kurduk. Üçer kişiden düşündüğümüzde 300 hanım çalışacak. Ama öğle tatillerinde aşağı inecek, okuma yazma ögrenecek. Ço- cuk bakımını, sağlığı, beslenmeyi öğ- renecek.Politikacılarkendi bölgelerin- de bile bir şey yapmak istemiyorlar. Ba- kın benim okuluma iki tane türbanlı öğ- retmen atayarak beni o çocuklarla kar- şı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Bu doğru bir davranış değil. Onlara da içim cız ediyor baktığim zaman. ama benim okulumda çalışamazlar. Çünkü kanunlara uymak zorundayım." - Sizi etkiteyen neydi, o kadar işada- mumz Güne>doğu'ya gitmezken siz neden kalkıp pttiniz? "Nedeni uzun zamandır bu tip in- sanlarla haşu- neşir olmam. Yani göç etmiş kişilerle. Bunlar çok zor şartlar altında çalışıyordu. Bir gece düşün- düm, bunda bir tutarsızlık var diye. inanın ki her şey para da demek değil. Bırmerhaba, nasılsın iyi misin demek son derece önemli. Insanlar bir mer- haba bile dememişler." -Biraz da futboldan konuşahın. Va- kıf olarak ne yapıyorsunuz? "Futbolla ilgili, sporla ilgili son de- rece sıkıntılanmız var, bilhassa Gü- neydoğu'da. Hanı ben neden Güney- doğu diyorum. Çünkü çok problemli olduğundan dolayı, eşitsizliğin oldu- ğu bir yer olduğundan dolayı. Sporun okullara girmesini istiyonım. Çocuk- lann disipline edilmesi için, kendile- rini daha rahat kanalize etmesi, başka şeyler düşünmemeleri için." Şırnaktayapördığıevini 8yıllık eği- tim için Milli Kgitinı Bakanhğı'na ve- ren KiKjüksöz. okulaiki türbanlı öğ- retmen atanmasına kızgın. Vurdu... Yıku... tngiltere hafif siklet boks şampiyonu "Prens" Nesim Hamid, kazandı.New York'taki MadisonSquareGarden''degerçekleşen Dünya BoksBirliği(WBO) tarafindan düzenlenen şampiyonada karşüaşma medyanın yoğun ilgisim çekerken İnşjliz "Prens", ABD'li Kevin Keöey'i yendi. Maç boyunca ABD'lirakibini üç kez yumruklanyia olduğu kadar maç öncesi >apüğı hareketkrie de ÇlldlTCİl... yere seren Hamid karşüaşmayı dördüncü raundda nakavtla (sağdaki resim) büyük alkış aldı. (Fotoğraflar: REUTERS) UYKUSUZLUK DENGEYİ BOZUYOR Erkenci tavuklar baykuşlara karşı tSTANBUL (ANK.\) - Düzensiz veya yoğun iş ya- şamı nedeniyle uyku saat- lerinin azaltılmasının kişi- nin ruh ve fizik sağhğını bozdugu belirtildi. Uzman- lar, uyku saatlerinin kişiden kişiye değiştiğini belirterek, "Bazılan tavuk özelliği gös- terip erken yatp erken kal- krt-or,baalanisebaykuşözei- Bğigösteripgeçyatpgeç kal- kıyor" diyor. Araştırmacılar, uyuma ve uyanma saatlerine göre. *ta- vuk mu. baykuş mu* tanım- lamasına gidiyor. Buna gö- re erken yatıp erken kalkan- lar "tavuk", geç yatıp geç kalkanlar ise "baykuş" sı- nıfma giriyor. "Baykuş" sı- nıfina girenler gece geç sa- atlerde dikkatlerini daha iyi toplayabilerek dahaaktifola- biliyorlar. Prof Dr. Hakan Kaynak yaptığı açıklamada, uyku sa- atlennin genetik özellik ta- şıdığına dikkat çekerek ki- şiden kişiye değiştiğini be- lirtti. Kaynak. "Yûzde 10gi- bi bir grup 5-6 saat uyku ile yetinirken,ytizde 75 gibi bir grup 6-8 saat, yüzde 15'Bk grubun 8-11 saatlik uyku uyuması gerekiyor' 1 dedi. Prof. Dr. Kaynak, insamn 1.5 saatlik uykusunu bsalt- ması için 15 günde bir yanm saat azaltmaya gitmesi ge- rektiğini söyledi. Psikolog AlanurÖzalp de kişinin ortalama 8 saat sürek- li uykuya gereksinim duydu- ğunu belirterek bunuıvalü- na inilmesi durumunda ki- şinin bazı sorunlar ya$|V^r bileceğine dikkat çekti. SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN Çiller TBMM bütçe görüşmeleri TV'den canlı olarak yayımlanır. Ben de hep izlerim. Bu kez de ızledim. Çiller kürsüde canavar. Bu hanımın ABD ve Türkiye'de otel ve motelleri var. Kendisi resepsiyonda durmuyor tabıi. Sadece kânna ortak. Yoksa otele kim gırer kim çıkar, hangi zampara kadm getirir, o bunlann hesabını yapacak değil. O, yıl sonunda kânnı alır o kadar. Otelcidir yani. Aynca otelcilik de kötü bir şey değildir. Sadece devlet yönetimı ile bir ilgisi yoktur o kadar. Yoksa Tansu Hanım'la eşinin otellerinde neler yapıldığının hesabını yapmak kimseye düşmez. Ben kendisinin yerinde olsam, otururum otellerden birinin müdüriüğüne, oteli yönetirim. Çünkü oraya sanklı da gelse cüppeli de gelse, otel oteldir. Para getirir. Hatta otel odalannda türlü cinayet hesaplan bile yapılabilir... Ama devlet yönetimine gelince: işte o zaman ış başkalaşıyor... Çiller'i bütçe görüşmelerinde izledım. Bu kadın ülke için tehlikeli. Otelci olarak ise sanmam, ne olur alttarafı?.. Meslekler Bu hafta Çekmececiler mesleğinden söz edeceğiz. Bu meslek en eski ve bilinen işlerdendir. Dünyanın her yerinde yaygın durumda vardır. ama bizde bir başkadır çekmececilik mesleği. Bu meslek erbabı genellikle köşebaşlannı tutmuşlardır. Örneğin bir televizyon kanalının önemli bir yerindedir. Eğer o kurum ile iş yapmak isterseniz çekmececiye uğramadan o işi almanız hemen hemen olanaksızdır. Çekmececinin çekmecesi genellikle hafif aralık durur. Bir zarf girecek kadar aralıktır. E kurumla ış yapacak olan kişi de eşek olmadığı için aralık çekmeceden dolu zarfı oraya bırakır. Alan razı veren razı.. kime ne oluyor?.. Çekmececiler, hemen tüm meslek kollannda, en saygm ve en yaygın durumdadıriar. Örneğin aldığı maaşla arabası, villası, yazlığı, kışlığı olma imkânı yokken, çekmececilikten, maaşının yüz mislini kazanarak hepsine sahip olur. Bu da çok iyi olur. Çünkü çekmeceye zarfı koyanla alan arasında ahlâk açısından pek bir fark yoktur. Yaşasın butün çekmececiler. Türkiye onlarla gurur duyuyor... Bizi neden AB'ye almıyoriar yahu?.. KISA-KISA Erbakan ve Çiller, "Şimdiki rejim ara rejimdir" diyorlar. Kendilerininki de "kara rejim"d\. MEKTUPLARIN12I KADIKÖY-İSTANBUL ADRESİNE YAZABİÜRSİNİZ... Tefo Her yazıyı yazarken önce mantık ve akılcılık kurallannı önde tutmak bızim için prensip olmuş. Ama ne yaparsak yapalım, ben bir sanatçıyım. Duygulanmı hiçbir zaman engelleyemem ve engellemek istemem. Çünkü insanın, insanoğlunun duygulanndan uzak yaşaması demek, bir bölümünü yrtirmış olması demektır... Bugün kendisinden söz edeceğım arkadaşım, yıllann süzgecinden geçip, hâlâ sesini duyduğumda, beni neşelendiren, eski günlerin güzelliğinı anımsatan ve hep moral tazeleyen bir dostum. Tevfik Yener. O. Sabah gazetesı yazan. Şimdi. başka bir gazetede yazıyor diye O'ndan söz etmemek olur mu?.. Ahmet Altan, "ikinci Cumhuriyetçi ımiş" diye nasıl söz etmezlik yapamazsam, Tefo'dan da öyle... Otellerde oda arkadaşlığından tutun, bıriikte kabadayılık yaptıgtmız günlere varana dek uzun bir yolculuk yaptık onunla. Şimdi çocuklanmız boyumuz kadar. Oysa o zamanlar ikimiz çocuktuk... O'nu okuyorum. Haldun Taner gibi bir tiyatro ustasını nice sanat sayfası yazartan anmazken, O, saygıyla anıyor. Telefonlaştığımızda gözlerim yaşanyor gülmekten. Geçen gün, New York'ta başından geçen bir olayı anlattı. Ajda'nın aranjmanlannı yapan Norayr Demirci orada yaşıyor. Birlikte Balık Halı'ne gitmişter. Malum orada öyle yerter mafyanın elinde. Norayr'ın bundan haberi yok. Sıyah takım elbise, siyah gömlek, gn gravat ve fötr şapka takmış. Balıkçılar yeni patron geldi sanrnışlar... O kadar güzel anlattı ki Tefo. gülmekten gözlerimden yaş geldi... Uzun zamandır düşünüyorum. Arada bir gazeteci arkadaşım beni yazıyor, ben de ya O'nu yazmış, ya da yazmak ıstemiş bulunuyorum. Oysa benim ikinci bir özelliğim var. Sanatçıyım. Onlar beni yazabilirier. Böyle iki sağıriar birbirini ağırtar gibi olmasın diye kendimı tutuyorum. Bu sefer tutamadım, yazdım. Çünkü Tefo'yu çok severim. Yazılannı okudukça da mutlu oluyorum... O kadar... Beni güldürenler Gazinolarda çalıştığım yıllar. Yenikapı Çakıl Gazinosu'ndakomedyenlikyapıyorum. Cevat Kurtuluş da o aralar biraz işsiz. O da benimle birlikte sahneye çıkıyor ve Lüküs Hayat'ı söylüyoruz... Cevat Ağabey, Feriköy'deki evinden otobüsle Aksaray'a geliyor, oradan da Yenikapı'ya kadar yürüyor. Tabii, bunu tanıyan küçük çocuklar peşine takılıp şakalar yapıyoriar. Cevat bundan rahatsız oluyor. Bir gece kulise, soygunculann giydiği kar maskesi ile girdi... "Ne bu hal abi?" diye sordum. "Her gece beş on çocuk peşime takılıyor, kurtulmak için, tanınmamak için böyle yaptım" dedi. "Peki ne oldu?" dedim... Her akşam beş on çocuk takılırken. o akşam yirmi çocuk birden takılmış peşine... Böyle acaıp kılıklı birini izlemek oldukça ilginç gelmiş çocuklara... O takma bıyık ve gözlük takıp telefonu çevirmiş ve: - Cemal, bil bakalım ben kimim? demiş. Cemal de: - Tanıyamadım, deyince Temel: - Tabii tanıyamazsın, takma bıyıkla gözlük taktım, diye yanıtlamış. Pazarın fıkrası Fadime, kocası Temel'e sormuş: - Teme/, de bana. bir kadında zekâ mı ararsın yoksa güzellik mi? Temel yanıtlamış: - Ben sende ne güzellik ne de zekâ arıyonım. Soğuk Ûşüyor evin tuğlalan I Musluklan kagılan I Döşeme tahtalan I Üşüyor şular ateşte kaynarken / Üşüyor ateş / Sevisizlikten. Aziz NESİN1979. İsveç İnsanlar neden yürür? Aftrrnşlı yıllann başında hepimizde bir tiyatro sevdasıdır gidiyordu. O aralar bir ağabeyimiz bize bir oyun sahneye koyuyor. Eminönü Halkevi'nde provalar yapıyoruz. Arada bir karşı lokalin salonunda, orada yer bulamazsak, Akaretter'de bir lokaldi (CHP Beşiktaş ilçe. Lokali) çalışıyoruz. Bütün bildiklerint bize aktarmaya çalışıyor. Aslında kendi de bızim kadar biliyor tiyatroyu. Ama o denli seviyor ki, bizim gibi delilerie uğraşmayı zevk haline getirmiş. Yıllar sonra ünlü oldu. Biz de olduk. Portre Binlerce insan ta istanbul'dan Ankara'ya bu havada, bu mevsimde, yayan Dostiuğumuz, ağabey kardeş ilişkimtz hiç bitmedi. İyi bir adamdı. Iyi oyuncuydu. Odüller alırdı. Tıyatroda, sinemada, televizyonda, ne oynarsa oynasın ıyi oynardı. Ve bir gün sessiz bir yıldtz gibi kaydı gitti aramtzdan. Ne adını anan var, ne ününü soran. O Ayton Sert'ti. Onu portre yapmak, belki bir vefa borcu olarak geldi bilinçaltıma. Çünkü çok iyi bir adamdı. Bende emegi vardı. Ama, ama çok, bildiklerini, gençlik yıllannda bana öğretmek istemişti. Onu iyi duygularia anıyorum. olarak, hangı nedenle yollaradüşer?.. Örneğin kendinizden bir örnekleme yapın. Hangi nedenle Ankara'ya kadar yürürsünüz?.. Sızce çok önemli bir neden olmalı kı böyle bir maceraya giresıniz. Yoksa kim zevk için bu kadar yolu yürür ki?.. Eğer memurlar, dar gelirtiler ta oralara kadar bu işi göze alıyorlarsa, önemli bir nedeni vardır. Bir memur çocuğu olarak bunu o kadar iyi anlıyorum ki... Son yıllarda, Avrupa'nın en yüksek refah düzeyine sahip ülkesi İsveç, zor bir dönemeçte. Işsizlik ve dolayısıyla hırsızlık yüksek seviyede. Bunun doğal sonucu olarak da, azınlıklara karşı olan düşmanlıklar artıyor. Çünkü işsizliğin temel nedeni olarak onlan görüyoriar... Bunun doğal sonucu olarak da, orada yaşayan azınlıklar, soyadlarını değiştirerek Isveç soyadları almaya başlamışlar. Bunları yapanlardan biri de bir Türk. Adı Mehmet soyadı Türk. Orada azınlık gibi ezilmekten bıktığından soyadını "Türkson" olarak değiştirmiş... "Son" bıldiğiniz gibi "oğlu" demek o dilde. "Cumhuriyet Aydınlanmasında Öncü Kadınlanmız" kitabının yazan edebiyat öğretmenı Perihan Argun Turgut, pek çok sanatçının da öğretmenliğini yapmış bir kadın yazanmız. Yatnan Tüzcet, Cem Özer, Oktay Sözbir ve daha pek çok tiyatro sanatçısı arkadaşımız, belki de O' nun edebiyatı, tiyatroyu sevdirmesi nedeniyle bu mesleği seçtiler... Bu kitabı okumanızı salık veririm. Çünkü içinde, yaşamını tiyatroya adamış Afife Jale'den de bir bölüm var. OKUYUN: L. Mehmoaras / Kımsın Jak Samanon? İZLEYİN: Tabutta Rövaşata SEVİN: ilkeieriniz. Onlar için yazıp çizmekten b a ş k a elimizden bir şey gelmiyorsa, demek ki bir şey yapmıyoruz... Ben onlan hiç unutmuyorum. Ama ne yapıyorum, ne yapabilıyorum onlar için?.. Evlerinden çıkamayacak durumda olan bu insanlann, tıpkı bizler gibi haklara sahip olduklannı sık sık düşünmemiz gerekiyor. Mehmet Bayhan O rofesör Mehmet Bayhan benim mektup dostum. \ Arada bırbirimıze takılıyoruz. Bu kadar zarif üslubu olan birine rastlamadım. Fransız hükümeti, az sayıda kişiye verilen Lejyon D'honör Nişanı verdi Bayhan'a. O da kendisine yaşam boyu yardımcı olan eşine bir onur nişanı vererek, eşini sevdiğini söyledi. Ne güzel. Hocayı yürekten kutluyorum. Ülkemize onur kazandırdı. Onunla bırfotoğraf çektireceğim. (Resim çektirmek deyimini istemiyor) Mesleğine bu denli sahip çıkan insanlara saygı duyuyorum. Pazarlık ve duvarlık sözler DOSTLUK, BAKLAVADAN TATLI, kasırgadan daha çetindir... Aziz Nesin İlköğretim Okulu Dün Aziz Ağabey'in doğum günü idi... Yaşamının son yıllannda en çok istediği şeylerden biri okul açmaktı. Ama olmadı. Oğlu Ali Nesin, Vakfın başına geçerek bu dileği gerçekleştirmeye çalışıyor. Biz de elimizden geldiğince katkıda bulunmaya... Ama bu hafta içinde bana bir bağış bildirimi ulaşmadı. Bu nedenle de kimsenin adını buradan açıklayamıyorum. Neyse, belki haftaya... Doğum günün kutlu olsun Aziz Ağabey... (Vakıflar Bankası-Çatalca) Çocuklar için: Sevgili arkadaşlarım... Sızlere bu hafta, gene benim ' - "Bir Bulut Olsam" adlı şiir kitabımdan bir iki dize ile seslenmek istiyorum. arkadaş: Alı'yi çok severim I Ayşeyi de severim. I Savaş ve Banş dersen I ben barışı severim. Bana geienler: Baba dostum Avni Anıl okuluma tüm bestelennin notalannı içeren nefis bir kitap yollamış. "Avni Anıl ve • Şarkılan". Sağ ol Avni Ağabey.., • Ahmet Çuhact, "Kuşla Çiçek Arası" adlı kttabmı yollamış. Tesekkürler. • izmir'den, Karikatürcüler '._ Derneği izmir Temsilciliği bültenini yollamış. • Milletlerarası Kukla ve Gölge Oyunu Birliği Unima, "Karagöz Haftası" duzenliyor. 20, 24 Aralık tarihinde, *, Ethem Ruhi Güngör, Saim Bugay, Ünver Oral, Mustafa Muthı, Mevlüt Özhan, R. Şinasi Çelikkol ödül alacaklar... • Sevgili Tınaz Tıtiz, "başıboş '; hayvan/ann kıstriaşttnlması" ile ilgili bir faks yollamış. ' Ben de bir hayvansever olarak onun gibi düşünüyorum. insan haklannın tam anlamıyia uygulanabilmesi için kendimiz dışındaki canlılan da düşünmemiz gerekiyor. • Amasya'dan Ömür E. Kurum ilginç mektubunda güzel aforizmalar yazmış. Birini veriyorum: "Dikkat, hatalann yedek kuponu yok."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle