Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 ARALIK1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 11
Çiller'den AB yorumu
'Siyasi
beceriksizlik
nedeniyle
dışlandık'
• DYP Genel Başkanı Çiller, AB
konusunun siyasi malzeme olarak
kullanümasının Türkiye'nin devlet
anlayışı ile bağdaşmadığını
söyledi. Çiller, hükümetin AB'ye
restine de "Bu 1.5 asırlık devlet
politikasıdır. Bunu öyle çekmek
kolay değil" diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP
Genel Başkanı Tansu Çiller, Türkiye'nin
Avmpa Bırliği'nden (AB) büyûk bir
siyasi beceriksizlik nedeniyle
dışlandığını. Başbakan Mesut Yılmaz'ın
Brûksel'de yaptıgı "AB karannı
değiştirmezse, üyelik başvuruımızu
çekeriz" sözünden "kuzu kuzu "u'
dönüşü" yaptığını söyledi.
DYP Genel Başkanı Tansu Çıller, dün
dûzenledıği basın toplantısında.
Türkiye'nin AB'den dışlanması
nedeniyle hükümeti "siyasi
beceriksizfikk" suçlarken bunun siyasi
malzeme olarak kullanılmasmın da
Türkiye'nin büyük devlet anlayışı ile
bağdaşmadığını söyledi. Çiller. şu
görüşlen dile getirdı:
"Bu hiikiimet kurulmadan önce 27-28
Haaran'da, Türkiye, 12 aday ülke
arasında Amsterdam zirvesine
çağnlarak Türkiye'nin tam fiyeliğe ehü
okluğu ve Avrupa ülkesi okiuğu tescfl
edilmiş. eşit kıstaslarda
değeriendirUeceği de açıkça ifade
edilmiştir. Ancak hiikiimet hunlara
önem vertnemiştir. Daha kunılduğu ilk
günlerde, GB'den çekilebileceğL AB'ye
girilse de girilmese de fark etmeyeceği
söylenmiştir. Ekonomi yönetiminde
okluğu gibi. dış polMkada da aynı
kararsızhk yaşanmıştır." Çiller,
Almanya Başbakanı Helmut Kohl'ün
Türkiye ile olan temaslannın da verimli
biçimde kullanılamadığını söyledi.
K-ohl'ün Türkiye'ye AB'ye ilişkin hiçbir
söz vermedığinı kaydeden Çiller,
"Türkiye, Kohl'ün arka sıvazlamasına, o
srvazlamanın karşıfağında Alman tezine
teslim edilmiştir" dedi.
Çiller, Yılmaz'ın Brüksel'e giderken
ayaküstü 5 dakika içinde yaptığı "AB
karannı 6 ay içinde değiştirmezse, üyelik
başvurumuzu çekeriz" sozünü de sert
dille eleştirerek. ~Bu 15 asuiık devlet
politikasıdır. Bunu öyle çekmek kolay
değU" diye konuştu. Türkiye'nin aynı
anda hem Avrupa Birliği'nden hem de
îslam Konferansı'ndan dışlandığını
belirten Çiller, ülkenin büyük bir
diplomatik krizle karş\ karşıya
bulundugunu söyledi. Çiller, AB'ye
yönelik "Ne isterseniz yapın, ne hahniz
varsa yapın" mantığıyla hareket
edildığini söyleyerek, gaf yaptı.
Avrupa Birliği
Aday ülkeler
standartların
çok gerisinde
• Enflasyon oranı, AB üyeliğine
aday ülkelerde çok büyük
farklılıklar arz ediyor. Slovakya'da
yüzde 5.8 olan yılhk enflasyon
oranı Türkiye'de yüzde 79.4'e,
Bulgaristan'da yüzde 123'eçıkıyor.
BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB)
üyesi 15 ülkeyle üye adayı olması
beklenen 11 ülke ve Türkiye arasındakı
yaşam standartlan farkı yüzde 70"e kadar
çıkabilıyor. Avrupa Istatistik Bürosu
Eurostat'ın verilerine göre Bulgaristan.
Çek Cumhuriyeti, Güney Kjbns Rum
.Yönetirru, Estonya, Macaristan, Letonya,
Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya ve
Türkiye'de ortalama yaşam standartlan,
AB üyesi 15 ülkedeki standartlara göre
yüzde 70 oranında daha düşük.
AB üyesi ülkelerde ortalama ömür
'erkeklerde 73.7, kadınlarda 80.1 yılken
bu rakam Letonya'da 60.8 yıla iniyor,
Güney Kıbns Rum kesiminde ise 75.6 yıl.
AB üyeliğine aday olan ülkelerde tanm,
ekonomide hâlâ büyük oranda ve önemli
rol oynayıp ekonomik faaliyetlerin
ortalama yüzde 55'ine kadar yükseliyor.
AB üyesv 15 ülkede ortalama yüzde
10.7'de seyTeden işsizlik oranı,
Letonya'da yüzde 18.3'e çıkarken Güney
Kıbns Rum kesiminde yüzde 3.l'e, Çek
Cumhuriyeti'nde yüzde 3.8'e iniyor.
Enflasyon oranı AB üyeliğine aday
ülkelerde çok büyük farkhlıklar arz
ediyor. Slovakya'da yüzde 5.8 olan yılhk
enflasyon oranı Türkiye'de yüzde 79.4'e,
Bulgaristan'da yüzde 123'eçıkıyor.
AB'ye üye adayı Polonya'da sınai üretim
1993-96 döneminde yüzde 35.6,
Romanya'da yüzde 24.2, Çek
Cumhuriyeti'nde yüzde 19, Macaristan'da
yüzde 18.5, Slovakya'da yüzde 16.3
oranında arttı. AB ile Doğu Avrupa
ülkeleri arasındaki ticarethacmı 1991-
1996 döneminde önemli ölçüde büyüdü.
AB'nin Doğu Avrupa'ya ihracatı, söz
konusu dönemde yüzde 30, ithalatı da
yüzde 25 arttı. AB üyeliğine aday
ülkelerin AB üyesi ülkelerin toplam dış
ticaretindeki payı 1991-96 döneminde
yüzde 26'dan yüzde 57'ye yükseldi.
Meclis AB'yi görüşecek
Dışişleri Bakanı Cem, uygulamaların Türkiye'yi yanlışhğa ittiği eleştirilerini
reddetti. Ismail Cem, dış politikanm gücünü Meclis'ten almasma dikkat çekti.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Genel
Kurulu'nda dün yapılan ön
göriişme sonunda, Avrupa
Birhği (AB) ile ilişkiler
konusunda genel göriişme
açıbnası kabul edildi.
Dışişleri Bakanı tsmail
Cem, yanlış uygulamalann
Türkiye'yi yalmzlığa ittiği
yönündekı eleştirileri
reddetti. "AB ohnazsa ne
yapacağız*' anlayışının
bulunduğuna dikkat çeken
Cem. "Bu çok yanlış. Hami
de btriz, ağabey de bkriz"
dedi. TBMM'de dün
gerçekleştirilen genel
görüşmenin ön görüşmeleri
sırasmda konuşan Dışişleri
Bakanı tsmail Cem, "(hş
politikanm gücünü
Meclis'ten almas" gereğine
dikkat çekti. Türkiye'nin
yalmzlığa itildiği
eleştirilerine Cem, "Ege'de,
Kıbns'ta gereken
yapdmıştır. Ege'de daha
fazlasını yapmak demek,
Ege'yi kendimize kapatmak,
adeta Bodrum'dan tzmir'e
giderken Yunanistan'dan
vize almak zorunda kalmak
demektir" dedi. Cem,
Kardak sorununa
değiniıken de, "Lazan'ın
hükümlerini
çiğneyeceksiniz, Paris
AnlaşmasTnın hükümlerini
çiğneyeceksiniz. 12 adayı
sflahlandıracaksınız ve
Türkiye, gerekh tepkiyi
göstermeyecek. Bu konuyu
çok yakında hukuk
platİbnıılanna ve
uluslararası kamuoyuna
götürecegız'' diye konuştu.
ANAP Bitlis Miletvekili
Kamran Inan, Lüksemburg
zirvesinde AB'nin çifte
standart uyguladığmı
belirterek "Kaybedecek
olan onlanür" dedi. DYP
Aydm Mületvekili Nahit
Menteşe, Başbakan Mesut
Ydmaz'ın açıklamalannı
eleştirirken RP Kayseri
Milletvekili Abdullah Gül,
Lüksemburg zirvesiyle ilgili
olarak "Böyle olacağı
biliniyordu. Ancak halka
yalan söylendi" dedi. CHP
tstanbul Milletvekıli Altan
Oymen de Lüksemburg
zirvesinin ardmdan
hükümetten çelişkili
açıklamalar yapüdığına
dikkat çekti. TBMM'de
daha sonra gerçekleştirilen
Dışişleri Bakanlığı bütçesi
görüşmeleri sırasmda da
RP'li Mehmet Sılay,
Dışişleri Bakanlığı
peTsonelıni "ülke
menfaatlarmı zedeleyen
Truva atian" olarak
nıtelendirerek "Bu yenilgi
gayri milli dışişlerinin
Jakoben, monşer ve
Ortodoks politikalannın bir
ürünüdür" deyince
tartışma çıktı. Oturumu
yöneten TBMM
Başkanvekili Kamer Genç
de "Hariciye personeH de
Truva an değUdir" diyerek
tepkı gösterdı. ANAP ve
DSP milletvekilleri de srra
kapaklarma vurarak Sılay'ı
protesto emTer.
Diyabeüiler
bir arada
Diyabet hastalan, yakınlan ve
hekimler ilk kez pöliklinik dışuıda
bir araya gelerek hastahğı tarüştL
tstanbul Tıp Fakültesi tç
Hastahklan Anabilim Dah Diyabet
Bilim Dalı tarafindan dûzenknen
hasta eğitim programı dün 14
Mart Amfısi'nde yapüdı. Prof. Dr.
Temel Yılmaz, hastalardan
hastabklannı bir hekim kadar
öğrenmelerini isteyerek "Yapılan
bir araşürma, eğitim görmüş
diyabetükrde böbrek
hastahklannın yüzde 30, ayak
bozukluklannın yüzde §0, göz
bozukluklannın ise yüzde 70 daha
az görüldüğünü gösterdi" diye
konuştu. tstanbul Tıp Fakültesi
Dekanı Mesut Paıiak da böyle bir
birlikteüği ileride okula
dönüştürmeyi düşündüklerini
söyledi. (Fotograf: SAADET
USLU)
Tüm Bel-Sen tarafmdan düzenlenen forumda baskılann sürdüğü belirtildi
'Memuryasasmda değişiklik yapılmadı'
tstanbul Haber Servisi - Türkiye 'de
yasalann demokTatikleştvrilmesi ça-
lışmalan kapsamında yer alan, 657
sayılı Devlet Memurlan Yasası'nm
değiştirilmesi için hazırlanan yasa ta-
sanlannın, temelde hiçbir değişiklik
getirmediği, sadece maaşlar ile ve
memur yenne kamu çalışanı denil-
mesi gibi küçük değişiklikler içerdi-
ği iddia edildi.
Tüm Belediye Memurlan Sendika-
sı'nın (Tüm Bel-Sen) kunıluşunun 8.
yıldönümü etkinliklen içerisinde yer
alan "Kamu EmekçilerininToplusöz-
leşme ve Grev HakkT ko-
nulu forum, Şişli Belediye-
si'nin konferans salonunda
dün yapıldı.
Toplantının açış konuş-
masını yapan Tüm Bel-Sen
Genel Başkanı Vkdan Bay-
kara. RPTi belediye yöne-
ticilerinın işyerlerinde, ken-
di düşüncelerine uygun
sendikayı örgütlemeye ça-
hşrjğıru, Tüm Bel- Sen üye-
lerine ise büyük bir baskı
uygulandığını söyledi. Iş-
ten çıkartma, sürgün, sicil
bozma gibi çeşitli baskılar
uygulandığını anlatan Vic-
dan Baykara, "Ama bütün
bunlara karşın 11 Ara-
hk'taki işbırakma eytemiy-
le sendikamız rüştünü is-
patlamıştır. 11 .\rahk eyle-
mi. bundan sonraki eylem-
lerimizede ışıktutacak" de-
di.
Foruma, avukat AyhanKızdöz, eği-
tim uzmanı tsmail Hakkı Ortaköy ve
Hava-îş Sendikası Genel Başkanı Aö-
lay Ayçin konuşmacı olarak katıldı.
Ayhan Kızılöz, kamu çalışanlan-
nın sendika kurma hakkının birinci
ayağını uluslararası sözleşmelerin
oluşturduğunu belirterek Türki-
ye'nın. Avrupa Sosyal Şartı'nı 1989
yılında onayladığını ancak 5 ve 6.
maddeleri üzerine koyduğu çekince-
yi hâlâ kaldırmadığını söyledi. Ne ka-
dar gerici olursa olsun 1982 Anaya-
sası'nın 90. maddesinin, uluslararası
sözleşmeleri kanun hükmünde saydı-
ğını vurgulayan Kızılöz. "Söz konu-
su anayasa maddcsL uluslararası söz-
leşmelerin anayasaya ay kınlığının da-
hi iddia edilemevecegini belirtiyor. A-
ma iç hukukta yapıunası gereken de-
ğişiklikler bir türlü yapünuyor" dedi.
Kızılöz, 657 sayılı Devlet Memurla-
n Yasasi'nda yapılacak değişiklikle
ilgili hazırlanan yasa tasanlannın te-
melde hiçbir değişiklik getirmediği-
ni. memurlann maaşlanyla ilgili bir
değişiklik ile memur yerine kamu ça-
Devrimci Memur Kurultayı'
'KESK'in politikalan yanlış'
tstanbulHaberServİM-Devrimci memur-
lar, memur meclislerinin hayata geçirilme-
sini istediler. KESK'in durumundan mem-
nun olmadıklannı vurgulayan memurlar,
"KESK'in dnrağanhğmı ve yanlış poütika-
laruu teşhir etmek istedik" dediler.
KESK'e bağlı sendikalann üyelerinden
oluşan 'DevrimciMemur Hareken". dün tdil
Kültür Merkezi'nde bir kurultay düzenledi.
Eğitim-Sen 4 No'lu Şube üyesi Mehmet Sa-
n, kurultaya 30 ilden 500'ün üzerinde me-
murun katıldığını söyledi. Sendikal hareke-
tin yavaş yavaş kan kaybetmeye başladıgını
savunan San. bu hareketi yeniden canlandır-
mak istediklermi belirtti. Şimdiye kadarki
bareketlerde emekçilerin konuşturulmadı-
ğmı vurgulayan San şöyle devam ettü
"Birim kurultayımızda onlar konuştu.
Amacımızı seçim kay gısından uzak, tama-
mry la sorunlanmızuı tarbşıkhğı bir toplan-
tıydı. San sendikalara izin vermeyeceğnniz
mesajuu vennek istedik. Faşist örgütknme-
ler sendikalann içinl oyuyor. Sendikalar bu-
na çare bukmıyor. Herhangi bir sendikaya
üye otmayan L5 milyon memur >ar. Onlan
da kazanmak istryoruz.''
tşyerlerinde kümeleşmiş bütün insanlan
bir araya toplamak istediklerini kaydeden
San, memurmeclislerinin kurulmasi için ça-
lıştıklanm ifade etti. Mehmet San, KESK'in
uzlaşmacı tavrmı da protesto ettikierini be-
lirtti.
lışanı denılmesi gibi küçük değişik-
likleri içerdiği savundu.
Eğitim uzmanı Hakkı Ortaköy, top-
lusözleşme ve grev hakkı olmayan bir
memur sendikasının demek veya oda
olabileceğini belirterek hazırlanan
yasa tasansmın var olan yasadan kö-
tü olduğunu vurguladı. Yasa tasan-
sıyla kamu sendikalannın etkisizleş-
tirilmeye çalışıldığını öne süren Or-
taköy, "Kamu emekçilerini, Ankara
Kızıky Mevdanı'ndakieylemden son-
ra bu yasayia büiikte yeni bir ey lem
daha bekliyor. Çıkartıiacak olan yeni
yasaya karşı kamu emekçi-
leri iyi hazuianmah" dedi.
Atilay Ayçin ise kamu
emekçilerinin toplusözleş-
me ve grev hakkı için mü-
cadelesi, Türkiye'nin de-
mokratikleşmesiyle doğru
orantılı olduğunu belirte-
rek, "Türkiye'de bugün
sendikalannvarhğuu kabul
etmek beDd mümkün ama
işlevlerini yerine getirdiği
ku^kuludur" dedi.
Ozelleştirme konusunda
Türk-lş'in teslim bayrağmı
çektiğini vurgulayan Ay-
çin, sadece toplusözleşme
ve grev hakkının yeterli ol-
madığmı, bu konuda yapı-
lacak olan düzenlemenin
nedenli önemli olduğunu,
işçi sendikalannın yaşadık-
lanndan ömekler vererek
anlattı.
Boğaz'daki arsanın, kara para aklayıcılanna ve rantçılara peşkeş çekileceği savunuldu
^Beykoz Deıi Fahı-ikası kapatdamaz'
Istanbul Haber Servisi - Erzurum'a
taşınacağı açıklanan Beykoz Deri ve
Kundura Fabnkası'nın Boğaz'ın en gü-
zel yerindeki paha biçilmez arsası ne-
deniyle kapatılmak istendiği belirtildi.
Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral
özelleştirmenin işçileri köle gibi çalış-
tınnak ve halkın birikimlerinı birileri-
ne peşkeş çekmek için yapıldığmı sa-
vundu. Ekonomist Arslan Başer Kafa-
oğlu 1998 bütçesinin yüzde 60'ınınfa-
iz giderlerine aynldığını vurgulayarak
kamu açıklanndaki kara deliğin 400
trilyon olan SSK açığının değil, ranta
giden 6katnlyonlukfaiz giderleri oldu-
ğunu söyledi.
Boğaz'ı kirlettiği gerekçesiyle 23 O-
cak 1998'de Erzurum'a taşınması ön-
göriilen Beykoz Deri ve Kundura
Fabnkası'nın konumu Türk-Iş'e bağlı
Türkiye Deri-İş Sendikası'nca düzen-
lenen bir panelde ele alındı. Panelde
konuşan Meral, fabrikanın kapatılma-
srna izin vermeyeceklerini belirtti ve
ozelleştirme uygulamalannı eleştirdi.
Meral, sendikalaşma hakkının da en-
gellendığini ifade ederek"Trakya'da
sendikalaş.mak isteyen işçiler terörle
Konuşmacdar, özeDeştirmenin önüne geçilmesi gerektiğjni söyledikr. (ALİER)
mücadete şubesine götürülerek sorgu-
lanıyor" dedi. Meral, REFAHYOL hü-
kümetine karşı işverenlerle işbirliği
yaptıklan yönünde eleştiriler bulundu-
gunu anımsatarak "Çıkarlannuz a>Tv
ama cumhuriyet ve laik sistemi savun-
mak için işverenlerie bir araya gcliriz"
diye konuştu.
tşçilerin, Beykoz'daki siyasi partile-
rin ve sivil kuruluşlann büyük ilgi gös-
terdiği panelde konuşan Deri-lş Genel
Başkanı Yener Kaya, 187 yılhk Beykoz
Kundura Fabnkası'nın iddia edildiği
gibi denizi kirlettiği için değil, Bo-
ğaz'ın en güzel yerinde bulunan 180
dönümlük arsasuun kara para aklayıcı-
lanna ve rantçılara peşkeş çekilmek
için kapatılmak istendiğini söyledi.
CHP Istanbul Milletvekıli AlganHa-
caloğlu da. siyasilerin KİT'lerden eli-
ni çekmesini isteyerek işçilere şu çağ-
nyı yaptı: "Eğer özelleştirmenin önü-
ne geçmek istiyorsanız. milletvekilleri-
nin ve yakuüannın özelleştirmelerden
pay almalannı önleyen yasa değişikhği-
ne destek verin."
Panelin en ilgi toplayan konuşması-
nı yapan Kafaoğlu, "Ne pahasmaolur-
sa olsun ozelleştirmeyapacağun" anla-
yışınm serbest ticaret ilkesiyle dahi
bağdaşmadığını belirterek TBMM'de
yer alan partilerin tümünün ozelleştir-
me yanlısı olduğunu söyledi. Kafaoğ-
lu, 400 tnlyonluk SKK açığının, kamu-
nun kara deliği olarak tanımlandığını
ve enflasyonun temel nedeni olarak
gösterildiğini de anımsatarak şunlan
söyledi: "Kamu açıklanndaki tekka-
ra delik faizlere giden 6 katrilyon lira-
dır." Panelin sonunda ANAP ilçe ör-
gütü adına yapılan açıklamada ise Dev-
let Bakanı Güneş Taner'den fabrikanın
kapatılmayacağına dair söz alındığı be-
lirtildi.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Kubilay'lar Unutulmamalı!
23 Aralık Salı günü, Kubilay olayının 67. yıldönü-
mü.
Nakşibendi Tarikatı üyesi Derviş Mehmet, Mene-
men'de şeriat ilan etmişti. Olaya müdahale eden as-
keri biriiğin baştnda, Asteğmen Mustafa Fehmi Ku-
bilay vardı. Şeriatçılar genç subayı öldürüp, kafası-
nı kestiler.
Ayaklanma çevre ilçelerden gelen askeri biriikler-
ce bastınidı. Derviş Mehmet ve etrafındakiler öldü-
rüldü.
Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı'ydı.
Olayla ilgili herkesin "ş/dcfeîte"cezalandınlmasını...
Verilen ölüm cezalannın "hemen" uygulanmasını...
Olayın siyasal kaynaklannın araştınlmasını... Orta-
mın hazırlanmasına katkıda bulunan basına karşı sert
önlemler alınmasını...
Ve de... Olaya destek veren Menemenlilerin, hat-
ta seyirci kalanlannın bile başkayertere göç ettirilme-
sini istedi. (Ama bu isteğinöen daha sonra vazgeç-
ti.)
Sıkıyönetim mahkemesi, 34 kişiyi ölüm cezasına
çarptırdı. 41 kışiye de ağır hapis cezalan verildi... Ası-
lanlar arasında, Istanbul'da tutuklanan Nakşibendi
"kutbü'laktab"ı Esat Efendi de bulunuyordu...
Özal'ın içinde bulunduğu Nakşibendi tarikatı men-
suplannın Atatûrk'e karşı tavrmı anlamak için, bu ola-
yı da unutmamak gerekir.
• • •
Atatürk tarihin tanıdığı er kansız devrimi gerçek-
leştirdi.
Büyük devrimlerin hemen hepsi kan gölü içinde ya-
pılmıştır.. Fransız devriminde onbinler, Rus devrtmin-
de yüzbinler.. Uzağa g'rtmeye ne hacet! Humeyni
devriminin köşe başlannda "infaz" ettiklerinin sayı-
sını yaklaşık olarak bilen bile yok.
Türk devnmi tarihin tanık clduğu "en cüretli" dö-
nüşümlerden birisidir.
Ama ne halk mahkemelerı kurulmuştur ne de kö-
şe başlannda giyotinler ya da darağaçlan..
Kurutuş ve işleyişieri, hiçhır devrim mahkemesi ile
karşılaştınlamayacak kadar -ıukuka uygun olan Istik-
lal Mahkemeteri'nin verdiği ölüm cezalannın toptam
sayısı 1700 kadardır. Üstelik de bunun 1350 kadan,
"savaş dönemi'ne aittir.
Askerden kaçmak, düşmanla işbirliği, hırsızlık, te-
cavüzfalan dahil...
Atatürk, böytesine bir devrimi bu kadar az kan dö-
kerek nasıl başarabildi?
Bunun iki nedeni vardı.
Birincisi... Büyük devrimcinin, insanınakıllıbirvar-
lik olduğuna ve demokratik yöntemlere olan inancı!..
Atatürk inanıyordu ki; bir şeyi halka anlatarak, onu
"ikna" ederek yapmak en geçerli yoldur. Baskı insan-
lann yanlış düşüncelerinde direnmelerine yol açar.
Ikincisi... Halkının Atatûrk'e olan inancı!. .Buolma-
saydı, birinci nedenin varlığı tek başına fazlaca bir an-
lam taşımazdı. Unutmamalı ki. kanlı devrimlerin ön-
cüleri, her zaman kan dökmekten hoşlanan insanlar
değillerdir.
• • •
Şeyh Saît ayaklanması. Menemenolayı..Ve~kü-
çûkbenzerieri..
Atatürk öyle birTürkiye'de yola çıktı. Arkasında, ya-
nm yüzyıllık tüm aymazlık, sapma ve ihanetlere kar-
şın... bugün hâlâ ayaklan üzerinde durabilen bir Cum-
huriyet bıraktı.
Nasıl başardı bunu?
Ödünsüz çağdaş bir eğiımi genelleştirerek... Ve
çağdışı başkaldırmalara karşı ödünsüz davranarak..
Uzun yıllar sonra yaşanan bir Maraş, bir Çorum kı-
yımı.. Ve Sıvas'ta, devletin gözlen önünde, ınançlan
için, düşünceleri için çıra yapılan insanlar..
Çözüm bir kez daha eğıtımi duzeltmekten.. Ve bir
kez daha, çağdışı güçlerin cüretlerinı kırmaktan ge-
çiyor.
Kubilay'lar unutulmamalı!
Eğer unutulmamış olsaydı.. Maraş'lar, Çorum'lar,
Sıvas'lar yaşanır mıydı?!
23 Aralık Salı günü öne-nli bir fırsat. Kubilay'lan
unutturmamanın fırsatı. Karanlık güçlerin cüretlerini
kırmanın fırsatı.
O gün Ege'nin bütün ilencı örgütleri Menemen'de
olacak. "Karanlığa hayır" diyen bütün insanlan da...
GENÇLİK \ T ŞPOR İL
BAŞKANUĞI'NA
11 Müdürlügüınüzde ıstıhdam ecıbnek ûzcre 657 sayılı Devlet
Memurlan Kanunu'na gore aşağıda unvanı, sınıfi. derecesı ve ade-
dı beliıtılen kadro>a yazılı ve sözlû ır.ulakdtla eletnan alınacaktır.
Yazılı sınav 23.12 1997 Salı gûnû saat 10 00'da. sözlü mülakat
smavı 23.12.1997 Salı gunu saat 14 uO'de müdürlüğumüzûn belıı-
leyeceğı yerde yapılacaktır.
Sınav yapılacak kadrolar
Invanı Sınıfi Dtrecesi Adedi
Antrenör G I.H. 8 1
Antrenör G I.H. 9 1
Antrenör G l.H. 10 1
Genel şarüar
1 Tdrk\atandaşıolmak.
2. Sınav günü 35 yaşından gün ümamış olmak
3. Kamu haklanndan mahrum balunmamak
4. Taksirli suçlaı ve aşagıda saylan suçlar dı^mda tecıl edilmiş
hükümler hanç olmak üzere, agır hapıs \eya 6 aydan fazla hapıs
veyahut affa uğramı; olsalar bile devletin şahsıyetine karşı ışlenen
suçlarla, zımmet. ıhtılas. ırtikap, rlisvet. hırsızlık. dolandıncılık,
sahtecılik, inancı kötuye kullanma. dolanh ıflas gıbı ym. kızartcı
veya şeref ve haysiyetı kıncı suçtan \eya ıstımal ve ıstiMak kaçak-
çılığı hanç kaçakçılık. resmı ıhale '.e alım satmılara fesat kanştır-
ma. devlet sırlanru açığa vunna suç.anndan dolayı hükümlü bulun-
mamak.
5. Askerlik dunımu ıtıbanyle;
a) Askerlıkle ılgısı bulunmamak.
b) Askerlik çağına gelmemış bulunnıak,
c) Askerlık çağına gelmis ise muvazzaf askerlik hızmetıni yap-
mış yahut enclenmtj veya yedek sınıfa geçırilnu^ olmak.
6.53"ncü madde hükümlen saklı kalmak kaydı ile gorevını de-
vamlı yapmasına engel olabılecet vııcut veya akıl hastalığı ile
özurlü bulunmamak
7. Sınavı kazanacaklar bılahare temm edeceklen sağlık raporu.
ikametgâh ılmuhaben, 6 adet vesikalık fotograf ve askerlik terhıs
belgesi (teıhis belgesmde duhul ve :erhıs tanhı açıkça belırtılrmş
olacakür. Tecüli olanlann tecıl beıgesını) Gençlik ve Spor Ankara
tl Müdürlügü'ne teslim etmelen.
Özelşiirtlar
Genel Idsre Hizmetleri Sınıfi: (Antrenör kadrosuna) atana-
caklarda aranan şartlar
1. 8. dereceh antrenörlük sınavma katılacaklann yuksekokul
mezunu olmalan.
2. 9 dereceli antrenör sınavına katılacaklann yuksekokul veya
meslek lısesı mezunu olmalan
3. 10. derecelı antrenör sınavrca katılacaklann lise veya dengi
okul mezunu olmalan.
4. Bedminton. judo. cimnastik ;ritmik. artistik) belgelennın ol-
ması.
Sınava kanlmak ısteyenlenn en geç 19 Aralık 1997 Cuma gunü
mesai bitımıne kadar başvuruda bulunmalan gereklı olup; bu tanh-
ten sonra yapılacak ba^vurular kaiul edıhneyecektır
Smavı kazananlann Ankara tl Mûdürlüğü emnne atanacakla-
nndan başka ıllere atanmalan söz Itonusu degıldir.
DUYURLfLUR.
Basın: 57905