Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 1997 PAZAR
PAZAR KONUGU
w
Karabağ Devlet Başkanı Arkadi Gukasyan ilk kez Türk basınına konuştu
Türkiye Karabağ'a taraflı davranmamalı'SLJlı LJS Karabağ sorunu, Türkiye. Ermenistan, Azerbaycan üçgeninde en
önemli bir düğüm noktası. Karabağ sorunu nasıl çözülecek? Son olarak Karabağ'la
ilgili taraflann arabuluculuk yaptıklan Minsk Grubu Viyana'da toplandı. Bu top-
lantıdan Azerbaycan ile Ermenistan arasında ımzalanan bir ortak bildiri çıktı. Bu
ortak bildiride Dağlık Karabağ sorununun her iki tarafça da siyasi yollardan, her
şeyden öte de görûşmeler yoluyla çözülmesinin istendiği beyan ediliyordu. Öte yan-
dan Ermenistan'ın Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan da ülkesi içindeki bütün
muhalefete rağmen Karabağ sorununu çözmekte kararlı görünüyor, "Karabağ ba-
ğımsız olamaz. Hele Ermenistan'a hiç bağtanamaz" diyordu. Bütün bu gelişmele-
ri Ermenistan'ın başkenti Erivan'daki Karabağ Temsilciliği bürosunda, Karabağ'a
Eylül ayında Devlet Başkanı seçilen ancak uluslararası tanınmayan Arkadi Gu-
kasyan'la konuştuk. Dikkatimizi çeken nokta, söyleşi boyunca Gukasyan'ın Rus-
ça konuşmasıydı. Gukasyan, Karabağ Devlet Başkanı seçilmesinden sonra bizim-
le yaptığı bu söyleşiyle Türk basınına ilk kez özel bir açıklama yapmış oldu.
SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU
Geçen Temmuz ayında ABD 'nin Den-
ver kentinde zenginler kulübü G-8 'in zirvesinde
Karabağ sorununun çözülmesi için karar alındı,
biçiminde duyumlargeldi. Daha da öte, Karabağ
ve Kıbns tek birpaket halinde ele alınarak bu so-
runların aynı zamanda çözülmesine karar veril-
di, biçiminde haberier çıktt. Siz bu konuda ne di-
yeceksiniz?
GUKASYAN - Bırilerinin bızim yerimize soru-
numuzu çözdükkrini düşünmeleri büyük bir ha-
yaldır. Amerika ve Rusya'nın. çabalannı bu yön-
de bırleştırmeleri çok ciddi bir şeydir. Ama bu so-
runun çözümü bu olamaz.
Karabağ sorunu tek bir biçimde çözülebılir. O
da şudur:
Karabağ sorunuyla ilgili bütün taraflann birgö-
rüşme masası çevresinde toplanarak göriişmelere
başlamalan lazımdır.
^^^•M Yani Karabağ'ın kendisinin de bu gö-
rüşmede yer alması gerektiğini mi söylüyorsu-
nuz?
GUKASYAN - Evet, sorunla ilgili bütün taraf-
lann görüşmelerde hazır bulunması gerekir. Be-
nim bu soruya cevabım budur.
• • ^ ^ Yani Denver Konferansı 'nda Karabağ
hazır bulunmadığı için bu çözüm biçiminin siz-
ce kabul edilemeyeceğini mi söylüyorsunuz?
GUKASYAN - Şöyle bir şey söylemek istiyo-
rum:
Biz, tepeden inme hiçbir çözüm biçimini kabul
edemeyiz. Yani bize başkalannın ıstediği biçim-
de bir çözüm hiçbir zaman dikte edilemez. Tekrar
ediyorum:
Karabağ'a bir çözüm bulunmak istenıyorsa. gö-
rüşmelerde Karabağ dahil. sorunla ilgili bütün ta-
raflar hazır bulunmalidır. Sorunun çözülememe-
sinin açık bir göstergesı. bu tür görüşmelerde Ka-
rabağ'ın taraf olarak bulunmamasıdır.
• • • M Ya da Karabağ sorununa bir çözüm bu-
lunması istenmiyor mu acaba?
GUKASYAN - Güzel bir soru. Ama bilmiyo-
rum. Bu tür iddialan öne sürmek biraz zor. Ben-
ce bütün arabulucu devletler sorunun çözülmesı-
ni istiyorlar. Amaonlann seçtikleri yol sorununun
çözülmesini sağlamaz; savaşa da yol açabilir.
^ ^ • M Yani, gerekirse yeniden savaşmaya ha-
zınz, diyorsunuz...
GUKASYAN - Biz savaş istemiyoruz. Ama ara-
bulucu devletlerin tekliflerini kabul edersek böl-
gede bugünkü askeri denge altüst olur. Bu neden-
le de savaş çıkabilir.
Biz hiçbir biçimde savaşmak istemeyiz. Çünkü
artık bütün asken problemlerimızi çözdük. Savaş-
mak için hiçbir nedenimiz kalmadı.
• M ^ M Size basında epeyceyoğun eleştiriler ge-
ûrildi, "Şahin", "TaşnakPartisiüyesi"dendl Siz
bu konuya açıklık getirir misiniz?
GUKASYAN - Bunlan duydukça şaşınyorum.
Birkaç gün önce Moskova'daydım. Orada bir dizi
görüşme yaptım. O görüşmelerde Rus görüşme-
ciler bana, "Azerilerden duyduk. Onlar Gukas-
yan'ın çok yapıcı, çok yumuşak bir siyasetçi oldu-
ğunu sö\lüyorlar" dedıler.
Karabağ'ın bağımsızlığını savunduğum için, bu
nedenle bana şahın ya da Taşnak diyorlar. O hal-
de bütün Karabağ halkı şahin ve Taşnak olmalı.
^ • H M Ermenistan Cumhurbaşkanı Levon Ter
Petrosyan üç hafta önceyaptığı bir basın toplan-
asutda, "Karabağ bağımsız bir devletolamaz. He-
le Ermenistan 'a hiç bağianamaz" dedi. Siz Ter
Petrosyan 'ın bu sözlerini nasıl değeriendirdiniz?
GUKASYAN - Her politikacının kendine özgü
bir düşünce biçimi vardır. Bu. Ermenistan Cum-
hurbaşkanı Levon Ter Petrosyan"ın görüşüdür. Ben
ona katılmıyorum.
Şu aşamada Ermenistan'la birleşme konusunu
konuşmak çok anlamsızdır. Dağlık Karabağ "de
facto" bağımsız bir devlettir. Bu bağlamda da ba-
zı sınırlı haklan olabilir.
Şunu da eklemek istiyorum. Biz birçok vesiley-
le Karabağ'ın Azerbaycan'la yatay ilişkiler kurma-
ya hazır olduğunu açıkJadık.
Ama Karabağ'ın Azerbaycan'la dikey hiçbir ba-
ğını kabul etmeyiz.
Mutlak bağımsızlığımız konusunda da şunu
söylemek istiyorum: Bu dünyada sadece Azerbay-
can'la Karabağ kalırsa o zaman biz bağımsızlık so-
runumuzu çözmüş oluruz.
Ama birçok ülkenin Azerbaycan'a yardım et-
mesi -Türkiye'yı bunun dışında tutuyorum- yü-
zünden biz Azerbaycan'ın sicılıni nasıl temiz tut-
mamız gerektiğini düşünmeye başladık.
Biz dünyanın ne istediğini biliyoruz ve buna
saygı duyuyoruz. Ama atılacak geri adımlann da
akılcı sınırlan vardır. Dağlık Karabağ'ın Azerbay-
can'la dikey ilişki kunnası ise akıl sınırlannı aşan
bir durumdur.
Bu nedenle de biz bağımsızlığımızdan hiçbir
zaman ödün vermeyecek, bundan geri adım atma-
yacağız. Ama bağımsızlığın da türlü biçimleri var-
dır. Bütün sorun, bugün elde ettiğimız bağımsız-
lığımızı hiç kimseye vermemekteki kararlılığımız-
dır.
Türk gazetelerinde çıkan bir konuşma-
nızda, "Karabağ bağımsız olmaz" demişsiniz.
Şimdi söylediklerinizin ışığında o sözlerinize açık-
lık getirir misiniz?
GUKASYAN - Ben o konuşmamda "Karabağ
Azerbaycan'a teslim olmayacaktır" dedım. Ne ya-
zık kı gazeteciler. "Karabağ Azerbaycan'a teslim
olur" biçiminde yazdılar.
ARKADİ
GUKASYAN
Dağlık Karabağ 'ın başkenti Stepanakert 'te
1957'dedoğdu. 1979'da Erivan Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi 'nde yükseköğrenimini
tamamîadı. Çalışma hayatına "So\yet
Karabağ 'ı " gazetesinin yazıişlerinde başladı.
1981 'de avnı gazetenin genel yayın müdür
yardımcıhğina atandı. Karabağ hareketinin ilk
günleri olan 1988 Şubatı ndan itibaren yazdığı
yazılar ve broşürlerle halk arasında tanındı.
Bu etkinlikleriyüzünden ve 1990'da Bakû'de
Ermenilerin öldürülmelerine karşı çıktığı için
Rostov 'da 30 gün hapis yattı. Daha sonra
birkaç kez evinde göz hapsine alındı. Savaşın
en ağır dönemlerinde cephedeydi. 1992 'den
itibaren Karabağ ı Savunma Devlet Komitesi
Başkanı nın siyasi danışmanhğım yapıyor.
Aynı zamanda AGİT'teki (Avrupa Güvenlik ve
tşbirliği Teşkilatı) Karabağ delegasyonunun ilk
başkanı oldu. Karabağ Dışışleri Bakanhğı
kurulduktan sonra ilk Dışışleri Bakanhğı 'na
atandı. 1 Eylül 1997 seçimlerinde de Karabağ
Devlet Başkanhğı 'na seçildi.
lar?
Sizcegazeteciler bunu ne amaçla yapa-
ĞUKASYAN - Gazeteciler zaman zaman san-
sasyon uğruna böyle şeyleryaparlar. Bunun ardın-
da da başka emelleri yoksa sanıyorum bu böyle-
dır.
H M M Siz Ankara 'dan nasıl bir siyaset izleme-
sini bekliyorsunuz?
GUKASYAN - Ankara tarafsız davranmalıdır.
Çünkü Türkiye de bu konuda Minsk Grubu'nda-
ki arabulucu ülkelerden birisidır. Türkiye tarafsız
davrandığı takdirde ciddı bir arabulucu ülke ola-
rak kabul edılebılır. Ama bugün Türkiye taraflı bir
rol üstlenmiş durumda.
Türkiye, bugün Ermenistan'a ambargo uygulu-
yorsa, Türkıye'nin arabuluculuğunun ciddiyetin-
den burada söz edemeyiz. Özetlemek gerekirse
Türkiye, Ermenistan'a ambargo uyguladığı süre-
ce biz Türkiye'yı ciddi bir arabulucu ülke olarak
kabul etmeyiz. Arabulucu hiçbir tarafi tutamaz.
Bir arabulucunun tuttuğu yanlar, eğilimleri ola-
bilir. Ama görûşmeler sırasında bütün bu duygu-
lannı, eğilimlerini bir yana itebılmelidir.
Işte bu nedenle biz Türkiye'yi Azerilerin tara-
fında kabul ediyoruz. Ve diyonız ki:
"Türkiye Azerilere yardım eder, onlaruı tarafi-
nıtutar."
Bununla birlikte, Türkiye daha tarafsız bir tu-
tum izlemeye başlarsa sanıyorum bu görûşmeler
sürecinde daha ciddi, daha ağırlıklı bir rol üstle-
nebilir.
Ama şunu da belirtmeliyim:
Türkiye'nin bugünkü siyasetini birkaç yıl önce-
ki siyasetiyle karşılaştırdığımızda bugün çok da-
ha objektifdavrandığını söyleyebilirim. Ama bu-
günkü tutumu dahi beklediğimiz. umduğumuzun
çok daha gerisindedır. Bizim Türkiye'den daha
fazla beklentilerimiz var.
• ^ ^ ^ B Azerbaycan 'ın tutumu konusunda ne
düşünüyorsunuz ve Bakû 'den ne gibi adımlar at-
masını bekliyorsunuz?
GUKASYAN - Azerbaycan, Karabağ'ın ABD
ve Türkiye tarafından kendısine armağan olarak
sunulmasını umut ediyor. Ama Azerbaycan bu
umudunu akıldan çıkarmalıdır.
Bir an önce görüşme masasına orurulmalı ve uz-
laşma zemini aranmasına çalışılmalıdır. Azerbay-
can, görüşme yürütmeden her şeyi geri almak is-
tiyor. Ama hiçbir şey vermeden her şeyi almak
mümkün değildir.
Azerilerin, Karabağ'ı bir armağan olarak alma
umutlan varsa, bu umutlardan vazgeçmeden ger-
çek bir görüşme gerçekJeşemez.
Savaş kaybeden, ancak kendini fatih sanan ta-
rafin hiçbir şey istemesi mümkün değildir. Biz Ka-
rabağ olarak savaşı kaybetseydik Azerbaycan'ın
istediklerini alması yakışık alırdı. Biz savaşı kay-
betmedik. onlar kaybettiler. Ancak her şeyi iste-
yen taraf yine onlar. Üstelik de bunlan bir fatih
edasıyla istiyorlar. Bizimle bir fatih, bir potansi-
yel gûç olarak görüşmeyi hedefliyorlar.
Fakat şunu vurgulamakta yarar var:
Savaşta kaybedilenleri görüşme masasında ge-
ri almak mümkün değildir. Sanıyorum, bu konu-
da fazla iştahlılar. Oysa gerçekçi davranmak ge-
reklidir. Bugün Karabağ "de facto" bağımsız bir
ülkedir. Kendi bağımsızlığını da hem askeri, hem
siyasi, hem de diplomatik yöntemlerle savunmak-
tadır. Bugün Karabağ kendi başına. reel, askeri ve
siyasi bir faktördür. Karabağ'ın böyle bir faktör ol-
duğunu tanımak gerekir. Daha da açık söyleyeyim,
Karabağ'ı bu sorunun. bu çatışmanın bir tarafi
olarak tanımak. onunla göriişmelere başlamak zo-
runludur. Azerbaycan ise Karabağ'ı sorunun tara-
fi olarak tanımadan, ondan her şeyi almak istemek-
tedir. Sorunun tarafi olarak görmediğiniz bir ül-
keden o bölgeden askeri birliklerini geri çekmesi-
ni istemek akılcı bir davranış değildir.
^^••B Yani siz Azerbaycan 'ın durum tespitin-
de gerçekçi davranmadığını mı söylüyorsunuz?
GUKASYAN - Bugünkü durumu gerçekçi ola-
rak tanımak lazım. Bu yapıldığı zaman çok kolay
biçimde uzlaşma yolunu bulabiliriz.
Azerbaycan'ın, "Ben Karabağ'a özerklik veri-
Azeri - Ermeni Ortak BildirisiMetni
Dağlık Karabağ sorununa banşçı bir çözüm
yolu bulunnjasına kendilerini bağlayan
Azerbaycan ve Ermenistan, sorunun siyasi
yollar ve her şeyden de öte görüşmelerle
çözülmesini istediklerini bir kez daha
doğrularlar. Azerbaycan ve Ermenistan,
Minsk sürecinin, Minsk Konferansı
eşbaşkanlarımn etkinliklerinin, sorunla ilgili
yorum'' demesi ciddi bir tutum değildir.
Neden?
GUKASYAN - Çünkü Azerbaycan hiçbir şey
veremez. Ne Karabağ'ı, ne de kendi topraklanm
kontrol ediyor şu anda. Azerbaycan, "Ben Kara-
bağhlann güvenJiğini sağtayabüirinT diyor Şaka
ediyor olmalı. Böyle bir söz nasıl ciddıye alınabı-
lir?
Bence Azerbaycan hükümeti artık gerçekçi bir
yol izlemelidir.
Azerbaycan şu anda gerçekçi birpoliti-
ka izlemiyor mu?
GUKASYAN - Kesinlikle izlemiyor.
^ ^ ^ H Ermenistan, Azerbaycan, Karabağ ara-
sında bu sorun sürüyor. Öteyandan Azerbaycan
Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ABD'ye gitti ve
Amerikalüarla güzel bir petrol anlaşması yapıp
geri döndü. Sizce bütün bu sorunlar, sonunda
Kaflcas petroüerinde mi düğümleniyor?
GUKASYAN - Evet, Kafkas petrollerinde dü-
ğümleniyor. Çünkü, üç yıl önce daha hiç kimse
Kafkas petrollerini telaffuz etmezken Azerbaycan
daha yumuşak, daha yapıcı bir konumdaydı.
Ama petrol faktörü ortaya çıkar çıkmaz Azeri-
ler gerçekçiliği unuttular. Yani Azerbaycan'ın
Amerika ve Türkiye'den bekledıği hediyeler. pet-
rol faktöründen kaynakianıyor.
• • ^ ^ Bilindiğikadanyla Azerbaycan, Kafkas
petroüerinin sadece kendi topraklarından geçe-
cek bir boru hattıyla akıtılmasını isterken alınan
duyumlara göre ABD de petrolün bir kısmmın
Ermenistan üzerinden geçecek bir boru hattıyla
rürkiye'nin bugünkü
siyasetini birkaç yıl
önceki siyasetiyle
karşılaştırdığımızda bugün çok
daha objektifdavrandığını
söyleyebilirim. Ama bugünkü
tutumu dahi beklediğimiz,
umduğumuzun çok daha
gerisindedir. Bizim
Türkiye'den daha fazla
beklentilerimiz var.
akıtılmasındanyana gibigörünüyor. ABD, bu tür
bir dayatmayaptığı takdirde Azerbaycan 'ın tavn
ne olur sizce?
GUKASYAN - Boru hattının Karabağ sorunu-
na endekslenmemesi gerekir. Önce boru hattı çe-
kılir. Ondan sonra Karabağ sorununun çözümüne
bakılır. Bu, sorunun çözümüne iyi bir etki yapa-
caktır.
Ama Karabağ, boru hattına kurban edilmek is-
tenirse bunun sonuçlan çok olumsuz olur. Boru
hattı için Karabağ'ı kurban mi edecekler? Böyle
bir durumda boru hattının çekileceğini hiç sanmı-
yorum. Buna kesinlikle imkân vermeyeceğiz.
^^••i Dünyada bir gerçek politika var şu an-
da. Siz, bir anlamda Karabağ 'ınpetrol boru hat-
tına karşdık rehin tutulduğunu mu söylemek is-
tiyorsunuz?
GUKASYAN - Bence petrol boru hattı için en
ucuz ve en uygun yol Ermenistan'dan geçirilme-
sidir. Amerikalılar paralannı saymayı çok iyi bi-
lirler. Bence Karabağ faktörü olmasaydı petrol bo-
ru hattı sorunu çok daha kolay ve çabuk çözüle-
cekti.
^ ^ ^ i M Subat ayı gibi bir zamanda hem Kara-
bağ, hem de Kıbns sorunlannın bir arada çözü-
lecekleri konusunda duyumlar var. Siz buna ne
diyorsunuz?
GUKASYAN - Kâğıt üzerinde her şeye karar ve-
rilebilir, her şey halledilebilir. Ama kâğıt üzerin-
de halledilenlerin hayata geçirilmesi aşamasında
her zaman sorun çıkıyor.
Sorunun çözümünü güç kullanarak elde etme-
leri olasılığı vardır. Sorunun taraflanna bir çerçe-
ve, bir çözüm dikte etmeye kalkışmalan çok güç
olacaktır. Bence sorunun çözümüne şubat ayından
da önce vanlabilir. Ama sorunun çözümü için ger-
çekçi bir şema bulmak gerekir.
Örneğin, taraflann en fazla geri adım atabile-
cekleri sınırlan belirlemek lazımdır. Taraflar en
tüm taraflann yapıcı girişimleriyle soruna
çözüm bulunmastyla ilgili gerçek bir ilerleme
sağlanacağına inanmaktadır.
Azerbaycan ve Ermenistan, Minsk Konferansı
eşbaşknnlannın son önerilerinin,
görüşmelerin Minsk Grubu çerçevesinde
yeniden başlamasını sağlayacağından
duyduklan inancı beyan 'ederler.
fazla neyi verebilirler? Bunu iyi saptamak lazım.
Şu anda bu sınıriar belirlenmiş durum-
da değil mi?
ĞUKASYAN - Taraflann her biri zaten kendi sı-
nırlannı bilir. Ama öyle anlaşılıyor ki arabulucu-
lar bunlan bilmek ıstemiyorlar. Bence bu sınırla-
nn arabulucular tarafından bilinmesı çok önemli.
Bu nedenle de bugün ben sorunun çözümü için
gerçekçi bir temel görmüyorum.
Karabağ bugün bütün taraflardan daha fazla bir
çözüm bulunmasını ıstemektedir. Ama bıze öne-
rilen şeyler Karabağ için intıhar anlamına geliyor.
•i^^™ Yani arabuluculann önerileri mi Kara-
bağ için intihar anlamına geliyor?
ĞUKASYAN - E\et. Bu hiç gerçekçi bir temel
değildir. Tamamıyla akıl dışıdır. Çözüm çabuk mu
olacak. geç mi. bu önemli değil. Önemli olan nok-
ta soruna en uygun, en akılcı çözümün bulunma-
sıdır.
^^••B Bu arabulucular dediğimiz Minsk Gru-
bu geçen hafta Viyana 'da toplandı. Sizce o top-
lantıdan ne çıktı?
ĞUKASYAN - Minsk Grubu sorundaki tarafla-
nn cevaplannı tartıştı. Sonuçta da Karabağ'ın
Minsk Grubu'nun tekliflenni kabul etmemesınden
duyulan kaygılan dile getirdiler. Tekliflen hem
Azerbaycan hem de Ermenistan kabul etti.
^^^^™ Peki, bundan sonra ne olur?
ĞUKASYAN - Bundan sonra ne yapacaklan, ne
gibi kararlar alacaklan konusunda hiçbir şey söy-
leyemem. Bence en ıyı yol, görüşmelen tek başı-
na bir hedef olarak göstermemektir. Görûşmeler
sonuçta bir ürün vermelıdir. Eğer siyasi bir karar
alınmak isteniyorsa bu karar siyasi yoldan hayata
geçirilmelidir.
Siyasi olarak alınan bir karar siyasi yoldan ha-
yata geçirilemiyorsa o zaman görûşmeler verim-
siz geçmiş demektir. Sorunun çözümü aşamasın-
da da bütün taraflann gıreceklen nzıkolar eşit ol-
malı. Herkes aynı nzıkoya girebılmelı.
Bize teklif edilenler dengeli bir riziko değil. Bu4
nun anlamı şu:
Karabağ'dan çok fazla rizikoya girmesi, Azer-
baycan'dan ise hiçbir şeyi tehlikeye atmaması öne-
riliyor.
^ ^ ^ ^ Peki diyalog devam etmeli mi sizce?
ĞUKASYAN - Söylemek ıstediğım tam olarak
bu. Arabuluculann söylediklerine göre Azerbay-
can her an görüşmelen kesme tehdidinde bulunu-
yor. Görüşmeler sürecinde bütün taraflann bunlar-
la ilgili olması sağlanmalı.
Bugünkü duruma göre ilk etapta Azerbaycan'ın
sorunlan, ikinci etapta ise kalan sorunlar çözüle-
bilir. Bugünkü durumda Azerbaycan kendi sorun-
lannı çözdûkten sonra daha katı bir tutum içine gı-
rebilir.
Biz ise daha zayıf duruma girebilinz.
^ ^ ^ • H Yanigeri adım atmak zorunda bıraküa-
bilir misiniz?
ĞUKASYAN - Evet. Zayıf durumda kalan taraf
bırtakım geri adımlar atmak zorunda bırakılabilir.
Bizce bir uzlaşmaya vanlabilmesi için ilgili taraf-
lann ortak bir noktada karşılaşabilmeleri gerek.
Yani biz bir gen adım atarsak karşı taraf da bir ge-
ri adım atmalıdır.
Bugün ise bıze her türlü ödünü vermemiz, gü-
nün birinde Azerbaycan'ın bazı ödünler vermesi-
ni ummamız öneriliyor. Bizi bu umutla yaşamaya
ikna etmeye çalışıyorlar. Yani ,Ajzerbaycan somut
kazanımlar elde edecek, bize ise umutla yaşamak
kalacak.
Bizim Aliyev 'e ınanmamız telkin ediliyor. On-
lara göre Aliyev banş istermiş. Ama unutmamak
gerekir ki Azerbaycan totaliter bir devlettir. Bir
devlet başkanı Azerbaycan'da kendinden önceki-
ni hep hain ilan etmiştir. Yann öbür gün böyle bir
şeyin tekrarlanmayacağı garantisini bize kim ve-
rebilir?
Bugün biz AJiyev'e inanabiliriz. ama yann bu-
nun bedelini ödemek zorunda kalabiliriz. Bu iş
inanmakla olmaz. gerçek, somut garantiler gere-
kiyor. Ama bugün bu yok. Bu nedenle de biz gü-
venliğimizi tehdit eden bütün tehlikeleri göz önün-
de tutmaya mecburuz.
Bızden birtakım ödünler isteniyorsa onlar da
aynı zamanda eşdeğer ödünler vermelidirler. Azer-
baycan ve Karabağ'ın göze alacaklan rizikolar
dengelenmelidir. Bu konuda Azerbaycan hiçbir
rizikoya girmiyor.
Oysa Karabağ için bu ölüm kahm sorunu. Ne
Azerbaycan ne de Ermenistan'm güvenliği için
bir tehlike var. Böyle bir tehlike sadece Karabağ
için geçerli.
İÜ Öğretim Üyesi ve ÖDP kuruculanndan Atila Ergür'ü anma paneli düzenlendi
6
Tophım düşünceye özgürlük istiyor'
'Susurluk sonrası' paneli
İstanbul Haber Servisi - Istanbul Barosu Başkanı Yü-
cel Sa>Tnan. önümüzdeki günlerde kitlesel bir "O^ür-
lükkre Özgürlük kampanyası" başlatacaklannı belirte-
rek ancak özgürlük kavramının kapsamı konusunda en-
dişeleri olduğunu vurguladı.
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÖÜD), geçen ha-
ziran ayında ölen İÜ Öğretim Üyesi ve ÖDP kurucula-
nndan Atila Ergür'e armağan olarak dün Yıldız Teknik
Üniversitesi Oditoryumu'nda "Bffim- Sanat-Pofitika" ko-
nulu bir panel düzenledi. Ergür'ün meslektaşlan ve öğ-
rencilerinin ilgi gösterdiği panel, Ergür anısına saygı du-
ruşuyla başladı. Panele oturum başkanhğı yapan ÖÜD
Başkanı Prof. Dr. BurhanŞenatalar. Ergür'ü bundan son-
ra da ceşitli etkinliklerle anmaya devam edeceklerini be-
lüterek ölüm y ıldönümünde yayımlanmak üzere Ergür'ü
anlatan bir kitap hazırladıklannı kaydetti. Panelde konu-
şan ÇEKÜL Vakfı Başkanı ve İTÜ Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Metin Sözen. Ergür'ün gerçek bir dünyalı ve Türki-
yelı olduğunu vurgulayarak aslında Türk toplumunun
envanteri tutulsa Ergür gibi pek çok kışıye rastlanacağı-
nı söyledi. Sözen. birbirinden habersiz, ancak yaşadığı
toplum için endişelenen ve belli bir birikimi olan bu in-
sanlann artık bir araya gehnesi gerektiğini ıfade etti. Ko-
nuşmasında örgütlenmenin önemine dikkat çeken İstan-
bul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr.Orhan Anoğu] ise dün-
yanm her yerinde önemli bir baskı aracı olan hekim ör-
gûtlerinın Türkiye'de etkili düzeye gelemediğini savun-
du.
Yücel Sayman. Türkiye'de büyük bir 'düşünceye öz-
gürlük' kampanyası yapılmasından yana olduğunu anım-
sattı. Toplumda da bunun için bir istek oluştuğunu vur-
gulayan Sayman, "Ancak bunu başarabilir miyiz bilemi-
yorum. Herkesin özgürlükten anladığı çokfarkiı. Eğeröz-
gürlûğü prensipve ilkelereoturtacaksak,tarafsız kalama-
yacaksak, salt kendi düşünceierimiz için özgürlük isteye-
ceksek bu kampanyayı da smırlamahyız." diye konuştu.
ANKARA (Cumhurhet Bfirosu) - Mülkiyeliler
Birliği'nin düzenlediği "Susurluk Sonrası" konu-
lu panel dün Türk-lş Konferans Salonu'nda yapıl-
dı. Mülkiyeliler Birliği Başkanı Alper Aktan'ın
yönettiği panelde konuşan TBMM Susurluk Ko-
misyonu üyesi. CHP milletvekili FikriSağlar. Baş-
bakan Mesut Yılmaz'ın önemli bilgilere ulaşıldığı
ve bunun 15 gün içinde açıklanacağı sözlerini
anımsatırken "Süresi doldu. Umanm yanıhrun, a-
ma çok önemli bulgular çıkaracaklannı sanmıyo-
rum. Çatlı Türktve'ye geldikten sonra ANAP'lılar-
la temas etti. Mesut Yılmaz'ın genel başkan seçildi-
ğj kongrede çalıştı. O yüzden Yümaz'a inanmryo-
rum" dedi.
Abdullata Çatlı'nın. 8. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal tarafından Isviçre'deki cezaevinden kaçırtıl-
dığını da öne sürdü. Sağlar. Türkiye'nin uyuşturu-
cu trafiğindeki güzergâhındaki önemine dikkat
çekti.
Gazeteci-yazar Enis Berberoğlu. mafyayı besle-
yen ekonomik. siyasal ve hukuki koşullara dikkat
çekti. İstanbul DGM Başsavcılığı'nın Susurlukso-
ruşturmasının kanıtlar ıçermekten uzak olduğunu
da belırtti. Gazetecı-yazar Can Dündar da Susur-
luk kazası sonrası ortaya çıkan karanlık bağlantı-
lann toplumsal baskıyla çözülebileceğini belirte-
rek sivil toplumun alternatif bilgi bankası ve arşiv
oluşturması gerektiğini kaydetti.