06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EKİM 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Konya-Adana karayolunda 48 kişinin öldüğü kazada öğrencilerin çoğunlukta olduğu bildirildi Yol katliaııılan dıırdıırulamıyorKONYÂ (Cumhuriyet)- Türkiye'de her yıl binlerce insanın yaşamını yitirmesine yol açan trafik kazalan altnan bütün ön- lemlere karşın durdurulamıyor. Konya- Adana karayolunda, Ipek Turizm 'e ait bir yolcu otobüsü ile tankenn çarpışması so- nucu meydana gelen kazada; 46'sı oto- büste, 2'si de tankerde bulunan 48 kişi yanarak öldü, 5 kişi de yaralandı. Muammer Çiçekyurt yönetimindeki 34 YON 34 plakah Kayseri Ipek Tunzm'e ait otobüs ile MehmetCeylan idaresinde- ki 63 DR 995 plakah tanker önceki gece saat 22.30 sıralannda çarpıştı. Çoğunlu- ğunu, 29 Ekim Cumhunyet Bayramı ta- tili ile hafta sonu tatilinı birleştirerek Ku- şadası'na gitmek isteyen üniversite öğ- rencilerinin oluşturduğu 46 kişi, yanarak yaşamını yitirdi. Kazada, tanker şoförü Mehmet Ceylan ile yardımcısı Halil Öz- türk de ölürken otobüs şoförû Muammer Çiçekyurt ile ikinci şoför Seyit BaykaL yolculardan Bekir Aftuntaş, Fetullah Ki- riş ve Nuriye OzeJ yaralandı. Yanmış ce- setler yaklaşık 2 saat süren bır çalışma sonrası güçlükle çıkanlabildi. Tanınma- yacak hale gelen cesetler Karapınar ve Ereğli devlet hastanelen morglanna kal- dınlırken yaralılar Konya'daki sağlık ku- ruluşlannda tedavi altına alındı. Bekır Al- tuntaş, durumunun ağırlaşması üzerine, KonyaTıp Fakültesi Hastanesi'nden An- kara'yasevkedildi. Konya Valisi Namık GüneL, Emniyet Müdürü Ahmet Turan Buluş; il jandar- ma komutanlığı ve emniyet yetkilileriy- le birlikte olay yerine gelerek inceleme- lerde bulundu. Narmk Günel, ölenlerin 33'ününerkek, 15'ininkadınolduğunun saptandığmı bildirdi. Ölenlerin 20'sinin Niğde Cniversitesi öğrencisi olması ken- ti yasa boğdu. Niğde Ünıversitesı'nden yapılan açıklamada. Rektör Prof. Dr. Ra- mazan Taşdurmaz başkanlığında oluşan kriz masasının Karapmar'a gıderek kım- lik tespiti ve defın çalışmalanru sürdür- düğü belirtildi. Kazada hayatını kaybedenlerden 15'inin kımlikleri belirlenirken bu isim- ler şöyle: Ash Yılmaz, Yasemin Koçtûrk, MehmetCe>lan, Halil Özrürk, İsmail De- ğinnenci. Mehmet Fatih Korkmaz. Metin Ilfıan. Selman İlhan, Hilmi Küçükalim. Bahaddin Günesdoğan. Bülent Eker, Der- ya Ege. Hacı Ahmet Özkök, Recep Hulu- si Dizdaıiar ve Ziilal Kaya. Kazayı hafıf yaralı olarak atlatan oto- büs sürücüsü Muammer Çiçekyurt yap- tığı açıklamada, "Tanker süriicüsü ya sarhoşyadauyuyordu"dedi. Konya Nu- mune Hastanesi'nde tedavi altında bulu- nan Çiçekyurt kazayı şöyle anlattı: "Karşıdan gelen araç ile aramızda 100 metre kadar mesafe kaknğında, bizim şe- ritte olduğunu fark ettim. Selektör yapa- rak uyarmak istedim. Tüm uyarılanma rağmen üzerimizegelmeyedevam ettL Yb- lu terk etmeyi, şarampole girmeyi düşiin- düm. ancak bu kez de otobüs doluydu. Karşıdan gelen araçla aynı şeritte olduğu- muz için bana göre sol şerit boştu. Otobü- sü şarampole götürürsem yokulara bir şey olur diye sol şeride geçtim. Ancak bu kez de aramızda 10-15 metre mesafe ka- la tankerin süriicüsü uyandı ve o da ken- di şeridine geçmekisteyince. otobüsün sağ kapı tarafuıdan çarpıştıkJ" Kazadan yaralı olarak kurtulan, Erci- yes Üniversıtesı tlahiyat Fakültesi Hazır- lık Sınıfi öğrencisi Fetullah Kiriş de Çi- çekyurt'un anlattıklannı destekleyerek tanker sürücüsünün hatalı olduğunu söy- ledi. E sınıfi sürücü belgesini 1976 yılın- da Istanbul'dan alan Çiçekyurt'un, bilgi- sayar kayıtlannda ceza puanı olmadığı bildirildi. Kazada, Ipek Turizm'in kayıtlannda bulunan yolcu sayısından fazİa ölünün bulunması akıllarda soru işareti bıraktı. Ipek Turizm'in yolcu isimlerini de alma- dığı belirtilirken şirket yetkılılen yaptık- lan açıklamada bılet alınmayan küçük çocuklar yüzünden ölü sayısı ile biletli yolcu sayısı arasında fark olduğunu söy- lediler. Yetkililer, yolculann isimlerinin neden alınmadığını araştıracaklanm bıl- dirdiler. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. kazayı "feci" olarak nitelerken "Hemen her olaydan bir suçlu çıkarmaya çabşma- yın. Çünkü her olayın şartian ayrT dedi. Başbakan Mesut Yılmaz, yayımladığı başsağlığı mesajında, "MiDetçe hepimi- zin yüreğini sızlatan trafık kazalannda, maddi ve manevi kayıplann yanında, bi- zim için en önemnsi can kaybı meydana gelmesidir" dedi. TBMM Başkanı Hik- met Çetin de yayımladığı mesajda "Ül- kemizde dayanılmaz boyutiara varan bu dehşetverici trafik kazalannın ksa vade- de engeUenmesi.traTıkdenetimlerinin sık- laştınlması ve sürekliliğiyle daha da önemlisi, halkımızın da trafik uyan ve ku- rallanna muüak surette u> masıyla müm- kün olacağı inancındayım" dedi. 8 ayda, 254 bin 789 kaza Trafik kazalannın başaktörü sürücüler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -1997 yılının ilk 8 ayındakı trafik kazalannı değerlendiren Emniyet Ge- nel Müdürlüğü, sürücü ku- surunun yüzde 95 ile en yüksek oranı koruduğunu saptadı. Emniyet Genel Müdürlü- ğü Trafık Dairesı Başkanlı- ğı verilerine göre kaza ne- denleri arasında yüzde 95.74'lük oranla sürücü ku- surlan başta gelıyor. Yaya, yolcu, ta^ıt ve yol kusurla- nnın oranı ise 4.26 olarak belirlendi. 1997'nin ilk 8 ayında 1996'ya göre yüzde 25 oranında artan kazalarda ilksırayı 104 bin 690 ile ts- tanbul alıyor. Istanbul'u 38 bin 744 ile Ankara, 19 bin 519 ile lzmir ızliyor. 1997'nin ilk 8 ayında mey- dana gelen kazalann yüzde 2.22'sine alkollü araç kulla- nımı neden oldu. 1997 Ağustos ayında alkollü araç kullanımımn yol açtığı ka- zalar Temmuz ayına göre yüzde 2. 1996 Ağustos ayı- na göre yüzde 26 azaldı. Kaza sayısı 1997'nin ilk 8 ayında, 1996'nın aynı döne- mine göre yüzde 18.20, ya- ralı sayısı da yüzde 4.54 oranında artarken ölü sayı- sı yüzde 3.42'lik bir düşüş kaydetti. İstatıstiklere göre otobüs- ler 1997 yılı Ocak-Eylül dö- neminde 20 bin 967 kazaya kanştı. Yılın ilk 8 ayında meydana gelen 254 bin 789 kazada 3 bin 326 kişi öldü. 75 bin 467 kişi yaralandı. Kazalann yol açtığı 8 aylık maddi hasar 27 trilyon 58 milyar lira olarak hesaplan- dı.' Odenek her yıl hızla azaiıyor 50 yıldır demiryollan ihmal ediliyor CEM ULÜTAŞ Türkiye'deki trenlerin hı- zı 184O'lı yıllann Avrupası seviyesinde. yani saatte an- cak 50 kilometre hız yapabi- liyorlar. Demiryollan ile il- gili ıronik bir değerlendir- meye göre, "Demiryollan- mcon teknik değeri diişük, fakat buna karşıhk antika değeri (!) yüksektir. Oysa u- lasnrmanın kesinlikk plan- lamaya ve planlı gelişmeye gereksinimi vardır." ITÜ In- şaat Fakültesi Ulaştırma Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Güngör Evren, sağlıklı ulaşım sistemınin ancak planlamayla kurula- bileceğine dikkat çekerek, "Ne var ki bugüne kadar ge- liştirümiştek Llaşnrma Ana Planı (1983-1993) uygulan- mayarak rafa kaldırümış- ür" dedi. Almanya'da hızı saatte 280 kilometreye ula- şan ICE denilen trenler, de- miryolu taşımacılığı içinde yaygm olarak kullanılıyor. Fransa'da da 7 bin kilomet- re uzunluğundakı TGV de- nilen bir sistemle yine saat- te 280 kilometre, Manş De- nizi Tüneli'ne kadar uzanan Atlantik TGV hattmda ise saatte 300 kilometre hız ya- pan trenlerle ulaşım sağla- nıyor. Japonya'da 600 kilomet- relik Osaka-Tokyo hattı 2 saatte kat edilirken, Türki- ye'de 577 kilometrelik Is- tanbul-Ankara arası Bilecik ve Eskişehir'den dolanarak 8 saatte kat ediliyor. tstan- bul'dan Malatya'ya trenle 30 saatte ulaşılabilirken, otobüsle 16 saatte ulaşılıyor. Yine trenle, îstanbul'dan Kars'a 42 saatte ancak gidi- lebilırken, otobüsle 20 saat- te gidilebiliyor. Bu süreler saatleri bulan rötarlarla da- ha da uzuyor. Demiryollannı dünyada "en çok ihmal eden ülke" olan Türkiye, 8 bin 439 ki- lometre demiryolu hattıyla dünyada 25., 320 bin kilo- metrelik karayolu hattıyla 13. sırada yer alıyor. Türki- ye'de yolcu ve yük taşımacı- lığında 1950'lerden sonra demıryollannm payında bü- yük düşüşler gözleniyor. Yük taşımacılığında yüzde 53 olan pay, yüzde 11 'e; yol- cu taşımacılığındaki yüzde 24'lük pay ise yüzde 4'e ka- dar geriliyor. Banliyö trenle- rinin yolcu taşımadaki yüz- de 80lik payının hariç tu- tulması durumunda. demir- yollannın yolcu taşımacılığı içindeki payı yüzde 2'lenn altına düşüyor. 1993'e göre 1994'te yolcu sayısında 26 milyonluk çarpıcı bir azal- ma gözleniyor. Yine 1950'den sonra de- miryolu için aynlan ödenek- ler hızla azaiıyor. 1950"de karayoluna aynlan ödenek demiryolunun üç katıyken, bu oran 1976'da 34 katına çıkıyor. Demıryollannın ta- mamen gözden çıkanldığı- nın bir göstergesi de bir tür- lü bitmek bihneyen demir- yolu yatınmlan olarak beli- nyor. Bunlardan en çok bı- lineni olan tstanbul-Ankara hızlı demiryolu inşaatı 1986'dan beri bitirilemi- yor(!). Örneğin, Izmit'te 10 kilometrelik kent içi demir- yolu 18 yıldır devam eder- ken, 47.5 kilometrelik Te- cer-Kangal demiryolu bu alanda "dfinya şampryonhı- ğuna" aday gösteriliyor. Bu hattın inşaatı tam 22 yıldır bitirilemiyor. Prof. Güngör Evren, bir ülkede sağlıklı bir ulaştırma sisteminin yürürlükte olma- sı; karayolu, demiryolu, de- nizyolu ve havayolu ulaştır- ma türlerinin teknik ve eko- nomik açıdan uygun ve et- kin olduklan yerlerde kulla- nılmalanna bağlı olduğuna dikkat çekerek, "Neyazıkld ülkemizin ulaştırma sistemi dengesiz, pahah ve sağhksız- dır. Trafik kazalannın önemli nedenlerinden biri olan trafıkteki agır araç ora- nı. gelişmiş ülkelerde yüzde 10'lan aşmazken Türkiye'de yüzde 60'lan bulmaktadır. Bu değerler sağlıksız bir sis- temin en açık göstergeleri- dir" dedi. Maliyetin yalnız yatınm ve işletme maliye- tinden ibaret olmadığını, enerji savurganlığı, dışaba- ğımlılık ve çevreye verilen zaran da kapsadığmı vurgu- layan Prof. Evren, ulaştır- manın kesinlikle planlama- ya ve planlı gelişmeye ge- reksinimi olduğunu, oysa bugüne dek geliştirilmiş tek Ulaştırma Ana Planı (1983- 1993) uygulanmayarak rafa kaldınldığını kaydetti. CKK'de söyleşi ve resitalCumhuriyet Kitap Kulübü etkirüikleri kapsammda Türkiye \azarlar Sendikası Başkanı ve yazanmız Ataol Behramoğlu önceki gün okuıianyla buluştu. Behramoğlu okurianna kitaplannı imralmh ve söykşti Kitap severier dün de Cumhuriyet Kitap Kulubü'nün Taksim'deki satış merke/inde Göksun Doğan'ın klarnet reskauni izlediler. Doğan'ın Schumann ve Weber'den yorumladığı parçalar beğerü topladı. (FotoğTaflar: HATİCE TUNCER) mn.ttKtra Corolla98 Her Corolla'nı arkasında, bir Toyota Plaza saklıdır. Corolla'nızı satın alırken de, kullanırken de mukemmel bir hizmet almak hakkınız. Türkiye'deki tum Toyota Plaza'lar bu ilke doğrultusunda; satış, servis ve yedek parça hizmetlerini bir çatı altında, dünya standartlarında sunar. Toyota Plaza'y1 farklı kılan, müşterilerimizin orada bulduğu çağdaş ortam, huzur ve konfordur. Geniş shovvroomları, modern teknik donanımları, konusunda uzman personeliyle, Toyota Plaza'lardan birine adım attığınızda bir kez daha anlayacaksınız: Satış bizim için yalmzca bir başlangıçtır. Müşteri memnuniyetinde mükemmelliğe dayalı, uzun süreli bir dostluğun başlangıcı... HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Bir Pazar Günüydü... Bir pazar günüydü. Ayak parmaklanm üzerinden dikılerek ulaşabildi- ğim pencereden dışanya bakıyordum. Uçan kuşla- ra, aheste dolaşan köpeklere hasetle bakıyordum. Yürüyen insanlara hasetle... Güneş hiçbir zaman bu kadar uzak olmamıştı. Büyükçe bir odada tam 57 kişiydik. Özgürlük diye haykırdığı için.. Demokrat Parti'nin iktidara gelişinin onuncu yıldönümünde karşı gös- teri yaptığı için.. yere atılmış bildirilerden birisi üze- rinde bulunduğu için.. iki kişiden fazlasının yan ya- na yürümesi yasak olduğu halde, üçer dörder do- laştığı için.. yakalanmış, gözaltına alınmış 57 kişi. Artık DP'nin son günleriydi. 27 Mayıs'a 13 kalmış- tı. Özgürlüğün ne demek olduğunu, ben işte o gün anladım. * • • Geçen gün Ilhan Selçuk'un köşesinde "Şiro'nun Ateşi" vardı... Her tümcesi beynimi yakan kor bir ateş. Eski milletvekili Mahmut Alınak haykırıyordu: "Bana şimdi politika yapmak yasak, avukatlık yapmak yasak, kitap yazmak yasak!.. Elinizı lütfen vicdanıntza koyun! Bu durumda benim için seröesf olan ne kaldı? Otunıp ölümü beklemek mi, Türki- ye'yi terk etmek mi? Önümde başka hangi demok- ratik seçenek var, lütfen siz söyleyin!" Bir köy muhtarlığına bile aday olamıyor. Mesleği- ni yapamıyor. Yazdığı kitap toplatılmış. Eline silah alıp dağa mı çıksın? Yoksa -en iyisi- yurtdışına giderek, Türkiye aleyhindeki lobilere mal- zeme olup, baş tacı mı edilsin? Tutuklu değil... Ama Türkiye onun için koca bir ce- zaevi olmuş. • • • Eşber Yağmurdereli'yı tanımam. Ne yazık kı konuşmalannı dınlemedim. (Bundan sonra fırsat olursa dinleyeceğim!) Yazdıklannı oku- madım... Ama.. demirparmaklıklararkasına "yenıden" dö- nerken, benim özgürlüğümü de elimden aldı! Yüzü gözümün önünden günlerdir gitmiyor... Ne yapmış? Devlet gücünü kullanarak çeteler mi oluşturmuş? Adamlanna "faili meçhul" cinayetler mı işletmiş? Yasal olmayan yollardan kazandığı serveti ile Ame- rika'da şatolar mı kurmuş? Hırsız mı, uğursuz mu, yalancı ve sahteci mi? Yoksa halkına ihanet mi etmış? O inandıklannı söylediği için artık özgür değil... Ben inandıklanmı yazdığım halde özgürüm... O içer- de, ben dışardayım. Bunda bir naksızlık yok mu! • • • ismail Beşikçi ömrünü dört duvar arasında ge- çiriyor. Niçin? Inandığı şeyleri yazdığı için... Kendine göre doğ- ru, bana göre yanlış şeylen yazdığı için. Ama ben bana göre doğru, ona göre yanlış olan şeyleri yazmayı sürdürüyorum. Onun düşüncelerine özgürlük tanıyan bir yöne- tim de belki benimkilerini yasaklayacaktı. Bu kez ben içerde olacaktım, o dışarda. Sınıf arkadaşımdı. Yıllar ve koşuilar düşünceleri- miz arasında uçurumlar oluşturdu... Ama bıliyorum ki, ikimiz de yurdumuzu ve insanlanmızı aynı ölçü- de seviyoruz. İkimiz de kötülük değil, iyilik arayışı içindeyiz. Haksızlığa uğradığı inancı içinde ömrünü dört du- var arasında geçirirken iyilik peşınde olmak.. yaşa- mın olanaklarından yarartanmak için eliniz kolunuz serbestken iyilik arayışı içinde olmaktan çok daha zordur. İsmail önce üniversiteden atıldı... Sonra içeriye atıldı... Ve de kitaplan yasaklandı... Acaba toplum bundan ne kazandı? • • • Bugün gene pazar. Ve ben kendimi gene çok uzun yıllar önceki o pa- zar günkü gibi hissediyorum... Bir şeyler gene göğ- sümü sıkıyor... Güneş gene çok uzaklarda... Katiller, hırsızlar, devleti soyanlar, çeteciler, yasa- lan hiçe sayanlar aramızda dolaşıyorlar... Kimileri nutuk bile atıyor meydanlarda... Ama Alınak'ın eli kolu bağlı... Beşıkçi'ler, Yağmur- dereli'ler içerdeler. Tahliye işlemi yapılacak Barajlar taşma noktasına geldi TOYOTA Kalite hayatınızı değiştirir! ® TOYOTA Haber Merkezi -Yurdun büyük bir bölümünde önce- ki akşamdan beri aralıksız devam eden sağanak yağış nedeniyle Istanbul, Bursa, Balıkesir ve Izmir'de yüzler- ce ev ve işyerini su bastı. Is- tanbul'da Omerli, Darlık ve Elmalı barajlannın taşma noktasına geldiği ve bu böl- gelerde tahliye işlemi yapı- lacağı bildirildi. Istanbul'da Büyükşehir Belediyesi'nın yaklaşık üç buçuk yıldır kentin altyapı sorununa çözüm bulamayı- şı, sağanak yağışla birlikte tekrar gündeme geldi. Ara- lıksız süren sağanak yağış sonucu Alibeyköy Deresi taştı. Dere yataklanndaki çok sayıda ev sular altında kaldı. Sağanak yağış özel- likle Sangazi, Ümraniye, Bağcılar, Zeytinburau, Kâ- ğıthane'de etkili olurken 220 ev ve işyeri sular altında kal- dL Cerrahpaşa Tıp Fakülte- si Hastanesi'nde elektrik kontağı nedeniyle yangm çıktı. Hastanenin Acil Yo- ğun Bakım Servisi'nde te- davi gören 4 hasta başka has- taneye sevkedildi. Yağış, trafiğin kilitlenme- sine de yol açtı. Sağanak ya- ğış sonrası yollar adeta göle dönerken yurttaşlar sabah saatlerinde işyerlerine ulaş- makta zorlandılar. Yalova'da şiddetli fırtına nedeniyle fe- ribot ve vapur seferleri iptal edildi. Meteroloji yetkilileri, hava sıcaklığının 10 derece- ye düştüğü tstanbul'da ya- ğışlann 3 gün daha süreceği- ni bildirdi. Son günlerde aralıksız sü- ren yağışlann taşma nokta- sına getirdıği Ömerli. Dar- lık ve Elmalı barajlarında tahliye işlemi yapılacağı be- lirtildi. ISKl'den yapılan açıkJamada, Ömerli Bara- jı'nın tahliye işleminin Riva Deresi'ne yapılacağı belirti- lerek "Özeüikle bu dere ya- tağmdaki ve çevresindeki ÖmerB, Cumhuriyet, Öğün- ce, Güllü. Paşamandra, De- ğırmendere. Kuraklar. Kü- çükkum. Çayağası. Hüseyin- 1L Sırapınar ve Bozhane köy- lerinin tedbirli olmalan ge- rekmektedir" denıldı. Şiddetli sağanak yağış Bursa ve Balıkesir'de de et- kili oldu. Bursa Itfaiye Mü- dürlüğü yetkilileri. özellikle Osmangazi ve Nilüfer ilçe- lennden çok sayıda su bas- kını ihban aldıklannı bildır- diler. Kentin yüksek yerle- nnde meydana gelen heye- lan sonucu Bursa-Ankara karayolu zaman zaman trafi- ğe kapatıldı. Balıkesir'de sa- ğanak yağış yüzünden yak- laşık 100 evi su bastı. Kırk- lareli'nin Dereköy ilçesine mevsimin ilk kan yağarken Konya'nın Şeydişehir ilçe- sinde. hızı 12 kilometreye varan fırtanada, 2 caminin minareleri yıkıldı ve bazı ev- lerin çatılan uçtu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle