Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 1997 PA2AR
OLAYLAR VE GORUŞLER
îstanbul'un Yağması...
METİNERKSAN
O
smanlı Türkçesinde
kullanılan "Yağma'"
sözcüğü. Farsça bir
sözcüktûr. "Yağma"
bir malın birden fazla
kışilerce zorla alınma-
sı, zorbalıkla ele geçirilmesi, yasa dışı
edinilmesi demektir. Farsça; "Çapul",
"Taton" gibi sözcükler "Yagma" söz-
cüğüyle eşdeğer anlam ıçerirler.
"İstanbul'un Son Yağması",30 Ekım
1918'de saltanat ve hilafetin imzaladı-
ğı Osmanlı Devleti'nin paylaşılmasını
saptayan Mondros Bırakışması'yla
(Mütarekesıyle) başlanuş, 10 Ağustos
1920'de saltanat ve hilafetin imzaladı-
ğı ve Osmanlı Devleti'nin yok edilme-
sini kesinleştiren "Sevrr
anlaşmasıyla
pekişmiş ve sürmüştür. Bu dönem
"kurtancı Atatürk" komutasındakı
Türk Ordulan'nın 2 Ekim I923'te Is-
tanbul'u tûmüyle ele geçirmesiyle bıt-
miştir. Beş yıl süren bu karanlık dönem.
Istanbul'u işgal eden yabancı güçlerle
ışbirliği yapan saltanat ve hilafetin, sal-
tanat ve hilafetle kan bağı ve para bağı
olan kişilerin, işgal güçleriyle işbırliği
yapan işbırlikçi yurt hainlerinın. lstan-
bul'da yerleşik yabancı uyruk ve azın-
lıklann, Istanbul'a dışardan gelen azın-
lıldann Istanbul'u yağma etmesı döne-
midir. Bu dönem, îstanbul'un yağması
üzerine ahkâm kesen Istanbul uzmanı
görünümündekı düzmecilerin (sahte-
karlann) özellikle bilmeleri gereken ve
üstünde hıç bir araştırma yapılmamış
olan bırdönemdir. Türkiye Cumhuriye-
ti Devleti'nin kurulması bile bu yasa dı-
şı, bu uygarlık dışı "yağma"ya engel
olamamıştır. Bu barbar ve yabanıl (vah-
şi) "yağma" hiç durmadan sürmüştür.
Içinde bulunduğumuz yıl olan 1997'de
bu kıyıcı "Yağma" donîk noktasına çık-
mıştır. 21. yüzyıl bu ~ İstanbul diişma-
nı" "Yağma"nm "Aitm Dönemi" ola-
caktır.
"Sevr" anlaşmasının 36. maddesi
şöyledir: "Bu anlaşmanın tüm madde-
lerinin buyruklan saklı kalmak koşu-
luyla bu anlaşmayı imzalayan bağlaşık
devletler (miittefik devletler), Osmanlı
Devleti'nin İstanbul üstiındeki haklan-
nı onarlar (kabul ederler). Osmanlı Hü-
kümeti ve padişah tstanbul'da oturabi-
lir ve fstanbul'u "Başkent" yapabilir.
Osmanlı Devleti bu anlaşmanın buy-
ruklanna ve bu anlaşmayı bütünleyen
öbür anlaşmalann buyruklanna. özel-
likle soy (etnik), din, dil azınlıklannın
haklarına dürüst bir biçimde saygı gös-
termekte kusurlu davranırsa, bağlaşık
devletler. Osmanlı Devleti'nin İstanbul
üstündekı haklannı değiştirmeyi kesin-
likle saklı tutarlar. Osmanlı Devleti bu
konuda alınacak kararlara uymayı şim-
diden yükümlenir."
"Sevr" anlaşmasının bu maddesi
uyannca Osmanlı Devleti'nin başkentı
istanbul, Osmanlı Devleti'nin yöneti-
minde değıldir. istanbul "yabancı güç-
lerin" egemenlıği, yönetimi ve deneti-
mi altındadır. Bu yabancı güçler "Hıris-
tiyan devtetienlir." Osmanlı padışahı ve
tslam halifesi Yahdettin. Osmanlı Dev-
leti'nin ve halifeliğin başkenti Istan-
bul'u Hıristiyanlara veımiştir. Türk pa-
dişahı Vahdettin. Türklerin başkenti İs-
tanbul'u Hıristiyanlara vermiştir. Bir
süre sonra bir düşman gemisine binip,
Ülkesinden, Ulusundan ve Devletinden
kaçacak olan halife ve padişah Vahdet-
tin, tstanbul'da bir "korkuhık" gibı, sa-
rayında bir tutsak gibi yaşamayı kabul-
lenmiştir.
istanbul almdığında oluşan bir söy-
lence vardır. Söylenceye göre Fatih, Ay-
vansaray'daki l4
TekfurSarayı"(Blaher-
nai)'na gider. îstanbul'un alınışı sıra-
sında Bizans lmparatoru bu sarayda ya-
şamaktadır. Saray yıkıntı ve yoksunluk
(mahrumiyet, sefalet) içindedir. Sara-
yın bu konumu kuşatmadan ve savaştan
ötürüdeğildir. Istanbul'a giren Türkor-
dusu sarayı korunağa almıştır. Saray yıl-
lardan beri bu konumdadır. Sarayın bu
acınacak durumunu gören Fatih üzüle-
rek ünlü şiirini söyler: "İmparatorun
sarayında örümcek perdecilik yapryor.
Baykuş nöbet borusu çalıyon" Hıristiyan
devletlerin yönetimindeki istanbul 'da,
Islam halifesinin ve Osmanlı padişahı-
nın oturduğu saray maddesel yönden
görkem içinde olmakla birlikte, ruhsal
yönden Tekfur Sarayı 'na benzer bir "za-
vallılık ve güçsüzlük" içindedir. Islam
halifesinin ve Türk padişahının Hıristi-
yan devletlere verdiği Istanbul'u, kur-
tancı Atatürk. Hıristiyan ordulanyla sa-
vaşarak kurtarmıştır.
istanbul beş yıl (1918-1923) düşman
devletlerin yönetiminde, düşman ordu-
lannın işgalinde kalmıştır. Bu konum
Islama göre "Darülharp" konumudur.
Darülharp konumu içinde düşmanla sü-
rekli savaş yapmak tslamın baş buyruk-
lanndan birisidir. Bu beş yıl içinde is-
tanbul camilerinde cuma namazlan kj-
lınıp cuma hutbeleri okunmuştur. Peki
bu hutbelerde İstanbul 'daki düşman iş-
gali için neler söylenmiştir. Bu hutbe-
lerde Anadolu'da düşman ordulanyla
Atatürk'ün komutasında savaşan Türk-
lslam ordulan için neler anlatılmıştır.
Cuma namazından sonra camiden çı-
kan Islam cemaat. düşman güçlerine
karşı nasıl bir davranışta bulunmuştur.
Bu dönem içinde Istanbul'da, Anado-
lu'daki ulusal güçlerle işbırliği yapan,
lstanbul'dan Anadolu'ya savaş araç ge-
reçleri kaçıran müthiş bir "yeralü ondu-
su" da vardır. Bu cuma hutbelerinde
söylenenler, cuma namazından sonraki
davranışlar bugüne kadar hiçbir araş-
tırmanın konusu olmamıştır. Yoksa bu
cuma hutbelerinde yalnızca "Arapça
Dualar" ve dualann çevirileri mi okun-
muştur.
Saltanat ve hilafetin imzaladığı
"Sevr" anlaşmasını unuttuk. Osmanlı-
Türk devletini 130.000 km. kareye in-
diren "Sevr" anlaşmasını unuttuk.
Türk-Yunan sınınnı Terkos gölü, Bü-
yükçekmece gölü arasında bir utanç ve
ağlama duvan konumuna getiren
"Sevr"anlaşmasını unuttuk. Atatürk'ün
savaşla, kanla, boğuşmayla yırttığı ve
çöpeattığı "Se\r" anlaşmasını unuttuk.
Bu tarihi Türk Ulusu'na unutturanlar
"YurtHainTdir. Bu tarihe "resmitarih
görüşü" deyip, özel girişimci, ikinci
cumhuriyetçı, padişahçı, şahçı, hilafet-
çi, şeriatçı. tarikatçı, dinci. bilimsel bil-
gı dışı. bir uydurma tarihi gündeme ge-
tirenler "Yurt Haini"dir. "Yurt Haini"
sözü neden ınsan haldan dışı, neden
kullanılması yasak bir söz olsun. Bu
yadsımacılara (inkarcılara). bu bilerek
unutanlara ve unutturanlara "Yurt Ha-
ini" denmeyecektir de, kime denecek-
tir!.. "Yurt Haini" sözü yerinde kulla-
nılması zorunlu ve gereİdi bir sözdür.
"Yhrt Haini" sözünden "Yurt HainlerT
ürker ve korkar.
Farsça iki sözcükten oluşan "Ham
Yağma" deyişi "Yoksullar Sofirası" de-
mektir. Cstü kapaklı (a) harfiyle "han"
sözcüğü, Farsça "Sofra"ya da " Yemek"
anlamını içerir. Tevfîk Fikret (1867-
1915) bu deyişi, bir şiir adı olarak, acı
bir yergi olarak kullanmıştır. Fikret'in
şiirinde " Yoksullar Sofrası"™ "Zengin-
ter" yağmalar! "Han-ı Yağma" (Yok-
sullar Sofrası) deyişi fstanbul'a ilişkin
bilgiler yazan allamelenn (her şeyi bı-
lenler) bugüne dek yazmadığı toplum-
sal bir olgunun adıdır. Fakat bu "Han-ı
Yağma" deyişi bu olgu kapsamında kı-
saltılarak "Yağma" olarak kullanılırdı.
tstanbul'un semt pazarlannda bir za-
manlar, şimdi uygulanıp uygulanmadı-
ğını bilmedığimbirtöre vardı. Pazarda-
ki alımsatımı. pazardaki fiyatlan, pa-
zann düzenini sürekli denetleyen "Pa-
zarbaşı" alacakaranlık başlayıp pazar-
daki alışveriş azalınca, pazann çeşitli
yerlerinde yüriiyerek "Yağma" dıye ba-
ğınrdı Pazarbaşının "Yağma" bağın-
şından sonra alım gücü olmayan yok-
sullar yaş sebzelenn, meyvalann o gün
satılmayanlannı gereksinımlen kadar
"para ödemeden" alırlardı. "Yağma"
bağınşından sonra hıç bırzengin ücre-
tini vermeden sebze-meyva almaz; hiç
bir fakir de gerektiğinden fazla sebze-
meyva almazdı. "Yağma" bağınşıyla
birlikte sebzelerin-meyvalann dışında-
ki günlük yiyeceklerin yoksullara veri-
lecek bölümünü pazar esnafının kendi-
si saptardı.
istanbul zenginlerin. yoksullann.
blok apartmanlann, holdinglerin, gök-
delenlerin, kooperatif evlerinin, uydu
şehirlerin, villalann. yalılann. gecekon-
dulann, ne idüğü belirsiz sitelerin, pa-
lavra kentlerin bu kesimlerle işbirliği
yapan seçilmiş ve atanmışlann durma-
dan usanmadan yağmaladığı bir kenttir.
Doğu Roma'run başkenti olan istanbul.
Batı Roma'nın başkenti olan Roma gi-
bi "Barbarlann Saldınsına ve Yerieşi-
mine" uğramıştır. Barbarlar Roma'yı
nasıl yok ettilerse. Istanbul'u da yok
edeceklerdir. Hiç kuşkunuz olmasın, İs-
tanbul bir gün kesinlikle yok olacaktır.
Ünlü Fransız Kentbilimci Mımar Paris-
liHenri Prost (1874-1959). Atatürk dö-
neminde çağnlı olarak 1935'te lstan-
bul'ageldi.
Istanbul'da on altı yıl kaldı. H. Prost,
düzenceli (disiplinli) bir çalışmayla îs-
tanbul'un başvuru kaynak planını, ts-
tanbul'un düzenleyici (nazım) planını.
Îstanbul'un arkeolojik bölge planını.
sosyo-ekonomik planını. Îstanbul'un
ulaşım planını, Îstanbul'un mülkiyet-
tapu planını, yeşillik alanlannın planı-
nı, sekiz ciltlik bir kitap oluşumunda
düzenledi. H. Prost'unbuplan çalışma-
lan içinde iki önerisi olağanüstü yet-
kinlikte iki başyapıttır(şaheserdir). Ni-
şantaşı Karakolu'ndan, Dolmabahçe'de
denıze kadar uzanan büyük ve geniş ko-
yak (vadi) içinde "Ulusal Park." Bay-
rampaşa surlanndan Yenikapı denizine
kadar uzanan büyük ve geniş koyak
içinde "UlusaJ Park." H. Prost, bu ''Ulu-
sal Park"Ian istanbul şehrinin "tki Ak-
eiğeri" olarak tanımlamıştır. Çeşitli tür-
de büyük ağaçlar altında, çeşitli türde
hayvanlann banndığı, çeşmelerinden
sular akan. ıçinde-üstünde binlerce ki-
şinin gezeceği, kır gezileri (pıknik) ya-
pacağı doğal bir örtü. doğal bir yeşil-
lik... Birbirini izleyen dönemler içinde.
devletin ve değişken sıyasal yetkelerin
yönettiği "fstanbul'un Yağması",bu iki
"Ulusal Park"ı yok etmiştir.
Bir kez daha yineliyorum, istanbul
(Yeni Roma), Roma (Eski Roma) gibi
barbarlann saldınsına ve yerleşimine
uğramıştır. Geçmiş olsun.
PENCERE
SITKI OLÇAR
Çini Sergisi
23 Ekim • 9 Kasım'97
ADTİ6AN
ŞAKAYIK SOKAK NO. 54/1 NIŞANTAŞ1 / TEL • 247 90 81
Hadi Çaman
YEDİTEPE OWNCULARI
- yt Yazjr PeterShaffer «fHEffT'»
21.00-24.00 arası
Tîrk Sanat Miziği Fasıl'ıGazeucı Erol Derne* Sok No 1S* Beyoğlu-ISTANBUL Reı: (0212) 252 47 67
(Allas Sineması Çıkışı)
.-• Yöneten: Şakır Gürzumar
I*»
1
Perşembe. Cuma: 21.00
:,"**• Curnartesi: 15.30-21.00 i
Î A ,,^f Pazar: 15.30
Hadı ÇaraanTiyatrosu
A VNİ DİLÜGİl Teşvıkiye Cad. No. 160
YüınEnlp
Ojunu Ödülii
, YAŞAM '97
' yUm Oyunu
Ödalü
EFES Pilsen'in kuliur ve sanata k?tki!ar: ar—' ~"
:
~
EFES Piben 'in UMın sanau katküan artarak sürecek.
FİVATRCDTEK
Toplu bilet rezervasyon: (0-212) 292 39 00/111
AKM Oda Tiyatrosu c 212 £45 25 90
Hafcaıçı: 20.00. Cumartesı: 15.00-20.00. Pazar: 15.00
T.C. Kultur Bakanlıgı
İSTANBUL DEVLET OPERA ve BALESI
ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ'NDE
F. Tüzün
MİDAS'IIM KULAKLARI
opero 2 bölu m
Orkestra Şefı Smdtr YALÇtN ' Sahneye Koyan Bozkurt KURUÇ
25 Ekım Cumanesı 15.30
_ 6 Kısım Perşembe 20 00 ' 18 Kasım S»lı 20 00 _
C3. Bizet
CARIV1EIM
opera 4 pardv
Orkestrs Şefi AmooKJ PIROL1J ' Sahneye Koyan Yıkta KASA
28 Ekım Salı 20 00
i-11 Kasım Salı 20 00 ' 15 Kasım C tesı 15 30 / 20 Kasım Perşembe 20 00
G. Verdi
AIDA
opera A parde
Ortestra Şefi Orhan ŞALUEL / Sahneve Koyan Yvkta KARA
1 Kasım Cumartesı 15 30
P.l. Çaykovski
KUĞU GÖLÜ
t>ale A perde
Koreografi ve Sahneye Koysn Dmt OEAME / Orteslra Şefc Bşıd BAGIROV
5-12-19 Kasım Çarşamba 20.00 / 8 Kasım Cumartesı 15.30
R.Rodgers / O.Hammerstein II
KRAL VE BEIM
muzikal 2 perde
Ofkestra Şefi' S«rdar YALÇIN / Sahneye Koyan Hakfcın DORMEN
13 Kasım PerşeTibe 20 00 / 22 Kasım Cumartesı 15 30
BALEDE ÇEŞİTLEMELER
GELBENİBUL BEYAZ TAŞİKARDİ BAYRAMSABAHI
<of»graf Koffografı Koreoçrafı Konografı
SMKASAPOĞLU Haldui rBHCAN EntalUĞum.U NİB8KAN
7Kas.mCuma 19 00
Bıletler Atattırk Kultur Merkezt gıselerinde saMmaktadır
A K M gise tel: <0212( 251 10 23 / 251 56 00 17 hat) 254
AdaJet Ağaoğln / Melih Cevdel Anday
Ybneten: Ayşeıul Şamlıo^lu
KOZALAR/
ÖLÜLER KONUŞMAE İSTERLER
28.30,31 Ekun,l,2Kasım 1997
Daıio Fo - Franca Rame / Yöneten: Tıjen Par
KADINIiARDAN KONUŞALIM
4.5,6,7,8,9 Kasım 1997
Taksim Sahnesi (0-212) 249 69 44
:;ı: 20 X. Curr.ai-e5i.15.00-20.00.Pazar: 15.00
Haldnn Taner / Yöneten: SelçukYöntem
AYIŞIĞINDA ŞAMATA
28,29.30,31 Ekım, 1,2 Kasıın 1997
Roberto Cossa / Cevuen: Esen Çamuıdan/Yöneten: AlevSezer
BABAANNEMYÜZYAŞINDA
4,5,6,7,8,9 Kasıın 1997
Aziz Nesin Sahnesi;0-212) 245 25 so
Hafta ıcı: 20.00 C .r.-.îrtesı: 15.00-20.00
Memet Baydur / Yöneten: OsmanVVöber
KAMYON
28,30,31 Ekun,l Kasım 1997
iıthnrMüler
Çeviren: Yüdınm Tüıkeı / Yöneten: Arsen Gûrzap
OREESTRA
4,5,6,7,8Kasunl997
AKM Büyük Salon (0-212) 245 25 90
Pazar 15.00
TİYATROTEK ÇOCUK KULÜBÜ
DÜŞLIR
ÜLKBSİ
Yazan : Oeniz Kurtuluş, Murat şen
YOneten:
Murat Şen
Koreografi: Emre Torun
C u m a r t e s i - Pazar : 1 1 .OO
Kadıköy Halk Eğitim Merkezi ı
3-4 Kasım Saat. 19 00-21 15
Kadıkoy Halk Eğıtım Merkezi
Tel. 346 98 99
11-12 Kasım Saat 19 00-21 15
Yunus Emre Kültur Merkezi
Tel 661 38 95
Toplu bıletferde ındınm uygulanır
EFES Pilsen 'in kulturve saıuta katkılan artarak sürecek
(OPERA)
SANAI GALERISI
Grup Resim ve
Heykel Sergisi
27EWm-15Kasım'97|
Hanciye ttonağ Sk
Soğlık Apt No 1 Taksim
le! 0212-249 92 02
RUZİN GERCİN
MEHMET PESEN
SÜLEYMAN SAİM TEKCAN
ÜNSAL TOKER
ÖZER AKTAS
Nâzun Hikmet / Yör.eten: Ergm Orbey
KUVAYÎ MİLLİYE
2,9,16 Kasım 1997
EFES Pilsen irt kültürTC sanata katkılan artarak sürecek.
üç sanatçı üç mekan
7 Ekim - 10 Kasım 1997
MİNE SANAT GALERİSİ
Balranye Cd Sokulhj Sk No 1 Kadıkoy
Tet 216045 &4 40 - Fac 21E»346 78 10
MEKSİKAGİTAR ORKESTRASI
'Emperyalizmin Politika
Ayağı: YDD!..'
Bir hastayı iyileştirmek için önce hastalığa tanı
(teşhis) koymak gerekmez mi?..
Bir siyasal parti de kapitalizme karşı çıkıyorsa,
önce 21 'inci yüzyıhn eşiğindeki dünyamızdageçer-
li olan sermaye düzenine tanı koymak zorunda...
Dünyamız hasta!..
Savaş, terör, eşitsizlik, açlık ve sosyal adaletsiz-
likten kıvranıyor insanlık...
ÖDP (Özgürlük ve Dayanışma Partisi) başkent-
te 1 'inci olağan büyük kongresini yapıyor; yaşadı-
ğımız dünyaya nasıl bakıyoriar ÖDP'liler:
"YDD 'nin (Yeni Dünya Düzeni) gezegenimizi bü-
yük sosyo-ekonomik eşitsizlikler, savaşlar, göçler,
soykınmlar, açlık ve ekolojik yıkıntılariçinde bir fe-
lakete doğru sürükleyişine tanık oluyoruz."
1 'inci kongresi nedeniyle ÖDP'nin çıkardığı "Ûz-
gürlüğe, Dayanışmaya, Banşa Koşuyooız" adlı ki-
tap "Partı Meclisi Çalışma Raponı "dur. Bu rapor-
da "Dünya" bölümünü okurken altını çizdiğim sa-
tırlan köşeme alıyorum:
"... 20'nciyüzyılda iki büyük savaş gören, sos-
yalist devrimlere ve ulusal kurtuluş savaşlanna ta-
nıklık eden dünyamız, kapitalizme karşı bu güçlü
meydan okuyuşlara karşı 21 'inci yüzyıla kapitaliz-
min egemenlıği altında giriyor. Bunun anlamıysa
çokaçık: 21 'inci yüzyıl insanlığın eşitlik. özgürlük,
sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemini gerçek-
leştirmek uğruna vereceği mücadelelerte geçe-
cek. Üstelik kapitalizm bu kez karşımıza tüm dün-
yadaki mal ve hizmet üretim süreçlerinin piyasa
egemenliğine terk edilmesi anlamına gelen 'küre-
selleşme ideolojisi'y/e ve doğayı tahrip etmekten,
yaşadığımız gezegeni riske atmaktan çekinme-
yen, daha da bütünleşmiş bir sistem olarak çıkı-
yor. Emperyalizmin politika ayağı ise YDD (Yeni
Dünya Düzeni) kavramında ifadesini buluyor."
•
ÖDP'nin 'Parti Meclisi Çalışma Raporu'nu oku-
maya devam edelim:
"Yeni Dünya Düzeni (YDD) biryandan ABD'nin
bütün uluslararası kurumlar üzerinde hâkimiyet
kurmasını sağlayıp Biheşmiş Milletler'i ABD'nin
stratejik karahannın noteri durumuna düşürürken,
öte yandan emperyalist yeniden paylaşım müca-
delesini kışkırtarak bir dünya savaşının kapısını
aralamaya başlıyor.
Küreselleşme kavra-
mıyla ifade edilen kapita-
lizmin yeniden yapılanma
stratejisi, sermayenin ye-
ni kâhılık alanlanna kaya-
bildiği; az gelişmiş ülkele-
rin işçilerini köle ücretle-
riyle çalıştınrken, bu ola-
nağı merkez ülkelenn ça-
lışan sınıflarına karşı bir
sopa olarak kullanıp onla-
nn pazartık güçlerini, ka-
zanılmış sosyal ve sendi-
kal hakJarını budamaya
'_ girfstiği amansı'z bir ğülf-
' yasistemi olarak işledl."
Yüzyıl sona ererken tüm
insanlığın ortak ürünü
olan teknolojik gelişmeler,
dünya insanlarına daha
mutlu ve güvenli biryaşa-
mın olanaklannı sunabile-
cek düzeye geldi. Oysa
teknolojinin gücü insanla-
nn yaşamına daha yüksek
işsizlik, düşen ücretler,
kitlelerin üretim süreçle-
rinden ve giderek yaşam
alanlarından dışlanması
biçiminde yansıdı, (...) aç-
lık veyoksullukyaygınlaş-
tı.
Özellikle iletişim ve bil-
gisayar teknolojisindeki
atılımlar insanlığa bilgi
kaynaklanna kolaylıkla eri-
şebilmenin, rutin işleri
makınelere devredip da-
ha az çalışarakyaratıcı et-
kinliklere daha fazla za-
man ayırabilmenin, tem-
silidemokrasi yerine doğ-
rudan demokrasiyi haya-
ta geçirebilmenin ufukla-
nnı açıyor. Kapitalizmi
aşan adil, paylaşımcı, ka-
tılımcı dünya özlemi 'ger-
çek bir sosyalizm' arayışı
insanlığın önünde hâlâ en
büyük kurtuluş umudu
olarak duruyor."
Yöneten:
ALFONSO MORENO
\ Kültür
\Sanat
İ jlanlarınız
i İçin:
\ 293 89 78
• (3 hat)
m Biletler:
ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ
gişelerinde
ATATÜRK KULTUR
MERKEZİ'NDE
27 ve 28 Ekim
Saat:19'da
ikikonserverecek
İSTANBUL
FİLARMONİDERNEĞİ
ÖDP'nin günümüz ka-
pitalizmine bakışına kim
katılmaz!.. YDD'yi emper-
yalızmle özdeşleştiren
parti, çatısı altındaki sos-
yalistleri doğal bir potada
kaynaştırıyor; çünkü 'sö-
mürücü' ve 'emperyalist'
olmayan bir kapitalizm
karşısında sosyalizme de
gerek kalmaz.
Peki, dünyamızın hasta-
lığına gerçekçi bir tanı ko-
yan parti, kongrede hangi
kararlan alacak?..
Sorunun yanıtı bugün
belli olacak.
ANTALYA5.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN ÖRNEK 49 NO'LU ÖDEME EMRİNİN İLANEN TEBLİĞİ
Dos>aNo 1996'4475
Alacaklr Yapı ve Kredi Bankası AŞ Vekili A\ Melıke Alpan Borç'lu Önder Kosere Orüs Müessese Müd. Antalya Borç miktan: 87.223.038 TL bor-
cunuzu. 31.10 1996 tanhınden tahsılıne kadar aylık%17.5 temerrüt faızı, faızın %5 gider vergisi. % 10 avukatlık ücretı ve bu üeretın %5 gider vergisi ve ta-
kip gıderlen ıle birlikte ödenmesi.
Takıp mesnedr Alacaklı bankanın bireysel bankacılık birimı nezdınde açılan 4506-3410-4705-9075 no'lu kredi kartı hesabı, kredı kartı ûyelik sözleşme-
sı, kart ihtamamesı. hesap özetlen Yukandakı adı \e adresı yazılı borçlu hakkında yapılan ıcra takibinde, borçlunun bılinen adresıne çıkanlan örnek 49 no'lu
ödeme emn, adresten taşındığından,'/ ismen tanmmadığından bahısle bıla teblığ ıade edılmış. yapılan adres araştırmasından da netıce alınamadığından öde-
me emnnın borçluya 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 29-30 ve 31. maddeleri gereğınce ılanen teblığine karar verilmiştir Kanunı sürelere 7 gün ilavesi ıle
yukandakı yazılı borç \e masraflannı ılanın gazetede yayın tanhınden ıtıbaren (14) giın içinde ödemeniz, borcun tamamına veya bir kısmına veya alacaklı-
nın takibat icrası hakkında bir ıtirazınız varsa, senet altındaki ımza size ait değılse yıne bu (14) gün içinde aynca ve açıkça bildırmeniz, aksı halde icra taki-
binde bu senedın sızden sadır olmuş sayılacağı. ımzayı reddettigimz takdirde mercı önunde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız vaki ıtı-
razınızın muvakkaten kaldınlacağı senet \e>a borca ıtırazınızı yazılı veya sozlü olarak icra daıresıne (14) gün içinde bıldirmediğmız takdirde aynı müddet için-
de 74. madde gere|ınce mal beyanında bulunmanız. aksı halde hapısle tazyık olunacağmız. hıç mal beyanında bulunmazsanız veya hakikate aykın beyanda
bulunursanız. hapısle cezalandırılacagınız, borç ödenmez veya ıtıraz edilmezse cebn ıcraya devam edileceğı, takıbc itiraz ettiğiniz takdirde, ıtirazla birlikte
tebliğ giderlenni ödemeniz ıhtar ve tebliğ olunur. (lc. If. K. 60) Basın 46908
MERStN 2. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 996 777
Gülşen Umay ıle davalı Tahsın Umay arasındaki boşanma davasının ya-
pılan yargılaması sonunda davalıya daha e\"sel adresı tesbıt edılememesı
sebebı ile dava dılekçesı ve duruşma eunü ılanen tebliğ edılmış olup bu ke-
re mahkemcmızden verilen 26 6 1997"tanh ve 996 777-/ 997'492 sayılı ka-
rann teblığının de ılanen yapılnıasma karar \enlmış olup,
Karar ğereğınce, I - Davanın kabulü ıle Içel-/ Merkez Bahçe Mah. 002-
15 cilt. 54 sayfa \e 791 kütük bira numarasında nüfiısa kayıtlı davacı Gül-
şen Uma> ıle aynı yerde nüfusa kayıtlı davalı Tahsın Umay'ın boşanmala-
nna. 2- Vaki ıstek uyannca davacı tarafından vapılan yargılama gıderlen-
nin ûzennde bırakılmasına ve davacı ıle davacı vekili yaranna herhangi bir
takdire mahal olmadığına. 3- Alınması gereken 430.000- lıra harçtan pe-
şin alınan 248.300 - lıra harcın mahsubu ile kalan 181.700 lıra harcın dava-
lıdan alınmasına.
Ya.sa yollan açık olmak uzerc davacı vekilının yüzüne karşı, davalının
yokluğunda karar venlmış olup mahkeme ılamının teblığı yerine kaım ol-
mak üzere ılanen tebliğ olunur.
3.10.1997 Basın 45582
HÜKÜM ÖZETİ İLANI
ZEYTİNBURNU SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN İLAN OLUNUR
EsasNo: 1997/984 Zeyiınburnu Sulh Hukuk Mah-
kemesi'nce verilen 8.10./ 1997 tarihli 1997/984 esas,
1997/1080 karar sayılı karar ile Cüneyt Demırcan hacır
altına alınarak Cüneyt Demircan'a annesı Hanıfe De-
mırcan vasi tayin edılmıştir. Bu husus ilan olunur.
8.10.1997 Basın: 47309
Asken kımlığimı ve ehliyetimıkaybettim.Hükümsüzdür.
HALİL TOPAL