Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetİmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yaym Yonetraenı Orhan -Erinç
• Genel Yaym Koordınatonı; Hikmet
Çetinkaya 9 Yazuşlen MüdiMen İbrahim
Yıldız - Dinç Tayanç 0 Sorumlu Mudür
Fikret tlkiz • Haber Merkezi Müdürü:
Hakan Kara •Gorsel Yönetmen. Fîkret Eser
Dış Haberter Şinasi Danışoğhı • tsohbarat Cengiz
Yıldınm 9 Ekonomı Mehmet Saraç # Kultür:
Handan Şenköken • Spor Vbdülkadir Yücetaıan
0 Makaleler Sami Karaören # Düzehme AbduOah
Yaaa# Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Belge:
Edibe Buğra • Yım Haberlen Mehmet Faraç
YaymKunjlu İHıaııSdçııklBaşkan).
Orhan Erinç, Oktay Kortböke.
Hikmet Çetinkava. Şükran Soner,
Ergun BaVa, Dinı; Tayanç, tbnüıim
Yıldız, Orilan Bursalı, Mustafa
Balbav. Hakan Kara.
Ankara Temsılcisi Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No:
125, Kat:4. Bakanhklar-Ankara fel: 4195020 (7 hat),
Faks: 4195027 • Izmir Temsılcisi: Serdar Kıak, H. Ziya
Blv 1352 S.2'3Tel-4411220, Faks.4419117* Adana
Temsilcısi: Çetin Yigenoğhı, Inönü Cd 119 S. No 1 Kat1,
Tel:363 12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Müdürü Cstün Akroen 0
Koordınatör Ahmet Korulsan •
Muhasebe Bûknt Vener«ldarc Hfisryin
Gürer • tştanK Ömter Çefik • Bılg-
lşlem Nail tnal 0 Bılgısayar Sıstem
Mfirnvet Çier#Sanş FaziktKııza
MEDYA C: • Yonetım Kurulu
Başkanı - Genel Mudur Gûlbin
Erduran 0 Koordınatör Reha
Işıtman • Genel Müdür Yanhmcısı.
Mine Akdağ Te! 514 07 53 -
5139580-51384«^61,Faks 5138463
Yayıntla>an ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın \e Yavıncılık A Ş.
TurVcKajŞ- Cad 39 41 Cagaloglu 34334 tst PK 246 tstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0'212l 513 85 95
26EKİM1997 İmsak: 4.54 Güneş: 6.21 Öğle: 11.55 tkindi: 14.47 Akşam: 17.16 Yatsı: 18.37
Yüzyılın son
güneş tutulması
• İSTANUL(AA)-
Boğaziçi Üniversitesi
Kandilli Rasathanesi ve
Deprem Araştırma
Enstitüsü Müdürü Prof. Dr.
Ahmet Mete Işıkara,
yüzyılın son tam gürıeş
tutulmasının 11 Agustos
1999 tanhınde meydana
geleceğinı belırterek, "Bu
nadir rastlanan doğa olayı,
dünyada en iyi koşullarda
Türkiye'de ve 2.5 dakika
süreyle izlenebilecektır"
dedi. Prof. Dr. Işıkara. bu
olayda Ay'ın, Dünya ile
Güneş arasına gireceğini
\e Ay'ın gölgesinin TSİ
12.30'datngıltere
açıklannda ok>r
anus
üzenne düşeceğini söyledi.
Rasathaneden Doç. Dr.
Atilla Özgüç de tutulmanın
Bartın. Kastamonu,
Çorum, Merzifon,
Amasya. Turhal, Tokat,
Sıvas, Elazığ, Diyarbakır.
Barman ve Cizre hattından
izlenebilecegini söyledi.
Saatierinizi
geri aldmız mı?
• Haber
Merkezi -
1leri yaz
saati
uygula-
ması dün
sona erdı. Dün gece saat
02.00'de saatler bir saat
geri alındı. Son iki yıldır
Avrupa ülkelenne paralel,
7 ay üzerinden yapılan yaz
saati uygulaması geçen 30
Mart'ta başlamıştı. 7
yıldan bu yana sürdürülen
yaz saati uygulamasından
2.3 milyar kılovvattsaatlık
enerji tasarrufu sağlandı.
yasaklansın'
• NEWYORK(AA)-
Dünya banşı için
Türkiye'den New York'a
gelen 9 yaşındaki Türk
banş elçisı Meryem Oral,
BM'nın yıldönümü
dolayısıyla düzenlenen bir
toplantıda. 'Savaş
•"Yasaklansın başlıklı
dilekçeyi, "gelecek
kuşaklar" adına imzaladı.
Alanyalılar yedi yıldır evsahipliği yapüklan organizasyonu bu yıl da yüz akıyla gerçekkştirirken, triation kcnte biiyük bir canlılık getintL (Fotoğraflar: MEHMET SUCU)
Kulaç, pedal, lıız şöleni7. Alanya Triatlonu'na 26 ülkeden 229 sporcu katıldı
MEHMET SUCU
Avrupa Triatlon Federasyonu (ETU) tara-
fından düzenlenen 11 yanşmanın son ayağı
olan 7. Alanya Tnatlonu'na 26 ülkeden 36'sı
kadın, 193'ü erkek 229 sporcu katıldı. Ya-
nşmanın toplam ödülü 140 bin Alman Mar-
kı. Bunun 100 bin markı £TU, 40 bin mar-
kı da Alanya tarafindan karşılanıyor.
Tnatlonda Avrupa şampiyonu olabilmek
için sporcular 11 yanşmadan en az 7'sine
katılmak zorunda. Ancak bu yedi organizas-
yonun ıçinde Alanya"nın mutlaka yer alma-
sı gerekiyor. Triatlon, üc spordahnın peşi pe-
şine, ara verilmeden yapılmasından oluşan
bir spor dalı. Yanşmacılarönce 1.5 kilomet-
re yüzüyor, sonrabisiklete binip40 kilomet-
re pedal basıyor ve bisikletlerinı bırakıp 20
kilomerre koşuyor. Bu yanşmalann hemen
hepsi birbirine zıt kaslan çalıştınyor.
Yenilikler
Triatlonun daha görsel olabilmesi için bu
kez ETU tarafindan bazı yeni düzenlemeler
de yapıldı. Koşu parkuru ile bisiklet parku-
ru birbirinden aynldı ve bisiklet yanşı sıra-
sında öndeki sporcunun rüzgar oluğuna gir-
mek (drafting) serbest bırakıldı.
Bu zor sporu yapmaya aday olanlar ara-
sında hemen her yaştan ve kılodan insan var-
dı. Her sene düzenli olarak Alanya'ya gelen
ABD'li sporcu David Alexander, 130 kilo-
nun üzerinde ve 50 yaş üzeri grupta yanştı.
Phoenix Arizonalı bir milyarderolan Alexan-
der, genel olarak 2 saat civannda tamamla-
nan yanşı 4 saat 36 dakikada bitirebildi. Ama
bitirdi. Alanya, 7 yıldır ev sahipliği yaptığı
organizasyondan, sokaktaki satıcısından otel
sahibine kadar yüz akıyla çıkmasını biliyor.
Belediye Başkanı Cengiz Aydoğan'ın ina-
nılmaz yardımlan, organizasyon komitesin-
deki Tufan Karasu, Müfıt Kaptanoğlu, Fey-
zi Açıkahn, Leveot Eren, Önder EğUmezler
ve adını sayamadığimız biravuç msanın ola-
ğanüstü gayretleri, Alanya Triatlonu'nu her
yıl daha da ileriye taşıyor.
Atanya'ya büyük bir canlılık getiren tri-
atlon için yollar trafiğe kapatıldı, okullar ta-
til edildi. Öğrencilerin de görevlendirildiği
organizasyon boyunca yerel televizyon Ka-
nal A tüm yanşma ve göstenlen canlı ola-
rak izleyicılenne ulaştırdı.
Organizasyon komitesi ilgisizlikten ve tek
başına kalmaktan şikayetçi. 1993'te katıl-
dıklan Bisiklet Federasyonu'ndan aynlmak
ıstiyorlar. Görüldüğü kadanyla haksız da de-
ğiller. ETU Başkanı herdefasındaolduğugi-
bi yanşma alanında bir görevli gibi ter dö-
kerken, bızım "Bisiklet ve Triatlon Federas-
yonu BaşkanTmız, Alanya güneşinin altın-
da, "lacüerT içinde tribünde ter döktü ve ki-
me madalya takacağını sordu.
7. Alanya Triatlonu'nda dereceye giren
sporcular şöyle sıralandı:
Erkekler:'l-FrankBignet(Fransa) 1:49:58
2- Martın Krnavek (Çek Cumhuriyeti) 1:50:17
3- Craıg Watson (Yeni Zelanda) 1:51:03
Bayanlar: l-SıanBrice(Ingiltere)2:05:32
2- Nora Edusency (Macaristan) 2:05:39 3-
Jasmine Hammerle (Avusturya) 2:05:46
Minach, felsefesini
u
Önemli olan yaşamla ban-
şık olmak ve engelleri yenmek" olarak açıklıyor.
TEK BACAKLA YARIŞTI
Minach'tan
yaşam dersi...Adı VtedhnirMinach- Birbacagından yoksun-
du ve elinde bisikletıni taşımaya çalışıyordu. Her-
kes Minach'ın yanşmaya katılacağını, ancak bir
iddiasının olmadığını sanıyordu. Yanılmışız...
ETU görevlilerinin büyük bir titizlikle denetledi-
ği Ukraynalı sporcu, yüzmeden çıknktan sonra kol-
tuk değnekleriy le bisikletine kadar koştu ve ayak-
kabısını, formasını giydikten sonra hayretle açı-
lan gözler arasmda yanşmayı sürdürdü.
Bisiklet parkuru boyunca da Alanyalılardan en
çok alkışı ve desteği alan yanşmacı oldu.
Bisikletiyle değışım yerine geldiğinde herkes na-
sıl koşacağını merak ediyordu. Minach. ETU gö-
reviisi gözetiminde bısıkletinın pedallannı çıkar-
dı ve pedal dirseklerini kadroya bağladı. Olma-
yan bacağının bulunduğu kısmını bisikletın sele-
sıne yerleştiren Minach tek ayağı ile koşarken bi-
sikleti ile de vücudunu dengeledi.
Kategorisinde yedinci olan Minach'ın kendisi-
ni bekleyen sürprizden haberi yoktu. Mikrofon-
dan ismi anons edilince önce şaşırdı. Sonra kür-
süye yürüdü. Kendisine Belediye Başkanı Cen-
giz Aydogan tarafindan Alanya'nın fahri hemşe-
rilik beratı verildı. Yaptığının bu denli büyütül-
memesi gerektiğinı söyleyen Minach. "Öıtenıliofauı
, yaşamla banşık olmak ve engetieri yenmek" der-
ken hayat felsefesini dile getiriyordu. Bir güzel
insandı Minach ve hepimize büyük dersler verdi.
Pembe Kosk'te sergi
Inönü'nün
notkın
günışığında
ANKARA (ANK4) - Türkiye'nin tkin-
ci Cumhurbaşkaıu Ismet İnönü'nün aile-
siyle birlikte 48 yılını geçirdiğı "Pembe
Köşk", ODTÜ, tnönü Vakfı ve UNES-
CO'nun düzenlediğı "Cumhuriyet Hafta-
a" etkinlikleri kapsamında ziyarete açıldı.
lnönü Vakfı Başkanı Özden Toker yap-
tığı açıklamada, 10 yıldır belli zamanlar-
da Pembe Köşk'ü ziyarete açtıklannı be-
lirterek, "Ozei ve mutlu bir kuşağız biz.
Cumhuriyetimizi kuranlan tanıdık. Onun
için bu mumıhığumuzu genç nesiüerle pay-
laşmak, Cumhuriyetimizi kuraniann anı-
lannı, yapoklannı, eserlerini yaşatmak ve
gençlere aktarmak istiyoruz" diye konuş-
tu.
Pembe Köşk'teki sergide, Ismet lnönü ve
Mevhibe tnönü'nün evlenme cüzdanının ya-
nı sıra tsmet tnönü'nün yaşarru boyunca sü-
rekli tuttuğu küçük not defterinden alınan
bir belge de dikkat çekiyor. llk kez sergi-
lenen 4 Mart 1929 tarihli belgede, döne-
min başbakanı olan lsmet tnönü'nün Mec-
lis'te Takrir-i Sükûn Kanunu'nun kaldınl-
masını isteyen konuşmasının ana hatlan
yer alıyor.
4
En büyük gûç Meclis'
lnönü, 1928'de kabul edilen yeni harf-
lerle kaleme aldıgı "Takrir-i Sükûn Kanu-
nu İçin ıNutuk Projesi'"nin bir bölümünde
şöyle diyor "Poütika ile uğraşanlarabir nok-
tayı tekraredeyim. Bu memfekette bu Mec-
lis'ten büyük kuvvet yoktur. Bu Meclis'in
bir karanna karşı durmakisteyen hâkimin
herhalde kendini aciz bırakan hükmüne
mahkûm olacaknr. Bu MecHs. memleketi-
mizi. nasıl sayısı bulunmaz harici-dahili bir
düşmanın pençesinden zoıia kurtardı ise,
bu büyük MecBs \uzlerce senelcrin ezgile-
rini, göreneklerini yenerek Cumhuriyet'i
bir tehlikeye karşı kurdu ise, bu Mecüs
Cumhuriyet'i görünürgörünmez bin kötû
niyete ve kasta karşı müdafaa erti ise, Bü-
yük Millet Meclisi gelecekte de \ine Cum-
huriyet'i. vataıu. kanunlanna \e kendi ira-
desini yine övle hale ve Uıtiyaca göre içer-
den ve dışardan. derhal alacağı tedbirlerle
yine muhafaza, müdafaa etmeye muvaffak
olacaknr.''
tsmet tnönü'nün, eşi Mevhibe İnönü ve
Atatürk ile birlikte fotoğraflannın yanı sı-
ra madaryalan ve sılahlan da Pembe Köşk'te
sergileniyor. Pembe Köşk, 11 Kasım'a ka-
dar ziyarete açık kalacak.
MÜJD GEZ SAK USTUNDE
Çocuklar için
- Dedem var ya, benim için "zamane çocuğu"
diyor. Eğer bu iyi bir şeyse mesele yok. Kötü
anlamdaysa mesele var. Dedem hiç "mesele var"
demiyor. "Mesele yok"
dediğini birçok kez
duydum. Dedemi
seviyorum. Ama o
yaşlı. Ben değilim.
Çocuğum ben. Belki
büyüyünce dede
olurum ama, şimdi
değilim. Onun için
dedemi seviyorum. Bir
de bana kanşmasa...
Pazarın Fıkrası
Temel nüfus memurluğuna giderek:
- On yıl önce kanm öldi, nüfusumda hâlâ evli
yaziy, bunu bekâr yapalım, demiş... Nüfus
memuru:
- İyi de az önce bana biri altı, biri yedi yaşında
iki oğlun olduğunu söyledin. Karın öleli on yıl
olduysa bunlar nasıl dünyaya geldi?
- Ben sana karım öldi dedim efendi, ben
ölmedim ki, demiş Temel.
Meslekler
Bu hafta gene seçkin mesleklerden olan birini
anlatacağım: Arsızlar. Şimdi birkaç satır okuyunca
size yabancı gelmeyecek olan bu meslek sahipieri
özellikle son zamanlarda çok artmış durumda. Artık
yüzsüzlüğü, sahtekârlığı, yalancılığı, takıyyeciliği
aşıp arsızlığı meslek edindiklerinden bize hiç
yabancı gelmıyorlar. Örneğin eğer bir kuruma
bağlıysalar ve bir yerde arsızca bir konuşma
yapıyoriarsa, hemen o kurumdan diğer bir arsız
çıkıp "Bizi bağlamaz, kendi fikridir' diyerek diğer
arsız şeydaşını kurtanyor. Onu kurtarırken bağlı
bulunduğu kurumu da kurtardığını sanıyor. Bu
arsızlar o kadar da pervasız ki yalanı dolanı
mesleklerinin temel öğeleri olarak görüyorlar. Bunlar
için inkâr, yapıp yapıp "ben yapmadım" demek,
vakayı adiyeden olmuş artık. Tann hepimizi bu
arsıziar grubundan korusun. Hatta bence kendini de
korusun, çünkü O'nu da kullanmaya kalkıyorlar.
Allah'tan, Allah böyle şeyleri yemez...
UZUN ZAMAN VAR Kl StGARA tLE İLGtLt
SÖZ EDlP DE StZt RAHATSIZ ETMtYORUM.
Cumhurbaşkanı'na açık mektup:
Sayın Cumhurbaşkanım.
Bazen bu ülkede yaşıyor
olmaktan mutluluk duyduğum
olmuştur. Bunlardan birine siz
neden olmuştunuz. Yedi yıl önce
"dünyanın ilk ve tek parasız özel
okulunu" açtığımda iki buçuk yıl
hapsim istenmişti. Siz, evime
kadar telefon etme sağduyusunu
göstererek olayı bir anda
çözümlemiş ve ülkemize yepyeni
bireğitim kurumunun
kazandınlmasına aracı
olmuştunuz. Bunu yaşamım
boyunca unutmayacağım. Hatta
bizden sonraki kusaklar da bu
Erbakan
olayı böyle bilecekler... Işte şimdi
yine ülkemizin, toplumumuzun
sizin sağduyunuza gereksinimi
var. Avukat Eşber Yağmurdereü,
yinmi yıldan fazla hapis yatacak.
Oysa dünyada artık düşünce
suçu diye bir şey kalmadı. Siz bu
konularda hassas, tutarlı ve
içtenlikli bir kişiliksiniz. Size özel
olarak istirham ediyorum. Bu
kadar insanı, koca bir toplumu
üzüntü ve zan altında bırakan bu
duruma yine sağduyunuzla bir
çözüm getirin. Sizin bir önerinizle
bu arkadaşımız özgür olur.
Bildiğim kadanyla özünüz de
sözünüz gibi doğrudur. Bu olay
sizin de uykulannızı kaçınyordur,
biliyorum. Çünkü biz rahat
yataklanmızda uyurken, strf
düşüncelerinden dolayı bir
hukuk adamının yiımi yılı aşkın
hapiste yatacak olması, insana
uyku uyutmaz. Bir vatandaşın
Cumhurbaşkanı'na güven
duyuyor olması gerçekten güzel
bir duygudur. Bunu bize bir kez
daha yaşatacağınız inancıyla
derin saygılarımı sunuyorum.
Kalıcı bir çözüm bulmanız
dileğiyle...
Müjdat GEZEN
Kendilerinin uydusu televizyonun bir
toplantısında takkeli diyor ki: "Nasıl bir tankçı, bir
topçu, bir havacı, piyadenin öncülüğü olmadan
orayı bombardıman edemezse, biz de televizyon
olmadan..." işte böyle açık açık kan kusan laflar
ediyor. Eşber Yağmurdereli düzeni bozmak ve
aynmcılıktan tutuklandı. 23 yıl yatacak. Burada
bir sakatlık var. Erbakan gene kaşınıyor. Orduyu
tahrik etmek için elinden geleni yapıyor. Ama
Genelkurmay'ın takkeliyi pek ciddiye aldığı yok.
Acaba kendisine "bunadı" muamelesi mi
yapıyorlar? Nedersiniz?..
Pazarlık ve duvarlık sözler
GİDECEĞİ LtMANl BİLMEYEN TEKNEYE
HIÇBİR RÜZGÂRDAN HAYIR GELMEZ.
Che
Geçen hafta tüm dünya
Guevara'yı andı. Bir film
senaryosu yazmıştım. Olay
Küba'da geçiyordu. Ankara'da
Küba Büyükelçisi ile dost
olduk. O söylemişti. "Che"
ispanyolca'da "Heeey"
anlamına gelen bir sözcükmüş.
Kübalılar bunu, sevdiklerine bir
sesleniş biçimi olarak
kullanıriarmış. Ernesto
Guevara'ya da ismi yerine
"Che" diye seslenmeyi
benimsemişler. Bu, onu ne denli
sevdiklerini de anlatırmış.
Büyükelçi uzun uzun onu
anlatmıştı. Savaş'la adamın
tiryakisi olmuştuk. Boyuna
Küba Büyükelçiliği'ne gidiyor
sohbet ediyorduk. O proje
sonra bir tiyatro oyunu oldu.
Tunç Başaran film yapmak için
ön çalışmalar yapıyor. Şu aralar
Küba'ya gidip duruma bakacak.
Bakarsınız güzel bir film çıkar
ortaya. Böylece biz de yaşarken
Fidel'i, arkasından da,
Guevara'yı bir kez daha ananz.
Portre'de insanlan ökjükten sonra
övüyoruz, övüldüklerinden haberieri
olmuyor. Bu kuralı değiştirip bundan
sonra, yaşayan dostlanmı da "portre"
yapmaya karar verdim.Jlk olarak da Umur
Bugay'la başlıyorum. Özel bir nedeni yok.
Sadece o benim ilk ORTAGIM, o kadar. Yıl 1968.
Umur, Tuzla'da yedek subay. tezkeresine bir ay
kalmtş. Beş ortak, Halk Oyunculan'nı kurduk.
Umur ortaklardan biri. Aydın Engin'in "Devr-i
Süleyman" adlı oyununu oynuyoruz. Umur,
Süleyman rolünde. Kafasının bir bölümünü
kazrtması ve açık başlı görünmesi gerekiyor. Ama
asker. Bir gün provaya resmi giysisiyle geidi.
Şapkasını bir çıkardı, kafa kazınmış. Tezkeresine
var bir ay. "Neyaptın", dedim, "ya görürierse?"
"Ozaman uzatırım" dedi. Alacağı ceza umurunda
bile değildi Umur'un. Aylarca tumede oda
arkadaşlığı yaptık. Size, geçen yazılanmdan
birinde "Umur'un şirinliklerini anlatınm"
demiştim. Hangisinden başlayacağımı
bilmiyorum ama biri şu: Oteldeki
yatağımızın başucunda bir tahta var,
mobilya sözde. Onun başucundan benim
başucuma uzanıyor. Geceyansı yattık. Ben
Umur'u korkutacağım. Başucumdaki tahtaya
vurdum ve "Kimopoo?" diye bağırdım. Umur
korkuyla uyandı. Öyle ya, başının ucunda
geceyansı bir "tak tak" sesi. Az arası geçti, bir
daha vurdum ve "Kim ooo?" dedim. Umur gene
uyandı ve "Sen yapıyorsun, yutmam" dedi. Ben
umursamadım ve bir daha yapıp "Kim ooo?"
dedim. Bu gene korkuyla fırladı ve "Biliyorum sen
yapıyorsun" dedi. Bir süre yapmadım. Bu
uyumamış beklemiş ve beni korkutmak için kendi
başucundaki tahtaya vurdu. Ben uyanıktım ve
"Kim ooo?" diye bağırmamla Umur yataktan
fırtayarak "Bu saatte kim olabilir acaba?" dedi.
Beni
güldürenler
Eskiden her mahallenin bir
delisi vardı istanbul'da.
Bizim kısmetimize de "Deli
Fehime" düşmüştü. Yaşlıca
bir kadındı, ama sürekli
peşimizde dolaşırdı. Bir gün
konservatuvarda dersteyiz.
Maks Meinicke adlı Alman
hocamızın dersi. Birden
dersliğin kapısı açıldı ve Deli
Fehime sınrfa girdi. Hoca
şaşırdı ve "Kim bu kadın?"
diye sordu yarım yamalak
Türkçesiyle. Savaş ayağa
kalktı ve "Müjdat'ın annesi"
dedi. Bunun üzerine Hoca,
Deli Fehime'nin elini öperek
bir Avrupalı nezaketiyle
buyur etti ve bir sıraya
oturttu. Ben boyuna işaret
ediyordum Deli Fehıme'ye
"çık dışan" diye. Şınıf
arkadaşımız Sema Özcan
benim bu hareketimi
görmüş. Bana danldı.
Savaş Dinçel'in dediğine
göre Sema ağlamış, 'neden
Müjdat annesine bu kadar
kötü davranıyor' diye.
Sonradan öğrendik ki
Savaş, Deli Fehime'ye,
"Arada bir okula uğra"
demiş. Fehime de gelmiş,
açmış kapıyı dalmış sınrfa...
Bir süre arkadaşlanmı, Deli
Fehime'nin annem
olmadığına inandıramadım.
Aziz ağabey
Seni rüyâmda gördüm.
Bana, "Neler oluyor?" diye
sordun. Bembeyaz
sakallann vardı. Sorun da bir
tuhaftı doğrusu? Yani ne
anlamda neler oluyor, onu
pek anlayamadım?.. Neyi
soruyorsun sen?..
Susuriuk'u mu, Çiller'i mi?
Ülkenin durumunu mu?
Refah'ın herzelerini mi?..
Neyi öğrenmek istiyordun
acaba? Ben bu rüyaya bir
daha yatayım, seninle tam
anlaşalım, ona göre
anlatayım durumlan. Sıkmak
istemiyorum seni. Bir daha
göreyim rüyamda, anlaşınz.
SUSURLUK'U SİZ Mİ
AYDINLATIRSINIZ, YOKSA
BİZ Mi EL FENERİ ALALJM?
Belediye vergisi
Artık belediye vergisi ödemiyorum. Benim
paralanmla kendi palavralannı anlatmak için
televizyon kuranlara hepimiz ceza vermeliyiz.
Böyle rezillik olmaz. Nerede yaşıyoruz?
Kendilerine cihat televizyonu kurup parasını
benden alacaklar. Yok öyle yağma. Kestim
belediye vergilerıni. Haydi gelin alın da göreyim...
Çetin
Onu ilk tanıdığım yıl, 1974. Taksim Meydanı'nda büyük
bir miting hazırlanıyor. CHR o zaman sol bir parti. Biz
de elimizden geldiğince Ankara'dan gelen
dostlarımıza mahallemizde yardımcı olmaya
çalışıyoruz. AKM'nin duvartanna poster asılmasına,
itfaiyeden merdiven getirilmesine yardımcı oluyoruz.
Turan Güneş üşüyor geç vakit. Evden kazağımı
getirip veriyorum ona. O sırada Hikmet Çetin de
orada. Son derece sevimli bir partici. Sonradan, yıllar
sonra partiye seçim sloganı ararken gene birlikte
olduk Çetin'le. Çeyrek asın aşan dostluğumuzda
Hikmet Çetin'de hep dürüstlük ve çalışkanlık
saptadım. İyi adam olarak resimledim gözümde,
gönlümde. Dışişleri Bakanı oldu. Ziyaretine gittim. Çok
dost davrandı. Ne zaman karşılaşsak içten ve sevecen
olduk birbirimize. Şimdi o, ülkenin iki numaralı yerinde.
TBMM Başkanı. Onu buradan kutlarken, yaşayan bir
sevdiğimi yazmanın hazzını da yaşıyorum. Kolay
gelsin sevgili Hikmet Çetin.
Bana gelenler
• Süleyman Ekim
"Türkiye 'yi Atatürk'ten
Kurtarmak" adlı kitabını
gönderdi.» Profesör Dr.
Erkan Sevinç'in "Gazete
Ege"de benim için
yazdıklanna teşekkür
ediyorum. Hem güldüm,
hem beni bu denli iyi tahlil
etmesine sevindim. İyiyim
doktor iyiyim, ama buna bir de kendimi
inandırabilsem.» Sevgili Mehmet Bayhan bana
fotoğraf ve fotoğrafçılıkla ılgili nefis kıtaplar
göndermiş... Hocam, benim mesleğimin önemli bir
bölümü bu iş. Fotoğraf kadar neyi sevebilirim?.. Film,
TV, hep fotoğrafın ürünleri değil mi?.. Çabalannız için
ve zarif mektubunuz için teşekkür ediyorum. Özellikle
"Yazılarla Fotoğraf" kitabı nefıs. • Tuncer
Cücenoğlu, Oben Güney'in eşine bir ev alındığını
müjdeledi. Tüm yürek koyan sanatçı dostlanma
teşekkürümüzü yineliyorum. TOBAV, 15-16-17
kasımda Mersin'de Kultür Bakanlığı himayelerinde bir
kurultay düzenliyor: Türkiye Tiyatrolar Kurultayı. •
Bakırköy Belediyesi'nin düzenlediğı Özgün Oyun ve
Uyariama Yanşması ödülleri yann akşam 20.00'de
Yunus Emre Kultür Merkezi'nde veriliyor. Ben de
alacağım. Ne güzel. • MEKTUPU\RINIZI KADIKÖY-
İSTANBUL ADRESİNE YAZABİÜRSİNİZ. Biri, neden
adrese kod numarası koymuyorum diye sormuş.
Yanıtım: Koymuyorum.