Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8EYLÜL1996PAZAR
HABERLER
Genelkurmay'da
atama
• ANKARA (Cumhuriyet
Birosu) - Genelkurmay
Bısınve Halkla Ilişkiler
Dairesı(BASHALK)
Başkanlığı'na Kurma>
A bay Hüsnü Dağ getirildi.
Yiksek Askeri Şûra'da
Kurmay albaylıktan
tu*generalliğe yükseltılen
Kemal Ay'dan boşalan
BASHALK. Daire
Başkanlığı'na atanan Dağ.
öncekı akşam Gazı
Orduevi'nde düzenlenen bir
kckte>lle basına tanıştırıldı.
Koktev lde bir konuşma
yapan Genelkurmay Genel
Şekreten Tümgeneral Erol
Özkasnak. Tiirk Sılahlı
Kuvvetlen'nin (TSK),
bugüne kadar iç ve dış
kamuovunda en uygun
bicimde tanıtılması ve
yansıtıimabinda gösterdıği
ka:kılar nedeniyle basın
mensuplanna teşekkür etti.
Agar'dan Ecevit
açıklaması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Icişleri Bakanı
Mehmet Ağar DSP lideri
Bülent Ecevit'le fikir
alışverişinde bulunduklannı
bildirdi. Ağar. dün yaptığı
yazılı açıklamada. bir
gazetede yayımlanan "DSP
Genel Başkanı Ecev it'e
brifing verdıği" volundaki
haberlerin doğru olmadığını
belirtti. Ağar. Ecevit'le
TBMM lokantasında yemek
yediklerinı. DSP liderinin
daveti üzerine odasına
geçerek birlikte kah\e
içtiklerini ve çeşitli
konularla ilgili fikir
alışverişinde bulunduklannı
kaydeni.
CHP'nin kuruluş
yıldönümü
• ANKARA (AA) - CHP.
kuruluşunun 73. yıldönümü
dolayısıyla vatandaşları 9
eylül pazartesı günü saat
10.45'te Anıtkabir'de
buluşmaya çağırdı. CHP
Genel Merkezi tarafından
gazetelere verilen ilanda.
"Partimizin 73. kuruluş
yıldönümünü kutlarken, 9
Eylül'de Ulusal Kurtuluş
Savaşımızı kesin zaferle
sonuçlandıranları da
saygıyla anmak istiyoruz.
Aynca. demokratik. laik
sosyal hukuk de\ leti olan
Türkiye Cumhuriyeti'nin
temel niteliklerini
koruyacağımıza bir kez
daha and içiyoruz" denildi.
İHD'den güvenlik
şeridine tepki
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-İnsan Hakları
Demeği(lHD) Genel
Sekreteri Hüsnü Öndül.
Türkiye'nin Irak sınırında
oluşturucağı güvenlik
şeridinin terör sorunurru
çözemeyeceğini
vurgulayarak. ""Adı ve
gerekçesi ne olursa olsun.
önerilen hareket tarzı. başka
bir ülkenin toprağını
işgaldir. Bu hareket.
Ortadoğu halklannın kendi
kaderini tayin etme hakkına
yönelik bir müdahaledir"
dedi.
Mersin'de izinsiz
gösteri
• MERSİN (AA) - Mersin
Demokrasi Platformu'nca.
"1 Eylül Dünya Barış
Günü" nedeniyle
Cumhuriyet Alanı'nda dün
miting yapılmasına. İçel
Valiliği'nce ızin
verilmemesi üzerine
istasyon alanında toplanan
yaklaşık 300 kişi. slogan
atarak. ÖDP İçel il binasına
yüriidü. Polis. daha sonra
eylemlerini sürdürmek
isteyen göstericilere
müdahale ederek dağıttı.
ÖDP İçel İl Başkanı
Abdurrahman Yıldız ile 8
yöneticı gözaltına alındı.
Toplu konutlar
satıldı
• DİYARBAKIR-
ANKARA(AA)-Toplu
Konut tdaresi Başkanı Yiğit
Gülöksüz. Diyarbakır.
Hakkâri ve Şırnak'ta
yaptınlan toplu konutların
büyük bir bölümünün
satıldığını söyledi.
Gülöksüz. Diyarbakır'da
yapımı tamamlanan 2 bin 50
konutun satılması amacıyla
3 kez 15'er günlük
kampanya düzenlendiğini
hatırlattı. 23 ağustosta
başlatılan son kampanyanın
dün akşam saat 18.00"de
sona erdiğini belirten
Gülöksüz. bu kampanv ada
Diyarbakır'da 528 konutun
satışa çıkarıldığını ve konut
almak için 632 kişinin
başv uruda bulunduğunu
bildirdi.
Bakan Şevket Kazan'm açıklamalanyla polis fezlekesinde yer alan bilgiler çelişiyor
w
Katil Islaıııi Hareket
9
HALİLNEBİLER
Yazanmız Lğur.Mumcu'v la ilgili soruş-
turmadapolis. cinayetin İslami Hareket Ör-
gütü tarafından işlendiğıni ilk kez kabul et-
tı. Polisiıı saptamalanna göre İslami Hare-
ket Örgütü'nün lideri İrfanÇağıncı. Mum-
cu suikastından dokuz gün önce Ankara "da
örgüt militanlan Tamer Aslan ve Cengiz Sa-
rıkaya ile buluşup Mumcu'nun eviyle av-
nı semtteki bir eve girti.
Polis tarafından hazırlanan fezlekede.
Tamer Aslan'ın. Mumcu'nun öldürülmesi
olavınakanştığı veyaolayı gerçekleştiren-
leri bıldiği kanaatıne varıldığı belirtildi. Bu
belgelerin polisın ve yargının elinde olma-
sına karşın. RP'li Adalet Bakanı ŞevketKa-
zan. örgüt hakkında açılan birinci davanın
kararaşamasında. Mumcuyu Israilli ajan-
lann öldürdüğünü kanıtlamaya çalışması
garip karşılandı.
Mumcu suikastına ilişkin gelişmeler. 25
Kastm 1995 günü Tamer Aslan v e arkadaş-
larının silahlı çatışma sonucu yakalanma-
sıyla başladı.
Çatışmadan sonra yaralı olarak yakala-
nan Tamer Aslan'ın Polis Hastanesi'nde
alınan ifadesindebiryer. soruşturmayı yü-
rüten yetkililerin dikkatini çekti. Tamer As-
lan. ifadesinde şunları sövlüvordu:
"Ben yanıma Cengiz Sankaya'yı alarak
o dönemde bizde bulunan Tovota marka
oto ile Bursa ilinden hareketle Ankara iline
gittim. Mcsut'la (İrfan Çağıncı'nın örgüt icjn-
deki kod adı) bizi beklediği Kocatepe Ca-
mü a\ lusunda akşam saat 17.3(^-18.00 sıra-
lan buluştuk. Mesut tek olarak bizim yanı-
mıza geldi. birlikte konuştuk. konuşma es-
nasında > anında başka bir şahıs olduğunu,
bir adrese gideceklerini, gecikmesi halinde
araç telefonundan kendisini aramamızı ben-
den istedi.
Daha sonra Mesut benden aynldı, biraz
ileride başka bir şahısla buluştular. Onlar
bir arabaya binip Gaziosnıanpaşa-Çanka-
ya istikametine doğru hareket ettiler. Ben de
yanımda Cengiz Sanka>a olduğu halde ken-
di idarandeki oto ile bunlan takip ettim. Çan-
Anneler Galatasaray Lisesi önünde dün 69. kez oturdu ve yakınlannın bulunmasını istedi. (Fotoğraf: KADER TUĞLA)
Kayıp yakınlannın geleneksel oturma eylemi 69 'uncıı haftasına girdi
Cumartesi anneleri vazgeçmiyorKayıp Düzgün Tekin'in annesi Elif Tekin,
yine oğlunun bulunması için devlet
yetkililerine seslendi. Hasan Ocak'ın annesi
Emine Ocak, babası Baba Ocak, kendi
çocuklannın cesedini kayıplar
mezarlığında buldukJannı anlatıp öteki
kayıplann akıbetlerinin a\nı olmamasını
istediler. Hasene Türkoğlu, nisan
ayından bu yana kayıp olan eşi Tajat
Türkoğlu'nun sağ alındığını,
sağolarak geri verilnıesini istedi. Kavıplar
adına yapılan basın açıklamasında,
kayboluşunun 2. yıldönümünde Lütfiye
Kaçar anlatildı. Açıklamada, 1959 Manisa
doğumlu Lütfiye Kaçar'dan, gözaltına
alındıktan sonra bir daha haber
alınamadığı belirtilerek şu ifadeiere yer
verildi: "5 Eylül 1994
gecesi Lütfiye'nin Manisa"daki ailesinin
evine bir telefon geldi. Babasına.
Lütfiye'nin gözaltına alındığını, ancak
emniyetin gözaltına aldıklannı kabul
etnıediğini söylüyorlardı. Ailenin tüm
başvurulan sonuçsuz kaldı. Lütfıve
Kaçar iki yıldır kayıp. Lütfı\e Kaçar'ı
kimse unutmasın. Bütün diğer
kavıplar gibi adını herkes bilsin. Bilsin ki
hiçbir kayıp adsız kalmasın." Açıklamada
aynca cumartesi günleri Calatasarav Lisesi
önünün, \aşama hakkının. kişi
dokunulmazlığının sav unulmasına yönelik
demokratik bir platform olduğuna
dikkat çekilerek 8 haziran günü ._. .
polisin müdahalesi sonucu gözaltına
alınanların >argılanmalanna
13 eylül günü Be>oğlu AdüŞesi'nde
saat 930'da başlanacağı belirtildi.
İ/nıir'de de cumartesi anneleri dün
15. kez Konak Alam'nda bir araya
geldi. Hasan Tahsin Anıtı önünde
oturma eylemi yapan anneler adına yapılan
açıklamada. e> İül a> ında çok say ıda kişinin
gözaltında kayıp olduğu belirtildi.
Açıklamada. Serhat Dehmen. Kenan
Bilgin. İbrahim Gündem, Cemil Çiçek,
Sıddık Etyemez. Ahmet Ceylan ile adlan
belirlenemeyen onlarca insanın eylül ayında
gözaltında kav bedildikleri v urgulandı.
kaya'y a yakın bir > erde Mesut sinyal ile işa-
ret \ererek benim beklememi istedi. Bura-
da 1-2 saat bekledim. Daha sonra Nlesut ile
diğer şahts çıktıiar.tanımadığun bu şahısoto-
ya bindi. Mesut da bizim vanıınıza gelerek,
'Tamam sizınle işim bitti. siz tekrar gide-
bilirsiniz' dedi."
Sorguyuyapan polisler. Aslan'ın bu söz-
leri üzerine "Mesut sizi Ankara iline yalnız
korunıa yapmak uzere mi çağırdı yoksa
başka bir göre\ de verdi mi?" diye sordu-
lar. Tamer Aslan sadece koruma görev i yap-
tıklannda ısraretti.
Tamer Aslan ve arkadaşlanvla ilgili so-
ruşrurmabittikten sonra. İstanbul DGM'ye
sevkedildiler. Sevke ilişkin düzenlenen 29
Aralık 1995 tarihli fezleke-
de bu olaya yer verildi. Bu-
güne kadar kamuoyuna yan-
sımayan ve Terörle Müca-
dele Şube Müdürü AtillaÇı-
nar'ın imzasıv la DGM Baş-
sav cılığı'na gönderilen fez-
lekede şu bilgilere yer v eril-
di:
"Sanık Tamer Aslan'ın
yalnız polisçe \e adli makam-
İarca bilinip deşifre edilmiş
olayları açıkladığı, örgüt ta-
rafından üstlenilmiş \e An-
kara ilinde mevdana gelen
Muammer Akso>. l'ğur
Mumcu >e Nuda N üriim ad-
lı kişilere \apilan saldırılar
hakkında bilgisinin olmadı-
ğını iddia etmiş ise de bu ifa-
desinde saminıi olmadığı. 24
Ocak 1993 tarihinde Anka-
ra ilinde evinin önünde park
halinde bulunan hususi oto-
sıına bindiği sırada otosuna
yerleştirilen bombanın pat-
İanıası sonucu ölen gazeteci-
vazar Uğur Mumcu'ya yapı-
lan saldından önce. yani 15
Ocak 1993 tarihinde İrfan
Çağıncı tarafından Cengiz
Sankaya ile Tamer Aslan'ın
Bursa ilinden Ankara iline
çağnlarak birlikte Ankara
Gaziosmanpaşa istikameti-
ne gidip Çankaya'ya yakın
bir yerde İrfan Çağıncı'yı
bekİediklerini, 1-2 saat bek-
lemeden sonra İrfan Çağın-
cı'nın talimatıy la tekrar Bur-
sa iline Cengiz Sankaya ile
döndüğünü bildiren Tamer
Aslan'ın Ankara iline yalnız
bir koruma görevi için gitti-
ğini biklirmesinin inandın-
u olmadığı, gazeteci-}
>
azar
L'ğur Mumcu'nun öfcnlriil-
mesi olayına karıştığı \eya
gerçekleştirenleri bildiği ka-
naatine varılmıştır."
Daha sonra yakalanan ir-
fan Çağıncı. polis ifadesin-
de Gaziosmanpaşa"daki bu
e\de tran İstanbul K.onso-
losluğu'nda görev li Muhsin
Karger Azad'la görüştüğü-
nü belirtti.
Erbaş'ı kıırtarına operasyonu
Rehin askerler soruşturmasmm DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel'den
alınması Adalet Bakanı Kazan'ın yargıya müdahalesi olarak yorumlanıyor
ANhL\R.A (Cumhuriyet Büro-
su)-Rehın askerlen kurtarmak ama-
cıyla. K.uzey Irak'taki PK.K kampı-
na gıden heyetie ilgili soruştuıma-
nın Nuh Mete Yüksel'denalınarak.
Ankara DGM Başsavcısı Cevdet
\blkan tarafından yürütiilmesi. Ada-
let Bakanı Şevket Kazan'ın. soruş-
turmaya müdahale ettiği yorumla-
rının yapılmasına neden oldu. Ka-
zan'ın. İnsanHaklan Demeği(lHD)
Genel Başkanı Akın Birdal ile Maz-
lum-Der Genel Başkan Yardımcı-
sı İhsan Arslan'ın sorgulamalannın.
x
'üksel tarafından yapılması duaı-
munda. yönetici ler hakkında tutuk-
lama karan verebileceği olasılığı
nedeniyle devreye girdiği ilen sü-
rüldü.
Kazan'ın. tutuklanma durumun-
dada, soruşturmanın. Kuzev Irak'a
gidenheyetin başkanı RPVanMil-
Fetvekili Fethullah Erbaş'ın da do-
kunulmazlığının kaldınlması için
fezleke düzenlenmesine kadar gı-
debıleceği olasılığına karşı önlenı
almak istediği ifade edildi.
Ankara DGM çevrelerinde. Vol-
kan'ın *titizbirhukukçu"olduğuve
herhangi bir yönlendirmeyle karşı
karşıya kalmasının mümkün olma-
dığı v urgulanırken. "Başsa>cmın.gö-
re\ dağılınu ile ilgili olarak bu tür
bir tasarrufa hakkı vardır" görüşü
savunuldu.
Yargıtay Başkanı MüfitLtku'nun
önceki gece Devlet Konukevi'nde
verdiği kokteylde. gazetecilerin so-
rularını yanıtla>an DGM Başsav-
cısı Cevdet Volkan. herhangi bir
gerekçe olmaksızın soruşturmayı
idari bir tasarrufla kendisinin dev -
raldığını sövledı.
Çıkanldığı DGM'de serbest bı-
rakılan İHDGenel Başkanı Birdal.
serbest bırakılma kararını hukuka
bağlılığın bir sonucu olarak değer-
lendirdi. Rehin tutulan askerleri
kurtarmaktan başka amaçları ol-
madığını vurgulayan Birdal, "Bu.
bir banş girişimidir, bö> le bir ka-
rar bundan sonraki banş girişim-
lerini cesaretlendirecektir" dedi.
Birdal. ifadelerinin alınması sirasın-
da "Kuzey Irak'a neden gidildiği,
nasü gidildiği, kimleıie bağlantı ku-
rulduğu. askerleri kurtarmaktan
başka bir amaç güdülüp güdülme-
diği. örgütün propagandasının ya-
pılıpyapılmadığı" yolundaki soru-
larla karşı karşıya kaldıklarını be-
lirterek. "Bizim, askerleri kurtar-
mak ve barıştan başka bir amacı-
mızvoktu"'diyekonuştu. Birdal. so-
ruşturmanın \üksel den ahnması-
nı ıse gazetelerden öğrendiğıni be-
lirterek. "Bu, DOÎ'nin kendi iç
meselesidir" dedi.
Mazlum-DerGenel Başkanı Yıl-
maz Ensaroğlu da. serbest bırakma
karannın hukukun gereği olduğu-
nu vurguladı.
CHP^Genel SekreterYardımcısı
Erdoğan Vetenç. Kazan'ın. Anka-
ra DGM Başsavcısı Volkan ile gö-
rü^erek. Savcı Yüksel'den RP Mil-
letvekili Erbaş'la ilgili soruşturma-
nın alınmasını sağladığı iddıalan-
nı anımsattı.
Yetenç. "Adalet Bakanı'nın bu
müdahalesi, adı bağımsız ancak öz-
de bağımsız olmayan yargıya, siya-
silerin nasıl baskı yapabileceğinin bir
kanıtıdır" diye konuştu.
Polise göre IHÖ
İslami Hareket Örgütü'y le
ilgili soruşturmaları sürdü-
ren polis yetkilileri. Mumcu
suikastıvla ilgili olarak ko-
nuşurken. Mumcu'nun katı-
linin bu örgütün mensupla-
n olduğunu vurguladılar. Po-
lis vetkilileri. Tamer Aslan'ın
çatışma sonucu yaralı olarak
yakalandığını. sorgusunun
bu durumda y apıldığını vur-
guladılar v e bu nedenle sor-
gunun istedikleri düzeyde
yapılamadığını belirttiler.
Tamer Aslan"ın da bunun
farkına vardığı için durumu
kendisi için bir avantaj ola-
rak kullandığını belirten po-
lis yetkilileri. gerek sorgu
sırasında. gerekse edindik-
lerı diğer bilgilere göre. Ta-
mer Aslan'ın olayla ilgili ya
da bilgili olduğu kanısında
olduklarını da yinelediler.
Bilindiği gibi Mumcu su-
ikastından altı gün önce. 18
Ocak 1993 günü İslami Ha-
reket Örgütü militanların-
dan Mehmet Zeki Yıldınm
v e Ayhan Usta. ıki Tempra
v e bir Concorde otomobili v e
bir büyük san zarfı Istan-
bul'dan Ankara'ya götür-
müşlerdi.
ŞlFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Ehli\etimı \e kımlığımı
kaybettım. Hükümsüzdür.
OSMAX TOKl LLLOĞLl
SİNGAPUR - Avustralya'ya
uzun yolculuğumuzun ilk dura-
ğı Singapur. Uçak Istanbul'dan
havalandıktan sonra önce Su-
udi Arabistan'ın Dahran Hava-
alanı'na ineceğimizi öğrendik.
Körfez Savaşı sırasında. ABD'nin
Irak'ı bombalamak amacıyla kul-
landığı üs Dahran'daydı. Bu şe-
hir o dönemde çok ünlenmişti.
ABD füzeleri Bağdat'ı vurur-
ken o bölgede uçmak garıp bir
duygu. Dahran Havaalanı'na 4
saatte ulaştık. Uçağın yansı ora-
da boşaldı. Bir buçuk saat kal-
dığımız süre boyunca uçaktan
inemedik.
Dahran'a inen kadınların du-
rumunu merak ediyorduk. Uçak-
ta tesettürlü olmayan kadınlar
vardı. Başlarını örtmeden indi-
ler. Uçağın Singapurlu hostes-
leri.siyahşıkbiryanm kollugiy-
siyi üniformalarının üzerine giy-
Dahran-Singapur Yolu
diler. Hosteslerle giyim kuşam
konusunda sohbet ettik.
Siyah giysileri. "Bu ülke ge-
leneklerine saygı gösterdiğimiz
için giyiyoruz" dediler. Başları-
nı örtmüyorlarmış. Herhangi bir
müdahaleyle karşılaşmamışlar.
Dahran, Amerikalıların çok yo-
ğun olarak yaşadığı bir şehir.
Diğer Suudi şehırlerine göre da-
ha liberal bir yaşam olduğu an-
laşılıyor.
• • •
Dahran'dan 7.5 saat sonra
Sıngapur'a ulaştık. Singapur
Havaalanı'na iner inmez büyük
bir zenginlikle karşılaştık. Dün-
yada çok havaalanı gördüm, en
lüks ve zengin havaalanının bu-
rası olduğunu söyleyebilirım.
Aydınhk ve gösterişli bir hava-
alanı.
Alanın dışında taksi bekler-
ken, ekvator ikliminin yarattığı
muhteşem bitki örtüsüne hay-
ran kaldık. Inanılmaz bir yeşil-
lık, rengârenk çiçeklerle bezen-
miş yollar ve deniz, güzel bir
bütünlük oluşturuyor.
16 saat Singapur'da kaldık. Yol
yorgunluğuna ve uykusuzluğa
aldırmadan ipek'le birlikte Sin-
gapur'u dolaşmaya başladık.
Singapur bir ada üzerinde ku-
rulu bir şehir-devlet. Asya'nın
ekonomik ejderı olarak adlan-
dırılan 2 milyon 800 bın nüfus-
lu bu şehir-devletin her yanın-
dan zenginlik fışkırıyor. Eski bir
İngiliz sömürgesi olan Singa-
pur. Singa Pura=Aslan Şehir an-
lamına geliyor.
Çoğunluğunu Çinlilerin ve de-
ğişik milliyetlerin oluşturduğu
Singapur, büyük birticaret mer-
kezi. Uzak Asya ve ada devlet-
lerin orta yerindeki bu ekvator
üikesıne yılda, nüfusunun 2 mis-
linden fazla. 7 milyon civarında
turist geliyor.
Yüzde 76'sı Çinli olan Singa-
pur'da bir de Çin mahallesi var.
''Chinatown" adı verilen bu yö-
reyi gezdik. Singapur'un en es-
kı Hindu tapınağı Sri Mariam-
man. Çin mahallesinde. Tahta
heykellerle süslü bu tapınağa
ayakkabılarımızı çıkararak gez-
dik.
Tablolar içinde kadın suratlı
penisli tanrıça ilgimizi çekti.
Çin mahallesinde binbir çeşit
balık ürününün satıldığı çarşıyı
gezerken. hiç görmediğimiztür-
de kurutulmuş yosunlar, kuru-
tulmuş midyelerin kokusu or-
talığı sarmıştı. Kurutulmuş ko-
kuşmuş yumurtalar, taze yu-
murtadan daha pahalıydı. Sin-
gapur, Islam, Hindu, Budist ka-
nşımı bir dinler ve ırklar mozai-
ği-
Istanbul'dan yola çıktığımız
andan itibaren yoğun bir siga-
ra yasağıyla karşılaştık. Uçak-
ta sigara içmek yasaktı. Bu ya-
sak Singapur Havaalanı'nda da
sürdü.
Kapalı yerlerde ve devlet da-
irelerinde de sigara içilemiyor. Bu
sayede ipek iki gün sigara içe-
medı. Belki de bu yolla sigaradan
kurtulur.
Yarın Avustralya'dayız...
MIKRO
DİNÇ TAYANÇ
Alo, 05?
"Hattımızherkeslere açıktır... Mesela önceki gece
Havva Ana ile konuşmuşumdur" diyor Alo 05 Hat-
tı'nın güzeli. "Burada Adem diye bir adam var idir.
Onunla ne yapacağımı bilememekteyımdır, demiş-
tir. Ben de anamıza 'Ona elma yedirip Özerleştirirsen
hiç derdin kalmaz' aklını vermiş idimdir. Bana iltifat
eylemiş ve 'Senin iktidann da iktidar yamaklığın da
kadınhğın yüz akı olacak' buyurmuşlardır..."
Medyagiller harıl hurul not alıyorlar. gerdirme gü-
zeli coşuyor...
"Messelına da aramıştır beni! 'Sendeki akıl, sen-
deki cazibe, sendeki iktidar bende olsa idi ne aşüf-
telikten kellem uçar. ne Roma birbirine düşer idi' de-
miştirler! Bız de ona demışizdirki 'Çlaidus'ta akıl ola
idi imparator değil, imparatoriçe eşi olur idi. Derdine
yan!' Bize kızıp hattı suratımıza çarpmış idir!"
Durup bir soluklanıyor ve dudaklarını uzata uzata
sürdürüyor;
"05 Hattı'mı arayıp da bana tarihin dününden, bu-
gününden, yarınından hesap verenlerin sayısı belir-
siz idir. Meryem Ana da aramış ve 'Gebeyim. Oğlan
doğuracak ve adını Isa koyacağım. ille velakin kızoğ-
lan kızım! Eller bu ışe ne der?' diye sormuşjdir. Ona
demışizdirki isa peygambe'r olacaktır. Ona söz gel-
mesin diye ben de Hıristiyan topraklarından mülk, gâ-
vurtardan pasaport alacağımdır.' Meryem bana teşek-
kür etmiş idir!"
/ TANSU
1 AC4/V/-V7
\. AQivoa.
)
1
II\TELEFONCA
HAVVA'YLA
GÖBUSÜVC- \
Medyagillere mafyagiller de katılıyor ki Hat Güzeli
açıklamasının bombasını patlatıyor;
"Kösem Valide Sultan arayışını hiç unutamıyorum.
Köse demiş idi ki 'Vallahi hanlarıma hamamlarıma,
saraylanma sandıklarıma sığamaz olmuşumdur... Per-
de kordonlanmı bile ipek eylemişimdir... Aram, Yeni-
çeri Ağası ile iyi idırse de Mehmed'in lakabı Avcı idir...'
Hemen sözünü kesip 'Malını mülkünü, altınını Yeni Dün-
ya'ya kaçır! Aman perde kordonlarına dikkat eyle ve
de kendini Cinci Hoca'ya üflet' demişizdir. Bizi din-
lememiş, kendılerıne yazık olmuş idir!"
Medyagillerde kalem, mafyagillerde tetik donuyor!
Hat Güzeli berdevam;
"En akıllıları Rusyanya Imparatoriçesi Katerina idi.
'Baltacı Paşa başıma beladır' diye dertlendiğinde
kendisine 'Üzülme, sana benim Uçuran'ın akıllannı ve-
reyim' demiş idık de, Baltacı'yı çadınna alıp altına bo-
ğarak Prut batağından kurtulmuş idi..."
Medyagiller kalemi bırakıp kameralara sarılıyor,
mafyagiller dört kulak kesiliypr; . , ,
"Mata Hari nam bır kan var idk.. HemMaünah&m
mıhına çakıyoridi... Ona da demişizdir ki 'Amerikan-
ya ne yanda ise çivini o yönde çak. Yoksa biri işi ça-
kıp senı kurşuna dizdirirdir.
1
O da dinlememiştir bizi!
Tüfek seslerini duyduğumuzda ahize elimizde kan ol-
muş idi..."
Medyagiller ile mafyagillerin yanlarına karayobaz-
giller de ilişip kendilerine kıçlarıyla yer ediniveriyor-
lar.
Hat Güzeli'nin duru durağı yok;
"Şımdilerde iki sürekle hatçım var idir. Biri Bena-
zir'dir kı o bana, ben ona aynı soruyu sormaktayız-
dır: 'Şeriatın imanı var mıdır?' Ikimizin de cevabiyeti
aynıdır; 'Yoksa da varmış gibidir gösterelim. Kocala-
rımızı biryerlerden beri yerteregetirelim vede baş ba-
ğımızı eksik eylemeyelim'..."
"Ikincisi ise Ftahibe Teresa idirki beni kötü fena dü-
şündürmektedir. Her arayışında 'Bak ben ki yaşamı-
mı insanlığa, dineadadım... Ben ki insanlığın yüceödül-
leriyle onuriandırıldım... Buniara dini dünya işlerine ka-
rıştırmadığım için eriştim. Sana diyorum ki din tacir-
lerine kanma, kandıysan da çabuk kaç!'..."
Medyagiller, mafyagiller, karayobazgiller ve de Hat
Güzeli'ni gülmekle ağlamak arasında dinlemeye zor-
lanan aydıngiller lafını nasıl bağlayacak diye bekle-
yedursunlar: o. Pavlov'un zillerini duymuşçasına ara-
basına koşmaya başlıyor. Kırmızı 05 plakalı siyah oto-
mobilin kapısı anında açılıp kapanırken son sözleri du-
yuluyor; "Graham Bell diye biri biraygıt bulmuş idi,
aygıtın adı ne idi?"
Ana fikir: Kralları ayağımıza getiren dış politikamız
ayağa düşmektedir.
Ana fikrin ana fikri: Devlet, ayakçılarla değil, dev-
let adamlarıyla ayakta durur.
Yasar Dedelek
6
Erbakan ve Çiller
mevsimlik şarkıcı'
ANK.ARA (Cumhuriyet
Bürosu)-ANAPGenel Ba,-
kan Yardımcisı İbrahim>a-
şar Dedelek Kuzev lrakta
yaşanan son gelişmelerde hü-
kümetin "devre dışı bırakıl-
dığmı". Başbakan Necmet-
tin Erbakan ile Başbakan
'»'ardımcısı ve Dışı^lerı Ba-
kanı TansuÇiller'ın de "me\-
simlik şarkıcılara" benzedı-
ğını sövledı.
Dedelek. dün partı genel
merkezinde düzenlediği ba-
sın toplantısında. hükümetı
eleştıri bombardımanına tut-
tu. Dedelek. Kıızev Irak'ta
Türkiye'nın geleceâını çok
yakından ılgılendiren geliş-
meler vaşanırken hüküme-
tın tam bır "başıboşlukörne-
ği"gösterdiğını kaydettı. Cl-
kedekı çelışkilı yönetim an-
lavışınınTürkıve'nın Kuze>
Irak'ta dev re dışı bırakılma-
sınayol açtığını belirten De-
delek. "Bugiin Türkiye'nin
Dışişleri Bakanı Tansu Çil-
ler mLAbullahGül mü.vok-
sa\lali>e Bakanı Abdüllatıf
Şener mi? Çiller. ABD'nin
Kuzej Irak'a >aptıö|Operds.
yonu desteklediğini açıklar-
ken Malive Bakanı Şener,
operasvonu kınamıştır. Bu
hükümetin bir an önce Lstifa
etmesi gerekir'' dedi.
Dedelek. ABD Başkanı
Bül Clinton'ın Irak'a yapı-
lacak operasvon hakkında
Mısır Dev let Başkanı Hüsnü
MiibarekveCrdün Kralı Hü-
sey in'e bıle bılgı v erirken Er-
bakan'ı devre dışı bırakma-
sinın dikkat çekici olduğunu
söyledi.
Bu fırsattan yararlanan Çıl-
ler'ın. bır "yalan füzesi" ata-
rak "Clinton ile görüştüm"
dedığini anımsatan Dedelek,
"Daha sonra bu, Dtşişleri Ba-
kanlığı'nca yalanlanmıştır.
Çiller'in valanı ABD'lilertn
lonıaha" k füzesinden daha
tehlikelidir" görüşünü dıle
aetırdı. Dedelek. şunlan söy-
fedı:
"Erbakan. daha dün Ku-
zey Irak'ta sorunun çözümü-
nü Şev h Osman'a bırakmış-
tır. Kimdir bu Şey h Osman?
Kimdir bu şey hler, moüalar?
TürkiyeCumhuriyeti'nin bü-
> ükelçileri. bürokrartan var-
dır. Sorunlan bunlar çözer.
Şey h Osman'larla. tsmail Na-
car'larla. mollalarla devlet
> ünetmeye kalkanların so-
nunun uzun olmayacağını
sanıvorunı."