05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8EYLÜL1996PAZAR HABERLER Genelkurmay'da atama • ANKARA (Cumhuriyet Birosu) - Genelkurmay Bısınve Halkla Ilişkiler Dairesı(BASHALK) Başkanlığı'na Kurma> A bay Hüsnü Dağ getirildi. Yiksek Askeri Şûra'da Kurmay albaylıktan tu*generalliğe yükseltılen Kemal Ay'dan boşalan BASHALK. Daire Başkanlığı'na atanan Dağ. öncekı akşam Gazı Orduevi'nde düzenlenen bir kckte>lle basına tanıştırıldı. Koktev lde bir konuşma yapan Genelkurmay Genel Şekreten Tümgeneral Erol Özkasnak. Tiirk Sılahlı Kuvvetlen'nin (TSK), bugüne kadar iç ve dış kamuovunda en uygun bicimde tanıtılması ve yansıtıimabinda gösterdıği ka:kılar nedeniyle basın mensuplanna teşekkür etti. Agar'dan Ecevit açıklaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Icişleri Bakanı Mehmet Ağar DSP lideri Bülent Ecevit'le fikir alışverişinde bulunduklannı bildirdi. Ağar. dün yaptığı yazılı açıklamada. bir gazetede yayımlanan "DSP Genel Başkanı Ecev it'e brifing verdıği" volundaki haberlerin doğru olmadığını belirtti. Ağar. Ecevit'le TBMM lokantasında yemek yediklerinı. DSP liderinin daveti üzerine odasına geçerek birlikte kah\e içtiklerini ve çeşitli konularla ilgili fikir alışverişinde bulunduklannı kaydeni. CHP'nin kuruluş yıldönümü • ANKARA (AA) - CHP. kuruluşunun 73. yıldönümü dolayısıyla vatandaşları 9 eylül pazartesı günü saat 10.45'te Anıtkabir'de buluşmaya çağırdı. CHP Genel Merkezi tarafından gazetelere verilen ilanda. "Partimizin 73. kuruluş yıldönümünü kutlarken, 9 Eylül'de Ulusal Kurtuluş Savaşımızı kesin zaferle sonuçlandıranları da saygıyla anmak istiyoruz. Aynca. demokratik. laik sosyal hukuk de\ leti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini koruyacağımıza bir kez daha and içiyoruz" denildi. İHD'den güvenlik şeridine tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-İnsan Hakları Demeği(lHD) Genel Sekreteri Hüsnü Öndül. Türkiye'nin Irak sınırında oluşturucağı güvenlik şeridinin terör sorunurru çözemeyeceğini vurgulayarak. ""Adı ve gerekçesi ne olursa olsun. önerilen hareket tarzı. başka bir ülkenin toprağını işgaldir. Bu hareket. Ortadoğu halklannın kendi kaderini tayin etme hakkına yönelik bir müdahaledir" dedi. Mersin'de izinsiz gösteri • MERSİN (AA) - Mersin Demokrasi Platformu'nca. "1 Eylül Dünya Barış Günü" nedeniyle Cumhuriyet Alanı'nda dün miting yapılmasına. İçel Valiliği'nce ızin verilmemesi üzerine istasyon alanında toplanan yaklaşık 300 kişi. slogan atarak. ÖDP İçel il binasına yüriidü. Polis. daha sonra eylemlerini sürdürmek isteyen göstericilere müdahale ederek dağıttı. ÖDP İçel İl Başkanı Abdurrahman Yıldız ile 8 yöneticı gözaltına alındı. Toplu konutlar satıldı • DİYARBAKIR- ANKARA(AA)-Toplu Konut tdaresi Başkanı Yiğit Gülöksüz. Diyarbakır. Hakkâri ve Şırnak'ta yaptınlan toplu konutların büyük bir bölümünün satıldığını söyledi. Gülöksüz. Diyarbakır'da yapımı tamamlanan 2 bin 50 konutun satılması amacıyla 3 kez 15'er günlük kampanya düzenlendiğini hatırlattı. 23 ağustosta başlatılan son kampanyanın dün akşam saat 18.00"de sona erdiğini belirten Gülöksüz. bu kampanv ada Diyarbakır'da 528 konutun satışa çıkarıldığını ve konut almak için 632 kişinin başv uruda bulunduğunu bildirdi. Bakan Şevket Kazan'm açıklamalanyla polis fezlekesinde yer alan bilgiler çelişiyor w Katil Islaıııi Hareket 9 HALİLNEBİLER Yazanmız Lğur.Mumcu'v la ilgili soruş- turmadapolis. cinayetin İslami Hareket Ör- gütü tarafından işlendiğıni ilk kez kabul et- tı. Polisiıı saptamalanna göre İslami Hare- ket Örgütü'nün lideri İrfanÇağıncı. Mum- cu suikastından dokuz gün önce Ankara "da örgüt militanlan Tamer Aslan ve Cengiz Sa- rıkaya ile buluşup Mumcu'nun eviyle av- nı semtteki bir eve girti. Polis tarafından hazırlanan fezlekede. Tamer Aslan'ın. Mumcu'nun öldürülmesi olavınakanştığı veyaolayı gerçekleştiren- leri bıldiği kanaatıne varıldığı belirtildi. Bu belgelerin polisın ve yargının elinde olma- sına karşın. RP'li Adalet Bakanı ŞevketKa- zan. örgüt hakkında açılan birinci davanın kararaşamasında. Mumcuyu Israilli ajan- lann öldürdüğünü kanıtlamaya çalışması garip karşılandı. Mumcu suikastına ilişkin gelişmeler. 25 Kastm 1995 günü Tamer Aslan v e arkadaş- larının silahlı çatışma sonucu yakalanma- sıyla başladı. Çatışmadan sonra yaralı olarak yakala- nan Tamer Aslan'ın Polis Hastanesi'nde alınan ifadesindebiryer. soruşturmayı yü- rüten yetkililerin dikkatini çekti. Tamer As- lan. ifadesinde şunları sövlüvordu: "Ben yanıma Cengiz Sankaya'yı alarak o dönemde bizde bulunan Tovota marka oto ile Bursa ilinden hareketle Ankara iline gittim. Mcsut'la (İrfan Çağıncı'nın örgüt icjn- deki kod adı) bizi beklediği Kocatepe Ca- mü a\ lusunda akşam saat 17.3(^-18.00 sıra- lan buluştuk. Mesut tek olarak bizim yanı- mıza geldi. birlikte konuştuk. konuşma es- nasında > anında başka bir şahıs olduğunu, bir adrese gideceklerini, gecikmesi halinde araç telefonundan kendisini aramamızı ben- den istedi. Daha sonra Mesut benden aynldı, biraz ileride başka bir şahısla buluştular. Onlar bir arabaya binip Gaziosnıanpaşa-Çanka- ya istikametine doğru hareket ettiler. Ben de yanımda Cengiz Sanka>a olduğu halde ken- di idarandeki oto ile bunlan takip ettim. Çan- Anneler Galatasaray Lisesi önünde dün 69. kez oturdu ve yakınlannın bulunmasını istedi. (Fotoğraf: KADER TUĞLA) Kayıp yakınlannın geleneksel oturma eylemi 69 'uncıı haftasına girdi Cumartesi anneleri vazgeçmiyorKayıp Düzgün Tekin'in annesi Elif Tekin, yine oğlunun bulunması için devlet yetkililerine seslendi. Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak, babası Baba Ocak, kendi çocuklannın cesedini kayıplar mezarlığında buldukJannı anlatıp öteki kayıplann akıbetlerinin a\nı olmamasını istediler. Hasene Türkoğlu, nisan ayından bu yana kayıp olan eşi Tajat Türkoğlu'nun sağ alındığını, sağolarak geri verilnıesini istedi. Kavıplar adına yapılan basın açıklamasında, kayboluşunun 2. yıldönümünde Lütfiye Kaçar anlatildı. Açıklamada, 1959 Manisa doğumlu Lütfiye Kaçar'dan, gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamadığı belirtilerek şu ifadeiere yer verildi: "5 Eylül 1994 gecesi Lütfiye'nin Manisa"daki ailesinin evine bir telefon geldi. Babasına. Lütfiye'nin gözaltına alındığını, ancak emniyetin gözaltına aldıklannı kabul etnıediğini söylüyorlardı. Ailenin tüm başvurulan sonuçsuz kaldı. Lütfıve Kaçar iki yıldır kayıp. Lütfı\e Kaçar'ı kimse unutmasın. Bütün diğer kavıplar gibi adını herkes bilsin. Bilsin ki hiçbir kayıp adsız kalmasın." Açıklamada aynca cumartesi günleri Calatasarav Lisesi önünün, \aşama hakkının. kişi dokunulmazlığının sav unulmasına yönelik demokratik bir platform olduğuna dikkat çekilerek 8 haziran günü ._. . polisin müdahalesi sonucu gözaltına alınanların >argılanmalanna 13 eylül günü Be>oğlu AdüŞesi'nde saat 930'da başlanacağı belirtildi. İ/nıir'de de cumartesi anneleri dün 15. kez Konak Alam'nda bir araya geldi. Hasan Tahsin Anıtı önünde oturma eylemi yapan anneler adına yapılan açıklamada. e> İül a> ında çok say ıda kişinin gözaltında kayıp olduğu belirtildi. Açıklamada. Serhat Dehmen. Kenan Bilgin. İbrahim Gündem, Cemil Çiçek, Sıddık Etyemez. Ahmet Ceylan ile adlan belirlenemeyen onlarca insanın eylül ayında gözaltında kav bedildikleri v urgulandı. kaya'y a yakın bir > erde Mesut sinyal ile işa- ret \ererek benim beklememi istedi. Bura- da 1-2 saat bekledim. Daha sonra Nlesut ile diğer şahts çıktıiar.tanımadığun bu şahısoto- ya bindi. Mesut da bizim vanıınıza gelerek, 'Tamam sizınle işim bitti. siz tekrar gide- bilirsiniz' dedi." Sorguyuyapan polisler. Aslan'ın bu söz- leri üzerine "Mesut sizi Ankara iline yalnız korunıa yapmak uzere mi çağırdı yoksa başka bir göre\ de verdi mi?" diye sordu- lar. Tamer Aslan sadece koruma görev i yap- tıklannda ısraretti. Tamer Aslan ve arkadaşlanvla ilgili so- ruşrurmabittikten sonra. İstanbul DGM'ye sevkedildiler. Sevke ilişkin düzenlenen 29 Aralık 1995 tarihli fezleke- de bu olaya yer verildi. Bu- güne kadar kamuoyuna yan- sımayan ve Terörle Müca- dele Şube Müdürü AtillaÇı- nar'ın imzasıv la DGM Baş- sav cılığı'na gönderilen fez- lekede şu bilgilere yer v eril- di: "Sanık Tamer Aslan'ın yalnız polisçe \e adli makam- İarca bilinip deşifre edilmiş olayları açıkladığı, örgüt ta- rafından üstlenilmiş \e An- kara ilinde mevdana gelen Muammer Akso>. l'ğur Mumcu >e Nuda N üriim ad- lı kişilere \apilan saldırılar hakkında bilgisinin olmadı- ğını iddia etmiş ise de bu ifa- desinde saminıi olmadığı. 24 Ocak 1993 tarihinde Anka- ra ilinde evinin önünde park halinde bulunan hususi oto- sıına bindiği sırada otosuna yerleştirilen bombanın pat- İanıası sonucu ölen gazeteci- vazar Uğur Mumcu'ya yapı- lan saldından önce. yani 15 Ocak 1993 tarihinde İrfan Çağıncı tarafından Cengiz Sankaya ile Tamer Aslan'ın Bursa ilinden Ankara iline çağnlarak birlikte Ankara Gaziosmanpaşa istikameti- ne gidip Çankaya'ya yakın bir yerde İrfan Çağıncı'yı bekİediklerini, 1-2 saat bek- lemeden sonra İrfan Çağın- cı'nın talimatıy la tekrar Bur- sa iline Cengiz Sankaya ile döndüğünü bildiren Tamer Aslan'ın Ankara iline yalnız bir koruma görevi için gitti- ğini biklirmesinin inandın- u olmadığı, gazeteci-} > azar L'ğur Mumcu'nun öfcnlriil- mesi olayına karıştığı \eya gerçekleştirenleri bildiği ka- naatine varılmıştır." Daha sonra yakalanan ir- fan Çağıncı. polis ifadesin- de Gaziosmanpaşa"daki bu e\de tran İstanbul K.onso- losluğu'nda görev li Muhsin Karger Azad'la görüştüğü- nü belirtti. Erbaş'ı kıırtarına operasyonu Rehin askerler soruşturmasmm DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel'den alınması Adalet Bakanı Kazan'ın yargıya müdahalesi olarak yorumlanıyor ANhL\R.A (Cumhuriyet Büro- su)-Rehın askerlen kurtarmak ama- cıyla. K.uzey Irak'taki PK.K kampı- na gıden heyetie ilgili soruştuıma- nın Nuh Mete Yüksel'denalınarak. Ankara DGM Başsavcısı Cevdet \blkan tarafından yürütiilmesi. Ada- let Bakanı Şevket Kazan'ın. soruş- turmaya müdahale ettiği yorumla- rının yapılmasına neden oldu. Ka- zan'ın. İnsanHaklan Demeği(lHD) Genel Başkanı Akın Birdal ile Maz- lum-Der Genel Başkan Yardımcı- sı İhsan Arslan'ın sorgulamalannın. x 'üksel tarafından yapılması duaı- munda. yönetici ler hakkında tutuk- lama karan verebileceği olasılığı nedeniyle devreye girdiği ilen sü- rüldü. Kazan'ın. tutuklanma durumun- dada, soruşturmanın. Kuzev Irak'a gidenheyetin başkanı RPVanMil- Fetvekili Fethullah Erbaş'ın da do- kunulmazlığının kaldınlması için fezleke düzenlenmesine kadar gı- debıleceği olasılığına karşı önlenı almak istediği ifade edildi. Ankara DGM çevrelerinde. Vol- kan'ın *titizbirhukukçu"olduğuve herhangi bir yönlendirmeyle karşı karşıya kalmasının mümkün olma- dığı v urgulanırken. "Başsa>cmın.gö- re\ dağılınu ile ilgili olarak bu tür bir tasarrufa hakkı vardır" görüşü savunuldu. Yargıtay Başkanı MüfitLtku'nun önceki gece Devlet Konukevi'nde verdiği kokteylde. gazetecilerin so- rularını yanıtla>an DGM Başsav- cısı Cevdet Volkan. herhangi bir gerekçe olmaksızın soruşturmayı idari bir tasarrufla kendisinin dev - raldığını sövledı. Çıkanldığı DGM'de serbest bı- rakılan İHDGenel Başkanı Birdal. serbest bırakılma kararını hukuka bağlılığın bir sonucu olarak değer- lendirdi. Rehin tutulan askerleri kurtarmaktan başka amaçları ol- madığını vurgulayan Birdal, "Bu. bir banş girişimidir, bö> le bir ka- rar bundan sonraki banş girişim- lerini cesaretlendirecektir" dedi. Birdal. ifadelerinin alınması sirasın- da "Kuzey Irak'a neden gidildiği, nasü gidildiği, kimleıie bağlantı ku- rulduğu. askerleri kurtarmaktan başka bir amaç güdülüp güdülme- diği. örgütün propagandasının ya- pılıpyapılmadığı" yolundaki soru- larla karşı karşıya kaldıklarını be- lirterek. "Bizim, askerleri kurtar- mak ve barıştan başka bir amacı- mızvoktu"'diyekonuştu. Birdal. so- ruşturmanın \üksel den ahnması- nı ıse gazetelerden öğrendiğıni be- lirterek. "Bu, DOÎ'nin kendi iç meselesidir" dedi. Mazlum-DerGenel Başkanı Yıl- maz Ensaroğlu da. serbest bırakma karannın hukukun gereği olduğu- nu vurguladı. CHP^Genel SekreterYardımcısı Erdoğan Vetenç. Kazan'ın. Anka- ra DGM Başsavcısı Volkan ile gö- rü^erek. Savcı Yüksel'den RP Mil- letvekili Erbaş'la ilgili soruşturma- nın alınmasını sağladığı iddıalan- nı anımsattı. Yetenç. "Adalet Bakanı'nın bu müdahalesi, adı bağımsız ancak öz- de bağımsız olmayan yargıya, siya- silerin nasıl baskı yapabileceğinin bir kanıtıdır" diye konuştu. Polise göre IHÖ İslami Hareket Örgütü'y le ilgili soruşturmaları sürdü- ren polis yetkilileri. Mumcu suikastıvla ilgili olarak ko- nuşurken. Mumcu'nun katı- linin bu örgütün mensupla- n olduğunu vurguladılar. Po- lis vetkilileri. Tamer Aslan'ın çatışma sonucu yaralı olarak yakalandığını. sorgusunun bu durumda y apıldığını vur- guladılar v e bu nedenle sor- gunun istedikleri düzeyde yapılamadığını belirttiler. Tamer Aslan"ın da bunun farkına vardığı için durumu kendisi için bir avantaj ola- rak kullandığını belirten po- lis yetkilileri. gerek sorgu sırasında. gerekse edindik- lerı diğer bilgilere göre. Ta- mer Aslan'ın olayla ilgili ya da bilgili olduğu kanısında olduklarını da yinelediler. Bilindiği gibi Mumcu su- ikastından altı gün önce. 18 Ocak 1993 günü İslami Ha- reket Örgütü militanların- dan Mehmet Zeki Yıldınm v e Ayhan Usta. ıki Tempra v e bir Concorde otomobili v e bir büyük san zarfı Istan- bul'dan Ankara'ya götür- müşlerdi. ŞlFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Ehli\etimı \e kımlığımı kaybettım. Hükümsüzdür. OSMAX TOKl LLLOĞLl SİNGAPUR - Avustralya'ya uzun yolculuğumuzun ilk dura- ğı Singapur. Uçak Istanbul'dan havalandıktan sonra önce Su- udi Arabistan'ın Dahran Hava- alanı'na ineceğimizi öğrendik. Körfez Savaşı sırasında. ABD'nin Irak'ı bombalamak amacıyla kul- landığı üs Dahran'daydı. Bu şe- hir o dönemde çok ünlenmişti. ABD füzeleri Bağdat'ı vurur- ken o bölgede uçmak garıp bir duygu. Dahran Havaalanı'na 4 saatte ulaştık. Uçağın yansı ora- da boşaldı. Bir buçuk saat kal- dığımız süre boyunca uçaktan inemedik. Dahran'a inen kadınların du- rumunu merak ediyorduk. Uçak- ta tesettürlü olmayan kadınlar vardı. Başlarını örtmeden indi- ler. Uçağın Singapurlu hostes- leri.siyahşıkbiryanm kollugiy- siyi üniformalarının üzerine giy- Dahran-Singapur Yolu diler. Hosteslerle giyim kuşam konusunda sohbet ettik. Siyah giysileri. "Bu ülke ge- leneklerine saygı gösterdiğimiz için giyiyoruz" dediler. Başları- nı örtmüyorlarmış. Herhangi bir müdahaleyle karşılaşmamışlar. Dahran, Amerikalıların çok yo- ğun olarak yaşadığı bir şehir. Diğer Suudi şehırlerine göre da- ha liberal bir yaşam olduğu an- laşılıyor. • • • Dahran'dan 7.5 saat sonra Sıngapur'a ulaştık. Singapur Havaalanı'na iner inmez büyük bir zenginlikle karşılaştık. Dün- yada çok havaalanı gördüm, en lüks ve zengin havaalanının bu- rası olduğunu söyleyebilirım. Aydınhk ve gösterişli bir hava- alanı. Alanın dışında taksi bekler- ken, ekvator ikliminin yarattığı muhteşem bitki örtüsüne hay- ran kaldık. Inanılmaz bir yeşil- lık, rengârenk çiçeklerle bezen- miş yollar ve deniz, güzel bir bütünlük oluşturuyor. 16 saat Singapur'da kaldık. Yol yorgunluğuna ve uykusuzluğa aldırmadan ipek'le birlikte Sin- gapur'u dolaşmaya başladık. Singapur bir ada üzerinde ku- rulu bir şehir-devlet. Asya'nın ekonomik ejderı olarak adlan- dırılan 2 milyon 800 bın nüfus- lu bu şehir-devletin her yanın- dan zenginlik fışkırıyor. Eski bir İngiliz sömürgesi olan Singa- pur. Singa Pura=Aslan Şehir an- lamına geliyor. Çoğunluğunu Çinlilerin ve de- ğişik milliyetlerin oluşturduğu Singapur, büyük birticaret mer- kezi. Uzak Asya ve ada devlet- lerin orta yerindeki bu ekvator üikesıne yılda, nüfusunun 2 mis- linden fazla. 7 milyon civarında turist geliyor. Yüzde 76'sı Çinli olan Singa- pur'da bir de Çin mahallesi var. ''Chinatown" adı verilen bu yö- reyi gezdik. Singapur'un en es- kı Hindu tapınağı Sri Mariam- man. Çin mahallesinde. Tahta heykellerle süslü bu tapınağa ayakkabılarımızı çıkararak gez- dik. Tablolar içinde kadın suratlı penisli tanrıça ilgimizi çekti. Çin mahallesinde binbir çeşit balık ürününün satıldığı çarşıyı gezerken. hiç görmediğimiztür- de kurutulmuş yosunlar, kuru- tulmuş midyelerin kokusu or- talığı sarmıştı. Kurutulmuş ko- kuşmuş yumurtalar, taze yu- murtadan daha pahalıydı. Sin- gapur, Islam, Hindu, Budist ka- nşımı bir dinler ve ırklar mozai- ği- Istanbul'dan yola çıktığımız andan itibaren yoğun bir siga- ra yasağıyla karşılaştık. Uçak- ta sigara içmek yasaktı. Bu ya- sak Singapur Havaalanı'nda da sürdü. Kapalı yerlerde ve devlet da- irelerinde de sigara içilemiyor. Bu sayede ipek iki gün sigara içe- medı. Belki de bu yolla sigaradan kurtulur. Yarın Avustralya'dayız... MIKRO DİNÇ TAYANÇ Alo, 05? "Hattımızherkeslere açıktır... Mesela önceki gece Havva Ana ile konuşmuşumdur" diyor Alo 05 Hat- tı'nın güzeli. "Burada Adem diye bir adam var idir. Onunla ne yapacağımı bilememekteyımdır, demiş- tir. Ben de anamıza 'Ona elma yedirip Özerleştirirsen hiç derdin kalmaz' aklını vermiş idimdir. Bana iltifat eylemiş ve 'Senin iktidann da iktidar yamaklığın da kadınhğın yüz akı olacak' buyurmuşlardır..." Medyagiller harıl hurul not alıyorlar. gerdirme gü- zeli coşuyor... "Messelına da aramıştır beni! 'Sendeki akıl, sen- deki cazibe, sendeki iktidar bende olsa idi ne aşüf- telikten kellem uçar. ne Roma birbirine düşer idi' de- miştirler! Bız de ona demışizdirki 'Çlaidus'ta akıl ola idi imparator değil, imparatoriçe eşi olur idi. Derdine yan!' Bize kızıp hattı suratımıza çarpmış idir!" Durup bir soluklanıyor ve dudaklarını uzata uzata sürdürüyor; "05 Hattı'mı arayıp da bana tarihin dününden, bu- gününden, yarınından hesap verenlerin sayısı belir- siz idir. Meryem Ana da aramış ve 'Gebeyim. Oğlan doğuracak ve adını Isa koyacağım. ille velakin kızoğ- lan kızım! Eller bu ışe ne der?' diye sormuşjdir. Ona demışizdirki isa peygambe'r olacaktır. Ona söz gel- mesin diye ben de Hıristiyan topraklarından mülk, gâ- vurtardan pasaport alacağımdır.' Meryem bana teşek- kür etmiş idir!" / TANSU 1 AC4/V/-V7 \. AQivoa. ) 1 II\TELEFONCA HAVVA'YLA GÖBUSÜVC- \ Medyagillere mafyagiller de katılıyor ki Hat Güzeli açıklamasının bombasını patlatıyor; "Kösem Valide Sultan arayışını hiç unutamıyorum. Köse demiş idi ki 'Vallahi hanlarıma hamamlarıma, saraylanma sandıklarıma sığamaz olmuşumdur... Per- de kordonlanmı bile ipek eylemişimdir... Aram, Yeni- çeri Ağası ile iyi idırse de Mehmed'in lakabı Avcı idir...' Hemen sözünü kesip 'Malını mülkünü, altınını Yeni Dün- ya'ya kaçır! Aman perde kordonlarına dikkat eyle ve de kendini Cinci Hoca'ya üflet' demişizdir. Bizi din- lememiş, kendılerıne yazık olmuş idir!" Medyagillerde kalem, mafyagillerde tetik donuyor! Hat Güzeli berdevam; "En akıllıları Rusyanya Imparatoriçesi Katerina idi. 'Baltacı Paşa başıma beladır' diye dertlendiğinde kendisine 'Üzülme, sana benim Uçuran'ın akıllannı ve- reyim' demiş idık de, Baltacı'yı çadınna alıp altına bo- ğarak Prut batağından kurtulmuş idi..." Medyagiller kalemi bırakıp kameralara sarılıyor, mafyagiller dört kulak kesiliypr; . , , "Mata Hari nam bır kan var idk.. HemMaünah&m mıhına çakıyoridi... Ona da demişizdir ki 'Amerikan- ya ne yanda ise çivini o yönde çak. Yoksa biri işi ça- kıp senı kurşuna dizdirirdir. 1 O da dinlememiştir bizi! Tüfek seslerini duyduğumuzda ahize elimizde kan ol- muş idi..." Medyagiller ile mafyagillerin yanlarına karayobaz- giller de ilişip kendilerine kıçlarıyla yer ediniveriyor- lar. Hat Güzeli'nin duru durağı yok; "Şımdilerde iki sürekle hatçım var idir. Biri Bena- zir'dir kı o bana, ben ona aynı soruyu sormaktayız- dır: 'Şeriatın imanı var mıdır?' Ikimizin de cevabiyeti aynıdır; 'Yoksa da varmış gibidir gösterelim. Kocala- rımızı biryerlerden beri yerteregetirelim vede baş ba- ğımızı eksik eylemeyelim'..." "Ikincisi ise Ftahibe Teresa idirki beni kötü fena dü- şündürmektedir. Her arayışında 'Bak ben ki yaşamı- mı insanlığa, dineadadım... Ben ki insanlığın yüceödül- leriyle onuriandırıldım... Buniara dini dünya işlerine ka- rıştırmadığım için eriştim. Sana diyorum ki din tacir- lerine kanma, kandıysan da çabuk kaç!'..." Medyagiller, mafyagiller, karayobazgiller ve de Hat Güzeli'ni gülmekle ağlamak arasında dinlemeye zor- lanan aydıngiller lafını nasıl bağlayacak diye bekle- yedursunlar: o. Pavlov'un zillerini duymuşçasına ara- basına koşmaya başlıyor. Kırmızı 05 plakalı siyah oto- mobilin kapısı anında açılıp kapanırken son sözleri du- yuluyor; "Graham Bell diye biri biraygıt bulmuş idi, aygıtın adı ne idi?" Ana fikir: Kralları ayağımıza getiren dış politikamız ayağa düşmektedir. Ana fikrin ana fikri: Devlet, ayakçılarla değil, dev- let adamlarıyla ayakta durur. Yasar Dedelek 6 Erbakan ve Çiller mevsimlik şarkıcı' ANK.ARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAPGenel Ba,- kan Yardımcisı İbrahim>a- şar Dedelek Kuzev lrakta yaşanan son gelişmelerde hü- kümetin "devre dışı bırakıl- dığmı". Başbakan Necmet- tin Erbakan ile Başbakan '»'ardımcısı ve Dışı^lerı Ba- kanı TansuÇiller'ın de "me\- simlik şarkıcılara" benzedı- ğını sövledı. Dedelek. dün partı genel merkezinde düzenlediği ba- sın toplantısında. hükümetı eleştıri bombardımanına tut- tu. Dedelek. Kıızev Irak'ta Türkiye'nın geleceâını çok yakından ılgılendiren geliş- meler vaşanırken hüküme- tın tam bır "başıboşlukörne- ği"gösterdiğını kaydettı. Cl- kedekı çelışkilı yönetim an- lavışınınTürkıve'nın Kuze> Irak'ta dev re dışı bırakılma- sınayol açtığını belirten De- delek. "Bugiin Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Tansu Çil- ler mLAbullahGül mü.vok- sa\lali>e Bakanı Abdüllatıf Şener mi? Çiller. ABD'nin Kuzej Irak'a >aptıö|Operds. yonu desteklediğini açıklar- ken Malive Bakanı Şener, operasvonu kınamıştır. Bu hükümetin bir an önce Lstifa etmesi gerekir'' dedi. Dedelek. ABD Başkanı Bül Clinton'ın Irak'a yapı- lacak operasvon hakkında Mısır Dev let Başkanı Hüsnü MiibarekveCrdün Kralı Hü- sey in'e bıle bılgı v erirken Er- bakan'ı devre dışı bırakma- sinın dikkat çekici olduğunu söyledi. Bu fırsattan yararlanan Çıl- ler'ın. bır "yalan füzesi" ata- rak "Clinton ile görüştüm" dedığini anımsatan Dedelek, "Daha sonra bu, Dtşişleri Ba- kanlığı'nca yalanlanmıştır. Çiller'in valanı ABD'lilertn lonıaha" k füzesinden daha tehlikelidir" görüşünü dıle aetırdı. Dedelek. şunlan söy- fedı: "Erbakan. daha dün Ku- zey Irak'ta sorunun çözümü- nü Şev h Osman'a bırakmış- tır. Kimdir bu Şey h Osman? Kimdir bu şey hler, moüalar? TürkiyeCumhuriyeti'nin bü- > ükelçileri. bürokrartan var- dır. Sorunlan bunlar çözer. Şey h Osman'larla. tsmail Na- car'larla. mollalarla devlet > ünetmeye kalkanların so- nunun uzun olmayacağını sanıvorunı."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle