Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 EYLUL1996 PAZAR
10 PAZAR YAZELARI
Olüm
ve hayatın
belleğiMOSKOVA
HAKAN
AKSAY
Bakışınızı j\uyaı
sevdiğinizin soluğuna
kilitleyerek ani heyecanlara
kapıldığınız oldu mu hiç?
Soluk almıyor mu yoksa?
Yaşamla olüm arasındaki o
incecık sınınn öte yanında
mı yoksa? Yaşamla ölüm
arasındaki o ıncecik sınınn
öte yanına mı düşüverdi?
Birdenbıre telaşlanıp ona
yaklaştığmız. soluk alıp
verdiğini saptayana dek
panik içinde bocaladığınız
olmadı mı bir kez bile?
Telaşınızın boşa olduğunu
anladıgınızda -inansanız
da, inanmasanız da -
Tann'ya şükretme isteği
hissetmediniz mi?
Yaşıyor, yaşıyor, çok
şükür!..
Yaşamın anlamını
bütûnüyle keşfetmek
olanaksız. Ama bu keşfe
en fazla yaklaştldığı anlar,
herhalde ölümün çevrede
kol gezdiği sıralara denk
geliyor. Yaşamın değeri,
ölümle kıyaslandıgında
tahmın edilebıliyor.
Ya soluk almıyorsa?
Ya az önce yükselip
alçalan gögsü,
saniyelerce beklemenize
karşın hareketsizlikte
direniyorsa? Az önce
vardı; şimdi yok!
Çabalamak çırpmmak
nafile artık. Sevginin
bedelinin. geri dönüşe
olanak tanımayan en
acımasız pazarlarda
faturalandığı an gelip
çattı birden.
Onunla paylaştığınız
anılar -iyisi de, kötüsü de-
yalnızca hüzün verecek
şimdi size.
Yaşadığınız için
kendinizi suçlu
hissedeceksiniz. Nasıl
kırmıştınız onu
geçenlerde!
Daha mutlu olması biraz
da sizin elinizdeyken,
tersinde sanki inat
etmiştiniz. Değer miydi?..
Başlangıçta bütün
ağırlığıyla yalnızca
size ait olan ölüm ,. •
haberini paylaşma
rsteğiyle yüreğiniz gögus
kafesini zorlayacak.
Yetişin. ölüm buradaydı!
Sonrası durgun
gözyaşlan: Ambulans.
morg, yaşama saygısı
olmayanlann ölüme
karşı daha da kayıtsız
tavırlarla dayattığı
mezarlık pazarlıkJan,
cenaze töreninde
son kez ve toplu halde
yalan söyleyerek
vedalaştığımız
çürüme tutkunu zavallı bir
ceset!
Üzerine kürek kürek
toprak atılarak kesinlikle
unutulması emredilen öiü,
sizin yaşamınızın bir
parçasını götürmektedir
yerin altına. Gerçek mi
bütün bunlar? Ölüme
inanmak kolay değil;
yaşama ınanmayı bile
öğrenemedik ki biz
hiçbir zaman...
Dikkatinizi uyuyan
yakınınızın yükselip
alçalan göğsünde
yogunlaştırarak onun
yaşadığından
kuşkulandığınız
olmadı mı hiç?
Ölümü hissettiğinizi
sandığınız anda, yaşam bir
film şeridi gibi geçmedi mi
gözünüzün önünden?
Fktidara, güce, saygıya,
mevkiye, paraya, mala,
karşı cinse ve çocuk
itaatine sahip olmak
amacıyla içinizde yanıp
tutuşan hırslann
anlamsızlığını sezebilmek
için ölümün soguk
rüzgânndan esinlendiğiniz
olmadı mı? Mücadelelerin
ve savaşlann, yenilen ve
indirilen darbelerin, hazır
cevaplann ve gediğine
konulan taşlann aslında hiç
de öyle matah şeyler
olmadığını anlamak için
yaşamt ölümle tartmadınız
mı? Pek sevdiğiniz günlük
haber bültenlerinin ve
siyasi tartışmalann bile,
ölüm karşısında suspus
olduğunu itiraf etmediniz
mi hiç kendinize?..
Uyuyan eşinizin,
çocuğunuzun, annenizin
solugunu dinlediğiniz
oldu mu?
SevdikJerinizle tutkulannız
arasında kurduğunuz
terazinin, bazen
her şeyi baş aşağı
ettiğinden kuşkulandınız
mı? Kısa süre sonra
unutmak için bile olsa,
ölümle kıyaslayarak
değerini anlamaya
çalıştığınız yaşamı, ne
kadar bonkörce ve körce
harcadığınızı
düşündügünüz oldu mu
hiç?..
Sağlıkiı, kendine güvenen, sorumluluk duygulan
gelişmiş, bağımsız kişilikli, mutlu bir nesil
yetiştirilmesine katkıda bulunmak isteyen
EV OGRETMENLERI ARAN1Y0R
J 0-3 yaş arası betoek ve çocukıar çok sevıyor, çocugun evmde,
sevgı dolu ortamda tam gür eflıtım vermek ıstryoreanu
3 6-12 yaş arası çocuHara çocuOun evmde, sevgı dolu ortamda
yanm gûn egrtım vermek ıstıyoreanız
J Ulus. Bostancı, G&tepe ve ıstotığm semtte çalışm*
stıyofsarvz
3 Emeklı ûğretmen, ünverste veya Irse mezunu, eğıtım almaya
apksane
3 20-45 yaş arasmda ve agara ıçmyoreamz
MATURE ekıbının bw uyesı olmaK ısteyer, adaylar.
lutfen ba\ arayınn.
MATURE Eğıtım &Aıle Danışmanigj
T«l: (218) 336 04 62 / 418 28 94
Hayvanlar âleminde neler oluyor?Neredeyse bir yıldır Afrika'da
yaşamama karşın sabahlan gözlerimi
açar açmaz, neredeyim ben sorusu
hâlâ uykulu beynimin yanıtlamaya
çalıştığı ilk soru. Penceremden
baktığımda karşıma çıkan temiz
gökyüzü ve en çok ikı katlı evlerin
görüntüsü. Istanbul'da olmadığımı
kanıtlasa da uykuyla uyanıklık
arasındaki o bildik bilinçsizlikte, kesin
olarak dünyanın hangi kentinde
olduğumu söylemiyor bana. Karşıdaki
ağaca konan parlak ponakal rengi
serçelerin vermek istediği ipucunu
anlamıyor, kesin kanıt için gazeteye
uzanıyorum. Birinci sayfa, politik
incilerle süslü. Üçüncü sayfa, aile içi
cinayetler yüzünden kanrevan içinde.
Sonunda. yedincı sayfada, fillerle ilgili
bir haberi yakalıyorgözlerim. "Fü
popülasyonu yüksek Güney Afrika
iilkeleri, fildişi ticareti yasağının
kalkması için Zimbabvse'de bir araya
getecekler." Güney Afrika ülkelerinin
en büyük zenginliği olan hayvanlar
âlemi, insanlarla ilişkiye girdiği anda,
yeni bir gazete haberine dönüşüyor.
Hatırlıyorum. Afrika'dayım. Hangi
kentte olduğumun önemi yok.
Hayvanat bahçelerinden tanıdığımız
pek çok hayvan, çogu Güney Afrikalı
politikacı ya da tüccar için para demek
ve anlamsız bir yasakla bu hayvanlann
ticaretinin engellenmesi, Güney
Afrika ülkelerinin çok önernli bir gelir
kaynağından mahrum edilmesi
anlamına geliyor. Asya filinin soyu
tükenmeye yüz tutunca. Afrika fili
tehlikede olan hayvanlar kategorısine
alındı, fildişi ve fıl derisinin ticareti
yasaklandı. Yasak, ilk başlarda, fildişi
fiyatlannın yükselmesine neden
olduğu için destekleniyordu. Dogal
parklardakı fil popülasyonunu kontrol
altında tutmak için zorunlu olarak
fillerini düzenli aralıkla öldürmek
JOHANNESBURC
F AYSU
ÖIVEN
zorunda olan Güney Afnka ülkelerinin
elinde milyonlarca dolar değerinde
fildişi birikince, fildişlerini paraya
çevirme zamanı geldi. Tehlikede olan
hayvanlann ticareti iki ucu da keskin
birbıçak. Filler. para getirmeye
başlayınca, bakımları için gereken
para de\ let tarafından karşılanacak,
doğal hayatı koruma
organizasyonlannın sırtından büyük
bir yük kalkacak. Kimse altın
yumurtlayan tavuğu kesmek ıstemez
ne de olsa. Ancak, işın içine para
girince. nerede durulacagını bilmek
gerek. Fildişi ticareti yasagı kalkar
kalkmaz, fil katliamlannda bir
patlama olacağı gerçegine karşı
hazırlıklı mıyız?
Fildişi yasagı tartışıla dursun, Uttum
adlı bir adam, fillerin sırtından para
kazanmanın yeni bir yolunu
keşfetmekle meşgul. Egittigi 4 fil,
sabah çekerek tarla sürüyor. kuyudan
su çekiyor. tarlayı zararlı hayvanlara
karşı koruyor. Bütün bu ışler için
fillerin bekledikleri tek şey birkaç sulu
portakal.
Hayvanlar üzerinden para kazanmanın
bazen son derece bilimsel ve masum
açıklaması, bir de National
Geographic gibi ünlü bir destekçisi
olabiliyor. KrugarMillı Parkı'nın
kuzeyinde yaşanılan kuraklık,
Luvuvhu Nehri'ni kurutur. Nehirden
hayat bulan hayvanlann çogu ölür,
kalanlar da göç eder. Nehirden geriye
kalan gölcüklerden birinde bir timsah
sıkışıp kalmıştır. Açık ve susuzluktan
ölmesi kaçınılmazdır. National
Geographic tarafından sponsor edilen
bir ekip timsahın ölümünü gün be gün
filme çekerler ve ortaya bütün
zamanlann en çok para getiren
belgeseii ortaya çıkar.
Insanlan vahşi hayvanlara yaklaştıran
en önemli nedenin merak, bilim ya da
sevgi degil de para olması Afrika'nın
gerçeklennden bın. Yıne de, bazen
bilim sevgiyle el ele venp mucizeler
yaratıyor. Johannesburg Hayvanat
Bahçesı'nde hastalanan 40 yaşındaki
şempanze Josephine, İJeaus adlı bir
bağırsak hastalıgı teşhisiyle ameliyata
alınıyor. Kalın bagırsağının bir kısmı
alınıp yenne goretex maddesıyle
yapılan yapay bir boru takılıyor. Ve
Josephine ölümden kurtanlıyor.
Gazeteden başımı kaldınp pencereye
yaklaşıyorum. Portakal rengi serçeler
hâlâ aynı agacın üzerindeler.
t*
Fran
sürüklüvor
ABD'nin Kuzey ve
Güney Carolina ile
Virginia
eyaletierinde etkili
olan Fran
kasırgasında
ölenlcrin sa> ısının
17'yeyiikseMiği
belirtiidi.
Ölümlerin pek
çoğunun,
kasırgadan kaçmak
isteyen kişilerin
yollarda yaptıklan
trafık kazalarından
ve fırtına nedeniyle
kopan ağaçların
çeşitli bolgelere
sürüklenişlerinden
kaynaklandığı ifade
edikli.
Vestfalya bayramını kutluyorKuzey Ren Vestfalya eyaleti 50. yılmı
kutladı 1 eylülde. Başkent Düsseldorf,
Kuzey Ren Vesrfalya'nın msanlannı iki
günlügüne sokaklannda. otellerinde mısafır
erti. Altstadt şenlendı. Bira su gibi aktı.
Eyaletın kuruluşunun 50. yılı. şu milyonlarca
cana mal olan savaştan kurtuluşun da
bayramıydı aslında. Ren nehrinin kıyısında
dolaşırken yağmurla yıkanmış sokaklarda.
arada bir parlayan güneşın altında ne
mutluydu ınsanlar. Savaş bıteli bunca yıl
olmuş. üstbaş düzelmış, yaralar sarılmış ve
şımdı neşeyle bıralannı yudumlarken
Almanlar, dünyanın başka yerlennde
dökülen kana da "Hâlâ mı?" der gibıydıler.
Ama ışte ınsanlan ınsanlara. halklan
halklara düşman etmenın sınsı şaşkınlan da
ders almış görünmüyorlardı yıne. Stern
dergısi haber üretıyor; fanatık herhangi bir
Yunanlının söylediğı abuk subuk laflarla
Almanya'da, hani şu sa\aşın, eskı
düşmanlıklann kabuk bağlamış yaralannı
bile hatırlamak ıstemeyen Almanya'da
Türklerle Yunanlılan bırbinne düşman
ESSEN
GÜRAY
ÖZ
edebilecek haberler üretmekten kendını
alamıyordu. Atılan ok hedefinı buldu;
"kızgnı" Türkler Stern yazı ışlerini olmadık
küfürlerle fax yagmuruna turtular. Ne oldu?
Kım kazandı? Belki Stern üç beş dergı daha
fazla sattı. Belki üç beş fanatık "milliyetçi"
Yunanlı ile
u
milUyetçilikkrini" küfürlerle
süsleyen üç beş kızgın Türk kurtlarını
döktüler. Ama oglumla sokağın karşı
tarafında oturan Pano bu yüzden kavga
etmediler. Onlar daha gençlıklennın ilk
yıllanndayken, delıkanlıyken bile bunun
saçma sapan bir ış olduğunuu anladılar.
Birkaç gün önce, Almanya'ya gelmiş
kalabalık bir gazeteci grubundan
arkadaşlarla Almanya üzenne sohbet
edıyorduk. "Çok mutsuz görünüyorlar.
yüderi pek gülmüyor" dedı bınsi. "Güneş az
burada. dedim. belki ondandır. Akdenizliler
her koşulda gülmeyi biliyoriar, iyi mi kötii mü
emin değHim ama, bo>le." Güldük bıraz.
Bana kalırsa Almanlar mutsuz değıller.En
azından dünyanın başına büyük belalar
açmış bir ulus olmanın
utancından artık yavaş yavaş kurtulduklan
için mutlu olmalılar. Neyse, Vestfalya
bayramını kutluyor. Savaş bıtmış, eyalet
Alman ekonomısınin temel direği haline
gelmiş. nehır kıyısında kurulan standlarla
amatör radyocular. ınternet meraklılan
bırbın ile sohberteler. Kuzey Ren
Vestfalya'nın mutlu insanlannı. Neo Naziler
ortalıkta görünmüyor. Irkçılığa karşı savaşan
derneklerın standlannda pembe bıldıriler
uçuşuyor. Bense Almanlara gıpta ile
bakıyorum bu defa. Tam da bu bayram
sırasında neşemı kaçıran Stern dergisinı
ciddıye almıyorum. Bir bira da ben ıçıyoru
Vestfalya'nın bayramı şerefıne.
Stockholm'de Türk
kültürü tartışması
STOCKHOLM
GÜRHAN
UÇKAN
Hacı-bacı koalisyonunun göreve
başlamasından sonra buradaki
Türk camiasında da gözle
görülür bazı degişiklikler oldu.
Benim işyerimde çalışan
memleketımizın genç kızlanndan
bazılan, saçlannı örtmeye
başladı. Türklerin yoğun oldugu
semtlerde de genel görünüm aynı
yönde değişti. Burada doğmuş
olan, ya da buraya çok küçükken
gelen genç kızlanmız, Isveççe
konuşurken başka bir kimlige,
Türkçe konuşurken başka bir
kimlige girmeye başladılar. Bu
olgu yeni degil ama, daha
belirgın hale geldi. Bitınm bir
Stockholm lsveççesi konuşan
genç kızlanmız, Türkçeye
dönünce. büyük kentı bırakıp
kırsal kesıme de dönüyorlar.
Belki de bundan ötürü olmalı ki,
ülkemizın Isveç'tekı Büyükelçısı
Sotmaz Ünaydın'ın düzenledigi
"kültür resepsiyonu"nda,
Uppsala'nın önemli
işadamlanndan Saffet Çağlar, şu
soruyu yöneltti hepimize: Hangi
Türk kültürü?
u
Gömleğinin
düğmeleri göbeğine dek açık.
boynunda üç kilo altın olan ve
buraya Ibrahim Tatlıses'i
getirmeyi amaçlayanlann kültürü
mü?" diye sordu. Solmaz
Ünaydm, Demirel'ın önünde
bekleyen "ÇiUer paketTne göre
belki de kısa zaman içinde
lsveç'ten aynlacak. Birçok
ginşimleri tek bir kışinin tayini
ugruna yanm kalacak. Henüz
belli değıl. Belki de, Demırel
olumsuz yanıt verecek.
kararnameyi ımzalamayacak. Bu
kültür akşamındaki amacı.
Isveç'te yaşayan Türklerin,
sanatın birleştinci çatısı altında
toplanmalan için bir adım
atılmasını saglamaktı. "Eten belki
de yann gidiyorum" dıyerek
böyle bir şeye kalkışmayabilırdi
de. Sevgili .\ziz Nesin,
ölümünden 8 ay önce
Stockholm'de Hiroşima Banş
Ödülü'nü aldıgı zaman. Solmaz
Ünaydın'ın akşam yemeğmin
onur konugu olmuştu.
Devletimizin temsilcisiyle Azlz
Nesin, sofra tartışmalannda pek
anlaşamamışlardı ama, ustamız
yine de şu yorumu yaparak
hoşnutlugunu belirtmıştr.
-V ıllardır ilk kez devletimizin
ikram ettigi bir yemeği yedim."
Stockholm, lW8'de Avrupa'nın
kültür başkentı olacak; aynen bu
yıl Kopenhang'ın oldugu gibi.
Bu kentın kalıcı göçmen
gruplan. büyük bir kararlılıkla
varlıklannı göstermek için
kollan sıvamış durumdalar.
Bizden ise pek bir ses yok. Bu
konuda, buradaki bürokrasi
içinde bileklerınin hakkıyla
ilerleyen iki ınsanımız, önemli
uyanda bulundular. îçişleri
Bakanı'nın yardımcısı ve
Göçmen Bakanı Leif
Blombcrç'nin danışmam Ozan
Sunar ile. şu sıralar
Blomberg'nin basın
sekreterlıgme getinlen Refik ^
Şener, bu kentte yaşayan ş , , » c
değerlerimızı, başta " •*•••*#•>
ressamlarımız thsan Aydın, Rauf
Alazan \e Ali Cevat Ayral olmak
üzere dünya kamuoyuna
tanıtmak ıçın bu olanaktan
yararlanılması gerektigini
söyledi. Ozan Sunar. Batı
sanatlanndan çok, özgün
sanatlanmıza agırlık verilmesi
gerektigi görüşünü savundu.
Büyükelçi Solmaz Ünaydın,
birbirine dokunmadan uzayda
dolaşan kuyruklu yıldızlar gibi
olan Türk sanatçılannı giderayak
bir çatı altına toplamıştı.
Birbırimizı bulabıldik mi?
Görecegız..
Yaşlı ınsanlann sosya yaşantılarına onlarla bıriikte olarak,
yardımcı ve arkadaş olacak
REFAKATÇILER ARANIYOR
3 Orta okul, lıse ve ünıversrte mezunu
3 20-45 yaş arasında, eğıtım almaya açık
ve sıgara ıçmeyen
3 Yaşlı insanların deneyımlerıni de
öğrenmek isteyen
3 Yaşlının evıne günduzlerı ve/ya geceleri
çalışabılecek
MATURE ekibinin bir üyesi olmak
isteyen bayanlar, lütfen bizı arayınız.
Tel: (216) 336 04 62 / 418 28 94
Yayınevimiz için İngilizceden
çeviri yapacak deneyimîi
çevirmenler aranmaktadır.
Tel: (0212) 266 98 66 - 288 30 87
MUSTAFAÖZBEN
4 Mevsimin Huzurla
YaşanacağıMEKÂNLAR
SON 5 VllLA SÜPERLUX
ÜZERİND
VADELİ SATIŞ
Seçkin ve saygın bir ortanun güzellikle-
rine, sitenıizi gördüğüııüzıle karar vere-
ceksiniz. ZEYTİNALANI URLA'da Üç-
kuyulara 18 km. (sadece 15 dakika) trip-
lex 5 oda, 1 salon, şöınine, barbekü vs. Müracaat: 0.232.766 25 55 - 0232.365 9714
Sevgi ve Eğitimın Bütünleştigi MASAL
ÇOCL'K YU\ASI DencyimH Eğitimci
Kadrosuyla Hizmetinizde.
Tel: 3X5 84 13 ÇİFTEHAVVZLAR
Okul öncesi eğitim, ayrı bir uzmanlıktır,
öğretimle karıştırıiamaz.
Bağımsız ana okullarını tercih edin.
Özel Dalyan Anaokulu
348 26 39
Romanlarınız ye ansiklopedileriniz
yerinizden alınır.
Tel: 554 08 04
GOÇERLER
FOTOGRAF KULÜBÜ
EYLUL YÜRÜYÜŞLERİ
15 Eylül Pazar... Kurfallı-Ağva-Kilimli
22 Eylül Pazar... Maden Deresi
29 Eylül Pazar... Abant gölü ve çevresi
(Vhşun, kuıtanyi vt rehberlik dahü: 1 500.000,-TL.)
(Ekım-Kasım-Aralık'% programmıız
20 Eylul'de hazır olacak.
Edhımek için lütfen, adtes veyi faksınııı biMirinız.)
^ SINAR(10x12,5cm.)T
MAMIYA R2 (6 x 7 cm.)
\ CANON (24 x 36 mm.)
FOTOGRAF ÇEKIM JHTİYAÇLARINIZ
ve17.D0NEM
TEMEL FOTÇĞRAFÇILIK SEMİNERİ
İÇİN ARAYINIZ.
oC
GOÇERLER TUR1ZM VE FOTOGRAF LTD^Tİ
Miralay Nazım Sk. 36/3 (Mc Donald's çapraa) Kadıköy
Td-Faks: 0216.414 44 74-336 58 43
GÖLCÜK İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI
DosyaNo: 1996/1690
Satılmasına karar \erilen gayrimenkulün cınsi, kıymetı, adedı, evsafı: Gölcük ilçesi
Dumlupınar mahallesi pafta 29, ada 281, parsel 72'de tapuya kayıtlı gaynmenkul üzen-
ne yapılı apartmanın birinci katı 6 noiu bağımsız bölüm mesken 4 156 arsa paylı 3 oda,
bir salon. mutfak, banyo ve WC"den ibaret mesken olarak kullanılmaya eKenşlı bir adet
balkonu olan, 100 m2 kullanma alanh bu bağımsız bölüme takdır edilen 1.500.000.000.-
TL değerden açıkarttırma suretiyle satışı aşağıda yazılı tanhlerde yapılacaktır.
SahşşarrJarı: l-Satış21.10.1996günüsaat 10.00'dan 10.15'ekadarlcraMüdürüoda-
sında açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmın edilen kıymetın yiizde
75'inı ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflarını geçmek
şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki
kalmak şartıyla 31.10.1996 günü aynı yerde saat 10.00'da ıkınci arttırmaya çıkanlacak-
tır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış masraflannı geçmesı şartıy-
la %40 arttırana ihale olunur.
2- Arttırmaya iştırak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetınde pey
akçesı veya bu miktar kadar mıllı bir bankanın temınat mektubunu vermelen lazımdır.
Satış, peşin para iledir, alıcı ıstedıgınde 20 günü geçmemek üzere mehıl venlebılır. Del-
laliye resmı, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittır. Bırikmiş vergiler satış be-
delinden ödenir. (KDV ödenmeyecek).
3- tpotek sahıbi alacaklılarladiğer ilgilılenn (*) bu gaynmenkul üzenndeki haklannt,
hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddıalannı dayanağı belgelen ile on beş gün içinde
daıremıze bıldirmelen lazımdır. Aksi takdırde haklan tapu sıcili ile sabıt olmadıkça pay-
laşmadan hariç bırakılacaklardır.
4- Satış bedelı hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse Jcra ve Iflas Kanunu'nun
133. maddesi gereğınce ihale feshedilır. İki ihale arasındaki farktan ve %30 faızden alı-
cı ve kefillen mesul tutulacak \ e hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsıl edi-
lecektir.
5- Şartname. ilan tanhinden ıtibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup mas-
rafı venldiğı takdirde isteyen alıcıya bır örneğı gönderılebilir.
6- Satışa ıştirak edenlenn şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacak-
lan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1996/1690 sayîlı dosya numarasıyla memurluğu-
muza başvurmalan ılan olunur. 2.9.1996
(*) tlgıliler tabinne ırtifak hakkı sahıplen de dahildir. Basın: 105906
YAYLADAĞIKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 94 34 Karar No 94 55
Davacı Oıman Işletme Şeflığı tarafından davalılar Halef Yırtıcı ve arkadaşlan aleyhine
mahkememıze açılan kadastro tespıtıne itıraz davasmdan dolayı;
Mahkememızm 27.3.1996 gün 94 34-55 sayılı karartavzihi dahilı da\alı Halef kızı 1971
d.lu Hidayet Pıcak'ın Yayladağı ilçesi Yedıtepe nahıyesınde oturmakta ıken köyden aynl-
dığı tüm zabıta araştırmalanna rağmen açık adresinin tespıt edilemediginden yukanda esas
ve karar numarası yazılı karar tavzihi teblığ edilmemiş olduğundan ilanen teblığine karar
venlmıştır. Bu ilanın Türkıye yüksek tirajlı bir gazetesinden yayınlandıktan 15 gün sonra
teblığ edilmış sayılacağının hususu ilanen tebliğ olunur. 20.8.1996 Basın: 105565
CEYHAN 2. AŞLİYE HUKUK
MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN
1990 337 Esaş 1992 563 Karar
Davacı Mehmet Menet vekilı Av. Hüseyın Özbek tarafından mahkememıze açılan gaıplık da-
vasına esas olmak üzere. Ceyhan ilçesi Azizlı köyü kütük 1 "de niıfusa ka> ıtlı Alı Bekir ve Hatıce
Döndü oğlu 1934 doğumlu Kaya Menet'in 4 10.1987 tarihinde ölüm tehlikesı ıçensınde kaybol-
dugu \e bugüne kadar kendisınden haber ahnamadığı, bulunduğu yen bıldıren olmadığı anlaşılan
Kaya Menefın gaıplığimn M.K.nın 31. \e 32 maddelen gereğınce subutuna mahkememızin
17.'l 1.1992 tarihlı ve 1990/337 esas. 1992 563 karar sayılı ilamı ile karar venldiğı ılan olunur.
12.7.1995 Basın: 343853