28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MART 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOM DYP-CHP koalisyonunun bütçe tasansındaki yüzde 5.1 'lik büyüme hedefi yüzde 3.5 'e çekilecek 1996 bütçesi 3 katrîlyon liraANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 24 aralık genel seçimleri nedeniyle yasalaşamayan 1996 yılı bütçe tasansı, ANAYOL hükûmetinin hedeflerine göre TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda değıştinlecek. DYP-CHP hükûmetinin ekim ayında TBMM'ye sunmasına karşın görüşülmeyen tasanda 2 katrilyon 780 trilyon lira olarak öngörülen 1996 yılı bütçe harcama hedefinın komisyonda 3 katrilyon liraya yükseltilmesinin programlandığı öğrenıldı. Bütçe yasa tasansı üzerinde yapılacak değişiklikler için yürütülen çalışmalarda, DYP- CHP hükûmetinin ekim ayında TBMM'ye sunduğu, ancak seçim nedeniyle görüşülmeyen bütçe yasa tasansında yüzde 45 olarak öngörülen deflatörün yüzde 62'ye yükseltilmesinin, yüzde 5.1 olarak öngörülen büyüme hedefinin de yüzde .3.5 oranına düşürülmesinin planlandığı ögrenildi. Görflşmeler sûrûyor Başbakan Mesut Vıhnaz tarafindan dün TBMM Başkanlığı'na gönderilen tezkerede, "1996 mali yılı bütçe kanunu tasansı üe katma bütçeli • 2 katrilyon 780 trilyon lira olarak Meclis'e sunulan 1996 bütçe tasansındaki artışın Plan ve Bütçe Komisyonu'nda gerçekleştirilmesi bekleniyor. • ANAYOL hükûmetinin, önceki koalisyonun yüzde 45 olarak öngördüğü deflatörü de yüzde 62'ye yükselteceği ögrenildi. dairelerin 19% yılı bütçe tasansının yenilenmesi suretiyle göriişmelerine devam olunması Bakanlar Kumlu'nca uygun görülmüştür" dendi. Geçici bütçe çıkanlmışü 1996 yıiı bütçe yasa tasansının görüşüiememesi nedeniyle, bu yılın ilk 4 aylık dönemindeki harcamalann karşılanması için Geçici Bütçe Yasası çıkanlmıştı. Buna göre hükümetin 1996 yılı bütçe yasa tasansını ya 1 mayısa kadar TBMM'den çıkarması ya da geçici bütçeyi uzatması gerekiyor. Maliye Bakanlığı yetkılileri, bütçe yasa tasansında TBMM'de yapılacak değişiklikler için yürütülen çalışmalann hızlandığını bildirdiler. Yetkililer, anayasaya göre bütçe yasa tasansının mali yıl başlangıcından 75 gün önce TBMM'ye sunulması gerektiğine dikkat çekerken, bu sürenin hükümet kurma çalışmalannın gecikmesi nedeniyle 1 mayısa yetişmeyeceğine dikkat çektiler. Yetkililer, bu nedenle ya geçici bütçenin 1 ay uzatılacağını ya da anayasadaki sürenin "düzenleyici" olarak kabul edilerek, bütçe yasa tasannın 1.5 ayda TBMM'den çıkanlması için çahşılacağını bildirdiler. Gelir hedefi da arttı Yetkililerden alınan bilgiye göre, 1996 yılı bütçe yasa tasansı 12 aylık hazırlanacak. Geçici bütçe döneminde yapılan harcamalar da toplam harcamalardan düşülecek. Alınan bilgilere göre tasanda 2 katrilyon 780 trilyon lira olarak öngörülen bütçe harcama hedefi de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 3 katrilyon liraya yükseltilecek. Tasanda 2 katrilyon 400 trilyon lira olarak öngörülen bütçe gelir hedefinin de 2 katrilyon 500 trilyon liraya çıkanlacağı bildirildi. Maliye Bakanlığı yetkılileri, ekim ayında hazırlanan ilk 1996 yılı bütçe yasa tasansında öngörülen harcama hedeflerinin, özellikle Hazine'nin yılın ilk 2 aylık döneminde yaptığı yüksek faizli, kısa vadelı borçlanmalar nedeniyle aşılacağını belirttiler. Alcatel-Bell'in Ümraniye tesislerini üç yıllık üretim koşuluyla satması kuşku yarattı Teletaş küçülüyor mu, parçalanıyor mu? ÖZGÜRULUSOY Teletaş'ı küçültüp, Asya paza- nnda kendisine rakıp olabilecek yüksek teknolojiyi yok etmeye çalıştığı iddialanyîa uzun süre ka- muoyunun gündeminde kalan Al- catel-Bell'in, Teletaş'ın Ümrani- ye 'deki arsalannı Komsa isimli firmaya satması da, uzun soluk- lu bir planın bir adımı olarak de- ğerlendiriliyor. Alcatel-Bell'in Ümraniye Te- letaş'taki bazı birimleri önce Du- dullu'daki tesislere aktanp, tesıs- lerine yerini arsa ve bina olarak el- den çıkarmayıplanlaması, ancak bunun malıyetinin yüksek olma- sı nedeniyle, taşınmaktan vazge- çip üretim birimleri ve makinele- riyle birlikte devretmeye karar vermesi, geleceğe dönük kuşku yaratıyor. Çüıîkü Türkiye'nin yüksek tek- noloji ile üretim yapan en önem- li kuruluşlanndan Teletaş'ın Ü'm- raniye'deki tesislerinin yerine bir alışveriş ya da iş merkezi yapıla- • Ümraniye tesisini alan kuruluşun, Alcatel-Bell ile dolayh ilişkisi olduğu ve bu satışın, tesislerin arazisini alışveriş merkezine dönüştürme projesinin ilk aşaması olduğu öne sürülüyor. • Alcatel-Bell de, geçen yıl İMKB'ye Ümraniye tesislerini gayrımenkul olarak değerlendirmeyi planladığını bildirmiş, ancak tesisi taşıma maliyetini yüksek bularak bundan vazgeçmişti. Akatet ÜmraniyeTeletaş'taki ban birimleri Dudullu'daki tesislereaktanp arsalansafjnayıplanlıyor. cağı söylentileri uzun süredirdil- lerde dolaşıyor. Alcatel-Teletaş'ın lstanbul Men- kul Kıymetler Borsası Başkanlı- ğı'nagönderdiği 3 Ekim 1995 ta- rihli yazıda, Ümraniye'deki kom- ponent (hibrit, meİcanik parça, baskı devre ve bobinaj) atölyele- rinin Dudullu'daki tesislere veya başka bir yere nakledilmesi ça- lışmalannın başlatıldığı ifade edi- lerek şöyle deniyor "Ümraniyete- sslerimizin bu suretie tamamen bo- şajtilması ve buna bağiı olarak bu- radaki arsa ve binalann değerien- dirilmesi planlarunaktadır. Deger- lendirme opsiyonlannın arasında bu arsa ve binalann satılması da bir seçenek olarak düşünülmek- tedir." Öte yandan şirketin 19 Ocak 1996 tarihli yazısında, üretim bi- nmlerinin taşınmasının çok bü- yük maliyetlere ulaşacağı gerek- çe göstenlerek, "Çalışmalanmız buradaki arsa ve bina ile birlikte orada yapılagelmekte olan üreti- min de bedeli karşılığı de\redil- mesi \ önünde ağırlık kazanmışnr* deniyor. Ümraniye tesislerini satın alan Komsa Telekomünikasyon'un ls- tanbul Ticaret Odası kayıtlann- daki sermayesi, 1991 eylül ayı iti- banyla 100 milyon TL olarak gö- züküyor. Şirketin ortaklanndan Can Gür ise Ümraniye tesisleri- ne üç yıllık bir zaman diliminde yaklaşık 14 milyon dolar (yakla- şık 952 milyar lira) ödeneceğini kaydedıyor. tmzalanan prensip anlaşması gereğı, Ümraniye tesi- sınin Özelleştirme Idaresi'nin sat- tığı KİT'ler için 3 yıl üretim zo- runluluğu koşuiunu hatırlatan bir yöntemle, 3 yıl daha elektronik parça üretimine devam etmesi kay- da bağlanıyor. Komsa'nın, 19 bin merrekare arsa üzerine kurulu 32 bin metrekare kapalı sahanın alı- mı için ilk yıl iki milyon dolar ödeyeceği ise söylentiler arasın- da yeralıyor. Komsa fırmasının ortaklan olan Gür kardeşler bir zamanlar Tele- taş'a parça sağlayan Elektro Elekt- ronik'in de sahibi bulunuyor. Al- catel-Bell, Elektro'nun Türkiye temsilcilığini üstlendiği Belçika- lı Burndy fınnasını da önceki yıl- larda bünyesine karmıştı. Gür Kardeşler'in thlas Hol- dıng'le yakın tican ılişkiler ıçin- de bulunduğu, bu durum da dik- kate alındığında Teletaş Ümrani- ye tesislerinde, üretimin Ihlas bün- yesinde elektronik ev aletlerine kaydınlabileceği öne sürülüyor. Fiskobirlik'ten üreticiye 1 trilyonluk özür CEMİLCtĞERİM Fiskobirlik Genel Müdürü Kâ- zun Türkmen, findığın bugünkü duruma düşmesinde en büyük et- kenin tstanbuFdaki egernen güçler olduğunu söyleyerek, "Üreticimi- ze borcumuzu ödeyeroediğiıniz için mahcubum. ama bunun suçlusu bizdeğüiz"dedi. Fiskobirlik Genel Müdürü Türk- men, hükümetin fındığa verdıği destek sözünü yenne getırmediğı- ni belirterek şunlan söyledi: "Biz borcumuzu ödeyecegiz. Bu- nun için ihracat yapmak zorunda- ya. Destekleme "fiyatını engelleyen 5-6 kişinin yüzü gülerken 8 milyon insan perişan edildi." Alınan bilgilere göre Fiskobir- lik aldığı 30.169.149 kilo findığın karşılığı olan 2 trilyon 474 milyar liranm 1 trilyon 343 milyar lirası- nı ödedi. Üreticilere 1 trilyon 131 milyar lira borcu kaldı. CHP Köyceğiz tlçe Başkanlığı'nca açılan davada fiyatın gerçek değerin altında olduğu belirtiliyor KÖYTAŞ'ın saüşına 2. iptal istemi CANAN SOYSAL Köy Tanm ve Sanayi Makineleri Tic. AŞ'nin (KÖYTAŞ) özelleştirme kapsamındaki satışı, fiyatın gerçek değerin çok altında olduğu gerekçesiyle ikinci kez mahkemelik oldu. 1995'in şubat ayındaki ilk ihalede KÖYTAŞ'ın ABG Ortak Girişim Grubu'na satışını açtığı dava yoluyla iptal ettiren CHP Köyceğiz tlçe Teşkilatı, aynı kuruluşa o fiyatın da altında gerçekleşen ikinci satışı da durdurmak için yine mahkemenin yolunu tuttu. Köyceğiz llçe Başkanı Salih Erbay tarafindan yürütmenin durdurulması istemiyle Ankara Idare Mahkemesi'ne açılan davada KÖYTAŞ'ın ABG Ortak Girişimf ne satışına ilişkin devir sözleşmesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istendi. KÖYTAŞ'ın değer tespiti yapılmadan ve gerçek bedelinin altında satıldığı belirtilen dava dilekçesinde yürütmenin durdurulmama • CHP Köyceğiz llçe Başkanı Salih Erbay tarafindan yürütmenin durdurulması istemiyle Ankara Idare Mahkemesi'ne açılan davada KÖYTAŞ'ın ABG Ortak Girişimi'ne satışına ilişkin devir sözleşmesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istendi. istemine gerekçe olarak ise, yürütmeyi durdurma karan alınmadan ışlemın iptal edilmesi durumunda, daha önce ÇİTOSAN ve USAŞ özelleştinlmelerinde yaşanan iptal kararlannın "uygulanamaz" duruma düşmesinin yeni bir örneğiyle karşı karşıya kalınabilineceği gösterildi. Bu arada yine aynı dava dilekçesinde, 1993 yılında Köyceğiz lcra Müdürlüğü tarafindan yapılan 29 Mart 1993 tarihli ve 1993/ 348 say_ılı Kıymet Takdir Tutanağı'nda KOYTAŞ'a ait taşınmazın değerinin 19.2 milyar lira olarak gösterildiği belirtildi. KÖYTAŞ, ÖlB tarafindan açılan son ihalede ABG Ortak Girişimi'ne 150 bin dolara (yaklaşık 18.6 milyar lira) satılmıştı. ÖYK tarafindan alınan 29 Ağustos 1995 gün ve 95/ 66 sayılı karann tümünün hukuka aykın olduğu gerekçesiyle açılan davayla ılgili dilekçede aykınlık nedenleri şöyle sıralandı: "4046 sayılı ÖzeUeştirme Yasası'nın 18'inci maddesinin B bölümüne göre bir özeUeştiı-menin yapılabilmesi için gerekli olan Değer Tespit Komisyonu'nun kurulmaması veya özel bağunsız bir ihtisas kuruluşunun görevtendirilmemesi, 4046 sayüı yasanın 18'inci maddesinin B Bolümünün son fıkrasına göre yapılan değer tespifinin kamuoyuna açıklanması zorunlu olduğu halde bunun yapılmaması, ÖİB'in KÖYTAŞ'ui 'özelleştirilmesinde. 4046 sayılı Yasa'nın 2'nci maddesinin ilk fıkrasında yer aldığı şekilde şefTaf davranmaması ve Anayasa'nın 153'üncü maddesinde yer alan ve özelleştirnıenin rayiç bedel. bu bulunmazsa gerçeğe en yakın bedel üzerinden yapıunası, aksi takdirde saüşın yapılmamasını öngören hükme aykın olması." Bilindiği gibı KÖYTAŞ ılk olarak geçen yılın şubat ayında ihaleye çıkanlmış ve açılan ihale sonucunda teklif edilen 285 bin dolar satış bedeli ÖlB tarafindan düşük bulunduğu gerekçesiyle satış işlemi onaylanmamıştı. Bundan sonra yapılan ikinci ihalede ise KÖYTAŞ ılk ihalede teklif veren ABG ısımlı şirkete ilk. teklifin yan fiyatı olan 150 bin dolara satılmıştı. IŞÇEVIN EVRENINDEN ŞÜKRAN SONER Ayna Topu topu iki günlüğüne Almanya'daydım. Üç gecenin televizyon haberlerini, iki günün gazetesi- ni kaçırdım. Dün sabah üç günün birden gazetele- rini okumaya kalkışınca, iki güne sığdırdığımız ma- rifetlerimize(!), her tür tepki duygumdakı körelme- ye karşın, şaşıp kaldım.. • Yaşar Kemal'in uluslararası tepkilere yol açan düşünce suçundan mahkûmiyet karannı gazeteci- lerden öğrenen yeni Kültür Bakanı Agâh Oktay Gü- ner, düşüncesini soran gazetecilere "Neden mah- kûm olmuş, niçın mahkûm olmuş, doğnısu araştı- ramadım" türünden kimi açıklamalarda bulunmuş. • Çeçenya bahanesiyle Düzceli bir gencimiz da- ha eylem yapıp bu kez uçak kaçırmış. Kıbrıs'tan Al- manya'ya kadar uzanan terör eyleminin sonunda da gemi terör eyleminde olduğu üzere yolculara bir şey olmaması sevinci yaşanmış. Çeçenya davası üze- rine Türkiye ve dünya kamuoyunun dikkatinin çe- kilmesinde büyük başarıya(!) ulaşıldıktan sonra, ey- lemcimizin korkulacak birteröristdeğil, Londra'da- ki sevgilisini görebilmek için aşkı uğruna her şeyi gö- ze alan masum bir genç olduğu ortaya çıkmış. Düz- celi gencimiz Çeçenya direnişçisi ve davası rolün- de öylesine başanlı olmuş ki birara kaçırdığı yolcu- ları bile ağlatmış. • Üst üste gelen cezaevinde, gözaltında dayak- la ölüm ve çeşitli eylemlerde ağır yaraiama olayla- rından sonra, halka iyi davranma, olur olmaz cop kullanmama konusunda uzmanlardan özel eğitim gören polislerimiz, derslerini ne kadar iyi öğrendik- lerini kanıtlama(!) gereğini duymuşlar. Bu kez cop- lananlar, kadın-erkek öğretmenler olmuş. Geçen hafta bol bol öğrenci coplayan polisleri- miz, hızlannı alamayıp "Sıra öğretmenlerde" demiş- ler. Eğıtim-Sen'in önceden belirlenmiş ve duyurul- muş "Sendikal Haklan Kullanma Yürûyüşü" Ana- yol'un ilk coplu icraatına hedef olmuş. "öğretmene kalkan eller kırılır" sloganı ile eylem- lerini sonraki günlerde de sürdüren öğretmenler, yıl- lardır kullandıklan sendikalaşma haklannı yitirmeme savaşımı veriyorlar. 12 Eylül sonrası süreçte, anayasada yasak olma- masını değerlendırerek sendikal örgütlenme hakla- nnı, uluslararası sözleşmeleri de dayanak yaparak kullanan kamu çalışanları, bunca yıl sonra yeniden sendika kapatma tehdidi altındalar. 10 yılı aşan bir süredir anayasa ve yasal sendikalaşma haklannı kullanan kamu sendikaları, önce valilik yasaklama- ları, polis baskınlan, yargı kararlan ile kapatılmak is- tendi. Yıldınlamayıp daha güçlü bir örgütlenme ve kamuoyu baskısı gelince, kamu çalışanının sendi- kalaşma hakkı sözde bütün siyasi partilerce kabul edildi. Yargının kamu çalışanı lehine kararlan büyük ağır- lık kazandıktan ve kamu çalışanları bütün alanlar- da büyük sayılarla örgütlendikten sonra, sendika- laşma haklannı tanıyan ILO sözleşmeleri Meclis'ten geçirilerek yasalaştı. CHP'li koalisyon, toplu pazar- lık ve grev hakkında önemli eksiklikler kalmakla bir- likte anayasa değişikliği içinde, yasal hak vermeyi de kabul etti. Ama sorun çözülmedi. Yınedeğişen birtakım rüzgârlaroldu. Oncaolum- lu karardan ve bu tartışmalar bitti sanıldıktan son- ra, PTT çalışanları sendikası ile ilgili ters bir yargı ka- ran geldi. Bu kez de Ankara Valiliği'nden gelen, sen- dikalarını kapatmaya yönelik tehditleri durdurmak üzere bir eylem programı düzenleyen Eğitim-Sen üye- si öğretmenler, kadın-erkek, hem bol bol polis co- pu yediler, hem de gözaltına alındılar. • içel'in Erdemli ilçesinde, toplumda beslenen Türk-Kürt ayınmcılığının ne kadar tehlikeli boyutla- ra varabileceğinin göstergesi olabilecek bir olay ya- şanmış. Şimdilik bir kişinin ölümü ve çok sayıda iş- yeri, dükkân yağmalaması ile sınırlı kalmış gibi gö- rünen olay, devlet, sivil toplum, herkes üzerine dü- şeni yapmaz, kardeşlik ve banşa yönelik önlemler acilen alınmazsa, her taraftan beslenen Türk-Kürt düşmanlığının nerelere kadar uzanabileceğinin ipuç- lannı veriyor. Doğrusu beni çok fazla ürkütüyor. • Gördükleri işkencenin hesabının sorulması bek- lenen 16 lise öğrencisi, 15 yıl istemi ile yargıya ve- rilmiş. Çocuk yaştakı gençler ve aıleleri işkence ayı- bı ve acısı üzerine bir de gizli örgüt suçundan yar- gılanma, cezaevinde olmanın acısını çekecekler. Manisa Vali Vekili Nurdahan Kaya'nın toplum vic- danımızı rahatlatacak(l) bir de açıklaması olmuş. Kaya, çocuklann cezaevinde eğitileceklerini(!) söy- lemiş.. Gazete koleksiyonlannı kanştırmayı hep çok sev- miş, arka arkaya gelen haberlerin, yaşanan döne- min aynası olduğunu düşünmüşümdür. İki güne sığan bu kadar ve bu türden olaylar, ülkede nasıl bir düzenin aynasıdır dersiniz? Almanya'da kurulacak Türk ihracat Merkezi'nde 50 şirket yer alacak Tekstil ve giyime Avrupa üssü Ekonomi Servisi - Türk tekstil ve konfeksiyon sektörünün Avrupa pazanna daha kolay ulaşması için Almanya'da ihracat üssü kuruluyor. Almanya'nın Kiel kentınde inşa edilecek olan "Kuzey Avrupa Türk thracat MerkezF'nin Türk tekstil ihracatçısı için karargâh niteliği taşıyacağı ifade edildi. 15Nisan 1996 tarihine kadar, 50 ihracatçının yer talep etmek üzere başvurması halinde 3 ay içerisinde inşa^tın başlayacağını kaydeden yetkililer, Sparkasse Kiel bankasının da 320 bin mark tutanndaki birim maliyetin 260 bin marklık kısmını kredilendireceğinı belirttiler. Yurtdışına ihracat yaptığı ülkede yer kiralayan ihracatçılann kira ve tanıtım masraflannı karşılayan devletin, aynı işyerinin mülkiyetine sahip olunması halinde de teşviki devam ettirmesi gerektiğini söyleyen proje satış ve koordinasyon yetkilisi Sonad Uçantürk, bu amaçla Dış Ticaret MüsteşarlığVna yaptıklan teklife olumlu cevap aldıklannı ifade etti. Teşvik tebliğinde değişiklik Tekstil ve konfeksiyon sektörü dışa açılmak için Almany a'yı üs olarak kullanacak. öngören prototipi hazırladıkJannı da kaydeden Uçantürk, yeni bürokratlann göreve başlamasının ardından girişimlerini sürdüreceklerini belirtti. Krediyi verecek olan Sparkasse Kiel bankası tebliğde yapılacak değişikJikle sağlanacak devlet desteğinin. banka borcundan düşülmesini öneriyor. Aynca Alman yetkililerden, başlangıçta 50 bağımsız bölüm olarak tasarlanan ışyerlerinde çalıştınlacak 2 elemana oturma ve çalışma müsaadesi verilmesi konusunda söz alındığı ögrenildi. Müteahhitlik hizmetini Almanya'da ekipmanlan hazır olan Alarko fîrmasınm üstlendiği site için, talebin yoğunlaşmaşı halinde "Shönkirchen" belediyesinin yeni yer tahsis etmek konusunda zorluk çıkarmayacağı vurgulandı. Tekstil. konfeksiyon, triko, iç gıyım, halı, parfümeri gibı mallan üreten ve ihraç eden firmalara açık olan sitenin 18 ayda tamamlanması öngörülüyor. Avrupa'da Türk ıhracatçısının kendi mülkiyetine sahip olacagı ilk ticaret merkezi olacak tekstil sitesinde yeri olan firma, işyerinı teslim aldıktan sonra banka ipoteğine rağmen, bu işyerini teminat göstererek diğer Alman bankalanndan da uygun şartlarla tican kredi alma olanağına ka\ıışacak. Masraflar azalacak Aynca site idaresinin organize edecek olması nedeniyle firmalarm nakliye, sigorta ve misafirleri için otel masraflannın azalacağı yaat edıliyor. Öte yandan Sparkasse Kiel bankasının vereceği 260 bin marklık kredinin vadesi tercihe göre 2 yıl ile 20 yıl arasında olacak. Işyeri teslim ahndıktan sonra başlayacak olan kredi taksitleri, yıllık yüzde 7 faizle ve eşit aylık taksitlerle tahsil edilecek. Banka kredisine dahil olmayan 60 bin marklık kısım ise inşaat süresince 3 bin marklık taksitler halındf ödenecek. TTB, nisan ayında bir kurultav düzenleyecek Sendikalardan SSK zirvesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Jşçi sendikalan, ANAVr OL hükûmetinin "sosyal güvenlik sistemi" stratejisini etkilemek ve Sosyal Sigortalar Kurumu'nu (SSK) masaya yatırmak için kollan sıvadı. Türk-lş, DİSK ve Hak-lş, sosyal güvenliğin "devlet poUtikası" haline getirilmesini sağlayacak stratejiyi belirlemek için, yann Ankara'da bir toplantı düzenleyecek. 3 işçi konfederasyonu tarafindan düzenlenen zirvede, sendikalann ortak öncelikleri belirlendikten sonra, hükümete öneri sunulması planlandı. Türk Tabipleri Birliği de (TTB), SSK'nin sağlık sorunlannın ıyileştirilmesine katkıda bulunmak üzere, nisan ayında "SSK Kurultayı" gerçekleştirecek. DYP- CHP koalısyonu döneminde hazırlanarak TBMM'ye sevk edilen, SSK'nin yeniden yapılanmasını ve emeklilik yaşının arttınlmasını öngören yasa tasansı konusunda işçi konfederasyonlannın "ortak önceliklerinin" belırleneceği toplantıda, sosyal güvenlik kurumlannın sunduğu sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunlar ve emeklilik yaşı konulannın ele alınacağı bildirildi. Öte yandan. ANAYOL hükûmetinin programından son anda çıkanlan, "sosyal güvenlik kurumlannın tasfi>esi'*ni öngören bölümün mimannın, Devlet Bakanı Rüşdü Saracoğlu olduğu ileri süriildü. İşçi konfederasyonlannı SSK zirvesi toplamaya çağıran Hak-lş Konfederasyonu Genel Başkanı Saiim Uslu, sendikalann, hükümete gen adım attırdığını savıtnarak "Hükümet progranunuı TBMM'de okunması sırasında, sosyal gü\enlik kuruluşlannın tasfiyesini öngören bülümlerin okunmaması, sendikalann başansıdır" dedi. Uslu, basına yaptığı açıklamada, sosyal güvenlik kuruluşlannın tasfiyesini öngören bölümlerinın, program okunurken atlandığını anımsatarak 1 ûrk-îş, DİSK ve Hak-îş, sosyal güvenliğin "devlet politikası" haline getirilmesini sağlayacak stratejiyi belirlemek için Ankara'da düzenleyecekleri toplantının ardından hükümete bir öneri sunulmasını planlandı. "Sosyal kazanuniara karşı girişikn Hberal saldınlar, ancak sendikal hareketin birlikte ve etkin mücadelesi ile mümkündür" diye konuştu. Sendikalann, yeni hükümetin sosyal güvenlik program ve politikalannın oluşmasında "uyancı ve yol gösterici" olmak istediklerini belirten Uslu, Türkiye'deki sivil toplum örgütlerinin ızlenecek politikalan belirleyici güç olma alışkanlığının bulunmadığını söyledi. Uslu, "SİVTI toplum örgütleri olarak ülkenin sosyal güvenlik polhikalannda beürleyici güç olmauyız. 13 martta SSK'nin sorunlannı masaya yaürarak kurtuluşuna ilişkin öneriler hazırlayacağız'" diye konuştu. Türk- lş Genel Başkanı Bayram Meral, Toplantıda, son günlerde kamuoyunun gündeminden SSK'nin sorunlarına karşı işçi kesimi olarak ne yapabiliriz? Kurunı, içine düştüğü sorunlardan nasıl kurtulabilir? Bunlan tarüşacağız'' dedı. Meral, sosyal güvenlik sorununun çözümlenmesı konusunda üç konfederasyonun birlikte hareket etmeleri yönünde bir karar alınabıleceğinı ifade etti. DÎSK Genel Başkanı Rıdvan Budak da yeni hükümetin kurulmasından sonra çalışanlan zor günlerin bekJedığinı ve önümüzdeki günlerde özelleştirme çalışmalannın hızlandınlacağını kaydederek "tşçiler ve sendikalar. hükümetin kendüerine vereceği zararlara karşı önlenı almak zorundadırlar. Bunun için de işçi kuruluşlannın iş ve güç birliği yapması gerekiyor" diye konuştu. TTB Merkez Konseyi Genel Sekreten Ata Soyer de 6-7 nisan günlerinde Ankara'da >apılacak olan kurultayda. SSK'nin sağlık sorunlannın iyileştırilmesıne yönelik konulann ele alınacağını söyledi. Sendikalann ve işçilerin varlık nedeninin SSK olduğunu kaydeden Soyer, sendikalann bu konuyu cıddiye almalan gerektiğini vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle