25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12MART1996SALI HABERLER Istanbul'da Gazi Mahallesi'nde bir yıl önce yaşanan katliamda 18 kişi yaşamım yitirmişti Gazi davası bir yddır 'sürünüyor'• Gazi Mahallesi olaylanyla ilgili olarak 20 polis memuru hakkmda açılan dava dosyası, bir yıldır ilden ile 'geziyor'. Olaylar sırasında 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet ettikleri' iddiasıyla 100, 'kamu mahna zarar verdikleri' iddiasıyla da 91 kişi hakkında Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan iki ayn dava dosyası ise başka yere nakil istemiyle Adalet Bakanhğı'nda bekliyor. ÖLENLERİN YAKINLAR1 ŞİKÂYETÇİ 'Katffler cezalanm çekmelT• Gazi Katliamrnm yıldönümünde olaylarda kızını yitiren acılı baba Cemal Poyraz haykınyor: "Adem Albayrak salınıp gezdikçe ben her gün ölüyorum. Bu koşullarda devletle banşmam mümkün değil. Içimdeki kini yok etmek istiyorlarsa katiller cezalandınlsın." İstanbul Haber Servîsi - Gazi Mahallesi'nde bir yıl önce meydana gelen ve 18 kişinin "açılan ateşle" yaşamım yitirdiği olaylarla ilgili olarak 20 polıs memuru hakkında açılan dava, bir yıldır ilden ile geziyor. Dava dosyası, son olarak İstanbul 11 ldare Kurulu'nun •lüzum-u muhakeme' (yargılamanm gerekliliği) karannı bekliyor. Gazi Mahallesi olaylanndan sonra Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturmalarda, yaşammı MİYASEİLKNUR Gazi halkı. potislerin devletçe korunmasına tepld gösteri yor. yitiren 18 kişiden 7'sinin polislerin açtıklan ateş sonucu öldüğü belirlenmiş ve 20 polıs hakkında "Müdafaa ve zaruret sınınnı aşarak faili belli olmayacak şekilde adam öldürmek ve y/aralamak" suçlamasıyla dava açılmıştı. Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı, Adalet Bakanlığı'na da başvurmuş ve 'güvenlik' gerekçesiyle davanın başka bir ilde göriilmesini ıstemişti. Yargıtay 10. Ceza Dairesi'ne gönderilen dosyanın incelenmesi sonucu, davanın Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar verildi. Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan ilk duruşmada. suçun öldürme olduğunu dikkate almayan mahkeme, sanıklann polıs memuru olmasına dayanarak Memunn Muhakematı Kanunu'na göre "yargılaınaıun gerekliliği" karan yerilmesı ıçin dosyayı İstanbul ll İdare Kurulu'na gönderdi. Dosya halen İstanbul İl Tdare Kurulu'nun karannı bekliyor. Gazi ve Ümraniye katliamlannın üzerinden 365 gün geç- ti. Yaralann sanlması bir yana, kanatılması için ne gerekiyor- sa yapıldı. Gazı'de geçen yıl polis kurşunlanyla can veren Zey- nepPoyraz ile gözaltındaöldürülen HasanOcak'ın mezartaş- lan sakıncalı bulunarak gözaltına alındı. Geçen yıl öldürülen Zeynep Poyraz'ın babası Cenuü Poy- raz la cemevinde buluştuğumuzda, heyecanla müjdeyi veri- yor: "Büiyor musun lazunın mezartaşı beraat etti." Olaylarda öldürülen AM Vıldınm ile Sezgin Engin'in aile- leriyle birlikte mezartaşlannın yapıldığı atölyeye gidiyoruz Mezartaşlan parçalanmış. Yerine yenileri yaptınlıyor. "Şi- B'de, Arjantin'de kaybedenler kaybetti" yazısı sakıncalı bu- lunmuş. Kızmın mezartaşını kurtarmanın sevincini yaşayan baba Cemal Poyraz, geçmış bır yılın muhasebesini yapıyor "Bir yıh sıkııtnlaria, basküarla, yıldırma politikalany la ge- çirdik. Anayasada Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti- dir' yazıİL Ben buna inanmıyorum. Eğer Türkiye bir hukuk devleti olsaydı kızunın katili Adem Albayrak salına salına ge- zer mivdi hiç? O salına salına gezdikçe ben her gün ölüyorum. Türkiye bir hukuk devleti oisaydı kızunın mezartaşı gözalb- na alınır mıydı? Clkemizde ne yazık ki hukuk devleti tek ta- raflı Lşliyor. Hukuk sadece baalanna karşı işletiliyor. Polis vu- rulunca şehit oluyor, bizim çocuklarunız vurulunca terörist Asıl terörist onlar. Böyle bir anlayış ne Şili'de ne de Latin Ame- rika ülkelerinde var." Mezartaşlannın yapıldığı atöryedençıkıpGazi Mahallesi'nde ölenlerin mezarlannın başına gidiyoruz. Geçen bir yıl ailele- rin yaşamında çok şeyi de- ğiştirmiş. Cemal Poyraz çalıştırdığı marketi devret- miş. "Arük ise güce baka- cak dermanun kalmadı" diyor. Askerden izinli gel- dığınde Gazi'de vurulan MümtazKaya'nın genç eşi çaresiz baba evine dönmüş. Artık baba evinde geçmi- şe bir sünger çekerek yeni bir yaşam kurmayı düşlü- yor. Fevzi Tunç'un sakat olan babasına birde kız kar- deşi Turna eklenmiş. Tur- na Tunç da babası gibi ayaklanndan sakat. Alevi derneklerinin katkısıyla Baltalimanı Kemik Hasta- nesi'nde yapılan ameliyat bir işe yaramamış. Hasan Güngen'in annesi dünyay- la ilişkisini koparmış. Di- ğer ailelerle de görüşmüyor. Ezgin Engin'in iki ağabe- yi polisler tarafindan sıray- la birer hafta arayla gözal- tına alınıyor. Öldürülenler- den AB Yıldırun ın annesi Çiçek YUdınm. Gazi Me- zarlığı'nı su yolu etmiş. Her gün Okmeydanı'ndan kalkıp Gazi'ye, oğlunu gör- meye geliyor. Cemevinde yaptınlan takvimdeki oğ- lunun resmini orada bulu- nanlara"İştebenimoğluın btrydu" diye gösteriyor. Çiçek Yıldınm, oğlunun resmine bakarak "Ben on- lan ne sıkıntılarla büyüt- tüm, o katiller bilnor rnu acep? Kocamı 10 yıl önce kaybettiın. Beş çocukla bir başuna şu İstanbullarda kalakaldım. Klin es- küerini giydirerek, ona buna işe giderek büyüttüm, elkrini ek- meğeyetirdim. Fakatkopanp aldılar yavTumu benden" diyor. Bir yıl süresince aıleler kendı aralannda ılişkileri güçİen- direrek, birbirlerine omuz vererek dayanmışlar onca acıya. Sez- gin Engin'in ağabeyi Ezgin Engin, "Eğer diğer şehit aileteri olmasaydı bu güç gûnterin acısıyla daha da kahrolurduk. Bir- birimize sürekli gidip gelerek acUannuzı paylaşbk, ekmeğimi- a bölüştük. Bu da bize dayanma gücü verdi'' diyerek dayamş- manın önemim vurgularken demokrat kamuoyundan yana da yakınıyor: "Çok yalnız bırakıldık çook. Bizi arayıp sormala- nnı istemiyoruz, davalara gelip biesin. kamuoyu oluştursun- lar yeter. Örgûtiü bir topluluk olmadığımız için baskılar kar- şısında bazen aciz kaldık. Duruşmalara halk ve demokratik kiüe kuruluşlan gelmediği için duruşma salonunu polisler dol- duruyor. Küfür ederek, omuz vurarak bizi tahrik ediyorlar. Her duruşmada kavga çıkıyor. CHP iktidar ortağı olarak Ga- zi'de hadi bir şey yapamadı divelim. Ama hiç olmazsa örgüt- lerine talimat verip duruşmalan izlemelerini sağlasınlar. Bas- kılar karşısında bazı aileler ifadelerini değiştiriyorlar. \ğabe- yimi ve beni sürekli gözaltına alıyoıiar. Her gözaltına alınışı- mızda askıda günlerce bekletilip elektrik veriyorlar. Bir hafta ya da üç dört gün sonra bırakıyoriar. Ama askıda çok bekle- tUdiğün için kollanında üç av boyunca güç kalmıyor. Çahşa- mryonım. Polisin gözattına alması için bahane çok." Cemevinde bulundugumuz süre ıçınde caddede devriye ge- zen iki polis minibüsü belki on kez gelip geçiyor. Sanki Ga- zi Mahallesi'nde sıkıyönetım ya da olağanüstü hal uygulama- sı var gibi. Polisin ve halkın birbirini tahrik etmesi içm bır sert bakış, bir söz bile yetiyor. Evet, Gazi Katliamı'nın üzerinden bir yıl geçti. Kahvehaneyi tarayanlar hâlâ bulunamadı. Pro- testo yürüyüşü sırasında öldürülen 15 kişinin katili olarak 20 polisin ismi verildi. Ancak polisler bu bir yıh görevlerinin ba- şında geçirdiler. Gazi'de her hafta operasyon yapıldı, her se- ferinde barikatlar kuruldu, ateşler yakıldı. Gazi Mahallesi sa- kinlerinin yargılaması ve yüreklerdeki yangınlar sürüyor. L Geçen yıl 12 mart akşamı başlayan gerginlik 13 marta taşnuş ve öğleden sonra çıkan olaylar katiiamla sonuçlanmıştı. Gergingeceden kanhgüne... ZAFERAKNAR Darbelerin, yargısız ınfazlann, siyasi ıdamlann, toplu katliamlann yıldönümle- ri, gazetecilerin tetikte olduklan günler- dir; 12 Mart da öyle bir gündü, bir darbe- nin yıldönümü. Her çalan telefon, telsiz- deki en ufak kıpırtı, sinirleri gerginleştiri- yordu... 12 Mart 1995'i ufak çaplı eylemlerle at- lattığımızı düşünüyorduk. Evlerimize dö- nüp akşam yemeğinın son lokmalannı bi- tirmiştik ki telefon çaldı, Gazi Mahallesi'n- de kahvehaneler taranmış ilk belirlemele- re göre iki kişi yaşamını yitirmişti... Gazi Mahallesi'ne geldiğimizde saatler 21.30'u gösteriyordu. Gazi karakoluna çı- kan tüm sokaklara asker ve jandarmadan oluşan bırduvarörülmüştü. Sinirleralabil- digine gerilmişti. ilk belirlemelere gÖTe Gazi Mahallesi cemevınin yanındaki Doğu Kıraathane- si'nde Halil Kava isimli Alevi dedesi ya- şamım yitirmişti. lnsanlan sabnnı taşıran, İCayanın cesedinin saatlerce olay yerinde bekletilmesi ve yetkılı kişılenn inceleme için olay yerine gelmemesiydi. Bir grup bu ilgisızliğı protesto etmek için Gazi karakoluna yürümüş ve camla- nnı kıımıştı. llerleyen saatlerde lstanbul'un çeşitli semtlerinde yaşayan Alevi yurttaş- lar, Gazi Cemevi'nın önünde bırikti. Ofkeli kalabalık 12 martın son dakika- lannda Gazi karakoluna doğru yürüyüşe geçtı. Kulaklan sağıredenbirgürültü var- dı. Dükkânlann, kahvehanelenn, taksı du- raklannın, marketlenn, kuyumcu dükkân- lannın camlan aşağıya iniyordu. Gazi ka- rakolunun önüne bir grup gazeteciyle bir- likte geldik. Bir gazetecı elinde copuyla bek- leyen polise, "Geüyorlar" dedi. Polıs gü- lümsedi ve copunu avuç içine vurarak "Gel- smler" diye karşılık verdi. Ve geldiler. emniyet güçleri ne\in gel- diğini, çok sonra fark etti. Yakılan araçlar- dan çıkan alevler geceyi aydınlatıyordu. Birbiri ardına barikatlar kuruluyordu; po- lisin ilk müdahalesi sonuçsuz kaldı. Saat 02.00'ye kadar karşılıklı bekleşme sürdü. Her iki taraf da saldırmaya niyetlı değildi. Geceyansından sonra ilginç bir gelişme oldu. Çoğu Amerikan tipi parka giy miş 10 kadar sivil görevli geldi. Parkalann etek- lerinden uzun namlulu silahlann uçlan gö- rünüyordu. K.ısa bir bekleyişten sonra so- kak aralanna dağıldılar ve kayboldular. Olaylar durulmuş görünüyordu... Sabah saat 05.00'te cemevi önünde bek- leyen gruptakı bir gencin uzun namlulu si- lahlarla öldürülmesi ortamı tekrar gergin- leştırdı. Sanki birileri olaylann bitmesini istemiyordu. Bitmedı de. 13 Mart 1993 günü öğle sa- atlerine doğru on binlerce kişi tekrar ce- mevi önünden, Gazi karakoluna doğru yü- rüyüşe geçti. Daha öfkeli ve kalabalıktılar... Karakola yaklaşık 200 metre kalmıştı ki olanlar oldu. Gökten, çiseleyen yağmurla birlikte taş ve kurşun yağiyordu; kaçışan- lar. bağıranlar, düşenler, çatışanlar, silah- lı polisler, askerler, taşlı sopalı gençler, ço- cuklar, anneler, babalar, yerlerde sürükle- nenler. barut ve kan kokusu... Sonuç: 18 ölü. yüzlerce yarah, binlerce gözaltı... Kurşun namlunun ucundan çık- mıştı bır kere, olaylar durmadı. lstanbul'un çeşitli bölgelerine yayıldı. Ümraniye'deki gösterilerde, güvenlik güçleri yine ateş aç- tı, dört kişi daha yaşamını yitirdi. Kanlı yıl- dönümlerine yenileri eklendi; 12-13 mart Gazi. 15 mart Ümran'ye olaylan... Olaylar nedeniyle iki ayn dava da gösterilere katıldığı iddia edilen 100 kişi ile gösteriler sırasında mala zarar verdiği ileri sürülen 91 kişi hakkında Gaziosmanpaşa Asliye Ceza mahkemelerinde açıldı. Ancak Eyüp ICaymakamlığı ve Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı, henüz sorgu aşamalan tamamlanmayan bu davalann da 'güvenlik' gerekçesiyle başka yerlere naklini istedi. Bu ıstemle Adalet Bakanlığı'na yapılan başvurulardan henüz bir yanıt çıkmadı. YILDONUMU Emniyetten sağduyu uyansı tstanbul Haber Servisi - Cum- huriyet Halk Partısı (CHP) İstan- bul II Başkanı Mehmet AM Özpo- lat, Gazi olaylarının yıldönümü nedeniyle yaptığı değerlendirme- de. "Tüm demokratik kesimler, terör vesavaşçığırtkanlanna kar- şı, birlikte hareket etnıtlidir" de- di. lnsan Haklan Derneği istanbul Şube Başkanı ErcanKanar, olay- lann sorumlulannın bir an önce yargı önüne çıkanlmalannı istedi. Emniyet Müdürü Orhan Taşan- lar da yurttaşlan sağduyulu hare- ket etmeye çağırarak "ülegaiörgüt- lerinoyununa" gelınmemesi uya- nsında bulundu. Gazi olaylannın yıldönümü ne- deniyle Gaziosmanpaşa ilçe mer- kezinde ilçe başkanlanyla birlik- te basın toplantısı düzenleyen CHP II Başkanı Mehmet Ali Özpolat, olaylann üzerinden bir yıl geçme- sine karşın acılann tazelıgini ko- ruduğunu belirterek şunlan söy- ledi: "Korku ve dehşet yaratarak in- sanları geriletecek cinavetlerin, toplu katliamlann hiçbir cezası yok. Bunlar. vapanlann yanına kâr kalıyor. Gazi olaylannuı yıldönü- münde, toplumu kavgalara sürük- lemek isteyen, varlığını bu kavga- lar üzerine kurmav ı çalışanlan la- netli>t)r. tüm demokratik kesimle- ri savaş çığırtkanlanna karşı bir- likteliğe çağınyorum. Emek kav- gasuıdaki insanlann üzerindeneti- nizi çekin." istanbul Emniyet Müdürü Or- han Taşanlar ise Islamcı terör ör- gütüyle ilgili düzenledıği toplan- tıda, Gazi olaylannın yıldönümü- ne de dıkkat çekti. Gazi Mahalle- si'nde tansiyonun üç-dört gündür düşük olduğunu belirten Taşan- lar, Gazi halkının polisin yanında olacağına emin olduğunu söyledi. tllegal bazı örgütlenn devlete ve Gazi halkına zarar vermek için çalıştığını öne süren Taşanlar, 'Ga- zi halkı geçen sene olduğu gibi bu yıi oyuna gelmeyecektir. lstanbul'un çeşitli yeıierinde pankartlarla halk luşkırtılmav a çahşıhvor..Vncak ben medyanın ve Ga/j halkının vardV nu ile 12-13 martın olaysız gecece- ğıne inanıyorum" diye konuştu. lnsan haklan Derneği Şube Baş- kanı Ercan K.anar, yaptığı yazılı açıklamada, "Tüm insanlık, hal- ka saldıranlann geciktirilmeden yargı önüneçıkanâmalannıvemağ- dur olan halkın yaralannuı sarü- masuu bekfemektedir" görüşlerine yer verdi. ErdemlVde tedirgin bekleyiş MERSİN (Cumhuriyet)- tçel'm Erdemli il- çesinde yaşayan Ağnlı Arslan aılesiyle, Erdem- lili Çetin aileleri arasında önceki gün telefon- la tacız olayıyla başlayan ve Galip Çetin'in ölümüyle sonuçlanan olaylann etnik çatışma- ya dönüşmesini engellemeye yönelik önİem- ler sürüyor. Gerginliğin az da olsa sürdüğü il- çede Doğulu yurttaşlara ait 10 işyerinin bası- larak tahrip edilmesi olayına kanştığı tespit edılenler gözaltına alınıyor. Daha önce gözal- tına alınan 10 kişinin de sorgulamalan sürüyor. Bu arada gözaltmdakilerin serbest bırakılma- sını isteyen bır grup vatandaş dün Erdemli Hü- kümet Konağı'nın önünde toplanmak istedi. Erdemli Emniyet Müdür Vekili IMuammer GürdaL bu topluluğun yanına giderek dağılma- lan konusunda uyanda bulundu. Bazı vatandaş- lann, çıkan olaylarda gözaltına alınanlann ser- best bırakılmasını talep etmesi üzerine Gürdal, herkesin sağduyulu olması gerektiğıni belirte- rek vatandaşlardan devlete güven duymalan- nı istedi. Olaya tepkiler Içel Valisı Gökhan Aydıner, olaylann kont- rol altına alındığını belirterek şunlan söyledi: "Bu tür olavlan deviet ve millet düşmanlan koz oiarak kullanıvoriar. Bir cinav et olavının böyle bir duruma getirilmesi son derece yanlıştır. b- çede alınan önlemler hafifletilerek 24 saat sü- reyle devam ediyor.7 " Erdemli Belediye Başka- nıAli Şahin de "Bunun kimseye bir yaran ot- mayacakür. Ancak millet ve deviet düşmanla- nnın ekmeğine yağ sürülmüş olacaktır. Halkı- mızın sağduyusu savesinde olaylar büyümeden önlenmiştir" dedı. IP Içel tl Başkanı YüsufÇeük ise polisin ola- ya zamanında müdahale etmemesinin tahrik- çileri cesaretlendirdiğini öne sürdü. Atatürkçü Düşünce Derneği Mersin Şube Başkanı Haya- tiŞimşek,yaptığı yazılı açıklamada, Erdemli'de meydana gelen adlı olay sonrasında görülen ey- lemlerin, etnik çatışma çıkarma çabasına yö- nelik olarak gelıştigıni belırttı. HADEP Genel Başkan Yardımcısı IsmaOArslan, Içel'ın Erdem- li ilçesınde 9 mart cumartesi günü meydana ge- len olaylann MHP kışkırtması sonucu oluştuğunu olduğunu ıleri sürdü. Yaşar Kemal 'e cezaya tepki Güreli: Buayıp temizlensiııtstanbul Haber Servisi -Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı NaDGüreU, dünyaca ünlü yazar Yaşar Kemal'ın hapıs cezasma çarp- tınlması nedeniyle Başbakan Mesut Yılmaz'a telgraf göndererek cezayı demokrasının ayıbı ola- rak nitelendırdı. Güreli, "Demokrasûni/inbuayı- bını ortadan kaldırmak için bir an önce ve so- nuç alacak biçimde harekete geçmenizi bekliyo- nız"dedı. Güreli, telgrafında. düşünceleri nedeniyle Yaşar Kemal'ın hapıs cezasına çarptınlmış ol- masının elem vencı ve Türkıye'nin hak etme- dıği bır olay olduğunu belirtti. Telgrafta teröre, baskıya, cebır ve şıddete yö- nelmeyen düşünce açıklama özgürlüğünün önün- dekı tüm engellenn ortadan kaldınlması gerek- tiğinı vurgulayan Güreli. toplumda bu konuda bir görüş birliğının oluştuğunu kaydettı. TÜMTtS Genel Başkanı Sabri topçu da de- mokratik taleplennı duyurmaya çalışan öğren- cı, öğretmen \e ışçılere saldınlmasını ve Yaşar Kemal'e ceza verilmesını protesto etti. Topçu, yaptığı yazılı açıklamada, "Hükümetin ilk k- raaö, mitinglere saldın oldu. Sendikalar ve de- mokratik güçler bir araya gelmeü" dedı. Karikatürcüler Derneği'nın yaptığı yazılı açıklamada ise Yaşar Kemal'e verilen hapis ce- zasının, düşünceye ve demokrasıye yönelik ol- duğu belirtilerek "Tarihin ceza verenleri değü, ceza alanlan yazdığını hatuiatınz7 ' denıldi. Öğretim üyeleri, tüm duyarlı kesimleri işkenceye karşı çıkmaya çağırdılar Profesyonel îşkenceyi kanıtlaınak zor FİGEN ATALAY MANİSA-Manisa Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltına alınan gençlere yapılan ışkence, ız bı- rakmadan, profesyonelce ya- pılan işkencenin sonradan ka- nıtlanmasının zorluğunu bır kez daha gündeme getirdi. lnsan Haklan Yüksek Danışma Ku- rulu üyesi Prof. Dr. ZJafer Üs- kül. "Biz güvenlik güçlerinin insan haklan eğitimine tabi tu- tulmasını. sorgulama teknikle- ri konusundaeğitiın almasını ve donanım eksikliğinin gideril- mesini önerirken işkenceciler iz bırakmadan işkence vapma- nın yollannı öğrenmişlcr'? dedı. Profesyonelce yapılan işken- cenin ızlen. bir süre sonra or- tadan kalkıyor. İşkence sonra- sı ağır fizıksel ve ruhsal rahat- sızhklar ortaya çıkabilıyor; an- cak bunlar, işkenceye ilişkin kanıt sayılmıyor. İşkence yapı- lırken tıbbi açıdan bazı nokta- lara dikkat edilirse, hem geri- ye iz kalmıyor hem de çoğu za- man daha çok acı verilebıliyor. Yani, mi- nareyi çalan, kılıfinı da hazırlıyor. Bu olayla yakından ilgilenen milletveki- li Sabri Ergül, vücuda verilen elektriğin den altında yaptığı hasann en geç 21 gün- de. hayalann burulmasının ise en geç 45 gün içinde saptanması gerektığini belirtiyor ve ekliyor. "Bu süre dounadan muayene edümeleri için çok uğraşüm. ama devlet kilitk>ndL Ara- dan 63 gün geçti. Ancak. ikisinin kulaklan delik. Böbreklerde veciğerlerde rahatsızlık. avaklarda kasümalar ortava çıkn." Manisa Barosu Başkanı HüseyinErken- ci, makata cop sokulduktan sonra anüste tah- Manisa DHKP/C davası bugün başlıyor Savunma: Kanıt yetersiz NECATÎ AYGIN tZMtR - Çoğunluğunu liseli öğrencilerin oluşturduğu 16 sanıklı Manisa DHKP/C davası bugün Izmir DGM'de başhyor. Sanıklann savunmanlığını üstlencn avukatlar, davanın, polisin önceden hazırladığı ve işkence altmda alınan ifadclcrc dayalı bir hayaii örgüt davası olduğunu belirtiyorlar. Sanık avukatlan savunmalannda, ifadelerin dışında sanıklan suçlayacı herhangi bir kanıt olmamasını vurgulayacaklar. Manisa'daki işkence savlan bugün Izmir DGM'de DHKP/C davasında gündeme gelecek. MüvekkiHerinin gözaltına ahnıp, daha sonra örgüt üyesi olmakla suçlandtklanm belirten avukatlar, bugün yapacaklan tahliye istemini içeren savunmayı şu ilkelere dayandınyorlar: "Sanıklann ikrurianna bakıidığında, bunlar hiçbir hukuki deiil nitetigi taşunadığı görülmektedir. Sanıklann beyanlanCMl k'un OS'A maddesane ay kın olarak işkence albnda aknmıştır. Sanıklann beyanlan çeüşkilerle doludur. Sanıklann hiçbiri suçüstü yakaPanmamıştır. Bu nedenle belge olarak karşıınıza çıkan el yaalannm hukuki niteliği de yoktur. Müvekkilkrimtdn tümüne işkence yapdm^tır. Öncefikk tüm sanıklann tahliyesi istenecektir." İmza kampanyasına buyük iigj İHD'den mektuplu uyan İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - lnsan Haklan Derneği Izmir Şubesi, "mektupia'' yurttaşlan işkence olaylanna karşı duyarlı olmaya ç^ırdı. İHD şubesince yurttaşlara gönderilen mektuplarda, Manisa Emniyet Müdürlüğü'nde liseli öğrencilere işkence yapılması protesto edildi. İHD lzmir Şube Başkanı Avukat Ercan Demir, işkence olayfarmı protesto amaayla imza kampanyasınm ardmdan mektuplu eylem başlattıklannı belirtti. İHD lzmir Şubesi'nce hazırlanan mektuplarda şöyle denildi: "Yakınlanmız, tanıdığınnz, tanımadığımız birer birer gözalüna aimarak işkence görmekte ve gözaltmda kaybcdilmektcdirfcr. İşkence alünda alınmış ifadelerİe cezaevlerine konulmakta. Devlet Güvenlik Mahkemeteri'nde yine bu ifadderden dolavı hukuka aykın bir şekilde yargılanarak cezalandınlmaktadniar. Yine cezaevierinde sağlıksız v^aşam koşullannda insanca yaşamdan yoksun bırakılarak, hunharca saldınlarak, cop ve demir çubuklarta dövübnektedirler. Tüm bunlardan dolayı; ülkemiz insanlaruun can güvenMlderinin, v^şam haklanmn, işkence görmeme hakkmın sadece yasalarda degiL pratikte dc güvence altına ahnmasıru ve ulusiararasi hukuk normlannın uygulanmasuu istiyoruz." riş. yırtık meydana geldığinı ve bunun tes- pit edılebıleceğini belirterek "Ama olav ye- ni mi ounuş, yoksa daha önce mi beliriene- miyor" diyor. Manisa Tabip Odası Başkanı Osman Nu- ri Büyüker, işkence yapılırken nelere dık- kat edildığını şöyle anlatıyor: "Elektrik sol avaktan verilirse kalp kri- zine neden olabilir. o yüzden sağ ayaktan ve- riyorlar. Elektrik kuru giyeceküzerinden ve- rilirse bazı organlara ağır hasar verebili- yor, ıslakbir şe\ sanldığında hem dahaçok acı veriyor hem de hasar bırakmıyor. Ser- çe parmaktan verilirse hasar mevdana ge- lir, bu yüzden baş parmaktan verilivor." tşkence ıddıalan üzenne Manisa'ya ge- len öğretim elemanlannın. işkence ve bu- nun nasıl önlenebileceğı konusundaki gö- rüşleri ise şöyle: Zafer Üskül (tnsan Haklan Yüksek Da- nışma Kurulu üyesi): İşkence yapıldığı ızleniminı edindim. Valı vekılı, zanlılar hakkında yargılaması- nı yapmış ve neredeyse verilecek cezayı bıle öngörmüş bir yetkili olarak, Türki- ye'nın ıçınde bulunduğu koşullarda, terör- le mücadelede işkencenin bilgi edinmede kaçınılmaz bır yöntem olduğunu sözlerinin satır aralannda açıkça ıfade etti diye düşü- nüyorum. tşkence yapılmasından belki da- ha da vahımi, işkence yapıldığının ortaya çıkanlmasının giderek zorlaşmış olması görunüyor. İşkenceye karşı mücadele eden demokrat güçlerin, halkın tüm kesimleri- nin bu konuda cıddi bir kamuoyu baskısı oluşturmak içm çabalannı yoğunlaştırma- sı gerekiyor. AtilaErgür: Her şeyden önce üniversıtede görevlı bır öğretim üyesi olarak lise çağındaki gence- cik insanlann çağımıza yakışmayacak ın- san haklan ihlalleriyle yüz yüze gehnesi, ülkemiz adına altından kalkılamayacak bo- yutlarda bir ayıbın üstlenılmesidir. Gerek Tabip Odası Başkanı, gerekse işkence gör- düğü iddıa edilen öğrencile- rin ailelennin anlatımından ortaya çıkan tablo, bu uygu- lamalan gerçekleştıren hem- cinslennden dolayı insanda ağır bır utanç duygusu uyan- dırmaktadır. Bu inanılmaz olaylan canlı tanıklanndan aynntılanyla dinledikten son- ra bir sanatçı olarak renkler ve bıçımlerle oynama iüksü- nün ayıbmı yaşadım. Burhan Şenatalar: Aılelerden dinlediklerimiz çok üzücü, tüyler ürpertici. Bu örnekten de anlaşılıyor ki işkencenin uygulandığı çoğu durumda bunun kanıtlanma- sı pek kolay değıl. Çünkü mı- nareyı çalan kılıfi da hazırlı- yor. Çok köklü önlemler alın- madığı takdırde işkencenin önlenebileceğıne ınancım da- ha da zayıfladı. Bugüne ka- dar bu konuyla ilgilenmemiş Manisa mılletvektllennı eleş- tiriyorum. Göreve başlarken ettikleri yemine sadık kalma- ya çağınyorum. Işkence iddialarını araştırmak ve incelemek üzere Manisa'ya gelen öğretim üyelen şunlar BurhanŞenatalar(tÛ). Kadir Erdin (10), Seçkin Dindar (İLJ). Tahsin Yeşildere(lÜ), MehmetCan Akyolcu(IÜ), Aydın Barias (ÎÜ). Ertan Yurdakos (1Ü), Aİper Doğan (İÜ), Fatih Özkarslı (1Ü), Hüscvin Demirkesen(IÜ). SeJçukMeddÜ), Atila Ergür (MÜ^ Ayla Görsoy (MÜ), Ozanay Umur (MU), Ali Bayrak (MÜ), Zerrin Ersov Demirsu (MÜ), Zafer Üskül (AÜ), Binnâz Toprak(BÜ). Faruk Birtek (BÜ). Jale Parta (BÜ), Ayşe Buğra (BÜ), Ayhan Alloş (YJÜ), Seralp Şener (TÜ), Cihat Aral (MSÜ). Ahmet Yürür (MSÜ).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle