25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 MART 1996 SAL 10 DIŞ HABERLER GüneyKore'de Hderler davasr • Dış Haberter Servisi - I979'da gerçekleştirilen askeri darbeyi yönetmekten ve darbe sırasında yapılan katliamlardan sorumlu rutulan Güney Koreli eski devlet başkanlan Chun Doo Hwan ile Roh Tae Woo'nun dûn Seul 'de başlayan duruşmasında mahkeme salonunda büyük bir kavganın çıktıgı bildirildi. Darbe sırasmda çıkan çatışmalarda ölenlerin yakmlannın, sanıklara saldırması üzerine çıkan kavganın, Chun'un oğullannın karşılık vermesi üzerine büyüdüğü ifade edildi. Sanıkiann mahkeme salonunun dışında da protesto edilmeleriyle devam eden duruşmanın 8 saat sürdüğu kaydedildi. 'Grozni'de 170 Rus asKeri öMü' • MOSKOVA (AA) - Rus askeri kaynakJan, Çeçen rrulislenn başkent Grozni'yebaskın düzenledikleri 6 marttan beri sûren çatışmalarda toplam 170 Rus askerinin öldüğünü, 100'ûnün de yaralandıgını belirttiler. Grozni 'deld Rus askeri karargâhından adımn açıklanmasını istemeyen bir yetkili, Interfaks'a verdiği bilgide, en büyük kayıplann, Rusya tçişleri Bakanlığı birlikJeri arasında olduğunu söyledi. Yetkiii, "Içişleri birlikJeri, kentte bulunan kontrol noktalan ve karakollardakı toplam güçlerinin en az yüzde 60'ını kaybettiler" dedi. MesutYıtmaz Paris'e gidiyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Basbakan Mesut Yılmaz, AvTupa Demokratlar Birliği (EDU) Liderler Konferansf na katılmak üzere bugün Paris'e gidiyor. Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, EDU'nun başkan yardımcılıgı görevıni yürüten Başbakan Mesut Yılmaz'ın Paris'te, konferansa katılan bazı devlet adamlanyla ikili görüşmelerde bulunacağı bildirildi. ABD'den Bosna'ya yardım • BRÜKSEL (AA) - ABD'nin, Mart 1994tarihli VVashington Anlaşması temelinde kurulan Boşnak- Hırvat Federasyonu ~ ordusunun teçhizat gereksinimi ve eğitimi için 100milyondolarlık(6.8 trilyon TL) yardım yapacağı açıklandı. Brüksel'de dün açıklama yapan, "Balkanlar'da Askeri Istikrar" konusunda özel temsilci olan ABD'li diplomat James Pardew, Boşnak-Hersek'te kuruluş çalışmalan süren Boşnak- Hırvat Federasyonu ordusuna yapılacak yardımla ilgili planın aynntılannın, bu konuda 15 Mart Cuma günü Ankara'da yapılacak uluslararası toplantıda açıklanacağını kaydetti. Irak-BM petrol pazarlığı • NEW YORK (AA) - BM ile Irak arasında yürütüien petrol pazarlığının ikinci turu dün New York'ta başladı. Bu turda da BM heyetine Genel Sekreter Yardımcısı Hans Corell, Irak heyetine ise UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Abdulamir EI-Anbari baskanlık ediyorlar. El- Anbari, ikinci tur müzakerelerin başlamasından önce yaptığı kısa açıklamada, BM ile işbirliğine hazır olduklannı her zaman belirttiklerini ifade etti. Al-Anbari, "Anlaşmanın uygulanması konusundaki yeşil ışıgın Bağdat'tan yakılacağını" da sözlerine ekledi. Belçika'da TurkGumı • BRÜKSEL (AA)- Belçika'nın Mons kentindeki Avrupa Müttefik Kuvvetier Komutanlığı karargâhında Türk asker ve sivil memurlann düzenlediği Türk Günü'ne 3 bin kişi katıJdı. Tümgeneral Ilker Basbuğ'un eşi Sevil Başbuğ'un girişimiyle yapılan özel günün açılışı NATO Avrupa Kuvvetleri Komutanı General George Joulvvan'ın eşi tarafindan yapıldı. Elde edilen gelir, dünya üJkelerindelci rakir çocuklara bağışlandı. ABD savaş uçaklannm Tayvan adası önlerine doğru gelmesi üzerine Çin, Washington'ı uyardı Tayvan'm hamiGğmibıraknr• Çin Dışişleri Bakanı Kian Kichen, ABD'den Tayvan'ı seçim politikalanna alet etmemesini isterken Tayvan'ın ' bağımsızlığını açjklaması halinde Tayvan'ı işgal edeceklerini vurguladı. ABD Dışişleri Bakanı Warren Christopher ise ikinci bir uçak gemisini "Çin'in yanlış bir adım atma" olasılığına karşı gÖnderdiklerini açıkladı. Dış Haberier Servisi - ABD'- nin, Çin'in Tayvan adası yakınla- nnda tatbikat yapmasına reaksi- yon olarak Tayvan yakınlanna iki uçak gemisini göndermesi, böl- gede zaten gergin olan tansiyo- nun iyice tırmanmasma yol açtı. Çin Dışişleri Bakanı Kian Kic- hen, ABD'yi uyararak Tayvan'ın hamıliğini üstlenmemesıni istedi ve ABD Başkanı Bil) Clinton'u Çin 'e mü- dahale etmeyi bir seçim kozu olarak kul- lanmakla suçladı. Kichen aynca Tay- van'ın bağımsızlığını açıklaması halinde Tayvan'ı ışgal edeceklerini bir kez daha 8 Mart Çin bınsı adanın kuzeyınde dığer ıkısi güneyde 3 M-9 füzesini denedı j 12-20Mart ^ Çm hava ve dentz | tatbıkatının yapıldığı bolge © Tayvan denız üssü Çin denız üssü ABD savaş uçağı gemısı "Indepefidence ve yanındakı filo Tayvan a yaklaşıyortar Q Nukteer ener\ı tesJslen Mematıfhava trahff açıklamasından sonra ülkede sivil sa- vunma tedbirleri arttınlırken, Tayvan Devlet Başkanı Lee Teng-Huı de halka "sükûnet" çagnsında bulundu. 'Sükûnet vebirük' Tayvan Devlet Başkanı Lee, 23 mart- ta düzenlenecek devlet başkanlığı se- çimleri öncesinde sürdürülen kampan- ya çerçevesınde yaptığı konuşmada, "Korkuya kapılmak için hiçbir neden yok. Çin'in askeri tehditierine karşı ken- dimiri savuflabilmemiz için sükûnet ve biriik içinde obnabyız" dedi. Tayvan, Çin'i reddetti Öte yandan Tayvan, iki hükümet ara- sındaki gerginliğin azalması için, Bir- leşmiş Milletler üyeliği çabalanndan vazgeçmesi yolundaki Çin talebini red- detti. Tayvan Dışişleri Bakanfığı Söz- cüsü RockLeng, "Onlarfiizeateşlerken, biz BM üveliği için çaba göstermekten vazgeçersek,daha fazlasını isterler" söz- leriyle Çin Dışişleri Bakanı Kian Ki- çen'in bu yöndeki önerisini geri çevir- di. Sözcü, BM üyelığı isteğinden vaz- geçmenin21 milyon Tayvan yurttaşının haklannın ınkân anlamına geleceğini söyledi. 'İşgaltehdkİr vurguladı. ABD Dışişleri BakanıWarren Christopher ise ikinci bir uçak gemisini "Çin'in yanlış bir adım atma" olasılığına karşı gönderdiklennı açıkladı. Basra Kör- fezi'nden Çin Denızi'ne doğru harekete geçen Nimitz uçak gemisinin, bölgede gö- revli Independence uçak gemisiyle birlik- te görev yapacağı belirtildi. Çin hükümetınin Tayvan açıklannda yaptığı askeri tatbikatlan genişleteceğini Bu arada Ekonomist dergisinde yer alan bir yoruma göre ABD'nin, Çin'in "Tayvan'ı işgaJ ederim tehdidi" karşı- sında iki korkusu bulunuyor. Olayı önemsemediği ve herhangi birgirişım- de bulunmadığı takdirde Çin'e istediği zaman Tayvan'ı işgal edebileceği izleni- mi vermekten korkan ABD, müdahalede bufunduğu takdirde de Tayvan'ın kendi- sine güvenerek bağımsızlığını iian etme- sinden korkuyor. Çin-Tayvan ilişklleri Asi eyalet Tayvan Dış Haberier Servisi -16. yüzyılın sonuna kadar Çin ve Japon korsanlan arasında paylaşılamayan bir ada olan Tayvan, diger adıyla Formoza, 1683 yıhnda Çin'e bağlandı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Formoza, Japonlann elinde bir istila üssü haline geldi. Kahire Konferansı'nda(I943) Tayvan'ın Çin'e geri verileceği vaat edildi ve I945'te ada, Çin'e geri verildi. Kıta Çini'nin zaferinden sonra Milliyetçi Çin, Çan Kay-şek önderliğinde 1949 yıhnda Tayvan'a sığmdı ve orada Çin Çumhuriyeti'ni kvırdu. Çin Cumhunyeti, Çan Kay- şek'in iktidarda bulundugu 20 yıl boyunca uluslararası örgütlerde Çin'i temsil etti ve Kıta Çini'nin yeniden ele geçirilmesi amacını hep tasıdı. Bu arada Pekin hükümeti de Tayvan üzerinde durmadan hak iddiaetti. 1954'te Tayvan'la ABD arasında bir savunma anlaşması imzalandı ve Tayvan, ABD'den askeri ve ekonomik yardjm almaya başladı. 1971'de Tayvan Birleşmîş Milletler'den uzaklaştınldı ve yerine Çin Halk Cumhuriyeti getirildi. Dönemin ABD Başkanı Nüon'un Çin'i ziyareriyle biriikte de ABD ve Çin arasında dıplomatık ilişkiler kurulmuş oldu. Bu olay pek çok ülkenin Çin'i tanımasına ve Tayvan ile olan ilişkilerini kesmelerine yol açtı. ABD, 1 Ocak 1979'daÇin Halk Çumhuriyeti'ni Çin'in tek yasal hükümeti olarak tanıdığını ve Tayvan'la olan ilişkilerini kestiğini açıkladı. Bununla biriikte aynı yıl Tayvan'la ekonomik ve toplumsal ilişkilerin sürdürülmesini öngören "Tayvan'la fliskifer Yasası" ABD Kongresi'nde kabul edildi ve Tayvan'a sılah satışı sürdürûldü. Bu dönemde Çin Halk Cumhuriyeti, Tayvan'a karşı daha uzlaşmacı bir politika izlemeye başladıysa da, Tayvan anakarayla ilişkı kurmaktan kaçındı. Ancak 1980'lerde iki ülke arasında dolaylı ticari ilişkiler kuruldu. Komünizm tehdidinekarşı BağdatPakü1949'da NATO kurulduktan sonra ABD ve tn- giltere, Sovyetler Birliği'ne karşı Ortadoğu'da da bir savunma örgütü kurulmasını planlamaya başlamışlardı. Önce "Ortadoğu Komutanbgı''. sonra Ortadoğu Savunma Örgütü (MEDO) dü- şünülmüş, ama basta Mısırolmak üzere Arap ül- keleri her şeyden önce lsrail'i düşman gürdük- lerinden buna yanaşmamışlardı. Çok geçmeden, 1953 başında ABD yönetiminin başına geçen Eisenhovver'ın dinamik Dışişleri Bakanı Dufles Sovyetler'e karşı bir Kuzey Kuşağı (Northern Tier) doktrini oluşturmuş ve 1953 Mayısı'nda Ortadoğu bölgesinde gerçekleri araştırma (Facts fınding) gezisine çıkmıştı. Kahire gibi Tel-Aviv de böyie bir doktrine soğuk bakıyordu. Türkiye, Irak ve Pakistan ise projeyi lyi karşıiamışlardı. Suriye'de Çiçekli, ABD'yeyaklaşmak istediğin- den plana karşı çıkmamıştı. 26 mayısta Ankara'ya gelen Dulles'a Mende- res ve Bayar, Ortadoğu'da komünizm tehlikesı- ne karşı bir an önce önlem alınması gerektiğinı söylemişler, Türkiye ile biriikte Irak ve Pakis- tan'ın bu düşünceyi payiaşhğını, Ürdün'ün ve şu sırada kimi dış sorunlan nedeniyle Iran'ın şim- dilik bunu benimsemekten kaçınacağını, Suri- ye'ye gelince bu devlete güvenilemeyeceğini be- lirtmişlerdi (1). Dulles, Ankara'dan çok memnun aynlmıştı. VVashington 'da Türkiye, Iran, Pakistan ve derin- lik olarak, Irak ve Sunye'nin Kuzey Kuşağı kap- samı içine alınması karara bağlanmıştı. Bunun üzerine Menderes kollan sıvamış, işe 1954 Ni- sanı'nda Pakistan ile birpaktyapniakla başlamış. arkasından Irak ile görüşmelere girişmişti. Mu- hatabı Nuri Es-Said idı. Bu zeki ve kurnaz adam Türkiye'de Harbiye'de okumuştu. Çok iyi Türk- çe konuşurdu. Irak Haşimi Krallığı'na herzaman sadık kalmış, Ingiltere ile sürekli dostluk ve iş- birliği politikasını benimsemişti. Ortadoğu'da komünizm tehlikesi YI1LIK SIKINTI Adnan Menderes ve Irak Başbakanı Nuri Es-Said. • 13 Ocak 1955'te, Adnan Menderes'in Şam'a gelişinden bir gün önce elçiliğimizin önünde Türkiye ' karşı gösteriler başladı. Gösterinin Suudi Arabistan'ın parası, Fransa'run organizasyonu ve Mısır'ın kışkırtmasıyla yapıldığını sonradan öğrendik. Hükümet önlem alacaktı, ama yasaklamaktan çekinecekti. Elçiliğimizin önünden geçen 500-600 kişilik gençlergrubu "Yaşasın Suriye, devrilsin Türkiye" diye bağınyor, kimileri elçiliğin camlannı kınyordu. İSMAİLSOYSAL Menderes Ortadoğu'da diplomatik temaslara geçmeden önce, Arap devletlerinin nabzını yok- lamak istemişti. Bu amaçla Irak, Suriye, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve Lübnan'daki Türk temsilcilikleriyle Ankara'da 12-13 Temmuz 1954'te bir danışma toplantısı düzenletmişti. Menderes'in başkanlığuıdaki bu toplantıda Dev- let Bakanı ve Başbakan Yrd. Fatin Rûştü Zoriu, Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü, Dışişleri Genel Sekreteri Nuri Birgi hazır bulunuyordu. Başba- kan, Ortadoğu'daki komünizmin tehlikesinden, güvenlik boşluğundan söz edip bu duruma kar- şı Araplann tsrail tehlikesini ileri sürüp işbirli- ğinden kaçındığını, bizim onlara gerçekleri an- latabileceğimizi, Türklerin o ülkelerde eskiden beri saygınlığı bulunduğunu ve oralardaki dost- laruıdan yararlanabileceğini, onlan Türkiye'ye davet edip izaz-ikram edebileceğimizi belirtmiş- ti. Elçilerimiz de bu iyimser konuşmaya uygun mesajlar verdiler. Yalnız Kahire Maslahatgüza- n MahnnıtDikerdem, biraz örtülü de olsa tered- dütlerini dile getirdi. En genç temsilci olan ben -ki o nedenle toplantının tutanagının hazjrianma- smı da benden istediler- açıkça inandıklanmı söyledim: "Bugün Arap dûnyasmda aşın mflK- vetçiKk egcmen; halk Baöülara hem eski sömû- rücüler hem de Israil'in koruyuculan olarak gü- venmiyor. Turkhe'ye karşı da kuşkulan var. En azmdan Surij r e'de durum böyte." Menderes bu sözlenmden rahatsızlık duydu, ama bir tepki göstermedi. Yalnız Zorlu sonra "Başbakan'ı üz- dün" diye bana tarizde bulundu (2). 15 temmuzda tstanbul'da Florya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Bayar'ın etrafinda toplandık. Ankara toplantısının notunu okumuş. O neden- le bana sadece kimi düşüncelerini ekledi. Arap- lara, özellikle Suriyelilere güvenilemeyeceğini, dikkatli olmamız gereğini tembih etti. O yılın sonbahannda, Dışişleri'nden Şam EI- çiliğnnize bir haber geldi. Başbakanın ricası üze- rine Emekli General AH FuatCebesoy, Meşruti- yet zamanında tanıştığı Suriye Cumhurbaşkanı Haşim Bey (El-Attasi) ile dostça görüşmek üze- re Şam'a gelecekmiş. Paşa'nın gelişine sevindik. ElçiJiğimizde kaldı. Curnhurbaşkanı Attasi'nin ailesi Türk kökenlidir. Türkçe adlan "At Agası" ile 17. yüzyılda ailece Konya'dan Suriye'ye ge- lip Homs kenrine yerleşmiş ve Araplaşmışlar. Arna Türkiye ile her zaman bağlannı korumuş- Başbakan Adnan Menderes, 22 Kasım 1955'te Bağdat Pakü'nın imzalanması için gittiği Irak'ın başkentinde dönemin Pakistan Başbaka- ru Muhammed Ali, Irak Başbakanı Nuri Es-Said, Ingiltere DışişJeri Bakanı Harold MacMiIlan ve İran Başbakam Hüseyin Ala ile biriikte. lar. Kendisi Mekteb-i Mülkiye'de okvunuş. Ter- temiz Osmanhca Türkçesi konuşuyordu. Cumhurbaşkanı, Ali Fuat Pasa'yı benimle bir- iikte akşam yemeğine davet etti. Bizden başka yalnız oğlu, miiletvekili Adnan Bey vardı. O da Türkçe biliyordu. Kansı, lstanbullu bir Türktü. Konuşma daha çok geçmişteki anılar üzerinde oldu. En ilginç anektod şu idi: Haşim Bey, Mül- kiye'de okurken Türk arkadaşlan Türkçülük akı- mıru benimseyıp toplantılaryapmaya başlamış- lar. Okulda öğrencilerin beşte biri Arapmış. Giz- li bir toplantı düzenleyip Haşim Bey'i başkan seçmişler ve demişler ki: "Onlar Türkse, biz de ArabE." Böylece Hıristiyan Araplardan sonra, okumuş Müslüman Araplar da milliyetçilik ha- reketini fstanbul'da başlatmışlar. Haşim Bey ve Ali Fuat Paşa, Türkiye ile Su- riye'nin dost kalmalan gereğini vurguladılar. Ama günlük sorunlara değinmek istemediler. "Estd dost,iyi dosttur" sözleriyle sanlıp öpüşrü- ler. Aynldık. Irak Başbakam Istanbul'da Komünizme karşı bir pakt için Türk-Irak te- masian baslamıştı. Irak Başbakanı Nuri SaitPa- şa, genç Kral Faysal ile biriikte Londra'dan dö- nerken 1954 Ekimi ortalannda bir hafta bo>ıın- ca Jstanbul'da Menderes'le görüşmeleryapmış- tı. Menderes gibi o da komünizme karşı Batı ile işbirliği yanlısıydı. Ortada, Mısır'ın Süveyş Ka- nalı uyuşmazlığı ve Araplar için Filistin sorunu engelleri vardı. Ama birincisi çözümlenmek üze- reydı. Paşa'ya göre ikincisine de bir çare bulu- nabilirdi. Menderes'in bu konudaki görüşü ise Israil'in Araplarca tanınması ve sonra BM ka- rarlan çerçevesinde bir çare bulunmasıydı. tran'ın da Türk-Irak Paktı'na bir an önce katıl- ması gerekirdi. Suriye'ye gelince; "Bizünleişbir- Bgine girmesi iyi olur, ama nenüz bizden kuşku- lan v^r" diyordu Menderes (3). Bağdat Paktı'nın temeli atıldı Istanbul toplantısının ışığı altında 12 Ocak 1955 günü Bağdat'ta Menderes, Irak Başbakam Nuri Said Paşa ile birortak bildiri imzalamışlar- dı. Bununla, taraflar>x)lgede kendilerine dışan- dan ya da içeriden (komünist isyanı gibi) yönel- tilecek her saldınya karşı işbirliği yapmayı vaat ediyorlardı. Bu,24Ocak 1955'te geneBağdat'da imza edilecek paktın da temeli olacaktı. Pakta 4 nisanda Ingiltere, 23 eylülde Pakistan ve 23 ekimde de Iran katılmıştı. ABD, daha çok Isra- il'in kaygılan ve pakta karşı çıkan Mısır'ın hoş tutulması, aynca Suudileri tedirgin etmemek dü- şüncesiyle ona tam üye olmayacaktı. Ancak onu destekleyecek ve komisyonlanna üye olacaktı. Böylece NATO-Northern Tier-Güneydoğu As- ya Andlasması Örgütü (SEATO) ve Pasifik'te Avustralya-Yeni Zelanda ve ABD Paktı (AN- ZUS) ile Sovyetler Birliği savunma çemberi içi- ne alınacaktı. 12 Ocak 1955'te Bağdat Bildirisi'nden sonra Başbakan Menderes ve Dışişleri Bakanı Köprü- lü ve geniş bir miiletvekili grubunun 14 ocakta Şam'a 3-4 saatlik birziyarette bulunması karar- lastınlmıştı. Çiçekli, iktidardan 1954 Şubatı'n- da uzaklastınlınca onun devirdıği meşru yöne- tim yeniden gelmiş; Cumhurbaşkanı Haşim At- tasi. Faris Huri'yi (Hıristiyan) başbakan, Feydi Attasi'yı dışişleri bakanı yapmıştı. Eylülde dü- zenlenen yeni seçimde hükümet partisi. halkçı- lar nıspi çoğunluğu sağlamıştı. Bu parti Irak ve Ürdün, yani Haşimilere yakındı, hatta federas- yon yanlısıydı. Ancak ordunun ne diyeceği bel- li değildi. Haşimilere, Suudi Arabistan'dan bas- ka, Abdülnasır'ın Mısır'ı da karşıydı. Aynca Fransızlar, İngiltere'nin Irak'taki etkınliğinin art- masını istemıyordu. Irak'a Türkiye ve ABD'nin desteği, onlara Araplann işlerine tehlikeli bir müdahale gibi görünüyordu. Böyle oiunca Suri- ye ve Lübnan hiç değilse şimdilik Bağdat Paktı karşısında tarafsız kalmayı yeğlemişti. Ama At- tasi ne de olsa komşu Türkiye'nin Başbakam Menderes'in dostça ziyaretinı geri çevirmek is- tememişti. Yeğeni olan Feydi Attasi, parlamen- toda, Türk başbakanın davetine karşı eleştiriler yapılması üzerine "Israil gibi bir düşmanı olan bir kimse ikinci bir düşmanı istemez" diyordu. 13 ocakta, yani Menderes'in Şam'a gelişinden bir gün önce elçiliğimizin önünde Türkiye'ye karşı gösteriler başladı. Gösterinin Suudi Arabis- tan'ın parası, Fransa'nın organizasyonu ve Mı- sır'ın kışkırtmasıyla yapıldığını sonradan öğren- dik. Hükümet Önlem alacaktı, ama yasaklamak- tan çekinecekti. Elçiliğimizin önünden geçen 500-600 kişilik gençler grubu "Yaşastn Suriye, devrilsin Türkiye" diye bağınyor, kimılen elçi- liğin camlannı kınyordu. Sunye Dışişieri'ne te- lefon ederek durumu bildirdim, "Merak etme- yin, sizi konıj-acagız" dediler. Gerçekten hemen bir bölük asker elçiliği çevirdi, göstericıler kar- şı kaldınma geçirildi. Biz bir yandan Ankara'ya şifreli telgraf yollarken Cumhurbaşkanı Bayar teiefonla beni aradı. - Ajans haberlerinden elçiliğimize saldın ol- duğunu öğrendik, durum nedir? diye sordu. - Tehlikeli bir şey yok. Yalnız birkaç cam kı- nldı. Asker etrafımızı sardı. Polis müdürü benı görmeye geldi. Her türlü önlemi aldılar, dedim. - Bu olaylar, yann oraya gelecek başbakanı- mız ve Türk heyetinın hayatını tehdit eden bırdü- zeye çıkacaksa Bağdat'a telefon edeceğim, ziya- reti iptal ettireceğim. - Tehlike herhangi bir ülkede ortaya çıkabile- cek olan düzeyden fazla değildir, yanıtını verin- ce cumhurbaşkanımız rahatladı ve "Allah yar- dımcınız olsun" dedi. Hemen Bağdat'a telefon ettim. Menderes çık- tı. Ankara ile konuşmamızı anlattım. Dedi ki "Yann sabah geüyoruz. Geleceğiz ve bu gösteri- leridüzenleyenleri kahredeceğiz.''(Kuskusuz tüm telefonlanmız dinlenıyordu) Polis müdürü ertesı sabah alınan önlemleri ba- na yerlerinde gösterdi. Biraz sonra heyetimız, özel KLM uçağı ile havalimanına indi. Başba- kan Nuri ve Dışişleri Bakanı Feydi Attasi karşı- ladılar. Kortej saraya yöneldi. Ben, protokol şe- fi ile 3. arabadaydım. Polis yollan tutmuş. Tam Muhacirin Mahallesi 'nden (93 Savaşı Türk göç- menlerinin yerleştiği yer) geçerken halk "Yaşa- sın Türldye" diye bağınyor, mendil sallıyordu. Menderes coşkuyla onlan selamlıyordu. Göz yaşlanmı protokol şefınden gizlemeye çalışıyor- dum. 'Sağıriar dryaloğu' Öğle yemeğinden önce Türk ve Suriye heyet- leri arasında görüşmeler oldu. Not alıyordum. Cumhurbaşkanı Attasi, Suriye için fsrail tehlike- sinden söz edip buna karşı Türkiye'nin kendile- rine yardımcı olmasını istiyordu. Menderes ise bölgede komünist tehlikesinin önlenmesi zorun- luluğundan söz ediyor ve bunun için bir pakt ha- zırlandığını, paktın bölgede güvenlıği koruyaca- ğını anlatıyordu. Görüşmeler tam bir "sa^rlar drvaJogu" şeklinde seçti. Ama ne de olsa ilk kez bir Türk devlet adam Suriye'ye geliyor, dostça karşıianıyor; iki ülkenin komşu olduğu gerçeği belirlenmiş oluyordu. Yemekten sonra heyet Beyrut'a gitti. Gider gitmez Şam'da daha geniş gösteriler başladı. Et- rafımız yeniden askerlerle sanldı. Içimiz rahat- tı. Derken Beyrut'taki Menderes*ten telefon: - Gene gösteriler olmuş. - Merak etmeyin, güvenlik içindeyiz. - Siz hemen Beyrut'a gelin, biraz görüşürüz. Derhal elçilik şoförü ile yola çıktık. Arkada, uzaktan bir polis arabasının bizi izlediğini fark ettim. Sınırda soru sormadan selam durdular, "Buyrun, g^iniz" dediler. Beyrut'a vardık. St. George Oteli'nde Menderes soruyor - Ne diye bağınyorlar? - "Türkiye, süküt sükût, Menderes sükût, sü- kût." - Menderes'i bilmem, ama Türkiye sükût eder- se altımızda ezilirler. (1) DışişleriArşivi, Bağdat Paktı 1954 12) MahmutDikerdem, Ortadoğu da Devnm Yıilan. ts- lanbul, 1990 (Sj Dışişleri, aynı YARIN: BAĞDAT PAKTI'NIN YARATTIÖI BUNALIMLAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle