27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkaya • Yazıışlen Müdürlen Dış Haberler Vıldırıın • ErgunBalcı#tsuhbarat Ceneiz Ekonomı Bülent kızanlık * S J >or 9 Haber Merkezı Mudürû • Görsel Yönetmen FikretEser « Fotoeraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgv-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç YayınICumlu. İlhan Selçuk (Başkan>. Orhan Erinç, OkUy Kurtböke, HikmetÇetinkaya, Şökran Soner. ErgıınBala,DiııçTayanç, tbnhutı Yddız, Orhan Bursalı, MusUfa Balba>,HakanKanL Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay • Haber Müduru Doğan Akuı Atatürk Bulvan No 125, Kat 4, Bakaniıklar- Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • lzmır Temsılcısı. Scrdar Kıak, H. Zıya Blv 1352 S 2 3 Tel 441122O.Faks 4419117•AdanaTemsılcisı ÇetinYiğenoglıı, tnönü CA 119 S No 1 Kat. 1, Tel. 3522550, Faks 3522570 MûesseseMüdünL ErolErtaıt• MEDYAC:»Yooetun MEDYA G : • Koordınalör Ahmtf Konıhan # Kurulu Ba^kanı-Genel Yönetım Kunılu Muhasebe BökntYener#ldare: Müdür GöJbin Erdunn Başkanı - Genel HüttyinGürerAtşletme Önder • Koordınatör Reh» Mudur Üstfin ÇeBk • Bılgı-Işlem Nail lnal • IşHman • Genel Mudür Akraen • Murahhas Bdgısayar Sıstem Mûrûvet Çiler Yatdımctsı Mine Akdag ûye BoraGöncnç Yayımlaiio ve Baun: Yenı Gun Haber Ajansı, Basm ve Yayıncılık A Ş TürkocagıCad 39 41 Cagaloglu 34334 tst PK 246 lstanbul Td (0>212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 12MART1996 Imsak. 4.50 Güneş: 6.14 Öğle: 12.21 îkındi: 15.36 Akşam 18.14 Yatsr. 19.33 MEDYACTel 51407 53 - 513 95 80 - 513 84 60-61, Faks 5118466 TTB'öen Cumhupiyere odul • ANKARA (Curnhuriyet Bûrosu) - TTB, 14 Mart Tıp Bayramı nedenıyle her yıl dağıttığı "Basın-Sağhk, Onur ve Dr. Cengız Kılıç Demokrası - Emek Ödüllen"nin sahıplerini açıkladı. Gazetemizden Yusuf Özkan "Sağlık Bakanlığı'ndaki kadrolaşma" haberiyle ödüle layık görüldü. TTB Onur Ödülü bu yıl Dinar depremi sırasında mağdur olmalanna karşın hekimlik hizmetlenni yerine getıren Dinarlı hekimler adına Afyon Tabip Odası Dinar Temsilciliği ile "özelleştirme rüzgânna karşt mütevazı ama onurlu bir direncın sımgesı olduğu" gerekçesiyle KlGEM'e verildi. Evrensel ve Sıyah Beyaz gazeteleri sağlıİc hizmetlen ve TTB ile ilgili dürüst habercilikJeri nedeniyle ödüle layık görülürken, Evrensel gazetesınden Şirin Siimer, Sabah gazetesınden Nevin Bilgin, Nokta dergisnden Neşe Sandoğan ve Show TV'den Fatih Altaylı da haberlen nedenıyle ödül aldılar. Ödüller, bugün Fransız Kültür Merkezi'nde yapılacak törenle dağıtılacak. Coppola Cannesdajüri başkanı • PARtS(AA)-Fransa'nın Cannes kentinde 9-20 mayıs tanhleri arasında 49'uncusu yapılacak olan Uluslararası Cannes Film Festivali'nin jürisine, "Baba", "Apocalypse Now" ve "Dracula" gibi filmlerin yönetmeni Francis Ford Coppola başkanlık edecek. "Conveîsation Secret" adlı fîlmiyle 1974, "Apocalypse Now"filmi ile de 1979 yıllannda iki kez Altın Palmiye ödülünü kazanan Coppola, '"You're a Big Boy Now'fılmi ile 1976 yılında Cannes'a gidişimdeki duygulan hâlâ coşkuyla hatırlıyorum" diye konuştu. Coppola aynca, festivalde yeniden jüri başkanı sıfatıyla bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu da dile getirdi. Bagcılar'da cinayet • İSTANBUL(AA)- Bağcılar'da, 14 yaşmdaki bir kız, boğazı kesilmiş ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanmış olarak bulundu. Güneşli THY Sitesi'nde kapıcılık yapan Yılmaz ve Emine Gültekin çıftinın kızı Yıldız (14), önceki akşam bir arkadaşına gıtmek üzere evinden aynldı. Üskûp llköğretim Okulu 8. sınıf ögrencisi olan kızının gece geç saatlere kadar eve dönmemesi üzerine baba Yılmaz Gültekin, durumu polise bildirdı. Gece boyunca aranan Yıldız, Evren Mahallesi Balkon Sokak'taki boş bir bınada, boğazı kesilerek ve vücudunun çeşitli yerlennden bıcaklanarak öldürülmüş halde bulundu. Gazalcı, Yılmaz'ı • Haber Merkead-CHP PM üyesi ve Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı, Başbakan Mesut Yılmaz'ın munalefette söylediği demokrasi ve banş söylevlennı çabuk unuttuğunu ilen sürdü. Gazalcı, yaptığı yazılı açıklamada, "Öğrenciler paralı eğitime, harçlara karşı çıktığı için döyülüyor, tutuklanıyor. Öğretmenler sendikalannı korumak, sorunlannı duyurmak istedıkleri için dövülüyor. Bu uygulamalann demokrasiyle, ilgisi yok" dedı. TED'in yönetim kurulu beliplendi • ANKARA (AA) - Türk Eğitım Derneği'nın (TED) 56. Olağan Genel Kurulu'nda yeni yönetim ve denetim kurulu üyeleri belirlendı. TED Genel Müdürü Ayşe Kılıç'm açıklamasına göre, TED Ankara Koleji Vakfı Konferans Salonu'nda önceki gün yapılan genel kurul toplantısında, yönetim kuruluna, Bahadır H. Tannkulu, Kaya Tokmakçıoğlu, Bülent Hatipoğlu, Murat Türner ve Volkan Kazova seçildi. Türkiye-îspanya-Hollanda ortak yapımı olan 'îstanbul Kanatlanmm Altında' 15 marttan itibaren gösterime giriyor '17. yüzyû Istaıılnılıı^ııu seyreyleyin...'• Çekimlerin tamamı îstanbul'da, tarihi mekânlar ve özel olarak yaptınlan eski îstanbul ev, çeşme, kayıklannda gerçekleştirildi. Filmde, 2 bine yakın figüran ve döneme uygun olarak diktirilen özel kostümler kullanıldı. Kültür Servisi- Yönetmenliğini Mustafa Al- botdar'ın yaptığı, Türkıye-lspanya-Holanda or- tak yapımı olan 'tstanbul Kanatianmın Altuı- da', 15 marttan başlayarak Türkıye'de gösten- me giriyor. Filmin tanıtımı amacıyla îstanbul'un 8 farklı mekânında davul çalarak ellerindekı fermanlardan duyurular okuyan tellallar dola- şıyor. Yanlannda yenıçeri kıyafetlı figüranlar- la gruplarhalinde istanbul'un çeşitli semtlerin- de dolaşan tellallar duyuruyor: u Ey Ahali! Duyduk duymadık demeyin!— / Kendinizden geçmeyin! / tstanbul Kanatlan- mın Alnnda 15 marttan itibaren sinemalarda / Neler neler olacak! / Binbir bilim sahibi / Yer- yüzünde Uk uçan kişi / Hezarfen Ahmet Çelebi /Galata'dan Üsküdar'a Uçacak/ E\ Ahali! Duy- duk Du>Tnayın Demeyin! / Gelin_ / Dördûncü Murad Han'ı / Gözkamaşoncı saraylarua, / Tüm yasaklannı / Padişah kullannın yaşanüa- nnı / Hezarfen Ahmet Çelebi'nin / Kanatian- nın altında / 17.yüzyü ıstanbulu'nu sevTeyle- >in- / Ege Aydan, Ökan Bayüigeo, Haluk BH- giner, Savaş Ay, Zuhal Olcay, Burak Scrgen, Tuncd Kurtiz ve güzeUer güzeü İspanyol güze- li Beatriz Rico sizkrte otacakiar-T Uğur tçbak"ın görüntü yönetmenliğini, Ya- şar Kartalo^u'nun sanat yönetmenliğini, ya- pımcılığını l stün Karabol, yapım sorumlulu- Hezarfen Ahmet Çelebi 'nin uçuş öyküsüniin anlatddığı filmde IV. Murat'ı Burak Sergen, Kösem Sultan'ı da Zuhal Olcay oy nuyor. ğunu Nida Karabol ve Kartal Tibet'ın üstlen- dıklen Umut Sanat Ürünlerı yapımı filmde, ağırlıklı olarak tıyatro sanatçılanndan oluşan dev kadrodaba^rollen Ege Aydan (Hezarfen Ahmet Çelebi), Beatriz Rico (Francesca), Zuhal Olcay (Kösem Sultan),OkanBayülgen(Lagan Hasan Çelebi), Haluk Bilginer(Evliya Çelebi), Burak Sergen (IV. Murat), Savaş Ay (Bekn Mustafa), Tuncel Kurtiz (Topal Recep), Berke Hürcan (Musa Çelebi), Cüneyt Çahşkur(Şeyh-Ül ts- lam), Remzi Evren (Duçe Mehmet), Ali Düşen- kalkar (lmam) ve Akaisya Asütürkmen (Ley- la) paylaşıyorlar. Çekımlerinin tamamı îstanbul'da, tarihi me- kânlar ve özel olarak yaptınlan eskı tstanbul ev, çeşme, kayıklannda, Türkiye'de ılk defa kulla- nılan cam üzerine boyama teknıği efektleriyle gerçekleştirilen filmde, 2 bine yakın figüran ve döneme uygun olarak diktınlen özel kostüm- ler kullanıldı. 17. yüzyılda FV. Murat döneminde Îstan- bul'da geçen Lagan Hasan ile Hezarfen Ahmet Çelebi'nin uçuş öyküleri ekseninde Osmanlı tmparatorluğu'ndan kesitler sunarak günümü- ze göndermeler yapan 'tstanbul Kanatlanmın Alnnda', bireysel özgürlük ile iktıdar arasında- ki çatışmayı, ilerleme yanlısı olanlarla her tür- lüyeniliğe ve gelişıme kapalı olan otoritenin ça- tışmasını anlatıyor. Filmin özgün müziğıni Tuluyhan Tuluğ bes- teledi. Eurimages desteğiyle gerçekleştirilen ve bütçesi 1 milyon dolan aşan filmin kurgu- su, laboratuvar çalışmalan ve bilgisayar efekt- leri Ispanya'da gerçekleştirildı. Film, tüm Av- rupa ülkelerinde de gösterilecek. Mustafa Altıoklar, 'tstanbul KanaÜanmuı Altında'senaryosuyla, 1993 yılında Kültür Ba- kanlığrnın Senaryo Yanşması'nda ödül almış- tı. îstanbul Ünıversitesı Cerrahpaşa Tıp Fakül- tesi mezunu olan Altıoklar'ın Ankara Film Fes- tivali (1990), îstanbul İFSAK Kısa Film Festi- vali (1991, 1992), Ankara Kısa Metraj Film Festivah (1992), Altın Portakal Film Festivali (1992), 5. Ankara Uluslararası Film Festiva- İi'nde (1995) çeşitli kategorilerde ödülleri bu- lunuyor. Altıoklar, 1993 yılında k Denize Han- çer Dûştü' adlı fılmi ile KÜITÜT Bakanlığı Ba- şan Ödülü'nü almıştı. İstanbul KanaÜanmuı Alnnda' filminin ga- lasıylabırlıkte KLabataş Erkek Lısesi kapsamın- da, Kabataş Mezunlar Cemıyetı tarafından res- tore edilerek 27 Kasrm 1995 tarihinde Cumhur- başkanı Süleyman Demirel tarafından açılışı yapılan Kabataş Kültür Merkezi'nde yer alan Feriye Sineması hızmete girecek. Sinema, 305 kişilık, Dolby dıgital sestesisatınasahiptekbir salon olarak sadece film gösterimleri degıl, ti- yatro, konser, müzik, defıle organizasyonlan ile de sanatseverlenn hızmetine sunulacak Daniel Day-Lewis, sorumsuz davrandığı gerekçesiyle eleştiriliyor 6 Baba rolünü beceremedi' • Isabelle Adjani ile Daniel Day-Lewis'in çocuğu, önümüzdeki ay bir yaşına basacak. Adjani, doğumu sırasında yanında olmayan Daniel Day- Lewis'in, çocuğunu sonradan görmeye geldiğini, şu sıralar da firsat olduiça görüştüklerini belirtiyor. Kültür Servisi - Sinema oyuncu- lan IsabeOe Adjani ile Daniel Dav- Lewis'ın çocuğu, önümüzdeki ay bır yaşına basacak. Küçük Gabriel, doğumgünü pastasının mumlannı Fransız sinemasınm önde gelen yıl- dızlanndan annesi Isabelle Adjani ile üfieyecek, ama babası, büyük ola- sılıklaoğlunun doğumgünüride uzak- larda olacak. Küçük Gabriel'in doğumgünü yaklaşırken Isabelle Adjani ile Da- niel Day-Lewıs ıhşkısı basını meş- gul etmeyı sürdürüyor. Daniel Day- Lewis, geçen nisan ayında çocuğu- nun doğumundan birkaç ay önce Isabelle Adjani'ye bir faks mesa- jıyla "flişküerinin sonaerdiğmi'' bil- dirmıştı. Lnlü oyuncunun. altı yıl- lık ılışkısını bıtirme tarzı, basında "baba olmaya hazır olmadığı" y o lundayorumlara neden olmuştu. Ad- jani'nin doğum yaptığı sırada da Daniel Day-Lewis! ın orada burada Julia Roberts ile birlikte görülme- si, dedikodulan alevlendırmiştı. "Sol Ayağun", "Babam İçim", "Mohikanlann Sonuncusu", "Ma- sumiyet Çağı" gıbı filmlenn başa- nlı oyuncusu Daniel Day-Lewis, New Yorklu bir köşe yazannın de- yişiyle, "Sura babahk rolüne gelin- ce çuvallamışû..."Daniel Day-Le- wis'in şimdi de Manhattanlı bir spor- cuyla olan ılişkisini duyuran gaze- teler, "Oscar'lı o>oıncu, oğlunun so- rumhıluğu konusundagiisterdigi du- yarsızhk nedeniyle "sol ayağı' üze- rindedurarakcczalandırilmair gı- bi yorumlarda bulundular. Adjani sinema dergisı Prerniere'e yaptığı açıklamada, "Hamile kal- dıktan bir süre sonra onu gördüm, derken ortadan kayboldu" diyen Adjani, doğumu sırasında yanında olmayan Daniel Day-Lewis'in, ço- cuğunu sonradan görmeye geldiği- ni, şu sıralar da eline firsat geçtikçe görüştüklerini belirtiyor. John Travoha ile birlikte "The Doubfe" adlı bir komedi fılminde oy- namayahazırlanan Isabelle Adjani, kendisinden sonra Julia Roberts, Greta Scacchi ve Sinead O'Connor ile "adıçıkaıı* Daniel Day-Lewis'i Isabelle Adjani, kendisi gibi sinema oyuncusu olan Daniel Oa\-Le\vis'i hâlâ sevdiğini söylüyor. hâlâ sevdiğini söylü\ or. 1988 yılın- da, Adjani'run başrol oynadığı "Ca- miDeClaudd" fılrnınin Londraprö- mıyennden sonra başlayan ılışkile- rinı şöyle anlatıyor Adjanr "Bana komik mesajlar yollamaya başladı. Hoşuma gittu ama dogrusu beni hiç tanımavan birinin bö>le mesajlar göndermesini bira/ yadırgadım da. Once tereddüt ettim, ama sonunda onunla buluşmaya karar verdim." Özel yaşamını yıllarca basmdan saldamayı başaran Isabelle Adja- ni'nin Daniel Day-Lewıs ile uzun sü- relı ıhşkısı çok geçmeden basına malzemeoldu. 'HeUo'dergisıne gö- re ikıli, cocuğun nerede doğacağı konusunda anlaşmazlığa düşmüş- lerdi. "3abam tçin" fılmınde IRA terönsti sanılarak adlı bir hata sonu- cu 15 yıl boş yere hapis yatan bir ada- mı canlandıran Daniel Day-Lewis, her fırsatta çok sevdiğini vurguladı- ğı ülkesi Irlanda'da doğmasını iste- mıştı çocuğunun. Adjani ıse Fran- sa'dapaparazzi'denkaçabilmekiçin çocuğunu Amerika'da doğurmaya karar verdiğini söylüyordu. Daniel Day-Levvis'in adı. pek çok ünlü kişiyle beraber anıldı. 1.5 müyon liraya evlîlik okuluYurt Haberlen Servisi - Erciyes Oniversitesi Sağlık-Kültür ve Spor Dairesi Psikolojik Danışmanhk ve Rehberlik Ünıtesı (PDR), evlilikte yaşanan sorunlann giderilmesine yönelik Evlilik Okulu açtı. Evli çiftlerin 1.5 milyon lira vererek katıldıkları kurslan biterenlere sertıfika verilecek. "Toplumlann, medeniyet çi/0sinin neresinde yer aldığı: onu oluşturan bireylerin sağhklı oluşu, çağdaşlığı ve entelektüel seviyeleri ile doğru oranühdır" tezinden yola çıkılarak Erciyes Üniversitesi'nde oluşturan Evlılık Okulu kursuna ilgi büyük oldu. Ailenin, bütün toplumsal kurumlar içerisinde çok önemlı konumda olduğunun vurgulanacağı kurslar için aynlan 100 kışilik kontenjan doldu ve dersler önceki gün başladı. Evlilik kurumunu sağlamlaştırmaya yönelik uygulamalı derslerin verileceği • Evlilik kurumunu sağlamlaştırmaya yönelik uygulamalı derslerin verileceği kurslarda, sağlıkh ailenin, toplumsal gelişmenin temel koşulu olduğu vurgulanıyor. kurslarda, sağlıkh ailenin, toplumsal gelişmenin temel koşulu olduğu vurgulanıyor. Kursta ders veren bilım adamlan, Evlılık Okulu'nun birbirleriyle banşçi yollarla iletişime geçmek yerine şiddet kullanan insan sayısını azaltmak, bilime, sanata, doğaya ve en önemlisi "insana ve insanhğa" duyarlı birey sayısını arttırmayı hedeflediğini söylüyorlar. Erciyes Üniversitesi'nin Psikolojik Danışmanhk ve Rehberlik bölümünce gerçekleştirilen Evlilik Okulu kurslannda şu konular ele alınıyor: "Bireyin kendini tanıma (özellikle IdşiBk özellikleri açısından), tutumlanru ve düşüncelerini gözden geçirme yöntemleri. Bireyin başkalannı tanıma yoUannı öğrenmesi ve geliştirmesi. Etkin iletişimin püf noktalan ve etkin iletişim becerilerûün kazanılması. Evlilikte yaşanan temel proMemler (psikolojik, sosyal. psikoseksüel vb.) ve çözüm yollan. Anne babahğa hazuiık - hamileUk dönemi - özellikleri ve psikoktjisi." Hafta sonlan 13.00-17.00. saatleri arası Gevher Nesibe Hastanesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen kurslar için bekârlardan 1 milyon, evlı çiftlerden 1.5 milyon, üniversite öğrencılerinden de 500'er bın lira alınıyor. Kurslan bitirenlere Evlilik Okulu sertifikası verilecek. SEYAHATNAME YAVUZ GÖR Çavuşesku dönemi Bizim Romenlerle herhangi bir prob- lemimızyoktu. Her ıki ülkenin vatandaş- lan, vızesiz gidip gelıyorlardı.. Bulgaristan'da olduğu gibi, bulun- duğumuz yerden 40 km. uzaga gide- ceksek, "ihtar" edip bir müsaade bel- gesi (Razreşitelno) almamıza da gerek yoktu. Romanya'nın Varşova Paktı üyeliği de kendine özgü bir durum gösteriyor- du. Romenler Varşova Paktı manevra- lanna, sadece kurmay düzeyinde katı- lıyor, kendi arazisi üzerinde, bu tür ma- nevralara müsaade etmiyorlardı. Çavuşesku, Yugoslavya, Arnavut- luk gibi Sovyetler'e "ters" gelen dev- letlerle sıkı dostluk ilişkıleri sürdüriiyor- du. Buna bir de Çın Halk Cumnurıyeti ile sürdürdüğü iyi ilişkıleri eklersenız, Çavuşesku'nun Sovyetler için en azın- dan "güvenilir bir müttefik" olarak gö- rülmediği ortaya çıkar. ••• Bu yan bağımsız dış politika, halk ta- rafından da beğenıliyordu. Eski Romen topraklan olan Moldavya ve Besarab- ya'ya el koymuş bulunan SSCB'ye, kımsenin sempati duyduğu söylene- mezdi. 1976 yılında Romanya'da hayat se- viyesi, çok parlak olmamakla beraber, diğer sosyalist devletlerinkine nazaran daha olumlu öğeler taşıyordu. Bunun yanında Romenlerin "eko- nomik planlama" konusunda çok id- dialı ve gerçekleri yansıtmayan işle- re giriştiği de göz- den kaçmıyordu. II. Savaş'tan ön- ce "Balkanlar'ın ta- Mamban'dıyeta- nınan Roman- ya'da, tanm sek- törü âdeta bir "üvey evlat" mer- tebesine ttilmiştı. Çavuşesku rejimi- nin "Over-lndust- rialisation"yönündeki gıdişı, nihayet 1979'dan sonra gitgide kendini hisset- tirmeye başlayan bır "yiyecek sıkıntısı- na" dönüştü. Endüstri tutkusu ile rantabilite, fızibi- lite gibi hesaplan üskünkörü yapılan bir seri fabrikantn mantar gtbi bitrnesine kar- şın ortaya çıkan "ma/"ın kalitesi, dış pazariara satılmalannı olanaksız hale getirecek derecede kötü idi. Işçi ücretlerinin yetersizliği dolayısıy- la Romen işçisinin sürekli bir "yavaşla- tılmış grev" (Slow-down strike) eyle- minde bulunduğu görülüyordu. Bu kadar çok endüstri tesisine "iş- gücü" sağlamak amacıyla yapılan gi- rişimler yüzünden, tanm sektörüncle köylerde sadece yaşlı kadınlar ve ço- cuklar kalmıştı. Romen ekonomısinde bu sürede, önemli yeni bir problem çıkmıştı orta- ya.. Ülkenin doğal zenginliklerinden bi- ri olan petrol, tabıri caizse, suyunu çek- meye başlamıştı. Çok derinden çıkarıl- ması gereken hale gelince kullanılma- sı gereken "second recovery" tekno- lojisi yüzünden maliyet çok yükselmiş ve bu konuda, petrol ihraç eden ülke- lere başvurma zorunluluğu çıkmıştı or- taya... Bu konuda Romenler ilk önce Mama- ia turist tesislerinin 10 km. kuzeyinde- ki Navodari'de büyük çapta bir rafıne- ri inşasına başladılar. Bu tesise, dışan- dan ham petrol getirilecekti. Bu amaç- lada"/ndependenta", "Uniren" ve "Ü- bertate" isimli, 150.000 tonluk üç tan- ker yapımına başladılar, Köstence tez- gâhlarında. Birincisi,Haydarpaşaaçıklanndaya- narak batan bu tankerierin, Romen eko- nomisine olan katkılan hakkında bir şey söyleyecek durumda değilim. Bahis konusu süre içinde 1977 yılın- da Karadeniz kıta sahanlığında petrol aramaya başladılar. Kendi yaptıkları "Gloria" adlı bir platfomnla yürütülen bu sondajlar hakkında, Çavuşesku, bü- yük ümitlere deginen beyanat verdi. Ya uzmanlaryanlış bilgi verdiler kendisine, yahut iyimserlik, gerçeği geride bırak- tı bu konuda... ••• Romen ekonomik sorunları için iki önemli noktaya daha değinip bu bah- si kapatmak ıstiyoruz: Tuna üzerindeki Calaraşi'den, Kara- deniz sahilindeki Agigea (Âzizıye) lima- nına uzanan ve büyük tonajlı gemilerin gecmesine elverisli olması istenılen bir Karadeniz kanalı" ınşaatına başlandı. Çok büyük malı külfetlere yol açan bu girişimin, Romen ekonomısine ne fay- dası olduğunu, bugüne kadar anlamış değilim. Ikınci konu, Çavuşesku'nun sonunu hazıriayan olayların başlangıç noktası diyenitelenebilir: Adı "Agro-lndustrial" diye ortaya atılan bu atılım, köyleri bir- leştiımek, köylüleri evlerinden çıkara- rak bir tek merkezde inşa ettiritecek loj- manlara nakletmek gibi, sebep olabi- leceği sosyal ve politik tepki iyi hesap edilmemiş, ekonomik rantabilitesi de kuşkulu bir girişım olarak ortada kalmış- tır. Gelelım gündelik yaşama: Kısıtlı gelire sahip bir halk düşününüz,. Işinde gücünde.. Tek bir maaş yetmi- yorsa kendinize ikinci bir iş bulursu- nuz, tabii. Yani öğretmen, geceleri tak- si şoförtüğü yapar. Bu sadece Roman- ya'ya özgü bir manzara değil. Halk tamamen "apo/;f/ze"edilmeye şartlanmıştı.. Tepelerinde, ordu mev- cudunu aşan bir "gizli polis" (Securi- tate) kadrosu işbaşında idi. Güneyde, kuzeyde, şurada, burada, "siyasi tu- tuklulara" aynlmış kamplar vardı. Bun- lardan birtanesini Köstence civarında- ki "Nazarcea" köyü yakınında gördüm. Tarassut kuleleri, projektörteri, tel örgü- leri, çoban köpekleri, avlusunda dola- şan, çizgili giysili tutuklulan ile Dachau veya Katowrtz'deki benzerleri ile aynı gö- rünümü veriyordu. Sosyalist rejim, birçok olumlu icraat yapmıştı, amma bir ülkede halkı mutlu edemezseniz, "/dare"olarak popüler olamazsınız... Siyah-beyaz, kısıtlı yayını ile her gün Çavuşeskulann reklamını yapan Ro- men TV'si de halk arasında bir alay ko- nusu olmuştu. ••• Gorbaçov'dan sonra bütün Doğu Av- rupa'da sosyalist adını kendine yakış- tırmış ne kadar rejim varsa iskambil kâ- ğıtlan gibi dökülmeye başladığı sürede, Çavuşesku, Romanya için böyle bir de- ğişimin bahis konusu olmadığını sa- vundu. 22 Aralık 1989'da da olan oldu. Romanya'daki olaylar, bir "halk ha- reketi "nden ziyade, bir "saray darbe- si" idi ve darbeyi yapan komünist par- tisi üyeleri hâlâ işbaşındalar. Yarın: cemiciler, ttıristler, çin denizaltıları...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle