Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 9
Genel Yayın Koordınatoru Hikmet
Çetinkaya • Yazıışlen Müdürlen
Dış Haberler
Vıldırıın •
ErgunBalcı#tsuhbarat Ceneiz
Ekonomı Bülent kızanlık
*
S
J
>or
9 Haber Merkezı Mudürû
• Görsel Yönetmen FikretEser
« Fotoeraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgv-Belge
Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç
YayınICumlu. İlhan Selçuk (Başkan>.
Orhan Erinç, OkUy Kurtböke,
HikmetÇetinkaya, Şökran Soner.
ErgıınBala,DiııçTayanç, tbnhutı
Yddız, Orhan Bursalı, MusUfa
Balba>,HakanKanL
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay • Haber Müduru
Doğan Akuı Atatürk Bulvan No 125, Kat 4, Bakaniıklar-
Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • lzmır
Temsılcısı. Scrdar Kıak, H. Zıya Blv 1352 S 2 3 Tel
441122O.Faks 4419117•AdanaTemsılcisı ÇetinYiğenoglıı,
tnönü CA 119 S No 1 Kat. 1, Tel. 3522550, Faks 3522570
MûesseseMüdünL ErolErtaıt• MEDYAC:»Yooetun MEDYA G : •
Koordınalör Ahmtf Konıhan # Kurulu Ba^kanı-Genel Yönetım Kunılu
Muhasebe BökntYener#ldare: Müdür GöJbin Erdunn Başkanı - Genel
HüttyinGürerAtşletme Önder • Koordınatör Reh» Mudur Üstfin
ÇeBk • Bılgı-Işlem Nail lnal • IşHman • Genel Mudür Akraen • Murahhas
Bdgısayar Sıstem Mûrûvet Çiler Yatdımctsı Mine Akdag ûye BoraGöncnç
Yayımlaiio ve Baun: Yenı Gun Haber Ajansı, Basm ve Yayıncılık A Ş
TürkocagıCad 39 41 Cagaloglu 34334 tst PK 246 lstanbul Td (0>212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 12MART1996 Imsak. 4.50 Güneş: 6.14 Öğle: 12.21 îkındi: 15.36 Akşam 18.14 Yatsr. 19.33 MEDYACTel 51407 53 - 513 95 80 - 513 84 60-61, Faks 5118466
TTB'öen
Cumhupiyere
odul
• ANKARA (Curnhuriyet
Bûrosu) - TTB, 14 Mart Tıp
Bayramı nedenıyle her yıl
dağıttığı "Basın-Sağhk,
Onur ve Dr. Cengız Kılıç
Demokrası - Emek
Ödüllen"nin sahıplerini
açıkladı. Gazetemizden
Yusuf Özkan "Sağlık
Bakanlığı'ndaki
kadrolaşma" haberiyle ödüle
layık görüldü. TTB Onur
Ödülü bu yıl Dinar depremi
sırasında mağdur olmalanna
karşın hekimlik hizmetlenni
yerine getıren Dinarlı
hekimler adına Afyon Tabip
Odası Dinar Temsilciliği ile
"özelleştirme rüzgânna karşt
mütevazı ama onurlu bir
direncın sımgesı olduğu"
gerekçesiyle KlGEM'e
verildi. Evrensel ve Sıyah
Beyaz gazeteleri sağlıİc
hizmetlen ve TTB ile ilgili
dürüst habercilikJeri
nedeniyle ödüle layık
görülürken, Evrensel
gazetesınden Şirin Siimer,
Sabah gazetesınden Nevin
Bilgin, Nokta dergisnden
Neşe Sandoğan ve Show
TV'den Fatih Altaylı da
haberlen nedenıyle ödül
aldılar. Ödüller, bugün
Fransız Kültür Merkezi'nde
yapılacak törenle
dağıtılacak.
Coppola
Cannesdajüri
başkanı
• PARtS(AA)-Fransa'nın
Cannes kentinde 9-20 mayıs
tanhleri arasında 49'uncusu
yapılacak olan Uluslararası
Cannes Film Festivali'nin
jürisine, "Baba",
"Apocalypse Now" ve
"Dracula" gibi filmlerin
yönetmeni Francis Ford
Coppola başkanlık edecek.
"Conveîsation Secret" adlı
fîlmiyle 1974, "Apocalypse
Now"filmi ile de 1979
yıllannda iki kez Altın
Palmiye ödülünü kazanan
Coppola, '"You're a Big
Boy Now'fılmi ile 1976
yılında Cannes'a
gidişimdeki duygulan hâlâ
coşkuyla hatırlıyorum" diye
konuştu. Coppola aynca,
festivalde yeniden jüri
başkanı sıfatıyla
bulunmaktan dolayı çok
mutlu olduğunu da dile
getirdi.
Bagcılar'da
cinayet
• İSTANBUL(AA)-
Bağcılar'da, 14 yaşmdaki bir
kız, boğazı kesilmiş ve
vücudunun çeşitli
yerlerinden bıçaklanmış
olarak bulundu. Güneşli
THY Sitesi'nde kapıcılık
yapan Yılmaz ve Emine
Gültekin çıftinın kızı Yıldız
(14), önceki akşam bir
arkadaşına gıtmek üzere
evinden aynldı. Üskûp
llköğretim Okulu 8. sınıf
ögrencisi olan kızının gece
geç saatlere kadar eve
dönmemesi üzerine baba
Yılmaz Gültekin, durumu
polise bildirdı. Gece
boyunca aranan Yıldız,
Evren Mahallesi Balkon
Sokak'taki boş bir bınada,
boğazı kesilerek ve
vücudunun çeşitli
yerlennden bıcaklanarak
öldürülmüş halde bulundu.
Gazalcı, Yılmaz'ı
• Haber Merkead-CHP
PM üyesi ve Eğit-Der Genel
Başkanı Mustafa Gazalcı,
Başbakan Mesut Yılmaz'ın
munalefette söylediği
demokrasi ve banş
söylevlennı çabuk
unuttuğunu ilen sürdü.
Gazalcı, yaptığı yazılı
açıklamada, "Öğrenciler
paralı eğitime, harçlara karşı
çıktığı için döyülüyor,
tutuklanıyor. Öğretmenler
sendikalannı korumak,
sorunlannı duyurmak
istedıkleri için dövülüyor.
Bu uygulamalann
demokrasiyle, ilgisi yok"
dedı.
TED'in yönetim
kurulu beliplendi
• ANKARA (AA) -
Türk Eğitım Derneği'nın
(TED) 56. Olağan Genel
Kurulu'nda yeni yönetim ve
denetim kurulu üyeleri
belirlendı. TED Genel
Müdürü Ayşe Kılıç'm
açıklamasına göre, TED
Ankara Koleji Vakfı
Konferans Salonu'nda
önceki gün yapılan genel
kurul toplantısında, yönetim
kuruluna, Bahadır H.
Tannkulu, Kaya
Tokmakçıoğlu, Bülent
Hatipoğlu, Murat Türner
ve Volkan Kazova seçildi.
Türkiye-îspanya-Hollanda ortak yapımı olan 'îstanbul Kanatlanmm Altında' 15 marttan itibaren gösterime giriyor
'17. yüzyû Istaıılnılıı^ııu seyreyleyin...'• Çekimlerin tamamı îstanbul'da,
tarihi mekânlar ve özel olarak
yaptınlan eski îstanbul ev, çeşme,
kayıklannda gerçekleştirildi.
Filmde, 2 bine yakın figüran ve
döneme uygun olarak diktirilen
özel kostümler kullanıldı.
Kültür Servisi- Yönetmenliğini Mustafa Al-
botdar'ın yaptığı, Türkıye-lspanya-Holanda or-
tak yapımı olan 'tstanbul Kanatianmın Altuı-
da', 15 marttan başlayarak Türkıye'de gösten-
me giriyor. Filmin tanıtımı amacıyla îstanbul'un
8 farklı mekânında davul çalarak ellerindekı
fermanlardan duyurular okuyan tellallar dola-
şıyor. Yanlannda yenıçeri kıyafetlı figüranlar-
la gruplarhalinde istanbul'un çeşitli semtlerin-
de dolaşan tellallar duyuruyor:
u
Ey Ahali! Duyduk duymadık demeyin!— /
Kendinizden geçmeyin! / tstanbul Kanatlan-
mın Alnnda 15 marttan itibaren sinemalarda /
Neler neler olacak! / Binbir bilim sahibi / Yer-
yüzünde Uk uçan kişi / Hezarfen Ahmet Çelebi
/Galata'dan Üsküdar'a Uçacak/ E\ Ahali! Duy-
duk Du>Tnayın Demeyin! / Gelin_ / Dördûncü
Murad Han'ı / Gözkamaşoncı saraylarua, /
Tüm yasaklannı / Padişah kullannın yaşanüa-
nnı / Hezarfen Ahmet Çelebi'nin / Kanatian-
nın altında / 17.yüzyü ıstanbulu'nu sevTeyle-
>in- / Ege Aydan, Ökan Bayüigeo, Haluk BH-
giner, Savaş Ay, Zuhal Olcay, Burak Scrgen,
Tuncd Kurtiz ve güzeUer güzeü İspanyol güze-
li Beatriz Rico sizkrte otacakiar-T
Uğur tçbak"ın görüntü yönetmenliğini, Ya-
şar Kartalo^u'nun sanat yönetmenliğini, ya-
pımcılığını l stün Karabol, yapım sorumlulu-
Hezarfen Ahmet Çelebi 'nin uçuş öyküsüniin anlatddığı filmde IV. Murat'ı Burak Sergen, Kösem Sultan'ı da Zuhal Olcay oy nuyor.
ğunu Nida Karabol ve Kartal Tibet'ın üstlen-
dıklen Umut Sanat Ürünlerı yapımı filmde,
ağırlıklı olarak tıyatro sanatçılanndan oluşan dev
kadrodaba^rollen Ege Aydan (Hezarfen Ahmet
Çelebi), Beatriz Rico (Francesca), Zuhal Olcay
(Kösem Sultan),OkanBayülgen(Lagan Hasan
Çelebi), Haluk Bilginer(Evliya Çelebi), Burak
Sergen (IV. Murat), Savaş Ay (Bekn Mustafa),
Tuncel Kurtiz (Topal Recep), Berke Hürcan
(Musa Çelebi), Cüneyt Çahşkur(Şeyh-Ül ts-
lam), Remzi Evren (Duçe Mehmet), Ali Düşen-
kalkar (lmam) ve Akaisya Asütürkmen (Ley-
la) paylaşıyorlar.
Çekımlerinin tamamı îstanbul'da, tarihi me-
kânlar ve özel olarak yaptınlan eskı tstanbul ev,
çeşme, kayıklannda, Türkiye'de ılk defa kulla-
nılan cam üzerine boyama teknıği efektleriyle
gerçekleştirilen filmde, 2 bine yakın figüran ve
döneme uygun olarak diktınlen özel kostüm-
ler kullanıldı.
17. yüzyılda FV. Murat döneminde Îstan-
bul'da geçen Lagan Hasan ile Hezarfen Ahmet
Çelebi'nin uçuş öyküleri ekseninde Osmanlı
tmparatorluğu'ndan kesitler sunarak günümü-
ze göndermeler yapan 'tstanbul Kanatlanmın
Alnnda', bireysel özgürlük ile iktıdar arasında-
ki çatışmayı, ilerleme yanlısı olanlarla her tür-
lüyeniliğe ve gelişıme kapalı olan otoritenin ça-
tışmasını anlatıyor.
Filmin özgün müziğıni Tuluyhan Tuluğ bes-
teledi. Eurimages desteğiyle gerçekleştirilen
ve bütçesi 1 milyon dolan aşan filmin kurgu-
su, laboratuvar çalışmalan ve bilgisayar efekt-
leri Ispanya'da gerçekleştirildı. Film, tüm Av-
rupa ülkelerinde de gösterilecek.
Mustafa Altıoklar, 'tstanbul KanaÜanmuı
Altında'senaryosuyla, 1993 yılında Kültür Ba-
kanlığrnın Senaryo Yanşması'nda ödül almış-
tı. îstanbul Ünıversitesı Cerrahpaşa Tıp Fakül-
tesi mezunu olan Altıoklar'ın Ankara Film Fes-
tivali (1990), îstanbul İFSAK Kısa Film Festi-
vali (1991, 1992), Ankara Kısa Metraj Film
Festivah (1992), Altın Portakal Film Festivali
(1992), 5. Ankara Uluslararası Film Festiva-
İi'nde (1995) çeşitli kategorilerde ödülleri bu-
lunuyor. Altıoklar, 1993 yılında k
Denize Han-
çer Dûştü' adlı fılmi ile KÜITÜT Bakanlığı Ba-
şan Ödülü'nü almıştı.
İstanbul KanaÜanmuı Alnnda' filminin ga-
lasıylabırlıkte KLabataş Erkek Lısesi kapsamın-
da, Kabataş Mezunlar Cemıyetı tarafından res-
tore edilerek 27 Kasrm 1995 tarihinde Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel tarafından açılışı
yapılan Kabataş Kültür Merkezi'nde yer alan
Feriye Sineması hızmete girecek. Sinema, 305
kişilık, Dolby dıgital sestesisatınasahiptekbir
salon olarak sadece film gösterimleri degıl, ti-
yatro, konser, müzik, defıle organizasyonlan ile
de sanatseverlenn hızmetine sunulacak
Daniel Day-Lewis, sorumsuz davrandığı gerekçesiyle eleştiriliyor
6
Baba rolünü beceremedi'
• Isabelle Adjani ile
Daniel Day-Lewis'in
çocuğu, önümüzdeki ay bir
yaşına basacak. Adjani,
doğumu sırasında yanında
olmayan Daniel Day-
Lewis'in, çocuğunu
sonradan görmeye
geldiğini, şu sıralar da
firsat olduiça
görüştüklerini belirtiyor.
Kültür Servisi - Sinema oyuncu-
lan IsabeOe Adjani ile Daniel Dav-
Lewis'ın çocuğu, önümüzdeki ay
bır yaşına basacak. Küçük Gabriel,
doğumgünü pastasının mumlannı
Fransız sinemasınm önde gelen yıl-
dızlanndan annesi Isabelle Adjani ile
üfieyecek, ama babası, büyük ola-
sılıklaoğlunun doğumgünüride uzak-
larda olacak.
Küçük Gabriel'in doğumgünü
yaklaşırken Isabelle Adjani ile Da-
niel Day-Lewıs ıhşkısı basını meş-
gul etmeyı sürdürüyor. Daniel Day-
Lewis, geçen nisan ayında çocuğu-
nun doğumundan birkaç ay önce
Isabelle Adjani'ye bir faks mesa-
jıyla "flişküerinin sonaerdiğmi'' bil-
dirmıştı. Lnlü oyuncunun. altı yıl-
lık ılışkısını bıtirme tarzı, basında
"baba olmaya hazır olmadığı" y o
lundayorumlara neden olmuştu. Ad-
jani'nin doğum yaptığı sırada da
Daniel Day-Lewis!
ın orada burada
Julia Roberts ile birlikte görülme-
si, dedikodulan alevlendırmiştı.
"Sol Ayağun", "Babam İçim",
"Mohikanlann Sonuncusu", "Ma-
sumiyet Çağı" gıbı filmlenn başa-
nlı oyuncusu Daniel Day-Lewis,
New Yorklu bir köşe yazannın de-
yişiyle, "Sura babahk rolüne gelin-
ce çuvallamışû..."Daniel Day-Le-
wis'in şimdi de Manhattanlı bir spor-
cuyla olan ılişkisini duyuran gaze-
teler, "Oscar'lı o>oıncu, oğlunun so-
rumhıluğu konusundagiisterdigi du-
yarsızhk nedeniyle "sol ayağı' üze-
rindedurarakcczalandırilmair gı-
bi yorumlarda bulundular.
Adjani sinema dergisı Prerniere'e
yaptığı açıklamada, "Hamile kal-
dıktan bir süre sonra onu gördüm,
derken ortadan kayboldu" diyen
Adjani, doğumu sırasında yanında
olmayan Daniel Day-Lewis'in, ço-
cuğunu sonradan görmeye geldiği-
ni, şu sıralar da eline firsat geçtikçe
görüştüklerini belirtiyor.
John Travoha ile birlikte "The
Doubfe" adlı bir komedi fılminde oy-
namayahazırlanan Isabelle Adjani,
kendisinden sonra Julia Roberts,
Greta Scacchi ve Sinead O'Connor
ile "adıçıkaıı* Daniel Day-Lewis'i
Isabelle Adjani, kendisi gibi sinema oyuncusu olan Daniel Oa\-Le\vis'i hâlâ sevdiğini söylüyor.
hâlâ sevdiğini söylü\ or. 1988 yılın-
da, Adjani'run başrol oynadığı "Ca-
miDeClaudd" fılrnınin Londraprö-
mıyennden sonra başlayan ılışkile-
rinı şöyle anlatıyor Adjanr "Bana
komik mesajlar yollamaya başladı.
Hoşuma gittu ama dogrusu beni hiç
tanımavan birinin bö>le mesajlar
göndermesini bira/ yadırgadım da.
Once tereddüt ettim, ama sonunda
onunla buluşmaya karar verdim."
Özel yaşamını yıllarca basmdan
saldamayı başaran Isabelle Adja-
ni'nin Daniel Day-Lewıs ile uzun sü-
relı ıhşkısı çok geçmeden basına
malzemeoldu. 'HeUo'dergisıne gö-
re ikıli, cocuğun nerede doğacağı
konusunda anlaşmazlığa düşmüş-
lerdi. "3abam tçin" fılmınde IRA
terönsti sanılarak adlı bir hata sonu-
cu 15 yıl boş yere hapis yatan bir ada-
mı canlandıran Daniel Day-Lewis,
her fırsatta çok sevdiğini vurguladı-
ğı ülkesi Irlanda'da doğmasını iste-
mıştı çocuğunun. Adjani ıse Fran-
sa'dapaparazzi'denkaçabilmekiçin
çocuğunu Amerika'da doğurmaya
karar verdiğini söylüyordu. Daniel Day-Levvis'in adı. pek çok ünlü kişiyle beraber anıldı.
1.5 müyon liraya evlîlik okuluYurt Haberlen Servisi - Erciyes Oniversitesi
Sağlık-Kültür ve Spor Dairesi Psikolojik
Danışmanhk ve Rehberlik Ünıtesı (PDR),
evlilikte yaşanan sorunlann giderilmesine
yönelik Evlilik Okulu açtı. Evli çiftlerin 1.5
milyon lira vererek katıldıkları kurslan
biterenlere sertıfika verilecek.
"Toplumlann, medeniyet çi/0sinin neresinde
yer aldığı: onu oluşturan bireylerin sağhklı
oluşu, çağdaşlığı ve entelektüel seviyeleri ile
doğru oranühdır" tezinden yola çıkılarak
Erciyes Üniversitesi'nde oluşturan Evlılık
Okulu kursuna ilgi büyük oldu.
Ailenin, bütün toplumsal kurumlar içerisinde
çok önemlı konumda olduğunun
vurgulanacağı kurslar için aynlan 100 kışilik
kontenjan doldu ve dersler önceki gün
başladı. Evlilik kurumunu sağlamlaştırmaya
yönelik uygulamalı derslerin verileceği
• Evlilik kurumunu
sağlamlaştırmaya yönelik
uygulamalı derslerin verileceği
kurslarda, sağlıkh ailenin, toplumsal
gelişmenin temel koşulu olduğu
vurgulanıyor.
kurslarda, sağlıkh ailenin, toplumsal
gelişmenin temel koşulu olduğu vurgulanıyor.
Kursta ders veren bilım adamlan, Evlılık
Okulu'nun birbirleriyle banşçi yollarla
iletişime geçmek yerine şiddet kullanan insan
sayısını azaltmak, bilime, sanata,
doğaya ve en önemlisi "insana ve insanhğa"
duyarlı birey sayısını arttırmayı hedeflediğini
söylüyorlar. Erciyes Üniversitesi'nin
Psikolojik Danışmanhk ve Rehberlik
bölümünce gerçekleştirilen Evlilik Okulu
kurslannda şu konular ele alınıyor:
"Bireyin kendini tanıma (özellikle IdşiBk
özellikleri açısından), tutumlanru ve
düşüncelerini gözden geçirme yöntemleri.
Bireyin başkalannı tanıma yoUannı
öğrenmesi ve geliştirmesi. Etkin iletişimin püf
noktalan ve etkin iletişim becerilerûün
kazanılması. Evlilikte yaşanan temel
proMemler (psikolojik, sosyal. psikoseksüel
vb.) ve çözüm yollan. Anne babahğa
hazuiık - hamileUk dönemi - özellikleri ve
psikoktjisi."
Hafta sonlan 13.00-17.00. saatleri arası
Gevher Nesibe Hastanesi Konferans
Salonu'nda gerçekleştirilen kurslar için
bekârlardan 1 milyon, evlı çiftlerden 1.5
milyon, üniversite öğrencılerinden de 500'er
bın lira alınıyor. Kurslan bitirenlere Evlilik
Okulu sertifikası verilecek.
SEYAHATNAME YAVUZ GÖR
Çavuşesku dönemi
Bizim Romenlerle herhangi bir prob-
lemimızyoktu. Her ıki ülkenin vatandaş-
lan, vızesiz gidip gelıyorlardı..
Bulgaristan'da olduğu gibi, bulun-
duğumuz yerden 40 km. uzaga gide-
ceksek, "ihtar" edip bir müsaade bel-
gesi (Razreşitelno) almamıza da gerek
yoktu.
Romanya'nın Varşova Paktı üyeliği
de kendine özgü bir durum gösteriyor-
du. Romenler Varşova Paktı manevra-
lanna, sadece kurmay düzeyinde katı-
lıyor, kendi arazisi üzerinde, bu tür ma-
nevralara müsaade etmiyorlardı.
Çavuşesku, Yugoslavya, Arnavut-
luk gibi Sovyetler'e "ters" gelen dev-
letlerle sıkı dostluk ilişkıleri sürdüriiyor-
du. Buna bir de Çın Halk Cumnurıyeti
ile sürdürdüğü iyi ilişkıleri eklersenız,
Çavuşesku'nun Sovyetler için en azın-
dan "güvenilir bir müttefik" olarak gö-
rülmediği ortaya çıkar.
•••
Bu yan bağımsız dış politika, halk ta-
rafından da beğenıliyordu. Eski Romen
topraklan olan Moldavya ve Besarab-
ya'ya el koymuş bulunan SSCB'ye,
kımsenin sempati duyduğu söylene-
mezdi.
1976 yılında Romanya'da hayat se-
viyesi, çok parlak olmamakla beraber,
diğer sosyalist devletlerinkine nazaran
daha olumlu öğeler taşıyordu.
Bunun yanında
Romenlerin "eko-
nomik planlama"
konusunda çok id-
dialı ve gerçekleri
yansıtmayan işle-
re giriştiği de göz-
den kaçmıyordu.
II. Savaş'tan ön-
ce "Balkanlar'ın ta-
Mamban'dıyeta-
nınan Roman-
ya'da, tanm sek-
törü âdeta bir
"üvey evlat" mer-
tebesine ttilmiştı.
Çavuşesku rejimi-
nin "Over-lndust-
rialisation"yönündeki gıdişı, nihayet
1979'dan sonra gitgide kendini hisset-
tirmeye başlayan bır "yiyecek sıkıntısı-
na" dönüştü.
Endüstri tutkusu ile rantabilite, fızibi-
lite gibi hesaplan üskünkörü yapılan bir
seri fabrikantn mantar gtbi bitrnesine kar-
şın ortaya çıkan "ma/"ın kalitesi, dış
pazariara satılmalannı olanaksız hale
getirecek derecede kötü idi.
Işçi ücretlerinin yetersizliği dolayısıy-
la Romen işçisinin sürekli bir "yavaşla-
tılmış grev" (Slow-down strike) eyle-
minde bulunduğu görülüyordu.
Bu kadar çok endüstri tesisine "iş-
gücü" sağlamak amacıyla yapılan gi-
rişimler yüzünden, tanm sektörüncle
köylerde sadece yaşlı kadınlar ve ço-
cuklar kalmıştı.
Romen ekonomısinde bu sürede,
önemli yeni bir problem çıkmıştı orta-
ya.. Ülkenin doğal zenginliklerinden bi-
ri olan petrol, tabıri caizse, suyunu çek-
meye başlamıştı. Çok derinden çıkarıl-
ması gereken hale gelince kullanılma-
sı gereken "second recovery" tekno-
lojisi yüzünden maliyet çok yükselmiş
ve bu konuda, petrol ihraç eden ülke-
lere başvurma zorunluluğu çıkmıştı or-
taya...
Bu konuda Romenler ilk önce Mama-
ia turist tesislerinin 10 km. kuzeyinde-
ki Navodari'de büyük çapta bir rafıne-
ri inşasına başladılar. Bu tesise, dışan-
dan ham petrol getirilecekti. Bu amaç-
lada"/ndependenta", "Uniren" ve "Ü-
bertate" isimli, 150.000 tonluk üç tan-
ker yapımına başladılar, Köstence tez-
gâhlarında.
Birincisi,Haydarpaşaaçıklanndaya-
narak batan bu tankerierin, Romen eko-
nomisine olan katkılan hakkında bir şey
söyleyecek durumda değilim.
Bahis konusu süre içinde 1977 yılın-
da Karadeniz kıta sahanlığında petrol
aramaya başladılar. Kendi yaptıkları
"Gloria" adlı bir platfomnla yürütülen
bu sondajlar hakkında, Çavuşesku, bü-
yük ümitlere deginen beyanat verdi. Ya
uzmanlaryanlış bilgi verdiler kendisine,
yahut iyimserlik, gerçeği geride bırak-
tı bu konuda...
•••
Romen ekonomik sorunları için iki
önemli noktaya daha değinip bu bah-
si kapatmak ıstiyoruz:
Tuna üzerindeki Calaraşi'den, Kara-
deniz sahilindeki Agigea (Âzizıye) lima-
nına uzanan ve büyük tonajlı gemilerin
gecmesine elverisli olması istenılen bir
Karadeniz kanalı" ınşaatına başlandı.
Çok büyük malı külfetlere yol açan bu
girişimin, Romen ekonomısine ne fay-
dası olduğunu, bugüne kadar anlamış
değilim.
Ikınci konu, Çavuşesku'nun sonunu
hazıriayan olayların başlangıç noktası
diyenitelenebilir: Adı "Agro-lndustrial"
diye ortaya atılan bu atılım, köyleri bir-
leştiımek, köylüleri evlerinden çıkara-
rak bir tek merkezde inşa ettiritecek loj-
manlara nakletmek gibi, sebep olabi-
leceği sosyal ve politik tepki iyi hesap
edilmemiş, ekonomik rantabilitesi de
kuşkulu bir girişım olarak ortada kalmış-
tır.
Gelelım gündelik yaşama:
Kısıtlı gelire sahip bir halk düşününüz,.
Işinde gücünde.. Tek bir maaş yetmi-
yorsa kendinize ikinci bir iş bulursu-
nuz, tabii. Yani öğretmen, geceleri tak-
si şoförtüğü yapar. Bu sadece Roman-
ya'ya özgü bir manzara değil.
Halk tamamen "apo/;f/ze"edilmeye
şartlanmıştı.. Tepelerinde, ordu mev-
cudunu aşan bir "gizli polis" (Securi-
tate) kadrosu işbaşında idi. Güneyde,
kuzeyde, şurada, burada, "siyasi tu-
tuklulara" aynlmış kamplar vardı. Bun-
lardan birtanesini Köstence civarında-
ki "Nazarcea" köyü yakınında gördüm.
Tarassut kuleleri, projektörteri, tel örgü-
leri, çoban köpekleri, avlusunda dola-
şan, çizgili giysili tutuklulan ile Dachau
veya Katowrtz'deki benzerleri ile aynı gö-
rünümü veriyordu.
Sosyalist rejim, birçok olumlu icraat
yapmıştı, amma bir ülkede halkı mutlu
edemezseniz, "/dare"olarak popüler
olamazsınız...
Siyah-beyaz, kısıtlı yayını ile her gün
Çavuşeskulann reklamını yapan Ro-
men TV'si de halk arasında bir alay ko-
nusu olmuştu.
•••
Gorbaçov'dan sonra bütün Doğu Av-
rupa'da sosyalist adını kendine yakış-
tırmış ne kadar rejim varsa iskambil kâ-
ğıtlan gibi dökülmeye başladığı sürede,
Çavuşesku, Romanya için böyle bir de-
ğişimin bahis konusu olmadığını sa-
vundu. 22 Aralık 1989'da da olan oldu.
Romanya'daki olaylar, bir "halk ha-
reketi "nden ziyade, bir "saray darbe-
si" idi ve darbeyi yapan komünist par-
tisi üyeleri hâlâ işbaşındalar.
Yarın: cemiciler, ttıristler,
çin denizaltıları...