02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
\ t 1 MART 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER •« New York'a giden YOK Başkanı Gürüz, ABD'deki Türk öğrenciler hakkındaki iddialan araştıracak YOK 4 şerîatçı öğrencf peşindeFUAT KOZLUKLIJ VVASHINGTON - ABD'deki Türk öğ- rencilerin devlet bursuyla şeriat propa- gandası yaptığı iddialannı araştırrnak üzere New York'ta bulunan Yüksek Öğ- retim Kurulu (YÖK) Başkanı Kemal Gûrüz'ün, bu iddialan açığa çıkarmada kararlı olduğu bildırildi. ABD gezisine hafta başında New York'tan başlayan YÖK Başkanı Kemal Güriiz, Boston, Ohio, Arkansas ve Was- hington'da Türk öğrencilerle yapacağı toplantılarda, ABD'ye gönderilen Türk öğrencilerin "köktendinci bir rejimin Türkiye'de oluşumu" için çaliştıklan ve "laiklik ve Atatürk karşıtı" propaganda yaptıklan vönündekı iddialan ele ala- cak. Gürüz, 2 hafta sürecek temaslan sıra- sında "Şeriatçı faaliyetlerin " tanıklannı • ABD gezisine hafta başında New York'tan başlayan YÖK Başkanı Kemal Gürüz, Boston, Ohio, Arkansas ve Washington'da Türk öğrencilerle yapacağı toplantılarda, ABD'ye gönderilen Türk öğrencilerin "köktendinci bir rejimin Türkiye'de oluşumu" için çalıştıklan ve "laiklik ve Atatürk karşıtı" propaganda yaptıklan yönündeki iddialan ele alacak. Gürüz, 2 hafta sürecek temaslan sırasında "şeriatçı faaliyetlerin" tanıklannı dinleyip kendisine sunulan "belge"leri de inceleyecek. dinleyip kendisine sunulan "belge"leri de inceleyecek. Türkiye'nin Washington Büyükelçili- ği yetkilileri, bugüne kadar konuyla ilgi- li kendilerine iletılen şıkâyetlerin "göz ardı edilmediğini ve yakından incelendi- ğüıi" belirttıler Elçilik yetkililen, YÖK bursuyla ge- lenler arasında köktendinci öğrenciler bulunduğuna ilişkin şikâyetleri doğru- larken bu tür faaliyetlerin Milli Eğitim tarafından gönderilen öğrenciler arasın- da fazla yaygın olmadığını belirttıler. Adının yazılmasını istemeyen bir elçilik yetkilisi de, konuyla ilgili olarak şunla- n söyledi: "Öğrencilerin ciddi orandaki bir bölü- mii dil ve yetenek seviye testine sokulma- mış. En azından yapddığı söylenen sınav usulen yapılmış. Maalesef bir gerçek var ki o da öğrencilerin bulunduklan eyalet- teki konsorsh tımla devletin yaptığı anlaş- ma çerçevesinde artı (ekstra) ödeme ya- pılarak eğitimlerini sürdürmek'rinin sağ- lannıası. Türkiye'de \apılabilecek dil eği- timi artı ödemelerle burada gerçekleşti- riliyor. Bunun mantığını anlanıak müm- kün değiL Bunlann çoğu da yeni açılan üniversitelerin öğretim üyesi açığını ka- patmak amacıyia gönderilenler. Kimile- rinin Türkiye'deki bazı dinci hareketier- le sıkı bir işbirtiği içinde oiduğu da bize iletilen iddialar arasında." YÖK öğrencilerinin "657 Sayüı Ka- nun çerçevesinde devlet memuru statü- sünde" olduklannı vurgulayan yetkili, " Devlet eliyle yıkıcı faaliyet yapıldığuıı söylemeye dilimiz varmıyor'" derken, id- dıa edildiğı gibı "burslu şeriatçı öğren- ci" sayısının yüzde 50 dolayında olma- dığını da kaydetti. ABD'de 2 bin dolayında burslu öğren- ci bulunduğunu söyleyen Türkiye'nin ABD'deki eğitim müşa\ irliği ilgilileri de "YÖK'ten burs aian öğrencilerin şeriat- çılık faaliyetlerinde bulunduklan" yo- lunda ıki yıldır ciddı iddialar ortaya atıl- dığını söylediler. Şeriatçı öğrencilerin eylemkrini "Ata- türk aleyhtan bildiriler hazuiamak" ve bunlan "Internet yoluyla yayımlamak" şekJinde özetleyen yetkililer, "kendileri- ne, şeriatçı öğrenciler konusunda çalışma yapılması yönünde bir talimat getmedt- ğüii'' de kaydetti ler. YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı'na, Atatürkçü öğrenciler tarafından gönde- rilen "ihbar mektuplaruıda", öğrenim göımeleri ve yeni açılan üniversitelenn öğretim üyesi açığının kapatılması için milyarlarca lira harcanarak burs verilen yüksek lisans öğrencilerinin yüzde 50'si- nin şeriat yanlısı olduldan öne sürülüyor. Uşak'taki öğretmen bir yıldır raporlu Oğretmene 'tarikatçılık' soruşturması• Uşak'ta rapor alarak bir yıldır göreve gelmeyen din dersi öğretmeni Abdülgaffar Dereli'nin, bu süre içinde Belçıka'da bir tarikat okulunda görev yaptığı ortaya çıktı. Uşak Vali Vekili tsmail Akman'a yapılan ihbar sonucunda tarikatçı din dersi öğretmeni Abdülgaffar Dereli hakkında soruşturma açıldı. TAŞKIN ÖZLER UŞAK - Uşak'ta rapor alarak bir yıldır göreve gel- meyen din dersi öğretmeni Abdülgaffar Dereli'nin bu süre içinde Belçıka'da bir ta- rikat okulunda görev yaptı- ğı ortaya çıktı. Olayın anla- şılması üzerine valilik so- ruşturma açarken Dereli gö- revinden istifa etti. Abdülgaffar Dereli'nin 1995 yılı Haziran ayında yurtdışma çıkmak için pasa- port aldığı, 1995 Ağusto- su'nda ise "majör depres- yon" geçirdiğini beîrrterek Uşak De\ let Hastanesi 'nden 17 Ağustos 1995'tenbaşla- yarak 3 aylık rapor aldığı be- lirlendı. Bu raporun bıtımi- ne ikı gün kala Tire Devlet Hastanesi'nden ıki aylık bir rapor daha alındığı. ancak raporlann bıtımınde Dere- li'nin Uşak'a hıç uğramadı- ğı öğrenildı. Dereli'nin bu süre içinde Belçıka'da bir ta- rikat okulunda görfv yaptı- ğı savlandı. Iki aylık rapo- run da bitiminde Uşak'a bır yazı ile baş\ urularak Dere- li'nin bir gün mazeret izni istediği ve ardından yine Ti- re Devlet Hastanesi'nden bu kez "depresif baskı" raporu aldığı bıldınldı. Dereli'nin son olarak Uşak 5 No'lu Sağlık Ocağı'ndan 15 gün rapor aldığı, ancak olayın duyulması ve valiliğe şıkâ- yet edilmesı nedeniyle de 26 şubarta istifa ettığı öğrenil- dı. Eğıtim-Sen Uşak Şube Başkanı AhmetÖzpmar ın, yerei gazeteler ve bir özel TV'ye yaptığı açıklama uze- rine ortaya çıkan olayla ilgi- li genış çaplı soruşturma başlatıldı. Ahmet Özpınar, olayın gelişimini anlatırken tarikatçı olduğunu savladığı öğretmen Dereli'nin Halit Ziya Uşaklıgil Ortaokulu Müdürü Halit Akçay ve Mü- dür Başyardımcısi Süley- man Altıner tarafından da korunduğunu ' vurguiadı. Uşak Vali Vekili Ismall Ak- man'a yapılan ihbar sonu- cunda tarikatçı din dersi öğ- retmeni AbdülgafFar Dereli hakkında soruşturma açıldı. Okul Müdürü Halit Akçay, Müdür Başyardımcısı Sü- leyman Altıner hakkında da "öğretmen Dereli'nin Uşak'a hiç getmemesine kar- şın raporlann nasıl geçeıii sayıldığL, yine kente gelme- mesine karşın birer günlük il dışı mazeret iznini nasü ver- diklcri. konuvu Milli Eğitim Müdürlüğü'ne niçin bildir- medikkri" gerekçelenyle soruşturma başlatıldığı öğ- renildi. Oyun makinelerifuarı açıldı lstanbul Haber Servisi - Uluslararası Casıno Ekıpmanlan ve Oyun Makineleri Fuan, Conrad Otel'de dün açıldı. Yerli ve yabancı yaklaşık 20 fırmanın katıldığı fuarda; rulet, black jack ve poker masalan, slot ve poker makinelerinin yanı sıra otomatik para ve jeton sayma makineleri gibi çeşitli masa aksesuvarlan, casinolar için ışık, ses ve güvenlik sistemleri sergileniyor. Bugün saat 18.00'e kadar gezilebilecek olan fuarda, Türk şirketlerinin Avrupa standartlanna hem fiyat hem de kalite olarak eriştiği belirtildi. Özellikle Doğu Bloku ülkeleri ile Rusya, Türkmenistan, Azerbaycan, ve Akdenız ülkelerine satılan kumar makinelerinin fiyatlan ıse 1500 dolar ile 8 bın dolar arasında değişiyor. Türk şirketleri yetkilileri, imal ettikleri makinelerin yüzde 70'ınin ülke içinde satıldığını kaydederek yakın zamanda Güney Amerika'ya da satış yapabileceklerini anlattılar. Makinelerin satılacağı kumarhanelere 25 yaşından küçüklerin giremeyeceğı, aynca Turizm Bakanlığı'nca verilen "Casino Giriş Kartı" sahibi olunması koşulunun da arandığı kaydedildi. Ancak aileden herhangi birinin istemiyle kartın iptal edilebildiği belirtildi. BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIM C• Cetvel yerine bilgl • CAD'in kullanım ala • Çizim için yaratıl yazılımlar t BİLGİSAYAKA İU • Acü servis öncesi teşhis ve tedavi • Küçük müdahalelerle büyük sorunlardan kurtulmanın yolları MODEMLER :HIP CLUB HİZMETE GİRDİ 25 modemin testinden çıkan sonuç: Uygun fiyata kalitelisini bulmak mümkün CHkPUCU: Grafik kartı, video kartı ve monitörlerin doğru seçimi ve doğru kuUanımı • Tapay Sinir Ağları • Atom Bombası Bilgisayarda BRVİLER Çevre Gönüllüleri Platformu Paneli 'Doğal kaynaklar planlı kullanılmalı' İstanbul Haber Servisi - Çevre Gönül- lülen Platformu'nca düzenlenen "Ülke- mizde Doğal Kaynaklar, Doğal Kaynak- lann KuUanınu ve Kullanımdan Doğan Sorunlar, Alternatif Çözümler" konulu panelde, Medenı Kanun'un kabul edıl- dıği 1926 yılından bu yana yasallaşma- sı beklenen, ancak TBMM'de bile görü- şülemeyen 'Çayır ve Mera Alanlan Ya- sas'nın gündeme alınması ıstendı. Ha> - vancılık için oiduğu kadar ero2yonu ön- lemede de büyük önem taşıyan çayır ve mera alanlannın 'iivev evlat' gıbı görül- mesinden vazgeçılmesını ısteyen akade- misyenler, "llkenin doğal kavnaklan- nın, si\asi ilışkikrle dcğil bilimscl verile- re göre programİ! bir biçimde kullanıl- ması gerekir"dedıler. Çe\re Gönüllüleri Platformu'nca Ka- dıköy Sağlık Eğitim \'akfı'nda "Ülke- mizde Doğal Kaynaklar, Doğal Kaynak- lann Kullanımı ve Kullanımdan Doğan Sorunlar, Aiternatif Çözümler" konulu bır panel düzenlendı. Panele katılan Prof.Dr. CeraflCangir, ülkede doğal kay- naklann sürekli kaybedilmesıne neden olarak bır programın olmaması ve çalı- şan kurumiar arasındaki koordınasyon eksiklığinin bulunmasını gösterdi. Prof. Dr. ServetTekeli ise çayır ve me- ra alanlannın 44 mılyon hektardan 12.3 milyon hektara düştüğünü bıldırdı. Te- keli. yeraltı sulannı tutması, toprak ve su muhafazası yapması gıbı pekçok fayda- sı oiduğu için bu alanlann hayvan yetiş- tincılerının değıl.tüm toplumu ılgılen- dırdığını söyledi. PTof. Dr. Hüseyin Binici de hayvancı- lığın başıboş bırakılması dolayısıyla me- ralann fazlasıyla kullanıldığına dıkkat çekerek "Doğal kaynaklann bu kadar hor kullanılmasına karşın göriilüyor ki kullanlara da varamıyor. Kır uğraşısı, Türkiye'de çok eskidir. Ancak hâlâ geçi- nemiyor olmamızın nedeni Bati toplıım- lanndaki gibi genel bir planlama >apma- mamızdandır" şeklınde konuştu. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI İşte Dersim Gerçeği! Gezilerimde zaman zaman karşıma çıkan bir soru var: -Dersim isyanının arkasındakl gerçek nedir? Özellikle gençlerden gelen bir soru bu. Gençler, inançlanm savunuyorlar. Bilgileri dışında- ki soaılarla karşılaştıklarında da, yanıtların gazete kö- şelennde verılmesini istiyorlar... Hem kendileri hem de kendileri gibi bilmeyenler öğrensin diye. • • • Doğu ve Güneydoğu'daki başkaldırmalar içinde i- ki tanesi önemli: Şeytı Sait ayaklanması ile Dersim ayaklanması. Şeyh Sait ayaklanmasının arkasında Ingiltere var- dı. Ingiltere'nin amacı, bu ayaklanma sayesinde, Mu- sul üzerindeki isteklerıni Türkiye'ye kabul ettirmekti. Kuzey Irak petrollerini kendi denetımi altına almaktı. "Din elden gidiyor" görünümü altındaki ayaklan- ma bastırıldı. Ama Ingiliz emperyalizmi de amacına ulaşmış oldu. Gerek Moskova,. gerekse Türkiye komünistleri, Şeyh Sait ayaklanmasına (1925) destek vermediler. Komintern (Komünist Enternasyonal) belgelerinde, bu tutumun nedenleri şöyle açıklanıyor: "M. Kemal, genel olarak ulusal kurtuluş hareketi- ni temsiletmekte ve Türkiye'nin demokratlaştırılma- sı ve feodal kalıntılar ile Müslüman din adamlannm etkısınden kurtanlması için çalışmaktadır. Kemal'e karşı, ilk olarak emperyalizm, ikinci olarak feodal ağa- lar, üçüncü olarak din adamları ve dördüncü olarak liman şehihehnin yabancı sermayeye bağlı ticaret bun'uvazisi mücadele etmektedir." • • • Dersim, bugünkü Tunceli'nin eski adı. Ve Dersim tarihi, ayaklanmalarla dolu. Padişahlara karşı ayaklanmışlar. Meşrutiyet'te ayaklanmışlar. Jön Türk hareketinde ayaklanmışlar. Sonuncu olarak da cumhuriyet yönetımine karşı ayaklanmışlar. Kimler bunlar? Osmanh'nın bile Tımar sistemine dahil edemediği şeyhler, ağalar, aşiret reisleri... Yani yargı da kendile- ri olan, vergiyi de kendileri toplayan, gençleri askere yollamayıp kendi muhafızlan yapan, haydut çeteleri oluşturan feodal güçler... Derebeyleri. Niçin ayaklanıyoriar? Bu geri düzen değiştirilmek istendiği için. Komintern belgelerinde (1937), son Dersim ayak- lanmasına neden olan ortam şöyle anlatılıyor: "Feodal unsuhar, Kemalist partı tarafından ger- çekleştirilen reformlara rağmen, bugüne kadar ülke- nin bu sapa bölgesinde bannmayı başarmışlardır... Dersim, Türkiye'nin ulusalekonomisınin dışında kal- maktaydı. Öyle ki başka bir vilayetten hiçbir tüccar, Dersim 'de iş yapmayı göze alamazdı. Devletin Der- sim'de askerlik yükümlülüğünü gerçekleştırmesi ve yasal vergileri toplaması, bugüne kadar mümkün ol- mamıştır." Ve ekleniyor "isyanın anfesinde tapu kadastro idaresi, feodal aşiret reıslennin elınde bulunan halka ait mallann ın- celenmesi ve saptanmasına ilişkin hükümet önlem- lerini uygulamaya başlamıştı. Bu durumda feoda- lızm, kendi yasadışı egemenlığinin ıktisadi temeUe- ' rini yitırme tehlıkesıyle karşı karşıya bulunduğunu hissetti. İşte, özellikle bu önlem, isyana yol açan ne- den olmuştur." • • • Son Dersim ayaklanmasının çok kanlı bir biçimde bastırıldığı doğrudur. Hareketi yöneten komutanın, bu nedenle görevden alındığı da bilinmektedir. Ama Dersim ayaklanması nedeni ile Atatürk'ü ve Kemalızmi suçlamaya çalışanlarm öncelikle şu soru- yu yanıtlamaları gerekır: ı - Suçlamalar doğru ise Tunceli -yani Dersim- ni- çin yıllar boyu Atatürk 'ün partisine oy vermiştir? Tür- kiye'de Kemalistpartiye -ya da başka birpartıye- ve- rilen oylann yüzde 70'leri aştığı başka bir il var mı- dır? İşte Dersim gerçeği!.. Gerisi "laf-ı güzaf. (Kaynak: "Komintern Belgelerinde Türkiye-Kürt So- runu", Kaynak Yayınları, lstanbul, 1994.) 4 Gnayederi Irardı ajanlar işledF Iran Ulusal Direniş Konseyi, Racabi'nin, îran Gizli Servisi'nce öldürüldüğünü öne sürdü lstanbul Haber Servisi - lstanbul Aksaray'da kiraladıklan apartman dairesınde öldürülen Iran rejim mu- hal.fı Zehra Racabi'nin cenazesi Fransa'ya gönderildi. Racabi'nin Iran uyruklu eşi Gulam Hüseyin Eshghi, Racabi'yi, Iran Büyükelçi- liği'nin yardım ettiği Iran Gizli Ser- visi ajanlannın öldürttüğünü öne sürdü. Iran'ın Ankara Büyükelçıli- ği'nden dün yapılan açıklamada da lstanbulda Iranlı ıki kişiye yönelik cmayetın, İran Ulusal Direniş örgü- tünün iç hesaplaşması oiduğu ılen sürüldü. Açıklamada. örgüt, terörist bir grup olarak nitelendirilerek ka- til oiduğu savlanan adlann da uy- durma oiduğu savunuldu. Merkezi Paris'te bulunan Iran Ulusal Direniş Konseyi, yaptığı ya- zılı açıklamada, gazetemiz yazan Uğur Mumcu. Bahrtye l çok, Çetin Emeç ve Muammer Aksoy cinayet- lerinin arkasında da Iran öızli Ser- vısı'nın bulunduğunu belirtti. Geçen hafta Aksaray Yusufpaşa Millet Caddesı 21 numaralı Hale Apartmam'nın 5. katındaki 7numa- ralı daırede öldürülen ve üzerinden Mariam Javdan Jovvkar adına dü- zenlenmış seyahat belgesi çıkan Zehra Racabi'nin Fransa'da ilticacı oiduğu ve vatandaşlığa geçmek için başvurusu bulunduğu bildirildi. Racabi'nin cenazesini Fransa'ya göndermek için dün Atatürk Hava- limanı'na gelen eşı Gulam Hüseyin Eshghi, Racabi'nin Türkiye'de mül- teci olarak bulunan Iran rejım mu- haliflerine yardım ermek ıçın üç hafta önce Istanbul'a geldiğini söy- ledi. Iran ajanlannın Türkiye'de 193 rejim muhalifinı öldürdüğünü be- lırten Gulam Hüseyin, şunlan söy- ledi "Racabi'yi tran Bü>ükek;iu%i öklürttü. Biz.cenazeyi Fransa'ya gö- türrnek için girişimlerde bulunur- ken İran Gizli Servisi de cenazeyi ka- çırmak için çabşıyordu. Ancak bu- na izin vermedik. Racabi'nin kız kardeşi de tran'da ötdürülmüştii." Öte yandan merkezi Paris'te bu- lunan "İran Ulusal Direniş Konseyi" yaptığı yazılı açıkiamada, bır süre önce öldürülen ıki Iran yurttaşının katıllerınin belirlendiğını öne sür- dü. İran uyruklu 2 kişının öldürül- mesınden SAVAMA'nın sorumlu oiduğu savunularak cınayetlenn fa- ıllennın SAVAMAajanlan İsrahim Taroodi ve Seyit Hasan İslamioidu- ğu belirtildi. Açıklamada, Türki- ye'ye diplomatik pasaportla giriş yapan katıllere. Iran'ın lstanbul Başkonsolosluğu'nda görev yapan ve gızlı servıs üyesi oiduğu ilen sü- rülen Muhammed Eflashani'nin yardım etnği ılen sürüldü. DSP MtLLETVEKİLLERİ ABABUHJCU OLDU ORÜS işçisinin 10 günlük işgal eylemi dün sona erdi DEV REK/KOCAELİ (Cumhuriyet) - Zon- guldak'ın Devrek ilçesınde bulunan ve özelleş- tırme kapsamında satışı gerçekleştirilen Orman Orünlen Sanayi (ORÜS) Devrek Fabnkası'nda çalısan ışçılerin 10 gün önce başlattığı eylem, DSP Zonguidak mılletvekıllen Hasan Gemici v eTahsin Boray Bayçık' m kendilerine ış gü\ en- cesi vermeleri üzerine öncekı gece sona erdı. Kocaeh'nin Körfez ılçesıne bağlı Hereke bel- desınde kurulu Sûmerbank Yünlü Sanayi Işlet- mesı'nındevır ışlemlennın gerçekleşmesı üze- nne olayı protesto eden ışçiler, Teksif-lş Sen- dıkası yönetıcılenne saldırdılar. ORUS Devrek İşletmesrnde çalışan 91 ışçı. benzın bıdonlanyla dün sabah erken saatlerde fabnkanın ıdari bınasına gırerek, ginş-çıkışı ka- patmışlar ve "sosyal giivence" istemiyle fabn- kanm idarı binasını ışgal etmişlerdi. DSP Zon- guidak mılletvekilleri Hasan Gemici ve Tahsın Boray Bayçık, öncekı gece fabnka sahibi Meh- met Zeki Hacıkuloğlu ile görüşerek. ışçılere ış güvencesı sözü aldılar. Işçiler bunun üzenne eyleme son verdıler. DSP milletvekılleri Gemici ve Bayçık, yap- tıklan ortak açıklamada, ekonomının yenıden yapılanması ıçın bır araç olarak kullanılması gereken özelleştirmenın artık bir amaç olduğu- nu. özelleştirmelerde sosyal boyijtun göz ardı edıldığinı söylediler. Mılletvekilleri. "Ozelles- tirilcn işletmelerde çalışan işçilerin sosyal gü- venlikleri düşünülmemektedir'' dedıler. Ağaç-Iş Sendıkası Devrek Şube Başkanı Er- daJ Müfcttişoğlu. ey lemlennın yasal olmadığı- nı kaydederken. kendılenne verilen sözlenn ye- nne getırilmemesı halınde yenıden eylem ya- pacaklannı söyledi. İşgal eylemını sona erdiren ORÜS ışçıleri ıdare binasını terk ettıkten sonra ışletmenin bah- çesınde bekleyışlennı sürdürüyorlar. Kocaeh'nin Körfez ılçesıne bağlı Hereke bel- desınde kurulu özelleştirme kapsamındaki Sü- merbank Yünlü Sanayi Işletmesi de el değiştir- di. 229 mılyar liraya satılan fabnkanın devır iş- lemlen dün gerçekleştirildı. Ancak olayı protes- to eden ışçiler Teksıf-lş Sendıkası Genel Sek- reten Havrettin Devrimöz'ü yuhalayarak "Bizi siz sattııuz. Niçin müdahalede bulunmadınız. Sizlerde hiç utanma yok mu" dıye bağırdılar. SAHİPLERİNİ BULDU Orhan Apaydın ödülleri 'demokrasi, banş ve adalet'e İstanbul Haber Servisi - Orhan Apaydın Vakfı 1995-1996 yılı ödülleri sahiplenni buldu. Orhan Apaydın Vakfı Ödül Değer- lendirme Kurulunca düşünce suçlusu gör- me özürlü avukat Eşber VağmurderclL avu- kat HalitÇetenk ve G reenpeace örgütü ödü- le layık görüldü. Vakfın yönetim kurulu ta- rafından yapılan açıklamadaödüllerin veril- mesınde "demokrasi, banş, adalet" ölçütle- nnin dikkate alındığını belirtildi. Orhan Apaydın Vakfı Ödül Değerlendir- me Kurulu tarafından yapılan açıklamada 1995-1996 yılı ödüllerini Eşber Yağmurde- relı, "düşünce suçlusu" oiduğu; Halit Çe- lenk, "yaşamı boyunca adalet mücadelesini sürdürdüğü"1 için ödülü almaya hak kaza- nırken Oreenpeace örgütünün de "banşa yaptığı katkıIarTndan dolayı ödüle değer görüldüğü belirtildi. Değerlendirme kurulu açıklamasında, en önemli konulardan birisinin "düşünce suçu kavTamı" oiduğu da vurgulanırken bu kav- ramın çağdaş uygarlık ölçüleriyle bağdaş- madığı ifade edıldi TBMM'nin hazırladığı"FaiK MeçhulCi- nayetler Raporu"nun bu yılın önemli olay- lanndan biri sayılması gerektiği ifade edi- len açıklamada, "Failimeçhıücinayetlerön- lenmedikçe bir ülkede can güvenliğlnden söz edflemez" denildi. Açıklamada, "faili ma- lum" bir cinayet olan gazeteci Metin Gök- tepe olayında faillerin hâlâ yargı önüne çı- kanlmamış olmasının da dikkat çekici oidu- ğu kaydedildi. Manisa'da 18 yaşından küçük, kızh-er- kekli bir öğrenci grubuna "örgüt üyesi"ol- duklan gerekçesiyle işkence yapılmasının toplumun güveninı derinden sarstığı kayde- dilen açıklamada diğer saptalamalar ise şöy- le sıralandı: "Gümüşhane Barosu Başkanı'nın bir din fanatiği tarafından 'tesetturlü avukatlan ba- roya kavdetmedığı' gerekçesiyle öldürülme- si; G üneydoğu 'daki terörle m ücaddcde ora- da yaşayan insanlann yaşama, çalışma ve bannma haklanıun korunması ile TEMA ve ÇEKÜL'ün ero/yonla mücadelede göster- dikleri çabalar."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle