Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
\ t
1 MART 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
•«
New York'a giden YOK Başkanı Gürüz, ABD'deki Türk öğrenciler hakkındaki iddialan araştıracak
YOK 4
şerîatçı öğrencf peşindeFUAT KOZLUKLIJ
VVASHINGTON - ABD'deki Türk öğ-
rencilerin devlet bursuyla şeriat propa-
gandası yaptığı iddialannı araştırrnak
üzere New York'ta bulunan Yüksek Öğ-
retim Kurulu (YÖK) Başkanı Kemal
Gûrüz'ün, bu iddialan açığa çıkarmada
kararlı olduğu bildırildi.
ABD gezisine hafta başında New
York'tan başlayan YÖK Başkanı Kemal
Güriiz, Boston, Ohio, Arkansas ve Was-
hington'da Türk öğrencilerle yapacağı
toplantılarda, ABD'ye gönderilen Türk
öğrencilerin "köktendinci bir rejimin
Türkiye'de oluşumu" için çaliştıklan ve
"laiklik ve Atatürk karşıtı" propaganda
yaptıklan vönündekı iddialan ele ala-
cak.
Gürüz, 2 hafta sürecek temaslan sıra-
sında "Şeriatçı faaliyetlerin " tanıklannı
• ABD gezisine hafta başında New York'tan başlayan YÖK Başkanı Kemal Gürüz, Boston, Ohio,
Arkansas ve Washington'da Türk öğrencilerle yapacağı toplantılarda, ABD'ye gönderilen Türk
öğrencilerin "köktendinci bir rejimin Türkiye'de oluşumu" için çalıştıklan ve "laiklik ve Atatürk
karşıtı" propaganda yaptıklan yönündeki iddialan ele alacak. Gürüz, 2 hafta sürecek temaslan
sırasında "şeriatçı faaliyetlerin" tanıklannı dinleyip kendisine sunulan "belge"leri de inceleyecek.
dinleyip kendisine sunulan "belge"leri
de inceleyecek.
Türkiye'nin Washington Büyükelçili-
ği yetkilileri, bugüne kadar konuyla ilgi-
li kendilerine iletılen şıkâyetlerin "göz
ardı edilmediğini ve yakından incelendi-
ğüıi" belirttıler
Elçilik yetkililen, YÖK bursuyla ge-
lenler arasında köktendinci öğrenciler
bulunduğuna ilişkin şikâyetleri doğru-
larken bu tür faaliyetlerin Milli Eğitim
tarafından gönderilen öğrenciler arasın-
da fazla yaygın olmadığını belirttıler.
Adının yazılmasını istemeyen bir elçilik
yetkilisi de, konuyla ilgili olarak şunla-
n söyledi:
"Öğrencilerin ciddi orandaki bir bölü-
mii dil ve yetenek seviye testine sokulma-
mış. En azından yapddığı söylenen sınav
usulen yapılmış. Maalesef bir gerçek var
ki o da öğrencilerin bulunduklan eyalet-
teki konsorsh tımla devletin yaptığı anlaş-
ma çerçevesinde artı (ekstra) ödeme ya-
pılarak eğitimlerini sürdürmek'rinin sağ-
lannıası. Türkiye'de \apılabilecek dil eği-
timi artı ödemelerle burada gerçekleşti-
riliyor. Bunun mantığını anlanıak müm-
kün değiL Bunlann çoğu da yeni açılan
üniversitelerin öğretim üyesi açığını ka-
patmak amacıyia gönderilenler. Kimile-
rinin Türkiye'deki bazı dinci hareketier-
le sıkı bir işbirtiği içinde oiduğu da bize
iletilen iddialar arasında."
YÖK öğrencilerinin "657 Sayüı Ka-
nun çerçevesinde devlet memuru statü-
sünde" olduklannı vurgulayan yetkili,
" Devlet eliyle yıkıcı faaliyet yapıldığuıı
söylemeye dilimiz varmıyor'" derken, id-
dıa edildiğı gibı "burslu şeriatçı öğren-
ci" sayısının yüzde 50 dolayında olma-
dığını da kaydetti.
ABD'de 2 bin dolayında burslu öğren-
ci bulunduğunu söyleyen Türkiye'nin
ABD'deki eğitim müşa\ irliği ilgilileri de
"YÖK'ten burs aian öğrencilerin şeriat-
çılık faaliyetlerinde bulunduklan" yo-
lunda ıki yıldır ciddı iddialar ortaya atıl-
dığını söylediler.
Şeriatçı öğrencilerin eylemkrini "Ata-
türk aleyhtan bildiriler hazuiamak" ve
bunlan "Internet yoluyla yayımlamak"
şekJinde özetleyen yetkililer, "kendileri-
ne, şeriatçı öğrenciler konusunda çalışma
yapılması yönünde bir talimat getmedt-
ğüii'' de kaydetti ler.
YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı'na,
Atatürkçü öğrenciler tarafından gönde-
rilen "ihbar mektuplaruıda", öğrenim
göımeleri ve yeni açılan üniversitelenn
öğretim üyesi açığının kapatılması için
milyarlarca lira harcanarak burs verilen
yüksek lisans öğrencilerinin yüzde 50'si-
nin şeriat yanlısı olduldan öne sürülüyor.
Uşak'taki öğretmen bir yıldır raporlu
Oğretmene
'tarikatçılık'
soruşturması• Uşak'ta rapor alarak bir yıldır göreve gelmeyen din
dersi öğretmeni Abdülgaffar Dereli'nin, bu süre
içinde Belçıka'da bir tarikat okulunda görev yaptığı
ortaya çıktı. Uşak Vali Vekili tsmail Akman'a yapılan
ihbar sonucunda tarikatçı din dersi öğretmeni
Abdülgaffar Dereli hakkında soruşturma açıldı.
TAŞKIN ÖZLER
UŞAK - Uşak'ta rapor
alarak bir yıldır göreve gel-
meyen din dersi öğretmeni
Abdülgaffar Dereli'nin bu
süre içinde Belçıka'da bir ta-
rikat okulunda görev yaptı-
ğı ortaya çıktı. Olayın anla-
şılması üzerine valilik so-
ruşturma açarken Dereli gö-
revinden istifa etti.
Abdülgaffar Dereli'nin
1995 yılı Haziran ayında
yurtdışma çıkmak için pasa-
port aldığı, 1995 Ağusto-
su'nda ise "majör depres-
yon" geçirdiğini beîrrterek
Uşak De\ let Hastanesi 'nden
17 Ağustos 1995'tenbaşla-
yarak 3 aylık rapor aldığı be-
lirlendı. Bu raporun bıtımi-
ne ikı gün kala Tire Devlet
Hastanesi'nden ıki aylık bir
rapor daha alındığı. ancak
raporlann bıtımınde Dere-
li'nin Uşak'a hıç uğramadı-
ğı öğrenildı. Dereli'nin bu
süre içinde Belçıka'da bir ta-
rikat okulunda görfv yaptı-
ğı savlandı. Iki aylık rapo-
run da bitiminde Uşak'a bır
yazı ile baş\ urularak Dere-
li'nin bir gün mazeret izni
istediği ve ardından yine Ti-
re Devlet Hastanesi'nden bu
kez "depresif baskı" raporu
aldığı bıldınldı. Dereli'nin
son olarak Uşak 5 No'lu
Sağlık Ocağı'ndan 15 gün
rapor aldığı, ancak olayın
duyulması ve valiliğe şıkâ-
yet edilmesı nedeniyle de 26
şubarta istifa ettığı öğrenil-
dı. Eğıtim-Sen Uşak Şube
Başkanı AhmetÖzpmar ın,
yerei gazeteler ve bir özel
TV'ye yaptığı açıklama uze-
rine ortaya çıkan olayla ilgi-
li genış çaplı soruşturma
başlatıldı. Ahmet Özpınar,
olayın gelişimini anlatırken
tarikatçı olduğunu savladığı
öğretmen Dereli'nin Halit
Ziya Uşaklıgil Ortaokulu
Müdürü Halit Akçay ve Mü-
dür Başyardımcısi Süley-
man Altıner tarafından da
korunduğunu ' vurguiadı.
Uşak Vali Vekili Ismall Ak-
man'a yapılan ihbar sonu-
cunda tarikatçı din dersi öğ-
retmeni AbdülgafFar Dereli
hakkında soruşturma açıldı.
Okul Müdürü Halit Akçay,
Müdür Başyardımcısı Sü-
leyman Altıner hakkında da
"öğretmen Dereli'nin
Uşak'a hiç getmemesine kar-
şın raporlann nasıl geçeıii
sayıldığL, yine kente gelme-
mesine karşın birer günlük il
dışı mazeret iznini nasü ver-
diklcri. konuvu Milli Eğitim
Müdürlüğü'ne niçin bildir-
medikkri" gerekçelenyle
soruşturma başlatıldığı öğ-
renildi.
Oyun makinelerifuarı açıldı
lstanbul Haber Servisi - Uluslararası Casıno
Ekıpmanlan ve Oyun Makineleri Fuan, Conrad
Otel'de dün açıldı. Yerli ve yabancı yaklaşık 20
fırmanın katıldığı fuarda; rulet, black jack ve
poker masalan, slot ve poker makinelerinin yanı
sıra otomatik para ve jeton sayma makineleri gibi
çeşitli masa aksesuvarlan, casinolar için ışık, ses
ve güvenlik sistemleri sergileniyor. Bugün saat
18.00'e kadar gezilebilecek olan fuarda, Türk
şirketlerinin Avrupa standartlanna hem fiyat hem
de kalite olarak eriştiği belirtildi. Özellikle Doğu
Bloku ülkeleri ile Rusya, Türkmenistan,
Azerbaycan, ve Akdenız ülkelerine satılan kumar
makinelerinin fiyatlan ıse 1500 dolar ile 8 bın
dolar arasında değişiyor. Türk şirketleri yetkilileri,
imal ettikleri makinelerin yüzde 70'ınin ülke
içinde satıldığını kaydederek yakın zamanda
Güney Amerika'ya da satış yapabileceklerini
anlattılar. Makinelerin satılacağı kumarhanelere
25 yaşından küçüklerin giremeyeceğı, aynca
Turizm Bakanlığı'nca verilen "Casino Giriş
Kartı" sahibi olunması koşulunun da arandığı
kaydedildi. Ancak aileden herhangi birinin
istemiyle kartın iptal edilebildiği belirtildi.
BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIM
C• Cetvel yerine bilgl
• CAD'in kullanım ala
• Çizim için yaratıl
yazılımlar
t BİLGİSAYAKA İU
• Acü servis öncesi
teşhis ve tedavi
• Küçük müdahalelerle
büyük sorunlardan
kurtulmanın yolları
MODEMLER
:HIP CLUB
HİZMETE GİRDİ
25 modemin testinden çıkan sonuç:
Uygun fiyata
kalitelisini bulmak mümkün
CHkPUCU: Grafik kartı,
video kartı ve monitörlerin
doğru seçimi ve doğru
kuUanımı
• Tapay Sinir Ağları • Atom Bombası Bilgisayarda
BRVİLER
Çevre Gönüllüleri
Platformu Paneli
'Doğal
kaynaklar
planlı
kullanılmalı'
İstanbul Haber Servisi - Çevre Gönül-
lülen Platformu'nca düzenlenen "Ülke-
mizde Doğal Kaynaklar, Doğal Kaynak-
lann KuUanınu ve Kullanımdan Doğan
Sorunlar, Alternatif Çözümler" konulu
panelde, Medenı Kanun'un kabul edıl-
dıği 1926 yılından bu yana yasallaşma-
sı beklenen, ancak TBMM'de bile görü-
şülemeyen 'Çayır ve Mera Alanlan Ya-
sas'nın gündeme alınması ıstendı. Ha> -
vancılık için oiduğu kadar ero2yonu ön-
lemede de büyük önem taşıyan çayır ve
mera alanlannın 'iivev evlat' gıbı görül-
mesinden vazgeçılmesını ısteyen akade-
misyenler, "llkenin doğal kavnaklan-
nın, si\asi ilışkikrle dcğil bilimscl verile-
re göre programİ! bir biçimde kullanıl-
ması gerekir"dedıler.
Çe\re Gönüllüleri Platformu'nca Ka-
dıköy Sağlık Eğitim \'akfı'nda "Ülke-
mizde Doğal Kaynaklar, Doğal Kaynak-
lann Kullanımı ve Kullanımdan Doğan
Sorunlar, Aiternatif Çözümler" konulu
bır panel düzenlendı. Panele katılan
Prof.Dr. CeraflCangir, ülkede doğal kay-
naklann sürekli kaybedilmesıne neden
olarak bır programın olmaması ve çalı-
şan kurumiar arasındaki koordınasyon
eksiklığinin bulunmasını gösterdi.
Prof. Dr. ServetTekeli ise çayır ve me-
ra alanlannın 44 mılyon hektardan 12.3
milyon hektara düştüğünü bıldırdı. Te-
keli. yeraltı sulannı tutması, toprak ve su
muhafazası yapması gıbı pekçok fayda-
sı oiduğu için bu alanlann hayvan yetiş-
tincılerının değıl.tüm toplumu ılgılen-
dırdığını söyledi.
PTof. Dr. Hüseyin Binici de hayvancı-
lığın başıboş bırakılması dolayısıyla me-
ralann fazlasıyla kullanıldığına dıkkat
çekerek "Doğal kaynaklann bu kadar
hor kullanılmasına karşın göriilüyor ki
kullanlara da varamıyor. Kır uğraşısı,
Türkiye'de çok eskidir. Ancak hâlâ geçi-
nemiyor olmamızın nedeni Bati toplıım-
lanndaki gibi genel bir planlama >apma-
mamızdandır" şeklınde konuştu.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
İşte Dersim Gerçeği!
Gezilerimde zaman zaman karşıma çıkan bir soru
var:
-Dersim isyanının arkasındakl gerçek nedir?
Özellikle gençlerden gelen bir soru bu.
Gençler, inançlanm savunuyorlar. Bilgileri dışında-
ki soaılarla karşılaştıklarında da, yanıtların gazete kö-
şelennde verılmesini istiyorlar... Hem kendileri hem
de kendileri gibi bilmeyenler öğrensin diye.
• • •
Doğu ve Güneydoğu'daki başkaldırmalar içinde i-
ki tanesi önemli: Şeytı Sait ayaklanması ile Dersim
ayaklanması.
Şeyh Sait ayaklanmasının arkasında Ingiltere var-
dı.
Ingiltere'nin amacı, bu ayaklanma sayesinde, Mu-
sul üzerindeki isteklerıni Türkiye'ye kabul ettirmekti.
Kuzey Irak petrollerini kendi denetımi altına almaktı.
"Din elden gidiyor" görünümü altındaki ayaklan-
ma bastırıldı. Ama Ingiliz emperyalizmi de amacına
ulaşmış oldu.
Gerek Moskova,. gerekse Türkiye komünistleri,
Şeyh Sait ayaklanmasına (1925) destek vermediler.
Komintern (Komünist Enternasyonal) belgelerinde,
bu tutumun nedenleri şöyle açıklanıyor:
"M. Kemal, genel olarak ulusal kurtuluş hareketi-
ni temsiletmekte ve Türkiye'nin demokratlaştırılma-
sı ve feodal kalıntılar ile Müslüman din adamlannm
etkısınden kurtanlması için çalışmaktadır. Kemal'e
karşı, ilk olarak emperyalizm, ikinci olarak feodal ağa-
lar, üçüncü olarak din adamları ve dördüncü olarak
liman şehihehnin yabancı sermayeye bağlı ticaret
bun'uvazisi mücadele etmektedir."
• • •
Dersim, bugünkü Tunceli'nin eski adı. Ve Dersim
tarihi, ayaklanmalarla dolu.
Padişahlara karşı ayaklanmışlar. Meşrutiyet'te
ayaklanmışlar. Jön Türk hareketinde ayaklanmışlar.
Sonuncu olarak da cumhuriyet yönetımine karşı
ayaklanmışlar.
Kimler bunlar?
Osmanh'nın bile Tımar sistemine dahil edemediği
şeyhler, ağalar, aşiret reisleri... Yani yargı da kendile-
ri olan, vergiyi de kendileri toplayan, gençleri askere
yollamayıp kendi muhafızlan yapan, haydut çeteleri
oluşturan feodal güçler... Derebeyleri.
Niçin ayaklanıyoriar?
Bu geri düzen değiştirilmek istendiği için.
Komintern belgelerinde (1937), son Dersim ayak-
lanmasına neden olan ortam şöyle anlatılıyor:
"Feodal unsuhar, Kemalist partı tarafından ger-
çekleştirilen reformlara rağmen, bugüne kadar ülke-
nin bu sapa bölgesinde bannmayı başarmışlardır...
Dersim, Türkiye'nin ulusalekonomisınin dışında kal-
maktaydı. Öyle ki başka bir vilayetten hiçbir tüccar,
Dersim 'de iş yapmayı göze alamazdı. Devletin Der-
sim'de askerlik yükümlülüğünü gerçekleştırmesi ve
yasal vergileri toplaması, bugüne kadar mümkün ol-
mamıştır."
Ve ekleniyor
"isyanın anfesinde tapu kadastro idaresi, feodal
aşiret reıslennin elınde bulunan halka ait mallann ın-
celenmesi ve saptanmasına ilişkin hükümet önlem-
lerini uygulamaya başlamıştı. Bu durumda feoda-
lızm, kendi yasadışı egemenlığinin ıktisadi temeUe- '
rini yitırme tehlıkesıyle karşı karşıya bulunduğunu
hissetti. İşte, özellikle bu önlem, isyana yol açan ne-
den olmuştur."
• • •
Son Dersim ayaklanmasının çok kanlı bir biçimde
bastırıldığı doğrudur. Hareketi yöneten komutanın,
bu nedenle görevden alındığı da bilinmektedir.
Ama Dersim ayaklanması nedeni ile Atatürk'ü ve
Kemalızmi suçlamaya çalışanlarm öncelikle şu soru-
yu yanıtlamaları gerekır: ı
- Suçlamalar doğru ise Tunceli -yani Dersim- ni-
çin yıllar boyu Atatürk 'ün partisine oy vermiştir? Tür-
kiye'de Kemalistpartiye -ya da başka birpartıye- ve-
rilen oylann yüzde 70'leri aştığı başka bir il var mı-
dır?
İşte Dersim gerçeği!.. Gerisi "laf-ı güzaf.
(Kaynak: "Komintern Belgelerinde Türkiye-Kürt So-
runu", Kaynak Yayınları, lstanbul, 1994.)
4
Gnayederi Irardı ajanlar işledF
Iran Ulusal Direniş Konseyi, Racabi'nin, îran Gizli Servisi'nce öldürüldüğünü öne sürdü
lstanbul Haber Servisi - lstanbul
Aksaray'da kiraladıklan apartman
dairesınde öldürülen Iran rejim mu-
hal.fı Zehra Racabi'nin cenazesi
Fransa'ya gönderildi. Racabi'nin
Iran uyruklu eşi Gulam Hüseyin
Eshghi, Racabi'yi, Iran Büyükelçi-
liği'nin yardım ettiği Iran Gizli Ser-
visi ajanlannın öldürttüğünü öne
sürdü.
Iran'ın Ankara Büyükelçıli-
ği'nden dün yapılan açıklamada da
lstanbulda Iranlı ıki kişiye yönelik
cmayetın, İran Ulusal Direniş örgü-
tünün iç hesaplaşması oiduğu ılen
sürüldü. Açıklamada. örgüt, terörist
bir grup olarak nitelendirilerek ka-
til oiduğu savlanan adlann da uy-
durma oiduğu savunuldu.
Merkezi Paris'te bulunan Iran
Ulusal Direniş Konseyi, yaptığı ya-
zılı açıklamada, gazetemiz yazan
Uğur Mumcu. Bahrtye l çok, Çetin
Emeç ve Muammer Aksoy cinayet-
lerinin arkasında da Iran öızli Ser-
vısı'nın bulunduğunu belirtti.
Geçen hafta Aksaray Yusufpaşa
Millet Caddesı 21 numaralı Hale
Apartmam'nın 5. katındaki 7numa-
ralı daırede öldürülen ve üzerinden
Mariam Javdan Jovvkar adına dü-
zenlenmış seyahat belgesi çıkan
Zehra Racabi'nin Fransa'da ilticacı
oiduğu ve vatandaşlığa geçmek için
başvurusu bulunduğu bildirildi.
Racabi'nin cenazesini Fransa'ya
göndermek için dün Atatürk Hava-
limanı'na gelen eşı Gulam Hüseyin
Eshghi, Racabi'nin Türkiye'de mül-
teci olarak bulunan Iran rejım mu-
haliflerine yardım ermek ıçın üç
hafta önce Istanbul'a geldiğini söy-
ledi.
Iran ajanlannın Türkiye'de 193
rejim muhalifinı öldürdüğünü be-
lırten Gulam Hüseyin, şunlan söy-
ledi "Racabi'yi tran Bü>ükek;iu%i
öklürttü. Biz.cenazeyi Fransa'ya gö-
türrnek için girişimlerde bulunur-
ken İran Gizli Servisi de cenazeyi ka-
çırmak için çabşıyordu. Ancak bu-
na izin vermedik. Racabi'nin kız
kardeşi de tran'da ötdürülmüştii."
Öte yandan merkezi Paris'te bu-
lunan "İran Ulusal Direniş Konseyi"
yaptığı yazılı açıkiamada, bır süre
önce öldürülen ıki Iran yurttaşının
katıllerınin belirlendiğını öne sür-
dü. İran uyruklu 2 kişının öldürül-
mesınden SAVAMA'nın sorumlu
oiduğu savunularak cınayetlenn fa-
ıllennın SAVAMAajanlan İsrahim
Taroodi ve Seyit Hasan İslamioidu-
ğu belirtildi. Açıklamada, Türki-
ye'ye diplomatik pasaportla giriş
yapan katıllere. Iran'ın lstanbul
Başkonsolosluğu'nda görev yapan
ve gızlı servıs üyesi oiduğu ilen sü-
rülen Muhammed Eflashani'nin
yardım etnği ılen sürüldü.
DSP MtLLETVEKİLLERİ ABABUHJCU OLDU
ORÜS işçisinin 10 günlük
işgal eylemi dün sona erdi
DEV REK/KOCAELİ (Cumhuriyet) - Zon-
guldak'ın Devrek ilçesınde bulunan ve özelleş-
tırme kapsamında satışı gerçekleştirilen Orman
Orünlen Sanayi (ORÜS) Devrek Fabnkası'nda
çalısan ışçılerin 10 gün önce başlattığı eylem,
DSP Zonguidak mılletvekıllen Hasan Gemici
v eTahsin Boray Bayçık' m kendilerine ış gü\ en-
cesi vermeleri üzerine öncekı gece sona erdı.
Kocaeh'nin Körfez ılçesıne bağlı Hereke bel-
desınde kurulu Sûmerbank Yünlü Sanayi Işlet-
mesı'nındevır ışlemlennın gerçekleşmesı üze-
nne olayı protesto eden ışçiler, Teksif-lş Sen-
dıkası yönetıcılenne saldırdılar.
ORUS Devrek İşletmesrnde çalışan 91 ışçı.
benzın bıdonlanyla dün sabah erken saatlerde
fabnkanın ıdari bınasına gırerek, ginş-çıkışı ka-
patmışlar ve "sosyal giivence" istemiyle fabn-
kanm idarı binasını ışgal etmişlerdi. DSP Zon-
guidak mılletvekilleri Hasan Gemici ve Tahsın
Boray Bayçık, öncekı gece fabnka sahibi Meh-
met Zeki Hacıkuloğlu ile görüşerek. ışçılere ış
güvencesı sözü aldılar. Işçiler bunun üzenne
eyleme son verdıler.
DSP milletvekılleri Gemici ve Bayçık, yap-
tıklan ortak açıklamada, ekonomının yenıden
yapılanması ıçın bır araç olarak kullanılması
gereken özelleştirmenın artık bir amaç olduğu-
nu. özelleştirmelerde sosyal boyijtun göz ardı
edıldığinı söylediler. Mılletvekilleri. "Ozelles-
tirilcn işletmelerde çalışan işçilerin sosyal gü-
venlikleri düşünülmemektedir'' dedıler.
Ağaç-Iş Sendıkası Devrek Şube Başkanı Er-
daJ Müfcttişoğlu. ey lemlennın yasal olmadığı-
nı kaydederken. kendılenne verilen sözlenn ye-
nne getırilmemesı halınde yenıden eylem ya-
pacaklannı söyledi.
İşgal eylemını sona erdiren ORÜS ışçıleri
ıdare binasını terk ettıkten sonra ışletmenin bah-
çesınde bekleyışlennı sürdürüyorlar.
Kocaeh'nin Körfez ılçesıne bağlı Hereke bel-
desınde kurulu özelleştirme kapsamındaki Sü-
merbank Yünlü Sanayi Işletmesi de el değiştir-
di. 229 mılyar liraya satılan fabnkanın devır iş-
lemlen dün gerçekleştirildı. Ancak olayı protes-
to eden ışçiler Teksıf-lş Sendıkası Genel Sek-
reten Havrettin Devrimöz'ü yuhalayarak "Bizi
siz sattııuz. Niçin müdahalede bulunmadınız.
Sizlerde hiç utanma yok mu" dıye bağırdılar.
SAHİPLERİNİ BULDU
Orhan Apaydın ödülleri
'demokrasi, banş ve adalet'e
İstanbul Haber Servisi - Orhan Apaydın
Vakfı 1995-1996 yılı ödülleri sahiplenni
buldu. Orhan Apaydın Vakfı Ödül Değer-
lendirme Kurulunca düşünce suçlusu gör-
me özürlü avukat Eşber VağmurderclL avu-
kat HalitÇetenk ve G reenpeace örgütü ödü-
le layık görüldü. Vakfın yönetim kurulu ta-
rafından yapılan açıklamadaödüllerin veril-
mesınde "demokrasi, banş, adalet" ölçütle-
nnin dikkate alındığını belirtildi.
Orhan Apaydın Vakfı Ödül Değerlendir-
me Kurulu tarafından yapılan açıklamada
1995-1996 yılı ödüllerini Eşber Yağmurde-
relı, "düşünce suçlusu" oiduğu; Halit Çe-
lenk, "yaşamı boyunca adalet mücadelesini
sürdürdüğü"1
için ödülü almaya hak kaza-
nırken Oreenpeace örgütünün de "banşa
yaptığı katkıIarTndan dolayı ödüle değer
görüldüğü belirtildi.
Değerlendirme kurulu açıklamasında, en
önemli konulardan birisinin "düşünce suçu
kavTamı" oiduğu da vurgulanırken bu kav-
ramın çağdaş uygarlık ölçüleriyle bağdaş-
madığı ifade edıldi
TBMM'nin hazırladığı"FaiK MeçhulCi-
nayetler Raporu"nun bu yılın önemli olay-
lanndan biri sayılması gerektiği ifade edi-
len açıklamada, "Failimeçhıücinayetlerön-
lenmedikçe bir ülkede can güvenliğlnden söz
edflemez" denildi. Açıklamada, "faili ma-
lum" bir cinayet olan gazeteci Metin Gök-
tepe olayında faillerin hâlâ yargı önüne çı-
kanlmamış olmasının da dikkat çekici oidu-
ğu kaydedildi.
Manisa'da 18 yaşından küçük, kızh-er-
kekli bir öğrenci grubuna "örgüt üyesi"ol-
duklan gerekçesiyle işkence yapılmasının
toplumun güveninı derinden sarstığı kayde-
dilen açıklamada diğer saptalamalar ise şöy-
le sıralandı:
"Gümüşhane Barosu Başkanı'nın bir din
fanatiği tarafından 'tesetturlü avukatlan ba-
roya kavdetmedığı' gerekçesiyle öldürülme-
si; G üneydoğu 'daki terörle m ücaddcde ora-
da yaşayan insanlann yaşama, çalışma ve
bannma haklanıun korunması ile TEMA ve
ÇEKÜL'ün ero/yonla mücadelede göster-
dikleri çabalar."