09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 ŞUBAT 1996 PAZAR HABERLER CUMHURİYET, TMO DOSYASINI BELGELERLE AÇIYOR- 2 Şaibelî üıalede 'yah' gölgECETEMELKURAN ANKARA - Tanm ve Köyişlen Ba- kanhğı Teftiş Kurulu'nun, Toprak Mah- suileri Ofisi (TMO) Genel Müdüriü- ğü'nün 1994 yılında açtığı pırinç ıhale- sinde usulsüzİük yapıldığım saptaması- nm ardından, dosya, Meclıs araştırması açilması ıstemiyle TBMM gündemine getırildi. TMO Gene! Müdürii Önal L'lutaş. Ge- nel Müdur Yardımcısı EyiipSaray. Alım ve Muhafaza Daire Başkanı NecdetKü- çüktaş. Dış Tıcaret Daıre Başkanı Fikret Erginer, İthalat-İhracat Şube Müdürü AB Öziem Güvenir'ın usulsüz ihaleden so- rumlu tutulduklan raporda. suçlanan dö- nemde TMO Genel Müdürü olan Timu- çin Turan'ın durumuna değınılmemesı dikkat çekti. Suçlanan ışlemlere. DYP Genel BaşkanıTansu ÇiDer'ınvahkom- şusu Mehmet Üstünkaya'nın da adı ka- nştı Halen TMO Genel Müdürlüğü yapan Önal Ulutaş. olaya ilişkin ıdan cezalan yerinegetırmediği içın 27 Aralık 1995 ta- rihinde 6 ay hapis ve 6 ay memuriyetten mahrumıyet cezası alciı. Resmi belgelere göre TMO. 15 Şubat 1994 tanhinde yaklaşan Ramazan Bay- ramı ve Millı Savunma Bakanlığı'nınge- reksıniminı gerekçe göstererek 11 bin ton pınnç ithal etmek amacıyla ıhale aç- tı. Çiller'in, Yeniköy'deki yah komşusu olduğu bilinen Mehmet Üstünkaya"nın ilişkisi bulunduğu bıldınlen Akel firma- sının da katıldığı ihalede en uygun tek- lifi veren, merkezi İsviçre'deki Romak AŞ ıhaleyi kazandı. Sonucun, ihalenin Romak AŞ'ye ve- nlmesinin genel müdür onayına sunula- rak kesınleşmesinden önce ilan edilme- sinin hukuken mümkün olmamasına kar- şın, onaydan bir gün önce Akel firması dönemin TMO Genel Müdürü Timuçin Turan'a ve Bakan Şahin'e bir mektup gönderdi Mektupta, pirincin Akel'den alınmasının TMO açısından daha "*kâr- lı" olacağı belirtildi. Genel Müdürlük, ihalenin 17 Şubat 1994 tanhinde kesın- leşmesıne karşın, ay nı aün, dönemin Ta- nm Bakanı DYP Ordu~Milletvekiiı Re- faiddin Şahin'in sözlüemn üzenne, iha- lede teldıfi reddedilen Akel firmasının Mersin'de bulunan pırincıni incelernek üzere bir heyet görevlendırûi. Heyet, hazırladığı raporda, Akel firma- sının pirinçlennin ihale şartnamesine uy- gun olmadığını dile getırdı Dönemin TMO Genel Müdüni Timuçin Turan, 23 Şubat 1994 tanhinde Şahin'e gönderdi- ği bılgı notunda "Yapdan analizJerde Akel firmasının pirincinin şartnameyc uyma- ması ve reddi gerekmesine rağmen kali- tesinin çok da kötii olmadıgı,fiyatıylakı- vaslandığında gözlemlenmiştir*' ifadesı- nikullandı. Bir gün sonra, 24 Şubat 1994 tanhinde bir genel müdürlük müzekke- resı hazırlanarak Romak AŞ'nın kazan- dığı ılk ihale iptal edildi. 12 Nısan 1994 tarihınde açılan ikinci ihalede. pirincin. düşük fiyat verdiğı ge- rekçesiyle Akel fıımasından alınmasına kararverildi. Ilk ihalede Akel firmasının teklifi reddedilırken göstenlen "Batt \e Marmara bölgelerindeki işyerlerine kanv- yon ile sevkıyat yapılmasınuı IMO'va ek masraf getireceği" gerekçesı, ıkincı iha- lenin komisyon raporunda söz konusu edilmedi. Yeni ihalenin şartnamesine. bi- rincı ihalede bulunmayan "milli firma" koşulu konularak yabancı bir şırket olan Romak AŞ'ye verilen ihalenin iptalı için yenı bir gerekçe yaratıldı Küflenmiş pirinç ihban Akel firması ıle TMO arasında yapı- lan sözleşmeden sonra, 6 Hazıran 1994 tarihınde Mersin "den TMO şube müdür- Ieri CengizGökçen vc Hüseyin Öztarhan, TMO Alım Muhafaza Daire Başkanı Necde! Küçüktaş'a pınnçlenn kızarmış ve küflenmiş olduğuna ılışkın bir rapor gönderdi. Bu rapor üzenne Akel firmasının I gün sonra. 7 Hazıran İ994 tarihinde ge- nel müdürlüğe gönderdiği satış taahhüt- namesı. "TMO'nun. maldaki av ıp oranın- da yapacağı fiyat indirimini kabuı edece- ği" biçiminde yorumlanarak işlemlere devam edildi. "Ayıph" olduğu ortaya çık- tıktan sonra TMO tarafından alımı red- dedilmesi gereken pirinçlerden, yakla- şık 6 bin ton alınması ıçin Genel Müdür Önal Ulutaş, yönetim kurulundan yetkı istedi. Yönetim kurulu. Ulutaş'a yetki vermeyerek Akel firması ılegörüşmele- re. sözleşmenin geçerli olan koşulları üzennden devam edilmesıni istedi. Ulu- taş'ın, görüşmelerden sonuç alınamadı- ğı bılgisıni verdigi yönetim kurulu, ge- nel müdüre bütün idari ve hukuki tasar- ruflan yapma yetkisi verdı. Böylece söz- leşmede olmayan fiyat düşürme işlemı ya- pıldı ve ılk ihalede 11 bin ton olarak gös- terilen gereksınıme karşın, Akel'den 6 bin ton pırinç alınması kararlaşiınldı. Anlaşmanın Akel firması ıle yapılması- na karşın. ıhale bedelı Mehmet Üstünka- ya'nın sahıbı olduğu belırlenen ve daha önce gonişmelçrde ve yazışmalarda hıç adı geçmeyen Ünüyetiş Gıda Sanavı ve Ticaret AŞ'ye aktanldı Turan, teftiş raporuna girmedi ANAP İstanbul Mılletvekılı HalitDu- mankayanın TBMM araştırma komıs- yonu kurulmaM önergesine konu olan TMO pirinç ıhalcsınin yapıldığı dönem- de genel müdürlük görevınde bulunan ve ıhaleye ılışkın ışlemlen yürüten Timu- çin Turan'ın durumuna. Tanm ve Köyiş- leri Bakanı Refaiddin Şahin'in talımatıy- la hazırlanan Teftiş Kurulu raporunda değinilmedi. Raporda Turan'ın adı hiç geçmezken, halen TMO Genel Müdür- lüğü görevini yürüten Önal Ulutaş, *hu- kukaaykın işlemleri sürdürervk Akel fir- masına çıkar sağladığı" sav lyla sorumlu tutuldu. Turan. ıkincı ihalenin yapıldığı 12 Nısan 1994'ten 16 gün sonra, 28 Ni- san 1994'te görevınden istifa etti. Tu- ran'ın ıstifasinın, pınnç ihalesinde yapı- lan usulsüz işlemlerden kaynaklandığı ıleri sürüldü. Ulutaş, cezalan uygulamadı TMO Genel Müdüru Ulutaş'ın, 12 Ocak 1995 tanhinde Refaiddin Şahin'in olurunu alan Teftiş Kurulu Başkanlığı'mn raporundakisorumlularhakkındagerek- h cezaı ışlem süreeını başlatmadığı. An- kara 1. Aslıye Ceza Mahkemcsı'nm ka- ranyla belırlendı. Kendısı de usulsüz pı- nnç ıhalesi ncdcnıyle idan ceza alan Ulu- taş, kurumdakı dığer sorumlularhakkın- dakı yaptınm surecını de başlatmamak- la suçlandı. Ankara I. Aslıye Ceza Mahkeme- sı'nden 27 Aralık 1995 tarihinde verilen ve temyiz istemıyle Yargıtay aşamasın- da bulunan hüküm gereğince Ulutaş. Türk Ceza Yasasfnın 230 maddesi gereğince 6ay hapıs ve 6ay memuriyet- ten mahrumiyet ce?asına çarptınldı Sendikacı Konuk da düşünce suçlusu • Tüm Sağlık-Sen üyesi Mahmut Konuk, Demokrasi Kurultayı'nda yaptığı konuşmadan dolayı, İstanbul 1 No'lu DGM tarafından 1 yıl hapis ve 100 milyon lira para cezasına çarptınldı. GÜNEŞGÜRSON ANKARA- Devletın bölünmezlığı aleyhıne propaganda yapmakla suçlanan sendikacılara bir yenisı daha eklendı Petrol-Iş Sendıkası Genel Başkanı MünirCeylan. Hava-lş Sendıkası Genel Başkanı Atilav Avçin. Tüm Sagltk-Sen Genel Başkanı Fc\-zi Gerçek'ten sonra. eskı Tüm Sağlık-Sen Ankara Şubesı Yönetim Kurulu üyesı Mahmut Konuk da bir konuşması nedeniyle I yıl hapıs ve 100 milyon lira para cezasına çarptınldı. Jstanbul 1 No'lu Devlet Güvenlik Vfahkemesi (DGM) tarafından 3 yıl önce Demokrasi Kurultayı'nda yaptığı konuşmada "bölücülük propagandası" yapmakla suçlanan Konuk. karan Yargıtav'a başvurarak temyiz ettı. Konuk hakkında. 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın ( T MY) 8. maddesınde tammlanan, u Dev1etin bölünmeziiği ale>hine propaganda" suçunu ışledıgı ıddıasının yer aldığı mahkeme karannda. şöyle dendı "Sanığın ola> tarihinde Hilton OteK'nde 'Demokrası Kurultayı' adlı toplantıdayaptığı konuşmasında, ülkemLrin öıellikle Günevdogu Anadolu Bölgesi kast olunarak, bu bölge için Kürdistan ka\ ramının kullanıldığL burada Kürt hareketinin geli^tiği ve bunun yeni alanlara vayıidıgı bildirildiği, ülkesi ve miUeti ile bölûnmez bir bütün olduğu anayasanın 3. maddesınde hüküm altına alınmış bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ülkesinin bir bölümünün Kürdistan olarak gösterilmesL, bu bölgede vaşavan vatandaşlanmı/j Kürt olarak değeriendirip, Misak-ı Milli sımrian içerisindeki halk arasında diL din. ırk, cinsiyet farkı gözermeksizin onlann refah ve ınutluiugu ve eşitliği ilkesi üzenne kurulu bulunan TC devletinin ülkesi ve milleti ile bölûnmez bütünlüğünü hedef alan propaganda vapmak suçunun işlendiği konusunda mahkemede tam bir»icdani \e hukuki kanaate vanlmışor." Konuk da savunmasında. "İnsanın kendi kaderini tavin hakkı bulunduğunu belirttiğini; milliyftçilik. ulus kavramlannı açıkladığmu konuşmasında Kürt sorunu ile ilgili açıklama yapmadığını, kesinükle böiücülük propagandası kastı olnıadığını" belırttı Abdülhamit protestosu Darülaceze binasına Osmanlı padişahlanndan 2. Abdülhamitin posterinin asümasını "Cumhurivet dev rimlerine saldın" olarak niteleven İşçi Partililer. dün düzenledikleri protesto gösterisinde postere içine bova doldurulmuş yumurta attılar. İstanbul Büvükşehir Belediye Başkanlığı'nca yapılan açıklamada ise olay lunanarak geçmişten günümüze gelen değerlere bir saldın olarak niteJendirildi. "Kahrolsun istibdat, yaşasın özgürlük n , "Osmanlıya gecit yok" sloganlannın ardından bir açıklama vapan İP İstanbul İl Başkanı Turan Özlü. İstanbul Büy ükşehir Beledivesi Başkanlığı'nca 10 şubatta asılan posterle Abdülhamit'in bir kahraman olarak gösterilmek istendiğini belirtti. Darülaceze Müdür Muavini An' Arslan da olavdan sonra yaptığı açıklamada posterin kurumtın 100. kuruluş vıldönümü nedeniyle 10 şubatta asıldığım, şubat ayı sonunda kaldınlacağuıı sövledL(HATlCE TUNCER) BBP, ANAP'tan ayrılışım şimdilik erteledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP'tan 6 mılletvekılıyle bırlikte aynlacağını açıklayan BBP Kurucu Genel Başkanı Muhsin Vazıcıoglu. aynlısj hükümet kurma çalışmalannııı sonuna erteledi. BBP'yi zı>aretınde ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ın hükümetı kurma çalışmalannın 15 şubata kadar tamamlanacağını söylediğını, ancak bunun gerçekleşmemesı üzenne bayramdan sonra ANAP'tan istifa edeceklennı açıklayan Yazıcıoğlu, Yılmaz tarafından ıkna edildi. Önceki gün, Yazıcıoğlu ile görüşen Mesut Yılmaz, koalisyon görüşmelennde pazarlık gücünü zayıflatmamak için BBP İ j l ı l e r d e n RP ıle yürütûlen hükûmet . ^ kurma çalışmalannın sonuçlandınlmasını beklemelenni istedi. Yılmaz'ın önerisıni kabul eden Muhsin Yazıcıoğlu, temaslann netleşmesınin ardından ANAP'tan aynlacaklannı bıldirdi. BBP kökenli Esat Bütün dışmdaki 7 milletvekilinın 24 Mart 1996 tarihınde yapılacak BBP büyük kongresinden önce ANAP'tan istifa edecekleri bildirildi. Gazi Mahallesi'nde açlık grevi sona erdi İstanbul Haber Senisi-Sıvas'takı köylcre yönelik baskılann kınanması amacıyla Gazi Mahallesı Hacı Bektaş Veli Cemevı'nde bir haftadan ben sürdürülen açlık grevı sona erdi. Gazi Mahallesi Cemevı önünde dün öğlen saatlerinde yapılan bir basın açıklaması sonrasında bir haftadan beri sürdürülen açlık grevini noktalayan eylemciler. Sıvas ilçe ve köylerindeki operasyonlann durdurulmasını îstediler. Basın açıklanıasının ardından yaklaşık 150 kişilik birgrup mezarlığa kadar yürüdü. Olaysız geçen yürüyüş. Cemevı'nde son buldu. Divriği Kültür Derneğı'nde 15 gün önce başlatılan ve daha sonra Pir Sultan Abdal Canlar Demeği Okmeydanı Şubesi'nde sürdürülen açlık grevi de bugün sona eriyor. Sıvas Yöre Halkıyla Dayanışma Platformu olarak eylemlenne son vereceklerini açıklayan eylemciler, yaptıklan ortak basın açıklamasında istemlerini dile getirerek çözümlenmesini istediler. Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. Kolusayın 'ın yaptığı araştırmada çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı Ölüm erken iner cezaevine • Cezaevinde ölen tutuklu ve hükümlülerin yansı kalp yetmezliğinden, diğer yansı da kanser, tüberküloz, cinayet, intihar \ e uyuşturucudan ölüyor. EVİN GÖKTAŞ ANKARA-Cezaev ı yaşamının. ınsan ömrünü ölçülebılir düzeyde kısalttığı belirlendı. Cezaevinde ölen tutukiu ve hükümlülerin yanya yakın bölümünün kalp yetmezliğinden, diğer yansının da sırasıyla kanser. tüberküloz, cinayet, intihar ve uyuşturucudan öldüğü saptandı. İstanbul Adlı Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. Özdemir Kolusayın, kuruma son dört yıl içinde otopsı yapılmak üzere getirilen ölü hükümlü. tutuklu ve gözaltındaki kişıler üzennde yaptığı araştırmada, çarpıcı sonuçlar ortaya çıkardı. Araştırmada, cezaev i, karakol. ıslahevi ve hastanelenn psikiyatri gözlem koğuşlannda uzun süre kalıp da ölen kışilerin. doğal ölümlere göre farklı özellikler taşıdığı tespıt edildi. Araştırma sonucunda hazırlanan raporda, >öyle denıldı: "Kanser ve tüberküloz gibi kardiovasküler hastalıklar. cezaevinde en önemli patolojikölüm nedenleridir. Kalp ölümleri. cezaevindeki ölümlerin hemen hemen yansını oluşturmaktadır. Buna karşın kanser olgulan genel adli otopsilerin yüzde 2.9'unu oluşturmakta iken cezaevi gnıbunda yü/de 28 gibi yüksek bir oranda saptanmıştır. Bu farklılık, cezaevi gibi benzeri ortamlarda ölüm doğal nedenlere bağlı ve beklenilir olsa bile. otopsi işleminin daha sık uygulanmasından kaynakianmaktadır. Böylelikle, cezaevlerinde kardiovasküler hastalıklar kanser, tüberkülozun, ölüme yol açan önemli patolojik nedenler olduğu ve otopsi yapılmasını gerekli kıldığı göriilmektedir." Cinayet ve intihar Raporda. cezaev i ölümlerinde intihar olgulannın, doğal ölümlerin ardından cinayetten sonra gelen en önemli ölümler olduğu vurgulandı. Cezaevi ölümlerinde "ası"nın en çok kullanılan intihar yöntemi olduğuna dikkat çekılen raporda, kesicı-delici alet ve bağın. kolay temın edilmesı nedeniyle cinayet orijinlı olgularda sık kullanılan araçlar olduğu kaydedıldı. Raporda. alkol ve uyuşturucu madde kullanan kışilenn gözaltına alınması ve acil tedavileri sırasında görevlı memurlann ve hatta hekimlerin olgulann tedav ı gerektirip gerektirmediğini ayırt etmekte güçlük çekebildikleri de kaydedildi Tutuklu ve hükümlülerin yaş dağılımı yönünden incelendiğinde, delıci ve kesicı alet ve ateşlı silahla ölüm olaylarının daha çok orta yaşlarda. kalp yermezliğınin, kanser ve tüberkülozdan ölümlenn de daha çok yaşlılarda görüldüğü belirtildi. Kolusayın. araştırmasında, sonuç olarak şu önerilerde bulundu: "Gözalfında bulunan ve tutuklu kişilerin karşüaşnğı sağlık sorunlan ve ölümler, adli tıp açısından özel bir konuma sahiptir. Bu konuda ülkemi/de daha geniş araştırmalar yapılmahdır. Cezaevi ve benzeri ortamlarda genel sağlık, hijyen koşullannın iyileştirilmesi vanında, özeUikJe psikivatrik rahatsı/lık veya önceden alkol. uyuşturucu ve benzeri Uzmanlar, cezaev krindeki sağlıksı/ koşullann düzeltilmesi için önlem ahnmasını istivor. gibi madde kullanma alışkanlığı olan kişilere yönelik vesürekli tedav Uer uvgulanmasının çok önem taşıdığı görülmektedir. Bu tip ölümlcrde, mutlak aynntılı adli bir soruşturma ile birlikte >istematik otopsi, özel incelemeler tapılması gerekmektedir. Hükümlü ve tutuklulara hizmet veren tam teşekküllü eğitim ve araştırma hastaneierinin kurulmasııun çok yararlı olacağı kanaatindeyiz. Bunun, yalnızca cezaevinde bulunan kişilerin sağlık sorunlan ve ölüm oranlannın azaltılmasına değil, konu ile ilgili sav ve spekülasyonlann giderilmesine katkıda bulunacağı inancındayiA** MIKRO DtNÇ TAYANÇ Sağ 01HOCAM Insanı, insanlığı bir "çizgiroman"dan öğreneceği- mi aklıma bile getiremezdim; Abdülcanbaz'la tanış- masaydım! Öylesine uzun bir "tanışıklık" ki bizimkj- si; artık merak bile etmiyorum "Eypdılcımbız"\n ne za- man "eyleme" geçeceğini. Çünkü biliyorum: Gerek- tiği ve de bıçak kemiğe dayandığında... Çocukluğumun soğuklara rastlamış bir Bayram'ı... Beyoğlu'nda bir tramvay; pancurlu kapısından nasıl- sa içeri "sızmış" bir çocuk... Çocuk tir tir titriyor. Vat- man kendi dalgasında "Hayrola oğlum" diyor; "it gi- bi titriyorsunü!" Çocuğun yüzünde, beni, çocukluğumdan utandı- racak bir gülümseme; "İt gibiyım a 'bi! İt gibi de titri- yorum! Ah, bir de ısırabilsemü!" EvedönüpAbdülcanbaz'asığınıyorum... Birlikte Ana- dolu'ya geçıyoruz, Sağar Urbiya'yla uzayda dövüşü- yoruz, Osmanlı Tokadı'y'a nıce Gözlüklü Sami'nin ça- nınaot tıkıyoruz... Gözlüklü Samıler'in tükenmeyeceğinin aynmında değilım henüzü! Sürmegöz Ihsaniarda yok yaşamım- da... El Musibet bin Beter, Turhan USTA'nın bile fır- çasında yok belkı de... Dünyayı ve dünyalılan Tarzan'dan Fettah'a,. Canbaziye'den Musa Kelkeyta'ya "adamlar" gibi bellemışım... Bir "cumhurbaşka- n/"nın çıkıp "Vez;f"in eli- nı öpebıieceğıne. bir cumhurbaşkanının "as- mayı" marıifet sayacagı- na, bir dığerının Osman- lı Sultanı gibi tekbırlerle çöplükten bozmatopra- gına verılebileceğine er- miyor aklımü! Nice yıllar sonra kendi- mi, kuşağımı canlı Göz- lüklü Samiler, Sürmegöz Ihsanlar, Ebu Cehil Kad- n Kadreddinlerle kuşatıl- mış bulduğumda salt Ab- dülcanbaz'a sığınılama- yacağını da öğrenıyor ve "SağolasınTurhan Sel- çuk" deyıp, "aydınlık" bir "hoca" buluyorum: Ordi- naryüs Profesor Hıfzı Veldet Velidedeoğlu... "MedeniKanun"u, "YurttaşlarYasası"nadönüşlü- recek denli "uygar", Aydınlanma Devrimi'ni Birinci Mec- lıs te "/fâf/p///f"yaparakyaşayacakdenli "aydın", ya- rım yüzyıl yazariık yapacak denlı "Cumhunyetçi" HO- CAM... Ktmbılır, belkı de giyiminden dimdiklığıne, guleç cıddiliğınden "tokatgibi" yazılarına dek, onda yaşa- yan bir "apaydın" Abdulcanbaz buluyorum! Yurttaşlar Yasası'nı öğrenıp Medeni Hukuk'tan "tam" not alıp geçtim sınıfı. Öylesine kısa yanıtlarla doldurmuştum ki kâğıdı. Hoca'mın ilgisini çekmiş, oracıkta, kürsünün kıyısında okuyuvermişti... Yüzü- me baktı ve "ciddiyetle" gulerek "Yazar otursun sen ilerde" dedi.. "llerlemenin sonu yok" dıye geçırmiştım içimden... Yurttaşlar Yasası'nı "belleyip" yurttaşlık bilincine var- dıktan n:ce sonraları, hâlâ çevremin Gözlüklü Sami- ler'le kuşalı olduğunu düşündüğüm oluyor... Gözlük- lüler'in kımı "hoca" kısvesı altında dolanıyor ortalık- ta, kimi "hocaefendi"... Bendenız de; kimi zaman Abdülcanbaz'a sığınıyo- rum, kımı zaman Söylev'e, "yaşayan" ve "yaşatan" binlerceyazısına... Hepsıni okuduktan sonra da, yüreğımle "keşke sağ olsaydın HOCAM" dıyorum; "sanki" ölmüşmüş gıbi(!!0 Ana fikir Insanı "evrenselleştıren" çızıldığı çizgi de- ğil, yaşamıyla çızdiği çızgıdir! Ana fîkrin ana fikri: Hiç sapmayan bir "çizgi" çe- kin; adına ister Abdulcanbaz deyın, ister Hıfzı Veldet Velidedeoğlu! (Ve: sakın sapmayın...) Damştay kararı Ihlas konutları yasalara aykırı İstanbul Haber Servisi- Türkiye Gazetesi Ihlas Yu- va Kooperatıfı'nın, üzenne 2 bin konut yapıp satnğı Ye- nıbosna'daki 62 bin metre- karelik arazınin devır işle- minin "anayasaya aykın" olduğu karan 6 y ıl sonra ke- sınleşti. Okul yeri ve veşil alan olarak planJanan Hazıne ara- zisi. 1989 yıhnda Başba- kanlık oluru ve Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'nınona- yı ıle konut alanına dönüş- türülmüştü. Danışiay İdan Dava Da- irelen Genel Kunılu, dava konusu ışlemlerin ıptal edil- mesi üzenne, Başbakanlık. Bayındırlık ve Iskân Bakan- lığı ıle Ihlas Yuva Konut Ya- pı Kooperatifı ve Ihlas Mat- baacılık Gazetecilik ve Sağ- lık Hizmetleri AŞ'nin "ka- rann düzeltilmesi" ıstemi- nı reddettı. MımarlarOdası İstanbul Büyükkent Şubesı 'nce açı- lan ve6 yıl sonra kesinleşen. okul ve yeşil alanın konut yapımına açılmasına ılışkın davanın gelışimi özetle şöy- le. Yenibosna'da sosyal dona- tı alanlan olarak kamu hız- metı ıçin planlanan yaklaşık 62 dönüm büyükJüğündeki üç parselın. yüksek yoğun- luklu toplu konut ve işyer- len yapımı amacına yöne- lik olarak projelendirilme- sıne ilişkin, merkezi yöne- tim tarafından yapılan 1 1000 ölçekli uygulama ımarplanı değişıkliğının ıp- talı ıçin MımarlarOdası da- va açtı. Merkezi yönetime, par- sel baz:nda ve her ölçekte ımar planı yapabilme ve de- ğiştırebilme yetkisi veren Imar Yasası'nın 9. madde- sındeki 4. fıkra hükmünün, anayasanın 127 maddesin- de yer alan yennden yöne- tim ılkesıne ve belediyele- nn varlık nedenıne aykın olduğunu öne süren Mımar- lar Odası. yasa hükmünün ıptal edilmesı ıçin Anayasa Mahkemesı'ne başvurulma- sını istedi. Konuyu değerlendiren Damştay 6. Daıresı, savı doğru v e ciddı bulurak Ana- yasa Mahkemesı "ne başvur- du ve yürütmeyı durdurma karan verdı. Hukuka aykınhk Anavasa Mahkemesi, 22 Kasım 199 l'de, merkezi yö- netime parsel bazında imar planlama yetkisi veren ya- sa hükmünü, anayasanın 127. maddesinde yer alan yennden yönetim ilkesine ve aynca hukuk devleti an- layışınaaykın bularak iptal etti. Damştay 6. Dairesi. Ana- yasa Mahkemesi "nin bu ka- ranna dayanarak, 28 Ocak 1992 tarihinde, merkezi yö- netimin dava konusu işjem- lerinın(imarplanının) ipta- line karar verdı. İptal karan. Başbakanlık, bakanlık ve onlann yanın- da davaya katılan İhlas Yu- va Kooperatifı, Ihlas Mat- bacılık tarafından temyiz edildi. Ancak, Damştay İda- ri Dava Daireleri Genel Ku- rulu. temyiz istemlenni red- derek ıptal karannı onayla- dı. Bu kez. onama karanna itıraz edilerek karann dü- zeltilmesi talep edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle