Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 ŞUBAT 1996 PAZAR
HABERLER
CUMHURİYET, TMO DOSYASINI BELGELERLE AÇIYOR- 2
Şaibelî üıalede 'yah' gölgECETEMELKURAN
ANKARA - Tanm ve Köyişlen Ba-
kanhğı Teftiş Kurulu'nun, Toprak Mah-
suileri Ofisi (TMO) Genel Müdüriü-
ğü'nün 1994 yılında açtığı pırinç ıhale-
sinde usulsüzİük yapıldığım saptaması-
nm ardından, dosya, Meclıs araştırması
açilması ıstemiyle TBMM gündemine
getırildi.
TMO Gene! Müdürii Önal L'lutaş. Ge-
nel Müdur Yardımcısı EyiipSaray. Alım
ve Muhafaza Daire Başkanı NecdetKü-
çüktaş. Dış Tıcaret Daıre Başkanı Fikret
Erginer, İthalat-İhracat Şube Müdürü AB
Öziem Güvenir'ın usulsüz ihaleden so-
rumlu tutulduklan raporda. suçlanan dö-
nemde TMO Genel Müdürü olan Timu-
çin Turan'ın durumuna değınılmemesı
dikkat çekti. Suçlanan ışlemlere. DYP
Genel BaşkanıTansu ÇiDer'ınvahkom-
şusu Mehmet Üstünkaya'nın da adı ka-
nştı
Halen TMO Genel Müdürlüğü yapan
Önal Ulutaş. olaya ilişkin ıdan cezalan
yerinegetırmediği içın 27 Aralık 1995 ta-
rihinde 6 ay hapis ve 6 ay memuriyetten
mahrumıyet cezası alciı.
Resmi belgelere göre TMO. 15 Şubat
1994 tanhinde yaklaşan Ramazan Bay-
ramı ve Millı Savunma Bakanlığı'nınge-
reksıniminı gerekçe göstererek 11 bin
ton pınnç ithal etmek amacıyla ıhale aç-
tı. Çiller'in, Yeniköy'deki yah komşusu
olduğu bilinen Mehmet Üstünkaya"nın
ilişkisi bulunduğu bıldınlen Akel firma-
sının da katıldığı ihalede en uygun tek-
lifi veren, merkezi İsviçre'deki Romak AŞ
ıhaleyi kazandı.
Sonucun, ihalenin Romak AŞ'ye ve-
nlmesinin genel müdür onayına sunula-
rak kesınleşmesinden önce ilan edilme-
sinin hukuken mümkün olmamasına kar-
şın, onaydan bir gün önce Akel firması
dönemin TMO Genel Müdürü Timuçin
Turan'a ve Bakan Şahin'e bir mektup
gönderdi Mektupta, pirincin Akel'den
alınmasının TMO açısından daha "*kâr-
lı" olacağı belirtildi. Genel Müdürlük,
ihalenin 17 Şubat 1994 tanhinde kesın-
leşmesıne karşın, ay nı aün, dönemin Ta-
nm Bakanı DYP Ordu~Milletvekiiı Re-
faiddin Şahin'in sözlüemn üzenne, iha-
lede teldıfi reddedilen Akel firmasının
Mersin'de bulunan pırincıni incelernek
üzere bir heyet görevlendırûi.
Heyet, hazırladığı raporda, Akel firma-
sının pirinçlennin ihale şartnamesine uy-
gun olmadığını dile getırdı Dönemin
TMO Genel Müdüni Timuçin Turan, 23
Şubat 1994 tanhinde Şahin'e gönderdi-
ği bılgı notunda "Yapdan analizJerde Akel
firmasının pirincinin şartnameyc uyma-
ması ve reddi gerekmesine rağmen kali-
tesinin çok da kötii olmadıgı,fiyatıylakı-
vaslandığında gözlemlenmiştir*' ifadesı-
nikullandı. Bir gün sonra, 24 Şubat 1994
tanhinde bir genel müdürlük müzekke-
resı hazırlanarak Romak AŞ'nın kazan-
dığı ılk ihale iptal edildi.
12 Nısan 1994 tarihınde açılan ikinci
ihalede. pirincin. düşük fiyat verdiğı ge-
rekçesiyle Akel fıımasından alınmasına
kararverildi. Ilk ihalede Akel firmasının
teklifi reddedilırken göstenlen "Batt \e
Marmara bölgelerindeki işyerlerine kanv-
yon ile sevkıyat yapılmasınuı IMO'va ek
masraf getireceği" gerekçesı, ıkincı iha-
lenin komisyon raporunda söz konusu
edilmedi. Yeni ihalenin şartnamesine. bi-
rincı ihalede bulunmayan "milli firma"
koşulu konularak yabancı bir şırket olan
Romak AŞ'ye verilen ihalenin iptalı için
yenı bir gerekçe yaratıldı
Küflenmiş pirinç ihban
Akel firması ıle TMO arasında yapı-
lan sözleşmeden sonra, 6 Hazıran 1994
tarihınde Mersin "den TMO şube müdür-
Ieri CengizGökçen vc Hüseyin Öztarhan,
TMO Alım Muhafaza Daire Başkanı
Necde! Küçüktaş'a pınnçlenn kızarmış
ve küflenmiş olduğuna ılışkın bir rapor
gönderdi.
Bu rapor üzenne Akel firmasının I
gün sonra. 7 Hazıran İ994 tarihinde ge-
nel müdürlüğe gönderdiği satış taahhüt-
namesı. "TMO'nun. maldaki av ıp oranın-
da yapacağı fiyat indirimini kabuı edece-
ği" biçiminde yorumlanarak işlemlere
devam edildi. "Ayıph" olduğu ortaya çık-
tıktan sonra TMO tarafından alımı red-
dedilmesi gereken pirinçlerden, yakla-
şık 6 bin ton alınması ıçin Genel Müdür
Önal Ulutaş, yönetim kurulundan yetkı
istedi. Yönetim kurulu. Ulutaş'a yetki
vermeyerek Akel firması ılegörüşmele-
re. sözleşmenin geçerli olan koşulları
üzennden devam edilmesıni istedi. Ulu-
taş'ın, görüşmelerden sonuç alınamadı-
ğı bılgisıni verdigi yönetim kurulu, ge-
nel müdüre bütün idari ve hukuki tasar-
ruflan yapma yetkisi verdı. Böylece söz-
leşmede olmayan fiyat düşürme işlemı ya-
pıldı ve ılk ihalede 11 bin ton olarak gös-
terilen gereksınıme karşın, Akel'den 6
bin ton pırinç alınması kararlaşiınldı.
Anlaşmanın Akel firması ıle yapılması-
na karşın. ıhale bedelı Mehmet Üstünka-
ya'nın sahıbı olduğu belırlenen ve daha
önce gonişmelçrde ve yazışmalarda hıç
adı geçmeyen Ünüyetiş Gıda Sanavı ve
Ticaret AŞ'ye aktanldı
Turan, teftiş raporuna girmedi
ANAP İstanbul Mılletvekılı HalitDu-
mankayanın TBMM araştırma komıs-
yonu kurulmaM önergesine konu olan
TMO pirinç ıhalcsınin yapıldığı dönem-
de genel müdürlük görevınde bulunan
ve ıhaleye ılışkın ışlemlen yürüten Timu-
çin Turan'ın durumuna. Tanm ve Köyiş-
leri Bakanı Refaiddin Şahin'in talımatıy-
la hazırlanan Teftiş Kurulu raporunda
değinilmedi. Raporda Turan'ın adı hiç
geçmezken, halen TMO Genel Müdür-
lüğü görevini yürüten Önal Ulutaş, *hu-
kukaaykın işlemleri sürdürervk Akel fir-
masına çıkar sağladığı" sav lyla sorumlu
tutuldu. Turan. ıkincı ihalenin yapıldığı
12 Nısan 1994'ten 16 gün sonra, 28 Ni-
san 1994'te görevınden istifa etti. Tu-
ran'ın ıstifasinın, pınnç ihalesinde yapı-
lan usulsüz işlemlerden kaynaklandığı
ıleri sürüldü.
Ulutaş, cezalan uygulamadı
TMO Genel Müdüru Ulutaş'ın, 12
Ocak 1995 tanhinde Refaiddin Şahin'in
olurunu alan Teftiş Kurulu Başkanlığı'mn
raporundakisorumlularhakkındagerek-
h cezaı ışlem süreeını başlatmadığı. An-
kara 1. Aslıye Ceza Mahkemcsı'nm ka-
ranyla belırlendı. Kendısı de usulsüz pı-
nnç ıhalesi ncdcnıyle idan ceza alan Ulu-
taş, kurumdakı dığer sorumlularhakkın-
dakı yaptınm surecını de başlatmamak-
la suçlandı.
Ankara I. Aslıye Ceza Mahkeme-
sı'nden 27 Aralık 1995 tarihinde verilen
ve temyiz istemıyle Yargıtay aşamasın-
da bulunan hüküm gereğince Ulutaş.
Türk Ceza Yasasfnın 230 maddesi
gereğince 6ay hapıs ve 6ay memuriyet-
ten mahrumiyet ce?asına çarptınldı
Sendikacı
Konuk da
düşünce suçlusu
• Tüm Sağlık-Sen üyesi Mahmut
Konuk, Demokrasi Kurultayı'nda
yaptığı konuşmadan dolayı, İstanbul 1
No'lu DGM tarafından 1 yıl hapis ve
100 milyon lira para cezasına
çarptınldı.
GÜNEŞGÜRSON
ANKARA- Devletın bölünmezlığı aleyhıne
propaganda yapmakla suçlanan sendikacılara
bir yenisı daha eklendı Petrol-Iş Sendıkası
Genel Başkanı MünirCeylan. Hava-lş
Sendıkası Genel Başkanı Atilav Avçin. Tüm
Sagltk-Sen Genel Başkanı Fc\-zi Gerçek'ten
sonra. eskı Tüm Sağlık-Sen Ankara Şubesı
Yönetim Kurulu üyesı Mahmut Konuk da bir
konuşması nedeniyle I yıl hapıs ve 100 milyon
lira para cezasına çarptınldı.
Jstanbul 1 No'lu Devlet Güvenlik Vfahkemesi
(DGM) tarafından 3 yıl önce Demokrasi
Kurultayı'nda yaptığı konuşmada "bölücülük
propagandası" yapmakla suçlanan Konuk.
karan Yargıtav'a başvurarak temyiz ettı. Konuk
hakkında. 3713 sayılı Terörle Mücadele
Yasası'nın (
T
MY) 8. maddesınde tammlanan,
u
Dev1etin bölünmeziiği ale>hine propaganda"
suçunu ışledıgı ıddıasının yer aldığı mahkeme
karannda. şöyle dendı
"Sanığın ola> tarihinde Hilton OteK'nde
'Demokrası Kurultayı' adlı toplantıdayaptığı
konuşmasında, ülkemLrin öıellikle Günevdogu
Anadolu Bölgesi kast olunarak, bu bölge için
Kürdistan ka\ ramının kullanıldığL burada
Kürt hareketinin geli^tiği ve bunun yeni
alanlara vayıidıgı bildirildiği, ülkesi ve miUeti ile
bölûnmez bir bütün olduğu anayasanın 3.
maddesınde hüküm altına alınmış bulunan
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ülkesinin bir
bölümünün Kürdistan olarak gösterilmesL, bu
bölgede vaşavan vatandaşlanmı/j Kürt olarak
değeriendirip, Misak-ı Milli sımrian
içerisindeki halk arasında diL din. ırk, cinsiyet
farkı gözermeksizin onlann refah ve ınutluiugu
ve eşitliği ilkesi üzenne kurulu bulunan TC
devletinin ülkesi ve milleti ile bölûnmez
bütünlüğünü hedef alan propaganda vapmak
suçunun işlendiği konusunda mahkemede tam
bir»icdani \e hukuki kanaate vanlmışor."
Konuk da savunmasında. "İnsanın kendi
kaderini tavin hakkı bulunduğunu belirttiğini;
milliyftçilik. ulus kavramlannı açıkladığmu
konuşmasında Kürt sorunu ile ilgili açıklama
yapmadığını, kesinükle böiücülük propagandası
kastı olnıadığını" belırttı
Abdülhamit protestosu
Darülaceze binasına Osmanlı
padişahlanndan 2. Abdülhamitin posterinin
asümasını "Cumhurivet dev rimlerine
saldın" olarak niteleven İşçi Partililer. dün
düzenledikleri protesto gösterisinde postere
içine bova doldurulmuş yumurta attılar.
İstanbul Büvükşehir Belediye Başkanlığı'nca
yapılan açıklamada ise olay lunanarak
geçmişten günümüze gelen değerlere bir
saldın olarak niteJendirildi.
"Kahrolsun istibdat, yaşasın özgürlük
n
,
"Osmanlıya gecit yok" sloganlannın
ardından bir açıklama vapan İP İstanbul İl
Başkanı Turan Özlü. İstanbul Büy ükşehir
Beledivesi Başkanlığı'nca 10 şubatta asılan
posterle Abdülhamit'in bir kahraman olarak
gösterilmek istendiğini belirtti. Darülaceze
Müdür Muavini An' Arslan da olavdan sonra
yaptığı açıklamada posterin kurumtın 100.
kuruluş vıldönümü nedeniyle 10 şubatta
asıldığım, şubat ayı sonunda kaldınlacağuıı
sövledL(HATlCE TUNCER)
BBP, ANAP'tan
ayrılışım şimdilik
erteledi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP'tan 6 mılletvekılıyle bırlikte
aynlacağını açıklayan BBP Kurucu Genel
Başkanı Muhsin Vazıcıoglu. aynlısj
hükümet kurma çalışmalannııı sonuna
erteledi.
BBP'yi zı>aretınde ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz ın hükümetı kurma
çalışmalannın 15 şubata kadar
tamamlanacağını söylediğını, ancak bunun
gerçekleşmemesı üzenne bayramdan sonra
ANAP'tan istifa edeceklennı açıklayan
Yazıcıoğlu, Yılmaz tarafından ıkna edildi.
Önceki gün, Yazıcıoğlu ile görüşen Mesut
Yılmaz, koalisyon görüşmelennde pazarlık
gücünü zayıflatmamak için BBP
İ j l ı l e r d e n RP ıle yürütûlen hükûmet . ^
kurma çalışmalannın sonuçlandınlmasını
beklemelenni istedi. Yılmaz'ın önerisıni
kabul eden Muhsin Yazıcıoğlu, temaslann
netleşmesınin ardından ANAP'tan
aynlacaklannı bıldirdi.
BBP kökenli Esat Bütün dışmdaki 7
milletvekilinın 24 Mart 1996 tarihınde
yapılacak BBP büyük kongresinden önce
ANAP'tan istifa edecekleri bildirildi.
Gazi Mahallesi'nde
açlık grevi sona erdi
İstanbul Haber Senisi-Sıvas'takı köylcre
yönelik baskılann kınanması amacıyla Gazi
Mahallesı Hacı Bektaş Veli Cemevı'nde bir
haftadan ben sürdürülen açlık grevı sona
erdi. Gazi Mahallesi Cemevı önünde dün
öğlen saatlerinde yapılan bir basın
açıklaması sonrasında bir haftadan beri
sürdürülen açlık grevini noktalayan
eylemciler. Sıvas ilçe ve köylerindeki
operasyonlann durdurulmasını îstediler.
Basın açıklanıasının ardından yaklaşık 150
kişilik birgrup mezarlığa kadar yürüdü.
Olaysız geçen yürüyüş. Cemevı'nde son
buldu. Divriği Kültür Derneğı'nde 15 gün
önce başlatılan ve daha sonra Pir Sultan
Abdal Canlar Demeği Okmeydanı
Şubesi'nde sürdürülen açlık grevi de bugün
sona eriyor. Sıvas Yöre Halkıyla Dayanışma
Platformu olarak eylemlenne son
vereceklerini açıklayan eylemciler,
yaptıklan ortak basın açıklamasında
istemlerini dile getirerek çözümlenmesini
istediler.
Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. Kolusayın 'ın yaptığı araştırmada çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı
Ölüm erken iner cezaevine
• Cezaevinde ölen tutuklu ve hükümlülerin yansı kalp
yetmezliğinden, diğer yansı da kanser, tüberküloz, cinayet,
intihar \ e uyuşturucudan ölüyor.
EVİN GÖKTAŞ
ANKARA-Cezaev ı yaşamının. ınsan
ömrünü ölçülebılir düzeyde kısalttığı
belirlendı. Cezaevinde ölen tutukiu ve
hükümlülerin yanya yakın bölümünün
kalp yetmezliğinden, diğer yansının
da sırasıyla kanser. tüberküloz,
cinayet, intihar ve uyuşturucudan
öldüğü saptandı.
İstanbul Adlı Tıp Kurumu Başkanı
Prof. Dr. Özdemir Kolusayın, kuruma
son dört yıl içinde otopsı yapılmak
üzere getirilen ölü hükümlü. tutuklu ve
gözaltındaki kişıler üzennde yaptığı
araştırmada, çarpıcı sonuçlar ortaya
çıkardı. Araştırmada, cezaev i, karakol.
ıslahevi ve hastanelenn psikiyatri
gözlem koğuşlannda uzun süre kalıp
da ölen kışilerin. doğal ölümlere göre
farklı özellikler taşıdığı tespıt edildi.
Araştırma sonucunda hazırlanan
raporda, >öyle denıldı:
"Kanser ve tüberküloz gibi
kardiovasküler hastalıklar. cezaevinde
en önemli patolojikölüm nedenleridir.
Kalp ölümleri. cezaevindeki ölümlerin
hemen hemen yansını
oluşturmaktadır. Buna karşın kanser
olgulan genel adli otopsilerin yüzde
2.9'unu oluşturmakta iken cezaevi
gnıbunda yü/de 28 gibi yüksek bir
oranda saptanmıştır. Bu farklılık,
cezaevi gibi benzeri ortamlarda ölüm
doğal nedenlere bağlı ve beklenilir olsa
bile. otopsi işleminin daha sık
uygulanmasından kaynakianmaktadır.
Böylelikle, cezaevlerinde
kardiovasküler hastalıklar kanser,
tüberkülozun, ölüme yol açan önemli
patolojik nedenler olduğu ve otopsi
yapılmasını gerekli kıldığı
göriilmektedir."
Cinayet ve intihar
Raporda. cezaev i ölümlerinde intihar
olgulannın, doğal ölümlerin ardından
cinayetten sonra gelen en önemli
ölümler olduğu vurgulandı. Cezaevi
ölümlerinde "ası"nın en çok kullanılan
intihar yöntemi olduğuna dikkat
çekılen raporda, kesicı-delici alet ve
bağın. kolay temın edilmesı nedeniyle
cinayet orijinlı olgularda sık kullanılan
araçlar olduğu kaydedıldı. Raporda.
alkol ve uyuşturucu madde kullanan
kışilenn gözaltına alınması ve acil
tedavileri sırasında görevlı memurlann
ve hatta hekimlerin
olgulann tedav ı
gerektirip
gerektirmediğini ayırt
etmekte güçlük
çekebildikleri de
kaydedildi Tutuklu ve
hükümlülerin yaş
dağılımı yönünden
incelendiğinde, delıci ve
kesicı alet ve ateşlı
silahla ölüm olaylarının
daha çok orta yaşlarda.
kalp yermezliğınin,
kanser ve tüberkülozdan
ölümlenn de daha çok
yaşlılarda görüldüğü
belirtildi.
Kolusayın.
araştırmasında, sonuç
olarak şu önerilerde
bulundu:
"Gözalfında bulunan ve
tutuklu kişilerin
karşüaşnğı sağlık
sorunlan ve ölümler, adli tıp açısından
özel bir konuma sahiptir. Bu konuda
ülkemi/de daha geniş araştırmalar
yapılmahdır. Cezaevi ve benzeri
ortamlarda genel sağlık, hijyen
koşullannın iyileştirilmesi vanında,
özeUikJe psikivatrik rahatsı/lık veya
önceden alkol. uyuşturucu ve benzeri
Uzmanlar, cezaev krindeki sağlıksı/ koşullann düzeltilmesi için önlem ahnmasını istivor.
gibi madde kullanma alışkanlığı olan
kişilere yönelik vesürekli tedav Uer
uvgulanmasının çok önem taşıdığı
görülmektedir. Bu tip ölümlcrde,
mutlak aynntılı adli bir soruşturma ile
birlikte >istematik otopsi, özel
incelemeler tapılması gerekmektedir.
Hükümlü ve tutuklulara hizmet veren
tam teşekküllü eğitim ve araştırma
hastaneierinin kurulmasııun çok
yararlı olacağı kanaatindeyiz. Bunun,
yalnızca cezaevinde bulunan kişilerin
sağlık sorunlan ve ölüm oranlannın
azaltılmasına değil, konu ile ilgili sav ve
spekülasyonlann giderilmesine katkıda
bulunacağı inancındayiA**
MIKRO
DtNÇ TAYANÇ
Sağ 01HOCAM
Insanı, insanlığı bir "çizgiroman"dan öğreneceği-
mi aklıma bile getiremezdim; Abdülcanbaz'la tanış-
masaydım! Öylesine uzun bir "tanışıklık" ki bizimkj-
si; artık merak bile etmiyorum "Eypdılcımbız"\n ne za-
man "eyleme" geçeceğini. Çünkü biliyorum: Gerek-
tiği ve de bıçak kemiğe dayandığında...
Çocukluğumun soğuklara rastlamış bir Bayram'ı...
Beyoğlu'nda bir tramvay; pancurlu kapısından nasıl-
sa içeri "sızmış" bir çocuk... Çocuk tir tir titriyor. Vat-
man kendi dalgasında "Hayrola oğlum" diyor; "it gi-
bi titriyorsunü!"
Çocuğun yüzünde, beni, çocukluğumdan utandı-
racak bir gülümseme; "İt gibiyım a 'bi! İt gibi de titri-
yorum! Ah, bir de ısırabilsemü!"
EvedönüpAbdülcanbaz'asığınıyorum... Birlikte Ana-
dolu'ya geçıyoruz, Sağar Urbiya'yla uzayda dövüşü-
yoruz, Osmanlı Tokadı'y'a nıce Gözlüklü Sami'nin ça-
nınaot tıkıyoruz...
Gözlüklü Samıler'in tükenmeyeceğinin aynmında
değilım henüzü! Sürmegöz Ihsaniarda yok yaşamım-
da... El Musibet bin Beter, Turhan USTA'nın bile fır-
çasında yok belkı de...
Dünyayı ve dünyalılan
Tarzan'dan Fettah'a,.
Canbaziye'den Musa
Kelkeyta'ya "adamlar"
gibi bellemışım...
Bir "cumhurbaşka-
n/"nın çıkıp "Vez;f"in eli-
nı öpebıieceğıne. bir
cumhurbaşkanının "as-
mayı" marıifet sayacagı-
na, bir dığerının Osman-
lı Sultanı gibi tekbırlerle
çöplükten bozmatopra-
gına verılebileceğine er-
miyor aklımü!
Nice yıllar sonra kendi-
mi, kuşağımı canlı Göz-
lüklü Samiler, Sürmegöz
Ihsanlar, Ebu Cehil Kad-
n Kadreddinlerle kuşatıl-
mış bulduğumda salt Ab-
dülcanbaz'a sığınılama-
yacağını da öğrenıyor ve
"SağolasınTurhan Sel-
çuk" deyıp, "aydınlık" bir "hoca" buluyorum: Ordi-
naryüs Profesor Hıfzı Veldet Velidedeoğlu...
"MedeniKanun"u, "YurttaşlarYasası"nadönüşlü-
recek denli "uygar", Aydınlanma Devrimi'ni Birinci Mec-
lıs te "/fâf/p///f"yaparakyaşayacakdenli "aydın", ya-
rım yüzyıl yazariık yapacak denlı "Cumhunyetçi" HO-
CAM...
Ktmbılır, belkı de giyiminden dimdiklığıne, guleç
cıddiliğınden "tokatgibi" yazılarına dek, onda yaşa-
yan bir "apaydın" Abdulcanbaz buluyorum!
Yurttaşlar Yasası'nı öğrenıp Medeni Hukuk'tan
"tam" not alıp geçtim sınıfı. Öylesine kısa yanıtlarla
doldurmuştum ki kâğıdı. Hoca'mın ilgisini çekmiş,
oracıkta, kürsünün kıyısında okuyuvermişti... Yüzü-
me baktı ve "ciddiyetle" gulerek "Yazar otursun sen
ilerde" dedi..
"llerlemenin sonu yok" dıye geçırmiştım içimden...
Yurttaşlar Yasası'nı "belleyip" yurttaşlık bilincine var-
dıktan n:ce sonraları, hâlâ çevremin Gözlüklü Sami-
ler'le kuşalı olduğunu düşündüğüm oluyor... Gözlük-
lüler'in kımı "hoca" kısvesı altında dolanıyor ortalık-
ta, kimi "hocaefendi"...
Bendenız de; kimi zaman Abdülcanbaz'a sığınıyo-
rum, kımı zaman Söylev'e, "yaşayan" ve "yaşatan"
binlerceyazısına...
Hepsıni okuduktan sonra da, yüreğımle "keşke sağ
olsaydın HOCAM" dıyorum; "sanki" ölmüşmüş gıbi(!!0
Ana fikir Insanı "evrenselleştıren" çızıldığı çizgi de-
ğil, yaşamıyla çızdiği çızgıdir!
Ana fîkrin ana fikri: Hiç sapmayan bir "çizgi" çe-
kin; adına ister Abdulcanbaz deyın, ister Hıfzı Veldet
Velidedeoğlu! (Ve: sakın sapmayın...)
Damştay kararı
Ihlas konutları
yasalara aykırı
İstanbul Haber Servisi-
Türkiye Gazetesi Ihlas Yu-
va Kooperatıfı'nın, üzenne
2 bin konut yapıp satnğı Ye-
nıbosna'daki 62 bin metre-
karelik arazınin devır işle-
minin "anayasaya aykın"
olduğu karan 6 y ıl sonra ke-
sınleşti.
Okul yeri ve veşil alan
olarak planJanan Hazıne ara-
zisi. 1989 yıhnda Başba-
kanlık oluru ve Bayındırlık
ve Iskân Bakanlığı'nınona-
yı ıle konut alanına dönüş-
türülmüştü.
Danışiay İdan Dava Da-
irelen Genel Kunılu, dava
konusu ışlemlerin ıptal edil-
mesi üzenne, Başbakanlık.
Bayındırlık ve Iskân Bakan-
lığı ıle Ihlas Yuva Konut Ya-
pı Kooperatifı ve Ihlas Mat-
baacılık Gazetecilik ve Sağ-
lık Hizmetleri AŞ'nin "ka-
rann düzeltilmesi" ıstemi-
nı reddettı.
MımarlarOdası İstanbul
Büyükkent Şubesı 'nce açı-
lan ve6 yıl sonra kesinleşen.
okul ve yeşil alanın konut
yapımına açılmasına ılışkın
davanın gelışimi özetle şöy-
le.
Yenibosna'da sosyal dona-
tı alanlan olarak kamu hız-
metı ıçin planlanan yaklaşık
62 dönüm büyükJüğündeki
üç parselın. yüksek yoğun-
luklu toplu konut ve işyer-
len yapımı amacına yöne-
lik olarak projelendirilme-
sıne ilişkin, merkezi yöne-
tim tarafından yapılan
1 1000 ölçekli uygulama
ımarplanı değişıkliğının ıp-
talı ıçin MımarlarOdası da-
va açtı.
Merkezi yönetime, par-
sel baz:nda ve her ölçekte
ımar planı yapabilme ve de-
ğiştırebilme yetkisi veren
Imar Yasası'nın 9. madde-
sındeki 4. fıkra hükmünün,
anayasanın 127 maddesin-
de yer alan yennden yöne-
tim ılkesıne ve belediyele-
nn varlık nedenıne aykın
olduğunu öne süren Mımar-
lar Odası. yasa hükmünün
ıptal edilmesı ıçin Anayasa
Mahkemesı'ne başvurulma-
sını istedi.
Konuyu değerlendiren
Damştay 6. Daıresı, savı
doğru v e ciddı bulurak Ana-
yasa Mahkemesı "ne başvur-
du ve yürütmeyı durdurma
karan verdı.
Hukuka aykınhk
Anavasa Mahkemesi, 22
Kasım 199 l'de, merkezi yö-
netime parsel bazında imar
planlama yetkisi veren ya-
sa hükmünü, anayasanın
127. maddesinde yer alan
yennden yönetim ilkesine
ve aynca hukuk devleti an-
layışınaaykın bularak iptal
etti.
Damştay 6. Dairesi. Ana-
yasa Mahkemesi "nin bu ka-
ranna dayanarak, 28 Ocak
1992 tarihinde, merkezi yö-
netimin dava konusu işjem-
lerinın(imarplanının) ipta-
line karar verdı.
İptal karan. Başbakanlık,
bakanlık ve onlann yanın-
da davaya katılan İhlas Yu-
va Kooperatifı, Ihlas Mat-
bacılık tarafından temyiz
edildi. Ancak, Damştay İda-
ri Dava Daireleri Genel Ku-
rulu. temyiz istemlenni red-
derek ıptal karannı onayla-
dı. Bu kez. onama karanna
itıraz edilerek karann dü-
zeltilmesi talep edildi.