23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ARALIK 1996 PAZAR- 8 * * " * " • , DEĞİŞEN DÜNYADANHÜSEYİN BAŞ Israil devleti ateşle oynuyorBaıı Şeria'da iki İsraillinin öldürülmesinin ardından Netanyahu hükümetınin işgal altındaki Filistin topraklan Batı Şeria ve Gazze'de yeni yerleşim birimleri için maddi koiaylıklar karan alması. Likud'un ıktidara gelmesinden bu yana yerinde sayan barış sürecini ciddi bir biçimde tehlikeye sokmuş göriinüyor. Çok sayıda gözlemci. Netanyahu hükümetinın. banşın başlıca anahtarı olduğu artık herkes tarafından teslim edilen "yerleşim birimleri" ateşinin üzerıne körükle gıtmekten vazgeçmemesı durumunda, bölgede "tünel faciasını" gölgede bırakacak olayların patlak vermesinden ciddı endişe duymaktadır. Dahası. Lıkud lideri, asıl sorunu gözden kaçırmak içın her zaman yaptığı gibi "yavuz hırsıa" oynamakta. kendi topraklarında binbır güçlükle yaşam savaşı veren Filistin halkını. ısraire karşı şiddete başvurma hazırlığı içinde olmakla suçlamaktadır. Filistin lideri Yaser Arafat, 15 aralıkta. Israil gazetesi Yedıot Aharonot'a verdiği demeçte, Netanyahu'nun karanlık niyetlennı gızlemek için böylesi yalanlara başvurduğunu ılerı sürerken asıl sorunun nereden kaynaklandığını açık ve net bir biçimde ortaya koyuyor: "Bu tûr bir tufumla ne kazanabiliriz? Netanyahu, politikasının tüm bölgeyi nereve götürdüğünü görmemekte midir? Bu hükümet banş istemiyor. İmzalanan anlaşmalan u)gulayacakyerde, kolonizasyonu kışkırtıyor. Bu yüzden çıkması olası yeni çatışmalann nerelere varacağını düşiinmek istemiyorum." İşgal aitındakı Filistin \e Arap topraklarınm. "ebediyen" iç edilmesine vönelik "eski \eyeniverleşinı birimlerTni korumak. yaygınlaştırmak. aslında, dün olduğu gıbi bugün de banş sürecinin önündekı en büyük engellerden biri. Ama Likud iktidarının bu konuda eli kolu bağlı. Aşın dincilerin ve sertlik yanlısı askerlerin baskısı altında. Bu yüzden bu sorunun üzerine gidemediği gıbi iktidannı borçlu olduğu aşın dınci partilere şirin görünmek için yerleşim birimlenne. banşj heba etmek pahasına, giderek artan biçimde destek vermektedır. ] 967'de işgal edilen Filistin topraklarınm yarıdan fazlasına. bugün kolonların. askeri kamplann, maden ocağı ve su kaynakları ışletmeierinin verleşimi için İsraıl hükümetı tarafından el konulmuştur. Bu vüzden. Arafat'ın bakanlarından Herakatın tepkısı nedensız değıl: "BatıŞeriaVı İsrail'in aynlmaz parçası olarak görmek ve kolonizasyonun ya) gınlaştınlmasını cesaretlendirmek, işgalin tedrici bir biçimde sona erdirilmesini öngören banş sürecinin resmen öliimünü ilan etmek demektir." Ama bütün bu haklı tepkilere karşın Likud iktidarı. "Büyük İsraiP diişünde kararlı rutumunu sürdürmektedir. Başbakan Netanvahu. kısa bir süre önce, Batı Şena'daki kolonlara. "ebediyen buradayız" diyerek "büyük İsraiT düşünden vazgeçmeye niyetli olmadığını bir kez daha. pervasızca açıklamakta sakınca görmemiştir. Baş müttefiki ve "banş planının" miman Birleşik Devletler'in "yerteşim birimlerine" yeniden ıvme kazandırmasına ilişkın Israil politikasına gösterdiği tepkiye de eğer bu tepki göstermelik degilse. Likud lideri. kulak asmamakta. bildiğini okumaktadır. O kadar ki aralannda eski dışişlerı bakanlarının da bulunduğu önde gelen Amerikalı politıkacıların konuvla ilgili "uyanlanna" karşın Israil hükümetinin tavrı. farklı olmamıştır. Hükümet sözcüsü. ABD'li politikacılart "hiçbir zaman İsrail'in dostu" olmamakla suçlamıştır. Netanyahu ve senlık vanlıları. barış sürecinin tekenne çomak sokmak için büyük çaba içindedir. Yüksek mahkeme. daha geçenlerde, "ılımlı fiziksel baskı~ya izin vererek İsrail'in elinde bulunan 4 bini aşkın tutukluya "yasal" işkencenin yolunu açmıştır. Batı Şeria'da ve Gazze'de yaşayan yüz binlerce Filistinlinin yaşama şansı, israil'in keyfine bağlıdır. Dış yardımlann hâlâ somutlaşmadığı, barış umutlarının savsaklandığı bir umutsuzluk ve sefaleî ortamında "patiama", Clinton yönetimi hemen harekete geçip ayncalıklı müttefikini "hizaya" getirmezse "kaçınılmaz" görünmektedir. Hüseyin Baş Ticaretin küreselleşmesinden en çok Aifierikan şirketleri yarar sağSingapıır 9-13 Aralık 1996'da Dünya Ticaret Örgütii niin (OMCı ilk bakanlar koııferansına ev sahipliğı vapiı. Anımsanucağı gibi OMC. 1 Ocak 1995 'ten itibaren Gümriik Tanfeleri ve Ticaret Genel Anlaşması nuı IGATT) verini almıştı. Açıklanan eksiksiz serbest mübudele ideolojisiyle OMC kontmaahkla savuş' adına tüm düzenlemelerin (regıdations) ortadan koldınlması yönünde çaba harcıyor. Ancak bıına karşıhk. toplıtm dokusımdan geriye kalan ne varsa, söküp atıyor. 15 Aralık 1996 da sona eren Smgapur konferansı. garip' bir değiş tokuştan fkonyağa karşı bilgisayar) ete dişe dokıınıtr bir sonuca varmış göriinmüvor. 12 aralıkta, anahtar-dosyalar urasında yer alan 'ıletişim teknolojileriyle' ilgili konuda varılan ve 'tarihselolarak tanımlanan anlaşmamn. öncelikle ve her zaman olduğu gibi en çok Birleşik Devletler in ekmeğine yağ sürdüğü ileri sürülüvor. Birleşik Devletler iletişim teknolojileri pazarının serbestleştirilmesinden vaklaşık 4.5 milyar frank (} frank 20 bin TL) yarar saglayacak. 15 Avnıpa ülkesi ise sadece 1.9 milyar frankla vetinecek. Bıına karşdtk Avnıpa ülkeleri Birleşik Devletler'e daha çok miktarda konyak. v'ski gibi sert alkollü içki satacak. Konferansm imi'mdeki en önemîi dosyalar, başla 'sosyal şart' c.osvası olmak iizere bir başka bahara ertelenmiştir. Tekstil dosyası da bımlar arasındadır. Gelişmekte olaıı ülkeler arasında yer alan ve ithalatçı ülkelerin Marakeş anlaşınalannı işlerine geldiği gibi yonımlamalarmdan şikâyetçi olan tekstil ihracatçısı ülkelerin isteklerine karşın. konferansta, tekstil dosyası da açılmamıştır. Bernard Cassen 'in konuyla ilgili vazısı, Singapıır konferansma ışık tutııyor. 120'den fazla üyeye sahip olan. ne var ki Rusya ve Çin gıbi ikı önemîi ülkenin henüz üyeler arasına katılmadığı Dünya Ticaret Örgütü OMC. bir görüşme forumu niteligi taşıyan genel anlaşmanın (GATT) aksine. uluslararası örgüt statüsündedir. Dünyanın dört bir vanından gelerek anlaşmaya imza koyan dev let göre\ lilerinden kaçı. serbest ticareti üretmek için çalışan bu muazzam aygıtı yaratan GATT'nin Uruguay raundunun I994'te Marakeş'te imzalanan 500 sayfalık final metni ile pazara dahil olunması konusundakı özel taahhütlerle ilgili 24 bin sayfa tutan tamamlavıcı ekleri okuma zahmetıne katlanmıştır'.' Ticareti etkilemesi olası tüm ulusal polıtikalar. başka devletlerin şikâyetlerini göze almamak için eser miktarda da olsa. 'korumacılıktan' uzakdurmak zonındadırlar. Dünya Ticaret Örgütü böylece. bir ideolojiden ne az ne de fazla, bağımsız erke sahıp duruma gelmektedir. Serbest ticaret, sosyal, kültürel, sağlik va da ekolojik konulardan daha üstün konuma yerleştirilmıştir. Dünya Ticaret ÖrgüKi'nün Genel Dırektörü Renato Ruggiero, sözunu sdkınmadan anlatıyor: "Çe\Te>leilgilidüzenlemelerle. yasal ticaret' arasındaki anlaşmazlıklarda tedbirli olmah ve ticari politikanın mı. >oksa çe\re politikalanıuıi mı düzehilmesi gerektiği düşünülmelidir. Sözü edilen 'yasal ticarcte' dahil olmadan önce, ihracatçı ülkelerde, asgari sosyal normlaruı korunması konusunda da a\nı söylem geceriidir. *Bu son derecede tartışmaJı bir sorundur ve herhangi bir uzlaşmanuı gerçekleşmemesi durumunda, sözü geçen ülkelerin OMC programlannda yer alması miimkün değildir." Singapur zinesinin en önde gelen tartışmalı soruniarından bin de budur. Kongre tarafından köşeye sıkıştırılan Amerikan hükümeti -ki kongre de ticari kuruluşların baskısı altındadır- kendı pazannı aşın emek-yoğun bazı tüketım mallarının ithaline karşı korumak niyetindedir. Cştelik bu mallann üretimi Uluslararası Ca '| Şma Örgütü'nün mınımal konvansiyonlarını hiçe sayan koşullar altında yapılmaktadır. Örneğin. zorunlu çalıştırma ve sendikal özgürlüklerle ilgili konular bunlar arasındadır. Avrupa Birliğj ise salt düşük ücretli ülkelenn rekabetsel avantajları sorununu gündeme getirmekle yetinecektir. Nitekim, geçen 29 ekim toplantısında dış ticaretle yükümlü A\rupa Bakanlar Konseyi. Komiser Leon Brittan'ın. OMC bünyesınde ticaretle. sosyal normlar arasındaki ilişkiler konusunda bir çalışma grubu oluşturulmasıvla ilgili önerisini onaylamak için yeterli çofunluğu sağiavamamıştı. Belçika \e Fransa ile 6 ülkenin desteklediği bu öneri. Ingiltere. İsveç \e lspanya tarafından engellenmişti. Ne biçimde olursa olsun, tüm 'sosyal şartlar* OMC bürokrasisi tarafından olduğu gibi. gelişmekte olan ülkelerin \erel patronlannın \e ülkelerindeki uluslararası kuruluşların sıradan sözcüleri olan yönetıcilennin hemen tümünce en sert şekilde 'korumacılıkla' suçlanması nedeniyle Singapur'da. konuvla ilgili bir anlaşmanın sağlanması kolay görünmemektedir. Kuşkusuz. salt ABD örneğı ele alındıâında, VV'ashıngton'un tutumunu. 3. Dün\a Clkeleri'nin işçılerine ani bir acımanın motive etmediği açıktır. Ama bu ülkelenn işçilerı. hükümetlerinin \e serbest ticaretin Batılı Haçlılannın inandırmak istedıklerinin aksine. taleplerini güçlendinnek için dış baskılann gereklilığınin bütünüyle ayırdındadır. Sendikalar ve hükümet dışı örgütler. artık bunu en açık şekliyle dile getirmektedir. Ticaret \e çevre ilişkilen konusunda OMC'nın coşkulu bir ilerleme içinde olduğu da söylenemez Ancak 1992'degerçekleşen Riozinesi kararlarını bütünüyle görmezlikten gelmesi de mümkün değildir. Avrupa Parlamentosu. OMC ve 'on beşler' adına görüşmeleri sürdüren Brüksel komisyonu için çok sayıda sert metinler oylamıştır. Son vavımladığı raporlardan biri. katıksız ve sert 'serbest ticaretçiler' için son derecede rahatsızlık yaratan karşılıklı ticari bağımlılıkla. özellikle trafik yoğunluğu ve enerji tüketiminin çevreye verdiği zararlann ağırlaşması arasındaki ılişkiye dikkat çekmekte v e fazia hayale kapılmadan. ONfC'den bu konu> u araştınnasını istemektedir. OMC tarafından harekete geçirilen ve W?shington'un geçen 25 kasımda Asya-Pasifik İşbirliği Forumu kararlannda yer almasını zor bela sağladığı iletişim teknolojilerinin \e finansai hizmetlerin "adilrekabet' koşullannda serbestleştirilmesi. yabancı yatınmlann Sorular ve yanıtlarla dünya ticareti 1- Dünya ticareti, değer olarak, ne ifade etmektedir? Dünya mal ihracaö 1995'te yüzde 19luk birartışJa, 4.875 milyar dola- ra tekabül etmektedir. 1979*dan bu yana gerçekleşen bu önemîi artış. bü- yük bölümüyle, içinde bulunduğu- muz yılda dolann, yen ve bazı Batı AvTupa paralan karşısında değer kay- betmesinİn yanı sıra, aralannda brüt petrolün de yer aldiğı bazı hammad- delerin fıyatlannm yükselmesinden kaynaklanmaktadır. Dünya ihracat hacmi ise, I995'te, bir önceki yrhn yüzde 9.5'lik artışının biraz altında, yüzde 8 oranında artış göstermiştir. Asya'nın, giderek çok önemîi ko- numa geldiği hizmetler sektöründe, dikkate değer atriım söz konusudur. Yine, 1995'te, dünya ticari hizmetle- ri. bir önceki yıla oranla, deger ola- rak, yüzde 14 artarak. 1.200 dolara ulaşmıştır. 2- Dfiır^ Ticaret Örgütü (OMQ nedir? OMC, resmi olarak 1 Ocak 1995'te kurulmuş ve 1947'de devletler ara- sında tarifeler ve gümriik duvarlanm tedrici biçimde ortadan kaldırmayı amaçlayan biryapı olan Gümriik Ta- rifeleri ve Ticaret Genel Anlaşma- sı'nın (GATT) yerini almıştır. Ger- çek bir kurumsaî temeie dayanmayan GATT'ın aksine, OMC, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası gibi çok yanlı bir örgüttür. OMC bir sekretarya ve üye ülkeler arasındaki anlaşmazlıklan uzlaştırmaya çalışan, bu konuda kararlar alan ve alınan ka- rarlan uygulayan, görüş aynlıklannı çözüme ulaştıran bir sistemle dona- Olmıştır. Görüş aynlıktannı çözüme ulastı- tan otgan (ORD). OMC'nin bünye- sinde alınan kararlann uygulanması- nı denetlemekte, gerektiğinde yaptı- rım uygulamaktadır. Şu anda ORD'nin gündeminde 6O'ı aşkın an- laşmazlık dosyası buiunmaktadır. Bunlann üçte birine 'dostone'çözüm- lergetirilmiştir. Kırkı aşkın dosya ise inceleme safhasmdadir. 3- OMC'ye hangı ülkeler ü\«dir? Şu anda, merkezi Cenevre'de bulu- nan örgüte. ticari çok yanlılığın kurai- lanna ve OMC'nin kararianna uyma- yı taahhüt eden 125 ülke üyedir. Bü- yük sanayi ülkeierinin tümü ile. çok sayıda gelişmekte olan ülke. örgütün üyesidir. Ancak iki önemîi ülke, Rus- ya ve Çin örgüte henüz üye değildir. Çin, fazla zorlayıcı şartlar öne sürül- memesi koşuluyla, örgüte üye olma- ya hazırdır. Toplam oJarak otuz üike üyelik için adaydır. Rusya, Ukrayna, Tayvan, Suudi Arabistan ve çok sayı- da Doğu Avrupa ülkesi üyelik için sı- radadır. 4-Tıcari mübadelenin serbestleşti- rilmesi hangi kesimleri ilgflendirmek- tedir? 1947'den bu yana GATT çerçeve- sinde gerçekleşen görüşmelerin ilk altı raundu. salt mamul ürünlerle sı- nırlı bulunuyordu. 1994 Nisam'nda Marakeş anlaşmalan ve 1995 Ocak aymda OMC'nin kurulmasıyla sona eren son Uruguay raundu, görüşme- lerin alanını, hizmetler, çevre. ente- lektüel mülkiyeti de içine alacak bi- çimde. genişletmiştir. 'Sos>7 al şart\ görüşmelerde sadece iki yıldıryeral- maktadır. Bazı sanayi ülkeleri, As- ya'nın yeni ortaya çıkan ekonomik güçlerine, 'rekabet' konusundaki üs- tünlüklerinin aşın ölçüde hoşgörülü, ya da hiç olmayan sosyal yasalardan kaynaklandığını ve bu durumun de- ğişmesi gerektiğini kabul ettirmeye çalışmaktadıriar. Ancak, ünlü 'sosyal şart" dosyası, Singapur Konferan- sı'nda da gündeme geiememiş ve bir kez daha komisyona havaie edilerek başka bahara ertelenmiştir. 5- Singapur Konferansı neden önenılkiir? Singapur Konferansı, OMC'nin kuruluşundan bu yana üye ülkelerin ticaret bakanlannıntümünü bir araya getiren ilk konferans olması açısın- dan son derecede önemlidir. 9-13 ara- lıkta toplanan Singapur Konferan- sı'nda. bakanlar, şimdiye değin askı- da bırakılan çok sayıda önemîi dosya üzerinde anlaşma için çaba göstere- ceklerdir. Telekomünikasyon, deniz taşımacılığı, hizmetler, havacılık ve çelik sanayii, görüşülmesi gereken dosyalar arasındadır. Ancak, sunuş yazısında da belirtildif i gibi, daha çok Birleşik Devletler'in yarar sağla- yacağı, iletişim teknolojileri pazan- nın serbestleştirilmesi dışında, önem- li dosyalann çoğunu ele alamamışttr. Le Monde Economie korunması. Uruguay raundu >onrjji kararlaştınlan gümriik tarifeleri indirımı ardından yeni indirimlere gidilmesi. bölgesel ekonomik topluluklar oluşumu ile ticaretin çok yanlılığı arasında uyum sağlanmasının ortak bir hedefi var: Ruggiero'nun yinelediği gibi, 'dünya ticaretinin' aci! gereksinimine cevap vermek için 'her zaman daha çok küreseUeştirmek.' Ruggiero. uluslararası ticaretin 1995 dünya ürettminden üç katı daha fazla büyümesinden coşkuyla söz ederek bir başka çözüm olasılığının bulunmadığını ileri sürmektedir. Üst üste altı yıldır süregelen ve ekonomik gerçeklerle bağ'daşmayan bu ticari "balonunu" şışkinliğini izah etmek için Amerikalı ekonomist Paul Krugman,dört olguvii öne çıkarmaktadır: Kesimler içi(intra-branche) ticaretin artması. yeni benzer ülkeler arasında aynı üriinün mübadelesi. üreticilerin üretim sürecini çok sayıda coğrafi konumlara dağıtarak değer zincirini dilimleme egilımleri. iç üretim ticaret 'ratio'su olağanüstü yüksek ticari süper güçleri sonucu bazı ülkelerin ortaya çıkması ve en büyük endişe kaynağı bir yenilik: Muazzam miktarda mamulün. düşük ücretli ülkelerden. vüksek ücretli ülkelere ihracı. Av rupa Parlamentosu tarafından sorulan soruyu şöyle yanıtlamak uvgun olacak: Olayın ilki sağduyuya olduğu kadar gereksiz taşımalar için enerjı harcanmaması ekolojik gerekliliğine bütünüyle aykırıdır. Ötekı üç olaya gelınce: bunlar, sermayenın 'duyarlılığı" ve sanayilerinm geüşmesini ağırlıklı olarak ihracat üzerine temellendirmelen nedeniyle bazı ülkelerde 'güvensizJik' ortamına yol açmakta, aynca gelişmiş ülkelerde çok sayıda niteliksiz işin ortadan kalkmasına neden olmaktadır. Singapur'un gündeminde yer almayan bir başka önemîi ticari istikrarsızlık öğesi dolann, diğer dövizler kanşısındaki değişken kambiyo kurudur. (Taux deChange). 1985 başında 10franktandaha fazla değere sahip bulunan 'yeşil kâğıt'. bugün 5 frank etmektedır. Gümriik tanfelerinin, fiyatı dolarla belirlenen mallarda yüzde 10 ya da yüzde 20 oranında değişikliğe uğramasının bu tür bir rekabetsel devalüasyon karşısında ne anlamı olabilir? OMC'nin genel direktörü Ruggiero'nun Birleşik Devletler"deki son açıklamalannın birinde söz etmeye çahştığı konulardan biri de budur. Ruggiero şöyle divordu: "Amerikan çıkaıiaruun aktif bir biçimde sa\ unulması ile çok yanlı (mühilateral) sistem arasında bir bağdaşmazlık söz konusu değildir. Tam tersine. çok yanb sistem, Birleşik Devletler'in refahının artmasında olduğu gibi, müesses kurallara uvgun bir biçimde, haklanmn savunulmasuıda da denenmiş ve etkinliği ona\ lanmıştır. Kambiyo kuriannın manipülasvonu. acaba sözü edikn bu 'müesses kurallar' arasında yer almakta mıdır? Clinton'ın pek kulak asmadığı sorulardan biri de budur. Başkan son kitabında. 'ticaretin küreselleşmesinden en çok Amerikan şirketlerinin yararlandığını' ammsatmaktadu-. Böylece Dünva Ticaret Örgütü konferansından, tüm ticari anlaşmalan gülünç hale getiren dolar hegemonyasının sorgulanması beklenmemelidir. Buna karşıhk, dizginlerinden boşanmış bir serbest mübadelecüiğûı daha da Kme kazanarak toplumlann dokusundan geriye kalan ne varsa, oniarın da sökülüp atılmasına katkısından korkulmalıdır." Bernard Cassen (Le Monde Diplomatique) \aşgünü Nesin \akfı ve Derneği üyelerinin katıldığı bir < yemekle kutiandı. (Fotoğraf: KADER TUĞLA) •• Aziz Nesin 82 yaşında I Kühür Servisi - Aziz Ne- sin'in 82. va^günü Nesin \'akfı ve Derneği üyelerinin katıldıklan bıryemekîekut- landı. Çatı Restoran'ın sahi- bi Hasan Özen tarafından düzenlenen yemekte bir ko- nuşma yapan Aü .N'esin, Ne- sin Vakfı çocuklanndan ha- berlerden sonra. vakfın ye- ni binası ve ekJenmesi düşü- nülen tesislerle ilgili bılgı verdı. Maddi olanaksızlıklar- dan ötürü vakfın birçok ge- reksinimınin karşılanama- dığından yakınan Nesin. öğrencilerine mevcut öğre- nim düzeninin üstünde bir öğrenim vermeyi amaçla- dıklannı ve bu amaç doğ- rultusunda Aziz Nesin ın adını taşıvan bıreğitim ku- rumu kurmak istediklerıni belirtti. "Çocuklann gittikleri okullar ne vazık ki hiçbir açıdan yeterli değiller. Çağ- daş insanın eğin'm anlavışı- na uv gun eğitim verebilecek bir kurumun eksikliğini his- sedivoruz. Bunun için de ön- ce ilk ve orta, daha sonray- sa lise eğitimi vermek üzere bir .Aziz Nesin Okulu açmak istiyoruz. Bu elbette Nesin \ akn'ndan bağımsız bir ku- ruluş olacak, çünkü vakfın olanaklan bövle bir proje için veterli değil"sözlerine ek olarak. v akfin eskı ve ye- ni binalarında Aziz Nesin'e ait odaların müze halinege- tirilerek buralarda kendisi ve dostlannın kışısel eşya-ı lannın sergileneceğini söy- i leyen Alı Nesin. aynca- "Türkiye'de kitaba güven olmuvor. \zi/'in kitaplan mutlaka ilerdede satacaktır, ancak getirisi vakfa vetme- yebiJir. Bu yüzden Nesin Vakfı olarak ga> rimenkul vatınmlarımızı arttırmak istivoruz" dedı. Kutlamjya Nesin Vakfıı çocuklan ve görevlilerininl yanı ^ıra Esin Afşar. Dilek Türker. Cengiz Bektaş. Gül- ten Dav ıoğlu, L'ğur Kökden. Semih Porov, ^ilnıaz Onav, Zev nep OraL Metin Deniz, İnci Asona ve Turgav Fişek-! çigibi sanatçılar katıldılar. [ Uyam eyleminde ikinci aşanıa Kocaeli mitingi • DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. bu mitingle "tşçi sınıfı, yalnız ekonomik talepleri için değil, insan hakları, demokrasi ve özgürlük mücadelesini meydanlara indirmeye çalışıyor. Mitingimize tüm emekçiler destek verecek" dedi. İSTANBl'L/KOCAELİ (Cumhurivet) - Türkıye Devnmcı Işçı Sendikalan Konfederasyonu'nun (DlSK)Trak\aveMarma- ra çapında örgütlediği "Özgürlükçü Demokratik Türkiye Mitingi" bugün saat İ3.00'te KocaelT'de gerçekleştirilecek. DlSK. Genel Başkanı Rıdvan Bu- dak. "İşçi sınıfı, yalnız eko- nomik talepleri için değiL insan hakları. demokrasi ve özgürlük mücadelesini meydanlara indirmeve ça- lışıyor. Mitingimize tüm emekçiler destek vere- cek"dedı. DlSK'e baglı Genel-!ş Sendikası'nın örgütlü bu- iunduğu 18 işyerinde. dev - letin. Susurluk kazasının ardından ortaya çıkan kir- li ilişkilerden anndınlma- sı ıstemiylegerçekleştirdi- ği 2 saatlık "iş bırakma" eyleminin ardından. bugün yapılacak miting için tüm hazırlıklar tamamlandı. DÎSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, miting için iyi örgütlendiklerini vur- gulayarak "İşçi sınıfı, yal- nız ekonomik talepleri için değil, insan hakları. de- mokrasi ve özgürlük mü- cadelesini meydanlara in- dirmeve çaJışıyor. Mitingi- mize tüm emekçiler destek verecek"diye konuştu. Mitingde. DlSK Genel Başkanı Rıd\an Budak ile Kocaeli Sendikalar Birliği Başkanı ve Selüloz İş Sen- dikası Genel Başkanı Mit- hat Sarı konuşacak. Bu arada. Türk-tş. DİSK. Hak-İş ve KESK'e bağlı sendikalann oluşturduğu| Kocaeli Sendikalar Birliği j de mitingi destekledikleri-1 nı açıkladı. ! Trakya v e Marmara böl- j gesinden otobüslerle Ko-! caeli'ne celenler saat; 12.00'de Sabancı Kültüri Merkezi önünde toplana-, caklar. Buradaolıışturulan j kortejlerle Anıtpark'a gi- dilecek. tüm kortejlenn ye-; rinı almasından sonra mi- • ting. saat 13.00'te başlaya-' cak. "Özgürlükçü Demokra- tik Türkive Mitingi'ne ka-1 tıl. gücünü göster" çağnsı vapılanafişlerde. "Buülke bizim! Çetelerden, hırsız- lardan kurtaralım. Haydi mitinge, Kocaeli'den daîga' dalga Türkiye'ye!" denil-1 di. Mitingde dağıtılmak üzere aynca 100 bin adet' "DİSK'in Sesi" dergisi özel sayıs' ile 50 bin adet el ilanı hazırlanarak afiş- lerle birlikte tüm bölge1 temsilciliklenne gönderil- Vbğun önlem Kocaeli Emnıyet Mü- dürlüğü'nün miting için geniş güvenlik önlemleri aldiğı, Kocaeli polisinin vanı sıra. komşu illerden ' gelecek takviye kuvvetle- rin de miting alanı ve çev-j resindegörev yapacağı bil- dırildi. Mitinge katılacak- ların. üzerlerinin aranma-ı sından sonra toplanma, noktaianna alınacaklan ve taşınacak pankartlar ile dö- v ızlerin de kontrol edılece- • ği belirtildi. j İtalyan gıda fabrikasında gergîıılik İstanbul Haber Servi- si- Büyükçekmece Kıraç Köyü'nde 7 yıldır faliyet gösteren ttalyan sermayeli Perfetti Gıda Sanavii'nde çalışan 160 işçinin sendi- kalı oldukları gerekçesiyle işten atılması üzenne baş- iayan gerginlik sürüvor. Esenyurt Jandarma Kara- kolu. tarafından fabrika önünde güvenlik önlemi alınırken Öz Gıda Iş Sen- dikası ve fabrikanın İtal- van patronlan. mahkeme- lik olduiar. Öz Gıda Jş l'Nolu Şube Başkanı Mustafa Sövlemez. )ap- tığı yazılı açıklamada,. "Mahkeme sonuçlanın- cava dek, her iki tarafın- da kabul ettiği tutanak tutuldu. Ancak tutanağı imzalamaktan vazgeçipı işçileri çıkartmaya de- vam ettiler. Biz nıahke- menin vereceği karara saygılıyız. \eter ki işçiler geri alınsın" denildi. Işçi-j lerin jandarma zoruyla fabrikadan atılması nede "Iniyle Kıraç Köyü'nde ya-| şanan gerginliğin arttığı vej işçilerle ortak hareketedenj sendikacılann 3 gün kara-j kolda tutulduöu bildirildi.1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle