Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 ARALIK 1996 PAZAR-
8
* * " * " • ,
DEĞİŞEN DÜNYADANHÜSEYİN BAŞ
Israil devleti ateşle oynuyorBaıı Şeria'da iki İsraillinin öldürülmesinin ardından Netanyahu
hükümetınin işgal altındaki Filistin topraklan Batı Şeria ve Gazze'de
yeni yerleşim birimleri için maddi koiaylıklar karan alması.
Likud'un ıktidara gelmesinden bu yana yerinde sayan barış sürecini
ciddi bir biçimde tehlikeye sokmuş göriinüyor. Çok sayıda gözlemci.
Netanyahu hükümetinın. banşın başlıca anahtarı olduğu artık herkes
tarafından teslim edilen "yerleşim birimleri" ateşinin üzerıne
körükle gıtmekten vazgeçmemesı durumunda, bölgede "tünel
faciasını" gölgede bırakacak olayların patlak vermesinden ciddı
endişe duymaktadır. Dahası. Lıkud lideri, asıl sorunu gözden
kaçırmak içın her zaman yaptığı gibi "yavuz hırsıa" oynamakta.
kendi topraklarında binbır güçlükle yaşam savaşı veren Filistin
halkını. ısraire karşı şiddete başvurma hazırlığı içinde olmakla
suçlamaktadır. Filistin lideri Yaser Arafat, 15 aralıkta. Israil gazetesi
Yedıot Aharonot'a verdiği demeçte, Netanyahu'nun karanlık
niyetlennı gızlemek için böylesi yalanlara başvurduğunu ılerı
sürerken asıl sorunun nereden kaynaklandığını açık ve net bir
biçimde ortaya koyuyor: "Bu tûr bir tufumla ne kazanabiliriz?
Netanyahu, politikasının tüm bölgeyi nereve götürdüğünü
görmemekte midir? Bu hükümet banş istemiyor. İmzalanan
anlaşmalan u)gulayacakyerde, kolonizasyonu kışkırtıyor. Bu yüzden
çıkması olası yeni çatışmalann nerelere varacağını düşiinmek
istemiyorum." İşgal aitındakı Filistin \e Arap topraklarınm.
"ebediyen" iç edilmesine vönelik "eski \eyeniverleşinı birimlerTni
korumak. yaygınlaştırmak. aslında, dün olduğu gıbi bugün de banş
sürecinin önündekı en büyük engellerden biri. Ama Likud
iktidarının bu konuda eli kolu bağlı. Aşın dincilerin ve sertlik
yanlısı askerlerin baskısı altında. Bu yüzden bu sorunun üzerine
gidemediği gıbi iktidannı borçlu olduğu aşın dınci partilere şirin
görünmek için yerleşim birimlenne. banşj heba etmek pahasına,
giderek artan biçimde destek vermektedır. ] 967'de işgal edilen
Filistin topraklarınm yarıdan fazlasına. bugün kolonların. askeri
kamplann, maden ocağı ve su kaynakları ışletmeierinin verleşimi
için İsraıl hükümetı tarafından el konulmuştur. Bu vüzden. Arafat'ın
bakanlarından Herakatın tepkısı nedensız değıl: "BatıŞeriaVı
İsrail'in aynlmaz parçası olarak görmek ve kolonizasyonun
ya) gınlaştınlmasını cesaretlendirmek, işgalin tedrici bir biçimde sona
erdirilmesini öngören banş sürecinin resmen öliimünü ilan etmek
demektir."
Ama bütün bu haklı tepkilere karşın Likud iktidarı. "Büyük İsraiP
diişünde kararlı rutumunu sürdürmektedir. Başbakan Netanvahu.
kısa bir süre önce, Batı Şena'daki kolonlara. "ebediyen buradayız"
diyerek "büyük İsraiT düşünden vazgeçmeye niyetli olmadığını bir
kez daha. pervasızca açıklamakta sakınca görmemiştir. Baş
müttefiki ve "banş planının" miman Birleşik Devletler'in "yerteşim
birimlerine" yeniden ıvme kazandırmasına ilişkın Israil politikasına
gösterdiği tepkiye de eğer bu tepki göstermelik degilse. Likud lideri.
kulak asmamakta. bildiğini okumaktadır. O kadar ki aralannda eski
dışişlerı bakanlarının da bulunduğu önde gelen Amerikalı
politıkacıların konuvla ilgili "uyanlanna" karşın Israil hükümetinin
tavrı. farklı olmamıştır. Hükümet sözcüsü. ABD'li politikacılart
"hiçbir zaman İsrail'in dostu" olmamakla suçlamıştır. Netanyahu ve
senlık vanlıları. barış sürecinin tekenne çomak sokmak için büyük
çaba içindedir. Yüksek mahkeme. daha geçenlerde, "ılımlı fiziksel
baskı~ya izin vererek İsrail'in elinde bulunan 4 bini aşkın tutukluya
"yasal" işkencenin yolunu açmıştır. Batı Şeria'da ve Gazze'de
yaşayan yüz binlerce Filistinlinin yaşama şansı, israil'in keyfine
bağlıdır. Dış yardımlann hâlâ somutlaşmadığı, barış umutlarının
savsaklandığı bir umutsuzluk ve sefaleî ortamında "patiama",
Clinton yönetimi hemen harekete geçip ayncalıklı müttefikini
"hizaya" getirmezse "kaçınılmaz" görünmektedir.
Hüseyin Baş
Ticaretin küreselleşmesinden
en çok Aifierikan
şirketleri
yarar sağSingapıır 9-13 Aralık 1996'da Dünya Ticaret
Örgütii niin (OMCı ilk bakanlar koııferansına ev
sahipliğı vapiı. Anımsanucağı gibi OMC. 1 Ocak
1995 'ten itibaren Gümriik Tanfeleri ve Ticaret
Genel Anlaşması nuı IGATT) verini almıştı.
Açıklanan eksiksiz serbest mübudele ideolojisiyle
OMC kontmaahkla savuş' adına tüm
düzenlemelerin (regıdations) ortadan koldınlması
yönünde çaba harcıyor. Ancak bıına karşıhk.
toplıtm dokusımdan geriye kalan ne varsa, söküp
atıyor.
15 Aralık 1996 da sona eren Smgapur konferansı.
garip' bir değiş tokuştan fkonyağa karşı
bilgisayar) ete dişe dokıınıtr bir sonuca varmış
göriinmüvor. 12 aralıkta, anahtar-dosyalar
urasında yer alan 'ıletişim teknolojileriyle' ilgili
konuda varılan ve 'tarihselolarak tanımlanan
anlaşmamn. öncelikle ve her zaman olduğu gibi en
çok Birleşik Devletler in ekmeğine yağ sürdüğü
ileri sürülüvor. Birleşik Devletler iletişim
teknolojileri pazarının serbestleştirilmesinden
vaklaşık 4.5 milyar frank (} frank 20 bin TL) yarar
saglayacak. 15 Avnıpa ülkesi ise sadece 1.9 milyar
frankla vetinecek. Bıına karşdtk Avnıpa ülkeleri
Birleşik Devletler'e daha çok miktarda konyak.
v'ski gibi sert alkollü içki satacak. Konferansm
imi'mdeki en önemîi dosyalar, başla 'sosyal şart'
c.osvası olmak iizere bir başka bahara ertelenmiştir.
Tekstil dosyası da bımlar arasındadır. Gelişmekte
olaıı ülkeler arasında yer alan ve ithalatçı ülkelerin
Marakeş anlaşınalannı işlerine geldiği gibi
yonımlamalarmdan şikâyetçi olan tekstil
ihracatçısı ülkelerin isteklerine karşın. konferansta,
tekstil dosyası da açılmamıştır. Bernard Cassen 'in
konuyla ilgili vazısı, Singapıır konferansma ışık
tutııyor.
120'den fazla üyeye sahip olan. ne var ki Rusya ve
Çin gıbi ikı önemîi ülkenin henüz üyeler arasına
katılmadığı Dünya Ticaret Örgütü OMC. bir görüşme
forumu niteligi taşıyan genel anlaşmanın (GATT)
aksine. uluslararası örgüt statüsündedir. Dünyanın
dört bir vanından gelerek anlaşmaya imza koyan
dev let göre\ lilerinden kaçı. serbest ticareti üretmek
için çalışan bu muazzam aygıtı yaratan GATT'nin
Uruguay raundunun I994'te Marakeş'te imzalanan
500 sayfalık final metni ile pazara dahil olunması
konusundakı özel taahhütlerle ilgili 24 bin sayfa tutan
tamamlavıcı ekleri okuma zahmetıne katlanmıştır'.'
Ticareti etkilemesi olası tüm ulusal polıtikalar. başka
devletlerin şikâyetlerini göze almamak için eser
miktarda da olsa. 'korumacılıktan' uzakdurmak
zonındadırlar. Dünya Ticaret Örgütü böylece. bir
ideolojiden ne az ne de fazla, bağımsız erke sahıp
duruma gelmektedir. Serbest ticaret, sosyal, kültürel,
sağlik va da ekolojik konulardan daha üstün konuma
yerleştirilmıştir. Dünya Ticaret ÖrgüKi'nün Genel
Dırektörü Renato Ruggiero, sözunu sdkınmadan
anlatıyor: "Çe\Te>leilgilidüzenlemelerle. yasal
ticaret' arasındaki anlaşmazlıklarda tedbirli olmah
ve ticari politikanın mı. >oksa çe\re politikalanıuıi mı
düzehilmesi gerektiği düşünülmelidir. Sözü edilen
'yasal ticarcte' dahil olmadan önce, ihracatçı
ülkelerde, asgari sosyal normlaruı korunması
konusunda da a\nı söylem geceriidir. *Bu son derecede
tartışmaJı bir sorundur ve herhangi bir uzlaşmanuı
gerçekleşmemesi durumunda, sözü geçen ülkelerin
OMC programlannda yer alması miimkün değildir."
Singapur zinesinin en önde gelen tartışmalı
soruniarından bin de budur. Kongre tarafından
köşeye sıkıştırılan Amerikan hükümeti -ki kongre de
ticari kuruluşların baskısı altındadır- kendı pazannı
aşın emek-yoğun bazı tüketım mallarının ithaline
karşı korumak niyetindedir. Cştelik bu mallann
üretimi Uluslararası Ca
'|
Şma Örgütü'nün mınımal
konvansiyonlarını hiçe sayan koşullar altında
yapılmaktadır. Örneğin. zorunlu çalıştırma ve
sendikal özgürlüklerle ilgili konular bunlar
arasındadır. Avrupa Birliğj ise salt düşük ücretli
ülkelenn rekabetsel avantajları sorununu gündeme
getirmekle yetinecektir. Nitekim, geçen 29 ekim
toplantısında dış ticaretle yükümlü A\rupa Bakanlar
Konseyi. Komiser Leon Brittan'ın. OMC bünyesınde
ticaretle. sosyal normlar arasındaki ilişkiler
konusunda bir çalışma grubu oluşturulmasıvla ilgili
önerisini onaylamak için yeterli çofunluğu
sağiavamamıştı. Belçika \e Fransa ile 6 ülkenin
desteklediği bu öneri. Ingiltere. İsveç \e lspanya
tarafından engellenmişti. Ne biçimde olursa olsun,
tüm 'sosyal şartlar* OMC bürokrasisi tarafından
olduğu gibi. gelişmekte olan ülkelerin \erel
patronlannın \e ülkelerindeki uluslararası
kuruluşların sıradan sözcüleri olan yönetıcilennin
hemen tümünce en sert şekilde 'korumacılıkla'
suçlanması nedeniyle Singapur'da. konuvla ilgili bir
anlaşmanın sağlanması kolay görünmemektedir.
Kuşkusuz. salt ABD örneğı ele alındıâında,
VV'ashıngton'un tutumunu. 3. Dün\a Clkeleri'nin
işçılerine ani bir acımanın motive etmediği açıktır.
Ama bu ülkelenn işçilerı. hükümetlerinin \e serbest
ticaretin Batılı Haçlılannın inandırmak istedıklerinin
aksine. taleplerini güçlendinnek için dış baskılann
gereklilığınin bütünüyle ayırdındadır. Sendikalar ve
hükümet dışı örgütler. artık bunu en açık şekliyle dile
getirmektedir. Ticaret \e çevre ilişkilen konusunda
OMC'nın coşkulu bir ilerleme içinde olduğu da
söylenemez Ancak 1992'degerçekleşen Riozinesi
kararlarını bütünüyle görmezlikten gelmesi de
mümkün değildir. Avrupa Parlamentosu. OMC ve 'on
beşler' adına görüşmeleri sürdüren Brüksel
komisyonu için çok sayıda sert metinler oylamıştır.
Son vavımladığı raporlardan biri. katıksız ve sert
'serbest ticaretçiler' için son derecede rahatsızlık
yaratan karşılıklı ticari bağımlılıkla. özellikle trafik
yoğunluğu ve enerji tüketiminin çevreye verdiği
zararlann ağırlaşması arasındaki ılişkiye dikkat
çekmekte v e fazia hayale kapılmadan. ONfC'den bu
konu> u araştınnasını istemektedir.
OMC tarafından harekete geçirilen ve W?shington'un
geçen 25 kasımda Asya-Pasifik İşbirliği Forumu
kararlannda yer almasını zor bela sağladığı iletişim
teknolojilerinin \e finansai hizmetlerin "adilrekabet'
koşullannda serbestleştirilmesi. yabancı yatınmlann
Sorular ve yanıtlarla dünya ticareti
1- Dünya ticareti, değer olarak, ne
ifade etmektedir?
Dünya mal ihracaö 1995'te yüzde
19luk birartışJa, 4.875 milyar dola-
ra tekabül etmektedir. 1979*dan bu
yana gerçekleşen bu önemîi artış. bü-
yük bölümüyle, içinde bulunduğu-
muz yılda dolann, yen ve bazı Batı
AvTupa paralan karşısında değer kay-
betmesinİn yanı sıra, aralannda brüt
petrolün de yer aldiğı bazı hammad-
delerin fıyatlannm yükselmesinden
kaynaklanmaktadır. Dünya ihracat
hacmi ise, I995'te, bir önceki yrhn
yüzde 9.5'lik artışının biraz altında,
yüzde 8 oranında artış göstermiştir.
Asya'nın, giderek çok önemîi ko-
numa geldiği hizmetler sektöründe,
dikkate değer atriım söz konusudur.
Yine, 1995'te, dünya ticari hizmetle-
ri. bir önceki yıla oranla, deger ola-
rak, yüzde 14 artarak. 1.200 dolara
ulaşmıştır.
2- Dfiır^ Ticaret Örgütü (OMQ
nedir?
OMC, resmi olarak 1 Ocak 1995'te
kurulmuş ve 1947'de devletler ara-
sında tarifeler ve gümriik duvarlanm
tedrici biçimde ortadan kaldırmayı
amaçlayan biryapı olan Gümriik Ta-
rifeleri ve Ticaret Genel Anlaşma-
sı'nın (GATT) yerini almıştır. Ger-
çek bir kurumsaî temeie dayanmayan
GATT'ın aksine, OMC, Uluslararası
Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası
gibi çok yanlı bir örgüttür. OMC bir
sekretarya ve üye ülkeler arasındaki
anlaşmazlıklan uzlaştırmaya çalışan,
bu konuda kararlar alan ve alınan ka-
rarlan uygulayan, görüş aynlıklannı
çözüme ulaştıran bir sistemle dona-
Olmıştır.
Görüş aynlıktannı çözüme ulastı-
tan otgan (ORD). OMC'nin bünye-
sinde alınan kararlann uygulanması-
nı denetlemekte, gerektiğinde yaptı-
rım uygulamaktadır. Şu anda
ORD'nin gündeminde 6O'ı aşkın an-
laşmazlık dosyası buiunmaktadır.
Bunlann üçte birine 'dostone'çözüm-
lergetirilmiştir. Kırkı aşkın dosya ise
inceleme safhasmdadir.
3- OMC'ye hangı ülkeler ü\«dir?
Şu anda, merkezi Cenevre'de bulu-
nan örgüte. ticari çok yanlılığın kurai-
lanna ve OMC'nin kararianna uyma-
yı taahhüt eden 125 ülke üyedir. Bü-
yük sanayi ülkeierinin tümü ile. çok
sayıda gelişmekte olan ülke. örgütün
üyesidir. Ancak iki önemîi ülke, Rus-
ya ve Çin örgüte henüz üye değildir.
Çin, fazla zorlayıcı şartlar öne sürül-
memesi koşuluyla, örgüte üye olma-
ya hazırdır. Toplam oJarak otuz üike
üyelik için adaydır. Rusya, Ukrayna,
Tayvan, Suudi Arabistan ve çok sayı-
da Doğu Avrupa ülkesi üyelik için sı-
radadır.
4-Tıcari mübadelenin serbestleşti-
rilmesi hangi kesimleri ilgflendirmek-
tedir?
1947'den bu yana GATT çerçeve-
sinde gerçekleşen görüşmelerin ilk
altı raundu. salt mamul ürünlerle sı-
nırlı bulunuyordu. 1994 Nisam'nda
Marakeş anlaşmalan ve 1995 Ocak
aymda OMC'nin kurulmasıyla sona
eren son Uruguay raundu, görüşme-
lerin alanını, hizmetler, çevre. ente-
lektüel mülkiyeti de içine alacak bi-
çimde. genişletmiştir. 'Sos>7
al şart\
görüşmelerde sadece iki yıldıryeral-
maktadır. Bazı sanayi ülkeleri, As-
ya'nın yeni ortaya çıkan ekonomik
güçlerine, 'rekabet' konusundaki üs-
tünlüklerinin aşın ölçüde hoşgörülü,
ya da hiç olmayan sosyal yasalardan
kaynaklandığını ve bu durumun de-
ğişmesi gerektiğini kabul ettirmeye
çalışmaktadıriar. Ancak, ünlü 'sosyal
şart" dosyası, Singapur Konferan-
sı'nda da gündeme geiememiş ve bir
kez daha komisyona havaie edilerek
başka bahara ertelenmiştir.
5- Singapur Konferansı neden
önenılkiir?
Singapur Konferansı, OMC'nin
kuruluşundan bu yana üye ülkelerin
ticaret bakanlannıntümünü bir araya
getiren ilk konferans olması açısın-
dan son derecede önemlidir. 9-13 ara-
lıkta toplanan Singapur Konferan-
sı'nda. bakanlar, şimdiye değin askı-
da bırakılan çok sayıda önemîi dosya
üzerinde anlaşma için çaba göstere-
ceklerdir. Telekomünikasyon, deniz
taşımacılığı, hizmetler, havacılık ve
çelik sanayii, görüşülmesi gereken
dosyalar arasındadır. Ancak, sunuş
yazısında da belirtildif i gibi, daha
çok Birleşik Devletler'in yarar sağla-
yacağı, iletişim teknolojileri pazan-
nın serbestleştirilmesi dışında, önem-
li dosyalann çoğunu ele alamamışttr.
Le Monde Economie
korunması. Uruguay raundu >onrjji kararlaştınlan
gümriik tarifeleri indirımı ardından yeni indirimlere
gidilmesi. bölgesel ekonomik topluluklar oluşumu ile
ticaretin çok yanlılığı arasında uyum sağlanmasının
ortak bir hedefi var: Ruggiero'nun yinelediği gibi,
'dünya ticaretinin' aci! gereksinimine cevap vermek
için 'her zaman daha çok küreseUeştirmek.' Ruggiero.
uluslararası ticaretin 1995 dünya ürettminden üç katı
daha fazla büyümesinden coşkuyla söz ederek bir
başka çözüm olasılığının bulunmadığını ileri
sürmektedir. Üst üste altı yıldır süregelen ve
ekonomik gerçeklerle bağ'daşmayan bu ticari
"balonunu" şışkinliğini izah etmek için Amerikalı
ekonomist Paul Krugman,dört olguvii öne
çıkarmaktadır: Kesimler içi(intra-branche) ticaretin
artması. yeni benzer ülkeler arasında aynı üriinün
mübadelesi. üreticilerin üretim sürecini çok sayıda
coğrafi konumlara dağıtarak değer zincirini
dilimleme egilımleri. iç üretim ticaret 'ratio'su
olağanüstü yüksek ticari süper güçleri sonucu bazı
ülkelerin ortaya çıkması ve en büyük endişe kaynağı
bir yenilik: Muazzam miktarda mamulün. düşük
ücretli ülkelerden. vüksek ücretli ülkelere ihracı.
Av rupa Parlamentosu tarafından sorulan soruyu şöyle
yanıtlamak uvgun olacak: Olayın ilki sağduyuya
olduğu kadar gereksiz taşımalar için enerjı
harcanmaması ekolojik gerekliliğine bütünüyle
aykırıdır. Ötekı üç olaya gelınce: bunlar, sermayenın
'duyarlılığı" ve sanayilerinm geüşmesini ağırlıklı
olarak ihracat üzerine temellendirmelen nedeniyle
bazı ülkelerde 'güvensizJik' ortamına yol açmakta,
aynca gelişmiş ülkelerde çok sayıda niteliksiz işin
ortadan kalkmasına neden olmaktadır.
Singapur'un gündeminde yer almayan bir başka
önemîi ticari istikrarsızlık öğesi dolann, diğer
dövizler kanşısındaki değişken kambiyo kurudur.
(Taux deChange). 1985 başında 10franktandaha
fazla değere sahip bulunan 'yeşil kâğıt'. bugün 5 frank
etmektedır. Gümriik tanfelerinin, fiyatı dolarla
belirlenen mallarda yüzde 10 ya da yüzde 20
oranında değişikliğe uğramasının bu tür bir
rekabetsel devalüasyon karşısında ne anlamı olabilir?
OMC'nin genel direktörü Ruggiero'nun Birleşik
Devletler"deki son açıklamalannın birinde söz etmeye
çahştığı konulardan biri de budur. Ruggiero şöyle
divordu: "Amerikan çıkaıiaruun aktif bir biçimde
sa\ unulması ile çok yanlı (mühilateral) sistem
arasında bir bağdaşmazlık söz konusu değildir. Tam
tersine. çok yanb sistem, Birleşik Devletler'in
refahının artmasında olduğu gibi, müesses kurallara
uvgun bir biçimde, haklanmn savunulmasuıda da
denenmiş ve etkinliği ona\ lanmıştır. Kambiyo
kuriannın manipülasvonu. acaba sözü edikn bu
'müesses kurallar' arasında yer almakta mıdır?
Clinton'ın pek kulak asmadığı sorulardan biri de
budur. Başkan son kitabında. 'ticaretin
küreselleşmesinden en çok Amerikan şirketlerinin
yararlandığını' ammsatmaktadu-. Böylece Dünva
Ticaret Örgütü konferansından, tüm ticari
anlaşmalan gülünç hale getiren dolar hegemonyasının
sorgulanması beklenmemelidir. Buna karşıhk,
dizginlerinden boşanmış bir serbest mübadelecüiğûı
daha da Kme kazanarak toplumlann dokusundan
geriye kalan ne varsa, oniarın da sökülüp atılmasına
katkısından korkulmalıdır."
Bernard Cassen
(Le Monde Diplomatique)
\aşgünü Nesin \akfı ve Derneği üyelerinin katıldığı bir <
yemekle kutiandı. (Fotoğraf: KADER TUĞLA) ••
Aziz Nesin
82 yaşında I
Kühür Servisi - Aziz Ne-
sin'in 82. va^günü Nesin
\'akfı ve Derneği üyelerinin
katıldıklan bıryemekîekut-
landı. Çatı Restoran'ın sahi-
bi Hasan Özen tarafından
düzenlenen yemekte bir ko-
nuşma yapan Aü .N'esin, Ne-
sin Vakfı çocuklanndan ha-
berlerden sonra. vakfın ye-
ni binası ve ekJenmesi düşü-
nülen tesislerle ilgili bılgı
verdı.
Maddi olanaksızlıklar-
dan ötürü vakfın birçok ge-
reksinimınin karşılanama-
dığından yakınan Nesin.
öğrencilerine mevcut öğre-
nim düzeninin üstünde bir
öğrenim vermeyi amaçla-
dıklannı ve bu amaç doğ-
rultusunda Aziz Nesin ın
adını taşıvan bıreğitim ku-
rumu kurmak istediklerıni
belirtti.
"Çocuklann gittikleri
okullar ne vazık ki hiçbir
açıdan yeterli değiller. Çağ-
daş insanın eğin'm anlavışı-
na uv gun eğitim verebilecek
bir kurumun eksikliğini his-
sedivoruz. Bunun için de ön-
ce ilk ve orta, daha sonray-
sa lise eğitimi vermek üzere
bir .Aziz Nesin Okulu açmak
istiyoruz. Bu elbette Nesin
\ akn'ndan bağımsız bir ku-
ruluş olacak, çünkü vakfın
olanaklan bövle bir proje
için veterli değil"sözlerine
ek olarak. v akfin eskı ve ye-
ni binalarında Aziz Nesin'e
ait odaların müze halinege-
tirilerek buralarda kendisi
ve dostlannın kışısel eşya-ı
lannın sergileneceğini söy- i
leyen Alı Nesin. aynca-
"Türkiye'de kitaba güven
olmuvor. \zi/'in kitaplan
mutlaka ilerdede satacaktır,
ancak getirisi vakfa vetme-
yebiJir. Bu yüzden Nesin
Vakfı olarak ga> rimenkul
vatınmlarımızı arttırmak
istivoruz" dedı.
Kutlamjya Nesin Vakfıı
çocuklan ve görevlilerininl
yanı ^ıra Esin Afşar. Dilek
Türker. Cengiz Bektaş. Gül-
ten Dav ıoğlu, L'ğur Kökden.
Semih Porov, ^ilnıaz Onav,
Zev nep OraL Metin Deniz,
İnci Asona ve Turgav Fişek-!
çigibi sanatçılar katıldılar. [
Uyam eyleminde
ikinci aşanıa
Kocaeli mitingi
• DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. bu
mitingle "tşçi sınıfı, yalnız ekonomik
talepleri için değil, insan hakları,
demokrasi ve özgürlük mücadelesini
meydanlara indirmeye çalışıyor.
Mitingimize tüm emekçiler destek
verecek" dedi.
İSTANBl'L/KOCAELİ
(Cumhurivet) - Türkıye
Devnmcı Işçı Sendikalan
Konfederasyonu'nun
(DlSK)Trak\aveMarma-
ra çapında örgütlediği
"Özgürlükçü Demokratik
Türkiye Mitingi" bugün
saat İ3.00'te KocaelT'de
gerçekleştirilecek. DlSK.
Genel Başkanı Rıdvan Bu-
dak. "İşçi sınıfı, yalnız eko-
nomik talepleri için değiL
insan hakları. demokrasi
ve özgürlük mücadelesini
meydanlara indirmeve ça-
lışıyor. Mitingimize tüm
emekçiler destek vere-
cek"dedı.
DlSK'e baglı Genel-!ş
Sendikası'nın örgütlü bu-
iunduğu 18 işyerinde. dev -
letin. Susurluk kazasının
ardından ortaya çıkan kir-
li ilişkilerden anndınlma-
sı ıstemiylegerçekleştirdi-
ği 2 saatlık "iş bırakma"
eyleminin ardından. bugün
yapılacak miting için tüm
hazırlıklar tamamlandı.
DÎSK Genel Başkanı
Rıdvan Budak, miting için
iyi örgütlendiklerini vur-
gulayarak "İşçi sınıfı, yal-
nız ekonomik talepleri için
değil, insan hakları. de-
mokrasi ve özgürlük mü-
cadelesini meydanlara in-
dirmeve çaJışıyor. Mitingi-
mize tüm emekçiler destek
verecek"diye konuştu.
Mitingde. DlSK Genel
Başkanı Rıd\an Budak ile
Kocaeli Sendikalar Birliği
Başkanı ve Selüloz İş Sen-
dikası Genel Başkanı Mit-
hat Sarı konuşacak. Bu
arada. Türk-tş. DİSK.
Hak-İş ve KESK'e bağlı
sendikalann oluşturduğu|
Kocaeli Sendikalar Birliği j
de mitingi destekledikleri-1
nı açıkladı. !
Trakya v e Marmara böl- j
gesinden otobüslerle Ko-!
caeli'ne celenler saat;
12.00'de Sabancı Kültüri
Merkezi önünde toplana-,
caklar. Buradaolıışturulan j
kortejlerle Anıtpark'a gi-
dilecek. tüm kortejlenn ye-;
rinı almasından sonra mi- •
ting. saat 13.00'te başlaya-'
cak.
"Özgürlükçü Demokra-
tik Türkive Mitingi'ne ka-1
tıl. gücünü göster" çağnsı
vapılanafişlerde. "Buülke
bizim! Çetelerden, hırsız-
lardan kurtaralım. Haydi
mitinge, Kocaeli'den daîga'
dalga Türkiye'ye!" denil-1
di.
Mitingde dağıtılmak
üzere aynca 100 bin adet'
"DİSK'in Sesi" dergisi
özel sayıs' ile 50 bin adet
el ilanı hazırlanarak afiş-
lerle birlikte tüm bölge1
temsilciliklenne gönderil-
Vbğun önlem
Kocaeli Emnıyet Mü-
dürlüğü'nün miting için
geniş güvenlik önlemleri
aldiğı, Kocaeli polisinin
vanı sıra. komşu illerden '
gelecek takviye kuvvetle-
rin de miting alanı ve çev-j
resindegörev yapacağı bil-
dırildi. Mitinge katılacak-
ların. üzerlerinin aranma-ı
sından sonra toplanma,
noktaianna alınacaklan ve
taşınacak pankartlar ile dö-
v ızlerin de kontrol edılece- •
ği belirtildi. j
İtalyan gıda
fabrikasında gergîıılik
İstanbul Haber Servi-
si- Büyükçekmece Kıraç
Köyü'nde 7 yıldır faliyet
gösteren ttalyan sermayeli
Perfetti Gıda Sanavii'nde
çalışan 160 işçinin sendi-
kalı oldukları gerekçesiyle
işten atılması üzenne baş-
iayan gerginlik sürüvor.
Esenyurt Jandarma Kara-
kolu. tarafından fabrika
önünde güvenlik önlemi
alınırken Öz Gıda Iş Sen-
dikası ve fabrikanın İtal-
van patronlan. mahkeme-
lik olduiar. Öz Gıda Jş
l'Nolu Şube Başkanı
Mustafa Sövlemez. )ap-
tığı yazılı açıklamada,.
"Mahkeme sonuçlanın-
cava dek, her iki tarafın-
da kabul ettiği tutanak
tutuldu. Ancak tutanağı
imzalamaktan vazgeçipı
işçileri çıkartmaya de-
vam ettiler. Biz nıahke-
menin vereceği karara
saygılıyız. \eter ki işçiler
geri alınsın" denildi. Işçi-j
lerin jandarma zoruyla
fabrikadan atılması nede
"Iniyle Kıraç Köyü'nde ya-|
şanan gerginliğin arttığı vej
işçilerle ortak hareketedenj
sendikacılann 3 gün kara-j
kolda tutulduöu bildirildi.1