Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22ARALIK1996PA2AF
14 KULTUR
Londra'daki Hayward Galerisi'nde açtığı retrospektifle gündeme gelen Ingiliz sanatçı Howard Hodgkin:
Sanatnı yerini bügî aldıKiiltürScnisi-1984yılındaVenedik Bi-
enali'nde İngıltere'yı temsil eden. 1985
yılında Turner Odülii'nü kazanan.
1992'de 'Sir' unvanı aian. geçen yıl Nevv
York'ta Metropolitan Müzesi'nde açtığı
retrospektifın olağanüstü başansının ar-
dından günümüziin yaşayan en büyük
ressarnlanndan biri oİarak lanse edilme-
ye başlayan Ingiliz sanatçı HovvardHodg-
kin, on yıl aradan sonra kendi ülkesınde
açtığı ilk kapsamlı sergi;. le bir kez daha
gündemde.
Sanatçının Hayward Galerisi'nde açılan
ve son yırmi yılda ürettiklerini bir araya
getiren sergi. eleştirmenkrin büyük beg'e-
nisıni kazandı.
• Resimlerinde kendı dene> imlerini.
dostlannı. gezip gördüğü yerleri soyut bir
dille ıfade eden Howard Hodgkin. bir
'anılar ressamı' olarak büiniyor.
Ingiltere'nin başbca
ressamJarından biri sayılıyor
Yaşamını Londra'da siirdüren Hodg-
kin'in resimlerinde. Loncra'daki çevresi
\e sanatçı dostlan ağırlıklı bir ş er tutu\or.
Ancak Hodgkin. 'Belli konulan,en belir-
sizşekilde ifade eden' bir sanatçı: Resim-
lerine daır ipuçlarını. renklerinden. ol-
dukça açıklayıcı başlıklarından ve en
önemlısi. izley ıciyeaktardığı 'duygıTara-
cılığıyla çözebıliyoruz. "Bir süre önce
Miami başbklj bir resim yaptım, bazı iz-
leyiciler Tabıi. tabıi kı Miamı'yı anlatı-
>or bu resım" dediler... Resiın. hiçbir şe-
kilde bir Miami nıanzarasına benzemi-
yordu. ama izleyiciJer resimdeki atmosfe-
ri, duyguyu pa> laşmışlardı benimle: bel-
ki kullandığım ma\ i renginin de etkisi ol-
du"diyor Hodgkin.
Seksenlı yılların ikincı yarısina dek
özellikle kendı ülkesinde bir anlamda
"görmezlikten gelinen' Hovv ard Hodgkin,
son yıllarda Ingıltere'nin başlıca ressam-
larından biri olarak kabul ediliyor. Hodg-
kın'in bu 'yeniden doğuşu', özellikle ilk
dönem yapıtlannı amatör bulan sanat or-
tamının. görüşlenni bir kez daha gözden
geçinnesine neden oluyor.
Hodgkin'ın soyut resme. modernizme
olan ılgisizligi. belli birtarzayönelmeden
kendi bildiğini okuması. resimlerini ruval
üzerıne değil ahşap üzerine yapması. bir
zamanlar sanatçının amatörlüğü olarak
degerlendirilirken. bugün artık Hodg-
kin'ın kendine özgü. doğal tarzı olarak
görülüyor. Hodgkin"ın sanatmı hâlâ çağ-
daş sanatın belli tarzlan içıne oturtmak
nıümkün değil. belkı hiç de olmayacak.
Ancak artık resimleri, birer hazinedege-
rınde!
Londra sanat ortamının popüler sima-
larından biri olan Houard Hodgkin. yal-
•Resimlerinde kendi
deneyimlerini,
dostlarını, gezip
gördüğü yerleri soyut bir
dille ifade eden Hovvard
Hodgkin, bir 'anılar
ressamı'olarak biliniyor.
Sanatı. bütün etkilere
kapalı görünüyor.
Sergisi de bu nedenle
"yalnız bir sanatçının,
kendine özgü
dünyasının
7
dışavurumu
olarak kabul ediliyor.
nız bir insan değil. ancak yalnız bir sanat-
çı. Resimlerinde günlük ya^amın sıradan-
lıgını adeta kutsayan ve küçük. özel, an-
lık deneyimlerini. gözlemlerını ifade e-
den Hodgkin. bu nedenle VuilJard, Bon-
nard ve Matissegibi 19. yüzyılın son ya-
nsındayaşamışressamlarlakarşılaştırılı-
yor.
Resimlerim kendini anlatır
Ancak bu ressamlardan hiçbirı. Hodg-
kin'in yapıtlannı açıkiamaya yetmivor.
E\i yakınlarındaki Brıtish Museum'ı sık
sıkziyareteden ve bu nedenle farklı kül-
türlerin kültürel hazınelerini inceleme
olanagı bulan. a> nca Hint sanatı koleksi-
yonu yapan Hodgkin ı ınceleyen sanat
yazarları, bu gibi etkıleri de göz önünde
bulunduruyorlar.
Ancak Hodgkin'ın sanatı. bütün etki-
lere kapalı görünüyor. Başka hiçbir res-
sama benzemediği konusunda eleştir-
menlerbirleşmışgibi. Londra"dayenı açı-
lan sergisi de bu nedenle "yalnız bir sanat-
çının, kendineözgü dünyasının' dışav uru-
mu olarak kabul ediliyor. Öte yandan. 'İn-
«ili/liğini" gerçekten hissettıren bir res-
sam Hodgkin. Resimlerini. İngiliz man-
zara geleneğinın mirası olarak görenler
de v ar.
Hodgkin. resimlerine başlamadan ön-
ce belli bir olayı ya da ınsanı kafasında
iyice tarttıktan sonra. hiç kimseyegöster-
memekte israrettıgieskızleryapıyor. ar-
dından bu çalışmaları ahşap lev hal'ara ak-
tarıyor.
Busüreç. bazen yıllaralıyor. Sergidey-
eralanresimlerden bırıni. tamdokuz yıl-
da tamamlaniiş ressam! Resimleri hak-
kında konu^mayı sevmiyor: "Resimle-
rimle ilgili konuşmam nıümkün değil.
Görsel olanı söze d'ökmem çoK lor. Re-
simlerim kendi kendini anlatır. Bir resim
vaptığımda neden belli renkleri kııllandı-
ğınıı bilmiyorum: öyle gerekiyor ve kulla-
nıyorum.'4
Houard Hodgkin'in resimlerine koy-
duğu başlıklar. kimi zaman izley iciye y-
ol gösteren birer ıpucu gibi değerlendire-
bilirken. tam tersi etki de uyandırabili-
yorlar:
Görsel olarak pek çok öğeyi dışarda bı-
raktığı gibi. açıklamalan da sevmiyor sa-
natçı. Resmin kendisi ve Hodgkin'in seç-
tifii başhkla birlikte izleyici dışardan, özel
birdünyaya bakıyormuş izlenimine kapı-
lırken. o dünyaya neden baktığı ve tam
olarak ne görecegi konusundaki belli be-
lirsizlik. üstünlüğünü koruyor.
İnsanla sanat arasına girdi
Hodgkin, son 50 >ılda ve özellikle
günümüzde bilginin. insanla sanat
arasına ciddi bir biçimde gırdigi kanısın-
da: "Bugünartıkresimlerinyanına\apıs-
tınlan açıkJayıcıbilgiler, birer övkii gibi
uza\ıp gidhor... İnsanlar artık değer yar-
gılannda bulunmaktan kaçını>oıiar.
SanaOn vtrini bilgi aldı. İ retilen işin ne
koşullarda, nasıl bir toplumda üretildiği,
yani işin sosvolojisi \e sanatçının bhog-
rafisi daha kolav tüketilir şe\ ler olduğun-
dan. değerj argılanmn \erinialdı. Bilgies-
tetiğin yerini aldı."
Hodgkin'in en çok sevdıği ressamlar-
dan biri. 19. yüzyılın yeni bir bakısaçıstv-
la çagrış.ımlara. duvgulara seslenen ün'lü
sanatçısı Degas. Londra'daki sergisınde
en çok beğenilen resımlennden biri de
"Degas'nın Ardından" vaptığı bir çalış-
nıa. Degas gıbı Hodgkin de seçriği konu
ne olursa olsun gerçeği vansıtan. ancak.
sözgelimi bir ıbtografın asîa ıçere-
me>r
ecegi bir duvguyu resme aktarmayı
kendine amaç edinmı> bir sanatçı.
Disiplinlerarası sanat sorgulanacak
'Performans
Günleri'
başlıyor
'Kitsch' üzerinec
kitsch' biryazı!
Külfür Sen isi - Sanarta
öncü olusumlarla.
deneysel sanatı
destekleyen \e farklı
disiplinlerin işbirliğıne
dayalı bir bakış açısı
hedefleyen
Disiplinlerarasi Genç
Sanatçılar Dernegi
(DAGS). 24-28 aralık
tarihleri arasında
•Performans GiinJeri'
düzenliyor.
"Her sanat dalındakı
estetik eseıierin temelinde
yatan pozitif kuraüan
me\dana çıkarma\ı ve
elde edilen sonuçlarla
bağlanbb olarak senteze
yönelik sanatsal
dışaMJnımun ilkelerini
oluşturmayı" amaçla\an
DAGS. farklı disiplinleri
bir araya getırerek
'disiplinlerarasi sanat"
vapmak değil: sanatçının
düşünsel altyapısındaki
gereksinimin. çağdas.
Sanat içindeki
gerekçelerini ve
prensiplerinı oluşturma
ihtiyacını karşılamayı
amaçlıyor.
24-28 aralıkta
Bu anlamda.
"Disiplinlerarasi sanat
tüm sanatlann toplamı
m'dır". "Disiplinlerarası
sanat, tüm sanatlardan
farklı, yeni bir biçim
midir" \ e
"Disiplinlerarasi sanat
tüm sanatların toplamının
üzerinde bir şey midir"
sorularının vanıtlannı
aravan DAGS,
'Performans Günleri'nde
doğrudan performans
sanatı ile uğraşan
sanatçılann \anı sıra.
kendi sanat disiplinini
performans sanatının
ilkeleri ile bütünleyeceğini
düşündüğü sanatçılarla
buluşuyor.
Hayal Kahvesi \e Güzel
Sanatlar-Bates'in
katkılam la 24-28 aralık
tarihlerinde Atatürk
Kültür Merkezi Sanat
Galerisı'nde yapılacak
Performans Günleri'ne
tiyatro, modern dans.
fotoğraf. plastik sanatlar.
miizik. sinema ve t^^......
disiplinlerinden sanatçılar
katılacak.
EtklnİIk
Disiplinlerarasi Genç
Sanatçılar Derneği'nin
düzenlediği' 1.
Performans Günleri'
kapsamında Atatürk
Kültür Merkezi'nde salı
günü saat 18.00'de Tank
Günersel "Osmanlı
Ferdiyet Fırkasi
Kuruîuyor", Canan
Be>kaJ "Tören". AJper
Maral "Aksak Kurbağa".
Emre Koyuncuoğlu-
Hüse>in Alptekin "Her
Şey Senin Elinde". İBŞT
Tijatro Araştırma
Laboratuvan "Sınırlar".
Adnan Tönel "Best Model
of Turkey ". çarşamba saat
16.30'da Tiyatro Tanı
"IConuşnıa Özgürlüğü
İstiyorum". Özge
Öztürk'"Hangı Plastik",
Arcan Kıral "Sıcak
Kumlardan Serin Sulara'".
Ö>kü Potuoğlu'Game
Over". Abdurrahman
AJbayrak "Planlanmış Bir
Planlanmamış Gösteri".
perşembe saat 16.30'da
L'vej's Akıncı-Tarkan
Çeper"'Performansımla
Sana Bir Ses". O>a
Özcan "Gözyaşı". Güçlü
Gülan "Paradoks".
Köpekli Saatler "Kabız-
Anatolya-Bitmeli
Şaşkınlığımız". Fuha
Köseoglu-Cem Bilge
"Gece", cuma saat
16.30'da LğurKöse "Bilgi
Pragmatiği - '»anlış
Bilmiyorum", Mustafa
Kaplan "îç Bükev".
Hadh e Cangökçe^Cem
Çetin "Burası. Burası",
Veşim Ağaoğlu "Mandal
Gibi". Ahmet Ortaçdağ
"Ben Caligula".
cumartesı saat 15.00'te
İsmet Doğan "Medyum".
Ertan BirgüJ-Ferhat
Özatar"Bu mudur?",
Zeynep Günsür-Gamze
İneceli "Kan-Kocalann
Koca-Kanlığı". .\liCan
Yaraş "E!". GcncoGülan
"De-Construction Sa-tis-
fuc-tion" performansları
izlenebilir.
R4KİZE BARIŞTA
Kitsch nedir1
Aslında bir v irüstür.
Zevksizlik virüsüdenilebilir. Sinsi-
ce yaklaşır ve kuşatmaya ba^lar. Ön-
ce farkına \armaz ya da önemse-
mezsiniz. Bazen birarkada^ınizın -
çok da dogru seçildiği tartışmalı bir
arkadaş- verdiği bir armağan biçi-
minde karşınıza çıkar. Oldukça ses-
siz \e zararsız göründüöü içın; ça-
lışma masasının va da kütüphane-
nin bir rafına -belkı de en sevdiği-
niz bir kitabın önüne- bırakılıverir.
Bir süre sonra bu armağanların ay-
nı arkadaş ya da benzerbas,ka arka-
daşlaryardımıyla hızla çoğaldığını:
kütüphanenizde dildiğıniz kitaba
kolayca ulaşamadıöınız bir anda
fark edersiniz. Bunlar virüsün irili
ufaklı biblolar. resim çerçeveleri >a
da abajur kılıgına airmış olanlan-
dır "
Kitsch \irüsü asia affetmez
İşte tam bu sırada uya/ıık olmak
gerekir. Virüsten kurtulmanız için
hâlâ vakit vardır. Ancak. arkadaş
hatırası sendromundan kurrulup. ar-
nıağanı kesın imha voluyla doğru-
ca çöpe atmanız gerekir. Evde çalı-
şan gündelikçiye ya da apartmanın
kapıcısına vermek en yanlış kurtul-
ma biçimidir. Kitsch virüsü asla af-
fetmez; en kısa zamanda intikam al-
mak için geri döner. Bu defa kılık
değiştirecek; kapıcınızın dudakla-
rında çözemediğiniz bir gülümse-
me ya da gündelikçinizın kulağın-
da sallanan plastik Buda heykeli bi-
çiminde bir küpe olarak karşınıza
çıkacaktır. Söz konusu virüs bazen
de bir iç mimar tarafından baştan
a$ağı: tavanından tabanına -mesela
mermer- dekore edilmiş bir dost
evinde, çok pahalı bir havada karşı-
nıza çıkar. saşmrsınız.
Ucuz edebiyat \e sanat
Bazen şık bir restoranda. bazen
de çok ünlü birotelin lobisinde (Çı-
rağan Kempınsky gibi) rastlayabile-
ceğiniz bu virüs. tedbir alınmadığı
için miras yoluyla kuşaktan kuşağa
geçmektedır.
\\ebster sözlüğüne göre kitsch;
düşük kalitede sayılan sanatsa) ya
da edebi malzeme. Çoğu kez halkın
zevkine hı'tap etmek için yapılmış.
özellikle duygusallık. sansasyonel-
lik ve züppece şıklık savesinde pa-
zarlanmış. Redhouse'a göre de
kitsch: ucuz edebiyat ve sanat. Sa-
nat değeri çok düşük edebiyat, dol-
muş edebivatı. Tabii ki bunlar.
kitsch sanat \e kültürünün genel ta-
nımlamalan. Yoksahayatın herala-
nına sızabilen kitsch kültürünü söz-
lük anlamıyla sınırlarsak; tıpkı bir
Sahte panltılı dünya!
Kültür Servisi- Fransız sanatçılar Pierre ve Gilles'in Parıs'te
sürmekte olan Fotoğrafçılık Avı etkinlıkleri kapsamında yer
alan sergileri. izleyenleri 'kitsch' sanatının sahte parıltılarla
dolu dünyasına çağınvor. Pierre fotoğraflıyor. Gilles bu
fotoğratlan klişelerle bezeyerek eşi benzeri görülınemiş
ucuzlukta sanat yapıtları üretivor. \e Catherine Deneuveden
Michael Jacksona. Madonna'dan Julie Delpv 'e birçok ünlü.
her avrıntısı uyduruklugun doruklarında dola^an ve
fotoğraftan çok. bir ıkonav ı andıran bu yapıtlann parçası
olmak için varışıyorlar. Ancak Pierre ve Gilles. yalnızca
arkadaşları \e havran oldukları sanatçılar için çahşarak
işlerini amatör bir ruhla yürütmey i yeğlivorlar. Avda en fazla
üç fotoğraf üzerinde çalışan ıkili. ilk olarak virmi yıl önce
Façade dergisinde çıkan fotoğraflarıy la tanınmı^lar.
Yaratıcilıklarıni eski Hollyvvood fotoğratlan. kutsal tasvirler
ve halk motıflerinden alan ikili. kutsallığın erotik yanını
ortayaçıkamıaya çabaladıklannı söylüvorlar. Kısacası yirmi
yıldır birlikte çalışan bu iki Fransız sanatçının ürünleri tam
anlamıyla el emeği göz nuru tabir edilen cinsten '
gazetenın. sözlük anlamından yola
çıkarak hazırlanan reklam kampan-
yasında olduğu gibi: Karl .Mar\ ve
Vehbi Koç'un ya da Nâzını Hikmet
ile Orhan Gencebaj'ın kardeş kar-
deş radikalleştiklerini kabul etme-
mız gerekir.
Kitsch sanat özellikle: 2. Dünya
Savaşf ndan sonra yeniden günde-
me oturur. Küçük burjuvazinin ik-
tıdara tırmanışı ile burjuvazinin de-
kadansı sırasinda serpilen kitsch
kültür. küçük burjuvazi lehıne ya-
lancı bir ışıltı ve parıltı yaymaya
başlar. Birgörüşegöre. aslında, bur-
juva sanatının elıt dünva duruşuna
karşı bir dızı sanatsal kişkırtma ey-
leminin popülist niyetlerinın altının
eizilmesidir bu.
Yuxnınc\ vüzvılın ilk varısından
itibaren yayılmaya başlavan. Anglo-
sakson alt kültürlerı çıkışlı kitsch
sanatı yeni bir akım olarak Ikinci
Dünva Savaşı sonrasinda, özellikle
Neu V'ork'ta bazı sanatçılann yapıt-
lanyla kendı sısteminı oluşturmaya
başladı. En bü> ük desteği Post-mo-
dernızmden sağlayan kitsch'. mak-
yajdan modaya, iskemleden fırfırlı
tül perdeve. mermer kaplı salonlar-
dan grafik uygulamalara, hatta en-
düstri tasanmından kent mimarlığı-
na kadar uzaan geni> alanda. köksüz
bir estetik düzey düşüklüğü içinde
rüküşlükle kültüriimüze girmiş ve
bizi ku^atmaya ba^lamiştır.
Stili olma\an stil
Bu akımın: ucuz. şaşaalı vapıtla-
nnı üretenler, stili olmayan bir stil
varatmavaözenerek küçük burjuva-
zinin içinde. onun dünva görüşünü
ve beğeni düzeyinı gözetmeye çalı-
şan bir sanat akımı oluşturduklarını
ıddıa etmektedirler. Örneğin. Ken-
n\ Scharf'ın "Orman Spermi" adlı
1985 tarihli v e şu anda Ai\-le-Cha-
pelle \ew Gallery'de sergilenen
tablosunda olduğu gibi. Ayrıca. \'e-
ni kitsch sanatının önemli adlan ara-
sında Mike Bidlo, Arch Connelly,
Jimm> DeSana, John Fekner. Rod-
ney Alan Greenblat, Martin \\bng
ve Rhonda Zwillinger sayılabilir.
Her ne kadar Batı da bu zev ksiz-
lik vırusü bir sanatsal kimliğe dö-
nüştürülmeye çalışılıyorsa da virü-
sün-bulaşıcılığı göz önüne alınırsa
hızla vayılarak insan ilişkileri ve
günlük h'ayarımızdakf jestüelimize
kadar ulaşması nıümkün görünüyor.
Bir gösteriş buhranı
Çeşitli sanat araştırmalarında: ya-
lancı ışıltı. bayağı. düşük zev kli. kış-
kırtıcı. cırtlak. rüküş. kökeni belır-
siz gibi nitelemelerle anılan kitsch
kültürünün bızdeki dururnu daha da
\ahim görünüyor. Çünkü. kent kül-
türünü son dönemlerde zaten sürek-
li tehditeden kırsal kültür en büyük
ittifakını -bu bir paradoks olsa da-
kent çıkışlı kitsch külrürleyapmaya
başladı. Bazen çok pahalı bir görün-
tü içinde karşımıza çıkan kitschin
özü: ucuz >a da pahalı. kökeni be-
lirsiz bir gösteriş buhranıdır. Tıpkı
yukarıdakı yazı başlığında olduğu
• Dr. Moreau'nun Adası John Frankenheimer'in yö-
nettiâı filmde Marlon Brando, \ al Kilmer rol alıyor. İBe-
yoğlu Fitaş 249 01 66. Teivikive AFM 224 05 05, Etiler
Hillside Parliament Ciııemu Club 26318 38, Ortaköy Fe-
riye 236 28 64, İstanbul Princess 285 06 95, Bakırköy Ca-
rousel 5*1 83 80, Bakırköy Renk 5~2 18 63, Altunizade
Capitol 391 19 35, Kadıköy Moda 33" 01 28, Erenköy,
Apollon 362 51 00)
• Nelly ve Mr. Arnaud Claude Sautet'mn yönettigi
filmde Emmanuelle Beart. Michel Serrault. Jean Hugues
Anulade yer alıyor. (Beyoğlu Alkazar 293 24 66, Altuni-
zade Capitol 3911935,Kadıköy Bahariye 414 35 05)
• VuKovar Film uluslararası festivallerde toplam 11
ödül aldı. Mirjana Jokoviç başrolde. (Beyoğlu Alkazar
29324 66)
M Maksimum Risk Ringo Lam'in yönettigi filmin baş-!
rol oyuncusu Jean Claude \ an Damme. (Beyoğlu Fitaş2491
0166, OrtakövPrincess 22'6011, Altunizade Capitol391
1935. Kadıkö\Süreya336 0682, Bakırköy Aı-sar 583 14
9", Çemberlitaş Şafak 516 26 60, Harbiye As 24" 63 15)
• Çalınmış Güzellik Bernardo Bertoluccf nin yönetti-
gi filmde Lıv Tyler ve Jeremy Irons başrollerde. (Beyoğ-
lu Beyoğlu 251 32 40. Tesvikiye AFM 224 05 05, İstan-
bul Princess 28506 95. Bakırköy Caroıısel 5~l 8380. Al-
tunizade Capitol 3911935, Kadıköy As 336 00 50, Fener-,
bahçe Pyramid 348 01 50) \
• Los Angeles'tan Kaçış John Carpenter'ın filmınde
Kurt Russell'ı başrolde izliyoruz. (Etiler Akmerkez 282
05 05, Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Ortaköy Princess 22 ? 60
11, Aksaray Yıldız 5896139. Fatih Fez'a 63116 08, Flor-
\a Prestij 663 28 86, Altunizade Capitol39119 35. Kadı-
köy moda 33'01 28. Bakırköy İıuirli 5'2 64 39. Bakır-
köy Avsar 583 14 9")
• Öldürme Zamanı Joel Schaumacher'm yönettigi
filmde Sandra Bullock. Samuel L. Jackson ve Matthevv
McConauı»he> başrollerde (Beyoğlu Fita} 249 01 66,
Harbiye Âs 24" 63 15. Etiler Akmerkez 282 05 05. İstan-
bul Princes 285 06 95, Parliament Cinema Club 263 18
38, Çemberlitaş Şafak 516 26 60. Suadiye Movieplex385
24 49, Kadıköy Ocak 336 3" "1, Altunizade Capitol391
19 35)
1 8 0 . Adım Tomrıs Gırıtlioglu'nun yönettiğı filmde Zu-
hal Oleay. Haluk Bılyıner. Levent L'lgen ve Derya Alabo-
ra rol alıyor (Beyoğlu Alkazar 293 24 66)
B Jack Francis Ford Coppola'nın yönettigi filmde Ro-
bın W ılhams başrolde. (Etiler Akmerkez 282 05 05. Tes-
vikiye AFM 224 05 05, İstanbul Princess 285 06 95. Or-
taköy Feriye 236 28 64. Osmanbey Cazi24" 96 65. Kadı-
köy Süreyya 336 06 82. Beyoğlu Atlas 252 85 "6. Bakır-
köy Carousel 5"1 83 80)
• Eşkıya YavuzTbjrgurunyönettigi filmde başrollerıŞe-
ner Şen ve Uöur Yücel pay laşıvor. (Beyoğlu Emek 293 84
39. Osmanbey Gazi 24^96 65. Etiler Akmerkez 282 05
05, İstanbul Princes 285 06 95. Ortaköy Princes 22" 91
4", Bakırköy "4 5 "2 04 44, Galeria Prestige 560 "2 66,
Çemberlitaş Şafak 516 26 60, Suadiye Moviep/ex 385 24
49, Kadıköy Kadıköy 33" ~4 00, Altunizade Capitol 391
1935)
• Striptease Andreu Bergman'ın yönettigi fılmın baş-
rolünde Demı Moore yer alıyor. (Kadıköy Reks 336 0112,
Şiş/i Kent 241 62 03. Beyoğlu Sinepop 251 11 '6, Çem-
berlitaş Şafak 516 26 60. Bakırköy Avsar 583 14 9", Ba-
kırköy İncirli 5 "2 64 39, Galeria Prestiçe 560 "2 66, At-
riu/tt Prestige 559 80 63, Suadiye Movieplac 385 24 49)
• İlk Korku Filmin başroloyuncusu Richard Gere. (Be-
yoğlu Fitas 249 01 66, Tesvikiye AFM 224 05 05, Etiler
Hillside 263 18 38. Altunizade Capitol 3911935, Bakır-
köy Carousel 5'183 80. Kadıköy Moda 337 0128. Eren-
köy Apollon 362 51 00.)
• Kayıp Çocuklar Şehri Filmde Ron Perlman. Dani-
el Emılfork. Judıth Yıttet, Dominique Pinon rol alıyor (Be-
yoğlu Beyoğlu 251 32 40. Altunizade Capitol 39119 35,
Kadıköy As 336 00 50)
M Fartatrk Tony Scott'un yönettigi filmde Robert De
Niro. YVesiey Snıpes basrolde. (ŞislÎKent 241 62 03, Be-
yoğlu Lale 249 25 24. Çemberlitas Şafak 516 26 60. Ba-
kırköy Avsar 583 14 9". Bakırköy Incirti 5"2 64 39. Ga-
leria Prestij560 "2 66. Kadıköy Hollynood338 90 "6. Ka-
dıköy Broadnay 34614 81. Suadiye \tovieplex 385 24 49)
• Muc'ıze Jon Turtekaub'un yönettigi filmin başrolün-
de John Trav olta yer alıyor. (Beyoğlu Fitaş 249 0166. Ka-
dıköy Atlantis 418 26 56,, Altunizade Capitol 391 19 35^
Bakırköy İncirli 5 "2 64 39)
M Sleepers Barry Levinson'ın yönettigi filmin başrol-
lerıni Brad Pitt. Robert De Niro. Dustin Hoffman. Kevin-
Bacon ve Jason Patnc paylaşıyor. (Şişli Kent 241 62 03,
Beyoğlu Atlas 252 85 "6, Bakırköy Avşar 583 14 9". Al-
tunizade Capitol 39119 35, Kadıköy As 336 00 50)
• IşıklarSönmesin Reıs Çeiık'm filmınde Berhan Şim-'
şek. Tarık Tarcan \e Sermın Karaali başlıca rolleri payla-
şıyor. (Beyoğlu Lale 249 25 24, Kadıköy Hakan 33~ 96
31
• KurtlarŞehri Lee Tamahori'nın yönettigi fılmın baş-
rollerinı Nıck Nolte. Melanıe Grıffitfı. Chazz Palminteri.
Michael Madsen. Chris Penn. John Malkov ich pay laşiyor.
(Beyoğlu Fitas 249 01 66, Altunizade Capitol 3911935,
Kadıköy As 336 01 50)
Kapatılan Tuzla Ermeni Çocuk Kampı'nın fotoğraflan, Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti'nde sergilendi
4
Bir yuvanm yokedilişînin öyküsü^
BUGÜN
Kültür Senisi- 1950'lerde
İstanbul Ermeni Protestan
Kilisesi'nin en alt katı.
yetimhane olarak
kullanılıyordu.
Çocuklar kış aylarını
yetimhanede geçirirken
yazın boşlukta
kalıyorlardı. Kilise vakfı
yöneticileri. çocuklar için
yaz ay larında da iyi vakit
geçirebilecekleri bir
mekân yaratma
düşüncesiyle İstanbul
Tuzla'da birarazi buldular.
Vakıflar Genel Müdürlüğü
ve valilikten gerekli izinler
alındı ve boş arazi üzerine
çocukların bannması için
bina inşaatına başlandı.
1958 yılını gösteriyordu
takvimler.
Kampı inşa eden ilk
'amelegrubu'. 8-12
yaşlanndaki çocuklardan
oluşuyordu. Çocuklar an
gibi çalıştılar. Boş arazı
üzerine kavak ağaçlan
dıktiler. Ağaçlar büyüdü.
salıncaklar kurdular...
1500çocuğa ev oldu
Tuzla Ermeni Çocuk
Kampı. 23 şubat I979'da
\'akıflar Genel
Müdürlüğü, Kartal 3.
Asliye Hukuk
Hâkimliği'ne başvurarak
arazinin eski sahibine
verılmesini isteyinceye
kadar...
Dava 4 yıl sürdü ve
Ermeni Protestan Kilisesi
Vakfı, 21 yıl önce satın
aldığı malı. eski sahibine
lade etmek zorunda kaldı.
Bu haksız uygulama.
azınlıklann mülk edinme
haklarına ilişkın ciddi
endişeleri de gündeme
getirdi.
Kimsesiz çocuklara yuva
olan ve artık uzak bir
geçmişte kalan bu kampın
öyküsü fotoğraflarla
belgelendi.
Sergi. Çağdaş Gazeteciler
Derneği'nin Beyoğlu Mis
Sokak'taki binasında yer
aldı. Fotograflar. Tuzla
kampı sakiıılerinın
katkılarıyla bir araya
getirildi. Sergi bugün
sona eriyor.
Pekı. Tuzla Ermeni
Çocuk Kampı"na ne mi
oldu'1
Bugün çocukların
çalışıp didinerek kendı
emeklerini ortaya koyarak
inşa ettikleri yuva. bir
harabeye dönmüş
durumda. Ve kampta
yaşamış çocuklardan
biri soruyor:
yrllık emeğimizi ne
yapünız?".
NOELŞARKILARI: Senıa. çellist DieterMorıtz veorg
sanatçısı Anne Rose Radenıann eşliğindeki konser saat
20.00'de Beyoğlu St. Antoine Kilisesi'nde.
KUŞAKTAN KUŞAĞA MÜZİK: Erol Evgin. Melih Ki-
bar. Eda-Metin Ozülkü"nün katılacağı söyleşi saat
12.00'de. Turgay Fişekçi, Akgün Akova ve fncı Asep.a'nın,
katılacakları 'Şiir Bahçesi" başlıklı söyleşi ıse saat
15.00'te Kadıköy Belediyesı Caddebostan Kültür Mer-
kezi "nde.
V ENİ DLNYA DÜZENİNDE RLMELİ İNSAMN V E-
Rİ konulu konferans saat 18.00'de Taranta Babu Kültür
Merkezi'nde. (235 28 59)
KİTAPNASILOKINMALI Yusuf Çotuksöken'ın ka-
tılacağı söyleşi saat 14.30'da Beksav 'da. (349 91 59)
UMUDUMTİVATROGogol'un -BirDelinin Hatıra Def-.
teri' adlı oyunu saat 19.00'da Toplumsal Araştımıalar
Vakfı Kadıköy Şubesi'nde sergiliyor. Oyunu Metin Za-
koğlu uyarladı. (346 U4 87>