29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22ARALIK1996PA2AF 14 KULTUR Londra'daki Hayward Galerisi'nde açtığı retrospektifle gündeme gelen Ingiliz sanatçı Howard Hodgkin: Sanatnı yerini bügî aldıKiiltürScnisi-1984yılındaVenedik Bi- enali'nde İngıltere'yı temsil eden. 1985 yılında Turner Odülii'nü kazanan. 1992'de 'Sir' unvanı aian. geçen yıl Nevv York'ta Metropolitan Müzesi'nde açtığı retrospektifın olağanüstü başansının ar- dından günümüziin yaşayan en büyük ressarnlanndan biri oİarak lanse edilme- ye başlayan Ingiliz sanatçı HovvardHodg- kin, on yıl aradan sonra kendi ülkesınde açtığı ilk kapsamlı sergi;. le bir kez daha gündemde. Sanatçının Hayward Galerisi'nde açılan ve son yırmi yılda ürettiklerini bir araya getiren sergi. eleştirmenkrin büyük beg'e- nisıni kazandı. • Resimlerinde kendı dene> imlerini. dostlannı. gezip gördüğü yerleri soyut bir dille ıfade eden Howard Hodgkin. bir 'anılar ressamı' olarak büiniyor. Ingiltere'nin başbca ressamJarından biri sayılıyor Yaşamını Londra'da siirdüren Hodg- kin'in resimlerinde. Loncra'daki çevresi \e sanatçı dostlan ağırlıklı bir ş er tutu\or. Ancak Hodgkin. 'Belli konulan,en belir- sizşekilde ifade eden' bir sanatçı: Resim- lerine daır ipuçlarını. renklerinden. ol- dukça açıklayıcı başlıklarından ve en önemlısi. izley ıciyeaktardığı 'duygıTara- cılığıyla çözebıliyoruz. "Bir süre önce Miami başbklj bir resim yaptım, bazı iz- leyiciler Tabıi. tabıi kı Miamı'yı anlatı- >or bu resım" dediler... Resiın. hiçbir şe- kilde bir Miami nıanzarasına benzemi- yordu. ama izleyiciJer resimdeki atmosfe- ri, duyguyu pa> laşmışlardı benimle: bel- ki kullandığım ma\ i renginin de etkisi ol- du"diyor Hodgkin. Seksenlı yılların ikincı yarısina dek özellikle kendı ülkesinde bir anlamda "görmezlikten gelinen' Hovv ard Hodgkin, son yıllarda Ingıltere'nin başlıca ressam- larından biri olarak kabul ediliyor. Hodg- kın'in bu 'yeniden doğuşu', özellikle ilk dönem yapıtlannı amatör bulan sanat or- tamının. görüşlenni bir kez daha gözden geçinnesine neden oluyor. Hodgkin'ın soyut resme. modernizme olan ılgisizligi. belli birtarzayönelmeden kendi bildiğini okuması. resimlerini ruval üzerıne değil ahşap üzerine yapması. bir zamanlar sanatçının amatörlüğü olarak degerlendirilirken. bugün artık Hodg- kin'ın kendine özgü. doğal tarzı olarak görülüyor. Hodgkin"ın sanatmı hâlâ çağ- daş sanatın belli tarzlan içıne oturtmak nıümkün değil. belkı hiç de olmayacak. Ancak artık resimleri, birer hazinedege- rınde! Londra sanat ortamının popüler sima- larından biri olan Houard Hodgkin. yal- •Resimlerinde kendi deneyimlerini, dostlarını, gezip gördüğü yerleri soyut bir dille ifade eden Hovvard Hodgkin, bir 'anılar ressamı'olarak biliniyor. Sanatı. bütün etkilere kapalı görünüyor. Sergisi de bu nedenle "yalnız bir sanatçının, kendine özgü dünyasının 7 dışavurumu olarak kabul ediliyor. nız bir insan değil. ancak yalnız bir sanat- çı. Resimlerinde günlük ya^amın sıradan- lıgını adeta kutsayan ve küçük. özel, an- lık deneyimlerini. gözlemlerını ifade e- den Hodgkin. bu nedenle VuilJard, Bon- nard ve Matissegibi 19. yüzyılın son ya- nsındayaşamışressamlarlakarşılaştırılı- yor. Resimlerim kendini anlatır Ancak bu ressamlardan hiçbirı. Hodg- kin'in yapıtlannı açıkiamaya yetmivor. E\i yakınlarındaki Brıtish Museum'ı sık sıkziyareteden ve bu nedenle farklı kül- türlerin kültürel hazınelerini inceleme olanagı bulan. a> nca Hint sanatı koleksi- yonu yapan Hodgkin ı ınceleyen sanat yazarları, bu gibi etkıleri de göz önünde bulunduruyorlar. Ancak Hodgkin'ın sanatı. bütün etki- lere kapalı görünüyor. Başka hiçbir res- sama benzemediği konusunda eleştir- menlerbirleşmışgibi. Londra"dayenı açı- lan sergisi de bu nedenle "yalnız bir sanat- çının, kendineözgü dünyasının' dışav uru- mu olarak kabul ediliyor. Öte yandan. 'İn- «ili/liğini" gerçekten hissettıren bir res- sam Hodgkin. Resimlerini. İngiliz man- zara geleneğinın mirası olarak görenler de v ar. Hodgkin. resimlerine başlamadan ön- ce belli bir olayı ya da ınsanı kafasında iyice tarttıktan sonra. hiç kimseyegöster- memekte israrettıgieskızleryapıyor. ar- dından bu çalışmaları ahşap lev hal'ara ak- tarıyor. Busüreç. bazen yıllaralıyor. Sergidey- eralanresimlerden bırıni. tamdokuz yıl- da tamamlaniiş ressam! Resimleri hak- kında konu^mayı sevmiyor: "Resimle- rimle ilgili konuşmam nıümkün değil. Görsel olanı söze d'ökmem çoK lor. Re- simlerim kendi kendini anlatır. Bir resim vaptığımda neden belli renkleri kııllandı- ğınıı bilmiyorum: öyle gerekiyor ve kulla- nıyorum.'4 Houard Hodgkin'in resimlerine koy- duğu başlıklar. kimi zaman izley iciye y- ol gösteren birer ıpucu gibi değerlendire- bilirken. tam tersi etki de uyandırabili- yorlar: Görsel olarak pek çok öğeyi dışarda bı- raktığı gibi. açıklamalan da sevmiyor sa- natçı. Resmin kendisi ve Hodgkin'in seç- tifii başhkla birlikte izleyici dışardan, özel birdünyaya bakıyormuş izlenimine kapı- lırken. o dünyaya neden baktığı ve tam olarak ne görecegi konusundaki belli be- lirsizlik. üstünlüğünü koruyor. İnsanla sanat arasına girdi Hodgkin, son 50 >ılda ve özellikle günümüzde bilginin. insanla sanat arasına ciddi bir biçimde gırdigi kanısın- da: "Bugünartıkresimlerinyanına\apıs- tınlan açıkJayıcıbilgiler, birer övkii gibi uza\ıp gidhor... İnsanlar artık değer yar- gılannda bulunmaktan kaçını>oıiar. SanaOn vtrini bilgi aldı. İ retilen işin ne koşullarda, nasıl bir toplumda üretildiği, yani işin sosvolojisi \e sanatçının bhog- rafisi daha kolav tüketilir şe\ ler olduğun- dan. değerj argılanmn \erinialdı. Bilgies- tetiğin yerini aldı." Hodgkin'in en çok sevdıği ressamlar- dan biri. 19. yüzyılın yeni bir bakısaçıstv- la çagrış.ımlara. duvgulara seslenen ün'lü sanatçısı Degas. Londra'daki sergisınde en çok beğenilen resımlennden biri de "Degas'nın Ardından" vaptığı bir çalış- nıa. Degas gıbı Hodgkin de seçriği konu ne olursa olsun gerçeği vansıtan. ancak. sözgelimi bir ıbtografın asîa ıçere- me>r ecegi bir duvguyu resme aktarmayı kendine amaç edinmı> bir sanatçı. Disiplinlerarası sanat sorgulanacak 'Performans Günleri' başlıyor 'Kitsch' üzerinec kitsch' biryazı! Külfür Sen isi - Sanarta öncü olusumlarla. deneysel sanatı destekleyen \e farklı disiplinlerin işbirliğıne dayalı bir bakış açısı hedefleyen Disiplinlerarasi Genç Sanatçılar Dernegi (DAGS). 24-28 aralık tarihleri arasında •Performans GiinJeri' düzenliyor. "Her sanat dalındakı estetik eseıierin temelinde yatan pozitif kuraüan me\dana çıkarma\ı ve elde edilen sonuçlarla bağlanbb olarak senteze yönelik sanatsal dışaMJnımun ilkelerini oluşturmayı" amaçla\an DAGS. farklı disiplinleri bir araya getırerek 'disiplinlerarasi sanat" vapmak değil: sanatçının düşünsel altyapısındaki gereksinimin. çağdas. Sanat içindeki gerekçelerini ve prensiplerinı oluşturma ihtiyacını karşılamayı amaçlıyor. 24-28 aralıkta Bu anlamda. "Disiplinlerarasi sanat tüm sanatlann toplamı m'dır". "Disiplinlerarası sanat, tüm sanatlardan farklı, yeni bir biçim midir" \ e "Disiplinlerarasi sanat tüm sanatların toplamının üzerinde bir şey midir" sorularının vanıtlannı aravan DAGS, 'Performans Günleri'nde doğrudan performans sanatı ile uğraşan sanatçılann \anı sıra. kendi sanat disiplinini performans sanatının ilkeleri ile bütünleyeceğini düşündüğü sanatçılarla buluşuyor. Hayal Kahvesi \e Güzel Sanatlar-Bates'in katkılam la 24-28 aralık tarihlerinde Atatürk Kültür Merkezi Sanat Galerisı'nde yapılacak Performans Günleri'ne tiyatro, modern dans. fotoğraf. plastik sanatlar. miizik. sinema ve t^^...... disiplinlerinden sanatçılar katılacak. EtklnİIk Disiplinlerarasi Genç Sanatçılar Derneği'nin düzenlediği' 1. Performans Günleri' kapsamında Atatürk Kültür Merkezi'nde salı günü saat 18.00'de Tank Günersel "Osmanlı Ferdiyet Fırkasi Kuruîuyor", Canan Be>kaJ "Tören". AJper Maral "Aksak Kurbağa". Emre Koyuncuoğlu- Hüse>in Alptekin "Her Şey Senin Elinde". İBŞT Tijatro Araştırma Laboratuvan "Sınırlar". Adnan Tönel "Best Model of Turkey ". çarşamba saat 16.30'da Tiyatro Tanı "IConuşnıa Özgürlüğü İstiyorum". Özge Öztürk'"Hangı Plastik", Arcan Kıral "Sıcak Kumlardan Serin Sulara'". Ö>kü Potuoğlu'Game Over". Abdurrahman AJbayrak "Planlanmış Bir Planlanmamış Gösteri". perşembe saat 16.30'da L'vej's Akıncı-Tarkan Çeper"'Performansımla Sana Bir Ses". O>a Özcan "Gözyaşı". Güçlü Gülan "Paradoks". Köpekli Saatler "Kabız- Anatolya-Bitmeli Şaşkınlığımız". Fuha Köseoglu-Cem Bilge "Gece", cuma saat 16.30'da LğurKöse "Bilgi Pragmatiği - '»anlış Bilmiyorum", Mustafa Kaplan "îç Bükev". Hadh e Cangökçe^Cem Çetin "Burası. Burası", Veşim Ağaoğlu "Mandal Gibi". Ahmet Ortaçdağ "Ben Caligula". cumartesı saat 15.00'te İsmet Doğan "Medyum". Ertan BirgüJ-Ferhat Özatar"Bu mudur?", Zeynep Günsür-Gamze İneceli "Kan-Kocalann Koca-Kanlığı". .\liCan Yaraş "E!". GcncoGülan "De-Construction Sa-tis- fuc-tion" performansları izlenebilir. R4KİZE BARIŞTA Kitsch nedir1 Aslında bir v irüstür. Zevksizlik virüsüdenilebilir. Sinsi- ce yaklaşır ve kuşatmaya ba^lar. Ön- ce farkına \armaz ya da önemse- mezsiniz. Bazen birarkada^ınizın - çok da dogru seçildiği tartışmalı bir arkadaş- verdiği bir armağan biçi- minde karşınıza çıkar. Oldukça ses- siz \e zararsız göründüöü içın; ça- lışma masasının va da kütüphane- nin bir rafına -belkı de en sevdiği- niz bir kitabın önüne- bırakılıverir. Bir süre sonra bu armağanların ay- nı arkadaş ya da benzerbas,ka arka- daşlaryardımıyla hızla çoğaldığını: kütüphanenizde dildiğıniz kitaba kolayca ulaşamadıöınız bir anda fark edersiniz. Bunlar virüsün irili ufaklı biblolar. resim çerçeveleri >a da abajur kılıgına airmış olanlan- dır " Kitsch \irüsü asia affetmez İşte tam bu sırada uya/ıık olmak gerekir. Virüsten kurtulmanız için hâlâ vakit vardır. Ancak. arkadaş hatırası sendromundan kurrulup. ar- nıağanı kesın imha voluyla doğru- ca çöpe atmanız gerekir. Evde çalı- şan gündelikçiye ya da apartmanın kapıcısına vermek en yanlış kurtul- ma biçimidir. Kitsch virüsü asla af- fetmez; en kısa zamanda intikam al- mak için geri döner. Bu defa kılık değiştirecek; kapıcınızın dudakla- rında çözemediğiniz bir gülümse- me ya da gündelikçinizın kulağın- da sallanan plastik Buda heykeli bi- çiminde bir küpe olarak karşınıza çıkacaktır. Söz konusu virüs bazen de bir iç mimar tarafından baştan a$ağı: tavanından tabanına -mesela mermer- dekore edilmiş bir dost evinde, çok pahalı bir havada karşı- nıza çıkar. saşmrsınız. Ucuz edebiyat \e sanat Bazen şık bir restoranda. bazen de çok ünlü birotelin lobisinde (Çı- rağan Kempınsky gibi) rastlayabile- ceğiniz bu virüs. tedbir alınmadığı için miras yoluyla kuşaktan kuşağa geçmektedır. \\ebster sözlüğüne göre kitsch; düşük kalitede sayılan sanatsa) ya da edebi malzeme. Çoğu kez halkın zevkine hı'tap etmek için yapılmış. özellikle duygusallık. sansasyonel- lik ve züppece şıklık savesinde pa- zarlanmış. Redhouse'a göre de kitsch: ucuz edebiyat ve sanat. Sa- nat değeri çok düşük edebiyat, dol- muş edebivatı. Tabii ki bunlar. kitsch sanat \e kültürünün genel ta- nımlamalan. Yoksahayatın herala- nına sızabilen kitsch kültürünü söz- lük anlamıyla sınırlarsak; tıpkı bir Sahte panltılı dünya! Kültür Servisi- Fransız sanatçılar Pierre ve Gilles'in Parıs'te sürmekte olan Fotoğrafçılık Avı etkinlıkleri kapsamında yer alan sergileri. izleyenleri 'kitsch' sanatının sahte parıltılarla dolu dünyasına çağınvor. Pierre fotoğraflıyor. Gilles bu fotoğratlan klişelerle bezeyerek eşi benzeri görülınemiş ucuzlukta sanat yapıtları üretivor. \e Catherine Deneuveden Michael Jacksona. Madonna'dan Julie Delpv 'e birçok ünlü. her avrıntısı uyduruklugun doruklarında dola^an ve fotoğraftan çok. bir ıkonav ı andıran bu yapıtlann parçası olmak için varışıyorlar. Ancak Pierre ve Gilles. yalnızca arkadaşları \e havran oldukları sanatçılar için çahşarak işlerini amatör bir ruhla yürütmey i yeğlivorlar. Avda en fazla üç fotoğraf üzerinde çalışan ıkili. ilk olarak virmi yıl önce Façade dergisinde çıkan fotoğraflarıy la tanınmı^lar. Yaratıcilıklarıni eski Hollyvvood fotoğratlan. kutsal tasvirler ve halk motıflerinden alan ikili. kutsallığın erotik yanını ortayaçıkamıaya çabaladıklannı söylüvorlar. Kısacası yirmi yıldır birlikte çalışan bu iki Fransız sanatçının ürünleri tam anlamıyla el emeği göz nuru tabir edilen cinsten ' gazetenın. sözlük anlamından yola çıkarak hazırlanan reklam kampan- yasında olduğu gibi: Karl .Mar\ ve Vehbi Koç'un ya da Nâzını Hikmet ile Orhan Gencebaj'ın kardeş kar- deş radikalleştiklerini kabul etme- mız gerekir. Kitsch sanat özellikle: 2. Dünya Savaşf ndan sonra yeniden günde- me oturur. Küçük burjuvazinin ik- tıdara tırmanışı ile burjuvazinin de- kadansı sırasinda serpilen kitsch kültür. küçük burjuvazi lehıne ya- lancı bir ışıltı ve parıltı yaymaya başlar. Birgörüşegöre. aslında, bur- juva sanatının elıt dünva duruşuna karşı bir dızı sanatsal kişkırtma ey- leminin popülist niyetlerinın altının eizilmesidir bu. Yuxnınc\ vüzvılın ilk varısından itibaren yayılmaya başlavan. Anglo- sakson alt kültürlerı çıkışlı kitsch sanatı yeni bir akım olarak Ikinci Dünva Savaşı sonrasinda, özellikle Neu V'ork'ta bazı sanatçılann yapıt- lanyla kendı sısteminı oluşturmaya başladı. En bü> ük desteği Post-mo- dernızmden sağlayan kitsch'. mak- yajdan modaya, iskemleden fırfırlı tül perdeve. mermer kaplı salonlar- dan grafik uygulamalara, hatta en- düstri tasanmından kent mimarlığı- na kadar uzaan geni> alanda. köksüz bir estetik düzey düşüklüğü içinde rüküşlükle kültüriimüze girmiş ve bizi ku^atmaya ba^lamiştır. Stili olma\an stil Bu akımın: ucuz. şaşaalı vapıtla- nnı üretenler, stili olmayan bir stil varatmavaözenerek küçük burjuva- zinin içinde. onun dünva görüşünü ve beğeni düzeyinı gözetmeye çalı- şan bir sanat akımı oluşturduklarını ıddıa etmektedirler. Örneğin. Ken- n\ Scharf'ın "Orman Spermi" adlı 1985 tarihli v e şu anda Ai\-le-Cha- pelle \ew Gallery'de sergilenen tablosunda olduğu gibi. Ayrıca. \'e- ni kitsch sanatının önemli adlan ara- sında Mike Bidlo, Arch Connelly, Jimm> DeSana, John Fekner. Rod- ney Alan Greenblat, Martin \\bng ve Rhonda Zwillinger sayılabilir. Her ne kadar Batı da bu zev ksiz- lik vırusü bir sanatsal kimliğe dö- nüştürülmeye çalışılıyorsa da virü- sün-bulaşıcılığı göz önüne alınırsa hızla vayılarak insan ilişkileri ve günlük h'ayarımızdakf jestüelimize kadar ulaşması nıümkün görünüyor. Bir gösteriş buhranı Çeşitli sanat araştırmalarında: ya- lancı ışıltı. bayağı. düşük zev kli. kış- kırtıcı. cırtlak. rüküş. kökeni belır- siz gibi nitelemelerle anılan kitsch kültürünün bızdeki dururnu daha da \ahim görünüyor. Çünkü. kent kül- türünü son dönemlerde zaten sürek- li tehditeden kırsal kültür en büyük ittifakını -bu bir paradoks olsa da- kent çıkışlı kitsch külrürleyapmaya başladı. Bazen çok pahalı bir görün- tü içinde karşımıza çıkan kitschin özü: ucuz >a da pahalı. kökeni be- lirsiz bir gösteriş buhranıdır. Tıpkı yukarıdakı yazı başlığında olduğu • Dr. Moreau'nun Adası John Frankenheimer'in yö- nettiâı filmde Marlon Brando, \ al Kilmer rol alıyor. İBe- yoğlu Fitaş 249 01 66. Teivikive AFM 224 05 05, Etiler Hillside Parliament Ciııemu Club 26318 38, Ortaköy Fe- riye 236 28 64, İstanbul Princess 285 06 95, Bakırköy Ca- rousel 5*1 83 80, Bakırköy Renk 5~2 18 63, Altunizade Capitol 391 19 35, Kadıköy Moda 33" 01 28, Erenköy, Apollon 362 51 00) • Nelly ve Mr. Arnaud Claude Sautet'mn yönettigi filmde Emmanuelle Beart. Michel Serrault. Jean Hugues Anulade yer alıyor. (Beyoğlu Alkazar 293 24 66, Altuni- zade Capitol 3911935,Kadıköy Bahariye 414 35 05) • VuKovar Film uluslararası festivallerde toplam 11 ödül aldı. Mirjana Jokoviç başrolde. (Beyoğlu Alkazar 29324 66) M Maksimum Risk Ringo Lam'in yönettigi filmin baş-! rol oyuncusu Jean Claude \ an Damme. (Beyoğlu Fitaş2491 0166, OrtakövPrincess 22'6011, Altunizade Capitol391 1935. Kadıkö\Süreya336 0682, Bakırköy Aı-sar 583 14 9", Çemberlitaş Şafak 516 26 60, Harbiye As 24" 63 15) • Çalınmış Güzellik Bernardo Bertoluccf nin yönetti- gi filmde Lıv Tyler ve Jeremy Irons başrollerde. (Beyoğ- lu Beyoğlu 251 32 40. Tesvikiye AFM 224 05 05, İstan- bul Princess 28506 95. Bakırköy Caroıısel 5~l 8380. Al- tunizade Capitol 3911935, Kadıköy As 336 00 50, Fener-, bahçe Pyramid 348 01 50) \ • Los Angeles'tan Kaçış John Carpenter'ın filmınde Kurt Russell'ı başrolde izliyoruz. (Etiler Akmerkez 282 05 05, Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Ortaköy Princess 22 ? 60 11, Aksaray Yıldız 5896139. Fatih Fez'a 63116 08, Flor- \a Prestij 663 28 86, Altunizade Capitol39119 35. Kadı- köy moda 33'01 28. Bakırköy İıuirli 5'2 64 39. Bakır- köy Avsar 583 14 9") • Öldürme Zamanı Joel Schaumacher'm yönettigi filmde Sandra Bullock. Samuel L. Jackson ve Matthevv McConauı»he> başrollerde (Beyoğlu Fita} 249 01 66, Harbiye Âs 24" 63 15. Etiler Akmerkez 282 05 05. İstan- bul Princes 285 06 95, Parliament Cinema Club 263 18 38, Çemberlitaş Şafak 516 26 60. Suadiye Movieplex385 24 49, Kadıköy Ocak 336 3" "1, Altunizade Capitol391 19 35) 1 8 0 . Adım Tomrıs Gırıtlioglu'nun yönettiğı filmde Zu- hal Oleay. Haluk Bılyıner. Levent L'lgen ve Derya Alabo- ra rol alıyor (Beyoğlu Alkazar 293 24 66) B Jack Francis Ford Coppola'nın yönettigi filmde Ro- bın W ılhams başrolde. (Etiler Akmerkez 282 05 05. Tes- vikiye AFM 224 05 05, İstanbul Princess 285 06 95. Or- taköy Feriye 236 28 64. Osmanbey Cazi24" 96 65. Kadı- köy Süreyya 336 06 82. Beyoğlu Atlas 252 85 "6. Bakır- köy Carousel 5"1 83 80) • Eşkıya YavuzTbjrgurunyönettigi filmde başrollerıŞe- ner Şen ve Uöur Yücel pay laşıvor. (Beyoğlu Emek 293 84 39. Osmanbey Gazi 24^96 65. Etiler Akmerkez 282 05 05, İstanbul Princes 285 06 95. Ortaköy Princes 22" 91 4", Bakırköy "4 5 "2 04 44, Galeria Prestige 560 "2 66, Çemberlitaş Şafak 516 26 60, Suadiye Moviep/ex 385 24 49, Kadıköy Kadıköy 33" ~4 00, Altunizade Capitol 391 1935) • Striptease Andreu Bergman'ın yönettigi fılmın baş- rolünde Demı Moore yer alıyor. (Kadıköy Reks 336 0112, Şiş/i Kent 241 62 03. Beyoğlu Sinepop 251 11 '6, Çem- berlitaş Şafak 516 26 60. Bakırköy Avsar 583 14 9", Ba- kırköy İncirli 5 "2 64 39, Galeria Prestiçe 560 "2 66, At- riu/tt Prestige 559 80 63, Suadiye Movieplac 385 24 49) • İlk Korku Filmin başroloyuncusu Richard Gere. (Be- yoğlu Fitas 249 01 66, Tesvikiye AFM 224 05 05, Etiler Hillside 263 18 38. Altunizade Capitol 3911935, Bakır- köy Carousel 5'183 80. Kadıköy Moda 337 0128. Eren- köy Apollon 362 51 00.) • Kayıp Çocuklar Şehri Filmde Ron Perlman. Dani- el Emılfork. Judıth Yıttet, Dominique Pinon rol alıyor (Be- yoğlu Beyoğlu 251 32 40. Altunizade Capitol 39119 35, Kadıköy As 336 00 50) M Fartatrk Tony Scott'un yönettigi filmde Robert De Niro. YVesiey Snıpes basrolde. (ŞislÎKent 241 62 03, Be- yoğlu Lale 249 25 24. Çemberlitas Şafak 516 26 60. Ba- kırköy Avsar 583 14 9". Bakırköy Incirti 5"2 64 39. Ga- leria Prestij560 "2 66. Kadıköy Hollynood338 90 "6. Ka- dıköy Broadnay 34614 81. Suadiye \tovieplex 385 24 49) • Muc'ıze Jon Turtekaub'un yönettigi filmin başrolün- de John Trav olta yer alıyor. (Beyoğlu Fitaş 249 0166. Ka- dıköy Atlantis 418 26 56,, Altunizade Capitol 391 19 35^ Bakırköy İncirli 5 "2 64 39) M Sleepers Barry Levinson'ın yönettigi filmin başrol- lerıni Brad Pitt. Robert De Niro. Dustin Hoffman. Kevin- Bacon ve Jason Patnc paylaşıyor. (Şişli Kent 241 62 03, Beyoğlu Atlas 252 85 "6, Bakırköy Avşar 583 14 9". Al- tunizade Capitol 39119 35, Kadıköy As 336 00 50) • IşıklarSönmesin Reıs Çeiık'm filmınde Berhan Şim-' şek. Tarık Tarcan \e Sermın Karaali başlıca rolleri payla- şıyor. (Beyoğlu Lale 249 25 24, Kadıköy Hakan 33~ 96 31 • KurtlarŞehri Lee Tamahori'nın yönettigi fılmın baş- rollerinı Nıck Nolte. Melanıe Grıffitfı. Chazz Palminteri. Michael Madsen. Chris Penn. John Malkov ich pay laşiyor. (Beyoğlu Fitas 249 01 66, Altunizade Capitol 3911935, Kadıköy As 336 01 50) Kapatılan Tuzla Ermeni Çocuk Kampı'nın fotoğraflan, Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti'nde sergilendi 4 Bir yuvanm yokedilişînin öyküsü^ BUGÜN Kültür Senisi- 1950'lerde İstanbul Ermeni Protestan Kilisesi'nin en alt katı. yetimhane olarak kullanılıyordu. Çocuklar kış aylarını yetimhanede geçirirken yazın boşlukta kalıyorlardı. Kilise vakfı yöneticileri. çocuklar için yaz ay larında da iyi vakit geçirebilecekleri bir mekân yaratma düşüncesiyle İstanbul Tuzla'da birarazi buldular. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve valilikten gerekli izinler alındı ve boş arazi üzerine çocukların bannması için bina inşaatına başlandı. 1958 yılını gösteriyordu takvimler. Kampı inşa eden ilk 'amelegrubu'. 8-12 yaşlanndaki çocuklardan oluşuyordu. Çocuklar an gibi çalıştılar. Boş arazı üzerine kavak ağaçlan dıktiler. Ağaçlar büyüdü. salıncaklar kurdular... 1500çocuğa ev oldu Tuzla Ermeni Çocuk Kampı. 23 şubat I979'da \'akıflar Genel Müdürlüğü, Kartal 3. Asliye Hukuk Hâkimliği'ne başvurarak arazinin eski sahibine verılmesini isteyinceye kadar... Dava 4 yıl sürdü ve Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı, 21 yıl önce satın aldığı malı. eski sahibine lade etmek zorunda kaldı. Bu haksız uygulama. azınlıklann mülk edinme haklarına ilişkın ciddi endişeleri de gündeme getirdi. Kimsesiz çocuklara yuva olan ve artık uzak bir geçmişte kalan bu kampın öyküsü fotoğraflarla belgelendi. Sergi. Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin Beyoğlu Mis Sokak'taki binasında yer aldı. Fotograflar. Tuzla kampı sakiıılerinın katkılarıyla bir araya getirildi. Sergi bugün sona eriyor. Pekı. Tuzla Ermeni Çocuk Kampı"na ne mi oldu'1 Bugün çocukların çalışıp didinerek kendı emeklerini ortaya koyarak inşa ettikleri yuva. bir harabeye dönmüş durumda. Ve kampta yaşamış çocuklardan biri soruyor: yrllık emeğimizi ne yapünız?". NOELŞARKILARI: Senıa. çellist DieterMorıtz veorg sanatçısı Anne Rose Radenıann eşliğindeki konser saat 20.00'de Beyoğlu St. Antoine Kilisesi'nde. KUŞAKTAN KUŞAĞA MÜZİK: Erol Evgin. Melih Ki- bar. Eda-Metin Ozülkü"nün katılacağı söyleşi saat 12.00'de. Turgay Fişekçi, Akgün Akova ve fncı Asep.a'nın, katılacakları 'Şiir Bahçesi" başlıklı söyleşi ıse saat 15.00'te Kadıköy Belediyesı Caddebostan Kültür Mer- kezi "nde. V ENİ DLNYA DÜZENİNDE RLMELİ İNSAMN V E- Rİ konulu konferans saat 18.00'de Taranta Babu Kültür Merkezi'nde. (235 28 59) KİTAPNASILOKINMALI Yusuf Çotuksöken'ın ka- tılacağı söyleşi saat 14.30'da Beksav 'da. (349 91 59) UMUDUMTİVATROGogol'un -BirDelinin Hatıra Def-. teri' adlı oyunu saat 19.00'da Toplumsal Araştımıalar Vakfı Kadıköy Şubesi'nde sergiliyor. Oyunu Metin Za- koğlu uyarladı. (346 U4 87>
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle