25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ARALIK 1996 PAZAR HABERLER Refah Partisi, bütün tepkilere karşın devlet içindeki örgütlenmesine devam ediyor Bakanlığa 'kadrohı imam'HaberMerkea- De\ letm. Susurluk skan- dalıyla açığa çıkan "kirii ilişkilerden" te- mizİenmesı ıstemleri kamuoyunu meşgul ederken her şeve kulaklannı tıkayarak ade- ta "üç maymunuoynayan" koalisyonun RP kanadı. b'ürokrasideki atamalarla devlet içindeki örgütlenmesıni sürdürüyor. RP'lı bakaniıkiann kendi ıdeolojilerine uygun şekılde bürokrasıde \ apttkian ata- maiar ve sürgünler devam ediyor. Taban- dan tavana doğru yaptığı RP'îi kadrolaş- mayla eleştinlere hedef olan Kültiir Baka- nı l'smail Kahraman da bakanlığına "kad- rolu imam'alabılmek içın kolları sıvadı. BakanlarKurulu'nda kabul edılerekTB- MM Başkanlığı'na sunulan 190 sayılı ge- nel kadro cetvelierinde değişıklık yapılma- sını öngören >asa tasansı. Kültiir Bakanlı- gı'na "dini hizmetler sınıfl"ndan kadro ve- rilmesini içerıyor. Tasarıyagöre Kültür Ba- kanlığı'na 9'uncu dereceden 24 ımam alı- nacak. Tasannın gerekçesinde. Kültür Ba- kanliğfnın mıllı, manevi. tarihı ve küftürel değerleri araştırarak geliştirmek. korumak ve saymakla yükümlü olduğuna dikkat çe- kildi. Gerekçede. lstanbul Topkapı Sara- yı'nın "Kutsal Emanetler" bölümünde 24 saat boyunca Kuran okutulduğuna dikkat çekilerek 24 ımama gereksinim duyulduğu öne sürüldü. Gerekçede. lstanbul Topkapı Müzesi'nı ziyaret edenCumhuıbaşkanıSü- leyman Demirerm, "Müzede 24 saat Kur'an okutıması" emrini verdiği öne sü- rülerek. "Bu emri gerçeklestirmek için per- sonele ihtiyaç olduğu" ıfade edıldı. Söz konusu yasa tasansı. TBMM Milli Eğitım ve Kültür Komisyonu'nda görüşül- dükten sonra genel kurulda ele alınacak. TBMM'ye sunulan bir başka tasanda da >ine RP'li Çe\re BakanhgYna 635 yenı kadro venlmesı öngörülüyor. RPlı Bayındırlık\e İskân Bakanı Cevat Ayhan da parti>e \akın isimleri kuruma yer- leştirmek amacıyla Yapı tşlerı Genel Mü- dürlüğü'nde görev li 3 şube müdürünü sür- gün etti. Yeni görevden almalar Ba> ındırlık ve Iskân Bakanlığı Müsteşa- rı Seİahartin Seyis'in göre\den alınarak Yüksek Fen Heyetı'ne atandığı öğrenildi. Yapı Işleri Genel Müdürlüğü'ndegöre\!ı 3 şube müdürü. görevden alınarak Erzıncan. Iğdır ve Kilıs'e atandı. Ankara !l Müdürlü- ğü'ndeçalışan 90 kişı. bakanlık merkez teş- kılatında görev lendirildi. 40-50 kişilik mü- hendis grubunun daha yılbaşına kadar gö- rev inden alınacağı belirtildi. Bazı bürokrat- ların görevden alınmasıyla ilgili kararna- menindeCumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel'in onayını beklediği kaydedildi. Ancak dörtlü karamame gerektirmeyen görevden almaların süreceği öğrenildi. Tarım Orman ve Köy ışleri Bakanlığı Idari Işler Daıre Baş- kanlığı'nda görevden alınan 7 şube müdü- ründen 5 'ı memur. 2'sı de şef olarak aynı ku- ruma atandı. Resmı Gazete'de dün yayımlanan atama kararlanna göre çoğunluğu RP'li bakanlık- lara baglı bürokratık kadrolarda da atama- lar ve görevden almalar gerçekleştirildi. Kültür Bakanlığı Telif Hakları \e Sınema Genel Müdür Yardımcısı Gürbüz Mutlu ve Kocaeli ll Turizm Müdürü ÖmerErdoğan başka bır yere atanmak üzere görev ınden alındı. Enerjı ve Tabii Kaynaklar Bakanlı- ğı Idari ve Mali Işler Dairesi Başkanı Meh- met İvibilgörev mden alındı. Iv ıbıl'den bo- şalan yere Başbakanlık Aile Araştırma Ku- rumu şube müdürlerinden Osman Kesgin atandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan- lığı Aydın Bölge Müdürlüğü'ne aynı yer bölge müdür yardımcısı Ekran Tüzmen atandı. Bakanlık lstanbul Bölge Müdürlü- ğü'ne İş Teftiş Kurulu Baş İş Müfettişı Meb- metCirav getirildi. Başbakanlık Müşavirliği'ne Yalçın Fuat Kaynakatanırken Devlet Bakanlığı Mersin Gümrükler Muhafaza Başmüdürü Hüseyin Tekile Malatya Gümrükler Muhafaza Baş- müdürü İdris Serbest arasında görev deği- şimi yapıldı. Milli Sav unma Bakanlığı Askeri Yüksek Idare Mahkemesi üyesi Denız Kurmay Kı- demli Albav Atilla Egemen. Deniz Kuvvet- leri Komutanlığı Personel Başkanlığı emri- ne atanırken yerine Deniz Kuvvetleri Ko- mutanlıgı Istihbarat Daıre Başkanlığı Istih- barat Şube Müdürü Denız Kurbay Kıdem- lı Albay Orhan AJtınçubukgetıriİdi. İran'a tepki Türkiye Atatürk yolımda' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Atatürkçii Düşünce Dernefi (ADD) Genel Başkanı Suphi Gürsoytrak. Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan lran Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani'nin Anıtkabir'i ziyaret etmemesini kınayarak "Türkiye, Atatürk'ün kurduğu laik Türkive Cumhuriyeti ebednen vasavacak. uygariık aleminde ve uvgaıiık yolunda biJimin \e aklın gösterdiği yönde ilerlemeve devam edecektir" dedı CHP. Rafsaneani ve heyetinin tav ırlarını protesto ederek lran Büyükelçiligı önüne siyah çelenk bıraktı. Gürsoytrak, dün yaptığı yazılı açıklamada. Cumhurbaşkanı Sülevman Demirerın resmi davetlisi olarak Türkiye de bulunan Rafsaneani "nin temaslarının sürdüğünü anınisatarak. şöyle devam etti: "tran Cumhurbaşkanı ve heyetinin Türk de\letinin kunıcusu ve Türk ulusunun kuttarıcısı, onuru ve simgesi olan Atatürk'ü uluslararası örf ve adete. teamüle ve uluslararası ilişkilere aykın olarak. say gısızlık ederek. Anıtkabir'i ziyaret etmemesi ve ayrıca Türkiye'nin içişlerine ve dış politikasına yöneiik sergiledikleri tutum \e daıranışları Türk ulusunun bağımsızlık anlay ışını ve gurumnu derinden incitmiştir. Daha da acısı, devlet erkânının birtakım ekonomik çıkariar uğruna bu davranışlara hak ettikleri yanıtı verememiş ve gerekli davranışı yapamamış olmalandır." Gürsoytrak. Rafsaneani ve heyetinin bütün diplomatik nezaket kurallanna aykın davranışlarını protesto ederek u Türk ve dünya kamuoyu iyice bilmelidir ki Atatürk'ün kurduğu laik Türkiye Cumhurheti ebediyen yaşayacak. uygaıiık aleminde ve uygarlık yolunda bilimin \e aklın gösterdiği yönde ilerlemeye devam edecektir"dedı. Büjükelçiliğe siyah çelenk " CHPGençlikvekadın Kolları, milletvekilleri ve Ankara il örgüründen oluşan bir grup dün Jran'ın Ankara Büyükelçiliği önüne siyah çelenk bıraktı. Aralarında CHP milletvekillen Mehmet Fatih Atav, Ahmet Küçük. Yusuf Öztop. AU Haydar Şahin v e Zeki Çakıroğlu'nun da bulunduğu grup. dün öğle saatlerinde Tran'ın Ankara Büyükelçiliği'ne giderek siyah çelenk bırakmak istedi. Yoğun güvenlik önlemleri alan polis. CHP'lileri önce büyükelçilik çevresine yaklaştırmadı. CHP'lilerin direnmesi üzerine basın açıklamasına izin verildi. CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Erhan Baydar. "Bizim ulusal değerlerimize saygı göstermeyen, Anıtkabir'i ziyaret etmeyen bir nıisafir cumhurbaşkanını misafir olarak kabul etmiyoruz. Misafirlerimiz. Atatürk ilke ve dev rimlerij le kurulan ülkemize, ulusal değerlerimize ya saygı gösterir ya da gelmez" dedi. 4 Türldye Islaıııa dönüyor'A.VKARA / tZMİR (Cumhuriyet) - lran Cumhurbaşkanı Ali Ekber Ha- şimi Rafsaneani. R? iktidannı > orum- larken Türkiye'de Islama donüş hare- ketının başladığını. ancak Ankara "nın benimsedığı laik rejımın ıkili ilişkile- nn gelıştınlmesıne engel olmadığını söyledı. Rafsaneani. "kontrol edeme- diği îçin bugün Suriye'yefazla niiktar- da su bıraknğını beürttiğiTürkiye'nin gelecek vıllarda bu ülkeye sanivedt 1000 metreküp su zorunda kalacagı- nı" öne sürdü. • Rafsancanı'nınbuıddıasına karşın, Türkiye'nin. Suriye ile ımzalanan 198 7 protokolü çerçevesınde. halen Fırat Nehri'nden saniyede 500 metre- küp su bırakmav ı kabul ettıgıne dik- kat çekıldı. lran Cumhurbaşkanı Raf- saneani. dün konuğu olduğu Cumhur- başkanı SüleymanDemirelile 5 ayn ti- can anlaşma ımzaladıktan sonra ağır- landığı Çankaya Köşkü içindeki Cam- lı Köşk'te bır basın toplantısı düzen- ledi. Rafsaneani. vöneltılen sorulara özetle şu vanıtları verdr - Türkhe'yi üçüncü kez ziyaret edi- yorsunuz. Bu kez Ankara'nın cadde- lerine tslami değerlerin döndüğünü görüvorui Siz ne düşüniiyorsunuz? - Ev et. doğrudur. Biz de öyle deger- lendınyoruz. Islama dönüş hareketı cıddı meseledır ve Türkıve'de başla- mıştır. Daha önce Türkiye'nin güne- yıne gıttım. İslamı hareketı cıddı ve güçlügördüm Son seçimler buna ör- nektır. -Türkiye'deki laik sistem ikili ilişki- lerin gelismesine engel mi? - Şımdive kadar hıç engel olmadı. Ikı ülke kendi menfaatlannı koruyor ve makamlar kendi menfaatlannı dü- şünüvorlar. - Bölgesel sular konusunda Surive ile Türkiye arasında arabuluculuk vapa- cakmısmH? - Iki ülke arasında nıeseleler var. Bız çözmek için hazırız. Özellıkle P- KK ve Fırat sulan konusunda barışçı çözüme hazınz. Türkiye buna olumlu bakıvor. İran Cumhurbaşkanı Rafsaneani'nin 1 ürkiye /jyareti yine tartışmalara ve protestolara neden oldu. - GAP'ı gezerken su konusunda Türkiye'nin tezlerini zorlayan açıkla- malaryaptınız. - GAP'ı gördüm, çok değerli bir projedir Türkiye için. Basında Türki- ve'nin. Sunye've yetersız su verdığı anlamına gelen ve bana atfen çıkan haberler yanlıştır. Su. belki daha faz- la gidıyor Sunye'ye. Elektrik santral- lanndan gıden su o kadar çok ki, siz bunu kontrol edemıvorsunuz ve bu Suriye ve Irak için yeterlıdır. Ama ge- lecek senelerde saniyede 1000 metre- küp su vermek mecbunyetınde kala- caksınız. - Kıbrıs'ta ölümleıie sonuçlanan gerguıliklervar. Bu konuda .Ankara'da temaslannız oldu mu? - \ unanıstan ile de ılışkilerimiz ıy ı- dır. Demirel'e iki ülkeyı banştırmaya hazırolduğumuzu söy ledım. Ama uy- gulamak içın karara varmadık. -Savunma sanayiindeişbirliği ve st- nır güvenliğj konusunda somut adıcn- lar aüldı mı? -Sınırgüvenlıeıneilışkıngörüşme- lenmızsürüvor. fran: ABDve Ineilte- re gıbi ülkelerden gelen ambargo üze- rine askeri araç-gereç üretimindcde- neyimlerinı geliştirdı. Bu deneyimle- ri türkıye'ye de aktarmaya hazınz. - Ben İran'daki bir Pkk üssünde bulundum. İran'daki PKK üsleri ko- nusunda bir şey yapacak mısınız? - Bu tür üs buluşları. Daıiy Teleg- raph muhabirleri (soruyu yönelten muhabir) tarafından ortava atılıyor Siz PKK üyesi misiniz'.' Kesınlikle Iran'da PKK üssü yoktur. - ABD'nin ülkenize yöneiik tkari vapnnm karanna karşın, Türkiye ve lran arasındaki ticari ilişkilerin geUş- tirilmesi V^ashingttın'a bir meydan okuma olarak görülebilir mi? - Türkiye ile Iran başkalarına karşı cephe oluşturmadı. '»'abancılann böl- genin ışlenne kanşmasına izın v emıe- yecegız. Ama aramızdaki anlaşmalar birtakım ınsanları rahatsız edecek Hem Demirel. hem Erbakan. hem de bız, ABD'nin bölgeye ıstedığı koşul- lan dıkte etmesıne ızın vermeyeceğız. Aramızdaki bu polıtıkanın değışece- gıni zannetmiyorum. 250 kışı dolayında kalabalık bır he- yetle Türkıye'ye gelen Rafsanea- ni "nin. bugün gideceği Trabzon'daki temaslanndan sonra Türkiye'den ayn- lacağı bıldırildı. Resmi karşılama tö- renlennı Çankaya Köşkünde yapan DeiTurel'ın, Rafsancani'yi Esenboğa Havalimanf nda karşılayarak bu ülke- ye atfedilen önem konusunda İran'a me5aj verdiâıne dikkat çekildi. Demi- rel'ın. Rafsaneani ile görüşmelen sı- rasında. Kuzey Irak'ta Çekiç Güç ope- rasyonlarının başladığı dönem olan 1990 başlarından ıtibaren lran sınınn- dan sızmalara ılışkın bütün ay nntılan ıçeren belgelerı muhatabına verdıği kaydedildi. Savunmaya 'hajır' Başbakan 't'ardımcisi ve Dışışlerı Bakanı Tansu Çillerde. Jran "da y ay ım- lanan lran Nevv s gazetesine verdıği de- nıeçtc. Başbakan Necmettin Erba- kan'ın tartışmalara neden olan açıkla- masına karşın. Türkiye ve lran arasın- da savunma sanayıı alanında işbırliği- ne gereksinim olup olmadığımn ikj ül- kenin savunma bakanları ve kurullan tarafından incelenmesı gerektıgıni be- lirtti. Başbakan'ın eşı Nermin Erbakan. lran heyetinin siyah çarşaflı kadın üy e- lerine, Necmettin Erbakan da erkek üyelerine dün akşam Sheraton Ote- li'nde birer yemek verdıler. Milli Savunma Bakanlığı veGenel- kurmay'ın askeri anlaşma istememe- sıne karşın, Başbakan Erbakan ın. Iranla her alanda işbirliği yapılabile- ceğıni söylemesi dikkat çekti. Erba- kan, yemekte yaptığı konuşmada. ıkı ülke arasında yapılabılecek sonsuz bir işbirliği bulunduğuna işaret ederek •"Gayemiz, Türkiye ile lran arasında- ki her sahadaki işbiriiğini. Almanya ile Fransa arasındaki işbiıiiğinin derece- sine.hattaonunilerisinegörürmektir" dedı. Başbakanlık ve Dışışlen Bakan- lığı'nın istemıne karşın Genelkur- may "ın. F-16 tesıslerimn gezi progra- mına alınmasına karşı çıktığı bildınl- dı. Tören misiUemesi Rafsaneani. Izmır gezisınin son gününde tarihi yerleri gezdi. Diğer konuk cumhurbaşkanlannın aksine Izmir'den Efes'egiderken askeri he- likopteryenne. özel birşırkete ait he- likoptere bınen Rafsancani'ye Iz- mir'e gidiş ve gelişinde askeri tören düzenlenmemesi dikkat çekti. Sabah programını değiştirerek Çiğlı Atatürk Organize Sanayi Bölge- si'ndeyapılan toplantıya katılmayan lran Cumhurbaşkanı, Balçova'y a gi- derek termal tesisler hakkında Vali KutluAktaş'tanbılgıaldı. Daha son- ra Red Star şirketine aıt Rus tipı ikı helikopterle Selçuk Hav aalanfna ge- len Rafsaneani. Efes'ı gezdi. Rafsancani've askeri törenin dü- zenlenmemesi ile ilgilili olarak bir askeri yetkili. bunun karşıhklı oldu- ğunudilegetirerek^Nasılonlar Anıt- kabir'i ziyaret etmiyorlarsa, bizimki- ler de Humeyni'nin mezarına ghmi- vor'dedi. Iki ülke arasındaki 5 ayrı ticaret anlasması gecikmeli olarak îmzalandı Türkiye ve îran, ABD'ye cephe aldıAıNKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye ve lran. ABD'nin Tahran'laticareti geliştiren mütte- fiklere yaptınm uygulayacağı yo- lundaki açıklamasına karşın ikili ticari ilışkıleri geliştirmeyi öngö- ren 1964 tarihli anlaşmanın yerine yenisini imzaladılar. Türkiye ile Dünya Ticaret Örgütü'ne (WTO) üyelik için başvuran lran. ulusla- rarası anlaşmalann yükümlülükle- rine uygun olarak birbirlerine *en fazla müsaadeye mazhar devlet" statüsü tanıdılar. Türkiye ve lran arasında 1990 yıiından bu yana kullanılmayan Trabzon ve Samsun lımanlarının ticarete yenıden açıl- ması kararlaştırıldı. Heyetler arası görüşmelerde, planlanandan 2 gün geç imzalanan metinlerden. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile imzaladığı gümrük bir- liği mevzuatına aykın olabilecek unsurlar ayıklandı. llk önerilerde bulunduğu biçimiyle. iki ülke ara- sında planlanan karşılıklı gümrük indinmi projesinin. AB'nin üçün- cü ülkelerle ticaret kurallannı ih- lal anlamına gelebileceğınin altı çizildi. Türkiye ve lran arasında lran Cumhurbaşkanı Haşimi Raf- saneani ile Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'in başkanlığında dün Çankaya Köşkünde yapılan ikın- ci tur resmi görüşmelen sonunda. gecikmeli olarak 3 anlaşma, 2 mu- tabakatzaptı ilebirprotokol imza- landı. Türkiye ve lran arasında im- zalanan ticaret anlaşmasının, 22 Eylül 1964 tarihli anlaşmanın ye- rine geçtiği bildirildi. Dışişleri Bakanlığı, iki ülkenin ilgili bakanlan tarafından imzala- nan anlaşmalar konusunda şu bil- gileri verdi: Türkiye-tran Ticaret Anlaşma* sı: 22 Eylül 1964 tarihli ticaret an- laşmasının yerine geçecek olan bu anlaşma uyannca Türkiye ve lran Gümrük Tarifeleri ve Genel Tica- ret Anlasması (GATT) ve Dünya Ticaret Teşktlatı yükümlülüklenne uygun olarak birbirlerine "en faz- la müsaadeye mazhar devlet" (en fazla kayrılan) statüsü tanıyacak- lar. Ağustos 1996 olağanüstü KEK toplantısı kararlan çerçevesinde i- ki ülke arasındaki ticaret hacminin 2 milyardolara çıkanlması hede- fini gerçekleştirmek üzere hazırla- nan anlaşma, iki ülkenin üçüncü ülkelerden temin ettikleri mallan birbirlennden almalarmı teşvik et- mekt*. Yannmlann Teşviki ve Korun- ması Anlasması: Türkiye-tran ti- cari ılişkilerinin uzun va'deli olarak gelıştırilebilmesini temin amacıy- la hazırlanan bu anlaşma. Türk ve Iraniı yatırımcıların karşılıklı ola- rak diğerinin ülkesinde yatınm ya- pabilmelerinı ve bunun içingerek- lı sermaye hareketlerinin kolayca ve güvenli birbiçimde gerçekleş- tirilmesini temin etmeyi amaçla- makta. Deniz Ticaret SevTÜsefer Anlas- ması: Esasen 1993 yılında parafe edilmiş olan bu anlaşma. Türk ve Iran ticari gemilerinin iki ülke ka- rasulanndan ve lımanlarından ser- bestçe yararlanabilmelerini temin etmeyi amaçlamakta. Çevre .Alanında Işbirliği Muta- bakatZapü: îki ülke arasında çev - re korunması alanında yapılacak işbirliğinin hukuki çerçevesinı oluşturmak üzere bir mutabakat zaptı hazırlanmış bulunmakta. Türkiye-tran Ortak Ticaret ve Sanayi Ödası Protokolü: Türkiye Odalar Birlığı ile lran Ticaret. Sa- nayi ve MadenlerOdası arasında i- ki ülkenin kamu ve özel sektör ku- ruluşları arasındaki ilişkıleri güç- lendırmek amacıyla faalıyet göste- recek bir ortak ticaret ve sanayi odası kurulması kararlaştırılmış olup bu amaçla hazırlanan proto- kol ve starü imzalandı. SİFIRNOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-maJI: oral.caiislar@planet.com.tr lran Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani'nin kızı Faezeh'in Türkiye ve iran'daki kadınlarla il- gili benzetmesi tartışmalara ne- den oldu. Faezeh, lran Cumhur- başkanı'nın kızı olmasının öte- sinde. Iran Olimpiyat Komitesi Başkanı ve Spor Bakanı. Ülkesi- nın etkili kadınlanndan birisi ol- duğu anlaşılıyor. Türkiye'nin Iran'la son dönem- de girdiği siyasi flört ayrıca de- ğerlendirilebilir. Ancak Faezeh'in söyledikleri çok tahrik edici. Ne diyor Faezeh: Iran'da Is- lamcılar iktidan ele geçirmeden önce, kadınlar başı açık dolaşa- biliyorlardı. ama siyasette etkin değillerdi. Şimdi başları örtüldü, ama siyasette etkili hale geldiler. Parlamentodaki kadın sayısı art- tı. Faezeh, Iran'da iktidan Islam- cıların ele geçırmesinden önce- ki durumu şimdiki Türkiye'ye benzetiyor. Iranlı Islamcı erkekler, kadınlann ellerini bile sıkmıyorlar. Kadınların temel özgürlüklerine yöneiik her türlü müdahaleyi yapmaktan geri durmuyorlar. Kadınları, üst düzey toplantılara îranlı Kadınlann Siyasi Ağırlığı(!) bile katmıyorlar. Rafsancani'nin verdiği davete Tansu Çiller'in alınmak istenmemesi çok çarpı- cı bir örnek. Son dönemde, Iran'da parlamentoya çok sayı- da kadının girmesi bir ölçü ola- rak öne sürülüyor. Siyasi Islamın katı erkek egemen kurallarının uygulandığı fran'da bu sayı on- ların etkinliğini ne kadar arttıra- bilir ki? Siyasi Islamcıların iktida- n ele geçirmesiyle kadınlann ne büyük kayıplara uğradığını bili- yoruz. iranlı kadınların feryadını duy- mamak mümkün mü? Iran Şahı döneminde. isteyen kadın başı açık dolaşabiliyor, isteyen kadın tesettüre uygun giyinebiliyordu. Bu en basit insan hakkı bile, şu anda Iran'da yok. Kadınlar, sayı- sız haklaryitirdiler. Istedikleri za- man doğurmak. istediklerı za- man çocuk aldırmak hakları bile ortadan kaldırıldı. Yalnızca ka- dınlar değil, bugünkü sisteme muhalif sesleri kısmak için neler yapıldığını duymayan mı var? Abdulkerim Suruş, Islamcı bir profesör; bugünkü anlayışlara karşı bazı eleştiriler yönelttıği için başına gelmeyen kalmadı. İran'daki totaliter yönetımın, Türkiye'nin en kötü haliyle bile kıyas edilebilecek bir yanı yok. Orada muhalif yok, partiJer yok, özgür düşünme ve eleştiri hakkı yok. Herkes. 'Rehber Humey- ni'nin kayıtsız şartsız takipçisi ol- mak zorunda. Yoksa zulümlerden zulüm be- ğenmekle yükümlü. iran, Islamın kurallanna göre yönetildiğini söyleyen bir ülke. Buna karşı bir seçenek öne sürmek veya baş- ka bir seçenek düşünebilmek bi- le yasak. Herkes, bir gerekçe söylerken önce Islamın bazı ku- rallarını önşart olarak kabul ede- rek söze başlıyor. Türkiye'deki Islamcılar. özgür- lüklerinin olmadığından söz edi- yorlar ve Kemalist sistemi eleş- tiriyorlar. Türkiye'nin özürlü bir parlamenter sistem içinde oldu- ğu bir gerçek. Ama. bu sistemi yine de eleştirmek mümkün. Iran'da mümkün mü? iran'da la- ik bir sistemi, Kemalist bir siste- mi savunabilir misiniz? Sosyalist bır sistemi, liberal bir sistemi sa- vunabilir misiniz? Faezeh'in söylediği gibi işe ka- dın açısından bakarsak. islam- cılann temel amacı kadınlan eve kapatmak. Kadınları. anne veev- deki temel hızmetleri yerine ge- tiren bir ikinci sınrf insana dönüş- türmek. Iran'dakı yoğun siyasal yaşam ve Şah'a karşı muhalefetin için- deki kadın ağırlığının bir birikim yarattığı açık. Kadınlar bu biriki- me rağmen, erkeklerin koyduğu kapanma şartına boyun eğerek siyaset yapabıliyorlar. Erkek ege- men anlayışı bir önşart olarak benimseyerek parlamentoya gi- rebiliyorlar. Türkiye'de siyasi ya- şamda kadın ağırlığının çok az olmasma yöneltilen eleştiri hak- lı. Ancak bu eleştirınin diğer par- tiler yanında bir muhatabı da si- yasi Islamcı hareket. RP'nin ne yönetiminde ne de temsil edildi- ği yerlerde kadınlar var. Parla- mento'ya türban gerekçesiyle kadın almadıklarını öne sürüyor- lar. Peki ya yönetim kurullanna, il ve ilçe başkanlıklanna, beledi- ye meclislerine neden kadın a- day koymuyorlar? Siyasi Islam, birtoplumsalge- rilik akımı. Toplumsal geriliğin en net olduğu nokta ise erkek ege- menliğini kayıtsız şartsız kabul etmesi. Bu bazı ülkelerde kadın- lann sokağa çıkmasını yasaklı- yor, bazı ülkelerde kadınları ör- tünmeye zorluyor, bazı ülkeler- de ise hiçbir yönetim kademesi- nin yanına yaklaştırmıyor. Bayan Faezeh, ülkesinde kadınların en temel haklannın, insanlann en te- mel haklarmın ihlal edildiğinı bil- diği halde nasıl böyle konuşabi- liyor? Kadınların en temel haklarmın erkek egemenliği altında ihlal edildiği Iran'ın başkasına söyle- yecek bir sözü olduğunu san- mıyorum. MKRO DİNÇ TAYANÇ Kirli Oyun Birbahçedolusu bacaksız "oyun" oynuyor. Oyun yahn, deneysel ve acımasız! Önce bakkal amcadan iri bir puro alıyorlar. Sonra sıra bahçedeki kurba- ğalardan birini yakalamaya geliyor. Yakalanan kur- bağanın ağzına tıkıhyor yakılmış bekleyen puro... Oyunun adı "zengin kurbağa" ya da "kendini zengin sanan kurbağacık" ya da "zenginliğe öykü^ nüp de şişinen akılsız kurbağa", ne fark eder ki.'.'.' Kurbağacık başına geleceklerden habersiz ha*- • bire çekiyor dumanını icine... Çektikçe şişiyor, şi- şiyor ve sonunda patlayıveriyor! Çünkü soluğu çek- mesi kolay, ama dışarı vermesi olanaksız... "Oyunu" uzaktan izleyip de "durun yahu " deme- yen büyükler, önce birbirlerine "Çocukluk işte, ne kadar da muzır oluyor bunlar" diyor, ardından da çocukların yanına gidip "ders" veriyorlar: "Dışarı salamayacağı solukla şişinip büyümenin sonu budur işte!!!" Yaşam ilerlıyor, birdönemin çocukları büyüyorve artık kurbağalar yerine ınsanlar, insanlardan da öte toplumlar üzerinde oyunlar oynayıp deneyler yap- maya kalkışıyorlar. Önce tek tek insanlara "kazandıklarından çok harcatma" deneyimıne girişiyorlar. Alıyor mu insancıkları bir hırs? Sonrası kolay, har- cadıkça harcayıp şişiyorlar... Ama patlamaları öy- le kurbağacıklarınki denli kısa sürmüyor. Çünkü geçmişin çocukları, şimdinin büyüklerinde oyun bitmiyorü! Sıra oyunun ya da deneyimin "sen işini bilirsin'' faslına geliyor ve insancıklara "Madem ki gelihn harcamalarına yetmiyor, öyleyse sen de işini bil ve yan cebinden kazanmanın yollannı bul" kavramı belletiliyor... Bu kez oyun ve de deney bireylerden topluma sıçrayıveriyor... Insancıklar, önce birbirlerinin. son- ra da toplumun değer yargılarını hiçe saymaya ve önce birbirlerini, ardından da toplumu soymaya koyuluyorlar... Sarıyor mu toplumu bir hırs? Sonrası kolay, top- lum ürettiğinden fazlasını tüketmeye, oluşturduğu gelirden fazlasını harcamaya ve böylelikle şişme- ye koyuluyor... Ama toplumların patlamaları ne kur- bağacıklarınki, ne de insancıklarınki denli kısa ve kolay oluyor. Çünkü geçmişin çocukları, şimdinin büyükleri ve insanlarla toplumların "egemenle- ri"nöe oyun bitmiyorü! Sıra insancıklara ve topluma "Madem ki üretti- ğin tükeüiğine yetmiyor, öyleyse bırak da borçla- nalım" ilkesizliğinin belletilmesine geliyor... Sarıyor mu herkesı bir "borç yiğidin kamçısıdır" hırsı? Sonrası kolay, kazandığından çok harcama- ya alıştırılmış insancıklardan oluşan ve ürettiğinden fazlasını tüketmeye saplanan toplum. bu kez de ge- leceğini tüketme yarışıyla şiştikçe şişiyor... Insancıkların ve toplumun böylesıne şışmesi ar- tık oyun olmaktan çıkıp da önce toplumsal, ardın- dan ulusal. sonunda da uluslararası soruna dönü- şünce alıyor mu oyunu deneye, deneyi yaşama dönüştürenlerı bir düşünce? Alıyor ya da almıyor, ama sonuçta önce bireysel, ardından toplumsal, sonunda da ulusal değerler "satılmaya" başlıyor ki satıcısı belli, alıcılan şaibe- li... Sonunda bireyler, toplum ve ulus patlama nok- tasına gelip de ağzına sokulmuş puroyu tükürme- nin yollannı aramaya koyuluyor. işte oyunun can alıcı noktası da burada başlıyor. Çünkü geçmişin çocukları, bugünün büyükleri ve egemenlerini bu noktada "Yahu bunlar da çok oluyohar. Ne güzel oyun oynuyor ve onlariçin ders- ler çıkartıyorduk. Bu arada bizlerde hem egemen- liğimizi, hem dezenginliğimizipekiştiriyorduk. Şim- di ne halt edeceğiz?" demeye bu noktada başlı- yorlar... Sonunda ne mi oluyor? O da dünün küçük. bu- günün büyük ve de dünya egemeni güçlerinin pu- royu çıkartmak ya da bırakıp patlamayı izlemek arasında yapacaklan tercihe bağlıü! Ana fikir: Marifet çocukları başıboş bırakıp çı- kacak sonuçlardan onlara ders vermek değil, kal- kışılan oyun ve deneylerin ne sonuç vereceğini baş- tan anlatıp onları bılinçlendirmektir. Ana fikrin ana fikri: Doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğu toplumlarda, iti öldürene sürü- türler! Başbakana Kıbrıs brifingi Erbakan: Ruınlar bizden izinsiz AB'ye girenıez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Nec- mettin Erbakan. Kıbns Rum K.esimi'nin. Türki- ye'nin izni olmadan Avrupa Bırlığfne (AB) gırmesınm söz konusu olamayacağını vurguladı "•RP'nin gölge Dışişleri Bakanı" olarak nıtelendirı- len Dev let Bakanı Abdullah Gül. Devlet Bakanı Fehim Adakve Dışişleri Bakanlığı Kıbns ve Yunanistan işle- rinden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi İnal Batu ile diğer Dışişlen yet- kilileri. dün Başbakan Erba- kan'a Kıbns konusunda bir brifing verdiler. Erbakan. ülkenin denk bütçeyle 1997'de beklenen atılımı ya- pacaâını savunarak bu yılın KKTC için de "ahlım VTIT olacağını kaydetti. Erbakan. toplantıda vanlacak sonuç- ların ışığı altında KKTC Başbakanı Derviş Eroğ- lu'nun Türkiye'ye davet edilerek KKTC'ye yöneiik "atıüm projesi'nin gözden geçırileceğini söyledi. EroŞlu'nun kasım ayında ıçınde Ankara'ya ge'lmesi ve KKTC ile Türkiye ara- sındaki ekonomik ilişkilerin gözden geçirilmesi gereki- yordu. İkı ülke arasında ya- pılacak anlaşmayla Türki- ye'nin KKTC'ye proje kar- şılığında kredi vermesi ön- görülüyor. Erbakan. Türkiye'nin. adada "garantör ülke" ola- rak ulusal bır meselesi olan KKTC'de herhangi bir hu- zursuzluğa izin vermeyece- ğini kaydederek "Güney Kıbns'ın. Türkiye'nin izni olmadan AB'ye girmesi söz konusu olamaz. Böyle bir durumda KKTC'nin Tür- kiye ile entegrasyonu ger- çekleştirilir. KKTC. Türkiye ile her zaman bir ve beraber- dir" dedi. sayısal Loto 130 ıııilyar haftaya devretti ANK.4RA (Cumhuriyet) - Milli Piyango îdaresi'nin düzenlediği Sayısal Lo- to'nun bu haftaki çekilışın- deöbilençıkmadı. 130mil- y ar lıra gelecek haftaya dev - redildı. Milli Piyango tdare- si'nden yapılan açıklamaya göre. bu hafta yapılan çeki- Iişte49 rakamdan 02,14,24, 25, 30 ve 36 numaralar ka- zandı. Buna göre. 6 bilen çıknıayınca 130milvar6S4 milyon lira gelecek haftaya devredildi. Bu haftaki çekilişten 580 mılyar 809 milyon lira top- lam hasılat elde edilirken 290 milyar 404 milyon lira da ıkramiye dağıtıldı. Çekilişte. 5 bılen 536 ki- şı 70 milyon 530 biner, 4 bi- len 28 bin 115 kişi 1 milyon 480 biner, 3 bilen 472 bin 391 kişi de 170 biner lira ik- ramiye almaya hak kazan2 dılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle