27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ARALIK 1996 PAZAR 10 PAZAR YAZILARI 'Bır şehre gidememek' Yağmur çıseliyor. Şeh r ışıklan pınl pınl aydınlatılmış da olsa, gece başkadır; gündüzün çığlığı, çirkinlikleri gizlenir; bir esrar, hüzünle kanşık bir serüven duygusu, değişik bir parfîim dolanır ortalıkta. Kadmlar daha güzel, sinemalar daha çekicidir; kahveler ayartıcı, vitrinler birer çığlıktır; meyhaneler daha sıcaktır geceleyin. Biz de işte ıslak, aydınlık ve yine de gökyüzünün karanlığını içimize çektiğimiz bir gecede Essen'de Noel için süslenmiş, ışıklara boğulmuş bircaddede yol anyor, okuma gecesinin yapılacağı tiyatroyu bulmaya çalışıyoruz. Okuma geceleri ya da günleri bir Alman icadı olsa gerek, yazarlar çok biiyük olmayan bir kalabalığa eserlerinden birkaç sayfa okuyup eski ya da gelecekteki okıHanyla sohbet ederler. Dinleyenler akıllanna ne gelirse sorarlar yazara. Böylece yazan "yakmdan" tanımış olurlar. Yazarsa benim kanıma göre bu işte okuyuculanndan daha kârlıdır. Belli bir yazan değil de genel olarak yazarlara hayran olan bir kitlenin içinde ilginç tiplerle karşılaşabilir, onlarla sohbet edebiiir ve kitaplannı satın alan, ama görmediği okuyucusunu somut olarak karşısında görebilir. Bu okuma gecelerinde yazarlar sıradan olmaktan çıkar, yıldızlaşırlar. lyidir okuma geceleri. Küçük mütevazı şenliklerdir. Bu gece konuğumuz Mario Levi. Ben Mario Levi'yi tam bana göre bir anlatı olan "Bir Şehre Gidememek" ad!ı kıtabından tanıyorum. Çünkü şehirleri ve o şehirlerde dolanıp duran, benim gibi göçebeleri anlatan hikâyeler bana hep benim hikâyelerim gibi gelir. Hele kitabın ilk sayfasında, Kavafis'in unutulmaz şiirini de görünce kitaba hemen ısınmıştim: "Nereye gitsen peşinden geîir o şehir." Mario Le\ i de , kitaplannda şehrin, şehirlerin ve göçebelerin hikâyelerini yazıyor. işte bana pek tanidık gelen birkaç ciimle "En Güzel Aşk Hikâ\emiz"den: "Başlangıçta her yabancı için olağanüsrü, hani nasıl desem, biraz da zor açıklanır bir çekiciük vardır. Ama kısa. çok kısa bir süre sonra bir şeyler iter, terk edKerir sanki, kimi göriintüler kendi içine kapanır, işte o zaman o şehirle tam bir iletişim kuramayacağınızı anlarsınız. Bu evler, bu sokaiüar, bu kaldınmlar, bu kahveler, bu gökyüzü, yabancılayabileceğiniz bu kokularla bu insanlar sizden hiç istemcdiğiniz halde uzaklaşır. Bilinen, çok kuliamlmış. bir söyleşivle bu şehir bir yerden sonra kendini ele vermez (...) O zaman her geçici gezginin uğrayacağı yeriere uğrar, sonra da pek fazla bir şey görmeden. başka şehirlere, insanlara ya da sizi kaçınılmaz bir şekilde çeken topraklara doğnı içinizde hep bir yamlsamayı taşıyarak gjdersiniz." Mario Levi'nin şehirleri benim şehirlerime benziyor. Terk ettiğim. yabancılık çektiğim, hep kendi şehrimi özlediğim şehirlerime. Levi'nin okuma gününde katılım az, ama canlıydı. Mario'nun güzel Türkçesi, Türkçeden birazcık uzaklaşmış olan ikinci kuşaktan gençler için eşsiz bir müzikti. Istanbullu bir Yahudi olan Mario Levi'nin "Benim vatanım Türkçe" sözü uzun uzun düşündürdü onlan. İşte, çeşit çeşit vatan var: Çatlı'nın "vatanı" var, lşık Yurtçu'nun Yurtçu'ya kendini yasaklamış vatanı var. Almanya'daki Türklerin uzaktan üzülerek izlediklen vatanlan var. Onlardan birinin koridorda bana fısıldayarak sorduğu soruyu size aktarmak istiyorum: "Bu bizim TV kanallannda konuşup duran kimi spikerlerin vatanlan neresi ki?" AOAM Aio/oIki krtap arası bir kahve molası. Şımdi Istanbul'da AdamKitabevi var. Beyoglu'ndan geçerken Küçükparmakkapı Sokaga mutlaka uğrayın. 17 numaralı eski yapıda, çok yeni bir kitabevi anlayışıyla tanışacak, edebıyat zenginliğine, 200'e yakın yayınevinin çeşit zenginlığıyle bırlikte kavuşacaksınız. Kitaplarla ilgilenirken çok hoş bir cafe-bar'da küçük bir mola vermek isterseniz, 1. katta AdamMola'nın dingin atmosferı sızi beklıyor. Bir kat daha çıktığınızda ise karşınıza, sergilerin, söyleşilerin, imza günlerinin, dinletilerin özel salonu çıkıyor: AdamSalon. Kendınizi -ve yakınlarınızı- sevindirmek istiyorsanız, yolunuzu AdamKitabevi'ne mutlaka düşürün. ADAMKİTABEVİ değerlı kitapların hepsı burada Sağhklı, kendine güvenen, sorumluluk duyguları gelişmiş, bağımsız ktşiliklt, mutlu bir nesil yetiştınlmesine katkıda bulunmak isteyen EV OĞRETMENLERİ ARANIYOR • 0-3 yaş arası bebek ve çocukları çok seviyor, çocuğun evınde, sevgı dolu ortamda tam gün egıtım vefmek istiyorsanız 3 Ulus. Bostancı, Göztepe ve ıstedığınız semtte çalışmak istiyorsanız 3 Emekh ögretmen, ünıversıte veya lıse mezunu, egıtım almaya açıksanız. J 20-45 yaş arasında ve sıgara ıçmıyorsanız. MATURE ekibimn bir üyesı olmak isteyen bayanlar, lütfen bızı arayınız. MATURE Eğitim & Alle Danısmanlığı Tel: (216) 338 O4 62 / 418 28 94 Mahzun güzellikler azaldıMOSKOVA HAKAN AKSAY Güzeller geçiyor önümüzden birer birer. Uzaktan sahneye çıkanlann uzun bacaklan görülüyor önce. Sonra yürüyüşlerine kattıklan cazibe göze çarpıyor. Yaklaştıkça mükemmel olduğunu iddia ettikleri vücutlannın öteki bölümleri. Ve tam önümüzden geçerken yüzleri. \'e tabıi ki gözleri. Bakışlan. Vegülüşlen... Güzellik yanşmasına katılanlann arasında çirkin arayanlar, ortalığa acımasız fısıltılar yayanlar az değil. Doğrusu güzellerin arasında biraz eğri burunlu, büyük çeneli ve küçük gözlü bazı kızlar benim de dikkatimi çekıyor. Ama yine de çamur atmanın âlemi yok: güzel kızlar işte... Benim kafayı taktığım konular başka. Bir kere şu güzellik yanşmalanna ısınamadım. Tann vergisini sergileyerek alkış, puan ve ödül alma çabasında bir ezikiik kokusu hissediyorum. Ama artık bu gibi şeylere alışmanın da çağdaşlığın bir parçası olduğu düşüncesinin etkisinde kaldığım için bu konuda ısrar etmiyorum. Öyle ya. Isa'dan sonra 21. yüzyılın sınınna dayanmış insanlar olarak ulaştığımız estetik aşamanın saptanmasına vesile oluyor bu yanşmalar. Bu açıdan neredeyse 'tarihsel' önem taşıyorlar... Yürüyüşlerine bakıyorum. Adımlannı çaprazlama atarak öteki ayağının djşına dogru taşırmalannı bazen çekici bazen komik buluyorum. Ama bunu da es geçiyorum. Beni en çok ilgilendiren yerlen şu 90-60-90 cıvanndaki ölçüleri falan da değil, yüzleri. Ve tabii ki gözJeri. Bakışlan. Ve gülüşleri. lşin tam burasında pek çoğunun çuvalladığını düşünüyorum. Güzel gö'zlerden güzel bakışlar üretmek o kadar kolay değil. Ve güzel gülümsemesini becerebilmek için güzel olmak yetmiyor. Çünkü bakış ve gülümseme Tann vergisi değil. Yaşayarak gelinen ya da hiç gelinemeyen bir aşamanın sonucu onlar. Boş bakışlar ve çığ gülüşler geçiyor önümüzden. Yine de sahnedeki herkes bol alkış alıyor. Bu konularda azınlıkta kalmaya alıştım artık. Gülüşlerden ve bakışlardan beklentilerimin aşın olduğunu çok duydum. Bu konuda tartışmaktan da vazgeçtim çoktan. Harta bazen teslim olduğumu bıle söyleyebilinm. Efsanevi Marüyn Monroe'nun fazla derinliği ve zekâ ışıltısı olmayan yüz ifadesini çekici bulan çoğunluğun arasına ben de katıldım artık. Ama güzellikie ilgili, sözcüklere dökülmesi mümkün olmayan sezgilerimi konımayı sürdürüyorum. Bazı bakışlann berraklığından. bazı gülüşlerin tenemiz ıçtenliğinden bambaşka keyif almaya devam ediyorum. 'l/zmanlar' tarafından saptanan ölçülerin dışında, yalnızca her insanın kendi ıçindeki titreşimlerle hissederek değerlendirebileceği ve etkilenebileceği yanşma dışı 'mahzun güzellikler1 olduğunu düşünüyorum. Birkaç ay önce Taganka'daki Masal Restoranı'nda gördüğüm tertemiz bir bakış aklımdan çıkmıyor. Arkadaşlannın tecrübeli ve arsız gülüşlerin yanında. hâlâ utanıp sıkılmasını becerebilen kemancı kızın duru yüz ifadesi ne kadar etkiieyiciydi! Bu yanşmaya girseydi jüri onu seçer miydi? Sanmam. Ama jüri üyelerinin, komitelerin ve kurallann kararlanndan oldum olası hoşlanmıyorum. Pahalı çiçeklerin ıddıalı duruşundan da hoşlanmıyorum. Uzaklarda bir yerde, örneğin, Büyükada'da Ayayorgi tepesinde tek başına duran san papatyalann güzelliği beni daha fazla etkiliyor. Şımank ve görkemli kotralann yanında, basıt ve kendinden emin ılerleyen beyaz yelkenlilerduygulanmı daha fazla okşuyor. Güzellik yanşmalannda hiç jüri üyeliği yapmadım. Yapmak da istemem. Ama güzellere jüri üyeleri gibi ben de notlar veririm ıçimden. Ve nice alkışın. puanın ve ödülün bol keseden dağıtıldığı gürültülü bir törende. vestiyerde çalışan yanşma dışı bir güzel kızı birincı seçmekten de utanacağım bir şey yoktur. •J, ABD'den Ortadoğu için yeni girişim Dış Haberier Servisi - tsrail-Filistin gerginliğini arttırmak pahasına da olsa Başbakan Benyamin Netanyahu, Batı Şeria'da yeni Yahudi yerleşim birimleri kunma karanndan vazgeçmiyor. tsrail ile Filistin arasmdaki uçurum her gün genişlerken Filistin'in Kurtuluşu için Bağımsız Cephe gibi radikal örgütlerin de tsrail karşıtı gösterileri anıyor. Banş sürecini yeniden başlâtma umuduyla ABD. yeni bir girişim başlattı. Ortadoğu temsilcisi Dennis Ross'u her iki tarafla temaslarda bulunması için dün bölgeye yollayan ABD Başkanı Bill Clinton. Filistin lideri Yaser Arafat'a da bir mesaj gönderdi. Mesajm aynntılan açıklanmazken Ross'un özellikle fsrail askerlerinin El Halil kentinden çekilmesi konusunda bir anlaşmaya ulaşılması için temaslarda bulunacağı bildinldi. Noel Baba mektup bekliyor BRUKSEL ÖZGÜR ULUSOY Belçika Noel'i karşılamaya artık hazır. Bütün bir aralık ayı boyunca sürdü faalıyetleri. Şehir meydanlanna Noel pazarlan kuruldu, ışıklı çam ağaçlan dikildi. : Dükkânlar vitrinlennı ırili ufakiı ' Noel Babalarla süslediler. Çocuklar postanelerin vıtrinlerindeki ; çam ağacından, Noel Baba'dan • çikolatalara baktılar. Büyükler "Noel Baba'nın getireceği" hediyeleri almak için dükkân ; dükkân dolaştılar. \ Gecelen çoluk çocuk ziyaret ; edilen Noel pazarları bütün bir yıl beklenmışti herhalde. Yağmur, soğuk kımsenin umuru değil. Nasıl olsa. meydana kurulu çadırlardan birınde sıcak kahve ya da sıcak bira satılıyordur. "Sıcak bira olur mu hiç" demeyin. Belçıkalılar içm bira. Karadenizlilerin hamsisi gibi bir şey. Biranın her türlüsü mümkündür. Noel Baba ve asistanları Yakın zamana kadar sokaklarda dolaşarak çocuk lara şekerleme dağıtan, büyüklerle şakalaşıp mola verdıklerı bir 'pub' da veya lokantada bir kadeh bir şe> ler içmeyi ihmal etmeyen Noel Babalan ve "asistanlarını" görmek de mümkündü. Asistan, Noel Baba'nın hediye çuvallannı taşıyan kara tenlilere şimdılerde verilen ad. Yanı eskiden basbayağı "köle" olarak anılıyorlarmış. Çuvallan hâlâ asistanlar taşıyor, ama artık köle değiller. Noel, her şeye rağmen. en çok çocuklara geliyor tabii. Koskoca gövdesıyle incecik bacadan ıçeri süzülen Noel Baba masalına. mümkün olduğunca ^ , geç bir yaşa kadar inanmaya devam etmek istiyorlar. Finlandiya'nın karlarla kaplı kuzey bölgesinden kızağına atlayıp bütün dünyayı dolaşması. bütün bacalardan içen dalıp bütün çocuklara hediye dağıtması "pekala da mümkün görünüyor." Aynca Noel Babanın "din, dil, renk ayrımı gözetmeden" kendisine yazan bütün çocuklara da cevap verdiği söyleniyor. Denemek isteyenler için Noel Baba'nın adresi şu: SAh'TA CLAUS 99999 Konatunturi FİNLASDÎYA /A İTHAL KLASİK CD ' LER PERAKENDE 330.000.TL. ÜCRETSİZ BROŞÜR GÖNDERİÜR. MÜZtK ADRES :SELANtKCAD 28/23 06650 KIZILAY-ANKARA TELEFON :419 43 78-79 FAKS :419 43 80 Part-time çalışmak isteyen AILE DANISMANLARI ARANIYOR 3 Hacettepe Üni. ÇSE bölümünü bförmiş J Gelişmeye ve yeni eğitimler almaya açık 3 Çocuklan seven, sigara içmeyen 3 Yuva deneyimi tercih sebebtdir MATURE ekibinin bir üyesi olmak isteyen adaylar lütfen bizi arayınız. MATURE Eğitim & Aıle Danısmanlığı Merkezi Tel: (216) 336 O4 62 / 418 28 94 Romanlarınız ye ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04 Arzu Karanfilci ile Bilgi Kürlü evlendiler. Ankara, 21 Aralık 1996 İLAN T.C. ANKARA 4. İCRA TETKİKîyiERCÜ HÂKİMLÎĞl'NDEN 1996 522 E. Davacılar Durali ve Hüseyin Aslangül veki- lı Av. Hikmet Karahan tarafından Antalya Iç ve Dış Tic. Ltd. Şti. aleyhı- ne açılan ve hâkimliği- mızin 1996/522 esas sa- yılı dosyasında, devam eden tahlıye davasında verilen ara karan gere- ğince. tüm aramalara ragmen adresi belirlene- meyen davalı adına ila- nen teblığe karar veril- dığinden. Adına 28.8.19% ta- rihli dava dilekçesinin ve duruşma gününün tebliğine karar verilmış olup. Ankara ili. Gimat Toptancılar Sitesı 19. Blk. no: 582 kat: 1 catı katı iş>erinde kiracı bu- lunan davalı Antalya Iç ve Dış Tic. Ltd. Şti. tem- silcisi veya vekiline 1996/522 esasında ka- yıth 28.8.1996 tarihli dava dilekçesi ve duruş- ma gününü bildinr da- vetiyenin ilan tarihinde tebliğ yerine geçerli ol- mak üzere davalı şırke- tin temsilcisi veya veki- linin 21. 1.1997 duruş- ma günü, saat O9.3O"da hâkimliğimiz duruşma salonunda hazır bulun- ması veya duruşma gü- nüne kadar davaya karşı cevap ve delillerini bil- dirmesi hususu aksi tak- dirde yokluğunda yargı- lama yapılıp, karar veri- leceği hususu HNfUK'nin 509-510. maddeleri gereğince tebliğ olunur. Basın: 126086 HÜSEYİN KABASAKAL İÇİN Dostumdu altmış sene Muhtaçtım gölgesine Aynldıksa, yakında Buluşacağız yine ÖMER KAYAOĞLL "HUSEYİN AMCA"™ yitirdik. KABASAKAL ailesine başsağlığı dileriz. KAYAOĞLU ve GÜNEYLİ AİLELERİ ACI KAYBIMIZ Canımız, her şeyimiz, bir tanemiz Em. Topçu Albay (1938-49) HÜSEYİN KABASAKAL'ı 20.12.1996 günü yitirdik. 23.12.1996 Pazartesi günü Selimiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı'nda sonsuzluğa uğurlayacağız. Eşi Safiye KABASAKAL Çocukları ve torunu İLAN T.C. BEYOĞLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1996/392 Davacılar Aliye Vardarlı. Aydan Vardarlı vekılı tarafından açılan gaıplık davasında. Istanbul. Beyoğlu. Kasımpaşa, Kulaksız Mah. cılt: 15, sayfa: 77/81 kütük sıra no: 3'te nüfusa kayıtlı Feyyaz Var- darlı 'nın uzun seneden beri gaıp oldugu. kendisinden halen haber alınmadıgından ve davacılar vekilinın de gaıpliğıne karar verilmesı ile istenılmış olmakla gaıp hakkında malumatı olan kimselerın. mahkememızın 1996'392 esas sayılı dosyası zımmında malumat ver- meleri. gaip hayatta ise adreslennin bildinlmesi ilan ol- unur. 17.12.1996 Basın: 126056 İLAN T.C YOZGAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1996/575 Davacı Sülalı Kozan vekıli Av. Süleyman Yılmaz ta- rafından mahkememıze açılan hasımsız çek ıptali dava- sının duruşması sırasında venlen ara karan gereğince; Yozgat Vakıflar Bankası Şube Müdürlüğü'nün 304/1 nolu hesabma aıt 30.9.1996 keşide tarihli 415.000.000.- TL bedellı 9447398 serı nolu çekın postada kaybedildi- ği. üçüncü şahıslarca bulundugu takdırde mahkememize çek iptalı davası açıldığı, duruşmasının 26.12.1996 günü saat 09.00'a bırakıldığı çek hakkında hak ıddia edenle- rin mahkememizın 1996'575 E. sayılı dosyasına müra- caat etmelen ilan olunur. 20.11.1996 Basın: 125306 BAKIRKÖY 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1996/794 Mahkememizce verilen 29.11.1996 tanh, 1996^794 esas, 1996/1079 sayılı karar ile Kastamonu ili, Taşköprü nüfusu- na kayıtlı Ibrahim oğlu 1966 Doğ. llhamı Gökbulut'a kardeşı llhan Gökbulut vasi tayın edılmış olmakla vası karanna itı- razı olanlann kanuni sürede itiraz edebilecekleri, itiraz vakı olmadığı takdırde hükmün aynen kesmleşeceğı tebliğ yeri- ne kaim olmak üzere ılan olunur. Basın: 125140
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle