29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ARALIK 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bakan Sağlam'dan YOK yasa taslağına karşı bildiri yayımlayan Kemal Gürüz ve rektörlere tepki 6 Tasan üniversitelerin riiyası'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-\lil- lı Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam. hükü- metin Vüksek Öğretım Kurulu'nu (YÖK) tamamen iktidann kontrolüne bırakmak için hazırladığı yasa tasansına tepki gös- teren YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gü- rüz ve rektörlere, "Duygulan bir kenara bırakıp her üniversite öğretim üyesine, dev- let görevüsine yakışan olgunluk içinde da- ha iyi ne yapılabilir bunun üzerinde çalış- mahyız" uyansında bulundu. Sağlam. yasa tasansının üniversitelenn özerkJiğiyle bir ilgisinin olmadığını, aksı- ne "üniversitelerin riiyası" olduğunu sa- vundu. Milli Eğitim Bakanı Sağlam. dün katıl- dığı Yükseköğretim Kredi ve Yurtlar Ku- rumu (YURT-KUR) Genel Müdürlü- ğü'nün olağan genel kurulunda gazeteci- lerin YÖK yasa tasansına ilişkin sorulan- nı yanıtladı. Sağlam. tasannın üniversite- lerden habersiz olarak hazırlandığı yönün- •deki iddıalann doğru olmadığını savuna- rak YÖK ve üniversitelerin her vıl Cum- Milli Eğitim Bakanı: Miktar enflasyon üzerinden belirlendi Öğrenim kredileri yüzde 100 arttınldıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Oğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu (Yurt-Kur) Olağan Genel Kurulu, öğre- nim kredilerinin yüzde 100 oranında arftınlmasını ve kredi alımında kefalet uygulamasına son verilmesini kararlaştırdı. Yurt-Kur 64. Olağan Genel Kurulu. dün Milli Eğitim Ba- kanı Mehmet Sağlam başkanlığında toplandı. Yurt-Kur'un. öğrencilere önemli hizmetler verdiğini anlatan Sağlam, baş- vuran herkese harç ve öğrenim kredisi sağlanacağını bildir- di. Bannma gereksinimlerinin daha iyi karşılanması için Yurt- Kur'a yeni kadrolar aynldığını belirten Sağlam, kredi mikta- nnın, enflasyonun üzerinde belirlenerek yüzde 100 arttınldı- ğını açıkladı. Sağlam, ön lisans ve lisans öğrencilerinin aylık 1.5 milyon lira olan öğrenim kredilerinin 3 milyona. yüksek lisans öğrencilerinin 3 milyon lira olan kredilerinin 6 milyon liraya, doktora öğrencilerinin 4.5 milyon lira olan kredileri- nincle 9 milyon liraya çıkanldığını bildirdi. Sağlam, krediler için 7.3 trilyon lira aynldığını da sözlerine ekledi. Genel kurulda, kredilerin yüzde 100 arttınlması ve kredi alımındaki kefalet isteme uygulamasının kaldınlması oybir- liğiyle kabul edildi. hurbaşkanlığı ve Başbakanlığa sunduğu raporlarda yer alan görüşlere göre tasan- nın hazırlandığını söyledi. Tasannın mali konulan içeren maddelerin, rektörlerin is- tedikleri konulardan oluştuğunu belirten Sağlam, tartışma konusu olan YÖK Genel Kurulu'nun yeniden düzenlenmesine iliş- kin maddenin de üniversitelerin özerkli- ğijle bir ilgisinin olmadığını savundu. Sağlam, 1981 yılında çıkanlan YÖK Yasası ile oluşturulan 24 kişilik YÖK Ge- nel Kurulu'na 1987 yılında 9 genel kurul üyesinden oluşan yürütme kurulunun ek- lendiğini kaydederek şöyle dedi: "Yürürme kurulu tam zamanlı olarak çahşırken genel kurul avda bir kez topla- nıvor. Son > ülarda ünKersitelerin sayısının artmasıyla biıiikte bu yüriitme kurulunun çahşmaiannın yetersiz olduğu beliıienmiş ve tam zamanlı çahşacak geniş bir kurul için çalışmalar vapılmıştır. Bi/im yapmak istediğimiz de tam zamanlı çalışacak bir kurul oluşturulmasıdır." Sağlam, vasa çıkmasa da vürütme ku- rulundan 7 üyenin ay sonunda görev süre- lerinın dolduğunu kaydederek yeni birolu- şumda bütün üyelerin yeniden seçilmesi- ne ilişkin karann da normal karşılanması gerekriğini savundu. Tasannın üniversitelerin adeta riiyası olan ve tam ittifakJa istedikleri mali hü- kümlerden oluştuğunu kaydeden Sağlam, herkesi sağduyulu olmaya davet etti. Rek- törlerin seçimle gelmesine ilişkin görüşle- rini de açıklayan Sağlam. dünya ülkele- rinde seçim olmadığını ve atama yapılan üniversitelerde kalitenin daha iyi olduğu- nu savundu. Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan, DYP yerel yönetimler merkez toplantısın- da gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Ta- yan, YÖK Yasasfnda yapılması planla- nan değişikliğı eleştirerek "Reform şart, ama yönetim kurulu ve kişilerin sayısmın değiştirilmesini faydasız buluvorum" dedi. TÜRK-İŞ BAŞKANI MERAL 'Anayasa değişmeli' •Bayram Meral, '"ülkede çetelerin ortadan kaldınlmasını, aşiretlerin silahsızlandınlmasını ve devlet güvenliğinin resmi güçlerce sağlanmasını" istedi. İstanbul Haber Servisi - riylebağdaştırmakmümkün Türk-Iş Genel Başkanı Bay- değüdir.Yblsuzluklanörterek ramMeraL "ülkede çetelerin yolsuzlukiara ortak olanlar, ortadan kaJdınlmasını. aşi- bugün halkımıza,yanndaAI- retlerin silahsızlandınlmasını lah' a hesap vermek zorunda ve devlet gmenliğüıin resmi kalacaklardır." güçlerce sağianmasını" iste- Meral, özellikle limanla- di. Bayram Meral. Türk-tş'in nn, madenlerin, haberleşme- hükümetten taleplerini de sı- nin ve enerji santrallannın ralayarak başta anayasa ol- özelleşririlmesiyle birlikte ül- mak üzere, tüm antidemokra- ke açısından stratejik öneme tik mevzuatın değiştirilmesi- sahip işletmelerin kamu de- ni istedi. netiminin dışına çıkartılaca- Bayram Meral, Bostancı ğını savundu. Meral, "Strate- Gösteri Merkezi'nde Türk- jikişkollannınözelleştirilme- lş"ebağlısendikayöneticile- si,Türkiye'ningeleceğiııiteh- ri ve temsilcilerinden oluşan ditaltınasokmaktadır" dedi yaklaşık4bınkişininkatıldı- Bayram Meral, Türk-lş'ın ğı "Türk-İş Yöneticiler ve hükümetten taleplerini de Temsilciler" toplantısında şöyle sıraladı: yaptığı konuşmada. Türki- "Başta anayasa olmaküzp- ye'nın "tarihinin en karanhk re, tüm antidemokratik mev- günlerini" yaşadığını söyle- zuat değiştirilmelidir. 2821, di. "HırKzlığm, volsuzluğun, 2822 ve 1475sayıhçalışmaya- rüşvetin. ahlaksızlığın, ka- salan.ILOsözleşmelerinegö- nunsu/Juk ve valancılıgın ül- re yeniden düzenlenmelidir. kede kol gezdiğuıi" kaydeden Seçim ve siyasi partiler yasa- Meral, "Kirahk katillere lan demokratikleştirilmeli. •kahranıajT denilerek, vata- milletvekili dokunulmazhğı nınıı/ için hiçbir karşılık bek- sınırlandınlmalıdır. Halkın lemeden fedakârca ölüme gi- haber alma özgüıiüğünün den gerçek kahramanlanmı- önündeki engeller kaldınl- za hakaret edilmektedir" de- malıdır. Vergi affi gibi uygu- di. Bütün çevrelerı Türki- lamalarasonverilerekherke- ye'ye sahip çıkmaya davet e- sin gefiri »e senetijk oranölı den Meral sözlerini şöyle sür- vergi vermesi sağlanmalıdır. dürdü: Işsiztik sigortası çıkarümau, "Hukuk devleti anlayişını SSK prinı ve alacaklannm fa- ve ana\asa> ı çiğneyerek, kira- izûıin affedilmesinden vazge- lık katillerle kurulmuş çete- çilmelidir. Zorunlu tasamıf ler, derhal ortadan kaldınl- uygulaması sona erdirilerek. malı: aşiretler silahsızlandn paralarhaksahiplerineüçay nlnıalı. devletimizin güvenli- içinde ödenmeüdir." ği,resmigüçlerimizcesağlan- Meral. Türk-lş'in, Türki- malıdır. Doletimizi,çetelerle ye'nin ve halkın huzurlu ve veaşiretierleelegeçirmeyeça- mutlu geleceği için meşru ve hşanlar, derhal görev lerinden demokratik çizgideki müca- istifa etmelidirler. Bu tür hu- delesini sürdüreceğini belir- kuk dışı uygulamaJandestek- terek şunlan söyledi: leyenleri ayıpüyoruz ve kını- "Türk-lş, tabandan gelen yoruz." güçlü talep doğrultusunda, Yolsuzluklann ortaya çı- baştaişçilerolmaküzere.me- kartılmasmda, Başbakan murun.emeklinin,işsizin,kü- Necmettin Erbakan'a büyük çük esnafve sanatkânn, köy- görev düştüğünü anlatan Me- lünün ve tüm vatanseverlerin ral şunlan söyledi: görüskriniveçıkarlannıtern- "SayınErbakan'ın,yolsu2- sil edecek biçimde siyasete luklann somşturulması ko- ağırlığuu koyma doğrultu- nusunda son 6 ayda izlediği sunda çalışmalannı sürdüre- çizgj>i eski sozleri ve vaalJe- cektir." Başbakan Necmettin Erbakan, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller ve diğer srvasi parti Udeıierinin "Afrikalı yamyam" olarak betimlendiği gösteride, yüzle- ri siyaha bovanmış, eUerinde mızraklar bulunan yanryamlar, bir kazan içine oturttuklan memunı pişirmeve çalışblar. (Fotoğraf: TARIK T1NAZAY) ŞehMere'fatiha',hükümete farmvu kartANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Kı- zılay Alanı. geçen haftakı Kamu Emekçileri Sen- dikalan Konfederasyonu'nun (KESK) "Demok- ratikDevlet" mitinginın ardından dün de sağa > a- kınlığıyla bilinen Türkiye Kamu-Sen'in "kırmı- a karf"eylemine sahne oldu. Yüzde 30'luk üc- ret artışı ve sendikal haklara yönelik kısıtlama- lann protesto edildiği eylemde, İstıklal Marşı ve şehitler için fatihaokundu. Türkiye Kamu-Sen'in eyleminde, KESK'in "devlet-poüs-malya" üç- genini protesto etmek amacıyla geçen hafta dü- zenlediği miting "rezalet" olarak değerlendiril- di. Türkiye Kamu-Sen'in "kırmızı kart" eylemi- ne katılmak için Ankara">a gelen binlerce me- mur. dün sabahın erken saatlerinde Hıpodrom'da toplanmaya başladı. Saat 09.30 sıralarında, Kı- zılay'a doğru yürüyüşe geçen memurlar. uzun bir kortej oluşturdular. u lşte memur, işte sendi- ka". "Memurdan aJdılar. hırsıza verdiler". 'Me- muruz, haklıvız. kazanacağız". "Hükünıet şaşır- dı, sabnmızı taşırdı" sloganlan atan memurlar. "Necati Çelik, memurdan özür dile", "Memuru açken tok yatan. bizden değildir". "Babadan ka- lan 400 bin lira maaş benim değiL İsanbul Ban- kası benim değiL Kuşadası'ndaki çiftlik benim de- ğiL Benroemurum"."Hoop! Bizzatdenedik,>üz- de 30 bize uymaz" yazılı pankartlar taşıdılar. Yürüyüş. zaman zaman bir sokak tiyatrosunu çağnştırdı. Başbakan Necmettin Erbakan, Baş- bakan Yardımcısı Tansu Çiller ve diğer siyasi parti liderlerinin "Afrikalı yamyam" olarak be- timlendiği göstende. yüzleri siyaha boyanmış. ellennde mızraklar bulunan yamyamlar. bir ka- zan içine oturttuklan memuru pişirmeye çalıştı- lar. Korkunç maskelertakan iki kişinin de "enflas- yon canavan" olduğu gösteride, bir memur da boynunda ilmiği ve sırtındadarağacı ile hüküme- te mesaj verdi. Eylemcilerin taşıdığı. üzerinde kolu serumlu memurun bulunduğu sedyede de, "Doktoru; Prof. Dr Necmettin Erbakan, Prof. Dr. Tansu Çiller. Sonuç; yanhş teşhis" yazısı dik- kat çekti. Ağızlan bantlı, elleri bağlı memurla- nn ilgınç görüntüsünü de, Eskişehir'den gelen "tencere tava ekibi"nin. tencere kapaklanyla çı- kardıklan ezgiler tamamladı. Türkiye Kamu-Sen'in eyleminde, hükümet- ten sonra en fazla tepkiyi, sola yakınlığıyla bili- nen KESK'in geçen hafta aynı alanda düzenle- diği eylem aldı. Mikrofondan sık sık. u Bu mey- dandâ ksnl bayraklardeğiLşehitkanıyla ıslanmıs av-v ıldı/Jı bayrak dalgalanıyor. Polisin. askerin katillerinin Dosteıieri değiL, Mustafa Kemal Ata- türk'ün post'erleri açıhyor" anonslan yapıldı. KESK'in "Demokratik Devlet" mitingıne ka- tılmayan ANAP'ın. dünkü Türkiye Kamu-Sen eylemine destek vermesi de dikkat çekti. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ali Kemal Başaran, millervekillen Esat Bütün, Mehmet Mısükoğlu. Süleyman Hatinoğlu memurlara destek verdiler. ANAP'lılann anons edilmesi sırasında. memur- lann ">Tih" çekmesi üzerine. mikrofondan uya- n yapılarak "misafire savgılı olunması" istendi. MHP Genel Sekreter Yardımcısı Koray Aydm. Genel Saymanı Ali l zunırmak ve BBP Ankara Milletvekili Mehmet Ekinci'nin adlannm okun- ması sırasında ise alkjş sesleri duyuldu. MHP'nin seçim müziği olarak kullandığı "Türkiyem" şar- kısınm çalındığı eylemde, Istiklal Marşı"nın ar- dından "şehitler için" saygı duruşu ve fatiha okundu. Dualann ardından, "KahrolsunPKK", "Şehitleröünez, vatan bölünmez" sloganlan atıl- dı. KESK eyleminde, göstericilere yönelik sert rutumuyla dikkat çeken polisin, dün de panzer ve helikopterle yoğun önlem almasına karşın, son derece "rahat" bir gün yaşadığı gözlendi. Gös- tericilere son derece "nazikvesevecen" davranan polislerin zaman zaman Türkiyem şarkısına da eşlik ettikleri gözlendi. Kortejin tümünun Kjzılay Alanı'na ulaşması- nın ardından birkonuşma yapan Türkiye Kamu- Sen Başkanı Resul Akay, KESK eylemine gön- derme yaparak "Geçen hafta bu meydanda bir rezalet yaşandı" dedi. TBMM Çe\Te Komisyo- nu'nda. hayvan haldannın daha da geliştirilme- si için alt komisyon oluş.turulduğunu anımsatan Akay. "Hayvana hak, memura yasak var" diye konuştu. însanca yaşanacak bir maaş ve anaya- sanın 53. maddesi gereğınce sendika uyum ya- sasının yürürlüğe girmesini istediklerini dile ge- tiren Akay, "Sajm Erbakan, Sayın Çiller, günler- dir sizi uyanyonız. size san kart gösteriyoruz. Sizse, devekuşu misali kafanıa kuma gömerek bu uyanlan görmezlikten geliyorsunuz. Kırmızı kartı çoktan hak ettiniz" dedi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Azınlık Diktasına Doğru! 12 Eylul Anayasası bir "çoğunluk dıktası" öngörü- yordu. Amaç tutucu çoğunluğa dayalı ''ıstikrarlı" bir sıya- sal iktidaroluşturmaktı... "So/"un tehdit edemeyece- ği, hatta sın/riand/ramayacağı bir sıyasal ıktidar. Özal o olanaklan kullanarak Cumhuriyetin temel ku- rumlannı çökertti. Laikliği ve ulusal birliği tartışılır kılan yolu açtı... Şimdi aynı anayasa, halkın yüzde 20'sinin oyları ile bir "azınlık diktası"rur\ nasıl oluşabıleceğini gösteriyor. Ve RP, "ateş" ile oynuyor! • • • Demokrat Parti iktidan, çoğunluk diktatörlüğü azın- lık diktatörlüğüne dönüşürken yıkıldı. 27 Mayıs Ana- yasası da, keyfi yönetimleri, baskı rejimlerini önleme- nin yolunu "özerk kurum"\ardıa buldu. Özerk kurum ne demek? Siyasal iktidarın baskılarına karşı, bazı güvencelere sahip.. çoğunlukta olmayanlara da nefes alma olana- ğı sağlayabilen.. sınırsız yönetime sınırlar getiren.. de- mokrasinin "güvenlikkapakçıklan"işlevini gören.. ku- ruluşlar demek! Demokrasisi kökleşmiş, geleneklerini oluşturmuş toplumlarda fazla önem taşımayan.. ama Türkiye gi- bi gelişmekte olan ülkelerde, demokrasinin yerleşme- si açısından büyük önem taşıyan kurumlar demek! 27 Mayıs'ın getirdiği çoğulcu, özgürlükçü demok- rasi, dört kurumun özerkliğine özen gösteriyordu: Yar- gı, basın (ve TRT), üniversite, ordu. 12 Eylül yargıyı, üniversiteyi ve TRT'yi iktidara -bü- yük ölçüde- bağımlı kıldı. Basın özgürlüğünü zedele- me kapısını açtı... Bu yıkımın dışında kalan tek özerk kurum olarak ordu kaldı. Şimdi RP iktidarı, yanm kalan yıkım işini tamamla- mak için kollan sıvıyor. Önce yüzlerce savcı ve yargıç hallaç pamuğu gibi savruldu; yargı üzerinde agır bir baskı oluşturuldu... TRT'ye genel müdür ataması -adaylar arasına bir şe- riatçı katılamadığı için- durduruldu... Basını yola ge- tirme yasası hazırlandı... Şimdi sıra üniversitede ve bir adım sonra da orduda. Çünkü rektörlerin çoğunluğu "şeriatçı" değil. Ve çünkü ordu, "şeriafç/"lann içine girmesine ve giderek kaleyi içten fethetmesine izin vermiyor. • • • Gerçekçi olalım! Bugün birçok yeni üniversitede, şeriatçı ya da ırk- çı-şeriatçı kadrolaşma ileri boyutlarda... Atatürk'ün çizgisine bağlı öğretim üyeleri, Samsun 19 Mayıs Üni- versitesi'nde bile barınamıyorlar... Birçok üniversite- de, "Atatürk llkeleri ve Devrim Tarihi" derslerini, Ata- türk'e karşı olanlar okutuyor. Nasıl oldu bu? Üniversite özerkliğinin çiğnenmesi sayesinde olau. Rektörlerin seçimle değil, atama ile gelmesi sayesin- de oldu. Özal ve benzerleri gibi, Atatürk'ün cumhurı- yetini yıkıp "ikinci cumhuriyeti" kurmak isteyenlere yetki verilmesi sayesinde oldu. Eğer Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu 12 Ey- lül Anayasası Adalet Bakanı'na bağımlı hale getirme- miş olsaydı.. Sıvas'ta 37 kışıyi yakanlann avukatlığına soyunan bir bakan, Cumhuriyet tarihinde görijlmemiş bir şavcı-yargıç ktyımını gerçekleştirebilir miydi? Özerk ya da bağımsız kurumlar dönemini açan Ata- türk'tür. Türk Dil ve Tarih kurumlannı, birer dernek olarak kurdurdu. Anadolu Ajansı'nı ve bugünkü TRT'nin ana- sını birer anonim ortaklık olarak kurdurdu. Türk Hava Hava Kurumu'nu, Çocuk Esirgeme Kurumu'nu, Kızı- lay'ı, hep bağımsız birer kurum olarak kurdurdu. TED'İ ve benzerlerini saymaya bile gerek yok. Üstelik de bunlan dünyada demokrasiler gerilerken, yıkılırken.. faşizm yükselirken yaptı. Ama bugün TDK, Atatürk'ün dil devrimine inanma- yanların, Osmanlıca sevdalılarının yönetiminde... Bu- gün TTK, Atatürk'e yönelik şeriatçı saldınlan onayla- yanlann, Türk-islam sentezı yandaşlannın elınde... Ni- çin? Özerklikleri yok edildiği, kapatılıp birer devlet daire- si haline dönüştürüldükleri için! • • • 12 Eylül "çoğunluk diktası"umuyordu. Şimdi RP sa- yesinde "azınlık diktası" buluyoruz. Kadın eli sıkmayan kaymakamlar, savcılar, yargıç- lar dönemi artık geride kalıyor. Şimdi sırada kadın eli sıkmayan valiler, rektörler, TRT Genel Müdürü döne- mi var. Bir aşama sonrası ise, kadın eli sıkmayan bü- yükelçiler ve generaller dönemi olacak... Hangi güç ve destek ile? Halkın yüzde 20'sinın desteği.. kendini kurtarmak için toplumu ateşe atmaktan çekinmeyecek kadar gö- zü kara bir bayanın onayı.. ve o bayanın eteğine ya- pışmış olanlann köriüğü ile... Insaf! Mussolini bile oylann hiç değilse üçte birini almıştı faşizmi kurarken. Erbakan ve arkadaşlan ya hesap bilmiyoriar ya da tarih. Kendilerini ateşe atmaları bizim için dert değil... A- ma kendileri ile birlikte demokrasiyi de ateşe atmak- ta olduklannı, herkesin "açık seçik" bilmesinde yarar var! Geçmişte eski başkan Bedrettin Dalan'm önerdiği 3. köprü REFAHYOL imzasıyla yeniden devrede Boğaziçfne REFAHYOL köprüsü OKTAYEKİNCİ Bugünlerde TBMM komisvon- lan metropoliten kentlerdeki "tüm imaryetkilerini" doğrudan Bü>ük- şehir Beledive Başkanı'na bağlayan biryasa taslağı üzerinde çalışırken, Istanbul Anakent Belediye Mecli- si'nin imar komisyonu da "Boğa- ziçi'ne 3. bir karayolu köprüsü" öneren proje ve imar değişikliğini "gizüce" inceliyor. Bu ilginç rastlantmın asıl çarpı- cı yanı. TBMM'deki yasa değişik- liği çalışması henüz "taslak" aşa- masındayken. Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı RecepTayyip Er- doğan'ın bu taslağı "fıilen" uygu- lamaya başlamış olması. Çünkü yürürlükteki mevzuata göre "birden fazla ilçe bdediyesini" ve aynca SÎT alanlannı etkılediği için "Konıma Kurulu"nu da ilgi- lendiren böylesi bir proje ve imar değişikliğı için "Anakent mecfisin- den önce" söz konusu ilçe beledi- ye meclisleri ve Koruma Kuru- lu'nun karannın alınması gereki- yor. Ne var ki Recep Tayyip Erdo- ğan, yürürlükteki yasalara göre de- ğil "öziediği ve önerdiği" padişah- lık yasasına göre davranarak, RP yönetimindeki Bavındırlık Bakan- hğı'ndan önceki hafta gelen "3.Bo- ğaziçi Köprüsü" teklifini "Nedi" olarak kendi komisyonuna havale ediyor. Üstelik yine kendi onayıyla yü- rürlüğe giren 'nâzım plan'a tüm yönleriyle aykın olduğu için yine kendi yetkisinde bulunan Nâzım Plan Danışma Kurulu'nu hemen toplantıya çağınp görüşlerini bile almadan... Nâzmı plan deüniyor Istanbul Büyükşehir Belediye- si'nce 1995yılı ekim ayında onay- lanarak yürürlüğe giren 1:50.000 ölçekli nâzım plan çalışmasının Danışma Kurulu'nda Mimarlar Odası Başkanı Prof. Dr. Cengiz Eruzun da görev almıştı. Nâzım planın yine aynı onay gü- nünde Büyükşehir Belediye Mec- lisi'ni bu plandan ötürü İcutlayan Recep Tayyip Erdoğanve başkan danışmanı Ali Yümaz Örnek, da- nışma kuruluna ve özellikle destek Kuzguncuk-Ortaköy arasına: Birkaç gündür Anakent İmarKomisyonu'nda incelenen 'Bayındırlık Bakanlığı projesi'ne göre 3. köprü, 1. köprünün güneyinde, Kuzguncuk ile Ortaköy arasında tasarlanıyor... ve katkılan nedeniyle Mimarlar Odası ve Prof. Cengiz Eruzun'a da uzun uzun "teşekkür" etmişlerdi. Mimarlann ve Eruzun'un bu plana verdikleri desteğin en temel nedeni ise yeni birboğaz geçişi için artık "3. köprünün kesin olarak reddedilmesi" ve bunun yerine ive- di ve zorunlu olarak "raylı tüp ge- çiş" yapımının bir nâzım plan ilke- si olarak karar altına alınmasıydı... Bu gelişmelerin üzerinden he- nüz bir yıl geçmişken ve 19%'da broşür halinde basılan nâzım pla- nın da henüz mürekkebı bile kuru- madan, RP'li Bayındırlık Bakanlı- ğı'nın 3. köprü projesi "kamu- ovundan da gizlenerek" anakent meclis komisyonunun incelemesi- ne sokuluyor. Yine bir yıl önce Er- doğan'ın nâzım plan danışmanı olan mimar Ali Yılmaz Örnek de şimdi "RP i! başkanı"olarak olanı biteni "susarak" izliyor. Tıpkı bir "mimar" olmasına rağmen. RP'li KültürBakam'nın Istanbul Mimar- iar Odası'nı mahkeme karannı da çiğneyerek işgal etmesini de yine hep susarak izlediği gibi... 'Dalan'ın rüyasr Anakent komisyonJannda birkaç gündür incelenmekte olduğunu öğ- rendiğirıiz 3. köprü ön-'risi. aslın- da "yeni bir proje" de sayılmaz. Kuzguncuk ile Ortakö>'deki tari- hi "FeriyeSarayı" üzerinden ikı ya- kayı birleştirmeyi öngören bu pro- je. yaklaşık 10 yıl önce dönemin belediye başkanı Bedrettin Da- lan'ın da rüyasıydı... Hatta Bedrettin Dalan bu köprü ıçın beledıyeve ı^ yapan büv ük fir- malara proje bile hazırlatmış, daha- sı yine o yıllarda Türkiye'yi ziya- ret eden dönemin Ingiltere Başba- kanı ve "Demir Leydi" olarak nam salan Thatcher'ı da Istanbul'da ağırlayarak "köprünün çeliğinin İngiliz fırmalanndan alınması" karşılığında "kredi" talebmde bu- lunmuştu... Şimdi ise Recep Tayyip Erdo- ğan'ın geçenlerde "umre'' ziyare- tinden dönüşünde yaptığı açıkla- malardan anlaşılıyor ki bu kez ay- nı köprünün yapımında artık "Araplar" da devredeler. Çünkü Erdoğan, bir yandan umre ziyare- tini gerçekleştirirken öbür yandan "petrol şeyhleriyle'" 3. köprü görüş- mesi yaptığını da açıklayıvermiş- ti... Bütün bu olan biten karşısında kamuoyunu ve toplumu aydınlata- bilecek en duyarlı ve uzman kuru- luşlardan birisi olan Mimarlar Oda- sı'nın RP'li Kültür Bakanı tarafın- dan Istanbul'da "etkisiz küın- mak"istenmesi ise 3. köprünün gündeme getirilmesiyle birlikte da- ha da çarpıcı bir "içerik" kazanı- yor. Nitekim bu "içerik" geçen cu- ma günü MSÜ'de düzenlenen "Mi- marlarOdası'vla Dayanışma Foru- mu"nda da irdelendi ve Oda Baş- kanı Prof. Dr. Cengiz Eruzun şun- lan söyledi: "TayyipErdoğan,ken- di onayladığı nâzım plana açıkça hakaret eden böylesi bir 3. köprü önerisini baştan reddetnıeyerek, İs- tanbul için güv enilir bir yönetici ol- madığını kanıüıyor." Olayın "Mimarlar Odası baskı- nıyla" olan siyasal ve ekonomik bağlantısını ise Oda Yönetim Ku- rulu üyesi Mücella Yapıcı şu sözle- riyle özetliyordu: "3. köprü, arök herkes biliyor ki İstanbuJ'a değil, yağmaya ve rant çetelerine hizmet demektir. Buna karşı mücadele e- den Mimarlar Odası'nı kanun dışı yollarla ezmeye çalışırlarken, aynı günlerde 3. köprüv ü davatmalan asla bir tesadüfolamaz»" Evet. Eğer hem 3. köprü projesi, hem de TBMM'deki imar yetkisi yasa taslağı bu "tesadüflerzinciri" içinde yürürlüğe girerse, Istanbul'a 20. yüzy ılm son ve en büyük öldü- rücü darbesını de "REFAHYOL" indırmiş olacak. Bu yağma projesi ve bu padişahlık yetİcileri, belki de en acımasız "imar zulmü" olarak tarihegeçecek... KİTABEVİ Küçükparmakkapı, Beyoğlu Şimdi Istanbul'da AdamKitabevi var. Çağdaş kitabevı anlayışının Istanbul'dakı bu tek örneğiyfe mutlaka tanışın. Edebıyat zenginligine, 200'eyakın yayınevinin çeşit zenginligiyle birlikte kavuşun. AdamKitabevi'nde aynca Adam, Ata, Altıkırkbeş, Ana, Anahtar, Ayrıntı, Birikim, Can, Cem, Çınar, Dharma, Düşün, Düzlem, E, Gerçek, İletişim, İyi Şeyler, Korsan, Metis, Oğlak, Parantez, Remzi, Sarmal, Say, Tarih Vakfı-Yurt, Telos, Varlık, Yapı Kredi yayınevlerının tüm kitaplarını eksiksiz bulacaksınız. Kendinızi -ve yakınlarınızı- sevındırmek ıstıyorsanız, yolunuzu AdamKitabevi'ne mutlaka düşürün. degerlı kıtapların hepsı burada
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle