29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ARALIK 1996 RAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER DOĞU PERİNÇEK Çiller Özel Örgüfö Çillep Ozel Öpgütü' kitap oldu • tstanbul Haber Servisi - Işçi Partisi (IP) Genel Başkanı Dogu Perinçek, TBMM Susurluk Komisyonu'na sunulan dosya ve belgeleri kıtap haline getirdi. Kaynak yayınlanmn yayımiadığı 'Çiller Özel Örgütü" adlı kitapta, TBMM Susurluk Komisyonu'nun Perinçek'ten istediği ve 12 aralıkta komisyona verilen dosyadaki bilgı ve belgeler yer alıyor. Türkkent yöneticilerinden ppotesto • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Kent Kooperatifleri Merkez Birliği (Türkkent) yöneticileri, Konut Edindirme Fonu'nda toplanan paralann usulsüz olarak kullanılmasını Atatürk'e şikâyet etmek için Anıtkabir'ı zıyaret efriler. Türkkent Genel Başkanı Oğuz Soydan, Anıtkabır özel dafterini de imzalayarak "konut edindirme amacıyla memur \e işçılerden kesilen paralara hükümetlerce el konuJması ve bu paralardan zengin villalar için 'Yuvam JCredisi' kullandınlmasından şikâyetçı olduklannı" yazdı. Yönericiler bu uygulamayı protesto ednek amacıyla Anıtkabir'den Karayollan Genel Müdürlüğü'ne kadar yürüdüler. MGK raporuna KESK tepkisi • İstanbul Haber Servisi - KESK. Genel Sekreteri Faysal Özçift. MGK'nin yayımlandığı Kürt raporunda açıkça ırkçıhk ve bölücük yapıldığını ve soykınm önerildiğini belirtti. Faysal, "Bu rapor. bugüne kadar ısrarla dayatılan kirli savaşın esas sorumlulannın kimler ve hangi anlayış olduğunun somut kanıtıdır" dedi. ADD'nin tepkisi • tstanbul Haber Servisi - Iran Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani'nin Türkiye ziyaretinden acı duyduğunu belirten Atatürkçü Düşünce Derneğı (ADD) Bakırköy Şube Başkanı Ertuğ Karacıbioğlu yaptığı yazılı açıklamayla Rafsancani'nin Anıtkabir'i ziyaret etmemesinı kınadı. Öğpetmenlepin protestosu • tstanbul Haber Servisi - Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir) ûyesi bir grup öğretmen, maaş zamlannı Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda protesto ettı. Protesto gösterisinde konuşan Eğitim-Bir İstanbui >ubesi Başkanı Şevket Sezer, Türkiye'deki iiyasi. ekonomik, iç ve Jış sorunlann temelinde • insan kirlenmesi " jlduğunu, bu kirlenmenin inüne öğretmenlerin ieçebileceklenni söyledi, rEYEV'in yardımı fl tstanbul Haber Servisi İ-Türk Emniyet Teşkilatı Srerimleri, Malulleri Dul VeYetimleri Eğitim Yardım Vakfı (TEYEV) Janfından her yıl [irâenlenen yıllık yardım çeUerinin dağıtım töreni yspıldı. Beylerbeyi Peiisevi'ndeki törende, tilcfin bu yıl elde ettiği gtlinn 32 milyar lirası, fsanbul'da ikamet eden 2t«) şehit ailesine yardım vt sehıt çocuklanna burs 5>ürak dagıtıldı. Yargıtay'ın 'usul'den bozduğu kooperatif davasında, DYP liderinin eşi zimmetine para geçirmekle suçlanıyor Ozer Çifler'e yine yargdanma yolu• Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in eşi Özer Uçuran Çiller, Bizim Vadi Konut Yapı Kooperatifi davasında lehine verilen karann Yargıtay'ca usulden bozulduğunu belirtti. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Özer Çiller'in beraat ettiği kooperatif davasında temyiz istemini görüşerek karara bağladı. • Yargıtay, Jstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi'nin kararını yerinde görmedi; mahkemenin, davada eksik inceleme yaptığını gerekçe göstererek bozma karan verdi. A.NKARA (Cumhurivet Bürosu) - DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in eşi Özer Uçuran Çiller, yönetım kurulu başkanı olarak yargılandığı ve "zunmetiııeparageçirnıek,iınzasah- tckâriığı yapmak"la suçlandığı Bizim Vadi Konut Yapı Kooperatifi davasında kendi lehine verilen ka- rann, Yargıtay'ca esastan değil, usulden bozulduğu- nu söyledi. Hürriyet gazetesinin dünkü sayısında yer alan ha- bere göre, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Çiller'in be- raat ettiği Bizim Vadi Kooperatifi davasında temyiz istemini görüşerek karara bağladı. Yargıtay, "koope- ratif hesapknnda ve işlemlerinde suiistimal oimadı- ğı" yolundakı bilırkışi raporunu dikkate alarak da- vayı reddeden İstanbui Asliye Ticaret Mahkeme- si'nin karannı yerinde görmedi. Hürriyet'ın haben- ne göre Yargıtay, mahkemenin, davada eksik incele- me yaptığını gerekçe göstererek bozma karan ver- dı. Özer Çiller üe Hürrı>et gazetesinde >er alan ha- ber üzerine dün yaptığı yazılı açıklamada, Yargı- tay'ın Bizim Vadi Kooperatifi ile ilgili karannın, "dosyaıun bazı noksanhklann tamamlanması için usülyönünden mahkemeyeiadesini kapsadığını'' sa- vundu. Yargıtay'ın, beraatle sonuçlanan davanm esasma ilişkin bir bozma karan bulunmadığını belirten Çil- ler, mahkeme karan ulaşmadığı için daha fazla açık- lama yapmayacağını bildirdi. Bizim Vadi Yapı Kooperatifi, Tansu ve Özer Uçu- ran Çiller çifti tarafindan 1987 yılında üyelerine lüks villalar yapma vaadiyle kuruldu. Özer Çiller'in yö- netim kiırulu başkanı olduğu kooperatifle ilgili ola- rak Çillerailesine yönelik suçlamalar, bilirkişi rapor- lanna dayanılarak basına şöyle yansıdı: - Özer Çiller, eşiyle birlıkte ilk yönetim kurulun- da görev aldığı Bizim Vadi Konut ve Yapı Koopera- tifi'nin belgelerını usulüne uygun tutmadı. - Kooperatifle hiçbir bağlantısı bulunmadığı hal- de Çiller çiftine ait Marsan Marmara Holdıng AŞ'ye, "bûro kirasu kırtasiye harcamalarT gibi kalemler karşılığmda usulsüz ödemeler yapıldı. - Çiller'in şirketleri adına yapılan repolara ilişkin banka makbuzlannda orijinal yazılann üzeri karala- narak şekil açısmdan durumu kurtarmak için koope- ratifın kaşesi basıldı. - Çiller, "şirket yönetim kurulu üyekrinin imzala- nnı taklit ederek sahte belge düzenlemekle" suçlan- dı. - Tansu Çiller'in İstanbui Uskumruköy'deki 11/388 pafta-parseldeki 20 bin 900 metrekarelik ar- sası ile aynı yerde bulunan 11/387 pafta-parseldeki 20 bin 800 metrekarelik arsasının kooperatife satışı işleminde kuşkulara rastlandı. İlk arsa 29 Eylül 1987'de 830 milyon liraya kooperatife sahldı. Hemen hemen aynı büyüklüktekı ıkıncı arsa da 15 Aralık 1987'de kooperatife 2 milyar 300 milyon lira bedel- le satıldı. Bilirkişi, 2.5 aylık sürede 1 milyar 470 milyon lira farkın normal olmadığını vurguladı. - Arsalann satış işlemi sırasında Çiller çifti yöne- tim kurulunda bulunmazken yönetim kurulu üyele- ri arasında Çillerler'in yakın çalışma arkadaşlan y- er aldı. Özer Uçuran Çiller, arsalann satış işleminin sonuçlanmasının ardından yeniden yönetim kurulu- nagirdi. - Avukat Duygun Yarsuvat tarafindan hazırlanan dilekçede, "bilirkişi raporlanndaÖzerÇillerve Cen- giz Kahyeri'nin kooperatif kayıtlannı sağhkh tutma- dığu görevierinde ihmallerin bulunduğu, kooperatif maJvariığını zünmetine geçirdiğü Çiller'in kişisel ka- zanç ve kooperatif üe ticari ilişkiler içine girdiği, im- zataklitedereksahtebelgedüzenlendiği''saptamalan anlatıldı. DlSK eski genel başkanlanndan Abdullah Baştürk ölümünün beşinci yılında mezan başında anıldı Işçi sınıfi esld önderini andıİstanbui Haber Servisi - Eski Devnmcı Işçi Sendi- kalan Konfederasyonu (DlSK) genel başkanlann- dan Abdullah Baştürk, ölümünün beşinci yıldö- nümünde dün mezan ba- şında anıldı. DlSK genel başkanlanndan Kemal Türkler'in eşi Sebahat Türkler, Susurluk'taki ka- zada ortaya çıkan karanlık ilişkilerin Türkler cinayeti ve diğer faili meçhul cina- yetlerin aydınlanması için yol açtığını söyledi. Baştürk için ilk tören Zincirlikuyu'daki mezan başında yapıldı. Saygı du- nışunda bulunulmasından sonra konuşan DtSK Ge- nel Sekreteri Kemal Day- sal, Baştürk'ün 12 Eylül öncesinde ışçi sınıfı müca- delesinin yükselmesinde önemli görevler yüklendi- ğini anımsattı. Genel-lş Sendikası Başkanı Atilla Öngen de Abdullah Baş- türk'ün bıraktığı Genel- Iş'i büyûterek yükseklere taşıyacakJannı söyle- di. DlSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ise ko- nuşmasında, Baştürk'ün beş arkadaşıyla birlik- te kurduğu Genel-lş Sendikası'nda, "çöpçü"di- ye anılan çalışanlara "işçj" adını verdirerek çok büyük bir örgüt meydana getirdiğini söyledi. Baştürk'ün sendikasıyla birlikte topluma karşı yapılan saldınlarda en etkin mücadeleyi vererek geleceğe örnek oluşturduğunu kaydeden Budak, "Azız Nesin'ler, Uğur Mumcu'lar, Abdullah Baştürk'ler gericiliğe, ırkçıhğa karşı mücadele etmeselertii, belki biz bugün hiç konuşamayacak, karanhğa karşı mücadele edemiyor olacakük" dedi. Baştürk'ün örgütlü toplum yaratmak ve hu- kukun üstünlüğünü sağlamak için bütün yaşamı boyunca mücadele ettiğini belirten Budak, şöy- le devam etti: Abdullah Baştürk için ilk tören Zincirlikuyu'daki mezan başında yapıldı. Baştürk'ün ölüm yıldönümü nedeniyle Şişli Labella Düğün Salonu'nda düzenlenen "Kemal Türkler'in katilleri Susurluk'ta" adlı toplanoda Türkler'in eşi Sebahat Türkler konuşma vapO. Genel-tş Genel Başkanı Atilla Öngen, Susurluk'ta mey- rektiSni söyledi (Fotograflar: HÂTIÇE TUNCER / BERTAN AĞANOGLU)dana geien kaza ile ortaya çıkan ilişkileri emekçilerin çözmesi gerektiğini söyledL (Fotoğrafla "Scvgili başkanım, sen bize doğru önderlik yapbğuı için DİSK'iyaşattık. Davutpaşa'da. Met- ris'te zindanlarda kahrken bizedoğnı önderliğin, birlikteügimizi sağladL V öreklendirici tavnn bi- n bugönkre getirdL Si/in mücadelenizi hatuia- dıkça demokratik, özgür, insan haklanna saygı- b bir ülkeye kavuşmamak için neden yok." Budak'ın ardından Baştürk'ün çok sevdiği 8 yaşındaki torunu Puıar Dancalı da yaptığı kısa konuşmada, dedesinin işçilerin ve çalışanlann haklannı konımak için canını feda ettiğini ve to- runu olmaktan onur duyduğunu söyledi. Abdullah Baştürk'ün mezanna karanfiller atan topluluk, Ruhi Su'nun mezanna da karan- fıl bıraktıktan sonra dağıldı. Baştürk'ün mezan başındaki anma toplantısına eşi Ayten Baştürk, kızı Oj'a Baştürk, eski DlSK genel başkanlann- dan Kemal Nebioğlu, CHP tstanbu) Milletveki- li Ercan Karakaş. eski istanbui Barosu Başkanı Turgut Kazan. Kemal Türkler'in eşi Sebahat Türkler, DlSK yöneticileri ve çok sayıda işçi ka- tıldı. DlSK'e bağh Genel-îş Sendikası 2 No'lu Böl- ge Şubesi de Abdullah Baştürk'ün ölümünün be- şinci yıldönümü nedeniyle Şişli Labella Düğün Salonu'nda birtoplantı düzenledi. "KemalTürk- ler'in katilleri Susurluk'ta" adlı toplantıda konu- şan Türkler'in eşi Sebahat Türkler Türkiye'nin Susurluk kazasının ardından bir yol aynmma geldiğini belirterck "Susurluk kazasuıdan son- ra ortaya çıkan kirli ilişkiler agı, Kemal Türkler cinayeti de dahil birçok faili meçbul cinayetin fa- iDerini bulmamıza bir olanaksağlanuştir. Bu ola- nağı değerlendirmek, v ıUarca vergilerimizle bes- JLU) lenen çeteleri açığa çıkarmak, düne oranla bugün daha da koiaylaşmıştırr> dedi. Genel-lş Genel Başkanı Atilla Öngen de Su- surluk kazasıyla ortaya çıkan ilişkileri emekçi- lerin çözmesi gerektiğini vurguladı. Susurluk ka- zasını bir dönüm noktası olarak niteleyen Öngen, "Türkiye'nin başına bela olan trafik sorunu da- ha büyük bir beiayı ortaya çıkarmışûr" diye ko- nuştu. Alibeyköy'de Kurtuluş gazetesi satarken po- lis tarafindan öldürülen İrfan Ağadaş'ın annesi Şükran Ağadaş ise -Bu memlekette herkes ken- di adaletini kendi şaratacak. Bize adalet vermi- yorlar, biz kendi adaletimizi kendimiz alınz" de- di. Cumartesi Anneleri adına toplantıya katılan Düzgün Tekin'in annesi Elif Tekin de konuşma- sının ardından baygınlık geçirdi. İsrail doğruladı Beretta, Ağar döneminde ihraç edildi ALPER BALLI ANKARA - İsrail, Su- surluk'ta meydana gelen trafik kazasında DYP Şan- lıurfa Milletvekili Sedat Bucak'ın otomobilinde ele geçirilen 22 kalibrelik susturuculu Beretta taban- camn, DYP Elazığ Millet- vekili Mehmet Ağar'ın Emniyet Genel Müdürlü- ğü döneminde Türkiye'ye ihraç edildiğini doğruladı. Ahnan bilgiye göre, Su- surluk'taki kazanın ardın- dan ortaya çıkan karanlık bağlantılan soruşturan İs- tanbui Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Baş- savcılığı. Bucak'ın oto- mobilinde bulunan silah- lann "menşei''ile ilgili ça- lışma yapılmasını Emni- yet Genel Müdürlü- ğü'ndenistedi. Başsavcılı- gın bu istemı üzerine, Ital- ya'dakı üretici firmaya si- lahlann akıbetini soran Emniyet Genel Müdürlü- ğü INTERPOL Daire Baş- kanlığı, susturuculu 22 ka- librelik Beretta'nın Isra- il'e satıldığı yanıtım aldı. Araştırmayı derinleştiren emniyet, tabancalann Mehmet Ağar'ın Emniyet Genel Müdürlüğü döne- minde Israil'den Türki- ye'ye getirildiğini saptadı. Yazışmalan sürdüren Türk rNTERPOL'ünden tabancayla ilgili soru alan Israil INTERPOL'ü, Be- retta'nın, bu ülkeden gön- derildiği bulgusunu doğ- ruladı. Susurluk'taki trafik ka- zasının ardından soruştur- mayı yüriiten savcıhk, Bu- cak'ın otomobilinde bulu- nan silahlann "cürüm işle- mek üzere çete oluştur- mak" suçunun kanıtlan olarak değerlendirerek dosyayı İstanbui DGM'ye aktarmıştı. 22 kalibrelik Beretta silahın israil Gizli Servisi ve emniyet teşkila- tı tarafindan kullanıldığma dikkat çekildi. Türk polisi 22 kalibrelik Beretta'yı standart dışı kabul ederek kullanmıyor. Kazanın ardından Bu- cak'ın otomobilinde yapı- lan aramada, DYP Şarîlı- urfa Milletvekili Sedat Bucak adına ruhsatlı l adet Zigzaver marka 9 mm'lik tabanca, "Meh- met Özbay" sahte kimlik- li katliam zanlısı ülkücü Abdullah Çatiı adına ruh- satlı l adet 9 mm'lik Be- retta marka tabanca, eski İstanbui Emniyet Müdür Yardımcısı, polis okulu müdürü Hüseyin Koca- dağ'a ait 9 mm'lik Beret- ta tabanca bulunmuştu. Otomobilde aynca, ruh- satsız 22 kalibrelik sustu- ruculu l adet Beretta, Sad- dam marka ruhsatsız l ta- banca ve 2 adet MP-5 ma- kineli tüfek ele geçirilmiş- ti. Bucak, kazanın ardın- dan Gözcü gazetesine yaptığı açıklamada, oto- mobilde bulunan silahla- nn kendisine ait olduğunu belirtmişti. HBB televiz- yonuna yaptığı açıklama- da ise cinayet aracı sustu- ruculann ve ruhsatsız si- lahlann da kendisine ait olmadığını savunan Bu- cak, silahlann sonradan otomobile yerleştirilmiş olabileceğini belirterek komploya hedef olduğu ı- masında bulunmuştu. Kajıpaileleri,raporiardabelirtilenkisilerden39'u- m n ^ ^ 0 U n a d l ğ l I U söyieyen İçişleri Bakanı Me- ral Akşener'den bu isimleri açıklamasuu istedL İçişleri Bakanltğı'nın kayıplara ilişkin ne gibi çalışmalan olduğunun da açıklanması- nı isteyen aileler, "Kayip ilan edilip de cezaevlerinde bulunan 58 insan kuiı? Polisin aradığı 3, örgüt içi hesaplaşmada öldürülen 2 ve gözatana ahnmadiğı halde ka>ıp ilan edilen 82 insanın adlaruu nedir? Bakan bunlan da açıklasın" dediler. Aileler, kayıplar devam ettikçe ve katilleri açıklanmadıkça e> lemlerine devam edeceklerini söyleyerek 84. haftada buluşmak üzere Galatasaray'dan aynldılar. Ücret a r t ı ş l a r ı y ı l b a ş ı n d a n sonra uygulanacak Asker maaşlan memurtannkinikatladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personelinin ma- aşlan, hizmet ve makam tazminatlan bir- kaç kata varan oranlarda arttınnca diğer ka- mu personelinin ücretlerini katladı. Resmi Gazete'nin dünkü mükerrer sayısında ya- yımlanarak yürürlüğe giren kanun hükmün- de kararnameye göre, personelin tazminat- lannda esas oranlar 30-179, makam tazmi- natı gösterge rakamlan 500-7 bin 500 puan yükselirken uçucu ve denizaltıcılann tazmi- natlannda esas oranlarda 92-150 puan artış sağlandı. Yarbaylara da makam tazminatı. tabur ve bölük komutanlanna da ek hizmet tazminatı ödenmesi öngörüldü. Artışlar, 1 Ocak 1997'den itibaren uygulanacak. TSK personelinin maaşlannda yapılan iyileştirmeyi içeren KHK'ye göre, ek gös- terge dahil orgeneral aylığımn brüt tutan ile çarpımı sonucu belirlenen ve yüzde 64-280 arasında değişen hizmet tazminatlanna esas oranlar, yüzde 94-455 arasında yeniden be- lirlendi. Bu oranlar, Genelkurmay Başkanı için yüzde 280'den 455'e, asteğmenler için 68'den 102'ye, ikinci kademe kıdemli baş- çavuşlar için 133'ten 201 'e, çavuşlar için 68'den 102'ye, sekizinci kademe jandarma çavuşlar için 88'den 130'a, çavuşlar için 61'den 90'a, uzman çavuşlar için 68'den 100'e, uzman onbaşılar için ise yüzde 64'ten 94'e çıktı. Uçucu ve denizaltıcılann tazminatlanna esas olan ve hizmet yılı ile grubuna göre yüzde 178-310 arasmda değişen tazminat oranlan ise yüzde 270-460 olarak belirlen- di. Sivil memurlar için yüzde 30, bu me- murlardan istisnai görevde bulunanlar için yüzde 45 olan ek özel hizmet tazminatı oran- lan da yeni düzenlemede yüzde 35-80 ola- rak tespit edildi. Makam tazminatına esas olan ve 3 bin ile 22 bin 500 arasında değişen gösterge ra- kamlan ise 3 bin 500-30 bine yükseltildi. Al- bay ve daha üst rütbedeki subaylara ödenen makam tazminatından bundan böyle yar- baylarda yararlanacak. Yarbaylar, 2 bin gös- tergeye göre makam tazminatı alacak. Tabur ve bölük komutanlığı (deniz ve ha- vada eşitleri) görevlerine asaleten veya boş kadrolara vekil olarak atanan subaylar, ek gösterge dahil orgeneral aylığımn brüt tuta- nnın yüzde 15'i oranında ek hizmet tazmi- natını aynca alacaklar. Askeri personelin kendileri ile eş ve ço- cuklanmn ölümü halinde 926 sayılı yasaya göre ödenen ölüm yardımlan da orgeneral aylığı esasına bağlandı. Bu düzenlemeyle mevcut durumda rütbelere göre 3-48 milyon lira arasında verilen yardım, bütün persone- le rütbe gözetmeksizin 97 milyon lira ola- rak ödenecek. Uçuculara yıllık zorunlu uçuş saatlerin- den fazla uçtuklan süreler için yapılan öde- menin yüzde 2 olan oranı yüzde 4'e çıkanl- dı. Yeni oran 1 Ocak 1997 tarihinden itiba- ren geçerli olmak üzere uygulanacak. 5 gün surdü 1 Mayıs sorgulaması sona erdi HULYATOPCU 1 Mayıs olaylanna kanştıklan iddiasıy- la İstanbui 6 No'lu DGM'de yargılanmaya başlanan 95 sanığın beş gün süren sorgula- malan sona erdi. Gazetecilerin yoğun ilgi gösterdiğı duruşmalar boyunca istanbui DGM'de pek çok ilginç olay yaşandı. İstanbui 6 No'lu DGM'degörülen 95 sa- nıklı dava, DGM'nin işleyişinde yaşanan pek çok sorunu da bir kez daha gündeme getirdi. Duruşma salonu sıkıntısı sorunla- nn en büyüğu oldu. Sanık sayısının çok ol- ması nedeniyle ilk gün ancak 19 sanığın 'amlik tespiti ve sorgusu yapılabildi. Izle- nci sayısının da çok olduğu dava, "" "jM'nin en büyük salonu olan 3 No'lu iM salonunda yapılmasına rağmen izdi- ham yaşandı. Çok sayıda gazeteci davayı izledi. Basın mensuplannın görüntü almak istemeleri sı- rasında sık sık mahkeme heyeti uyanda bu- lundu. Davanm ikinci gün yapılan oturumu sonrasında, tutuklulann cezaevi arabasına bindirilmek ıstendiği sırada gazetecilerle güvenlikgüçleri arasında tartışma yaşandı. Bu nedenle üçüncü gün mahkeme salonu- na yalnızca san basın kartı sahibi olan ga- zeteciler alındı. San basın kartı olmadığı için salona alınmayan gazetecilere eşlik e- den kalabalık bir grup daha vardı: Tutuk- lulann aileleri. Sekiz aydu- görmedikleri çocuklannı görmek için DGM kapısında bekleyen aileler, çocuklannı göremeden gittiler. Salona girebilen gazetecilerin on dakika görüntü almasına izin veren mahke- me heyeti "gjznük" karan almaksızın foto- muhabirleriyle kameramanlan salon dışı- na çıkardı. Beş gün süren sorgulamalar sırasında ya- şanan en ilginç olay ise 47 yaşındaki Ha- tun Bala adlı sanığın sorgusuydu... Okuma yazması olmayan ve ev hanımı olduğunu söyieyen 1 Mayıs davası sanığı Hatun Ba- la, ağlamaklı bir ses tonuyla ne geldiyse başına yerdekı bir poşeti "Belki işüne ya- rar bü- şey çıkar" düşüncesiyle almaktan geldiğini anlattı. Sorgusu boyunca sık sık izleyiciler bölümündeki kocasına soru ve korİcu dolu gözlerle bakan Bala, çantadan "Dağlardan kuşaühyor zulüm DHKP-C" yazılı pankart çıkmasının şaşkınlığını hâlâ üzerindenatamamıştı. Tutuksuzyargılanan ve ürkek tavırlanyla dikkat çeken Bala, mahkeme heyetinin sorduğu sorulan enla- makta zorluk çekti. Mahkeme başkanının "Emniyette de örgütsei tavır takuup ifade vermemişsüı'' sorusuna da anlamadığı için yanıt veremedi. Bala, duruşma boyunca sa- dece 1 Mayıs günü Kadıköy'de merakı yü- zünden başına gelen olaylan anlamaya ça- lıştı. Samklardan kundura işçisi Ankan Çı- nar'ın sorgusu da ilginçti. Kutlamalara ka- tıldığını, ancak olaylara kanşmadığını vur- gulayan Çınar, bir bankanın camma yalnız- ca bir kez vurduğunu söyledi. Diğer bazı sanıklar da yalnızca bir taş ya da tekme at- tıklannı belirttiler. Mahkeme Başkanı Se- dat Karagülle ise "Bu-taşattun,ama taşye- rine ulaşti mı ulaşmadı bihniyorum hâldm be>•" diyen sanıklara, "Herkes atıyor diye sizin deatmanız mı gereldrdi" sorusunu so- ramadan edemedi. Kutlamalara partisi CHP ile birlikte ka- tıldığım anlatan Hıdır Reçber. olay günü polısler tarafindan çekilen fotoğraflann kendisine ait olduğunu kabul etti. Ancak, fotoğrafta üzerinde olan siyah montu olay günü giymediğinin tutanaklara geçirilme- sinde ısrarlıydı. Mahkeme başkanının "Yoksa onu oradan mı çaldın" sorusuna "Hayır fotoğraflardaki kişi benim, ama ben o gün tişörtle olay verine gittim. Mont be- nün değü" yanıtını veren Rençber'in bu ıs- ranru ne avukatı, ne mahkeme başkanı ne de salonda bulunanlar anlayabildi. Ama mahkeme heyeti, Reçber'in ısran üzerine anlatımlannı olduğu gibi tutanaklara ge- çirdi. Sorgulann son gününde ise tüm du- ruşma salonlan dolu olduğu için duruşma, mahkeme başkanının odasında görüldü. Basın mensuplannın alınmadığı duruşma DGM'nin zaten küçük olan salonlanyla il- gili yer sorununu bir kez daha gündeme ge- tirdi. Sanıklann cezaevi arabalanna bindiril- meleri sırasında gazetecilerin görüntü al- mak istemesi sırasında da sık sık kargaşa yaşandı. "Yaşasın 1 Mayıs", "Hakhyız ka- zanacağız" sloganlanna güvenlik güçleri ile gazetecilerin tartışmalan eklendi. Aile- ler ise slogan atan çocuklannı alkışlayarak el sallayarak desteklediler. Tam bu sırada IBDA-C davasından çıkan sanıklar da di- ğer arabayabindirilmeye çalışılırken "Kah- rolsun devlet,yıkacağızdbet" sloganlan or- talığı çınlath. Solcu ve şeriatçı sanıklann sloganlan birbirine kanşmıştı. Bu sırada DGM'de görev yapan bir polisin isyan edercesine bağırması dikkat çekti: "Devrimcikr bir taraftan, şeriatçılar öbür taraftan yılan yıkuı bu devleti, mab- kemeyi de yıkın ki kurtulahm."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle