Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 OCAK 1996 CUMARTESİ
HABERLER
Tiipk-Alman
îşadamları
toptantısı
• Haber Merkezi - Türkiye
Arastırmalan Merkezi'nden
yapılan açıklamada.
Dortmund Bağlantı
Bürosu'nun girişimiyle Ruhr
Bölgesi Türk lşadamlan
Derneği ile Emscher Lippe
lşadamlan Birliği üyelerinin
geçen çarşamba günü
Gelsenkirchen'de bir araya
geldikleri belirtildi. Emscher
Lippe lşadamlan Birliği'nin
verdiği yemekte Türk ve
Alman işadamian,
yakıniaşma ve işbirliği
konulannda görüş birliğine
vardılar. Toplantıyia Türk ve
Alman işadamlannın,
örgütsel düzeyde ilk kez bir
araya geldiklen belirtildi.
30 dakikada
toplusözteşme
• tZMİT(Cumfauriyet)-
Kocaeli'ne bağlı Kandıra
Belediyesi, toplu iş
sözleşmesini 30 dakikada
sonuçlandırarak bir rekora da
imza attı. Kandıra Belediye
Başkanı Ercüment Şahin ile
Belediye-fş Sendikası
Kocaeli Şube Başkanı Remzi
Polat arasında yapılan ve 87
maddeden oluşan
toplusözleşme, 30 dakikalık
bir süre içinde müzakere
edildi ve anlaşmayla
sonuçlandı. Öte yandan
Petrol-lş Sendikası, 17 Nisan
1995 tarihinden beri grevde
bulunan Gebze'deki Polisan
işyeri için Kocaeli Valisi
FCemal Nehrozoğlu'ndan
çözüm girişiminde
bulunmasını istedi.
Aydınlar:
"Rehineyiz"
• Istanbul Haber Servisi -
Aralannda sanatçı, gazeteci,
yazarlann da bulunduğu 350
aydın, Türkiye'de yaşananlar
nedeniyle kendilerini
'rehine' gibi hissettiklerini
içeren bir bildiri
yayımladılar. "Doğduğum ve
yasamakta olduğum
coğrafyada devletin
rchinesiyim" sözleriyle
başlayan biidirilerinde
aydınlar, yaşama haklannın
devletin görevlileri
tarafından tehdit edildiğine
işaret ederek yaşamlannı
diğer insanlara emanet
ettiklerini söylediler.
Rus gazetesinde
Türkiye yorumu
• MOSKO\A(AA)-
Rusya'nın önde gelen
gazetelerinden
"Nezavisimaya Gazetta"da
yer alan bir yorumda,
"RP'nin etkisinin
güçlenmesi, komşu
ülkelerin, Ankara'ya karşı
yaklaşımlannda
değişikliklere yol açacak"
yorumuna yer verildi.
Gazetede. "Islamcılargüç
topluyor" başlığı altında
yayımlanan yazıda, "RP'nin
dini etkinliğinin, BDT
ülkeleri ve özerk
cumhuriyetlerde de sorun
yaratabileceği" yorumu
yapılarak Türkiye'nin,
çevresindeki devletlerle
ilişkilerinin geleceğini,
büyük ölçüde kendi iç
gelişmelerinin belirleyeceği
görüşü dile getirildi.
Postacılar
îsyan etti
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Kamu-Sen
Genel Başkanı Resul Akay,
posta dağıtıcılannın
maaşlannın. skala
ayarlaması yolu ile
arttınlabileceğini belirterek
"Başbakan Çiller'in Devlet
Personel Başkanlığı 'na
vereceği talimatla
postacılann maaş sorunu
kolayca çözümlenebilir"
dedi. Konfederasyon Genel
Merkezi'nde basın toplantısı
düzenleyen Resul Akay. ağır
şartlarda çalışan postacılann
ayda 12-13 milyon lira maaş
aldığını, haftada 40 saatin
üzerinde çalışmalarda da
fazla mesai ücreti
verilmediğini ifade etti. 1990
yılından bu yana emekli olan
personelin yerine yeni
personel alınmaması
nedeniyle beş postacının
yapacağı işi bir postacının
yaptığını savunan Akay,
böyle bir uygulamanm,
dünyanın hiçbir ülkesinde
bulunmadığını ileri sürdü.
8 PKK'Iİ öldÜPÜMü
• DtYARBAKIR/SIVAS
(Cumhuriyet) - Mardin'in
Midyat ilçesi ile Tunceli
kırsal kesiminde düzenlenen
operasyonlarda 6 PKK'li
öldürüİdü. 1 PKK'linm sağ
>akalandığı operasyonlarda
çok sayıda silah ve
mühimmat ele geçirildi.
Sıvas'ın Zara ilçesinde
sürdüriilen operasyonlarda
da 2 PKK'li öldürüİdü. Sıvas
kent merkezinde 5,
Balıkesir'in Bandırma
ilçesinde de 2 kişi DHKP-C
örgütü üyesi olduklan
gerekçesiyle tutuklandı.
Yenilgi hesaplaşmasmm sürdüğü CHP'de muhalifler Baykal'a rest çekti
Susunve çeldfiTÜREY KÖSE
ANKARA-CHP Parti Meclisi (PM) top-
lantısında yönetime sert eleştirileryönelten
muhalifler, Genel Başkan Deniz BaykaJ'a
"Susun ve çekittn" çağnsında bulundular.
CHP lideri Deniz Baykal ise olağanüstü ku-
rultayı toplamaları durumunda yönetimi
degiştirmeşansıolmayan muhaliflere, "Ab-
nan sonuç3.5 aylık yönetimin suçu dcğildir.
'Sorumluluğuüstleniyorum' sözierimyan-
hş anlaşıldı.Tsteyen örgüte gider, örgüte be-
sap veririm" diye meydan okudu.
Parti Meclisi, hükümet konusunda gö-
rüşme yapmak için Baykal'a yetki verir-
ken "RP'ye kesinlikle 'hayır' denilmesi,
ANAP-DYP-DSPkoalisvonunun zorlanma-
Orgiite hesap veririm' CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal, 3.5 aylık genel başkanlığı
sırasında en büyük sıkıntısının 4 yıllık iktidar
olduğunu söylerek eleştirilere, "Örgüte hesap
veririm, isteyen örgüte gider" sözleriyle yanıt verdi.
sı" benimsendi.
CHP PM'nin önceki gün yaptığı toplan-
tıda parti içi muhalefetin temsilcileri ses-
lerini yükselttiler. Alınan bilgiye göre bazı
üyelerin toplantıda dile getirdikleri eleşti-
riler ve görüşler şöyle:
Hasan Fehmi Güneş: Sorumluluğu üst-
lenenler hesabını vermeli. Seçimler acele-
ye getirildi. Anayasa Mahkemesi'ne giden
arkadaşlar horlandı, aşağılandı. Bu arka-
daşlar ve Cumhurbaşkanı sayesinde bazı
düzeltmeler oldu. Simdi, "Seçim sistemi
törpülendi"diye övünülüyor. CHP, bugün-
kü sayısal gücüyle hiçbir hükümetin orta-
ğı olamaz. aksi sayı tamamlamak üzereya-
naşma bir koalisyon ortaklığı olur. Biz dü-
zene muhalefet misyonunu yüklenmeliyiz,
düzene dolgu maddesi olursanız, adına "Ve-
ni CHP" de deseniz bir şey yapamazsınız.
Yeni CHP saçma sapan bir çıkış.
Emniyet'in yaptırdığı araştırma sonucu: Şiddet düşkünü polisler tasfiye edilsin
Polis, imajından şikâyetçi
• Emniyet Genel
Müdürlüğü'nün, 'polisin
imajı' konusunda,
Analitik Bilimsel
Araştırma Şirketi'ne
yaptırdığı ankette, halkın
yüzde 74.6'sında 'polis'
denince 'toplum düzeni
ve asayiş', yüzde
10.9'unda 'sadece bir
meslek', yüzde 11.5'inde
ise 'rüşvet alan,
kabadayılık yapan kişi'
imajının uyandığı
belirlendi.
EVtN GÖKTAŞ
ANKARA - Emniyet Genel
Müdürlüğü'nce yaptınlan bir
araştırmada, otorite ve şiddet
düşkünü polislerin ya tasfiye
edilmesi ya da pasifgörevlere
çekilmesı önerildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün.
"halkın polis imajrnı saptamak
amacıyla Analitik Bilimsel
Araştırma Şirketi'ne yaptırdığı
ve 1995 yılında örgüt içinde
sonuçlan yayımlanan ankette,
ilginç bulgular ortaya çıktı.
Toplam 20 ilde 5 bin 524 kişi
üzerinde yapılan ankette, "polis"
denince halkın yüzde 74.6'sında
"toplum düzeni ve asayiş". yüzde
10.9'unda "sadece bir meslek".
yüzde 1I.5'inde ise "riişvetalan,
kabadayılık yapan kişTimajının
uyandığı belirlendi.
"Polis" denince halkın yüzde 60'ının
"karakol polisi"ni anımsadığı, yüzde
65.7'sinin de polisin görev. yetki ve
sorumluluğunu bilmediği ortaya çıktı.
CMUK anlatılamamış
Ceza Muhakemeleri Usul Yasası'nda
(CMUK) yapılan son değişıklik konusunda
halkın yüzde 68'nin bilgi sahibi olmadığı.
yüzde 9.8'inin polisin yetkilerini arttırdığına,
yüzde 22.2'sinin ise azalttığına inandığı
saptanan araştırmada. "Bir polis evinizi
aramak isterse ne yaparsına" sorusuna. şu
yanıtlar verildi:
"Arama izni ollıp otanadığını soranm" yüzde
76.5; "İçeriyebuyurederim" vüzde 16.6;
"Evimi aramaya hakkı olmadığını söylerim"
yüzde 4; diğerleri yüzde 2.3.
Halkın çoğunluğu giiven içinde
yaşamıyor
Araştırmada. suçlulann yakalanması ve
cezalandınlması konusunda halkın yüzde
60"ının yasalann yetersiz olduğuna inandığı;
yurttaşlann yüzde 25.9'unun güvensiz; yüzde
39.3'ünün güvensiz ancak kötü değil; yüzde
32.6'sının da güven içinde yaşadığı ortaya
A r a ş t ı r m a r a p u r o n d a k i ö n e r i l e r
# Otoriteye düşkün ve ölçüsüz şiddet kullanmaya yatkın polisler tasfiye edilsin ya
da pasif görevlere çekilsin.
# Mesleğe alışta kaliteli insanlar seçilsin.
# Öğrenciler ile kendisini 'sosyal eşitlikçi ve laik' olarak tanımlayanlar nezdinde
polis imajını iyileştirmeye özel önem verilsin.
# Polisler ince ve kibar bir dil kullanmaya özen göstersin.
# Önemli işler yapmış, kahramanlık göstermiş polis memurlannın yaşam
hikâyeleri ciddi ve etkili biçimde hikâye, roman ve film konusu yapılsın.
# Polis imajının ölçülmesinde, polise karşı radikal bir yaklaşım benimseyen
gruplann tavrı referans ahnmasın.
HaliIÇulhaoğlu: Hizipçilikyaptınız. Bir-
kaç uzlaşanı ve arkadaş grubunuzu parla-
mentoya taşıdınız. Hedefiniz. ilkeniz yok.
Kadrolannızyetersiz. "Temiztoplum" de-
niyor.
BireyseJ rüşvetin dışında en vahim ola-
nı; tüzelkişilerin, dost ilişkilerinin, arkadaş
gruplannın ilişkileri içindeki kayırmaca
rüşvettir ve bu, rüşvetlerin en büyüğüdür.
Çillerile görüşmenizde kusatılmışlık tespit
ettiniz. Sizin de etrafınız kuşatılmış. Aday
listeleri Dışişleri Bakanlığı'nda gizli oda-
larda hazırlandı. Herkes sorumluluğımun ge-
reğini yapmalı.
Erol Çevikçe: Yanlış mı yapıldı? Orası da
devletin kurıımu değil mi?
Aysel Baykal: Yüzde 10.5'emazeret ara-
ma bakış açısı içinde olma-
yahm. "Yeni soJ, yeni CHP"
ifadesi medyatik birifadedir.
Belli sloganlar kolaydır, ama
önemli olan altının nasıl dol-
durulacağıdır. Çok dar bir
gnıp, seçimleri götürdü. Med-
yada sadece genel haşkan var-
dı. Sizin seçime götürdüğü-
nüz her dönemde parti en dü-
şük oyu aldı. "3^ aj'lık genel
başkanım" demeyin. Siz 20
yıldır sosyal demokrasiye ipo-
tek koydunuz. Hep potansi-
yel genel başkandınız.
Polisin gösterilerde gereksizyere siddetin dozunu arürması çoğu kez sert eteştirilere neden oluyor.
kondu. Polisin eğitim, bilgi ve beceri
bakımından tamamen yeterli olduğuna
ınananlann yüzde 14.3 olduğuna işaret edilen
araştırmada; polisin tamamen yetersiz
olduğunu inananlann yüzde 34; "idareeder,
ancak daha rvi olması gerekriğine" inananlann
oranının da yüzde 49.4 olduğu belirlendi.
Terörün faturası
Araştırmada. terör olaylannın artmasında
deneklerin çoğunluğunun "baa siyasilerie
basın organlannı suçlu gördüğü" belirlendi.
Terör olaylannın artmasında halkın yüzde
20'sinin herkesi sorumlu gördügü; yüzde
19.6'sımn emniyet güçlerinin yetersiz
kaldığına inandrğı anlasıldı.
"Polis, insan haklaruun koruyucusudur"
diyenlerin oranının yüzde 71.4;
"Düşmanıdır"diyenlerin yüzde 5.1; "Hiçbir
ilgisi yoktur" diyenlerin oranının da yüzde
22.3 olduğu tespit edildi.
Polisin kötü davrandıklan
Son 6 ayda polise işi düşen yurttaşlann yüzde
4.5'inin karakol ya da emniyet birimlerinde
kötü muamele gördüklerinin saptandığı
araştırmada. "Polis yardımcı oldu''
diyenlerin oranının yüzde 8.3; "Neiyi,ne
kötü, normaJ davrandıiar" diyenlerin
Göstericilere karşı aamasızca şiddet uygulavan polisin bu tavn, imaj sorununun temoli.
oranının >oizde 8.9 olduğu anlasıldı.
Operasyonlardaki yargısız infazlar konusunda
deneklerin yüzde 68.3'ünün polisin haklı;
yüzde 18.5'inin polisin hatalı olduğuna
inandığı belirlenen araştırmada. "Polis obnak
ister mhdiniz?" sorusuna şu yanıtlar verildi:
"Güzel bir meslek, isterdim"yüzde 40.
"Zor ve tehlikeli, istemezdim"yüzde 48.6.
"Parası az, istemezdim" yüzde 8.8.
"Şehit olan polisler hakkında ne
düşünüyorsunuz?" sorusuna da şu yanıtlar
alındı:
"Kardeşim ölmüş gibi üziiKirüm" yüzde 73;
"Bence normal" vüzde 23.2; "Pek
üzüldüğümü söyleyemem" yüzde 2.8.
Araştırmada. "Komşu evde teröristlerin
yasadığından şüphelensenû ne yapardınız?"
sorusu üzerine sorulan yanıtlayanların yüzde
89.5'inin "İhbarederdim"; yüzde 7.6'sının
ise "Ihbaretmem" dediği belirlendi.
Siyasi partilere giiven
Araştırmada. hangi kurumlara daha çok
güven duyulduğunu saptamak amacıyla
yöneltilen sorulara alınan yanıtlardan,
yurttaşlann en çoktan en aza doğru güven
sıralamasınm şöyle olduğu ortaya çıktı:
^Silahlı Kuv>etler. Emniyet Teşkilarj. Diyanet
İşleri BaşkanlığL mahkemeler, Emekli
Sandığı-SSK, memurlar, TB.VIM, eğitim
sistenıi. scndikalar. basın, büvük şirketier ve
shasi partüer."
Sonuç: Şiddetçilere tasfiye
Araşattrmanın "sonuç" bölümünde şu
önerilerde bulunuldu:
- Öğrenciler ile kendisini "sosyal eşitlikçi ve
laik' olarak tanımlayanlar nezdinde, polis
imajını iyileştirmeye özel önem verilsin.
- Polis imajının ölçülmesinde. polise karşı
radikal bir yaklaşım benimseyen gruplann
tavn referans alınmasın.
- Polisler ince ve kibar bir dil kullanmaya özen
göstersin.
- Polis imajını geliştirmek için, önemli işler
yapmış, kahramanlık göstermiş polis
memurlarının yaşam hikâyeleri cıddi ve etkili
biçimde hikâye, roman ve film konusu
yapılsın.
- Mesleğe alışta kaliteli insanlar seçilsin.
Otoriteye düşkün ve ölçüsüz şiddet
kullanmaya yatkın polisler tasfiye edilsin ya da
pasif görevlere çekilsin.
'Susun ve çekilin'
Kenan Çoşar: Gazeteci
Metin Ööktepeöldürüİdü. Biz
de hükümet ortağıyız. Doğal
olarak sorurrJuluğumuz var.
Hükümet üyeleri olarak so-
rumlusunuz. Niçin susuyor-
sunuz?
Adnan Keskin: Nutuk çe-
kiyorsun.
Kenan Ç'osar: Görüşleri-
mi anlatıyorum. Cezaevlerin-
de yargısız infaz yapıldı, hü-
kümet üyeleri gereğini yap-
sın. Genel başkan bize ku-
rultayda "Hiç olmazsa iki yıf
susun" demiştı. keşke susa-
bilseydik. Şimdi sizin sus-
manız gerekıyor. Sorumlu siz
ve arkadaşlannızsınız. Susun
ve çekilin. Orgütün ve parti-
nin önünü açın. MHP bıle iç
hesaplaşmasını yaptı. Bizim
PM daha yeni toplandı. Sizi
kutlanm, bütün arkadaşlan-
nızı milletvekili seçtirdiniz.
Ama bu partiyi güven parti-
sine çevirmeye kimsenin gü-
cü yetmeyecelrtir. CHP. soJa
açildıği zaman büyür.
Şahap İnce: Siz kurultay-
da dediniz ki: "Ben de bu par-
tiye genel başkan olacağım,
seçim kaytoedincegideceğinı.''
Seçim kaybetriniz. Yapın bu-
nu.
Deniz BaykaJ'm
savunması
Deniz Baykal: " Sorum-
luluğun gereğini yerine geti-
ririm' sözlerim yanlış anla-
sıldı. "Bu sonucun hesabını
örgüte veririm' dedim. tste-
yen örgüte gider, ben örgü-
tü inandırabileceğime ina-
nıyorum. Sorun, yönetim-
den kaynaklanmıyor. Ben
3.5 aylık genel başkanım.
Bulunduğu sırayı beğenme-
yince görevini yerine getir-
meyenlerin timsah gözyaş-
ları dökmeye hakkı yoktur.
En büyük sıkıntı 4 yıllık ik-
tidar ortaklığında oldu. Bu
4 yılın izlerini silmek için
çok uğraştık, ama olmadı."
PM'de daha sonra hükü-
met konusunda görüşmeler
yapma konusunda Baykal'a
yetki verildi. PM, Baykal'ın
RP lideri Necmettin Erba-
kan'la yapacağı görüşmede
"Kesinİikle hayır" yanıtını
vermesini kararlaştırdı.
Baykal'ın, hükümetegiril-
mesine karşı görüşler üzeri-
ne de "Erbakan işi yaymaya
çalışıyor. Tansu Çiller'e de
çarşamba gunüne kadar sü-
re vermiş. Biz yetkivle gidip
"Hayır. PM'miz istemiyor1
demekistiyoruz.ANAP-DYP-
DSP koaüsyonunu sonuna ka-
dar zoriayacağız. DSP'yi hü-
kümetesokmak, biz mûhale-
fette kalmak istiyoruz" gö-
rüşlerini dile getirdiği öğre-
nildi.
Seçim onuçlan Baykal ekj-
bi içinde de çatlağa yol açtı.
Genel Sekreter Adnan Kes-
kin ile Genel Başkan yardım-
cılan ,\li Topuz ve Erol Çe-
vikçe'nin ilişkilerinin son de-
rece gergin olduğuna dikkat
çekildi.
ORUŞ/TÜRKKAYA ATAÖV
rerorizmin herkesçe benimse-
nen bir tanımı yok. Ama sıra-
dan kişi ne kastedildiğini bili-
yor. Terorizm birkişiye. birgru-
ba ya da bir otoriteye yönelti-
len bir şiddet eylemidir. Uzun süreli bir
amacı olsa bile, birini ortadan kaldırmak.
para koparmak, dikkatleri çekmek ya da
kamu düzeninin bozulduğu inancını yaymak
gibi kısa süreli hedefi de var. Terörist ola-
yı "dost" ya da "düşman"güçlerce yapıl-
dığı gerekçesiyle ikiye ayınp ayn ayn de-
ğerlendirmek gereksiz bir karmaşaya yol aç-
maktır. Terorizm başka türlü muhalefetten
yöntemiyle ayniıyor. Tüm terörist eylem-
leri birleştiren de bu yöntemdir.
Terörün kaynağı zaaftır!
Terörist kamuoyunun çok ufak bir yüz-
desini simgeliyor -on binde bir, yüz binde
bir- gibi. Onu şiddete yönelten de bu ufak-
lıktır.
Ama ne yazık ki. terörist toplumun ken-
dine özgü gelişme \e değişme kurallannı
bir yana iterek kendi tercihlerini simgesel
biçimde ön plana çıkarabiliyor. Bunu ya-
parken cinayetlerden neredeyse mucizeler
bekliyor. Böylebire>lemde toplumubam-
başka birmihvere oturtacak bir keramet ol-
madıktan başka, kendi haline bırakıldığın-
da doğal sonuçlanna ulaşabilecek toplum-
sal güçlerin de önü tıkanmış olur. Hele "top-
lumsaJ kurtuJu^" gibi hedeflere de sahip çı-
kar görünerek tüm ulusun bir çeşit kaderi-
ne egemen olmaya çalışması, amaçla araç
arasında tam bir uyumsuzluğu sergilemek-
tedir.
Terör şiddet yolunu yeğler, çünkü ama-
cını başka yoldan gerçekleştiremeyeceği
inancındadır. Terörist eylemin aklındaki
amaca hizmet edebileceği çok kuşkuludur.
Ama gene de bir avuç insanla gizli bir sa-
vaş yürütür. Trafik kazalannda bile terörist
eylemlerden çok daha fazla insan yaşamı-
nı yitiriyorsa da. terorizm örneğinde olağan
yaşama doğrudan bir müdahale var. Üste-
lik, bu müdahale acımasızlığı, kurbanlan-
nın sayısı, coğrafi dağılımı ve medya etki-
leriyle gitgide artıyor.
Ne varki, ortaçağ simyacılannın nadırat-
tan olan altını suni yollardan bulma çaba-
lan gibi, çağdaş teröristin toplumu cina-
yetlerle değiştirme çabası da keramete, mu-
cizeye bel bağlamaktır.
Hele ahlaki yönden bir çeşit "Ben öMü-
rüyorsam, nedeni sensin!" demesi, ölçüle-
rin tepetaklak edilmesidir. Son eylemin de
öncekiler gibi, kimseye yaran yok...
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Ayaklanma Hakkı
Öylesine sindirilmiş, ürkütülmüş bir toplumuz ki,
"ayaklanma" ve "hak" kavramlarının birlikte anılma-
sı bile kimilerimize ürkütücü gelebilir. Oysa "İnsan
Haklan Evrensel Bildirgesi"n\n başlangıç bölümün-
de, insan haklannın hukuk düzeniyle korunmadığı
durumlarda "insanın zorbalık ve baskıya karşt son bir
yol olarak ayaklanmaya başvurmak zomnda" kala-
bileceği; daha özet bir deyişle, ayaklanma hakkının
varlığı, açıkça kabul edilmektedir...
Ayaklanma, isyan; acı getireceği için, gerçekten de
"son bir yol" olarak görülmelidir... Fakat zorbalık ve
baskı karşısında edilgenliğin yol açacağı yıkımlar da-
ha büyüktür. "Sağlıklı Toplum" adlı incelemesinde
Erich Fromm, baskı altındaki insanın iki seçeneği bu-
lunduğunu anlatır: Ya boyun eğerek yozlaşacak, ve-
rimsizleşecek, kişiliğini yitirecek, ya başkaldırarak
kendini yeniden yaratacaktır... Zorbalık ve baskıya kar-
şı isyan, hem insan olabilmenin temel bir özelliği,
hem de toplumların gelişme dinamiğidir...
Aydınların başkaldınya daha eğilimli, halk kitleleri-,
ninse edilgen olduğu düşünülür genellikle. "Boris
Godunov" adlı tragedyasında Puşkin, halka ilgili ola-
rak bunun tersini söylüyor: "Halk gizlice ayaklanma-
ya eğilimlidir..." Gözlemlerim birçok kez, bana bu
saptamanın doğruluğunu gösterdi... Halk insanlann-
daki öfke birikimlerine, bir kıvılcımla alevienmeye ha-
zır isyan potansiyellerine birçok kez ve şaşırarak ta-
nık oldum... Ve bunlar çoğu kez, herhangi bir siyasal
bilince de sahip olmayan kimselerdi... Buna karşılık
aydınlar da, başkaldın konusundaki isteksizlikleriyle
beni hep şaşırtagelmişlerdir...
Gençlik, doğası gereği, toplumun en dinamik ke-
simidir. Araştınr, sorar, tartışır, başkaldırır. Katıldığım
çeşitli toplantılarda, gençlerle buluşmalanmda, genç-
liği bu özelliklerinden koparmak, onu edikjenleştirmek
için sürdürülen sistemli çabaların başarısızlığını mut-
lulukla gö'rüyorum. Ülkemizde dinamik bir gençlik
var. Cezaevterindeki başkaldın ve kazanılan başan da,
sonuçta bir gençlik hareketi ve bu hareketin başan-
sıdır... Cezaevlerindeki baskıcı uygulamalara karşı
son bir yol olarak ayaklanmaya başvurmak zorunda
ka/an bu genç insanlar, insan olma onurunun en zor
koşullarda da nasıl savunulabileceğini göstererek de-
mir parmaklıklar dışındaki bizlere bir demokrasi der-
si verdiler... (Birkaç gün önce yayımlanan yazımdaki
soruyu yineliyorum: Şiddet yanlılannın göruşteri ağır-
lık kazansa ve cezaevlerindeki direnişler şiddet kul-
lanılarak bastınisa, bugün acaba nasıl bir noktada bu-
lunacaktık?)
Gençlik başkaldınyor, ayaklanıyor... Halk kitleleri, için
için kaynıyor ve sorularına yanıt, sorunlanna çözüm
anyor... Günümüzde Türkiye toplumu, "InsanHakJa-
n Evrensel Bildirgesi'nde sözü edilen "ayaklanma hak-
kı"nı kullanmanın eşiğindedir... Sistem ise bir ikilem
içinde kıvranıyor. Birkaç gün önce Istanbul Adliyesi
önünde tutuklu yakınlarına coplarla saldıran, korun-
masız yaşlı anneleh ağır hakaretler savunarak yerler-
de sürükleyen polisle, Metin Göktepe'nın cenaze-
sindekibinlercekışinin "Katilpolis", "Katildevlet"hay-
kınşlanru sessizce izieyen polis arasındaki karşrtiık,
buikilemin çarpıcı fotoğrafıdır...
Adaletsizlikler ve yolsuzluklaria çöken bu sistemi,
hiçbir zorba güç, hiçbir yalan daha fazla ayakta tu-
tamaz. Demokrasinin genişletilmesi, bütün toplum-
sal kesimterin uygarca örgütlenmesinin önündeki en-
gellerin kaldınlması; insanlanmızın mutluluğu ve top-
lumsal dönüşümlerin en az acıyla gerçekleşmesinin
zorunlu koşuludur...
Af kapsamına girîyor
Ağca'ya şartJı
talıliye olasılığı
• Ağca'ya, teknik oiarak "şartlı
tahliye" olanağı gözüktü. Ağca'nın
avukatı, Italya Cumhuriyeti'nin 50'nci
kuruluş yıldönümü dolayısıyla af ilan
edileceğinden de umutlu.
ANKARA (AA)-Papa
II. Jean PauTe suikast
girişiminde bulunmaktan
mahkûm olan Mehmet
Ali Ağca'ya, teknik
olarak -şarrJı tahliye'
olma imkânmın
gözüktüğü bildirildi.
ıtalya'da yayımlanan
haftaJık magazin
dergisi 'Cbi'nin dünkü
sayısında yer alan bir
yazıda.
Papa Jean Paul'e
suikasta teşebbüsten 15
yıldır hapiste bulunan
Mehmet Ali Ağca'nın
serbest bırakılabileceği
duyuruldu.
'Ornek mahkûm'
Dergi. suikastı
gerçekleştirdiği tarih olan
13Mayıs 1981'denberi
tutuklu olan Ağca'yı
'örnek mahkûm' olarak
nitelerken toplam 1260
günlük (3.5 yıl) ceza
indiriminin biriktiğini
belırtti. Italyan yasalanna
göre, tutuklular, iyi
hallerinin saptanması
halinde, her 6 ayda 45
gün ceza indirimi
alıyorlar.
Papa'ya suikast suçundan
ömür boyu hapse
mahkûm edilen
Ağca'nın, bugüne kadar
bütün ceza
indirimlerinden
faydalandığı bildiriliyor.
Halen Ancona'nın
Montacuto Cezaevi'nde
bulunan Mehmet Ali
Ağca, yattığı süre olan
15yıla
eklenen 3.5 yıllık indirim
hakkı ile bu süre zarfında
yapılan diğer aflardan
doğan toplam
4 yıllık indirimle şu
anda 20 yıllık bir
süreden beri hapiste
gözüküyor.
Ağca'nın af talebi
Ağca. Italyan yasalanna
göre. bu durumda "şarth
tahliye* isteme hakkına
sahip bulunuyor. Ağca,
bu konuda "Adam
öldürmekten müebbet
hapse mahkûm olan Kıztl
Tugayiar teröristieri bile
hapisten çıktı. Kutsal
Papa. beni affetti. İtaJyan
adaleti neden
affetmesin?-" yorumunu
getiriyor. Ağca'nın
avukatı Marina
MagistreUi ise Ağca'nın
Türkiye'de bir
hapishaneye nakli ya da
af talebi gibi birtakım
hukuki koşullar
oluşmadıkça,
Ağca için şartlı tahliye
istemeyi düşünmediğini
açıkladı. Magistrelli'nin
geçen sene mayıs ayında
Ağca için şartlı tahliye
talebi istediği, ancak bu
talebinin hapishane
yönetimi tarafindan
kabul edilmediği
bildiriliyor. Avukat
Magistrelli'nin,
Ağca'yı hapisten
çıkarma stratejisindeki
diğer bir önemli noktayı
ise Italyan
Cumhuriyeti'nin, bu yıl
50'nci kuruluş
yıldönümünün olması
dolayısıyla "af ilan etme"
olasılığı oluşturuyor.
Avukatın, bu durumda, af
isteyebileceği
belirtiliyor.