25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 OCAK 1996 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Çağdaş Bir Turizm Anlayışı ve Dalyan PENCERE Gelecek yuzyılın tunzmını çekıcı kılan oğelenn, denız ve guneş gıbı pek çok bolgede bulunan özellıkler değıl, yenne konula- mayan kültur ve doğa değerlen olacağı kesındır Prof. Dr. NECATİ İNCEOĞLU YTÜ Mımarlık Fakültesı T unzm kavramı yenı olmak- la beraber "seyahat" olgusu çok eskdır Heradot, Stra- bon, Ibnı Batuta, Marco Po- lo, Eviiya Çetebi gıbı unlu gezgmlen (seyyahlan) uzun tanh surecı ıçınde tekıl olaylar saysak bı- le toplu ve amaçlı gezı (seyahat) olgusu- nun bır havlı eskı olduğunu bılıyoruz Ilk çağlarda ve ortaçağda bu gezılenn temel amacı tıcarettır, buna bağlı olarak dunya- nın Ipek Yolu, Amber Yolu gıbı unlü tıca- ret yollan boyunca duzenlı, orgutlu gezı hızmet yapılan da ortaya çıkmaya başla- mıştır Ulkemızde, Anadolu'nun her ye- nndeonemlı ulasım aksları boyunca rast- ladığımız kervansaraylar ve kent, kasaba hanlan, bunlann orneklendır Tanhsel sureç ıçınde gezıde ılk patla- mayı, kutsal yerlenn zıyaretı ıçın duzen- Ienen seferlerde goruyoruz Bunlann so- nucu, 8-9 yy'da başlayan ve ozellıkle Ku- dus'un 11 yy'da eie geçınlmesıyle hızla- nan, o güne kadar dunyada yaşanmamış boyutlarda bır gezı olgusu ortaya çıkmış- tır Haçlı Seferlen, bu anlamda yalnız ış- gal ordulan sefen değıldır( 1) ÖmeğınBı- nncı Haçlı SeferTne katılan bırkaç yuz- bın kışıden pek çoğu kadınlar çocuklar ya da savaşamayacak kadaryaşlı kımselerdır Çeşıtlı Haçlı Seferlerı arasında. ondan on- ce ve sonra da Kudus e ve kutsal yerlere doğru gezı surmuştur Bunlann pek azı tekıl olaylardır Ozellıkleguvenlıkneden- lenyle toplu olarak gezildığını bılıyoruz Boylesıne buyuk gruplann kıtlesel hare- ketı. Iskandınavya'dan başlayıp once Ak- denız'e ulasan, buradan da denızden ve- ya Balkanlar, Anadolu uzennden Kudus'e varan konaklama yapılan zıncınnı ortaya çıkarmıştır Bu ve bundan sonrakı seferlere tunzm- kultur ve çevre açısından bakıldığında, o günun dun>ası hazırlıksız yakalanmıştır Yol boyunun sınırlı kaynaklan boylesıne kalabahklan ağırlayacak guçte değıldır Bu seferlenn sonucu da savaşlann yaptı- ğı tahnbat bıryana bırakılsa b-le, ınanıl- maz boyutlarda bır yıkımdır Bu toplu ge- zıler, tunzm olgusunun doğa ve çevre ıle ılk çelışkısıdır Dın amaçlı olanlar dışında, gunumu- zun tunzm hareketlenne benzer bır faalı- yetın 17-18 yy'da çıkmaya başladığını goruyoruz Ronesans'labırlıkteOrta Av- rupa'dan Italya'nın antık ve klasık eserle- nne dogru bır akış başlamıştır Bunlar, kultur amaçlı bıreysel gezılerdır Bu ge- zılen, rekreasyon amaçlı dınlenme-eğlen- me tunzmınden ayn tutmak gerekır Bu bıreysel gezılenn, çevreyı değıştırmesı ya da bozması soz konusu değıldır Kışının amacı, çev reyı kendı ısteklen doğrultu- sunda değıştırmek değıl, çevreyı tanıma ve onunla butunleşmedır lstatıstıkler, uluslararası tunzm etkın- lıkJennın gunumuzde dunya ekonomısın- den yuzde 6 pay aldığını ve her yıl 300 mılyondan fazla tunstın başka bır ulkeye gezı yaptığını gostennektedır Bu sayının 2000 yıllannda 500 mılyona varması bek- lenmektedır Turizm ve çevre Modern tunzm hareketı yalnız gezme ve konaklama ıle sınırlı değıldır Eğlen- meden alışvenşe, ekonomık ve sosyal ge- nış bıralanı kapsar Tunstlenn nıtelıklen de farklıdır Bunlar, bıreysel olarak bılgı kultur amacıylagezenler, kalabalıktan ka- çanlar ya da dınlenme amacına yonelık toplu olarak standartlaşmış Batı olanak- larına sahıp yerlere gıdenler gıbı farklı gruplarda duşunulur Araştırmalar, hangı gruptan olursa olsun tunstın gıdılen ul- keyle ılgılı tercıhındekı en onemlı etme- nın (faktorun) korunmuş çevre ve bunun- la ilgib unajlar olduğunu gostermektedır Bunun yanında tunzmın çevre uzennde doğrudan ya da neden olduğu yapılaşma yoluyla bır etkısı vardır ve çevreyı değış- tınr Sorun, kalıcı bırzarar boyutuna ulaş- madan bu değışmelenn denetımıdır Bu etkı, genellıkle ve bıraz da Akdenız ulke- lerındekı kotu uyguiamalann sonucuna bağlı ve onyargılı olarak olumsuz duşunu- lur Tunzmın, gelışımıne katkıda bulun- duğu ve çevreyı koruduğu durumlar da vardır Orneğın Doğu Afnka'da Kenya'da safan turlanndan elde edılen tunzm gelı- nnın bır bolumu, yaban doğanın korun- masına aynlmaktadır Açlık nedenıyle neslı tukenme tehlıkesı ıle karşı karşıya olan pek çok canlı, bu yolla bakılmakta ve beslenmekte, yaşamlannı surdurmekte- dırler Tunzme yenı açılan her alanın verebı- leceğı hızmetlenn bır sının vardır Bu sı- nır, o yörenın bıtkı ortusu, görünum (pey- zaj), su, doğal yapı gıbı kaynaklanyla be- lırlenır Bır bolge tunzme açıldığında ora- dakı kaynaklar kullanımdan dolayı tuke- tılmeyeveçevredeğışmeye başlar Bude- ğışmeyı ızlemek vedeğerlendırmek ama- ARADA BIR SACtT SOMEL Kuzey Komşumuzla İlişkilerimiz Turk tanhı uzennde araştırmalar yapan israıllı tanh profesoru M. Kuchner'ın şu ılgınç gozlemlenne ba- kınız "Osmanlılann fethe duşkunluklennden oturu, Batılılar, bugun de Turklenn ıçınde hâlâ, saldırgan ve ıstılacı ıstekler bulunduğuna ınanıyoriar Batı ulkele- nnde Turklere fazla sevgı duyulmamasının nedenle- nnden bın de budur sanıyorum " İsraıllı profesorun behrttığı bu yanlış ve haksız ınan- cı Yunanlılar bugun, Turk ıstılası tehdıdı altında ya- şadıklarını tekrarlayarak aleytıımızde kullanmaktalar Uzulerek belırtelım kı, bızım polıtıkacılanmız da son yıllarda, Turk cumhurıyetlenne ağabeylık yapma he- vesıne kendılennı kaptırarak ve Rus gazetelenne "Turk cumhunyetlerının ozgurtuklennı kuvvetlendırmenın bızım ıçın ahlakı bırgorev olduğu" bıçımınde demeç- ler vererek (Sayın Demirel'ın demecı), bu propagan- dalara, farkında olmadan ınandıncılık kazandırdılar Bu suretle, bızım de katkımızla bazı yabancı ulke- lerde -en azından Rusya'da- bugunku dış polıtıkamı- zın "yayılmacı, maceracı, Kınm'a goz dıken, Ruslara karşı duşmanlık guden ve Balkanlar'dan Sıbırya'ya kadar bır Turan kuşağı oluşturup Osmanlı devletının ıntıkamını almayı amaçlayan tehlıkelı bırpolıtıka" ol- duğu ızlenımı yaratılmış oldu Pravdagazetesının son gunlerde yayımladığı "Tur- kıye nın Haın Kınm Planlan" başlıklı makalesınden, Ruslann bu propagandalara ne derece kendılerını kapnrmış okjuklannı anlıyoruz (Cumhunyet6 1 1996) Pravda gazetesınde ılerı surulen goruşlerın sadece yazarın duşuncelerını yansıtmadığını, resmı Rus ma- karnlannın da aynı kanıyı (ya da kuşkulan) paylaştık- lannı, Rusıann son yıllarda Turk/ye'ye karşı değışen tavırian kanıtlamaktadır Genye bakarak kendı davranışlanmızı Rusya ıte ılış- kılerımızın ışığı altında ınceledığımız zaman, Ruslann hıçbır hareketımızı gozden kaçırmadıklannı ve davra- nışlanmızı mımleyıp buyuk bır sessızlık ıçınde, fakat çok etkılı bıçımde, her hareketımıze karşılık verdıkle- nnı goruyoruz Bu cumleden olmak uzere, Kafkaslar'a zırhlı bırlıklergetınnışler, Yunanıstan ı\e karşılıklı savun- ma paktı ımzalamışlar, Kıbns Rum kesımıne askerı ve teknık yardım yapmaya başlamışlardır Keza PKK ıle ılışkılennı bızı rahatsız edecek dere- cede arttırdıkları goruluyor En son da memleketımı- zın guvenlığı ıçın çok onemlı olan Kafkas bolgesını AK- KA dışına çıkarmaya karar verdıklennı açıkladılar Go- ruleceğı uzere, Rusya ıle gergınlığımızın meyvelennı Yunanlılar ve Kıbns'ın Rum kesımı toplamaktadır Bu gelışmeler karşısında hukumetımızın bugune kadar al- dığı onlemler, zaman zaman Rusya'yı Amenka'ya şı- kâyet etmekten ıbaret kalmıştır AKKA konusundakı şıkâyetımızeAmenka'nın yanı- tı şu olmuştur "Rus ısteklenne dırenmeyınız " Şunu unutuyoruz Rusya da tıpkı Amenka gıbı, bu- yuk nukleer bır devlettır Aynca komşumuzdur Bugun geçırmekte olduğu sıkıntılar, ona buyukluğunden hıç- bır şey kaybettırmez Sınırsız zengınlıklenyle ve genış bırıkımlenyle butun zorlukları yenecek guçtedır Rusya ıle aramızda, komşuluk ılışkılennden doğan bazı sorunlar varsa yapmamız gereken şey, bu ulke- yı Amenka'ya şıkâyet etmek değıl, kendılenyle dost- luk ılışkılerı ıçıne gırmek ve sorunlarımızı dıyalog ku- rarak çozmeye çalışmaktır Hatta mumkun ıse Ata- turk zamanmdakı dostluk ılışkılennı canlandırmaktır Rusya ıle ya da obur devletlerte lyı ılışkıler kunmamız, Amenka'ya duşman olmamızı gerektırmez Soğuk savaş donemı artık bıtmıştır Rusya ıle ger- gın ılışkılenmızden Yunanıstan'ın daha fazla yararfan- masına ızın vermememız gerekır cıyla "taşuna kapasitesı'' kavramı gelıştı- nlmıştır Taşıma kapasitesı, doğal ve ın- san yapısı tunzm çekım oğelennın bır kul- lanma ust lımıtı olduğu, bunun uzenndey- se kaynaklann bozulmaya baslayacağı du- şuncesıne dayanır Kaynaklar çoğu zaman tunstler tarafından yaratılan ıstemın (ta- iebın)karşılanmasınayetmeyebılır Orne- ğın Pamukkale'de zıyaretçı sayısındakı buyuk artış, oncelıkle travertenleryonun- den taşıma kapasıtesının aşılmasına ve bozulmanm başlamasına neden olmuştur Kultur amaçlı bıreysel tunzm kapasıteyı fazla zorlamazken dınlenme amaçlı top- lu tunzm, bu kapasıtenın kısa zamanda asılmasına neden olmaktadır Turizmi çeldcı kıian öğeler Bır yörede tunzm gelışmeeğilımı gos- tenyorsa burada tunst ıçın ılgınç olan ba- zı olgulann varlığından soz edılebılır Bunlann bır bolumu, orneğın yapıiaşma yoluyla olanlargıbı yenıdenyaratılırken, bır bolumu bılınmekte ya da Toros vadı- len, Karadenız yaylalanndakıler gıbı keşfedılmeyı beklemektedırler Sozu edı- len bu öğeler ulkemızde Akdenız kıyı- lannda oncelıkle denız, guneş ve kültu- rel değerlerdır Yalnız denız ve guneş tu- nzm ıçın yetennce çekıcılık sağlama- maktadır Denız ve guneşın yanında an- tık kentler, tanhsel kalıntılar, geleneksel mıman, kentsel doku, kentsel mekân ozellıkJen, doğal nıtelıkler, yerel bıtkı ve hayvan tûrlen gıbı ozellıkJer vardır Or- neğın Orta Italya tunzmını çekıcı kılan kulturel ozellıklerken Mısırtanh, Kenya doga ağirlıklı tunzmı çeken ulkelerdır Dlkemız, bu ozellıklenn bırlıkte bu- lunduğu şanslı ulkelerden bındır Ancak yukanda sozu edılen ozeJfıkJenn bır bö- İumunun seçenekJen, yakın ya da uzak bır yorede bulunabılır ve bunlar bır yöreye özgu değıldır Omeğın guneş ve denız, bütün Akdenız tunzmının orîâk özellığı- dır ve kirienen bir ülkedenizikolayca terk edılebılır Tunzmı bır yoreye daha uzun surelı bağımlı kılan, o yoreye ozgu ve başka bır yerde seçeneğı olmayanlardır orneğın bır yorenın doğal çevresı ve bıt- kı örtüsü, dağlar, kayalar, yol kıyısı set- ler, bozkırlar, yaylalar ve denn vadıler, patıkalar, bodurbıtkıler gıbı gorünum ele- manlan, bağlar, bahçeler, pamuk, pancar, muz, guneyın portakal bahçelen, yetış- mesı obur ağaçlara gore daha uzun yıllar alan zeytınlıkler gıbı sıstemlı dıkılmış kultur bıtkılen mevsımlere gore renk ve doku değıştıren buğday, çavdar, ozellık- le yulaf gıbı gorunüme özel bır nıtelık ka- zandıran (empresyonıst ressamlann Gu- ney Fransa gorunumundekıler gıbı) oz- gun tûrler bunlar arasındadır Bunun ya- nında plansız yapılar, yollar, kanai, tele- fon ve elektnk dıreklen, her yere gelışı- guzel yerleştınlmış reklam levhalan, ka- çak katlar, bınalara yerlı yersız yapılan ekJemeler, bazı koylenmızde rastladığı- mız Bavyera tarzı çatılar gıbı o yoreye özgu olmayan bıçımJer ve takht bıçemler (stıller) kentsel ve ozellıkle kırsal goru- nümün bozuJmasına yol açmaktadır Yoresel mıman, Dalyan Kanalı gıbı özel bır doğa parçası, tunzmı hızla gelı- şen ülkelerde unutulmakta, hatta tunz- mın gelışmesı, bunlann yok olması pa- hasına gerçekleşmektedır Boyle bır bo- zulma ıkı boyutludur Bu bozulma, kalı- cı ya da dûzeltılebılır nıtelıkte olur Or- neğın çöpler ve atıklarla ılgılı bır kırlen- me, bazı önlemlerle gıdenlebılır Ancak turunçgıller (narencıye) ve muz gıbı bır yoreye ozgü bıtkı ortusu, bır kez yok edı- Iınce bu, buyuk bır olasılıkla yenne gel- meyecek ya da yenne gelmesı uzun yıl- lar alacaktır Denız kırlenmesı de aynı şekılde kalıcı bîr kırlenmedır Yok olan bır yöresel mıman orncğını ya da kent dokusunuda yenne getıremeyız Bazı ül- kelerde orneğını gördüğümuz tarzda ye- nıden yapılsa bıle, bu bır taklıtten öteye geçemez Bu yöreye özgû nıtelıkler kaybolmaya başlayınca, seçeneğı her yerde bulunan guneş ve denız, tunzmı yaşarmak ıçın yetersız kalmakta ve tunst o bolgeyı hız- la terk etmektedır Tunst sayısının, dola- yısıyla gelınn azalması ıse konaklama fıyatlannın ardından nıtelığın duşmesı- ne neden olmakta ve tunzmde toplu bır çökuşun başlangıcı olabılmektedır Ul- kemızde Marmara kıyılan bunun öme- gıdır Akdenız'de de bu tehlıke ıle cıddı boyutlarda karşı karşıya olan pek çok tu- nzm merkezımız bulunmaktadır Yapıl- ması gereken, tunzmı çekıcı kılan öğe- lenn ıyı analız edılmesı, değerlendınl- mesı, bunlardan ozellıkle seçeneğı olma- yan ve yenne konulamayanlann korun- ması ıçın uğraş venlmesıdır Yeni turizm anlayışına bir örnek: Dalyan Ulkemızde "DaJyan", Akdenız kıyıla- nnda tunzm yapılaşmasının baskısına ve ıkıncı konut çılgınlığına bır haylı daya- nabılmış, ancak her an bozulmanm eşı- ğıne gelebılecek bır yoredır Burayı tu- nzm yonunden ılgınç yapan öğelen araş- tırdığımızda, yukanda sözu edılenlcrı buluruz Az dokunulmuş mımansı, ko- runmasına çaba gostenlen ekolojısı, do- ğal gorunumu, ozellıkle kanal ve kaya mezarlannın oluşturduğu, pıtoresk gö- runtunun zengınlığı ve buyuk olasılıkla Dalaman Çayı'nın Koyceğız Koyu'na aktığı bınlerce yıl oncesı alışkanlıklannı surdurerek hâlâ aynı yoreye gelen ve yaş- ıve^H YILIN RADYOSU: l.CAPITALRAD(O(3666oy) 1POWER FM (3241 oy) 3. NUMBER ONE FM (2310 oy) Ve diğerleri: Kiss FM, Radio 2019, Hür FM, Metro FM, Joy FM, Kent FM 'JN KONSGtt 1 JOVI/BREMEN "'ART/fNOf Bu sayfa **fe>R-**' OCAK 1996 sayısından alınmıştır . .ı lı çam ağaçlannı leylek ağacına çevıren leylek kumelen Bu kanalın ve kaya mezarlannın yol- dan yer yer adeta fotoğraf karelen gıbı görünmesı de bu yoreye özgu bır görsel nıtelıktır Dalyan'dasahıldeaçılmasıdu- şunulen vol, bu ozellıklen bozabıhr ve kaçınılmaz olarak oluşmuş olan yeşıl do- kuyu etkıler Başka onemlı bır sorun, kanal kenann- da su ıle toprağın bırleşımıdır Planlama adı altında çoğu kez yapılan yanlış uygu- lamalar bu kesıtın hemen su-beton nh- tıma donuşturulmesı yönundedır Bu tür yorelerde nıtelığın yapaydan değıl, do- ğaldan yana olduğunu unutmamak gere- kır Aynca yaya sırkulasyonunun kıyıya kayması Dalyan ıçın oluşmuş olan ıma- jı da değıştınr Boyle bır ımajın, o yore ıle ılgılı akılda kalanlann, bu denh zor- lanması sakıncalıdır Dal>an ın bugunku yapısı, yenı tunzm tesıslennın mevcut yerleşmelerle butün- leşmesı, daha aktıf tunzm, daha az stan- danlaşmış çevre, daha buyük ozgurlük, özgun olanın çokluğu, yapay sahne de- koru bcnzen çevrelerden kaçma çevre- ye karşı duyarlı gıbı çağdaş tunzmın ıs- teklennı karşılamaya uygundur Dal- yan'da yapılacak planlı ya da plansız, ye- rel yapıyı, kentsel mekân düzenını boza- cak değışıklıkler, demır filızlen uzenn- de, yanm kalmış bınalar, ıkı kattan üçe, uç kattan dörde doğru zorlamalar, bura- yı tunstler ıçın çekıcı kılan oğelen yok etmek anlamınagelecektır Çunkugunu- muzde toplu tunzmden uzaklaşma ve bı- reysel ılgılen karşılamayonundeeğılım- lerguçlenmekte, yerel karaktenstıkler ve kaynaklar tunzm gelışmesı ıçın ana çıkış noktasıjalmaktadır Tunzmle ılgılı olarak Leeds Üıüvershesi ıle yûruttuğumuz bır araştırma projesınde, ortağımız olan bır oğretım üyesının anlattığınagore, İskoç- ya'da yenıden ağaçlandınlan bır alanda, ekonomık nedenlerle çabuk buyuyen ve o yörc dışından gelmış ağaçlar dıkılmış, ancak yorenın doğal gorunumune uyma- dığı gerekçesıyle halkın gosterdığı tepkj sonucu bu tûrler terk edılmış ve ağaçlan- dırma, o yöreye ozgu ve "peyzajına'' uy- gun bodur ağaçlarla yapılmıştır Gelecek yuzyılın tunzmını çekıcı kı- lan öğelenn, denız ve güneş gıbı pek çok bolgede bulunan ozellıkJer değıl, yenne konulamayan kultur ve doğa değerlen olacağı kesındır Geleceğm tunzmının ana ızleğı (teması) çevreye saygı olacak- tır Çozüm, doğaya en az mudahalede ya- tar Çevre açısından ımajı bozulan bır ul- kenın, bu ımajı düzeltmesı de çok guç- tur (I) Runcıman Haçlı Seferlerı Tanhı Saym Başbakan'a Anımsatma.... S ayirrBaşbakan Tansu ÇtB», bılıvoruz, şu gunlerde ışınız zor 1 Ortak hukünıet mı kurulacak, yoksa yenıden seçıme mı gıdılecek, bellı değıl 9 Bır yanda yoğun lıderler trafığı taktık hazırlıklan, ote yanda devletın vurutulmesı zorunlu ışlen Dovızın fırlaması, ıç ve dış borç odemelen ıçın para bulabılmek sorunlan vs vs Neredeyse ıkı yıl önce soz verdığınız halde kendı paralannı bır türlu alamayan bız bankazedelere, bu nedenlerle bugunlerde ayıracak beş dakıkanız bıle yok' Ama, sız bu belırsızlık ortamında sık sık TV'ye çıkıp "Vatandaşlanm huzur içinde olsunlar, devletin ışten aksatılmadan yünjtülmektedır" dıvorsunuz "Dev let vatandaşuun can ve mal güvenlığını sağlamakla göre>li olduğuna göre" devletın ıznıyle açılmış uç bankavı hukumetınızın Nısan 1994'te kapatması sonucu bankazedelenn neredevs>e 2 yıldır yüzüstu bırakılmalannı acaba nasıl ıçmıze sındırebılıyorsunuz ve kendılenne Vfayıs 1994'te verdığınız soz ne oldu 7 Bız Almanya'da çalışan Impexbankzedeier, Turkıye'dekı hemen hemen tum yetkılılerle voğun yazışma ve görusmeler yaparak uğradığımız haksızlıği anîatmaya çalıştık Herkes bıze hak verdığı halde bugüne kadar ne yazık kı olumlu bır sonuç alamadık1 Çunku tüm burokratlanmız "karan sadece sizın verebUeceğuuzi!r ' sovlevıp durdular bıze1 Ozetle durumumuzu yinek-yelün: Devletın Hazıne ve Merkez Bankası yoluyla yürûttuğü gozetım ve denetıme guvenerek bır ömur boyu çalışıp bın bır guçlukle bınktırdığımız dovızlenmızı, emeklılığımızı güvence altına alabılmek ıçın önce Merkez Bankası nda daha sonra da ozel bankalarda değerlendırmeye çalıştık Hatta Afman arkadaşlanmızı da teşvık ederek "Arük Türkıve'de rum bankalarda döviz hcsapİan açılabılryor ve bunlar devletin güvencesı altındadır" dıyerek onlann da Turkıye ye dovız gondermelennı sağladık Nısan 1994'te lmpexbank kapatıldıktan bugune kadar tahakkuk etmesı gereken faızler bır yana, anaparamız dahı bıze ödenmedı lmpexbank aleyhınde açılan ıflas davası, fmpexbank ın veterlı parası bulunması gerekçesıvle mahkemece reddedıldı ve îrnpexbank, Merkez Bankası Tasarruf Sıgorta Fonu na borcunu odedı Almanya'da halen çahşmakta olan ve aynca Turkıve'ye donen bınlerce kışı çok zor durumdadır Aıle huzuru kalmamış olan bu ınsanlar. ıyıce bunalım halındedır Bunlann kendı yahrdıklan dovızlennı tam olarak ve en kısa zamanda gen almaktan başka bır ısteklen yoktur Sayın Başbakan, eğer devletın ışlen TV'de sık sık soyledığınız gıbı aksamadan yuruyorsa bunu bız bankazedeler orneğıyle kanıtlamanın tam zamanı değıl mı' Aynca başbakanlığı bırakmanız zorunlu olursa bıze Mavıs I994'te tstanbul'da verdığınız "2-3 ay sabrcdin, paranızı mudaka alacaksınız" sozunuzu yoksa tutmadan mı aynlacaksmız7 Saygılanmla Yüksel Atakan (Almanya'dakı Impexbankzedeler adına) Mitterrand'ın Modası Geçmiş mîydi?.. Her ınsan belırlı bır coğrafyada ve zaman dılımın- de yaşayabılır Françoıs Mitterrand, 20'ncı yuzyıl Avrupası'nda doğdu, yaşadı ve oldu, sosyalızmı dunya goruşu ola- rak benımseyen bu ılgınç kışı, 14 yıl Fransa'nın cum- hurbaşkanlığını yaptı, tanhe adını yazdı 20'ncı yuzyıl Avrupası'nı damgalayan ıkı dunya sa vaşı var ıkıncısı, bırıncısınden beter oldu, uygar adı- nı yakıştırdığımız Batı dunyası, HitJer1 ! urettı Dunya- nın gelmış geçmiş en buyuk soykınmını gerçekleş- tıren Nazı lıdennı yetıştıren yore, gen kalmış coğraf- yalann cangılları değıl, Avrupa'nın bakımlı bahçesı- dır Mitterrand, bu zaman ve uzamda yetıştı Sosyalısttı • Ne var kı 20'ncı yuzyılda yukselen sosyalızmın 21 'ıncı yuzyıldakı yazgısı ne olacak1 ? Mıtterrand'ı değerlendınrken, bu soruya da yanıt aramak gerekıyor Tarıhte her olay, kendı zamanın- da ve uzamında bır anlam taşır, ama buyuk ınsanlar, geleceğe doğru surgıt yaşayacağı varsayılan değer- len savunduklan ıçın buyurier Sosyalızmın 21 'ıncı yuzyılda esamısı okunmaya- caksa, Mitterrand 20'ncı yuzyılda tukenıp noktalanan bır duşlemın ardından koşmuş olmuyor mu? • 21 'ıncı yuzyıla donuk ongorulerınde, ABD gele- cekbılımcılerı, 'tarıhınsonu'nunoktaladılar, neolıbe- ral demokratık toplumla bırlıkte tanhsel donuşum dondurulduğuna gore, sosyalızme yer yok' Insan- lık tanm devnmı ıle toprağa yerieştı, sanayı devnmı ıle demokrasıyı yakaiadı, ama, sanayı devnmıyle bır- lıkte tureyen duşunce bıçîmı artık noktalanmış, 'sos- yaldevlet, sosyal demokrası, sosyalızm' gıbı sozcuk- lerın gumruğu alınmıştır Amenkan kokenlı futurolojı uzmanlanna gore "sosyalızm geleceğe çarpıp par- çalandı", sanayı otesınde ortaya çıkan 'bılgı toplu- mu' yeryuzunde 'kureselleşme'run lokomotıfi ola- cak Alın ten fels,efesı çoktan tanhe gomuldu Öyleyse Mitterrand, bu geçmiş çağın çoktan aşıl- mış devlet adamlanndan bın değıl Sosyalızm, ınsanlar arasındakı 'eşıtlık' ve 'adalet' duygusunun, beyınsel gelışme surecınde en son aşa- masını oluşturuyor Somuruye karşı durmak ıtısı, tum ınsanlık tanhının motoruna yakıt sağlamıştır, ınsanın ınsanlaşmasında belırleyıcı olan gudu, ta baştan be- n, once bıraz buğulu, sıslı, sonra daha aydınlık sü- reçlenn omurgasına eklemlenen 'somuruye karşı sa- vaşım' ıstencıdır Ancak ınsanoğlu, adalet ve eşıtlık duygulannı yı- tırdığı gun sosyalızm gundemden duşebılır Duşebılır mı? Eğer ınsanlık o amaca ulaşırsa, sosyalızmı yaka- layabılırse, belkı Pıyasayı tannlaştıran ılkel yaklaşımın pompaladığı fikırlerle 5 5 mılyar ınsana mutluluk sunmak olanak- sızlığı, gun geçtıkçe daha çok ortaya çıkarken, Mit- terrand'ın tum yaşamında belırleyıcı olan sosyalızm, 3'uncu Bınyıl'da ınsanlığın hedefıne donuşecektır. •1 ** fnsân, adalet ve eşıtlık duygulann» yıtırdiği gön âbs- yalızme sırtını çevırebılır; ama, sırtinı çevırdığı, yalnız sosyalızm değıl, kendı ınsanlığı olacaktır 21 'ıncı yuzyıl eşığınde yeryuzu, her zamankınden daha çok adalete ve eşıtlığe susamış ınsanlar, top- lumlar, halklar, uluslarla kaynıyor Baromuz eskı başkanlanndan AVUKAT KÂMİLPAPİLA 10 01 1996 günu vefat etmıştır. Aılesıne, tum meslektaşlanna ve dostlanna başsağlığı dılenz. ZONGULDAK B4ROSU BAŞKA>LIĞI NÂZIM HtKMET KÜLTÜR VE SANAT VAKn SÖYLEŞİ Açıhm Yaymlan'nın davethsı olarak ulkemızde bulunan Nâzım Hıkmet'ın yakın arkadası, Italyan- ca çevırmenı, yazar, femınıst. pohtıkacı JOYCE LUSSU'nun Atatûrk Kültûr Merkezı Oda Tıyatro- su'nda 15 Ocak 1996 Pazartesı saat 18 00'de "Joy- ce Lussu ve Nâzım Hıkmet" konulu soyleşısı (Gınş serbesttır) DAZKIRIASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'IVDEN DosyaNo 1995/110 Esas Davacı Mustafa Koç tarafından hasımsız olarak ıkame olunan çek ıptaJı davasının mahkememızde yapılan açık duruşması sırasında venlen ara karan uyannca, Davacı Mustafa Koç'un kayboldugunu ıddıa ettığj Isparta Tutünbank Şubesı'nın 6362589 nolu hesabma aıt ve keşıdecısı davacı Mustafa Koç, 1 000 000 000 - TL bedellı ve 15 2 1996 odeme tanhlı çekın kay- boldugunu ıddıa ettığınden yukanda hesap nosu ve mıktan yazılı çekı bulanlann, elıne geçıren veya uz- ennde hak ıddıa edenlenn ılanın teblığı tanhınden ıtıbaren 3 ay ıçınde mahkememıze muracaatlan hususu ılanen teblığ olunur 30 11 1995 Basın 61007 Nufus kağıdımı kaybettım Hükûmsüzdür FAHRETTtN TURKOĞLb Huvıyetımı kaybettım Hükumsûzdûr BELGİNSONAĞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle