Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 NAZİRAN 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
4
Eğitimde özelleştirıne zarark'• Başbakan Tansu Çiller'in istemi
üıerine Bilkent Üniversitesi'nce
hczırlanan raporda. "eğitimde
öıelleştirmenin" diğer sektörlerdeki
gibi yarar getirmeyeceği ve devlet
desteğinin gerekli olduğu vurgulandı.
BÛLENT SARIOĞLU
ANKARA -Başbakan Tansu Çilkr'in istemi üze-
riıe Bilkent Üniversitesi'nce hazırlanan "İktisadi
Gfişmeter" raporunda, ülkelerarası ekonomik böl-
geselleşmelere ilişkin kuşkular gündeme getirildi.
Raporda, eğitimın, özellikle gelişmekte olan ülke-
le-de kalkınmanın temeli olduğu belirtilerek, "eği-
tinde özelleştirmenin'' diğer sektörlerdeki gibi ya-
rar getirmeyeceği ve devlet desteğinin gerekli oldu-
ğu vurgulandı. Bilkent Oniversitesi öğretim üyele-
ri Prof. Dr. Burce Hamilton ve Prof. Dr. Sübidey To-
gan tarafından hazırlanarak Başbakan'a ıletilen ra-
porda. "küreseUeşme", "bölgeseUeşme" \ e "eğitim-
kalkınma" başjıklan altında l990'lı yıllardakı ge-
lişmeler sıralandı. Raporda, çevTe, ekonomik bölge-
selleşme ve eğitim konulannda özetle şu bilgiler
yer aldı:
- Son yıllann önceliklı uluslararası konulan ara-
sında yer almaya başlayan çevre sorunlannın ikti-
sadi, sınai ve ticari yapılanmalardan giderek daha
fazla etkilendikleri ve bu oluşumun kısa vadede ül-
keler arasındaki değişim ve ilişkileri şekıllendirme-
sinin kaçınılmaz olacağı anlaşılmaktadır.
- Bazı iktisatçılar, iktisadi birleşmelerin. söz ko-
nusu ülkelerde yaşayan ınsanlann refah düzeylen-
ni arttıracağından, yararlı olduğunu belirtmektedir.
Ancak, bazı iktisatçılar, iktisadi birleşmelerin tica-
ret arttıncı ve ticaret saptıncı etkilerinden bahset-
mekte, iktisadi bırleşme sonunda her ülkede kaza-
nanlar ve kaybedenler olacağını ifade etmekte, bu
sonucun iktisadi birleşme dışında kalan dış dünya
için de geçerli olduğunu belirtmekte ve iktisadi bir-
leşmenin üye ülkeler ve dış dünya ûzerindekı refah
etkileri konusunda genel bir sonuca gıtmenin zor-
luklanndan bahsetmektedirler.
- 1960 yılında fakir olan ve sonra hızla büyüyen
ülkeler istisnasız çocuklanna sağlam bir ilk ve or-
taöğretim sağlamışlardır. İlk ve ortaöğretime devam
eden çocuklann oranını yüzde 20 arttıran fakir bir
ülkenin, sonuçta kişi başma yılhk ekonomik büyü-
me oranında yüzde l .2 artış sağlaması tahmin edil-
mektedir. Yani çocuklannın yüzde 20'sine eğitim
sağlayan ve yılhk l büyüme hızına sahip bir ülke,
eğitim oranını yüzde 40 seviyesine çıkarttığında bü-
yüme hızını da yüzde 2.2'ye yükseltebilecektir. Eği-
tim oranı yüzde 60'a çıktığında büyüme hızı yüzde
3.4'e ulaşacaktır.
- Gelişmekte olan bir ülke için birinci öncelik il-
köğretime verilmeli ve önem sırasında ondan son-
ra ortaöğretim gelmelidır. Yüksek kalitede evrensel
bir ilköğretim sağlamadan orta ve yükseköğretime
yatınm yapan ülkeler, ekonomik büyüme ve eğitim
açısından iyi sonuçlar elde edememişlerdir.
- Dünya çapında yaygınlaşan özelleştirme dalga-
sı özel girişimcilerin yatınm konusunda devletten
daha duyarlı olmalannda hız kazanmıştır. Bununla
beraber aynı şey eğitim için geçerli değildir. Devle-
te eğitimi destekleme hususunda duyulan ihtiyaç,
eğitimin sağladığı özel getirinin. toplumsal getiri-
den çok daha küçük olmasından kaynaklanmakta-
dır. Bir ülke, eğitim amaçlı yatınmlanndan yüzde
50 ila 80 arasında bir sosyal kazanç sağlayabilmek-
tedir.
DERS KİTAB1NA DENETtM
Etiket fiyatı
şılıııayaeak
• Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, Talim
veTerbiye Kurulu'ndan "tavsiye karan"
almayan ve Tebliğler Dergisi'nde
yayımlanmayan hiçbir kitabın öğrencilere
aldınlmayacağını söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet
Birosu) - Milli Eğitim Ba-
kanhğı, 1995-1996 öğretim
yılında okutulacak ders ki-
taplannın seçim takvimini
belirledi.
Milli Eğitim Bakanı Nev-
zat Ayaz, Talim ve Terbiye
Kurulu'ndan "tavsiye kara-
n" almayan ve Tebliğler
Dergisi'nde yayımlanma-
yan hiçbir kitabın öğrencile-
re aldınlamayacağını belir-
terek aksi hareket edenler
hakkında soruşturma açıla-
cağını söyledi. Ayaz, ders
kitaplannın etiket fiyatının
üzerinde satılamayacağını
bildirdi.
Bakan Ayaz, yeni öğretim
yılında okutulacak ders ki-
taplannın seçimine ilişkin
bir genelge yayımladı. Ge-
nelgeye göre ilk ve orta de-
receli okullar, 12 hazirana
kadar okutulacak kitaplan
ve sayısını belirleyecekler.
Seçimi yapılan ders kitap-
lannın listesi de 16 hazira-
na kadar ilçe milli eğitim
müdürlükleri ve yayınevle-
rine gönderilecek.
Hazırlanan listelerden bi-
ri de okul öğrencileri ile ye-
rel kitabevlerinin görebile-
ceği uygun bir yere asıla-
cak.
Bu yıl ilk kez veli temsil-
cilerinin de katılacağı kitap
seçimleri şöyle yapılacak:
nkokullar Tek şubelı sı-
nıflann ders kitaplannı sı-
nıf öğretmenleri seçecekler.
Birden fazla şubesi olan sı-
nıflann ders kitaplan. aynı
sınıflarda görevli şube öğ-
retmenleri ve okul aile bir-
liğinden de bir temsilcinin
katılması ile en kıdemlı şu-
be öğretmeninin başkanlı-
ğında oluşturulacak komis-
yonca seçilecek. Seçilecek
kitap. oy çokluğuylabelirle-
necek. Oylann eşit olması
durumunda. başkanın katıl-
dığı tarafın seçtiği kitap
okutulacak. Çoğunluğun
karanna katılmayanlar, baş-
ka bir kitabı okutamayacak-
lar.
Ortaokul ve liseler: Züm-
re öğretmenlerince okul ai-
le birliğinden bir temsilci ve
en kıdemli zümre öğretme-
nın başkanlığında komis-
yon oluşturulacak. K.omis-
yon, Tebliğler Dergisi'nde
yer alan kitaplann örnekle-
rini inceleyerek seçimini
belirleyecek.
Dersin bir öğretmeni var-
sa seçim, vali temsilcisi ile
ilgili ders öğretmenince ya-
pılacak.
Eylemci işçiye DÎSK'ten destek
İstanbul Haber Ser\isi - DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, 265
işçiyi işten çıkartan Eminönü Belediye Başkanı Ahmet Çetinsaya'yı
bölücülük yapmakla suçladı.
Atılan işçiler geri alınıncaya kadar mücadele edeceklerini belirten
Budak. "tğer sa>m Çetinsaya bu tavnnı sürdürürse, güneş çanğı,
çank ayağı sıkacak, başkan >ola gelecek" dedL
Kurban Bayramı tatilindc çalışmadıklan gerekçesiyte
Eminönü Belediyesi tarafından işten çıkartılan toplam 265 işçinin
belediye önünde başlattıklan oturma eylemi
18. gününü doldurdu. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ile
bazı sendika başkanlan dün, direnişlerini aileleriyle birlikte
sürdüren işçileri ziyaret ettL (Fotoğraf: KAAN SÂĞANAK.)
ÎSKPde mezhep aynmcıhğı iddiası
İşten çıkanlan iki teknisyen yeni yönetimin işçileri yıldırma politikası uyguladığını söyledi
MEHMET DEMtRKAYA
tSKl'deki işlerine son verilen iki tek-
nik eleman, yeni vönetimin işbaşına gel-
mesinden sonra ISKj'de mezhep aynm-
cılığı yapılmaya başlandığını ıddia etti.
Büyükçekmece Antma Tesisi'ndeki işi-
ne son verilen işletme makinisti AH th-
san Topçu, bugüne kadar çeşitli sürgün-
lerle yıldırma politikası uygulandığını
ancak şimdi sıranın işten çıkartmaya gel-
diğinı söyledi.
Tes-tş Sendikası 4 Nolu şubenin mali
sekreteri Mustafa Güner, 150 kişinin iş-
ten çıkartılacağının bir söylenti olduğu-
nu belirterek, her yeni yönetimin kendi
adamını getirmeye çalıştığını söyledi. İS-
Kt'nin Büyükçekmece Antma Tesi-
si'ndeki işlerine son verilen işletme ma-
kinisti Ali lhsan Topçu ile üçüncü sınıf
motor makinisti Ercan San, ISKJ'de siya-
si bir kadrolaşma yaşandığını öne sürdü.
Hiç bir ihtar ya da kınama cezası alma-
dığı halde iş aktinin fesh edildiğini belir-
ten Ali thsan Topçu. "Göstermelikdeol-
sa bir kınama cezasu bir ihtar verilse on-
dan sonra işten atsalar. işi prosedürüne
uydurdular diyecegim. Ama hiç bir şey
yokken, pat diye işten abyorlar"dedi.
Topçu şunlan anlattı:
"Şimdiye kadar, çeşitli sürgünier şek-
linde bir yıkhrma politikası uyguluyor-
lardı. tstemediği ya da kendi anlayışında
olmayam evine çok uzak işlermelere gön-
dererek işten aynlmaya zorluyordu. Dü-
şünün Kadıköy'deçalişan birisini Büyük-
çekmece gibi bir yeregönderirseniz, gidip
gelmesi çok zor olacağından istifa etmek
zonında kalacaktır herhalde. Bu tür işle-
ri çok >aptılar. Herhalde bu \eter1i olma-
dı ki işten çıkartmalara sıra geldi. 150 Id-
şilik bir listenin olduğunu söylüyorlar. Fe-
rikö\, Ömerli. Kağıthane ve merkezden
yeni çıkartmalar olacaknuş.
Bu çıkartmalarda önemli olan uygu-
lanan yöntem. Tam anlamıvla bir mez-
hep aynmcıhğı yapılıyor. İşten çıkar-
tılanlann büyük çoğunluğu, ya rüşvet
alırken suç üstü yapılmış kişilerdir ya
da Alevilerdir. Sunni olup namaz kı-
lan, oruç rutan da, eğer kendilerinin
düşüncesinde değilse pek acımıyorlar."
tşten çıkartılan bir diğer teknik eleman
olan Ercan San ise teknik elemanlann
yapması gereken işlerin vasıfsız işçilere
yaptınldığını iddia etti. İşten çıkartmala-
nn. tekpi çekmemesi için üçer beşer ki-
şilik turulduğunu belirten San. "Resmen
bir kadrolaşma sözkonusu. Bir taraftan
eleman çıkartıhrken bir taraftan yeni ye-
ni elemanlar alını>or. Biz sanat okulu me-
zunuyuz. Bla işten çıkartıyor. Bizim >ap-
Oğıınız işi vasıfsız işçiye yapünyor" dedi.
ISKl'de Tes-lş Sendikası örgütlü. Tes-
lş 4 Nulu Şubenin mali sekreteri Musta-
fa Güner, işten atma olaylannı doğrula-
dı. Emekliliğine yedi ay kalan Aziz Bil-
güi'nin de iş aktinin fesh edildiğini belir-
ten Güner. yönetime her yeni gelenin
kendi adammı getirmeye çalıştığını söy-
ledi. Varolan yasalarla sendikacıhğın ya-
pılamadığmı, işten atılan bir işçı için beş
bin işçinin eyleme çıkartılamadığına de-
ğinen Mustafa Güner daha sonra şunlan
söyledi:
"Ne yazık ki yapacak pek fazla bir şe-
yimiz yok. A\ııkatlanmızla da görüştük.
Tazminatlannı ödeyerek işten atabilir.
Dunım bö\ le olunca da dava da açılanu-
yor, hiç bir hâkim bunu almryor. Çûnkü
ihbannı ve tazminatmı veri\x>r.
Tflrkiye'de biliyorsunuz, her gelen
kendi adamını getirmek istiyor. Bizim
sendika olarak düşüncemiz kimsenin
ekmeği ile oynanmaması."
Memura
kiüesel
ceza
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bursa'da 740 PTT
çalışanının hapis cezasıyla
yargılanmaya başlanmasının
ardından, Mersin'de toplam
275 memur hakkında idari
v« adli soruşturma başlatıldı.
SSK Menın Sigorta Müdür-
lüğü'nde görev yapan 71 me-
murun yanı sıra, Sosyal Hiz-
met-Sen üyesi 40 kamu çalı-
şanı ile Ener-Sen üyesi 164
kamu çalışanı. iş bıraktılda-
n için 1 aydan 4 yıla kadar
rıapis ve memunyetten men
cezasi istemiyle yargılana-
cak.
Mersin Valisi Gökhan Ay-
dıner'ın başkanhğmdaki !l
t<lari Kurulu. 20 Nisan 1995
perşembe günü iş bırakan
kamu çalışanlan hakkında
Mersm Cumhuriyet Başsav-
cılıği'na suç duyurusunda
bulundu. Mersin Cumhuri-
yet Savctlıgı'nın talimatı
Cizerine, önceki gün, suçla-
nan memurlann polis tara-
ftıdan ıfadeleri ahnmaya
fcaşlandı. Kamu çalışanlan,
polise \erdikleri ifadede,
"'Mahkemede ve avukat eşü-
günde ifade v«rmek istedikie-
•ni" behmiier.
RP'nin 'Hicret Gecesi'nde şeriat çağnsıİstanbul Haber Servisi - Refah Partili belediyelerin,
Istanbul'un fethini bahane ederek başlattıklan etkinlikler,
şeriat çağnsına dönüştü. Gülhane Parkı'nda Milli
Gençlik Vakfi'nın (MGV) düzenlediği 'Hkret Gecesi'nde
RP'li Rize Belediye Başkanı Şevld Yıhnaz. kendilerini
orduyla korkuttuklannı öne sürerek "Ordu da bizden
yana, benim yanıma subaylar gelhor. sana destek
veriyoruz diyoriar" dedı. Fatih Sultan Mehmet'in
Istanbul'u fethermesi bu yıl RP'li belediyelerin dinı
tonda şovlanna dönüştü. Taksim Meydanı'nda kadırgalar
çeken, Inönü Stadyumu'nda şeriat çağnlan yapan
RP'liler, önceki akşam da Gülhane Parkı'nda aynı
şovlannı yinelediler. Daha çok RP'li Rize Belediye
Başkanı Şevki Yılmaz'ın ve Refah Partisi'nin şovuna
dönüşen 'Hfcret Gecesi'nde, tstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin'den
gelen El-Halil Belediye Başkanı Mustafa Netşe ve
Kazakistan'dan gelen konuklar seyircılerden büyük alkış
aldı. Şevki Yılmaz'ın, Gülhane Parkı'na girişi sırasında
izleyiciler "Mücahit Yıhnaz" sloganlan atarken, Recep
Tayyip Erdoğan'ın alana gelmesi fark edilmedi. Rize
Belediye Başkanı Şevki Yılmaz, yaklaşık 1.5 saat süren
konuşmasında daha çok medya ile uğraşırken "Saûlmış
medya" sloganlan atan izleyicilere yanıt vererek,
"Yakında iktjdara geliyoruz. biz satm alnoruz medyayı"
diye konuştu. Ramazan ayında ve kurban derisi toplama
konulannda medyanın 'köktendinci' kimliğine
büründüğünü söyleyen Yılmaz, "Şevki Yıhnaz yolcu diye
yazan karanhk gazete, (Akşam)kendisi gitti" dedi.
Şimdiye kadar yargılandığı davalann konulannın çok
komik olduğunu öne süren Yılmaz, "Şapşal medya beni
astırmaya çalışıjor" dedi. Bu zamana kadar bazı
insanlann kendilerini orduyla korkuttuklannı söyleyen
Yılmaz, kendilerine ordudan da polisten de destek
geldiğini söyledi. 10 Kasım'da Anıtkabır'de meydana
gelen olaya da değinen Yılmaz. "Mahmut Kaçar
kardeşim boş yere 45 sene hapis yatacak" diye konuştu.
Ayasofya'da geçen hafta yapılması gereken bale gösterisi
konusunda da konuşan Yılmaz. izleyicilenn yuhalamalan
arasında "Bre çağdışı gençler, başka dans yapacak yer
bulamadınız mı? Müslümanlar buna müsaade
etmeyecek" dedi. "Bana. iikelere inamyor musun diye
sonıyorlar; ben CHP'li degilim, ben sadece İstiklal
Marşı'ıun ilkelerine inamyorum" diye konuşan Yılmaz,
"Fetih yaklaşıyor; bizim hicretmıiz Türkiye'yi terk etmek
değil, fethetmektir" dedi.
CHP ile SHP'nin birleşmesinin de yarar sağlamadığmı,
hatta oylannın düştüğünü söyleyen Yılmaz, iki partinin
kaybettiği oylann "milli görûş
T>
e geçtiğini iddia etti.
Şevki Yılmaz'dan sonra konuşan Tayyip Erdoğan,"Bu
gece, kaybolan değerleri buldııgumuz gecedir" dedi.
Erdoğan, geldıklen noktaya "dava inatları sayesinde
ulaşöklannr kaydederek. "Tûm engeUemelere karşın
büyük işler yapük" diye konuştu.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER K1ŞLALI
Httler'iııKmağıÇmlasın!..
Hrtlerci propagandanın kökeninde şu düşünce var-
dı:
- Hıristiyanlık güçlü, çünkü iki bin yıldır aynı şeyi
yineliyori
llke yalın, ama etkili... Bir şeyi ne kadar çok yine-
lerseniz onu tartışmadan doğru gibi kabul etme eği-
limi artar. Hele bir de karşıt düşünceleri duyma ola-
nakları kısılmış ya da yok edilmişse, değme keyfine...
Bu yol, baskı yönetimleri için tutariıdır. Ama de-
mokrasiler için, kendi kendini yadsımadııi
Çünkü demokrasiler, "doğru"ya ancak karşıt dü-
şüncelerin çarpışmasıyla vanlabileceğini varsayariar.
"Yanlış"\n -doğrunun tersi değil- "eksik bir doğrv"
olduğuna inanırlar.
Demokrasilerde, tek yanlı oluşturulan bir kamuoyu,
belki günü kurtanr. Ama geleceği karartırl
•••
Türkiye'de, "esfesa^'dada "yen/saö"dadaiste-
ri nöbeti henüz geçmedi:
- KlT'ler devletin sırtında kamburdur. Her şey, bir
an önce özelleştirilmelidir!
"Dinci sağ" buna karşı ve puan topluyor. Sol ise
ya şaşkın ördek ya da sesini yeterince duyurabile-
cek olanaklardan yoksun. Ve madalyonun öteki yü-
zünü sergilemek görevi, çoğunlukla bürokratlara ve
bilim adamlanna kalıyor.
Şu sözler, Çrtosan Genel Müdürü Prof. Nevzat
Özgüven'e ait:
"Çitosan'ın 25 ytlda Hazine'den aldığı para, 1995
fiyatlanyla 16.8 trilyon iken, buna karşılık bu süre
içerisinde devlete net 124 trilyon lira aktarmıştır."
1991 yılındaki özelleştirmede, hepsi de zararda ol-
dukları için özelleştirme dışı bırakılan 11 çimento
fabrikası var. Onlarta ilgili bilgiler, belki daha da önem-
li ve anlamlı. Bu fabrikalann işletme kârlan, 1994'te
bir yıl öncesine göre 5 katına, 1991 'e göreyse tam
19 katına çıkmış.
Değişen ne?
Partizanlığın gidip akılcı bir yönetimin gelmesi.
Peki KİT'leri "arpalık" yapan sağcı iktidariar değil
miydi? 1979'da Ecevit hükümeti KİT'leri siyasal ik-
tidariann etkisinden kurtarmaya çalışırken bunu kim-
ler niçin engellemişti?
Her şeye karşın, Özal dönemine kadar, KlPlerin
ekonomiye yük değil, destek olduğu gerçek değil
mi?
Önce zarar etmeleri için her türlü çabayı göster;
sonra da "Bunlan satmadan ekonomi kurtulmaz
1
" di-
ye ter ter tepin... Oyun, her geçen gün biraz daha çir-
kinleşiyor.
Zeynep Göğüş, daha bir yıl önce, Fransız Alcatel
firmasının eski müdürlerinden birinin şu sözlerini ak-
tarmıştı:
- Biz Teletaş'ı öldürmek için aldık. Asya pazann-
da ayağımıza fazla basıyordu!
•••
Kemalizmin devletçiliği, sosyalizm ile vahşi kapi-
talizm arasında üçüncü bir yoldu. Devlet işletmele-
rinin ise piyasa kurallanna, verimlilik ilkelerine göre
işlemesi öngörülüyordu.
Atatürk, daha 1925'lerden sonraki ilk Sanayi Ban-
kası giriştminde, KlTlerden söz ederek şöyle demiş-
ti:
- Bu sistemin de birtakım sakıncalan var. Bun/ar
bir tüccar gibi çalışmıyoriar. Bir tüccar gibi çalıştır-
malıyız, yoksa kısa zamanda bozuluriaıi
Atatürk'te, "ekonomik gücü halka yayma" düşün-
cesi vardı. KİT'lerin kurulmasını, verimli işler duruma
gelmesini ve "halk"a devirlerini öngörüyordu. Ama
halktan alınan vergilerte oluşturulan bu işletmeterin,
yerli ya da yabancı çıkar çevrelerine "peşkeş" çekil-
mesini öngömnüyordu. Devlet, o yoldan sağlayaca-
ğı kaynaklarla, yeni yatınmlar yapacaktı.
Kemalist devlet, hem yatınmcı hem de toplumsal
adaletçi idi. O dönemin fabrikalannda okul vardı,
hastane vardı, işçilere lojman vardı.
Kemalist devletçilikte, toplum yarannı gözetme de
vardı.. özel kesime destek olmak da vardı.
Ama özel çıkarlan, halkın genel çıkarlannın önüne
geçirme yoktu.
Hele heie, devletin talan edilmesine göz yummak
ya da talana aracı olmak hiç yoktu!
Canavar, kana doymuyor
Trafik kazalarında
21 ölü, 41 yarah
Haber Merkezi - Yur-
dun çeşitli yerlerinde mey-
dana gelen trafik kazala-
nnda 21 kişi yaşamını yi-
tirdi, 3 'ü ağır 41 kişi de ya-
ralandı.
Elazığ'ın Karakoçan il-
çesi yakınlannda meydana
gelen kazada 9 kişi öldü,
12 kişi yaralandı. Yaralılar-
dan 3'ünün dunımu ağır.
Kazada Cemal Yıldız (45),
M. Resul Dumandağ (33).
Cemal Dumandağ(24), M.
Şerif Gürses (34), HaUs
Bal, Hasan Çağlar, Abdi
Bat ve henüz kimliği belir-
lenemeyen bir yurttaş öl-
dü.
Antalya'nın Manavgat
ilçesinde iki otomobilin
çarpışması sonucu Metafet
Akay öldü, Atilla Saraç ve
İsmail Metin yaralandı. Or-
du'nun Kumru ilçesinde
geri manevra yapan kam-
yonun çarptığı Sebna Yaz-
gı öldü. Van'ın Gürpınar
ilçesi Ağıldere mevkıinde
virajı alamayan traktörün
de\Tİlmesi sonucu Şemset-
tin Türgutöldü, Şevket Bal-
tacı ise yaralandı.
Şanlıurfa-Gaziantep ka-
rayolunda iki ayn trafik ka-
zası meydana geldi. Kaza-
larda 4 kişi öldü, 16 kişi ya-
ralandı. Aratdağı mevkiin-
de aşın hız yüzünden şa-
rampole yuvarlanan oto-
büste bulunan yolculardan
A. Mach Yakısır (6), tbra-
him Akpınar (38) ve sürü-
cü Şirin Çakır (37) öldü.
Diğer kazada ise Bire-
cik'ten Şanlıurfa'ya giden
Cihan Ertuğrul yönetimi-
nideki kamyon şarampole
yuvarlandı, kazada sürücü
Cihan Ertuğrul öldü. Şan-
lıurfa'nın Akçakale ilçe-
sinde de Fevzi Aslankan (6)
yolun karşısına geçmek is-
terken otomobilin çarpma-
sı sonucunu yaşamını yitir-
di.
Gaziantep'teki kazalar-
da da 4 kişi öldü 10 kişi ya-
ralandı. Gaziantep-Adana
karayolunda lastiği patla-
yan kamyonun sarsınhsın-
dan paniğe kapılıp araçtan
atlayan Suhan Gürcüoğlu
öldü. Gaziantep-Adana ka-
rayolundakı diğer kazada
ise otomobil-kamyonet
çarpışması sonucu Şıh
Mehmet Çit Genç Osman
Panoğlu ve Bülent Panoğ-
lu öldü.
SATILIKYAZLrK
Marmara Ereğlisi YENİ ÇlFTLtK'te denıze 150 metre
mesafede, 170 m2 arsa üzerine kurulu 2.5 katlı villa tipi
yazlık acele sahibinden satılık.
Müracaat: Mükerrem AŞIK
(0212)5381610
Romanlannız ve ansiklopedileriniz
yerinizden ahnır.
Tel: 554 08 04