02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1995 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 19 Ahmet ÖzaTın gizli şirketleri • Baştarafı 1. Sayfada «, London WIN IDA adre- ande gösterildiği, ancakbu- nda herhangi bir şirketin tulunmadıgı tespit edildi. Bu adreste, Ahmet Özal'ın T ra konusundaki danış- . nlanndan Feter McBride adına kayıtlı muhasebe bü- rosunun bulunduğu belır- fendi. Alman makamlannaban- la ortağı olarak sunulan Plus Communication Ltd. tîimli şirketin Ingiliz ma- lamlan nezdinde hiçbir laydımn bulunmadıği da or- ayaçıktı. tngiltere'de faali- yet gösteren tüm şirketlere âişkin verilerin bulunduğu ICC British Company Di- fectory, IQuest Documenta- tion, Extel International Fi- jancial Cards. Kompass UK ve Creditreform gibi bilgi tankalan nezdinde şirkete ılişkinaraştırmayapıldı. Bu ara$tırmalar sonucu, Lond- ra'daki Plus Communicati- on Ltd. isimli şirketin ciro yapmadığı ve hiçbir yerde tescil edilrnediği belirlendi. Ahmet Özal'ın lngiltere ıle Fransa arasındaki kûçük tnr ada cumhuriyeti olan Guernsey'de de bir şirketi bulunduğu öğrenildi. Kara para ve vergi kaçakçılannın cenneti olarak tanımlanan Guemsey Cumhuriyeti'nde ,Ahmet Özal'ın Plus Com- munications and Techno- logy Ltd. adlı bir şirketi ol- duğu saptandı. Bu şirketin 15 Haziran 1992 tarihinde 50 bin dolar sermaye ile ku- rulduğu ve Borough House, Rue du Pre, St. Peter Port, Guernsey, Channel Islands adresinde faaliyet gösterdi- ği bildirildi. Guernsey kay- naklan nezdinde yapüan -araştırma sonucu, Ahmet Özal'ın zaman içinde Plus Communication Ltd. isimli şirketinin sermayesini 5 mil- yon dolara yûkselttiği anla- şıldı. Türkiye ve Almanya'da bir çok kurum, kuruluş ve kışjye borçlu olan Ahmet Özal'ın Amerika'da da yatı- nm yaptığı ve Teksas eyale- tinde, Kazak petrollerinin pazarlanması alanında faali- yet gösteren bir petrol şirke- ti olduğu belirlendi. Ameri- kan kaynaklanndan elde edılen bilgıye göre kuruluş sermayesi 200 bin dolar olan bu şirket Drive Suite 801, Houston, 1800 Berrg, Tek- sas. USA adresinde bulunu- yor. Özal'ın ICaraip Adala- nndaki British Virgin Is- lands Cumhuriyeti'nde ku- rulu olan birbaşka şirketinin adı ise Plus International Ltd. Kara para aklama ko- nusunda en güvenilir bölge olduğu öne sürûlen Torto- la'daki şirketin, Plus (Artı) International Ltd. adı altın- da 00566 sicil No'da tescil edildiği ortaya çıktı. Şirket merkezi ise CITCO Buil- ding Wickhams Cay, P.O. Box 662, Road Town, Torto- la adresinde gözüküyor. Bu şirketin Avrupa temsilciliği- ni ise Ahmet Özal'ın Al- manya'daki danışmanı Ve- dat îrddp'in yaptığı belir- lendi. Plus International'ın Al- manya bürosu olarak veri- len Jahnstr 15,60318 Frank- furt adresinin ise aynı za- manda Ahmet Özal'ın Al- manya'daki irtibat bürosu olduğu ortaya çıktı. Türki- >e'de adına kayıtlı bir malı bulunmayan ve "evindeki televizyonun bile hacizü ol- duğunu" söyleyen Ahmet Özal'ın kara para cennetle- nndeki yatınmlannın tespit edilmesi için araştırmalann sürdürüldüğü öğrenildi. 4 Yiiksek yargı'da • Baştarafı 1. Sayfada lerin özlemleri tse kursakla- nndakaMrdedi Özden'in, "laikligin ve Atatürkçülüğün simgesi" haline geldiğini anlatan Do- ğan, sözlerini şöyle sürdür- dü: "Sayın Özden'in, yeni- den seçilmesi olasılığından tedirgin olan ve bu seçimi bahane eden baa çevreler, yazdı ve görsel basınlan ve tüm medyatik gfiçleriyle, kurallan ve koşuüan anaya- sada beiirienen ve yüksek mahkeme üyelerimizin sa- dece vicdanlanna emanet edflen bu secimi. özgür ve olağan mecrasının dışına çı- karmak için. sorunu laiklik, cumhuriyet ve Atatürk kar- şıtı bir zemine çekmek iste- diler. Ancak, özlemleri kur- saklannda kakh. Sonuçta la- îk cumhuriyetin %e Atatürk- çülüğün yılmaz savunucusu Sayın Vekta Güngör Öz- den'in bu soylu mücadelesi- ni engeUeyememişlerdir." Özden, dayanışma istedi Özden de insan haklan. demokrasi ve özgürlüklerin alabildiğine yaşatılabilmesi için, insanlann özlemlerinin doyurucu bir biçimde gide- rilmesi gerektiğini anlattı. Özden, yüksek yargı or- ganlannın yargıç ve savcıla- n arasında, Atatürk'ün be- lirlediği ilkeler doğrultu- sunda birlik ve dayanışma olması gerektiğini vurgula- dı ve bunu sağlayacak dü- zenlemelerin bir an önce ya- pılmasmı istedi. Yargının yıpratılmaması ıçın yargıç ve savcılann kendi aralannda polemiğe gırmekten kaçınmalan ge- rektiğini anımsatan Özden, bazı çevreler tarafından bi- lmçli olarak saptırmalar ya- pıldığını ve bu konuda du- yarlı olunması gerektiğini söyledi. Özden. "Aramızda anlayış birliği, uyum ve da- > anışma olduğu sürece hiç- bir güç Atatürk'ün kurduğu bu laik cumhuriyeti yıka- maz. Laikliğin ve ulusal bir- liğimizin korunması için biz yargıçlara büyük görevler düşüyor* dedi. Yargrya sızma çabalan Atatürk ve laiklik karşıtı çevrelerin, giyim, kuşam ve başörtüsü gibi zorlamalarla yargıya sızmaya çalıştığına dikkat çeken Özden, inanç \e duşünce özgürlüğünden yana, bunlann sömürüsüne karşı olduğunu ifade etti. Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ın da sonlanna doğru katıldığı yemekte, Özden'in dışında Yargıtay ve Danıştay başkanlan ile cumhuriyet başsavcılan. Hâkimler ve Savcılar Yük- sek Kurulu (HSYK) üyele- n, Uyuşmazhk Mahkemesi Başkanı, Yüksek Seçim Ku- rulu Başkanı, Askeri Yargı- tay ve Askeri Yüksek Idare Mahkemesi'nin başkan ve üyeleri, Noterler Bırliği Başkanı, Türkiye Barolar Birîiği Başkanı ile Ankara Baro Başkanı da hazır bulundu. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY I • Baştarafı 1. Sayfada kanlığı ve belediye meclisi üyeliği se- çimteri var. 88 bin seçmen, oy kullana- cak. Değme kamuoyu anketlerinin 3-4 bin denekleyapıldığı dikkate alınırsa 88 bin seçmen, ciddi bir gösterge olacak. Ama bunu abartıp garip bir "birincilik yanşı" haline getirmenin de ne Türki- ye'ye ne partilere faydası var. Kilis ve Inebolu'da belediye başkan- ları, "normal ölüm", yani trafik kazası sonucu yaşamlannı yitirdiler. Diğer bei- deler ise koalisyon hükümetinin "be/e- diye" yaptığı yerler. Bu tür seçimlerde genellikle iktidar partileri avantajlıdır. Çünkü yıllarca özlemi çekilen "bele- diye başkanına sahip olma" arzusunu, yönetimdeki hükümet gerçeğe dönüş- türmüştür. Seçime bir hafta kala, kamu kuruluşlannın altyapı araçlan, beldenin çevresinde göründü mü iş tamamdır. Ne var ki bu kez, kantann topuzu kaç- mış görünüyor. Siyasi içerikten yoksun bir seçim kampanyası yaşanıyor. Partiler, ilkeleriyle, siyasi mesajlany- la, adayının seçilmesi halinde beldeye vereceği hizmetlerle değil, doğrudan genel başkanlan n vaatleriyle yarışıyor. Bunun ilginç bir örneğini Kilis'te ya- şadık. Başbakan, geçen ay Kilis'e gitti ve seslendi: Seçmen Fıyatları... - Kilis ya il olacak ya il olacak... Ardından Çetin aynı mesajı verdi: - Kilis ya il olacak ya il olacak... Hükümete bir yıl içinde istediği kadar ilçeyi il yapma hakkı tanıyan Yetki Ya- sası Meclis'ten geçti. Hiçbir parti bu maddeye muhalefet etme cesaretini gösteremedi. Anayasaya aykın olduğu- nu bile bıle kabul oyu verdiler. Niçin? Kilis'te secimi kazanmak, en azından oy kaybetmemek için. Artık tüm partiler, Kilis'in il yapılması için katkıda bulunduğunu ilan edebilir. Seçim yapılacak beldelerdeki seç- menler arasında sanınm şu diyaloglar geçiyordur: - Oyunu kime vereceksin? - Inek vaat eden partiye. Sen? - Ben henüz karar vermedim, ama camiyi onaracak parti mi desem diyo- rum... - Camiyi, inek veren parti de onara- cak. Ama senin çocuğun var. O parti- nin genel başkanı yann buraya gele- cek. Üniversite iste. Verirse oyunu da vehrsin. - Üç bin nüfuslu beldeye üniversite gelir mi? - Bal gibi gelir. Bizde fazladan birke- fen bezi var. Gece pankart hazıriaya- lım, yolda sallarız. - Tamam. Üniversitenin adı da tezek olsun. Bizim san öküzün tezeğinden... - Olduişte. Biz pankartı yazalım. Baş- bakan okur okumaz bağınr, 'Santezek Üniversiteniz hayıriı uğurlu olsun...' Seçim ekonomisi Başbakan Tansu Çiller'in geçen dö- nemlerde sık sık övünerek verdiği bir demeç vardı: "Ben, seçim ekonomisi uygulamam." Bugün yapılan ne? Üstelik salt seçim ekonomisi de de- ğil. Seçimlere ekonominin yanı sıra dev- letin tüm birimleri sokuluyor. Diğer par- tiler bir bakıma Çiller'le değil, devletle yanşmak durumunda kalacaklar. Devletin valisinden emniyet müdürü- ne, kaymakamından milli eğitim müdü- rüne kadar herkes, Başbakan'ın çevre- sinde. Eskiden siyaset, bürokrasinin belli bir kesimine kadar inerdi. Alt kadrolar faz- la politize olmazdı. Ama son dönemde neredeyse tüm devlet kurumlan, siyasi partilerin yan organlanndan biri haline getiriliyor. Devlet kadrolan yerel seçimlerin bir propaganda aracı durumunda. Birkaç bin kişilik beldeye 600-700 yeni kadro sözü veriliyor. Bir partinin çıkıp bunadur demesi gerekirken tam tersine, "Ben de iktidara gelince onun iki katını vere- ceğim" yanşına giriliyor. Halk deyimiyle seçmen bunu "yiye- cek mi?" "Bari hizmet gelsin. Parti önemli de- ğil" anlayışı hâkim olabilir ve iktidar or- taklan kârlı çıkabilir. Ama bunun genel seçimler için bir ölçü olması beklene- mez. Yakın geçmişimiz, ara yerel se- çimlerle genel seçimler arasındaki seç- men eğilimi farklılaşmasının örnekleriy- le dolu. Ara yerel seçimler bir bakıma hazırlık maçı. Bunu kazanmanın asıl maç için mo- ral bir faydası tabii ki var, ama tüm ener- jiyi hazıriığa harcayıp asıi maçta enerji- siz kalmak da ciddi olasılık. Pazar günü seçmen hangi "vaade" oy verecek? Seçmenimizin, siyasi partilerin fazla hesaba katmadığı ya da katmak iste- mediği bir özelliği daha vardır. Her partinin nimetinden yararlanıp sandıkta kafalarına göre takılırlar. Seç- men, bu özelliğini aynı zamanda sloganlaştırmıştır: "Yiyelim, içelim... Satılmayalım..." Vuran vurana Le Monde: Tiirk usulü • Baştarafı 1. Sayfada faili meçhul cınayetlerle de ünlendı tstanbul kenti. lstanbul'da dün de yine kanlı olaylar meydana geldi. Oto galerisi sahıbi Erdal Sürme'nin 16 Kasım 1994 tarihinde öldürülmesi dava- sı, dün Kadıköy 2. Ağır Ce- za Mahkemesi'nde görüldü. Erdal Sürme'yı öldürmek suçundan Ali Asker Yüksel ve Murat Varboglunun tu- tuklu. Ersin Özden Işık'ın gıyabi tutuklu olarak yargı- landığı davanın duruşması, Sürmenin eşi Alev Sür- me'nin ağlamasi nedeniyle gergin geçti. Sinan Heh-aaoğlu ve Re- cepSubaşı'nın da > aralandı- ğı olayın duruşmasından sonra Erdal Sürme'nin eşi Alev Sürme "tki çocuğum yetim kaktı. Bö>1e adalet ol- maz" diye bağırmaya ba§- ladı. Adliyede görevli polisler Sürme'nin yakınlannı adli- ye binasının dışına çıkardı- lar. Grubun dışanya çıkanl- masından sonra Bahariye Caddesi'ndeki adliye bina- sının karşı tarafında bekle- yen iki kişi, Sürme'nin ya- kınlannın üzenne ateş açtı. Sürme'nin yakınlannın da silahlanyla karşılık verme- si üzenne çatışma büyüdü. Görgü tanıklanna göre 5 da- kika kadar süren çatışmaya polis de müdahale etti. Ça- tışmada ağır yaralanan Bt- nali Güneş, Vatan Hastane- si'ne kaldınlırken yolda can verdi. Adliye karakolunda- ki polislerin müdahalesiyle saldırganlar olay yerinde ya- kalandı. Yakalananlardan birinin, galerici Erdal Sür- me'yi öldürmek iddiasıyla gıyabi tutuklu olarak yargı- lanan Ersin Özden Işık ile arkadaşı Ali Osman Gür ol- duğu belirtildi. Olay sırasında yaralanan biri polis 12 kişi Vatan Has- tanesi ve Haydarpaşa Nu- mune Hastanesi'ne kaldınl- dılar. Yaralılann isimleri ve kaldınldıklan hastaneler şöyle: Özel Vatan Hastanesi: Se- lahattin Züci, Selçuk Kap- lan, Rıza Kuşar, Omer Ay, Şükrii Kurşun. Şaban Taşcı- oğtu ve Dagıstan Kansu. Haydarpaşa Numune Hastanesi. Ahmet Aras (17) (öğrenci), Lokman Gökçen (17), Bülent Demirci (17), Adnan Başar ve Kozyatağı Polis Karakolu'nda görevli polis memuru Sönmez Taş- Ç" Yetkililer, çoğu ayağın- dan vurulan yaralılardan bir bölümünün olay yerinden tesadüfen geçen vatandaşlar olduğunu bildirdiler. Avcdar ve İkiteili Avcılar Merkez Mahalle- si Çiğdem Sokak'tabulunan Ünsal İş Merkezi 'nin sahibi Mevlüt llnsal dün kimliğı belirlenemeyen 3 kişi tara- fından tabancayla vuruldu. İş merkezinin 2. katında dün saat 11.30 sıralannda meydana gelen olayda ağır yaralanan Ünsal, Özel Do- ğan Hastanesi'ne kaldınlır- ken yolda öldü. İkitelli Mehmet AkifMa- hallesi Âşık Veysel Cadde- si 30 numaralı apartmanın- da da dün bir ev sahibi ile ki- racısı arasında başlayan tar- tışma da ölümle sonuçlandı. Ev sahibi Hasan Kaya. evinden çıkması jçin tartış- tığı kiracısı Ali Öebey'i av tüfeğiyle vurdu. Özbey kal- dınldığı l.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hayatını kay- betti. • Baştarafı 1. Sayfada ile çıkan araştıımada. "RP'nin seçim kazanmasın- dan sonra "mini etekliler ile türban bağlayanlar, demok- ratlar \e şeriatçılar, laikler ve Islamcılar arasında bir tartışma ortamı ortaya çık- tı" denildi. Le Monde gazetesi, bu tartışmalann özellikle sanat, kültür ve kamu düzeni ko- nusunda yoğunlaştığına dikkati çekerek Beyoğlu so- kaklanndabira içilip içilme- mesi, Ankara'da bir heyke- lin kaldınlıp kaldınlmama- sı konusunda tartışmalar çıktıgını hatırlattı. Le Monde gazetesi, Tür- kiye'de İBDA-C adlı kök- tendinci örgütün de özellik- le Alevilere yönelik sılahlı saldınlarda bulunduğunu iddia etti. Türkiye'de Alev i- lerin laik ve modem olduğu- na işaret eden Le Monde ga- zetesi, bu toplumun kökten- dinci İslamın yükselmesine engel olacak bir toplum ol- duğunu kaydetti. Diyanet lşleri Başkanlığı ile ilgili tartışmalara değinilen araş- tıımada, bir Alevi yazann, " Diyanet kalkmau, devlet kendi eliyle köktendinci ye- tiştiriyor" şeklindeki görüş- lerine yer verildi. Le Monde, RPnin yüksel- mesi ile ilgili iki düşünce ol- duğu belirtılerek. "Birinci gnıp, Refah'ın iktidara gelip anayasayı değiştireceğine, bunun sonucu. askcrin kar- şı koyacağına üıanıytM-. tkin- ci gnıp ise Kemalist ilkelerin Türkiye'de çok köklü oldu- ğuna ve bu ilkelerin değişti- rilemey ecegine inanıyor. Bu grup aynca, RP'nin oylan olsa olsa yüzde 30'a çıkar. bu da anayasayı değiştir- meye yetmez' şeklinde düşünüyor" denildi. Şeriatçı terörisdere idatn isteıni • Baştarafı 1. Sayfada mak" suçunu içeren TCK 146/1. maddesi gereğince idam cezası verilmesi gerektiği- ni savundu. Kamhi'ye 28 Ocak 1993 günü silahlı su- ikast girişiminde bulunan sanıklar, daha sonra yakalanmış ve Istanbul 3. No'lu DGM'de yapılan yargı lama sonunda TCK'nin 450'4 ve 61. maddesi uyannca 15'er yıl ağır hapse çarptınlmışlardı. Sanıklar hakkında uygulanması istenen TCK'nin 146/1. maddesi şöyle: "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tü- münü ya da bir kesimini başkalaşnrma ve değiştirme ya da bir kesimini başkalaşdrma ve değiştirmeye, kaldumaya ve bu yasayla kurulmuş Büyük Millet Meclisi'ni düşür- meye ya da görevini yapmasını yasaklama- ya zorla kalkışanlar idam cezasıy la cezalan- dınlır." Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin, sanıklarla il- gili önümüzdeki günlerde oluşturacağı ka- rar, özellikle büyük kentlerde yaygın şiddet eylemleri arasında sayılan "şeriatçı terörü" konusunda yargının görüşünü ortaya koya- cak. Daıre, sanıklar hakkında ya DGM'nin "y alnızca adam öldürmeye eksik kalkışma" görüşü doğrultusunda karar verecek ya da bu görüşün aksine "laik düzene karşı ey- lem" suçunu içeren 146/1. maddesi uyann- ca hüküm kuracak. OLAYLARIN ARDEVDAKİ GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada görüntü ortaya çıkıyor. Oysa demokrasi şu ya da bu gerekçeyle ertele- nebilecek bir yaşam biçi- mi değildir; tarihte çeşitli örnekleri var. Bunalımlar, iç savaşlar ve savaşlar, halkın çoğunluk temeline dayanılarak aşılabilir. Türkiye'nin çevresini dost olmayan güçlerin ku- şattıklan bir gerçektir. Da- ha dün Yunanistan Parla- mentosu. Ege Denizi'nde- ki karasulannı 6 milden 12 mile çıkarmayı öngören kararı aldı. Anadolu'nun güneydoğusundaki P- KK'yi besleyen ve göze- ten dış çevreler bellidir; Suriye doğrudan PKK'nin merkez üssünü deneti- mindeki topraklarda ba- nndtrmaktadır. Ortadoğu'nun bu en sı- cak bölgesinde kukla Kürt devleti kurmak tasanmla- n, girişimleri ortadadır. Sevr'den arta kalan mira- sın siyasetini yapmak is- teyen güçlere Avrupa kimi zaman kucağını açmakta- dır. Hollanda'da kurulan "Sürgündeki Kürt Paria- mentosu" önemsiz görün- se de bu eğilimin bir gös- tergesidir. Ancak bütün bunlar ve bunlara eklene- cek olumsuz gelişmeler, demokratikleşmenin erte- lenmesini değil, tersine, hızlandınlmasını gerektirir. Türkiye, Avrupa Birliği'ni hedefliyorsa gerekeni yapmak zorundadır. Ancak sağlıklı düşün- mek için şu soruyu yanıt- lamakta yarar var: Eğer AB ile GB'ye girmek zorunda olduğumuzu düşünme- seydik, demokrasi bizim için fuzuli bir kavram mı sayılacaktı?.. öyle görünüyor ki temel sorun budur. Ne yazık ki Gümrük Biıiiği'ne katılmak isteyen kesimlerden bü- yük bir çoğunluk, demok- ratikleşmede birkaç adım atılmasını, ticaret kaygısıy- la istiyor. Demokrasi ülkemizde bu nedenle bir türlü kuru- lamıyor; Avrupa'ya karşı hile-i şeriye gibi bir demokrasi gerçekten ku- rulabilir mi?.. * * * Mafya için özel düzenleme • Baştarafı 1. Sayfada lemlere kanşan suç grupla- nnın yakalanarak devlet gü- venlik mahkemelerine sevk edilmelerine yönelik çaba- lann arttınlması için valilik- lere talimat verildiğini be- lirtti. Menteşe, dün yaptığı açıklamada, bazı cinayetle- rin organize gruplarca ışlen- diğini vurgulayarak şunlan kaydetti: "Türkhukuksiste- minin verdiği yetki ve so- rumluluk çcrçevesinde genel güvenliği tehdit eden her ey- lemde olduğu gibi bunlarîa da mücadele tabii görevleri- miz arasındadır. Bu tür or- ganize suçlar Tü rk Ceza Ka- nunu'nun 313. maddesinde 'Cürüm işlemek için teşek- kül meydana getirenler' baş- lığı altında ifadesini bulmak- tadır. \ asada zikredikliği ha- ü ile oluşturulan teşekkül ha- lindeki suç gruplannın de- şifre edilerek tüm delilleri ile DGM've sevk edilmeleri hu- susunda gerekli çabalann arttınlarak sürdürülmesi yolunda illere talimat veril- miştir.- Menteşe, TCY'nin 313 ve 314. maddelerinin günün koşullanna göre caydıncılı- ğı sağlayacak yönde değiş- tirilmesi ve Batı'da olduğu gibi organize suçlara karşı etkin mekanizmalar öngö- ren düzenlemeler yapılması için hazırlıklann sürdüğünü bildirdi. Menteşe, eski Ku- şadası Belediye Başkanı Lütfi Suyolcu'nun öldürül- mesi olayı ile Alanya'da 2 turistin öldürülmesiyle so- nuçlanan saldınyı incele- mek üzere mülkiye müfet- tişleri görevlendirildiğini açıkladı. Menteşe, Kuşada- sı ilçesinde yapılan incele- meler sonucunda izinsiz 3çı- lan ve kurallara uymadığı beiirienen 45 adet bar, lo- kanta ve kahvehanenin de kapatıldığını kaydetti. Kelebek'in devamı gelir. Kelebekler, ihtiyaca göre ünite ünite ahnabilir. Tek kapıh bir dolap gerektiğinde bütün bir takıma tyıltar sonra bile) tamamlanabilir. Siz bir Kelebek alın. Devamı mutlaka gelir. MUKEMMEL MOBİLYA ELECTRGLUX ER DUATTRO CFC-FREE Bu tazelik hiç bitmesin ister misiniz? 4 kapıh, rahat ulaşılabilir dizayn... Geniş iç hacim. Kapı içi soÇjuk içecek çeşmesi...Sıfır freon gazı, çevre dostu... Çok sessız.. Düşük enerji tüketimı... No-Frost derın dondurucu ve uzun süreli tazelik için sıfır derece bölmesi... Buz makinesi... Şok sogutma ve dondurma işlemi.. Derin dondurucu raflarında raylı sistem... Ayarlanabilir camlı raf sistemi sayesinde kolay temizlik... Electrolıu ER 4671 S Quattro CFC-Free buzdolabı hayatınıza yepyeni bir ferahlık, benzersiz bir kolaylık getiriyor. Farkh özellıklere sahip diğer Electrolux modelleriyle siz de bir an önce tanışın! Sıze en yakın Electrolux bayiıni ögrenmek ve aynntılı bılgi için Türkiye'nin her yerinden ücretsız servis telefonumuzu hemen arayın IUCRETSİ2 TÜKEIİCJ DANIŞMA SEfiVİSİ ı0 8 0 92 1 V60 32 »ft IEEII *5 ' • MERKEZ: TARLABAŞi BULVARI NO 35 TAKSIM 80060 6TANBLH TEL 02122931320 FAX C212251 6094 • ŞUBE: ATATÜRK CAD NO 378 K.5-501 ALSANCAK 3522012MIR TEL.0.23246393 15 FAX 32324639252 troluxB e y a z E ş y a d a D ü n y a L i d e r i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle