Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 HAZİRAN 1995 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
O
tobüsftmuz Kaynaşlı'dan
sonra onhkça sıkfOöne-
meçlı yola»n diğa tır-
manmaya bafladı Mart
guneşı ağaçlann yukan
dallannda yer yer donup
kalmış kar parçalannı parlatıyordu
- Bolu Ankara'dan yukseİctır dedım
yanımda oturan AB Uhvi'ye
Eşlenmız arkamızdakı sıradaydılar,
konuşmaya dalmışlardı
Ah Llvı
- Alev'le Ankara'dan Istanbul'a gelı-
yorduk, dıye anlattı, bır ara başım don-
dü duştum kompartımanda, bayılmışım
Alev trende bırdoktorbulup getırdı, ada-
mın tansıyon aletı var çantasında, ölçtû,
benım alçak tansıyonum dörde düşmuş
meğer
O gûnden sonra tansıyon aletı edın-
dım, tansıyonumu denetım aitında tutu-
yonım
Surücumuz radyoyu açmıyor, kaset de
dmletmıyordu Bu yüzden rahatrahatko-
nuşabılıyorduk
- Tansıyon aletı yanında mı9
dıye sor-
dum
- Getırdım, dedı Alı Ulvı, çantamda
- Bende yuksek tansıyon var, dedım
Abant'a vardığımızdabakanz.değılmı9
- Elbet bakanz, dedı Alı Ulvı sevıne-
rek Yuksek mı, alçak mı, anlanz Çok
memnunum, ıyı kı almışım Hergundok-
tora gıdılmez kı' Ben sık sık olçuyorum
tansıyonumu Çok güzel oluyor Sen de
al bır tane
Yenmden kalktım, tutuna tutuna suru-
cunun yanına gıttım Hafıften bır turkü
mınldanıyordu Gomleğının kollannı sı-
vamıştı
- Bız Abant'a gıdıyoruz, dedım surû-
cuye Bızı Bolu'da mı bırakacaksınız9
- Yo, dedı surücu dıkız aynasından ba-
karak Abant kav şağında ınersınız
- Orada bır araç bulabılır mıyız7
- Var, dedı otobusümuzün surücusu
Taksıler bekler orada
Dondum. yenme oturdum
- Taksı varmış sapakta, dedım Alı Ul-
vı'ye
Saarıme baktım
- Öğle yemegıne rahat yetışınz
AhUKı
- Ben yemeklerden önce meyve suyu
ıçıyonım, dedı Tansıyon ıçın Bol sebze
yıyorum
Epey yûkselmıştık. sağ yanımız or-
mandı, sol yanımızdakı uçurum ıse dıp-
te ormanlık bır vadıye uzanıyordu
- Aşağıdakı ormanın guzellıgıne bak,
dedım Alı Ulvı'ye
Alı Ulvı aşağıya baktı
- Gerçekten çok gûzel, dedı Yanımız-
dakı ormandan daha guzel
- Bılmem, dedım, tepeden baktığımız
ıçın mı yoksa9
Ah Ulvı,
- Ben hıç tepeden, yukardan bakma-
mıştım bır ormana Çok guzel'
Sonra başını arkaya çevınp,
- Değıl mı Alev9
dıye sordu
Konuşmaya dalmış olan Alev,
- Efendım canım9
dedı
- Aşağıdakı orman, dedı Alı Ulvı
Alev,
- Evet canım, çok gûzel, dedı
Sonra Suna'yla konuşmasına döndü
Ah Ulvı,
- Ben her tansıyon aletıne guvenmem,
dedı bana, sonra bır kez olçmekle de du-
rum tam olarak anlaşılmaz On beş dakı-
ka ara ıle bırkaç kez olçup ortalamasını
alacaksın Yorgun ıken bakılmaz Dınlc-
nıp öyle ölçeceksın Senın tansıyonun
kaça çıkıyor9
- On sekızı buldu mu, yatak döşek ya-
tıyorum, dedım
- Tansıyon aletı alsana1
dedı Çok gu-
zel oluyor
- Alayım, dedım
Dönemeçler bıttı, otobusümûz düzlu-
ğe varmıştı Öyle sevenm kı bu ya> layı,
çevrenaçıktırtaBoIu'yadeğın Ennçve-
nr ınsana
Başımı arkaya döndürüp.
- Bak Alev, burası yayla, dedım
O sırada Suna ıle konuşmakta olan Alı
Ulvı'nm omuzuna dokundu Alev,
- Bak Ulvıcığım, dedı, burası yayla
ımış
Ah Ulvı,
- Evet dedı, sonra konuşmasını sürdür-
du Suna ıle
Artık yaklaşıyorduk ıneceğımız yere
Bızı unutmasın dıye surucumuzun yüzu-
nu anyordum dıkız aynasında
Az sonra otobus durdu, surücumuz
- Burada ıneceksınız dıye seslendı bı-
ze
Kalktik, aşağı indık, vahzlenmızı aldık
yardımcıdan Kavşakta ıkı taksı duruyor-
du Bunlardanbınnın surücusu ımış. kırk
y aşlannda ıyı yüzlu bır adam
- Ben gotureyım sızı, dedı Nereye9
- Turban'a, dedım
- Buyurun, dedı
Aldı valızlenmızı, koşaradım gıttı ara-
baya
Bız de ona yetıştık
Temızbırhava,denn soluklarahpver-
dık Sogukdegıldı Ben surûcünun yanı-
na oturdum, otekıler arkaya yerleştıler
Abant'a doğru >ola koyulduk
Ikı yanımızda çam, koknar, kavak
ağaçlanndan oluşan bır orman Yeşıl bı-
zı buyülemıştı
Ah Ulvı,
- Değışık bır çam ağacı var, dedı bır
koknan göstererek
Surücumuz,
- Köknardır o, dedı
Ah Ulvı, Alev'e donerek,
- Köknarmiş Alev bak, dedı
Alev,
- Evet canım, dedı
Surücümuze,
- Adını bağışla kardeş, dedım
Adam cebınden kartını çıkanp bana
uzattı Baktım, ıkı telefon numarası, ev
adresı, durak yen yazılı kartta
Ah Ulvı,
- Burah mısın9
dıye sordu sürucuye
Surucu,
- Bolu'nun koyündenım, dedı
Ah Ulvı,
- Tansıyonun yuksek mı9
dıye sordu
Surucu,
- Hayır dedı
AhUKı,
- Olçturdun mu9
dıye sordu
Surucu,
- Hayır. olçtürmedım, dedı
Ah Ulvı,
- Olçturmedınse nerden bılıyorsun9
dı-
ye sordu
Surücu yanıtsız bıraktı bu soruyu
Ah Ulvı,
- Baktır tansıyonuna, dedı Burası yuk-
sek
Surücu,
- Yok, dedı
"Ölçtûrmem" anlamına mı söyledı,
"tansıyonum yuksek değfl" anlamına mı,
bellı olmadı
Solumuzda, aşağıda bır dere akıyordu,
şıkır, şıkır, ıkı katlı orman evlen vardı
- Güzel memleket sızınkı, dedım suru-
cumuze
Surücu,
- Guzeldır, dedı
Vergi denetmenleri ve denetim gerçeği
MEHMET F. ÖZÇELİK Malı Danışman
M
alıye Bakanlığı'nın bırbırlenn-
den yapay sanlarla aynlmış ve
bakanhk (malıye müfettışı-he-
sap uzmanı), gelırler genel mu-
durluğu (gelırler kontrolörlen),
defterdarlıklar, vergı daıresı
başkanhklanna (vergı denetmenleri) dağılmış dort
ayn denetım bınmı bulunmaktadır
Bu bınmler arasındakı "iletişimsizlik" yetmıyor-
muş gıbı, ış akışını duzenleyen "eşgüdüm" de soz-
konusu değıldır Daha da onemlısı, vergılendırme
ışlemlennı yuruten, yukumlulere ılışkın her turlu
bılgının kuyumlandığı v ergı daırelennın dışında ış-
lemektedır denetım surecı Bu bakımdan guncel
değıldır, sorunlan bınktınr, ıncelemelen beş yıllık
zaman aşımı süresınde sonuçlandırdığı ıçın de et-
kısızdır
Uç buyuk kentımızde durağan, dıger ıllerde ge-
zeğen durumdakı mufettış, uzman, kontrolorler ıle
ulke genelınde ^erinden denetim" uygulamasmın
tek orneğı sayılan vergı denetmenlennın bırbırle-
nnden habersız yuruttuklen çalışmalar sonucun-
da, "üç milyon" dolayındakı vergı yukumlusünun
ancak yüzde ıkısı denetlenebılmekte, vergı denet-
menlennın bu orandakı payı ıse yuzde doksanlan
bulmaktadır
Bakanhk denetçılen yuksek öğrenımlı adaylar
arasından ozel yanşma sınavı ıle seçılmekte, vergı
denetmenlenne "uç ajük", dığerlenne ıse "üç ytf-
lık" meslek egıtımtnden sonra "yetertüik" sınavı
uygulanarak atamalan kesınleştınlmektedır Yetış-
melennde gozetılen bu "aynm", gorev venhp ış ıs-
tenırken ılgınç bır çehşkıye donuşmekte, "yeterli"
olmadıklan ılen surulen vergı denetmenlenne ın-
celeme ve denetımın -neredeyse- tamamı yaptınl-
maktadır
înceleme yetkısmın kaynağı Vergı Usul Yasası,
"yaolan raporlarhukuksalyonden eşdeğerotöuğıT
halde, uzman-mufettış kokenlı malıye yonetıcıle-
nnın bu gerçegı yadsıyan ozel çabalan ıle,
- Yıllardır vergı matrahını "doğrudan etkileyecek
incelemeler''* yenne, tepeden yonlendırılen taşra-
dakı gelır bınmlennde, bakanhğın "eskimiş ıç ge-
nelgelennındoğurduğu" venmsız ışlerle uğraştın-
larak,
- Defterdarlann vergı daıresı başkanlannın ve dı-
ger denetçılenn "buyruğunda" -bağımsız denetçı
kımlıklennın yok edıldığı umursanmadan- çalıştı-
nlarak,
- Gorev surecmdekı başanlan ne olursa olsun,
Malıye orgütunde "konumlanm aşan hiçbir ustgö-
reve" yükseltılmeyerek,
- Bakanhğın dıger denetçılenne 657 sayılı yasa
ıle tanınmış "bir derece yuksdme" ve 3568 sayılı
yasa ıle \enlmış"yeminlidanışman" kımhğmı *sı-
navsız ekle etme" haklanndan salt, meslege "özel
yanşma ve yeteriilik sınavı"sonucunda alınmadık-
lan gerekçesıyle yoksun bırakılarak,
- (kı bını aşkın sayılan ıle Turkıye'nın herhangı
bır ılmde ve ozellıkle de uç buyuk kentte >erleşme-
len, buralarda "diledıkleri surece çaltşarak mali da-
nışmanlık işinin gerektirdiği tecimsei çevreyi oluş-
turup" kamudan aynlma olanağına sahıp merkez
vergı denetçılennın pıyasalardakı çıkarlanna aykı-
n bulunduğundan. sureklı atamalarla kentlerarası
surgunde yaşatılarak,
- Ozel uzmanlık, bılgı. sorumluluk gerektıren her
turlu vergı ıncelemesını gerçekleştırdıklen halde.
213 sayılı yasaya eklenen ve yukumlulenn vergı ka-
çırma eylemlennı, onlann "giderlerinin >a da biri-
kjmJerinin kavnağmda ortaya çıkarmak" gıbı ol-
dukça anlaşıhr, etkılı bır înceleme yetkısmın Tur-
kıye'nın en yaygın denetım ağına v enlmemesı sağ
lanarak. vergı denetmenleri "ikinci sınıf denetçi"
konumuna duşurulmuşlerdır
Batı orneğınde çagdaş vergı denetımı "bölgedü-
zeyinde" orgutlenmıştır
Ulkelenn coğrafyasını ekonomık ve toplumsal
ozelhklenne gore dılımleyerek, "vergiyi doğuran
olayı yerinde izleyip denetieyebilecek", eğıtılmış ın-
san ve teknık olanaklarla donatılmış "yerieşik bi-
rimlerin" oluşturduğu bolgesel bır denetım ağıdır
sozu edılen Aralannda "kesintisiz bilgi iletişimi,
uygulama birliği sağlanmış, denetimi sürekli kılan"
yapılanmadır
Ülkemızde kurulu denetım duzenıne "yüzde yüz
karşı" bır ornektır kısacası
Sonuç: Malıye Bakanlığı. buraya değın ozetledı-
ğımız gerçeklen doğrulayan bır yasal belgeyı "543
sayılı KHK." adıyla ulkemıze armağan etmıştır Ba-
kanhğın orgutlenmesı ve gorevlenne ılışkın bulu-
nan soz konusu yasal duzenleme, "vergi yonetimin-
deki başansızlığın kavnağı"nı oluşturan tum ku-
rumlan koruduğu gıbı, vergı denetımındekı çok
başhlığı daha da arttırmış, vergı denetmenlennı uç
parçaya bolerek bu meslegı ve uyelennı yok say-
mış, orgutun merkez ve taşradakı yonetım odakla-
nnı behrlı burokrat kesıme "smavsK" sunarak, us-
dışı, çağa yakışmayan bır yapılanma onermıştır
TELEFON,
ELEKTRİK,
DOGALGAZ
VE KABLOLU TV
FATURA ÖDEMELERİNİZ
AloBanka
Ç A G D A Ş
K O L A Y
G U V E N L İ
A L O B A N K A K O L A Y L I Ğ I
Ü S T E L İ K Ü C R E T S İ Z
Yapı Kredi'nin sunduğu bu büyük kolaylıktan yararlanmak için,
size enyakın Yapı Kredi Şubesine gelip,
Süper Hizmet Yetkilisi'yle görüşmeniz,
Telecard'ınız yoksa, hemen bir Telecard
sahibi olmanız ve tek bir taiimat vermeniz yeterlidir.
BUYUK BIR
KOLAYLIK.
Telefon, elektrık, su. doğalgaz
ve kablolu TV faturalannızı
AloBanka'dan, gunun dıledığınız
saatınde bır telefonla
odeyebılırsınız. AloBanka'da,
dığer tum ışlemlerde olduğu
gıbı. fatura odeme ışlemı de
telefonun tuşlarına dokunarak
yapılır Odemenız sırasında
AloBanka, sıze adım adım yol
gostenr Sız degelın Yapı Kredı'ye,
Super Hizmet Yetkilisi'yle
goruşun, Yapı Kredı farkını
yaşamaya başlayın.
Burası Yapı Kredi. Fark burada.
YAPI^CKREDi
"hızmette sınır yoktur"
• AloBankanummlan Istanbul (212)2800101 Iznur (232)4800101 Ankara (312)4800101 Mana (322)3590101
Bursa (224)221 01 01 Gazantep (342)231 01 01 Içd (324)23801 01 Amalya (242)24801 01 EsKışehır '222)221 01 01
Samsun (362)432 01 01 Trabzon (462)326 01 01 Konya (332)353 01 01 Kayserı (352)231 01 01
Bahkesır (266)244 0101 Aydın (256)214 0101 lımıt (262)322 0101 DıyarDakır (412)224 0101
• Istınbullular telefon elektnk (AKTAŞ TEDAŞ) su ve kablolu TV faturalarmı AnKaralılır telefon dojalgaz
ve kablolu TV faturalarmı Izmlrlllcr telefon ve elektrik faturalarmı Bursaiılar telefon elektrık ve su faturalannı
Adına Antalyı Aydın Balıkcslr Dlyarbakır Eskl^cMr Gaıiantcp lç«i Izmlt Kayscrl Konya Stmsun ve
Trabzonlular telefon faturalannı AloBanka dan ödeyeb lırler
PENCERE
Gazeteciliğin Nankörlüğü...
Çağdaş gazeteciliğin babası kımdır?
Çoğu kışı bu soruyu herkesın tanıdtğı bır yazann
adını vererek yanıtlıyor
Danıel Defoe!..
Yaşamı çok dalgalı geçen Danıel Defoe, kendısını
anlatmak ıçın şu dızelerı yazmış
"Benım kadar kısmetı değışen kışı yoktur
Tam on uç kezzengın oldum ve yoksul"
Defoe'yu tanımayan çıksa bıle yazann unlu kahra-
manı Robinson Crusoe'yu herkes bılır, ama, De-
foe'nun, gazetecılığı yuzunden hapıslere duştuğunu
bılır mıydınız'? Zamanın ıktıdan, unlu yazan "bır dı-
reğe bağlayıp halka teşhır" cezasına çarptırmış, ama,
yaptınm tersıne tepmış gelen geçen Defoe'yu alkış-
lamaya başlamış
Ingıhz Kılısesı'ne sırt çevırmesı de yazann ustune
şımşeklerın yağmasına neden olmuş, 18'ıncı yuzyıl
edebıyatının kıbar dunyasından dışlanmış, ama, Da-
nıel Defoe, anstokratlara da vermış verıştırmış
"- Soylu pıçler' "
•
Defoe'nun zamanında Ingıltere parlamentosunda
Tory'ler ve Whig'ler vardı, daha sonra bu ıkı koldan
Muhafazakârlar ve Lıberaller çıkacaktı Defoe her ıkı
kola da hizmet etmış, çok duşman kazanmış, ıkıyuz-
lulukle ve ruşvet almakla suçlanmış, yaşamı boyun-
ca borç harç ıçınde yuzmuş, hangı ışe gırse batırmış
Defoe "yayın yoluyla halkı ısyana teşvık" suçlama-
sıyla aranırken şoyle tanımlanmış
"Orta boylu, zayıf, esmer tenlı, koyu kahverengı
saçlı, ama peruk takar, gaga burunlu, sıvn çenelı, gn
gozlu, ağız kenannda buyukçe bır benı var"
Yıl 1703
Aynı çağda bır Irlandalı yazar var, unlu "Güllıver'ın
Seyahatlen"n\ yazan Jonathan Swift, adını bıle an-
madığı Danıel Defoe'yu aşağılarmış
"- Halka teşhır edılen henf "
Svvıft'ın yaşamı da dalgalı, gelgrth, bır Tory'lerden
yana, bır VVhıg'lerden yana
Gullıver'ı yaratan kışı, tum servetını Avrupa'nın ılk
tımaıtıanelerınden bınnın kuaılmasına adamış
•
Çağdaş gazetecılık 17'nci yuzyilda Batı'da ortaya
çıktı Demek kı Gutenberg matbaayı ıcat ettıkten
sonra uç yuzyıl geçmesı beklenmış
Neden?
Parlamento yaşamı oluşmadan çağdaş gazetecı-
lık nasıl gundeme gırebılırdı''
Insanlık tanhınde her aşamanın gerekçesı belırlıdır
Baskı makınesı bulunacak, kâğıt uretımı gelışecek,
gazeteciliğin endustrı altyapısı ve sıyaset ustyapısı
oluşacak, demokrası uç verecek ozguriukler savu-
nulacak, oncu gazetecıler ve yazariar ortaya çıka-
caktı kı bugun anladığımıza benzer bır basın, tanhın
gundemıne gırsın
1
Ama bugunku nrtelığıyle gazetecılık surecek mû
Yoksa uzun ınsanlık tarıhınde ancak bırkaç yuzyıl on-
ce yaşama katılan gazete bılımsel teknolojık dev-
rımle sılınıp gıdecek mı? Bu da çok sıcak bır soru-
dur Kâğıt uretmek ıçın ağaçlann kesılmesıne yeşılcı-
ler karşı çıkıyorlar elektronık basın dedığımız kâğıt-
sız gazete, televızyon ekranlannda ve bılgısayar da-
ğıtımlannda şımdıden yerını almaya başladı
•
Bugunden yanna, neyın tanhe gomuleceğını kes-
tırmek kolay değıl
1
Danıel Defoe, Robinson Crusoe'yu yazmasaydı,
adını bugunlere taşıyabılır mıydı? Iyı kı aklına gelmış
de gemısı battıktan sonra ıssız adaya sığınan Robın-
son'u yazmış
Yoksa unutulup gıderdı
PflNEL
BANKA VE SİGORTA İ5K0LUNDA
SENDİKAL SORUNLAR
YE ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
KAT1LIMCIIAR:
Sunuş Prof. Dr. A.Güven GURKAN
Çalışma ve Sos Guv Bakanı
Rıdvan BUDAK
DİSK Genel Başkanı
Yoneten H.Hulusi KARL1
Bank-Sen Genel Başkanı
Ismail BAYER
Çalışma ve Sos Guv Bakanlığı
Çalışma Genel Muduru
Prof. Dr. Toker DERELİ
1 U lktısat Fakultesı
Prof. Dr Nazun EKREN
M U Bank ve Sıg Ens Mud Yrd
Şukran SONER
Gazeten Yazar
TARİH: 3 Haziran 1995 Cumartesi
Saat. 13.00-18.00
YER: The Marmara Otelİ,
Oper« Salotf/Tqk»im
B A N K - S E N
Kezban KARA
(TOPKARA)
ıle
Ersin TOPKARA
evlendıler.
Mutluluklar dılerız
1 Haztran 1995 Fatıh-htanbul
TEZGÜL-FÎKRET ÇAKIR
KARABURUN ASLt\ E HUKUK HAKİMLlCt'NDEN
EsasNo 1994'221
Davacı Selahatnn Pelık tarafuından davalı Hacı Osman Do-
ğan alejhıne açılan K.araburun Bozkoy Değırmenaltı mevkıın
de kavıtlı 19 pafta 922 m2 mıktanndakı 889 nolu parsele aıt ta-
pu ıptalı \e tescil davasının yapılan yargılaması sırasında ven-
İen ara karan gereğınce Davalı Ga7i Bulvan 96 C UOÇanka-
ya-kmır adresınde oturan Hacı Osman Doğan ın yapılan arama
lara ragmen teblıgata yarar açık adresı tespıt edılemedığınden
duruşmanın bırakıldığı 9 6 1995 gunu saat 10'da mahkememız-
de hazır bulunması \eya kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı
dava dılekçesı yenne ılanen teblığ olunur Basın 23668