Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MAYIS 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Özel sektöpün
internet yarışı
• İSTANBUL (ANKA) -
TOBB ile TÜStAD
arasında Anadolu'yu
kaptirmama savaşı,
teknoloji yanşına
sıçrayarak devam ediyor.
TUSIAD'ın Anadolu'daki
SlAD'larla bilgisayar agı
kurma ve internete
bağlanma çalışmalannı
sürdürürken TOBB internet
bağlantısını tamamladı.
Oyeleri arasında ticaret
borsalan bilgi ağı sistemini
kuran TOBB, borsa
bilgilerini dünyaya
ulastırmak amacıyla
Reuters ile anlaştı.
Tekstilcilep
umudıı kesmedi
• BURSA (AA) - Uludag
Ihracatçı Birlikleri (UlB)
Başkanlar Kunılu Başkanı
Orhan Yıldınmçakar,
Avnıpa Birliği (AB) ile
gümrük birliğine
girilmesinin Türk tekstıl
sektörü için büyûk bir
kazanç olacağını söyledi.
Yıldınmçakar, AB'nin
tekstilde 5, konfeksiyonda
da 10 ürün gnıbuna
Tûrkiye'ye kota
uyguladığını hatırlatarak,
gümrük birliği ile kotalann
kaldınlacağıru, bunun da
sektörün ihracatının
artmasını sağlayacağmı
belirtti. Yıldınmçakar, kota
ve sayısal sınırlamalann,
"ihracatta bürokratik
işlemlerin artması",
"yabancı sermayenin
yatınmdan kaçınması" gibi
olumsuz yan etkileri de
bulunduğunu sözlerine
ekledi.
Şeker ittıalatı
kaçmılmaz
• ANKARA (ANKA)»
Şekerpancan üretıminin
cazip olmaktan çıkması
nedeniyle şeker ihracatçısı
Türkiye, ithalatçı
durumuna düşüyor. Bu
yılki şekerpancan ekim
açığına bağlı olarak
gelecek yaz en az 600 bin
tonluk şeker ithalatımn
zorunlu hale geleceği
bildirildi.
Pancar ekicileri
kooperatiflerinin üst
kuruluşu Pankobirlik
yetkilileri, hükümetin yeni
aldığı 250 bin tonluk şeker
ithalatı karannı daha çok
"ihtiyati tedbir" olarak
değerlendirirken asıl dışa
bağımhlığın 1996'da
gündeme geleceğini
belirttiler.
Şırnak linyitJeni
ihaleye çıkıyor
• ANKARA (ANKA) -
Şırnak Valiliği, Türkiye
Kömür fşletmeleri'nin
işletme hakkın
kendisine devrettiği
kömür sahalannı özel
sektöre açıyor.
Valilik, söz konusu
sahalanndan 1 l'ini,
özel sektörce işletilmesi
için ihaleye
çıkardı.Hukuku halen
TKl'nin
bünyesinde bulunan
kömür ocaklannın her
birinin yıllık üretim
kapasitesi 12 bin olarak
belirlendi. Bu sahalardan
ton fîyatı I milyon 250 bin
liradan yılda 15' milyarlık
üretim yapılacağı
hesaplanıyor.
Hava-İş Sendikası yetkilileri, Yazeks'in Çelebi ile ortak hizmet vermeye başladığmı iddia ediyor
Havaş-Çelebi dayanışmasıEkonomi Servisi- Havaş en büyük raki-
bi Çelebi ile omuz omuza. tşçileri ile bir
türlü toplusözleşme masasına oturmayan
Havaş, 'kaçak işçi skandalının' ardından
şimdi de müşterilerine Çelebi Havayollan
ile birlikte hizmet vermekle suçlanıyor.
Hava-Iş Sendikası yetkilileri Havaş'ın
yükleme hizmetlerini Çelebi ile ortaklaşa
yürüttüğünü iddia ederek Yazeks'i tekel-
leşmeye hizmet vermekle suçluyorlar.
Havaş'taki özelleştirme sancısı bir türlü
bitmek bilmiyor. Yaklaşık üç aydır süren
grev nedeni ile satılma aşamasında müşte-
rilerini Çelebi'ye kaptıran ve bu nedenle
Ulaştırma Bakanı MehmetKöstepen'i isti-
faya kadar götüren Havaş' ın şımdi kendi n-
zası ile Çelebi'ye gittiği ileri sürülüyor.
Havaş'm yeni sahibı Turgay Ciner'in iş-
çilerle bir türlü toplusözleşme masasına
orurmaması grevin de uzamasına neden
oluyor. British Ainvays, Delta, Kalem ve
• British Ainvays, Delta, Kalem ve Air France gibi
dev havayolu şirketlerinin grev bitmeden Havaş'a
dönrnek ıstemediklerini beîirten Hava lş Sendikası
Eğitim Sekreteri Osman Ateş, bu fırmaîara Havaş ve
Çelebi'nin birlikte hizmet vermeye başladıklannı söyledi.
Air France gibi dev havayolu şirketlerinin
grev bitmeden Havaş"a dönmek istemedik-
lerini beîirten Hava-lş Sendikası Eğitim
Sekreteri Osman Ateş bu firmalara Havaş
ve Çelebi'nin birlikte hizmet verdiklerini
tespit ettiklerini söyledi.
Ateş, Havaş'ın yükleri arabalarla taşıdı-
ğını, Çelebi'nin de yükleme işini yaptığını
belırterek "Havaş zaten bir süredir apron-
da kaçak işçi çalışümordu. LzeHerinde iş
dbiseteri dahi oimayan kişiler burada görev-
lendiıiliyor. Sendika olarak kaçak işçiyi tes-
pit ettiğimiz gibi Çelebi ile ortak hizmet ver-
diğinide betirtedik.Ancak nedense Havaş'ta
olanlan üst düzey yetkilüerimiz gormezlik-
tengeHyor"dedi.
Öte yandan Havaş'ın yeni sahibi Turgay
Ciner'in Çelebi ile olan yakınhğı farklı yo-
rumlara da neden oluyor.
Yazeks'in Çelebi'nin piyonu oldugunu
iddiaeden Osman Ateş, Yazeks'in kendi el-
leri ile Çelebi 'yi tekel konumuna getirdiği-
ni söyledi.
Ateş, Turgay Ciner'in bir yandan Çele-
bi'nin tekelleşmesine yardım ederken diğer
yandan da Havaş'ı tasfıye aşamasına getir-
meye çalıştığını ileri sürerek. "Yazeks'in
Çelebi'ye hizmet etmesinden şüpheleniyo-
ruz. Bizce Yazeks Havaş'a, tasfiye aşaması-
na götürmek için talip oklu. Aksi takdirde
son gelişmelerin nedeni anlamamız imkân-
sız. Sendika ileanlaşmakdururken bir yan-
dan kaçak işçi çahşhnp diğer \ andan Çele-
bi ile ortaklaşa hizmet vermenin başkâ bir
açıklaması olabilir mi? Özelleştirmenin
amacı verimli çalışma ortamı yaratmak de-
ğil mi\ di? Bu nasıl özelleştirme, nasıl verim
artışı? Artık birileri çıkıp Havaş'ta ne olu-
yor diye bakmalı" dedi.
Bilındiği gibi Havaş'ın yüzde 60 oranın-
daki hıssesi Özelleştirme Yüksek Kuru-
lu'nun aldığı karar gereği. 17 Nisan 1995
tarihinde en yüksek teklifi veren Yazeks'e
satılmıştı.
Bu tarihten itibaren Türk Ağır Sanayii ve
Hizmet Sektörü Kamu Işverenleri Sendika-
sı'nın (TÜHlS) üyeliği sona erince işveren
temsilciği Havaş'ın yeni yönetimine geçti.
Ancak daha önce grevin bitmesi yönünde
çagnlar yapan Yazeks'in bu tarihten sonra
hiçbir şekilde toplusözleşme masasına ya-
naşmaması dikkat çekiciydi.
İSO Başkanı Hüsamettin Kavi, Eximbank'ın ihracatı destekleme amacından saptığını ileri sürdü
u
Exüııl)aıık ticari bankadan farksız'tSTANBUL (ANKA) -
Istanbul Sanayi Odası (tSO)
Başkanı Hüsamettin Kavi,
Eximbank kredilerinin tica-
ri banka kredilerinden farkı
kalmadığını, bankanın ihra-
catı destekleme amacına u-
laşması için yeni anlayışa
kavuşturulmasının şart ol-
dugunu söyledi. Kavi,
Eximbank'ın sigorta siste-
mine geçmesi gerektiğini
de bildirdi.
tSO Başkanı Hüsamettin
Kavi yaptığı açıklamada,
sanayicinin artık Eximbank
kapısında beklemedığini
söyledi. Eximbank'ın ticari
bankalardan farklı koşullar
ortaya koyamadıgını kayde-
den Kavi, "Sanayici artık
Eximbank'ın kapısında
beklemiyor. Çünkü kredi
koşullan artık ticari banka-
lar ile aym durumda. Ticari
bankalar 100 birim ihraca-
ta karşınk 100 birim kredi
veriyor. Eximbank, ihraca-
tın yüzde 70'ine çıktT diye
konuştu.
Eximbank yetkilileriyle
bir görüşme yaparak koşul-
lan aktardıİclannı ve bir
öneri sunduklannı anlatan
• ISO Başkanı
Hüsamettin Kavi,
Eximbank'ın gerçek
anlamda ihracatı
destekleme hedefine
ulaşabilmesi için TL
ve döviz kredilerinde
yeni anlayışa
kavuşması gerektiğini
bildirdi.
Kavi, bankanın, TL ve dö-
viz kredilerinde yeni bir an-
layışa yönelmesi gerektiği-
ni söyledi. Kavi, Exim-
bank'ın. kredi sistemi için-
deki yerini dengelerin otur-
masıyla birlikte ticari ban-
kalara bırakacağını vurgu-
layarak. u
Ama bu değişim
süreci içinde 'sanayiciyi
kredilendirmeli. ihracatta
teşviği ve kaynaklan Exim-
bank'ta toplayalım, finans-
man desteğini üretim aşa-
masında sağlayalım' dendi.
Bu faizlerle ihracat flnans-
man desteği nasıl sağlana-
cak"şeklinde konuştu.
Kavi, Eximbank'ın, ihra-
catın finansmanınt ticari
bankalara bırakarak sigorta
sistemini getirmesini ıstedi.
thracatın Eximbank tara-
fından sigorta edilmesi ge-
rektiğini anlatan Kavi, öne-
rilerinin Eximbank Genel
Müdürü Volkan Ersoy tara-
fından olumlu karşılandığı-
nı söyledi.
Kavi, birçok ülkede a>Tiı
sistemin uygulandığını
anımsatarak, "Exim-
bank'ın asli görevi bu olma-
u. Türk sanayicisinin Türki-
ye'nin potansiyel hedefleri-
ne göre yaptığı ihracatı
Eximbanktaranndan sigor-
ta edilmelidir. Yetkililer de
bizimle aynı fikirdeler, an-
cak bizinı ülkede işler her
zaman yavaş yürüyor" diye
konuştu.
TÜKETİCt KREDtLERİNDEKlt GELİŞİM
Kullanım amacı 1993 1994
Otomobil alımı
Beyaz ve elekt.eşya
Konut
Ev eşyası
Mesleki amaç
Eğitim
Tatil
Yakıt
Gıda
Giyim
Diğer
Genel toplam
14.679.772
2.689.257
4.896.901
2.493.766
700.451
214.395
250.780
27.250
18.486
17.471
8.799.207
34.787.736
9.547.035
2.922.099
5.378.173
1.180.249
451.871
121.340
200.590
49.585
70.212
68.948
4.436.728
24.426.830
Tüketici kredileri
krizin izlerini taşıyor
ANKARA (AA) - Ma-
li piyasalarda geçen yıl
yaşanan kriz. tüketici kre-
dileri üzerinde de etkisıni
gösterdi. Uygulamanın
başladığı 1989 yılından
itibaren büyük ilgi gören
tüketici kredilerinde ge-
çen yıl gerileme kaydedıl-
di.
Bankalar Birliği verile-
rine dayanarak yapılan he-
saplamalara göre geçen
yıl kullanılan tüketici kre-
dileri tutan, önceki yıla
göre yüzde 29.8 azaldı.
1993'te 34 trilyon 787
milyar lira düzeyinde ger-
çekleşen tüketici kredisi
kullanımlan, geçen yıl 24
tnlyon 426 milyar lirada
kaldı.
Tüketici kredisi kulla-
nanlann sayısı da 1993 yı-
lında 1 milyon 1565 bin
322 iken, geçen yıl 213
bin 489 kişiye düştü.
Öte yandan tüketici kre-
dilerinin otomobil, ev eş-
yası, tatil, eğitim gibi har-
camalann yerine, gıda, gi-
yim ve yakıt gibi temel
harcama gruplanna yö-
neldiği belirlendi.
Otomobil kredilerinde
kullanım yüzde 34.9 ora-
nında düşerken, ev eşya-
sında yüzde 52.7, eğitim-
de yüzde 43.4, mesleki
amaçlı kredilerde yüzde
35.4, tatil kredilerinde
yüzde 20 azalrna oldu.
Buna karşılık gıda har-
camalan için alınan kre-
diler yüzde 279.8. giyim
harcamalan için alınan
krediler yüzde 294.6. ya-
kıt harcamalan için alınan
krediler de yüzde 8.19 ar-
tış gösterdi.
Dış borca dolar darbesiANKARA (ANKA)-
Doların, diğer paralar
karşısında büyük ölçüde
değer yitirmesi. borçla-
nnın büyük bölümü
mark ve yen gibi parala-
ra dayanan Türkiye'nin dış borç stoku-
nu şişirdikçe şişiriyor.
Türkiye'nin dış borç stokunun 1994
sonundaki döviz kompozisyonu dik-
kate alınarak yapılan hesaplamaya gö-
re, dolann yıl başından bu yana diğer
paralar karşısındaki değer kaybı. sto-
kun sadece bu nedenle 65 milyar do-
larlık bir artış kaydetmesine yol açtı.
1994 sonunda Türkiye'nin dış borç
stokunun 81 milyar 665 milyon dolar-
lık bölümü dolar olarak alınan borçlar-
dan oluşuyordu. Türkiye'nin mark
borçlan 34 milyar 513 milyon mark,
• Dolann, diğer paralar *
karşısında değer kaybetmesi,
Türkiye'nin dış borç stokunu
giderek arttınyor. Yıl başından
nisan sonuna kadar sadece
kurdaki değişim yüzünden dış
borç stokunda 6 milyar dolardan
fazla artış yaşandı.
yen borçlan 1 trilyon 344 milyar yen
düzeyinde bulunuyordu.
1994 sonu kurlanyla, mark borçlan
22 milyar 235 milyon dolar; yen borç-
lan ise 13 milyar 481 milyon dolar ola-
rak hesaplanıyordu. 8 Mayıs 1995 kur-
lanyla ise mark borçlan 25 milyar 168
milyon dolar, yen borçlan da 16 mil-
yar 4 milyon dolar düzeyine yükseldı.
Sadece kurdaki değişim yüzünden
mark borçlan 2 milyar 933 milyon do-
lar, yen borçlan ise 2 milyar 523 mil-
yon dolarlık artış kaydetti. Diğer para-
larla alınan borçlarda da bu nedenle
607 milyon dolarlık artış yaşandı.
Türkiye'nın dış borç stokunda geçen
yıl da kur farklanndan dolayı 4 milyar
301 milyon dolarlık bir artış kaydedil-
mişti. Bu nedenle toplam 6 milyar 56
milyon dolarlık net birödeme yapıldı-
ğı halde, dış borç stoku 1993 sonuna
göre sadece 1 milyar 355 milyon dolar
azalmıştı.
Bu yılın ilk dört ayında sadece kur
farklan yüzünden kaydedilen 6 milyar
dolarlık artışla birlikte. 1994 sonunda
65 milyar 601 milyon dolar olan dış
borç stokunun nisan sonunda 70 mil-
yar dolann üzerine çıktığı tahmin
ediliyor.
Kıize sadece buzdolabı dayandı
ANKARA (AA)- Buzdo-
labı dışındaki dayanıklı tüke-
tim mallarının satışı geçen
yıl yüzde 1.2 ile yüzde 52.5
arasında değişen oranlarda
düştü.
DPT verilenne göre 1993
yılında 1 milyon 254 bin 957
adet olan buzdolabı satışı,
geçen yıl yüzde 2.5 artarak 1
milyon 286 bin 887 adete
yükseldi.Geçen yıl satışında
en fazla düşüş görülen mal
video oldu. 1993 yılında 18
bin 266 adet video satılırken
geçen yıl bu rakam 8 bin
671'e düştü. Satışlar, çama-
şır makinesinde \iizde 15, fı-
nnda yüzde 28.3, elektrik sü-
Ürünler
Buzdolabı
Çamaşır makines
Fınn
Elektrik süpürgesi
Dikiş makinesi
Telev izyon
Video
Müzik seti
1993
1.254.957
İ983.084
630.041
729.008
173.474
1.908.567
18.266
93.276
1994
1.286.887
835.429 ;
451.557
448.760
140.252
1.495.003
8.671
92.122
MHİDeğişim (%)
2.5
. -15.0
-28.3
. -38.4
-19.2
-21.7
-52.5
-1.2
pürgesınde yüzde 38.4, dikiş
makinesinde yüzde 19.2, te-
levizyonda yüzde 21.7 ve
müzik setinde de yüzde 1.2
geriledi. 1994 yılında satış-
lardaki düşüşe paralel olarak
dayanıklı tüketim mallannın
üretimi de geriledi. Buzdola-
bı üretimi yüzde 0.4, müzik
seti üretimi de yüzde 3.5 art-
tı. Geçen yıl, çamaşır maki-
nesi üretimi yüzde 20.4, finn
üretimi yüzde 28.8, elektrik
süpürgesi üretimi yüzde
35.2, dikiş makinesi üretimi
yüzde 30.1, televizyon üreti-
mi yüzde 20.5, video üretimi
de yüzde 52.5 azaldı.
YORUM
OZTİN AKGUÇ
Gelişmiş Toplum Olmak
Gelişmiş toplum olabılmek için, yatırım yapmak, te-
sisler kurmak, kalkınmış ülkeleıie gümrük birliğine
girmek hatta ekonomik bütünleşme hareketlerinde
yer almak yeterli değildir. Gelişmiş endüstriyel bir
toplum olabilmek için bireylerin davranış bıçimlerinin,
değer yargılannın değişmesi gerekir.
• Gelişmiş toplum, belirli amaçlar için savaşıma-
dır; suskun, adamsendeci değildir.
Toplumda ulaşılmak istenen amaçlar, korunmak
istenen birtakım değerler olmalıdır. Hukuk devleti ol-
ma, siyasal erkin geniş kitlelerin elinde bulunması, ki-
şilerin doğal ye toplumsal haklannın korunması, öz-
gürlük, kişilerin temel gereksinimlerinin karşılanma-
sı, yarın kaygısı olmadan biryaşam, bunlar uğrunda
savaşım verilecek amaçlar, mevcutsa korunması ge-
reken kazanımlardır.
• Gelişmiş toplum, bilinçli, irdeleyicidir.
Gelişmiş toplumlarda bireyler, önlerine konulan gö-
rüşleri, savlan hatta bilgileri irdelerier, bunlara kuşku-
cu yaklaşırlar. Önsel (apriori) olarak bazı görüş, sav
ve bilgileri doğru olarak kabul ederek davranışlanna
yön vermezler. Bu nedenle endüstriyel gelişmiş bir
toplumu, istenmeyen yönlere doğru çekmek, baskı
altında tutmak zordur. Toplumun bireylerinin büyük
bölümü, skolastik düşünce yapısından kurtulmuştur,
daha hür ve geniş düşünme, olaylan değeriendirme
yetisine sahiptir.
• Gelişmiş toplum olaylar arasında illiyet bağlan-
tısı kurar, kaderci değildir.
Gelişmiş endüstriyel toplum, yalnız doğal olaylar,
fiziki olaylar arasında değil; ekonomik, siyasal kısa-
cası toplumsal olaylar arasında da neden-sonuç iliş-
kisi arar. Her an bir mucize, her olayın çözümünü ila-
hi birgüçten beklemez. Insanlardaki inanç (itikat), çö-
zümleri sürekli ılahi bir güçten bekleme kolaylığına
götürmez.
• Gelişmiş toplumlarda görev sorumluluğu yük-
sektir.
Bireyler, görevlerini üstünkörü, gelişigüzel, rastge-
le değil; görevlerinin amaçlannı bilerek en iyi şekilde
yerine getirmeye çalışırlar. Görev yapıyor görünmek
değil, görevi yerine getirerek yararlı olmak veya üret-
mek önemlidir.
• Gelişmiş toplumlarda başanlı olma rutkusu yük-
sektir.
Başannın salt ölçüsü, para kazanmak veya belirü
unvanları almak veya belirli orunlara (mevkilere) gel-
mek değildir. Topluma değişik aşamalarda katkıda
bulunmak, üretkenlik, sömürücü olmamak, oJanak
ölçüsünde yaratıcılık, başanlı olma tutkusunun so-
nudarıdır.
• Kurallara uyma, başkalannın hak ve özgürlük-
lerine saygı, toplumsal yaşamın temel ilkelerinden-
dir.
Gelişmiş endüstnyel bir toplumda kurallar, boz-
mak, sakatlamak için değil; uymak için konulur. Ki-
şilere göre farklı uygulamalaryapılmaz. Herkes, han-
gi orunda olursa olsun, ne düzeyde bir ekonomik
güce sahip olursa olsun, kurallara uymak, başkala-
nnın hak ve özgürlüklerine saygı göstermek gereği-
ni duyar. Gelişmiş bir toplumda ayncalık, keyfilik yok-
tur.
• Gelişmiş bir toplumda çevreyi koruma bilinci
gelişmiştir.
Bireyler, kısa süreli kişisel çıkarlarını değil, toplu-
mun hatta insanlığın geleceğini düşünerek hareket
ederler. Doğayı, çevreyi bozmak, kirletmek bir top-
lumsal suçtur. Toplum, çıkarcı, sözde çevreci gözü-
küp de çevreyi tahrip edenlere büyük tepki gösterir.
Gelişmiş bir toplumda hoyratlık, zorbalık, şiddet gi-
derek azalır. Gelişmiş endüstriyel bir toplum olmak
için ekonomik yapının yanı sıra eğitim sistemjnin de-
ğişmesi de gereklıdır. Belki günümüzde bu riitelikle-
re sahip gelişmiş bir endüstriyel toplum yoktur. An-
cak toplumlar, bu nitelikleri kazanmak için çabagös-
termelidirler.
Yaşar Holding,
uçuşa geçti
ANKARA (ANKA) -
Yaşar Grubu, özel sektörün
yoğun ilgi gösterdiği hava-
yolu taşımacılığınadael at-
tı. Yaşar Grubu, havayolu
taşımacılığı yapmak ama-
cıyla tzmir'de şirket kurdu.
"Bintur Ha\
ı
acıhk, Taşıma-
cüık ve Ticaret AŞ" adı ve-
rilen şirketin sermayesi 1
milyar lira olarak belirlen-
di. Şirkette YaşarGrubu şir-
ketlerden Yapaş Tüketim
Mallan Pazarlama AŞ, Ya-
şar Dış Ticaret AŞ ve DYO
Boya Vernik ve Reçine Fab-,
rikalan AŞ 300'er milyon,
Yaşar Holding ile Bintur
Turizm ve Seyahat AŞ
50'şer milyon liralık pay
edindi.
Şirketin havayoluyla yük
ve yolcu taşımacılığının ya-
nı sıra, kara ve deniz yoluy-
la da aynı işi yapacağı bil-
dirildi. Yönetim kurulunda,
Selçuk Yaşar ile Pınar
Süt'ten AhmetArsan,Yaşar
Dış Ticaret'ten de Halit
Tapkan görev aldı.
Konuk
Yazar Gümrük birliğinin dinamik sonuçlan/2
Doç. Dr. ERİNÇ YELDAN (*)
Gümrük birliğinin uzun dönemdeki so-
nuçlan, 30-35 yıllık bir zaman dilimi içeri-
sinde ele alındığında, yavaş yavaş artan bir
kazanç sergilemektedir. Ulusal ekonomide-
ki kısa dönemde yaşanan zararlar 9 senelik
bir dönem sonucunda net kazanca dönüş-
mekte, 35 yıllık bir "durağan hal" perspek-
tifi altında da yaklaşık yüzde 3 düzeyinde
kararlılık göstermektedır.
Kısaca özetlemek gerekirse, konumuz dı-
şında kalan bütün sosyal-ekonomik değiş-
kenleri sabit tuttuğumuzu varsayarsak, AB
ile gırmeye hazırlandığımız gümrük birliği,
ekonomik yapıda tekstil, hafif makine sana-
yii ve gıda sektörleri lehine bir genişleme-
yi; kimya ve taşıt sektörlerinde de büyük
boyutlarda daralmayı öngörmektedir. Ulusal
ekonominin etkinlik göstergeleri, yaklaşık
10 senelik bir dönem boyunca net kayıp gös-
terrnekte, daha sonra da yüzde 3 dolayında
kazanca dönüşmektedir. Kısa döneme özgü,
**karamsar" yönleri ağır basan bu tablo, ka-
nuyu başka boyutlarda inceleyen çalışmalar-
da d i rapor edilmiştir. Örneğin, Dünya Ban-
kası yayın organlanndan The World Bank
Ecoıomic Review dergisinde Harrison, Rut-
herford ve Tarr tarafından yayımlanan bir
araşırma, Türkiye'de sektörler arasında var-
olan koruma farİclılıklan ve uygulanan yük-
sek ihracat teşvıklerinden dolayı gümrük
birli|ine yönelik politikalann ulusal ekono-
mi a;ısından refah kaybına yol açabileceği-
ni sgvunmaktadır.
K.asik iktisat kuramının önermelerine
ters Jüşen bu karamsar sonuçlar nasıl açık-
laaasılır? Bu soru üzerine gerekli ipuçlan-
nırk, /azının başında belirttiğimiz piyasa ya-
pılan ve fiyatlama davranışlannda yattığını
düşünüyorum. "Gümrük birliği" stratejisi-
nin ana unsuru olan tanfe ve ithalat fonlan-
nın düşürülmesi, özü itibanyla sadece üre-
tim fiyatlannın düzeyi ile ilgili bir işlem ni-
teliğindedir; ancak -gerek yerli, gerekse Av-
rupa kaynaklı- tekellerin fiyatlama davranış-
lannda nitel bir değişimi öngörmemektedir.
Ürün çeşitlemesine dayalı eksik rekabetçi -
tekelci- işletmeler, koruma oranlannın dü-
şürülmesine karşın, tüketici gruplan arasm-
da fıyat farkhlaşmasım sürdürebilmekte ve
kaynaklann "etkuı" (verimli) dağılımını sı-
nırlamaktadır. He-
men belirtelim ki,
bu sonuç sadece
Türk sanayıindeki
tekelci yapılardan
değil, Avnıpa işlet-
melerinin Türk pa-
zarlannda tekelci
fıyat uygulayabil-
me olanaklanndan
da kaynaklanmak-
tadır.
Bu sonuç bizi
doğal olarak, güm-
rük birliğini takip
eden ikinci adıma.
AB ile ürün piya-
salarında tam en-
Toplam reel tüketim
tegrasyon seçene-
ğinin irdelenmesine götürmektedir. Türkiye
ile AB arasında sadece ticari bir gümrük bir-
liği anlaşması değil, daha kapsamlı sonuç-
lanyla birlikte tam entegrasyon neler doğu-
rabilir? AB pazarlanyla eklemlenen Türk
sanayiinde üretim ve ışgücünün dagılımı ne
şekilde yapılanabılir? Araştırmanın geri ka-
lan bölümünde bu sorulara yanıt arayacağız.
Ancak öncelikle yazı boyunca sürdürdüğü-
müz uyanyı burada da yinelemekte fayda
görüyoruz: Bu noktada sorunumuz "AB'ye
üye olabilir miyiz,olamaz mıyE?" tartışma-
sı açmak değil, politik ve sosyal tüm faktör-
leri bir an için veri kabul edersek, bu tür bir
adımın Türk iktisadi ilişkilerine -bilhassa
sanayi sektörlerine- ne tür etkiler getirece-
ğinin kuramsal düzeyde metodolojik bir
analizinı yapmaktan ibarettir. tktisat kuranıı
içinde sorunu gene kısa ve uzun dönemli
olarak iki aşamada inceleyeceğız. Tam en-
tegrasyon sürecinin, kuramsal düzeyde ko-
numuz açısından
anlamı, AB ve
Türk pazarlan ara-
sında tek fiyat sis-
teminin işlemesi ve
fıyat farklılaştınl-
ması olanaklannın
kaybolmasıdır. Bu
da tek bir ortalama
fıyat üzerinden sa-
tiş yapma konu-
munda kalan ve-
rimsiz işletmelerin
yerlerini daha etkin
çalışan işletmelere
bırakması anlamı-
na gelmektedir. 1
No'lu şekilde ser-
gilenen toplam
üretimde etkinlik kazancı eğrisi bu süreci
tasvir etmektedir. Görüldüğü gibi entegras-
yon seçeneği kısa dönemde yüzde 6'dan baş-
layan etkinlik kazancı getirmekte, 35 sene-
lik uzun bir zaman ufku içinde de bu kazanç
yüzde 15'in üstüne çıkmaktadır. Tüketim
potansiyeli de şekil 2'de görüldüğü gibi yıl-
da ortalama yüzde 2 artmaktadır. AB ile sa-
dece "gümrük birliğiv
'ne dayanan bir iktisa-
di çerçevede elde edilemeyen bu kazanç. ta-
mamıyla tekelci fiyatlama davranışlannın
sınırlanabilmiş olmasından doğmaktadır.
Dolayısıyla Türk ekonomisinin dış dünya
ve özellikle AB ile ilişkilerinde verimlilik ve
refah kazancınm, tekelci fiyatlama biçimle-
rinin kontrol altına alınıp alınamamasına
bağlı olduğu görülmektedir. Entegrasyon
sonrası üretici faaliyetleri genel olarak güm-
rük birliği sürecindeki gelişmeleri izlemek-
tedir. Tekstil, hafif makine sanayii ve gıda
sektörü kazançlı durumunu korumakta, ay-
nca bu gruba ek olarak kimya sektörü de ka-
tılmaktadır. Entegrasyon altında tek daralan
sektör olarak taşıt sanayii kalmaktadır.
Kuramsal düzeyde öngördüğümüz bu so-
nuçlann gerçek yaşamda geçerliliği elbette
araştırma kapsamı dışında bıraktığımız bir
dizi faktörün etkileşimine bağlı olacaktır.
Ancak bu yaz boyunca vurgulamaya çalıştı-
ğımız, Türk ekonomısı üzenne kehanet he-
saplan yapmak değil, kamuoyunda ve ku-
ramsal iktisat yazınımızda üzerinde yeterin-
ce durulmayan bir konunun -gümrük birliği
ve AB ile tam entegrasyon politikalannın
Türk iktisadi yaşamında uzun dönemli etkı-
lerinin neler olabileceğinin- iktisat disiplinı
açısından araştınlmasını sergilemekten ıba-
rettir. AB ile olan ılişkilerimizde iktisadi net
kayıp ve kazançlanmızın neler olabıleceği.
iktisat ögrencilerinin ve araştırmacılannın
önünde son derece önemli bir gündem mad-
desi olarak durmaktadır. Bu yazı da, kullan-
dığı metodolojik tahlilin bu tür yeni çalışma-
lara örnek oluşturarak çeşitlendirildiği ve gi-
derek diğer sosyal disiplinlerle zenginleşti-
rildiği ölçüde amacına ulaşmış sayılacaktır.
( ) Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü,
ve Minnesota Üniversitesi misafir öğretim
üvesi
İHRACAT, BÜROKRASİ ÇARKINDAN KURTARILIYOR
ARTIK İHRACAT RfJ İ M İ f ^ t
AVRUPA BIRLIGI
NORMLARI UYGULANACAK
SİZ PROJE ÜRETİN, KAYNAĞI TÜRKİYE
TEKNOLOJİ GEÜŞTİRME VAKFISAĞUYOR
CAHİT NOMER: SİGORTA ~~
SEKTÖRÜ HUKUKUNU ARIYOR
BİLGİSAYAR DÜNYASININ GELECEĞİNİ
İNTERNET BEÜRLEYECEK
ÖOSttî BANKABİANÇOUU» NAS». W€HENİR?