29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 1995 PAZAR HABERLER YDH'denM yeni opdu" modeli • ANKARA(ANKA)- Yeni Demokrasi Hareketi (YDH) lıderi Cem Boyner, Kürt sorunu ve demokrarikleşmeden sonra Silahlı Kuvvetler'de de reform için harekete geçti. Boyner. partisinin ordu konusundaki yaklaşımlannı belirlemek üzere oluşturulan "Türk Silahlı Kuvvetleri Masası"nın başına emekli Korgeneral Yılmaz Doğrusöz'ü getirdi. YDH Genel tdare Kurulu üyesı olan Yılmaz Doğrusöz, Kuzey Irak operasyonunun gündeme gelmesıyle birlikte masa çalışmalannı hızlandırdı. Yılmaz Doğrusöz, asker kökenli bır parti yöneticisi olarak yürüttüğü masa çalışmasında uzun süredır Silahlı Kuvvetler'in yapılanmasına ilişkın belge, bılgi ve yaklaşımlan toparlama çalışması yürüttü. Boşmemur kadnoları • ANKARA (ANKA)- ANAP Izmir Milletvekili llhan Kaya'nın. işçi ve sözleşmeli personel statüsünde çalışanlann, boş memur kadrolanna aktanlmalanna ilişkin yasa önerisi bayramdan sonra Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınacak. Hükümet. yasa önerisine. memuriyete giriş ilkelerine aykın olduğu gerekçesıyle destek vermıyor. Beledjyelepden çevreye para • ANKARA (ANKA)- Çevre Bakanı Rıza Akçalı, Çevre Kiriiliğini Önleme Fonu'ndan belediyeiere 20 milyar lira destek sağladıklannı belirtirken, belediyelerin çevre temizlik vergisi olarak topladıklan 8 trilyon lirayı çevre yatınmlanna ayıracaklannı söyledi. Rıza Akçalı. Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekli ve Grup Başkanvekili Fuat Çay'm konuyla ilgili soru önergesine verdiği yanıtta, çevre sorunlannın başlıca nedenleri arasında. evsel ve endûstriyel nitelikli atık sulann antılmamasmın yer aldığını belirterek. Çevre Yasası'na göre antma yükümlülüğünün, faaliyet sahibi kişi ve kuruluşlara verildiğine dikkat çekti. Muharrem Şemşek kaza geçipdi • ÇORUM(AA)-MHP Genel Başkan Yardımcısı, Çorum Milletvekili Muharrem Şemşek'in otomobilı, Çorum'un Dodurga ilçesi yakmlannda takla attı. Hüseyin Esenyol yönetimindeki araçtan, Muharrem Şemşek'in yanı sıra kardeşi Mustafa Şemşek ve konıması Mustafa Cebeci'de yaralı olarak kurtanldı. Kazadan sonra özel bir otomobille Çorum Devlet Hastanesi'ne kaldınlan yaralılann sağlık durumunun iyi oiduğu öğrenildi. Çîçek vermek için dayak yedi • MARMARİS (Cumhuriyet)- Başbakan Tansu Çiller'e çiçek vermek isteyen ressam Erhan Kaşo, korumalar tarafından dövüldü. Dün saat 11.00 sıralannda yat limanını dolaşan Çiller'e ressam Erhan Kaşo Ivy Bar önünde çiçek vermek istedi. Başbakan'ın konımalan engel olunca tartışma çıktı. Korumalar daha sonra Kaşo'yu dövmeye başladılar. tlk tedavisi yapılan Kaşo daha sonra Marmaris Emniyet Müdürlüğü'nde gö'zaltına alındı. ANAP,2Q yapacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- 12. kuruluş yıldönümünü 20 mayısta bir şölenle kutlayacak olan ANAP, ekim ayında yapılacağına kesin gözüyle baktığı erken seçim için 'start' da verecek. ANAP'ın basın ve propagandadan sorumlu Başkan Yardımcısı Yaşar Okuyan'ın verdiği bilgilere göre, Ankara Atatürk Spor Salonu'nda yapılacak olan şölene partinin tüm il, ilçe ve belde örgütlerinden yaklaşık 10 bin kişi çağnlacak. Asker 8. maddeyi istiyorAskeri yetkililer, 8. maddenin terörle mücadelede 'moral' açısından önemli olduğunu, terör suçlulannın sivil mahkemelerde yargılanması halinde, bu yargılamalann 'dağınık' hale geleceğini söylüyorlar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk suz etkiler. Bugiin terör suçları Devlet Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), Terörle Güvenlik Mahkemeleri'nin bünyesinde. Mücadele Yasası'nın (TMY) değiştiril- Bunun değişmemesi gerekli. Eğer terör mesine soğuk baktığı öğrenildi. Askerle- rin, TMY'nin 8. maddesini terörle müca- delede "moraT açısından önemli buldu- ğu belirtildi. Askeri kaynaklann bu de- ğerlendirmelerini doğrulayan bir hükü- met üyesi, "Ancak ikna edebüiriz. Terörle mücadele ve demokratikleşme birbirin- den çok farkh şeyler" dedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, TMY'nin 8. maddesinin kaldınlması ya da değiştirilmesi için askerlerin de görü- şünün alınmasını istemesi, "SUahlı Kuv- vefler ne düşünüyor'' sorusunu beraberin- de getirdi. Demirel'in bu değerlendirme- si, "Acaba askerler bu konudaki rahatsu- lıklarını kamuoyuna Cumhurbaşkanı aracılığıyla mı ulaştırmayı düşündüler?" yorumlanna da neden oldu. Cumhuriyet'in görüşlerine başvurduğu askeri yetkililer, TMY'nin 8. maddesinin kendileri için "moral" açısından önemli olduğunu söylediler. Askeri kaynaklann, konuya ilişkin görüşleri şöyle: "Dünyanın her yerinde terör suçlan için ayn düzenlemeİer vardır. Terörle mü- cadele bir bütündür. Mücadelenin bu yö- nünün aksaması, diğer çabaian da olum- suçları sivil mahkemelerde görülmeye başlamrsa, konu dağıbr. Yerilen cezalarda ortak bir anlayış olmaz." Bu değerlendirmelerin, "Askerier de- mokratikleşmeye karşı" bıçiminde yo- rumlanmaması gerektiğinı aktaran askeri yetkililer. "Düşünce suçlan da göreceli bir kavram. Bir kişi, ülke>i böunek için çaba harcayan teröristleri övüyorsa, bu- nun düşünce suçu ile ilgisi olamaz. Hükü- met, terörle mücadelevi etkileme>ecek va- sal düzenlemeleri istediği gibi vapabilir" görüşünü dile getırdıler. Aynı kaynaklar. Kuzey Irak harekâtmın amacına ulaştığını belirterek. bu aşama- dan sonra sivil yönetimin Güneydoğu'da sosyal yatırımlara girişmesi gerektiğini vurguladjlar. Askeri yetkililer, "Terörle mücadelede askeri önlemlerin yanı sıra sosyal yatırunlar da büyük önem taşıyor. Konunun bu yönü ihmal edilmemeir de- diler. Ortak nokta bulmak Hükümet çevreleri ise askerlerin TMY'nin 8. maddesi konusundaki değer- lendirmelerini doğrularken, bu konuda ortak bir nokta bulunabileceği görüşünü savundular. Cumhuriyet'e bilgi veren bir hükümet üyesı, "Evet askerler bu yönde düşünüyor. Ama biz, terörie mücadelenin demokratikleşme çabalannı etkilememesi gerektiği düşüncesindeyiz. Doğrusu da budur. Ancak bunu vaparken, askerieri moral yönünden etkileyecek bir çalışma içine giriunesi de söz konusu olamaz" de- ülı ve tehlikeli yeni bir döneme girmiş ola- cakür" dedi. Müftüoğlu, dün yaptığı basın toplantı- sında. partisinin iç banşı bozacak. milleti birbirine düşürecek, fıtne ve fesatı arttı- racak. bölücülük propagandalanna ımkân verecek yasal düzenlemeleri istemediğini belirtti. Türkiye'de düşünce özgürlüğünün ol- ğerlendirmesinı yaptı. Demokratikleşme- duğunu, herkesin fazlasıyla fıkir hürriye- yi isteyen CHP'nin modern Türkiye'nin temellerini atan bir parti olduğuna dikkat çeken hükümet üyesi. "Bu partinin Tür- kiye'nin bölünmesine çanak tutabilecegi düşünülemez" dedi. Terör suçlannın. DGM kapsamından çıkanlması halinde, bu suçlardan kovuş- turmaya uğrayanlar ya da hüküm giyen- ler Ceza Muhakemeleri Usul Yasasf nda- ki olanaklardan ve Infaz Yasasf ndaki in- dirimden yararianacakJar. MHP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Müftüoğlu, Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 8. maddesinin kaldınlması halin- de, bölücülük propagandasının serbest hale geleceğini öne sürerek parti olarak bu maddenin kaldınlmasına karşı olduk- lannı bildirdi. Müftüoğlu. "TMY'nin 8. maddesi kal- dınlması halinde Türkiye çok daha sıkın- tini kullandiğını savunan Müftüoğlu, Terörle Mücadele Yasasf nda sadece bö- lücülüğün yasaklandığını. bu konuda ka- muoyunun yanılgıya sevk edildiğini kay- detti. Müftüoğlu, TMY'nin 8. maddesinin kaldınlarak, TCK'ye yerleştirilmesinin, yargılamanın DGM'den alınıp sivil mah- kemelere verilmesinin yanlış olacağını ifade ederek "Tüm bunların gerçekkş- mesi halinde Türkiye'de terör bitmez" dedi. Müftüoğlu, 8. madde ile ilgili referan- dum yapılması halinde halkın yüzde 99'unun bu değişiklığireddedeceğinibe- lirterek "Bizim öteden beri arzumuz, bu konuda yasa degişikliği yapılmamasıdır. Referandum çok uzun bir süreçtir, anayasa degişikliği gereklidir" diye konuştu. Kazan: 8. madde PKK'nin işine geliyor lstanbul Haber Servisi - lstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan. Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesinin kaldırılma- masını, "PKK'nin ekme- ğine yağ sürülmesi" ola- rak değerlendirdi. Yazı yazanla bomba atanın ay- nı kefeye koyularak ceza- landırılmaya devam edil- mesi halinde, Türkiye'nin derdinı kimseye anlata- mayacağını vurgulayan Kazan, "Konuşan Türki- ye olacaktık, konuşulan Türkiye olduk" diyerek tepkisini dile getirdi. Konuşulan Türkiye Düşünce özgürlüğü de- nildığinde hemen bölün- me korkusunun akla gel- diğini hatırlatan Kazan, bu nedenle 8. madde tar- tışmasının dikkat çekici olduğunu vurguladı. Ka- zan, 8. maddenin öncelik taşıdığını belirtti. Temel özgürlükler ne kadar çok baskı altına alınırsa, terö- rün de o kadar çok güçle- neceğine işaret eden Ka- zan. şunlan söyledi: "Eğer biz yazanı, çize- ni. konuşanı, şiddet kulla- nandan ayırmazsak. yazı yazanla bomba atanı aynı kefeye koyup cezalan'dı- nrsak, derdimizi kimseye anlatamayız. PKK'nin kullandığı şiddet, deıttok- rasiyi geliştirmemizi en- gelliyor, ancak ifade öz- gürlüğünü sınırlayarak PKK'nin oyununa geliyo- ruz. Çünkü bir ülkede de- mokrasinin sınırtı olması şiddeti besler. Kenan Ev- ren ve arkadaşlannın Di- yarbakır zindanlarında yapuklanyla PKK'nin bu duruma geldiğini unut- mayalım. Akıllıysanız oyuna gelmezsiniz. Akıl- sızsamz yangına körükle giden 'bölücülere özgür- lük ne demek' naralany- la yeri göğü inletirsiniz. Konuşan Türkiye olacak- nk, konuşulan Türkiye ol- duk." Dolapdere'de otobüslerden inen Aczmendiler, baa semtierde taşkınlık yaptüar. (Fotoğraflar: HATİCE TUNCER-DEVRlM BARAN) Şeriat devleti kuracaklannı söyleyerek yürümek isteyen gruba izin verilmedi AczmendflerIstanbul'u kanştinhfstanbul Haber Servisi - Ankara'ya girmelerine polis tarafından izin verilmeyen Saidi Nursi tarikatınm bir kolu olan Aczmendi tarikatı üyesi yaklaşık 40 kişi dün Istanbul'u kanştırdı. Ellerinde sopalan ve Atatürk'ün getirdiği Kılık Kıyafet Yasası'na aykın giysileriyle t)olapdere'de Ankara'dan geri çevrildikleri otobüslerden inen Aczmendiler. Sultanahmet. Eyüp. Beyazıt ve Fatih'te taşkınlık yaptılar. Güvenlik güçlerinin engel oldukJan Aczmendiler, gazetecilere "Kuran'm istediği şeriat devletini kurmak için çalışıyoruz. Önümüzde engel olanlan ortadan kaldınnz" diye bağırdılar. Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden otobüslerle Kurban Bayramf nda Ankara'ya girmek isteyen Aczmendi tarikaü üyeJerinin bazılannın cep telefonu kullanmalan dikkat çekti. Aczmendi tarikatı üyelerine polis izin vermemişti. Bu tarikatın Istanbul'dan gıden grubu dün sabaha karşı IstanuJ'a döndü. Pangaltfda otobüslerden inen gruptakiler Pir Hasan Hüsamettın Yaşaki Türbesi'ni ziyaret ettiler. Burada kendilerinı karşılayan yaklaşık 20 araçlık konvoy ve otobüslerle Beyazıt Meydanf na gelen ve yürüyüş yapmak isteyen Aczmendılere polis izin vermedi. Güvenlik güçleriyle tartışan •\czmendiler. "Nur Risalesi talebeJeriyiz. Çoluk çocuk İstanbul'u ziyarete geldik" dediler. Gazetecilere, - Devlet bize suur kovamadı ve koyamaz. Kuran'ın istediği şeriat devletini kurmak için çabşryoruz. Önümüzde engel olanlan ortadan kaldınrız'* diye bağıran Aczmendiler, daha sonra Fatih Camii'ne gittiler. Burada ibadetlerini verine getiren Aczmendiler, Ayasofya Müzesi ve Sultanahmet Camii'ne gideceklerini söylediler. Ancak güvenlik güçleri buna da izin vermeyerek Aczmendilere engel oldu. Bu arada polis barikatından önce camiden çıkmayı başaran bazı göstericiler, Sultanahmet Meydanf nda ellerindeki sopalan taşlara vurarak dolaştılar. Fatih Camisi'nde ikindi namazını kılan Aczmendiler, otobüslerine binerek Elazığ'a geri döndüler. 16 hekim oldüruldü Güneydoğu'da hekimlere büyük baskı • 16 sağlık personeli faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitirdi, 60 sağlık personeli gözaltına alındı, PKK'liye basur ameliyatı yapan hekim için soruşturma açıldı YUSUFÖZKAN ANKARA- Olağanüstü hal bölgesinde çalışan sağlık personelinın can güvenliğınden yoksun ol- malan, baskı ve tehditler nedeniyle görev yapamaz hale geldiklerı bildirildi. Bölgede bugüne kadar 16 sağlık personelinin "faili meçhul" cinayetler sonu- cu yaşamını yitırdiği. 60 sağlık personelinin de PKK'lileri tedavi etrikleri gerekçesıyle, "bölücü ör- güte yardım ve yatakiık" suçundan gözaltına alın- dığı belirtildi. Diyarbakır, Mardin, Si- irt, Batman, Şırnak Tabip Odası Sekreteri Dr. Nec- det tpekyüz. bölgedeki olumsuz ortamın sağlık personelini de etkilediğini söyledi. Ipekyüz, 4 he- kim, 2 diş hekimi, 6 sağ- lık üst yöneticisi olmak üzere, 16 sağlık persone- linin cinayetlere kurban gittiğini kaydetti. tpekyüz, bu personelin bir kısmının "faili meçhul sayılmayarak" aılesine tazminat verilmediğini anlattı. 1992 yılının eylül ayından bu yana 60 sağlık personelinin gözaltına alındığını da vurgulayan Necdet İpekyüz, bunlar- dan 1 l'inin hekim oldu- ğunu belirterek şunlan anlattı: "Çok komik nedenlerle hekim gözaltına ahnıyor. Diyelim ki siz birisine bakmışsuuz, aradan 3 ay geçiyor o kişinio PKK ile bağlantısı çıkıyor ya da herhangi bir şekilde vaka- lamyor. Sorgusu sırasında, yakaianmadan önce teda- vi gördüğünü anlatıyor. Bu nedenle kendisini teda- vi eden hekim gözaltına ahnıyor. Bu tür cezalann bazılan Yargıtay tarafın- dan da onaylandı. Şu an hapiste olan arkadaşlan- mız var. Yine komik bir olay: bir insanı basur ne- deniyle özel hastanede ameliyata alıyorsunuz. Bu kişi 3*a> sonra PKK mili- tanı diye yakalanıyor. Siz örgüte yardım ve yatak- lıktan gözaltına alınıyor- sunuz ve hakkınızda dava açüıyor. Bir ateşli silah ya- rası tedavi edilse yine an- layacağız ama, kim oldu- ğunu bilmediğiniz bir has- taya basur ameliyatı yap- mışsuıız, burtedenlesuçla- nıyorsunuz." Mestek ahlakı Hekimlerin, meslek ah- lakı açısından herkese rıb- bi yardım yapmak zorun- da olduklannı anımsatan İpekyüz. "Ancak bu tür ülaylar nedeniyle sağlık personeli görevini korka- rak yapıyor. Hekimin ko- numu gereği, dünyanın neresinde olursa olsun te- mel hedefî insanlan yaşat- maktır. Bu anlamda bak- tığunız zaman bölgede ça- lışan hekimler kimi za- man yaptıkları şeylerden dolayı taraf olarak algıla- nabiliyor" görüşünü dile getirdi. Bölgede özellikle adli raporlar konusunda bü- yük baskı gördüklerini kaydeden Necdet tpek- yüz, bu konuda büyük bir keyfiyet bulunduğunu öne sürerek şunlan söyle- di: "tnsanları, gece saat 02.00'de gözaltından çıka- rıp bir sağlık ocağındaki pratisyen hekime getirip muayene ettiriyorlar. He- kim eğer raporu gördüğü gibi, doğru yazarsa, kimi zaman gözü önünde rapor > ırtılabiliyor ya da heki- min muayene odasına 7-8 güvenlik gücü girip psiko- lojik baskı yapıyor ve ça- hşmasını engeÖiyon." Murat Karayalçm dergi çıkanyor TÜREYKÖSE ANKARA- Eski SHP'nin Genel Başkanı Murat Karayalçın. kendi- sine parti binasında bir yer gösterilmemesinden yakınırken bir dergi çıkar- maya hazırlandıklarını açıkladı. Karayalçın. adı- nın 'Sosyal Demokrat Ha- reket' olabıleceğini söyle- diği derginin kurultayla bir ilgisi olmadığını belir- terek "Bütünleşme süre- cinde genel başkanuk ya- nşını doğru bulmuyonım. Sosyal demokrat hareke- tin özgün kimliğini yeni bir çerçeveye oturtmak gerekli. Geniş katılımia yeni bir manifesto hazııia- mabyız" dedi. Karayalçın, SHP-CHP bütünleşmesinin ardından hem 'sıfatsız' hem de 'odasız' kaldı. Karayalçın, Cumhuriyet'in sorularını yanıtlarken bir büroda ça- lışmalannı sürdürdüğünü söyledi. Karayalçın, "Bu- rası alternatif genel mer- kez falan değiL Eski genel başkanlardan ikisi kabi- nede, Deniz Baykal TBMM'de CHP'nineski grup odasını kullanıyor. Bir tek benim odam yok. Parti, bana bir yer göste- rebilmeli. Bunları söyle- mek zomnda kalmam hoş değil, ama eski genel baş- kanlardan sadece benim bir odam yok" dedi. Karayalçın, dergi çıkar- ma hazırlığında olduğunu belirterek hazırlıklar ko- nusunda şu bilgileri verdi: "Tartışma ve tanışma platformu olacak. Adı 'Sosyal Demokrat Hare- ket' olabilir. Derginin bir yazı ve tartışma kadrosu olacak. Asıl amaç. bir tar- tışma platformu yarat- mak. Partili olan herkes katkıda bulunabilecek. Ben de yazarlar ya da tar- tışmacıiardan biri olurum herhalde." Isvan, DCH'nin partileşmesine sıcak bakmıyorMİYASE İLKNUR DCH'nın tarım politıkalarının oluşması amacıy la bu konuda rapor- lar hazırlayan ve tartışmaya açan Ahmet İsvan, halen CHP'nin PM üyesi olduğunu ve DCH'nin parti- leşmesine sıcak bakmadığını belirte- rek, partileşme olursa hareketin için- de olmayacağını arkadaşlanna açık- ladığını söyledi. tsvan gibi CHP'nin kayıtlı üyesı olan Necdet Uğur, par- tileşme konusundaki görüşlerini sor- duğumuzda, "Hareketin bir siyasal partiye dönüşmesi ile düşüncesi fark- Ddır" diyerek net bir yanıt vermedi Uzun süreden beri süren bir çalışma- nın sonucu olarak DCH'nin doğdu- ğunu hatırlatan Uğur, amaçlarının başlangıçta sadece Türkiye sorunlan üzerine düşünce üretmek olduğunu. ancak bir süre sonra öneriler ve yak- laşımlann siyasal parti kurmak nok- tasında odaklaştığını belirtti. Uğur, "Partiye geçiş zaman alabilir. Bir müddet sonra hareket siyasi bir kim- lik kazanabilir. Ancak her siyasi ha- reket de partiye dönüşmez" derken "Hareketin partiye dönüşmesi halin- de CHP üyelerinin tercihi ne olacak" CHP üyesi Necdet Uğur, DCH'nin partileşmesi konusunda net yanıt vermekten kaçındı. sorusuna ise tercihin o zaman düşü- nüleceğini açıkladı. DCH programından alıntılar: - Ülke, Paris Yasası'nda belirtilen demokratik ilkelere uygun, yenileş- meye açık parlamenter demokratik sistem ile yönetilir. - Temel kurumlann amaç ve tanı- mı ile yetinilmesi gereken yeni ana- yasamızda genel ilkelerin dışında, politikalar TBMM siyasal iktidarla- nn kararlanna bırakılmalıdır. - Türkiye'deki bütün yerleşim bi- rimlerinde oturanların demokratik seçimlerle oluşturduklan meclisleri; kendi sorunlan, ihtiyaçları ve im- kânları hakkında, kendi sınırları içinde geçerli, bir üst makam tara- fından onay gerektirmeyecek ve bo- zulamayacak. anayasaya uygun ya- sama ve yürütme karan alırlar. - Meclisler anayasaya ve üst mec- lis kararlanna aykın olmamak üzere her konu ve alanda karar ahrlar ve kendi sırurlan içinde yürütürler. - O birim seçmeninin beşte birinin yazılı isteği üzerine meclislerin ka- rarları, halk oylamasına sunulur. Halk oylaması sonucu ilan ile yürür- lüğe girer. - Her birime ait vergi ve değişiklik kararlan, o birim meclisince alınır. Vergi kararlan halk oylamasında ka- bul edildikten sonra yürürlüğe girer. - Sekiz yıllık temel eğitim bütün yurttaşlar için zorunludur ve para- sızdır. - llk ve orta öğrenimde din dersi zorunlu değildir. - Deviete ait ibadethaneler yerel birimlere ve onlann kararlan ile der- neklere ve vakıflara de\Tedilir. - Tüm yurttaşlann, primlerini ken- dılerinin ödediği zorunlu bir sağlık sigortası düzeni kurulur. Hiçbir geli- ri olmayan ve sosyal güvenlik kuru- mundan maaş almayan yoksul ve kimsesizlerin sağlık sigorta primi, merkezi idare ile yoksulun oturduğu yerin yerel birimleri tarafından öde- nir. - Sosyal güvenlik alanında devlet tekeli kaldınlır ve devletin tüm sos- yal güvenlik kurumlan tek çaü altın- da birleştirilir. - Emekiilik yaşı demografik ve ekonomik koşullara uygun kılınır. - Yargı mevzuatı anlaşılabilir bi- çimde, yalın, çelişkileri gidenlmiş ve madde sayısı azaltılmış olarak ye- niden düzenlenir. - Hukuk sisteminde tabii mahke- me esastır; olağanüstü mahkemelere yer verilmez. - Sıkıyönetim süresince de olağan mahkemeler görev yapar. Sivil mah- kemeler sıkıyönetim yasa ve mevzu- atını uygular. - Yargı kolluk kuvveti, savcılara bağlı olarak çalışır. İÎTTS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle